12.07.2015 Views

ne bir hastalık ne de bir suç - Queeramnesty.ch

ne bir hastalık ne de bir suç - Queeramnesty.ch

ne bir hastalık ne de bir suç - Queeramnesty.ch

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

‘NE BİRHASTALIK NEDE BİR SUÇ’TÜRKİYE’DE LEZBİYEN,GEY, BİSEKSÜEL VETRANS BİREYLER EŞİTLİKİSTİYOR


Uluslararası Af Örgütü dünya çapında 150’<strong>de</strong>n fazla ülke ve bölge<strong>de</strong> 3 milyondan fazla<strong>de</strong>stekçisi, üyesi ve aktivisti ile insan hakları ihlalleri<strong>ne</strong> karşı kampanya yürütenküresel <strong>bir</strong> harekettir.Vizyonumuz, her kişinin, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve diğer uluslararası insanhakları standartlarında belirtilen bütün insan haklarından yararlandığı <strong>bir</strong> dünyadır.Uluslararası Af Örgütü, hükümetler<strong>de</strong>n, siyasi i<strong>de</strong>olojiler<strong>de</strong>n, ekonomik çıkarlardan vedinler<strong>de</strong>n bağımsız olup, gelirlerini üyelik aidatlarından ve bağışlardan sağlamaktadır.İlk baskı 2011Am<strong>ne</strong>sty International LtdPeter Be<strong>ne</strong>nson House1 Easton StreetLondon WC1X 0DWUnited Kingdom© Uluslararası Af Örgütü Yayınlarıİn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011Orijinal Dil: İngilizceBaskı: Uluslararası Af Örgütü,Uluslararası Sekretaryası, Birleşik KrallıkTüm hakları saklıdır. Bu yayının telif hakları saklıdır ancak,hak savunuculuğu, kampanya ve eğitim amacıyla telifö<strong>de</strong>nmeksizin herhangi <strong>bir</strong> yöntemle çoğaltılabilir ancakyeni<strong>de</strong>n satılamaz. Telif hakları sahipleri, yayının etkisini<strong>de</strong>ğerlendirmek amacıyla, her tür kullanımın kendileri<strong>ne</strong>bildirilmesini istemektedirler. Bu durumların dışındaki her türkopyalama, tercüme ve uyarlama için yayıncılardan yazılı izinalınması gerekmektedir. Bu durumlarda yayıncılara <strong>bir</strong> ücretö<strong>de</strong>nmesi gerekebilir.Kapak fotoğrafı: İstanbul’da 2010 Onur Yürüyüşü© Vedat Arıkam<strong>ne</strong>sty.org


İÇİNDEKİLERGiriş ............................................................................................................................ 5Metodoloji ................................................................................................................. 7Ayrımcılığın önlenmemesi: Hükümetin duyarsızlığı ve yasal korumaların eksikliği ................. 8Hükümetin düşmanca tutumu ..................................................................................... 8LGBT hakları reformu yapılmıyor ................................................................................. 9Yasaların ayrımcı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> uygulanması ya da yorumlanması ..................................... 10Uygulamada ayrımcılık ................................................................................................ 12Polis şid<strong>de</strong>ti ......................................................................................................... 12Keyfi para cezaları uygulaması ............................................................................... 14Gey erkeklerin orduda yaşadıkları ihlaller .................................................................... 17Tehdit, taciz ve tecrit ............................................................................................ 17“Askerliğe elverişli olmamak” ................................................................................ 18İstihdam ve barınma hakkına erişim ........................................................................... 20Barınma hakkına erişim ............................................................................................ 20Tarlabaşı kentsel dönüşüm projesi .......................................................................... 21İstihdam ................................................................................................................. 22Diğer haklara erişimlerinin önün<strong>de</strong>ki engeller .............................................................. 23İltica hakkı .......................................................................................................... 26İfa<strong>de</strong> özgürlüğü<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik tehditler ............................................................................ 26Kapatma davaları ................................................................................................. 27Nefret suçu işlendiğin<strong>de</strong>n şüphelenilen vakalar ........................................................... 31Nefret cinayetleri .................................................................................................. 31


Nefret suçları hakkındaki uluslararası yasalar ............................................................. 32Uluslararası ve ulusal yasaların ortaya koyduğu yükümlülüklerin yeri<strong>ne</strong> getirilememesi 32Nefret suçu olması muhtemel suçların kusurlu <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> soruşturulması .................. 33Yargılamalar ........................................................................................................... 34Koruma mekanizmaları uygulanmıyor ..................................................................... 34Sonuç ve tavsiyeler ..................................................................................................... 38Dipnotlar ................................................................................................................... 42


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor5GİRİŞ“An<strong>ne</strong>, beni yani oğlunu <strong>ne</strong> kadar tanıyorsun? Benimiçim<strong>de</strong>kileri biliyor musun? Duygularımı, düşüncelerimianlayabilir misin? Ha? Söyle an<strong>ne</strong>, benim çektiklerimi biliyormusun? Oğlun <strong>ne</strong> acılar çekiyor, bunalımlara giriyor, bunlarıfark ettin mi? Anlayabilir misin beni an<strong>ne</strong>? Gerçekler farklı,beni hiç tanımıyorsun. Gerçeği öğrenirsen kaldıramazsın, şokagirersin, bunalım geçirirsin. Boşver an<strong>ne</strong>, boşver (…)”Aile grubundan <strong>bir</strong> an<strong>ne</strong>, oğlunun cinsiyet kimliği konusunda açılmasının <strong>ne</strong> kadar zor olduğunu anlatıyor, Lambda İstanbul AileGrubu, 2010. 1“Ben eşcinselliğin biyolojik <strong>bir</strong> bozukluk, <strong>bir</strong> hastalık olduğunainanıyorum. Tedavi edilmesi gereken <strong>bir</strong> şey bence.”Aliye Kavaf, Kadın ve Aile<strong>de</strong>n Sorumlu Devlet Bakanı, 2010 225 Haziran 2010 tarihin<strong>de</strong>, aralarında lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) <strong>bir</strong>eylerin,ailelerinin ve <strong>de</strong>stekçilerinin <strong>de</strong> aralarında bulunduğu binlerce kişi, İstanbul’un merkezin<strong>de</strong>lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişilerin hakları için Türkiye’<strong>de</strong> şimdiye kadar görülmüş enbüyük dayanışma yürüyüşünü gerçekleştirdiler. 2010 yılında yapılan bu dayanışma gösterisive 2011 yılı için planlanan benzer <strong>bir</strong> etkinlik, Türkiye’<strong>de</strong>ki LGBT <strong>bir</strong>eylerin <strong>de</strong>vlet yetkilileritarafından maruz bırakıldıkları şid<strong>de</strong>t ve sistematik taciz uygulamalarının yaşandığı <strong>bir</strong>ortamda gerçekleşiyor.Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleri altındaki yükümlülüklereaykırı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> 3 ayrımcılık, yasalarda mevcudiyetini korurken, <strong>bir</strong>çok yasa, hakimler vesavcılar tarafından ayrımcı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> yorumlanmakta ya da uygulanmakta ve lezbiyen, gey,biseksüel ve trans kişilerin eşitlik haklarını ihlal etmektedir. En ö<strong>ne</strong>mlisi, TürkiyeAnayasası’nda ve ulusal mevzuatta cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığıyasaklayan herhangi <strong>bir</strong> düzenleme bulunmamaktadır. 2002 yılından bu yana iktidarda olanAdalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin diğer ayrımcılık biçimleri ile müca<strong>de</strong>le ve temelinsan haklarının korunması yönün<strong>de</strong> attığı adımların tersi<strong>ne</strong>, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans<strong>bir</strong>eylerin hakları gözardı edilmeye <strong>de</strong>vam edildi. Bu durum, <strong>de</strong>vlet görevlilerinin homofobiksöylemleri ile daha da pekişti. Kadın ve Aile<strong>de</strong>n Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf 2010yılında “Eşcinsellik <strong>bir</strong> hastalıktır ve tedavi edilmelidir” <strong>de</strong>mişti. 4 Homofobik ve transfobikyaklaşımlar medyada da oldukça yaygın. Birçok kişi, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimlikleri<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle hem <strong>de</strong>vlet hem <strong>de</strong> <strong>de</strong>vlet dışı aktörler tarafından iş yerlerin<strong>de</strong>, sağlıkIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


6‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorkurumlarında, eğitim ve barınma alanında ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar.Bu durum, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kadın ve erkeklerin, korku, ayrımcılık veönyargılar <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle cinsel yö<strong>ne</strong>limlerini, işverenler<strong>de</strong>n, <strong>de</strong>vlet görevlilerin<strong>de</strong>n ve hattaailelerin<strong>de</strong>n saklamak zorunda kalmalarına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmaktadır. Özellikle lezbiyen ve biseksüelkadınlar, erkekler ile karşılaştırıldığında, nispeten daha düşük düzey<strong>de</strong> ekonomik özerkliğe veaile için<strong>de</strong> daha az özgürlüğe sahip olmaları <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle daha farklı sorunlar yaşamakta vekoruma mekanizmalarından daha sınırlı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> yararlanabilmektedirler. Yasa düzeyin<strong>de</strong>kadın erkek eşitliği sağlanmış olmasına rağmen, uygulamada ciddi oranda eşitsizlik hükümsürmektedir. Kadınların maruz kaldığı bu çok yönlü ayrımcılık Türkiye’<strong>de</strong> lezbiyen vebiseksüel kadınların çoğunlukla yok sayılmalarına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmaktadır. Gey ve biseksüelerkekler cinsel yö<strong>ne</strong>limlerini açıkça belirtmeleri durumunda şid<strong>de</strong>t ve ayrımcılık riski ile karşıkarşıya kalmakta ve dar erkeklik kalıplarını ihlal ettikleri yönün<strong>de</strong> <strong>bir</strong> algı oluşmaktadır.Cinsiyet kimliklerini önyargılı topluluklardan saklayamayan ya da saklamak istemeyen <strong>bir</strong>çoktrans kadın ve erkek, cinsiyet kimlikleri ve cinsel yö<strong>ne</strong>limleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle en ağır şid<strong>de</strong>tbiçimleri<strong>ne</strong> ve hoşgörüsüzlüğe maruz kalmaktadırlar. Özellikle trans kadınlar istihdamkonusunda ciddi engellerle karşılaşmakta ve <strong>bir</strong>çok durumda yasadışı seks içşiliği yapmakzorunda kalmaktadırlar. Bu durum kendileri<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik önyargının <strong>bir</strong> kat daha artmasına<strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmakta ve kolluk kuvvetleri tarafından uğradıkları tacize ek <strong>bir</strong> meşrulaştırma aracıolarak kullanılmaktadır. Yetkililer tarafından büyük oranda gözardı edilen ancak en ö<strong>ne</strong>mlisorunlardan <strong>bir</strong>i <strong>de</strong> saldırı ya da cinayet gibi <strong>ne</strong>fret suçlarının oldukça yaygın olmasıdır.Özellikle trans kadınlar <strong>ne</strong>fret cinayetleri<strong>ne</strong> maruz kalmaktadır.Yetkililerin bu konudaki tavırlarına – en iyi haliyle lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerinhaklarını görmez<strong>de</strong>n gelmesi ve en kötü haliyle ayrımcılık uygulaması – ve medya ve toplumiçin<strong>de</strong> yaygın homofobi ve transfobi kültürünün varlığına rağmen, Türkiye’<strong>de</strong>ki LGBT haklarıörgütleri tarafından ö<strong>ne</strong>mli gelişmeler kay<strong>de</strong>dildi. Hoşgörüsüzlüğe karşı yaptıkları çalışmalar,ifa<strong>de</strong> ve örgütlenme özgürlüklerinin tehdit edildiği <strong>bir</strong> ortam için<strong>de</strong> gerçekleştirildi. Buduruma rağmen, sürekli eylemlilikleri sayesin<strong>de</strong>, insan hakları konusunda attıkları büyükadımlar diğerlerinin izleyeceği <strong>bir</strong> ör<strong>ne</strong>k olarak önümüz<strong>de</strong> duruyor. LGBT örgütleri 5 farklıcinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliklere yö<strong>ne</strong>lik hoşgörüsüzlük ile marjinalleşmiş kimliklere sahipkişiler ve topluluklara yö<strong>ne</strong>lik resmi hoşgörüsüzlük arasındaki bağı teslim e<strong>de</strong>rek, Türkiye’<strong>de</strong>çok çeşitli insan hakları konularında çalışmalar yürüttü ve sivil toplum grupları ile ittifakhalin<strong>de</strong> çalıştı.Uluslararası Af Örgütü ve Türkiye’<strong>de</strong>ki iş<strong>bir</strong>liği halin<strong>de</strong> çalıştığı <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kler, hükümetin, cinselyö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığı gözardı e<strong>de</strong>rek ayrımcılıkla müca<strong>de</strong>leedilebileceği düşüncesini red<strong>de</strong>diyor. Uluslararası Af Örgütü, hükümeti, raporuntavsiyelerin<strong>de</strong> belirtildiği gibi, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli tüm ayrımcılıkbiçimlerini yasaklamak için Anayasa’yı <strong>de</strong>ğiştirmeye ve kapsamlı <strong>bir</strong> ayrımcılıkla müca<strong>de</strong>leyasası çıkarmaya çağırmaktadır. Uluslararası Af Örgütü ve iş<strong>bir</strong>liği halin<strong>de</strong> çalıştığı <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerayrıca yetkilileri <strong>ne</strong>fret suçlarını önlemek için acil adımlar atmaya ve daha önce <strong>ne</strong>fret saikiyleişlendiğin<strong>de</strong>n şüphelenilen suçların etkin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> araştırılması için adımlar atmayaçağırmaktadır. 6 Aynı şekil<strong>de</strong>, Uluslararası Af Örgütü Türkiye yetkililerini, cinsel yö<strong>ne</strong>lim vecinsiyet kimliği dahil olmak üzere herhangi <strong>bir</strong> ayrımcılık yapılmaksızın herkesin ifa<strong>de</strong> veörgütlenme özgürlüğü<strong>ne</strong> saygı duymaya ve korumaya çağırmaktadır.Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor7METODOLOJİBu rapor Uluslararası Af Örgütü yetkililerinin 2011 yılı Ocak ve Haziran aylarında Türkiye’<strong>de</strong>Ankara, Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul ve İzmir olmak üzere beş şehir<strong>de</strong> yaptığı araştırmayadayanmaktadır. Bu süre boyunca Uluslararası Af Örgütü 70’ten fazla lezbiyen, gey, biseksüelve trans <strong>bir</strong>ey ve aileleri, avukatlar, aktivistler ve diğer kişilerle görüşmeler gerçekleştirdiler.Raporda konu edilen <strong>bir</strong>eysel vakalara dair bilgiler, ilgili kişilerle, bu kişilerin aileleri,<strong>de</strong>stekçileri, arkadaşları ve <strong>bir</strong>likte çalıştıkları <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kler ve gruplar ile yapılan görüşmelere,dava belgeleri<strong>ne</strong> ve diğer resmi belgelere dayanmaktadır. Güvenlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle farklı isimlerkullanıldığı belirtilmediği sürece kişilerin isim ve yer bilgileri doğrudur. Bu rapor, araştırmasırasında en çok kaygı duyulduğu belirtilen konuları yansıtmakta ve kişilerin cinselyö<strong>ne</strong>limleri ve cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle karşılaştıkları tüm sorunları kapsamayıhe<strong>de</strong>flememektedir. Bunun yanında, hakları için müca<strong>de</strong>le e<strong>de</strong>n kişilerin ayrımcılık ve tacizkorkusu altında yaşamaları <strong>bir</strong>çok ihlalin belgelenmesini engellemiştir. Uluslararası Af Örgütütehditlere ve önyargılara rağmen cinsel yö<strong>ne</strong>limi ve cinsiyet kimliği <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle tehdit altındaolan kişilerin haklarının sağlanması amacıyla <strong>de</strong><strong>ne</strong>yimlerini araştırmacılarla paylaşan herkeseteşekkür e<strong>de</strong>r. Rapordaki tavsiyeler, onların maruz kaldıkları ayrımcılık ve ihlallere karşıatılması gereken adımlarla ilgili görüşlerin<strong>de</strong>n beslenmektedir.Uluslararası Af Örgütü, araştırma süresince <strong>de</strong>vlet yetkililerinin <strong>de</strong> görüşleri<strong>ne</strong> başvurdu.Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ile <strong>bir</strong> görüşme yapıldı. İçişleriBakanlığı, Emniyet Müdürlüğü ve Beyoğlu Belediye Başkanlığı’ndan yetkililerle <strong>de</strong> toplantıtalebin<strong>de</strong> bulunuldu ancak yetkililer Uluslararası Af Örgütü ile araştırma süresin<strong>de</strong> görüşmekiçin uygun olmadıklarını belirttiler.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


8‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorAYRIMCILIĞIN ÖNLENMEMESİ: HÜKÜMETİNDUYARSIZLIĞI VE YASAL KORUMALARINEKSİKLİĞİ“Anayasa <strong>de</strong>ğişikliği çalışmaları sırasında eşcinsellerin<strong>de</strong> talepleri oldu. Halen <strong>de</strong> geliyor. İstiyorlar diyeverecek miyiz? Şu anki koşullarda mümkün <strong>de</strong>ğil,kamuoyu buna hazır <strong>de</strong>ğil.”Burhan Kuzu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu üyesi. 7LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerinin yıllardır sürdürdüğü müca<strong>de</strong>leye rağmen 8 , cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyetkimliği temelli ayrımcılığa uğramama hakkı konusunda ulusal mevzuatta herhangi <strong>bir</strong>düzenleme bulunmamaktadır. Aynı zamanda, ceza hukuku ve me<strong>de</strong>ni hukukta bazıdüzenlemeler, yargı mensupları tarafından ayrımcı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> kullanılmaktadır. Üst düzeypolitikacılar ve hükümet yetkilileri, bu yön<strong>de</strong>ki eşitlik taleplerini red<strong>de</strong>tmelerinin yanısıra,lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik ayrımcılığı körükleyecek homofobikaçıklamalarda bulundular. Türkiye yetkililerinin, cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong>olursa olsun herkesin eşit haklara sahip olduğu ilkesini benimsemediklerini gösteren <strong>bir</strong> diğerişaret ise, uluslararası alanda, ayrımcıkla müca<strong>de</strong>le konusundaki düzenlemeler<strong>de</strong> reformlaryapılması tavsiyelerini sürekli <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> red<strong>de</strong>tmeleri ve lezbiyen, gey, biseksüel ve trans<strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik koruma çağrısında bulunan ö<strong>ne</strong>rgeleri imzalamayı red<strong>de</strong>tmeleri oldu. Türkiyeayrıca Avrupa Konseyi’<strong>ne</strong> üye ülkeler arasında, ayrımcılığın ge<strong>ne</strong>l olarak yasaklanmasınıöngören Avrupa İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi'<strong>ne</strong> Ek 12No'lu Protokolü’nü imzalamayan sayılı ülkeler arasında bulunmaktadır.Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eyler, aktivistler,aka<strong>de</strong>misyenlerin çoğu, bu tür yasal korumaların eksikliğinin, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyetkimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle maruz kaldıkları ayrımcılığı pekiştiren en ö<strong>ne</strong>mli etken olduğunubelirttiler.HÜKÜMETİN DÜŞMANCA TUTUMUAdalet ve Kalkınma Partisi, 2002 yılında iktidara gelmesinin ardından, çeşitli insan haklarıkonularında varolan korumaları sağlamlaştıran yasal reformlar gerçekleştirdi. 9 Ancak bununtam tersi<strong>ne</strong> cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsel ayrımcılık temelli ayrımcılığa uğramama hakkını koruyantek <strong>bir</strong> düzenleme yapılmadı. Aksi<strong>ne</strong>, hükümet, bazı yetkililer tarafından yapılan ayrımcılıkUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor9içeren açıklamalar ile arasına mesafe koymadı ya da özür dilemedi. Uluslararası AfÖrgütü’nün görüştüğü <strong>bir</strong>çok aktivist, Kadın ve Aile<strong>de</strong>n sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf’ın“eşcinsellik <strong>bir</strong> hastalıktır ve tedavi edilmelidir” açıklamasının yol açtığı sorunlardanbahsetti. 10 Açıklamaya medya tarafından geniş yer verilmesi<strong>ne</strong> rağmen hükümet bu konuda<strong>ne</strong> <strong>bir</strong> açıklama yaptı <strong>ne</strong> <strong>de</strong> özür diledi. Bu tür homofobik açıklamalar münferit durumlar<strong>de</strong>ğil. 2003 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi danışmanı iktidar partisi<strong>ne</strong>“eşcinseller üye olamaz”, “Ancak kendi partilerini kurabilirler” <strong>de</strong>di. 11 Meclis AnayasaKomisyonu Başkanı Burhan Kuzu tarafından beyan edilen (alıntı için yukarıya bkz) hükümetincinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığı yasaklamak için yapılan baskıları kabuletmeyeceği yönün<strong>de</strong>ki açıklama, hükümetin bu konudaki ge<strong>ne</strong>l tavrını temsil etmektedir. Buaçıklamanın hemen ardından Komisyon’un <strong>bir</strong> başka üyesi AKP milletvekili, Dengir Mir Fırat21. yüzyılın LGBT kişilerin haklarının tanınması için çok erken olduğunu, belki 22. yüzyıldaolabileceğini belirtti. 12 Toplumun böyle <strong>bir</strong> şeye hazır olmadığı yönün<strong>de</strong>ki bu bakış açısı,Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AKP milletvekili Zafer Üskül tarafından daUluslararası Af Örgütü’nün 2011 yılı Şubat ayında kendisiyle yaptığı <strong>bir</strong> görüşme<strong>de</strong>belirtildi. 13 Değişime karşı böyle <strong>bir</strong> direncin mevcut olduğu bu ortamda, reformlar içinkampanya yürüten kişiler <strong>de</strong> baskı altına alındı: LGBT hakları konusunda kampanya yürütensayılı gazeteciler<strong>de</strong>n <strong>bir</strong> olan Kürşad Kahramanoğlu, Birgün gazetesi<strong>ne</strong> yazdığı <strong>bir</strong> yazıda“Burhan Kuzu geçtiğimiz yüzyıldan kalma <strong>bir</strong> politikacı, bu yüzyıldan <strong>de</strong>ğil” <strong>de</strong>diği içinyargılandı. 142010 yılı Mayıs ayında Türkiye’nin insan hakları sicilinin göz<strong>de</strong>n geçirildiği BirleşmişMilletler Evrensel Periyodik Değerlendirme sürecin<strong>de</strong>, Türkiye cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyetkimliği temelli ayrımcılığın önlenmesi konusunda yapılan tavsiyeleri red<strong>de</strong><strong>de</strong>rek, cinsiyetkimliği ibaresinin (şu anda yasada mevcut olmayan) Ayrımcılıkla Müca<strong>de</strong>le ve Eşitlik yasatasarısında zaten bulunduğunu belirtti. 15 2010 yılı Aralık ayında Birleşmiş Milletler Ge<strong>ne</strong>lKurulu tarafından sunulan cinsel yö<strong>ne</strong>limleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle yasa dışı, keyfi ve yargısız infazamaruz bırakılmalarını kınayan tarihi yö<strong>ne</strong>rge<strong>de</strong> oylamaya katılmadı. 16 Yi<strong>ne</strong>, Türkiye’ninuluslararası düzey<strong>de</strong> lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin haklarının korunmasını<strong>de</strong>steklemediği <strong>bir</strong> başka ör<strong>ne</strong>k, Kolombiya hükümeti tarafından 85 ülkenin <strong>de</strong>steği ileBirleşmiş Milletler Ge<strong>ne</strong>l Kurulu’na sunulan cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli şid<strong>de</strong>tbiçimleri<strong>ne</strong> ve insan hakları ihlalleri<strong>ne</strong> son verme konusunda yapılan ortak açıklamayı<strong>de</strong>steklememesi oldu. 17LGBT HAKLARI REFORMU YAPILMIYORHükümetin bu düşmanca tutumu, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere yasa düzeyin<strong>de</strong>koruma sağlanması için herhangi <strong>bir</strong> adım atılmamasını beraberin<strong>de</strong> getirmektedir. 2005yılında yeni Türk Ceza Kanunu’nun çıkarılmasından önce, sivil toplumun, cinsel yö<strong>ne</strong>lim vecinsiyet kimliği temelli ayrımcılığın önlenmesi için gerekli korumaların sağlanması yönün<strong>de</strong>kitalepleri, - iddialara göre Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in isteği ile - yasa tasarısını hazırlayanlartarafından red<strong>de</strong>dildi. 18 2010 yılı Mayıs ayında, pozitif önlemler alınmasına olanak verenayrımcılığın önlenmesi ile ilgili 10. mad<strong>de</strong><strong>de</strong> <strong>de</strong>ğişiklikler yapılmasını öngören Anayasa<strong>de</strong>ğişiklikleri Meclis tarafından kabul edildi. 19 Ancak, ayrımcılığa karşı korumaların, cinselyö<strong>ne</strong>lim ve cinsel tercih konularını da kapsamasını sağlayacak bu fırsat el<strong>de</strong>n kaçırıldı.Hükümetin LGBT haklarının yasa düzeyin<strong>de</strong> korunması yönün<strong>de</strong> en büyük başarısızlığı“Ayrımcılıkla Müca<strong>de</strong>le ve Eşitlik Yasa” tasarısı konusunda yaşandı. 2011 yılı Mart ayındaTürkiye’<strong>de</strong>ki insan hakları örgütlerinin iş<strong>bir</strong>liği ile hazırlanan tasarı kapsamlı <strong>bir</strong> ayrımcılıklamüca<strong>de</strong>le yasası olmayı amaçlıyordu. Tasarıda ayrımcılıkla müca<strong>de</strong>le standartlarınınIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


10‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyoruygulanmasını sağlayacak bağımsız <strong>bir</strong> kurumun kurulması öngörülüyor. Ancak, tasarının2011 yılı Mart ayında İçişleri Bakanlığı’nın inter<strong>ne</strong>t sitesin<strong>de</strong> yayınlanan halin<strong>de</strong>, tasarıyıhazırlayanlar tarafından hem cinsiyet kimliği hem <strong>de</strong> cinsel yö<strong>ne</strong>limi kapsayacak şekil<strong>de</strong>düzenle<strong>ne</strong>n cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığa karşı sağlanan koruma kaldırıldı. 20 Böylece,cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığın yasaklanması konusunda atılacak enö<strong>ne</strong>mli fırsatlardan <strong>bir</strong>i <strong>bir</strong> kez daha kaçırılmış oldu.YASALARIN AYRIMCI BİR ŞEKİLDE UYGULANMASI YA DA YORUMLANMASITürkiye yasaları eşcinselliği hiç<strong>bir</strong> zaman yasaklamadı ya da eşcinsel <strong>bir</strong>liktelikler için dahayüksek <strong>bir</strong> reşit olma yaşı konmadı. 21 Ancak, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişiler ceza veme<strong>de</strong>ni hukuk işlemlerin<strong>de</strong> cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle rutin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong>ayrımcılığa maruz bırakılmaktadırlar.Askerlik hizmeti gereklilikleri 22 dışında (bkz. sayfa 18, Askeriye<strong>de</strong> şid<strong>de</strong>t ve ayrımcılıkbölümü), ulusal mevzuatta cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık içerendüzenleme bulunmamaktadır. Ancak, <strong>bir</strong>çok yasa, açıkça ayrımcılık içermemesi<strong>ne</strong> rağmen,yargı tarafından lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişiler söz konusu olduğunda uygulamadaayrımcılık içerecek şekil<strong>de</strong> kullanılmaktadır. Ör<strong>ne</strong>ğin, istihdam alanı ile ilgili olarak, DevletMemurları Kanunu’nun 125. Mad<strong>de</strong>sin<strong>de</strong> “yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler<strong>de</strong>bulunmayı” yasaklayan düzenleme, memurları cinsel yö<strong>ne</strong>limleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle işten çıkarmakamacıyla kullanılmıştır. 23 Bu, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik istihdamalanında uygulanan ayrımcılığın sa<strong>de</strong>ce <strong>bir</strong> yönünü göstermektedir (aşağıya bkz istihdamalanında ayrımcılık).Ahlak kavramı da sıklıkla ayrımcı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> kullanılmaktadır. Me<strong>de</strong>ni Kanun’da geçen bukavram sıklıkla savcılar tarafından LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerinin kapatılması istemi içinkullanılmaktadır (aşağıya bkz. İfa<strong>de</strong> özgürlüğü bölümü). LGBT konularının medya ve iletişimalanında işlenmesinin müstehcenlik ve ge<strong>ne</strong>l ahlak konusundaki düzenlemelere aykırı olduğudüşünülmektedir. 2006 yılında, Ankara’da bulunan Kaos-GL <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğinin çıkardığı <strong>bir</strong> <strong>de</strong>rginin<strong>bir</strong> sayısının bütün baskıları, için<strong>de</strong> müstehcen resimler olduğu ve ge<strong>ne</strong>l ahlaka aykırı olduğugerekçesiyle toplatıldı. Suçlamaları red<strong>de</strong><strong>de</strong>n Kaos-GL, tüm iç hukuk mekanizmalarınıntükenmesinin ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’<strong>ne</strong> başvurdu. 24 2001 yılı Mart ayıitibariyle, radyo ve televizyon yayınlarını izleme, düzenleme ve yaptırım uygulamakla sorumlu<strong>de</strong>vlet kurumu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Sex and the City 2 filminin haklarınısatın alan <strong>bir</strong> televizyon kanalından bu konuda savunma istedi. Kurul, film<strong>de</strong>ki gey evliliği ileilgili sah<strong>ne</strong>lerin “toplumun milli ve ma<strong>ne</strong>vi <strong>de</strong>ğerleri<strong>ne</strong>, Türk aile yapısına aykırı” olduğunubelirtti. Suçlu bulunduğu takdir<strong>de</strong>, kanal en az 10,000 Türk lirası (4500 Avro) para cezasınamahkum edilecektir. 25Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişiler ayrıca şid<strong>de</strong>t suçlarından mağdur oldukları adlidavalarda da ayrımcılığa uğramaktadır. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> duruşmalarla ilgili bilgilerinyasada öngörüldüğü gibi mağdurun ailesi ile paylaşılmadığı yönün<strong>de</strong> <strong>bir</strong>çok vaka olduğubildirildi. Ayrıca, failler, suçu “haksız tahrik” altında işlediklerini iddia ettiklerin<strong>de</strong> - ki buçoğunlukla mağdurun cinsel ilişkiye girmeyi teklif ettiği yönün<strong>de</strong> algılanmaktadır - indirimlicezalar almaktadırlar (aşağıya bkz. Nefret Cinayetleri bölümü).Yukarıda bahsedilen bazı vakalarda yargı mensuplarının keyfi ya da ayrımcı gerekçelere yerverdikleri kararların da gösterdiği üzere, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin hem cezaUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor11hem me<strong>de</strong>ni hukuk işlemlerin<strong>de</strong> cinsel yö<strong>ne</strong>limleri mahkemece bildiği takdir<strong>de</strong> adaleteerişimleri mümkün olmamaktadır.Bu tür uygulamalar karşısında – hem yerel mahkemeler hem <strong>de</strong> temyiz mahkemelerin<strong>de</strong> –açıkça görülmektedir ki ayrımcılıkla müca<strong>de</strong>le konusunda uluslararası yasalar ve standartlaruygulanmamaktadır. Hükümetin söylediğinin aksi<strong>ne</strong>, temel hak ve özgürlükler konusundaulusal mevzuatın uluslararası standartlar ile çeliştiği durumlarda, uluslararası standartlarınuygulanmasını gerektiren Anayasa’nın 90. mad<strong>de</strong>si yasadaki boşlukları doldurmamaktadır.Maalesef bu mad<strong>de</strong>nin lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin adalete erişimlerinisağlamada yetersiz olduğu görüldü. 26In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


12‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorUYGULAMADA AYRIMCILIKAyrımcılığa karşı yasa düzeyin<strong>de</strong> korumaların olmaması ve adalete erişimlerinin olmaması<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle ötekileştirilmiş, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin, <strong>de</strong>vlet görevlileritarafından olumsuz muameleyle karşılaşma riskleri oldukça yüksektir. Homofobik vetransfobik fikirlerin yaygınlığı da düşünülünce bu durum bazı LGBT grupların mensuplarının<strong>de</strong>vlet görevlileri tarafından rutin ve sistematik olarak taciz edilmeleri<strong>ne</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmaktadır.Trans <strong>bir</strong>eyler ise, cinsel yö<strong>ne</strong>limlerini açıklamak zorunda kalmayan lezbiyen, gey ve biseksüel<strong>bir</strong>eylerle karşılaştırıldığında daha fazla görünür olmaları <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle <strong>de</strong>vlet görevlileritarafından daha fazla taciz edilmekte, özellikle polis görevlileri tarafından şid<strong>de</strong>te uğramaktave hizmetlere erişimleri engellenmektedir. Gey erkekler <strong>de</strong> askerlik hizmeti sırasında cinselşid<strong>de</strong>t <strong>de</strong> dahil olmak üzere şid<strong>de</strong>te maruz kalmaktadırlar. Lezbiyen, gey, biseksüel ve transmülteci ve sığınmacılar – <strong>de</strong>vlete daha fazla muhtaç oldukları için farklı sorunlarlakarşılaşmaktadırlar, korunmaya muhtaç kişiler olarak çok yönlü ayrımcılığa uğramakta vecinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle çoğunlukla mülteci ve sığınmacılarasunulan yardım olanaklarından mahrum kalmaktadırlar. Bu tür ihlaller ile müca<strong>de</strong>le e<strong>de</strong>nLGBT dayanışma <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kleri ise yetkililer tarafından kapatılmaları amacıyla açılan idaridavalarla karşı karşıya kalmakta ve ifa<strong>de</strong> ve örgütlenme özgürlükleri tehdit edilmektedir.POLİS ŞİDDETİ“Başvurunu aldım. İstediğin kadar şikayet et. Hiç<strong>bir</strong> şey olmaz.”İzmir Alsancak Polis Merkezi’n<strong>de</strong> kötü muamele ile ilgili şikayet başvurusunda bulunmak isteyen trans <strong>bir</strong> kadının polismemurundan aldığını cevapTrans kadınlar rutin olarak polis gözaltısında şid<strong>de</strong>te maruz kalmaktadırlar. Uluslararası AfÖrgütü’<strong>ne</strong> verilen bilgiye göre <strong>bir</strong>çok durumda, polis görevlileri kamusal alanlardaki transkadınları seks işçisi olarak görmekte ve dolayısıyla gözaltı, taciz ve bazı durumlarda fizikselşid<strong>de</strong>t için <strong>bir</strong> he<strong>de</strong>f olarak yaklaşmaktadır. Özellikle, İstanbul’un Beyoğlu ve İzmir’inAlsancak semtlerin<strong>de</strong> bulunan polis merkezleri, sokakta gözaltına alınan trans kadınlara kötümuamele ve işkence uygulamaları ile bilinmektedir. Yi<strong>ne</strong> böyle <strong>bir</strong> vaka hakkında nadir olarakaçılan davaların <strong>bir</strong>in<strong>de</strong>, Hortum Süleyman lakaplı, Süleyman Ulusoy adlı <strong>bir</strong> polis görevlisi1996-1997 yılları arasında Beyoğlu Polis Merkezi’n<strong>de</strong> komiserlik yaptığı sırada dokuz transkadına kötü muamele uyguladığı suçlamasıyla yargılanmıştı. Ancak dava sonuçlanamadanDava ve Cezaların Ertelenmesi<strong>ne</strong> Dair Kanun'' kapsamında ertelendi. 27 LGBT Dayanışma<strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ği Lambdaistanbul’un 2010 yılında yaptığı araştırmaya katılan 104 trans kadının%89’u polis gözaltısında fiziksel şid<strong>de</strong>te maruz kaldıklarını belirttiler. Bu sayı, sözlü şid<strong>de</strong>t,küfür ve aşağılama gibi muameleler söz konusu olduğunda %97’ye çıkmaktadır. Araştırmayakatılanların %77’si cinsel şid<strong>de</strong>te maruz kaldıklarını belirtirken %86’sı polisin gözaltınaalınmaları ile ilgili <strong>bir</strong> kayıt tutmadığını belirtti. 28 Bu bulgular Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>verilen bilgiler ile örtüşmektedir. Uluslararası Af Örgütü’nün 2011 yılının ilk aylarındagörüştüğü trans kadınların hemen hemen hepsi daha önceki yıllarda polis merkezlerin<strong>de</strong>polisler tarafından cinsel şid<strong>de</strong>t <strong>de</strong> dahil olmak üzere aşırı fiziksel şid<strong>de</strong>te maruz kaldıklarınıbelirttiler. Muhtemelen son yıllarda polis merkezlerin<strong>de</strong> işkence ve kötü muameleuygulamalarının azalmasına bağlı olarak, ancak bundan daha ö<strong>ne</strong>mlisi sokak gösterilerin<strong>de</strong>polis şid<strong>de</strong>ti<strong>ne</strong> karşı kampanya yürüten trans kadınların aktivizmi sayesin<strong>de</strong> polisUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor13merkezlerin<strong>de</strong>ki kötü muamele uygulamalarında ciddi <strong>bir</strong> azalma yaşandı. Ancak resmi gözaltıyerlerin<strong>de</strong>ki kötü muamele vakaları <strong>de</strong>vam e<strong>de</strong>rken, sokakta ya da resmi olmayan gözaltıyerlerin<strong>de</strong> çok sayıda kötü muamele vakası görülmeye <strong>de</strong>vam etmektedir. Birçok vakada transkadınlar Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, muhatap oldukları polisler yaşadıkları bölge<strong>de</strong>n sorumluolmaya <strong>de</strong>vam e<strong>de</strong>cekleri için bunun olası sonuçlarından korktuklarından herhangi <strong>bir</strong>şikayette bulunmadıklarını söylediler. Şikayet başvurusunda bulunulmuş daha önceki <strong>bir</strong>çokkötü muamele iddiası etkin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> soruşturulmazken, <strong>bir</strong>çok vakada polis görevlileritarafından karşı suçlamalarda bulunuldu. İstanbul’un Beyoğlu semtin<strong>de</strong> bulunan TaksimHasta<strong>ne</strong>si’n<strong>de</strong>ki sağlık görevlilerinin polis şid<strong>de</strong>tinin yol açtığı yaralanmaları belgelemeyizaman zaman red<strong>de</strong>tmeleri <strong>de</strong> polisin cezasızlığını pekiştirmektedir. 29Ankara’da bulunan Pembe Hayat LGBT Dayanışma Der<strong>ne</strong>ği’nin beş üyesi <strong>de</strong> 17 Mayıs 2010tarihin<strong>de</strong> homofobi karşıtı <strong>bir</strong> etkinlikten dö<strong>ne</strong>rken arabalarının polis tarafındandurdurulmasının ardından benzer <strong>bir</strong> <strong>de</strong><strong>ne</strong>yim yaşadılar (bkz sayfa 15, Pembe Hayat Vakası).Bir diğer vaka İzmir’<strong>de</strong>n Hasret’in başından geçti. Polis görevlilerinin kendisini yakaladıklarınıve İzmir Alsancak Polis Merkezi’<strong>ne</strong> götürmeye çalıştıklarını belirtti. Kendisini <strong>ne</strong><strong>de</strong>n gözaltınaalmak istediklerini sorduğunda, ona şid<strong>de</strong>t uygulamaya başladıklarını ve merkeze götürmekiçin dövmeye başladıklarını belirtti. Polis merkezi<strong>ne</strong> gittikten sonra da kendisini dövmeye<strong>de</strong>vam ettiklerini söyledi.Uluslararası Af Örgütü 2007-2009 yılları arasında Beyoğlu semtin<strong>de</strong> gerçekleşen, şikayetedilmesi<strong>ne</strong> ve ilk el<strong>de</strong>n kuvvetli kanıtlar olmasına rağmen, olaydan sorumlu kollukkuvvetleri<strong>ne</strong> karşı herhangi <strong>bir</strong> davanın açılmadığı 12 kötü muamele vakasının <strong>de</strong>taylarınıinceledi.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


14‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorPEMBE HAYATPembe Hayat Ankara’da bulunan <strong>bir</strong> LGBT <strong>de</strong>stek örgütüdür.Geçen se<strong>ne</strong>, polisin dahil olduğu olaylar sonucunda Pembe Hayat üyeleri<strong>ne</strong> karşı açılmış iki davabulunmaktaydı. İlk olay Ankara’da 17 Mayıs 2010 akşamında dört Pembe Hayat üyesinin yolda seyirhalin<strong>de</strong>yken polis tarafından durdurulmalarının ardından gerçekleşti.Grubun polis tarafından durdurulmasının ardından olay yeri<strong>ne</strong> gi<strong>de</strong>n Uluslararası Af Örgütü Türkiye şubesinin<strong>bir</strong> üyesinin belirttiği<strong>ne</strong> göre polis görevlileri herhangi <strong>bir</strong> açıklama yapmadan arabadan çıkmalarını söyledi.Aktivistler kimlik kartlarını verebileceklerini söyleyip arabadan inmeyi red<strong>de</strong>ttiler ve Pembe Hayat’tan başkaüyelere telefon e<strong>de</strong>rek haber verdiler.Uluslararası Af Örgütü üyesinin söyledikleri<strong>ne</strong> göre, polis olay yeri<strong>ne</strong> gelen kişilere karşı biber gazı sıkmak vecoplarla dövmek suretiyle orantısız güç kullandı. Polisin, beş trans aktivistin dışarı çıkması için arabanın içi<strong>ne</strong><strong>de</strong> biber gazı sıktığını belirtti. Bunun yanında bazı polis görevlileri mahalle sakinlerini trans aktivistlere karşışikayette bulunmaları için teşvik etti.Beş trans aktivist, Esat Polis Merkezi’n<strong>de</strong> gözaltına alındıktan sonra karşılaştıkları muamele ile ilgili polisgörevlileri hakkında şikayette bulundu. Alınan bilgiye göre bırakılmalarının ardından beş aktivist Adli TıpKurumu’na gi<strong>de</strong>rek kötü muamele izlerini belgelemek istedi. Aktivistlerin polis görevlileri hakkında yaptıklarışikayet takipsizlikle sonuçlanırken, savcı aktivistlere polise ‚görevi yaptırmamak için direnme‛ suçlamasıylasoruşturma açtı. Açılan dava 24 Ekim 2010 tarihin<strong>de</strong> yapılan ilk duruşmada beraatle sonuçlandı.Pembe Hayat’ın üç üyesi<strong>ne</strong> karşı açılan ikinci dava 19 Haziran 2010 tarihin<strong>de</strong> yaşanan <strong>bir</strong> olayın ardından,‚görevi yaptırmamak için direnme‛, ‚hakaret‛ ve ‚kamu malına zarar verme‛ suçlamaları ile açıldı. PembeHayat’ın verdiği bilgiye göre olay ikisi daha önceki olayda da yargılanmış <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğin üç gönüllüsü Ankara’daBağlar cad<strong>de</strong>sin<strong>de</strong> arabayla gi<strong>de</strong>rken polis görevlileri kendileri<strong>ne</strong> doğru gelmeye başladı. İddianame<strong>de</strong>aktivistlerin kaçmaya çalıştıkları, polis arabasına girmemek için direndikleri, <strong>bir</strong>inin polis görevlisi<strong>ne</strong>hakarette bulunduğu ve <strong>bir</strong> diğerinin <strong>bir</strong> polis görevlisinin eli<strong>ne</strong> vurarak telsizinin yere düşmesi ve zarargörmesi<strong>ne</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olduğu belirtilmektedir. Aktivistler bu suçlamaları red<strong>de</strong><strong>de</strong>rek polis tarafından maruzkaldıkları kötü muamele ile ilgili <strong>bir</strong> şikayette bulundular. Şikayet takipsizlikle sonuçlandı. 2011 yılı Martayında kendileri<strong>ne</strong> açılan dava hala <strong>de</strong>vam etmekteydi. Mahkum edildikleri takdir<strong>de</strong> aktivistler altı aydan üçyıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalacaklar.KEYFİ PARA CEZALARININ UYGULANMASIPolis görevlileri tarafından Kabahatler Kanunu ve Trafik Kanunu’na dayanarak ceza kesilmesitrans kadınları taciz etmek temel <strong>bir</strong> yöntem olarak kullanılmaya başlandı. 30 Bu yasaların“trafiği engellemek” ya da “kamu düzenini bozmak” gibi gerekçelerle ceza kesmek amacıylaayrımcı ve keyfi <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> uygulanması, kişileri cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle cezalandırmakamacıyla kullanılmaktadır. Trans kadınların Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> alışveriş yapmak,kuaföre gitmek gibi gün<strong>de</strong>lik işlerini yaparken yoldan gözaltına alınmalarının ardındankendileri<strong>ne</strong> para cezaları verildiğini söylediler. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> İstanbul, Ankara veİzmir’<strong>de</strong> bu yasaların kötüye kullanıldığını gösteren bu tür para cezaları ile ilgili resmibelgeler gösterildi. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> gösterilen, İzmir’<strong>de</strong> 2006 yılında <strong>bir</strong> ilçe polisUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor15merkezi tarafından çıkarılan <strong>bir</strong> belge polis görevlilerini sokakta <strong>bir</strong> travesti gördüklerin<strong>de</strong>herhangi <strong>bir</strong> suç işlendiği<strong>ne</strong> dair <strong>bir</strong> belirti olmasa da durdurup aramaları için yetkivermektedir. Bu durum tacizin sistematik <strong>bir</strong> hal aldığını göstermektedir. Belge “özellikletravesti ta<strong>bir</strong> edilen şahıslar ile bu şahısların sebep olduğu her türlü olumsuzluğunönlenmesi<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik olarak yürütülen çalışmalar” kapsamında belirle<strong>ne</strong>n stratejilerilistelemektedir. Belgeye göre yapılan çalışmalara rağmen “travesti şahıslar, fuhuş yapanbayanlar, geceleri bölgeyi mesken tutmaya çalışan bimekan, balici/ti<strong>ne</strong>rci, psikopat ta<strong>bir</strong>edilen şahıslar ve travesti şahıslarla bağlantılı olarak bölgeye gelen sair şahıslar” hala bölge<strong>de</strong>bulunmaktadır. Belge, polis görevlileri<strong>ne</strong>, “fuhuş yapan kadınlar”, “bimekan insanlar”,“ti<strong>ne</strong>rciler” ve “psikopatlar” yanında “travestileri” gördükleri yer<strong>de</strong> durdurup arama vegerekirse gözaltına alma yetkisi vermektedir. Aktivistler, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> transkadınlara, gözaltına alınmalarının ardından rutin olarak para cezası kesildiğini söylediler.Uluslararası Af Örgütü’nün İzmir’<strong>de</strong> görüştüğü aktivistler bu belgenin trans kadınlarınyaşadığı <strong>bir</strong> cad<strong>de</strong><strong>de</strong> sokağa çıkma yasağı ilan edilerek sokağı trafiğe kapatmak amacıylakullanıldığını söylediler. Trans kadınları sokakta yakalayarak haklarında keyfi para cezalarıverilmesi uygulamaları <strong>de</strong>vam etmektedir.Aktivistler, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> trans kadınların, gözaltına alındıklarında gerekçesinisormak gibi haklarını aramak için gösterdikleri çabaların, kötü muameleye maruz kalmalarınave bazı durumlarda da haklarında dava açılmasına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olduğunu söylediler (bkz sayfa 14,Polis şid<strong>de</strong>ti bölümü ve sayfa 15, Pembe Hayat vakası).Para cezalarının uygulandığı sıklık ve miktarları <strong>de</strong>ğişiklikler göstermektedir. Ge<strong>ne</strong>l olarak 69Türk lirası (30 Avro) para cezası verildiği bildirildi. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, aynı gün için<strong>de</strong><strong>bir</strong>kaç kez para cezasının kesilmesinin ge<strong>ne</strong>l <strong>bir</strong> hal aldığı ve trans kadınların özellikleyaşadığı yerlerin dışındaki merkezi yerler<strong>de</strong> para cezası alma riski altında olduğu belirtildi.Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> İstanbul’da Trafik Kanunu uyarınca <strong>bir</strong> trans kişiye karşı kesilen vebinlerce Türk lirasına varan para cezalarını gösteren 40’tan fazla belge gösterildi. Başka <strong>bir</strong>trans kadın Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, para cezaları <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle vergi dairesi<strong>ne</strong> ö<strong>de</strong>mesigereken 300 lira (140 avro) ile ilgili <strong>bir</strong> belge gösterdi. Birçok trans kadın Uluslararası AfÖrgütü’<strong>ne</strong> sürekli para cezası tehdidi altında olduklarını ve cezalardan dolayısıyla altınagirdikleri finansal yükün büyüklüğün<strong>de</strong>n, <strong>bir</strong>çoğunun çok düşük gelirleri olduğunu ve şehrinbazı yerleri<strong>ne</strong> gitmekten korktuklarını ve bunun hareket özgürlüklerini ciddi <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong>sınırladıklarını belirttiler.Avukatların bu tür cezalara yaptıkları itirazlar farklı sonuçlar verdi. Bazı durumlarda, cezaverilmesi için herhangi <strong>bir</strong> kanıt sunulmadığından para cezaları hakimler tarafından iptaledilirken, bazı durumlarda hakimler kanıt olmamasına rağmen, polislerin ifa<strong>de</strong>leri<strong>ne</strong>dayanarak yapılan itirazları red<strong>de</strong>ttiler. Birçok trans kadın Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>kendileri<strong>ne</strong> çok sık para cezası kesildiği için artık <strong>bir</strong>çoğunun itiraz yoluna gitmediğini ve paracezalarına da ö<strong>de</strong>mediklerini söylediler. Para cezalarından kaynaklı borçlarını ö<strong>de</strong>memeleri,haklarında dava açılmasına ve hapis cezası riski ile karşı karşıya kalmalarına <strong>ne</strong><strong>de</strong>nolmaktadır. Bu borçlar, aynı zamanda, trans kadınların icra korkusu <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle ikamet kaydıyaptırmamaları, banka hesabı açtırmamaları ve kredi kartı ile alışveriş yapamamaları gibigünlük hayatlarını sürdürmeleri<strong>ne</strong> engel olmaktadır.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


16‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorİSTANBUL’DAN EBRU VE ELÇİNHer ikisi <strong>de</strong> İstanbul’un merkezin<strong>de</strong>ki Tarlabaşı mahallesin<strong>de</strong> yaşayan Ebru ve Elçin, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>,hem <strong>de</strong>vlet yetkilileri hem <strong>de</strong> müşteriler tarafından maruz kaldıkları şid<strong>de</strong>t, taciz ve aşağılama ile ilgili<strong>de</strong><strong>ne</strong>yimlerini aktardılar. 52 yaşındaki Ebru 36 yıldır Tarlabaşı’nda yaşadığını ve 24 yaşındaki Elçin iseİstanbullu olduğunu ve beş yıldır Tarlabaşı’nda yaşadığını söyledi.Ebru önceki yıllar ile karşılaştırıldığında İstanbul’da trans kadınlara yö<strong>ne</strong>lik şid<strong>de</strong>tin düzeyin<strong>de</strong> <strong>bir</strong> azalmayaşandığını belirtti. Dört yıl öncesi<strong>ne</strong> kadar trans kadınların sokaktan alınıp Beyoğlu polis merkezin<strong>de</strong> kötümuameleye uğramalarının çok yaygın olduğunu söyledi. Kendisinin <strong>de</strong> polis merkezin<strong>de</strong> kötü muameleyeuğradığını ve <strong>bir</strong>çok durumda polis görevlileri<strong>ne</strong> cinsel … yapmaya zorlandığını belirtti. Ebru, polisgörevlilerinin, son zamanlarda Tarlabaşı’ndaki trans kadınlara daha çok, resmi olmayan gözaltı yerlerin<strong>de</strong>ör<strong>ne</strong>ğin polis aracı için<strong>de</strong> gözaltı yeri<strong>ne</strong> götürülürken kötü muamele uyguladıklarını ya a Kabahatler Kanunu yada Trafik Kanunu uyarınca caydırıcı para cezaları verdiklerini söyledi.Ebru Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> 2010 yılı Temmuz ya da Ağustos ayında yaşanan <strong>bir</strong> olaydan bahsetti.Tarlabaşı bulvarında başka <strong>bir</strong> trans kadın ile cad<strong>de</strong>ye yakın kaldırımda yürürken, için<strong>de</strong> üniformalı üç polisinolduğu <strong>bir</strong> polis aracının yanlarında durduğunu söyledi. Her ikisi<strong>ne</strong> <strong>de</strong> polis aracına binmeleri söylendi.Arabanın için<strong>de</strong>yken kendileri<strong>ne</strong> ‚ib<strong>ne</strong>‛, ‚yavşak‛ gibi kelimelerle hakaret etmeye başladıklarını vetokatlayarak, copla dövmeye başladıklarını söyledi. Bu süre boyunca İstanbul’un Okmeydanı semti<strong>ne</strong> gele<strong>ne</strong>kadar polis aracını sürmeye <strong>de</strong>vam ettiklerini ve kendilerini otoyolda bıraktıklarını söyledi. Ebru Uluslararası AfÖrgütü’<strong>ne</strong> şikayet etseler bile olayın soruşturulmayacağına inandıklarından ve polis görevlilerinin cezaalmayacağını düşündüklerin<strong>de</strong>n herhangi <strong>bir</strong> şikayette bulunmadıklarını söyledi.Elçin Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> 2010 yılı Aralık ayında sabah saat 3 civarında Tarlabaşı’nda ara <strong>bir</strong> sokaktayürürken, daha önce<strong>de</strong>n tanıdığı ve polis olduklarını bildiği sivil giyimli beş altı adamın kendisi<strong>ne</strong> yaklaştığınısöyledi. Kendisini kaba <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> yanlarına çağırarak ‚s…r git ib<strong>ne</strong>, napıyorsun burda, g.tünü mü s.kiyorlar,orospu çocuğu‛ <strong>de</strong>diklerini söyledi. Ellerin<strong>de</strong>ki kalın sopaları göstererek kendisini dövmekle tehdit ettiklerini vedaha sonra onu sokak ortasında yumruklamaya ve tekmelemeye başladıklarını söyledi. Şikayet başvurusu içinsağlık raporu almak amacıyla hasta<strong>ne</strong>ye gitti, röntgen çekilmesi<strong>ne</strong> ve vücudundaki dayak izlerini görmeleri<strong>ne</strong>rağmen, Elçin’e raporu verebilmeleri için gidip polis görevlileri ile <strong>bir</strong>likte gelmesi söylendi.Elçin Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> önceki hafta yaşadığı <strong>bir</strong> saldırıdan da bahsetti. Tarlabaşı Bulvarı’nda üçmüşteri ile <strong>bir</strong> arabaya bindiğini ve İstanbul’un Asya yakasında Beykoz ilçesin<strong>de</strong> boş <strong>bir</strong> araziye gittiklerini veardından arabanın için<strong>de</strong>kiler tanıdığı dört ayrı kişinin <strong>de</strong> oraya geldiğini söyledi. Elçin aralarından <strong>bir</strong>ininkafasına cep telefonu ile vurduklarını, ardından tecavüz ettiklerini ve üzerin<strong>de</strong>ki 200 TL’yi çalıp, onu yolkenarında bırakıp kaçtıklarını söyledi. Elçin bu olayı Uluslararası Af Örgütü temsilcilerini anlattığı sırada, ceptelefonu ile dudağına vurulduğu sırada dudağının kenarında oluşan kesiği gösterdi. Şikayette bulunmadığını,bu tür şid<strong>de</strong>t vakalarının rutin olduğunu ve işle<strong>ne</strong>n suç ya da failler ile ilgili güçlü <strong>de</strong>liller olsa bile polisgörevlilerinin bu tür olayları soruşturmadığını söyledi.Hem Elçin hem <strong>de</strong> Ebru Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, polis görevlilerinin kendilerini sokaktan aldığını ve BeyoğluPolis Merkezi’<strong>ne</strong> götürdüklerini ve sa<strong>de</strong>ce trans oldukları için ve dolayısıyla doğrudan seks işçileri olarakalgılandıklarından, çevreyi rahatsız etmekten ya da trafiğe engel olmak <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle Kabahatler Kanunu ve TrafikKanunu uyarınca haklarında keyfi para cezaları kesilmeye <strong>de</strong>vam ettiğini söylediler. Elçin şu anda ö<strong>de</strong>mediğicezalardan 200 ya da 300 TL (90 ya da 140 Avro) borcu olduğunu ve hakkında <strong>bir</strong> dava açılmasından ve cezayıö<strong>de</strong>mediği için hapis cezası almaktan korktuğunu belirtti. Hem kendisi hem <strong>de</strong> Ebru Tarlabaşı’nda yürürkenkendileri<strong>ne</strong> para cezası kesildiğini ve polis görevlilerinin sıklıkla asıl olarak gözaltına alındıkları yerler yeri<strong>ne</strong>Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor17başka yerleri kay<strong>de</strong>ttiklerini söylediler. Ebru Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> hakkında kesilen 19 ayrı para cezasınıgösterdi. Cezalardan <strong>bir</strong>inin kuaför<strong>de</strong>n tam dışarı çıktığı sırada verildiğini, <strong>bir</strong> diğerinin ise İstiklalCad<strong>de</strong>si’n<strong>de</strong> (İstanbul’un merkezin<strong>de</strong> yaya yolu) gözaltına alınmasının ardından trafiği engellemekten cezaverildiğini ve cezanın Tarlabaşı’nda yürürken verilmiş gibi kay<strong>de</strong>dildiğini söyledi.Yaşadıkları yer<strong>de</strong> polis tarafından uğradıkları taciz ve şid<strong>de</strong>te rağmen, hem Elçin hem <strong>de</strong> Ebru İstanbul’dasa<strong>de</strong>ce Tarlabaşı’nda yaşayabildiklerini söylediler. Elçin daha önce Asya yakasında <strong>bir</strong> semtte oturduğunuancak polisin, her gün evi<strong>ne</strong> baskın yaparak ve sürekli orada istenmediğini söyleyerek orada yaşamasınıimkansız kıldığını belirtti. Elçin bunun sonucunda Tarlabaşı’na taşındı. Ebru, <strong>bir</strong>çok trans kadın bu semtteyaşadığı için polis tacizini protesto amacıyla örgütle<strong>ne</strong>bildiklerini ve burada diğer yerlere kıyasla kendilerinidaha güçlü ve güven<strong>de</strong> hissettiklerini söyledi. ‚Kentsel dönüşüm‛ projesi çerçevesin<strong>de</strong> kiradaki evlerin<strong>de</strong>nçıkarılma riskiyle karşı karşıya bulunduklarını ve bunun sonucunda daha savunmasız ve tacizlere daha açıkhale geleceklerini söylediler (bkz sayfa 22, Tarlabaşı Kentsel Dönüşüm Projesi).GEY ERKEKLERİN ORDUDA YAŞADIKLARI İHLALLERTürkiye’<strong>de</strong> 19-40 yaş arası bütün erkekler, 15 ay askerlik hizmeti yapmak mecburiyetin<strong>de</strong>dir.Askerlik hizmeti<strong>ne</strong> karşı sivil <strong>bir</strong> alternatif bulunmamaktadır. 31 Türkiye vicdani ret hakkınıtanımayı red<strong>de</strong><strong>de</strong>rek uluslararası insan hakları hukukunu ve standartlarını ihlal etmektedir. 32Uluslararası Af Örgütü’nün 2011 yılı başında görüştüğü gey erkekler, komutanları ve diğeraskerler tarafından tehdit ve taciz edildiklerini ve bazı durumlarda cinsel yö<strong>ne</strong>limleri<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle homofobik şid<strong>de</strong>te maruz kaldıklarını söylediler. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> bu türtaciz <strong>de</strong><strong>ne</strong>yimleri ve orduda homofobik şid<strong>de</strong>te maruz kalma riski <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle <strong>bir</strong> çok geyerkeğin haklarında dava açılması riski<strong>ne</strong> rağmen askerlik hizmeti yapmak istemediklerini yada cinsel yö<strong>ne</strong>limleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle muaf olmaya çalıştıkları belirtildi.Yasal düzenlemelere göre, eşcinsellik “psikososyal bozukluk” olarak görüldüğün<strong>de</strong>n ve bu<strong>ne</strong><strong>de</strong>nle bu kişiler “askerliğe elverişli” görülmediklerin<strong>de</strong>n, gey erkekler askerlik hizmetin<strong>de</strong>nmuaf tutulabiliyorlar. Ayrımcılık içeren bu düzenleme kendi için<strong>de</strong> insan hakları standartlarınıihlal etmektedir. 33 Buna ek olarak, muaf olabilmek için, eşcinsel olduklarını “kanıtlamaları”gerekmektedir. Kanıtlar arasında, işkence ve diğer zalima<strong>ne</strong>, onur kırıcu ve aşağılayıcımuamele konusundaki yasağın ihlali anlamına gelebilecek zorunlu anal muaye<strong>ne</strong> ya da özelhayatın gizliliğini ihlali anlamına gelen onları gey cinsel ilişki esnasında gösteren fotoğraf yada vi<strong>de</strong>o bulunmaktadır. Bu aşağılayıcı süreçten geçmeyi red<strong>de</strong><strong>de</strong>n gey erkekler ya damuafiyet tanınmayan kişiler askerlik hizmeti yaparken tehdit, aşağılanma ve şid<strong>de</strong>t rislialtında olmaya <strong>de</strong>vam etmektedirler.TEHDİT, TACİZ VE TECRİTGey erkeklerin askerlik <strong>de</strong><strong>ne</strong>yimleri<strong>ne</strong> bakıldığında, bazıları kimliklerini saklamayı başardığıiçin herhangi <strong>bir</strong> olumsuz <strong>bir</strong> muamele ile karşılaşmazken, bazılarının askerlik yaptıkları süreboyunca, taciz ve şid<strong>de</strong>t tehdidi altında yaşadıklarını görmek mümkün. Uluslararası AfÖrgütü’<strong>ne</strong>, <strong>bir</strong>çok durumda güvenlikleri tehdit altında olduğu gerekçesiyle gey askerlerinkomutanları tarafından tecrit altında tutulduğu bildirildi (bkz sayfa 20, İzmir’<strong>de</strong>n Asil vakası).Bazıları, cinsel yö<strong>ne</strong>limleri<strong>ne</strong> karşı fiilen <strong>bir</strong> ceza gibi düşünülerek kendileri<strong>ne</strong> en kirli veistenmeyen işleri yaptırdıklarını söylerken, bazıları homofobik taciz ve şid<strong>de</strong>t tehditleri<strong>ne</strong>maruz kaldıklarını söyledi. Uluslararası Af Örgütü Kürt ya da sol görüşlü olduğu bili<strong>ne</strong>naskerlerin maruz kaldıkları gibi, geylerin <strong>de</strong> komutanlarından ya da diğer askerler<strong>de</strong>n şid<strong>de</strong>tIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


18‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorgörme riski altında oldukları belirtildi. Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü gey erkeklertecavüz ya da diğer cinsel şid<strong>de</strong>t biçimleri<strong>ne</strong> maruz kalmaktan korktuklarını ya da bu yön<strong>de</strong>tehditler aldıklarını söylediler.‚ASKERLİĞE ELVERİŞLİ OLMAMAK‛Askerlik hizmetin<strong>de</strong>n muafiyeti <strong>de</strong>ğerlendirirken, uluslararası alanda kabul gören AkılHastalıkları Teşhis ve İstatistik Kılavuzu’nu kullanmaktadır. Ancak bu kılavuzun 1968 (DSMIII) baskısı kullanılmaktadır. Buna göre, eşcinsellik psikososyal <strong>bir</strong> bozukluk olaraktanımlanmakta ve bu tür <strong>bir</strong> bozukluğa sahip olan kişilerin “askerliğe elverişli” olmadığıbelirtilmektedir. Bunun tersi<strong>ne</strong>, Türkiye’<strong>de</strong>ki sağlık uzmanlarının kullandığı 2000 basımıDSM IV eşcinselliği <strong>bir</strong> bozukluk olarak saymamaktadır. Muaf olabilmek için sunulmasıgereken “kanıt” ile ilgili olarak, Uluslararası Af Örgütü, cinsel yö<strong>ne</strong>limin fiziksel muaye<strong>ne</strong> ileya da cinsel ilişkiyi gösteren fotoğraf ya da vi<strong>de</strong>o ile anlaşılamayacağını düşünmektedir. Örgütayrıca <strong>bir</strong> doktorun hastanın rızası olmadan ve ikna edici <strong>bir</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmadan (ör<strong>ne</strong>ğin hastayaya da etrafındakilerin hayati tehlike altında olması) dahili muaye<strong>ne</strong> yapmasının etikolmadığını düşünmektedir. Uluslararası Af Örgütü bu tür <strong>bir</strong> muaye<strong>ne</strong>nin işkence ve diğerzalima<strong>ne</strong>, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele yasağını ihlal e<strong>de</strong>ceğini düşünmektedir.Ayrıca, gey erkeklerin askerlik hizmetin<strong>de</strong>n muafiyet için başvurmaları durumunda,ebeveynlerinin ifa<strong>de</strong>lerinin alınması için çağrılmaları, cinsel yö<strong>ne</strong>limlerini aileleri<strong>ne</strong> açmamışgey erkekler için ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Muafiyet almalarının ardından, karar yerelyetkililere bildirilmektedir. Eğer kişinin ikamet kaydı köy ya da küçük <strong>bir</strong> şehir<strong>de</strong>yse, yerelyetkililerin orada yaşayanları doğrudan tanıma ihtimalleri olduğundan bu durum cinselyö<strong>ne</strong>liminin duyulmasına ve homofobik şid<strong>de</strong>t ya da taciz riskinin artmasına <strong>ne</strong><strong>de</strong>nolmaktadır.İş görüşmelerin<strong>de</strong> rutin olarak kişinin askerlik hizmetini yeri<strong>ne</strong> getirip getirmediği<strong>ne</strong> dair <strong>bir</strong>belge istenmektedir. Bunun yeri<strong>ne</strong> muafiyet belgesinin sunulması iş teklifinin geriçekilmesi<strong>ne</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olabilir (bkz sayfa 23, İstihdam bölümü).Askerlikten muaf olmak için başvuran gey erkeklerin muafiyet alıp alamayacakları <strong>ne</strong>t <strong>de</strong>ğil.Uluslararası Af Örgütü muafiyet hakkı tanınmayan gey erkekler ile <strong>de</strong> görüştü. Muaf olmakiçin başvurmaları bu bilginin dosyalarında kalacağı anlamına gelmekte ve daha ciddi <strong>bir</strong>şid<strong>de</strong>t riski ile karşı karşıya kalmaktadırlar (bkz sayfa 20, ör<strong>ne</strong>ğin İzmir’<strong>de</strong>n Asil vakası).Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü başka <strong>bir</strong> kişi <strong>de</strong> kendisi<strong>ne</strong> muafiyet hakkıtanınmadığını ve askerlik yapmak zorunda kaldığını belirtti. Aldığı tehditler <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle,askerlikten kaçtı ve şu anda firar ettiği için yakalanma, gözaltı, yargılanma ve hapis cezasıalma riski ile karşı karşıya bulunmaktadır. 34Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor19İZMİR’DEN ASİLAsil Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> zorunlu askerlik hizmetini yeri<strong>ne</strong> getirirken <strong>bir</strong> gey olarak karşılaştığı sorunlarıanlattı. Askerlikten muaf olmak için gereklilikleri yeri<strong>ne</strong> getirmeye çalışırken sözlü taciz, tecrit, şid<strong>de</strong>t tehditlerive aşağılayıcı ve ayrımcılık içeren sağlık muaye<strong>ne</strong>leri<strong>ne</strong> maruz kaldığını anlattı. Başta kendisi<strong>ne</strong> muafiyethakkı tanınmadığını ancak askere alındıktan sonra ailesinin <strong>de</strong> <strong>de</strong>steğiyle cinsel yö<strong>ne</strong>limi ‚psikososyalbozukluk‛ olarak görüldüğün<strong>de</strong>n askerlikten muaf tutuldu.Asil, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> gey erkeklerin askerlikten muaf tutulduklarını bildiğini ve askere çağrıldıktansonra gey olduğunu belirttiğini ve askerlik yapmak istemediğini belirtti. Bunun üzeri<strong>ne</strong> <strong>bir</strong> psikiyatristeyönlendirildi. Ancak askerliğe elverişli olduğuna karar verildi. Bunun üzerin<strong>de</strong> kendisin<strong>de</strong>n sorumlu askeriyetkililer Asil’e ‚gayet sağlıklı <strong>bir</strong> Türk erkeğisin, askerliğini yapacaksın‛ diyerek, muaf tutulma talebinired<strong>de</strong>ttiler.Asil 21 yaşında ve üniversite eğitimi olmadığından 15 ay askerlik hizmeti yapması gerekiyordu. Uluslararası AfÖrgütü’<strong>ne</strong> ilk ayını İzmir’<strong>de</strong> eğitim alarak geçirdiğini ve bu süre için<strong>de</strong> olumsuz sonuçlarından korktuğu içingey olduğunu sakladığını söyledi.Ancak bu durum askerlik hizmetinin kalanını yapacağı bölüğe gön<strong>de</strong>rilince <strong>de</strong>ğişti. İlk haftanın herhangi <strong>bir</strong>olay yaşanmadan geçtiğini ancak daha sonra diğer askerlerin kendisini ‚top‛, ‚ib<strong>ne</strong>‛ gibi homofobik <strong>bir</strong> dillesözlü olarak taciz etmeye başladıklarını söyledi. Asil, tehdit altında hissettiğini ancak bu durumu <strong>de</strong>ğiştirmekiçin hiç<strong>bir</strong> şey yapılamayacağını düşündüğünü söyledi. Bu sıralarda, bölük komutanı kendisini yanına çağırdı.Komutan Asil’e kendisi<strong>ne</strong> açıklamak istediği <strong>bir</strong> şey olup olmadığını sordu. Asil Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>komutanın dosyasındaki bilgileri bildiğini, gey olduğu için askerlikten muaf tutulmak için başvurduğunuanladığını, ancak diğer askerler tarafından maruz kaldığı tacizin bu bilgi onlarla paylaşıldığı için mi yoksaonun gey olduğunu anladıklarından mı yoksa başka <strong>bir</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>nle mi başladığını bilmediğini söyledi. Asilkomutana askerlik hizmetin<strong>de</strong>n muaf olmak için başvurduğunu ancak muaf tutulmadığını söyledi. Komutandiğer askerlerin kendisi<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik davranışlarından dolayı askerlik hizmetini tamamlamasının çok zorolacağını ve <strong>bir</strong> şey yapılması gerektiğini söyledi. Asil’i testler yapılması için askeri hasta<strong>ne</strong>ye sevketti.Hasta<strong>ne</strong>ye sevkedildiğin<strong>de</strong> Asil psikiyatristin geyleri ve seks işçilerini aynı gördüğünü ve bu <strong>ne</strong><strong>de</strong>nle daha önceseks işçiliği yapıp yapmadığını, dolayısıyla sabıkası olup olmadığını sorduğunu söyledi. Psikiyatrist Asil’e geyolduğunu gösterecek <strong>bir</strong> kanıt sunması gerektiğini, bölükten <strong>bir</strong>iyle cinsel ilişkiye girdiği sırada yakalanırsabunun olabileceğini ama bunun da hapis cezası ile sonuçlanabileceğini ya da cinsel yö<strong>ne</strong>limini ‚belgelemesi‛gerektiğini söyledi. Asil askerlikten muaf tutulmak için böyle şeyler yapmak istemediğini söyleyerek bölüğü<strong>ne</strong>geri döndü. Komutanla tekrar görüştüğün<strong>de</strong> komutan ona muaf tutulmak için seçebileceği ihtimalleridüşünmesi için <strong>bir</strong> haftası olduğunu söyledi. Hasta<strong>ne</strong>ye sevkedilmesi Asil’in üzerin<strong>de</strong>ki baskıyı azaltmakyeri<strong>ne</strong>, bölükteki herkes, gey olduğu için askerilikten muaf tutulmak amacıyla askeri hasta<strong>ne</strong>ye sevkedildiğiniöğrendiğin<strong>de</strong>n durumu gittikçe daha da kötüleştirdi. Askerlerin kendisini dövmekle tehdit ettiğini ve tecavüzeuğramaktan korktuğunu belirtti. Kendisi<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik şid<strong>de</strong>t tehditlerin<strong>de</strong>n dolayı, komutan kendisini bölüktekidiğer askerler<strong>de</strong>n ayrı <strong>bir</strong> koğuşa kapattı. Tek başına kaldığı koğuştan gece gündüz dışarı çıkmasına izinverilmedi. Asil koğuşta tek başına <strong>bir</strong> hafta tutulduğunu, ardından komutan ile görüştüğünü ve kanıt getirmekiçin izin istediğini söyledi. Komutan ona <strong>bir</strong> hafta izin verdi.Asil komutana ilişki<strong>de</strong> olduğu <strong>bir</strong> LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ği<strong>ne</strong> gi<strong>de</strong>ceğini ve onlardan <strong>bir</strong> mektup alacağını ve evin<strong>de</strong>kendisi ve arkadaşları ile ilgili <strong>bir</strong> haberin yayınladığı <strong>bir</strong> gey <strong>de</strong>rgisini getirebileceğini söyledi. Aynı zamanda,eğer askerlik hizmetin<strong>de</strong>n muaf tutulması için bu gerekiyorsa, cinsel ilişki sırasında çekilmiş <strong>bir</strong> fotoğrafını dagetirmeye hazır olduğunu söyledi.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


20‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorAsil izin<strong>de</strong> bulunduğu sırada kendisi<strong>ne</strong> prosedürle ilgili ve alınacak en doğru yol ile ilgili bilgi verebilecekaktivistlerle görüştü. Onun adına askeri şube ile <strong>de</strong> görüşüldü. Bir hafta sonra bölüğe döndüğün<strong>de</strong>, dışarıdanmüdahale sayesin<strong>de</strong> komutanın kendisi<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik davranışlarında iyileşme olduğunu ve kendisinidiğerlerin<strong>de</strong>n ayrı tecrit halin<strong>de</strong> tutulmadığını, diğer askerleri ona zarar vermemeleri için uyararak aynı koğuşakonulduğunu belirtti. Yeni<strong>de</strong>n askeri hasta<strong>ne</strong>ye sevkedilme prosedürü <strong>de</strong> hızlı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> yeri<strong>ne</strong> getirildi. AsilUluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> hasta<strong>ne</strong>ye sevkedildikten sonra ‚erkek erkeğe ilişkiye girdiği<strong>ne</strong>‛ dair <strong>bir</strong> raporverildi. Rapor soncunda İstanbul’da <strong>bir</strong> askeri hasta<strong>ne</strong>ye sevkedildi. Asil gerekli belgeleri toparlayabildi ancaken ö<strong>ne</strong>mlisi ailesin<strong>de</strong>n aldığı <strong>de</strong>stekti. An<strong>ne</strong>sin<strong>de</strong>n <strong>de</strong> oğlunun gey olduğunu doğrulaması istendi. Bununüzeri<strong>ne</strong>, doktor heyeti Asil’in ‚psikososyal bozukluk‛ <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle ‚askerliğe elverişli olmadığına karar verdi.İSTİHDAM VE BARINMA HAKKINA ERİŞİMTürkiye’<strong>de</strong> yasalar, ticaret yaparken ya da <strong>bir</strong> hizmetin icrası yada yararlanılması gibidurumlarda ayrımcılığı yasaklamaktadır – ancak cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği korumasağlanan ayrımcılık temellerin<strong>de</strong>n sayılmamaktadır. 35 Yasal korumadaki yetersizliğe, <strong>de</strong>vletgörevlileri tarafından cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ve cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle taciz edilmeleri vehe<strong>de</strong>f gösterilmeleri <strong>de</strong> ekle<strong>ne</strong>nince, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin kamuhizmetlerin<strong>de</strong>n yararlanabilmeleri ge<strong>ne</strong>l olarak engellenmektedir. Bu durum ayrıcaTürkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere 36 aykırı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong>, istihdam ve barınmahakkına erişimi <strong>de</strong> engellemektedir. Diğer alanlarda olduğu gibi, trans <strong>bir</strong>eylerin daha fazlagörünür olması <strong>bir</strong>çok durumda ayrımcılığa daha fazla maruz kalmalarına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmaktadır.Ancak, lezbiyen, gey ve biseksüel <strong>bir</strong>eyler <strong>de</strong> rutin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> ayrımcılığa maruz kaldıklarınıbelirtmektedirler.BARINMA HAKKINA ERİŞİMTrans kadınlar şimdiye kadar <strong>bir</strong>çok <strong>de</strong>fa yetkililer tarafından evlerin<strong>de</strong>n zorla çıkarılmatehditleri ile karşı karşıya kaldılar. Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü trans kadınlar, polisgörevlilerinin, kendileri gibi “istenmeyen kişiler”in yaşamasının uygun olmadığınıdüşündükleri şehrin lüks semtlerin<strong>de</strong> yaşamaları durumunda, kendilerini taciz ettiklerinisöylediler. Diğer durumlarda, trans kadınların <strong>bir</strong><strong>bir</strong>leri<strong>ne</strong> daha fazla güvenlik, dayanışma ve<strong>de</strong>stek sağlama arayışıyla <strong>bir</strong> araya geldikleri mahalleler<strong>de</strong> ise polis özellikle kendilerini he<strong>de</strong>fgözetmektedir. Ör<strong>ne</strong>ğin Türkiye’<strong>de</strong> en büyük trans nüfusun yaşadığı İstanbul’da, yetkililertarafından mahalleleri “temizlemek” amacıyla düzenledikleri operasyonlar, trans kadınların<strong>bir</strong>çok yer<strong>de</strong>n zorla çıkarılmalarına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmaktadır. Evlerin<strong>de</strong>n zorla çıkarılan transkadınların çoğu, zaten daha önce yaşadıkları şehirler<strong>de</strong> maruz kaldıkları transfobi <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyleİstanbul’a göç etmek zorunda kalanlardan oluşmaktadır. Bu konuda en bili<strong>ne</strong>n ör<strong>ne</strong>k,İstanbul’da 1996 yılında BM Habitat II Konferansının hemen öncesin<strong>de</strong>, <strong>bir</strong>çok trans kadınınyaşadığı Cihangir semtin<strong>de</strong>ki Ülke Sokak’taki trans kadınları zorla oradan çıkarma sürecin<strong>de</strong>,evlerin<strong>de</strong>n dövülerek gözaltına alınmalarıydı. 37Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü trans kadınlar şehrin <strong>bir</strong> yerin<strong>de</strong>n nasıl zorlaçıkarıldıklarını ve daha sonra gittikleri yerlerin polis tarafında sürekli yapılan baskındalar<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle nasıl yaşanmaz <strong>bir</strong> hale geldiklerini anlattılar (ör<strong>ne</strong>ğin yukarıya bkz, İstanbul’danElçin ve Ebru). İstanbul’daki trans kadınlar Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> sa<strong>de</strong>ce Tarlabaşısemtin<strong>de</strong> rahat yaşayabildiklerini belirtirken, İzmir’<strong>de</strong> ise Alsancak ve Halit Rıfat Paşasemtlerinin küçük <strong>bir</strong> bölümü evleri<strong>ne</strong> sürekli polis tarafından baskın yapılmadanyaşayabildikleri alanlar olarak gösterildi. Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü bütün transUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor21kadınlar <strong>bir</strong>çok durumda ev sahipleri doğrudan <strong>bir</strong> trans kişiyle görüşmek istemedikleri için evkiralamak için trans olmayan <strong>bir</strong> kişinin gerektiğini belirttiler.Bu yerler<strong>de</strong> bile, trans kadınlar, evlerinin fuhuş amacıyla kullanıldığı şüphesiyle polistarafından baskın yapılması tehdidi altında olduklarını söylediler. Trans kadınlar, UluslararasıAf Örgütü’<strong>ne</strong> polis görevlilerinin bütün trans kadınları seks işçisi olarak görmeleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle,seks işçiliği yapmayan ya da ya da kendi evlerini bu iş için kullanmayan kadınların evlerininbile polis tarafından baskın yapılması riski altında olduğunu belirttiler. Trans kadınlar ayrıcapolis görevlilerinin evlerinin fuhuş için kullanıldığını göstermek amacıyla sahte <strong>de</strong>lillerdüzenlediklerini belirttiler. Bunun yanında, polis baskınlarını takiben çıkarılan kararlaruyarınca evlerinin üç ya da olağanüstü durumlarda altı ay mühürlendiğini belirttiler.İzmir’<strong>de</strong>ki aktivistler polis görevlilerinin bili<strong>ne</strong>n trans aktivistlerin evleri<strong>ne</strong> baskındüzenleyerek “eğer böyle <strong>de</strong>vam e<strong>de</strong>rseniz, burada yaşamanıza izin vermeyiz” <strong>de</strong>diklerinibelirttiler (bkz. sayfa 27 Örgütlenme özgürlüğü<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik ihlaller).TARLABAŞI KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİİstanbul’un Tarlabaşı semtin<strong>de</strong> yaşayan trans kadınlar yeni <strong>bir</strong> tehdit ile karşı karşıya.İstanbul’daki trans kadınların rahat <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> yaşayabildiği tek yer olarak görülen bu semtteyaşayan hem trans kadınlar hem <strong>de</strong> semtin diğer sakinleri kentsel dönüşüm projesi <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyleevlerin<strong>de</strong>n çıkarılma riski ile karşı karşıya bulunmaktadır. Devletin finanse ettiği bu projekapsamında, bölge<strong>de</strong>ki tarihi evler yenile<strong>ne</strong>cek ve diğer evler daha yüksek <strong>de</strong>ğer<strong>de</strong> evlerinyapılabilmesi için yıkılacak. 38 Projenin <strong>bir</strong> sonucu olarak, şu anda orada yaşayan aralarındayıllardır orada yaşayan trans kadınların ve 1990’lı yıllarda Türkiye’nin gü<strong>ne</strong>ydoğusundaköylerin<strong>de</strong>n zorla göç ettirilen Kürtler ve Romanlar gibi grupların olduğu <strong>bir</strong>çok kişi evlerin<strong>de</strong>nçıkarılma tehdidi altında kalacaklar. Uluslararası Af Örgütü 100’<strong>de</strong>n fazla trans kadının projeyapılacak alanda yaşadığını ve evlerin<strong>de</strong>n çıkarılma tehdidi altında olduklarını söyledi.Aralarında ev sahibi olan trans kadınlara ise belli <strong>bir</strong> düzeye kadar danışıldığı ve evlerinikaybetme karşılığında tazminat ö<strong>ne</strong>rildiği bildirildi. 39 Ancak, semtte yaşayan diğer kişiler gibitrans kadınların büyük <strong>bir</strong> çoğunluğu da evlerini kiraya vermekte, o bölge<strong>de</strong>ki kiraların düşükolması ve yaşamlarını sürdürebilmek için evlerinin Beyoğlu’na yakın olmasının ö<strong>ne</strong>mi<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle bu bölgeye bağlı durumdadır. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> oturdukları evlerkendileri<strong>ne</strong> ait olmadığı için evlerin<strong>de</strong>n çıkarıldıkları durumda kendileri<strong>ne</strong> <strong>bir</strong> alternatifsağlanmadığını, proje sürecin<strong>de</strong> kendileri<strong>ne</strong> danışılmadığını, ve alternatif barınma edinmekonusunda kendileri<strong>ne</strong> <strong>bir</strong> bilgi verilmediğini ve herhangi <strong>bir</strong> tazminat sağlanmadığınısöylediler.Evin<strong>de</strong>n çıkarılma tehdidi altında olan trans kadınlardan <strong>bir</strong>i olan ve 10 yıldır Tarlabaşı’ndayaşayan Özge Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> evin<strong>de</strong>n çıkarılma tehdidi olmasına rağmen, belediyeyetkililerin ya da projeyi yürüten özel şirketten yetkililerin kendisi ile iletişim kurmadığınıbelirtti. Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü diğer kiracılarla benzer <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong>, Özge <strong>de</strong>yetkililerin sa<strong>de</strong>ce binaların sahipleri<strong>ne</strong> bilgi verdiğini ve kiracıların yetkililer<strong>de</strong>n aldığı tekresmi yazışmanın bina satıldığı zaman ve 15 gün için<strong>de</strong> ev<strong>de</strong>n çıkmalarını gerektiren tahliyekararını aldığı zaman olduğunu söyledi. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> kiracılara herhangi <strong>bir</strong>tazminat ö<strong>de</strong>nmediğini ve kendileri<strong>ne</strong> uygun <strong>bir</strong> barınma da sunulmadığını belirtti. 40Yetkililerin bu konuda kendileri ile görüşmemeleri<strong>ne</strong> rağmen, Toplu Konut İdaresi Başkanlığıtarafından sunulan ve Kayabaşı’nda bulunan alternatif konutların, çok pahalı olmaları veçalıştıkları bölge olan Tarlabaşı’ndan toplu taşıma ile üç saat uzaklıkta olduğundan,Tarlabaşı’nda yaşayan trans kadınlar için uygun olmadığını söyledi. Tarlabaşı’nda yaşayandiğer kiracılar gibi, Özge <strong>de</strong> toplu taşıma ücretinin daha önce çalıştıkları şekil<strong>de</strong> <strong>de</strong>vamIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


22‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyoretmelerini imkansız kılacağını söyledi. Uluslararası Af Örgütü Tarlabaşı Kentsel DönüşümProjesi alanında yaşayan diğer kiracılar gibi trans kadınlara yeterince danışılmadığını vekendileri<strong>ne</strong> tazminat ya da yeterli alternatif barınma sağlanmamasından endişe duymaktadır.İSTİHDAM“Öğrendikleri takdir<strong>de</strong>, müşterileri rahatsız e<strong>de</strong>rsin”Bir gey <strong>bir</strong>eye işe alınmama <strong>ne</strong><strong>de</strong>ni olarak söyleniyor.Diğer yasa alanlarında olduğu gibi, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık İşHukuku’nda da yasaklanmamıştır. 41 Mahkemeler, cinsel yö<strong>ne</strong>limi dolayısıyla işten çıkarılançalışanların başvurularını incelediği davalarda, işten çıkarılmalarının haksız olduğu kanaati<strong>ne</strong>varmadı. Lezbiyen, gey ve biseksüel <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik ayrımcılık rutin. Uluslararası AfÖrgütü’nün bu gruplar için<strong>de</strong>n görüştüğü herkes kamu ya da özel sektör<strong>de</strong> işlerinikaybetmekten korktukları için kimliklerini saklamak zorunda hissettiklerini söyledi. Transkadınların iş olanaklarına çok sınırlı erişimlerinin olması <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle, çoğu hayatlarınısürdürebilmek için seks işçiliği<strong>ne</strong> yönlmek zorunda kalıyorlar.Kaos-GL LGBT Dayanışma Der<strong>ne</strong>ği tarafından yapılan <strong>bir</strong> araştırmaya göre, araştırmayakatılan lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin %33’ü cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimliği<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle işe alınmadıklarını belirttiler. 42 Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, askerlik hizmetin<strong>de</strong>nmuaf tutulan gey erkeklerin iş alanında karşılaştıkları ayrımcılığın en temel <strong>ne</strong><strong>de</strong>nlerin<strong>de</strong>n<strong>bir</strong>inin işe alınmak için askerlik hizmetini yeri<strong>ne</strong> getirmiş olduğuna dair <strong>bir</strong> belge istenmesiolduğu belirtildi. Askerlik hizmetini tamamlamış olduğuna dair belge iş teklifi yapılmadanönce istenmektedir. Belge<strong>de</strong> muaf tutulma <strong>ne</strong><strong>de</strong>nleri yazılmamış olsa bile, cinsel yö<strong>ne</strong>limleri<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle muaf tutuldukları yönün<strong>de</strong> oluşan kanının işverenlerin bu <strong>ne</strong><strong>de</strong>nle kendileri<strong>ne</strong> işvermemeleri<strong>ne</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmaktadır.Bili<strong>ne</strong>n <strong>bir</strong> vakada futbol hakemi Halil İbrahim Dinçdağ, askerlikten muaf tutulmuş, TürkSilahlı Kuvvetleri ve Türkiye Futbol Fe<strong>de</strong>rasyonu (hakemlere lisans veren kurum) 2009 yılıMayıs ayında cinsel yö<strong>ne</strong>limi ile ilgili basına açıklama yapınca iş bulması imkansızlaşmıştı.Bunun ardından, futbol hakemi olarak 14 yıl çalışmış olmasına rağmen iş bulamadı. Halilİbrahim Dinçdağ Türkiye Futbol Fe<strong>de</strong>rasyonu’na uğradığı zarar için tazminat davası açtı. İlkduruşma 22 Şubat 2011 tarihin<strong>de</strong> görüldü. 2011 yılı Mart ayında dava hala <strong>de</strong>vam ediyordu.Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> sunulan diğer <strong>bir</strong> vaka, <strong>bir</strong> iş görüşmesin<strong>de</strong> askerlik hizmetini yapıpyapmamış olduğu sorulduğunda gey olduğunu ve askerlikten muaf tutulduğunu söyleyen <strong>bir</strong>kişi ile ilgili. İş kendisi<strong>ne</strong> verildikten sonar, şirketin insan kaynakları bölümü kendisiniarayarak “müşteriler öğrenirse, onları rahatsız e<strong>de</strong>rsin” <strong>de</strong>di. Uluslararası Af Örgütü’nün aldığıbilgiye göre, bu vakaların yanısıra, istihdam alanında herhangi <strong>bir</strong> korumanın mevcutolmayışı, işverenlerin herhangi makul <strong>bir</strong> gerekçe ö<strong>ne</strong> sürmeksizin, - kişiler çoğunlukla bununcinsel yö<strong>ne</strong>limlerin<strong>de</strong>n kaynaklandığını bilmesi<strong>ne</strong> rağmen - çalışanları işten çıkarabilmelerianlamına geliyor.Kamu sektörün<strong>de</strong> ge<strong>ne</strong>l olarak işten çıkarılmalara karşı daha fazla koruma mevcut. Bu,çalışanların işten çıkarılmaları için gerekçelerin sunulması ve bu karara itirazmekanizmalarının daha erişilebilir olması anlamına geliyor. Ancak buna rağmen, kamusektörün<strong>de</strong> işten çıkarılan gey erkekler, buna gerekçe olarak açıkça gey oldukları cevabınıUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor23aldılar. Uluslararası Af Örgütü’nün gördüğü dava belgeleri<strong>ne</strong> göre İçişleri Bakanlığı YüksekDisiplin Kurulu 20 Nisan 2004 tarihin<strong>de</strong> <strong>bir</strong> polis görevlisinin <strong>bir</strong> erkekle anal ilişkiyegirdiği<strong>ne</strong> dair kanıtları dinledikten sonra işten çıkarılmasına karar verdi. Karar, 657 No’luDevlet Memurları Kanunu’nun “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve <strong>de</strong>rece<strong>de</strong> yüzkızartıcı ve utanç verici hareketler<strong>de</strong> bulunma” fiilini düzenleyen 125. mad<strong>de</strong>si<strong>ne</strong>dayanmaktadır. Polis görevlisinin karara itiraz etmek için başvurduğu idari mahkeme iştençıkarma kararının hukuka aykırı olmadığına karar vererek Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararınıonadı. İdare Mahkemesinin kararı daha sonra en yüksek idari temyiz mahkemesi olanDanıştay tarafından onanarak iç hukuk mekanizmaları tüketilmiş oldu. Bu vaka ve yi<strong>ne</strong> <strong>bir</strong>polis görevlisi ile ilgili benzer <strong>bir</strong> başka vakanın dışında, 2009 yılında “eşcinsel ilişkiyaşadığı” gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile <strong>bir</strong> öğretmeninişten çıkarılmasında da aynı mad<strong>de</strong>ye gön<strong>de</strong>rme yapıldı. Aynı şekil<strong>de</strong> yerel idari mahkemekararı hukuka aykırı bulmadı ve itirazı red<strong>de</strong>tti.Trans kadınların durumları ile ilgili olarak, Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü kişilerinbüyük çoğunluğu başka <strong>bir</strong> iş bulamadıkları için seks işçisi olarak çalışmak zorundakaldıklarını söyledi. Çalıştıkları sırada cinsiyetlerini <strong>de</strong>ğiştiren trans <strong>bir</strong>eyler, bunun hemenardından işlerin<strong>de</strong>n çıkarıldıklarını söylediler. Bu bulgular Lambdaistanbul’un İstanbul’dayaşayan trans kadınlar ile ilgili yaptığı <strong>bir</strong> araştırma ile <strong>de</strong> örtüşmektedir. Araştırmaya katılan90 trans kadına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n işlerin<strong>de</strong>n ayrıldıkları sorulduğunda, yüz<strong>de</strong> 42’si zaten iştençıkarılacaklarına inandığı için, yüz<strong>de</strong> 30’u işten çıkarıldıkları için, yüz<strong>de</strong> 29’u terfialamadıkları için ve yüz<strong>de</strong> 24’ü istifa etmeye zorlandıkları için işten çıktıklarını söyledi. 43Aktivistlerin trans kadınların iş bulabilmeleri için belediye yetkilileri ile görüşmeler yapmakgibi, harcadıkları olağanüstü çabaya rağmen herhangi olumlu <strong>bir</strong> sonuç alınamadı. Ör<strong>ne</strong>ğin,<strong>de</strong>vletin sağladığı mesleki eğitim kursuna katıldıktan sonra, sağlık perso<strong>ne</strong>li olma hakkıkazanan trans <strong>bir</strong> kadın, herhangi <strong>bir</strong> hasta<strong>ne</strong><strong>de</strong> iş bulamadı. Dolayısıyla, istihdam alanınaerişimin engellenmesi trans kadınların büyük çoğunluğunun tescilsiz ve tehlikeli seks işçiliğiyapmalarına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmaktadır. Müşterileri tarafından öldürülen ya da şid<strong>de</strong>t gördüğünüsöyleyen trans seks işçilerinin ifa<strong>de</strong>leri seks işçisi olmanın taşıdığı riskleri göstermesibakımından ö<strong>ne</strong>mlidir (bkz sayfa 31,Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik şid<strong>de</strong>tsuçları). Trans kadınlar Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> <strong>de</strong>vlet <strong>ne</strong>zdin<strong>de</strong> kadın olarak görülmedikleriiçin (sa<strong>de</strong>ce kadınlar yasal olarak seks işçisi olarak çalışabilmektedirler), ve tescilli seksişçiliği yapmalarına izin verilmediği için, ge<strong>ne</strong>levler<strong>de</strong> çalışan kadınlara kıyasla daha büyükşid<strong>de</strong>t riski altında olduklarını söylediler. 44 Uluslararası Af Örgütü seks işçiliğini düzenleyenyasanın diğer yasalar gibi cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık yapmamasıgerektiğini düşünmektedir.DİĞER HAKLARA ERİŞİMLERİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERLezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eyler Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, <strong>de</strong>vlet görevlilerininhomofobik ya da transfobik tavırlarından korktukları için sağlık hizmeti<strong>ne</strong> erişememeleri ya dagörevlilerin kişinin cinsel yö<strong>ne</strong>limi ya da cinsiyet kimliği <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle hizmet vermeyi ya datedavi etmeyi red<strong>de</strong>tmesi gibi <strong>ne</strong><strong>de</strong>nlerle, kamusal hizmetlere erişiminin oldukça kısıtlıolduğunu söylediler.Trans <strong>bir</strong>eyler yetkililer ile her temaslarında kimlik kartlarını göstermeleri gerektiğin<strong>de</strong>,görünüşleri kimlik kartında belirtilen cinsiyete uymadığında sorun yaşadıklarını söylediler.Türkiye’<strong>de</strong> kadınlara pembe, erkeklere <strong>de</strong> mavi kimlik kartları verilmektedir. Kimlik kartındabelirtilen cinsiyet, sa<strong>de</strong>ce ameliyat ile cinsiyet <strong>de</strong>ğiştirmeleri durumundaIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


24‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyor<strong>de</strong>ğiştirilebilmektedir. Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü trans <strong>bir</strong>eyler, rutin kimlikkontrolü sırasında taciz edilmeleri (bkz sayfa 36, Diyarbakır’da ırmak vakası ve sayfa 26,İstanbul’da Rüzgar vakası).Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü trans <strong>bir</strong>eyler, özellikle trans kadınlar, sağlıkhizmetleri<strong>ne</strong> erişimlerinin <strong>de</strong> oldukça sorunlu olduğunu belirtti. İstihdam alanınaerişememeleri ve düşük gelirleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle trans kadınların büyük çoğunluğunun <strong>de</strong>vlettarafından sağlanan ya da özel sağlık sigortaları bulunmamaktadır. 45 Trans kadınlarUluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle sağlık hizmeti<strong>ne</strong> erişimlerininred<strong>de</strong>dildiğini belirtti. Trans erkekler ve kadınlar Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> ameliyatın maliyeti<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle cinsiyet <strong>de</strong>ğiştirmek için başvuramadıklarını söylediler. Diğerleri ise cinsiyet<strong>de</strong>ğiştirme gerekliliklerinin <strong>bir</strong> parçası olarak üreme yete<strong>ne</strong>klerin<strong>de</strong>n yoksun bırakılmaları<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle ameliyat olmayı red<strong>de</strong>ttiklerini söylediler. 46Trans <strong>bir</strong>eyler, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle eğitimlerini bırakmayazorlandıklarını, ör<strong>ne</strong>ğin kimlik kartlarındaki cinsiyetleri görünüşleri<strong>ne</strong> uymadığı için üniversitebinalarına girmeleri<strong>ne</strong> izin verilmediğini belirttiler. 47Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor25İSTANBUL’DAN RÜZGARRüzgar Türkiye’<strong>de</strong> trans erkeklere <strong>de</strong>stek amacıyla kurulmuş Voltrans grubundan <strong>bir</strong> trans aktivisti. VoltransTürkiye’<strong>de</strong> LGBT hakları üzeri<strong>ne</strong> yapılan kampanyalara katılmaya başlamış görece yeni <strong>bir</strong> grup. Rüzgar’ınaktardığı trans kadın ve erkeklerin yaşadıkları insan hakları ihlalleri arasında şunlar bulunmaktadır; cinsiyet<strong>de</strong>ğiştirme ameliyatlarının kişinin üreme yete<strong>ne</strong>ğin<strong>de</strong>n yoksun bırakılması gerekliliğin<strong>de</strong>n kaynaklanansorunlar, cinsiyet kimliğini <strong>de</strong>ğiştirmesinin akıl sağlığı açısından zorunluluğunun iki yıl terapi ardından sağlıkkurulu raporu ile <strong>de</strong>steklenmesi gerekliliği, cinsiyet <strong>de</strong>ğiştirme ameliyatlarını yapan doktorların bu konudauzman olmaması ve kimlik kartlarını <strong>de</strong>ğiştirirken yaşadıkları zorluklar.Rüzgar Uluslararası Af Örgütü temsilcileri<strong>ne</strong> polis görevlileri ve diğer kişiler tarafından uğradığı tacizolaylarını anlattı.Olaylardan <strong>bir</strong>i, 2011 yılı Ocak ayında, saat akşam 9 sularında Rüzgar, Almanya’dan <strong>bir</strong> arkadaşı ile Tepebaşı(İstanbul’un merkezin<strong>de</strong> Beyoğlu belediyesi sınırları için<strong>de</strong>) TRT stüdyolarının yakınında <strong>bir</strong> arabaparkındayken yaşandı. İlk başta sivil giyimli <strong>bir</strong> polis görevlisi rutin kimlik kontrolü için yanlarına yaklaştı.Görevli nüfus cüzdanına 48 bakıp, daha sonra kendisi<strong>ne</strong> baktı ve nüfus cüzdanının ona ait olduğunainanmadığını söyledi. Polis görevlisi Rüzgar’ın elleri<strong>ne</strong> bakmaya çalıştı ve bu sırada parmaklarını geriye doğruitti. Rüzgar bunun <strong>ne</strong> anlama geldiğini anlayamadığını söyledi. Daha sonra dört beş polis görevlisi dahayanlarına geldi. Rüzgar’ın kimlik numarasını kontrol ettirdikten sonra, Rüzgar red<strong>de</strong>tmesi<strong>ne</strong> rağmen daha önceuyuşturucudan yakalandığını iddia e<strong>de</strong>rek Polis Merkezi’<strong>ne</strong> götüreceklerini söylediler. Görevli nüfus cüzdanınınsahte olduğu konusunda diretti. Sivil giyimli başka <strong>bir</strong> polis görevlisi nüfus cüzdanı üzerin<strong>de</strong>ki mühürü kontroletti. Rüzgar’a başka <strong>bir</strong> kimlik kartı göstermesini söylediler ve o da üniversite kimlik kartını gösterdi. Bu sıradaetraflarında toplanan kalabalık ve Rüzgar’ın arkadaşı da tartışmaya katıldı. Rüzgar’ın ve arkadaşının cinsiyetkimliği <strong>de</strong> tartışılmaya başlandı. Bir görevli Rüzgar’ın saçına dokunarak saçının gerçek olup olmadığını sordu(uzun rasta saçları var). Tartışma 15-20 dakika kadar <strong>de</strong>vam etti ve Rüzgar’ın ve arkadaşının park yerin<strong>de</strong>nayrılması ile son buldu.İstanbul ve diğer şehirler arasındaki fark sorulduğunda, Rüzgar, Uluslararası Af Örgütü temsilcileri<strong>ne</strong> ilk <strong>de</strong>fa2009 yılında İstanbul’un Beyoğlu ilçesin<strong>de</strong> Galatasaray semtin<strong>de</strong> dövüldüğünü söyledi. Rüzgar <strong>bir</strong> adamınkendisi<strong>ne</strong> ‚tipi<strong>ne</strong> bak‛ <strong>de</strong>diğini ve kendisinin ‚<strong>ne</strong> bakıyorsun?‛ diye cevap verdiğini söyledi. Adam ‚dayak mıyemek istiyorsun‛ diyerek Rüzgar’a yaklaştı ve yumruk attı. Rüzgar’ın dudağı yarıldı. Rüzgar’ın arkadaşları daolaya karışarak ‚<strong>bir</strong> kadına vuramazsın‛ <strong>de</strong>diler. Adam ‚bu kadın mı‛ diye cevap verdi. Saldıran kişininarkadaşları da tartışmaya karıştı. Rüzgar Beyoğlu polis merkezi’<strong>ne</strong> gi<strong>de</strong>rek şikayette bulundu. Hasta<strong>ne</strong>yegitmesi söylendi. Rüzgar hasta<strong>ne</strong>ye gi<strong>de</strong>rek sağlık raporu aldı. Raporu Polis Merkezi’<strong>ne</strong> götürerek ifa<strong>de</strong> verdi.Rüzgar Uluslararası Af Örgütü temsilcileri<strong>ne</strong> polise saldırı konusunda şikayette bulunup, sağlık raporuvermesi<strong>ne</strong> ve o bölge<strong>de</strong> polis kameralarının olduğunu söylemesi<strong>ne</strong> rağmen, soruşturma konusunda kendisi<strong>ne</strong>geri dönmediklerini söyledi. Şikayet etme sürecinin <strong>de</strong> çok zor geçtiğini söyledi: iki saat bekletildiğini vesaldırıyı hak etmiş gibi davranıldığını söyledi.Rüzgar Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> cinsiyet kimliği hakkında sözlü taciz, yorum ya da soruların her günyaşadığını söyledi. ‚Bir süre sonra hepsi <strong>bir</strong> oluyor ve görmez<strong>de</strong>n gelmeye başlıyorsun‛ <strong>de</strong>di.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


26‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorİLTİCA HAKKIAvrupa dışından gelen sığınmacılar, mülteci statüsü almak için sığınma başvurularını BM’ninMülteci Kurumu’na yapmaları gerekmektedir. Mülteci statüsü almalarının ardından Türkiyeyasalarına göre üçüncü <strong>bir</strong> ülkeye yerleştirilmek üzere entegrasyonları konusunda herhangi <strong>bir</strong>adım atılmadan Türkiye’<strong>de</strong> kalmaları sağlanıyor. Birçok sığınmacı statülerinin belirle<strong>ne</strong>nkadar ya da mülteci olarak tanındıktan sonra üçüncü <strong>bir</strong> ülkeye gön<strong>de</strong>rilmek üzere beş yılakadar Türkiye’<strong>de</strong> kalıyor. Her yıl Türkiye’<strong>de</strong> sığınma talebin<strong>de</strong> bulunan binlerce sığınmacınınarasında ülkelerin<strong>de</strong>n cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle gördükleri baskıdandolayı kaçan kişiler <strong>de</strong> bulunmaktadır. 49Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans mülteci ve sığınmacıların durumu hem yabancı ülkevatandaşları, mülteci ya da sığınmacı olmaları dolayısıyla <strong>de</strong>vlet görevlilerin<strong>de</strong>n gördükleriayrımcılık hem <strong>de</strong> cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle karşılaştıkları ayrımcılık<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle iki kat artmaktadır. Uygulamada, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans sığınmacılarkendileri ile aynı ülke<strong>de</strong>n gelen diğer sığınmacılardan <strong>de</strong>stek alamadıkları için <strong>de</strong>vletyardımına daha fazla bağımlı durumdadırlar.Türkiye’<strong>de</strong> kaldıkları süre<strong>de</strong> uydu kentlere gön<strong>de</strong>rilmesi gerekliliğin<strong>de</strong>n dolayı Anadolu’daçeşitli iller<strong>de</strong> ya da ilçeler<strong>de</strong> ikamet etmek zorunda kalmaları durumlarını daha dazorlaştırmaktadır. Gön<strong>de</strong>rildikleri yerler ge<strong>ne</strong>llikle LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerinin yardım ve <strong>de</strong>steksunduğu Ankara, İstanbul ya da İzmir gibi kentlere kıyasla daha muhafazakar yerler olup,farklı cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsel kimliğe sahip sığınmacı ya da mültecilere her zamanhoşgörü ile yaklaşmamaktadırlar.Güvenilir kaynakların Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> verdiği bilgiye göre belediyeler lezbiyen, gey,biseksüel ya da trans sığınmacı ya da mülteciler sığınma <strong>ne</strong><strong>de</strong>nlerini anlatırken çok duyarsızdavranmaktadırlar. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyet kimliklerikonusunda oluşan algı <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle diğer sığınmacılar ve yerel sakinler tarafından tehdit ve tacizedildikleri ve yerel yetkililerin bu konuda <strong>bir</strong> şey yapmadıkları ve bu <strong>ne</strong><strong>de</strong>nle güvenliklerikonusunda kaygı duydukları aktarıldı. Uluslararası Af Örgütü mülteci ve sığınmacıların uyduşehirlere gön<strong>de</strong>rilmeleri konusundaki düzenlemelerin etkin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> uygulanmamasıkonusunda kaygı duymaktadır. Bu <strong>ne</strong><strong>de</strong>nle mülteci ve sığınmacılar cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya dacinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle şid<strong>de</strong>t ve kötü muamele riski ile karşı karşıya oldukları yerler<strong>de</strong>kalmaktadır. 50İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK TEHDİTLERHükümet ve <strong>de</strong>vlet görevlileri tarafından Türkiye’<strong>de</strong>ki lezbiyen, gey, biseksüel ve trans<strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik düşmanlık ve ayrımcılığa karşı, sivil toplum grupları <strong>de</strong>vlet tarafındanbırakılan boşluğu doldurmakta ve danışmanlık ve <strong>de</strong>stek sağlamakta anahtar <strong>bir</strong> roloynamaktadırlar. Türkiye’nin en büyük üç büyük şehri, İstanbul, Ankara ve İzmir’<strong>de</strong> siviltoplum kuruluşları lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere güvenli <strong>bir</strong> ortam sağlamakta,onlarla dayanışma için<strong>de</strong> olmakta ve <strong>ne</strong>fret suçlarına ve ayrımcılığa karşı kampanyayürütmektedirler. 51 Buna ek olarak Diyarbakır ve Eskişehir’<strong>de</strong> “oluşum” olarak bili<strong>ne</strong>n siviltoplum ağları kuruldu ve diğer şehirler<strong>de</strong> <strong>de</strong> benzer oluşumlar kurulma aşamasında. 52Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor27Ancak, sivil toplum tarafından sunulan <strong>de</strong>stek hizmetlerini kolaylaştırmak yeri<strong>ne</strong>, yetkilileridari ve adli taciz yoluyla onları baskı altına aldı ve Türkiye’nin Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi’n<strong>de</strong>ki yükümlülükleri<strong>ne</strong> aykırı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> ifa<strong>de</strong>, örgütlenme ve ayrımcılığauğramama hakkını tehdit altına almıştır. 53LGBT hakları aktivistleri Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> insan hakları savunucuları olarakdiğerlerinin haklarını korumak için yaptıkları çalışmaların, cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyetkimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle karşılaştıkları tehditler <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle risk altında olduğunu belirttiler (ör<strong>ne</strong>ğinbkz sayfa 15 Ankara’dan Pembe Hayat aktivistleri ve sayfa 38 Eskişehir’<strong>de</strong>n Eylül vakası).İzmir’<strong>de</strong>ki aktivistler Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> Siyah Pembe Üçgen İzmir LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğininkapatılması istemiyle açılan davada verdikleri hukuk müca<strong>de</strong>lesini anlattılar (bkz sayfa 27,İfa<strong>de</strong> Özgürlüğü bölümü). Kapatılma davası süreci ile ilgili medyaya açıklamalar yapıp,protesto gösterileri düzenlemelerinin ardından trans kadın aktivistlerin evleri polis tarafındanbasılarak, kendileri<strong>ne</strong> “eğer böyle <strong>de</strong>vam e<strong>de</strong>rseniz (aktivist olarak bilinmeleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle) siziburada yaşatmayız” <strong>de</strong>ndi.Halktan bazı kişilerin <strong>de</strong> hakları için müca<strong>de</strong>le e<strong>de</strong>n lezbiyen, gey, biseksüel ve trans<strong>bir</strong>eylere hoşgörüsüzlüğü şikayetlere en<strong>de</strong>n olmakta ve iletişim yollarını kapatmaktadır.Bilinmeyen kişiler tarafından yapılan şikayetler Eskişehir’<strong>de</strong> MorEl ve Diyarbakır’da Hevjin’inFacebook sosyal iletişim ağındaki gruplarının Facebook yö<strong>ne</strong>ticileri tarafından kapatılmasına<strong>ne</strong><strong>de</strong>n oldu. MorEl grubun kapatılması kararına itiraz e<strong>de</strong>rek yeni<strong>de</strong>n açılmasını sağlarken,Hevjin’in grubu yeni<strong>de</strong>n açılmadı ve yüzlerce üyesini kaybetmesi<strong>ne</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>n oldu. Türkiye’<strong>de</strong>LGBT aktivizmi konusundaki zorluklar düşünüldüğün<strong>de</strong>, inter<strong>ne</strong>t üzerin<strong>de</strong>n örgütlenme dahaçok ö<strong>ne</strong>m kazanmakta ve dolayısıyla kısıtlanması daha büyük zararlara yol açmaktadır. 54LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kleri<strong>ne</strong> karşı yerel yetkililer tarafından kullanılan taktikler ise daha ciddi <strong>bir</strong>tehlike arz etmektedir. Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, bazı insan hakları <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kleri<strong>ne</strong> uygulandığıgibi LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kleri<strong>ne</strong> karşı da keyfi yaptırımlar uygulandığı bildirildi. Pembe Hayat yerelyetkililere sunmaları gereken belgeyi erken gön<strong>de</strong>rdikleri için idari para cezası aldıklarınısöylediler. Ankara’da bulunan <strong>bir</strong> başka LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ği, Kaos-GL Valilik (İçişleri Bakanlığı’nabağlı) Der<strong>ne</strong>kler Müdürlüğü’nün yaptığı teftiş sonrasında yurtdışından fon almalarıkonusunda, sivil toplum kuruluşlarına karşı bu kurallar uygulanmazken, keyfi <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> paracezası verildiğini belirtti. Kaos-GL Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> Müdürlüğün, diğer insan hakları<strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerinin maruz kaldığından çok daha fazla <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong>, <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğin 2006-2009 yıllarıarasındaki çalışmaları ile ilgili sekiz ayrı teftiş gerçekleştirdiğini söyledi. Bu süre boyuncaKaos GL <strong>de</strong>rgisinin <strong>bir</strong> sayısının bütün kopyaları ge<strong>ne</strong>l ahlaka aykırı olduğu gerekçesiyletoplatıldı (bkz sayfa 11, Yasaların ayrımcı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> uygulanması ve yorumlanması).KAPATMA DAVALARILGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerinin çalışmalarını baskı altına almak için yerel yetkililerin kullandığı en yaygınyol, Valilik tarafından <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerin “Türk aile yapısı ve ge<strong>ne</strong>l ahlaka” aykırı olduklarıgerekçesiyle kapatma davaları açılması oldu. 55 En son kurulan LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kleri dışındakitüm <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kler hakkında valilikler tarafından şikayet başvurusunda bulunuldu, diğerleri<strong>ne</strong>karşı benzer uygulamaların olup olmayacağı görülecek.Bu tür yöntemler yıllardır uygulanmaktadır. Finansal ya da diğer kaynaklarını asıl işlerin<strong>de</strong>kullanılmasını engelle<strong>ne</strong>rek yarattığı mali zararın yanında, davaların uzunluğu belirsizlikiçin<strong>de</strong> kalmalarına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olmaktadır. 2005 yılında, Kaos-GL LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ği hakkında yapılanIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


28‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyor<strong>bir</strong> şikayet üzeri<strong>ne</strong>, Ankara Başsavcılığı kapatma davası açılması için herhangi <strong>bir</strong> gerekçeolmadığına kanaat getirdi. 56 2006 yılında Pembe Hayat hakkında yapılan <strong>bir</strong> şikayet <strong>de</strong> yi<strong>ne</strong>savcılık tarafından red<strong>de</strong>dildi. 2006 yılında İstanbul Valiliği tarafından yapılan şikayet 2007yılında İstanbul Başsavcılığı tarafından red<strong>de</strong>dildi. İstanbul’daki yerel yetkililer davaaçılmaması kararına itiraz ettiler. Kara geri çevrildi ve kapatma davası açıldı. 2008 yılında,yerel mahkeme <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğin kapatılmasına karar verdi. Ancak karar Yargıtay tarafından geriçevrildi ve Türkiye’<strong>de</strong> ve uluslararası alanda konuyla ilgili başlatılan kampanyanın da etkisiyle2009 yılı Nisan ayında yerel Mahkeme tarafından da onandı. 57 Bu karar İstanbul Valiliğitarafından yapılan şikayetin ardından <strong>ne</strong>re<strong>de</strong>yse üç yıl sonra çıktı. Yargıtay tarafından verilenkarar kişilerin cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong> olursa olsun örgütlenmeözgürlüklerini <strong>de</strong>stekleme konusunda olumlu <strong>bir</strong> adımken, kararda aynı zamanda başkalarınınlezbiyen, gey, biseksüel ve trans olmaya teşvik edici çalışmaların örgütlenme özgürlüğükapsamında görülemeyeceğini ve bu tür <strong>bir</strong> durum söz konusu olduğunda <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğinkapatılabileceğini belirtmesi ileri<strong>de</strong> <strong>de</strong> LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kleri<strong>ne</strong> kapatma davaları açılabilmesininyolunu açtı. 58 Yargıtay’ın kararına rağmen, İzmir’<strong>de</strong> bulunan siyah Pembe Üçgen <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ği<strong>ne</strong>2009 yılında yerel yetkililer tarafından ge<strong>ne</strong>l ahlak gerekçesiyle yapılan şikayet sonucu <strong>bir</strong>dava açıldı. Kapatma davası 30 Nisan 2010 tarihin<strong>de</strong> yerel mahkeme tarafından red<strong>de</strong>dildi. 59Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor29AHMET YILDIZ VAKASIGey olduğunu açıkladıktan sonra 15 Temmuz 2008 tarihin<strong>de</strong> vurularak öldürülen ve çoğu kimsenin ‚namus‛cinayeti 60 , olduğuna inandığı Ahmet Yıldız vakası, kişinin cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimliğin<strong>de</strong>n ötürümaruz kaldığı şid<strong>de</strong>t olaylarına yetkililerin yaklaşımlarındaki eksikliklerini sergilemesi açısından sembolikö<strong>ne</strong>m<strong>de</strong> <strong>bir</strong> vakadır.Ahmet’in part<strong>ne</strong>ri İbo, cinayet günü, İstanbul’un Asya yakasındaki Üsküdar’da <strong>bir</strong>likte yaşadıkları apartmandairesin<strong>de</strong>yken Ahmet’in dondurma almak için ev<strong>de</strong>n çıkıp sokaktaki arabasına gittiğini söylüyor. Ahmet’ingitmesinin ardından silah sesleri duymuş ve aşağı koştuğunda Ahmet’in vurularak öldürülmüş olduğunugörmüş. Diğer ‚namus‛ cinayeti vakalarında olduğu gibi Ahmet’in ailesi cesedi adli tıptan almayarak kurbanıred<strong>de</strong>ttiklerini ortaya koydu.Ahmet’in vurulmasından önceki aylar boyunca ailesin<strong>de</strong>n tehditler aldığını belirten İbo, part<strong>ne</strong>rininÜsküdar’daki savcılığa başvurup, ailesini şikayet ettiğini ve koruma istediğini ifa<strong>de</strong> ediyor.Cinayetin ardından Ahmet’in bu şikayetiyle ilgili herhangi <strong>bir</strong> soruşturma başlatılmadığı ortaya çıktı. Savcılıksoruşturma başlatmak yeri<strong>ne</strong>, kendi yetki alanı için<strong>de</strong> olmadığı gerekçesiyle şikayeti, komşu Sarıyer ilçesi<strong>ne</strong>havale etmiş ve şikayet hakkında burada da <strong>bir</strong> işlem yapılmamış. Aktivistler, şikayetin soruşturmasını, <strong>bir</strong>incisavcılığın yetki alanında olmasına rağmen hatalı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> başka <strong>bir</strong> ilçe<strong>de</strong>ki savcılığa havale etmesini veşikayetin daha sonra da soruşturulmamasını, yetkililerin homofobik şid<strong>de</strong>te karşı çıkma konusundakiisteksizlikleri<strong>ne</strong> işaret ettiğini düşünüyor.Cinayetten sonra yaşananlar da bu inancı güçlendiriyor. İbo, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, cezai soruşturmanında etkin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> sürdürülmediğini söyledi ve sorunlu noktalar arasında, cinayet mahalin<strong>de</strong> bulunduğubelirtilen diğer <strong>bir</strong> araçla ilgili ve cinayete tanık olan kişiler<strong>de</strong>n <strong>bir</strong>inin dükkanına olaydan haftalar sonradüzenle<strong>ne</strong>n <strong>bir</strong> saldırı ile ilgili soruşturma yürütülmemesini saydı. Bunlardan en kritik olanı, Ahmet Yıldız’ınailesin<strong>de</strong>n tehdit aldığının ortaya konmuş olmasına ve cinayet mahalin<strong>de</strong> olduğu tespit edilen diğer <strong>bir</strong> aracınAhmet’in babasının <strong>bir</strong> arkadaşına ait olduğunun ortaya çıkmasına rağmen, babanın 2008 yılı Ekim ayınakadar soruşturulmaması ve tutuklama emrinin ancak cinayetten üç ay sonra çıkarılmış olması. Tutuklamaemri çıkarıldıktan sonra ise Ahmet Yıldız’ın babasına ulaşılamadı. Telefon kayıtları, babanın Irak’a gitmişolabileceği<strong>ne</strong> işaret ediyor.Cinayet kovuşturmasının dava aşamasında da, adaletin tecelli etmesi konusundaki kaygılar dagi<strong>de</strong>rilememiştir. Davanın kamuya açık olmasına rağmen, hakimler, Ahmet Yıldız’ı <strong>de</strong>stekleyenlerinduruşmaları izlemeleri<strong>ne</strong> izin vermemiştir. Ancak davaya yeni <strong>bir</strong> hakim atandıktan sonra, davanın cinayettenüç yıl sonraki 14 Mart 2011 tarihin<strong>de</strong>ki altıncı duruşmasında davadaki tek şüpheli olan baba hakkındauluslararası tutuklama emri çıkarıldı. Aynı duruşmada, Ahmet Yıldız’ın ailesinin ölümün<strong>de</strong>n once oğullarınayaptıkları tehditlerin <strong>de</strong> ilk kez soruşturmaya dahil edilmesi kararı çıkarıldı.Davanın <strong>bir</strong> sonraki duruşmasının 16 Haziran 2011’<strong>de</strong> yapılması kararlaştırılmıştı.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


30‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorLEZBİYEN, GEY, BİSEKSÜEL VETRANS BİREYLERE KARŞI ŞİDDETSUÇLARILezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere karşı işle<strong>ne</strong>n suçlar, münferit vakalar olmanınaksi<strong>ne</strong>, sık sık bildirilen vakalardır. Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere karşı işle<strong>ne</strong>nsuçlarla ilgili resmi istatistikler tutulmamaktadır. Fakat LGBT örgütleri 2010 yılı için<strong>de</strong> 16kişinin, gerçek ya da kendileri<strong>ne</strong> atfedilen cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyet kimlikleri<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle öldürüldüğünü kayıtlara geçirmiştir. 612011 yılı için<strong>de</strong>, bu raporların hazırlıkları sürerken, LGBT toplumu için<strong>de</strong>ki <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>likşid<strong>de</strong>t suçları haberleri gelmeye <strong>de</strong>vam etmekteydi. Ulusal düzey<strong>de</strong> yayım yapan <strong>bir</strong> medyakuruluşu, 7 Mart tarihin<strong>de</strong> “Lezbiyen ilişki yaşıyordu, öldürdüm” başlığıyla yayımladığı <strong>bir</strong>cinayet haberin<strong>de</strong>, Gaziantep’te 21 yaşındaki eski kız arkadaşını öldürdüğü bildirilen <strong>bir</strong>kişiyle ilgili bilgilere yer vermişti. 62 İki hafta sonra, basında çıkan haber<strong>de</strong> İzmir’<strong>de</strong> <strong>bir</strong> transkadının öldürüldüğü duyuruluyordu. Haberlere göre, ceset, başı ve başka organları kesilmişhal<strong>de</strong> çöpte bulunmuştu. 63Birçok vakada, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere karşı işle<strong>ne</strong>n suçlarla ilgili bilgilermedya kaynaklarından edinilmektedir. LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kleri ya da LGBT <strong>bir</strong>eylerin part<strong>ne</strong>rlerininsuçun soruşturma sürecin<strong>de</strong> bilgi edinmeleri mümkün olmamakta ve <strong>ne</strong>fret suçu olduğundanşüphelenilen vakalarda resmi bilgi eksiği söz konusu olmaktadır (<strong>ne</strong>fret suçu olduğundanşüphelenilen vakalar için bkz. sf. 32). Bunun sonucunda, LGBT hakları aktivistleri cinselyö<strong>ne</strong>limi ya da cinsiyet kimliği <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle saldırıya uğrayan <strong>bir</strong>eylerin sayısının, belgele<strong>ne</strong>nvakalardan çok daha yüksek olduğuna inanmaktadır.Yalnızca medyada yer alan haberler üzerin<strong>de</strong>n <strong>bir</strong>eylere karşı işle<strong>ne</strong>n suçlarda <strong>ne</strong>fret saikininsöz konusu olduğunu tespit etmek mümkün <strong>de</strong>ğildir. Ancak, aktivistler <strong>ne</strong>fret suçuolduğundan şüphelenilen vakalar söz konusu olduğunda kurbanın hangi şekil<strong>de</strong>öldürüldüğü<strong>ne</strong> bakmak gerektiğini belirtiyorlar. Bazı durumlarda, zanlıların itirafları üzerin<strong>de</strong>nfarklı cinsiyet kimliği ya da cinsel yö<strong>ne</strong>lime sahip <strong>bir</strong>eylere karşı işle<strong>ne</strong>n suçların <strong>ne</strong>fret suçuolduğu tespit edilebilmektedir. Ancak, bu tür suçların araştırılma ve kovuşturulmasındakieksiklikler <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle, <strong>bir</strong>çok vakada sorumlular adalet önü<strong>ne</strong> çıkarılamamaktadır. Farklı cinselyö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimliği<strong>ne</strong> sahip insanlara karşı işle<strong>ne</strong>n diğer saldırılarda, mağdurlar,saldırganların homofobik ya da transfobik <strong>bir</strong> dil ve suçu meşrulaştırmak için mağdurlarınkimlikleriyle ilgili bilgileri kullanıldıklarını belirttiler.Bireyler, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle başka tür<strong>de</strong> şid<strong>de</strong>t suçlarının dahe<strong>de</strong>fi hali<strong>ne</strong> gelme riski barındırmaktadır. LGBT hakları aktivistleri, Uluslararası AfÖrgütü’<strong>ne</strong> yaptıkları açıklamada, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin sahip olduklarıcinsiyet kimliği ya da cinsel yö<strong>ne</strong>limleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle ailelerin<strong>de</strong>n şid<strong>de</strong>t görme riskiyle <strong>de</strong> karşıkarşıya olduklarını cinsiyet kimliği ya da cinsel yö<strong>ne</strong>limleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle korumamekanizmalarının uygulanabilir olduğu durumlarda bu mekanizmalardan yararlanamadıklarınıUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor31söylemektedirler. (Koruma mekanizmaları ile ilgili bölüm için bkz sf. 35). Uluslararası AfÖrgütü cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle suçlular tarafından he<strong>de</strong>fle<strong>ne</strong>n vesaldırıya uğrayan <strong>bir</strong>eylerin ge<strong>ne</strong>llikle olayı polise bildirmediklerini ve polise bildirdikleridurumlarda da zanlıların mağdurun kimliği <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle adalet önü<strong>ne</strong> çıkarılmadığı konusundada bilgiler edinmiştir.NEFRET SUÇU İŞLENDİĞİNDEN ŞÜPHELENİLEN VAKALARUluslararası Af Örgütü, Türkiye’<strong>de</strong> <strong>bir</strong>eylerin cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyleayrımcılık unsuru taşıyan ve sıklıkla “<strong>ne</strong>fret suçu” olarak anılan suçların mağduru oldukları<strong>bir</strong> dizi vakayı belgelemiştir. Avrupa Güvenlik ve İş<strong>bir</strong>liği Teşkilatı (AGİT) <strong>ne</strong>fret suçlarını“kurbanların, bina ya da yerlerin, ya da suçun <strong>ne</strong>s<strong>ne</strong>sinin, <strong>bir</strong> gruba üye olduğu, <strong>de</strong>steklediği,bağlantılı olduğu, bağlı olduğu ya da böyle algılandığı için seçildikleri” 64 suç vakaları olaraktanımlamaktadır. Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü <strong>bir</strong>çok kişi cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya dacinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle kişiler tarafından saldırıya uğradıklarını ifa<strong>de</strong> etmişlerdir (bkz.Rüzgar ve Elçin’in vakaları, sf. 26 ve sf. 17). Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerarasında yapılan <strong>bir</strong> araştırmaya katılanların yüz<strong>de</strong> 70’ten fazlası cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya dacinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle saldırıya uğramaktan korktuklarını belirtmişlerdir. 65 Nefretsuçlarından özellikle seks işçisi transseksüel kadınlar kaygılanmaktadır. Uluslararası AfÖrgütü’nün görüştüğü bu kadınların hepsi daha önce müşterileri tarafından saldırıyauğradıklarını söylemişlerdir. Birçoğu tanıdıkları <strong>bir</strong> trans kadının öldürüldüğünüsöylemişlerdir. Dolayısıyla, <strong>ne</strong>fret suçu olduğundan şüphelenilen suçlar yalnızca kurbanı,arkadaşlarını ve akrabalarını <strong>de</strong>ğil tüm <strong>bir</strong> LGBT toplumunu traumatize etmektedir.Uluslararası Af Örgütü’nün <strong>bir</strong>çok <strong>ne</strong>fret suçunun polise bildirilmediği ifa<strong>de</strong> edilmiştir. Polisebildirildiğin<strong>de</strong> dahi, bu tür saldırıların kurbanın kimliği <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle işlendiği kayıt altınaalınmamakta ve suçun hangi saikle işlendiği soruşturulmamaktadır. Uluslararası Af Örgütü,Bilgi Edinme Kanunu çerçevesin<strong>de</strong> 2006 yılından bu yana öldürülen lezbiyen, gey, biseksüelve trans <strong>bir</strong>eylerin bölge, etnisite, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimlik bakımındansınıflandırılarak sunulmasını talep etmiştir. Uluslararası Af Örgütü, yetkililer<strong>de</strong>n bucinayetlerin ardından başlatılan kovuşturmaların, mahkumiyet kararlarının ve indirimlerinardından suçluların çektiği hapis cezalarının sürelerinin <strong>de</strong> sunulmasını talep etmiştir.Yetkililerin bu talebe yanıtları, ilgili konu hakkında herhangi <strong>bir</strong> bilgi olmadığı olmuştur.. 66Bu konuda istatistiklerin <strong>de</strong>vlet tarafından tutulmuyor olması <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle ve el<strong>de</strong>ki bilgilerinLGBT örgütleri<strong>ne</strong> ve hatta kurbanların yakınlarına sunulmadığından ötürü, <strong>ne</strong>fret suçlarıhakkındaki bilgiler çoğunlukla medyadan edinilmektedir.NEFRET CİNAYETLERİ2010 yılı için<strong>de</strong> LGBT örgütleri tarafından kayıt altına alınan ve <strong>ne</strong>fret suçu olduğundanşüphelenilen 16 cinayet vakası bulunmaktadır. Bu cinayetler<strong>de</strong>n dokuzunda mağdurlar geyiken, altı mağdur ise trans kadındır. Vakalardan <strong>bir</strong>in<strong>de</strong>, heteroseksüel <strong>bir</strong> erkek gey olarakalgılandığı için öldürülmüştür. Gey erkek cinayetlerin<strong>de</strong>n <strong>bir</strong>i hariç tümün<strong>de</strong> zanlılarmağdurun cinsel ilişkiye girmeyi istediğini ya da cinsel ilişkiye girmeye çalıştığını ifa<strong>de</strong>etmiştir. Davalardan ikisin<strong>de</strong>, katil zanlılarının, mağdurun kendileri<strong>ne</strong> tecavüz etmeyeçalıştığını söylediği belirtilmiştir. Gey erkek cinayetlerinin üçün<strong>de</strong>, aşırı düzey<strong>de</strong> şid<strong>de</strong>tebaşvurulmuş; mağdurlar öldürme için gereken<strong>de</strong>n çok daha fazla kez bıçaklanmış, cesetlerparçalanmış ve vakalardan <strong>bir</strong>in<strong>de</strong> mağdur öldürülme<strong>de</strong>n önce “domuz bağı” pozisyonundabağlanmıştır.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


32‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyor2010 yılı için<strong>de</strong> belgele<strong>ne</strong>n altı trans kadın cinayetin<strong>de</strong>n <strong>bir</strong>in<strong>de</strong>, katil zanlısının ifa<strong>de</strong>sin<strong>de</strong>,mağdurun cinsel ilişki<strong>de</strong> aktif part<strong>ne</strong>r olmak istediğini söylediği belirtilmiştir. Diğer iki vakadaise aşırı düzey<strong>de</strong> şid<strong>de</strong>t uygulandığı belgelenmiştir. Bu vakalardan <strong>bir</strong>in<strong>de</strong>, mağdur 29 kezbıçaklanmıştır. Diğer vakada ise mağdurun <strong>bir</strong><strong>de</strong>n fazla kez bıçaklandığı ve ölüm<strong>de</strong>n sonra dabe<strong>de</strong>nin yaralandığı ve öldürüldükten sonra tecavüze uğrayıp cinsel organının kesildiğibildirilmiştir. Suç mahalin<strong>de</strong> bırakıldığı belirtilen <strong>bir</strong> notta, “daha çok travestininöldürüleceği”nin belirtildiği aktarılmıştır.2010 yılında öldürülen <strong>bir</strong> heteroseksüel erkeğin vakasında ise mağdurun, katil zanlılarıtarafından öldürülme<strong>de</strong>n önce homofobik baskıya maruz kaldığı bildirilmiştir.NEFRET SUÇLARI HAKKINDAKİ ULUSLARARASI YASALARAvrupa İnsan Hakları Sözleşmesi<strong>ne</strong> taraf <strong>bir</strong> ülke olarak Türkiye'nin, herhangi <strong>bir</strong> ayrımcılıkyapmaksızın kendi yasama yetkisi altında bulunan tüm insanların yaşam hakkını korumaklayükümlüdür. Bu yükümlülüğün <strong>bir</strong> parçası olarak, yetkililerin, yaşam hakkına kast edildiğibelirtilen vakalarda, bu hakka kaste<strong>de</strong>nin <strong>de</strong>vlet görevlisi olup olmadığına bakmaksızın,süratli ve etkin soruşturma başlatması gerekmektedir.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi yaşam hakkının korunması yükümlülüğünün yalnızca <strong>de</strong>vletyetkililerinin kasten ve yasal olmayan şekil<strong>de</strong> insanların yaşam haklarını ihlal etmemeyi <strong>de</strong>ğil,aynı zamanda yasama yetkisi altında bulunan kişilerin haklarının korunması için gerekliadımların atılmasını da kapsamaktadır. 67 Bu, kişilere karşı işle<strong>ne</strong>cek suçları caydırmakamacıyla etkin cezai düzenlemeler oluşturup, suçlara uygun cezalar belirleyerek, yasalarınihlal edilmesi durumunda önleyici ted<strong>bir</strong>ler alabilecek, gerektiğin<strong>de</strong> saldırganı durduracak veyaptırım uygulayacak <strong>bir</strong> kolluk kuvveti mekanizması oluşturma görevini <strong>de</strong> içermektedir.Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler arasında, iyi tanımlanmış belirli durumlar söz konusuolduğunda <strong>bir</strong> başka <strong>bir</strong>ey tarafından yaşama hakkının engellenmesi söz konusu olan<strong>bir</strong>eylerin korunması için önlem alınması da bulunmaktadır. 68Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, soruşturmalarda tüm makul adımların atılarak <strong>ne</strong>fretsuçunun temellerinin ortaya konmasını da gerektirmektedir. Bu yükümlülükler, mahkemenin<strong>de</strong>vlet yetkililerini Roman <strong>bir</strong> kadının öldürülmesin<strong>de</strong>ki ırkçılık unsurunu soruşturmadığı içinsuçlu bulduğu Na<strong>ch</strong>ova ve diğerleri vs. Bulgaristan davası hükmün<strong>de</strong> olduğu gibi <strong>bir</strong>kaç ayrıhüküm<strong>de</strong> <strong>de</strong> <strong>ne</strong>t <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> ifa<strong>de</strong> edilmiştir. 69ULUSLARARASI VE ULUSAL YASALARIN ORTAYA KOYDUĞU YÜKÜMLÜLÜKLERİN YERİNE GETİRİLMEMESİUluslararası Af Örgütü, <strong>ne</strong>fret cinayeti olduğundan şüphelenilen vakalarda, mağdurun enyakın akrabalarını da soruşturma süreci<strong>ne</strong> dahil etmeyerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiiçtihatının gerektirdiği <strong>ne</strong>fret cinayeti olduğundan şüphelenilen cinayetler<strong>de</strong> etkin soruşturmayürütme yükümlülüklerini yeri<strong>ne</strong> getirememektedir. Uluslararası Af Örgütü “haksız tahrik”konusundaki yasal düzenlemelerin ayrımcı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> uygulanıp, kurbanın kimliğininhafifletici sebep sayılmasından da endişe etmektedir. 70 Son olarak, <strong>ne</strong>fret suçlarınınsoruşturulmasında özel prosedürlerin bulunmayışı da bu konudaki soruşturmaların etkinolmayabileceği kaygısını yaratmaktadır.Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor33NEFRET SUÇU OLMASI MUHTEMEL SUÇLARIN KUSURLU BİR ŞEKİLDE SORUŞTURULMASI“Sonuçta geysin, tecavüze açıksın!”Eskişehir’<strong>de</strong>ki LGBT hakları aktivistleri, <strong>bir</strong> polis memurunun tecavüze uğrayan ve şehir<strong>de</strong> buna maruz kalan gey ve trans<strong>bir</strong>eyler<strong>de</strong>n sa<strong>de</strong>ce <strong>bir</strong>i olan <strong>bir</strong> gey <strong>bir</strong>eye şikayeti ardından verdiği cevapCinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle <strong>ne</strong>fret cinayetinin kurbanı olduğudüşünülen kişilerin ailelerini temsil e<strong>de</strong>n avukatlar Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> yaptıklarıaçıklamada, polisin, <strong>de</strong>vam e<strong>de</strong>n soruşturmalarla ilgili <strong>de</strong>tayları aileler adına çalışanavukatlara vermediklerini ve belge sağlamadıklarını söyledi. Avukatlar, <strong>bir</strong>çok vakada, transkadınların aileleriyle ilişki halin<strong>de</strong> olmadıklarını ve bu <strong>bir</strong>eylere yardımın part<strong>ne</strong>rleri ya daLGBT toplumu için<strong>de</strong>n arkadaşları ve LGBT örgütleri tarafından sağlandığını da söylüyor.Buna rağmen yetkililerin kendilerini mağdur taraf olarak görmediklerini ve müdahil avukatolarak davalara katılmalarına izin vermediklerini belirten avukatlar 71 aynı şekil<strong>de</strong>mahkemelerin karşı cinsten part<strong>ne</strong>rlere sağlayabildiği mağdur taraf statüsünü aynı cinstenolan part<strong>ne</strong>rlere çok daha zor sağlayabildiğini <strong>de</strong> belirtiyorlar.Aktivistler kişinin cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimliği<strong>ne</strong> bağlı olarak işlendiği düşünülencinayetlerin çözülemediğini ve bunun da <strong>ne</strong>fret cinayetleri ile ilgili özel <strong>bir</strong> <strong>bir</strong>ime olanihtiyacı gösterdiğini belirtmektedirler. Bu tür <strong>ne</strong>fret cinayetleri<strong>ne</strong> verilebilecek <strong>bir</strong> diğer ör<strong>ne</strong>k2008 yılı Kasım ayında pompalı tüfekle öldürülen trans <strong>bir</strong> kadın olan Dilek. Dilek, Ankara’datrans kadınları öldürmekle suçlanan organize <strong>bir</strong> suç şebekesi<strong>ne</strong> açılan tarihi davadatanıklardan <strong>bir</strong>iydi. Cinayet, sanıkların davada mahkum edilmelerinin ardından gerçekleşti ve2011 yılı Mart ayı itibariyle hala çözülmemişti.Gey <strong>bir</strong> <strong>bir</strong>ey olan Ahmet Yıldız’ın öldürülmesi vakasında (bkz sayfa 30), soruşturmayı yürütenyetkililer, varolan tüm <strong>de</strong>lilleri incelemeyerek ve cinayete dahil olduğu yönün<strong>de</strong> ilk el<strong>de</strong>ngüçlü <strong>de</strong>liller olmasında rağmen aile üyelerin<strong>de</strong>n <strong>bir</strong>i<strong>ne</strong> karşı tutuklama emri çıkarmayarakcinayet konusunda etkin <strong>bir</strong> soruşturma yürütemedi. 2011 yılı Mart ayı itibariyle, asıl şüphelihala yakalanmamıştı.Diğer <strong>ne</strong>fret cinayetleri vakalarındaki soruşturmalar kusurlu <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> yürütülmekte ve polisgörevlilerinin önyargılı tavırlarından dolayı etkin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> yürütülememektedir.Eskişehir’<strong>de</strong>ki aktivistler Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> gey <strong>bir</strong> <strong>bir</strong>eye, daha önce başka gey vetrans kişilere <strong>de</strong> tecavüz ettiği iddia edilen <strong>bir</strong> kişi tarafından tecavüz edildiğini ve saldırıyıpolise şikayet etmeye gittiklerini anlattılar. Ancak görüştükleri polis görevlisi onlara “sonuçtageysin, tecavüze açıksın” diye cevap verdi. Polis görevlisi, ardından tecavüzün gerçekleşipgerçekleşmediğini sorgulayarak “eğer tecavüz edildiyse, <strong>ne</strong><strong>de</strong>n kıyafetlerin yırtılmamış” <strong>de</strong>di.Aktivistler polis görevlilerinin, mağdurun cinsel yö<strong>ne</strong>limi ya da cinsiyet kimliği <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyleişle<strong>ne</strong>n suçları soruşturmadaki isteksizliklerini gösteren başka ör<strong>ne</strong>kler <strong>de</strong> verdiler veyetkililerin mağdurun kimliği<strong>ne</strong> bağlı olarak faillere daha yumuşak davrandıklarını belirttiler.Diyarbakır’da aktivistler Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, gey <strong>bir</strong> erkeğin homofobik <strong>bir</strong> saikleyapıldığı düşünülen <strong>bir</strong> saldırıda bıçaklandığını anlattılar. Verilen bilgiye göre, ailesininIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


34‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyoraranmasını istemediğini belirtmesi<strong>ne</strong> rağmen, polis görevlileri mağdurun ailesini arayarakoğullarının gey olduğunu söyledi ve bunun sonucunda ailesin<strong>de</strong>n daha fazla şid<strong>de</strong>te maruzkaldı. 2011 yılı Mart ayı itibariyle saldırının failleri hala bulunamamıştı.İzmir’<strong>de</strong> <strong>bir</strong> aktivist ve avukat, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong>, kendisi<strong>ne</strong> yapılan gasp ve saldırıdanbahse<strong>de</strong>rek, polisin kendisi suçluymuş gibi davrandığını söyledi. Saldırıdan sonra şikayettebulunduğu sırada, failler mağdurun onlara cinsel ilişki teklif ettiği için tahrik olupsaldırdıklarını söylediğin<strong>de</strong>n, polis görevlileri, saldırıdan kendisinin sorumlu olabileceğini imae<strong>de</strong>cek şekil<strong>de</strong> özel yaşamı hakkında sorular sormaya başladılar. Aktivist, Uluslararası AfÖrgütü’<strong>ne</strong>, bunu takiben, savcının failleri tutuklamadığını ve yetkililer faillerin “haksıztahrike” unsuru olduğunu düşündüklerin<strong>de</strong>n daha az <strong>bir</strong> ceza verildiğini söyledi.YARGILAMALARNefret suçu olduğu düşünülen suçlarda, failler rutin olarak mağdurun cinsel ilişki teklifin<strong>de</strong>bulunduğunu ve bunun “haksız tahrike” vardığını belirtmektedirler. Birçok vakada, yargımensupları mağdurun cinsiyet kimliğin<strong>de</strong>n ötürü, bu iddiayı sorgulamadan hafifletici sebepolarak kabul e<strong>de</strong>rek verilen cezalarda indirime gittiler. Yukarıda bahsedilen, 2010 yılındayaşanan ve 10 vakanın 8’in<strong>de</strong> failin yakalandığı vakaların hepsin<strong>de</strong> mağdurun cinsel ilişkiteklifin<strong>de</strong> bulunduğu ya da başlattığı iddia edildi. Bu vakalardan <strong>bir</strong>i olan, Bursa’da İrem adlı<strong>bir</strong> trans kadının öldürülmesi vakasında, cinsel ilişki sırasında aktif part<strong>ne</strong>r olmayı teklif ettiğiiddiası, İrem yakın zamanda cinsiyet <strong>de</strong>ğiştirme ameliyatı olduğu için çürütülmüş oldu. Doğruolmamasına rağmen böyle <strong>bir</strong> savunmanın yapılması bu düzenlemelerin oldukça geniş veayrımcı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> kullanıldığını göstermektedir. 2011 yılı Mart ayı itibariyle, cinayet davasısürmekteydi. Daha önceki davalarda, mahkemeler, eşcinsel ilişki teklifini ya da eşcinsel <strong>bir</strong>ilişki yaşanmış olmasını “haksız tahrik” olarak saymışlardı. Karısı ile ilişkiye girdiği iddiasıyla<strong>bir</strong> kadını öldüren <strong>bir</strong> erkeğin yargılandığı <strong>bir</strong> vakada, mahkeme eşcinsel <strong>bir</strong> ilişkininyaşanıyor olmasının “haksız tahrik” olduğunu ve ceza verilirken hafifletici sebep olaraksayılabileceği<strong>ne</strong> karar verdi. 72 Gey <strong>bir</strong> gazeteci olan Abdülbaki Koşar'ın cinayetin<strong>de</strong>, fail,mağdurun kendisi<strong>ne</strong> cinsel ilişki teklif etmesi üzeri<strong>ne</strong> saldırdığını söyledi. Mahkeme buiddiayı kabul e<strong>de</strong>rek, cinsel ilişki talebinin haksiz tahrik olarak sayılabileceğini ve cezadahafifletici sebep olarak görüleceği kanaati<strong>ne</strong> vardı. Dava hala temyiz aşamasındadır. 73KORUMA MEKANİZMALARI UYGULANMIYORUluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eyler, cinselyö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle <strong>de</strong>vlet görevlilerinin kendileri<strong>ne</strong> yardımcıolacağını düşünmediklerin<strong>de</strong>n şid<strong>de</strong>t tehdidi aldıklarında yetkililer<strong>de</strong>n koruma talepetmediklerini ya da şid<strong>de</strong>t suçları konusunda şikayette bulunmadıklarını belirttiler. AhmetYıldız vakası gibi vakalar bu güvensizliğin <strong>ne</strong><strong>de</strong>nlerini göstermektedir. Bu vakada, AhmetYıldız, öldürülme<strong>de</strong>n aylar önce, 2007 yılında yetkililer<strong>de</strong>n koruma istedi. Savcılığa yaptığışikayet başvurusunda Ahmet Yıldız ailesi tarafından tehdit edildiğini bildirerek, bu tehditlerinsoruşturulması ve koruma sağlanması talebin<strong>de</strong> bulundu. Ancak, tehditlere yö<strong>ne</strong>lik herhangi<strong>bir</strong> soruşturma açılmadı ve savcı (hata yaparak) şikayeti kendi yetki alanına girmediğigerekçesiyle başka <strong>bir</strong> savcılığa sevketti (bkz sayfa 30, Ahmet Yıldız vakası).Aile içi şid<strong>de</strong>t vakalarında, cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle <strong>bir</strong>çok kişikoruma mekanizmalarından yararlanamamaktadır. Trans kadın ve erkeklerin, gey erkeklerin,ancak daha sık olarak lezbiyen ve biseksüel kadınların <strong>bir</strong>çok aile içi şid<strong>de</strong>t türü<strong>ne</strong> maruzUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor35kaldıkları belirtildi. Maruz kaldıkları şid<strong>de</strong>t biçimleri arasında dayak, ev hapsi (aşağıya bkzIrmak’ın vakası) ve zoraki evlilik bulunmaktadır.Aile içi şid<strong>de</strong>te maruz kalmış mağdurlar için koruma mekanizmaları yetersizdir. Yetkililer,sığınma evleri açmalarını gerektiren yasaları uygulamamakta ve kolluk kuvvetleri aile içişid<strong>de</strong>t vakaları ile ilgilenme<strong>de</strong> isteksiz davranmaya <strong>de</strong>vam etmektedir. 74 Ör<strong>ne</strong>ğin, 2009yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Opuz vs Türkiye vakasında, yetkililerin mağduru vean<strong>ne</strong>sini şid<strong>de</strong>te karşı koruyamadığına karar verdi. Mahkeme yaşam hakkının ihlal edildiği<strong>ne</strong>ve işkence ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiği<strong>ne</strong> karar verdi. Mahkeme ayrıca –kasıtlı olmasada- <strong>de</strong>vletin kadınları aile içi şid<strong>de</strong>te karşı koruyamamasının kadınların yasa önün<strong>de</strong> eşitkorunma haklarını ihlal ettiği<strong>ne</strong> ve Türkiye’<strong>de</strong> ge<strong>ne</strong>l ve yargı düzeyin<strong>de</strong>ki pasifliğin aile içişid<strong>de</strong>ti pekiştiren <strong>bir</strong> ortam sağladığına karar verdi. 75Aile içi şid<strong>de</strong>t mağduru olan gey erkekler ya da trans <strong>bir</strong>eyler için sığınma evibulunmamaktadır. Ayrıca aktivistlerin, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> verdiği bilgiye göre, lezbiyenve biseksüel kadınlar da cinsel yö<strong>ne</strong>limleri bilindiği takdir<strong>de</strong> sığınma evleri<strong>ne</strong>alınmamaktadırlar.DİYARBAKIR’DAN IRMAKUluslararası Af Örgütü’n<strong>de</strong>n <strong>bir</strong> temsilci 25 yaşındaki Irmak (gerçek adı <strong>de</strong>ğil) ile önce Diyarbakır’da ardındandoğu Anadolu bölgesin<strong>de</strong> diğer şehirler<strong>de</strong> maruz kaldığı baskı hakkında görüştü.Türkiye’nin gü<strong>ne</strong>ydoğusunda bulunan Diyarbakır şehrin<strong>de</strong>n olan Irmak, ailesin<strong>de</strong>n ve diğerlerin<strong>de</strong>n gördüğüaşırı şid<strong>de</strong>t ve ölüm tehditleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle kaçmak zorunda kaldı. Türkiye’<strong>de</strong> şu anda bulunduğu yerin ve gerçekisminin, hala ölüm tehditleri aldığı için açıklanmamasını istedi.Irmak Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> çocukluğu boyunca femi<strong>ne</strong>n görünüşü <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle çok sıkıntı yaşadığını söyledi.Ör<strong>ne</strong>ğin bakkala gittiğin<strong>de</strong> bakkal ona kız mı erkek mi olduğunu sorduğunda çok rahatsız hissettiğini belirtti.Sokakta tanımadığı kişiler tarafından, fiziksel görünüşün<strong>de</strong>n dolayı ve toplumsal cinsiyet normlarına uymadığıiçin ‚top‛, ‚ib<strong>ne</strong>‛ gibi laflar söyle<strong>ne</strong>rek fiziksel saldırılara maruz kaldı. Sonuç olarak 16 yaşında ailesi<strong>ne</strong>kendisini <strong>bir</strong> kadın gibi hissettiğini ve erkeklere cinsel olarak daha yakın hissettiğini açıkladı.Özellikle en büyük ağabeyinin tepkisi çok düşmanca ve saldırgancaydı. Irmak’ı o kadar ağır <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> dövdüki çe<strong>ne</strong> kemiği ve burnu kırıldı. Irmak Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> an<strong>ne</strong>sinin araya girmeye çalıştığını, ancakoğlundan korktuğunu ve onu durduramadığını söyledi. Yediği dayaktan dolayı Irmak Diyarbakır’da hasta<strong>ne</strong>yekaldırıldı, orada tedavi edildi ve tahliye edildi. Dayak sonrasında, ailesinin kendisini kabullenmeyeceğinianlayınca ve bunun getirdiği umutsuzluk duygusundan dolayı Irmak çok fazla hap alarak intihar etti. An<strong>ne</strong>siboş ilaç kutusunu görünce, onu bilincini kaybetmiş <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> hasta<strong>ne</strong>ye kaldırdı. Hasta<strong>ne</strong><strong>de</strong> kendi<strong>ne</strong> geldi,mi<strong>de</strong>si yıkandı ve serum takıldı. Polis ifa<strong>de</strong>sini almaya geldi ama onlara <strong>ne</strong> yaşadığını anlatmadı vearkadaşları ile kavga ettiğini söyledi. Polis buna inanmasa da onu gerçeği söylemeye ikna e<strong>de</strong>medi. Irmak,Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> polise dayak ve intiharı ile ilgili gerçeği an<strong>ne</strong>si daha fazla acı çekmesin diyesöylemediğini belirtti. Hasta<strong>ne</strong><strong>de</strong> <strong>bir</strong> gece kaldıktan sonra, tahliye edilerek evin<strong>de</strong> döndü.Irmak, eve döndükten sonra çok çaresiz ve mutsuz olduğunu, ailesinin sürekli nasıl giyindiği<strong>ne</strong>, <strong>ne</strong>reye gittiğ<strong>ne</strong>kimlerle görüştüğü<strong>ne</strong> dikkat ettiğini söyledi. 18 yaşında ve hala olduğu gibi davranamadığı için bu durumaIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


36‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyordaha fazla katlanamayarak ev<strong>de</strong>n ‚kaçmaya‛ karar verdi. Ailesinin baskısından ve tehdidin<strong>de</strong>n uzak diğertrans kadınlarla dayanışma için<strong>de</strong> olacağını düşündüğü için İstanbul’un Beyoğlu ilçesi<strong>ne</strong> gitti.Irmak Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> Beyoğlu’nda karşılaştığı ortamın umduğu gibi güvenli <strong>bir</strong> ortam olmadığınıgördüğünü söyledi. Bir otel<strong>de</strong> kalmaya başladı ve diğer trans kadınlarla ilişki kurdu. Bu sırada ilk <strong>de</strong>fa hormontedavisi görmeye başladı. Ağabeyi tarafından aldığı ölüm tehditleri<strong>ne</strong> rağmen, Beyoğlu’nda trans kadınlarınmaruz kaldığı şid<strong>de</strong>t oranı onu şoka uğrattı ve kendi güvenliğin<strong>de</strong>n <strong>de</strong> korkmaya başladı. 10 gün sonraeniştesi yerini buldu, otele geldi ve onu Diyarbakır’a eve dönmeye ikna etti.Eniştesi ilk gün onunla <strong>bir</strong>likte ev<strong>de</strong> kaldı ve bu saye<strong>de</strong> Irmak herhangi <strong>bir</strong> tehdit, aşağılama ya da şid<strong>de</strong>temaruz kalmadı. Ancak eniştesi gittikten sonra en büyük erkek kar<strong>de</strong>şi onu yeni<strong>de</strong>n yorulana kadaryumruklayarak ve tekmeleyerek ağır <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> dövdü. Irmak, Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> onu öldürmekle tehditettiğini söyledi, nüfus cüzdanını sakladı ve ev<strong>de</strong>n çıkmasına izin vermedi. Ağabeyi daha sonra onu, sa<strong>de</strong>cebanyoya gitmesini izin verecek şekil<strong>de</strong> odasındaki kalorifere zincirledi. Irmak sekiz ay boyunca ev<strong>de</strong> zincirebağlı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> sürekli abisin<strong>de</strong>n şid<strong>de</strong>t görme tehdidi altında kilitli kaldı. An<strong>ne</strong>sinin şid<strong>de</strong>t uygulamasınakarşı olduğunu ancak abisin<strong>de</strong>n korktuğu için onu durduramadığını söyledi. Bu sure boyunca Irmak ev<strong>de</strong>nayrılmadı ve arkadaşları ile görüşmedi.Ev<strong>de</strong> sekiz ay boyunca kapalı kaldıktan sonra, Irmak’ın an<strong>ne</strong>si, ağabeyi dışarıdayken kaçmasına yardım etti.Irmak Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> an<strong>ne</strong>si ile <strong>bir</strong>likte ev<strong>de</strong>n ayrıldığını ve an<strong>ne</strong>si tarafından akrabalarındakaldıklarını ve abisinin kendilerini bulacağı korkusuyla sürekli yer <strong>de</strong>ğiştirdiklerini söyledi. Bu sırada Irmak’ınan<strong>ne</strong>si, ağabeyinin arkadaşlarının onu öldürmekle tehdit ettiğini ve bunu yapacaklarını düşündüğün<strong>de</strong>nkaçmasına yardım ettiğini söyledi. Onlar ev<strong>de</strong>n ayrıldıktan sonraki gün eve ağabeyinin arkadaşı olan kişileringelmiş olduğunu söyledi. Irmak bu kişilerin ağabeyinin yakın olduğu dini <strong>bir</strong> grubun üyeleri olduğunu söyledi.Irmak’ın öldürülmesi<strong>ne</strong> karar verildiğini söylediler. An<strong>ne</strong>si eve döndükten sonra eve dö<strong>ne</strong>rse hayatının tehlikealtında olduğunu söyledi. Irmak bugü<strong>ne</strong> kadar eve dönmeye çalışmadı ve onlarla herhangi <strong>bir</strong> iletişim kurmadı.Ağabeyinin şid<strong>de</strong>tin<strong>de</strong>n uzak olmasına rağmen, trans <strong>bir</strong> kadın olarak normal <strong>bir</strong> yaşam sürmek için halamüca<strong>de</strong>le verdiğini anlattı. Erkek nüfus cüzdanına sahip olmasına rağmen <strong>bir</strong> kadın gibi göründüğü içinüniversiteye giremediğini ve bu <strong>ne</strong><strong>de</strong>nle okulu bırakmak zorunda kaldığını söyledi. Devlet görevlilerini nüfuscüzdanını her gösterdiğin<strong>de</strong>, görünüşü ve kimlikte belirtilen cinsiyeti farklı olduğu için taciz ve ayrımcılığamaruz kaldığını ve <strong>bir</strong>çok soruya maruz kaldığını söyledi. Bunun yanında, sokakta tanımadığı kişilerin sözlütacizi ev<strong>de</strong>n sa<strong>de</strong>ce gerektiğin<strong>de</strong> çıkmasına ve sa<strong>de</strong>ce güvendiği yerlere gitmesi<strong>ne</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>n olduğunu söyledi.Cinsiyet kimliği ve başka <strong>bir</strong> iş bulamadığı için yasal olmayan seks işçiliği<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lmek zorunda kalmış olması,kalacak yer bulmasında <strong>bir</strong>çok sıkıntı yaşamasına <strong>ne</strong><strong>de</strong>n oldu. Aynı apartmandaki kişiler onunla komşuluketmek istemedi. Irmak Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> daha önce kaldığı ev<strong>de</strong>n komşuların onu zorla çıkardığını ve<strong>bir</strong> sure evsi kaldığını söyledi. Bir arkadaşın yardımıyla ev tutmak için kendisi adına kira sözleşmesiniimzalaması ile başka hiç kimsenin yaşamadığı <strong>bir</strong> binada kalacak yer bulabildi.Irmak tanımadığı kişiler<strong>de</strong>n tehdit telefonları almaya <strong>de</strong>vam ediyor ve ailesi tarafından bulunduğu takdir<strong>de</strong>hayatından endişe ediyor. Trans olduğundan kendileri<strong>ne</strong> koruma sağlamayacaklarını düşündüğün<strong>de</strong>n ve yeriniailesi<strong>ne</strong> söyleyeceklerin<strong>de</strong>n endişelendiğin<strong>de</strong>n <strong>de</strong>vlet yetkililerin<strong>de</strong> sığınmaya korkuyor.Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor37ESKİŞEHİR’DEN EYLÜLBu olay Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> 24 yaşında trans seks işçisi ve LGBT aktivistleri için yerel <strong>bir</strong> dayanışma ağıolan MorEl oluşumunun kurucularından Eylül tarafından aktarılmıştır. 1 Şubat 2011 tarihin<strong>de</strong> akşam saat9.30 sıralarında, Eylül müşteri olduğunu iddia e<strong>de</strong>n ve daha sonra başka <strong>bir</strong> isim verdiği anlaşılan <strong>bir</strong> kişitarafından telefon ile arandı. Fiyat konusunda anlaştıktan sonra bu kişi Eylül’ün evi<strong>ne</strong> geldi. Gerçek adınısöylediğin<strong>de</strong>, Eylül onun daha önce diğer trans seks işçileri<strong>ne</strong> saldırdığı ve soyduğu iddia edilen kişi olduğunuanladı. Evin<strong>de</strong>n gitmesini istedi ancak bu kişi gitmeyi red<strong>de</strong>tti.Başkalarını da çağırarak Eylül’e saldıracakları tehdidi gibi tehditlerle, Eylül’e tecavüz etti. 11 Şubat 2011tarihin<strong>de</strong> Eylül bu olay hakkında şikayette bulundu. Fiziksel ve psikolojik muaye<strong>ne</strong> için Adli Tıp Kurumu’nasevkedildi. Uluslararası Af Örgütü temsilcileri 17 Şubat 2011 tarihin<strong>de</strong> şikayetinin hangi aşamada olduğu ileilgili Eylül ile görüştüğü sırada, başka <strong>bir</strong> trans seks işçisinin <strong>de</strong> aynı kişi tarafından saldırıya uğradığını vebıçaklandığını ve bu <strong>ne</strong><strong>de</strong>nle mi<strong>de</strong>si<strong>ne</strong> altı dikiş atıldığını söyledi. Diğer trans kadın çok korktuğu için şikayettebulunmadı. Eylül çok endişeli olduğunu, ev<strong>de</strong>n tek başına dışarıya çıkmaya korktuğunu belirtti. Evi<strong>ne</strong> kamerayerleştirmeyi düşündüğünü söyledi.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


38‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorSONUÇ VE TAVSİYELERBu rapor cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığa uğramama hakkınıkoruyamamasının lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin günlük yaşamlarına nasılyansıdığını göstermeyi amaçlamaktadır. Maruz kaldıkları ihlaller arasında şid<strong>de</strong>t, taciz ve <strong>bir</strong>takım sosyal ve ekonomik haklarına erişmelerinin engellenmesi sayılabilir. Hükümet bu<strong>ne</strong><strong>de</strong>nlerle maruz kaldıkları ayrımcılığa karşı korumak amacıyla, yasal <strong>de</strong>ğişiklikler yaparak veaynı zamanda <strong>de</strong>vlet görevlileri tarafından ayrımcı <strong>bir</strong> dilin kullanılmasını yasaklayarak aciladımlar atmalı ve eşitliği sağlamak için pozitif adımlar atmalıdır.Rapor aynı zamanda yetkililerin mevcut politika ve uygulamalarının <strong>ne</strong>fret suçlarını önleme<strong>de</strong>etkisiz olduğunu göstermektedir. Yetkililer, LGBT hakları örgütleri ile iş<strong>bir</strong>liği için<strong>de</strong>homofobik ve transfobik <strong>bir</strong> saikle işlendiği düşünülen saldırıları etkin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> soruşturmakve önlemek için önlemler almalıdır.Aynı şekil<strong>de</strong>, raporda gösterildiği gibi, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin ifa<strong>de</strong> veörgütlenme özgürlüklerinin keyfi ve ayrımcı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> ihlal edilmesi sona erdirilmelidir.Yetkililer bu evrensel hakların herhangi <strong>bir</strong> ayrımcılık yapılmaksızın herkes tarafındankullanılabilmesini garanti altına almalıdır.Uluslararası Af Örgütü, aşağıdaki tavsiyelerin, LGBT hakları örgütlerinin fikirleri alınarak veonlarla iş<strong>bir</strong>liği için<strong>de</strong> uygulanmasının, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelleri <strong>de</strong> dahilolmak üzere ayrımcılığa uğramadan yaşama hakkına saygı ve bu hakkı koruma ve geliştirmekonusunda sağlam kurumsal ve yasal düzenlemelerin yapılmasına katkıda bulunacağınıdüşünmektedir.Yasada ve uygulamada cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklayın• Ayrımcılığın ge<strong>ne</strong>l olarak yasaklanmasına ilişkin <strong>bir</strong> düzenleme içeren Avrupa İnsanHaklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi'<strong>ne</strong> Ek 12 No'lu Protokolü onaylayın.• Anayasa ile güvence altına alınan ayrımcılığa uğramama hakkını cinsel yö<strong>ne</strong>lim vetoplumsal cinsiyeti içerecek şekil<strong>de</strong> genişletin:• Anayasa’nın 10. mad<strong>de</strong>sini cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığıyasaklayacak şekil<strong>de</strong> <strong>de</strong>ğiştirin ve eşitliği sağlamak için pozitif adımlar atın;• Ulusal mevzuatta ayrımcılıkla müca<strong>de</strong>le düzenlemelerini cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyetkimliği kapsayacak şekil<strong>de</strong> genişletin.• Kapsamlı <strong>bir</strong> ayrımcılık yasası çıkarın:• Ayrımcılıkla Müca<strong>de</strong>le ve Eşitlik Yasa tasarısını cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliğikonusunda korumalar içerecek şekil<strong>de</strong> <strong>de</strong>ğiştirin;• Yasa tasarısında, Ayrımcılıkla Müca<strong>de</strong>le ve Eşitlik Komisyonu’nun bağımsız ve etkinçalışmasını sağlayacak gerekli önlemlerin dahil edilmesini sağlayın.Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor39• Ayrımcılık içeren düzenlemelerin kaldırılması ve diğer düzenlemelerin ayrımcılığa yolaçacak şekil<strong>de</strong> uygulanmaması için ulusal mevzuatı göz<strong>de</strong>n geçirin.• Devlet görevlileri tarafından ayrımcı <strong>bir</strong> dil kullanılmasını yasaklayın:• Devlet görevlilerinin, kamuya yaptıkları açıklamalarda, lezbiyen, gey, biseksüel vetrans <strong>bir</strong>eylere karşı olumsuz tavırları teşvik etmemelerini sağlayın;• Devlet görevlileri tarafından kullanılan ayrımcı dil konusunda uygun disiplin ve diğertür önlemler, alın.• Ayrımcılığı engellemek için olumlu adımlar atın:• Tüm kurumlardaki (yargı, polis, öğretmenler, sosyal hizmet görevlileri, sağlıkgörevlileri, yerel yetkililer gibi) <strong>de</strong>vlet görevlileri için ayrımcılıkla müca<strong>de</strong>le ve eşitlikkonusundaki standartlar ve bu standartların nasıl uygulanması gerektiği konusundaeğitim çalışmaları düzenleyin.Devlet görevlileri tarafından lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik şid<strong>de</strong>t ve tacizuygulamalarına son verin• Devlet görevlileri tarafından insan hakları ihlalleri<strong>ne</strong> son vermek için önleyicimekanizmalar geliştirin:• Polis merkezlerin<strong>de</strong> ve sorgu odalarında vi<strong>de</strong>o ve ses kayıt aletlerinin olduğunugaranti altına alın;• İşkenceye karşı Sözleşme’ye Ek Protokol’ü onaylayın ve tüm gözaltı merkezleri<strong>ne</strong>haber verme<strong>de</strong>n düzenli ziyaretler düzenleyen bağımsız <strong>bir</strong> izleme mekanizmasınıkurarak Ek Protokol’ü uygulayın;• Devlet görevlileri tarafından uygulanan işkence ve kötü muamele iddialarını etkin vetarafsız <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> soruşturun ve sorumluları adalet önü<strong>ne</strong> getirin.Polis <strong>de</strong><strong>ne</strong>timini uluslararası standartlara uygun hale getirin• Polisin sa<strong>de</strong>ce uluslararası insan hakları standartları ile uyumlu <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> güçkullanmasını sağlayın:• Kolluk kuvvetlerinin keyfi güç kullanımı ya da gücünü kötüye kullanma da dahilolmak üzere işkence ve kötü muamele konusundaki mutlak yasağa uymalarını sağlayın;• Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik işkence ve kötü muameleiddialarını <strong>de</strong>rhal, kapsamlı, bağımsız ve tarafsız <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> soruşturun;• Kişilerin cinsel yö<strong>ne</strong>lim ya da cinsiyet kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle kolluk kuvvetleri tarafındantaciz edilmeleri<strong>ne</strong> son verin;• Kabahatler Kanunu ve Trafik Kanunu uyarınca verilen para cezalarının yayalar içinuygulanmasını, bu yasaların ayrımcı ve keyfi <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> kullanılmasını önleyecek önlemleralınana kadar askıya alın;In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


40‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyor• Ceza Kanunu’nun “görevi yaptırmamak için direnme” suçuna ilişkin düzenlemelerigöz<strong>de</strong>n geçirin ve kolluk kuvvetleri<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik meşru şikayetleri engellemek amacıyla bu türdüzenlemelerin karşı suçlamalar olarak kullanılmasını engelleyin.Orduda gey erkeklerin maruz kaldıkları şid<strong>de</strong>t ve tacize son verin• Avrupa ve uluslararası insan hakları standartları ve tavsiyeleri<strong>ne</strong> uygun <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong>,vicdani ret hakkını tanıyın ve askerlik hizmeti<strong>ne</strong> alternatif <strong>bir</strong> sivil hizmet hakkı tanıyın;• Askeri yasal mevzuatta, eşcinselliğin “psikososyal bozukluk” olarak tanınan ve geyerkeklerin orduya katılmalarına engel olan düzenlemeyi kaldırın;• Gey erkeklerin orduda maruz kaldıkları kötü muamele ve taciz iddialarını <strong>de</strong>rhalkapsamlı, bağımsız ve tarafsız <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> soruşturun ve gerektiğin<strong>de</strong> cezai yaptırımlaruygulayarak sorumluları adalet önü<strong>ne</strong> getirin.Haklara erişimin önün<strong>de</strong>ki engelleri kaldırın• Kamu perso<strong>ne</strong>li<strong>ne</strong> ayrımcılıkla müca<strong>de</strong>le standartlarının uygulanması konusunda eğitimverin ve <strong>de</strong>vlet görevlileri tarafından ayrımcı tavır ve ifa<strong>de</strong>lerin hoş görülmemesini sağlayın;• Trans <strong>bir</strong>eylerin nüfus cüzdanlarında, pasaportlarında, eğitim belgelerin<strong>de</strong> ve benzerdiğer belgeler<strong>de</strong> isimlerini ve cinsiyetlerini <strong>de</strong>ğiştirmeleri için daha hızlı ve şeffaf prosedürlergeliştirin;• Bir kişi cinsiyetini ve adını <strong>de</strong>ğiştirmek istediğin<strong>de</strong>, yasalar tarafından tanınması içingereken üreme yete<strong>ne</strong>ğin<strong>de</strong>n yoksun bırakılma ve zorunlu tedavi gibi gereklilikleri kaldırın;• Trans <strong>bir</strong>eylerin, hormon tedavisi, ameliyat ve psikolojik <strong>de</strong>stek gibi cinsiyet <strong>de</strong>ğiştirmeprosedürler<strong>de</strong>n yararlanabilmelerini sağlayın ve bu uygulamaların <strong>de</strong>vlet tarafından sağlanansağlık sigortası kapsamında yapılmasını sağlayın.Herkesin yeterli barınma hakkına saygı duyulmasını sağlayın• Polislerin evleri<strong>ne</strong> düzenledikleri baskınların ve ardından evlerinin mühürlenmesinintrans <strong>bir</strong>eylerin taciz edilmeleri için kullanılmamasını sağlayın;• Tahliyelerin ancak bütün diğer ihtimaller düşünüldükten sonra ve uluslararası insanhakları hukuku uyarınca prosedürel korumalar uygulanarak gerçekleşmesini sağlayın.Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans mülteci ve sığınmacıların iltica hakkını koruyun• Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans mülteci ve sığınmacıların Türkiye’<strong>de</strong> LGBT dayanışma<strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerinin ve gruplarının da bulunduğu büyük şehirler<strong>de</strong> ikamet etmeleri<strong>ne</strong> izin verin;• Mülteci ve sığınmacılar kaldıkları şehir<strong>de</strong> cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyet kimlikleri<strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle güvenlikleri ile ilgili kaygı duyduklarını belirttiklerin<strong>de</strong> hızlı <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> başka <strong>bir</strong>şehire gön<strong>de</strong>rilmelerini sağlayın ve iltica başvurularını ve üçüncü <strong>bir</strong> ülkeye yerleştirilmelerinihızlandırın;• Mülteci ve sığınmacıların başvurularını alan <strong>de</strong>vlet görevlilerinin cinsel yö<strong>ne</strong>lim vecinsiyet kimliği temelli iltica başvuruları konusunda eğitim almalarını sağlayın.Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor41Örgütlenme özgürlüğü hakkını koruyun• Ayrımcılık yapılmaksızın herkesin örgütlenme özgürlüğünü garanti altına alacak adımlaratın;• Ge<strong>ne</strong>l ahlak ifa<strong>de</strong>sinin, <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kler farklı cinsel yö<strong>ne</strong>limleri ya da cinsiyet kimliklerionayladıkları için, barışçıl <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> örgütlenme özgürlüğünü kısıtlamak amacıylakullanılmamasını sağlayın;• Valiliklere ve diğer müdürlüklere ayrımcılık yapmaksızın, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyetkimliği temelleri<strong>ne</strong> dayalı olanlar da dahil olmak üzere, herkesin örgütlenme özgürlüğü<strong>ne</strong>saygı duymaları ve korumaları yükümlülüklerini hatırlatın ve her türlü cinsel yö<strong>ne</strong>lim vecinsiyet kimliği temelli ayrımcılığı önlemek için önlemler alın.Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik <strong>ne</strong>fret suçlarını engelleyin• Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylerin ve risk altındaki diğer grupların şid<strong>de</strong>te karşıkorunmalarını sağlayacak acil önlemler alın;• Kolluk kuvvetleri <strong>de</strong> dahil olmak üzere <strong>de</strong>vlet görevlileri tarafından ayrımcılık içerenyorumlar yapılmasının hoş görülmeyeceği konusunda <strong>ne</strong>t <strong>bir</strong> mesaj verin;• Nefret suçlarını açıkça kınayın ve sorumluların adalet önü<strong>ne</strong> çıkarılacağını taahhüt edin.Nefret saikiyle işlendiği düşünülen suçların faillerini adalet önü<strong>ne</strong> çıkarın• LGBT hak örgütleri ile iş<strong>bir</strong>liği için<strong>de</strong>, bu konuda eğitim almış kişilerin çalıştığı ve <strong>ne</strong>fretsuçlarının bildirilebileceği bağımsız <strong>bir</strong> kurum kurmak gibi, homofobik ve transfobik olaylarınşikayet edilmesini sağlayacak önlemler geliştirin ve uygulayın;• Tüm polis görevlilerinin <strong>ne</strong>fret suçları ve polisin bu tür suçları önleme<strong>de</strong>ki rolü üzeri<strong>ne</strong>kurum içi eğitim almalarını sağlayın;• Nefret suçu olduğu düşünülen her türlü olayın takip edilebileceği kapsamlı <strong>bir</strong> izlememekanizması geliştirin. İzleme mekanizması, şikayetler, açılan davalar ve verilen cezalar gibidavaların her aşamasını kapsamasını sağlayın;• Soruşturmaya mağdurların, ailelerinin ve LGBT gruplarının dahil olmasına izin verin.In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


42‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorDİPNOTLAR12008 yılı Ocak ayından bu yana LGBT <strong>bir</strong>eylerin ailelerini <strong>de</strong>steklemek amacıyla çalışan gönüllü <strong>bir</strong>grup olan Lambdaistanbul Aile Grubu (LISTAG) inter<strong>ne</strong>t sitesin<strong>de</strong> “Ben <strong>bir</strong> an<strong>ne</strong>yim” yazısındanalınmıştır. Yaznının tamamı için şu linke baakabilirsiniz: http://listag.wordpress.com/2009/02/09/ben<strong>bir</strong>-an<strong>ne</strong>yim/2Hürriyet gazetesin<strong>de</strong> yapılan <strong>bir</strong> mülakattan alınmıştır. Eşcinsellik hastalık, tedavi edilmeli, Hürriyet, 7Mart 2010. Şu linkten bakabilirsiniz http://www.hurriyet.com.tr/pazar/14031207.asp3Ayrımcılığa uğramama hakkı tüm insan haklarının temelin<strong>de</strong> yatan <strong>bir</strong> hak olarak Türkiye’nin tarafolduğu sözleimeler<strong>de</strong> koruma altına alınmıştır. BM Siyasi ve Me<strong>de</strong>ni Haklar Sözleşmesi (2. mad<strong>de</strong>, 1.para.), BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi (2. mad<strong>de</strong> 2. para) ve Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi (14. mad<strong>de</strong>) sözleşme<strong>de</strong> belirtilen diğer hakların kullanılmasında ayrımcılığı yasaklamaktadır.BM Siyasi ve Me<strong>de</strong>ni Haklar Sözleşmesi’nin 26. mad<strong>de</strong>si her türlü ayrımcılığı yasaklamaktadır. Mad<strong>de</strong>yegöre “Herkes, hukuk önün<strong>de</strong> eşittir ve hiç <strong>bir</strong> ayrımcılığa tabi tutulmaksızın hukuk tarafından eşit olarakkorunma hakkına sahiptir. Hukuk bu alanda her türlü ayrımcılığı yasaklar ve herkese ırk, renk, cinsiyet,dil, din, siyasal veya başka <strong>bir</strong> fikir, ulusal veya toplumsal köken, milliyet, doğum veya başka <strong>bir</strong> statü ileyapılan ayrımcılığa karşı etkili ve eşit koruma sağlar.” Cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsel kimlik temelli ayrımcılığakarşı sağlanan koruma, başka <strong>bir</strong> statü ifa<strong>de</strong>si altında kapsanmaktadır. Ekonomik, Sosyal ve KültürelHaklar Komitesi’nin belirttiği<strong>ne</strong> göre 2. mad<strong>de</strong>nin 2. paragrafında belirtilen “başka <strong>bir</strong> statü” cinselyö<strong>ne</strong>limi içermektedir. 3 Taraf <strong>de</strong>vletler <strong>bir</strong> kişinin cinsel yö<strong>ne</strong>liminin Sözleşme haklarındanyararlanmasına, ör<strong>ne</strong>ğin emeklilik haklarına erişimi<strong>ne</strong> engel olmamasını sağlamalıdır. Buna ek olarak,cinsel kimlik ayrımcılığın yasaklandığı alanlardan sayılmalıdır; ör<strong>ne</strong>ğin trans, transeksüel ya dacinsiyetlerarası kişiler okulda ve iş yerin<strong>de</strong> taciz gibi ciddi insan hakları ihlalleri<strong>ne</strong> maruz kalmaktadır.(Ge<strong>ne</strong>l Yorum 20, para. 32). İnsan Hakları Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi <strong>de</strong> ayrımcılıkkarşıtı standartları cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği içerecek şekil<strong>de</strong> kullanmaktadır.4Bakan kendisiyle yapılan <strong>bir</strong> görüşme<strong>de</strong> şöyle söyledi “Ben eşcinselliğin <strong>bir</strong> hastalık olduğunainanıyorum ve tedavi edilmesi gerekir bence” Eşcinsellik hastalık, tedavi edilmeli, Hürriyet, 7 Mart 2010Şu linke bakabilirsiniz http://www.hurriyet.com.tr/pazar/14031207.asp5Kaos-GL Der<strong>ne</strong>ği, Lambdaistanbul LGBTT Der<strong>ne</strong>ği, Siyah Pembe Üçgen İzmir LGBT Der<strong>ne</strong>ği, HevjinLGBTT Oluşumu, MorEl Eskişehir LGBTT Oluşumu and Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Der<strong>ne</strong>ği6Avrupa Güvenlik ve İş<strong>bir</strong>liği Teşkilatı (OSCE) <strong>ne</strong>fret suçlarını “Nefret suçu, mağdur, mülk ya da suçunhe<strong>de</strong>fi <strong>bir</strong> grupla gerçek ya da edinilmiş bağlantısı, ilgisi, ilişkisi, <strong>de</strong>stekçisi ya da üyesi olduğu içinseçilerek, mülke ya da kişiye karşı işle<strong>ne</strong>n herhangi <strong>bir</strong> suçu kapsamaktadır”. OSCE: “Combating HateCrimes in the OSCE Region”. OSCE Office for Democratic Institutions and Human Rights, Warsaw,2005. p.12.7Eşcinseller <strong>de</strong> eşitlik istiyor, verecek miyiz? Milliyet, 28 Ocak 2008, şu linke bakabilirsiniz:http://www.milliyet.com.tr/2008/01/28/siyaset/asiy.html8LGBTT Anayasa Komitesi, Antalya Gökkuşağı LGBT Oluşumu, Kaos GL Der<strong>ne</strong>ği, Kaos GL İzmir,KAOSİST LGBT Sivil Toplum girişimi, Lambdaistanbul LGBTT Der<strong>ne</strong>ği, MorEl Eskişehir LGBTT Oluşumu,Pembe Hayat LGBTT Der<strong>ne</strong>ği’n<strong>de</strong>n oluşmaktadır.9İnsan haklarını içeren yasal reformlar 1 Hazıran 2005 tarihin<strong>de</strong> çıkarılan yeni 5237 No’lu Türk CezaUluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor43Kanunu ve 5271 No’lu Ceza Muhakemesi Kanunu’nu kapsamaktadır. Detaylar için lütfen şu rapora bkz,Uluslararası Af Örgütü, Türkiye: Yerleşik Cezasızlık Külltürü Sona Ermeli, 5 Temmuz 2007 (AI In<strong>de</strong>x:EUR 44/008/2007)10Hürriyet gazetesin<strong>de</strong> <strong>bir</strong> röportajdan alınmıştır. Eşcinsellik hastalık, tedavi edilmeli, Hürriyet, 7 Mart2010. Şu linkte bulabilirsiniz http://www.hurriyet.com.tr/pazar/14031207.asp11Hüseyin Özalp, “Eşcinseller AKP üyesi olabilirler mi?” Sabah, Nisan 15, 2003, We <strong>ne</strong>ed a law forliberation, Human Rights Wat<strong>ch</strong>, May 2008 raporu için<strong>de</strong>. Şu linkte bulabilirsinizhttp://www.hrw.org/en/reports/2008/05/21/we-<strong>ne</strong>ed-law-liberation12"Anayasanın eşitlik ilkesi<strong>ne</strong> cinsel yö<strong>ne</strong>lim eklensin", 10 Şubat 2011, Şu linkte bulabilirsinizhttp://www.farklihaber8.com/haber/tartisma/anayasanin-esitlik-ilkesi<strong>ne</strong>-cinsel-yo<strong>ne</strong>lim/2277.aspx13Uluslararası Af Örgütü temsilcileri ile röportaj, 23 Şubat 2011.142011 yılı Mart ayı itibariyle, Burhan Kuzu’nun avukatları tarafından hakaret gerekçesiyle açılan dava<strong>de</strong>am etemekteydi.15Tavsiyelerin tamamı Evrensel Dö<strong>ne</strong>msel Değerlendirme Türkiye Çalışma Grubu’nun BM İnsan HaklarıKonseyi’nin 15. Oturumundaki raporunda (A/HRC/15/13/Add.1) bulunabilir. Rapora şu linkte<strong>ne</strong>rişebilirsiniz http://daccess-ddsny.un.org/doc/UNDOC/GEN/G10/160/66/PDF/G1016066.pdf?OpenElement16BM tarafından 122 kabul, 1 ret ve 62 çekinceli oyla kabul edilen A/RES/65/208 ö<strong>ne</strong>rgesi her türlüyargısız, yerin<strong>de</strong> ve keyfi infazı kınayarak bütün <strong>de</strong>vletlerin bu tür uygulamalara son vermesiniistemektedir. Önrege uygulanmadan, Amerika Birleşik Devletleri “cinsel yö<strong>ne</strong>limleri” dolayısıyla ibaresinieklenmesi için <strong>de</strong>ğişiklik yapılmasını istedi. Değiştirilmiş haliyle önrege 93 kabul, 55 ret ve 27 çekincelioyla kabul edildi. 16 temsilci <strong>de</strong> aldıkları tavrı açıklamak için söz hakkı aldı. Ö<strong>ne</strong>rgenin metni<strong>ne</strong> şulinkten erişebilirsiniz: http://www.un.org/en/ga/65/resolutions.shtml17Açıklamanın tam metni<strong>ne</strong> şu linkten erişebilirsiniz: http://www.iglhrc.org/binarydata/ATTACHMENT/file/000/000/491-1.pdf185237 No’lu Türk Ceza Kanunu’nun 122. Mad<strong>de</strong>si uyarınca ayrımcılığa karşı hapis cezasıöngörmektedir.19Anayasa’nın 10. Mad<strong>de</strong>si “dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzerisebeplerle” ayrımcılığı yasaklamaktadır.20Tasarının 3. Mad<strong>de</strong>si cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsiyet kimliği kapsayacak şekil<strong>de</strong> cinsel kimlik ifa<strong>de</strong>siniiçeriyordu. 2010 yılı Mart ayı itibariyle, yasa tasarısı İçişleri Bakanlığı’nın inter<strong>ne</strong>t sitesin<strong>de</strong> mevcuttu;http://www.icisleri.gov.tr/<strong>de</strong>fault.icisleri_2.aspx?id=569221Yasada aynı cinsten <strong>bir</strong>likteliklere <strong>bir</strong> referans yapılmamakta, sa<strong>de</strong>ce kadın ve erkeklere referansyapılmaktadır.22Askerlik Kanunu’nun (No:1520) 10.mad<strong>de</strong>sinin h(8) bendi<strong>ne</strong> göre, “Türk Silahlı Kuvvetleri SağlıkYete<strong>ne</strong>ği Yö<strong>ne</strong>tmeliği<strong>ne</strong> göre be<strong>de</strong>ni kabiliyeti askerliğe elverişli olmayanlar askerlik hizmetin<strong>de</strong>n muaftutulurlar. Bu yö<strong>ne</strong>tmeliğin 17.mad<strong>de</strong>nin D(4) bendi erkeklerin askerliğe elverişli olmamalarına <strong>ne</strong><strong>de</strong>nolan “aşırı cinsel bozujklukları listelemektedir.23Devlet MEmurları KAnunu’nun (No:657) 125. Mad<strong>de</strong>sinin E/9 bendi memurların “memurluk sıfatı ileIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


44‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyorbağdaşmayacak nitelik ve <strong>de</strong>rece<strong>de</strong> yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler<strong>de</strong> bulunması” durumundaişten çıkarılmalarını gerektirmektedir. Dave belgeleri, Uluslararası Af ÖRgütü taafından görüldü ancakkişilerin isteği üzeri<strong>ne</strong> kişisel bilgiler verilmemektedir. İstanbul’da <strong>bir</strong> polis görevlisinin ve Çorum’da <strong>bir</strong>öğretmenin işten çıkarılmaları kararları onaylanmıştır. Polis görevlisinin işten çıkarılması kararı 25 Aralık2009 tarihin<strong>de</strong> İstanbul 8. İdare Mahkemesi tarafından onaylandı ve öğretmenin davası hala temyizaşamasındadır.24Kaos GL vs. Türkiye, Başvuru no. 4982/07, Kabul edilebilirlik kararı 19 Haziran 2009 tarihin<strong>de</strong> verildi25Sex ve RTÜK, Hürriyet, 23 Mart 2011. Şu linkten erişebilirsinizhttp://www.hurriyet.com.tr/gun<strong>de</strong>m/17346740.asp?gid=37326Anayasa’nın 90. Mad<strong>de</strong>si’nin 5. Paragrafı şöyledir: “Usulü<strong>ne</strong> göre yürürlüğe konulmuş milletlerarasıandlaşmalar kanun hükmün<strong>de</strong>dir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi<strong>ne</strong>başvurulamaz. Usulü<strong>ne</strong> göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarasıandlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle çıkabilecek uyuşmazlıklardamilletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır”.27Davadaki son karar zamanaşımı süresi içerisin<strong>de</strong>, ''23 Nisan 1999 Tarihi<strong>ne</strong> Kadar İşle<strong>ne</strong>n SuçlardanDolayı Şartla Salıverilmeye, Dava Ve Cezaların Ertelenmesi<strong>ne</strong> Dair Kanun” kapsamında ertelendi. Yasanın1. Mad<strong>de</strong>sinin 4. Bendi<strong>ne</strong> göre “23 Nisan 1999 tarihi<strong>ne</strong> kadar işlenmiş ve ilgili kanun mad<strong>de</strong>sin<strong>de</strong>öngörülen şahsî hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı on yılı geçmeyen suçlardan dolayı henüz takibatageçilmemiş veya hazırlık soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber dava açılmamış veya verilen hükümkesinleşmemiş ise, davanın açılması veya kesin hükme bağlanması ertelenir; varsa tutukluluk halininkaldırılmasına karar verilir. Bu suçlarla ilgili dosya ve <strong>de</strong>liller, her <strong>bir</strong> suçun dava zamanaşımı süresininsonuna kadar muhafaza edilir”.28İt iti Isırmaz” Bir Alan Araştırması: Istanbul’da Yaşayan Trans Kadınların Sorunları, LambdaistanbulDayanışma Der<strong>ne</strong>ği, p37.29Uluslararası Af Örgütü kolluk kuvvetleri tarafından kötü muameleye uğradığını iddia e<strong>de</strong>n kişilerinsağlık hizmeti<strong>ne</strong> erişememesi ve resmi sağlık raporlarının doğruları yansıtmayışı ve bunun kollukkuvvetlerş tarafından yapılan insa<strong>ne</strong> hakları ihalleri konusunda cezasızlığı pekiştirmesi konusunda uzunsüredir kaygı duymaktadır. Bkz ör<strong>ne</strong>ğin Uluslararası Af ÖRgütü, İşkence Karşıtı Komite’ye SunulanRapor, Ekim 2010, In<strong>de</strong>x: EUR 44/023/2010, rapora şu linkten erişebilirsiniz:http://www.am<strong>ne</strong>sty.org/en/library/info/EUR44/023/2010. Trans kadınların maruz kaldıkları kötümuamelenin ardından sağlık hizmeti alırken cinsel kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle ek <strong>bir</strong> ayrımcılığa maruz kalıpkalmadıkları bu raporun kapsamı dışındadır.30Kabahatler Kanunu (no.5326) barışı bozma, ya da trafiği engellemek gibi gerekçelerle ve TrafıkKanunu (no. 2918) trafiği engellemek gerekçesi ile (bu vakada yayalar için) para cezası kesmek içinkullanılmaktadır.312011 yılı Mart ayı itibariyle, bazı düzenlemeler üniversite mezunları, 30 yaşın üzerin<strong>de</strong>ki kişiler için15 ay süre<strong>de</strong> indirimler yapılmasına ve be<strong>de</strong>lli askerlik yapılmasına izin vermektedir.32Akserlik hizmetini vicdani <strong>ne</strong><strong>de</strong>nlerle red<strong>de</strong>tme hakkı, Türkiye’nin <strong>de</strong> taraf olduğu Evrensel İnsanHakları Beyannamesi ve Uluslararası ME<strong>de</strong>ni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi gibi uluslararası insan haklarımekanizmalarında düşünce, vicdan ve din özgürlüğünün <strong>bir</strong> parçası olarak görülmektedir. 1995 yılındaBM İnan Hakları Komisyonu, 1998/77 No’lu ö<strong>ne</strong>rgesin<strong>de</strong> askerlik hizmeti<strong>ne</strong> karşı vicdani ret hakkınınUluslararası Me<strong>de</strong>ni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 18. Mad<strong>de</strong>si uyarınca korunduğunu belirtmektedir. "Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor45Askerlik hizmeti<strong>ne</strong> karşı vicdani ret hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin ve BM Me<strong>de</strong>ni ve SiyasiHaklar Sözleşmesi’nin düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü düzenleyen 18. mad<strong>de</strong>leri<strong>ne</strong> ve Avrupa İnsanHakları Sözleşmesinin 9. Mad<strong>de</strong>si<strong>ne</strong> dayanmaktadır." Ö<strong>ne</strong>rge<strong>de</strong>, Komite “vicdani ret itirazındabulunanlara itiraz gerekçeleri ile uyumlu, savaşçı <strong>de</strong>ğil sivil nitelikte, kamu çıkarına yö<strong>ne</strong>lik vecezalandırıcı olmayan alternatif hizmet imkânları sağlamaları" tavsiye edilmektedir ve ve <strong>de</strong>vletlerin“vicdani retçileri askerlik hizmetlerini yapmadıkları için hapse mahkum etmek ve süreklicezalandırmaktan geri durmaları” gerektiği vurgusunu yaparak, “hiç kimsenin her ülkenin yasaları veceza kanunları uyarınca daha evvel cezai yaptırımını tamamladığı ya da beraat ettiği cürüm<strong>de</strong>n sorumlututulmaması ya da cezalandırılmaması” çağrısını tekrarladı. 3 Kasım 2006 tarihin<strong>de</strong>, İnsan HaklarıKomitesi, Kore Cumhuriyeti’n<strong>de</strong> iki vicdani retçinin askerlik yapmayı red<strong>de</strong>ttikleri için yargılanması vemahkum edilmesi ile ilgili kararın, herhangi <strong>bir</strong> sivil alternative olmadığı için, ICCPR’ın 18. Mad<strong>de</strong>sininihlali olduğunu belirtti (1321/2004 ve 1322/2004 No’lu yazışma).33Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gey erkeklerin askerlik yapmasına izin verilmemesinin Avrupa İnsanHakları Sözleşmesi’nin 8. Mad<strong>de</strong>sinin (Özel hayatın ve aile hayatının korunması) ihlali olduğuna kararverdi. Ör<strong>ne</strong>ğin bkz Lustig-Prean ve Beckett vs. UK, 27 Eylül 1999 tarihli karar, başvuru no. 31417/96 ve32377/9634Askeri Ceza Kanunu’nun (no.1632) 66. mad<strong>de</strong>sinin 1. bendi firar suçu için 1 ila 3 yıl arası hapiscezası öngörmektedir.35Türk Ceza KAnunu’nun 122. mad<strong>de</strong>si, <strong>bir</strong> taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, <strong>de</strong>vrini veya <strong>bir</strong>hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılması ya da <strong>bir</strong> kişinin işe alınması gibi durumlarda, kişilerarasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırımyapılmasını yasaklar.36Ör<strong>ne</strong>ğin, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi 20. Ge<strong>ne</strong>l Yorumu’nda açıkça cinsel yö<strong>ne</strong>limve cinsel kimliğe dayalı ayrımcılığın Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesiuyarınca yasaklandığını belirtmektedir. Ge<strong>ne</strong>l Yorum’un 32. paragrafı şöyledir: “başka statü” cinselyö<strong>ne</strong>limi içermektedir. Taraf Devletler, kişinin cinsel yö<strong>ne</strong>liminin Sözleşme<strong>de</strong> tanımlanan haklardanyararlanması; ör<strong>ne</strong>ğin, dul aylığından yararlanması açısından <strong>bir</strong> engel oluşturmamasını sağlamalıdır.Ayrıca, toplumsal cinsiyet kimliği bakımından ayrımcılık yasaklanmıştır; ör<strong>ne</strong>ğin, transgen<strong>de</strong>r,transseksüel ya da interseksüel <strong>bir</strong>eyler, okulda ya da işyerin<strong>de</strong> taciz gibi, ciddi insan haklar ihlalleri<strong>ne</strong>sıklıkla maruz kalmaktadır.37Başaran, Y (1996), Ülker Sokak Sakinleri ve Travestiler, Kaos GL Dergisi 27. Şu linkten erişebilirsiniz:www.kaosgl.com/resim/Dergi/PDF/KaosGLD27.pdf38Bakanlar Kurulu Kararı (no. 2006/10172,28 Mart 2006 tarihin<strong>de</strong> Resmi Gazete’<strong>de</strong> yayınlandı)Tarlabaşı ve Beyoğlu belediyesi için<strong>de</strong>ki diğer <strong>bir</strong>kaç yer daha “dönüşüm alanı” olarak belirlendi vebelediyelere binaların mülkiyetinin alınması için özel yetkiler verildi.39Bölge<strong>de</strong>ki ev sahipleri <strong>de</strong> Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> evlerinin alınması ile ilgili kendileri<strong>ne</strong> düzgün <strong>bir</strong>şekil<strong>de</strong> danışılmadığını, evlerini boşaltmak için baskı gördüklerini ve kendileri<strong>ne</strong> verilen tazminatın vesağlanan alternatif konutların adil olmadığını belirttiler.40Uluslararası Af Örgütü Beyoğlu belediyesi ile <strong>bir</strong> görüşme yapmak istedi ancak o sırada uygunolmadıkları için görüüşmr yapılamadı.41İş Kanunu’nun (no. 4857) 5. mad<strong>de</strong>si iş ilişkisin<strong>de</strong> dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, dinve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılmasını yasaklar. Ancak <strong>bir</strong> Yargıtay kararına göreIn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


46‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyor“cinsel tercih” temelli ayrımcılık yapılamaz (Bir Daha Asla: Bir Mevzuat Taraması, KAOS-GL, p.4)42Türkiye’<strong>de</strong>ki LGBTT Bireylerin Günlük Yaşamında Maruz Kaldığı Heteroseksist Ayrımcı Tutum veUygulamalar, Kaos-GL, p2143İt iti Isırmaz” Bir Alan Araştırması: Istanbul’da Yaşayan Trans Kadınların Sorunları, LambdaistanbulDayanışma Der<strong>ne</strong>ği, p3444Yasaya göre trans <strong>bir</strong>eylerin yasa önün<strong>de</strong> cinsiyetlerini <strong>de</strong>ğiştirebilmeleri için cinsiyet<strong>de</strong>ğiştirmeameliyatı olması gerekmektedir (bkz diğer haklara erişimin önün<strong>de</strong>ki engeller). Ge<strong>ne</strong>l Kadınlarve Ge<strong>ne</strong>levlerin Tabi Olacakları Hükümler Ve Fuhuş Yüzün<strong>de</strong>n Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Müca<strong>de</strong>leTüzüğü sa<strong>de</strong>ce kadın seks işçilerini kapsamaktadır. Yasaya şu linkten erişebilirsiniz:http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/5189.html45Lambdaistanbul tarafından İstanbul’da yapılan araştırmaya katılan trans kadınların yüz<strong>de</strong> 79’u sağlıksigortaları olmadığını söyledi. İt iti Isırmaz” Bir Alan Araştırması: Istanbul’da Yaşayan Trans KadınlarınSorunları, Lambdaistanbul Dayanışma Der<strong>ne</strong>ği, p4146Türk Me<strong>de</strong>ni Kanunu’nun 40. Mad<strong>de</strong>si cinsiyet <strong>de</strong>ğiştirme konusunu düzenlemektedir; “Cinsiyetini<strong>de</strong>ğiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet <strong>de</strong>ğişikliği<strong>ne</strong> izinverilmesini isteyebilir. Ancak, iznin verilebilmesi için, istem sahibinin onsekiz yaşını doldurmuşbulunması ve evli olmaması; ayrıca transseksüel yapıda olup, cinsiyet <strong>de</strong>ğişikliğinin ruh sağlığı açısındanzorunluluğunu ve üreme yete<strong>ne</strong>ğin<strong>de</strong>n sürekli biçim<strong>de</strong> yoksun bulunduğunu <strong>bir</strong> eğitim ve araştırmahasta<strong>ne</strong>sin<strong>de</strong>n alınacak resmî sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şarttır.Verilen iz<strong>ne</strong> bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun <strong>bir</strong> cinsiyet <strong>de</strong>ğiştirme ameliyatıgerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlin<strong>de</strong>, mahkemece nüfus sicilin<strong>de</strong>gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.”47Üniversite binalarına girilemediği <strong>bir</strong>çok kişinin verdiği güvenilir ve tutarlı bilgilere dayanmaktadır.Bulgular ayrıca Uluslararası Af Örgütü’nün trasn kişinin cinsiyeti<strong>ne</strong> uymayan nüfus cüzdanlarını Kabuletmediğini gödterdiği durumlarla da örtüşmektedir.48Türkiye’<strong>de</strong> kadınlara pembe, erkeklere mavi nüüfus cüzdanı verilmektedir.49Türkiye’<strong>de</strong>ki mülteci ve sığınmacıların durumları hakkında daha fazla bilgi için bkz İki Arada BirDere<strong>de</strong>: Türkiye’<strong>de</strong>ki Mültecilere Koruma Sağlanmıyor, Uluslararası Af Örgütü, şu linkten erişebilirsinizhttp://www.am<strong>ne</strong>sty.org/en/library/info/EUR44/001/2009. LGBT mülteci ve sığınmacıların durumu içinbkz sayfa23.50Türkiye’<strong>de</strong>ki LGBT mülteciler ve sığınmacılar hakkında daha fazla bilgi için bkz Helsinki YurttaşlarDer<strong>ne</strong>ği Emniyetsiz Sığınak: Türkiye’<strong>de</strong>ki Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transseksüel MültecilerinKarşılaştıkları Güvenlik Sorunları Raporu. Şu linkten erişebilirsiniz: http://www.hyd.org.tr/?pid=75251Kaos-GL Der<strong>ne</strong>ği (www.kaosgl.org); Pembe Hayat LGBT Dayanışma Der<strong>ne</strong>ği (www.pembehayat.org);Lambdaistanbul (www.lambdaistanbul.org); LGBTT Istanbul Dayanışma Der<strong>ne</strong>ği (www.lgbtt-istanbul.org);Siyah Pembe Üçgen İzmir (www.siyahpembe.org),52MorEl Eskisehir LGBTT Oluşumu (http://moreleskisehir.blogspot.com/); Hevjin LGBT Oluşumu(www.hevjin.org)53Bkz Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Af Örgütü LGBT <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ği<strong>ne</strong> yö<strong>ne</strong>lik adli tacizi eleştşrmektedir.Şu linkten erişebilirsiniz http://www.am<strong>ne</strong>sty.org/en/library/asset/EUR44/003/2010/en/73cd6f61-9a2d-Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


‘Ne <strong>bir</strong> Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Bisekseül ve Trans Kişiler Eşitlik İstiyor474fa2-a8d4-53ce87dd7e1d/eur440032010en.pdf54Uluslararası Af Örgütü 2011 yılı Haziran ayında kapatılan gruplar ile ilgili Facebook yö<strong>ne</strong>timi ilegörüştü ancak bu rapor basıldığı sırada henüz <strong>bir</strong> cevap alınmamıştı.55Türk Me<strong>de</strong>ni Kanunu’nun (no. 4721) şu mad<strong>de</strong>leri <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerin ahlaka aykırı olma gerekçesiylekapatılabileceğini öngörmektedir: 47. mad<strong>de</strong> – Başlıbaşına <strong>bir</strong> varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişitoplulukları ve belli <strong>bir</strong> amaca özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, kendileri ile ilgili özelhükümler uyarınca tüzel kişilik kazanırlar. Amacı hukuka veya ahlâka aykırı olan kişi ve mal topluluklarıtüzel kişilik kazanamaz.56. mad<strong>de</strong> – Der<strong>ne</strong>kler, en az yedi gerçek kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak <strong>bir</strong> amacıgerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak <strong>bir</strong>leştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzelkişiliğe sahip kişi topluluklarıdır. Hukuka veya ahlâka aykırı amaçlarla <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>k kurulamaz.89. mad<strong>de</strong> – Der<strong>ne</strong>ğin amacı, kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelirse; Cumhuriyet savcısının veya <strong>bir</strong>ilgilinin istemi üzeri<strong>ne</strong> mahkeme, <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğin feshi<strong>ne</strong> karar verir. Mahkeme, dava sırasında faaliyettenalıkoyma dahil gerekli bütün önlemleri alır.5615 Ağustos 2005 tarihin<strong>de</strong> yapılan şikayet Ankara Başsavcılığı tarafından, Türkiye’nin Avrupa İnsanHakları Sözleşmesi’nin 11. Mad<strong>de</strong>si ve Uluslararası Me<strong>de</strong>ni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 22. Mad<strong>de</strong>sialtında örgütlenme özgürlüğü konusundak, yükümlülüklerini gerekçe göstererek red<strong>de</strong>dilmiştir.57Uluslararası Af Örgütü, yetkilileri LGBT <strong>bir</strong>eylerin örgütlenme özgürlüğü<strong>ne</strong> saygı duymaya çağıran <strong>bir</strong>inter<strong>ne</strong>t eylemi başlattı. Açıklamanın metni<strong>ne</strong> şu linkten erişebilirsiniz;http://www.am<strong>ne</strong>sty.org/en/appeals-for-action/turkey-urged-respect-lgbt-right-freedom-of-association58Yargıtay 7. Dairesi’nin kararı (No: 2008/5196) şöyle <strong>de</strong>mektedir “Davalı <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğin ileri<strong>de</strong> tüzüğü<strong>ne</strong>aykırı olarak lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüelliği özendirme, teşvik ve bu cinselyö<strong>ne</strong>limlerin yaygınlaştırması yönün<strong>de</strong> faaliyetler<strong>de</strong> bulunması durumunda hakkında Der<strong>ne</strong>klerKanunu'nun az yukarıda açıklanan 30 ve 31. mad<strong>de</strong>si hükümlerinin uygulanabileceği ve feshininiste<strong>ne</strong>bileceği kuşkusuzdur.” Bu yön<strong>de</strong> <strong>bir</strong> ifa<strong>de</strong>, İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Siyah PembeÜçgen <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>ğinin davasında verdiği kararda da (2010/186) tekrar edilmiştir. Karar şöyle <strong>de</strong>r: “Toplumge<strong>ne</strong>lin<strong>de</strong> ahlaksızlık olarak nitele<strong>ne</strong>n olgu lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüel olma ve busözcüklerin kullanılması <strong>de</strong>ğil, bu kişilerin yaşam tarzı ile difer kişilerin lezbiyen, gey, biseksüel, travestive transeksüelliğe özendirici ve teşvik edici davranışlara yönlendirilmesidir.”59Bkz Uluslararası Af Örgütü, Aktivist grup Türk ahlak <strong>de</strong>ğerleri<strong>ne</strong> aykırılıktan kapatılmayacak, Şu linkte<strong>ne</strong>rişebilirsiniz; http://www.am<strong>ne</strong>sty.org/en/library/info/EUR44/009/2010/en60Türkiye’<strong>de</strong> “namus” adına işle<strong>ne</strong>n suçlara ilişkin bkz Uluslararası Af Örgütü, Türkiye: Aile içi Şid<strong>de</strong>t ileMüca<strong>de</strong>le<strong>de</strong> Kadınlar.1 Haziran 2004, In<strong>de</strong>ks: EUR 44/013/2004. şu linkten erişebilirsiniz;http://www.am<strong>ne</strong>sty.org/en/library/info/EUR44/013/200461Nefret suclari raporu 2010, Kaos-GL, Pembe Hayat ve Siyah Pembe Üçgen LGBT Der<strong>ne</strong>kleri62"Lezbiyen ilişki yaşıyordu, öldürdüm" cnnturk.com, şu linkten erişebilirsiniz;http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/03/07/lezbiyen.iliski.yasiyordu.oldurdum/609154.0/in<strong>de</strong>x.html63Bir Travesti Daha Vahşice Öldürüldü, Bia<strong>ne</strong>t, şu linkten erişebilirsinizhttp://www.bia<strong>ne</strong>t.org/bia<strong>ne</strong>t/toplumsal-cinsiyet/128803-<strong>bir</strong>-travesti-daha-vahsice-olduruldu64AGİT: AGİT Bölgesin<strong>de</strong> Nefret Suçları. AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi, Warsaw,In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011 Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011


48‘Ne Bir Hastalık <strong>ne</strong> <strong>de</strong> Bir Suç’Türkiye’<strong>de</strong> Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyor2005. p. 12.65Türkiye’<strong>de</strong>ki LGBTT Bireylerin Günlük Yaşamında Maruz Kalığı Hetroseksist Ayrımcı Tutum veUygulamalar, Kaos-GL, p336618 Şubat 2011 tarihin<strong>de</strong>, Uluslararası Af Örgütü Bilgi Edinme Kanunu altında 2007, 2008, 2009,2010 ve 2011 yılları arasında kaç ta<strong>ne</strong> lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik cinayetigerçekleştiğini, bu cinayetler hakkında soruşturma açılıp açılmadığını, kaç dava açıldığı ve kaçında failinceza aldığı, cezada herhangi <strong>bir</strong> indirime gidilip gidilmediği, LGBT <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik kaç para cezasıkesildiği<strong>ne</strong> dair bilgiyi bölge, cinsiyet, yaş, cinsel yö<strong>ne</strong>lim, cinsel kimlik ve etnik grup dağılımına göreistedi.67LCB v Birleşik Krallık, 9 Haziran 1998 tarihli karar, para 36.68Osman v Birleşik Krallık, 28 Ekim 1998 tarihli karar, para 115. .69Na<strong>ch</strong>ova ve diğerleri v. Bulgaristan [GC], no. 43577/98 ve 43579/9870Türk Ceza Kanunu’nun 29. Mad<strong>de</strong>sinin 1. Paragrafı cezada indirim yapılmasına izin veren haksıztahrik kavramını düzenlemektedir: “Haksız <strong>bir</strong> fiilin meydana getirdiği hid<strong>de</strong>t veya şid<strong>de</strong>tli elemin etkisialtında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yeri<strong>ne</strong> onsekiz yıldan yirmidört yıla vemüebbet hapis cezası yeri<strong>ne</strong> oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâller<strong>de</strong> verilecekcezanın dörtte <strong>bir</strong>in<strong>de</strong>n dörtte üçü<strong>ne</strong> kadarı indirilir.”71Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237. Mad<strong>de</strong>sinin 1. Paragrafı şöyle <strong>de</strong>r; “Mağdur, suçtan zarar görengerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk <strong>de</strong>rece mahkemesin<strong>de</strong>ki kovuşturma evresinin heraşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.”722004 yılında Yelda Yıldırım’ın ödürülmesinin ardından İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafındanverilen karar.7327 Şubat 2007; İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi74Bkz Aile içi Şid<strong>de</strong>t ile Müca<strong>de</strong>le<strong>de</strong> Kadınlar, Uluslararası Af ÖRgütü, EUR 44/013/2004 Haziran2004. Şu linkten erişebilirsiniz http://www.am<strong>ne</strong>sty.org/en/library/info/EUR44/013/2004Yasa, nüfusu 10,000 yada üzerin<strong>de</strong> her yerleşim yerin<strong>de</strong> aile içi şid<strong>de</strong>te maruz kalmış kadınlar içinsığınma evi kurulmasını gerektirmektedir. Ancak 2010 yılı sonunda aile içi şid<strong>de</strong>t mağduru kadınlar içinvarolan sığınma evis sayısı gerekn sayının oldukça altındaydı. Resmi rakamlara göre geçen se<strong>ne</strong> 8sığınma evi açılmasıyla toplam sayı 57 oldu.75Opuz vs. Turkey, Başvuru no. 33401/02, Karar 8 Haziran 2009Uluslararası Af Örgütü Haziran 2011 In<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011


İSTER GÜNDEMDEKİ BİR ÇATIŞMADAİSTER DÜNYANIN UNUTULAN BİRKÖŞESİNDE OLSUN, ULUSLARARASI AFÖRGÜTÜ, HERKES İÇİN ADALET VEÖZGÜRLÜK TALEBİYLE KAMPANYAYÜRÜTÜR VE DAHA İYİ BİR DÜNYAYARATMAK İÇİN KAMUOYU DESTEĞİSAĞLAMAYA ÇALIŞIRSİZ NE YAPABİLİRSİNİZ?Dünyanın her yanından aktivistler, insan haklarını hiçe sayangüçlere karşı direnmenin mümkün olduğunu gösterdiler. Siz <strong>de</strong> buhareketin <strong>bir</strong> parçası olun. Korku ve <strong>ne</strong>fret saçanlara karşımüca<strong>de</strong>le edin.n Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> katılın ve dünya çapında insan haklarıihlallerini önleme hareketinin <strong>bir</strong> parçası olun. Bir fark yaratmakiçin bize yardım edin.n Uluslararası Af Örgütü’nü <strong>de</strong>steklemek için bağış yapın.Hep <strong>bir</strong>likte sessimizi duyurabiliriz.Uluslararası Af Örgütü’<strong>ne</strong> üyelik konusunda daha fazla bilgi almak istiyorum.isimadresülkee-postaam<strong>ne</strong>sty.orgYARDIM ETMEKİSTİYORUMLütfen bu formu ülkeniz<strong>de</strong>ki Uluslararası Af Örgütü şubesi<strong>ne</strong> ulaştırın. Dünyanın her yanındakiUluslararası Af Örgütü şubeleri için adresimiz: www.am<strong>ne</strong>sty.org/en/worldwi<strong>de</strong>-sitesEğer ülkeniz<strong>de</strong> Uluslararası Af Örgütü’nün <strong>bir</strong> şubesi yoksa formu aşağıdaki adresepostalayabilirsiniz.Am<strong>ne</strong>sty International, International Secretariat, Peter Be<strong>ne</strong>nson House, 1 EastonStreet,London WC1X 0DW, United Kingdom


‘NE BİR HASTALIK NE DE BİR SUÇ’TÜRKİYE’DE LEZBİYEN, GEY, BİSEKSÜEL VE TRANSBİREYLER EŞİTLİK İSTİYORTürkiye’<strong>de</strong>ki lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) dayanışma <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>kleri,yasa önün<strong>de</strong> eşitlik için uzun yıllar süren <strong>bir</strong> müca<strong>de</strong>le verdiler. Türkiye’<strong>de</strong>cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsel kimlik temelli ayrımcılığı yasaklayan herhangi <strong>bir</strong>yasa bulunmamaktadır.Türkiye’<strong>de</strong> lezbiyen, gey, biseksüel ve trans <strong>bir</strong>eyler istihdam, konut vekamu hizmetleri<strong>ne</strong> erişim alanlarında ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar.LGBT dayanışma <strong>de</strong>r<strong>ne</strong>klerinin ifa<strong>de</strong> ve örgütlenme özgürlüğü haklarıtehdit edilmektedir.Devlet görevlileri ve medya tarafından kullanılan ayrımcı ifa<strong>de</strong>ler,homofobinin ve transfobinin resmi olarak hoşgörülmesi<strong>ne</strong> <strong>ne</strong><strong>de</strong>nolmaktadır. Ayrımcılığın hakim olduğu böyle <strong>bir</strong> ortamda, polisgörevlileri ve askeri görevliler tarafından lezbiyen, gey, biseksüel vetrans <strong>bir</strong>eylere yö<strong>ne</strong>lik şid<strong>de</strong>t ve taciz gözardı edilmektedir. Bu kişilerincinsel yö<strong>ne</strong>limleri ve cinsel kimlikleri <strong>ne</strong><strong>de</strong>niyle <strong>ne</strong>fret saikiyle işlendiğiihtimali bulunan suçlara maruz kalmalarının önlenmesi ve bu türsuçların etkin <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> soruşturulması için etkili önlemlerbulunmamaktadır. Bu raporda, Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’<strong>de</strong>ayrımcılık karşıtı mevzuatın bulunmayışının bu kişilerin gün<strong>de</strong>likyaşamlarına nasıl yansıdığını gösteriyor.am<strong>ne</strong>sty.orgİn<strong>de</strong>ks: EUR 44/001/2011Haziran 2011Uluslararası Af Örgütü, Türkiye yetkililerini, cinsel yö<strong>ne</strong>lim ve cinsel kimliktemelli ayrımcılığı açık <strong>bir</strong> şekil<strong>de</strong> yasaklamaya, <strong>ne</strong>fret suçlarınıengellemek için <strong>de</strong>rhal adımlar atmaya ve kişilerin ifa<strong>de</strong> ve örgütlenmeözgürlüklerini korumaya çağırıyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!