8FULLı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TEST - 3
5.
Şinasi Efendi’nin odaya girmesiyle çıkması bir oldu.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunu aşağıdakilerden
hangisiyle düzeltilebilir?
A) “odaya” yerine “içeriye” sözcüğü getirerek
B) “girmesiyle çıkması” yerine “girip çıkması” getirilerek
C) “çıkması” sözcüğünden önce “odadan” sözcüğünü
getirerek
D) “bir oldu” yerine “anlaşılmadı” getirerek
8.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde nesne eksikliğinden
kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A ) K i m s e o n u s e v m i y o r a m a y i n e d e y a r d ı m e d i y o r d u .
B) İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca
anlıyor.
C) Sıra arkadaşıma inanır ve severim.
D) Çocuklarından çok şey bekliyor fakat kıymet vermiyordu.
6.
1. Kamu ve özel kurumlar bize çok yardımcı oldu.
2. Bu çocuğun çok başarılı olacağını senelerden beri
söylerim.
3. Kitabını hiç kimse beğenmedi.
4. Ormanın tam ortasından geçen küçük bir dere vardı.
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde anlatım bozukluğu
yoktur?
9.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu
yoktur?
A) Victor Hugo’nun “Sefiller” adlı kitabına baktım ve arkadaşlarıma
tavsiye ettim.
B) Dedemin kulakları iyi işitmiyorlar.
C) Düşünceler kimi zaman bizi yanıltabilirler.
D) Yalan yanlış sözlerle hepimizi yıllarca oyaladı.
A) 1 ve 2. B) 2 ve 4.
C) 1 ve 3. D) 3 ve 4.
7.
Ayşe Hanım, kızının doğum gününde evine gelen
bütün misafirlere pasta ve meyve suyu ikram etti.
10.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde anlatım bozukluğu
yoktur?
Bu cümledeki anlatım bozukluğu nasıl giderilebilir?
A) “evine” sözcüğü yerine “iş yerine” sözcüğü getirilerek
B) “ikram etti “ yerine “sundu” sözcüğü getirilerek
C) “pasta ve meyve suyu” ifadesini “meyve suyu ve pasta”
şeklinde değiştirerek
D) “misafirlere” yerine “konuklara” sözcüğü getirilerek
A) Şehre vardığımızda o işine, ben evime gittim.
B) Arabalar kiralanıp gezmeye gittiler.
C) Düğün sofrasında kendisi gibi çatal tutanı görmeyince
pek utandı.
D) İşler o kadar yoğun ki nefes almak şöyle dursun yemek
bile yiyemiyorduk.
165