05.02.2020 Views

YAPI MALZEME DERGİSİ 2020 ŞUBAT

İnşaat, Şantiye, Proje, Yatırım, Mimarlık, Müteahhitlik, Yapı Teknolojileri Dergisi

İnşaat, Şantiye, Proje, Yatırım, Mimarlık, Müteahhitlik, Yapı Teknolojileri Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.


Kalıp Uzmanı.

Zorlu geometrilerde en hızlı

ve güvenli çözüm.

Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer

almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini

seçtiğiniz için teşekkür ederiz.

/ @DokaKalipIskele / Doka Turkey

/ dokakalipiskele

/ dokakalip

/ doka kalıp ve iskele

İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk

Kömürhan Köprüsü / Elazığ

Nissibi Köprüsü / Adıyaman

Osmangazi Köprüsü / İzmit


Eyiste Viyadüğü / Konya










editör

VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş.

adına

İMTİYAZ SAHİBİ

Hüseyin Ferruh Işık

Sorumlu Müdür

Mustafa Aktaş

mustafa.aktas@voli.com.tr

Reklam Müdürü

Hakan Girgin

hakan.girgin@img.com.tr

Yayın Editörü

Tarık Oral

tarik.oral@img.com.tr

Grafik Tasarım

Cüneyt Er

cuneyt.er@voli.com.tr

Sosyal Medya Koordinatörü

Tuğba Dilek

tugba.dilek@voli.com.tr

Finans Müdürü

Mustafa Aktaş

mustafa.aktas@img.com.tr

Abone

Zekeriya Aydoğan

zekeriya.aydogan@voli.com.tr

Sektör dinamikleri

harekete geçmeye

hazır

Geçen ay Elazığ’da meydana gelen ve çevre illeri de etkiyelen 6.8 şiddetindeki

deprem, ülke olarak bizlere bir kez daha içerisinde yaşamış olduğumuz binaların

ne denli güvenilir olduğunu hatırlattı. Çarpık, plansız ve düzensiz yapılaşmalarla

ülkemizi maalesef yapısal anlamda bir yığın haline getirdik. Mega kentlerdeki toplanma

yerlerinin yetersiz olması ve halk tarafından böyle alanların varlığının dahi

fazla bilinmemesi ayrı bir eksiğimiz. Bu tür doğal afetlerde ortaya konulması gereken

refleksleri eğitim kanalıyla değil de, her başımıza gelen afette bedeller ödeyerek

öğreniyor olmamız, hayatımızın bir parçası olduğunu kabul etmemiz gereken bu tür

doğa olaylarının en trajik yanı olsa gerek.

Depremin ardından sektörden konuyla ilgili açıklamalar da peşpeşe geldi. Türkiye

İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, yapmış olduğu açıklamada; “Türkiye’de

riski deprem değil güvensiz yapılar oluşturuyor. İçinde bulunduğumuz süreçte

tüm binaları yıkıp yeniden yapamayacağımıza göre, kentsel dönüşüm kapsamında

binaları depreme karşı güçlendirme çözümünü iyi değerlendirmeliyiz...” dedi.

Konuyla ilgili bir başka açıklamada bulunan isim ise, GYODER Başkanı Dr. Feyzullah

Yetgin oldu. Yetgin, “Topraklarının büyük bir bölümü deprem kuşağında yer alan

Türkiye’de, depreme hazırlıklı olmamız için kentsel dönüşüm tek çare. İçinde bulunduğumuz

süreçte güvenli ve sağlıklı yapılara hızla kavuşmamız kentsel dönüşü mle

mümkün...” şeklinde konuştu.

Umarız böylesi elim hadiseler karşısında maddi ve manevi anlamda çok daha az

kayıplar vereceğimiz günler çok yakınlardadır...

Şubat ayı sektör için bir anlamda toparlanma ayı olacak. Uzun süren durgunluk döneminin

artık yavaş yavaş geride bırakılacağı, düşen faizlerin pazarda reel etkisinin

hissedileceği ve yatırım arayışında olan sermaye sahiplerinin de bu noktada elinin

daha güçleneceği bir dönemin başlangıcı olacak. Sektördeki aktörlerin bu noktada

biraz daha kararlılığa ve cesarete ihtiyaçları olacak hiç şüphesiz. Ekonominin dar

boğaza girdiği geçmiş yıllardaki dönemleri iyi analiz ederek, karamsar tabloları bir

kenara bırakıp artık rotamızı normalleşmeye doğru çevirmenin tam zamanı.

Şirket birleşmeleri, yeni ürün ve hizmetler, farklı alanlarda alınan ödüller, röportaj

çalışmaları ve araştırma konuları... Bu ay da sektörde gerçekleşen tüm yenilikleri

yakından takip ettik. Dosya konuları ve derlediğimiz haberlerle yeniden sizlerleyiz.

CTP - Baskı

Milsan Basın Sanayi

İnönü Mahallesi.

Muammer Aksoy Cad.

Dere Sk. No:70

Küçükçekmece - İSTANBUL

Faydalı bir sayı olması dileğiyle...

Tarık Oral

Adres:

15 Temmuz Mahallesi

Bahar Caddesi Polat İş Merkezi

B Blok No:3 Kat:1

Güneşli - Bağcılar

İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 604 51 00

Faks: +90 212 604 51 35


Yenilikçi anlayışımız,

insana ve çevreye duyarlı sürdürülebilir faaliyetlerimiz ve

50 yıla yakın tecrübemizle çimento ve yapı sektörüne öncülük ediyor,

geleceğin temellerini atıyoruz.


REKLAM

İNDEKSİ

34 - Türk Ytong, 2020 hedefleriyle

başarıya ve geleceğe odaklandı

AVRASYA PCK FUARI’2020 .......................................... 95

BOSCH TERMOTEKNİK ................................................ 37

BUDERUS ....................................................................... 33

ÇİMSA ..............................................................................11

ÇİMSA ............................................................................. 49

DAIKIN ........................................... 96 - ARAKAKAPAKİÇİ

DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ ÖN KAPAKİÇİ – 1

ECA ................................................................................. 71

ECA – SEREL ................................................................. 75

GF HAKAN PLASTİK ..................................................... 43

İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ .................... 2 – 3

KORDSA / KRATOS ....................................................... 13

LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ .................................. 8 - 9

NİMEÇATI ....................................................................... 79

ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ ................... 6 – 7

PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ ........ARKA KAPAK

SARAY ALÜMİNYUM ..................................................... 57

SARAY ALÜMİNYUM ..................................................... 63

TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ ........................ 4 – 5

35 - Isıtmada 8 ülkenin pazar lideri

DemirDöküm oldu

40 - AGT Design by Defne Koz’a

International Design Awards’tan

2 ödül birden

42 - Pompa sektöründe sürdürülebilir

olmanın yolu “Tasarruflu Ürünler

Üretmek”ten Geçiyor!

44 - GF Hakan Plastik 2020 hedeflerini

iş ortakları ile paylaştı

47 - Konut alırken yapı malzemeleri

kalitesine dikkat edilmeli

48 - Çimsa’nın inovatif ürünü

DURO’ya Arkitera’dan ödül

52 - Kordsa Liderleri İstanbul’da buluştu

80 - Strüktür Mühendis ve Mimar Hanif

Kara: “Tasarım disiplinlerinin yeniden

düzenlemesi ve eğitim yoluyla ayakta

kalması çok önemli”

90 - ARCHIST Awards For Interior

Design 2020 3.Kez İç Mimarlık

Projelerini ödüllendirecek

İÇİNDEKİLER

TÜRK BARTER ............................................................... 89

UNICERA’2020 ............................................................... 93

YAPI FUARI’2020 ........................................................... 91

92 - Moskova ve Cidde ihracatçıyı

uçuracak

94 - Bağlantı Elemanları Sektörünün

Kalbi Kaohsiung’da atıyor



GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin:

“Depreme karşı güvenli yapılara

hızla kavuşmamız

kentsel dönüşümle mümkün”

Elazığ’da meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen deprem ile ilgili açıklama

yapan GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, “Topraklarının büyük bir bölümü deprem

kuşağında yer alan Türkiye’de, depreme hazırlıklı olmamız için kentsel dönüşüm tek

çare. İçinde bulunduğumuz süreçte güvenli ve sağlıklı yapılara hızla kavuşmamız kentsel

dönüşümle mümkün” dedi.

Gayrimenkul ve Gayrimenkul

Yatırım Ortaklığı Derneği (GYO-

DER), Elazığ’da meydana gelen

deprem nedeniyle bir açıklama

yaptı. GYODER Yönetim Kurulu

Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin,

şöyle konuştu: “Depremde hayatını

kaybeden vatandaşlarımıza

Allah’tan rahmet, yaralananlara

acil şifalar diliyoruz. Bölgedeki

tüm vatandaşlarımıza geçmiş

olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Merkez üssü Elazığ olan ve çevre

illerde de ciddi ölçüde hissedilen

depremin bazı bölgelerde

yıkıcı etkisi oldu. Bölgede yaşayan

vatandaşlarımız temkinli

olmalı, güvenli olmayan binalara

girmemeli, kamu kurumlarının

yönlendirmelerine itibar etmeli.

Topraklarının büyük bir kısmı

deprem kuşağında yer alan ülkemizde,

depreme karşı binalarımızı

güçlendirmek, güvenli

ve sağlıklı yapılara kavuşmak

için kentsel dönüşüm sürecini

el birliğiyle yürütmemiz gerekiyor.

Son yasal düzenlemelerle

kentsel dönüşümde yeni bir dönem

başladı ve süreç hızlandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

tarafından ‘Kentsel Dönüşüm

Eylem Planı’ kapsamında 100

bini İstanbul’da olmak üzere

her yıl 300 bin konutun kentsel

dönüşümünün yapılacağı, belirlenen

bu eylemle hâlihazırda

acil dönüştürülmesi gereken

1 milyon 500 bin konutun 5 yıl

içerisinde dönüştürüleceği açıklandı.

Kentsel dönüşümün layık

olduğu şekilde yapılması çok

önemli. Dolayısıyla kamunun ve

yeni yasal düzenlemelerin desteği

ile hiç zaman kaybetmeden

bu sorunu çözmeliyiz.”

Dr. Feyzullah Yetgin / GYODER Başkanı

14

Yapı Malzeme Şubat 2020


Aktüel

Ferdi Erdoğan / Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye İMSAD Başkanı Ferdi Erdoğan:

“Türkiye’de riski deprem değil

güvensiz yapılar oluşturuyor”

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, Elazığ’da meydana gelen ve

çevre illeri de etkileyen deprem ile ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye’de riski deprem

değil güvensiz yapılar oluşturuyor. İçinde bulunduğumuz süreçte tüm binaları yıkıp

yeniden yapamayacağımıza göre, kentsel dönüşüm kapsamında binaları depreme karşı

güçlendirme çözümünü iyi değerlendirmeliyiz” dedi.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri

Derneği (Türkiye İMSAD), Elazığ’da meydana

gelen ve geniş bir bölgede hissedilen

deprem nedeniyle bir açıklama yaptı.

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı

Ferdi Erdoğan, şunları söyledi: “Depremde

hayatını kaybeden vatandaşlarımıza

Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar

diliyoruz. Bölgedeki tüm vatandaşlarımıza

geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Deprem kuşağında yer alan ülkemizde

riski depremin değil güvensiz yapıların

oluşturduğunun bilinciyle hareket etmeliyiz.

Depremden etkilenen bölgedeki binalarda

hasar tespiti yapılması ve hasarlı

binalara girilmemesi gerekiyor. Depremler

yerkabuğunun kaçınılmaz bir gerçeğidir.

Önemli olan deprem gerçeğine uyum

sağlayabilmek, bu gerçekle birlikte yaşayabilmek

ve bütün planları buna göre

yapmaktır. Avrupa Birliği üyesi ülkelerden

farklı olarak deprem kuşağında yer alan

ülkemizde, güçlendirme yenileme çalışmalarının

ihmal edildiğini ve Avrupa’ya

göre geride kaldığımızı görüyoruz. Tüm

binaları yıkıp yeniden yapamayacağımıza

göre, kentsel dönüşüm sürecinde binaları

depreme karşı güçlendirme çözümünü

iyi değerlendirmeliyiz. Ayrıca uzun

ömürlü binaların inşasında denetim çok

önemli. Dayanıklı tüketim malları için yapılan

sorgulamayı binalar ve konutlar için

yapmadığımız müddetçe, başımızı soktuğumuz

konutlar dayanıksız tüketim malı

gibi olmaya devam edecektir. Türkiye’nin

% 90’dan fazlası deprem bölgesi olup

ülkemizde iki büyük fay hattı bulunmaktadır.

Elazığ bu hatlardan Doğu Anadolu

Fay Hattı üstünde yer almaktadır. Tüm bu

gerçekler ortada iken kontrolsüz ve denetimsiz,

belgesiz ve izinsiz yapılaşmalara

kesinlikle müsaade edilmemelidir.”

Yapı Malzeme Şubat 2020 15


İstanbul Medeniyet Üniversitesi

Ziraat Bankası Kütüphanesi’nin

C Blok Kısmında Kullanılan

PERI Uygulamaları

Proje Adı: İstanbul Medeniyet Üniversitesi – C Blok / Kütüphane Binası

Yer: Kadıköy / İstanbul

Yüklenici: Şahinler Yapı Proje ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti.

Proje Müdürü: Saadettin Şahin ( İnş. Y. Müh. )

Şantiye Şefi: Ali Osman Gün ( Mimar )

Servis: PERI İstanbul Ofisi

Ziraat Bankası sponsorluğunda inşa

edilen İstanbul Medeniyet Üniversitesi

Kütüphanesi’nin yükleniciliğini üstlenen

Şahinler Yapı Proje; C Blok kısmının döşeme

imalatları için PERI Kalıp ve İskeleleri’ni

tercih etti.

28.000 m²’lik kapalı alanıyla ülkemizin en

büyük kütüphanelerinden birisi olacak yapının

C Blok kısmında, 2,00 x 220 ve 3,00

x 3,00 metre gibi özel boyutlara sahip kirişlerin

olması PERI’nin tercih edilmesinde

etkili olmuştur. Proje için A =1.100 m2 ve

h = 15.90 m’lik PERI UP yük iskele sitemi

ve PD8 masa kalıp iskele sistemi stoğu

ile çözüm yapılmıştır. PERI’nin sunduğu

döşeme iskelesi çözümlerinde, işçiliği en

aza indirip verimliliği ve iş güvenliğini maksimuma

çıkarabilmek için PD8 masa kalıp

iskele sistemi tercih edilmiştir. Yüksek taşıma

gücü dayanımına sahip PD8 masa kalıp

iskele sistemi, ana taşıyıcı GT24 kafes

16

Yapı Malzeme Şubat 2020


Çözüm Ortağı

Proje Müdürü

Saadettin Şahin’in yorumu

Yüksek

taşıma gücüne

sahip

PD8 masa

kalıp iskele

sistemi ve

modüler yapıya

sahip

PERI-UP

yük iskelesi

yardımıyla,sahip

olduğu ekstrem boyutların

yanında karmaşık geometri

sebebiyle oluşan asimetrik (16

m yükseklikte 3750 ton ağırlık)

yüklerin taşınma problemi zorlanmadan

çözülmüştür.

kiriş ve tali taşıyıcı VT20K ahşap kiriş

mahyalar yardımı ile daha az sayıda yük

kulesi ile proje çözümü yapılmış ve devir

esnasında vinç hareketinden, dolayısı ile

imalat süresinden tasarruf sağlanmıştır.

PERI UP yük iskele sisteminin yüksek

yük taşıma kapasitesi ve üst seviye güvenlik

özellikleri sayesinde çalışanlar

sistemin kurulum ve söküm işlemlerini

güvenli bir şekilde gerçekleştirmiştir.

PERI UP yük iskele sisteminin, döşeme

kalıpları için destek olarak kullanılmasının

ve uygun maliyetli bir çözüm sunmasının

yanı sıra farklı şekillerde kurulumunun

mümkün olması şantiyede çok

büyük kolaylık sağlamıştır.

Kütüphanenin tamamlanmasının ardından

11.255 m²’lik kitaplık ve okuma salonu

kapalı alanı, 350 şer m²’lik 12 adet

ofisi, seminer ve toplantı odaları, kafeterya

gibi sosyal alanları, açık ve kapalı

otopark alanları ile birlikte 1 milyon kitap

kapasitesi ile hizmet verecek.

Yapı Malzeme Şubat 2020 17


Kazakistan’ın Aktau Turizm Bölgesi’nde yapılan

Rixos Aktau Resort Otel projesi kalıpları

Doka Türkiye’den

Kazakistan’ın Aktau kentinde 61.000 m2 alan üzerinde yapılan Rixos Aktau Resort Otel’in

Kalıp Sistemlerini Doka Türkiye sağlıyor. Doka Kalıp sistemleriyle yapımı hızlı ve güvenli

şekilde devam eden projede kalıp miktarı toplamı 156.111 m2’dir. Frami Xlife Kolon Perde

Kalıp Sistemi, d2 döşeme iskele sistemi, H20 top Ahşap Kiriş Sistemleri kullanılarak

yapılan Haziran ayında tamamlanması planlanan Rixos Aktau Resort Otel projesinin genel

yerleşimi 5 fazdan oluşmaktadır. Faz 1: Lagün Resort Mıntıkası / alanı 150000 m2; Faz 2:

Golf Resort 230000 m2; Faz 3: Kumarhane Resort 690000 m2; Faz 4: Part Resort 645000

m2; Faz 5: Eğlence ve Golf Resort 1045000 m2’lik alanlardan meydana gelmektedir.

İlk Fazın içinde Hotel yerleşim alanı 17.750

m2 ve 430 standart oda ve 41 suitli Hotel

inşa alanı 49.065 m2, ayrıca her biri 100

m2 olan 30 villa ile 1765 m2 Villa yerleşim

alanı bulunmaktadır. Bu faz toplamda 501

misafir odası içermektedir.

Projenin fikri, lokasyonun tam olarak nasıl

kullanılabileceğinin vizyonuna göre oluşturulmuştur.

Belirli bir yerin özel atmosferi

anlamına gelen Genius Loci’nin fikri proje

fazlarına uygulanmıştır. Tasarım ve kullanım

amaçları, uzun ve kavisli şekilli kıyı

ile denizle birleşen arazinin içinde geliştirilmiştir.

Doka sunduğu çözümlerle hızlı ve

güvenli çalışma ortamı sağladı

Her zaman iş güvenliğine öncelik veren

Doka, sunduğu çözümlerle Rixos Aktau

Resort Otel’i projesinde de güvenli çalışma

ortamı oluşturdu. Kalıpların hızlı sökülüp

takılabilir olması ise projenin hızlı bir

şekilde ilerlemesini sağladı.

Kolon ve perde kalıpları içinse hafif ve elle

taşınabilen Kolon ve Perde Kalıp Sistemi

Frami Xlife tercih edilen projede rüzgâr

ve benzeri sebepler ile vincin çalışmadığı

durumlarda kolay montajlı kalıplar büyük

bir avantajdı. Sistem ile ön montaj gerektirmeden

şantiyeye indirildiği gibi kullanılabiliyor

ve aynı şekilde söküm işlemi de

çok hızlı ve kolayca gerçekleştirilebiliyor.

Kullanılan panel kalıpların hafif olması nedeniyle

vinçten bağımsız elle taşınabiliyor.

Bir yandan zamandan tasarruf sağlarken

18

Yapı Malzeme Şubat 2020


Çözüm Ortağı

Projenin içerdiği fonksiyonel alanlar:

Kongre Merkezi (yaklaşık 2600m2 ve zemin

seviyesinden Hotel bağlantılı Kongre

Merkezi 1 konferans salonu, 7 toplantı

odalıdır), SPA, etkinlik alanı, lagün, Su

Parkı, Plaj, A La Carte Restoran, Futbol

Sahası, 5 adet Tenis Kortu, Çocuk Kulübü

bulunmaktadır.

aynı zamanda diğer

yöntemlere kıyasla

Frami Xlife Perde ve

Kolon Kalıp Sistemi

işçilik masraflarını da

ciddi oranda azaltıyor.

Rixos Aktau Resort

Otel Proje bölgesi

doğrudan deniz bağlantılı

olarak inşaası

devam etmektedir. Denize

komşu olmanın

avantajıyla hemen her

nokta engelsiz olarak

deniz görmektedir.

Deniz ve deniz manzarası

proje süreci için

en önemli doğal elemanlardır.

Hazar kıyısı

uygun iklimiyle turizm

geliştirme bölgelerinin

planlanması ve kullanılması

için önemli bir

bölgedir. Hazar Denizi

Dünyanın en büyük

gölü iken, Hazar ayrıca

etrafındaki doğal kaynakların

kullanımına

göre oldukça etkilidir.

Rixos Aktau Resort

Otel projesi Kazakistan’da

Hazar Denizi’nin

doğu kıyılarında

bulunan 20 km uzaklıktaki

Aktau şehrine

ve 12 km uzaklıktaki

limanıyla, deniz araçları

ile ulaşımı fırsatını

sağlarken demiryolu

istasyonlarına da yakındır.

Konumu sebebiyle

bölgeyi kalabalık

olmayan ama herhangi

bir ihtiyaç halinde etrafıyla

ilişki kurabilecek

şekilde izole edilmiş

mükemmel bir yer haline

getirmektedir.

Proje: Rixos Aktau Resort Otel (5 Yıldızlı)

Bulunduğu Yer: Aktau/ KAZAKİSTAN

Alan: 61.000 m2

Oda sayısı: 500

Otel Kat Yüksekliği: 3,50 m

En Yüksek Kat Yüksekliği: 15,20m

Kat sayısı: 6

Beton Miktarı: 63.288 m3

Kalıp Miktarı: 156.111 m2

Demir Miktarı: 6952 ton

Yatırımcı: Rixos Otel

Ana Yüklenici Firma: Sembol İnşaat

Alt Yüklenici Firma: OzKA Yapı

İnşaat Başlangıcı: 01.08.2019

Planlanan Tamamlanma: 30.06.2020

Kullanılan Doka Sistemleri: Frami Xlife

Kolon Perde Kalıp Sistemi, d2 döşeme

iskele sistemi, H20 top Ahşap

Kiriş Sistemi

Yapı Malzeme Şubat 2020 19


İNTEK Kalıp ve İskele Sistemleri

Bursa’daki Dev Fabrika Projesinde

Türkiye’nin en büyük yatırımlarından birini gerçekleştiren ECOPLAST firması,

Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesindeki fabrika inşaatında İntek Kalıp ve İskele

Sistemleri çözüm ortağı olarak hizmet veriyor.

Projenin Adı

Ana Yüklenici

Projenin Yeri

Kullanılan Sistem

: Ecoplast Plastik ve Ambalaj Malzemeleri Fabrikası İnşaatı

: DLN Kalıp ve İnşaat

: Bursa / Mustafakemalpaşa

:İnteva

Proje Hakkında Genel Bilgi:

Tamamlandığında 250 milyon dolarlık bir

hacme sahip olacak olan ve Mustafakemalpaşa’nın

olduğu kadar ülke genelinde

de dev bir yatırım olarak göze çarpan

projede inşaat çalışmalarına hızla devam

ediliyor.

Dondurulmuş gıda, çocuk bezi ambalajı,

bakliyat, ıslak mendil, stretch hood, shrink

filmi, poşet, taşıma çantaları, palet

örtüleri ve endüstriyel torba gibi ürünlerin

üretimini baskılı ve baskısız olarak gerçekleştiren

firmanın yatırımı tamamlandığında

1100 kişiye istihdam sağlayacaktır.

Aynı zamanda 150 milyon dolarlık ihracatıyla

Türkiye’nin dış ticaretinde de önemli

bir yere sahip olacaktır.

DLN Kalıp ve İnşaat tarafından yapımı

devam eden Ecoplast Plastik ve Ambalaj

malzemeleri tesisi 450 bin metrekare

20

Yapı Malzeme Şubat 2020


Çözüm Ortağı

taban oturum alanı ve toplamda 380 bin

metrekareye varan inşaat alanı ile Türkiye’deki

en büyük yatırımlardan biri olarak

dikkat çekmektedir.

İnşaatına Ekim 2019’da başlanılan projenin

2020 yılının sonlarına doğru bitirilerek

üretime başlanması hedeflenmektedir.

Projede farklı yükseklikte kolon ve perdelerden

oluşan yapılar bulunmaktadır.

Farklı zamanlarda başlayacak bu yapıların

kalıp ihtiyaçları belirlenirken, şantiye

yönetimi ile İntek’in projeden sorumlu

mühendis ve süpervizörleri, çok başarılı

bir ekip çalışması gerçekleştirmişler ve

her aşamada eldeki kalıp stoklarının en

küçük parçasına kadar değerlendirerek

optimum çözümler oluşturmuşlardır.

Bu projede perde ve kolonlar İNTEVA sistemi

ile çözülmüştür.

Projede bulunan 13,80 m ve 9,20 m yüksekliğinde,

80x80 cm ölçüsündeki tek

ve çift taraf guseli kolonlar ile 9,20 m ve

7,80 m yüksekliğindeki perdeler İNTEVA

sisteminin yüksek basınç dayanımı özelliğiyle

emniyetli bir şekilde tek seferde

dökülmüştür. Kullanılan dev payandalar

yüksek kolon kalıpların şakülde kalmasını

sağlamıştır. Ayrıca kolonlarda bulunan

tek ve çift taraflı guseler için İNTEVA sistemiyle

uyumlu özel guse kalıpları üretilmiştir.

Özel guse kalıpları sayesinde betonarme

prekast kirişleri montaj edilirken

ihtiyaç duyulan hassas imalatlar gerçekleştirilmiş

olacaktır.

Yapı Malzeme Şubat 2020 21


Doha Metro Gold Line Underground Package / QATAR

R 1045 Improvement of Interchange NR.7 on Sheikh Zayed Road / UAE

TMS GRUP

MKH Masa Kalıbı, Ağır Yük İskelesi,

Merdiven Kulesi Uygulamaları

ve KAM’A İskele Sistemleri

MKH Sistemi; iskele ayakları çapraz bağlantı elemanları, ayarlı ayak ve ayaklı başlıklar ile

HT20 ahşap kirişlerden oluşan, masa döşeme kalıbı, ağır yük iskelesi veya merdiven kulesi

olarak kullanılabilen çok yönlü bir iskele sistemidir. Birçok farklı kullanım alanı olan sistem

bu alanlarda denenmiş ve test edilmiştir.

RA 263-J06 Precast Bridge Project / KUWAIT

MKH yük taşıma iskeleleri yüksek yük taşıma

kapasitesi, hızlı kurulabilmesi ve geniş

uygulama yelpazesi ile metro, köprü, yüksek

katlı binalar, konutlar ve endüstriyel inşaat

alanlarında yoğun olarak kullanılırlar.

Masa kalıbı olarak kurulduğunda hızlı devir

periyotları sağlayarak işçilikten ve vinç kullanımından

tasarruf sağlar, müstakil taşıyıcı

kule veya mütemadiyen döşeme iskelesi

olarak kullanıldığında ise, yüksek taşıma

kapasitesi ile yüksek ve ağır döşeme kalıbı

ihtiyaçlarına cevap verirler.

MKH sistem elemanları ile çok farklı boyutlarda

masa kalıbı oluşturmak; değişken döşeme

alanlarına ve taşıma kapasitelerine

uygun dizaynlar yapmak mümkündür.

Çerçeveler arası mesafeler gerekli yük taşıma

kapasitelerini taşıyacak şekilde değiştirlebilir.

Bu sayede

MKH iskele sistemi herhangi bir yükseklik,

genişlik ve uzunluğa tam olarak uyarlanabilir.

Kolay kullanıma sahiptir, bu özelliği sayesinde

çalışma kolaylığı sağlayarak verimliliği

artırır.

22

Yapı Malzeme Şubat 2020


Çözüm Ortağı

Sharjah Al Zahia / UAE

RA 263-J05 Precast Bridge Project / KUWAIT

Sharjah Al Zahia / UAE

Çok az sayıda farklı parçası vardır, üst

üste eklenmesi oldukça kolaydır bütün

bunlar için alet kullanılması gerekmez.

Farklı uzunluklarda çapraz bağlantı elemanları

kullanılarak MKH çerçevelerinin

aralıkları gerektiği

kadar dizayn edilerek gereken yükleri taşıyacak

şekilde ayarlanabilir.

MKH sistemi, ayrıca son derece emniyetli

merdiven kulesi sisteminin de ana

elemanlarını oluşturmaktadır. TMS Merdiven

Kule Sistemleri, yüksek mesafelere

güvenle erişmek için TMS MKH iskele

sistemleri üzerine inşa edilen merdiven

kuleleridir.

Sistem esas itibariyle, çok amaçlılığı

kanıtlanmış TMS MKH İskele Sistemini

baz alarak kullanmaktadır. MKH Merdiven

Kuleleri, güçlü ve dengeli yapıları

sayesinde ister viyadük gibi yüksek bir

yapıya çıkmak, ister derin bir metro şaftına

inmek için uluslararası kabul görmüş

standartlarda güvenle kullanımı mümkün

kılar. Bütün basamak ve sahanlıklar özel

olarak perfore edilmiş saçtan kaymaz bir

yüzey sunmaktadır.

TMS iskele sistemlerinden bir diğeri ise

KAM’A iskele sistemidir. Bu sistem; flanşlı/kamalı

bağlantı noktaları ve ihtiyaca

göre sıklığı ayarlanabilir yatay bağlantı

detayları ile gerek cephe iskelesi,

Gerekse kalıp iskelesi olarak kullanılabilecek,

çok yönlü, yüksek güvenlikli, örme

iskele sistemidir.

Bu sayede, yüksek emniyet standartlarına

uygun olarak, güvenle, uzun süreli

kullanıma imkan verir.

KAM’A sistemi, düşer başlıklı döşeme kalıplarının,

çalışma platformlarının, merdiven

kulelerinin, gezer iskelelerin, seyirci

tribünlerinin de alt iskelesi olarak kullanılabilmektedir.

KAM’A sisteminin bir çok eleman ve aksesuarları

TMS’nin diğer iskele sistemi ile

ortak kullanım avantajına sahiptir.

TMS KAM’A BS EN

12810,12811,12812,12813 standartlarına

uygun üretilmektedir.

Cephe iskelesi olarak kullanıldığında BS

EN 12811 deki yük sınıflarından 4.sınıf

(300kg/m2) iş iskelesi standartlarını güvenle

karşılar. Kurma yüksekliği standart

modelde 24,5 m’dir ve TSE sertifikasına

sahiptir.

Mobil iskele ve platformlar da KAM’A elemanları

kullanılarak kurulabilir.

KAM’A Sistemi:1.00 m’den 3.00 m’ye

kadar 5 farklı ölçüde dikmeye sahip olduğundan

çok esnektir.

İskelenin genişliği akstan aksa KAM’A

73’de 73 cm ve KAM’A 105’de 105 cm’dir.

İskele konsolları kullanılarak genişlik artırılabilmekte

böylece özel uygulamalara

cevap verebilmektedir.

TMS KAM’A’nın bütün çelik elemanları

daldırma galvanizdir. Aynı zamanda tüm

ahşap elemanlar hava şartlarından korunmalı

kaplamaya sahiptir.

• TMS MKH Sisteminin kullanıldığı mega

projelerden biri Doha Gold Line Metro

projesidir.

TMs bu projenin en büyük kalıp ve iskele

tedarikçilerinden birisi olmuştur. Proje

TMS’nin MKH çözümleri sayesinde başarı

ile ALYSJ konsolsiyumu tarafından

kullanılmıştır.

• TMS MKH Sisteminin kullanıldığı diğer

bir prestijli proje ise Birleşik Arap Emirliklerindeki

Al-Zahia City Center Mall’dir.

136.200 m2 alanda kullanılan bu projede

CCC firması TMS MKH sistemini tercih

etmiştir.

• Köprü projelerinde de başarı ile kullanılabilen

TMS MKH sistemi MNG Günal

firmasının UAE’de inşa ettiği köprü projesinde

tercih edilmiştir.

• TMS MKH sistemleri sadece yerinde

dökme köprü döşemelerinde değil, prekast

köprü döşemesi elemanlarının desteklenmesinde

de başarı ile kullanılmaktadır.

TMS MKH sisteminin tercih edildiği

Kuveyt RA 263 köprüsü ve Katar’daki Al-

Khor Expressway projeleri bunların en iyi

örneklerindendir.

Yapı Malzeme Şubat 2020 23


Burak Çiçek- FYT Mühendislik

“Özler’le birlikte kurduğumuz bu

cepke iskelesi çalışan için çok

konforlu ve tam güvenlikli oldu”

Cephe uygulamalarını FYT Alüminyum’

un yaptığı, LC Waikiki Ofis inşaatı hızla

yükseliyor. Şantiye Esenler TEM otoyolu

üzerinde Giyimkent’in hemen yanında

yeralıyor. Bina 24 kat ve 1 bloktan oluşmakta.

93.779 m² İnşaat alanına sahip

projede, Özler’in ‘’Safetyscaff’’ Güvenlikli

Cephe İskele Sistemi tercih edildi.

Projede kurulumu yapılan iskele sistemi,

yapılan hesaplar sonucunda her iki katta

bir binaya duvar ankrajları ile sabitlendi.

Dış cepheye güvenlik filesi uygulanmasına

karar verildikten sonra yapılan statik

analizler neticesinde binanın her katına

ekstra duvar ankrajı yapılarak iskele kullanıma

hazır hale getirildi.

İlk katlarda iskelenin cepheye olan uzaklığı

ve kat aralıklarının fazla olmasından

dolayı gerekli noktalara güvenli ulaşımın

sağlayabilmesi için iç yatay korkulukların

montajı yapıldı. Cephedeki farklı sistem

uygulamaları nedeniyle bazı sıralı katlarda

TSE’ ye uygun duvar ankraj sisteminden

farklı olarak yine TSE standartlarına

uygun mafsallı boru dayama sistemi kullanıldı.

Kurulumu yapılan Safetyscaff iskele sisteminin

statik analizleri özel uygulamalar

da dahil sahada birebir olarak Özler mühendisleri

tarafından yerinde tespit edilerek

yapıldı.

Burak Çiçek- FYT Mühendislik; “Burası

LC Waikiki Nivak Giyimkent ofis projesi.

Özler’in mühendis ve uzman kadroları

tarafından binanın dış cephe formuna

uygun statik hesaplar yapıldı. Biz teknik

detay ve çözümlerle, mimari konularla

mücadele ederken Özler’de bize iskele

anlamında gerekli statik ve detay çözümü

24

Yapı Malzeme Şubat 2020


Çözüm Ortağı

Üretimlerimizde robotik kesme, delme

ve kaynak prosesleri uygulanmaktadır.

Pano, bağlantı elemanları ve çelik platformlar

TS 914 EN ISO 1461 standartlarına

göre daldırma galvaniz kaplıdır.

anlamında destek oldu. Yirmi yıllık meslek

hayatımda irili ufaklı birçok projede görev

aldım. Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki

bu projede Özler’le beraber kurduğumuz

cephe iskelesi tam güvenlikli ve çalışan

personel için konforlu bir iskeledir. Teşekkürler

Özler ve tüm personeli.” dedi.

SAFETYSCAFF AVRUPA

STANDARTLARINA UYGUN

OLARAK ÖZLER TARAFINDAN

ÜRETİLMEKTEDİR.

Safetyscaff %100 iş güvenliği kurallarını

dikkate alarak avrupa standartlarına uygun

olarak dizayn edilmiştir. Zemini teraziye

almak için TS EN 74-3 sertifikalı alt

ayar milleri kullanılır. TS EN belgeli ankraj

elemanları ile sistem kurulduğu cepheye

sabitlenir. ÖZLER tarafından projelerinize

uygun olarak montaj-demontaj hizmeti

verilmektedir.

TS EN 12810-1, 12810-2, 12811-1 ve

12811-2 sertifikalı Safetyscaff çerçeveleri

standart olarak 48*3,0 mm, yatay bağlantılar

34*2,0 mm ve çapraz bağlantılar ise

42*2,5 mm TSE belgeli, mekanik testlere

tabi tutulmuş sanayi borularından üretilir.

Yapı Malzeme Şubat 2020 25


“Kendi içimizdeki değişim ve

dönüşümü müşterimizin faydasına

dönük sahaya yansıtacağız”

“2020 yılı içerisinde yine ağırlığımız ihracat olacak.

Yurtdışında faaliyet gösterdiğimiz mevcut pazarlarda

derinleşmeye giderken henüz bulunmadığımız pazarlarda

da muhakkak yer almaya gayret göstereceğiz. İhracatta

büyüme bu yılki ana hedefimiz olacak.”

1961 yılında Belçika merkezli olarak kurulan,

yaklaşık 40 ülkede 350’nin üzerinde

faaliyet gösteren Ravago, yıllık cirosu 10

milyar Euro üzerinde olup, dünyada plastik

ve yapı ürünleri, üretim-satış-pazarlama

faaliyetlerinde bulunan bir grup. Ravago

grubunun inşaat ve yalıtım sektörüne,

ürün ve sistem çözümleri sunan iş kolu

olan “Ravago Bina Çözümler”, ülkemizde

bugüne kadar Ravaber, Stoper ve Mardav

gibi farklı firma ve markalarla üstün nitelikli

ürün ve çözümleri müşterileriyle buluşturdular.

Geçtiğimiz yılın son aylarında bu

markalar, globalde olduğu gibi ülkemizde

de artık ‘Ravago Bina Çözümleri’ adıyla

tek çatı altında bir araya geldiler. Bu birleşmeyle

birlikte grup, aynı ürün, aynı kalite

ve aynı hizmeti artık daha hızlı ve daha

etkin bir şekilde müşterilerine ulaştırmayı

planlıyor.

Ravago Bina Çözümleri Ticari Direktörü

Alper Doğruer ile yeni yönetim binalarında

bir araya geldik. Geçtiğimiz yılın kısa

bir değerlendirmesini ve önümüzdeki yıla

dair öngörülerini bizlerle paylaşan Doğruer,

yeni yapılanmayla ilgili de birtakım bilgiler

verdi. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı

tüm samimiyetiyle yanıtlayana sayın

Doğruer’e teşekkür ediyor, çalışmalarında

başarılar diliyoruz.

Sektörün içerisindeki durumu

global ölçekte kısaca nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’yi anlamak için biraz da ülkemize

dışarıdan bakabilmek gerekiyor. Pek çok

ülkeyle kıyasla sanayimiz, bilgi birikimiz

ve insan gücümüzle hiçte fena bir durumda

olmadığımızı düşünüyorum. Ülkemiz

bugün dünya pazarında kabul gören kaliteli

ürünleri hem üretebilen hem de pazarlayabilen

bir durumda. Bu konuyu önemsemek

ve ülkemizin hakkını bu noktada

iade etmek gerekiyor. Kaliteli üretim hatlarımız,

kaliteli ürünlerimiz ve donanımlı

her biri kendi alanında uzman çok değerli

çalışanlarımız var. Bu noktadan baktığımızda,

ülkemizin ve sektörün geleceğinin

bugünden daha iyi olacağına inanıyorum.

2019 yılı için kısa bir

değerlendirmede bulunabilir

misiniz? Şirket hedeflerinize

ulaştığınızı düşünüyor musunuz?

Esasen 2019 yılının zor geçeceğini henüz

sene başında iken öngörmüştük. Bu

anlamda alınabilecek tedbirleri senenin

en başında almaya gayret ettik. Piyasada

ortaya çıkan yeni projeler beklediğimiz

gibi çok fazla olmadı. Biz geçtiğimiz

yıl daha çok 2018 yılında başlamış olan

hazır durumdaki projelerle ilerledik. Bu

sayede karlılığımızı ve iş hacmimizi de

korumuş olduk. Genel manada baktığımızda

2019 yılını rahatlıkla çok kötü geçirmedik

diyebilirim. Krize rağmen yine iyi

işler başardık. Karlılığımızda bir miktar

azalma oldu ki onu da normal karşılamak

gerekir. Ancak iş miktarı ve ciro bazında

hedeflerimizi gerçekleştirmeyi başardık.

2020 yılı için hedeflerinizi nasıl

temellendiriyorsunuz?

2020 şu an ki koşullara baktığımızda geçtiğimiz

yıla oranla biraz daha zor geçecek

gibi görünüyor. İnşaat sektörü herkesin

malumu olduğu gibi, içerisinde çok fazla

alt sektörü barındıran bir yapıya sahip.

Bu yüzden kriz zamanlarında nasıl birden

durmuyorsa kriz sonrası da hızlanması

biraz zaman alabiliyor. Yatırım ağırlıklı

bir sektör ve yavaşlaması gibi harekete

geçmesi de zaman içerisinde gerçekleşiyor.

Bu sebeplerden dolayı çok kısa

vadede hızlı bir iyileşme beklemiyoruz.

Biraz daha zamana ihtiyacımız var gibi

görünüyor.

Bizler Ravago olarak, işlerin daha yavaşladığı

böyle dönemlerde, verimlilik

çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Bu yıl bi-

26

Yapı Malzeme Şubat 2020


Röportaj

raz bu paralelde geçecek gibi görünüyor.

Özellikle yılın ilk yarısında çok fazla bir

iyileşme beklemiyoruz. Ama bildiğiniz gibi

faizler yavaş yavaş düşmeye başladı ve

ileriye doğru daha da düşmesi bekleniyor.

Bu düşüşle birlikte yılın ikinci yarısında

bir haraketliliğin olacağını tahmin ediyoruz.

Bu anlamda yılın ikinci yarısından

daha umutluyuz.

Yurtiçi ve yurtdışı pazarlardaki

faaliyetlerinizden biraz bahseder

misiniz?

2020 yılı içerisinde yine ağırlığımız ihracat

olacak. Yurtdışında faaliyet gösterdiğimiz

mevcut pazarlarda derinleşmeye

giderken henüz bulunmadığımız pazarlarda

da muhakkak yer almaya gayret

göstereceğiz. İhracatta büyüme bu yılki

ana hedefimiz olacak.

Yurtiçi pazarlara baktığımızda ise mevcut

durumdan memnunuz. Türkiye’nin

en güçlü bayi ağına sahibiz. 250’ye yakın

bayimiz bulunmakta. Bu bayiler kendi

bölgelerini en güvenilir firmaları. Özellikle

ekonominin daraldığı dönemlerde pazarda

yaşanan tahsilat problemlerini biz

şimdiye kadar hiç yaşamadık. Bayilerimize

çok güveniyoruz. Onların kendi çevrelerinde

güvenilir ve itimat sahibi olmalarının

da en büyük şansımız olduğunu

düşünüyoruz. Ayrıca finansal olarak çok

güçlü durumdayız. Bu gücünde yurtiçinde

bizlere sağlamış olduğu avantajları en

iyi şekilde kullanmaya

gayret gösteriyoruz.

Yalıtım konusunda

sizce ülkemizde

yeterli bir bilinç

var mı?

Yalıtımın önemini ve

gerekliliğini bizler yıllardır

zaten her platformda

anlatıyoruz ve

anlatmaya devam edeceğiz.

Yalıtım noktasında

Türkiye’de gerek

üretim gerek uygulama

anlamında sektörde bir

bilincin ve bilinirliğin

oluşması adına çok

gayretlerimiz oldu. Bu

konuya bir devlet mekanizması

altında denetim

ve yönetmeliklerle

teşvik ve zorunluluğun

getirilmesi için kamuyla

çok fazla görüşmeler

gerçekleştirdik. Birçok fikir ve alternatif beyanlarda

ve tavsiyelerde bulunduk. Yoğun

emeklerimiz sayesinde çok şükür bugüne

kadar belli bir mesafe de kat ettik.

Yalıtım bilincini sektöre çok emek vererek

kazandıran bizim ekibimiz oldu. Bunu

bizim bir başarımız olarak gördüğümüz

kadar, ülkemizin de her anlamda ciddi bir

kazanımı olarak görüyor ve önemsiyoruz.

Bununla gurur duyuyor, iftihar ediyoruz.

Yalıtımın ne olduğu anlatırken ve ülkemize

bu bilinci kazandırmaya çalışırken

önceden çok yalnızdık. Ama artık rakiplerimizin

de oluşmasıyla yalıtım kavramı

artık toplumda yer etmeye başladı. Artık

bu noktada baya yol kat ettiğimizi düşünüyorum.

Bu bilincin ülkemiz adına toplumsal

olarak toplam kaliteye giden yolda

önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

Mantolamayı ilk lanse eden firma yine

biz olduk. Bizim yaptığımızı iş, ürünlerimiz,

üretimimiz ve sattığımız malzemeler

toplumun tamamen faydasına olan bir iş

olduğu için, bunun maddi kazanımlarının

yanında manevi tatminini de yaşıyoruz.

Bu yaşadığımız manevi tatmin aslında

bizim en büyük motivasyonumuz.

Alper Doğruer / Ravago Bina Çözümleri Ticari Direktörü

Geçen yıl diğer firmalarınızla

birlikte Ravago çatısı altında

birleştiniz. Bu konu hakkında

neler söylemek istersiniz?

Sahip olduğumuz ve pazarda zaten belli

bir bilinirliğe sahip olan firmalarımızı artık

tek çatı şeklinde ‘Ravago’ adı altında

toplayarak bir araya getiriyoruz. Bu birliktelikle

markalarımızı yönetim ve operasyonel

anlamda daha verimli bir işleyişi

kavuşturmayı planlıyoruz. Yönetim binalarımızı

da birleştirdik. Şu an aynı yönetim

binasında aynı ekibimizle çalışmalarımızla

yine aynı gayret ve heyecanla

devam ediyoruz. Çatı ismimiz olan ‘Ravago

Bina Çözümleri’ni müşterimize çok

iyi anlatmak istiyoruz.

Tabi tüm bu kurumsal çalışmaları biz kendi

içimizde gerçekleştirirken, bu faaliyetleri

müşterilerimize de somut bir fayda

olarak yansıtabilmemiz çok önemli. Bunu

çok önemsiyoruz ve bu noktada çalışmalara

da başladık. Tüm bu kendi içimizdeki

değişimi ve dönüşümleri müşterimizin

faydasına dönük bir şekilde sahaya yansıtmalıyız.

Bu bizim bu süreçteki en öncelikli

gündem konumuz.

Yapı Malzeme Şubat 2020 27


Dev İş Birliği

Türkiye’nin öncü iklimlendirme şirketlerinden ALDAĞ A.Ş., iklimlendirme sektörünün dünya

çapındaki en önemli oyuncularından biri olan CIAT ile başladığı iş birliğini duyurmak üzere

28 Ocak 2020 tarihinde Çırağan Sarayı’nda bir lansman toplantısı gerçekleştirdi.

Pek çok sektör temsilcisi, ALDAĞ ve CIAT

iş ortaklarının ilgi gösterdiği toplantı, AL-

DAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu’nun

açılış konuşması ile başladı.

Dağoğlu konuşmasında şunları söyledi:

“Tüm sektör ve medya mensuplarını bu

güzel hadise vesilesiyle burada ağırlamaktan

büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz.

Ticari iklimlendirme alanında dünyanın

en büyük şirketi olan CIAT, 19 milyar

dolar cirosuyla iklimlendirmeden soğutmaya,

yangın ve güvenlikten otomasyona

kadar çok geniş bir ağa sahip bir grubun

parçası. CIAT’ın gücü ve bize duyduğu

güven ile ALDAĞ A.Ş. olarak yıllar boyunca

üzerine koyarak elde ettiğimiz saygın

imajımız bir araya geldiğinde ortaya çıkacak

sinerjinin nelere vesile olacağını hepimiz

göreceğiz. ALDAĞ A.Ş., her zaman

saygın ve güvenilir bir şirketti, tek eksiği

değişimi tetikleyecek olan dinamizmdi. Üç

sene önce şirketin yönetimini devralmamla

beraber şirkette bir değişim ve dönüşüm

süreci başladı. Nitekim bugün burada

imzalayacağımız bu anlaşma bu sürecin

meyvelerinden bir tanesi.

ALDAŞ A.Ş.’nin gelecekteki büyüme ve

kalkınma stratejisinde sürdürülebilirlik

kavramı önemli bir yer tutuyor. Sürdürülebilirlik

kavramı ise bugün üç ana unsurdan

oluşuyor bu üç unsuru; enerji verimliliği,

çevre duyarlılığı ve dijitalleşme olarak

sıralamak mümkün. Tüm gelişim stratejimizi,

bu üç unsura dayanarak ve değer

yaratarak belirliyoruz. Fiyata dayalı, nitelikten

uzak bir büyüme stratejisini asla benimsemedik

ve benimsemiyoruz. Nitekim

CIAT’ın kurum kültürü ve yönetim anlayışı

bizim bu büyüme stratejimizle paralellik

gösterdiği için bugün bu ortaklığın imzasını

atıyoruz.

Bu anlaşma sadece bir iş ortaklığı imza

töreni değil, bir iş ortaklığı tanımından çok

daha fazla anlamlar ihtiva ediyor. Bunlara

yakın zamanda tüm sektör şahit olacak”

diye konuştu.

“Sistem satışlarında çok daha iyi

bir yere geleceğiz”

Dağoğlu, CIAT ile görüşmeye başladıkları

ilk günden itibaren aralarında bir kan

uyuşması olduğunu belirterek, “Dile kolay

18 aydır görüşme halindeyiz. Bu anlaşmanın

gerçekleşmesi için sabırla çalıştık.

Çünkü birbirimize ve anlaşma sonucunda

başarılı olacağımıza inancımız tamdı.

Dolayısıyla bu sadece sürece inanmış

olmanın bir karşılığı değil, aynı zamanda

ne kadar titiz olduğumuzun, bu yapılanmanın

başarılı olmasında ne kadar hassas

ve istekli olduğumuzun da bir göstergesi.

Bu iş birliği, sadece firmamız için

değil tüm sektör için tarihi bir dönüm noktası.

CIAT Türkiye bugüne kadar Türkiye’de

önem verdiği ürün gruplarında çok

iyi bir pozisyondaydı. ALDAĞ A.Ş. olarak

lokomotif ürünümüz, klima santrali. AL-

DAĞ A.Ş.’nin klima santrali tarafındaki,

CIAT’ın soğutma gruplarındaki gücü bir

araya geldiğinde ortaya çıkacak sinerjiyle

28

Yapı Malzeme Şubat 2020


Sektörel

sistem satışlarında çok daha iyi bir yere

geleceğiz” dedi.

Türkiye’nin ekonomik açıdan parlak günler

yaşamadığına da değinen Dağoğlu,

“Az da olsa büyümeyle girdiğimiz 2020

yılında, geçen seneden farklı bir tabloyla

karşılaşmayacağız. Her şeyden önce

küresel şartlar sektör firmalarını yıllar

evvelki büyümelerden alıkoyuyor. Bunu

bilerek hareket ediyoruz. Türkiye’deki bu

konjonktüre rağmen CIAT, bugüne kadar

olduğu gibi Türkiye’nin geleceğine güvendi

ve Türkiye’deki varlığını genişletme

kararı aldı. Böylesi bürokratik, büyük

ve geniş çaplı bir şirket için çok ciddi bir

karar. Halihazırda giden bir yapıyı başka

bir şirketin operasyonuyla birleştirmek

gerçekten önemli bir aksiyon. Bu CIAT’ın

ALDAĞ A.Ş.’ye ve daha da önemlisi Türkiye’nin

geleceğine ne derecede güvendiğini

gösteriyor. Bize ve ülkemize duydukları

güvenden dolayı CIAT Ailesi’ne çok

teşekkür ediyorum” dedi. Bu anlaşmanın

fikir babasının ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu

Üyesi Stavros Tsavalos olduğunu sözlerine

ekleyen Dağoğlu, “İklimlendirme sektörünün

global firmalarında çok önemli

görevler üstlenmiş Stavros Tsavalos bize

bu fikirle geldi ve biz de Stavros’un bu

düşüncesiyle çalışmalarımıza başladık.

18 aylık zorlu bir süreci başarıyla tamamladık

ve bundan sonra yeni bir dönem

başlayacak. Üç yıl evvel şirketin yönetimini

devraldığımda ‘Hiçbir şey eskisi

gibi olmayacak’ demiştim, öyle de oldu.

Yapacağım dediğim her şeyi yaptım.

İçinde yaşadığımız değişim süreci sadece

ALDAĞ A.Ş.’nin değişim süreci değil,

sektörün değişim süreci. Çünkü Türkiye

değişiyor, dünya değişiyor. Ben müspet

ilime inanmış bir insanım dolayısıyla benim

inancıma göre değiştirilemeyecek tek

şey değişimdir. Değişim risk taşır ama

değişmemek daha büyük bir risktir çünkü

sonucu kesindir. Eski Bir söz var su akar

yolunu bulur. Nasıl akan suyun yönünü

değiştiremeyeceksek bu ortaklığın da

ivmesini yavaşlatmak, değiştirmek mümkün

değildir” diye konuştu.

ALDAĞ A.Ş. ve CIAT ortaklığı bir

başarı hikâyesi olacak

Rebii Dağoğlu, CIAT’ın hak ettiği değeri

görmesi gerektiğini belirterek, “CIAT, alanında

dünyanın en iyi firması. Eğer bunu

anlatamıyorsak, sorun bizdedir. CIAT’taki

satış ve satış sonrası ekibinin çok büyük

bir kısmını bünyemize aldık. Son dönemde

farklı firmalardan o kadar farklı isimler

geldi ki, ALDAĞ A.Ş. çok kültürlü bir

yapıya dönüştü. Biz bu çok kültürlü yapıyı

yönetmeyi öğrendik. Dolayısıyla her

gelen yeni kişi, gelmiş olduğu kurumdan

bir şeyler getiriyor ve geldiği kurumun

kültüründen de bir şeyler alıyor. Bunun

sonucunda ortak kurum kültürü oluşuyor.

Sektör dinamiklerini değiştirecek AL-

DAĞ- CIAT ortaklığı, kültürel birleşmeyi

beraberinde getirecek, bir başarı hikâyesi

olacak. Bu ortaklık, sektörümüz ve ekonomimiz

için büyük değer yaratacak” dedi

ve sözü ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Üyesi

Stavros Tsavalos’a bıraktı.

Tsavalos, “Bugün İcra Kurulu Üyesi Olduğum

ALDAĞ A.Ş. ye 2016’da danışman

olarak geldim. O zamanlardan bu zamana

şirket büyük değişim gösterdi. Öncelikle

çok güzel bir fabrika kurdu. CIAT ile

kurulan bu ortaklık da ALDAĞ A.Ş.’nin

gelişiminin bir göstergesi. Rol alacağımız

Pazar sadece Türkiye pazarı değil,

dünya pazarı, çözümler pazarı. CIAT da

bir çözüm şirketi. ALDAĞ A.Ş.’nin de bu

çözümleri üretmek ve sunmak için avantajları

var. Biz ürün değil, çözüm üretiyoruz.

Dünyada da trent bu yönde ilerliyor.

Önümüzdeki dönemde pazarın çok güçlü

olmayacağı aşikâr ama temel noktaları

gözden kaçırmamalıyız. ALDAĞ A.Ş.,

büyüme stratejisinde çözüm üretmeye ve

değer yaratmaya odaklanıyor. Dolayısıyla

bu ortaklığın da büyüyeceğine inancım

tam” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Tsavalos’un ardından CIAT Başkanı Didier

Genois ise, “İmzaladığımız bu iş ortaklığı

anlaşması, CIAT’ın ALDAĞ A.Ş. ile

Türkiye’deki varlığını güçlendirecek. Aldağ’ı

çok uzun süre inceledik ve gözlemledik.

Bizim için bu pazardaki en doğru ortak

olacağına kara verdik. Bu ortaklığa ve

ALDAĞ A.Ş.’ye güveniyoruz. Çünkü doğru

kişilerin doğru çözümler üretmesini istiyoruz.

Bugün burada adım attığımız ortaklık,

ilişkimizin başlangıcı. Önümüzdeki

dönemde artacak ürün ve sistem çeşitliliği

ile mühendislik bilgi ve birikimimizin birleşmesi,

ilişkimizin uzun soluklu olmasını

sağlayacaktır” dedi. Toplantı, toplu fotoğraf

çekiminin ardından son buldu.

Yapı Malzeme Şubat 2020 29


Daikin,

Karbon emisyonunu net sıfıra indirecek!

Daikin Group 1 Nisan 2018 ile 31 Mart 2019 tarihleri arasını kapsayan sürdürülebilirlik

raporunu yayınladı. Daikin’in sürdürülebilir şekilde büyümesinin sağlanmasının arkasında

yatan temel felsefeyi ve gelecek planlarını içeren raporda 2050 yılında net sıfır emisyon

hedefine de vurgu yapıldı. Raporda sürdürdüğü işlerle küresel ortam arasındaki ilişkilerin

yanı sıra mevcut sosyal senaryoları da dikkate alan Daikin’in uzun vadeli bir plan

çerçevesinde en büyük hedefinin çözüm ve ürünleriyle karbondioksit emisyonunu net sıfıra

indirme hedefinin altı çiziliyor.

İklimlendirme sektörünün öncü şirketi Daikin,

çevreci buluşlarıyla ve yaklaşımıyla

da sektörün çıtasını yukarı taşımaya devam

ediyor. 150 ülkede aktif olan Daikin,

halen 291 iştirak ve toplam 76 bin 484

çalışanıyla küresel bazda dev bir yapıyı

temsil ediyor. İnovatif çalışmalarıyla her

fırsatta çevreci bir duruş sergileyen Daikin’in

Eylül 2019 tarihinde yayınladığı

2019 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu, mevcut

durumu, tahminleri, beklentileri ve planları

içeriyor. 1 Nisan 2018 ile 31 Mart 2019

tarihleri arasını kapsayan raporda Daikin

çözümlerine de yer veriliyor.

Şirketin misyonu gereği, inovasyon ve

teknolojileri kullanarak soluduğumuz

hava ve yaşadığımız hayatın kalitesini

yükseltme çabası içinde olduğunu dile

getiren raporda, dünya genelinde yerel

operasyonları geliştirmek, üretim ve bakım

da dahil olmak üzere klima endüstrisini

desteklemek amacıyla kendi insan

kaynaklarını oluşturma konularında öncülük

etme çalışmaları da yer alıyor. Küresel

ölçekte Daikin’de aktif görev alabilecek

insan kaynakları havuzu geliştirmek

üzere her ülkede eğitimler düzenlemeyi

önemli görevlerinden biri olarak gören

Daikin, bu çalışmalarla her bir bölgenin

ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlamayı

ve grup olarak sürdürülebilirliği geliştirmeyi

hedefliyor.

Daikin’in iklimlendirme ve florokimya ticaretinde

dünyanın farklı ülkelerinin ve

bölgelerinin farklı kültürleri ve değerleri

tarafından ihtiyaç duyulan hususlara yanıt

vermeye özen gösteren bir marka olduğunun

altı çizilen raporda ortamları ve

insanları daha sağlıklı ve daha konforlu

hale getirecek üretimler içinde bulunduğu

belirtiliyor.

2015 yılında imzalanan ve bu yüzyılın

ikinci yarısı için sera gazı emisyonlarının

net sıfıra düşürülmesi ve küresel ısınmayı

endüstri öncesi seviyelere kıyasla 2

⁰C’den daha az ile sınırlama hedeflerini

içeren Paris Anlaşması’na paralel olarak

30

Yapı Malzeme Şubat 2020


Sektörel

Daikin de sera gazı emisyonlarını 2050

yılına kadar net sıfıra düşürme hedefiyle

Çevre Vizyonu 2050’yi hayata geçirmişti.

Raporda bu vizyonun Fusion 20 Stratejik

Yönetim Planı’nın son 3 yılına yansıtılmasının

yanı sıra 2030 yılı için konulan

hedeflerle orta ve uzun vadeli stratejiler

geliştirmeye devam edileceğine dikkat

çekiliyor.

DAIKIN, NASIL İLERLEYECEK?

İklimlendirme sektörü; konusu ve çözümleri

itibariyle ürünlerin kullanımından kaynaklanan

karbondioksit

(CO2) emisyonuna neden

oluyor. Azalan hava

kalitesi toplumsal kesimde

talepler yaratıyor.

Mevcut soğutucu akışkanlar

ve yanma gazı

ısısı konularında daha

sıkı kısıtlamalar, inovatif

ve çevreci çözümlerin

gerekliliğini artırıyor.

Elektrik enerjisindeki

artan talep, daha sıkı

enerji kısıtlamalarının

yanı sıra enerji açısından

daha verimli ürünler

için yüksek beklentiler

oluşturuyor. Daikin,

yüksek teknolojisi, bilgi

kaynakları, güçlü küresel

ağı, konusunda uzman çalışanları ve

önemsediği toplumsal ilişkileri nedeniyle

sahip olduğu bu büyük avantajı önümüzdeki

yıllarda da en etkin biçimde kullanarak

ilerlemesini ve liderliğini sürdürmeyi

planlıyor. Daikin, üretimlerinin dünyanın

havasına yeni katma değerler katabilmesi,

ürünlerinin ve çözümlerinin net sıfır

sera gazı emisyonu hedefinin başarılmasına

yardımcı olabilmesi için klima

ticaretine ilişkin analizler yapıyor. Bunun

sonucunda Çevre Vizyonu 2050 hedeflerine

ulaşmada orta vadeli 2030 hedeflerini

formüle eden Daikin, bunları ‘Fusion

Stratejik Yönetim Planı’na dahil ederek

eylem planları halinde

önlemler alıyor ve uygulamaya

koyuyor. ‘Fusion

20 Temaları’ olarak adlandırılan

başlıklar belirleyen

Daikin, dünyanın

gelecekteki çevresel sorunlarına

kendi alanında

üç ana platformda yanıt

verecek:

ÜRÜNLER

YOLUYLA

Enerji verimliliği yüksek

ama daha düşük küresel

ısınma potansiyeline

sahip R-32 ve diğer

soğutucu akışkanların

benimsenmesinin önemini

bilen Daikin, yeni

nesil soğutucu akışkanların geliştirilmesi,

ısı pompalı ısıtıcıların benimsenmesi

yolunda çalışmalarına devam edecek.

Malzeme tedariğinden bertaraf ve geri

dönüşüme kadarki tüm yaşam döngüsü

boyunca çevresel etkinin azaltılması ve

malzeme geliştirme konularında da etkin

rol oynayacak.

ÇÖZÜMLER YOLUYLA

Daikin, çevresel çözümler oluşturulması

konusunda öncülük etmeye devam edecek.

Klimalar ve çevre ekipmanların, binaların

ve yenilenebilir enerjinin birleştirildiği

bir sistemde verimli enerji yönetimini

sağlamayı hedefliyor. Ayrıca yeşil binalar

ve net sıfır enerjili (nZEB) binaları yüksek

verimli cihazlarıyla desteklemeyi planlıyor.

Piyasada kullanımda olan soğutucu akışkanların

tekrar kazanılması ve geri dönüşümünü

de bu başlık altında inceliyor.

HAVA MÜHENDİSLİĞİ

Hava değerinin oluşturulmasının değerini

bilen Daikin, bu alanda da çalışmalarına

hız veriyor. Bunun için insan hayatını

PM2.5 ve VOC gibi hava kirleticilerine

karşı koruyan hava mühendisliğinin yapılmasının

şart olduğunu düşünüyor. Hava

kalitesinin önemine inanan Daikin, yüksek

verimlilik sağlayan ofis ortamları ve

uyuma kalitesini üst düzeye çıkaran ev

ortamları için hava yoluyla katma değerli

çalışmalar yapmak üzere hareket ediyor.

BAŞKANDAN

MESAJ

Raporda, Daikin Industries

Ltd’nin Başkanı ve CEO’su Masanori

Togawa’nın verdiği şu

mesaj da yer aldı: “Daikin’in

amiral gemisi ürünleri olan klimalar

sıcak bölgelerde çalışma

ve yaşam tarzlarında köklü değişiklikler

gerçekleştirerek ekonomik

büyümeye ve daha kaliteli

yaşam tarzlarına katkıda bulunuyor.

2030 yılı için uluslararası

ölçekte yaygın olarak benimsenen

Sürdürülebilir Kalkınma

Hedefleri’nin (SDG’ler) başarılmasında

Daikin’in önemli bir görev

üstleneceğine inanıyorum.

Gelişmekte olan pazarlarda görülen

ekonomik büyümeyle birlikte

klimalara olan talebin 2050

yılına kadar üç kattan daha fazla

artması bekleniyor. Klimaların

pazarlara girme oranının artması,

sıcak çarpmasının önlenmesine

ve iç ortam hava kalitesinin

yükseltilmesine katkıda bulunurken

çalışanların üretkenliğini

arttırarak ekonomik büyümeyi

teşvik etmektedir. Buna karşılık,

klimalar yaygınlaştıkça doğal

olarak elektrik kullanımı da artacaktır,

bu da küresel ısınma üzerinde

artan bir etki yaratacaktır.

Bu nedenle, sadece klimaların

küresel ısınma etkilerini azaltmaya

değil, aynı zamanda enerji

verimli inverter teknolojisi ve

küresel ısınma potansiyeli düşük

olan R-32 soğutucu akışkan

kullanan çevre dostu ürünlerin

yaygınlaştırılmasına odaklanmayı

hedefliyoruz. Bu da bize

bu sorunları ticari kalkınma için

bir fırsata dönüştürme ve ağ ve

kontrol teknolojilerimizi kullanarak

enerji verimli çözümler sunma

konusunda bize büyük bir

avantaj sağlıyor. 2018 yılında

Çevre Vizyonu 2050’yi geliştirerek

sera gazı emisyonlarının net

sıfıra düşürülmesini ve güvenli

ve sağlıklı bir ortam sunmayı

hedefledik. Ürünlere ve çözümlere

ek olarak, yenilebilir enerji

kullanacağız ve iklimlendirme ile

binalar arasındaki etkileşimi iyileştirerek

daha büyük bir büyüme

elde ederken iklim değişikliği

gibi sosyal sorunların çözülmesine

katkıda bulunacağız.”

Yapı Malzeme Şubat 2020 31


Sektörel

Buderus

uzmanlığından

kullanıcı dostu

teknoloji:

Buderus

Logamax

plus GB022i!

Isıtma sistemleri uzmanı

Buderus’un yeni nesil duvar

tipi yoğuşmalı kombisi

Logamax plus GB022i üstün

uyumluluk özelliği ve yüksek

dayanıklılığıyla kesintisiz

sıcak su ve ısınma imkânı

sunuyor.

Üstün teknolojik özelliklere sahip Buderus

Logamax plus GB022i; 1:5 geniş

modülasyon aralığı ve %94 mevsimsel

mahal ısıtma verimliliği (ErP direktifine

uygun ölçülmüştür) ile her türlü sıcak su

ihtiyacınızı karşılamaya hazır.

Logamax plus GB022i’nin 26 kW’a kadar

çıkabilen sıcak kullanım suyu kapasitesiyle,

istediğiniz zaman sıcak suyu

kullanabilecek ve gelişmiş LCD ekranı

sayesinde istediğiniz işlemi kolayca yapabileceksiniz.

Hızlı kurulum ve bakım

36 kg’dan hafif olan kombinin kompakt

tasarımı sayesinde kurulum ve bakım

işlemleri oldukça basitleşiyor. Logamax

plus GB022i’nin ön kısmından iç yapısına

erişim mümkün ve bu sayede cihaz, bakım

sırasında zaman ve tasarruf sağlıyor.

32

Yapı Malzeme Şubat 2020


Seçim:

EN İYİ ÜRÜN

2017


Ytong ailesi, 49. Yetkili Satıcılar Toplantısı’nda bir araya geldi

Türk Ytong, 2020 hedefleriyle

başarıya ve geleceğe odaklandı

Yapı malzemesi sektörünün öncü kuruluşu Türk Ytong, 49. Ytong Yetkili Satıcılar

Toplantısı’nı İstanbul’da düzenledi. 11 Ocak Cumartesi günü Grand Hyatt Hotel’de “Başarı

Biziz – Gelecek Biziz” başlığıyla gerçekleştirilen toplantıda Türk Ytong Yetkili Satıcıları ve

Satış Pazarlama Ekibi 2020 yılı için belirledikleri hedefleri gerçekleştirmek üzere yeni yıla

güçlü bir başlangıç yaptı.

49. Ytong Yetkili Satıcılar Toplantısı’nda

2019 yılının değerlendirmesi yapılarak

2020 yılına ait hedefler paylaşıldı. Toplantıda

Ytong ile uzun yıllar iş birliği yapan

yetkili satıcılar ile 2019 yılında başarılara

imza atan yetkili satıcılara ödülleri verildi.

Sektörün en güçlü kalesi

Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar

toplantıda yaptığı konuşmada 2019 yılını

değerlendirerek 2020 yılına yönelik hedeflerini

aktardı. Türkiye’deki ekonomik

veriler değerlendirildiğinde zor geçen bir

yılı akılcı yaklaşım ve etkin çalışma yöntemleriyle

belirlenen hedeflere ulaşarak

kapattıklarını vurgulayan Hinginar, bu

süreçte özverili çalışma sergileyen tüm

paydaşlara teşekkür etti. İnşaat sektöründe

yaşanan durgunluğa karşın yenilikçi

yaklaşımlar ve projelerle; çalışarak, üreterek,

yılmadan sektörün en güçlü kalesi

olmaya devam edeceklerini vurguladı.

Başarının sırrı uzman, deneyimli ve bilgili

kadrolar

Türk Ytong olarak 2019 yılında yatırım-

Fethi Hinginar / Yönetim Kurulu Başkanı

larını planladıkları gibi

gerçekleştirdiklerini,

buradan aldıkları güçle

üretimi ve satışı ön

plana alan deneyimli

ve başarılı bir kadroyla

yollarına devam ettiklerini

belirten Fethi Hinginar,

sektördeki tüm

gelişmeleri yakından

takip ettiklerini söyledi.

Aldıkları kararların

getirdiği olumlu sonuçlarla,

sektörün en güvenilen

kurumlarından

biri olduklarının altını

çizdi. Sektördeki en

deneyimli, uzman ve bilgili ekiplere sahip

olmanın getirdiği kazanımlarla başarılarının

2020 yılında da devam edeceğine

olan inancını paylaştı.

Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı Tolga

Öztoprak ise 2020 yılı satış hedefleri

ile ilgili bir değerlendirme yaparak yeni

ürünler ve gelişmeler hakkında bilgi verdi.

Öztoprak Türk Ytong’un yenilikçi ürünleriyle

inşaat sektörünün gelişmesini ve

büyümesini destekleyen en inovatif markalardan

biri olduğuna dikkat çekti.

Konuşmaların ardından yapılan ödül töreninde

ise 5 ile 35 yıl arasında yetkili

satıcılara kıdem plaketleri verildi. Ayrıca

2019 yılının başarılı yetkili satıcıları ödüllendirildi.

34

Yapı Malzeme Şubat 2020


Isıtmada 8 ülkenin pazar lideri

DemirDöküm oldu

Sektörel

DemirDöküm, 2019 yılı sonuçlarını açıkladı. 2019’u yüzde 10 büyüme ile kapattıklarını

açıklayan DemirDöküm CEO’su Alper Avdel; “İç pazardaki küçülmeye rağmen yenilikçi

ürünlerimizle tüketicilerimizin takdirini kazanarak ülkemizdeki liderliğimizi sürdürdük.

Küresel pazardaki iddiamızı artırıyoruz. Bozüyük Fabrikamızda ürettiğimiz ürünler ile

2019’u Türkiye, Hırvatistan, Bosna, İtalya, Moldova, Azerbaycan, Türkmenistan ve Şili

olmak üzere 8 ülkede pazar lideri olarak tamamladık” dedi.

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından

DemirDöküm, 2019 yılı finansal

sonuçlarını açıkladı. DemirDöküm’ün

2019’u yüzde 10 büyüme ile tamamladığını

belirten DemirDöküm CEO’su Alper

Avdel; “DemirDöküm, toplumun ihtiyaçlarına

göre kendini şekillendirerek sektöründe

66 yıldır öncü olmayı başardı. Türkiye’nin

ilk döküm radyatör, kazan, soba,

kat kaloriferi, şofben, panel radyatör ve

kombi üretimini ve ihracatını gerçekleştiren

şirketimiz, geçen yıl iç pazardaki küçülmeye

rağmen satış adetlerini koruyup

pazar payı alarak 2019’u 2 milyar TL ciro

ve pazar liderliğiyle tamamladı” açıklamasını

yaptı.

“YOĞUŞMALI KOMBİ

SATIŞLARIMIZ YÜZDE 35 ARTTI”

Isıtmada tüketici beklentilerini geniş bir

yoğuşmalı kombi ürün gamıyla karşılayıp

yüzde 20’lere kadar tasarruf sağladıklarını

belirten Avdel; “2018 yılı Nisan ayından

itibaren Türkiye’de yoğuşmalı ürünlerin

üretimi ve satışı zorunlu hale getirildi.

DemirDöküm olarak bu konudaki hazırlığımızı

yıllar önce yapmıştık. Satıştaki

yoğuşmalı ürün ailemize ErP yönetmeliğiyle

birlikte Atromix modeli kombilerimizi

de ekledik. Satışa sunduğumuz yüksek

enerji tasarrufu sağlayan ürünlerimizle,

satış öncesi, sırası ve sonrası hizmetlerimizle

pazarda farklılaşmayı başardık.

Bu sayede yoğuşmalı kombi satışlarımız

2018’e kıyasla yüzde 35 arttı” açıklamasını

yaptı.

TÜRKİYE’DEN 52 ÜLKEYE

İHRACAT

DemirDöküm’ün ihracatta da verimli bir

yılı geride bıraktığını kaydeden Alper Avdel;

“2018’in ardından 2019 yılında da birçok

ülkede önemli başarılara imza attık,

dünyadaki büyümemizi sürdürdük. Arjantin,

Tunus, Fransa ve Filistin pazarlarına

giriş yaparak ihracat yaptığımız ülke

sayısını 52’e yükselttik. Türkiye’nin yanı

sıra dünyanın dört bir yanında ‘ısıtma’

ile özdeşleşmeyi başardık. 2019 yılında

ürün bazında değişmekle birlikte Hırvatistan,

Bosna, İtalya, Moldova, Azerbaycan,

Türkmenistan ve Şili’deki pazar liderliğimizi

devam ettirdik. Türkiye ile birlikte 8

ülkenin pazar lideri olduk.” dedi.

“5 YILDA 200 MİLYON TL’LİK

YATIRIM YAPTIK”

DemirDöküm’ü asırlık hedeflerine ulaştırmak

için farklı alanlarda yatırıma devam

ettiklerini kaydeden Avdel; “Sektörün ilk

ve köklü markası olarak; yeni ürün geliştirme,

üretim kapasitesi artırma, pazarlama,

eğitim ve dijital dönüşüm alanlarında

istikrarlı bir şekilde yatırım yapıyoruz.

Son 5 yılda toplam yatırımımız 200 milyon

TL’ye ulaştı. Her yıl ciromuzun yüzde

1,7’sini Ar-Ge’ye ayırıyoruz ve geleceğimize

toplamda 40 milyon TL’lik düzenli

yatırım gerçekleştiriyoruz” açıklamasını

yaptı.

Alper Avdel / DemirDöküm CEO’su

“2020’YE YÜZDE 20 BÜYÜME

HEDEFİ İLE BAŞLADIK”

DemirDöküm’ün 2020 yılı hazırlıklarının

tamamlandığını kaydeden Alper Avdel;

“Yeni yıla yüzde 20 büyüme hedefi ile

başlıyoruz. İç pazarda büyük bir olasılıkla

2019’dan daha iyi bir yıl bizi bekliyor.

Ürün gamımıza ekleyeceğimiz yeni ürünlerimiz,

kombi değişim pazarı ve doğalgazın

ulaşacağı yeni ilçelerle birlikte iç

pazardaki hedeflerimize rahatlıkla ulaşacağımızı

öngörüyoruz. Gelirimizin yüzde

30’unu oluşturan ihracat tarafında ise

yoğun bir gündem bizi bekliyor. Güney

Amerika, Çin, İtalya, Türki Cumhuriyetler

ve Balkanlar’da varlığımızı daha fazla artıracağız.

Hedefimiz ihracatımızın toplam

ciro içindeki payını yüzde 30’dan üç yıl

içerisinde yüzde 50’ye çıkarmak” açıklamasını

yaptı.

Yapı Malzeme Şubat 2020 35


Sektörel

Buderus Logamatic

TC100 Yeni Nesil Akıllı

Oda Kumandası ile

yüksek verimlilik!

Buderus Logamatic TC100 akıllı oda kumandası kullanıcıların

beğenisini kazandı.

Isıtma, soğutma ve havalandırma

sektöründe uzman çözümleriyle

dikkat çeken Buderus’un,

yenilenen akıllı oda kumandası

Logamatic TC100 kullanıcıların

beğenisini kazandı. Gelişmiş

özelliklere sahip akıllı oda kumandası

kullanım kolaylığı ve

sağladığı enerji verimliliği ile ön

plana çıkıyor. Duvar tipi yoğuşmalı

kombiler için özel olarak

tasarlanan Buderus Logamatic

TC100, kolay kurulum imkanı ve

App Store ile Google Play’den

indirilebilen MyMode mobil uygulamasıyla

hızlı bağlantı sağlıyor.

Kurulumu yapılan oda kumandası

ısıtma sistemleriyle “iletişim

kurarak” etkileşime geçiyor ve

entegre algılama sensörü ile kullanıcı

yaklaştığında dokunmatik

ekran otomatik olarak açılıyor.

Akıllı kontrol mekanizmaları sayesinde

oda sıcaklığı ve sıcak

kullanım suyu işletimi kolayca

ayarlanabiliyor. TC100 akıllı

oda kumandası “evde/dışarda”

veya “otomatik/manuel” gibi birçok

farklı moda uyarlanabiliyor.

Manuel oda sıcaklık kontrolü dışında

akıllı oda kumandası, dışardaki

sıcaklığı otomatik olarak

tespit ederek ısıtma sıcaklığını

kendi kendine ayarlayabiliyor.

Dış hava sıcaklık sensörü bulunmayan

durumlarda

ise hava bilgisine

internet üzerinden

erişerek yüksek

verimli ısıtma sağlıyor

ve kullanıcıların

enerji tasarrufu

sağlamasına yardımcı

oluyor. Enerji

verimliliği takibi için

akıllı telefon uygulamasıyla

kullanıcının

ısıtma alışkanlıkları

kaydedilerek; bağıl

nem, günlük enerji

tüketimi ve enerji

maliyetleri görüntülenebiliyor.

L o g a m a t i c

TC100’ün akıllı termostatik

vanaları

sayesinde odaların

kullanım şekli ve ihtiyacına

bağlı olarak

her odaya göre farklı

ayarlanan sıcaklık

seviyesi, önemli ölçüde

enerji verimliliği

sağlıyor. Ayrıca

Geo-fencing (Coğrafi

konum belirleme)

özelliği sayesinde

kullanıcının muhtemel eve

varış saati GPS tarafından tespit

edilerek ısıtma sistemi doğru

zamanda çalışmaya başlıyor ve

bu özellik ile kullanıcılar yüksek

oranda verimlilik sağlayabiliyor.

36

Yapı Malzeme Şubat 2020



Çuhadaroğlu 65. Yılını

“Dürüst İzler” ile birlikte kutladı

1954 ‘de küçük bir atölye ile iş hayatına başlayan bugün sektör mektebi unvanını

taşıyan Çuhadaroğlu Grubu, kurucusu merhum yüksek mimar Ahmet Çuhadaroğlu

hatırasına hazırladığı Dürüst İzler isimli kitabı ile 65. Yılını taçlandırdı.

Alüminyum sanayisine öncülük

eden Çuhadaroğlu

Şirketler Grubu kurucusu

yüksek mimar Ahmet Çuhadaroğlu

anısına yazılan

kitabın tanıtımının yapıldığı

geceye, Çuhadaroğlu

Şirketler Grubu’nun Yönetim

Kurulu Başkanı Murat

Çuhadaroğlu ve Yönetim

Kurulu Başkan Yardımcısı

H.Nejat Çuhadaroğlu

ev sahipliği yaptı. Çuhadaroğlu çalışanlarının

katılımı ile Swissôtel The

Bosphorus’ta gerçekleşen Çuhadaroğlu’nun

65. Yıl davetine iş dünyasından

pek çok isim katıldı. İstanbul Büyükşehir

Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu,

Sadettin Saran, 26. Dönem AK

Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır

davete katılan isimler arasındaydı.

Kitap sayfalarından oluşan özel bir

sergi alanının kurulduğu davette, Ahmet

Çuhadaroğlu’nun 1942 yılından

beri taşıdığı küçük

cep ajandası

konukların yoğun

ilgisini çekti.

Ç u h a d a r o ğ l u

ailesinin, Ahmet

Çuhadaroğlu’nun mesai

arkadaşlarının, 87 yılına tanıklık etmiş

dostlarının, sektör paydaşlarının anılarına

yer verilen “Dürüst İzler” kitabının

Editör ve Proje Koordinatörlüğü Çuhadaroğlu

Kurumsal İletişim Yöneticisi

Sinem Yılmaz;

düzenlemeleri ise Mehmet Altun tarafından

yapıldı. İş, sanat, basın ve

siyaset dünyasından seçkin isimlerin

de eşlik ettiği yemekli ve müzikli gece,

misafirlerin hatıra fotoğrafları çekilmesi

ile son buldu.

38

Yapı Malzeme Şubat 2020


Sektörel

Grohe’nin “Yeşil

Cami” girişimi,

“On Yılın En İyi

PR Kampanyaları”

arasına girdi

GROHE, “Holmes Report” tarafından

Londra’da halkın oyları ile belirlenen bu

onyılın en iyi PR kampanyaları listesinde,

“Yeşil Cami” inisiyatifi ile dördüncü oldu.

İnisiyatif, GROHE tarafından, Ortadoğu ve

Afrika bölgelerinde su israfını azaltmak üzere

hayata geçirilen “WaterCare” Kurumsal Sosyal

Sorumluluk programının da bir parçası.

GROHE, “Yeşil Cami” inisiyatifi

kapsamında, yerel ortakları

ile işbirliği içinde Ortadoğu ve

Afrika’daki seçili camilere su

tasarrufu sağlayan musluklar

tedarik ederek, abdest sırasında

tüketilen su miktarının yüzde

30 azaltılmasına katkıda bulundu.

Bu çerçevede, çalışmalarını

sürdüren marka, projenin “Suyu

Gıdaya Dönüştür” adını verdiği

ikinci ayağında, tasarruf edilen

suyu gıdaya dönüştürerek, Ramazan

ayı

boyunca ihtiyaç

sahibi ailelere

1.000

öğün yiyecek

dağıttı.

G R O H E

Ortadoğu,

Afrika ve Doğu Akdeniz PR ve

İletişim Direktörü Lina Varytimidou,

şunları söyledi: “halkın

oylarıyla bu onyılın En İyi PR

Kampanyaları listesinde, “Yeşil

Cami” inisiyatifi ile dördüncü sırada

yer almış olmaktan büyük

bir mutluluk duyuyoruz. Çevreye

ve bize kucak açan topluma

yönelik taahhüdümüz kapsamında

hayata geçirdiğimiz bu

bölgesel proje, ağırlıklı olarak

suyun, paranın ve ihtiyaç sahiplerine

yardım eli uzatmanın

önemi konusunda kamuoyunda

bilinç yaratmayı hedefliyor.

Ortadoğu’daki programımız

ile ikinci defa ödüllendirilmiş

olmak, bizi de sürdürülebilirlik

konusundaki çabalarımızı devam

ettirmeye ve su tasarrufu

yapmanın ve ihtiyaç sahibi aileler

için sürdürülebilir yiyecek

kaynaklarının finanse etmenin

yolları hakkında bilinç oluşturmaya

motive ediyor.”

“Yeşil Cami”

inisiyatifi, bölgede

aralarında

Birleşik

Arap Emirlikleri,

Suudi

A r a b i s t a n ,

Suriye ve

Mısır’ın da bulunduğu birçok

ülkede uygulandı. İnisiyatif,

2014 yılında, Holmes Report

tarafından düzenlenen SABRE

Ödülleri’nde, “Ortadoğu’da En

İyi Kampanya” ödülünü kazandı.

Suudi Arabistan’da hayata

geçirilen “Suyu Gıdaya Dönüştür”

programı da, Uluslararası

Halkla İlişkiler Derneği (IPRA)

tarafından düzenlenen 2016

“Altın Dünya Ödülleri”nde ödüle

layık görüldü.

GROHE üst yönetiminde değişim

İnsan Kaynakları &

Organizasyondan

sorumlu İcra Direktörü

Michael Mager GROHE

ve LIXIL’de geçen 15

yılın ardından emekliye

ayrılıyor

Eksiksiz banyo çözümleri ve mutfak bataryalarında

dünyanın önde gelen markası GROHE’de

İnsan Kaynakları & Organizasyondan sorumlu

İcra Direktörü olarak görev yapan Michael Mager,

GROHE ve LIXIL’de geçen 15 yılın ardından

emekliye ayrılıyor.

Grohe AG CEO’su Thomas Fuhr, “Michael’a, İnsan

Kaynakları departmanında gösterdiği başarılı

çalışmalar nedeniyle teşekkür ederiz. Kendisi, birçok

zorlu ve heyecan verici dönemde, markamıza

değer kattı. İK fonksiyonunun başında geçirdiği

dönem boyunca, markanın liderliği ve insan yönetimine

yön verdi. Michael aynı zamanda, asıl

amacımızın da bilincinde oldu. Üçüncü dünya ülkelerinde

geleceğin tesisatçılarına eğitim vermeyi

hedefleyen Don Bosco programını da büyük bir

bağlılık ile yürüttü. Michael’a, göstermiş olduğu

adanmışlık için teşekkür eder, gelecekte her şeyin

kendisi ve ailesinin gönlünce olmasını dilerim,”

dedi.

Michael Mager’ın İnsan Kaynaklarından sorumlu

İcra Direktörü olarak sorumlulukları, kendi görevlerine

ek olarak Thomas Fuhr tarafından üstlenilecek.

Yapı Malzeme Şubat 2020 39


AGT Design by Defne Koz’a

International Design Awards’tan

2 ödül birden

Dünya markası vizyonu ile yoluna devam eden, sektörünün öncü markası AGT ve

Endüstriyel Tasarımcı Defne Koz iş birliğinden doğan “AGT Design by Defne Koz Parke

Serisi” uluslararası alanda en prestijli tasarım projelerinin ödüllendirildiği International

Design Awards’da 2 ödüle birden layık görüldü!

Ulusal ve uluslararası pazarda MDF,

MDF-LAM, panel, profil ve parke üreterek,

beş kıtada 80’ten fazla ülkeye ihraç

eden AGT, Tasarımcı Defne Koz imzasını

taşıyan “AGT Design by Defne Koz” parke

serisinin iki farklı koleksiyonu ile International

Design Awards’ta ödüle layık

görüldü.

AGT Genel Müdürü Sevdil Yıldırım International

Design Awards’ta kazanılan

başarının ilk günden bu yana hedefledikleri

dünya markası olma vizyonunun

bir sonucu olduğunu söyledi. AGT olarak

tasarıma ve inovasyona verdikleri değerin

altını çizen Yıldırım; “AGT Design

markası sektörümüzde bir ilk oldu. Fonksiyonelliğin

ve dayanıklılığın ön planda

olduğu bir ürünün tasarımcı dokunuşuyla

nasıl dekoratif hale dönüşebildiğini kanıtladı.

International Design Awards tasarım

sektörünün en saygın ödüllerinden birisi.

Dünyanın en önemli tasarımcıları ve tasarımları

bu ödüle layık bulunuyor. Aldığımız

ödüller bizim için çok büyük bir onur,

aynı zamanda da motivasyon kaynağı

oldu. Önümüzdeki dönemde yeni tasarım

ve ürünlerle tüketicilerimizin

karşısına çıkacağız”

dedi.

“AGT Design by Defne

Koz” Parke Serisi”,

parkeyi sadece bir “zemin

kaplama” ürünü

olmaktan çıkarıyor ve

ona dekoratif anlamda

daha çok sorumluluk

veriyor. Tasarımcı

Defne Koz bu çok özel

serinin tasarım dilini

“doğanın ilhamı ve tasarımın birlikteliği”

şeklinde tanımlıyor. Bliss ve Spark tasarımlarında

klasik doğal ahşap desenleri

yerine, insan ile doğa arasındaki uyumu

tasvir eden geometrik desenler dikkat çekiyor.

İki koleksiyondan ilki olan Bliss’in doğal

çizgilerden oluşan tasarımı, ışığın yansımasıyla

değişen ipeksi dokusu diğer ürün

grupları arasında öne çıkıyor. Diğer ödüllü

tasarım olan Spark koleksiyonu ise, üst

düzey dokusu ile dikkat çekerken, zengin

geometrik deseni ile güçlü bir yapıya sahip.

Organik ve düz desenlerin oluşturduğu

bir dengeden vücut bulan tasarımıyla

dikkat çeken ürünler dört farklı dekordan

oluşuyor. Bu özel koleksiyon üstün kalite

ve dayanıklılık özellikleriyle de dikkat

çekiyor. 15 yıl garantiye sahip lekelerden

etkilenmeme ve kolay temizlenme konularında

başarılı olan parkeler ayrıca çevre

dostu. UV ışınlara karşı da dayanıklı olan

ürünlerin montajı, özel kilit sistemi sayesinde

de kolaylıkla yapılabiliyor.

Sevdil Yıldırım / AGT Genel Müdürü

40

Yapı Malzeme Şubat 2020


Sektörel

“Austrotherm Türkiye

olarak gururluyuz”

Yapı malzemeleri ve ısı yalıtım sektörünün devi Avusturya menşeili Austrotherm Türkiye’nin

Genel Müdürü Selçuk Vanlı ; 2017 yılından beri Türkiye’de çalışma yaptıkları EPS hafif

dolgu ürünleri geoBLOCK® ile , 2019 yılında tamamladkları ve Avrupa’da son 10 yılın en

büyük geofoam projesi olan Kayseri Boğazköprü yaklaşım dolgusu hakkında konuştu.

“2017 yılında kurduğumuz İnşaat Mühendisliği

Uygulamaları Departmanı ile

2019 senesinde KGM nezdinde yapmış

olduğumuz Kocasinan/Kayseri İncesu –

Himmetdede Ayrımı ile Organize Sanayi

Kavşağı arasında yer alan Boğazköprü

D.D.Y. Üst Geçidi’nin yaklaşım dolguları

inşaatında Austrotherm geoBLOCK®

Selçuk Vanlı / Austrotherm Türkiye Genel Müdürü

çözümünün tercih edilmesi Austrotherm

grubu için bir gurur kaynağı oldu. 330

metre uzunluğunda her biri 14 metrelik 2

ayrı rampadan oluşan bu yapı hem Türkiye’nin

, hem de son 10 yılda Avrupa’nın

en büyük geofoam yapısı oldu. “ diyen

Vanlı , ayrıca Austrotherm geoBLOCK®

çözümünün tercih edilmesi ile yalnızca

proje ilk yatırım maliyeti açısından avantaj

sağlandığından ve aynı zamanda

imalatın 75 gün gibi kısa bir sürede tamamlanması

ile Ankara – Kayseri arası

ulaşımının ana damarı konumundaki yol

kesimi oldukça kısa bir sürede trafiğe açılabildiğini

iletti.

Projenin tamamen Austrotherm Türkiye

tarafından yapıldığını belirten Vanlı ; “Bu

projeye standartlara uygun malzeme tedariğinin

yanı sıra proje tasarımı, saha

süpervizyonu ve enstrumantasyon uygulaması

hizmetlerini de sağlayarak projenin

en doğru biçimde hayata geçmesinde

çözüm ortağı olduk. Geofoam teknolojisi

konusunda edindiğimiz deneyimleri ve

hizmetlerini 2020 yılında yurtdışında Afrika

, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere

taşımayı planlıyoruz.“ dedi ve ekledi :

“Bu proje hem ülkemize hem de sektörümüze

yön verecek ve büyük katkılar

sağlayacak. Özellikle ürettiğimiz ürünün

inşaat uygulamalarında kullanılmasına

dair önemli bir dönüm noktası. İnşallah

bu proje ile birlikte daha nice projeleri

gerçekleştireceğiz. Ve Austrotherm Türkiye

olarak inovatif uygulamalar yönünde

ilerlemeye devam edeceğiz.”

Yapı Malzeme Şubat 2020 41


Pompa sektöründe sürdürülebilir olmanın yolu

“Tasarruflu Ürünler Üretmek”ten

Geçiyor!

Sektörel

Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü

Vahdettin YIRTMAÇ, “Pompa sektöründe ve benzer sistemler üreten sektörlerin

tamamında sürdürülebilir olmanın yolu “tasarruflu ürünler üretmek”ten geçiyor. Çünkü

dünyada toplam elektrik enerjisinin %20 ‘si, endüstriyel elektrik enerjisinin ise ortalama

%30’u pompalar tarafından tüketiliyor. Masdaf olarak geliştirdiğimiz “inovatif pompa

teknolojileri” ile iş ortaklarımızın işletmelerinde tükettikleri enerjiden %30’a varan oranlarda

tasarruf etmelerini sağlıyoruz.” dedi.

Pompa sektörünün köklü markası Masdaf,

“pompa sektöründe enerjinin etkin

kullanımı”na yönelik çalışmalarına devam

ediyor. Geliştirdiği tasarruflu pompa

teknolojileri ile işletmelerde tüketilen

enerjiden %30’a varan oranlarda tasarruf

imkanı sunan Masdaf, yatırımın, 4-5 yıl

gibi kısa bir sürede kendini amorti etmesini

sağlıyor.

Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında

açıklamalarda bulunan Masdaf Genel

Müdürü Vahdettin Yırtmaç, “Pompa sektöründe

ve benzer sistemler üreten sektörlerin

tamamında sürdürülebilir olmanın

yolu “tasarruflu ürünler üretmek”ten

geçiyor. Çünkü dünyada toplam elektrik

enerjisinin %20 ‘si, endüstriyel elektrik

enerjisinin ise ortalama %30’u pompalar

tarafından tüketiliyor. Masdaf olarak geliştirdiğimiz

“inovatif pompa teknolojileri” ile

iş ortaklarımızın işletmelerinde tükettikleri

enerjiden %30’a varan oranlarda tasarruf

etmelerini sağlıyoruz. Ancak işletmelerde

sistemin kısa sürede kendini

amorti edip, kâra geçmesi

için “doğru tasarlanmış ürün

seçimi” tek başına yeterli bir

unsur değil, “doğru pompa

seçimi” ile işletmenin ihtiyacına

uygun seçimi yapabilmek

de oldukça önemli ve

ciddi bir mühendislik çalışması

gerektiriyor. Bu bilinçle

MAS Academy kapsamında

“sistem tasarımı/seçimi”

eğitimleri düzenleyerek iş

ortaklarımızın, binalarda ve

endüstriyel tesislerde tercih

ettikleri sistemlerde enerji

verimliliğini arttırmayı hedefliyoruz.

Tasarruflu sistem

seçiminde “pompa, motor

ve invertör”ün verimi oldukça önemli. Sistem

karakteristik eğrisi, pompa seçimini

önemli ölçüde etkiliyor. Sistemdeki kayıplar

ne kadar az olursa enerji sarfiyatı da o

Vahdettin Yırtmaç / Masdaf Genel Müdürü

kadar az oluyor. Bu nedenle tesisatlarda

“boru çapı seçimi” de önemli” dedi.

Endüstriyel tesislerde reel tüketim ölçümleri

yaparak; sistemin yenilenmesi

durumunda işletmenin sağlayacağı enerji

tasarrufunu ve amortisman sürelerini rapor

halinde sunduklarını belirten Yırtmaç,

sözlerine şöyle devam etti : “İşletmelerin

“enerji tasarrufu”na yönelik projeleri devlet

teşvikleri ile destekleniyor. Enerji verimli

ekipman ve sistem kullanımını teşvik

etmek ve gereksiz enerji kullanımını

önlenmek amacıyla hazırlanan projeler,

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

tarafından “Verimlilik Artırıcı Proje (VAP)”

olarak değerlendiriliyor. Yatırım bedeli en

fazla 5 milyon Türk Lirası olan projelere,

proje bedelinin en fazla %30’u hibe olacak

şekilde destek veriliyor. Yıllık toplam

enerji tüketimleri 500 TEP (ton eşdeğeri

petrol) ve üzeri olan, ticaret ve sanayi odasına

bağlı olarak faaliyet gösteren ve her

türlü mal üretimi yapan endüstriyel işletmeler,

VAP desteklerinden yararlanmak

üzere başvuruda bulunabiliyor. “Pompa

Teknolojileri” de teşvik kapsamındaki konular

arasında yer alıyor.” dedi.

42

Yapı Malzeme Şubat 2020



GF Hakan Plastik 2020 hedeflerini

iş ortakları ile paylaştı

GF Hakan Plastik, 10-12 Ocak 2020 tarihlerinde bayileri ile bir araya gelerek 2019

yılı değerlendirmesini yaptı; 2020 hedeflerini paylaştı. 2020 yılı GF Hakan Plastik için

“İnovasyon” yılı olacak.

Rixos Premium Belek’te iş ortakları ile bir

araya gelen GF Hakan Plastik, yoğun bir

programla geçen 2019 yılını geride bırakıp,

2020 yılının yol haritasının çizdi. Süprizli

ve yenilikçi bir programla konuklarını

karşılayan GF Hakan Plastik, iş ortaklarına

DJ’liğini Nihat Sırdar’ın yaptığı 90’lar Kafası

Partisi‘nde 90’lı yıllara damga vuran

şarkılar eşliğinde keyifli bir gece ile ‟Hoş

Geldiniz“ dedi.

Bayi toplantısının ilk günü açılış konuşmasını

GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu

Bölge Başkanı Batuhan Besler gerçekleştirdi.

Besler konuşmasına: “2019 yılına

“Birlikte güven inşa ediyoruz” diyerek başlamıştık.

Kurduğumuz bu güven bağı ile

zorlu 2019 yılını başarılı bir şekilde geride

bıraktık. Şimdi bizi daha da zorlu olacağını

düşündüğümüz 2020 yılı bekliyor. Biz zorlukların

üstesinden inovasyonun gücü ile

gelebileceğimize inanıyoruz. Bu yıl Hakan

Plastik’in 55., GF’in 208. kuruluş yılı. Sektörün

geleceği biziz, farkı sizlerle birlikte

yaratacağız…” sözleri ile başladı ve yeni

44

Yapı Malzeme Şubat 2020


Sektörel

yıl planları konusunda kısa bir bilgilendirme

yaptı.

“İnovasyonun gücü ile geleceğe güven”

teması ile düzenlenen bayi toplantısında

Batuhan Besler’in konuşmasının ardından

Türkiye Satış Direktörü Murat Uçer yurt içi

ve yurt dışı satış hedefleri üzerinde durdu.

Uçer, özellikle 2019 sonunda lanse edilen

ürünler Silenta Extreme, GF Aerator.

PP-RCT gibi ürünler ve 2020 yılı içerisinde

faaliyet alanına eklenen yerden ısıtma sistelemi

üzerine bilgilendirme yaptı. Uçer’in

ardından Pazarlama Müdürü Candan

Mumcuoğlu ve GF Hakan Plastik’in yeni

Ürün ve Pazarlama Direktörü Hüseyin Ünlüyol

tarafından 2019 pazarlama faaliyetleri

değerlendirmesi yapıldı; 2020 hedefleri

aktarıldı.

“Yetenek Sizsiniz” yarışmasında büyük beğeni

toplayan; SODEX 2019 Fuarı’nda GF

Hakan Plastik standındaki performansları

ile de ilgi odağı olan Oğulcan Kuş, bu kez

bayi toplantısında konuklara özel bir performans

hazırlamıştı. Kuş, yine GF Hakan

Plastik borulardan oluşturduğu 3 farklı enstürümanı

ile gerçekleştirdiği performansı

ile katılımcılar tarafından beğeni ile izlendi.

Fuaye alanına kurulan dev inovasyon tüneli,

katılımcılar tarafından beğeni aldı. Tünel

içerisinde sanal gerçeklik gözlükleri ile

katılımcılar Çerkezköy ve Şanlıurfa üretim

tesislerini gezme imkanı buldular. GF Hakan

Plastik boruları ile yapılan inovasyon

tünelinde ayrıca Oğulcan Kuş’un aerodinamik

tasarımı ile binaların atık su sistemlerindeki

havalık hattını elimine eden GF

Aerator enstalasyonları sergilendi.

İş ortakları buluşmasında bilişim ve teknoloji

alanındaki çalışmalarıyla tanınan

gazeteci ve yazar Serdar Kuzuloğlu “Yeni

Dünya’nın Yapıtaşları” konulu bir konuşma

gerçekleştirdi.

Ziynet Sali ve Orkestrası’nı sahne aldığı

Gala Gecesi’nde çeşitli alanlarda en iyi

performans gösteren bayilere de plaketleri

sunuldu.

Okmeydanı ve Göztepe Eğitim ve Araştırma

Hastaneleri‘nde su güvenliği için

GF Hycleen

Automation System tercih edildi

İstanbul’un en önemli hastanelerinden Okmeydanı Eğitim

ve Araştırma Hastanesi ile Göztepe Eğitim ve Araştırma

Hastanesi’nin içme ve kullanım suyu güvenliği için GF

Hycleen Automation System kullanılıyor.

Hycleen Automation System, özellikle hastaneler, turizm yapıları (oteller, tatil köyleri,

spa’lar), kamu binaları, alışveriş merkezleri, bakımevleri, okullar veya ofisler

gibi çok sayıda gelen ve giden dalgalı su tüketimi olan alanlarda, tesisata giren

suyun kontrolü, denetimi, raporlanması gibi özellikleri ile suyun hijyenik ve sağlıklı

kullanımını sağlamak için geliştirilen bir sistem.

Yenileme projeleri TAŞYAPI tarafından üstlenilen Okmeydanı Eğitim ve Araştırma

Hastanesi ile Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tercih edilen Hycleen Automation

System, düzenli su değişimi sağlamak, Lejyonella hastalığına neden olan

bakterilerin çoğalmasını engellemek ve su sıcaklıklarını kontrol altında tutarak sağlıklı

su yönetimi için öneriliyor. Bir akciğer enfeksiyonu olan Lejyonella hastalığına

neden olan Legionella bakterisinin kontrolü, kullanım suyu tesisatında, suyun binaya

girdiği noktadan itibaren su depoları, su ısıtıcıları, vanalar, musluk ağızları ve

dağıtım borularının tüm çıkış noktalarına kadar olan bölgeyi kapsıyor. Master Box,

vana, güç kaynağı ve veri iletim kablolarından oluşan Hycleen Automation System,

otomatik olarak elde edilen verilerle hassas hidrolik ayar kontrolü ile suyun termal

dezenfeksiyonunu yaparak Lejyonella gibi hastalıkların önüne geçilmesini sağlıyor.

Akıllı bina teknolojileri ile donatılan Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Leed Gold sertifikasına aday ilk kamu hastanesi olma özelliğini de taşıyor.

Yapı Malzeme Şubat 2020 45


DOSYA

DOSYA KONULARI:

Çimento & Hazır Beton Ekipmanları ve Teknolojileri

Boya & Yapı Kimyasalları & Yapıştırıcılar Hammaddeleri

Asansör Sistemleri & Taşıma ve Geçiş Teknolojileri

46

Yapı Malzeme Şubat 2020


Konut alırken yapı malzemeleri

kalitesine dikkat edilmeli

Dosya

24 Ocak Cuma günü Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki

deprem ile akıllara yine “yapılarımız ne kadar güvenli?” sorusu geliyor. Uzmanlar ülkemizin

bu büyüklükteki depremlere karşı her zaman hazırlıklı olması gerektiği konusunda uyarıyor.

Tüketicilerin de konut satın alacakların da bilinçli hareket etmesi gerekiyor.

Ülkemizin deprem kuşağında yer alması,

yapılan konutların kalitesini daha da

önemli hale getiriyor. Küçük ve büyük

çaplı depremlerin her an yaşanma riskine

karşın, yapılarda kullanılan beton kalitesinin

önemi artıyor.

Konuyla ilgili açıklamasında, yapıların

deprem yönetmenliklerine uygun ve kaliteli

malzemelerden üretilmesi gerektiğinin

altını çizen Türkiye Çimento Müstahsilleri

Birliği (TÇMB) Başkanı Dr. Tamer Saka,

“Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de

hem inşaatı yapanlar hem de konut alanlar

için ‘kalite ve güvenlik’ unsuru öncelikli

oluyor. Bu bilinçle yapılarımızı inşa

ederken güvenli tasarım ve yapım teknikleri

uygulanmalı ve beton kalitesine dikkat

edilmeli. Müteahhitlerimize standartlarına

uygun yapı malzemeleri kullanmalarını;

tüketicilerin de konut alırken yapı malzemeleri

kalitesi hakkında mutlaka bilgi

edinmelerini öneriyoruz” şeklinde konuştu.

Ayrıca yapılarımızı inşa ederken güvenli

tasarım ve yapım teknikleri uygulanması

ve beton kalitesine dikkat edilmesi

gerektiğini belirtti.

Betonarme binaların güvenli ve ekonomik

yapılar olduğunu vurgulayan Saka, “Bina

yapımında kullanılan tüm malzemeler,

güvenli bina tasarımı ve yapım teknikleri

konut alırken ön plana çıkmalıdır. Bu nedenle

yapılarımızı inşa ederken güvenli

tasarım ve yapım teknikleri uygulanmalı

ve beton kalitesine dikkat edilmeli. 24

Ocak Cuma günü Elazığ’da yaşadığımız

Dr. Tamer Saka / TÇMB Başkanı

depremde şuana kadar 41 vatandaşımızı

kaybettik, yüzlerce kişi de yaralandı. Hayatını

kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara

da acil şifalar diliyoruz. Can

ve mal kaybının artmamasını temenni

ediyoruz.

Bu vahim olayın tekrar yaşanmaması için

yapılarda kaliteli beton kullanılması gerektiğini

önemle vurguluyoruz.” dedi.

24 Ocak Cuma günü Elazığ’ın Sivrice ilçesinde

meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki

depremde 41 kişi hayatını kaybetti,

yüzlerce kişi yaralandı. İlk tespitlere göre;

87 bina yıkılırken, 1287 bina ağır hasar

aldı, 56 bina orta ve 876 bina az hasar

gördü.

Yapı Malzeme Şubat 2020 47


Dosya

Çimsa’nın inovatif ürünü

DURO’ya Arkitera’dan ödül

Sabancı Holding iştiraki Çimsa, yapı ve mimarlık sektörünün prestijli

ödülleri olan Arkitera Ödülleri’nde DURO ürünüyle, “Taşıyıcı Sistemler,

Altyapı Bileşenleri, Kaba Yapı Bileşenleri” kategorisinde Arkitera Yapı

Malzemesi Ödülü’ne layık görüldü.

Ülkü Özcan / Çimsa CEO’su

Bu yıl 10. kez takdim edilen

Arkitera Ödülleri, Arkitera

Mimarlık Merkezi tarafından

Şerefiye Sarnıcı’nda düzenlenen

törenle sahiplerini buldu.

Çimsa, DURO ürününün performansı,

malzemenin özellikleri,

standartlara uygunluğu

ve çevre dostu olması ile bu

değerli ödülün sahibi oldu.

Çimsa ile AR-GE ve inovasyon

alanında çimento sektöründe

öncü olduklarını

belirten Çimsa CEO’su Ülkü

Özcan, “Kuruluşu 2001 yılına

dayanan Çimsa’nın AR-GE

Merkezi “Formülhane”, çimento

kullanıcılarının ihtiyaçları

için global bir çözüm merkezi

olarak faaliyetlerine devam

ediyor. Merkezimizde son olarak

geliştirdiğimiz ürünümüz

DURO bizim için çok değerli.

Çünkü bu ürünümüz Türkiye’de

sadece Çimsa tarafından

üretiliyor. DURO’yu demir

çelik endüstrisinde üretim

verimliliğini arttırmak için özel

olarak geliştirdik. Alternatiflerine

göre yapısında Flor içermemesi

sayesinde hem çevre

hem de sıcak dostu bir malzeme.

DURO’nun Türkiye’de

yapı ve mimarlık sektörünün

prestijli bir kurumu tarafından

onurlandırılması da bizim için

mutluluk verici” dedi.

48

Yapı Malzeme Şubat 2020



“Betonyol’da yüksek dayanım, uzun

servis ömrü ve yapım kolaylığı bir

araya geliyor’’

“Yurtdışından temin edilen bir malzeme olan bitüm esaslı asfalt yerine, yerli ürün olarak ön

plana çıkan çimento esaslı beton kaplamalarını önümüzdeki dönemde yollarımızda sıklıkla

göreceğimizi, 2020 yılında SSB’ye ait uygulamaların yaygınlaşacağını tahmin ediyoruz.

Şirket olarak bu sürecin aktif katılımcısı olmayı sürdüreceğiz.”

Hazır Beton sektöründe güven, istikrar

ve kalite politikası ekseninde katma değeri

yüksek üretim ve hizmet faaliyetleri

gerçekleştiren Bursa Beton, beton endüstrisindeki

gelişmelere öncülük etmeye

devam etmekte. Kuruluşundan bu yana

geçen 33 yılda üretim hacminde kesintisiz

bir artış trendi izleyen firma, yeni tesis

teknolojisi, çevreci yaklaşımı ve koşulsuz

müşteri memnuniyeti ile 24 saat kesintisiz

hizmet sunmakta.

Bursa Beton Genel Müdürü Barbaros

Onulay ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda

Bursa Beton hakkında merak

ettiklerimizi konuştuk.

Sektörünüzde 2019 yılı nasıl geçti

ve 2020 yılı beklentiniz nedir?

2019 yılı hem küresel çapta hem de ülkemizdeki

gelişmelerin gündemi belirlediği

bir yıl oldu. Özel sektör yatırımları ve

büyük ölçekli kamu-özel ortaklığı projelerindeki

finansman sorunları, bina yapı

ruhsatlarında görülen daralmalar özel

sektörde yeni projeler için yatırım imkanlarını

azalttı. Yılın ilk yarısında, dövizdeki

dalgalanmalar, nakit sıkıntısı, yüksek faiz

oranları, yerel seçimler, dünyadaki gelişmeler

gibi birçok nedenden dolayı ekonomide

ciddi daralmalar yaşansa da yılın

ikinci yarısından itibaren ve özellikle son

çeyrekte piyasalar yeniden hareketlenmeye

başladı. Özellikle son aylarda düşen

faizler ile beraber konut satışları da

büyük bir sıçrama yaptı. Özel bankaların

tümünün konut kredisi faiz oranlarını yüzde

1’in altına indirmesi durumunda, piyasa

daha da canlanabilir ve kalkınmada

önemli bir aktör olan konut sektörü diğer

sektörlere de hareketlilik kazandırabilir.

2020’de de inşaat sektörü tüm alanlarda

yüksek potansiyele sahip olsa da kalıcı

toparlanma için finansal piyasalarda istikrarın

ve bunun güven endeksinde oluşturacağı

pozitif yansımanın bir an evvel

ortaya çıkması gerekiyor. Özellikle sektörümüzde

devam etmekte olan nakit akışlarında

yaşanan aksamalar, uzun vadeli

ödemeler, bankalardan kredi kullanma

konusunda zorluk çeken firmaların finansal

döngülerini güçlendirecek alternatif

teşviklerin sağlanması sektörde yaşanan

problemleri minimalize edebilir.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi

verir misiniz?

Ana faaliyet konumuz olan hazır beton ve

agrega üretimimiz haricinde vibrabeton

(kendiliğinden yerleşen beton), vipraşap

(kendiliğinden yerleşen şap), çeton (çelik

telli beton),kuruşap ve hafif beton gibi

farklı formlarda ve farklı markalarla müşterilerimizin

ihtiyaçlarına çözüm sunan

50

Yapı Malzeme Şubat 2020


Dosya

bir firmayız. Yapım kolaylığı, ekonomik

ve kalıcı olmasının yanı sıra milli sermayenin

yurtiçinde kalması suretiyle ülke

ekonomisine katkı anlamında da fayda

sunan silindirle sıkıştırılmış beton yollar

çalışmamızı “betonyol” markasıyla

pazara sunduk. Ar-Ge çalışmalarımız

ile inşaat sektörünün ihtiyaçlarına kalıcı

çözümler sunabilmek için kaliteli, durabilitesi

yüksek ürün üretmek adına sürekli

kendimizi geliştiriyor, inovasyon çalışmalarımıza

devam ediyoruz.

Bu ürün grupları içerisinde

öne çıkan avantajlardan biraz

bahseder misiniz?

Son 5 yıl içerisinde sektör gündeminde

sıklıkla yer almaya başlayan bitümlü sıcak

karışım asfalt yollara göre alternatif

olarak sunulan beton yol uygulamalarının

son dönemlerde büyük ivme kazandığını

söyleyebiliriz. Asfalt gibi serilen ve silindirle

sıkıştırılan beton yolların, bu yollarda

kullanılan asfalt türüne göre maliyet

olarak daha avantajlı olması ve servis

bakım ömrünün asfalta göre 2 kat daha

ekonomik olması, beton yolları tercih edilir

hale getirmektedir. Ankara, Antalya,

Denizli, Samsun ve Karadeniz’in bazı

coğrafi bölgelerinde silindirle sıkıştırılmış

beton yol uygulamalarına dair hem örnek

uygulamalara hem de ilgili belediyelerin

gerçekleştirdiği yol imalatlarına şahit olduk.

Bursa bölgesinde ise ilk uygulamayı

yapan İnegöl Belediyesi’ne beton yol projelerinde

çözüm ortaklığı sunduk. Beton

yol yapımında yüzde 98 başarı elde ettiğini

açıklayan İnegöl Belediyesi, diğer

bölgelere de örnek olmaya başlayan beton

yol uygulamalarını farklı bölgelerde

de hayata geçirmeye devam etmekte.

Yurtdışından temin edilen bir malzeme

olan bitüm esaslı asfalt yerine, yerli ürün

olarak ön plana çıkan çimento esaslı beton

kaplamalarını önümüzdeki dönemde

yollarımızda sıklıkla göreceğimizi, 2020

yılında SSB’ye ait uygulamaların yaygınlaşacağını

tahmin ediyoruz.Şirket olarak

bu sürecin aktif katılımcısı olmayı sürdüreceğiz.

Hazır Beton sektöründe

yaşadığınız problemler ve çözüm

önerileriniz nelerdir?

Kaliteli hazır beton üretimi için hazır beton

sektöründe haksız rekabetin önlenmesi

ve rekabet koşullarının sağlanması,

hazır beton üreticilerinin kesintisiz denetlenmesi

gerekmektedir. Mevcut koşullarda

kalite ve müşteri memnuniyetine yapılan

yatırımlar ve yüksek kalite maliyetleri

bir dezavantaj olarak üreticinin karşısına

çıkmaktadır. Standartlara uygun ekipman

ve üretimiyle, her türlü yasal ve etik

yükümlülüğünü eksiksiz yerine getiren,

standarda uygun, çalışma ruhsatı olan

firmaların haksız rekabetin azaltılması ve

kalite seviyesinin yükseltilmesi için ayırt

edilmesi gerekmektedir. Müteahhitler tercih

edecekleri beton firmalarında; hazır

beton üreticisinin denetim kurumları tarafından

sunulan denetim raporlarını ve

kalite belgelerini göz önünde bulundurmaları

gerekir.

Bu yıl

içerisinde

yeni

projeleriniz

olacak mı?

2020 yılında

da Bursa

Beton olarak

güçlü filomuz,

nitelikli uzman

k a d r o m u z ,

yüksek üretim

hacmimiz ile

tüm projelere

hazırız. Kasım

ayı itibari

ile konut satışları

oranında

yaşanan

artışın

önümüzdeki

dönemde yapılacak

yeni kampanyalar ve düzenlemelerle artmasını

bekliyoruz. Hükümetimizin yatırım

ve eylem planları 2020 yılının konut

piyasası performansında etkili olacaktır.

Kamu bankalarının başlattığı faiz indirimleri

ve uzayan vadeler sektöre ciddi

bir dinamizm kazandırabilir. Gelecek dönemde

inşaat sektöründeki gelişmelere

yönelik yatırımlarımıza yön veriyor olacağız.

Barbaros Onulay / Bursa Beton Genel Müdürü

Sektöre iletmek istediğiniz bir

mesajınız var mı?

Deprem riskinin yüksek olduğu bir coğrafyadayız.

Gerek son yıllarda yaşanan

depremler ve gerekse de betonun giderek

daha özellikli yapılarda kullanılması

beton nitelik denetimi ve kabul koşullarını

oldukça önemli bir hale getirmiştir. Son

depremler sırasında büyük hasar gören

yapılar incelendiğinde yapılaşmanın hızlı

olduğu bölgede betonla ilgili temel bilgilerin

kullanılmadığı ve gerekli denetimlerin

yapılmadığı belirgin biçimde ortaya çıkmıştır.

Hazır beton üreticileri olarak yapısal

tedbirlerin alınmasında ve depreme

dayanıklı binalar için kaliteli beton kullanımı

üretiminde üzerimize düşen vazifeleri

yerine getirmemiz gerekmektedir. Her

sektörde olduğu gibi emlak sektöründe

de tüketici nihai ürüne odaklı. Tüketiciler

konut satın alırken ne yazık ki sadece kaliteli

dekorasyon malzemelerinin kullanımına

hassasiyet göstermektedir. Görsel

ve fonksiyonel birtakım unsurlardan önce

sorgulanması gereken unsurlar, öncelikle

yapının güvenliği olup; yapı müteahhidinin

ve beton üreticisi firmanın kurumsal

kimliği, iş ahlakı, yeterli ve yetkin personel

bulundurma durumu, üretim standartları,

kalite parametreleri bu kapsamda

dikkate alınmalıdır. Bu noktada yeterli bir

kamuoyu oluşturmadan tüketici bilinçlenmesinin

de yeterli olmadığını düşünüyorum.

Bu alanda kamuoyunun oluşturulmasında

hepimize görev düşmektedir.

Bursa Beton olarak biz yapıların depreme

karşı dayanıklılığı konusunda beton kalitesinin

önemini vurgulayan bilinçlendirme

çalışmalarıyla konuyu sürekli gündemde

tutmaya çalışıyoruz.

Yapı Malzeme Şubat 2020 51


Kordsa Liderleri İstanbul’da buluştu

Kordsa’nın tüm dünyadaki üretim tesislerinden yöneticiler, her sene olduğu gibi bu

yıl da Liderlik Zirvesi’nde (Global Leadership Summit) bir araya geldi. Zirvede, 2019

değerlendirmesi ve 2020 yılına yönelik hedeflerin paylaşılmasının yanı sıra The New

Industrial Revolution (Yeni Sanayi Devrimi) kitabının yazarı Peter Marsh ve Upping Your

Elvis’in kurucusu Chris Barez-Brown gibi dünyaca tanınmış konuşmacılar da ilham veren

konuşmaları ile yer aldılar.

Peter Marsh

Kordsa, her sene tüm dünyadaki üretim

tesislerinden liderleri bir araya getirdiği

Liderlik Zirvesi kapsamında 7 Ocak’ta

İstanbul’da buluştu. Zirvenin açılış konuşmasını

yapan Kordsa CEO’su Ali Çalışkan,

“Yaşamdan ilham alarak yaşamı

güçlendirme” mottosuna vurgu yaparak

şöyle konuştu: “2018 yılından beri gerek

satın almalarla gerekse geliştirdiğimiz

yeni güçlendirme teknolojileri ile hızlı

bir dönüşüm içerisindeyiz. Yetkinliklerimizi

hem derinleştirdik hem

de etki alanımızı genişlettik.

Bugün, lastik ve inşaat güçlendirme

ile kompozit teknolojileri

pazarlarının global

oyuncusu olarak, 4.500’ü

aşkın çalışanımız ile Türkiye,

Brezilya, Endonezya, Tayland

ve ABD olmak üzere 5

ülkede 12 üretim tesisiyle hizmet

veriyoruz. Bundan sonra

da değişen dünyada, insanlara

kulak vererek, onların ihtiyaçlarından

ilham alarak, yeni teknolojiler

geliştirmeye ve daha fazla alanı güçlendirmeye

devam edeceğiz. Geliştirdiğimiz

yetkinliklerimiz ve bilgi birikimimizle artık

lastik güçlendirmeden uzay sanayisine

uzanan geniş bir yelpazede yüksek teknolojili

malzemeler üretiyoruz.”

Kordsa Liderlik Zirvesinde, The New Industrial

Revolution (Yeni Sanayi Devrimi)

kitabının yazarı Peter Marsh ve Upping

Your Elvis’in kurucusu, dönüşüm ustası

Chris Barez-Brown da ufuk açan konuşmalar

yaptılar. Peter Marsh, döngüsel

ekonomi üzerine yaptığı sunumla sürdürülebilir

bir gelecek ve sürdürülebilir

ekonomi için iş birliğinin öneminin altını

çizdi ve şöyle söyledi: “Dünya nüfusu ve

yaşam standartlarının artmasıyla tüketim

yükseliyor ve kaynaklar daha hızlı azalıyor.

Bu da günümüzde uygulanan kullan-at

modeline dayanan ‘doğrusal ekonomi’yi

tekrar gözden geçirmeyi gerekli

kılıyor. Sıfır atık ve geri dönüşümü

temel alan ‘döngüsel

ekonomi’ modeli gitgide

sorumluluğu üstüne alacak.

Hızla değişen bir dünyada,

döngüsel ekonominin işlemesine

yardımcı olacak yeni

teknolojiler tasarlamak çok

önemli olacak. Burada teknoloji

geliştiren şirketlere büyük

görev düşüyor. En uygun

döngüsel ekonomi süreçlerini

tasarlamak için farklı endüstrilerdeki

diğer şirketlerle giderek daha

çok iş birliği yapmaları gerekecek.”

“Herkesin yaratıcı olduğuna inanıyorum,

önemli olan bu yaratıcılığı nasıl ortaya

çıkaracağını bilmektir” diyen Chris Barez-Brown

ise yaratıcı ve inovatif düşünme

üzerine yaptığı konuşmada: “En iyi

fikirler asla masa başında otururken aklınıza

gelmez, en iyi fikirler her zaman kendinizi

rahat ve keyifli hissettiğinizde ve

sadece bilgilerinizi değil duygularınızı da

işin içine dahil ettiğiniz zamanlarda gelir.

İçimizdeki büyük yaratıcılığın uyanması

için bir yandan düşünürken bir yandan

da hissetmemiz gerekir. O anlarda bilincimizle

bilinçaltımız birbiriyle aynı anda

konuşmaya başlar ve işte o zaman yaratıcılık

süreciniz de başlamış olur” dedi.

Zirvenin ikinci günü tüm Kordsalı güçlendirme

liderleri her sene olduğu gibi, bir

kez daha İzmit’te bir okulu yenilemek için

bir araya geldiler. Kordsa, bu yıl geçen

senelerden farklı olarak, Akçaova İlk ve

Ortaokulu’nu yenilemenin yanı sıra Akçaova

İlk ve Ortaokulu’nun ve çevre okulların

öğretmenlerinin mesleki ve kişisel

gelişimlerine destek olmak üzere Öğretmen

Akademisi Vakfı ile ortak bir eğitim

projesi yürüttü. Okul yenileme projesine

ve Öğretmen Akademisi Vakfı iş birliğine

de değinen Ali Çalışkan şöyle devam

etti: “Kordsa olarak yaşamı ve geleceği

güçlendiriyoruz. Çocukları ve gençleri

geleceğin teminatı olarak görüyoruz ve

bu nedenle eğitim konusuna özel olarak

odaklanıyoruz. Son beş yıldır devam ettirdiğimiz

okul yenileme projemizi sadece

bölgesel olarak genişletmiyoruz. Daha

fazla yaşama dokunabilmek için içerik

olarak da güçlendiriyoruz. Bu anlamda

Öğretmen Akademisi Vakfı ile iş birliği

yaptık ve Vakfın hayata geçirdiği “Öğrenen

Lider Öğretmen” programı kapsamında,

yenilediğimiz Akçaova İlk ve Ortaokulu

ile çevre okullarda eğitim veren

öğretmenlerimizi de güçlendirdik.”

52

Yapı Malzeme Şubat 2020


Dosya

Akçansa, Türkiye çimento

tarihinin en yüksek ihracatını

gerçekleştirdi

Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortak kuruluşu, Türkiye’nin lider yapı

malzemeleri şirketi Akçansa, 2019 yılı itibarıyla Türkiye çimento tarihinin en

yüksek ihracatını gerçekleştirdi.

Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar,

yaptığı açıklamada Akçansa’nın

tüm küresel ve yerel zorluklara karşı

2019 yılında başarılı bir performans

kaydettiğini söyledi. Zenar, “İhracat

bizim önemli bir gücümüz. Lojistik

avantajımız ve etkin liman yönetimimizle

ihracat gelirimizi 2019’un ilk

dokuz aylık döneminde önceki yıla

göre yüzde 131 oranında artırdık.

2019 itibarıyla Türkiye çimento tarihinin

en yüksek ihracatını gerçekleştirdik”

dedi.

Limancılıkta rekor yılı

Zenar, başarılı performanslarında

son yıllarda önemli gelişme gösteren

Limancılık faaliyetlerinin önemli katkısı

olduğunu vurgulayarak, “Liman

kapasite kullanım oranımızda yüzde

46 artış sağladık. Akçansa Port Ambarlı

Limanından ilk kez bir yıl içinde

yaklaşık 1 milyon ton klinker ihracat

operasyonu gerçekleştirdik. Dolayısıyla

artık limancılıkta iddialı olduğumuzu

rahatlıkla söyleyebiliyoruz”

diye konuştu.

Akçansa’nın Yavuz Sultan Selim

Köprüsü’nün ardından 1915 Çanakkale

Köprüsü’nde de stratejik çözüm

ortağı olarak yer aldığını kaydeden

Umut Zenar, “Dünya literatürüne geçen

projelerde imzamızın olmasından

gurur duyuyoruz” dedi.

Akçansa’dan Türkiye’de bir

ilk!

Dijitalleşmeyi iş süreçlerine entegre

ettiklerini ve dijitalleşme ile insan

odaklı teknoloji gelişimini sağlamayı

amaçladıklarını söyleyen Akçansa

Genel Müdürü Zenar, uluslararası

insan yönetim ve gelişim standardı

olan Investors In People’da (IIP) Altın

Standart’a layık görülmenin gururunu

yaşadıklarını dile getirdi. Akçansa,

Altın Standart ile IIP 6. Nesil’de

Türkiye’de, bu başarıyı gösteren ilk

şirket oldu.

Yapı Malzeme Şubat 2020 53


Çağrı Baydemir / MutasyonYapı Tasarım Genel Müdürü

“İhracat hacmimizi geliştirecek her

türlü aracı etkin bir şekilde kullanmak

öncelikli stratejik planımız”

“Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda hammadde olarak betondan yapılabilecek her

ürünü imal edebilmekteyiz. Dış etkenlere dayanıklılığı, su geçirimsizliği, sağlamlığı, inceliği

ve hafifliği sayesinde bir çok alanda ürünlerimizi kullanabilmekteyiz. Ürünlerimiz mimari

açıdan özgürlük sağlayan ürünler olup, proje bazlı özel üretimler yapmamıza da imkan

sağlamaktadır.”

Prekast cephe sistemleri ürünleri üretimi

alanında faaliyet gösteren Mutasyon Yapı

Tasarım, müşteri beklentileri ve memnuniyeti

doğrultusunda faaliyetlerini gerçekleştirmekte.

Firma bu faaliyetleri gerçekleştirirken,

kaliteden taviz vermeden

maliyetleri düşürmeyi, verimliliği ve karlılığı

artırmayı, ve aynı zamanda çalışanların

da memnuniyetini sağlamayı kendine

görev edinmiş. Mutasyon Yapı Tasarım

Genel Müdürü Çağrı Baydemir ile gerçekleştirdiimiz

röportaj çalışmamızda, ürün

geliştirmeden, pazarlama çalışmalarına

kadar pek çok konuyu ele almaya çalıştık.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

Sektörümüz gereği birçok farklı proje

yaptığımız, farklı mimari görüşleri farklı

detaylarla geliştirdiğimiz kendimizi yenilediğimiz

bir yılı geride bıraktık. Geçmiş

yıllarla karşılaştırırsak 2019 yılı bizim için

yurt dışı projelerine daha ağırlık verdiğimiz

bir yıl oldu. İhracat oranımızı %25

seviyesinden %60 üzerine çıkartmayı başardık.

Yurtiçi işlerimizde konut projelerinin

yerini kamu işleri doldurdu. Genelde

cami ve kamu işlerinde Fiber takviyeli beton

(FTB) ürünlerimiz olan Mavi Beton®

ve Mavi Beton Wool® tercih edildi. Günümüz

teknolojisiyle üretilebilen, en gelişmiş

beton cephe sistemi olarak kabul

edilen FTB, mimarlar projelerinde yoğun

olarak kullanılmaya başlandı.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi

verir misiniz?

Biz aslında ağırlıklı olarak Fiber takviyeli

betonu farklı kalıplarla şekillendirerek

ürün gamı oluşturuyoruz. İzolasyon ve

montaj farklılıkları bizim malzememizi

farklı isimlendirmemizi sağlıyor. Mutasyon

Yapı Tasarım olarak geçtiğimiz yıl

Mavibeton markasını satın alıp şantiyelerimize

2 firmanın gücüyle devam etmeye

karar verdik. Ürün ismimiz Mavi Beton

olarak devam etmekte olup, solid skin,

wool, foam, shine, techve furniture olarak

bölümlere ayırdık.

Bu ürün grupları içerisinde

öne çıkan avantajlardan biraz

bahseder misiniz?

Prekast görsel açıdan ve malzeme kalitesi

açısından kendini fark ettiren bir

üründür. Diğer cephe malzemelerinin aksine

mimarlara sınırsız tasarım özgürlüğü

sağlamaktadır. Ürettiğimiz ürünün kağıt

54

Yapı Malzeme Şubat 2020


Dosya

üzerinde bir çok avantajı olmakla birlikte,

uygulamada, izolasyonu istediğimiz modül

ve kalıpta üretilebilmemiz, detaylara

uygunluk göstermesi, sağlamlığı, uzun

ömürlü olması, mühendisler için kolay ve

hızlı montaj olanağı sunması, yapılara

estetik görüntü katması ama en önemli

özelliği tasarımcının ruhuna hitap edebilmesidir.

Tasarımcılar Mavi Beton Prekast

cephe elemanlarıyla yaptıkları tasarımlarında

hiçbir kısıtlama hissetmezler ve

hayal ettiği tüm tasarımları uygulamakta

özgürdürler. Bu özgürlük parayla satın

alınamayacak kadar kıymetlidir.

Prekast dış cephe kaplamaları, montaj

avantajları sayesinde binada metrekare

kazandırmaktadır. Özellikle arsa değeri

yüksek yerlerde, bu özelliği tercih sebebi

olmaktadır.

Hızlı bir şekilde üretilmesi, montajının

hızlı olması, müteahhitlerin satış aşamasına

geçmesini hızlandırmaktadır.

Prekast kullanılan malzemelerin doğasından

dolayı A1 hiç yanmaz, yangına tepki

sınıfındadır. Taş yünü yalıtım ile yalıtımlı

A1 sınıfında dış cephe kaplama panelleri

sunabiliyoruz. EPS yalıtımlı dış cephe

kaplamalarında, kullandığımız yöntemler

sayesinde A1 sınıfının bir alt kademesi

olan, Zor Yanıcı A2 – s1, d0 seviyesinde

paneller üretebiliyoruz.

Prekast panelin ses yalıtım değeri yüksek

olması, üretimde kullanılan malzemelerden

dolayı beton ömrünün standart

betondan daha fazla olması da önemli

avantajlarındandır.

Ahşap, silikon ve polyester kalıplarla çalıştığımız

için, talep edilen her şekli, her

boyutta ürünü üretebiliyoruz. Kalıp üretimi

için CNC makinamızın dışında, bu yıl

3D yazıcı uygulamalarını da üretim sistemimize

entegre ettik. Dolayısıyla müşterimizin

talep ettiği, bizim bu şekli üretemeyiz

dediğimiz bir durum şimdiye kadar

hiç olmadı.

İhracat hacminizi artırmak için

ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

En yoğun çalıştığınız pazarlar

hangileri?

Sosyal medya her sektör için en iyi pazarlama

aracı haline geldi. Yabancı dil

ağırlıklı sosyal medya hesaplarımız üzerinden,

daha büyük kitlelere ulaşmaya

çalışıyoruz.

Farklı dillerde yabancı dil bilen çalışanlarla

çalışmaya başladık. Farklı dillerde dokümanlar

hazırlayıp, kendimizi tanıtmaya

ve daha iyi ifade etmeye çalışıyoruz.

Özellikle komşu ülkeler için daha farklı

pazarlama stratejileri geliştirmeye çalışıyoruz.

Son birkaç yılda, ağırlıklı olarak Almanya,

Azerbaycan, Irak, İsrail’de projeler gerçekleştirdik.

Öncelikli hedefimiz komşu

ülkeler olmakla birlikte her dilde kendimizi

tanıtmaya, her ülkeye proje teklifleri

vermeye çalışıyoruz. Bunların dışında,

yurtdışı yapı fuarlarına katılmak üzere

organizasyonlarımızı başlattık. Ülkemize

katma değer katacak, ihracat hacmimizi

geliştirecek her türlü aracı etkin bir şekilde

ve çok yönlü olarak kullanmak öncelikli

stratejik planımızdır.

Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz

olacak mı?

Ağrı Eleşkirt’te büyük bir cami projemiz

devam etmektedir. İsrail’deki projemizi de

bu yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.

Denizli’de villa projemiz ve Gaziantep’te

okul projemiz

devam etmektedir.

İstanbul’da sözleşmesi

yapılmış, başlayacak

2 projemiz

daha var. Mavi Evler®

konseptimizden

ilham alarak

projelendirdiğimiz

büyük bir villa projemizin

yapımı

Irak’da devam etmektedir.

Son olarak

eklemek

istedikleriniz?

Bu yıl markalaşmaya

ve AR-GE’ye verdiğimiz önem doğrultusunda

iki yeni ürünümüzü uygulayıcı

firmalarla paylaşmak ve tanıtmak için sabırsızlanıyoruz.

Mavi Beton Solid Skin® cephede her türlü

forma ve uygulamaya imkan tanıyacak,

ufuk acıcı projelerin yapılmasını kolaylaştıracak

özel kalıp üretimleriyle projelendirilip,

imalatları yapılan, prekast cephe

kabuk elemanlarıdır. Yurtdışında yapılan

bir çok uygulama özenle incelenerek,

gereken beton dayanımları ve esneklik

değerleri sağlanması için çalışmaları

yapılmış bir güneş kırıcı cephe elemanı

ürünümüzdür.

Yapı Malzeme Şubat 2020 55


“Hedef pazarlarımızda ihracat

hacmimizi artırmayı planlamaktayız”

“Alanında uzman dış ticaret ekibimiz, yapmış olduğu pazar araştırma ve iş geliştirme

faaliyetleri ile vizyonumuz doğrultusunda, çalıştığımız ülke ve firma sayısını artırarak

ülkemizin ihracat anlamında firmamızın payına düşen görevi yerine getirmektedir.”

Dosya

Yüksel Tepe / Yükseliş Asansör Genel Müdürü

Kaliteden asla ödün vermeden gerçekleştirmiş

olduğu üretim faaliyetleriyle asansör

sektöründe saygın firmalar arasında

yer alan Yükseliş Asansör, üretmiş olduğu

ürünleri, 53 ülkeye ulaştırmakta.

21.200 m²’lik üretim tesisine sahip olan

firma, yüksek teknolojik makine parkuru

ve uzman kadrosu ile çalışmalarını sürdürmekte.

Yükseliş Asansör Genel Müdürü Yüksel

Tepe ile dosya konumuz çerçevesinde

gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

Ar&Ge çalışmaları, sektörün yeni

talepleri ve ihracat çalışmaları üzerine

konuştuk.

Firmanız ve ürün gruplarınız

hakkında bilgi verir misiniz?

1980 yılında kurulmuş olan firmamız, ilk

başta yarı otomatik kapı ve asansör kabin

imalatı ile asansör sektöründe faaliyet

göstermiştir. Yılların firmamıza vermiş olduğu

tecrübe ve müşterilerimizin talepleri

doğrultusunda ürün yelpazemiz genişlemiş

ve gelişmiştir. Bu yıl 40. kuruluş yıldönümünü

kutlayan firmamız, sektörde

daha önce imza attığı dönen asansör ve

yatay asansör gibi ilklerden sonra şimdi

de Türkiye’nin en yüksek asansör test

kulesini ve asansör motor üretim tesisini

2020 yılının ikinci yarısında devreye almaya

hazırlanmaktadır.

Yükseliş Asansör olarak çözüm ortaklarımız

için asansör sistemlerinin üretimini

ve satışını yapmaktayız. İçerisinde asansör

kabinleri ve kapıları, butonlar, taşıyıcı

karkaslar ve tüm asansör komponentleri

bulunan asansör sistemlerimiz ile en kaliteli

çözümleri sunuyoruz.

Ürün gruplarınız içerisinde

öne çıkan avantajlardan biraz

bahseder misiniz?

Sunmuş olduğumuz kaliteli ürünler ve

satış sonrasında verdiğimiz destek, çözüm

ortaklarımızın ürünlerimizi tercih etmesindeki

en önemli faktördür. Asansör

kabinleri, kapıları ve taşıyıcı karkaslar

tamamen kendi üretimimiz olup diğer

komponentleri de mühendislerimizin doğru

tercihleri doğrultusunda yurt içi ve yurtdışı

distribütörlüklerimiz aracılıyla temin

edip satışını gerçekleştiriyoruz. Asansörde

farklı komponentlerin birbiri ile uyumu

önemlidir. Yükseliş Asansör, bünyesinde

bulunan Ar-Ge ekibi ile bu uyumu en verimli

bir şekilde temin etmektedir. Mühendislerimiz

tarafından özenle seçilen ve bir

araya getirilen asansör komponentlerinin

mükemmel uyumu, kalitesi, montaj kolaylığı,

uzun vadede sağladığı düşük bakım

maliyetleri, ürün gruplarımızı avantajlı

hale getirmiştir.

Ülkemizde ve dünyada inşaat

sektörünün gelişmesi ile

doğabilecek yeni gereksinimler

nelerdir?

Türkiye’de ve dünyada şehirleşme gün

geçtikçe daha hızlı bir oranda artış göstermektedir.

İnşaat sektörünün gelişmesi

ve yapılaşmanın gittikçe arttığı şehirlerde

en büyük gereksinimlerden bir tanesi olarak

karşımıza çıkan ulaşım faktörü sadece

otomobiller ile değil, hızlı bir şekilde dikey

hareket sağlayan asansör sistemleri

ile de karşılanmaktadır. Eski zamanlarda

lüks olarak değerlendirilen asansörler,

günümüzde ihtiyaç olarak, hatta yüksek

binaların artması ile beraber zaruri ihtiyaç

haline gelmiştir. Binalarda çalışan asansör

adedinin yanı sıra, binalarda bulunan

asansörlerin hızlarının da yüksek olması

beklenmektedir. Asansörler hızlandıkça,

yolcu güvenliğinin temini açısından sistemler

içerisinde kullanılan malzemelerin

dayanım seviyesinin ve kalitesinin çok

daha yüksek olması gerekmektedir. Bu

yüzden hızlı asansör sistemlerinde kullanılacak

komponentlerin testleri başarı

ile tamamlamış olması, çeşitli sertifikalara

sahip olması beklenmektedir. Ankara

Kahramankazan lokasyonunda bulunan

110 metre yüksekliğindeki asansör test

kulemizde, saniyede 6 metre hareket

edebilme kabiliyetine sahip olan, güvenli,

performanslı ve konforlu asansör sistemlerimizi

çeşitli teslerden geçirerek Türkiye’de

ve dünyadaki hâlihazırda kurulmuş

olan veya yeni kurulacak modern şehirlerin

sakinlerinin kullanımına sunmayı

planlıyoruz.

56

Yapı Malzeme Şubat 2020



“Yaptığımız her işe sürdürülebilir

yaklaşmak bizim en baştan

verdiğimiz bir taahhüt”

“Bugün asansör sektörünün lideri olarak, binalardaki ulaşımı hızlandırıp kullanıcıya vakit

kazandırıyoruz. 1 saniyede 8 metre katederek ‘Türkiye’nin en hızlı asansörü’ unvanını elde

eden asansörlerimizle ilklere imza atmanın gururunu yaşıyoruz. ‘Double Deck’ sistemi ile

yoğun binalarda kullanıcıya vakit kazandırıyor, ‘CompassPlus’ sistemiyle de uzun asansör

kuyruğuna son veriyoruz.”

Özgür Aren / Otis Türkiye Genel Müdürü

Türkiye’nin en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu

içinde yer alan tek asansör firması

olan Otis Türkiye, yılda 2.000 adet asansör

ve yürüyen merdiven/yol kapasitesi

ile bulunduğu bölgede önemli bir üretim

üssü olarak konumlanıyor.

Türkiye’nin en yüksek, en hızlı, çift katlı

ve akıllı yolcu yönlendirme sistemine

sahip asansörlerini üreten firma, yenilikçi

asansörlerini, konut sektörünün de beklentilerini

dikkate alarak geliştirmekte.

Otis Türkiye Genel Müdürü Özgür Aren

ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

ürün grupları, yeni porjeler, enerji

tasarrufu ve merak ettkilerimiz üzerine

konuşmaya çalıştık.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

2019 yılı inşaat sektörü için zor bir yıl

oldu. Konut arzındaki fazlalık firmaları

yeni proje yapmaktan alıkoydu. Fakat faizlerin

düşmesi, mevcut konut projelerinin

satış grafiğini yükseltecektir. Buna rağmen

2020 yılında da inşaat sektörü 2019

yılındaki gibi zor bir yıl gecirecek Konut

arzındaki fazlalığın erimesi biraz daha

zaman alacağa benziyor.

Bu zor dönemde Otis Türkiye olarak mevcut

kaynaklarımızı üst düzeyde kullanarak

değişken ekonomik koşullarda sonuç

getireceğimiz bir yıl bekliyorum. Dönem

aynı zamanda sektörün büyüme zamanında

göz ardı edilen fırsatları değerlendirme

dönemi olacak.

Örneğin; Otis olarak Türkiye’deki mühendislik

gücümüz ve üretim kapasitemizi

İngiltere’den Hindistan’a önemli projelerdeki

özel dizayn asansörleri imal etmeye

daha çok kaydırıyor olacağız.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi

verir misiniz?

Gen2 Switch’ asansörler, yüksek enerji

sarfiyatı ve asansörde kalma korkusunu

geride bırakıyor. ‘Gen2 Switch’ asansörlerde

bulunan ReGen tahrik sistemi, tam

yüklü kabinin aşağı, hafif yüklü kabinin

yukarı doğru hareketi esnasında açığa çıkan

elektriği şebekeye geri kazandırıyor.

Bugün asansör sektörünün lideri olarak,

en güvenli olmanın yanında, binalardaki

ulaşımı hızlandırıp kullanıcıya vakit kazandırıyoruz.

1 saniyede 8 metre kat ederek ‘Türkiye’nin

en hızlı asansörü’ unvanını elde

eden asansörlerimizle ilklere imza atmanın

gururunu yaşıyoruz. ‘Double Deck’

sistemi ile yoğun binalarda kullanıcıya

vakit kazandırıyor, ‘CompassPlus’ sistemiyle

de uzun asansör kuyruğuna son

veriyoruz.

Bu ürün grupları içerisinde

öne çıkan avantajlardan biraz

bahseder misiniz?

Türkiye’de bulunan üretim tesisinde sahip

olduğu yılda 2 bin adet asansör ve

yürüyen merdiven/yol kapasitesi ile bulunduğu

bölgede önemli bir üretim üssü

olarak konumlanıyor. Türk mühendislerle

büyük başarılara imza atan Otis Türkiye,

Türkiye’nin ABD ve Avrupa’ya ihracat

yapan ilk ve tek asansör firmasıdır.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ilan ettiği

Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı arasında

ülkeye ve sektöre katma değer yaratan

işlere imza atıyor. Enerji tüketimini azal-

58

Yapı Malzeme Şubat 2020


Dosya

tıp performansını artırdığı sistemler tüm

dünyada takdir görüyor.

Türkiye’deki dev konut ve ofis projelerinin

yanı sıra, alışveriş, iş, kültür ve eğlence

merkezi, havaalanı ve metro gibi insan

trafiğinin yoğun olduğu yapılara özel çözümler

sunuyor. Türkiye’nin en yüksek,

en hızlı, çift katlı ve akıllı yolcu yönlendirme

sistemine sahip asansörlerini üreten

öncü bir firma olmanın yanı sıra serviste

mükemmellik ilkesiyle tüm Türkiye’de

servis hizmeti sağlıyor. 5 bölge müdürlüğü,

10’u aşkın servis şubesi ve çağrı

merkezi ile ülke çapında 7 gün 24 saat

kesintisiz hizmet veriyor. Türkiye’nin en

yaygın servis ağıyla 25 bini aşkın üniteye

servis hizmeti sunuyoruz.

İhracat hacminizi artırmak için

ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

En yoğun çalıştığınız pazarlar

hangileri?

Başta Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri olmak

üzere ABD ve Avustralya’ya, yüksek

bina, ağır yük ve özel tasarım asansörler

ihraç eden Otis Türkiye olarak, Çin’e

dahi asansör üretip ihraç ediyoruz. Örnek

vermem gerekirse, İtalya’nın en yüksek

gökdelen projesi Citylife Tower’ın yüksek

hızlı asansörlerini Otis Türkiye olarak biz

ürettik. Dünyanın en görkemli yapılarından

Sidney Opera Evi’nin asansörleri

Otis Türkiye tarafından yenilendi. Asansör

teknolojisi ve mühendisliğinin merkezi

konumunda bulunan ABD’ye yüksek

hızda asansörler ihraç ettik. 1853 yılında

ilk emniyetli asansörün icat edildiği New

York’ta, bugün 45 katlı bir otelin asansörlerini

Türkiye’de üretmekle gurur duyuyoruz.

Yaptığımız her işe geleceği düşünerek

sürdürülebilir yaklaşmak bizim en baştan

verdiğimiz bir taahhüt. Enerji tasarrufu

sağlamak için kullandığımız formüllerin

birer yansıması olan ‘Gen2’, ‘ReGen’,

‘Gen2 Switch’ ve ‘CompassPlus’ adlı ürün

ve sistemlerimizle fark yaratıyoruz.

Dünyanın en görkemli yapılarından

Avustralya Sidney Opera Evi’nin ve Paris’in

simgelerinden Grand Arche anıtının

asansörlerini de yenilikçi ‘Robusta’ asansör

ünitelerimizle değiştirdik. Tel Aviv’in

en gösterişli yapılarından olan Arlozorov

17 ve Marom Negba, Kazakistan’da Abu

Dhabi Plaza, Avustralya’da Gateway Alışveriş

Merkezi, İngiltere’de 1st Bank ve

Birleşik Arap Emirlikleri’nde Etihad Müzesi’ne

de ‘Robusta’ üniteler ihraç ettik.

‘Robusta’nın da içinde yer aldığı ‘Gen2’

kayış sistemli asansör ailesi, dünya çapında

sayısız projede kullanılmaya devam

ediliyor.

Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz

olacak mı?

Otis Türkiye olarak, mühendislik uygulamalarımızı

ve Ar-Ge faaliyetlerimizi daha

da geliştiriyoruz. Şu an firmamızda çalışan

sayısı 1000’e yaklaştı. İnsana yatırım

yapmaya devam ediyoruz. Asansör sistemlerinde

geldiğimiz son teknolojiyi en

yeni projelerde hayata geçiriyoruz.

Yaptığımız her işe geleceği düşünerek

sürdürülebilir yaklaşmak bizim en baştan

verdiğimiz bir taahhüt. Elisha Otis’in

icadıyla başlattığımız sektörün ilk günden

beri lideri olmamız sürdürülebilirlik iddiamızın

bir kanıtı. Üretim süreçlerinden

başlayarak her aşamada doğal kaynakları

en verimli şekilde kullanıyoruz. Enerji

tasarrufu sağlamak için kullandığımız

formüllerin birer yansıması olan ‘Gen2’

ailesinde, her ihtiyaca yönelik modeller

bulunuyor. Farklı ebatlarda kuyulara esnek

çözümler getiren Gen2 Flex, elektrik

kesildiğinde dahi ulaşımı kesintisiz sürdüren

‘Gen2 Switch’ gibi ürün ve sistemlerimizle

fark yaratıyoruz.

‘Gen2 Switch’ asansörlerimiz

yüzde 75 tasarruf sağlıyor

Her yapının ihtiyacına özel çözümler

üretmeye önem veriyoruz. Özellikle butik

ofis ve konut projelerinin gözdesi Gen2

Switch oldu. Elektrik kesildiğinde dahi

100 defa daha çalışma kapasitesine sahip

olan ‘Gen2 Switch’ asansörler, yüksek

enerji sarfiyatı ve asansörde kalma korkusunu

geride bırakıyor. Yolculuğunuza

güvenle devam etmenizi sağlayan yeni

nesil asansörümüz, saç kurutma makinesinden

daha az enerji harcıyor. Üstelik

bu asansör için makine dairesine, kontrol

odasına ihtiyaç duyulmuyor. ‘Gen2 Switch’

asansörlerde bulunan ReGen tahrik

sistemi, tam yüklü kabinin aşağı, hafif

yüklü kabinin yukarı doğru hareketi esnasında

açığa çıkan elektriği şebekeye geri

kazandırıyor. Böylece enerji tasarrufu

yüzde 75’e ulaşıyor. Piyasadaki tek akülü

asansör olan Gen2 Switch, özel güç kaynağına

gerek duymadan prize takılarak

kullanıma sunuluyor.

Üstün Yetenekli Çocuklar

İçin Üst Düzey Konfor ve

Emniyet Sağlandı

İzmir Konak’ta bulunan Bilim ve Sanat

Merkezi, 3 yıldır ödenek yetersizliği dolayısıyla

asansörün tamir ve bakımına bütçe

ayıramıyordu. 7 katlı binada eğitim gören

800 öğrenci ve 32 öğretmen asansörlerin

tamir edileceği umudunu yitirmişti. Kasım

ayında haberdar oldukları kurum için harekete

geçen Otis Türkiye, 3 yıldır kapalı

olan asansörler için önce teknik inceleme

yaptı. Tespit edilen arızalar giderildikten

ve yedek parçalar temin edildikten sonra

MMO ile bizzat iletişime geçerek denetleme

yapılmasını sağladı. Denetleme ardından

tespit edilen eksiklikler giderildi, sahip

olduğu yedek parça stoku ile üniteleri en

kısa sürede çalışır duruma getirdi. Asansör

etiket sürecinin ardından periyodik bakımları

için bölgenin donanımlı uzman personelleri

atandı.

Var olduğumuz sürece Bilim ve

Sanat Merkezi’nin destekçisi

olacağız

Okuldaki asansörlerin kapalı olduğunu gazetelerde

okuduk ve derhal okulla iletişime

geçtik. Ne yazık ki 3 yıldır asansörlerin kullanım

dışı olduğunu öğrendik. Bu okul ve

öğrencileri için neler yapabiliriz diye yola

çıktık. Teknik ekibimiz ünitelerin kontrolünü

sağladı, derhal parça değişimlerini ve tadilatını

gerçekleştirdik. Makine Mühendisleri

Odası ile asansörlerin fenni muayenesi için

bizzat iletişime geçtik. Var olduğumuz sürece

Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin

yanında olacağız” dedi.

Çocukları erken yaşta

bilinçlendiriyoruz

Sektör lideri olmanın sorumluluğu ile hareket

ettiklerini belirten Otis Türkiye Genel

Müdürü Özgür Aren, “Türkiye’de alışveriş

merkezleri, sinema, tiyatro salonları gibi

halka açık alanlarda asansör ve yürüyen

merdivenlerin hatalı kullanımıyla karşılaşıyoruz.

Otis olarak özellikle çocuklara

erken yaşlarda bu araçların emniyetli

kullanılmasının gerekliliğini öğretmek ve

ebeveynleri bilinçlendirmek üzere, ‘Bay

Otis’ sosyal sorumluluk projesini başlattık.

Hedef kitlemizi, okul öncesi çocuklar, 7-10

yaş grubu ve ebeveynler oluşturdu. İlk olarak

2013’te Kanyon ve İstinye Park AVM’de

hayata geçirdiğimiz projemiz başarıyla devam

ediyor. 2015’te Resim İstanbul Konut

Projesi’nde yaptığımız çalışmadan da çok

olumlu tepkiler aldık. Bu yıl Akasya Acıbadem’de

daha fazla çocuk ve ebeveynlere,

doğru kullanım, dikkat edilmesi gerekenleri

aktarmaktan mutluluk duyuyoruz. Otis Türkiye

olarak gelecek nesillere olan sorumluluğumuzu

unutmadan sektöre öncülük

etmeye devam edeceğiz” dedi.

Yapı Malzeme Şubat 2020 59


“Pazarın potansiyeline ve

dinamizmine güveniyor, geleceğe

umutla bakıyoruz”

“Firma olarak “MITSUBISHI ELECTRIC” üretimi asansör, yürüyen merdiven ve yürüyen

bantların satış, montaj ve bakım hizmetlerini veriyoruz. Marka bilinirliği en yüksek

grubumuz konfor, kalite, uzun ömür ve arızasızlığı ile tanınan asansörlerimizdir.”

birlikte çalışma sahalarından ve

hizmetlerinden bahseder misiniz?

1930’lardan bu yana asansör ve yürüyen

merdiven sektörünün gelişimine yüksek

katma değer sağlayan markamız; konfor,

güvenlik ve dizayn konularındaki yenilikleriyle

öne çıkıyor. Sektöre kazandırmış

olduğumuz yeniliklere örnek olarak; Mitsubishi

Electric’e özgü bir mühendislik

harikası olan spiral yürüyen merdiveni, ilk

zigzag asansörü, Yokohama Tower’ın saniyede

12,5 metreyle Guinness Rekorlar

Kitabı’na giren ilk yüksek hızlı asansörünü

verebiliriz. Bu örneklere; dünyanın ilk tristör

ile kontrol edilen asansörü, “değişken

voltaj değişken frekans” teknolojisinin icadı

ve bu teknolojinin ana tahrik motorlarına

ve kapı motorlarına da uygulanması gibi

pek çok madde eklemek mümkün.

Bugün dünyanın birçok ülkesinde sahip

olduğu öncü ve ileri teknolojisi ile hizmet

veren MITSUBISHI Electric, 632m yüksekliğe

sahip olan Şangay Kulesi / Çin’deki

asansörleriyle “En hızlı asansör (20,5m/

sn)”, “Bir binada bulunan en uzun seyahat

mesafesine (578,55m) sahip asansör” ve

“En hızlı çift katlı asansör (10m/sn)” olmak

üzere 2016 yılında 3 dalda Guinness Dünya

Rekoruna sahip olmuştur.

Mitsubishi Electric Corporation ortaklığıyla

kurulan AG MELCO Elevator Co. LLC ise

asansör ve yürüyen merdiven alanında

uzman, global bir kuruluş olarak faaliyet

gösteriyor. Dünyanın önde gelen mimarlık

ve inşaat şirketleriyle işbirliği yaparak otel,

çarşı, iş merkezi gibi büyük ve görkemli

yapılara asansör ve yürüyen merdiven

sistemleri tesisi gerçekleştiren AG MELCO

Elevator Co. LLC, aynı zamanda bakım

ve danışmanlık hizmeti de veriyor. Merkezi

Dubai’de bulunan ve dünyanın çeşitli

ülkelerinde 24 temsilcilik ofisi bulunan AG

MELCO Co. LLC’nin Türkiye operasyonlarını

yürüten AG MELCO Turkey Asansör

Ltd. Şti. olarak, Mitsubishi Electric Asansör

ve Yürüyen Merdiven Sistemleri’nin Türkiye’deki

tek yetkili temsilcisi konumundayız.

1988 yılında İstanbul’da kurulan şirketimiz

Ufuk Bayam / AG MELCO Turkey Asansör Genel Müdürü

Dünya genelinde pek çok farklı sektöre yönelik

ürünler üreten, ileri teknolojiye sahip,

inovatif ve çevreci bir şirket olan Mitsubishi

Electric, Japonya’nın en büyük asansör ve

yürüyen merdiven üreticilerinden biri olarak

bugüne kadar birçok ilke imza atmış

öncü bir marka.

Mitsubishi Electric Corporation ortaklığıyla

kurulan AG MELCO Elevator Co. LLC ise

asansör ve yürüyen merdiven alanında

uzman, global bir kuruluş olarak faaliyet

göstermekte.

AG MELCO Turkey Asansör Genel Müdürü

Ufuk Bayam ile yapmış olduğumuz

röportaj çalışmamızda, gerçekleştirdikleri

projeler, inovasyon çalışmaları ve önümüzdeki

yıl içerisindeki planlarını ele almaya

çalıştık.

Firmanızın kısa tarihçesi ile

60

Yapı Malzeme Şubat 2020


Dosya

AG MELCO Turkey Asansör Ltd. Şti.’nin

Ankara temsilcilik ofisi 2002 yılında, Antalya

ofisi 2006’da ve İzmir ofisi 2016’da

hizmete girdi. Merkez ofisimiz ve temsilciliklerimizin

yanı sıra Bursa ve Gaziantep’te

bulunan teknik ofislerimizle birlikte Türkiye

genelinde prestijli projelerin asansör ve yürüyen

merdiven projelerine imza atıyoruz.

Sektörün içerisinde bulunduğu

durumu bizler için kısaca

değerlendirebilir misiniz?

İnşaat sektörü, ana faaliyet alanımız olan

Asansör ve Yürüyen merdiven satışı,

montajı ve bakım hizmetlerini yerine getirdiğimiz

bir sektör olduğundan yaşanan

gelişmelerden doğal olarak haberdar olmaktayız.

Sektörün konut tarafı, bilindiği üzere eldeki

satılmamış stok sebebiyle yeni planlanan

yatırımları durdurmuş gözüküyor. Başlamış

ve belli bir seviyeye gelmiş olanlar

ise girdikleri sözleşmeleri gereği projelerini

tamamlamak zorunda. Ancak bütçelerinin

Türk Lirası ile olması sebebiyle işe başlarken

hedefledikleri ürünleri ve markaları

revize etmek ve bütçelerine uygun ürünleri

seçmek zorunda kalıyorlar. Sonuç olarak

kaliteden fiyat odaklılığına doğru yönelen

bir piyasa oluşuyor.

Konut dışında da etkilenme aslında kurlardaki

ve fiyatlardaki artış ve belirsizlikler,

yüksek faiz oranları sebebiyle hissediliyordu.

Bir çok proje de karar verme süreçlerini

ötelemiş idi. Bazı projelerde ise kaba

inşaat bitimi sonrası işleri askıya alma söz

konusu olmuştu. Ancak 2020 başı itibariyle

projeleri tamamlamaya yönelik bir hareketlenme

başlamış gözüküyor.

Bununla beraber mevcut pazarın potansiyeline

ve dinamizmine güveniyor, geleceğe

umutla bakıyoruz.

Rekabet noktasında firmanızı diğer

markalardan ayıran özellik ve

öncelikler nelerdir?

Teknoloji öncüsü Mitsubishi Electric’in, Original

Expert System ve Fuzzy-Logic teknolojisini

kullanarak geliştirdiği Supervisory

System, operasyonda verimlilik sağlıyor

ve kullanıcı memnuniyetini artırıyor. Asansörlerimizde

kullandığımız özel bir tasarım

olan Al Supervisory System sayesinde,

mevcut trafik akışı sistem bilgisayarında

hafızaya alınarak bekleme süreleri ve

enerji sarfiyatı minimuma indiriliyor, sorunsuz

servis hizmeti sağlanıyor. Endüksiyon

motorlarını, yüksek verimli sabit manyetik

alan teknolojisine sahip motorlarla değiştirerek

bir ilke imza atan ve sektöre öncü

olan Mitsubishi Electric, bu teknoloji sayesinde

daha küçük ve daha az enerji harcayan

dişlisiz tahrik mekanizmaları geliştirdi.

En önemli özelliklerimizden biri de asansörlerimizin

sahip oldukları ileri teknoloji

sayesinde yaklaşık 20-25 sene boyunca

modernizasyona ihtiyaç duymuyor olması.

Asansörlerimizin üretimi, nakliyesi ve

yerinde montaj aşamalarının

tümünde çevreye

duyarlı bir şekilde hareket

ediyoruz. Mitsubishi Electric

asansörlerinde sabit

manyetik alan teknolojisine

sahip dişlisiz motorlar

kullanıldığı için yağlama

minimize edilmiş oluyor.

Asansörlerin belirli bir süre

çağrı almaması durumunda

aydınlatma ve fanlar

otomatik olarak kapatılıyor,

kat gösterge aydınlatmaları

bir kademe düşürülüyor.

Kabin içerisinde yanlış çağrı

butonuna tekrar basılması

durumunda çağrı iptal

edilip asansörün gereksiz

yere durması önleniyor.

Asansör tavanlarında LED

aydınlatma kullanılarak

hem tasarruf sağlanıyor

hem de aydınlatma maliyetleri

minimuma indiriliyor.

Enerji tasarrufu açısından

önem taşıyan tüm bu özellikler,

sahip olduğumuz

çevreci yaklaşımı özetliyor.

Az enerji harcayan çevreye

duyarlı asansörlerimiz

sayesinde aynı zamanda

işletme maliyetlerinin azaltılmasına

ve ülke ekonomisine de katkıda

bulunuyoruz. Yine asansörlerin çalışması

esnasında açığa çıkan enerjiyi sisteme

geri besleme ile dahil eden rejenerasyon

sistemimiz, enerji verimliliğini üst seviyeye

taşıyan özelliklerden birisidir.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi

verir misiniz? Marka bilinirliği en

yüksek ürün grubunuz hangisi?

Firma olarak “MITSUBISHI ELECTRIC”

üretimi asansör, yürüyen merdiven ve yürüyen

bantların satış, montaj ve bakım hizmetlerini

veriyoruz. Marka bilinirliği en yüksek

grubumuz konfor, kalite, uzun ömür ve

arızasızlığı ile tanınan asansörlerimizdir.

Bu yıl için beklentilerinizi birkaç

kelimeyle bizlerle paylaşmak ister

misiniz?

Açıkçası 2020 yılı, 2018 deki seviyeyimize

ulaşmaya çalışacağımız ve sektörde yaşanan

sıkıntılardan en az etkilenmek için

çabaladığımız bir yıl olarak devam ediyor.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Mitsubishi Electric Asansör olarak amacımız;

Dünya’nın en büyük asansör firması

olmak veya en çok asansörü satan firması

olmak değil, Dünya’nın en kaliteli asansör

üreticisi unvanını bu sektörde faaliyet

gösterdiğimiz zaman boyunca sektörün bu

sıkıntılı günlerinde dahi kalitemizden taviz

vermeden elimizde tutmaktır.

Yapı Malzeme Şubat 2020 61


“Ürünlerimizi kullanılabilirlik ve özgün

tasarımla ön plana çıkaracağız”

Dosya

“Sürekli bir Ar&Ge çalışması yaptığımızı söyleyebilirim. Ürün ihracını artırmak için öncelikle

kaliteyi artırmak gerekiyor. Bu bakımdan biz de önceliği inovasyona ve kaliteli ürün

yelpazesine ayırıyoruz. Akabinde ihraçta da yerli piyasada da genişleme oluyor.”

Kurulduğu günden bu yana kaliteden ödün

vermeden profesyonel iş ahlakı ile engelli

asansör kurulumu ve tamiri alanında hizmet

vermekte olan Nur Asansör, yenilikçi

bir perspektifle gelişen ve değişen teknolojiyi

de yakından takip ediyor. Çağın teknolojisine

uygun ekipmanlar ve projeler

üreten firma, profesyonel ekibiyle ihtiyaç

duyulan her türlü mekana ücretsiz keşif

imkanı da sağlarken, engelli vatandaşlarımız

için en doğru tespiti yapıp, konforlu ve

kaliteli bir asansör hizmeti sunuyor.

Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Doğan

Kazan ile gerçekleştirmiş olduğumus

röportaj çalışmamızda, 2019 yılının kısa

bir değerlendirmesinin yanısıra 2020 yılı

içinde geliştirecekleri projeleri ve sağlayacakları

hizmet ve servisleri konuştuk.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu?

Kısa bir değerlendirme alabilir

miyiz?

Öncelikle tüm okurlarınıza ve sektöre merakı

olanlara selamlarımızı iletmek isterim.

Geçtiğimiz yıl küresel daralma ve özellikle

ülkemizdeki döviz artışından dolayı genel

olarak çok verimli geçilmedi olarak görülse

de firmamız büyüme hedeflerini tutturdu.

Firmamızın daralan ekonomiye karşın büyüme

hedeflerine ulaşması bizim için sevindirici

bir konuydu. Gerek engelli asansörü

gerek merdiven asansörleri olsun

azımsanmayacak şekilde artış gösterdi.

2019 da araştırmalarını yaptığımız ve ihraç

kalemi olarak düşündüğümüz ve planlamalarını

yaptığımız çoğu ürünün üretimi

için Ar&Ge çalışmalarını bitirdik. Bu çalışmalar

ışığında yeni ülkelere giriş yapmak

ve ürünlerimizi tanıtma konusunda ön

araştırmalarımızı sonuçlandırdık.

Kısaca bizim için 2019 yılı verimlilik bakımından

en üst seviyede olduğumuz ve durur

duyduğumuz bir yıl oldu. Umarım yeni

yılda da bu verimliliği sürdürerek sektörün

lider firma özelliğini koruyor oluruz.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi

verir misiniz?

Bu soruyu sormanız bizim açımızdan çok

iyi oldu. Firmamızı ve ne iş yaptığımızı

açıklayabileceğimiz bir soru.

Biz bu noktada erişim problemi olan bina

ve yapılardaki açığı kapatıyoruz. Asansörlerin

yetmediği kısa mesafelerde kullanılan

platformları, yine rampaların ve açıların

yetersiz kaldığı yapılarda gerek dikey çalışacak

gerek yatay çalışacak engelli ve

yaşlıların daha çok talep ettiği erişim sıkıntılarını

ortadan kaldırıyoruz.

Engelli asansörü, merdiven asansörü ve

havuz asansörleri gibi farklı seçeneklerimiz

bulunuyor. Özellikle ise koltuk tipi merdiven

asansörlerinde tüm Türkiye ye bu

hizmeti sağlıyor ve ara bayiler aracılığıyla

her bütçeye bir çözüm buluyoruz. Bu seçeneklerimizi

firmamızın web sitesinden ya

da Showroom da sergilediğimiz modellerden

görmek isteyenleri mutlaka bekliyoruz.

Başında da söylediğimiz gibi biz erişim sıkıntılarını,

erişim kolaylığı olarak değiştiriyor

ve bunda da çok mutlu oluyoruz.

Bu ürün grupları içerisinde öne

çıkan avantajlardan biraz bahseder

misiniz?

Bu soruya 2 türlü cevap vermek istiyorum.

Bunlardan ilki ithal ettiğimiz ürünler.

Doğan Kazan / Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı

İthal edilen her ürün yurtdışından distribütörlüğünü

yaptığımız ve Türkiye de yetkili

servis ağı ile dağıttığımız ürünlerdir. Bu

ithal ürünler koltuk tipi merdiven asansörleri

ve dönüşlü tiplerde merdiven platformlarıdır.

2017/18 periyodunda

havuz asansörü ve dikey platformlarını

da dışarıdan ithal

eder haldeydik fakat biliyorsunuz

bunu 2019 ilk çeyreğinde

aşarak bu grubu imal eder hatta

bu sene başı itibari ile ihraç

eder seviyeye geldik. Yani ithal

ettiğimiz ürünler artık ürün

yelpazemiz içerisinde %35 lik

kısmı karşılıyor.

Öte yandan kendi imal ettiğimiz

ürünler grubuna değinmek

isterim. Bu ürünleri şu an dikey

modellerde engelli asansörleri

ve havuz liftleri gelmektedir. Bu alanda

tartışmasız yurdun en güçlü konumundayız

ve Avrupa başta olmak üzere birçok

ülkeye ihraç ettiğimiz ürünlerimiz ile iftihar

ediyoruz. Sorunun cevabını toparlayacak

olursak artık çeşitli nedenlerle yurtdışından

ithal edilen ürünlerin cazibesi bitiyor.

Bunun nedeni Euro / TL arasındaki farklar

nakliyeden doğan fiyatlar ile bu ürünlere

fiyatlarından dolayı ulaşmak daha çok zorlaşıyordu.

Şimdi ise yerli üretimimiz ürünler

ile artık engellilerin ve kamu binalarının bu

ürünü tedarik etmesi daha da kolaylaşıyor.

62

Yapı Malzeme Şubat 2020





“Müşterilerimizin renkler yoluyla

kendilerini ifade etmesine

imkân veriyoruz”

“Sektörün lider oyuncularından olmanın verdiği sorumlulukla AkzoNobel Marshall olarak

2020 yılı içinde pek çok yeniliğe imza atacağız. Bu bağlamda ilk yeniliğimizi, Yılın Rengi

Sakin Şafak olarak hayata geçirdik.”

1954 yılından itibaren Türkiye pazarının

öncü markası olan Marshall küresel teknoloji

ve tecrübelerle geliştirilmiş ürün ve

renk hizmetleri ile hayata renk katmaya

devam ediyor.

Marshall Pazarlama Müdürü Pınar Adabağ

gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

mevcut ürün grupları ve yeni

projelerini bizlere aktarırken, geride bıraktığımız

2019 yılı hakkında da değerlendirmelerde

bulundu.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

2019 yılının özellikle ilk 6 ayında genel

itibariyle tüm sektörlerde görülen daralma

inşaat sektörünü ve dolayısıyla boya sektörünü

de etkiledi. İnşaat sektöründeki bu

daralma ve yeni proje sayısının yok denecek

kadar azalması boya tüketiminin de

düşmesine neden oldu. Renovasyon açısından

ise, tasarruf ekonomisine yönelen

tüketicilerin evlerini boyamayı ertelediklerini

gördük. Bu tüm sektörü ve dolayısıyla

bizi de olumsuz yönde etkiledi.

Ancak sektörün lider markalarından biri

olarak biz 2019 yılında trendleri belirlemeyi

sürdürürken bir yanda da Ar-Ge açısından

önemli bir gelişmeye imza attık.

2019 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

tarafından verilen Ar-Ge Merkezi Belgesi’ni

almaya hak kazandık. Ayrıca, Belgelendirme

Kuruluşu olmamız nedeniyle

yasal olarak zorunlu hale getirilen Meslek

Yeterlilik Belgelendirmesi konusunda

boya ustalarına bilgilendirmeler yapmayı

da sürdürdük. 2019 yılı sonu itibariyle

sınava girerek belgelendirilen boyacı ustası

3000 oldu. Marshall olarak 2023 yılı

sonunda bu sayının 20 bine ulaşmasını

hedefliyoruz. 2019 yılı boyunca Sosyal

Sorumluluk çalışmalarımızı da sürdürdük.

Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bazı

okulların boyanmasını ve eğitimlerine

daha kaliteli devam etmelerini sağladık.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi

verir misiniz?

Dekoratif boyalar grubunda, su bazlı iç

cephe, su bazlı dış cephe, solvent bazlı,

ahşap bakım ve metal bakım kategorilerine

yönelik ürünlerimiz bulunuyor.

Tüm ürün gamımızda, Marshall, FIT, Cuprinol

ve Hammerite markaları yer alıyor.

İç cephe Maximum boyamız ile ustaların

maksimum performans beklentilerini karşılamaya

devam ediyoruz. Boya ustalarını

ve tüketicileri dinleyerek onların beklentilerini

karşılamak üzere geliştirdiğimiz

bu ürünümüz, üstün kapatma ve örtücülük

özelliği ile daha fazla metraj avantajı

sunmakla beraber, mükemmel yayılma

özelliği ile uygulamada ustalara önemli

ölçüde zaman kazandırıyor. Rutubetli

mekanlar için özellikle önerdiğimiz Maximum

ürünümüz, sevilen parlaklık seviyesi

ile de renklerin daha canlı bir görünüme

kavuşmasını sağlıyor.

Yeni ürünlerle kullanıcı ihtiyaçlarını karşılarken,

bir taraftan da renkler ve kullanım

alanları ile tüketicilerimize rehberlik

66

Yapı Malzeme Şubat 2020


Dosya

Pınar Adabağ / Marshall Pazarlama Müdürü

etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu

bağlamda AkzoNobel Marshall olarak

yılın renk trendlerini ve yılın rengini belirlemek

üzere kapsamlı araştırmalar yaparak,

zamanın ruhundan hareketle yılın

anahtar rengi ile yılın renk koleksiyonunu

sunuyoruz.

Bu ürün grupları içerisinde

öne çıkan avantajlardan biraz

bahseder misiniz?

AkzoNobel Marshall olarak sahip olduğumuz

uluslararası bilgi ve tecrübe ile

Türkiye’de dekoratif boyalar sektöründe

tüketicilerine her daim sürdürülebilir,

yenilikçi, hayatı kolaylaştıran ürün ve

hizmetler sunmayı amaçlıyoruz. Ar-Ge

Merkezi’ndeki çalışmalarımız ile uluslararası

alanda da sektörün gelişimine

katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Bu

bağlamda geliştirdiğimiz “Sil – Pak” ürünümüzden

biraz bahsetmek isterim. “Silip

geçmek bu kadar kolaysa bizden bilin”

mottosuyla hareketli yaşayan evler, çocuklu

mekanlar için geliştirdiğimiz yılın

ürünü olarak konumlandırdığımız “Kolay

Temizlenen SİL-PAK” sayesinde, duvarlara

artık su bazlı ne dökülürse dökülsün

lekesi kalmıyor.

Boya üzerinde oluşan film tabakası sayesinde

su bazlı lekeler duvara nüfuz

etmiyor. Üstün su itme özelliği ile de sıvılar

boya üzerinde boncuklanma efekti

oluşturarak, yayılmadan boncuklanarak

akıyor ve dolayısıyla duvar boyası üzerinde

oluşabilecek lekeleri de bu sayede

minimuma düşürüyor. SİL-PAK’la boyanmış

duvarlara dökülen kahve, çay, kola,

meyve suyu gibi lekelere ek olarak toz,

kir, ketçap ve hatta pastel boya ve ruj lekeleri

de kolayca temizleniyor.

“Leke Tutmayan Teknoloji” ile geliştirdiğimiz

ve kolayca temizlenen Marshall SİL-

PAK’ın, hareketli ve yaşayan evlerin vazgeçilmezi

olacağını düşünüyoruz.

Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz

olacak mı?

Sektörün lider oyuncularından olmanın

verdiği sorumlulukla AkzoNobel Marshall

olarak 2020 yılı içinde pek çok yeniliğe

imza atacağız. Bu bağlamda ilk yeniliğimizi,

Yılın Rengi Sakin Şafak olarak hayata

geçirdik.

Dünya genelinde yükselen ana temanın,

bizi farklı kılan, robotlardan ayıran ve

özel kılan unsurun “İnsancıl bir dokunuş”

olduğunda hemfikir olan trend uzmanlarımız,

sabah gökyüzünde beliren renkleri

andıran “Sakin Şafak” tonunu Yılın Rengi

olarak belirledi.

En insani özelliklerimizin değerini bilme

arzusunu içinde barındıran ve yeşil, mavi,

gri arasında narin bir ton olan “Sakin Şafak”ın

anahtar konumunda olduğu 4 renk

paleti ile 2020 koleksiyonu pazara sunuldu.

36 renkten oluşan, Özen, Anlam,

Oyun ve Yaratıcılık renk paletlerimiz tüketicilerin

renkler yoluyla kendilerini ifade

etmesine imkân veriyor.

Web sitemizden ve sosyal medya MarshallTürkiye

hesaplarımızdan Sakin Şafak

ve 2020 koleksiyon renkleri ile ilham veren

paylaşımlarımızı tüketicilerimizin beğenisine

sunduk.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Son olarak markamızın global amacından

bahsetmek isterim. AkzoNobel’in

dünya çapında başlattığı bir girişim olan

‘Renklendir Hayatı’ projesi, daha yaşanabilir

alanlar oluşturmayı, rengin dönüştürücü

gücünü, yarattığı pozitif değişimi

deneyimlemeyi ve hayata renk katarak

insanlara ilham vermeyi hedefliyor. Bu

yaklaşımla hayata geçirilen proje kapsamında

39 ülkede yürüttüğümüz çalışmalarda

renkli bir dokunuşla insanları motive

edebileceğimizi ve ilham verebileceğimizi

gördük.

Dünyada ‘Renklendir Hayatı’ çerçevesinde

bugüne kadar 2.300’e yakın proje gerçekleştirildi.

Bu projeler için 1,3 milyon litreyi

aşkın boya kullanıldı. 12 binden fazla

gönüllü ile yürütülen projeler 81 milyondan

fazla kişiye fayda sağladı. ‘Renklendir

Hayatı’ özellikle gönüllü grupların ilgisi

ve belediyeler tarafından büyük takdirle

karşılanıyor.

‘Renklendir Hayatı’ projesi Türkiye’de

2010 yılında Kadıköy Ayrılık Çeşmesi Sokağı’ndaki

çalışmayla başladı. Daha sonra

Yıldız Sarayı, Manisa’nın Kula ilçesi,

Kadıköy Yeldeğirmeni Mahallesi, Kastamonu

ve Hatay’da Kırk Asırlık Türk Yurdu

Sokağı’nda uygulanan proje 2018 yılında

da Venuart Grubu’nun girişimi ve Kuşadası

Belediyesi’nin desteğiyle Kuşadası’nda

hayata geçirildi. Proje kapsamında ilçeye

hakim konumdaki Tepe Mahallesi’nde yer

alan 401 ev Marshall ile renklendi.

Yapı Malzeme Şubat 2020 67


“San Deco olarak ürün gelişimi

konusunda sürekli Ar&Ge

çalışmalarımız sürmektedir”

“Her yıl olduğu gibi 2020 yılı için de sahada önemli projelerimiz ve ürünlerimiz olacak,

çok kısa bir zaman içerisinde dekoratif boya grubumuza ilave bir dinamizm getirecek olan

şablon serimizi piyasaya sürüyor olacağız.”

1965 yılında kurulan San Deco, sektöre

iç – dış cephe boyaları ve sıva üretimi ile

giriş yaptı ve 90’lı yıllardan itibaren Ar&-

Ge çalışmalarını dekoratif boya üzerinde

yoğunlaştırdı. Bugün yarım asırlık tecrübesiyle

pazar payında 20 milyon litreden

fazla hacimsel dağılıma sahip ve “dekoratif

boya” alanında uzmanlaşmış olan

firma üretim, Ar-&Ge ve iş ortaklarından

aldığı güçle, dekoratif boya sektörünün

öncüsü olmaya devam etmektedir.

San Deco Pazarlama Müdürü Timur Ergün

ile San Deco hakkında merak ettiklerimizi

konuştuk.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

Ülkemiz ve ekonomisi için zor bir yıl olan

2019, Türkiye pazarımızı düşündüğümüzde,

her ne kadar yurtiçi atılımlarımıza

yeni bir başlangıç sağlamış olmamıza

rağmen bizim içinde çetin bir yıl oldu.

Ancak San Deco olarak biz, klasik ama

etkin bir anlayış ile bu karşılaştığımız krizi

fırsata dönüştürerek gerek yurtiçi zincir

mağazalar atılımları gerek kapsamlı bölge

müdürlük açılışlarımızla kendi ilgi alanımızda

büyüdük. Yurtdışı stratejilerimizde

yine aynı kararlılıkla bulunduğumuz

pazarlarda büyüme ve yer almadığımız

pazarlara ürün ve hizmetlerimizi en doğru

şekilde aktarmak için çalışmalarımızı sürdürdük.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi

verir misiniz?

Ürün gruplarımız içerisinde öncelikli

ürünlerimiz dekoratif boya ve kaplamalar

oluşturuyor, bunların dışında farklı fonksiyonları

olan çözümcül ürünlerimiz, iç ve

dış cephe boyalarımız, ürün gamımızın

bir bölümünü oluşturuyor. San Deco Writewall,

San Deco Chalkboard ürünlerimiz

boyaya eğlenceli bir form katıyor, hem

tüketici hem mimari tarafta boyayı günlük

yaşam içinde kullanabileceğimiz bir

forma dönüştüyor. San Deco olarak ürün

gelişimi konusunda sürekli Ar-Ge çalışmalarımız

sürmektedir.

Bu ürün grupları içerisinde

öne çıkan avantajlardan biraz

bahseder misiniz?

Boyada kişiselleştirme kavramı her geçen

gün daha öne çıkıyor, kişiye özel duvar

uygulamaları, dekoratif boyalar, hem

mimari projelerde fark yaratmak hem de

tüketicinin kendini özel hissetmesi yönünden

önemli. Dekoratif ürün gamında ürünlerimizi

kendi içlerinde birarada da kullanarak,

tasarım ve trendler konusunda

hem eğitim hem ürün anlamında gelişime

önem veriyoruz. San Deco Effect Wind,

San Deco Atracto, San Deco Travertino,

San Deco Beton Deco ürünlerimizle metal

efektlerden, beton görünümlere, mer-

68

Yapı Malzeme Şubat 2020


Dosya

Timur Ergün / San Deco Pazarlama Müdürü

mer etkisinden, rüzgarlı mekanlara hayal

ettikleriniz ve çok daha fazlasını üretime

dönüştürmek için çalışıyoruz.

İhracat hacminizi artırmak için

ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

En yoğun çalıştığınız pazarlar

hangileri?

30 yılı aşkın süredir ihracatçı kimliğimizle

‘Go To Market’ stratejisi ve yapılanması

ile her farklı Pazar için yapmış olduğumuzu

araştırmalar ve stratejilerimizi

kullanarak çalışmalar yapmaktayız. Bu

bazen Pazar bazlı pazarlama faaliyetleri

olurken, bazen ürün bazlı, bazen kültürlerine

göre dahi olabilmekte. Günümüzde

en çok önem verdiğimiz çalışmalarımızı

dünyanın neresinde olursa olun muhakkak

eğitim ve eğitim faaliyetleri olmakta.

Özel ürünlerimizin yoğunlukta olduğu

ürün gamımızı doğru kanallara doğru mesajla

aktarabilmek için muhakkak eğitim

deyip bunun için bir akademi dahi kurduk.

San Deco olarak en yoğun çalıştığımız

Pazar Avrupa pazarı ile Afrika pazarıdır.

Bunu Ortadoğu ve körfez ülkeleri pazarı

ile Asya ile takip ederken, son atılımlarımızla

Güney Amerika pazarına markamızı

taşımayı başardık.

Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz

olacak mı?

Her yıl olduğu gibi 2020 yılı için de sahada

önemli projelerimiz ve ürünlerimiz olacak,

çok kısa bir zaman içerisinde dekoratif

boya grubumuza ilave bir dinamizm

getirecek olan şablon serimizi piyasaya

sürüyor olacağız. Bunun dışında özellikle

başta yurt içi piyasada yaygınlık ve

bilinirliği artırıcı pazarlama faaliyetlerimizi

devreye alıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Son dönemde ürünlerimiz ile en önemli

konulardan biri tüm ürünlerimizin VOC

oranının düşük olması ve ecofriendly

ürünler olmasıdır, San Deco olarak bu

konu üzerinde hassasiyetle duruyoruz.

Bunun dışında sektörde bir takım teknolojik

değişimler, yenilikler her geçen gün

artıyor, firma olarak bu gelişmelerin de

içerisinde ve sahaya entegre çözümler

üzerinde projeler üretiyoruz.

Yapı Malzeme Şubat 2020 69


Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Sefa Çelik

“Gördüğümüz ilgiden oldukça

memnunuz”

“AquaCity Denizli projesi ile Denizlilere kumsalı, şehirde bulunmayan markaların olduğu ilk

AVM’yi ve sayısız sosyal alanı sunduk. AquaMall AVM şehrin buluşma noktası haline geldi.

Aldığımız geri dönüşlerden ve gördüğümüz ilgiden oldukça memnunuz.”

45 yıl önce başladığı yolculuğu boyunca

adımlarını hep en iyiye ulaşma

ilkesiyle atan Sinpaş Holding, başarısının

ardındaki en büyük itici gücü

olan yenilikçi vizyonu, güvenilirliği ve

özgünlüğü ile projelerine hayat vermeye

devam ediyor.

Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Üyesi

Mahmut Sefa Çelik ile şu an yapımı

devam eden AquaCity Denizli projesi

özelinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.

Sinpaş AquaCity Denizli

Projesi hakkında kısaca neler

söylemek istersiniz?

Sunduğu benzersiz sosyal olanakları

ve yaşam alanlarıyla Denizli’yi

yepyeni bir konut konseptiyle tanıştıran

AquaCity Denizli, güvenliği, birbirinden

ünlü markaların yer aldığı

ve lezzetleri şehre ilk getiren adres

olan alışveriş merkezi, hemen yanı

başındaki Çam Korusu’nun huzurlu

manzarası, su kıyısında yalı yaşamı,

Denizli’nin Tropikal bölgelerden gelen

kumuyla ilk kumsalının yanı sıra, yatırım

ve yaşam değeriyle de Denizlililere

ayrıcalıklı bir yaşamın kapılarını

açıyor.

Kullandığınız malzemeleri

belirlerken öncelikleriniz neler

oldu?

Kullanılacağı mekana uygun, dayanıklı,

fonksiyonel, uzun ömürlü olan,

tasarım ürünler olması önceliklerimizdir.

İlk yatırım bedelinde uygun

olduğu kadar işletme bedellerinde de

ekonomi sağlayan ve bunun yanında

ulaşılabilirlikte sıkıntı yaratmayan

malzemeler kullanmaya özen gösterdik.

Mahmut Sefa Çelik / Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Üyesi

70

Yapı Malzeme Şubat 2020


Proje

Sinpaş Aquacity Denizli’yi

diğerlerinden farklı kılan en

belirgin özellikler neler?

Su ve yeşilin iç içe geçtiği dört farklı

yaşam seçeneği sunan AquaCity, Denizlilileri

plaj hayatı ile tanıştırdı. Göl ve

bahçe evleri, kumsal evleri, yalı evleri ve

Aqua Mall Çarşının üzerinde yer alan 2

kulesi ile birlikte farklı konut seçenekleri

yer alıyor. Cadde atmosferi yaşatan açık

konseptli Aqua Mall Alışveriş Merkezi,

Starbucks- gibi birbirinden şık cafeleri,

yol boyu lezzetlerinde çok tercih edilen

Köfteci Yusuf gibi restoranları, herkesin

ihtiyaçlarını karşılayabileceği H&M, LCW,

Mavi Jeans ve Teknosa gibi mağazaları,

sosyalleşebileceği alanları ve sunduğu

yepyeni yaşam konseptiyle Denizli’nin

yeni buluşma noktası olan AquaMall

AVM, şehrin yeni cazibe merkezi haline

geldi. AquaMall üzerinde bulunan Denizli’nin

en büyük spor kompleksinde profesyonel

sosyal tesis; AquaCity sakinlerine

kaliteli bir sosyal yaşam imkanı sağlıyor.

Bu alanda yüzme havuzları, fitness center,

yürüyüş parkurları, basketbol sahaları

ve tenis kortları ile hizmet veriliyor.

AquaCity Denizli yaz aylarında sıcak iklimiyle

yayla yaşamını bir gelenek haline

getiren Denizliler için konumu nedeniyle

serin hava akımının bulunduğu bir bölgede

yer alarak bir özelliğe sahip.

Ayrıca çocuklar için de tam bir oyun merkezi.

Kumsalı, su kaydırakları, temalı

parklarıyla, yaş gruplarına özel tasarlanmış

su kaydırakları, küçük korsanlar ve

su kaşifleri gibi temalı parkları ve ahşap

oyun grupları da yer alıyor.

Bu projede konut sahiplerine

sunduğunuz en önemli avantaj ne

oldu? Bu anlamda geri dönüşleri

nasıl değerlendiriyorsunuz?

AquaCity Denizli projesi ile Denizlilere

kumsalı, şehirde bulunmayan markaların

olduğu ilk AVM’yi ve sayısız sosyal alanı

sunduk. AquaMall AVM şehrin buluşma

noktası haline geldi. Aldığımız geri dönüşlerden

ve gördüğümüz ilgiden oldukça

memnunuz.

Önümüzdeki döneme dair, Türkiye

ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/

projeleriniz olacak mı?

Sinpaş, bilindiği üzere Almanya’dan Gürcistan’a,

Suudi Arabistan’dan Umman’a

dünyanın pek çok ülkesinde faaliyet gösteren

uluslararası bir şirket. Almanya’nın

en önemli noktalarından Franfurkt’ta 240

dönüm arazi üzerinde bulunan Oswe

projemizi ticaret ve lojistik üssü olarak

konumlandırıyoruz. Önümüzdeki dönem

yurt içinde hem de yurt dışında yeni yatırımlarımıza

devam edeceğiz.

Yapı Malzeme Şubat 2020 71


Mimari

Yenilikçi yapılarda

Guardian Glass imzası: Maslak Link

DB Architecture imzası taşıyan tasarımı ile hayata geçen Maslak Link, prizmatik cam

kütlesi ile gökdelenler bölgesindeki diğer yapılar arasından kolayca ayrışıyor. Kütlesel ve

görsel bir imge olmanın ötesinde bir yaşam mekanı olarak karşımıza çıkan yapının cephe

tasarımında tercih edilen Guardian SunGuard® SuperNeutral SN 70/37 kaplamalı camın

etkisi ile kent ve yapı arasında şeffaf bir bağ kuruluyor.

Dünya çapında ikonik binalar için geliştirdiği

son teknoloji ürünleri ile Türkiye’de

de uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren

Guardian Glass, sunduğu cam seçenekleri

ile yenilikçi ve simgesel nitelikteki

projelere imza atmaya devam ediyor. İstanbul’un

en işlek bölgelerinden birisinde,

Eski Büyükdere Caddesi üzerinde yükselen

DB Architecture tasarımı Maslak Link

ise gökdelenler arasından kendini ayıran

prizmatik cam kütlesi ile bunlardan biri.

Arsa üzerinde konumlanışından, iç kurgusuna,

kentle ve kentliyle kurduğu görsel

ve fiziksel ilişkiye dek başlı başına

bir yaşantı tanımı yapan yapının cephelerinde

ise Guardian SunGuard® Super-

Neutral SN 70/37 kaplamalı camın katkısı

bulunuyor.

Ayazağa ve Eski Büyükdere Caddesi’ne

cephesi olan Maslak Link ofis binasında

gün ışığının mevsime ve günün saatlerine

bağlı değişen etkisi yapı kabuğunda

ve iç mekanda farklı efektler oluşturarak

yapının kütle ve mekan algısını farklılaştırıyor.

Mimar ve yatırımcılar için özellikle enerji

tasarrufu ve güneş kontrolünü temin

ederken, yüksek doğal ışık geçirgenliği

sunan kaplamalı cam ürünler geliştiren

Guardian Glass, düşük yansıma özelliğinin

yanı sıra doğal görüntüsü ile de etkileyen

Guardian SunGuard® SuperNeutral

serisinden SunGuard® SuperNeutral SN

70/37 kaplamalı cam ile birçok gereksinimi

tek bir üründe karşılıyor. Yapay ışık

ihtiyacını olabildiğince aza indiren ürün

aynı zamanda güneş kontrolü sunuyor ve

standartın dışında cephe tasarımlarına

imzasını atıyor.

72

Yapı Malzeme Şubat 2020


20

GARANTi

TÜRKİYE’DE İLK

YIL


‘Verra Suites Beykoz yükseliyor’

Ankara merkezli Tüfekçioğlu Grup’un İstanbul’da hayata geçirdiği ilk konut projesi

olan ‘Verra Suites Beykoz’ yoğun ilgi görüyor. Yarıya yakın oranda dairenin satışının

tamamlandığı ve inşaatı hızla ilerleyen projenin yükselen katlarından panoramik boğaz ve

orman manzarası görülmeye değer.

Tüfekçioğlu Grup tarafından İstanbul

Beykoz’da inşaatına başlanan ‘Verra

Suites Beykoz’ projesinde lansman fiyatları

ve özel ödeme seçenekleri ile

konut sahibi olmak mümkün. Yatay mimarisinin

yanı sıra Deniz ve orman manzarasının

yanı sıra Tabanlıoğlu Mimarlık

imzasıyla ile dikkat çeken proje, konut

alıcılarına İstanbul’un merkezinde doğa

ile iç içe yaşam imkanı sunuyor.

Butik bir proje olarak hayata geçirilen

lüks ve kaliteli yaşamın kapılarını aralayan

‘Verra Suites Beykoz’ 3 blok şeklinde

Beykoz’un en özel lokasyonunda

yükseliyor. 100 milyon TL’lik yatırım

değerine sahip olan proje toplam 28

daireden oluşuyor. Birbirini görmeyecek

şekilde tasarlanan 2+1, 3,5+1, 4,5+1 ve

4,5+1 dublex dairelerden oluşan projede,

alan büyüklükleri ise 140 metrekare

ile 404 metrekare arasında değişiklik

gösteriyor.

74

Yapı Malzeme Şubat 2020


Proje

Her daireye ait özel yeşil alanın bulunduğu

‘Verra Suites Beykoz’un son katlarında

yer alan daireler ise geniş terasları ve

jakuzileriyle dikkat çekiyor. ‘Verra Suites

Beykoz’da ayrıca gün ışığından optimum

seviyede yararlanan ferah, geniş ve özgün

alanlar yer alıyor. Havuz, spor salonu,

SPA, sauna, Türk Hamamı, Çocuk

Oyun Odası, Pilates stüdyosuna sahip

‘Verra Suites Beykoz’, bulunduğu lokasyon

itibariyle İstanbul’un merkezinde yer

almasına rağmen şehrin stres ve gürültüsünden

uzak sakin, huzurlu bir yaşam

fırsatı sunuyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine

göre İstanbul’un zemin kalitesi en güvenilir

lokasyonlardan Beykoz’da bulunan

proje, ileri teknolojili malzeme kullanımı

ve uzun yıllara dayanan inşaat tecrübesiyle

güven ve huzur vaadediyor.

Levent, Bebek, Etiler ve Ulus’a ulaşım

kolaylığı ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne

1,5 dakikalık mesafede konumlanan

projeden trafiğin en yoğun olduğu

sabah saatlerinde Ataşehir ve Finans

Merkezine ise 6.5 dakikada ulaşmak

mümkün.

Yapı Malzeme Şubat 2020 75


Mimari

“RIBA + VitrA ile Mimar Sohbetleri” kapsamında,

Ben van Berkel 3 Mart’ta İstanbul’da

VitrA’nın İngiliz Kraliyet Mimarlar Enstitüsü RIBA iş birliğiyle düzenlediği konuşma

dizisinin Mart ayındaki konuğu Ben van Berkel olacak. Amsterdam, Şanghay, Hong

Kong ve Frankfurt ofisleriyle uluslararası sınırları zorlayan mimarlık şirketi UNStudio’nun

kurucularından van Berkel, 3 Mart’ta Uniq İstanbul’da sahne alacak.

Ben van Berkel

VitrA, RIBA (İngiliz Kraliyet Mimarlar

Enstitüsü) iş birliğiyle Eylül 2018’den bu

yana İngiltere’de mimar sohbetleri düzenliyor.

Uluslararası mimarlık camiasının

öncü isimleriyle çağdaş meslektaşlarının

ağırlandığı RIBA + VitrA ile Mimar Sohbetleri’nin

16. buluşması Mart ayında

Türkiye’de gerçekleştirilecek. Geçtiğimiz

yıl Daniel Libeskind’ın ülkemize konuk

olmasının ardından, bu kez de Ben van

Berkel İstanbul’da sahne alacak. Kurucuları

arasında yer aldığı UNStudio’nun son

dönem işlerinin yanı sıra, mimarlık ve onu

şekillendiren unsurlarla ilgili araştırmalar

hakkında konuşacak. Uniq İstanbul’da 3

Mart 2020’de saat 19:00’da düzenlenecek

etkinliğe VBenzeri.com adresinden

kayıt olanlar, RIBA + VitrA ile Mimar Sohbetleri’nin

İstanbul etkinliğini ücretsiz izleyebilecek.

Mimarlık eğitimini Amsterdam’daki Rietveld

Akademisi’nde tamamlayan Ben

van Berkel, UNStudio’yu Caroline Bos

ile birlikte 1988’de kurdu. Rotterdam’ın

simgelerinden Erasmus Köprüsü’nü yapan

UNStudio, son dönemde Katar’da

metro, Frankfurt’ta karma bir yapı ve

Dubai’de Wasl Kulesi gibi projelere imza

attı. Stuttgart’ta Mercedes-Benz Müzesi,

Hollanda’da Arnhem İstasyonu, Hangzhou’da

Raffles City, Londra’da Canaletto

Kulesi, New York’ta özeli bir villa ve Singapur

Üniversitesi Teknoloji ve Tasarım

Fakültesi gibi projeleri hayata geçirdi.

2017’de sağlık ve mimarlık konulu sunumuyla

Tedx konuşmacısı olan van Berkel,

halen Hollanda Dışişleri Bakanlığı İnşaat

Endüstrisi Danışma Kurulu’nda görev

yapıyor. 2018’de insan odaklı teknoloji

çözümleri üretmek hedefiyle yola çıkan

UNSense’i kuran van Berkel; “iPhone

döneminde yaşıyoruz ancak mimarlık ve

inşaat halen Walkman sürecinde!.. UN-

Sense ile inovatif teknolojileri inşaat sektörüne

entegre ederek insanların yaşamını

iyileştirmeyi hedefliyoruz” diyor.

76

Yapı Malzeme Şubat 2020



Proje

Sydney Garden ile

keyif ve güven dolu bir yaşam sizlerle

Taham Yapı güvencesiyle hayata geçecek olan Sdney Garden Projesi toplam 8913 m 2 bir

alan üzerine kurulmaktadır.4 katlı ve 5 blok olarak tasarlanan projede kullanılan tüm ürünler

TSE belgeli ve yüksek kaliteli olacak...

Taham Yapı

güvencesiyle sunulan

Sydney Garden projesi

toplam 8913m² arazi

üzerinde yer alıyor

o 4 katlı ve 5 blok 58 daire

olarak inşa edilmektedir

o 4.katlar dubleks olarak

tasarlanmıştır

o Açık otopark

o Çocuk parkı

o Açık havuz alanı

o 3+1

78

Yapı Malzeme Şubat 2020



“Tasarım disiplinlerinin yeniden

düzenlemesi ve eğitim yoluyla ayakta

kalması çok önemli”

“Müşterilerini iyi tasarımın değerini görmeye ikna eden mimarların yanı sıra içindeki

korkuya kulaklarını tıkayarak belirli malzeme türleri veya teknolojik gelişmeler üzerinde

gerçekleştirilen ömürlük bir araştırmaya dayanarak tasarlayan, inşa eden ve yaklaşım

gösteren mimarlar, kalabalığın bir adım önündedir.”

Sizce başarılı bir mimar nasıl

olmalıdır? Kendi başarınızı ne tür

kriterlerle temellendiriyorsunuz?

Başarı kişisel bir şeydir. Benim bakış açım

ise çalıştığım herhangi bir projenin mimarları,

müşterileri, öğrencileri ve kullanıcılarının

yüzüne bir gülümseme koymak. Bu

bence en büyük başarı. Şöhret, değerli

bir stüdyodan daha az önemlidir. Aslında

Geberit önderliğinde düzenlenen “Zamanın

Ötesinden Tasarım Kâşifleri’’ etkinliğine

de bu motto çerçevesinde davet edildim

ve konuşmamın içeriğini de bu şekilde

oluşturdum. Motto çerçevesinde inovatif

mimari formlara ve malzeme kullanımlarına;

prefabrikasyon, sürdürülebilir inşaat,

karmaşık analiz yöntemleriyle nasıl cevap

bulduğumu konuklara anlattım.

Strüktür Mühendis ve Mimar Hanif Kara

Mimarlık ve strüktürel tasarım kavramlarını Projelerinizde en çok nelere

bir bütün olarak ele almasıyla tanınan ünlü öncelik verirsiniz?

mimar Hanif Kara, ‘Zamanın Ötesinde Tasarım

Projelerimde en çok dikkat ettiğim değerleri

Kâşifleri’ etkinliğine katılmak üzere

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit’in davetlisi

dürüstlük, titizlik ve iletişim olarak sı-

ralayabilirim.

olarak Aralık

ayında Türkiye’ye

gelmişti. Sahip olduğu

bilgi birikimi

ve tecrübesiyle

strüktür tasarımına

inovatif ve yenilikçi

çözümler sunan

mimar, Türkiye’deki

meslektaşları ve

mimarlık öğrencileriyle

de biraraya

gelerek bilgi

paylaşımı ve bazı

sunumlarda bulunmuştu.

Ünlü mimar Hanif

Kara ile bizler de bir

röportaj gerçekleştirerek

merak ettiklerimizi

kendilerine

yönelttik.

Art Museummsu Mıichighan

Türkiye’de mimarinin gelişimini

ve özellikle son dönemde

birbirinin kopyası niteliğinde

ortaya çıkan projeleri nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’deki mimarileri takip edebildiğim

kadarıyla yorumlamam gerekirse çünkü

80

Yapı Malzeme Şubat 2020


Mimari

dergilerde hepsini görmediğim için bilmiyorum ama

büyük ölçüde gördüğüm saygılı ve iyi tasarlanmış

yapıların olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’nin en iyi

mimarlarının tasarladığı projeler mükemmel durumda

ve pek çok dünya şehri ile kıyaslandığında gayet iyi

konumda diyebilirim.

Gelecekte mimari üzerindeki en önemli etken

sizce ne olacak?

Tasarım disiplinlerinin yeniden düzenlemesi ve eğitim

yoluyla ayakta kalması, gelecek için önemli etkenler

olacak. Bunu yapmak için de teknolojiyi benimsemek

gerekiyor. Teknoloji, malzemeleri ve sistemleri daha

iyi anlamamıza yardımcı olurken disiplinlerimiz, tasarım

sürecinin hız kazanmasını sağladı ve bu da daha

büyük bir işbirliği kurmamızı kolaylaştırdı. Fakat yanlış

ellerde teknoloji, çirkinlikler meydana getirebilir.

Geberit önderliğinde düzenlenen “Zamanın Ötesinden

Tasarım Kâşifleri etkinliğine de “Bir adım önde, ilk

günden beri” mottosu çerçevesinde davet edildim ve

konuşmamın içeriğini de bu şekilde oluşturdum. Motto

çerçevesinde inovatif mimari formlara ve malzeme

kullanımlarına; prefabrikasyon, sürdürülebilir inşaat,

karmaşık analiz yöntemleriyle nasıl cevap bulduğumu

konuklara anlattım.

Tüm konuştuklarımız ışığında hayalimizdeki

şehirler ve yaşam alanları için mimarların

ve inşaat sektörü profesyonellerinin

sorumluluklarını nasıl tanımlamak gerekir?

Tıpkı doktorları sağlıktan sorumlu tuttuğumuz gibi bu

konuda da tüm profesyonelleri sorumlu tutmak, geleceğin

yapılarının gelişmesi için önemlidir. Müşterilerini

iyi tasarımın değerini görmeye ikna eden mimarların

yanı sıra içindeki korkuya kulaklarını tıkayarak belirli

malzeme türleri veya teknolojik gelişmeler üzerinde

gerçekleştirilen ömürlük bir araştırmaya dayanarak

tasarlayan, inşa eden ve yaklaşım gösteren mimarlar,

kalabalığın bir adım önündedir.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Geberit önderliğinde düzenlenen “Zamanın Ötesinden

Tasarım Kâşifleri etkinliğinde Türkiye’deki genç izleyicilerle

etkileşimden gerçekten keyif aldım. Umarım konuşma

içeriğimle etki edebileceğimi umuyorum.

Serpentine Pavillion UK

Generali Tower Milan

The Twist Norway

Yapı Malzeme Şubat 2020 81


YENİ ÜRÜNLER

YAPI

KİMYASALLARI

Kalekim

ISITMA&SOĞUTMA

Daikin

Vaillant

BANYO&MUTAK

SERAMİK

Vitra

Seramiksan

Villeroy&Boch

E.C.A

Silverline

AYDINLATMA

Panasonic

AHŞAP

Kastamonu Entegre


Ürün

Kişiselleştirilebilen yaşam alanları için E.C.A. Dizayn Radyatörler

Gelişen ve değişen dünyada zamanla tasarıma

ait farklı anlayışlar ortaya çıktı. Tasarımların bir

bütün olarak ele alınmasının yanı sıra kişiselleştirilebilen

unsurlar mekanların tasarım gücünü

ortaya koydu, tasarım devamlılığı yaşam alanlarımızı

sıradanlıktan kurtardı. Yaşam alanlarımızı

ve mimariyi güçlendiren unsurlardan biri olan

dizayn radyatörler de bunlardan biri.

E.C.A. Dizayn Radyatörler ile tasarım ve

işlevsellik bir arada

Elginkan Topluluğu çatısı altında 30 yılı aşkın

süredir iklimlendirme sektörünün en güçlü

markalarından biri olarak faaliyetlerini sürdüren

E.C.A., teknoloji ve tasarımı odak noktasına

alarak tasarladığı dizayn radyatörlerle yaşam

alanlarımızı hem ısıtıyor hem de tasarıma olan

bakış açımızı yansıtmamıza olanak tanıyor. İç

mimarlar, mimarlar, tasarımcılar ve modern yaşam

alanları oluşturmak isteyenler için ideal bir

seçenek olan E.C.A. dizayn radyatörler, doğada

bulunan formları, renkleri ve işlevselliği bir arada harmanlayarak

gizlenmiş tesisat yapısıyla mimari konseptlere uyum sağlayacak

tasarımlar oluşturmanın önünü açıyor.

Pazar ve üretim pratiklerinin yanı sıra tüketici eğilimlerini iyi

analiz edip benzersiz ürünler tasarlayan E.C.A., ürünlerinde

Nano-Seramik kaplama teknolojisi kullanarak yüksek korozyon

direncini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Tüketiciler tarafından en

çok tercih edilen ürün grubunun Icon Panel Radyatör olurken;

ürünün öne çıkan özellikleri, kolay temizlenebilme, estetik, ince

tasarım, mutfak ve banyo gibi mekanlarda havlu askı özelliği ile

ısınmanın yanında havlu kurutma imkanı sunması…

Seramiksan’dan yeni yıla özel göz alıcı yeni seriler

Her yeni yıl yeni başlangıçlar, yeni kararlar, yepyeni umutlar…

Seramiksan , yaşam alanlarını değiştirerek, yeni bir yıla yeni

başlangıçlar yapmak isteyenlere özel tasarladığı porselen karo

serileri ile mekanları 2020’de değişime davet ediyor.

Seramiksan’ın Dolce Vita mermerinden ilham alan Siena ve Onix

mermerinden ilham alan Himalaya serileri ile mermerin gücünü

yeniden keşfedin. 60x120 cm ebadında üretilen porselen karo

serileri, kusursuz ve parlak yüzeyleri ile stil sahibi banyolar

yaratıyor. Büyük ebat avantajı sunan Himalaya ve Siena serileri

daha az derz kullanımı ile mekanlarda bütünlük hissi oluşturuyor.

Betonun zamansız güzelliğini yaşam alanlarına yansıtan yepyeni

Lava serisi, gri ve açık griden oluşan sakin renk tonları ile

etkileyici ve şık mekanlar vadediyor. 60x120 cm ebadında porselen

karo üretilen seri minimalist dekorasyon tarzı ile rafine ve

modern yaşam alanları yaratıyor.

Yapı Malzeme Şubat 2020 83


“Hayatımın Işığısın!” Aşkınızı Panasonic ile anlatın

Aşk, ruhunuzu aydınlatan

ve size hayat enerjisi veren

en güçlü duygulardan

biri! Her ne olursa olsun,

kendini anlatmak istemesi

de bu duygunun bir başka

özelliği… Elektrik anahtarı

ve priz sektörünün lideri

Panasonic Life Solutions

Türkiye’nin Karre Style

serisinde yer alan ve sınırlı

sayıda üretilen aşk

temalı tasarım ile şimdi

siz de Sevgililer Günü’nde

sevgilinize sıra dışı

bir sürpriz yapabilirsiniz.

Böylece, onun hayatınızın

ışığı olduğunu çarpıcı bir

şekilde ifade edebilirsiniz.

14 Şubat, sevginin ve

sevenlerin günü… Karre

Style serisinin aşkı anlatan

elektrik anahtarı tasarımı,

Sevgililer Günü

için kalıcı bir hediye alternatifi oluşturuyor. Kırmızı kalpler ve

“LOVE” yazısı ile dikkat çeken tasarım, sevgilinizin onu ne kadar

çok sevdiğinizi her an hatırlamasını sağlayacak. Aynı zamanda

onun dünyasına ve dekorasyonuna da romantizm katacak. Ancak

ürün, sınırlı sayıda üretildiği için elinizi biraz çabuk tutmanız

gerekiyor. Panasonic Life Solutions Türkiye’nin aşk temalı tasarımını,

belirlenen yapı marketlerden temin edebilirsiniz.

Farklı dekor seçenekleriyle her zevke hitap eden kapı paneli;

“Doorlam”

Ağaç bazlı panel sektörünün global oyuncusu Kastamonu Entegre’nin

yarım asrı aşan tecrübesiyle ürettiği melaminli kapı paneli

markası Doorlam, zengin renk ve model çeşitliliği ile yaşam

alanlarına modern ve şık bir görünüm kazandırıyor. Doorlam

kapı panelleri, estetik görünümlerinin yanı sıra uygulama kolaylığı

sağlayan özellikleri ile de diğer kapı paneli markalarından

ayrışıyor. 4 mm’lik MDF üzerine dekoratif kâğıt kaplı panellerden

oluşan Doorlam, preslendikten hemen sonra kullanılabiliyor. Doorlam

kapı panellerinin uygulaması sırasında ekstra cila, boya

gibi işlemlere gerek duyulmuyor.

Uygun maliyet ve zamandan tasarruf

Uygulamada maliyet ve zaman avantajı sağlaması nedeniyle

yoğun talep gören Doorlam, Kastamonu Entegre’nin ileri teknolojiye

sahip, yüksek performanslı üretim tesislerinde geliştirildi.

Tasarım, teknoloji ve estetiğin mükemmel uyumunu yansıtan

melaminli kapı panelleri, 14 model seçeneğiyle farklı zevklere

hitap ediyor. Serinin klasikleşen modelleri Sümer, Babil, Urartu,

Zeugma, Likya, Kemer, Bodrum, Çeşme, Tosya, Demre, Devrez

ve Didim’e, yeni modeller Buz Meşe ile Kastamonu Meşe eşlik

ediyor.

84

Yapı Malzeme Şubat 2020


Ürün

Vaillant, ecoTEC INTRO ile

tasarrufta çıtayı yükseltiyor

Yüksek teknolojili geniş

ürün yelpazesiyle

ısıtma sektörünün

öncü firmalarından

olan Vaillant, son teknolojiyle

üretilen çevreci

ürünleri ile tüketicilerine

hem konfor

hem de tasarruf sağlıyor.

146 yılı aşkın süredir

yenilikçi ısıtma,

soğutma ve sıcak su

çözümleri sunan Vaillant,

yeni tam yoğuşmalı

kombisi ecoTEC

INTRO ile müşterilerine

kaliteyi uygun fiyata

sahip olma olanağı

sunuyor.

18 kW ile 24 kW olmak

üzere iki farklı

kapasite seçeneğine

sahip ecoTEC INT-

RO % 93’e varan seviyelerindeki

yüksek

verimlilik oranlarıyla

daha fazla tasarruf

imkanı sunuyor. Isıtmada A sınıfı verimliliğe sahip olan ecoTEC INT-

RO, yine A sınıfında ve XL profiline sahip sıcak su özellikleriyle 11,5

ve 13,4 lt/dk* kullanım suyu kapasitesini sunabiliyor (*ΔT = 30 K).

Kanıtlanmış uzun ömre sahip ecoTEC INTRO, kullanıcı dostu ara

yüzü, LCD ekranı ve dokunmatik ön paneli ile kolay kullanım olanağı

sunarken, kompakt yapıdaki cihaz, paslanmaz çelik eşanjörü ile öne

çıkıyor.

Sİlverline s4 fırın ile

maksimum zaman ve

enerji tasarrufu

A Enerji sınıfı Silverline S4 fırınlar pişirme deneyimini

enerji tasarrufla ile de taçlandırıyor. 72 litrelik geniş net

iç hacim ile büyük tepsilerde kalabalık misafirleri ağırlama

fırsatı veren fırınların en önemli özelliklerinden biri

3D Airmove özelliği... Bu özellik yemeğin eşit pişmesi

için uygun ısı dağılımı sağlıyor, 3 tepsiye kadar pişirme

yaparak mutfakta hem zaman hem de enerji tasarrufu

sağlıyor.

Silverline, sunduğu temizlik çözümleri sayesinde fırın

temizlemeyi çok daha kolay hale getiriyor. Bu sayede

hem fırınının ömrü uzuyor hem de temizliğe ayrılan

zamandan tasarruf edilmiş olunuyor. Fırının ön cam

paneli, yan tel raflar ve teleskopik raylarında kolayca

takıp çıkartılabilmesi S4 fırının en güçlü yanı... Parmak

bırakmayan inoks yüzey ise temizlik için ekstra kolaylık

sağlıyor. Self Clean özelliği ile fırınlarda yer alan arka

duvar paneller, yiyeceklerden sıçrayan kirleri emiyor.

Doğa ve sanatın

büyüleyici

estetiği

Villeroy & Boch’un ROCKY.ART

karo koleksiyonu; doğa ve sanat

temasını, zarif ve modern bir şekilde

hayata geçiriyor. Doğal taş

ve betonun bir ahenk içerisinde

yeniden yorumlandığı porselen

karolarıyla sanatsal ve büyük çiçek

desenli dekorlarla buluşturarak

görkemli bir tarz sunuyor. Sarı

ve yeşil tonlarının canlılık kattığı

ortanca çiçekleri ayrıntılarıyla

etkilerken, doğal ve taze bir atmosfer

yaratıyor. Özgün, yaratıcı

ve modern mekanlara imza atan

ROCK.ART’ın özel cam işçiliğiyle

elde edilen dekorları, mekanlarada

güçlü bir vurgu oluşturuyor.

Yapı Malzeme Şubat 2020 85


Çevre ve Bütçe Dostu Daikin Premix VZ Kombi

İki yıl önce segmentinin en küçük hacimli yoğuşmalı kombisi Daikin

Premix NDJ ile sektörde iddiasını ortaya koyan Japon devi

Daikin, teknoloji ve tasarrufun bir araya geldiği, çevre dostu ürünü

tam yoğuşmalı Daikin Premix VZ kombiyi de tüketici ile buluşturdu.

Daikin’in Hendek’teki fabrikasında markanın dünyaca ünlü

kalitesiyle üretilen çevre dostu Premix VZ, yüksek modülasyon

ve tasarruf özelliklerinin yanı sıra optimum performansıyla ısıtma

pazarının bu yöndeki ihtiyaçlarına en efektif çözümlerden biri

olarak öne çıkıyor. Soğutmadan sonra ısıtma pazarında da fark

yaratan ürünleriyle sektörün standartlarını belirleyen Daikin’in

ürünü tam yoğuşmalı Daikin Premix VZ kombi, yüksek modülasyon

oranına sahip. Elektronik kumanda tarafından otomatik

olarak sağlanan 1/6 oranındaki modülasyon sayesinde brülör ve

frekans kontrollü fan gücü ihtiyaca göre ayarlanabiliyor ve böylece

cihazın dur/kalk yaparak çalışmasının önüne geçiliyor. Isıtma

konforunu artıran bu özellik, sistem kayıplarını minimize ederken

aynı zamanda ateşleme sırasına oluşan zararlı emisyonları da

etkisizleştiriyor.

ÇEVRE DOSTU

ErP yönetmeliklerine uygun olarak tasarlanan tam yoğuşmalı kombi

Daikin Premix VZ’nin full alev modülasyonu, frekans kontrollü

pompası ve fanı enerji tasarrufu sağlayarak tüketicinin cebini koruyor.

Enerji performansını ve tasarrufu bir adım daha ileriye götüren

Daikin Premix VZ tam yoğuşmalı kombide yeni paslanmaz eşanjör

bulunuyor. Cihazın dayanıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlayan

paslanmaz çelik eşanjörde bulunan ‘Cold Burner’ teknolojisi enerji

performansını üst düzeye çıkarıyor. 24, 30, 38 kW olmak üzere 3

farklı kapasite seçeneği ile konutlardan iş yerlerine kadar birçok

alanda kullanılabilen Daikin Premix VZ, güneş enerjisiyle uyumlu

çalışabiliyor. Arıza teşhis ve emniyet sistemlerine sahip olan ürün,

zarif tasarımı, kompakt boyutları, dijital paneli ile kullanıcıya kolaylık

sağlarken, tasarruf ve konforu da beraberinde getiriyor.

Kalekim’den hızlı sonuç veren yapıştırma harcı: ‘Ultratech’

Özellikle süpermarket, kafe, devlet binaları gibi gündelik yaşamın

yoğun mekanlarında hızlı sonuç almak için tercih edilen ‘Ultratech’

kısa sürede tadilat işlerinizi yapmanıza imkan sağlıyor.

Seramik uygulamaları ürün grubunda C2FTE S2 sınıfı çimento

esaslı, 3 saat içinde ekstra hızlı priz alarak derz dolgu işlemine

imkan sağlayan yapıştırma harcı Ultratech, yapı sektöründe

önemli bir ihtiyaca cevap veriyor.

Her türlü iklim koşullarına dayanıklı

Ultratech; yüksek yapışma gücü, ekstra hızlı priz alma, esneklik

(S2 Sınıfı) özelliği sayesinde ani ısı değişimleri nedeniyle oluşan

yüzey gerilimlerine ve her türlü iklim koşullarına dayanıklılık,

düşey yüzey uygulamalarında kayma yapmayan, uzun çalışma

süresine sahip olmak gibi temel özelliklerinden dolayı tüketici ve

profesyonellerden büyük ilgi görüyor.

veriyor. Dünyanın en ince ve en büyük boyutlu seramiklerinden

Kalesinterflex (3-5 mm inceliğinde) ürünlerinin yer ve duvar uygulamalarında

kolaylıkla kullanılabilen ürün, ayrıca binaların dış

cephelerine 30 metre yüksekliğe kadar seramik, granit, porselen

seramik, mermer gibi kaplama malzemelerinin beton, sıva, şap

gibi yüzeyler üzerine güvenle yapıştırılmasında kullanılıyor.

Hızlı uygulama, ideal kullanım

Özellikle dış mekanlarda büyük ebatlı seramik, granit, porselen

seramik, mermer gibi kaplama malzemelerinin yapıştırılmasında

kullanılan Ultratech, 2-3 saat sonra derz dolgu işlemine imkan

tanıyarak bir gün içinde trafiğe açılması gereken mekanlar için

ideal bir kullanım sunuyor. S2 sınıfı yüksek esnekliği sayesinde

ani ısı değişimlerinin ve alışveriş merkezleri, hastane, okul gibi

yaya-yük trafiğinin fazla olduğu mekanlarda yoğun olarak tercih

ediliyor.

Ultratech, iç ve dış mekanlarda, seramik, porselen seramik, doğal

taş, traverten, dekoratif tuğla, granit, klinker, kotto gibi kaplama

malzemelerinin yanı sıra, arkası cam elyaf takviyeli ince

seramiklerin ve granitlerin döşenmesinde mükemmel sonuç

86

Yapı Malzeme Şubat 2020


Ürün

VitrA’nın yeni karo

sistemlerine mükemmel

tasarım ödülü

VitrA’nın retromix ve mode karo sistemleri, üstün

tasarım kaliteleri nedeniyle German Design Award

2020 (Alman Tasarım Ödülü) kapsamında “Mükemmel

Ürün Tasarımı (Excellent Product Design)” ödülüne

layık görüldü. Alman Tasarım Konseyi (German

Design Council) tarafından “Banyo ve Sağlık”

kategorisinde verilen ödüller, VitrA Tasarım Ekibi’nin

imzasını taşıyor. retromix, Red Dot: Product Design

2019 kapsamında da ödül almaya hak kazanmıştı.

VitrA’nın retromix karo sistemi, değişik büyüklüklerdeki

geleneksel desenlerin birlikte farklı kompozisyonlarda

kullanılabileceği güçlü bir grafik dil yaratarak

sayısız atmosfer tasarımına ilham veriyor. Dört

renk paleti üstüne kurulu mode sistemi ise banyoda

renk kullanımını teşvik ediyor ve kullanıcısının tarzını

yansıtan banyo atmosferleri yaratmaya olanak

tanıyor.

Benzersiz trendleri keşfederek onurlandırmayı hedefleyen

German Design Award, tasarımda mükemmellik

arayışıyla düzenleniyor. Uluslararası pazarlarda

aktif olan ürün ve projelerin aday olduğu

ödüller, uluslararası jüri tarafından değerlendirilerek

“Mükemmel Ürün Tasarımı” ve “Mükemmel İletişim

Tasarımı” başlıklarında veriliyor.

Silverline Pure Plus

mutfak deneyimini

bir adım öteye taşıyor

Silverline’ın tasarım, fonksiyon ve teknoloji alanındaki iddiasını

güçlendiren bir model daha... İddialı, bir o kadar da

sade ve minimalist duruşu ve yüksek konfor sunan fonksiyonlarıyla

Pure Plus güçlü teknolojisi, ergonomik ve sade

tasarım diliyle mutfak deneyimini bir adım öteye taşıyor.

İkonik forma sahip Pure Plus, güçlü fonksiyonlarını estetik

dokunuşlarla tamamlıyor. Geliştirilmiş led ışıkları sayesinde

Pure Plus güçlü bir aydınlatma görevi de görüyor. Ada mutfaklar

için tasarlanan davlumbaz, antrasit mavi, mat siyah

ve inci beyazı renk çeşitliliğiyle farklı dekorasyon stillerini

tamamlıyor.

Pure Plus’ın kontrol paneli, üst açılı ön cam sayesinde

pişirme buharından etkilenmiyor. Kontrol paneli dışında

uzaktan da kumanda edilebilen Pure Plus’ın alüminyum

ve karbon filtrelerin değiştirilmesi ve yerleştirilmesi oldukça

kolay. Bulaşık makinesinde yıkanabilen ön filtreye alt gövdeden

kolayca erişilebilir. Davlumbazın yüksekliği kullanıcının

ihtiyacına yönelik ayarlanabiliyor.

Pure Plus Plus X Award’tan yüksek kalite, tasarım, kullanım

kolaylığı ve fonksiyonellik kategorilerinde ödüle layık

görüldü.

Yapı Malzeme Şubat 2020 87


Mimari

AURA İstanbul, 2020 Bahar Dönemi

Sertifika Programı Başvuruları Başladı!

AURA-İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi’nin 24 Şubat tarihinde

başlayacak ve 15 hafta boyunca devam edecek olan sertifika programı için başvurular

başladı. 2020 Bahar Dönemi’nde “Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu” yürütücülüğünü

Cem İlhan ve Devrim Çimen üstleniyor.

AURA İstanbul 2020 yılı Bahar Dönemi

Sertifika Programı, mimari ve kentsel tasarım

sürecini hem teorik, hem de pratik

düzeyde ele almak, disiplinler arası bakış

açısı geliştirmek ve kendi özel ilgi alanları

üzerinde çalışma olanağı bulmak isteyen

genç meslek insanlarına kapılarını açıyor.

Başta mimarlık, şehir planlaması, iç mimarlık,

peyzaj mimarlığı ve plastik sanatlar

bölümleri olmak üzere ilgili disiplinlerin

lisans derecesine sahip olmak ise başvuru

için ön koşul oluşturuyor. Katılımcılardan

programın dinamik yapısına uyum

sağlamaları ve tüm dönemde hafta içi

tam zamanlı yer almaları bekleniyor. Başvurular

arasından seçilecek tüm katılımcılar

ücretsiz olarak programda yer alma

hakkı kazanacak.

Program İçeriği:

Programın omurgasını oluşturan Araştırma

Tabanlı Tasarım Stüdyosu, geleneksel

mimari stüdyo pratiklerinin sınırlarını

aşarak, güncel kentsel sorunlara disiplinler

arası bakış açısı ile yaklaşıyor. 2020

Bahar Döneminde stüdyo yürütücülüğünü

Cem İlhan ve Devrim Çimen üstleniyor.

Stüdyo yürütücüleri Cem İlhan ve Devrim

Çimen, dönemin ana temasını “Metropolde

Alternatif Yaşam/Mekân Tahayyülleri”

olarak tarifliyor:

“Bu dönemin tasarım stüdyosunda farklı

ölçeklerde konvansiyonel mekân üretme

biçimlerini sorgulayan, zorlayan ve yeni

yapma tasarlama biçimlerini devreye sokan

bir anlayışın sınırlarını aramayı, mevcut

duruma ilişkin yeni sorular sormayı ve

yeni yolların araştırılmasını hedefliyoruz.

Stüdyoda yapılacak çalışmalar salt fiziki

mekâna odaklanmakla kalmayıp aynı

zamanda yeni toplumsal, ekonomik modellerin

de hesaba katıldığı tasarım yaklaşımlarının

geliştirilmesini içerecektir. Bu

arama/araştırmanın güzergahı ölçekten

bağımsız ütopik/distopik senaryolar ile

mevcut durumun alternatif yaşam/mekan

tahayyülleri çerçevesinde eleştirel tahlili

olabileceği gibi daha somut, katılımcıların

sorunlu gördüğü belli bir “yer”e odaklı alternatif

yaklaşım, model, mekân, yaşam

önerilerini de içeren geniş bir skalaya yayılabilecektir.

Dolayısı ile bu dönemin konusu ana metinde

tarif edilen bu kapsamlı ve çok boyutlu

kriz durumuna ilişkin alternatif bakış

açılarını ve mekâna yansımalarını çeşitli

temsil yöntemleriyle görünür kılmaktır. Bu

sayede yaşanan tıkanmışlık durumunu

aşmaya yönelik tahayyüller tartışmaya

açılabilecektir.”

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor'da Celal Abdi Güzer’in konuğu Mimar Can Çinici Oldu

“Bitmiş bir tasarım ortaya atmaktan ziyade

tasarım stratejisini ortaya koyuyorum”

Türkiye mimarlık tarihinin en önemli modern camii uygulamalarından

birisi olarak kabul edilen Ağa Han ödüllü TBMM Camii Kompleksi’nin

tasarımcılarından Can Çinici, ‘Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor’

programında Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in konuğu oldu. Babası Behruz

Çinici sayesinde mimarlığın içine doğduğunu ve cami projesinde

de birlikte çalıştıklarını belirten Mimar Can Çinici, günümüzde mimarlık

öğrencisi olmanın zorluğuna dikkat çekti. Hayata dokunmayan

projelerin çok kolay bozulabildiğini anlatan Çinici; “Mimarlık pratiğini

bir ilişki biçimi olarak görüyorum. Benim için projenin muğlak bir şekilde

başlayıp somut bir şekilde bitmesi gerekiyor. Bitmiş bir tasarım

ortaya atmaktan ziyade tasarım stratejisini ortaya koyuyorum” dedi.

Kalebodur’un, mimarlık sektörünün gelişimine katkıda bulunmak

amacıyla hayata geçirdiği, mimarlığı anlama ve dünyada ses getiren

mimarları yakından tanıma imkanı sağlayan ‘Kalebodur'la Mimarlar

Konuşuyor’a bu kez ulusal ve uluslararası alanlarda birçok ödüllü

projeye imza atan Çinici Mimarlık Ofisi’nden ünlü mimar Can Çinici

konuk oldu. Keyifli söyleşide Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in sorularını

yanıtlayan Can Çinici, çocuk yıllarında adım attığı Orta Doğu Teknik

Üniversitesi’nden (ODTÜ) meslekteki ilk yıllarına, babası Mimar

Behruz Çinici’nin kendisine kattıklarından birlikte tasarladığı Ağa

Han ödüllü Meclis Camii’nin proje sürecinde yaşananlara, mimarlıkta

tasarım ve pratikten güncel mimarlık eğitiminin açmazlarına kadar

birçok konuda önemli bilgiler verdi. İşte renkli sohbetten öne çıkan

önemli başlıklar;

“ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde 1-2 yaşında fotoğraflarım var”

Mimarlığın hayatında çocukluktan itibaren önemli bir yer tutmaya

başladığını, bundan da ebeveynlerinin mimar olmasının yanı sıra eğitim

gördüğü Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin çok önemli bir etkisinin

bulunduğunu kaydetti. Ünlü mimar; “ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde

1-2 yaşında fotoğraflarım var. İster istemez içinde doğduğum bir yapı.

Okurken çok bir şeyin farkında değildim, benim için normal bir yerdi.

Ama ondan sonra fark ettim; mesela Mimarlık Fakültesi, benim için

bir içtir, dış değildir. Bir iç mekanın nasıl iyi oluşturulabildiği konusu

bende yer ettiğini yıllar içerisinde anladım. Bu yapıya pozitif ve bir

içbükey mekan olarak bakıyorum. İçine girmeden insanlar o binayı

anlamaz ama gezerken içi insanı çarpar” diye konuştu.

88

Yapı Malzeme Şubat 2020



ARCHIST Awards For Interior Design 2020

3.Kez İç Mimarlık Projelerini

ödüllendirecek

MIMARSIV tarafından, mimar ve iç mimarlardan oluşan bir komite ile düzenlenen

ARCHIST İç Mimarlık Yarışması; üçüncü yılında İç Mimar Tanju Özelgin’in kurgusu ile

hazırlandı. Özelgin’in kaleme aldığı davet metni, yılın temel fikrini ve yarışma ile Türk iç

mimarlık projelerinden özellikle ortaya çıkarılmak istenenlerin niteliğini işaret ediyor...

Mimari

‘Konumuz’ yürürken, koşarken, konuşurken,

dururken, izlerken, poz verirken,

kaybolurken, bulurken, beklerken, keşfederken,

dalarken, sevinirken, üzülürken,

telaşlanırken, ümit ederken, yanından geçerken,

vazgeçerken, varsayarken... Hep

karşımızda duran, kafamızı her kaldırdığımızda,

her dokunduğumuzda, her nefes

aldığımızda gördüğümüz ama görmekten

mutlu olmadığımız her tasarım objesi.

‘Amacımız’ giderek yayılan, kontrolden

çıkan, alışılagelen uzun vadede çözülmesi

daha da zor olan, başına buyruk,

plansız, denetimsiz ve her türlü estetik ve

işlevsel kaygıdan uzak, yavaş yavaş tüm

hayatımızı kaplayan ve hiçbir tasaya çare

olmayan, tasarım kargaşasına yönelik

çözümler üretmek. Görünmeyeni görünür,

konuşulmayanı konuşulur, üzerine

düşünülmeyeni düşünülür kılmak ve uzun

vadede çözüme yönelik adımlar atmak.

‘Sonuç olarak’ her birimizin hayatına dokunan,

kafasını meşgul eden, çözümler

üretmeye iten bu soruna yönelik üretmiş

olduğunuz projelerinizi bekliyoruz.

Çünkü Bertolt Brecht’in dediği gibi:

“İstediğince yalın görünsün göze,

kuşkuyla bakın en küçük olaya bile!

Sınayın gerekli olup olmadığını, hele

«alışılagelmiş» türden ise! açıkça

istiyoruz şunu sizden:

Sakın doğal bulmayın hep alışılageleni!

çünkü artık hiçbir şeye doğal denmemeli;

şu kanlı kargaşanın, şu düzenli geçinen

düzensizliğin, serserice başına

buyrukluğun ve insanla ilintisini yitirmiş

insanlığın egemen olduğu dönemlerde

kimse demesin: doğaldır bu olup bitenler;

böyle denmesin ki inanılsın her şeyin

değişebileceğine.”

Davet metninden alıntıyla, ARCHIST

2020, ‘her birimizin hayatına dokunan,

kafasını meşgul eden, çözümler üretmeye

iten bu soruna yönelik üretmiş olduğunuz’

iç mimari projeleri bekliyor.

Yarışma jüri heyeti her sene, farklı disiplinlerde

çalışan, alanında güçlü isimlerden

oluşuyor. ARCHIST 2020 jürisi şu

şekilde; İç Mimar Atilla Kuzu, İç Mimar

Hakan Ezer, Mimar Han Tümertekin,

Prof.Dr.İnci Deniz Ilgın, Gazeteci-Yazar

Nilay Örnek, İç Mimar Sefer Çağlar, İş İnsanı

Serdar Bilgili, İç Mimar Tayfun Mumcu,

ve Mimar Tülin Hadi.

Profesyonellere açık olan yarışmaya başvurular

web sitesi archist.mimarsiv.com

üzerinden ve 21 Şubat’a kadar yapılabilir.

Altı kategorisi olan yarışmaya tamamlanmış

işlerle; Yaşam Alanı, Çalışma Alanı,

Alışveriş Alanı, Ticari Konaklama Alanı,

Eğitim-Kültür Alanı ve gerçekleşmemiş

projelerle, Hayata Geçmemiş Konsept

Projeler kategorilerinde katılmak mümkün.

Jüri değerlendirmesi sonucu kısa

listeye kalan projeler 18-19 Mart’ta Swissotel’de

düzenlenecek MIMARSIV Selection

organizasyonunda sergilenecek. 19

Mart’taki ödül gecesinde ise kazananlar

açıklanacak. ARCHIST 2020 ödülü Berlin

Tasarım haftası gezisi.

Nitelikli mimari malzeme markalarının desteklediği

yarışmada ana sponsor Nippon

Paint, altın sponsor VitrA, gümüş sponsor

Mapei ve sergi sponsoru Burotime.

ARCHIST 2020 Organizasyon komitesi

İç Mimar Ali Doruk, İç Mimar Tanju Özelgin,

Mimar Banu Uçak, Mimar Görkem

Volkan, Mimar Hakan Sekmen, İç Mimar

Jale Kulin ve MIMARSIV kurucu ortakları

Aslı Sekmen ile İlkay Öngün’den oluşuyor.

90

Yapı Malzeme Şubat 2020


TÜRK YAPI SEKTÖRÜNÜN LİDER YAPI FUARI

TURKISH BUILDING INDUSTRY’S and REGION’S BIGGEST GATHERING

43.

18 - 22 NİSAN / APRIL 2020

Organizatör / Organiser

Hyve Build Fuarcılık A.Ş. | Tic. Sic. No: 758423 | Mersis No: 0947046442400015


Moskova ve Cidde ihracatçıyı uçuracak

Fuar

Türk ihracatçı firmaların yurt dışında satın

alıcılarla bir araya gelmesini sağlayan

ve değerli ticaret fırsatları yaratan Expotim,

bu sene takviminde yapı-inşaat sektörü

adına son derece önemli fuarlar bulunduruyor.

2020 yılının bahar aylarında

Doğu Avrupa ve Orta Doğu gibi ihracatçı

firmaların hedeflediği bölgelerde düzenlenen

fuarlarda Expotim, Türk firmalarını

bölgelerinin en başarılı fuarlarında

ağırlayacak. Özellikle dev bütçeli inşaat

projeleri ile öne çıkan Suudi Arabistan’da

düzenlenecek Cidde Yapı (The BIG 5 Saudi)

Fuarı ve ticari ilişkilerimizin giderek

hızlandığı Rusya’da düzenlenen Moskova

Yapı (Mosbuild) Fuarları bu sene

sektörün ilgisini çeken fuarların başında

geliyor.

İvmelenen İnşaat Pazarı: Rusya

2020 yılının ilk yarısında ihracata hız vermek

isteyen firmaların tercih ettiği ülkelerden

Rusya pazarı, gerek elde ettiği büyüme

rakamları ve gerekse hükümetten

aldığı desteklerle ihracatçılar için cazip

pazarların başında geliyor. %2,4’lük yıllık

bileşik büyüme oranıyla, 2023 yılında 300

milyar dolar hacmine ulaşması beklenen

Rus inşaat pazarı, uluslararası firmaların

olduğu kadar Türk firmalarının da gözdesi

konumunda. 2019-2021 yılları arasında

Ulusal Projeler yatırım planı çerçevesinde

Rus hükümeti konut, ulaşım ve enerji

altyapı projeleriyle ekonomik büyümeyi

yeniden canlandırma hedefinde. Bu kapsamda

yapılacak inşaat ve altyapı harcamalarına

88.2 milyar dolarlık bir bütçe

ayrılmış durumda. Bu canlı ve ivmelenen

pazara girebilmek, iş bağlantıları kurarak

marka bilinirliğini arttırmak isteyen firmaların

ilk adresi ise Mosbuild Fuarı…

Geçtiğimiz sene önemli bir girişim olarak

Expotim’in fuar portföyüne eklediği

Avrasya’nın en büyük yapı fuarı Mosbuild,

bu sene 31 Mart-3 Nisan tarihlerinde

Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenecek.

26. kez Avrasya yapı sektörünü

kendi çatısı altında bir araya getirecek

olan Mosbuild, geçtiğimiz seneyi hem

katılımcı hem de ziyaretçi sayısındaki

artışla kapatmıştı. T.C. Ticaret Bakanlığı

tarafından desteklenen Mosbuild Yapı

ve İç Dekorasyon Fuarı, geçtiğimiz sene

65 ülkeden 77,000+ ziyaretçiyi 1,200

uluslararası firma ile buluşturdu. Doğu

Avrupa için olduğu kadar, Orta Asya için

de etkili bir organizasyon olan Mosbuild

Fuarına, irili ufaklı özerk devletleri ve en

uzak bölgeleri

de dâhil

olmak üzere

R u s y a ’ n ı n

82 farklı bölg

e s i n d e n

ziyaretçi katılmaktadır.

Türkiye’den

S i r m e r s a n

M e r m e r ,

Onur Madencilik,

Orka Ahşap,

Schtec

Makina, Turkuaz Seramik, Cresta Banyo,

Halley Duvar Kâğıtları ve Dimak Makina

gibi yapı malzemeleri sektörünün önde

gelen firmaları başta olmak üzere 60’ın

üzerinde Türk firma bu seneki Mosbuild

Fuarındaki yerini şimdiden ayırtmıştır.

819 Milyar Dolar Değerinde 5,200

İnşaat Projesi

Doğu Avrupa ve Rusya pazarına

ek olarak, yine revaçta olan diğer

bir ihracat noktası ise Orta Doğu’da

dev yatırım bütçesi ve mega

inşaat projeleri ile adından söz ettiren

ülke Suudi Arabistan… Orta

Doğu’nun en büyük ve en yoğun

nüfuslu ülkesi olan Suudi Arabistan,

ekonomide çeşitliliğin sağlanması

ve yatırımların teknoloji ve

altyapı yatırımlarına kaydırılması

için 819 milyar dolar değerinde

5,200’den fazla inşaat proje stoku

oluşturmuş durumdadır. Bu rakamla, Körfez

bölgesindeki projelerin %35’ine sahip

olan Suudi Arabistan, inşaat yatırımlarına

hız veren diğer Körfez ülkelerine de bu

alanda üstünlük sağlamaktadır.

“Moskova’da Hedef 100 Türk

Firma”

Moskova ve Cidde Fuarlarının tek Türkiye

temsilcisi Expotim Uluslararası Fuar Organizasyonları

A.Ş. adına açıklamalarda

bulunan Genel Müdür Çağatay Erşahin;

“Moskova Yapı Fuarı Mosbuild’de geçen

seneki katılımcı sayısının iki katına ulaşmış

hatta bu sayıyı aşmış durumdayız.

Firma sayısına ek olarak, milli katılım için

ayrılan alan olarak da yine geçtiğimiz yılki

alanımızı neredeyse üçe katladık. Bu

başarılar, fuarın yaşadığı büyümeyi çok

açık şekilde gözler önüne seren bir tablo

oluşturmaktadır. Ayrıca, 2020 yılında

Rusya pazarının Türk yapı sektörü için ne

derece önemli bir pazar haline geldiğini

de vurgulamaktadır” dedi.

1.15 Trilyon Dolarlık Dev Proje

Stoku

Yine Türk yapı sektörünün Orta Doğu ihracatında

önemli bir ticaret destinasyonu

olan Suudi Arabistan/Cidde’de düzenledikleri

yapı malzemeleri fuarından da

bahseden Expotim Genel Müdürü Çağatay

Erşahin, “Suudi inşaat pazarı, özellikle

yeni açıklanan dev yatırım bütçesiyle

ivmelenen bir piyasa haline geldi. Ülkede

yapılmakta olan ve yapımı planlanan projelerle

birlikte inşaat piyasasının hacminin

1.15 Trilyon $ olduğu tahmin ediliyor.

Özellikle yapay zekâ ile yönetilen akıllı

sanayi şehirleri ve dev turizm tesisleri ile

çok ciddi bir inşaat atağına kalkan Suudi

Arabistan, firmalarımıza değerli ihracat

fırsatları sunan bir ülke imajı çizmektedir”

dedi ve Cidde Yapı (The BIG 5 Saudi)

Fuarının bu avantajlı pazara girmek için

en çok tercih edilen platform olduğunu

belirtti.

92

Yapı Malzeme Şubat 2020



Fuar

Bağlantı Elemanları Sektörünün

Kalbi Kaohsiung’da atıyor

1950’lerde gelişmeye başlayan Tayvan bağlantı elemanları endüstrisi 60 yılın üzerinde bir

tarihe dayanmaktadır. Tayvan bağlantı elemanları endüstrisinin yolculuğu İkinci Dünya

Savaşının hemen ertesinde başlamıştır. Başlangıçta sadece el işçiliğine dayanan endüstri

de tedarik ancak iç piyasanın ihtiyaçlarına yeterli olurken, sadece birkaçı üretim için

Japonya’dan makine ithal etmiştir.

Sürekli büyüyen inşaat endüstrisi ve devamlı

olarak satış rekorları kıran otomotiv

endüstrisi sayesinde, bağlantı elemanları

sektörü, bugün özellikle Tayvanlı üreticiler

için, en çok kazanım sağlayan sektörlerden

biridir. Küresel üretimin %13’ünü karşılayan

Tayvan, dünyanın ilk beş bağlantı

elemanları tedarikçisi arasında yer alırken,

halihazırda en büyük üçüncü bağlantı elemanları

ihracatçısı olarak kendini kanıtlamış.

35,000’nin üzerinde endüstri çalışanı

ile, 2018 yılı içinde 150’nin üzerinde ülkeye

1,65 milyon tonun üzerinde bağlantı elemanları

ihracatı gerçekleştirmiştir.

Endüstri’nin kalbi Kaohsiung’daki Ray Fu

Enterprize Co Ltd.’nin Genel Müdürü Amy

Yu Tayvan bağlantı elemanları endüstrisini

“Tayvan küçük bir adadır, ancak yüksek

kaliteli bağlantı elemanları, hammaddeleri

ve üretim kapasitesi ile bilinir. Tayvan’daki

bağlantı elemanları endüstrisi oldukça

gelişmiştir ve endüstri her yıl yurt dışına

yüksek miktarda bağlantı elemanı ihraç

etmektedir. Geleceğe bakarken, inşaat ve

otomotiv sektöründeki yükselen endüstriler

için yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi

ve yatırımının gerekli olduğu düşünülmektedir,”

şeklinde özetliyor.

FASTENER TAIWAN 2020 (ITFS)

Dünyanın üçüncü ve Asya’nın ikinci en

büyük Bağlantı Elemanları fuarı olan

Fastener Tayvan 2020, 21-23 Nisan’da

Kaohsiung Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Halihazırda 420’nin üzerinde

katılımcı yaklaşık 1200 stantta ürünlerini

sergileyeceği fuarın ölçeği yeni bir zirveye

ulaşmış durumda. Fuar alanı konferans

odaları ve üçüncü kattaki koridorlara kadar

uzanırken, ilk kez bir Açıkhava fuar alanı

da planlanıyor. Fuarda çeşitli bağlantı elemanları,

vidalar, somunlar, üretim ekipmanları,

bağlantı elemanı aletleri, kalıplar,

test ekipmanları ve tel bağlantılı ürünler ve

hizmetler sergilenecek.

RAY FU

İnşaat ve otomotiv vidaları üretmeye odaklanan

Ray Fu, müşterilerine en yüksek

kalitede bağlantı elemanları çözümleri,

alüminyum alaşımlı vidalar ve ETA sertifikalı

ahşap vidaları sunuyor. Karbon alaşımlı

vidalara kıyasla, alüminyum alaşımdan

yapılan vidalar daha büyük korozyon

direncine sahip daha hafif konstrüksiyon

çözümleri sunuyor. M3.5-M12 yarıçapına

ve maksimum 600 mm uzunluğuna sahip

olan ETA sertifikalı kendinden kılavuzlu

vidalar ise ahşap yapılarda kullanılıyor.

Avrupa, Amerika, Okyanusya ve Asya’daki

birçok ülkeye ihracat gerçekleştiren Ray

Fu bir filmaşin deposuyla, çeliği ısıtan tavlaştırma

fırını, yüzey temizleme ekipmanı,

tel çekme makineleri, vida makineleri ve

paketleme hattıyla donatılan kendi çelik tel

fabrikası Chen Nan Iron Wire Co., Ltd.’dan

tedarik ettiği ham maddeler sayesinde tüm

müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde

her ebatta ve türde ihtiyaca özel her

tür siparişi alabiliyor. Ray Fu Genel Müdürü

Amy Yu, “Esneklik Ray Fu’nun sunduğu

en temel öneridir. Yeni ürünler ve hizmetler

geliştirmek her zaman geleceğin anahtarı

olarak görülmektedir ve müşterilerimize

isteğe uyarlanmış parçalar noktasında yardım

etmek amacıyla, şirket Chen Nan’da

bir R&D departmanı kurmuştur,” diyor.

Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük bağlantı

elemanlarının imal edildiği ülkelerinden biri

olduğunu ve sektörün otomotiv ve inşaat

sektörlerinden gelen iç talep ile sürekli büyüdüğünü

vurgulayan Yu, Türkiye bağlantı

elemanları sektörünün yüksek bir potansiyel

pazar olduğunu düşünüyor. Ray Fu

Tayvan bağlantı elemanları sektöründe kesinlikle

önemli bir etkinlik olan 2020 TIFS’in

bir parçası olmaktan mutluluk duyuyor ve

bu fuarın kendilerine dünya çapında fırsatlar

getireceğine inanıyor ve dünyaya

ürünlerini ve hizmetlerini tanıtmak için fırsatlardan

yararlanma noktasında istekli

olduklarını vurguluyor.

94

Yapı Malzeme Şubat 2020





Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!