Bu Devir Böyle Giderse, Bu Dünya Biter… - Kırsal Çevre Derneği
Bu Devir Böyle Giderse, Bu Dünya Biter… - Kırsal Çevre Derneği
Bu Devir Böyle Giderse, Bu Dünya Biter… - Kırsal Çevre Derneği
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Kırsal</strong> <strong>Çevre</strong> Yıllığı ’2009<br />
başta insan ve çevre sağlığı üzerine etkileri çeşitli risk analizleriyle ortaya<br />
konmaya çalışılmaktadır. Transgenik kültür bitkilerinin alan denemeleri<br />
hakkında talimat, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 1998 yılında<br />
çıkarılmış ve ilk kez patates, pamuk ve mısırda denemelere başlanmıştır.<br />
<strong>Bu</strong> çalışmaların sonuçları hakkında yeterli bir bilgiye ulaşılamamıştır.<br />
GDO’ların potansiyel riskleri konusu günümüzde birçok araştırmanın ve risk<br />
değerlendirme çalışmalarının konusu olmuştur. GDO ve olası etkileri<br />
konusunda halen en duyarlı olduğu bilinen Avrupa Birliği ülkelerinde, alınan<br />
bunca önleme karşın GDO’lar konusundaki tanımlama ve risk<br />
değerlendirmedeki yetersizlikleri ve güvenliği konusundaki yeni kuşkular<br />
ortaya atılmıştır (THEN ve POTTHOF, 2009).<br />
Ülkemiz GDO kullanımı bakımdan günümüze değin açık bir resmi tavır<br />
almamıştır. Ancak 2009 yılında çıkarılan “Gıda ve yem amaçlı genetik<br />
yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinin ithalatı, işlenmesi, ihracatı,<br />
kontrol ve denetimine dair yönetmelik” (ANONİM, 2009), GDO’ların<br />
Türkiye’ye girişine resmiyet kazandıran bir yasal düzenlemedir.<br />
SONUÇ<br />
Biyoteknoloji tarihsel gelişimi içinde tarımsal sürdürülebilirliğin temeli olan<br />
biyolojik çeşitliliğin korunmasında ve artmasında önemli roller oynamıştır.<br />
Klasik yöntemlerle muhafazası zor veya olanaksız olan bitkilere ait genetik<br />
kaynakların korunmasında biyoteknolojiden yararlanılmış ve yararlanılmaya<br />
devam edilmektedir. <strong>Bu</strong> şekliyle biyoteknoloji, sürdürülebilir tarımın<br />
sigortası durumunda olan bitki genetik çeşitliliğinin devamlılığının<br />
sağlanması ve yeni çeşitlilik kaynakları oluşturması bakımından<br />
vazgeçilmez bir araçtır.<br />
Biyoteknolojinin, bitkilere dayanıklılık genlerinin aktarılmasında kullanılan<br />
bakteriyel kökenli toksin üreten çeşitlerin veya ot öldürücülere dayanıklılık<br />
geliştirilmesi amacıyla kullanılması durumunda, istenmeyen genlerin<br />
doğaya bulaşması sonucu ekolojik dengenin bozulması olasıdır. Doğada<br />
türler arası gen alışverişinin olduğunu gösteren birçok örnekler vardır. Doğa<br />
dikkatli bir şekilde gözlendiğinde türler arası gen akışının devam eden bir<br />
süreç olduğu, dolayısıyla da GDO’dan da yabani akrabalarına gen akışının<br />
olası hatta kaçınılmaz olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Gen alış verişinin sonuçlarının görülmesi kısa zaman içinde<br />
gerçekleşmemektedir. İnsan ömrü bu sonuçları görecek ölçüde uzun değildir.<br />
Unutulmamalıdır ki insan ömrü evrim süreci içinde önemsenmeyecek kadar<br />
kısadır.<br />
Sonuç olarak biyoteknoloji, bazı uygulamalarıyla tarımsal sürdürülebilirlik<br />
için vazgeçilmez bir araç, bazı uygulamalarıyla da çok büyük bir tehlike<br />
durumundadır.<br />
***