13.11.2014 Views

DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM - Bizim Sahife

DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM - Bizim Sahife

DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM - Bizim Sahife

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

www.dinimizislam.com<br />

Beş devesi olan, bir koyun verir. 24’e kadar dört koyun verilir. 25’ten 35’e<br />

kadar olan deve için, iki yaşına girmiş bir yavru dişi deve verilir. 36’dan 45’e<br />

kadar, üç yaşına girmiş dişi deve yavrusu verilir. 46’dan 60’a kadar, yük<br />

vurulabilecek, dört yaşına girmiş dişi deve verilir. Bundan daha fazlası için de,<br />

yine belli sayılarda dişi deve verilir. Zekât olarak, erkek deve verilmez. Erkek<br />

develerin zekâtı bile dişi deve olarak verilir. Dişi devesi yoksa değeri kadar<br />

altın veya gümüş verilir. Başka mal verilmez. (Hindiyye)<br />

Niye dişi deve verilmesi gerektiğini bilemeyiz. Deveye binilir, eti yenir, yük<br />

taşır. Dişi devenin erkek deveden farkı var, süt verir, yavru doğurur; fakat dişi<br />

deve, erkek deve olmadan yavru doğuramaz. Buna rağmen dinimiz erkek<br />

deveyi zekât olarak vermeyi caiz görmüyor. Bir bakkal, dükkanında sattığı<br />

mallardan zekât verebilir, konfeksiyon malından zekât veremez.<br />

Bir konfeksiyoncu da, ceket pantolon gibi sattığı mallardan zekât verebilir,<br />

fakat pirinç, yağ gibi bakkalın sattığı mallardan zekât veremez. Bir eczacı,<br />

ancak sattığı ilaçları zekât olarak verebilir yahut altın olarak verir. Konfeksiyon<br />

veya bakkal malzemeleri veremez. Halıcı veya mobilyacı ancak ticaretini<br />

yaptığı, sattığı malları zekât olarak verebilir. Oyuncakçı mobilya, mobilyacı<br />

oyuncak veremez. Bazıları, (Fakire ne versen alır, yeter ki ver, fakir razı olur)<br />

diyorlar. Evet, fakir razı olur, fakat önemli olan, fakirin rızası değil, Allahü<br />

teâlânın rızasıdır. Kumarda da, faizde de, zinada da tarafların rızası vardır,<br />

ama Allah’ın rızası yoktur. Önemli olan Allah’ın emridir.<br />

Dine uygun çare aramak<br />

Hile-i şeriyye, harama düşmemek için kurtuluş çaresini bulmak demektir.<br />

Haramı helal veya helali haram yapmak için hile-i şeriyye yapılmaz. Yahut<br />

birinin hakkına mani olmak veya haksız mal ele geçirmek için hile yapmak caiz<br />

olmaz. Farzdan kurtulmak veya haram işlemek için hile yapmak haramdır.<br />

Buna hile-i şeriyye değil, hile-i bâtıla denir. Bir şey, farz veya haram olmadan<br />

önce, farz veya haram olmasını önlemek caizdir. Buna hile-i şeriyye denir.<br />

Muteber eserlerde buyuruluyor ki:<br />

Haramdan kurtulmak ve helale kavuşmak için hile-i şeriyye yapmak caiz<br />

ve iyidir. Böyle hilenin caiz olmasına senet, Sad suresinin 44. âyetidir. Bu<br />

âyet-i kerime, Eyüp aleyhisselam, hanımına yüz sopa vurmaya yemin edince,<br />

bu yemini yapmaktan kurtulması için yapılacak hile-i şeriyyeyi bildirmektedir.<br />

(Hindiyye)<br />

Said bin Sad hazretleri anlatır:<br />

"Babam Sad, Resulullahın yanına, hasta, sarsak birini getirdi. Suçunu<br />

söyleyip ceza verilmesini istedi. Peygamber efendimiz, (Buna üzerinde yüz<br />

filiz bulunan bir dal ile bir kere vurunuz!) buyurdu. Böylece bir vurmakla,<br />

yüz sopa vurulmuş, had cezası yapılmış oldu. (Eşiat-ül-lemeat)<br />

Âyet-i kerime ve hadis-i şerifte bildirilen hususlar da, hile-i şeriyyenin caiz<br />

ve iyi olduğunu göstermektedir. İmam-ı a'zam hazretleri de hile-i şeriyyenin<br />

caiz olduğunu bildirmiştir.<br />

33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!