10.07.2015 Views

Eko-Tasarım - REC Türkiye

Eko-Tasarım - REC Türkiye

Eko-Tasarım - REC Türkiye

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Gezegenin SınırlarıKüresel ölçekteki karmaşık sorunların çözülebilmesi için, içinde yaşadığımız sistemi anlayabilecekbütüncül bir bakış açısına ve bu sorunlara sebep olan paydaşlar başta olmak üzere disiplinlerarası, sektörler arası çoklu işbirliğine ihtiyaç bulunmaktadır.Ortak hedef: SürdürülebilirlikKüresel sorunların ciddiyetinin ve aciliyetinin farkına varan BirleşmişMilletler (BM) ortak sorumlulukların hatırlatılması amacıyla tüm ülkelerinkatılımına açık olan zirveler organize etmiş, bunların ilkinde, 1972’de,Stockholm’de 113 ülkenin katılımı ile gerçekleştirilen İnsan Çevresi Konferansı’nda“Sadece Bir Dünya” (“Only One Earth”) sloganı ile çevre sorunlarınınortak sorunlar olduğuna vurgu yapılmıştır. Daha sonra 1992’deRio’da 178 ülkenin katılımıyla gerçekleşen Çevre ve Kalkınma Konferansı’ndasürdürülebilirlik kavramı evrenselleşmiş, çevre ile sosyal ve ekonomik kalkınmanın birbirindenayrı düşünülemeyeceği üzerinde durulmuştur. On yıl sonra, 2002’de Johannesburg’da174 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen Sürdürülebilir Kalkınma üzerine Dünya Zirvesinde isesürdürülebilir üretim ve tüketimin, sürdürülebilir kalkınmanın ön koşulu olduğu sonucuna varılmıştır.(UNEP 2002)BM Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun 1987 yılında Brundtland Raporu olarak dabilinen Ortak Geleceğimiz isimli raporunda, kalkınma ile çevre konularının birbirinden ayrı düşünülemeyeceğiifade edilmiş ve sürdürülebilir kalkınma “bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşaklarında kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin karşılamaktır” şeklindetarif edilmiştir. <strong>Eko</strong>nomik kalkınmanın yıkıcı etkilerini ortadan kaldırmak için sosyal ve çevreselhassasiyetlere dikkat çekilmiştir.Üretim ve tüketimde değişimSon yıllarda, özellikle sürdürülebilirlik kavramının önemini anlamış gelişmişülkelerin sanayilerinde, 1970’lerin atıkların katı, sıvı ve gaz olarak kategorizeedilerek bertaraf edilmesine odaklı çevrecilik yaklaşımından, atıklarınoluşmasına daha en baştan sebep vermeyecek hizmet ve ürünlere doğru birdönüşüm yaşanmaktadır. Sadece çevre için değil, ekonomik açıdan da hammaddeve enerji girdilerinden en fazla faydayı alabilmek amacıyla kapalıdöngülerle çalışan sistemlere dayalı üretim ve iş modelleri benimsenmektedir.İş gücü, hammadde ve enerjide dışa bağımlılığını ortadan kaldıran, yerelimkânlarla ve yenilenebilir kaynaklarla çalışan iş kurgularının ekonomik dalgalanmalara karşıdaha dirençli olacağı düşünülebilir.Tüketici alışkanlıkları da küresel olarak değişen anlayışlar ve bilgi çağının sağladığı imkânlarlasürdürülebilir tüketim yönünde değişmektedir. Sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları edinmişalıcılar temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacak ürünlerin yanı sıra, yaşam kalitesini yük-8Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Yayınları - IV<strong>Eko</strong>-Tasarım

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!