You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
BANU BOZDEMİR<br />
İskoçya’nın Sean Connery’den sonra yetiştirdiği<br />
yegane oyuncu desek sürç-i lisan etmiş olmayız.<br />
Sesini oyunculuğuna katık edip, renkten renge,<br />
şekilden şekle girdiğine beyazperdenin büyülü<br />
ortamında pek çok kez tanıklık ettik… Onu böyle<br />
sevip, böyle bağrımıza bastık… Ewan Gordon<br />
Mcgregor 31 Mart 1971 doğumlu ve ilgilileri için<br />
koç burcu. Oyunculuğu çocukken televizyon<br />
karşısında ya da evin ücra bir köşesinde<br />
deneyenlerden değil. Hayali bir rockstar olmakmış…<br />
Hard müzikler eşliğinde kendini ifade<br />
etmeyi amaçlarken birden oyunculuğu çok<br />
sevdiğini keşfediyor ve oyunculuk yapmazsa<br />
yaşayamayacağını… Tabii ailesi de bu konuda en<br />
büyük destekçisi. Oyüzden London’s Guildhall<br />
School of Music and Drama okurken Dennis<br />
Potter filminde ilk rolünü kaptı. 1994’te Mezarını<br />
Derin Kaz dedi ama asıl fanatizmi bir Danny Boyle<br />
filmi olan Trainspotting’le yarattı. Çünkü kendisi<br />
uyuşturucu müptelası bir baş belasıydı ama filmin<br />
ana ekseni kapitalizmi eleştiriyordu. Onun da<br />
hayal kırıklıkları oldu tabii. The Beach filmine<br />
başlayacakken rol Leonardo Dicaprio’ya gitti. O<br />
da olayın müsebbibi olan Danny Boyle ve John<br />
Hodge’la bir daha hiç konuşmadı. Ama hayat<br />
inişli çıkışlıydı ve her inişin bir de çıkışı olmalıydı.<br />
1997’nin Eylül ayında ünlü İngiliz dergi Empire’ın<br />
yaptığı “Tüm Zamanların En İyi 100 Film Starı”<br />
anketinde 36. oldu.<br />
!999’da Star Wars’un Obi-Wan Kenobi’si oldu ve<br />
serisinin hala bir parçası… 2001’de sesiyle de<br />
katkıda bulunduğu Moulin Rouge filminde rol aldı.<br />
Tam bir romantikti o filmde.<br />
Ama oyunculuk sınır tanımayan bir şeyse her<br />
filmde rol almalı gerekirse asker bile olmalıydı.<br />
Ridley Scott filmi Black Hawk Down da bir asker<br />
oldu, Down With Love ile 60’ların romantik<br />
ortamına uzandı.<br />
Tabii bu arada Trainspotting’den bir yıl önce Eve<br />
Mavrakis ile evlendiğini, çocukları olduğunu, bir<br />
dönem Jude Law ile ev arkadaşlığı ettiğini,<br />
2004’te en yakın arkadaşı Charley Boorman’la<br />
birlikte motosiklete atlayıp dünyayı dolaştığını, bu<br />
gezi sırasında Mongolya’da dört yaşında bir kız<br />
çocuğu evlat edindiğini de söylemeden geçmeyelim…<br />
Ülkemizde vizyona giremeyen Big Fish de bir hayalperestti,<br />
The Island da bir klon, Velvet<br />
Goldmine da bir eşcinsel, Cassandra’nın<br />
Rüyası’nda suça saplanan bir adam, Şantaj da ise<br />
bir kadının peşinden hayal edemeyeceği bir<br />
dünyaya sürüklenen bir adamdı. Bu ay Ron<br />
Howard tarafından beyazperdeye uyarlanan<br />
Melekler&Şeytanlar adlı filmde Carlo Ventresca<br />
olarak karşımızda olacak… Dan Brown’un çok<br />
okunan kitabından uyarlandığı için filmi yaratacağı<br />
etki de bir hayli fazla olacak…