11.05.2016 Views

Cinedergi 72

Binder72

Binder72

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

80’lerin sinemasında Serpil Çakmaklı, Kadir İnanır ile rol paylaşan<br />

Zafer Atlı yıllar sonra sinemaya döndü. Zafer Atlı, Yeşilçam<br />

sokağında yetiştiği için kendine sokak çocuğu diyor…<br />

SERDAR AKBIYIK<br />

n Türk sinemasının eski ünlülerinin çok daha iyi<br />

değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yurt<br />

dışında özellikle karakter oyuncuları yıllar geçtikçe<br />

aranır isimler olurla. Kabiliyetleri ve tecrübeleriyle<br />

oynadıkları her role değer katarlar. Bizim sinemamızda<br />

ise unutulurlar. İşte bu hazin kadere isyan eden bir<br />

isim var. 1980’lerin ünlü isimlerinden Zafer Atlı yıllar<br />

sonra sinemaya döndü. Orçun Benli’nin yapımcılığını,<br />

Barış Erçetin’in yönetmenliğini yaptığı ve gerçek bir<br />

hikayeden yola çıkılarak çekilen Kanunsuzlar filminde<br />

Atlı’yı da seyredeceğiz. İşte tecrübeli ismin röportajı…<br />

On yıldır sinema yapmıyorsunuz. Kanunsuzlar ile<br />

döndünüz. Bu projenin sizin için anlamı nedir?<br />

İşin içinde Orçun Benli olduğu için başka bir güzel.<br />

Ben bir tek filmini izlemiştim, televizyondan takip<br />

ediyordum. Bende telefon numarası vardı ama önemli<br />

olan benim numaramı Yeşilçam sokağında bir oyuncudan<br />

alıp benimle temas kurması. Bu benim için<br />

önemliydi. Filmin hikayesi de değişik. Yol hikayesi gibi<br />

görünüyor ama yaşanmışlık da var. Bana önce Kamil<br />

karakteri, sonra gerçek hikaye olması cazip geldi.<br />

Rolünüzden biraz bahsedebilir misiniz?<br />

Kamil, patronuna karşı gayet saygılı, bütün görevlerini<br />

sadakatle yerine getirmeye çalışan biri. Aslında derli<br />

toplu birisi ama Sabri Bey’in yanında diyaloglarıyla<br />

ister istemez eğlenceli de oluyor.<br />

Yurt dışında oyuncular, özellikle de erkek karakter<br />

oyuncuları yaşlandıkça değerlenir. Türkiye’de bu konuda<br />

bir tezat olduğunu düşünüyor musunuz?<br />

Hiç düşünmesek de maalesef tezat var. Genç jenerasyon,<br />

yaşı ilerlemiş jenerasyonu bir kenara bırakıp<br />

speed bir şekilde hızlanıyor.<br />

Türk sinemasının eski oyuncularının gündemi takip<br />

ettiğine ve kendilerini geliştirdiğine inanıyor musunuz?<br />

Dünya sinemasına gerektiği kadar kendilerini<br />

geliştiriyorlar.<br />

80’lerde ve 90’larda Türk sineması bir geçiş süre-<br />

cindeydi. Günümüze baktığınızda sinema<br />

açısından en büyük değişiklik nedir?<br />

Küçük bir örnek vermek gerekirse o zamanlar<br />

video furyası ve 16 mm. çekilen filmler vardı.<br />

Şimdi teknolojimiz giderek gelişiyor. Sinemamız<br />

gitgide daha da güzelleşiyor. Belli bir süre sonra<br />

daha da güzel projeler olacaktır.<br />

Dönemimizde siyasi film yapılmıyor. Halbuki<br />

sizin mesleğe başladığınız dönemde Yılmaz<br />

Güney ve ardılları vardı. Bugün sinemamızda<br />

böyle bir eksiklik görüyor musunuz?<br />

Eksikliği değişik şekilde incelememiz lazım.<br />

Siyasi görüş filmlerini, özgün toprak hikayelerini,<br />

özgün siyasi hikayeleri kimse işleyemiyor mu desek,<br />

yoksa işlemek istemiyor mu desek? Yılmaz<br />

Güney’in (kendine özgü üslubuyla kelime oyunu<br />

yapıyor) “Duvarın önündeki yolda sürü” filmleri<br />

benim en sevdiğim üç film. Güzel hikayeler de<br />

çekiliyor ama bu tür hikayelerden de proje üretilirse<br />

daha güzel olabilir.<br />

90’ların sonuna kadar yıldız sistemi sinemamıza<br />

hakimdi. Bugün yıldız diyebileceğiniz oyuncu var<br />

mı?<br />

O zaman da yıldızlar savaşı vardı. Tabii ki<br />

öncelik hanım yıldızlar arasında. Şimdi herkes<br />

yıldız, herkes oyuncu, herkes reji. Belki de böyle<br />

olması lazım.<br />

Serpil Çakmaklı, Ahu Tuğba ve bunun gibi kadın<br />

oyuncular sinemadan ellerini çektiler. Yerlerinin<br />

dolduğuna inanıyor musunuz?<br />

Sinema akıcı bir süreç. Bu sektördeki<br />

oyuncuların ve yönetmenlerin yerleri dolacaktır,<br />

doluyordur.<br />

Sizin sinemaya başlama öykünüz ne?<br />

(Kendinden üçüncü tekil kişi olarak sözediyor)<br />

Şahıs bir ajanstan gelmiştir. Set nedir,<br />

Setüstü Kabataş mıdır, jön kime denir, kamera<br />

nedir? Bunları tanımak için FGR dediğimiz bir<br />

kalabalıkla gidip Şerif Gören’in Umut Sokağı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!