15.12.2012 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1.GİRİŞ Feride SIĞIRCI<br />

1. GİRİŞ<br />

Antibiyotiklerin klinik kullanıma girmesinden kısa bir süre sonra bakterilerde<br />

direnç ortaya çıkmıştır. Geliştirilen her yeni antibiyotikle birlikte bakterilerde de yeni<br />

direnç mekanizmaları tanımlanmıştır. Bugün çok iyi bilinmektedir ki antibiyotiklerin<br />

bilinçsiz kullanılması dirençli bakterilerin hızla yaygınlaşmasına yol açan en önemli<br />

faktördür (Ulusoy, 1999; Özgüneş, 2005).<br />

Bakterilerdeki plazmide bağlı antibiyotik dirençliliğinin kromozomal<br />

dirençlilikten çok daha yaygın ve önemli olduğu kanıtlanmıştır. Plazmid ve<br />

transpozonlardaki genler kromozomdaki genlerden çok daha hareketlidirler. Bu<br />

yapılar aracılığı ile bu genler tür içi, türler arası ve cinsler arasında taşınmaktadırlar<br />

(Saunders, 1984).<br />

Plazmidler ve transpozonlar konak hücreye normalde bulunmayan çeşitli<br />

yetenekler kazandırırlar. Bu yeteneklerini özellikle konjugasyon mekanizması ile<br />

(transpozonlar doğal konjugatif yapılardır) diğer mikroorganizmalara aktararak<br />

taşıdıkları özelliklerin yayılmasına neden olurlar (Arda, 1995).<br />

Bakteri populasyonları içinde antibiyotiklere direnç gelişimi, özellikle<br />

kliniklerde tedavi amacıyla antibiyotik kullanımına bağlı olarak ortaya çıkmıştır.<br />

Dirençlilik gelişimi plazmid ve transpozon şeklinde adlandırılan ekstrakromozomal<br />

DNA yapılarının taşımış olduğu dirençlilik determinantının büyüklüğüne bağlıdır<br />

(Poppe ve Gyles, 1998).<br />

Plazmidler, bakterilere kendilerinde olmayan bazı özellikler kazandırırlar.<br />

Bunlar antibiyotiklere, ilaçlara, kematörapötiklere, ağır metallere ve ultraviyole<br />

ışınlarına dirençlilik ile toksijenite, patojenite, proteolitik aktivite, virülenslik gibi<br />

özelliklerdir. Böyle etkinliği olan plasmidler bakterilerden çıkarılırsa, bakteriler eski<br />

orijinal formlarına, diğer bir deyişle bu özel markerlar açısından negatif duruma<br />

gelirler. (Akman, 1983; Gay ve ark, 1985; Keen ve ark, 1985; Barrow ve ark, 1987;<br />

Arıkan, 1990; Sarand ve ark, 1993).<br />

1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!