13.01.2015 Views

Başlarken - Türk Eğitim-Sen

Başlarken - Türk Eğitim-Sen

Başlarken - Türk Eğitim-Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Söyleşi<br />

Terör 1984 yılından önce başlamıştır.<br />

PKK terörünün başlangıcı<br />

1978 yılına kadar gider. Bu sadece<br />

bir örgüt adıdır. Ancak bölücülük<br />

hareketleri ve bizi kendi<br />

vatanımızda boğma gayretlerinin<br />

mazisi çok eskidir. Bin yıla<br />

kadar uzanır. Büyük bir Ermeni<br />

kalkışması olmuştur. Başka isyanları<br />

da yaşadık ama Türkiye<br />

Cumhuriyeti’nde PKK terörüyle<br />

boğuşma sürecimiz 1978 yılından<br />

bu yanadır. Terör olayları<br />

ülkeyi bölüp, parçalamak, bizi<br />

millet olarak bu topraklarda yok<br />

etme amacına yönelik faaliyetlerin<br />

bir uzantısı olduğu için<br />

bununla birlikte dillendirilen<br />

talepler var. Bölücülerin siyasi,<br />

sosyal, ekonomik uzantıları var.<br />

Her yerde yuvalanmışlar. Propaganda<br />

ve beyin yıkama faaliyetinde<br />

çok ciddi mesafe aldılar.<br />

Terörle birlikte dile getirdikleri<br />

taleplerden birisi de anadilde<br />

eğitimdir. Hükümetin seçmeli<br />

Kürtçe dersi verme kararı terörle<br />

birlikte dile getirilen ve dayatılan<br />

taleplerin bir uzantısıdır. Ancak<br />

bu tür taleplerin hiçbir zaman<br />

sonu gelmez. Bu talepler haksız,<br />

dayanaksız, bilimsel manada<br />

temelsiz, siyasi ve kültürel<br />

manada boşlukta kalan taleplerdir.<br />

Özellikle anadilde eğitim<br />

konusuna böyle bakıyoruz. Ancak<br />

bazı kesimler insanlarımızın<br />

beynini öyle bir yıkamışlar ki...<br />

Bunlar doğal talep olarak görülüyor.<br />

Yanlışlık burada başlıyor.<br />

Bu vesile ile bir üzüntümü de<br />

ifade etmek istiyorum. Anadille<br />

eğitimin pedagojik, bilimsel<br />

ve siyasi yönünü değerlendiren<br />

çok sayıda yayın yok. Bu konu<br />

medyada toplumu aydınlatacak<br />

şekilde dile getirilmiyor. Benim<br />

bu konuda bir tespitim var:<br />

Türkiye’de zaten hiç kimse anadiliyle<br />

eğitim görmüyor ki. Bakın,<br />

eğer anadilini annemizden<br />

öğrendiğimiz dil olarak kabul<br />

ediyorsak ki öyledir-Birleşmiş<br />

Terörle birlikte dile<br />

getirdikleri taleplerden<br />

birisi de anadilde<br />

eğitimdir. Hükümetin<br />

seçmeli Kürtçe dersi<br />

verme kararı terörle<br />

birlikte dile getirilen<br />

ve dayatılan taleplerin<br />

bir uzantısıdır. Ancak<br />

bu tür taleplerin hiçbir<br />

zaman sonu gelmez.<br />

Bu talepler haksız,<br />

dayanaksız, bilimsel<br />

manada temelsiz,<br />

siyasi ve kültürel<br />

manada boşlukta kalan<br />

taleplerdir.<br />

Milletler veya uluslararası birtakım<br />

örgütlerin tanımının<br />

anadilden kastı da budur, bölücü<br />

terör örgütünün Meclis’teki<br />

uzantısı BDP temsilcilerinin<br />

Meclis’te anadille ilgili yaptığı<br />

konuşmalarda da annelerinden<br />

öğrendikleri dil şeklinde ifade<br />

ederler-Türkiye’de hiç kimse<br />

ama hiç kimse annelerinden<br />

öğrendiği dille eğitim yapmamaktadır.<br />

Önce bunu bilmemiz<br />

lazım. Bu nedenle eğri oturup,<br />

doğru konuşacağız. Kullandığımız<br />

kelimelere, kavramlara dikkat<br />

edeceğiz. İnsanlar anadiliyle<br />

eğitim görmüyorsa neyle eğitim<br />

görüyorlar 74 milyon Türkiye<br />

Cumhuriyeti vatandaşı en az bin<br />

yıldır bu topraklarda; Selçuklu<br />

döneminde, Osmanlı döneminde<br />

ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde<br />

resmi dil olarak Türkçeyi<br />

kullanmıştır ve halkın ortak iletişim<br />

vasıtası Türkçe olmuştur.<br />

Türkçe bin yıldır bu topraklarda<br />

etnik kökeni, ırkı, dini, mezhebi<br />

ne olursa olsun herkesin ortak<br />

iletişim vasıtası olmuştur. Türkçe<br />

1923 yılında icat edilen, devletin<br />

dayattığı bir dil değildir. Biz İstanbul<br />

Türkçesi’yle eğitimimizi<br />

sürdürüyoruz, medya iletişimini<br />

sağlıyoruz. Devletin resmi dili<br />

Türkçedir, Devletin resmi işleri<br />

Türkçe ile yapılıyor. Biz Türkçe<br />

ile felsefe yapıyoruz, sanat yapıyoruz,<br />

gündelik hayatımızı idame<br />

ettiriyoruz.<br />

Çarşıda, pazarda, kahvede, sokakta,<br />

evde tek bir millet halinde<br />

ve Türk milletinin birliğini, dirliğini<br />

sağlayan, tasada kıvançta<br />

ortak bir toplum haline getiren<br />

bu dili kullanıyoruz. Elbette lehçeleri<br />

de var, değişik ağızları da<br />

var. Denizli’nin köyünde yaşayan<br />

bir vatandaşımızın konuştuğu<br />

Türkçeyle Karadeniz’deki veya<br />

değişik bölgelerde konuşulan<br />

Türkçenin ağız ve lehçe farklılıkları<br />

vardır. Ancak bu dil birliğini<br />

tesis eden ve tamamlayan İstanbul<br />

Türkçesi’dir. Mesela havucun<br />

her yörede farklı adı vardır.<br />

Pürçüklü, sarıot, çörtük v.b. 6<br />

tanesini tespit ettim. Ben anadilimde<br />

havucu çörtük olarak öğrenmişimdir,<br />

başkası sarıotu ya<br />

da pürçüklü olarak öğrenmiştir.<br />

Herkes annesinden öğrendiği dilini<br />

gündelik hayatında konuşur,<br />

kültürünü yaşar, şarkısını söyler.<br />

Zaten kimsenin buna bir şey söylediği<br />

yok. Fakat ana dil eğitimi<br />

talebinin amacı bin yıldır dil birliğini<br />

tesis etmiş Türk milletini<br />

bölmek, Türk milleti içerisinden<br />

ayrı bir millet çıkartmak gayretidir.<br />

Çok açık ve net söylüyorum;<br />

Bilim adamlarının da söylediği<br />

budur: Etnisite, sosyolojik anlamda<br />

milleti ifade etmez. Dolayısıyla<br />

Kürt diye bir millet yoktur.<br />

Millet bir ayrı bir sosyolojik<br />

yapıdır, karakterdir. Türk milleti<br />

vardır, Çin milleti vardır. Belki<br />

de 50’nin üzerinde etnik guruptan<br />

oluşan Çinliler var. Bunlar<br />

binlerce yıllık süreç içerisinde<br />

diliyle, kültürüyle, ortak tarihiyle<br />

millet haline gelmiştir. Türk milleti<br />

de böyle bir millettir. Tarih<br />

boyunca medeniyetlere beşiklik<br />

yapmış, devletler kurmuş olan<br />

34<br />

Eğitimin Sesi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!