13.07.2015 Views

pdf indir

pdf indir

pdf indir

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yeni işçi dünyası6tan” yana tavır takınırlardı. Kimilerisözde Türk sermayesinin çıkarlarınısavunur ama kapitalist dünyanın birgerçekliği olarak yabancı sermaye ileçıkar noktasında buluştuklarında dahayır demezlerdi.Her halükarda hepsinin ortak özelliğigenelde yabancı sermayeye karşıçıkmak değildi… Hayır, sorun hangisermayenin gireceği konusunda andaaralarındaki farklılıktı. Bu farklılıklarhükümet-muhalefet ilişkisinde sık sıkgündeme gelirdi, getirilirdi.Bugün de yaşanan bu…AKP hükümeti milliyetine bakmaksızınyabancı sermayeye kapıları açıyor.Ancak o bunu yaparken kendileriningeçmişte içinden çıkıp geldikleri partininbu konudaki yaklaşımı konusunu“es” geçiyorlar ama olsun… Ne de olsaDemirel’in deyişiyle “dün dündür, bugünde bugün!”Diğer yandan çok vatanperver görünen,gerçekte kendileri hükümetteolsa AKP hükümetinden farklı birdavranış sergilemeyecek olanlar, AKPhükümetini vatanı satmakla, ülkeyipeşkeş çekmekle suçluyor; kendileriniantiemperyalist göstermeye çalışıyorlar.Ama onlar da, örneğin bunlarıniçinde CHP, kendi hükümetleri dönemindeyabancı sermayeye karşı takındıklarıtavrı unutmuş görünüyor…Ama olsun… Dedik ya, “dün dündür,bugün de bugün!” Bugün çıkarlarıantiemperyalist, vatan-millet savunucusuolmayı emrediyorsa, o kılığa girmelidirler…SERMAYENİN MİLLİYETİVAR MI?Aslında sermayenin dini, imanı, mezhebi,milliyeti yok. Sermaye çıkarınınolduğu her yerde, her alanda boy göstermeye,her alana girmeye çalışıyor.Onun için girdiği alanda insanlarınhangi dine sahip olduğunun, hangibayrağın altında toplandığının, hangidili konuştuğunun önemi yoktur.Sermaye her şeye kâr/zarar açısındanyaklaşır. Onun tek amacı dünyadakiher şeyi para ile alınır-satılır hale getirmektir.Sermayenin dini, imanı, milliyetiyoktur ancak sermaye düzeninde rekabetvardır.Sermaye öncelikle ulus örgütlenmesiolarak ortaya çıktı. O, ortaya çıktığısüreçte örgütlenmesini ulus temelindegerçekleştirdi. Kendi egemenliğiniulus devlet üzerinden garantiye aldı,öncelikle kendi ulusundan işçileri,emekçileri sömürdü. Ancak sermayenindaha fazla kâr, en fazla kâr isteğionun uluslar ötesine taşınmasını gereklikıldı. Sömürgecilik, daha sonrayeni sömürgecilik gelişti, süreç içindesermaye ihracı dünyaya damgasınıvurdu. Bugün sermaye küreselleşmeadı altında dünyanın en ücra köşelerinedaha fazla girmekte.Sermaye dünyadaki dolaşımı içinbelirli bir gücü, kendi devletinin desteğinitalep eder. Sermayenin dünyadakidolaşımı, onun daha fazla sömürü veyayılma talebi temelinde farklı uluslardantekellerin, kartellerin birleşmelerivs. hâlâ devlete olan gereksinimleriniortadan kaldırmamıştır. Sermayenindünya üzerinde çok güçlü yayılmasınabağlı olarak ulusal devletlerin etkinliğiniyitirmesi esas gidiş yönü olmasınarağmen halihazırda henüz bu noktayagelinmemiştir. Gerek dünyada yürüyenyeniden paylaşım dalaşı, gereksesermaye dünyasında sıçramalı gelişmedinamikleri ulus devlet ihtiyacını hâlâgerekli kılmaktadır.Alman, Fransız, Amerikan, Çinemperyalizmi/emperyalist devletleriveya Türk, Portekiz, Yunan… kapitalistdevletleri bu gerçeğin ifadesindenbaşka birşey değildir.Bu anlamda evet sermayenin “milliyeti”vardır.Bugün Türkiye’de tartışılan tam dabudur.Türk sermayesinin çıkarlarını savunan,Türkiyeli işçi ve emekçilerinisadece Türk sermayesinin sömürmesiniisteyen, kendi alanlarına yönelenyabancı sermaye ve onun olası yerli işbirlikçilerini–olası diyoruz, çünkü herzaman yabancı sermaye mutlaka yerliişbirlikçiye ihtiyaç duyacak ya da yerliişbirlikçiyle iş yapacak diye bir kuralyoktur sermaye dünyasında– milliyetçilik,sözde antiemperyalistlik zırhınınardına gizlenerek etkisiz hale getirmeyeçalışır. Türkiye’de kimi ulusalcısolun yaptığı budur…Ya da hakim sınıfların çeşitli kesimlerikendi çıkarları temelinde çeşitliemperyalist güçlerle, emperyalist tekelve birliklerle ilişki içindedir. Ve onlarkendi işbirliklerini ve çıkarlarını korumak,çıkarlarına halel gelmesini önlemekiçin rakiplerinin başka emperyalistgüçlerle ilişkilerini yine milliyetçiliğikullanarak engellemeye çalışırlar.Bugün Yahudi sermayesine, Arap sermayesinekarşı çıkanların yaptığı bunabenzemektedir.“SERMAYE IRKÇILIĞI”NISÖYLETENE BAK…“Sermaye milliyetçiliği” kavramı bugünTürkiye’debaşka bir dalaşın,iktidar dalaşınınbir yönüolarak öne çıkıyor.Sözkonusukavram sadeceekonomik olarakyabancı sermayeningirmesinekarşı takınılacaktavır yanında hakimsınıfların ikitemel kliği arasınday ürüyeniktidar dalaşındataraflardan birisininkullandığıbir argüman olarakhizmet görüyor.Ama öncesöyleyene değil,söyletene bakmakgerekiyor.İktidarı elindebulunduran kemalistlerkendi iktidarlarına göz diken,hükümet olan ve ama iktidarolamayan, anda Türk büyük burjuvazisininçıkarlarını savunan AKP hükümetinialaşağı etmek istiyor. Bununiçin birçok yolu denediler, deniyorlar.Bu kesimler seçimler sonrasında genişbir kitle desteğine sahip olmadıklarınıgördüler. Bunun yaratılması için AKPhükümetinin edimlerinden medetumdular, umuyorlar. AKP hükümetiözelleştirme yapıp, devlet işletmesiniherhangi bir yabancı firmaya mısattı, verip veriştiriyorlar: “Vatan eldengidiyor!”, “Ülke peşkeş çekiliyor!”,“Devletin malı halkın malıdır, satılamaz!”gibi söylemlerle kitlelere mesajulaştırmaya çalışıyor, onları kendi saflarıaltında toplamaya çalışıyor; sankidevlet halkın devletiymiş imajını yaratmaya,kitleleri bu sömürücü devletisahiplenmeye çağırıyorlar! Onlarınşimdilerde yabancı sermayeye tepkiduymaları gerçekte onların emperyalizme,sömürüye karşı olmalarındandeğil. Çünkü onlar antiemperyalistdeğil! Ama ne gam: AKP hükümetiniyıpratacaksa gerekirse “antiemperyalist”kılığa da girilir… Gerekirse yarınkendi borazanlarını öttüren bir hükümetiktidara geldiğinde, bu hükümetinişbirliği yapmaktan kaçınmayacağı,kapıları tıpkı AKP hükümeti gibi sonunakadar açacağı yabancı sermayeyekarşıymış görüntüsü de verilebilir!Kemalist kesimlerin yaptığı budur.Bu siyaset işçiler, emekçiler arasındataraftar bulabilmektedir. Yabancı birsermaye grubunun satın aldığı bir işletmedenişsizliğin kucağına atılanbir işçi, özelleştirmenin etkisi ile AKPhükümetinin davranışı arasında bağkurabilmekte, kemalistlerin yabancısermayeye karşı çıkma, “vatanı koruma”tavrına destek sunabilmektedir.Bunun en somut örneği kimi işçisendikalarının tavrında görülebilmektedir.Petrol-İş’in yaptığı “MemleketNöbeti” bunun en çarpıcı örneklerindenbirisidir. Petrol-İş, AKP hükümetininyabancı sermayeye yaklaşımınıprotestosunu kemalistlerin yaklaşımıçerçevesinde kavramış, “memleketsavunuculuğu”na soyunmuştur. Acıdırama gerçektir.Soru şudur: Yabancı sermayeye ateşpüsküren Kemalistlerin alternatif olarakileri sürdükleri “yerli” sermayeninçıkarlarının savunulmasının işçilere,emekçilere yararı nedir? Bunun yanıtıkoca bir “hiç”tir! Yerli sermaye işçilerin,emekçilerin dostu mudur? Yerlisermaye işçileri, emekçileri sömürmemektemidir? Bu sorulara verilecek yanıt“hayır”dır.Kemalistlerin sermayenin yabancısermayenin menşeini keşfetmesi vebunun üzerinden milliyetçilik silahıile siyasi hasmı olan AKP hükümetinibelki alaşağı edebilir. Ancak kemalistlerinbu siyasi yaklaşımının uluslararasısermayenin genel çıkarları, eğilimi,gücü vs. dikkate alındığında veuzun erimli düşünüldüğünde kıymetiharbiyesi tartışmalıdır. Bunun da ötesindeişçiler, emekçiler açısından kemalistlerinne karşı çıkışlarının, ne deileri sürdükleri alternatiflerinin işçilere,emekçilere getireceği bir “yeni”likvardır. Sermaye sömürürken din, milliyetgözetmemektedir!“Sermaye ırkçılığı yapılıyor” sözünüsöyleten kemalistlerin konumu kabacaböyledir…SÖYLEYENLERİN DURUMU…Bir de kısaca söyleyenlerin durumunabakalım…Kemalistlerin iktidarına göz diken

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!