04.05.2016 Views

Cinedergi 30

Binder30

Binder30

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

keskin değil. Kendimi yolun çok başında görüyorum.<br />

Ama ulaşılabilir olmayı çok isterdim ya da özellikle sinemada<br />

daha çok talep gören birisi olmayı…<br />

İşin bir de diğer tarafı var. Beni asıl ilgilendiren tarafı<br />

endüstri neyi bekliyor, oyuncuyu nasıl tanımlıyor? Biraz<br />

buradan bakmak lazım. Türk sinemasında kadın oyuncu<br />

olmak…<br />

Evet, hem melodram olduklarına katılıyorum hem de<br />

çoğunlukla ya bir adamın sevgilisi, ya metresi, ya da<br />

karısı... Yani hep bir adam var, kadında onu tamamlayıcı<br />

olarak var.<br />

Bu durumla Yeşilçam’daki durum arasında bir paralellik<br />

kurabiliyor musunuz?<br />

Uzantısı olarak görüyorum.<br />

80 döneminde kadın oyunculuğu anlamında çok cesaretli<br />

örnekler vardı. Türkiye’de feminizmin yer bulduğu<br />

dönemlerdir bunlar. Günümüzü o dönemin devamı olarak<br />

adlandırabilir miyiz?<br />

Kesinlikle devamı değil ben o kadar üretken olduğumuzu<br />

düşünmüyorum.<br />

Dönemimizin senaryoları günümüzün problemlerini<br />

işliyor mu?<br />

Bence gerçek dertlerimizden çok büyük bir soyutlanma<br />

oldu 2 bin sonrası sinemasında.<br />

Bunun sebebini ne olarak görüyorsunuz?<br />

Bir cesaretsizlik. Ama bu cesaretsizliğinde sebebini<br />

tam olarak bilmiyorum. Gerçekten bizim topraklarımıza<br />

ait hikâyelerde çok büyük bir azalma var. Yurtdışında<br />

ödül kazanmış çok büyük yönetmenlerimizde bile bizim<br />

topraklarımızın konusu yok. Kocaman kocaman<br />

sorunlarımız var ama bu sorunlarla ilgili elle tutulur senaryolar<br />

çıkmıyor. Kaldı ki kadınlarla ilgili hiç çıkmıyor.<br />

Mesela Kürt meselesi üstüne çok elle tutulur şeyler<br />

yapıldı mı? Hayır. Ama yönetmenlerimiz Berlin’de,<br />

Cannes’da ödüller alıyorlar. Çok bizden hissetmiyorum.<br />

Çok da duygusal bağ kurabileceğim hikâyeler çıkmıyor.<br />

Şuan ki festival yapısının Türk sinemasına pozitif bir etki<br />

yapacağına inanıyor musunuz?<br />

O kadar çok festival düzenlenmeye başlandı ki son zamanlarda,<br />

Çanakkale’deki Şeffaf Beygir Film Festivali<br />

gibi. Bizde festivaller de tam olarak yürümüyor. Festivalleri<br />

de kendimize benzetiyoruz. Ülkemiz gibi festivallerimizi<br />

de. Dolayısıyla endüstriyelleşmek adına sayı<br />

olarak artıyoruz ama nitelik olarak çok azı bu çıtayı geçebiliyor.<br />

Hâlâ İstanbul Film Festivali en iyisi. Onlarca yenisi<br />

düzenlendi ama belli bir çıtayı ve misyonu yüklenip<br />

geçemiyorlar. Dolayısıyla ne kadar işe yaradıklarını<br />

söylemek benim için çok güç. Daha ziyade gerçek bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!