Dosya Konusu: Kamuda Mimarlık - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Dosya Konusu: Kamuda Mimarlık - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Dosya Konusu: Kamuda Mimarlık - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
46<br />
47<br />
Ulus<br />
Ziraat Fakültesi<br />
KAMUDAN<br />
ÞÝKAYETÇÝYÝM<br />
Þevki Vanlý<br />
KAMU KURULUÞLARININ,<br />
VARLIK NEDENÝ, HALKA<br />
HÝZMET ÝSE DE, BU<br />
HÝZMETÝ YERÝNE<br />
GETÝRMEK ÝÇÝN<br />
YÖNETÝCÝLER NEDENSE<br />
HÜKMETMEK ÝHTÝYACINI<br />
DUYARLAR. YANÝ KAMU<br />
KURULUÞU ÝKTÝDARIN<br />
DEVAMIDIR VEYA BÝR<br />
ÖZEL ÝKTÝDARDIR.<br />
Bir ülkenin yönetiliþ biçimi, mimarî yaklaþýma etkili oluyor.<br />
Rönesansta para, bilgi ve iradenin ayný ailelerin elinde<br />
olmasý sanýyorum, sanatta, ilimde ve insani deðerlerdeki,<br />
tarihin en büyük devrimlerinden birisini yarattý. Tarihte,<br />
Türklerin mimarî mirasý hep egemenlerin ve üst düzey<br />
yönetici ailesi, sonra da burjuvalar ve XX. yüzyýlda ise iþ<br />
çevresinin adýný taþýrlar. Bizim dönemimizde para, bilgi ve<br />
iradenin yollarý deðiþti.<br />
XX. yüzyýlda, Dünyanýn bir çok yerinde ihtilaller, seçimler,<br />
veya gelenek nedeniyle yönetim hangi disipline geçtiyse,<br />
mimarî de onlar tarafýndan güç gösterisi aracý oldu... Yani<br />
deðiþtirilemeyen eski yönetimlerin mimarîleri gibi. Yalnýz<br />
tek partili Türkiye Cumhuriyetinde, sevgili Atatürk,<br />
modern mimarîyi seçti. Bu da onun çaðýmýza inancýný ve<br />
demokrasiye saygýsýný göstermektedir. Yoklukta çaðrýlan<br />
yabancýlarýn bir bölümü onu anlarken diðerleri onun “Tek<br />
Adam”lýðýný yanlýþ yorumladý. Çünkü o sýralarda kendi<br />
ülkelerinde zorba yöneticiler bulunuyordu.<br />
1950'lerde devletin tüm yapý ve proje iþleri Bayýndýrlýk<br />
Bakanlýðýnýn, Bakanlýk da Ýstanbul Teknik Üniversiteli<br />
mühendislerin kontrolü altýndaydý. Doðal, onlar da<br />
kendilerinden olan mimarlarý seçiyordu ve akýlcý bir mimarî<br />
Devlet yapýlarýna egemen oldu. Bakanlýkta kalan az<br />
sayýdaki 40'larýn Akademilileri ise hala gelenekselci<br />
yaklaþýmlarýný hissettiriyorlardý. Geleneksel Vali<br />
Konaðýnýn yanýnda olmaz diye 1954 yýlýnda Çorum'a<br />
yaptýðým modern Adalet Sarayý projesi reddedildi. Ayný yýl<br />
SSK <strong>Ankara</strong> Hastanesi projesi için, Kuruma memur<br />
olmaya razý oldum. Fakat daha iþe baþlamadan gördüðüm<br />
katý davranýþlar nedeniyle vazgeçtim. Sanýyorum onlar da<br />
benden kurtulduklarýna sevindiler... 1960'larýn baþýnda<br />
Ýstanbul Planlamasý'nýn baþýna Turgut Cansever müdür<br />
olmuþtu. Yararlý çalýþmalar yapýlacaðý umuduyla, ben de<br />
araþtýrmalar bölümünün baþýna geçtim. Fakat çok<br />
kalabalýk ekipler bütün gün boþ oturuyordu. Ayrýca bir<br />
akþam, Belediye Baþkan Yardýmcýsý, önemli bir planlama<br />
çalýþmasýný desinatörler dahil tüm personelin oyuna koydu<br />
ve plan reddedildi. Bu da 27 Mayýs Ýhtilalinden sonra, sivil<br />
görevde olan askerlerin demokrasi hevesinin yanlýþ yerde<br />
uygulamasýydý. Yedi haftada oradan da kaçmak zorunda<br />
kaldým.<br />
Düþünce olarak sosyal demokrat politik yaklaþýmda isem<br />
de, mimarlýðýn özgürlük içinde çalýþýlmasý ve tamamen<br />
tasarýmcýnýn sorumluluðuna býrakmasýndan yana oldum.<br />
Odamýzda, 1958 sonlarý ile 1961'e kadar görev aldýðýmda,<br />
Odamýzý hep Kamu Kuruluþu olarak tanýttýk, mimarlarýn<br />
çýkarlarýný koruyan Dernek gibi algýlandýðýmýzý gördük.<br />
Diðer dillerde de Kamu ve Devlet, iki ayrý sözcüktür.<br />
Devlet Kamu Kuruluþudur ama her Kamu Kuruluþu<br />
Devletin bir parçasý deðildir. Ýkisi arasýnda hem kuramsal<br />
hem de bütçe tekniði ve gelirler bakýmýndan, uygulama<br />
nitelikli farklar olmalý... Kabaca, halkýn çýkarlarýný koruyan<br />
Kamu, kanunlarýn arkasýndaki kurumlar ile özel kesim<br />
adýyla, kanunlarýn karþýsýnda bizler varýz. Kamu<br />
kuruluþlarý, mensuplarýyla oluþan ve yetkilerle donanmýþ<br />
belediyeler, üniversiteler vb. örgütlerdir. Bizim Oda<br />
dýþýnda böyle bir gücümüz, birbirimizi sahiplenme<br />
gücümüz yoktur.<br />
Kamu Kuruluþlarýnýn, varlýk nedeni, halka hizmet ise de, bu<br />
hizmeti yerine getirmek için yöneticiler nedense<br />
hükmetmek ihtiyacýný duyarlar. Yani Kamu Kuruluþu<br />
iktidarýn devamýdýr veya bir özel iktidardýr. Bunun için bu<br />
kuruluþlar ele geçirilmek istenir ve geçirilir. Ýþ vermek,<br />
tasarýma koþullar koymak, yapýlan projeyi beðenip<br />
beðenmemek, tastik ve ödeme hep bu iktidarýn elindedir.<br />
Kamunun ihtiyacý olan yapýlar, çoðunlukla önemli<br />
büyüklüktedir de...<br />
Bu yetkiler, <strong>Kamuda</strong> çalýþan mimarýn kiþiliðini deðiþtirir.<br />
Yaþadýðým bazý örnek olaylar... Bayýndýrlýk Bakanlýðý bir<br />
zamanlar beni kara listeye almýþ! Nedenini gerçekten<br />
bilmiyorum. Çünkü ben onlara bir hizmet vermedim... Yani<br />
onlarla bir iliþkim olmadý. 1968’de Millî Kütüphane<br />
yarýþmasýný kazandýk iþi vermediler... Bir kez SSK'ya<br />
Atatürk Bulvarý’nda bir iþhaný projesi yaptým, lüks diye<br />
yerlere karo mozaik deðil dökme mozaik koþulunu<br />
koydular. Tam yedi yýlda tasdik ettiler ve eskalasyon<br />
uygulamadýlar. Bir keresinde Turizm Bankasý,<br />
yönetmelikte “katlarda WC olacak” koþulunu ileri<br />
sürerek, helâlar ara katlarda diye bir otel projemi geri<br />
çevirmiþti...<br />
Genelde hep sistemden yakýnýrýz. <strong>Kamuda</strong>ki ve dýþarýdaki<br />
mimarlar kendimizi hiç sorgulamak istemeyiz. Halbuki<br />
davranýþýn sistemin önüne geçtiði çok olur. Örneðin,<br />
Bayýndýrlýk Bakanlýðýnda, dostum rahmetli Ruþen<br />
Baban'ýn sanýyorum 35 yýl önce yaptýðý þematik detaylar<br />
hala uygulanmaktadýr. Çaðýmýzda bu üretim detaylarýnýn<br />
seçiminin artýk böyle olmadýðýný biliyoruz.. Ayný Mimarî<br />
yaklaþýmlarý paylaþmasak da 1950’lerdeki kamu<br />
mimarlarýnýn iþe olan sevgisini ve tutkusunu unutamam.<br />
Onlar için mimarlýk hizmetlerinin sanatsal boyutlarý<br />
vardý... Örneðin, Anafartalar Caddesindeki <strong>Ankara</strong> Ýmar<br />
Müdürlüðünde, mimarlar bir projemin bozulmamasý için,<br />
yapý alaný gibi çýkarlarla ilgisi olmayan, yönetmeliðe<br />
aykýrýlýklarý kendiliklerinden görmezden gelmiþlerdi. Buna<br />
karþýlýk son yýllarda bir büyük proje yarýþmasýnda<br />
yönetmeliðe aykýrý diye 16 projeyi, meslektaþlarýmýz<br />
“Hukuk Devleti” olmak için inceleme dýþý býraktýlar. Sevgili<br />
mimarlar, yazýmý buraya kadar okuduysanýz iki olumsuz<br />
anýmý daha anlatmama katlanmanýzý rica ediyorum.<br />
Deðerli Prof. Nezih Eldem'le bir ortak yanýmýz var. Ýkimiz<br />
de Ýtalya’da ayný yýllarda doktora yaptýk. O, Güzel<br />
Sanatlar Akademisinin eðitimi üzerine ben ise oradaki<br />
eðitimin üzerine... Ýstanbul Teknik Üniversitesi kamu<br />
adýna onun diplomasýný tanýdý, benimkini tanýmak<br />
istemedi, mahkemelik olduk.<br />
Son bir aným daha...1200 metre yükseklikteki OR-AN<br />
planýný, Ýmar ve Ýskan Bakanlýðý, baraj taþma sahasýnda<br />
diye reddetti. O alan yanlýþ boyanmýþ ve boyanýn oradan<br />
kaldýrýlmasý için <strong>Ankara</strong> Ýmar Planý deðiþikliði için gerekli,<br />
birkaç yýl süren tüm sürecin yaþanmasý gerekirmiþ<br />
Mevzuat ve kamu kuruluþlarýnýn varlýk nedeni yaþamýn<br />
akýþýnda eþgüdüm saðlamaktýr. Yaþamý yönlendirmek ve<br />
yönetmek deðil. Hele mimarlýk, bu güzel sanat ceberrut<br />
davranýþlardan uzak olmalýdýr...