07.11.2014 Views

Ocak-Haziran 2010 - İlahiyat Fakültesi - Harran Üniversitesi

Ocak-Haziran 2010 - İlahiyat Fakültesi - Harran Üniversitesi

Ocak-Haziran 2010 - İlahiyat Fakültesi - Harran Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

HRÜĠFD Yıl: 15 Sayı: 23| <strong>Ocak</strong>-<strong>Haziran</strong> <strong>2010</strong> 71<br />

ebedî kalacakları Cehennem’den başka bir yere iletecek değildir.” 1<br />

Yüce Allah, bu şımarık, yalanlayıcı, kendini beğenmiş kimselerin Cennet’e<br />

giremeyeceklerine ise, şöyle bir tasvirle dikkat çekmektedir.<br />

Mal ve evlat çokluğunun, ahlâk anlayışından yoksun, sorumsuz insanları<br />

şımartacağı bu nedenle, sergileyecekleri davranış biçimleri; yanlış, çirkin<br />

hatta zulüm bile olsa tüm bunları, topluma dayatacaklarına, bu psikoloji ile<br />

toplumsal huzuru ortadan kaldıracaklarına Kur’ân-ı Kerim’de dikkat çekilerek<br />

onlardan önemle kaçınılması uyarısı yapılmaktadır.<br />

Kur’ân-ı Kerime göre küfür aslında büyük bir yalan olduğundan, “küfür”<br />

ile “tekzib” kavramları birbiriyle ilişkili bir biçimde zikredilmişlerdir. Bu nedenle,<br />

Kurâ’an-ı Kerim’de bazen كافر “kâfir” ile “Mükezzib” kelimeleri<br />

birbirinin yerine kullanılmıştır. 2<br />

بَلِ‏ الَّذِي ‏َن<br />

كَفَرُوا ‏ِف تَكْذِي ‏ٍب.‏<br />

الْمُكَذَّ‏ ب<br />

قَدْ‏ خَلَ‏ ‏ْت مِن قَبْلِكُ‏ ‏ْم سُنَ‏ ‏ٌن<br />

فَسِ‏ ‏ًنُواْ‏ ‏ِف<br />

‏ِض فَانْظُرُواْ‏ كَيْ‏ ‏َف كَا ‏َن عَاقِبَةُ‏ الْمُكَذَّبِ‏ ‏ٌَن<br />

اْلَرْ‏<br />

“Doğrusu inkâr edenler hep yalanlaya gelmişlerdir.” 3 “Sizden önce neler<br />

gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezip dolaşın da yalancıların sonunun ne olduğuna<br />

bir bakın.” 4<br />

5.Tekebbür ve İstikbar<br />

“Tekebbür” ve “istikbar” kelimeleri, كَب “kbr” kökünden gelmektedir. Bu<br />

kök, كََبِ‏ يَكْبَرُ‏ şeklinde, sülâsî 4. Baptan getirildiği zaman, َmastarı, الكِبَرُ‏ “el-<br />

كَبُر<br />

Kiber” şeklinde gelir. Bu durumda; ihtiyarlamak, yaşlanmak anlamını ifade<br />

يَكْبُر kök, eder. Ancak aynı<br />

ُ َ<br />

şeklinde sülâsî 5. Baptan getirildiği zaman, mastarı<br />

الكِبْرُ‏ “el-kibr”veya الكَِبِْياءُ‏ “el-Kibriya’”şeklinde gelir ki, her iki mastar, bü-<br />

كَبير anlamında, yüklük anlamını ifade ederler. Bu kalıbın ism-i faili, “büyük”<br />

“kebîr” şeklinde gelir. 5 Büyüklük Allah Teâlâ’ya mahsus olduğundan, “elkibriya”<br />

الكَِبِْياء sıfatı da O’na ait bir sıfattır. Ebu Said ve Ebu Hüreyre’den yapılan<br />

bir rivayette, Resulullah şöyle buyurmuşlardır; “Allah Azze ve Celle buyuruyorlar<br />

ki, izzet benim elbisem, Kibriya da benim abamdır. Kim onlardan bir<br />

şeyle bana ortak olmaya kalkışırsa, onu azaplandırırım.” 6<br />

1 Nisa, 4/167, 168<br />

2 Kur’ân-ı Kerim’de,“Küfür” ile “tekzib” eş anlamlı olarak 1 yerde geçerken, Mükezzib”<br />

kavramı, 20 yerde “Kâfir” kavramı yerine kullanılmıştır.<br />

3 Bürûc, 85/19<br />

4 Al-i İmran, 3/137<br />

5 Bkz. el-Cevherî, es-Sihah, c.II (et-tab‘atü’r-Rabi a. Beyrut: Darü’l-İlm li’l-Melâyîn. 1987),<br />

s.801 “kbr” md.si<br />

6 İbnü’l-Esîr, Cami‘ul-Usûl, c. XX, (et-Tab‘atü’l-Ûlâ. Beyrut: Darü’l-Kütübi’il-ilmiyye, 1972) s.<br />

613 en-Nevevî, Riyadu’s-Salihîn, c. 1, s. 371

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!