Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
n Xavier Dolan’ı 2009’da Annemi Öldürdüm<br />
ile tanımış, filmle ilgili duygularımı da ‘Anneni<br />
Öldürdün ama sinemayı yaşattın’ tarzı bir yazıyla<br />
anmıştım. Gerçekten de gencecik bir yönetmenin<br />
hem kameranın arkasına hem de önüne bu kadar<br />
hakim olması sevindiriciydi benim için. Hayali<br />
Aşklar ilk film kadar heyecan verici olmasa da<br />
onun da insanın istekleri, tercihleri ve bunları<br />
kullanım şekilleri doğrultusunda söyleyecek<br />
sözleri vardı. Tabii ilk filmle bu kadar iyi çıkış<br />
yakalayan yönetmenlerin kaderini yaşayan Dolan,<br />
Venedik’te bol ödül kazanan Tom Çiftlikte filmiyle<br />
de kafaları karıştırmayı başardı.<br />
Kendi adıma filmin dramatik yapısıyla iyice üzerimize<br />
abanan gerilimli halini epey sevdim. Erkek<br />
arkadaşının cenazesine katılmak için bir çiftliğe<br />
yolculuk yapan Tom’un değişimi, yaşadıkları,<br />
gerilimi filme olan ilgimizi tetikleyen unsurlar. Anneyi<br />
üzmemek için her yolun denendiği evde Tom<br />
sevgilisinin ağabeyiyle giriştiği zorlu iletişimden<br />
bir nevi trans haline geçiyor ve karşı durduğu,<br />
şiddete maruz kaldığı yerde bir nevi söz dinleyen<br />
iyi çocuk durumuna geçiyor.<br />
Asıl mesele annenin ölen oğlunun bir eşcinsel<br />
olduğunun saklanması ki, Tom Çiftlikte’nin<br />
ardından vizyona giren Sevgilinin Ardından<br />
filminde de hemen hemen aynı konu vardı. Sanki<br />
bu konuyla ilgili tüm dertler bitmiş de annelere<br />
söylenmesi kalmış gibi… Tabii işin o kısmı farklı bir<br />
ahlaki sorgulama gerektiriyor ama filmin bileşenleri<br />
bence gayet yerinde kullanılıyor. Ağabeyin konumu<br />
özellikle filmin algısını çok fazla değiştiriyor, yani<br />
eşcinselliğe karşı bir ağabeyin aslında gizli bir<br />
eşcinsel olması gibi… Tabii bu da Tom üzerinde<br />
değişik bir baskı ve tahakküm yaratıyor ama Dolan<br />
bunu bir yandan da umursamaz bir tavırla ortaya<br />
seriyor, öyle ki bir yerde tüm gerilimli ipi koparıyor<br />
ve seyirciyi eli boş bırakıyor. Tabii bütünüyle değil<br />
biraz…<br />
Ben sinema dilini gelişkin buluyorum Dolan’ın. En<br />
azından hikayesini nasıl yansıtacağını, ona nasıl görsel<br />
bir ortam hazırlayacağını biliyor ve bu da ona bir<br />
hayli yardımcı oluyor. Tom Çiftlikte’yi gayet başarılı<br />
buldum, hikayenin eksenleri kaysa da zaman zaman…<br />
Tom karakterine hayat veren Dolan sarı saçlarıyla<br />
ve tabii tarzıyla çok uzak göründüğü çiftliğin nasıl bir<br />
nesnesi haline geliyor görmek lazım… Mommy filmiyle<br />
yakında tekrar karşımızda olacağını umduğum<br />
Dolan bu filminde de sorunlu bir anne - oğul ilişkisini<br />
anlatarak bu konuya ne kadar duyarlı ya da takıntılı<br />
olduğunu gösteriyor. Ve biz de merakla bekliyoruz…