14.05.2016 Views

Cinedergi 13

Binder13

Binder13

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Biraz da Tarık Akan<br />

ve Şerif Sezer’in yaklaşık<br />

30 yıl sonra bir<br />

araya gelmesiyle ilgili<br />

konuşalım. Yılmaz<br />

Güney’den sonra onları<br />

buluşturan ilk yönetmensin…<br />

Bundan bahsetmek hem<br />

güzel, hem de bir yandan<br />

da riskli aslında. Çünkü biz<br />

filmin merkezine bunu koymadık.<br />

Benim inandığım ve<br />

filme çekilmesini istediğim bir<br />

hikaye vardı. Buna inanan oyuncular<br />

bir araya geldi. Tarık Akan’la<br />

Şerif Sezer’in yıllar sonra bir arada<br />

olmasını, biz ikisiyle anlaştıktan sonra<br />

algıladık. Ki çok takip etmişizdir Yılmaz<br />

Güney’in filmlerini üniversite yıllarında.<br />

Ama bu filmin kendi mecrasına dönük bir<br />

lansman yürüdü zaten. Dolayısıyla sinemasever<br />

olarak ikisiyle de çalışmak benim için çok<br />

önemli, özellikle kariyerim açısından. Dönüp baktığımda<br />

çok önemseyeceğim bir film olduğunu<br />

düşünüyorum. Ama şunu da söyleyeyim sete çıkana<br />

kadar çok farkındaydım, ama sette çekim süreci<br />

boyunca onlar Tarık Akan ve Şerif Sezer olarak değil de,<br />

iki tane çok profesyonel oyuncu olarak sette bulundular.<br />

Her sabah erkenden kalkıp geliyorduk, onlar da geliyorlardı;<br />

bizden çok daha heyecanlılardı.<br />

MALAKANLAR<br />

Malakanizm, Ortodoks<br />

Kilisesi´nden ayrılmış bir tarikattır.<br />

28 Mart 1805 yılında başlayan bu<br />

ayrılış, 22 Mart 1809 yılına kadar sürdü.<br />

Saratof ve Dambuğ bölgelerinde yaşayan<br />

Malakanlar o dönemlerde Ruslar´la bir anlaşmazlığa<br />

düşerler. Ruslar´ın inancına göre, haftada<br />

sadece iki gün süt içme geleneği vardı.<br />

Malakanlar ise; bu inanca itiraz ederek haftanın<br />

her gününde süt içilebileceğini savunuyorlardı.<br />

Zaten Rusça’da Moloko kelimesi süt, Molokan<br />

ise süt içen anlamına gelir. 1682 yılında<br />

Ortodoks Kilisesi’nden bu sebeple ayrılan bu<br />

insanlar önce Kafkasya’nın kuzeyine daha sonra<br />

da Osmanlı ve İran sınırları boyunca Tiflis, Erivan<br />

ve Bakü eyaletlerine yerleştirildiler. 1876-1877<br />

Osmanlı-Rus Savaşları’nın ardından, Ruslar<br />

tarafından Kars’a yerleştirilen bu insanlar uzun<br />

yıllar burada kaldıktan sonra başta ABD ve<br />

Avustralya olmak üzere diğer ülkelere yerleşmişlerdir.<br />

Türkiye´de sayıları az da olsa Kars<br />

ve İstanbul´da yaşamaktadırlar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!