YAPI MALZEME DERGİSİ 2020 ŞUBAT
İnşaat, Şantiye, Proje, Yatırım, Mimarlık, Müteahhitlik, Yapı Teknolojileri Dergisi
İnşaat, Şantiye, Proje, Yatırım, Mimarlık, Müteahhitlik, Yapı Teknolojileri Dergisi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kalıp Uzmanı.
Zorlu geometrilerde en hızlı
ve güvenli çözüm.
Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer
almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini
seçtiğiniz için teşekkür ederiz.
/ @DokaKalipIskele / Doka Turkey
/ dokakalipiskele
/ dokakalip
/ doka kalıp ve iskele
İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk
Kömürhan Köprüsü / Elazığ
Nissibi Köprüsü / Adıyaman
Osmangazi Köprüsü / İzmit
Eyiste Viyadüğü / Konya
editör
VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş.
adına
İMTİYAZ SAHİBİ
Hüseyin Ferruh Işık
Sorumlu Müdür
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@voli.com.tr
Reklam Müdürü
Hakan Girgin
hakan.girgin@img.com.tr
Yayın Editörü
Tarık Oral
tarik.oral@img.com.tr
Grafik Tasarım
Cüneyt Er
cuneyt.er@voli.com.tr
Sosyal Medya Koordinatörü
Tuğba Dilek
tugba.dilek@voli.com.tr
Finans Müdürü
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@img.com.tr
Abone
Zekeriya Aydoğan
zekeriya.aydogan@voli.com.tr
Sektör dinamikleri
harekete geçmeye
hazır
Geçen ay Elazığ’da meydana gelen ve çevre illeri de etkiyelen 6.8 şiddetindeki
deprem, ülke olarak bizlere bir kez daha içerisinde yaşamış olduğumuz binaların
ne denli güvenilir olduğunu hatırlattı. Çarpık, plansız ve düzensiz yapılaşmalarla
ülkemizi maalesef yapısal anlamda bir yığın haline getirdik. Mega kentlerdeki toplanma
yerlerinin yetersiz olması ve halk tarafından böyle alanların varlığının dahi
fazla bilinmemesi ayrı bir eksiğimiz. Bu tür doğal afetlerde ortaya konulması gereken
refleksleri eğitim kanalıyla değil de, her başımıza gelen afette bedeller ödeyerek
öğreniyor olmamız, hayatımızın bir parçası olduğunu kabul etmemiz gereken bu tür
doğa olaylarının en trajik yanı olsa gerek.
Depremin ardından sektörden konuyla ilgili açıklamalar da peşpeşe geldi. Türkiye
İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, yapmış olduğu açıklamada; “Türkiye’de
riski deprem değil güvensiz yapılar oluşturuyor. İçinde bulunduğumuz süreçte
tüm binaları yıkıp yeniden yapamayacağımıza göre, kentsel dönüşüm kapsamında
binaları depreme karşı güçlendirme çözümünü iyi değerlendirmeliyiz...” dedi.
Konuyla ilgili bir başka açıklamada bulunan isim ise, GYODER Başkanı Dr. Feyzullah
Yetgin oldu. Yetgin, “Topraklarının büyük bir bölümü deprem kuşağında yer alan
Türkiye’de, depreme hazırlıklı olmamız için kentsel dönüşüm tek çare. İçinde bulunduğumuz
süreçte güvenli ve sağlıklı yapılara hızla kavuşmamız kentsel dönüşü mle
mümkün...” şeklinde konuştu.
Umarız böylesi elim hadiseler karşısında maddi ve manevi anlamda çok daha az
kayıplar vereceğimiz günler çok yakınlardadır...
Şubat ayı sektör için bir anlamda toparlanma ayı olacak. Uzun süren durgunluk döneminin
artık yavaş yavaş geride bırakılacağı, düşen faizlerin pazarda reel etkisinin
hissedileceği ve yatırım arayışında olan sermaye sahiplerinin de bu noktada elinin
daha güçleneceği bir dönemin başlangıcı olacak. Sektördeki aktörlerin bu noktada
biraz daha kararlılığa ve cesarete ihtiyaçları olacak hiç şüphesiz. Ekonominin dar
boğaza girdiği geçmiş yıllardaki dönemleri iyi analiz ederek, karamsar tabloları bir
kenara bırakıp artık rotamızı normalleşmeye doğru çevirmenin tam zamanı.
Şirket birleşmeleri, yeni ürün ve hizmetler, farklı alanlarda alınan ödüller, röportaj
çalışmaları ve araştırma konuları... Bu ay da sektörde gerçekleşen tüm yenilikleri
yakından takip ettik. Dosya konuları ve derlediğimiz haberlerle yeniden sizlerleyiz.
CTP - Baskı
Milsan Basın Sanayi
İnönü Mahallesi.
Muammer Aksoy Cad.
Dere Sk. No:70
Küçükçekmece - İSTANBUL
Faydalı bir sayı olması dileğiyle...
Tarık Oral
Adres:
15 Temmuz Mahallesi
Bahar Caddesi Polat İş Merkezi
B Blok No:3 Kat:1
Güneşli - Bağcılar
İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 604 51 00
Faks: +90 212 604 51 35
Yenilikçi anlayışımız,
insana ve çevreye duyarlı sürdürülebilir faaliyetlerimiz ve
50 yıla yakın tecrübemizle çimento ve yapı sektörüne öncülük ediyor,
geleceğin temellerini atıyoruz.
REKLAM
İNDEKSİ
34 - Türk Ytong, 2020 hedefleriyle
başarıya ve geleceğe odaklandı
AVRASYA PCK FUARI’2020 .......................................... 95
BOSCH TERMOTEKNİK ................................................ 37
BUDERUS ....................................................................... 33
ÇİMSA ..............................................................................11
ÇİMSA ............................................................................. 49
DAIKIN ........................................... 96 - ARAKAKAPAKİÇİ
DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ ÖN KAPAKİÇİ – 1
ECA ................................................................................. 71
ECA – SEREL ................................................................. 75
GF HAKAN PLASTİK ..................................................... 43
İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ .................... 2 – 3
KORDSA / KRATOS ....................................................... 13
LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ .................................. 8 - 9
NİMEÇATI ....................................................................... 79
ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ ................... 6 – 7
PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ ........ARKA KAPAK
SARAY ALÜMİNYUM ..................................................... 57
SARAY ALÜMİNYUM ..................................................... 63
TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ ........................ 4 – 5
35 - Isıtmada 8 ülkenin pazar lideri
DemirDöküm oldu
40 - AGT Design by Defne Koz’a
International Design Awards’tan
2 ödül birden
42 - Pompa sektöründe sürdürülebilir
olmanın yolu “Tasarruflu Ürünler
Üretmek”ten Geçiyor!
44 - GF Hakan Plastik 2020 hedeflerini
iş ortakları ile paylaştı
47 - Konut alırken yapı malzemeleri
kalitesine dikkat edilmeli
48 - Çimsa’nın inovatif ürünü
DURO’ya Arkitera’dan ödül
52 - Kordsa Liderleri İstanbul’da buluştu
80 - Strüktür Mühendis ve Mimar Hanif
Kara: “Tasarım disiplinlerinin yeniden
düzenlemesi ve eğitim yoluyla ayakta
kalması çok önemli”
90 - ARCHIST Awards For Interior
Design 2020 3.Kez İç Mimarlık
Projelerini ödüllendirecek
İÇİNDEKİLER
TÜRK BARTER ............................................................... 89
UNICERA’2020 ............................................................... 93
YAPI FUARI’2020 ........................................................... 91
92 - Moskova ve Cidde ihracatçıyı
uçuracak
94 - Bağlantı Elemanları Sektörünün
Kalbi Kaohsiung’da atıyor
GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin:
“Depreme karşı güvenli yapılara
hızla kavuşmamız
kentsel dönüşümle mümkün”
Elazığ’da meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen deprem ile ilgili açıklama
yapan GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, “Topraklarının büyük bir bölümü deprem
kuşağında yer alan Türkiye’de, depreme hazırlıklı olmamız için kentsel dönüşüm tek
çare. İçinde bulunduğumuz süreçte güvenli ve sağlıklı yapılara hızla kavuşmamız kentsel
dönüşümle mümkün” dedi.
Gayrimenkul ve Gayrimenkul
Yatırım Ortaklığı Derneği (GYO-
DER), Elazığ’da meydana gelen
deprem nedeniyle bir açıklama
yaptı. GYODER Yönetim Kurulu
Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin,
şöyle konuştu: “Depremde hayatını
kaybeden vatandaşlarımıza
Allah’tan rahmet, yaralananlara
acil şifalar diliyoruz. Bölgedeki
tüm vatandaşlarımıza geçmiş
olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Merkez üssü Elazığ olan ve çevre
illerde de ciddi ölçüde hissedilen
depremin bazı bölgelerde
yıkıcı etkisi oldu. Bölgede yaşayan
vatandaşlarımız temkinli
olmalı, güvenli olmayan binalara
girmemeli, kamu kurumlarının
yönlendirmelerine itibar etmeli.
Topraklarının büyük bir kısmı
deprem kuşağında yer alan ülkemizde,
depreme karşı binalarımızı
güçlendirmek, güvenli
ve sağlıklı yapılara kavuşmak
için kentsel dönüşüm sürecini
el birliğiyle yürütmemiz gerekiyor.
Son yasal düzenlemelerle
kentsel dönüşümde yeni bir dönem
başladı ve süreç hızlandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
tarafından ‘Kentsel Dönüşüm
Eylem Planı’ kapsamında 100
bini İstanbul’da olmak üzere
her yıl 300 bin konutun kentsel
dönüşümünün yapılacağı, belirlenen
bu eylemle hâlihazırda
acil dönüştürülmesi gereken
1 milyon 500 bin konutun 5 yıl
içerisinde dönüştürüleceği açıklandı.
Kentsel dönüşümün layık
olduğu şekilde yapılması çok
önemli. Dolayısıyla kamunun ve
yeni yasal düzenlemelerin desteği
ile hiç zaman kaybetmeden
bu sorunu çözmeliyiz.”
Dr. Feyzullah Yetgin / GYODER Başkanı
14
Yapı Malzeme Şubat 2020
Aktüel
Ferdi Erdoğan / Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye İMSAD Başkanı Ferdi Erdoğan:
“Türkiye’de riski deprem değil
güvensiz yapılar oluşturuyor”
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, Elazığ’da meydana gelen ve
çevre illeri de etkileyen deprem ile ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye’de riski deprem
değil güvensiz yapılar oluşturuyor. İçinde bulunduğumuz süreçte tüm binaları yıkıp
yeniden yapamayacağımıza göre, kentsel dönüşüm kapsamında binaları depreme karşı
güçlendirme çözümünü iyi değerlendirmeliyiz” dedi.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri
Derneği (Türkiye İMSAD), Elazığ’da meydana
gelen ve geniş bir bölgede hissedilen
deprem nedeniyle bir açıklama yaptı.
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Ferdi Erdoğan, şunları söyledi: “Depremde
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza
Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar
diliyoruz. Bölgedeki tüm vatandaşlarımıza
geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Deprem kuşağında yer alan ülkemizde
riski depremin değil güvensiz yapıların
oluşturduğunun bilinciyle hareket etmeliyiz.
Depremden etkilenen bölgedeki binalarda
hasar tespiti yapılması ve hasarlı
binalara girilmemesi gerekiyor. Depremler
yerkabuğunun kaçınılmaz bir gerçeğidir.
Önemli olan deprem gerçeğine uyum
sağlayabilmek, bu gerçekle birlikte yaşayabilmek
ve bütün planları buna göre
yapmaktır. Avrupa Birliği üyesi ülkelerden
farklı olarak deprem kuşağında yer alan
ülkemizde, güçlendirme yenileme çalışmalarının
ihmal edildiğini ve Avrupa’ya
göre geride kaldığımızı görüyoruz. Tüm
binaları yıkıp yeniden yapamayacağımıza
göre, kentsel dönüşüm sürecinde binaları
depreme karşı güçlendirme çözümünü
iyi değerlendirmeliyiz. Ayrıca uzun
ömürlü binaların inşasında denetim çok
önemli. Dayanıklı tüketim malları için yapılan
sorgulamayı binalar ve konutlar için
yapmadığımız müddetçe, başımızı soktuğumuz
konutlar dayanıksız tüketim malı
gibi olmaya devam edecektir. Türkiye’nin
% 90’dan fazlası deprem bölgesi olup
ülkemizde iki büyük fay hattı bulunmaktadır.
Elazığ bu hatlardan Doğu Anadolu
Fay Hattı üstünde yer almaktadır. Tüm bu
gerçekler ortada iken kontrolsüz ve denetimsiz,
belgesiz ve izinsiz yapılaşmalara
kesinlikle müsaade edilmemelidir.”
Yapı Malzeme Şubat 2020 15
İstanbul Medeniyet Üniversitesi
Ziraat Bankası Kütüphanesi’nin
C Blok Kısmında Kullanılan
PERI Uygulamaları
Proje Adı: İstanbul Medeniyet Üniversitesi – C Blok / Kütüphane Binası
Yer: Kadıköy / İstanbul
Yüklenici: Şahinler Yapı Proje ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
Proje Müdürü: Saadettin Şahin ( İnş. Y. Müh. )
Şantiye Şefi: Ali Osman Gün ( Mimar )
Servis: PERI İstanbul Ofisi
Ziraat Bankası sponsorluğunda inşa
edilen İstanbul Medeniyet Üniversitesi
Kütüphanesi’nin yükleniciliğini üstlenen
Şahinler Yapı Proje; C Blok kısmının döşeme
imalatları için PERI Kalıp ve İskeleleri’ni
tercih etti.
28.000 m²’lik kapalı alanıyla ülkemizin en
büyük kütüphanelerinden birisi olacak yapının
C Blok kısmında, 2,00 x 220 ve 3,00
x 3,00 metre gibi özel boyutlara sahip kirişlerin
olması PERI’nin tercih edilmesinde
etkili olmuştur. Proje için A =1.100 m2 ve
h = 15.90 m’lik PERI UP yük iskele sitemi
ve PD8 masa kalıp iskele sistemi stoğu
ile çözüm yapılmıştır. PERI’nin sunduğu
döşeme iskelesi çözümlerinde, işçiliği en
aza indirip verimliliği ve iş güvenliğini maksimuma
çıkarabilmek için PD8 masa kalıp
iskele sistemi tercih edilmiştir. Yüksek taşıma
gücü dayanımına sahip PD8 masa kalıp
iskele sistemi, ana taşıyıcı GT24 kafes
16
Yapı Malzeme Şubat 2020
Çözüm Ortağı
Proje Müdürü
Saadettin Şahin’in yorumu
Yüksek
taşıma gücüne
sahip
PD8 masa
kalıp iskele
sistemi ve
modüler yapıya
sahip
PERI-UP
yük iskelesi
yardımıyla,sahip
olduğu ekstrem boyutların
yanında karmaşık geometri
sebebiyle oluşan asimetrik (16
m yükseklikte 3750 ton ağırlık)
yüklerin taşınma problemi zorlanmadan
çözülmüştür.
kiriş ve tali taşıyıcı VT20K ahşap kiriş
mahyalar yardımı ile daha az sayıda yük
kulesi ile proje çözümü yapılmış ve devir
esnasında vinç hareketinden, dolayısı ile
imalat süresinden tasarruf sağlanmıştır.
PERI UP yük iskele sisteminin yüksek
yük taşıma kapasitesi ve üst seviye güvenlik
özellikleri sayesinde çalışanlar
sistemin kurulum ve söküm işlemlerini
güvenli bir şekilde gerçekleştirmiştir.
PERI UP yük iskele sisteminin, döşeme
kalıpları için destek olarak kullanılmasının
ve uygun maliyetli bir çözüm sunmasının
yanı sıra farklı şekillerde kurulumunun
mümkün olması şantiyede çok
büyük kolaylık sağlamıştır.
Kütüphanenin tamamlanmasının ardından
11.255 m²’lik kitaplık ve okuma salonu
kapalı alanı, 350 şer m²’lik 12 adet
ofisi, seminer ve toplantı odaları, kafeterya
gibi sosyal alanları, açık ve kapalı
otopark alanları ile birlikte 1 milyon kitap
kapasitesi ile hizmet verecek.
Yapı Malzeme Şubat 2020 17
Kazakistan’ın Aktau Turizm Bölgesi’nde yapılan
Rixos Aktau Resort Otel projesi kalıpları
Doka Türkiye’den
Kazakistan’ın Aktau kentinde 61.000 m2 alan üzerinde yapılan Rixos Aktau Resort Otel’in
Kalıp Sistemlerini Doka Türkiye sağlıyor. Doka Kalıp sistemleriyle yapımı hızlı ve güvenli
şekilde devam eden projede kalıp miktarı toplamı 156.111 m2’dir. Frami Xlife Kolon Perde
Kalıp Sistemi, d2 döşeme iskele sistemi, H20 top Ahşap Kiriş Sistemleri kullanılarak
yapılan Haziran ayında tamamlanması planlanan Rixos Aktau Resort Otel projesinin genel
yerleşimi 5 fazdan oluşmaktadır. Faz 1: Lagün Resort Mıntıkası / alanı 150000 m2; Faz 2:
Golf Resort 230000 m2; Faz 3: Kumarhane Resort 690000 m2; Faz 4: Part Resort 645000
m2; Faz 5: Eğlence ve Golf Resort 1045000 m2’lik alanlardan meydana gelmektedir.
İlk Fazın içinde Hotel yerleşim alanı 17.750
m2 ve 430 standart oda ve 41 suitli Hotel
inşa alanı 49.065 m2, ayrıca her biri 100
m2 olan 30 villa ile 1765 m2 Villa yerleşim
alanı bulunmaktadır. Bu faz toplamda 501
misafir odası içermektedir.
Projenin fikri, lokasyonun tam olarak nasıl
kullanılabileceğinin vizyonuna göre oluşturulmuştur.
Belirli bir yerin özel atmosferi
anlamına gelen Genius Loci’nin fikri proje
fazlarına uygulanmıştır. Tasarım ve kullanım
amaçları, uzun ve kavisli şekilli kıyı
ile denizle birleşen arazinin içinde geliştirilmiştir.
Doka sunduğu çözümlerle hızlı ve
güvenli çalışma ortamı sağladı
Her zaman iş güvenliğine öncelik veren
Doka, sunduğu çözümlerle Rixos Aktau
Resort Otel’i projesinde de güvenli çalışma
ortamı oluşturdu. Kalıpların hızlı sökülüp
takılabilir olması ise projenin hızlı bir
şekilde ilerlemesini sağladı.
Kolon ve perde kalıpları içinse hafif ve elle
taşınabilen Kolon ve Perde Kalıp Sistemi
Frami Xlife tercih edilen projede rüzgâr
ve benzeri sebepler ile vincin çalışmadığı
durumlarda kolay montajlı kalıplar büyük
bir avantajdı. Sistem ile ön montaj gerektirmeden
şantiyeye indirildiği gibi kullanılabiliyor
ve aynı şekilde söküm işlemi de
çok hızlı ve kolayca gerçekleştirilebiliyor.
Kullanılan panel kalıpların hafif olması nedeniyle
vinçten bağımsız elle taşınabiliyor.
Bir yandan zamandan tasarruf sağlarken
18
Yapı Malzeme Şubat 2020
Çözüm Ortağı
Projenin içerdiği fonksiyonel alanlar:
Kongre Merkezi (yaklaşık 2600m2 ve zemin
seviyesinden Hotel bağlantılı Kongre
Merkezi 1 konferans salonu, 7 toplantı
odalıdır), SPA, etkinlik alanı, lagün, Su
Parkı, Plaj, A La Carte Restoran, Futbol
Sahası, 5 adet Tenis Kortu, Çocuk Kulübü
bulunmaktadır.
aynı zamanda diğer
yöntemlere kıyasla
Frami Xlife Perde ve
Kolon Kalıp Sistemi
işçilik masraflarını da
ciddi oranda azaltıyor.
Rixos Aktau Resort
Otel Proje bölgesi
doğrudan deniz bağlantılı
olarak inşaası
devam etmektedir. Denize
komşu olmanın
avantajıyla hemen her
nokta engelsiz olarak
deniz görmektedir.
Deniz ve deniz manzarası
proje süreci için
en önemli doğal elemanlardır.
Hazar kıyısı
uygun iklimiyle turizm
geliştirme bölgelerinin
planlanması ve kullanılması
için önemli bir
bölgedir. Hazar Denizi
Dünyanın en büyük
gölü iken, Hazar ayrıca
etrafındaki doğal kaynakların
kullanımına
göre oldukça etkilidir.
Rixos Aktau Resort
Otel projesi Kazakistan’da
Hazar Denizi’nin
doğu kıyılarında
bulunan 20 km uzaklıktaki
Aktau şehrine
ve 12 km uzaklıktaki
limanıyla, deniz araçları
ile ulaşımı fırsatını
sağlarken demiryolu
istasyonlarına da yakındır.
Konumu sebebiyle
bölgeyi kalabalık
olmayan ama herhangi
bir ihtiyaç halinde etrafıyla
ilişki kurabilecek
şekilde izole edilmiş
mükemmel bir yer haline
getirmektedir.
Proje: Rixos Aktau Resort Otel (5 Yıldızlı)
Bulunduğu Yer: Aktau/ KAZAKİSTAN
Alan: 61.000 m2
Oda sayısı: 500
Otel Kat Yüksekliği: 3,50 m
En Yüksek Kat Yüksekliği: 15,20m
Kat sayısı: 6
Beton Miktarı: 63.288 m3
Kalıp Miktarı: 156.111 m2
Demir Miktarı: 6952 ton
Yatırımcı: Rixos Otel
Ana Yüklenici Firma: Sembol İnşaat
Alt Yüklenici Firma: OzKA Yapı
İnşaat Başlangıcı: 01.08.2019
Planlanan Tamamlanma: 30.06.2020
Kullanılan Doka Sistemleri: Frami Xlife
Kolon Perde Kalıp Sistemi, d2 döşeme
iskele sistemi, H20 top Ahşap
Kiriş Sistemi
Yapı Malzeme Şubat 2020 19
İNTEK Kalıp ve İskele Sistemleri
Bursa’daki Dev Fabrika Projesinde
Türkiye’nin en büyük yatırımlarından birini gerçekleştiren ECOPLAST firması,
Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesindeki fabrika inşaatında İntek Kalıp ve İskele
Sistemleri çözüm ortağı olarak hizmet veriyor.
Projenin Adı
Ana Yüklenici
Projenin Yeri
Kullanılan Sistem
: Ecoplast Plastik ve Ambalaj Malzemeleri Fabrikası İnşaatı
: DLN Kalıp ve İnşaat
: Bursa / Mustafakemalpaşa
:İnteva
Proje Hakkında Genel Bilgi:
Tamamlandığında 250 milyon dolarlık bir
hacme sahip olacak olan ve Mustafakemalpaşa’nın
olduğu kadar ülke genelinde
de dev bir yatırım olarak göze çarpan
projede inşaat çalışmalarına hızla devam
ediliyor.
Dondurulmuş gıda, çocuk bezi ambalajı,
bakliyat, ıslak mendil, stretch hood, shrink
filmi, poşet, taşıma çantaları, palet
örtüleri ve endüstriyel torba gibi ürünlerin
üretimini baskılı ve baskısız olarak gerçekleştiren
firmanın yatırımı tamamlandığında
1100 kişiye istihdam sağlayacaktır.
Aynı zamanda 150 milyon dolarlık ihracatıyla
Türkiye’nin dış ticaretinde de önemli
bir yere sahip olacaktır.
DLN Kalıp ve İnşaat tarafından yapımı
devam eden Ecoplast Plastik ve Ambalaj
malzemeleri tesisi 450 bin metrekare
20
Yapı Malzeme Şubat 2020
Çözüm Ortağı
taban oturum alanı ve toplamda 380 bin
metrekareye varan inşaat alanı ile Türkiye’deki
en büyük yatırımlardan biri olarak
dikkat çekmektedir.
İnşaatına Ekim 2019’da başlanılan projenin
2020 yılının sonlarına doğru bitirilerek
üretime başlanması hedeflenmektedir.
Projede farklı yükseklikte kolon ve perdelerden
oluşan yapılar bulunmaktadır.
Farklı zamanlarda başlayacak bu yapıların
kalıp ihtiyaçları belirlenirken, şantiye
yönetimi ile İntek’in projeden sorumlu
mühendis ve süpervizörleri, çok başarılı
bir ekip çalışması gerçekleştirmişler ve
her aşamada eldeki kalıp stoklarının en
küçük parçasına kadar değerlendirerek
optimum çözümler oluşturmuşlardır.
Bu projede perde ve kolonlar İNTEVA sistemi
ile çözülmüştür.
Projede bulunan 13,80 m ve 9,20 m yüksekliğinde,
80x80 cm ölçüsündeki tek
ve çift taraf guseli kolonlar ile 9,20 m ve
7,80 m yüksekliğindeki perdeler İNTEVA
sisteminin yüksek basınç dayanımı özelliğiyle
emniyetli bir şekilde tek seferde
dökülmüştür. Kullanılan dev payandalar
yüksek kolon kalıpların şakülde kalmasını
sağlamıştır. Ayrıca kolonlarda bulunan
tek ve çift taraflı guseler için İNTEVA sistemiyle
uyumlu özel guse kalıpları üretilmiştir.
Özel guse kalıpları sayesinde betonarme
prekast kirişleri montaj edilirken
ihtiyaç duyulan hassas imalatlar gerçekleştirilmiş
olacaktır.
Yapı Malzeme Şubat 2020 21
Doha Metro Gold Line Underground Package / QATAR
R 1045 Improvement of Interchange NR.7 on Sheikh Zayed Road / UAE
TMS GRUP
MKH Masa Kalıbı, Ağır Yük İskelesi,
Merdiven Kulesi Uygulamaları
ve KAM’A İskele Sistemleri
MKH Sistemi; iskele ayakları çapraz bağlantı elemanları, ayarlı ayak ve ayaklı başlıklar ile
HT20 ahşap kirişlerden oluşan, masa döşeme kalıbı, ağır yük iskelesi veya merdiven kulesi
olarak kullanılabilen çok yönlü bir iskele sistemidir. Birçok farklı kullanım alanı olan sistem
bu alanlarda denenmiş ve test edilmiştir.
RA 263-J06 Precast Bridge Project / KUWAIT
MKH yük taşıma iskeleleri yüksek yük taşıma
kapasitesi, hızlı kurulabilmesi ve geniş
uygulama yelpazesi ile metro, köprü, yüksek
katlı binalar, konutlar ve endüstriyel inşaat
alanlarında yoğun olarak kullanılırlar.
Masa kalıbı olarak kurulduğunda hızlı devir
periyotları sağlayarak işçilikten ve vinç kullanımından
tasarruf sağlar, müstakil taşıyıcı
kule veya mütemadiyen döşeme iskelesi
olarak kullanıldığında ise, yüksek taşıma
kapasitesi ile yüksek ve ağır döşeme kalıbı
ihtiyaçlarına cevap verirler.
MKH sistem elemanları ile çok farklı boyutlarda
masa kalıbı oluşturmak; değişken döşeme
alanlarına ve taşıma kapasitelerine
uygun dizaynlar yapmak mümkündür.
Çerçeveler arası mesafeler gerekli yük taşıma
kapasitelerini taşıyacak şekilde değiştirlebilir.
Bu sayede
MKH iskele sistemi herhangi bir yükseklik,
genişlik ve uzunluğa tam olarak uyarlanabilir.
Kolay kullanıma sahiptir, bu özelliği sayesinde
çalışma kolaylığı sağlayarak verimliliği
artırır.
22
Yapı Malzeme Şubat 2020
Çözüm Ortağı
Sharjah Al Zahia / UAE
RA 263-J05 Precast Bridge Project / KUWAIT
Sharjah Al Zahia / UAE
Çok az sayıda farklı parçası vardır, üst
üste eklenmesi oldukça kolaydır bütün
bunlar için alet kullanılması gerekmez.
Farklı uzunluklarda çapraz bağlantı elemanları
kullanılarak MKH çerçevelerinin
aralıkları gerektiği
kadar dizayn edilerek gereken yükleri taşıyacak
şekilde ayarlanabilir.
MKH sistemi, ayrıca son derece emniyetli
merdiven kulesi sisteminin de ana
elemanlarını oluşturmaktadır. TMS Merdiven
Kule Sistemleri, yüksek mesafelere
güvenle erişmek için TMS MKH iskele
sistemleri üzerine inşa edilen merdiven
kuleleridir.
Sistem esas itibariyle, çok amaçlılığı
kanıtlanmış TMS MKH İskele Sistemini
baz alarak kullanmaktadır. MKH Merdiven
Kuleleri, güçlü ve dengeli yapıları
sayesinde ister viyadük gibi yüksek bir
yapıya çıkmak, ister derin bir metro şaftına
inmek için uluslararası kabul görmüş
standartlarda güvenle kullanımı mümkün
kılar. Bütün basamak ve sahanlıklar özel
olarak perfore edilmiş saçtan kaymaz bir
yüzey sunmaktadır.
TMS iskele sistemlerinden bir diğeri ise
KAM’A iskele sistemidir. Bu sistem; flanşlı/kamalı
bağlantı noktaları ve ihtiyaca
göre sıklığı ayarlanabilir yatay bağlantı
detayları ile gerek cephe iskelesi,
Gerekse kalıp iskelesi olarak kullanılabilecek,
çok yönlü, yüksek güvenlikli, örme
iskele sistemidir.
Bu sayede, yüksek emniyet standartlarına
uygun olarak, güvenle, uzun süreli
kullanıma imkan verir.
KAM’A sistemi, düşer başlıklı döşeme kalıplarının,
çalışma platformlarının, merdiven
kulelerinin, gezer iskelelerin, seyirci
tribünlerinin de alt iskelesi olarak kullanılabilmektedir.
KAM’A sisteminin bir çok eleman ve aksesuarları
TMS’nin diğer iskele sistemi ile
ortak kullanım avantajına sahiptir.
TMS KAM’A BS EN
12810,12811,12812,12813 standartlarına
uygun üretilmektedir.
Cephe iskelesi olarak kullanıldığında BS
EN 12811 deki yük sınıflarından 4.sınıf
(300kg/m2) iş iskelesi standartlarını güvenle
karşılar. Kurma yüksekliği standart
modelde 24,5 m’dir ve TSE sertifikasına
sahiptir.
Mobil iskele ve platformlar da KAM’A elemanları
kullanılarak kurulabilir.
KAM’A Sistemi:1.00 m’den 3.00 m’ye
kadar 5 farklı ölçüde dikmeye sahip olduğundan
çok esnektir.
İskelenin genişliği akstan aksa KAM’A
73’de 73 cm ve KAM’A 105’de 105 cm’dir.
İskele konsolları kullanılarak genişlik artırılabilmekte
böylece özel uygulamalara
cevap verebilmektedir.
TMS KAM’A’nın bütün çelik elemanları
daldırma galvanizdir. Aynı zamanda tüm
ahşap elemanlar hava şartlarından korunmalı
kaplamaya sahiptir.
• TMS MKH Sisteminin kullanıldığı mega
projelerden biri Doha Gold Line Metro
projesidir.
TMs bu projenin en büyük kalıp ve iskele
tedarikçilerinden birisi olmuştur. Proje
TMS’nin MKH çözümleri sayesinde başarı
ile ALYSJ konsolsiyumu tarafından
kullanılmıştır.
• TMS MKH Sisteminin kullanıldığı diğer
bir prestijli proje ise Birleşik Arap Emirliklerindeki
Al-Zahia City Center Mall’dir.
136.200 m2 alanda kullanılan bu projede
CCC firması TMS MKH sistemini tercih
etmiştir.
• Köprü projelerinde de başarı ile kullanılabilen
TMS MKH sistemi MNG Günal
firmasının UAE’de inşa ettiği köprü projesinde
tercih edilmiştir.
• TMS MKH sistemleri sadece yerinde
dökme köprü döşemelerinde değil, prekast
köprü döşemesi elemanlarının desteklenmesinde
de başarı ile kullanılmaktadır.
TMS MKH sisteminin tercih edildiği
Kuveyt RA 263 köprüsü ve Katar’daki Al-
Khor Expressway projeleri bunların en iyi
örneklerindendir.
Yapı Malzeme Şubat 2020 23
Burak Çiçek- FYT Mühendislik
“Özler’le birlikte kurduğumuz bu
cepke iskelesi çalışan için çok
konforlu ve tam güvenlikli oldu”
Cephe uygulamalarını FYT Alüminyum’
un yaptığı, LC Waikiki Ofis inşaatı hızla
yükseliyor. Şantiye Esenler TEM otoyolu
üzerinde Giyimkent’in hemen yanında
yeralıyor. Bina 24 kat ve 1 bloktan oluşmakta.
93.779 m² İnşaat alanına sahip
projede, Özler’in ‘’Safetyscaff’’ Güvenlikli
Cephe İskele Sistemi tercih edildi.
Projede kurulumu yapılan iskele sistemi,
yapılan hesaplar sonucunda her iki katta
bir binaya duvar ankrajları ile sabitlendi.
Dış cepheye güvenlik filesi uygulanmasına
karar verildikten sonra yapılan statik
analizler neticesinde binanın her katına
ekstra duvar ankrajı yapılarak iskele kullanıma
hazır hale getirildi.
İlk katlarda iskelenin cepheye olan uzaklığı
ve kat aralıklarının fazla olmasından
dolayı gerekli noktalara güvenli ulaşımın
sağlayabilmesi için iç yatay korkulukların
montajı yapıldı. Cephedeki farklı sistem
uygulamaları nedeniyle bazı sıralı katlarda
TSE’ ye uygun duvar ankraj sisteminden
farklı olarak yine TSE standartlarına
uygun mafsallı boru dayama sistemi kullanıldı.
Kurulumu yapılan Safetyscaff iskele sisteminin
statik analizleri özel uygulamalar
da dahil sahada birebir olarak Özler mühendisleri
tarafından yerinde tespit edilerek
yapıldı.
Burak Çiçek- FYT Mühendislik; “Burası
LC Waikiki Nivak Giyimkent ofis projesi.
Özler’in mühendis ve uzman kadroları
tarafından binanın dış cephe formuna
uygun statik hesaplar yapıldı. Biz teknik
detay ve çözümlerle, mimari konularla
mücadele ederken Özler’de bize iskele
anlamında gerekli statik ve detay çözümü
24
Yapı Malzeme Şubat 2020
Çözüm Ortağı
Üretimlerimizde robotik kesme, delme
ve kaynak prosesleri uygulanmaktadır.
Pano, bağlantı elemanları ve çelik platformlar
TS 914 EN ISO 1461 standartlarına
göre daldırma galvaniz kaplıdır.
anlamında destek oldu. Yirmi yıllık meslek
hayatımda irili ufaklı birçok projede görev
aldım. Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki
bu projede Özler’le beraber kurduğumuz
cephe iskelesi tam güvenlikli ve çalışan
personel için konforlu bir iskeledir. Teşekkürler
Özler ve tüm personeli.” dedi.
SAFETYSCAFF AVRUPA
STANDARTLARINA UYGUN
OLARAK ÖZLER TARAFINDAN
ÜRETİLMEKTEDİR.
Safetyscaff %100 iş güvenliği kurallarını
dikkate alarak avrupa standartlarına uygun
olarak dizayn edilmiştir. Zemini teraziye
almak için TS EN 74-3 sertifikalı alt
ayar milleri kullanılır. TS EN belgeli ankraj
elemanları ile sistem kurulduğu cepheye
sabitlenir. ÖZLER tarafından projelerinize
uygun olarak montaj-demontaj hizmeti
verilmektedir.
TS EN 12810-1, 12810-2, 12811-1 ve
12811-2 sertifikalı Safetyscaff çerçeveleri
standart olarak 48*3,0 mm, yatay bağlantılar
34*2,0 mm ve çapraz bağlantılar ise
42*2,5 mm TSE belgeli, mekanik testlere
tabi tutulmuş sanayi borularından üretilir.
Yapı Malzeme Şubat 2020 25
“Kendi içimizdeki değişim ve
dönüşümü müşterimizin faydasına
dönük sahaya yansıtacağız”
“2020 yılı içerisinde yine ağırlığımız ihracat olacak.
Yurtdışında faaliyet gösterdiğimiz mevcut pazarlarda
derinleşmeye giderken henüz bulunmadığımız pazarlarda
da muhakkak yer almaya gayret göstereceğiz. İhracatta
büyüme bu yılki ana hedefimiz olacak.”
1961 yılında Belçika merkezli olarak kurulan,
yaklaşık 40 ülkede 350’nin üzerinde
faaliyet gösteren Ravago, yıllık cirosu 10
milyar Euro üzerinde olup, dünyada plastik
ve yapı ürünleri, üretim-satış-pazarlama
faaliyetlerinde bulunan bir grup. Ravago
grubunun inşaat ve yalıtım sektörüne,
ürün ve sistem çözümleri sunan iş kolu
olan “Ravago Bina Çözümler”, ülkemizde
bugüne kadar Ravaber, Stoper ve Mardav
gibi farklı firma ve markalarla üstün nitelikli
ürün ve çözümleri müşterileriyle buluşturdular.
Geçtiğimiz yılın son aylarında bu
markalar, globalde olduğu gibi ülkemizde
de artık ‘Ravago Bina Çözümleri’ adıyla
tek çatı altında bir araya geldiler. Bu birleşmeyle
birlikte grup, aynı ürün, aynı kalite
ve aynı hizmeti artık daha hızlı ve daha
etkin bir şekilde müşterilerine ulaştırmayı
planlıyor.
Ravago Bina Çözümleri Ticari Direktörü
Alper Doğruer ile yeni yönetim binalarında
bir araya geldik. Geçtiğimiz yılın kısa
bir değerlendirmesini ve önümüzdeki yıla
dair öngörülerini bizlerle paylaşan Doğruer,
yeni yapılanmayla ilgili de birtakım bilgiler
verdi. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı
tüm samimiyetiyle yanıtlayana sayın
Doğruer’e teşekkür ediyor, çalışmalarında
başarılar diliyoruz.
Sektörün içerisindeki durumu
global ölçekte kısaca nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’yi anlamak için biraz da ülkemize
dışarıdan bakabilmek gerekiyor. Pek çok
ülkeyle kıyasla sanayimiz, bilgi birikimiz
ve insan gücümüzle hiçte fena bir durumda
olmadığımızı düşünüyorum. Ülkemiz
bugün dünya pazarında kabul gören kaliteli
ürünleri hem üretebilen hem de pazarlayabilen
bir durumda. Bu konuyu önemsemek
ve ülkemizin hakkını bu noktada
iade etmek gerekiyor. Kaliteli üretim hatlarımız,
kaliteli ürünlerimiz ve donanımlı
her biri kendi alanında uzman çok değerli
çalışanlarımız var. Bu noktadan baktığımızda,
ülkemizin ve sektörün geleceğinin
bugünden daha iyi olacağına inanıyorum.
2019 yılı için kısa bir
değerlendirmede bulunabilir
misiniz? Şirket hedeflerinize
ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
Esasen 2019 yılının zor geçeceğini henüz
sene başında iken öngörmüştük. Bu
anlamda alınabilecek tedbirleri senenin
en başında almaya gayret ettik. Piyasada
ortaya çıkan yeni projeler beklediğimiz
gibi çok fazla olmadı. Biz geçtiğimiz
yıl daha çok 2018 yılında başlamış olan
hazır durumdaki projelerle ilerledik. Bu
sayede karlılığımızı ve iş hacmimizi de
korumuş olduk. Genel manada baktığımızda
2019 yılını rahatlıkla çok kötü geçirmedik
diyebilirim. Krize rağmen yine iyi
işler başardık. Karlılığımızda bir miktar
azalma oldu ki onu da normal karşılamak
gerekir. Ancak iş miktarı ve ciro bazında
hedeflerimizi gerçekleştirmeyi başardık.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl
temellendiriyorsunuz?
2020 şu an ki koşullara baktığımızda geçtiğimiz
yıla oranla biraz daha zor geçecek
gibi görünüyor. İnşaat sektörü herkesin
malumu olduğu gibi, içerisinde çok fazla
alt sektörü barındıran bir yapıya sahip.
Bu yüzden kriz zamanlarında nasıl birden
durmuyorsa kriz sonrası da hızlanması
biraz zaman alabiliyor. Yatırım ağırlıklı
bir sektör ve yavaşlaması gibi harekete
geçmesi de zaman içerisinde gerçekleşiyor.
Bu sebeplerden dolayı çok kısa
vadede hızlı bir iyileşme beklemiyoruz.
Biraz daha zamana ihtiyacımız var gibi
görünüyor.
Bizler Ravago olarak, işlerin daha yavaşladığı
böyle dönemlerde, verimlilik
çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Bu yıl bi-
26
Yapı Malzeme Şubat 2020
Röportaj
raz bu paralelde geçecek gibi görünüyor.
Özellikle yılın ilk yarısında çok fazla bir
iyileşme beklemiyoruz. Ama bildiğiniz gibi
faizler yavaş yavaş düşmeye başladı ve
ileriye doğru daha da düşmesi bekleniyor.
Bu düşüşle birlikte yılın ikinci yarısında
bir haraketliliğin olacağını tahmin ediyoruz.
Bu anlamda yılın ikinci yarısından
daha umutluyuz.
Yurtiçi ve yurtdışı pazarlardaki
faaliyetlerinizden biraz bahseder
misiniz?
2020 yılı içerisinde yine ağırlığımız ihracat
olacak. Yurtdışında faaliyet gösterdiğimiz
mevcut pazarlarda derinleşmeye
giderken henüz bulunmadığımız pazarlarda
da muhakkak yer almaya gayret
göstereceğiz. İhracatta büyüme bu yılki
ana hedefimiz olacak.
Yurtiçi pazarlara baktığımızda ise mevcut
durumdan memnunuz. Türkiye’nin
en güçlü bayi ağına sahibiz. 250’ye yakın
bayimiz bulunmakta. Bu bayiler kendi
bölgelerini en güvenilir firmaları. Özellikle
ekonominin daraldığı dönemlerde pazarda
yaşanan tahsilat problemlerini biz
şimdiye kadar hiç yaşamadık. Bayilerimize
çok güveniyoruz. Onların kendi çevrelerinde
güvenilir ve itimat sahibi olmalarının
da en büyük şansımız olduğunu
düşünüyoruz. Ayrıca finansal olarak çok
güçlü durumdayız. Bu gücünde yurtiçinde
bizlere sağlamış olduğu avantajları en
iyi şekilde kullanmaya
gayret gösteriyoruz.
Yalıtım konusunda
sizce ülkemizde
yeterli bir bilinç
var mı?
Yalıtımın önemini ve
gerekliliğini bizler yıllardır
zaten her platformda
anlatıyoruz ve
anlatmaya devam edeceğiz.
Yalıtım noktasında
Türkiye’de gerek
üretim gerek uygulama
anlamında sektörde bir
bilincin ve bilinirliğin
oluşması adına çok
gayretlerimiz oldu. Bu
konuya bir devlet mekanizması
altında denetim
ve yönetmeliklerle
teşvik ve zorunluluğun
getirilmesi için kamuyla
çok fazla görüşmeler
gerçekleştirdik. Birçok fikir ve alternatif beyanlarda
ve tavsiyelerde bulunduk. Yoğun
emeklerimiz sayesinde çok şükür bugüne
kadar belli bir mesafe de kat ettik.
Yalıtım bilincini sektöre çok emek vererek
kazandıran bizim ekibimiz oldu. Bunu
bizim bir başarımız olarak gördüğümüz
kadar, ülkemizin de her anlamda ciddi bir
kazanımı olarak görüyor ve önemsiyoruz.
Bununla gurur duyuyor, iftihar ediyoruz.
Yalıtımın ne olduğu anlatırken ve ülkemize
bu bilinci kazandırmaya çalışırken
önceden çok yalnızdık. Ama artık rakiplerimizin
de oluşmasıyla yalıtım kavramı
artık toplumda yer etmeye başladı. Artık
bu noktada baya yol kat ettiğimizi düşünüyorum.
Bu bilincin ülkemiz adına toplumsal
olarak toplam kaliteye giden yolda
önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.
Mantolamayı ilk lanse eden firma yine
biz olduk. Bizim yaptığımızı iş, ürünlerimiz,
üretimimiz ve sattığımız malzemeler
toplumun tamamen faydasına olan bir iş
olduğu için, bunun maddi kazanımlarının
yanında manevi tatminini de yaşıyoruz.
Bu yaşadığımız manevi tatmin aslında
bizim en büyük motivasyonumuz.
Alper Doğruer / Ravago Bina Çözümleri Ticari Direktörü
Geçen yıl diğer firmalarınızla
birlikte Ravago çatısı altında
birleştiniz. Bu konu hakkında
neler söylemek istersiniz?
Sahip olduğumuz ve pazarda zaten belli
bir bilinirliğe sahip olan firmalarımızı artık
tek çatı şeklinde ‘Ravago’ adı altında
toplayarak bir araya getiriyoruz. Bu birliktelikle
markalarımızı yönetim ve operasyonel
anlamda daha verimli bir işleyişi
kavuşturmayı planlıyoruz. Yönetim binalarımızı
da birleştirdik. Şu an aynı yönetim
binasında aynı ekibimizle çalışmalarımızla
yine aynı gayret ve heyecanla
devam ediyoruz. Çatı ismimiz olan ‘Ravago
Bina Çözümleri’ni müşterimize çok
iyi anlatmak istiyoruz.
Tabi tüm bu kurumsal çalışmaları biz kendi
içimizde gerçekleştirirken, bu faaliyetleri
müşterilerimize de somut bir fayda
olarak yansıtabilmemiz çok önemli. Bunu
çok önemsiyoruz ve bu noktada çalışmalara
da başladık. Tüm bu kendi içimizdeki
değişimi ve dönüşümleri müşterimizin
faydasına dönük bir şekilde sahaya yansıtmalıyız.
Bu bizim bu süreçteki en öncelikli
gündem konumuz.
Yapı Malzeme Şubat 2020 27
Dev İş Birliği
Türkiye’nin öncü iklimlendirme şirketlerinden ALDAĞ A.Ş., iklimlendirme sektörünün dünya
çapındaki en önemli oyuncularından biri olan CIAT ile başladığı iş birliğini duyurmak üzere
28 Ocak 2020 tarihinde Çırağan Sarayı’nda bir lansman toplantısı gerçekleştirdi.
Pek çok sektör temsilcisi, ALDAĞ ve CIAT
iş ortaklarının ilgi gösterdiği toplantı, AL-
DAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu’nun
açılış konuşması ile başladı.
Dağoğlu konuşmasında şunları söyledi:
“Tüm sektör ve medya mensuplarını bu
güzel hadise vesilesiyle burada ağırlamaktan
büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz.
Ticari iklimlendirme alanında dünyanın
en büyük şirketi olan CIAT, 19 milyar
dolar cirosuyla iklimlendirmeden soğutmaya,
yangın ve güvenlikten otomasyona
kadar çok geniş bir ağa sahip bir grubun
parçası. CIAT’ın gücü ve bize duyduğu
güven ile ALDAĞ A.Ş. olarak yıllar boyunca
üzerine koyarak elde ettiğimiz saygın
imajımız bir araya geldiğinde ortaya çıkacak
sinerjinin nelere vesile olacağını hepimiz
göreceğiz. ALDAĞ A.Ş., her zaman
saygın ve güvenilir bir şirketti, tek eksiği
değişimi tetikleyecek olan dinamizmdi. Üç
sene önce şirketin yönetimini devralmamla
beraber şirkette bir değişim ve dönüşüm
süreci başladı. Nitekim bugün burada
imzalayacağımız bu anlaşma bu sürecin
meyvelerinden bir tanesi.
ALDAŞ A.Ş.’nin gelecekteki büyüme ve
kalkınma stratejisinde sürdürülebilirlik
kavramı önemli bir yer tutuyor. Sürdürülebilirlik
kavramı ise bugün üç ana unsurdan
oluşuyor bu üç unsuru; enerji verimliliği,
çevre duyarlılığı ve dijitalleşme olarak
sıralamak mümkün. Tüm gelişim stratejimizi,
bu üç unsura dayanarak ve değer
yaratarak belirliyoruz. Fiyata dayalı, nitelikten
uzak bir büyüme stratejisini asla benimsemedik
ve benimsemiyoruz. Nitekim
CIAT’ın kurum kültürü ve yönetim anlayışı
bizim bu büyüme stratejimizle paralellik
gösterdiği için bugün bu ortaklığın imzasını
atıyoruz.
Bu anlaşma sadece bir iş ortaklığı imza
töreni değil, bir iş ortaklığı tanımından çok
daha fazla anlamlar ihtiva ediyor. Bunlara
yakın zamanda tüm sektör şahit olacak”
diye konuştu.
“Sistem satışlarında çok daha iyi
bir yere geleceğiz”
Dağoğlu, CIAT ile görüşmeye başladıkları
ilk günden itibaren aralarında bir kan
uyuşması olduğunu belirterek, “Dile kolay
18 aydır görüşme halindeyiz. Bu anlaşmanın
gerçekleşmesi için sabırla çalıştık.
Çünkü birbirimize ve anlaşma sonucunda
başarılı olacağımıza inancımız tamdı.
Dolayısıyla bu sadece sürece inanmış
olmanın bir karşılığı değil, aynı zamanda
ne kadar titiz olduğumuzun, bu yapılanmanın
başarılı olmasında ne kadar hassas
ve istekli olduğumuzun da bir göstergesi.
Bu iş birliği, sadece firmamız için
değil tüm sektör için tarihi bir dönüm noktası.
CIAT Türkiye bugüne kadar Türkiye’de
önem verdiği ürün gruplarında çok
iyi bir pozisyondaydı. ALDAĞ A.Ş. olarak
lokomotif ürünümüz, klima santrali. AL-
DAĞ A.Ş.’nin klima santrali tarafındaki,
CIAT’ın soğutma gruplarındaki gücü bir
araya geldiğinde ortaya çıkacak sinerjiyle
28
Yapı Malzeme Şubat 2020
Sektörel
sistem satışlarında çok daha iyi bir yere
geleceğiz” dedi.
Türkiye’nin ekonomik açıdan parlak günler
yaşamadığına da değinen Dağoğlu,
“Az da olsa büyümeyle girdiğimiz 2020
yılında, geçen seneden farklı bir tabloyla
karşılaşmayacağız. Her şeyden önce
küresel şartlar sektör firmalarını yıllar
evvelki büyümelerden alıkoyuyor. Bunu
bilerek hareket ediyoruz. Türkiye’deki bu
konjonktüre rağmen CIAT, bugüne kadar
olduğu gibi Türkiye’nin geleceğine güvendi
ve Türkiye’deki varlığını genişletme
kararı aldı. Böylesi bürokratik, büyük
ve geniş çaplı bir şirket için çok ciddi bir
karar. Halihazırda giden bir yapıyı başka
bir şirketin operasyonuyla birleştirmek
gerçekten önemli bir aksiyon. Bu CIAT’ın
ALDAĞ A.Ş.’ye ve daha da önemlisi Türkiye’nin
geleceğine ne derecede güvendiğini
gösteriyor. Bize ve ülkemize duydukları
güvenden dolayı CIAT Ailesi’ne çok
teşekkür ediyorum” dedi. Bu anlaşmanın
fikir babasının ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu
Üyesi Stavros Tsavalos olduğunu sözlerine
ekleyen Dağoğlu, “İklimlendirme sektörünün
global firmalarında çok önemli
görevler üstlenmiş Stavros Tsavalos bize
bu fikirle geldi ve biz de Stavros’un bu
düşüncesiyle çalışmalarımıza başladık.
18 aylık zorlu bir süreci başarıyla tamamladık
ve bundan sonra yeni bir dönem
başlayacak. Üç yıl evvel şirketin yönetimini
devraldığımda ‘Hiçbir şey eskisi
gibi olmayacak’ demiştim, öyle de oldu.
Yapacağım dediğim her şeyi yaptım.
İçinde yaşadığımız değişim süreci sadece
ALDAĞ A.Ş.’nin değişim süreci değil,
sektörün değişim süreci. Çünkü Türkiye
değişiyor, dünya değişiyor. Ben müspet
ilime inanmış bir insanım dolayısıyla benim
inancıma göre değiştirilemeyecek tek
şey değişimdir. Değişim risk taşır ama
değişmemek daha büyük bir risktir çünkü
sonucu kesindir. Eski Bir söz var su akar
yolunu bulur. Nasıl akan suyun yönünü
değiştiremeyeceksek bu ortaklığın da
ivmesini yavaşlatmak, değiştirmek mümkün
değildir” diye konuştu.
ALDAĞ A.Ş. ve CIAT ortaklığı bir
başarı hikâyesi olacak
Rebii Dağoğlu, CIAT’ın hak ettiği değeri
görmesi gerektiğini belirterek, “CIAT, alanında
dünyanın en iyi firması. Eğer bunu
anlatamıyorsak, sorun bizdedir. CIAT’taki
satış ve satış sonrası ekibinin çok büyük
bir kısmını bünyemize aldık. Son dönemde
farklı firmalardan o kadar farklı isimler
geldi ki, ALDAĞ A.Ş. çok kültürlü bir
yapıya dönüştü. Biz bu çok kültürlü yapıyı
yönetmeyi öğrendik. Dolayısıyla her
gelen yeni kişi, gelmiş olduğu kurumdan
bir şeyler getiriyor ve geldiği kurumun
kültüründen de bir şeyler alıyor. Bunun
sonucunda ortak kurum kültürü oluşuyor.
Sektör dinamiklerini değiştirecek AL-
DAĞ- CIAT ortaklığı, kültürel birleşmeyi
beraberinde getirecek, bir başarı hikâyesi
olacak. Bu ortaklık, sektörümüz ve ekonomimiz
için büyük değer yaratacak” dedi
ve sözü ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Üyesi
Stavros Tsavalos’a bıraktı.
Tsavalos, “Bugün İcra Kurulu Üyesi Olduğum
ALDAĞ A.Ş. ye 2016’da danışman
olarak geldim. O zamanlardan bu zamana
şirket büyük değişim gösterdi. Öncelikle
çok güzel bir fabrika kurdu. CIAT ile
kurulan bu ortaklık da ALDAĞ A.Ş.’nin
gelişiminin bir göstergesi. Rol alacağımız
Pazar sadece Türkiye pazarı değil,
dünya pazarı, çözümler pazarı. CIAT da
bir çözüm şirketi. ALDAĞ A.Ş.’nin de bu
çözümleri üretmek ve sunmak için avantajları
var. Biz ürün değil, çözüm üretiyoruz.
Dünyada da trent bu yönde ilerliyor.
Önümüzdeki dönemde pazarın çok güçlü
olmayacağı aşikâr ama temel noktaları
gözden kaçırmamalıyız. ALDAĞ A.Ş.,
büyüme stratejisinde çözüm üretmeye ve
değer yaratmaya odaklanıyor. Dolayısıyla
bu ortaklığın da büyüyeceğine inancım
tam” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Tsavalos’un ardından CIAT Başkanı Didier
Genois ise, “İmzaladığımız bu iş ortaklığı
anlaşması, CIAT’ın ALDAĞ A.Ş. ile
Türkiye’deki varlığını güçlendirecek. Aldağ’ı
çok uzun süre inceledik ve gözlemledik.
Bizim için bu pazardaki en doğru ortak
olacağına kara verdik. Bu ortaklığa ve
ALDAĞ A.Ş.’ye güveniyoruz. Çünkü doğru
kişilerin doğru çözümler üretmesini istiyoruz.
Bugün burada adım attığımız ortaklık,
ilişkimizin başlangıcı. Önümüzdeki
dönemde artacak ürün ve sistem çeşitliliği
ile mühendislik bilgi ve birikimimizin birleşmesi,
ilişkimizin uzun soluklu olmasını
sağlayacaktır” dedi. Toplantı, toplu fotoğraf
çekiminin ardından son buldu.
Yapı Malzeme Şubat 2020 29
Daikin,
Karbon emisyonunu net sıfıra indirecek!
Daikin Group 1 Nisan 2018 ile 31 Mart 2019 tarihleri arasını kapsayan sürdürülebilirlik
raporunu yayınladı. Daikin’in sürdürülebilir şekilde büyümesinin sağlanmasının arkasında
yatan temel felsefeyi ve gelecek planlarını içeren raporda 2050 yılında net sıfır emisyon
hedefine de vurgu yapıldı. Raporda sürdürdüğü işlerle küresel ortam arasındaki ilişkilerin
yanı sıra mevcut sosyal senaryoları da dikkate alan Daikin’in uzun vadeli bir plan
çerçevesinde en büyük hedefinin çözüm ve ürünleriyle karbondioksit emisyonunu net sıfıra
indirme hedefinin altı çiziliyor.
İklimlendirme sektörünün öncü şirketi Daikin,
çevreci buluşlarıyla ve yaklaşımıyla
da sektörün çıtasını yukarı taşımaya devam
ediyor. 150 ülkede aktif olan Daikin,
halen 291 iştirak ve toplam 76 bin 484
çalışanıyla küresel bazda dev bir yapıyı
temsil ediyor. İnovatif çalışmalarıyla her
fırsatta çevreci bir duruş sergileyen Daikin’in
Eylül 2019 tarihinde yayınladığı
2019 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu, mevcut
durumu, tahminleri, beklentileri ve planları
içeriyor. 1 Nisan 2018 ile 31 Mart 2019
tarihleri arasını kapsayan raporda Daikin
çözümlerine de yer veriliyor.
Şirketin misyonu gereği, inovasyon ve
teknolojileri kullanarak soluduğumuz
hava ve yaşadığımız hayatın kalitesini
yükseltme çabası içinde olduğunu dile
getiren raporda, dünya genelinde yerel
operasyonları geliştirmek, üretim ve bakım
da dahil olmak üzere klima endüstrisini
desteklemek amacıyla kendi insan
kaynaklarını oluşturma konularında öncülük
etme çalışmaları da yer alıyor. Küresel
ölçekte Daikin’de aktif görev alabilecek
insan kaynakları havuzu geliştirmek
üzere her ülkede eğitimler düzenlemeyi
önemli görevlerinden biri olarak gören
Daikin, bu çalışmalarla her bir bölgenin
ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlamayı
ve grup olarak sürdürülebilirliği geliştirmeyi
hedefliyor.
Daikin’in iklimlendirme ve florokimya ticaretinde
dünyanın farklı ülkelerinin ve
bölgelerinin farklı kültürleri ve değerleri
tarafından ihtiyaç duyulan hususlara yanıt
vermeye özen gösteren bir marka olduğunun
altı çizilen raporda ortamları ve
insanları daha sağlıklı ve daha konforlu
hale getirecek üretimler içinde bulunduğu
belirtiliyor.
2015 yılında imzalanan ve bu yüzyılın
ikinci yarısı için sera gazı emisyonlarının
net sıfıra düşürülmesi ve küresel ısınmayı
endüstri öncesi seviyelere kıyasla 2
⁰C’den daha az ile sınırlama hedeflerini
içeren Paris Anlaşması’na paralel olarak
30
Yapı Malzeme Şubat 2020
Sektörel
Daikin de sera gazı emisyonlarını 2050
yılına kadar net sıfıra düşürme hedefiyle
Çevre Vizyonu 2050’yi hayata geçirmişti.
Raporda bu vizyonun Fusion 20 Stratejik
Yönetim Planı’nın son 3 yılına yansıtılmasının
yanı sıra 2030 yılı için konulan
hedeflerle orta ve uzun vadeli stratejiler
geliştirmeye devam edileceğine dikkat
çekiliyor.
DAIKIN, NASIL İLERLEYECEK?
İklimlendirme sektörü; konusu ve çözümleri
itibariyle ürünlerin kullanımından kaynaklanan
karbondioksit
(CO2) emisyonuna neden
oluyor. Azalan hava
kalitesi toplumsal kesimde
talepler yaratıyor.
Mevcut soğutucu akışkanlar
ve yanma gazı
ısısı konularında daha
sıkı kısıtlamalar, inovatif
ve çevreci çözümlerin
gerekliliğini artırıyor.
Elektrik enerjisindeki
artan talep, daha sıkı
enerji kısıtlamalarının
yanı sıra enerji açısından
daha verimli ürünler
için yüksek beklentiler
oluşturuyor. Daikin,
yüksek teknolojisi, bilgi
kaynakları, güçlü küresel
ağı, konusunda uzman çalışanları ve
önemsediği toplumsal ilişkileri nedeniyle
sahip olduğu bu büyük avantajı önümüzdeki
yıllarda da en etkin biçimde kullanarak
ilerlemesini ve liderliğini sürdürmeyi
planlıyor. Daikin, üretimlerinin dünyanın
havasına yeni katma değerler katabilmesi,
ürünlerinin ve çözümlerinin net sıfır
sera gazı emisyonu hedefinin başarılmasına
yardımcı olabilmesi için klima
ticaretine ilişkin analizler yapıyor. Bunun
sonucunda Çevre Vizyonu 2050 hedeflerine
ulaşmada orta vadeli 2030 hedeflerini
formüle eden Daikin, bunları ‘Fusion
Stratejik Yönetim Planı’na dahil ederek
eylem planları halinde
önlemler alıyor ve uygulamaya
koyuyor. ‘Fusion
20 Temaları’ olarak adlandırılan
başlıklar belirleyen
Daikin, dünyanın
gelecekteki çevresel sorunlarına
kendi alanında
üç ana platformda yanıt
verecek:
ÜRÜNLER
YOLUYLA
Enerji verimliliği yüksek
ama daha düşük küresel
ısınma potansiyeline
sahip R-32 ve diğer
soğutucu akışkanların
benimsenmesinin önemini
bilen Daikin, yeni
nesil soğutucu akışkanların geliştirilmesi,
ısı pompalı ısıtıcıların benimsenmesi
yolunda çalışmalarına devam edecek.
Malzeme tedariğinden bertaraf ve geri
dönüşüme kadarki tüm yaşam döngüsü
boyunca çevresel etkinin azaltılması ve
malzeme geliştirme konularında da etkin
rol oynayacak.
ÇÖZÜMLER YOLUYLA
Daikin, çevresel çözümler oluşturulması
konusunda öncülük etmeye devam edecek.
Klimalar ve çevre ekipmanların, binaların
ve yenilenebilir enerjinin birleştirildiği
bir sistemde verimli enerji yönetimini
sağlamayı hedefliyor. Ayrıca yeşil binalar
ve net sıfır enerjili (nZEB) binaları yüksek
verimli cihazlarıyla desteklemeyi planlıyor.
Piyasada kullanımda olan soğutucu akışkanların
tekrar kazanılması ve geri dönüşümünü
de bu başlık altında inceliyor.
HAVA MÜHENDİSLİĞİ
Hava değerinin oluşturulmasının değerini
bilen Daikin, bu alanda da çalışmalarına
hız veriyor. Bunun için insan hayatını
PM2.5 ve VOC gibi hava kirleticilerine
karşı koruyan hava mühendisliğinin yapılmasının
şart olduğunu düşünüyor. Hava
kalitesinin önemine inanan Daikin, yüksek
verimlilik sağlayan ofis ortamları ve
uyuma kalitesini üst düzeye çıkaran ev
ortamları için hava yoluyla katma değerli
çalışmalar yapmak üzere hareket ediyor.
BAŞKANDAN
MESAJ
Raporda, Daikin Industries
Ltd’nin Başkanı ve CEO’su Masanori
Togawa’nın verdiği şu
mesaj da yer aldı: “Daikin’in
amiral gemisi ürünleri olan klimalar
sıcak bölgelerde çalışma
ve yaşam tarzlarında köklü değişiklikler
gerçekleştirerek ekonomik
büyümeye ve daha kaliteli
yaşam tarzlarına katkıda bulunuyor.
2030 yılı için uluslararası
ölçekte yaygın olarak benimsenen
Sürdürülebilir Kalkınma
Hedefleri’nin (SDG’ler) başarılmasında
Daikin’in önemli bir görev
üstleneceğine inanıyorum.
Gelişmekte olan pazarlarda görülen
ekonomik büyümeyle birlikte
klimalara olan talebin 2050
yılına kadar üç kattan daha fazla
artması bekleniyor. Klimaların
pazarlara girme oranının artması,
sıcak çarpmasının önlenmesine
ve iç ortam hava kalitesinin
yükseltilmesine katkıda bulunurken
çalışanların üretkenliğini
arttırarak ekonomik büyümeyi
teşvik etmektedir. Buna karşılık,
klimalar yaygınlaştıkça doğal
olarak elektrik kullanımı da artacaktır,
bu da küresel ısınma üzerinde
artan bir etki yaratacaktır.
Bu nedenle, sadece klimaların
küresel ısınma etkilerini azaltmaya
değil, aynı zamanda enerji
verimli inverter teknolojisi ve
küresel ısınma potansiyeli düşük
olan R-32 soğutucu akışkan
kullanan çevre dostu ürünlerin
yaygınlaştırılmasına odaklanmayı
hedefliyoruz. Bu da bize
bu sorunları ticari kalkınma için
bir fırsata dönüştürme ve ağ ve
kontrol teknolojilerimizi kullanarak
enerji verimli çözümler sunma
konusunda bize büyük bir
avantaj sağlıyor. 2018 yılında
Çevre Vizyonu 2050’yi geliştirerek
sera gazı emisyonlarının net
sıfıra düşürülmesini ve güvenli
ve sağlıklı bir ortam sunmayı
hedefledik. Ürünlere ve çözümlere
ek olarak, yenilebilir enerji
kullanacağız ve iklimlendirme ile
binalar arasındaki etkileşimi iyileştirerek
daha büyük bir büyüme
elde ederken iklim değişikliği
gibi sosyal sorunların çözülmesine
katkıda bulunacağız.”
Yapı Malzeme Şubat 2020 31
Sektörel
Buderus
uzmanlığından
kullanıcı dostu
teknoloji:
Buderus
Logamax
plus GB022i!
Isıtma sistemleri uzmanı
Buderus’un yeni nesil duvar
tipi yoğuşmalı kombisi
Logamax plus GB022i üstün
uyumluluk özelliği ve yüksek
dayanıklılığıyla kesintisiz
sıcak su ve ısınma imkânı
sunuyor.
Üstün teknolojik özelliklere sahip Buderus
Logamax plus GB022i; 1:5 geniş
modülasyon aralığı ve %94 mevsimsel
mahal ısıtma verimliliği (ErP direktifine
uygun ölçülmüştür) ile her türlü sıcak su
ihtiyacınızı karşılamaya hazır.
Logamax plus GB022i’nin 26 kW’a kadar
çıkabilen sıcak kullanım suyu kapasitesiyle,
istediğiniz zaman sıcak suyu
kullanabilecek ve gelişmiş LCD ekranı
sayesinde istediğiniz işlemi kolayca yapabileceksiniz.
Hızlı kurulum ve bakım
36 kg’dan hafif olan kombinin kompakt
tasarımı sayesinde kurulum ve bakım
işlemleri oldukça basitleşiyor. Logamax
plus GB022i’nin ön kısmından iç yapısına
erişim mümkün ve bu sayede cihaz, bakım
sırasında zaman ve tasarruf sağlıyor.
32
Yapı Malzeme Şubat 2020
Seçim:
EN İYİ ÜRÜN
2017
Ytong ailesi, 49. Yetkili Satıcılar Toplantısı’nda bir araya geldi
Türk Ytong, 2020 hedefleriyle
başarıya ve geleceğe odaklandı
Yapı malzemesi sektörünün öncü kuruluşu Türk Ytong, 49. Ytong Yetkili Satıcılar
Toplantısı’nı İstanbul’da düzenledi. 11 Ocak Cumartesi günü Grand Hyatt Hotel’de “Başarı
Biziz – Gelecek Biziz” başlığıyla gerçekleştirilen toplantıda Türk Ytong Yetkili Satıcıları ve
Satış Pazarlama Ekibi 2020 yılı için belirledikleri hedefleri gerçekleştirmek üzere yeni yıla
güçlü bir başlangıç yaptı.
49. Ytong Yetkili Satıcılar Toplantısı’nda
2019 yılının değerlendirmesi yapılarak
2020 yılına ait hedefler paylaşıldı. Toplantıda
Ytong ile uzun yıllar iş birliği yapan
yetkili satıcılar ile 2019 yılında başarılara
imza atan yetkili satıcılara ödülleri verildi.
Sektörün en güçlü kalesi
Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar
toplantıda yaptığı konuşmada 2019 yılını
değerlendirerek 2020 yılına yönelik hedeflerini
aktardı. Türkiye’deki ekonomik
veriler değerlendirildiğinde zor geçen bir
yılı akılcı yaklaşım ve etkin çalışma yöntemleriyle
belirlenen hedeflere ulaşarak
kapattıklarını vurgulayan Hinginar, bu
süreçte özverili çalışma sergileyen tüm
paydaşlara teşekkür etti. İnşaat sektöründe
yaşanan durgunluğa karşın yenilikçi
yaklaşımlar ve projelerle; çalışarak, üreterek,
yılmadan sektörün en güçlü kalesi
olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Başarının sırrı uzman, deneyimli ve bilgili
kadrolar
Türk Ytong olarak 2019 yılında yatırım-
Fethi Hinginar / Yönetim Kurulu Başkanı
larını planladıkları gibi
gerçekleştirdiklerini,
buradan aldıkları güçle
üretimi ve satışı ön
plana alan deneyimli
ve başarılı bir kadroyla
yollarına devam ettiklerini
belirten Fethi Hinginar,
sektördeki tüm
gelişmeleri yakından
takip ettiklerini söyledi.
Aldıkları kararların
getirdiği olumlu sonuçlarla,
sektörün en güvenilen
kurumlarından
biri olduklarının altını
çizdi. Sektördeki en
deneyimli, uzman ve bilgili ekiplere sahip
olmanın getirdiği kazanımlarla başarılarının
2020 yılında da devam edeceğine
olan inancını paylaştı.
Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı Tolga
Öztoprak ise 2020 yılı satış hedefleri
ile ilgili bir değerlendirme yaparak yeni
ürünler ve gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Öztoprak Türk Ytong’un yenilikçi ürünleriyle
inşaat sektörünün gelişmesini ve
büyümesini destekleyen en inovatif markalardan
biri olduğuna dikkat çekti.
Konuşmaların ardından yapılan ödül töreninde
ise 5 ile 35 yıl arasında yetkili
satıcılara kıdem plaketleri verildi. Ayrıca
2019 yılının başarılı yetkili satıcıları ödüllendirildi.
34
Yapı Malzeme Şubat 2020
Isıtmada 8 ülkenin pazar lideri
DemirDöküm oldu
Sektörel
DemirDöküm, 2019 yılı sonuçlarını açıkladı. 2019’u yüzde 10 büyüme ile kapattıklarını
açıklayan DemirDöküm CEO’su Alper Avdel; “İç pazardaki küçülmeye rağmen yenilikçi
ürünlerimizle tüketicilerimizin takdirini kazanarak ülkemizdeki liderliğimizi sürdürdük.
Küresel pazardaki iddiamızı artırıyoruz. Bozüyük Fabrikamızda ürettiğimiz ürünler ile
2019’u Türkiye, Hırvatistan, Bosna, İtalya, Moldova, Azerbaycan, Türkmenistan ve Şili
olmak üzere 8 ülkede pazar lideri olarak tamamladık” dedi.
İklimlendirme sektörünün öncü markalarından
DemirDöküm, 2019 yılı finansal
sonuçlarını açıkladı. DemirDöküm’ün
2019’u yüzde 10 büyüme ile tamamladığını
belirten DemirDöküm CEO’su Alper
Avdel; “DemirDöküm, toplumun ihtiyaçlarına
göre kendini şekillendirerek sektöründe
66 yıldır öncü olmayı başardı. Türkiye’nin
ilk döküm radyatör, kazan, soba,
kat kaloriferi, şofben, panel radyatör ve
kombi üretimini ve ihracatını gerçekleştiren
şirketimiz, geçen yıl iç pazardaki küçülmeye
rağmen satış adetlerini koruyup
pazar payı alarak 2019’u 2 milyar TL ciro
ve pazar liderliğiyle tamamladı” açıklamasını
yaptı.
“YOĞUŞMALI KOMBİ
SATIŞLARIMIZ YÜZDE 35 ARTTI”
Isıtmada tüketici beklentilerini geniş bir
yoğuşmalı kombi ürün gamıyla karşılayıp
yüzde 20’lere kadar tasarruf sağladıklarını
belirten Avdel; “2018 yılı Nisan ayından
itibaren Türkiye’de yoğuşmalı ürünlerin
üretimi ve satışı zorunlu hale getirildi.
DemirDöküm olarak bu konudaki hazırlığımızı
yıllar önce yapmıştık. Satıştaki
yoğuşmalı ürün ailemize ErP yönetmeliğiyle
birlikte Atromix modeli kombilerimizi
de ekledik. Satışa sunduğumuz yüksek
enerji tasarrufu sağlayan ürünlerimizle,
satış öncesi, sırası ve sonrası hizmetlerimizle
pazarda farklılaşmayı başardık.
Bu sayede yoğuşmalı kombi satışlarımız
2018’e kıyasla yüzde 35 arttı” açıklamasını
yaptı.
TÜRKİYE’DEN 52 ÜLKEYE
İHRACAT
DemirDöküm’ün ihracatta da verimli bir
yılı geride bıraktığını kaydeden Alper Avdel;
“2018’in ardından 2019 yılında da birçok
ülkede önemli başarılara imza attık,
dünyadaki büyümemizi sürdürdük. Arjantin,
Tunus, Fransa ve Filistin pazarlarına
giriş yaparak ihracat yaptığımız ülke
sayısını 52’e yükselttik. Türkiye’nin yanı
sıra dünyanın dört bir yanında ‘ısıtma’
ile özdeşleşmeyi başardık. 2019 yılında
ürün bazında değişmekle birlikte Hırvatistan,
Bosna, İtalya, Moldova, Azerbaycan,
Türkmenistan ve Şili’deki pazar liderliğimizi
devam ettirdik. Türkiye ile birlikte 8
ülkenin pazar lideri olduk.” dedi.
“5 YILDA 200 MİLYON TL’LİK
YATIRIM YAPTIK”
DemirDöküm’ü asırlık hedeflerine ulaştırmak
için farklı alanlarda yatırıma devam
ettiklerini kaydeden Avdel; “Sektörün ilk
ve köklü markası olarak; yeni ürün geliştirme,
üretim kapasitesi artırma, pazarlama,
eğitim ve dijital dönüşüm alanlarında
istikrarlı bir şekilde yatırım yapıyoruz.
Son 5 yılda toplam yatırımımız 200 milyon
TL’ye ulaştı. Her yıl ciromuzun yüzde
1,7’sini Ar-Ge’ye ayırıyoruz ve geleceğimize
toplamda 40 milyon TL’lik düzenli
yatırım gerçekleştiriyoruz” açıklamasını
yaptı.
Alper Avdel / DemirDöküm CEO’su
“2020’YE YÜZDE 20 BÜYÜME
HEDEFİ İLE BAŞLADIK”
DemirDöküm’ün 2020 yılı hazırlıklarının
tamamlandığını kaydeden Alper Avdel;
“Yeni yıla yüzde 20 büyüme hedefi ile
başlıyoruz. İç pazarda büyük bir olasılıkla
2019’dan daha iyi bir yıl bizi bekliyor.
Ürün gamımıza ekleyeceğimiz yeni ürünlerimiz,
kombi değişim pazarı ve doğalgazın
ulaşacağı yeni ilçelerle birlikte iç
pazardaki hedeflerimize rahatlıkla ulaşacağımızı
öngörüyoruz. Gelirimizin yüzde
30’unu oluşturan ihracat tarafında ise
yoğun bir gündem bizi bekliyor. Güney
Amerika, Çin, İtalya, Türki Cumhuriyetler
ve Balkanlar’da varlığımızı daha fazla artıracağız.
Hedefimiz ihracatımızın toplam
ciro içindeki payını yüzde 30’dan üç yıl
içerisinde yüzde 50’ye çıkarmak” açıklamasını
yaptı.
Yapı Malzeme Şubat 2020 35
Sektörel
Buderus Logamatic
TC100 Yeni Nesil Akıllı
Oda Kumandası ile
yüksek verimlilik!
Buderus Logamatic TC100 akıllı oda kumandası kullanıcıların
beğenisini kazandı.
Isıtma, soğutma ve havalandırma
sektöründe uzman çözümleriyle
dikkat çeken Buderus’un,
yenilenen akıllı oda kumandası
Logamatic TC100 kullanıcıların
beğenisini kazandı. Gelişmiş
özelliklere sahip akıllı oda kumandası
kullanım kolaylığı ve
sağladığı enerji verimliliği ile ön
plana çıkıyor. Duvar tipi yoğuşmalı
kombiler için özel olarak
tasarlanan Buderus Logamatic
TC100, kolay kurulum imkanı ve
App Store ile Google Play’den
indirilebilen MyMode mobil uygulamasıyla
hızlı bağlantı sağlıyor.
Kurulumu yapılan oda kumandası
ısıtma sistemleriyle “iletişim
kurarak” etkileşime geçiyor ve
entegre algılama sensörü ile kullanıcı
yaklaştığında dokunmatik
ekran otomatik olarak açılıyor.
Akıllı kontrol mekanizmaları sayesinde
oda sıcaklığı ve sıcak
kullanım suyu işletimi kolayca
ayarlanabiliyor. TC100 akıllı
oda kumandası “evde/dışarda”
veya “otomatik/manuel” gibi birçok
farklı moda uyarlanabiliyor.
Manuel oda sıcaklık kontrolü dışında
akıllı oda kumandası, dışardaki
sıcaklığı otomatik olarak
tespit ederek ısıtma sıcaklığını
kendi kendine ayarlayabiliyor.
Dış hava sıcaklık sensörü bulunmayan
durumlarda
ise hava bilgisine
internet üzerinden
erişerek yüksek
verimli ısıtma sağlıyor
ve kullanıcıların
enerji tasarrufu
sağlamasına yardımcı
oluyor. Enerji
verimliliği takibi için
akıllı telefon uygulamasıyla
kullanıcının
ısıtma alışkanlıkları
kaydedilerek; bağıl
nem, günlük enerji
tüketimi ve enerji
maliyetleri görüntülenebiliyor.
L o g a m a t i c
TC100’ün akıllı termostatik
vanaları
sayesinde odaların
kullanım şekli ve ihtiyacına
bağlı olarak
her odaya göre farklı
ayarlanan sıcaklık
seviyesi, önemli ölçüde
enerji verimliliği
sağlıyor. Ayrıca
Geo-fencing (Coğrafi
konum belirleme)
özelliği sayesinde
kullanıcının muhtemel eve
varış saati GPS tarafından tespit
edilerek ısıtma sistemi doğru
zamanda çalışmaya başlıyor ve
bu özellik ile kullanıcılar yüksek
oranda verimlilik sağlayabiliyor.
36
Yapı Malzeme Şubat 2020
Çuhadaroğlu 65. Yılını
“Dürüst İzler” ile birlikte kutladı
1954 ‘de küçük bir atölye ile iş hayatına başlayan bugün sektör mektebi unvanını
taşıyan Çuhadaroğlu Grubu, kurucusu merhum yüksek mimar Ahmet Çuhadaroğlu
hatırasına hazırladığı Dürüst İzler isimli kitabı ile 65. Yılını taçlandırdı.
Alüminyum sanayisine öncülük
eden Çuhadaroğlu
Şirketler Grubu kurucusu
yüksek mimar Ahmet Çuhadaroğlu
anısına yazılan
kitabın tanıtımının yapıldığı
geceye, Çuhadaroğlu
Şirketler Grubu’nun Yönetim
Kurulu Başkanı Murat
Çuhadaroğlu ve Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı
H.Nejat Çuhadaroğlu
ev sahipliği yaptı. Çuhadaroğlu çalışanlarının
katılımı ile Swissôtel The
Bosphorus’ta gerçekleşen Çuhadaroğlu’nun
65. Yıl davetine iş dünyasından
pek çok isim katıldı. İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu,
Sadettin Saran, 26. Dönem AK
Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır
davete katılan isimler arasındaydı.
Kitap sayfalarından oluşan özel bir
sergi alanının kurulduğu davette, Ahmet
Çuhadaroğlu’nun 1942 yılından
beri taşıdığı küçük
cep ajandası
konukların yoğun
ilgisini çekti.
Ç u h a d a r o ğ l u
ailesinin, Ahmet
Çuhadaroğlu’nun mesai
arkadaşlarının, 87 yılına tanıklık etmiş
dostlarının, sektör paydaşlarının anılarına
yer verilen “Dürüst İzler” kitabının
Editör ve Proje Koordinatörlüğü Çuhadaroğlu
Kurumsal İletişim Yöneticisi
Sinem Yılmaz;
düzenlemeleri ise Mehmet Altun tarafından
yapıldı. İş, sanat, basın ve
siyaset dünyasından seçkin isimlerin
de eşlik ettiği yemekli ve müzikli gece,
misafirlerin hatıra fotoğrafları çekilmesi
ile son buldu.
38
Yapı Malzeme Şubat 2020
Sektörel
Grohe’nin “Yeşil
Cami” girişimi,
“On Yılın En İyi
PR Kampanyaları”
arasına girdi
GROHE, “Holmes Report” tarafından
Londra’da halkın oyları ile belirlenen bu
onyılın en iyi PR kampanyaları listesinde,
“Yeşil Cami” inisiyatifi ile dördüncü oldu.
İnisiyatif, GROHE tarafından, Ortadoğu ve
Afrika bölgelerinde su israfını azaltmak üzere
hayata geçirilen “WaterCare” Kurumsal Sosyal
Sorumluluk programının da bir parçası.
GROHE, “Yeşil Cami” inisiyatifi
kapsamında, yerel ortakları
ile işbirliği içinde Ortadoğu ve
Afrika’daki seçili camilere su
tasarrufu sağlayan musluklar
tedarik ederek, abdest sırasında
tüketilen su miktarının yüzde
30 azaltılmasına katkıda bulundu.
Bu çerçevede, çalışmalarını
sürdüren marka, projenin “Suyu
Gıdaya Dönüştür” adını verdiği
ikinci ayağında, tasarruf edilen
suyu gıdaya dönüştürerek, Ramazan
ayı
boyunca ihtiyaç
sahibi ailelere
1.000
öğün yiyecek
dağıttı.
G R O H E
Ortadoğu,
Afrika ve Doğu Akdeniz PR ve
İletişim Direktörü Lina Varytimidou,
şunları söyledi: “halkın
oylarıyla bu onyılın En İyi PR
Kampanyaları listesinde, “Yeşil
Cami” inisiyatifi ile dördüncü sırada
yer almış olmaktan büyük
bir mutluluk duyuyoruz. Çevreye
ve bize kucak açan topluma
yönelik taahhüdümüz kapsamında
hayata geçirdiğimiz bu
bölgesel proje, ağırlıklı olarak
suyun, paranın ve ihtiyaç sahiplerine
yardım eli uzatmanın
önemi konusunda kamuoyunda
bilinç yaratmayı hedefliyor.
Ortadoğu’daki programımız
ile ikinci defa ödüllendirilmiş
olmak, bizi de sürdürülebilirlik
konusundaki çabalarımızı devam
ettirmeye ve su tasarrufu
yapmanın ve ihtiyaç sahibi aileler
için sürdürülebilir yiyecek
kaynaklarının finanse etmenin
yolları hakkında bilinç oluşturmaya
motive ediyor.”
“Yeşil Cami”
inisiyatifi, bölgede
aralarında
Birleşik
Arap Emirlikleri,
Suudi
A r a b i s t a n ,
Suriye ve
Mısır’ın da bulunduğu birçok
ülkede uygulandı. İnisiyatif,
2014 yılında, Holmes Report
tarafından düzenlenen SABRE
Ödülleri’nde, “Ortadoğu’da En
İyi Kampanya” ödülünü kazandı.
Suudi Arabistan’da hayata
geçirilen “Suyu Gıdaya Dönüştür”
programı da, Uluslararası
Halkla İlişkiler Derneği (IPRA)
tarafından düzenlenen 2016
“Altın Dünya Ödülleri”nde ödüle
layık görüldü.
GROHE üst yönetiminde değişim
İnsan Kaynakları &
Organizasyondan
sorumlu İcra Direktörü
Michael Mager GROHE
ve LIXIL’de geçen 15
yılın ardından emekliye
ayrılıyor
Eksiksiz banyo çözümleri ve mutfak bataryalarında
dünyanın önde gelen markası GROHE’de
İnsan Kaynakları & Organizasyondan sorumlu
İcra Direktörü olarak görev yapan Michael Mager,
GROHE ve LIXIL’de geçen 15 yılın ardından
emekliye ayrılıyor.
Grohe AG CEO’su Thomas Fuhr, “Michael’a, İnsan
Kaynakları departmanında gösterdiği başarılı
çalışmalar nedeniyle teşekkür ederiz. Kendisi, birçok
zorlu ve heyecan verici dönemde, markamıza
değer kattı. İK fonksiyonunun başında geçirdiği
dönem boyunca, markanın liderliği ve insan yönetimine
yön verdi. Michael aynı zamanda, asıl
amacımızın da bilincinde oldu. Üçüncü dünya ülkelerinde
geleceğin tesisatçılarına eğitim vermeyi
hedefleyen Don Bosco programını da büyük bir
bağlılık ile yürüttü. Michael’a, göstermiş olduğu
adanmışlık için teşekkür eder, gelecekte her şeyin
kendisi ve ailesinin gönlünce olmasını dilerim,”
dedi.
Michael Mager’ın İnsan Kaynaklarından sorumlu
İcra Direktörü olarak sorumlulukları, kendi görevlerine
ek olarak Thomas Fuhr tarafından üstlenilecek.
Yapı Malzeme Şubat 2020 39
AGT Design by Defne Koz’a
International Design Awards’tan
2 ödül birden
Dünya markası vizyonu ile yoluna devam eden, sektörünün öncü markası AGT ve
Endüstriyel Tasarımcı Defne Koz iş birliğinden doğan “AGT Design by Defne Koz Parke
Serisi” uluslararası alanda en prestijli tasarım projelerinin ödüllendirildiği International
Design Awards’da 2 ödüle birden layık görüldü!
Ulusal ve uluslararası pazarda MDF,
MDF-LAM, panel, profil ve parke üreterek,
beş kıtada 80’ten fazla ülkeye ihraç
eden AGT, Tasarımcı Defne Koz imzasını
taşıyan “AGT Design by Defne Koz” parke
serisinin iki farklı koleksiyonu ile International
Design Awards’ta ödüle layık
görüldü.
AGT Genel Müdürü Sevdil Yıldırım International
Design Awards’ta kazanılan
başarının ilk günden bu yana hedefledikleri
dünya markası olma vizyonunun
bir sonucu olduğunu söyledi. AGT olarak
tasarıma ve inovasyona verdikleri değerin
altını çizen Yıldırım; “AGT Design
markası sektörümüzde bir ilk oldu. Fonksiyonelliğin
ve dayanıklılığın ön planda
olduğu bir ürünün tasarımcı dokunuşuyla
nasıl dekoratif hale dönüşebildiğini kanıtladı.
International Design Awards tasarım
sektörünün en saygın ödüllerinden birisi.
Dünyanın en önemli tasarımcıları ve tasarımları
bu ödüle layık bulunuyor. Aldığımız
ödüller bizim için çok büyük bir onur,
aynı zamanda da motivasyon kaynağı
oldu. Önümüzdeki dönemde yeni tasarım
ve ürünlerle tüketicilerimizin
karşısına çıkacağız”
dedi.
“AGT Design by Defne
Koz” Parke Serisi”,
parkeyi sadece bir “zemin
kaplama” ürünü
olmaktan çıkarıyor ve
ona dekoratif anlamda
daha çok sorumluluk
veriyor. Tasarımcı
Defne Koz bu çok özel
serinin tasarım dilini
“doğanın ilhamı ve tasarımın birlikteliği”
şeklinde tanımlıyor. Bliss ve Spark tasarımlarında
klasik doğal ahşap desenleri
yerine, insan ile doğa arasındaki uyumu
tasvir eden geometrik desenler dikkat çekiyor.
İki koleksiyondan ilki olan Bliss’in doğal
çizgilerden oluşan tasarımı, ışığın yansımasıyla
değişen ipeksi dokusu diğer ürün
grupları arasında öne çıkıyor. Diğer ödüllü
tasarım olan Spark koleksiyonu ise, üst
düzey dokusu ile dikkat çekerken, zengin
geometrik deseni ile güçlü bir yapıya sahip.
Organik ve düz desenlerin oluşturduğu
bir dengeden vücut bulan tasarımıyla
dikkat çeken ürünler dört farklı dekordan
oluşuyor. Bu özel koleksiyon üstün kalite
ve dayanıklılık özellikleriyle de dikkat
çekiyor. 15 yıl garantiye sahip lekelerden
etkilenmeme ve kolay temizlenme konularında
başarılı olan parkeler ayrıca çevre
dostu. UV ışınlara karşı da dayanıklı olan
ürünlerin montajı, özel kilit sistemi sayesinde
de kolaylıkla yapılabiliyor.
Sevdil Yıldırım / AGT Genel Müdürü
40
Yapı Malzeme Şubat 2020
Sektörel
“Austrotherm Türkiye
olarak gururluyuz”
Yapı malzemeleri ve ısı yalıtım sektörünün devi Avusturya menşeili Austrotherm Türkiye’nin
Genel Müdürü Selçuk Vanlı ; 2017 yılından beri Türkiye’de çalışma yaptıkları EPS hafif
dolgu ürünleri geoBLOCK® ile , 2019 yılında tamamladkları ve Avrupa’da son 10 yılın en
büyük geofoam projesi olan Kayseri Boğazköprü yaklaşım dolgusu hakkında konuştu.
“2017 yılında kurduğumuz İnşaat Mühendisliği
Uygulamaları Departmanı ile
2019 senesinde KGM nezdinde yapmış
olduğumuz Kocasinan/Kayseri İncesu –
Himmetdede Ayrımı ile Organize Sanayi
Kavşağı arasında yer alan Boğazköprü
D.D.Y. Üst Geçidi’nin yaklaşım dolguları
inşaatında Austrotherm geoBLOCK®
Selçuk Vanlı / Austrotherm Türkiye Genel Müdürü
çözümünün tercih edilmesi Austrotherm
grubu için bir gurur kaynağı oldu. 330
metre uzunluğunda her biri 14 metrelik 2
ayrı rampadan oluşan bu yapı hem Türkiye’nin
, hem de son 10 yılda Avrupa’nın
en büyük geofoam yapısı oldu. “ diyen
Vanlı , ayrıca Austrotherm geoBLOCK®
çözümünün tercih edilmesi ile yalnızca
proje ilk yatırım maliyeti açısından avantaj
sağlandığından ve aynı zamanda
imalatın 75 gün gibi kısa bir sürede tamamlanması
ile Ankara – Kayseri arası
ulaşımının ana damarı konumundaki yol
kesimi oldukça kısa bir sürede trafiğe açılabildiğini
iletti.
Projenin tamamen Austrotherm Türkiye
tarafından yapıldığını belirten Vanlı ; “Bu
projeye standartlara uygun malzeme tedariğinin
yanı sıra proje tasarımı, saha
süpervizyonu ve enstrumantasyon uygulaması
hizmetlerini de sağlayarak projenin
en doğru biçimde hayata geçmesinde
çözüm ortağı olduk. Geofoam teknolojisi
konusunda edindiğimiz deneyimleri ve
hizmetlerini 2020 yılında yurtdışında Afrika
, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere
taşımayı planlıyoruz.“ dedi ve ekledi :
“Bu proje hem ülkemize hem de sektörümüze
yön verecek ve büyük katkılar
sağlayacak. Özellikle ürettiğimiz ürünün
inşaat uygulamalarında kullanılmasına
dair önemli bir dönüm noktası. İnşallah
bu proje ile birlikte daha nice projeleri
gerçekleştireceğiz. Ve Austrotherm Türkiye
olarak inovatif uygulamalar yönünde
ilerlemeye devam edeceğiz.”
Yapı Malzeme Şubat 2020 41
Pompa sektöründe sürdürülebilir olmanın yolu
“Tasarruflu Ürünler Üretmek”ten
Geçiyor!
Sektörel
Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü
Vahdettin YIRTMAÇ, “Pompa sektöründe ve benzer sistemler üreten sektörlerin
tamamında sürdürülebilir olmanın yolu “tasarruflu ürünler üretmek”ten geçiyor. Çünkü
dünyada toplam elektrik enerjisinin %20 ‘si, endüstriyel elektrik enerjisinin ise ortalama
%30’u pompalar tarafından tüketiliyor. Masdaf olarak geliştirdiğimiz “inovatif pompa
teknolojileri” ile iş ortaklarımızın işletmelerinde tükettikleri enerjiden %30’a varan oranlarda
tasarruf etmelerini sağlıyoruz.” dedi.
Pompa sektörünün köklü markası Masdaf,
“pompa sektöründe enerjinin etkin
kullanımı”na yönelik çalışmalarına devam
ediyor. Geliştirdiği tasarruflu pompa
teknolojileri ile işletmelerde tüketilen
enerjiden %30’a varan oranlarda tasarruf
imkanı sunan Masdaf, yatırımın, 4-5 yıl
gibi kısa bir sürede kendini amorti etmesini
sağlıyor.
Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında
açıklamalarda bulunan Masdaf Genel
Müdürü Vahdettin Yırtmaç, “Pompa sektöründe
ve benzer sistemler üreten sektörlerin
tamamında sürdürülebilir olmanın
yolu “tasarruflu ürünler üretmek”ten
geçiyor. Çünkü dünyada toplam elektrik
enerjisinin %20 ‘si, endüstriyel elektrik
enerjisinin ise ortalama %30’u pompalar
tarafından tüketiliyor. Masdaf olarak geliştirdiğimiz
“inovatif pompa teknolojileri” ile
iş ortaklarımızın işletmelerinde tükettikleri
enerjiden %30’a varan oranlarda tasarruf
etmelerini sağlıyoruz. Ancak işletmelerde
sistemin kısa sürede kendini
amorti edip, kâra geçmesi
için “doğru tasarlanmış ürün
seçimi” tek başına yeterli bir
unsur değil, “doğru pompa
seçimi” ile işletmenin ihtiyacına
uygun seçimi yapabilmek
de oldukça önemli ve
ciddi bir mühendislik çalışması
gerektiriyor. Bu bilinçle
MAS Academy kapsamında
“sistem tasarımı/seçimi”
eğitimleri düzenleyerek iş
ortaklarımızın, binalarda ve
endüstriyel tesislerde tercih
ettikleri sistemlerde enerji
verimliliğini arttırmayı hedefliyoruz.
Tasarruflu sistem
seçiminde “pompa, motor
ve invertör”ün verimi oldukça önemli. Sistem
karakteristik eğrisi, pompa seçimini
önemli ölçüde etkiliyor. Sistemdeki kayıplar
ne kadar az olursa enerji sarfiyatı da o
Vahdettin Yırtmaç / Masdaf Genel Müdürü
kadar az oluyor. Bu nedenle tesisatlarda
“boru çapı seçimi” de önemli” dedi.
Endüstriyel tesislerde reel tüketim ölçümleri
yaparak; sistemin yenilenmesi
durumunda işletmenin sağlayacağı enerji
tasarrufunu ve amortisman sürelerini rapor
halinde sunduklarını belirten Yırtmaç,
sözlerine şöyle devam etti : “İşletmelerin
“enerji tasarrufu”na yönelik projeleri devlet
teşvikleri ile destekleniyor. Enerji verimli
ekipman ve sistem kullanımını teşvik
etmek ve gereksiz enerji kullanımını
önlenmek amacıyla hazırlanan projeler,
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
tarafından “Verimlilik Artırıcı Proje (VAP)”
olarak değerlendiriliyor. Yatırım bedeli en
fazla 5 milyon Türk Lirası olan projelere,
proje bedelinin en fazla %30’u hibe olacak
şekilde destek veriliyor. Yıllık toplam
enerji tüketimleri 500 TEP (ton eşdeğeri
petrol) ve üzeri olan, ticaret ve sanayi odasına
bağlı olarak faaliyet gösteren ve her
türlü mal üretimi yapan endüstriyel işletmeler,
VAP desteklerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunabiliyor. “Pompa
Teknolojileri” de teşvik kapsamındaki konular
arasında yer alıyor.” dedi.
42
Yapı Malzeme Şubat 2020
GF Hakan Plastik 2020 hedeflerini
iş ortakları ile paylaştı
GF Hakan Plastik, 10-12 Ocak 2020 tarihlerinde bayileri ile bir araya gelerek 2019
yılı değerlendirmesini yaptı; 2020 hedeflerini paylaştı. 2020 yılı GF Hakan Plastik için
“İnovasyon” yılı olacak.
Rixos Premium Belek’te iş ortakları ile bir
araya gelen GF Hakan Plastik, yoğun bir
programla geçen 2019 yılını geride bırakıp,
2020 yılının yol haritasının çizdi. Süprizli
ve yenilikçi bir programla konuklarını
karşılayan GF Hakan Plastik, iş ortaklarına
DJ’liğini Nihat Sırdar’ın yaptığı 90’lar Kafası
Partisi‘nde 90’lı yıllara damga vuran
şarkılar eşliğinde keyifli bir gece ile ‟Hoş
Geldiniz“ dedi.
Bayi toplantısının ilk günü açılış konuşmasını
GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu
Bölge Başkanı Batuhan Besler gerçekleştirdi.
Besler konuşmasına: “2019 yılına
“Birlikte güven inşa ediyoruz” diyerek başlamıştık.
Kurduğumuz bu güven bağı ile
zorlu 2019 yılını başarılı bir şekilde geride
bıraktık. Şimdi bizi daha da zorlu olacağını
düşündüğümüz 2020 yılı bekliyor. Biz zorlukların
üstesinden inovasyonun gücü ile
gelebileceğimize inanıyoruz. Bu yıl Hakan
Plastik’in 55., GF’in 208. kuruluş yılı. Sektörün
geleceği biziz, farkı sizlerle birlikte
yaratacağız…” sözleri ile başladı ve yeni
44
Yapı Malzeme Şubat 2020
Sektörel
yıl planları konusunda kısa bir bilgilendirme
yaptı.
“İnovasyonun gücü ile geleceğe güven”
teması ile düzenlenen bayi toplantısında
Batuhan Besler’in konuşmasının ardından
Türkiye Satış Direktörü Murat Uçer yurt içi
ve yurt dışı satış hedefleri üzerinde durdu.
Uçer, özellikle 2019 sonunda lanse edilen
ürünler Silenta Extreme, GF Aerator.
PP-RCT gibi ürünler ve 2020 yılı içerisinde
faaliyet alanına eklenen yerden ısıtma sistelemi
üzerine bilgilendirme yaptı. Uçer’in
ardından Pazarlama Müdürü Candan
Mumcuoğlu ve GF Hakan Plastik’in yeni
Ürün ve Pazarlama Direktörü Hüseyin Ünlüyol
tarafından 2019 pazarlama faaliyetleri
değerlendirmesi yapıldı; 2020 hedefleri
aktarıldı.
“Yetenek Sizsiniz” yarışmasında büyük beğeni
toplayan; SODEX 2019 Fuarı’nda GF
Hakan Plastik standındaki performansları
ile de ilgi odağı olan Oğulcan Kuş, bu kez
bayi toplantısında konuklara özel bir performans
hazırlamıştı. Kuş, yine GF Hakan
Plastik borulardan oluşturduğu 3 farklı enstürümanı
ile gerçekleştirdiği performansı
ile katılımcılar tarafından beğeni ile izlendi.
Fuaye alanına kurulan dev inovasyon tüneli,
katılımcılar tarafından beğeni aldı. Tünel
içerisinde sanal gerçeklik gözlükleri ile
katılımcılar Çerkezköy ve Şanlıurfa üretim
tesislerini gezme imkanı buldular. GF Hakan
Plastik boruları ile yapılan inovasyon
tünelinde ayrıca Oğulcan Kuş’un aerodinamik
tasarımı ile binaların atık su sistemlerindeki
havalık hattını elimine eden GF
Aerator enstalasyonları sergilendi.
İş ortakları buluşmasında bilişim ve teknoloji
alanındaki çalışmalarıyla tanınan
gazeteci ve yazar Serdar Kuzuloğlu “Yeni
Dünya’nın Yapıtaşları” konulu bir konuşma
gerçekleştirdi.
Ziynet Sali ve Orkestrası’nı sahne aldığı
Gala Gecesi’nde çeşitli alanlarda en iyi
performans gösteren bayilere de plaketleri
sunuldu.
Okmeydanı ve Göztepe Eğitim ve Araştırma
Hastaneleri‘nde su güvenliği için
GF Hycleen
Automation System tercih edildi
İstanbul’un en önemli hastanelerinden Okmeydanı Eğitim
ve Araştırma Hastanesi ile Göztepe Eğitim ve Araştırma
Hastanesi’nin içme ve kullanım suyu güvenliği için GF
Hycleen Automation System kullanılıyor.
Hycleen Automation System, özellikle hastaneler, turizm yapıları (oteller, tatil köyleri,
spa’lar), kamu binaları, alışveriş merkezleri, bakımevleri, okullar veya ofisler
gibi çok sayıda gelen ve giden dalgalı su tüketimi olan alanlarda, tesisata giren
suyun kontrolü, denetimi, raporlanması gibi özellikleri ile suyun hijyenik ve sağlıklı
kullanımını sağlamak için geliştirilen bir sistem.
Yenileme projeleri TAŞYAPI tarafından üstlenilen Okmeydanı Eğitim ve Araştırma
Hastanesi ile Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tercih edilen Hycleen Automation
System, düzenli su değişimi sağlamak, Lejyonella hastalığına neden olan
bakterilerin çoğalmasını engellemek ve su sıcaklıklarını kontrol altında tutarak sağlıklı
su yönetimi için öneriliyor. Bir akciğer enfeksiyonu olan Lejyonella hastalığına
neden olan Legionella bakterisinin kontrolü, kullanım suyu tesisatında, suyun binaya
girdiği noktadan itibaren su depoları, su ısıtıcıları, vanalar, musluk ağızları ve
dağıtım borularının tüm çıkış noktalarına kadar olan bölgeyi kapsıyor. Master Box,
vana, güç kaynağı ve veri iletim kablolarından oluşan Hycleen Automation System,
otomatik olarak elde edilen verilerle hassas hidrolik ayar kontrolü ile suyun termal
dezenfeksiyonunu yaparak Lejyonella gibi hastalıkların önüne geçilmesini sağlıyor.
Akıllı bina teknolojileri ile donatılan Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Leed Gold sertifikasına aday ilk kamu hastanesi olma özelliğini de taşıyor.
Yapı Malzeme Şubat 2020 45
DOSYA
DOSYA KONULARI:
Çimento & Hazır Beton Ekipmanları ve Teknolojileri
Boya & Yapı Kimyasalları & Yapıştırıcılar Hammaddeleri
Asansör Sistemleri & Taşıma ve Geçiş Teknolojileri
46
Yapı Malzeme Şubat 2020
Konut alırken yapı malzemeleri
kalitesine dikkat edilmeli
Dosya
24 Ocak Cuma günü Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki
deprem ile akıllara yine “yapılarımız ne kadar güvenli?” sorusu geliyor. Uzmanlar ülkemizin
bu büyüklükteki depremlere karşı her zaman hazırlıklı olması gerektiği konusunda uyarıyor.
Tüketicilerin de konut satın alacakların da bilinçli hareket etmesi gerekiyor.
Ülkemizin deprem kuşağında yer alması,
yapılan konutların kalitesini daha da
önemli hale getiriyor. Küçük ve büyük
çaplı depremlerin her an yaşanma riskine
karşın, yapılarda kullanılan beton kalitesinin
önemi artıyor.
Konuyla ilgili açıklamasında, yapıların
deprem yönetmenliklerine uygun ve kaliteli
malzemelerden üretilmesi gerektiğinin
altını çizen Türkiye Çimento Müstahsilleri
Birliği (TÇMB) Başkanı Dr. Tamer Saka,
“Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de
hem inşaatı yapanlar hem de konut alanlar
için ‘kalite ve güvenlik’ unsuru öncelikli
oluyor. Bu bilinçle yapılarımızı inşa
ederken güvenli tasarım ve yapım teknikleri
uygulanmalı ve beton kalitesine dikkat
edilmeli. Müteahhitlerimize standartlarına
uygun yapı malzemeleri kullanmalarını;
tüketicilerin de konut alırken yapı malzemeleri
kalitesi hakkında mutlaka bilgi
edinmelerini öneriyoruz” şeklinde konuştu.
Ayrıca yapılarımızı inşa ederken güvenli
tasarım ve yapım teknikleri uygulanması
ve beton kalitesine dikkat edilmesi
gerektiğini belirtti.
Betonarme binaların güvenli ve ekonomik
yapılar olduğunu vurgulayan Saka, “Bina
yapımında kullanılan tüm malzemeler,
güvenli bina tasarımı ve yapım teknikleri
konut alırken ön plana çıkmalıdır. Bu nedenle
yapılarımızı inşa ederken güvenli
tasarım ve yapım teknikleri uygulanmalı
ve beton kalitesine dikkat edilmeli. 24
Ocak Cuma günü Elazığ’da yaşadığımız
Dr. Tamer Saka / TÇMB Başkanı
depremde şuana kadar 41 vatandaşımızı
kaybettik, yüzlerce kişi de yaralandı. Hayatını
kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara
da acil şifalar diliyoruz. Can
ve mal kaybının artmamasını temenni
ediyoruz.
Bu vahim olayın tekrar yaşanmaması için
yapılarda kaliteli beton kullanılması gerektiğini
önemle vurguluyoruz.” dedi.
24 Ocak Cuma günü Elazığ’ın Sivrice ilçesinde
meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki
depremde 41 kişi hayatını kaybetti,
yüzlerce kişi yaralandı. İlk tespitlere göre;
87 bina yıkılırken, 1287 bina ağır hasar
aldı, 56 bina orta ve 876 bina az hasar
gördü.
Yapı Malzeme Şubat 2020 47
Dosya
Çimsa’nın inovatif ürünü
DURO’ya Arkitera’dan ödül
Sabancı Holding iştiraki Çimsa, yapı ve mimarlık sektörünün prestijli
ödülleri olan Arkitera Ödülleri’nde DURO ürünüyle, “Taşıyıcı Sistemler,
Altyapı Bileşenleri, Kaba Yapı Bileşenleri” kategorisinde Arkitera Yapı
Malzemesi Ödülü’ne layık görüldü.
Ülkü Özcan / Çimsa CEO’su
Bu yıl 10. kez takdim edilen
Arkitera Ödülleri, Arkitera
Mimarlık Merkezi tarafından
Şerefiye Sarnıcı’nda düzenlenen
törenle sahiplerini buldu.
Çimsa, DURO ürününün performansı,
malzemenin özellikleri,
standartlara uygunluğu
ve çevre dostu olması ile bu
değerli ödülün sahibi oldu.
Çimsa ile AR-GE ve inovasyon
alanında çimento sektöründe
öncü olduklarını
belirten Çimsa CEO’su Ülkü
Özcan, “Kuruluşu 2001 yılına
dayanan Çimsa’nın AR-GE
Merkezi “Formülhane”, çimento
kullanıcılarının ihtiyaçları
için global bir çözüm merkezi
olarak faaliyetlerine devam
ediyor. Merkezimizde son olarak
geliştirdiğimiz ürünümüz
DURO bizim için çok değerli.
Çünkü bu ürünümüz Türkiye’de
sadece Çimsa tarafından
üretiliyor. DURO’yu demir
çelik endüstrisinde üretim
verimliliğini arttırmak için özel
olarak geliştirdik. Alternatiflerine
göre yapısında Flor içermemesi
sayesinde hem çevre
hem de sıcak dostu bir malzeme.
DURO’nun Türkiye’de
yapı ve mimarlık sektörünün
prestijli bir kurumu tarafından
onurlandırılması da bizim için
mutluluk verici” dedi.
48
Yapı Malzeme Şubat 2020
“Betonyol’da yüksek dayanım, uzun
servis ömrü ve yapım kolaylığı bir
araya geliyor’’
“Yurtdışından temin edilen bir malzeme olan bitüm esaslı asfalt yerine, yerli ürün olarak ön
plana çıkan çimento esaslı beton kaplamalarını önümüzdeki dönemde yollarımızda sıklıkla
göreceğimizi, 2020 yılında SSB’ye ait uygulamaların yaygınlaşacağını tahmin ediyoruz.
Şirket olarak bu sürecin aktif katılımcısı olmayı sürdüreceğiz.”
Hazır Beton sektöründe güven, istikrar
ve kalite politikası ekseninde katma değeri
yüksek üretim ve hizmet faaliyetleri
gerçekleştiren Bursa Beton, beton endüstrisindeki
gelişmelere öncülük etmeye
devam etmekte. Kuruluşundan bu yana
geçen 33 yılda üretim hacminde kesintisiz
bir artış trendi izleyen firma, yeni tesis
teknolojisi, çevreci yaklaşımı ve koşulsuz
müşteri memnuniyeti ile 24 saat kesintisiz
hizmet sunmakta.
Bursa Beton Genel Müdürü Barbaros
Onulay ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda
Bursa Beton hakkında merak
ettiklerimizi konuştuk.
Sektörünüzde 2019 yılı nasıl geçti
ve 2020 yılı beklentiniz nedir?
2019 yılı hem küresel çapta hem de ülkemizdeki
gelişmelerin gündemi belirlediği
bir yıl oldu. Özel sektör yatırımları ve
büyük ölçekli kamu-özel ortaklığı projelerindeki
finansman sorunları, bina yapı
ruhsatlarında görülen daralmalar özel
sektörde yeni projeler için yatırım imkanlarını
azalttı. Yılın ilk yarısında, dövizdeki
dalgalanmalar, nakit sıkıntısı, yüksek faiz
oranları, yerel seçimler, dünyadaki gelişmeler
gibi birçok nedenden dolayı ekonomide
ciddi daralmalar yaşansa da yılın
ikinci yarısından itibaren ve özellikle son
çeyrekte piyasalar yeniden hareketlenmeye
başladı. Özellikle son aylarda düşen
faizler ile beraber konut satışları da
büyük bir sıçrama yaptı. Özel bankaların
tümünün konut kredisi faiz oranlarını yüzde
1’in altına indirmesi durumunda, piyasa
daha da canlanabilir ve kalkınmada
önemli bir aktör olan konut sektörü diğer
sektörlere de hareketlilik kazandırabilir.
2020’de de inşaat sektörü tüm alanlarda
yüksek potansiyele sahip olsa da kalıcı
toparlanma için finansal piyasalarda istikrarın
ve bunun güven endeksinde oluşturacağı
pozitif yansımanın bir an evvel
ortaya çıkması gerekiyor. Özellikle sektörümüzde
devam etmekte olan nakit akışlarında
yaşanan aksamalar, uzun vadeli
ödemeler, bankalardan kredi kullanma
konusunda zorluk çeken firmaların finansal
döngülerini güçlendirecek alternatif
teşviklerin sağlanması sektörde yaşanan
problemleri minimalize edebilir.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi
verir misiniz?
Ana faaliyet konumuz olan hazır beton ve
agrega üretimimiz haricinde vibrabeton
(kendiliğinden yerleşen beton), vipraşap
(kendiliğinden yerleşen şap), çeton (çelik
telli beton),kuruşap ve hafif beton gibi
farklı formlarda ve farklı markalarla müşterilerimizin
ihtiyaçlarına çözüm sunan
50
Yapı Malzeme Şubat 2020
Dosya
bir firmayız. Yapım kolaylığı, ekonomik
ve kalıcı olmasının yanı sıra milli sermayenin
yurtiçinde kalması suretiyle ülke
ekonomisine katkı anlamında da fayda
sunan silindirle sıkıştırılmış beton yollar
çalışmamızı “betonyol” markasıyla
pazara sunduk. Ar-Ge çalışmalarımız
ile inşaat sektörünün ihtiyaçlarına kalıcı
çözümler sunabilmek için kaliteli, durabilitesi
yüksek ürün üretmek adına sürekli
kendimizi geliştiriyor, inovasyon çalışmalarımıza
devam ediyoruz.
Bu ürün grupları içerisinde
öne çıkan avantajlardan biraz
bahseder misiniz?
Son 5 yıl içerisinde sektör gündeminde
sıklıkla yer almaya başlayan bitümlü sıcak
karışım asfalt yollara göre alternatif
olarak sunulan beton yol uygulamalarının
son dönemlerde büyük ivme kazandığını
söyleyebiliriz. Asfalt gibi serilen ve silindirle
sıkıştırılan beton yolların, bu yollarda
kullanılan asfalt türüne göre maliyet
olarak daha avantajlı olması ve servis
bakım ömrünün asfalta göre 2 kat daha
ekonomik olması, beton yolları tercih edilir
hale getirmektedir. Ankara, Antalya,
Denizli, Samsun ve Karadeniz’in bazı
coğrafi bölgelerinde silindirle sıkıştırılmış
beton yol uygulamalarına dair hem örnek
uygulamalara hem de ilgili belediyelerin
gerçekleştirdiği yol imalatlarına şahit olduk.
Bursa bölgesinde ise ilk uygulamayı
yapan İnegöl Belediyesi’ne beton yol projelerinde
çözüm ortaklığı sunduk. Beton
yol yapımında yüzde 98 başarı elde ettiğini
açıklayan İnegöl Belediyesi, diğer
bölgelere de örnek olmaya başlayan beton
yol uygulamalarını farklı bölgelerde
de hayata geçirmeye devam etmekte.
Yurtdışından temin edilen bir malzeme
olan bitüm esaslı asfalt yerine, yerli ürün
olarak ön plana çıkan çimento esaslı beton
kaplamalarını önümüzdeki dönemde
yollarımızda sıklıkla göreceğimizi, 2020
yılında SSB’ye ait uygulamaların yaygınlaşacağını
tahmin ediyoruz.Şirket olarak
bu sürecin aktif katılımcısı olmayı sürdüreceğiz.
Hazır Beton sektöründe
yaşadığınız problemler ve çözüm
önerileriniz nelerdir?
Kaliteli hazır beton üretimi için hazır beton
sektöründe haksız rekabetin önlenmesi
ve rekabet koşullarının sağlanması,
hazır beton üreticilerinin kesintisiz denetlenmesi
gerekmektedir. Mevcut koşullarda
kalite ve müşteri memnuniyetine yapılan
yatırımlar ve yüksek kalite maliyetleri
bir dezavantaj olarak üreticinin karşısına
çıkmaktadır. Standartlara uygun ekipman
ve üretimiyle, her türlü yasal ve etik
yükümlülüğünü eksiksiz yerine getiren,
standarda uygun, çalışma ruhsatı olan
firmaların haksız rekabetin azaltılması ve
kalite seviyesinin yükseltilmesi için ayırt
edilmesi gerekmektedir. Müteahhitler tercih
edecekleri beton firmalarında; hazır
beton üreticisinin denetim kurumları tarafından
sunulan denetim raporlarını ve
kalite belgelerini göz önünde bulundurmaları
gerekir.
Bu yıl
içerisinde
yeni
projeleriniz
olacak mı?
2020 yılında
da Bursa
Beton olarak
güçlü filomuz,
nitelikli uzman
k a d r o m u z ,
yüksek üretim
hacmimiz ile
tüm projelere
hazırız. Kasım
ayı itibari
ile konut satışları
oranında
yaşanan
artışın
önümüzdeki
dönemde yapılacak
yeni kampanyalar ve düzenlemelerle artmasını
bekliyoruz. Hükümetimizin yatırım
ve eylem planları 2020 yılının konut
piyasası performansında etkili olacaktır.
Kamu bankalarının başlattığı faiz indirimleri
ve uzayan vadeler sektöre ciddi
bir dinamizm kazandırabilir. Gelecek dönemde
inşaat sektöründeki gelişmelere
yönelik yatırımlarımıza yön veriyor olacağız.
Barbaros Onulay / Bursa Beton Genel Müdürü
Sektöre iletmek istediğiniz bir
mesajınız var mı?
Deprem riskinin yüksek olduğu bir coğrafyadayız.
Gerek son yıllarda yaşanan
depremler ve gerekse de betonun giderek
daha özellikli yapılarda kullanılması
beton nitelik denetimi ve kabul koşullarını
oldukça önemli bir hale getirmiştir. Son
depremler sırasında büyük hasar gören
yapılar incelendiğinde yapılaşmanın hızlı
olduğu bölgede betonla ilgili temel bilgilerin
kullanılmadığı ve gerekli denetimlerin
yapılmadığı belirgin biçimde ortaya çıkmıştır.
Hazır beton üreticileri olarak yapısal
tedbirlerin alınmasında ve depreme
dayanıklı binalar için kaliteli beton kullanımı
üretiminde üzerimize düşen vazifeleri
yerine getirmemiz gerekmektedir. Her
sektörde olduğu gibi emlak sektöründe
de tüketici nihai ürüne odaklı. Tüketiciler
konut satın alırken ne yazık ki sadece kaliteli
dekorasyon malzemelerinin kullanımına
hassasiyet göstermektedir. Görsel
ve fonksiyonel birtakım unsurlardan önce
sorgulanması gereken unsurlar, öncelikle
yapının güvenliği olup; yapı müteahhidinin
ve beton üreticisi firmanın kurumsal
kimliği, iş ahlakı, yeterli ve yetkin personel
bulundurma durumu, üretim standartları,
kalite parametreleri bu kapsamda
dikkate alınmalıdır. Bu noktada yeterli bir
kamuoyu oluşturmadan tüketici bilinçlenmesinin
de yeterli olmadığını düşünüyorum.
Bu alanda kamuoyunun oluşturulmasında
hepimize görev düşmektedir.
Bursa Beton olarak biz yapıların depreme
karşı dayanıklılığı konusunda beton kalitesinin
önemini vurgulayan bilinçlendirme
çalışmalarıyla konuyu sürekli gündemde
tutmaya çalışıyoruz.
Yapı Malzeme Şubat 2020 51
Kordsa Liderleri İstanbul’da buluştu
Kordsa’nın tüm dünyadaki üretim tesislerinden yöneticiler, her sene olduğu gibi bu
yıl da Liderlik Zirvesi’nde (Global Leadership Summit) bir araya geldi. Zirvede, 2019
değerlendirmesi ve 2020 yılına yönelik hedeflerin paylaşılmasının yanı sıra The New
Industrial Revolution (Yeni Sanayi Devrimi) kitabının yazarı Peter Marsh ve Upping Your
Elvis’in kurucusu Chris Barez-Brown gibi dünyaca tanınmış konuşmacılar da ilham veren
konuşmaları ile yer aldılar.
Peter Marsh
Kordsa, her sene tüm dünyadaki üretim
tesislerinden liderleri bir araya getirdiği
Liderlik Zirvesi kapsamında 7 Ocak’ta
İstanbul’da buluştu. Zirvenin açılış konuşmasını
yapan Kordsa CEO’su Ali Çalışkan,
“Yaşamdan ilham alarak yaşamı
güçlendirme” mottosuna vurgu yaparak
şöyle konuştu: “2018 yılından beri gerek
satın almalarla gerekse geliştirdiğimiz
yeni güçlendirme teknolojileri ile hızlı
bir dönüşüm içerisindeyiz. Yetkinliklerimizi
hem derinleştirdik hem
de etki alanımızı genişlettik.
Bugün, lastik ve inşaat güçlendirme
ile kompozit teknolojileri
pazarlarının global
oyuncusu olarak, 4.500’ü
aşkın çalışanımız ile Türkiye,
Brezilya, Endonezya, Tayland
ve ABD olmak üzere 5
ülkede 12 üretim tesisiyle hizmet
veriyoruz. Bundan sonra
da değişen dünyada, insanlara
kulak vererek, onların ihtiyaçlarından
ilham alarak, yeni teknolojiler
geliştirmeye ve daha fazla alanı güçlendirmeye
devam edeceğiz. Geliştirdiğimiz
yetkinliklerimiz ve bilgi birikimimizle artık
lastik güçlendirmeden uzay sanayisine
uzanan geniş bir yelpazede yüksek teknolojili
malzemeler üretiyoruz.”
Kordsa Liderlik Zirvesinde, The New Industrial
Revolution (Yeni Sanayi Devrimi)
kitabının yazarı Peter Marsh ve Upping
Your Elvis’in kurucusu, dönüşüm ustası
Chris Barez-Brown da ufuk açan konuşmalar
yaptılar. Peter Marsh, döngüsel
ekonomi üzerine yaptığı sunumla sürdürülebilir
bir gelecek ve sürdürülebilir
ekonomi için iş birliğinin öneminin altını
çizdi ve şöyle söyledi: “Dünya nüfusu ve
yaşam standartlarının artmasıyla tüketim
yükseliyor ve kaynaklar daha hızlı azalıyor.
Bu da günümüzde uygulanan kullan-at
modeline dayanan ‘doğrusal ekonomi’yi
tekrar gözden geçirmeyi gerekli
kılıyor. Sıfır atık ve geri dönüşümü
temel alan ‘döngüsel
ekonomi’ modeli gitgide
sorumluluğu üstüne alacak.
Hızla değişen bir dünyada,
döngüsel ekonominin işlemesine
yardımcı olacak yeni
teknolojiler tasarlamak çok
önemli olacak. Burada teknoloji
geliştiren şirketlere büyük
görev düşüyor. En uygun
döngüsel ekonomi süreçlerini
tasarlamak için farklı endüstrilerdeki
diğer şirketlerle giderek daha
çok iş birliği yapmaları gerekecek.”
“Herkesin yaratıcı olduğuna inanıyorum,
önemli olan bu yaratıcılığı nasıl ortaya
çıkaracağını bilmektir” diyen Chris Barez-Brown
ise yaratıcı ve inovatif düşünme
üzerine yaptığı konuşmada: “En iyi
fikirler asla masa başında otururken aklınıza
gelmez, en iyi fikirler her zaman kendinizi
rahat ve keyifli hissettiğinizde ve
sadece bilgilerinizi değil duygularınızı da
işin içine dahil ettiğiniz zamanlarda gelir.
İçimizdeki büyük yaratıcılığın uyanması
için bir yandan düşünürken bir yandan
da hissetmemiz gerekir. O anlarda bilincimizle
bilinçaltımız birbiriyle aynı anda
konuşmaya başlar ve işte o zaman yaratıcılık
süreciniz de başlamış olur” dedi.
Zirvenin ikinci günü tüm Kordsalı güçlendirme
liderleri her sene olduğu gibi, bir
kez daha İzmit’te bir okulu yenilemek için
bir araya geldiler. Kordsa, bu yıl geçen
senelerden farklı olarak, Akçaova İlk ve
Ortaokulu’nu yenilemenin yanı sıra Akçaova
İlk ve Ortaokulu’nun ve çevre okulların
öğretmenlerinin mesleki ve kişisel
gelişimlerine destek olmak üzere Öğretmen
Akademisi Vakfı ile ortak bir eğitim
projesi yürüttü. Okul yenileme projesine
ve Öğretmen Akademisi Vakfı iş birliğine
de değinen Ali Çalışkan şöyle devam
etti: “Kordsa olarak yaşamı ve geleceği
güçlendiriyoruz. Çocukları ve gençleri
geleceğin teminatı olarak görüyoruz ve
bu nedenle eğitim konusuna özel olarak
odaklanıyoruz. Son beş yıldır devam ettirdiğimiz
okul yenileme projemizi sadece
bölgesel olarak genişletmiyoruz. Daha
fazla yaşama dokunabilmek için içerik
olarak da güçlendiriyoruz. Bu anlamda
Öğretmen Akademisi Vakfı ile iş birliği
yaptık ve Vakfın hayata geçirdiği “Öğrenen
Lider Öğretmen” programı kapsamında,
yenilediğimiz Akçaova İlk ve Ortaokulu
ile çevre okullarda eğitim veren
öğretmenlerimizi de güçlendirdik.”
52
Yapı Malzeme Şubat 2020
Dosya
Akçansa, Türkiye çimento
tarihinin en yüksek ihracatını
gerçekleştirdi
Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortak kuruluşu, Türkiye’nin lider yapı
malzemeleri şirketi Akçansa, 2019 yılı itibarıyla Türkiye çimento tarihinin en
yüksek ihracatını gerçekleştirdi.
Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar,
yaptığı açıklamada Akçansa’nın
tüm küresel ve yerel zorluklara karşı
2019 yılında başarılı bir performans
kaydettiğini söyledi. Zenar, “İhracat
bizim önemli bir gücümüz. Lojistik
avantajımız ve etkin liman yönetimimizle
ihracat gelirimizi 2019’un ilk
dokuz aylık döneminde önceki yıla
göre yüzde 131 oranında artırdık.
2019 itibarıyla Türkiye çimento tarihinin
en yüksek ihracatını gerçekleştirdik”
dedi.
Limancılıkta rekor yılı
Zenar, başarılı performanslarında
son yıllarda önemli gelişme gösteren
Limancılık faaliyetlerinin önemli katkısı
olduğunu vurgulayarak, “Liman
kapasite kullanım oranımızda yüzde
46 artış sağladık. Akçansa Port Ambarlı
Limanından ilk kez bir yıl içinde
yaklaşık 1 milyon ton klinker ihracat
operasyonu gerçekleştirdik. Dolayısıyla
artık limancılıkta iddialı olduğumuzu
rahatlıkla söyleyebiliyoruz”
diye konuştu.
Akçansa’nın Yavuz Sultan Selim
Köprüsü’nün ardından 1915 Çanakkale
Köprüsü’nde de stratejik çözüm
ortağı olarak yer aldığını kaydeden
Umut Zenar, “Dünya literatürüne geçen
projelerde imzamızın olmasından
gurur duyuyoruz” dedi.
Akçansa’dan Türkiye’de bir
ilk!
Dijitalleşmeyi iş süreçlerine entegre
ettiklerini ve dijitalleşme ile insan
odaklı teknoloji gelişimini sağlamayı
amaçladıklarını söyleyen Akçansa
Genel Müdürü Zenar, uluslararası
insan yönetim ve gelişim standardı
olan Investors In People’da (IIP) Altın
Standart’a layık görülmenin gururunu
yaşadıklarını dile getirdi. Akçansa,
Altın Standart ile IIP 6. Nesil’de
Türkiye’de, bu başarıyı gösteren ilk
şirket oldu.
Yapı Malzeme Şubat 2020 53
Çağrı Baydemir / MutasyonYapı Tasarım Genel Müdürü
“İhracat hacmimizi geliştirecek her
türlü aracı etkin bir şekilde kullanmak
öncelikli stratejik planımız”
“Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda hammadde olarak betondan yapılabilecek her
ürünü imal edebilmekteyiz. Dış etkenlere dayanıklılığı, su geçirimsizliği, sağlamlığı, inceliği
ve hafifliği sayesinde bir çok alanda ürünlerimizi kullanabilmekteyiz. Ürünlerimiz mimari
açıdan özgürlük sağlayan ürünler olup, proje bazlı özel üretimler yapmamıza da imkan
sağlamaktadır.”
Prekast cephe sistemleri ürünleri üretimi
alanında faaliyet gösteren Mutasyon Yapı
Tasarım, müşteri beklentileri ve memnuniyeti
doğrultusunda faaliyetlerini gerçekleştirmekte.
Firma bu faaliyetleri gerçekleştirirken,
kaliteden taviz vermeden
maliyetleri düşürmeyi, verimliliği ve karlılığı
artırmayı, ve aynı zamanda çalışanların
da memnuniyetini sağlamayı kendine
görev edinmiş. Mutasyon Yapı Tasarım
Genel Müdürü Çağrı Baydemir ile gerçekleştirdiimiz
röportaj çalışmamızda, ürün
geliştirmeden, pazarlama çalışmalarına
kadar pek çok konuyu ele almaya çalıştık.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
Sektörümüz gereği birçok farklı proje
yaptığımız, farklı mimari görüşleri farklı
detaylarla geliştirdiğimiz kendimizi yenilediğimiz
bir yılı geride bıraktık. Geçmiş
yıllarla karşılaştırırsak 2019 yılı bizim için
yurt dışı projelerine daha ağırlık verdiğimiz
bir yıl oldu. İhracat oranımızı %25
seviyesinden %60 üzerine çıkartmayı başardık.
Yurtiçi işlerimizde konut projelerinin
yerini kamu işleri doldurdu. Genelde
cami ve kamu işlerinde Fiber takviyeli beton
(FTB) ürünlerimiz olan Mavi Beton®
ve Mavi Beton Wool® tercih edildi. Günümüz
teknolojisiyle üretilebilen, en gelişmiş
beton cephe sistemi olarak kabul
edilen FTB, mimarlar projelerinde yoğun
olarak kullanılmaya başlandı.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi
verir misiniz?
Biz aslında ağırlıklı olarak Fiber takviyeli
betonu farklı kalıplarla şekillendirerek
ürün gamı oluşturuyoruz. İzolasyon ve
montaj farklılıkları bizim malzememizi
farklı isimlendirmemizi sağlıyor. Mutasyon
Yapı Tasarım olarak geçtiğimiz yıl
Mavibeton markasını satın alıp şantiyelerimize
2 firmanın gücüyle devam etmeye
karar verdik. Ürün ismimiz Mavi Beton
olarak devam etmekte olup, solid skin,
wool, foam, shine, techve furniture olarak
bölümlere ayırdık.
Bu ürün grupları içerisinde
öne çıkan avantajlardan biraz
bahseder misiniz?
Prekast görsel açıdan ve malzeme kalitesi
açısından kendini fark ettiren bir
üründür. Diğer cephe malzemelerinin aksine
mimarlara sınırsız tasarım özgürlüğü
sağlamaktadır. Ürettiğimiz ürünün kağıt
54
Yapı Malzeme Şubat 2020
Dosya
üzerinde bir çok avantajı olmakla birlikte,
uygulamada, izolasyonu istediğimiz modül
ve kalıpta üretilebilmemiz, detaylara
uygunluk göstermesi, sağlamlığı, uzun
ömürlü olması, mühendisler için kolay ve
hızlı montaj olanağı sunması, yapılara
estetik görüntü katması ama en önemli
özelliği tasarımcının ruhuna hitap edebilmesidir.
Tasarımcılar Mavi Beton Prekast
cephe elemanlarıyla yaptıkları tasarımlarında
hiçbir kısıtlama hissetmezler ve
hayal ettiği tüm tasarımları uygulamakta
özgürdürler. Bu özgürlük parayla satın
alınamayacak kadar kıymetlidir.
Prekast dış cephe kaplamaları, montaj
avantajları sayesinde binada metrekare
kazandırmaktadır. Özellikle arsa değeri
yüksek yerlerde, bu özelliği tercih sebebi
olmaktadır.
Hızlı bir şekilde üretilmesi, montajının
hızlı olması, müteahhitlerin satış aşamasına
geçmesini hızlandırmaktadır.
Prekast kullanılan malzemelerin doğasından
dolayı A1 hiç yanmaz, yangına tepki
sınıfındadır. Taş yünü yalıtım ile yalıtımlı
A1 sınıfında dış cephe kaplama panelleri
sunabiliyoruz. EPS yalıtımlı dış cephe
kaplamalarında, kullandığımız yöntemler
sayesinde A1 sınıfının bir alt kademesi
olan, Zor Yanıcı A2 – s1, d0 seviyesinde
paneller üretebiliyoruz.
Prekast panelin ses yalıtım değeri yüksek
olması, üretimde kullanılan malzemelerden
dolayı beton ömrünün standart
betondan daha fazla olması da önemli
avantajlarındandır.
Ahşap, silikon ve polyester kalıplarla çalıştığımız
için, talep edilen her şekli, her
boyutta ürünü üretebiliyoruz. Kalıp üretimi
için CNC makinamızın dışında, bu yıl
3D yazıcı uygulamalarını da üretim sistemimize
entegre ettik. Dolayısıyla müşterimizin
talep ettiği, bizim bu şekli üretemeyiz
dediğimiz bir durum şimdiye kadar
hiç olmadı.
İhracat hacminizi artırmak için
ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
En yoğun çalıştığınız pazarlar
hangileri?
Sosyal medya her sektör için en iyi pazarlama
aracı haline geldi. Yabancı dil
ağırlıklı sosyal medya hesaplarımız üzerinden,
daha büyük kitlelere ulaşmaya
çalışıyoruz.
Farklı dillerde yabancı dil bilen çalışanlarla
çalışmaya başladık. Farklı dillerde dokümanlar
hazırlayıp, kendimizi tanıtmaya
ve daha iyi ifade etmeye çalışıyoruz.
Özellikle komşu ülkeler için daha farklı
pazarlama stratejileri geliştirmeye çalışıyoruz.
Son birkaç yılda, ağırlıklı olarak Almanya,
Azerbaycan, Irak, İsrail’de projeler gerçekleştirdik.
Öncelikli hedefimiz komşu
ülkeler olmakla birlikte her dilde kendimizi
tanıtmaya, her ülkeye proje teklifleri
vermeye çalışıyoruz. Bunların dışında,
yurtdışı yapı fuarlarına katılmak üzere
organizasyonlarımızı başlattık. Ülkemize
katma değer katacak, ihracat hacmimizi
geliştirecek her türlü aracı etkin bir şekilde
ve çok yönlü olarak kullanmak öncelikli
stratejik planımızdır.
Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz
olacak mı?
Ağrı Eleşkirt’te büyük bir cami projemiz
devam etmektedir. İsrail’deki projemizi de
bu yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.
Denizli’de villa projemiz ve Gaziantep’te
okul projemiz
devam etmektedir.
İstanbul’da sözleşmesi
yapılmış, başlayacak
2 projemiz
daha var. Mavi Evler®
konseptimizden
ilham alarak
projelendirdiğimiz
büyük bir villa projemizin
yapımı
Irak’da devam etmektedir.
Son olarak
eklemek
istedikleriniz?
Bu yıl markalaşmaya
ve AR-GE’ye verdiğimiz önem doğrultusunda
iki yeni ürünümüzü uygulayıcı
firmalarla paylaşmak ve tanıtmak için sabırsızlanıyoruz.
Mavi Beton Solid Skin® cephede her türlü
forma ve uygulamaya imkan tanıyacak,
ufuk acıcı projelerin yapılmasını kolaylaştıracak
özel kalıp üretimleriyle projelendirilip,
imalatları yapılan, prekast cephe
kabuk elemanlarıdır. Yurtdışında yapılan
bir çok uygulama özenle incelenerek,
gereken beton dayanımları ve esneklik
değerleri sağlanması için çalışmaları
yapılmış bir güneş kırıcı cephe elemanı
ürünümüzdür.
Yapı Malzeme Şubat 2020 55
“Hedef pazarlarımızda ihracat
hacmimizi artırmayı planlamaktayız”
“Alanında uzman dış ticaret ekibimiz, yapmış olduğu pazar araştırma ve iş geliştirme
faaliyetleri ile vizyonumuz doğrultusunda, çalıştığımız ülke ve firma sayısını artırarak
ülkemizin ihracat anlamında firmamızın payına düşen görevi yerine getirmektedir.”
Dosya
Yüksel Tepe / Yükseliş Asansör Genel Müdürü
Kaliteden asla ödün vermeden gerçekleştirmiş
olduğu üretim faaliyetleriyle asansör
sektöründe saygın firmalar arasında
yer alan Yükseliş Asansör, üretmiş olduğu
ürünleri, 53 ülkeye ulaştırmakta.
21.200 m²’lik üretim tesisine sahip olan
firma, yüksek teknolojik makine parkuru
ve uzman kadrosu ile çalışmalarını sürdürmekte.
Yükseliş Asansör Genel Müdürü Yüksel
Tepe ile dosya konumuz çerçevesinde
gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
Ar&Ge çalışmaları, sektörün yeni
talepleri ve ihracat çalışmaları üzerine
konuştuk.
Firmanız ve ürün gruplarınız
hakkında bilgi verir misiniz?
1980 yılında kurulmuş olan firmamız, ilk
başta yarı otomatik kapı ve asansör kabin
imalatı ile asansör sektöründe faaliyet
göstermiştir. Yılların firmamıza vermiş olduğu
tecrübe ve müşterilerimizin talepleri
doğrultusunda ürün yelpazemiz genişlemiş
ve gelişmiştir. Bu yıl 40. kuruluş yıldönümünü
kutlayan firmamız, sektörde
daha önce imza attığı dönen asansör ve
yatay asansör gibi ilklerden sonra şimdi
de Türkiye’nin en yüksek asansör test
kulesini ve asansör motor üretim tesisini
2020 yılının ikinci yarısında devreye almaya
hazırlanmaktadır.
Yükseliş Asansör olarak çözüm ortaklarımız
için asansör sistemlerinin üretimini
ve satışını yapmaktayız. İçerisinde asansör
kabinleri ve kapıları, butonlar, taşıyıcı
karkaslar ve tüm asansör komponentleri
bulunan asansör sistemlerimiz ile en kaliteli
çözümleri sunuyoruz.
Ürün gruplarınız içerisinde
öne çıkan avantajlardan biraz
bahseder misiniz?
Sunmuş olduğumuz kaliteli ürünler ve
satış sonrasında verdiğimiz destek, çözüm
ortaklarımızın ürünlerimizi tercih etmesindeki
en önemli faktördür. Asansör
kabinleri, kapıları ve taşıyıcı karkaslar
tamamen kendi üretimimiz olup diğer
komponentleri de mühendislerimizin doğru
tercihleri doğrultusunda yurt içi ve yurtdışı
distribütörlüklerimiz aracılıyla temin
edip satışını gerçekleştiriyoruz. Asansörde
farklı komponentlerin birbiri ile uyumu
önemlidir. Yükseliş Asansör, bünyesinde
bulunan Ar-Ge ekibi ile bu uyumu en verimli
bir şekilde temin etmektedir. Mühendislerimiz
tarafından özenle seçilen ve bir
araya getirilen asansör komponentlerinin
mükemmel uyumu, kalitesi, montaj kolaylığı,
uzun vadede sağladığı düşük bakım
maliyetleri, ürün gruplarımızı avantajlı
hale getirmiştir.
Ülkemizde ve dünyada inşaat
sektörünün gelişmesi ile
doğabilecek yeni gereksinimler
nelerdir?
Türkiye’de ve dünyada şehirleşme gün
geçtikçe daha hızlı bir oranda artış göstermektedir.
İnşaat sektörünün gelişmesi
ve yapılaşmanın gittikçe arttığı şehirlerde
en büyük gereksinimlerden bir tanesi olarak
karşımıza çıkan ulaşım faktörü sadece
otomobiller ile değil, hızlı bir şekilde dikey
hareket sağlayan asansör sistemleri
ile de karşılanmaktadır. Eski zamanlarda
lüks olarak değerlendirilen asansörler,
günümüzde ihtiyaç olarak, hatta yüksek
binaların artması ile beraber zaruri ihtiyaç
haline gelmiştir. Binalarda çalışan asansör
adedinin yanı sıra, binalarda bulunan
asansörlerin hızlarının da yüksek olması
beklenmektedir. Asansörler hızlandıkça,
yolcu güvenliğinin temini açısından sistemler
içerisinde kullanılan malzemelerin
dayanım seviyesinin ve kalitesinin çok
daha yüksek olması gerekmektedir. Bu
yüzden hızlı asansör sistemlerinde kullanılacak
komponentlerin testleri başarı
ile tamamlamış olması, çeşitli sertifikalara
sahip olması beklenmektedir. Ankara
Kahramankazan lokasyonunda bulunan
110 metre yüksekliğindeki asansör test
kulemizde, saniyede 6 metre hareket
edebilme kabiliyetine sahip olan, güvenli,
performanslı ve konforlu asansör sistemlerimizi
çeşitli teslerden geçirerek Türkiye’de
ve dünyadaki hâlihazırda kurulmuş
olan veya yeni kurulacak modern şehirlerin
sakinlerinin kullanımına sunmayı
planlıyoruz.
56
Yapı Malzeme Şubat 2020
“Yaptığımız her işe sürdürülebilir
yaklaşmak bizim en baştan
verdiğimiz bir taahhüt”
“Bugün asansör sektörünün lideri olarak, binalardaki ulaşımı hızlandırıp kullanıcıya vakit
kazandırıyoruz. 1 saniyede 8 metre katederek ‘Türkiye’nin en hızlı asansörü’ unvanını elde
eden asansörlerimizle ilklere imza atmanın gururunu yaşıyoruz. ‘Double Deck’ sistemi ile
yoğun binalarda kullanıcıya vakit kazandırıyor, ‘CompassPlus’ sistemiyle de uzun asansör
kuyruğuna son veriyoruz.”
Özgür Aren / Otis Türkiye Genel Müdürü
Türkiye’nin en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu
içinde yer alan tek asansör firması
olan Otis Türkiye, yılda 2.000 adet asansör
ve yürüyen merdiven/yol kapasitesi
ile bulunduğu bölgede önemli bir üretim
üssü olarak konumlanıyor.
Türkiye’nin en yüksek, en hızlı, çift katlı
ve akıllı yolcu yönlendirme sistemine
sahip asansörlerini üreten firma, yenilikçi
asansörlerini, konut sektörünün de beklentilerini
dikkate alarak geliştirmekte.
Otis Türkiye Genel Müdürü Özgür Aren
ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
ürün grupları, yeni porjeler, enerji
tasarrufu ve merak ettkilerimiz üzerine
konuşmaya çalıştık.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
2019 yılı inşaat sektörü için zor bir yıl
oldu. Konut arzındaki fazlalık firmaları
yeni proje yapmaktan alıkoydu. Fakat faizlerin
düşmesi, mevcut konut projelerinin
satış grafiğini yükseltecektir. Buna rağmen
2020 yılında da inşaat sektörü 2019
yılındaki gibi zor bir yıl gecirecek Konut
arzındaki fazlalığın erimesi biraz daha
zaman alacağa benziyor.
Bu zor dönemde Otis Türkiye olarak mevcut
kaynaklarımızı üst düzeyde kullanarak
değişken ekonomik koşullarda sonuç
getireceğimiz bir yıl bekliyorum. Dönem
aynı zamanda sektörün büyüme zamanında
göz ardı edilen fırsatları değerlendirme
dönemi olacak.
Örneğin; Otis olarak Türkiye’deki mühendislik
gücümüz ve üretim kapasitemizi
İngiltere’den Hindistan’a önemli projelerdeki
özel dizayn asansörleri imal etmeye
daha çok kaydırıyor olacağız.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi
verir misiniz?
Gen2 Switch’ asansörler, yüksek enerji
sarfiyatı ve asansörde kalma korkusunu
geride bırakıyor. ‘Gen2 Switch’ asansörlerde
bulunan ReGen tahrik sistemi, tam
yüklü kabinin aşağı, hafif yüklü kabinin
yukarı doğru hareketi esnasında açığa çıkan
elektriği şebekeye geri kazandırıyor.
Bugün asansör sektörünün lideri olarak,
en güvenli olmanın yanında, binalardaki
ulaşımı hızlandırıp kullanıcıya vakit kazandırıyoruz.
1 saniyede 8 metre kat ederek ‘Türkiye’nin
en hızlı asansörü’ unvanını elde
eden asansörlerimizle ilklere imza atmanın
gururunu yaşıyoruz. ‘Double Deck’
sistemi ile yoğun binalarda kullanıcıya
vakit kazandırıyor, ‘CompassPlus’ sistemiyle
de uzun asansör kuyruğuna son
veriyoruz.
Bu ürün grupları içerisinde
öne çıkan avantajlardan biraz
bahseder misiniz?
Türkiye’de bulunan üretim tesisinde sahip
olduğu yılda 2 bin adet asansör ve
yürüyen merdiven/yol kapasitesi ile bulunduğu
bölgede önemli bir üretim üssü
olarak konumlanıyor. Türk mühendislerle
büyük başarılara imza atan Otis Türkiye,
Türkiye’nin ABD ve Avrupa’ya ihracat
yapan ilk ve tek asansör firmasıdır.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ilan ettiği
Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı arasında
ülkeye ve sektöre katma değer yaratan
işlere imza atıyor. Enerji tüketimini azal-
58
Yapı Malzeme Şubat 2020
Dosya
tıp performansını artırdığı sistemler tüm
dünyada takdir görüyor.
Türkiye’deki dev konut ve ofis projelerinin
yanı sıra, alışveriş, iş, kültür ve eğlence
merkezi, havaalanı ve metro gibi insan
trafiğinin yoğun olduğu yapılara özel çözümler
sunuyor. Türkiye’nin en yüksek,
en hızlı, çift katlı ve akıllı yolcu yönlendirme
sistemine sahip asansörlerini üreten
öncü bir firma olmanın yanı sıra serviste
mükemmellik ilkesiyle tüm Türkiye’de
servis hizmeti sağlıyor. 5 bölge müdürlüğü,
10’u aşkın servis şubesi ve çağrı
merkezi ile ülke çapında 7 gün 24 saat
kesintisiz hizmet veriyor. Türkiye’nin en
yaygın servis ağıyla 25 bini aşkın üniteye
servis hizmeti sunuyoruz.
İhracat hacminizi artırmak için
ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
En yoğun çalıştığınız pazarlar
hangileri?
Başta Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri olmak
üzere ABD ve Avustralya’ya, yüksek
bina, ağır yük ve özel tasarım asansörler
ihraç eden Otis Türkiye olarak, Çin’e
dahi asansör üretip ihraç ediyoruz. Örnek
vermem gerekirse, İtalya’nın en yüksek
gökdelen projesi Citylife Tower’ın yüksek
hızlı asansörlerini Otis Türkiye olarak biz
ürettik. Dünyanın en görkemli yapılarından
Sidney Opera Evi’nin asansörleri
Otis Türkiye tarafından yenilendi. Asansör
teknolojisi ve mühendisliğinin merkezi
konumunda bulunan ABD’ye yüksek
hızda asansörler ihraç ettik. 1853 yılında
ilk emniyetli asansörün icat edildiği New
York’ta, bugün 45 katlı bir otelin asansörlerini
Türkiye’de üretmekle gurur duyuyoruz.
Yaptığımız her işe geleceği düşünerek
sürdürülebilir yaklaşmak bizim en baştan
verdiğimiz bir taahhüt. Enerji tasarrufu
sağlamak için kullandığımız formüllerin
birer yansıması olan ‘Gen2’, ‘ReGen’,
‘Gen2 Switch’ ve ‘CompassPlus’ adlı ürün
ve sistemlerimizle fark yaratıyoruz.
Dünyanın en görkemli yapılarından
Avustralya Sidney Opera Evi’nin ve Paris’in
simgelerinden Grand Arche anıtının
asansörlerini de yenilikçi ‘Robusta’ asansör
ünitelerimizle değiştirdik. Tel Aviv’in
en gösterişli yapılarından olan Arlozorov
17 ve Marom Negba, Kazakistan’da Abu
Dhabi Plaza, Avustralya’da Gateway Alışveriş
Merkezi, İngiltere’de 1st Bank ve
Birleşik Arap Emirlikleri’nde Etihad Müzesi’ne
de ‘Robusta’ üniteler ihraç ettik.
‘Robusta’nın da içinde yer aldığı ‘Gen2’
kayış sistemli asansör ailesi, dünya çapında
sayısız projede kullanılmaya devam
ediliyor.
Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz
olacak mı?
Otis Türkiye olarak, mühendislik uygulamalarımızı
ve Ar-Ge faaliyetlerimizi daha
da geliştiriyoruz. Şu an firmamızda çalışan
sayısı 1000’e yaklaştı. İnsana yatırım
yapmaya devam ediyoruz. Asansör sistemlerinde
geldiğimiz son teknolojiyi en
yeni projelerde hayata geçiriyoruz.
Yaptığımız her işe geleceği düşünerek
sürdürülebilir yaklaşmak bizim en baştan
verdiğimiz bir taahhüt. Elisha Otis’in
icadıyla başlattığımız sektörün ilk günden
beri lideri olmamız sürdürülebilirlik iddiamızın
bir kanıtı. Üretim süreçlerinden
başlayarak her aşamada doğal kaynakları
en verimli şekilde kullanıyoruz. Enerji
tasarrufu sağlamak için kullandığımız
formüllerin birer yansıması olan ‘Gen2’
ailesinde, her ihtiyaca yönelik modeller
bulunuyor. Farklı ebatlarda kuyulara esnek
çözümler getiren Gen2 Flex, elektrik
kesildiğinde dahi ulaşımı kesintisiz sürdüren
‘Gen2 Switch’ gibi ürün ve sistemlerimizle
fark yaratıyoruz.
‘Gen2 Switch’ asansörlerimiz
yüzde 75 tasarruf sağlıyor
Her yapının ihtiyacına özel çözümler
üretmeye önem veriyoruz. Özellikle butik
ofis ve konut projelerinin gözdesi Gen2
Switch oldu. Elektrik kesildiğinde dahi
100 defa daha çalışma kapasitesine sahip
olan ‘Gen2 Switch’ asansörler, yüksek
enerji sarfiyatı ve asansörde kalma korkusunu
geride bırakıyor. Yolculuğunuza
güvenle devam etmenizi sağlayan yeni
nesil asansörümüz, saç kurutma makinesinden
daha az enerji harcıyor. Üstelik
bu asansör için makine dairesine, kontrol
odasına ihtiyaç duyulmuyor. ‘Gen2 Switch’
asansörlerde bulunan ReGen tahrik
sistemi, tam yüklü kabinin aşağı, hafif
yüklü kabinin yukarı doğru hareketi esnasında
açığa çıkan elektriği şebekeye geri
kazandırıyor. Böylece enerji tasarrufu
yüzde 75’e ulaşıyor. Piyasadaki tek akülü
asansör olan Gen2 Switch, özel güç kaynağına
gerek duymadan prize takılarak
kullanıma sunuluyor.
Üstün Yetenekli Çocuklar
İçin Üst Düzey Konfor ve
Emniyet Sağlandı
İzmir Konak’ta bulunan Bilim ve Sanat
Merkezi, 3 yıldır ödenek yetersizliği dolayısıyla
asansörün tamir ve bakımına bütçe
ayıramıyordu. 7 katlı binada eğitim gören
800 öğrenci ve 32 öğretmen asansörlerin
tamir edileceği umudunu yitirmişti. Kasım
ayında haberdar oldukları kurum için harekete
geçen Otis Türkiye, 3 yıldır kapalı
olan asansörler için önce teknik inceleme
yaptı. Tespit edilen arızalar giderildikten
ve yedek parçalar temin edildikten sonra
MMO ile bizzat iletişime geçerek denetleme
yapılmasını sağladı. Denetleme ardından
tespit edilen eksiklikler giderildi, sahip
olduğu yedek parça stoku ile üniteleri en
kısa sürede çalışır duruma getirdi. Asansör
etiket sürecinin ardından periyodik bakımları
için bölgenin donanımlı uzman personelleri
atandı.
Var olduğumuz sürece Bilim ve
Sanat Merkezi’nin destekçisi
olacağız
Okuldaki asansörlerin kapalı olduğunu gazetelerde
okuduk ve derhal okulla iletişime
geçtik. Ne yazık ki 3 yıldır asansörlerin kullanım
dışı olduğunu öğrendik. Bu okul ve
öğrencileri için neler yapabiliriz diye yola
çıktık. Teknik ekibimiz ünitelerin kontrolünü
sağladı, derhal parça değişimlerini ve tadilatını
gerçekleştirdik. Makine Mühendisleri
Odası ile asansörlerin fenni muayenesi için
bizzat iletişime geçtik. Var olduğumuz sürece
Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin
yanında olacağız” dedi.
Çocukları erken yaşta
bilinçlendiriyoruz
Sektör lideri olmanın sorumluluğu ile hareket
ettiklerini belirten Otis Türkiye Genel
Müdürü Özgür Aren, “Türkiye’de alışveriş
merkezleri, sinema, tiyatro salonları gibi
halka açık alanlarda asansör ve yürüyen
merdivenlerin hatalı kullanımıyla karşılaşıyoruz.
Otis olarak özellikle çocuklara
erken yaşlarda bu araçların emniyetli
kullanılmasının gerekliliğini öğretmek ve
ebeveynleri bilinçlendirmek üzere, ‘Bay
Otis’ sosyal sorumluluk projesini başlattık.
Hedef kitlemizi, okul öncesi çocuklar, 7-10
yaş grubu ve ebeveynler oluşturdu. İlk olarak
2013’te Kanyon ve İstinye Park AVM’de
hayata geçirdiğimiz projemiz başarıyla devam
ediyor. 2015’te Resim İstanbul Konut
Projesi’nde yaptığımız çalışmadan da çok
olumlu tepkiler aldık. Bu yıl Akasya Acıbadem’de
daha fazla çocuk ve ebeveynlere,
doğru kullanım, dikkat edilmesi gerekenleri
aktarmaktan mutluluk duyuyoruz. Otis Türkiye
olarak gelecek nesillere olan sorumluluğumuzu
unutmadan sektöre öncülük
etmeye devam edeceğiz” dedi.
Yapı Malzeme Şubat 2020 59
“Pazarın potansiyeline ve
dinamizmine güveniyor, geleceğe
umutla bakıyoruz”
“Firma olarak “MITSUBISHI ELECTRIC” üretimi asansör, yürüyen merdiven ve yürüyen
bantların satış, montaj ve bakım hizmetlerini veriyoruz. Marka bilinirliği en yüksek
grubumuz konfor, kalite, uzun ömür ve arızasızlığı ile tanınan asansörlerimizdir.”
birlikte çalışma sahalarından ve
hizmetlerinden bahseder misiniz?
1930’lardan bu yana asansör ve yürüyen
merdiven sektörünün gelişimine yüksek
katma değer sağlayan markamız; konfor,
güvenlik ve dizayn konularındaki yenilikleriyle
öne çıkıyor. Sektöre kazandırmış
olduğumuz yeniliklere örnek olarak; Mitsubishi
Electric’e özgü bir mühendislik
harikası olan spiral yürüyen merdiveni, ilk
zigzag asansörü, Yokohama Tower’ın saniyede
12,5 metreyle Guinness Rekorlar
Kitabı’na giren ilk yüksek hızlı asansörünü
verebiliriz. Bu örneklere; dünyanın ilk tristör
ile kontrol edilen asansörü, “değişken
voltaj değişken frekans” teknolojisinin icadı
ve bu teknolojinin ana tahrik motorlarına
ve kapı motorlarına da uygulanması gibi
pek çok madde eklemek mümkün.
Bugün dünyanın birçok ülkesinde sahip
olduğu öncü ve ileri teknolojisi ile hizmet
veren MITSUBISHI Electric, 632m yüksekliğe
sahip olan Şangay Kulesi / Çin’deki
asansörleriyle “En hızlı asansör (20,5m/
sn)”, “Bir binada bulunan en uzun seyahat
mesafesine (578,55m) sahip asansör” ve
“En hızlı çift katlı asansör (10m/sn)” olmak
üzere 2016 yılında 3 dalda Guinness Dünya
Rekoruna sahip olmuştur.
Mitsubishi Electric Corporation ortaklığıyla
kurulan AG MELCO Elevator Co. LLC ise
asansör ve yürüyen merdiven alanında
uzman, global bir kuruluş olarak faaliyet
gösteriyor. Dünyanın önde gelen mimarlık
ve inşaat şirketleriyle işbirliği yaparak otel,
çarşı, iş merkezi gibi büyük ve görkemli
yapılara asansör ve yürüyen merdiven
sistemleri tesisi gerçekleştiren AG MELCO
Elevator Co. LLC, aynı zamanda bakım
ve danışmanlık hizmeti de veriyor. Merkezi
Dubai’de bulunan ve dünyanın çeşitli
ülkelerinde 24 temsilcilik ofisi bulunan AG
MELCO Co. LLC’nin Türkiye operasyonlarını
yürüten AG MELCO Turkey Asansör
Ltd. Şti. olarak, Mitsubishi Electric Asansör
ve Yürüyen Merdiven Sistemleri’nin Türkiye’deki
tek yetkili temsilcisi konumundayız.
1988 yılında İstanbul’da kurulan şirketimiz
Ufuk Bayam / AG MELCO Turkey Asansör Genel Müdürü
Dünya genelinde pek çok farklı sektöre yönelik
ürünler üreten, ileri teknolojiye sahip,
inovatif ve çevreci bir şirket olan Mitsubishi
Electric, Japonya’nın en büyük asansör ve
yürüyen merdiven üreticilerinden biri olarak
bugüne kadar birçok ilke imza atmış
öncü bir marka.
Mitsubishi Electric Corporation ortaklığıyla
kurulan AG MELCO Elevator Co. LLC ise
asansör ve yürüyen merdiven alanında
uzman, global bir kuruluş olarak faaliyet
göstermekte.
AG MELCO Turkey Asansör Genel Müdürü
Ufuk Bayam ile yapmış olduğumuz
röportaj çalışmamızda, gerçekleştirdikleri
projeler, inovasyon çalışmaları ve önümüzdeki
yıl içerisindeki planlarını ele almaya
çalıştık.
Firmanızın kısa tarihçesi ile
60
Yapı Malzeme Şubat 2020
Dosya
AG MELCO Turkey Asansör Ltd. Şti.’nin
Ankara temsilcilik ofisi 2002 yılında, Antalya
ofisi 2006’da ve İzmir ofisi 2016’da
hizmete girdi. Merkez ofisimiz ve temsilciliklerimizin
yanı sıra Bursa ve Gaziantep’te
bulunan teknik ofislerimizle birlikte Türkiye
genelinde prestijli projelerin asansör ve yürüyen
merdiven projelerine imza atıyoruz.
Sektörün içerisinde bulunduğu
durumu bizler için kısaca
değerlendirebilir misiniz?
İnşaat sektörü, ana faaliyet alanımız olan
Asansör ve Yürüyen merdiven satışı,
montajı ve bakım hizmetlerini yerine getirdiğimiz
bir sektör olduğundan yaşanan
gelişmelerden doğal olarak haberdar olmaktayız.
Sektörün konut tarafı, bilindiği üzere eldeki
satılmamış stok sebebiyle yeni planlanan
yatırımları durdurmuş gözüküyor. Başlamış
ve belli bir seviyeye gelmiş olanlar
ise girdikleri sözleşmeleri gereği projelerini
tamamlamak zorunda. Ancak bütçelerinin
Türk Lirası ile olması sebebiyle işe başlarken
hedefledikleri ürünleri ve markaları
revize etmek ve bütçelerine uygun ürünleri
seçmek zorunda kalıyorlar. Sonuç olarak
kaliteden fiyat odaklılığına doğru yönelen
bir piyasa oluşuyor.
Konut dışında da etkilenme aslında kurlardaki
ve fiyatlardaki artış ve belirsizlikler,
yüksek faiz oranları sebebiyle hissediliyordu.
Bir çok proje de karar verme süreçlerini
ötelemiş idi. Bazı projelerde ise kaba
inşaat bitimi sonrası işleri askıya alma söz
konusu olmuştu. Ancak 2020 başı itibariyle
projeleri tamamlamaya yönelik bir hareketlenme
başlamış gözüküyor.
Bununla beraber mevcut pazarın potansiyeline
ve dinamizmine güveniyor, geleceğe
umutla bakıyoruz.
Rekabet noktasında firmanızı diğer
markalardan ayıran özellik ve
öncelikler nelerdir?
Teknoloji öncüsü Mitsubishi Electric’in, Original
Expert System ve Fuzzy-Logic teknolojisini
kullanarak geliştirdiği Supervisory
System, operasyonda verimlilik sağlıyor
ve kullanıcı memnuniyetini artırıyor. Asansörlerimizde
kullandığımız özel bir tasarım
olan Al Supervisory System sayesinde,
mevcut trafik akışı sistem bilgisayarında
hafızaya alınarak bekleme süreleri ve
enerji sarfiyatı minimuma indiriliyor, sorunsuz
servis hizmeti sağlanıyor. Endüksiyon
motorlarını, yüksek verimli sabit manyetik
alan teknolojisine sahip motorlarla değiştirerek
bir ilke imza atan ve sektöre öncü
olan Mitsubishi Electric, bu teknoloji sayesinde
daha küçük ve daha az enerji harcayan
dişlisiz tahrik mekanizmaları geliştirdi.
En önemli özelliklerimizden biri de asansörlerimizin
sahip oldukları ileri teknoloji
sayesinde yaklaşık 20-25 sene boyunca
modernizasyona ihtiyaç duymuyor olması.
Asansörlerimizin üretimi, nakliyesi ve
yerinde montaj aşamalarının
tümünde çevreye
duyarlı bir şekilde hareket
ediyoruz. Mitsubishi Electric
asansörlerinde sabit
manyetik alan teknolojisine
sahip dişlisiz motorlar
kullanıldığı için yağlama
minimize edilmiş oluyor.
Asansörlerin belirli bir süre
çağrı almaması durumunda
aydınlatma ve fanlar
otomatik olarak kapatılıyor,
kat gösterge aydınlatmaları
bir kademe düşürülüyor.
Kabin içerisinde yanlış çağrı
butonuna tekrar basılması
durumunda çağrı iptal
edilip asansörün gereksiz
yere durması önleniyor.
Asansör tavanlarında LED
aydınlatma kullanılarak
hem tasarruf sağlanıyor
hem de aydınlatma maliyetleri
minimuma indiriliyor.
Enerji tasarrufu açısından
önem taşıyan tüm bu özellikler,
sahip olduğumuz
çevreci yaklaşımı özetliyor.
Az enerji harcayan çevreye
duyarlı asansörlerimiz
sayesinde aynı zamanda
işletme maliyetlerinin azaltılmasına
ve ülke ekonomisine de katkıda
bulunuyoruz. Yine asansörlerin çalışması
esnasında açığa çıkan enerjiyi sisteme
geri besleme ile dahil eden rejenerasyon
sistemimiz, enerji verimliliğini üst seviyeye
taşıyan özelliklerden birisidir.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi
verir misiniz? Marka bilinirliği en
yüksek ürün grubunuz hangisi?
Firma olarak “MITSUBISHI ELECTRIC”
üretimi asansör, yürüyen merdiven ve yürüyen
bantların satış, montaj ve bakım hizmetlerini
veriyoruz. Marka bilinirliği en yüksek
grubumuz konfor, kalite, uzun ömür ve
arızasızlığı ile tanınan asansörlerimizdir.
Bu yıl için beklentilerinizi birkaç
kelimeyle bizlerle paylaşmak ister
misiniz?
Açıkçası 2020 yılı, 2018 deki seviyeyimize
ulaşmaya çalışacağımız ve sektörde yaşanan
sıkıntılardan en az etkilenmek için
çabaladığımız bir yıl olarak devam ediyor.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Mitsubishi Electric Asansör olarak amacımız;
Dünya’nın en büyük asansör firması
olmak veya en çok asansörü satan firması
olmak değil, Dünya’nın en kaliteli asansör
üreticisi unvanını bu sektörde faaliyet
gösterdiğimiz zaman boyunca sektörün bu
sıkıntılı günlerinde dahi kalitemizden taviz
vermeden elimizde tutmaktır.
Yapı Malzeme Şubat 2020 61
“Ürünlerimizi kullanılabilirlik ve özgün
tasarımla ön plana çıkaracağız”
Dosya
“Sürekli bir Ar&Ge çalışması yaptığımızı söyleyebilirim. Ürün ihracını artırmak için öncelikle
kaliteyi artırmak gerekiyor. Bu bakımdan biz de önceliği inovasyona ve kaliteli ürün
yelpazesine ayırıyoruz. Akabinde ihraçta da yerli piyasada da genişleme oluyor.”
Kurulduğu günden bu yana kaliteden ödün
vermeden profesyonel iş ahlakı ile engelli
asansör kurulumu ve tamiri alanında hizmet
vermekte olan Nur Asansör, yenilikçi
bir perspektifle gelişen ve değişen teknolojiyi
de yakından takip ediyor. Çağın teknolojisine
uygun ekipmanlar ve projeler
üreten firma, profesyonel ekibiyle ihtiyaç
duyulan her türlü mekana ücretsiz keşif
imkanı da sağlarken, engelli vatandaşlarımız
için en doğru tespiti yapıp, konforlu ve
kaliteli bir asansör hizmeti sunuyor.
Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Doğan
Kazan ile gerçekleştirmiş olduğumus
röportaj çalışmamızda, 2019 yılının kısa
bir değerlendirmesinin yanısıra 2020 yılı
içinde geliştirecekleri projeleri ve sağlayacakları
hizmet ve servisleri konuştuk.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu?
Kısa bir değerlendirme alabilir
miyiz?
Öncelikle tüm okurlarınıza ve sektöre merakı
olanlara selamlarımızı iletmek isterim.
Geçtiğimiz yıl küresel daralma ve özellikle
ülkemizdeki döviz artışından dolayı genel
olarak çok verimli geçilmedi olarak görülse
de firmamız büyüme hedeflerini tutturdu.
Firmamızın daralan ekonomiye karşın büyüme
hedeflerine ulaşması bizim için sevindirici
bir konuydu. Gerek engelli asansörü
gerek merdiven asansörleri olsun
azımsanmayacak şekilde artış gösterdi.
2019 da araştırmalarını yaptığımız ve ihraç
kalemi olarak düşündüğümüz ve planlamalarını
yaptığımız çoğu ürünün üretimi
için Ar&Ge çalışmalarını bitirdik. Bu çalışmalar
ışığında yeni ülkelere giriş yapmak
ve ürünlerimizi tanıtma konusunda ön
araştırmalarımızı sonuçlandırdık.
Kısaca bizim için 2019 yılı verimlilik bakımından
en üst seviyede olduğumuz ve durur
duyduğumuz bir yıl oldu. Umarım yeni
yılda da bu verimliliği sürdürerek sektörün
lider firma özelliğini koruyor oluruz.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi
verir misiniz?
Bu soruyu sormanız bizim açımızdan çok
iyi oldu. Firmamızı ve ne iş yaptığımızı
açıklayabileceğimiz bir soru.
Biz bu noktada erişim problemi olan bina
ve yapılardaki açığı kapatıyoruz. Asansörlerin
yetmediği kısa mesafelerde kullanılan
platformları, yine rampaların ve açıların
yetersiz kaldığı yapılarda gerek dikey çalışacak
gerek yatay çalışacak engelli ve
yaşlıların daha çok talep ettiği erişim sıkıntılarını
ortadan kaldırıyoruz.
Engelli asansörü, merdiven asansörü ve
havuz asansörleri gibi farklı seçeneklerimiz
bulunuyor. Özellikle ise koltuk tipi merdiven
asansörlerinde tüm Türkiye ye bu
hizmeti sağlıyor ve ara bayiler aracılığıyla
her bütçeye bir çözüm buluyoruz. Bu seçeneklerimizi
firmamızın web sitesinden ya
da Showroom da sergilediğimiz modellerden
görmek isteyenleri mutlaka bekliyoruz.
Başında da söylediğimiz gibi biz erişim sıkıntılarını,
erişim kolaylığı olarak değiştiriyor
ve bunda da çok mutlu oluyoruz.
Bu ürün grupları içerisinde öne
çıkan avantajlardan biraz bahseder
misiniz?
Bu soruya 2 türlü cevap vermek istiyorum.
Bunlardan ilki ithal ettiğimiz ürünler.
Doğan Kazan / Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı
İthal edilen her ürün yurtdışından distribütörlüğünü
yaptığımız ve Türkiye de yetkili
servis ağı ile dağıttığımız ürünlerdir. Bu
ithal ürünler koltuk tipi merdiven asansörleri
ve dönüşlü tiplerde merdiven platformlarıdır.
2017/18 periyodunda
havuz asansörü ve dikey platformlarını
da dışarıdan ithal
eder haldeydik fakat biliyorsunuz
bunu 2019 ilk çeyreğinde
aşarak bu grubu imal eder hatta
bu sene başı itibari ile ihraç
eder seviyeye geldik. Yani ithal
ettiğimiz ürünler artık ürün
yelpazemiz içerisinde %35 lik
kısmı karşılıyor.
Öte yandan kendi imal ettiğimiz
ürünler grubuna değinmek
isterim. Bu ürünleri şu an dikey
modellerde engelli asansörleri
ve havuz liftleri gelmektedir. Bu alanda
tartışmasız yurdun en güçlü konumundayız
ve Avrupa başta olmak üzere birçok
ülkeye ihraç ettiğimiz ürünlerimiz ile iftihar
ediyoruz. Sorunun cevabını toparlayacak
olursak artık çeşitli nedenlerle yurtdışından
ithal edilen ürünlerin cazibesi bitiyor.
Bunun nedeni Euro / TL arasındaki farklar
nakliyeden doğan fiyatlar ile bu ürünlere
fiyatlarından dolayı ulaşmak daha çok zorlaşıyordu.
Şimdi ise yerli üretimimiz ürünler
ile artık engellilerin ve kamu binalarının bu
ürünü tedarik etmesi daha da kolaylaşıyor.
62
Yapı Malzeme Şubat 2020
“Müşterilerimizin renkler yoluyla
kendilerini ifade etmesine
imkân veriyoruz”
“Sektörün lider oyuncularından olmanın verdiği sorumlulukla AkzoNobel Marshall olarak
2020 yılı içinde pek çok yeniliğe imza atacağız. Bu bağlamda ilk yeniliğimizi, Yılın Rengi
Sakin Şafak olarak hayata geçirdik.”
1954 yılından itibaren Türkiye pazarının
öncü markası olan Marshall küresel teknoloji
ve tecrübelerle geliştirilmiş ürün ve
renk hizmetleri ile hayata renk katmaya
devam ediyor.
Marshall Pazarlama Müdürü Pınar Adabağ
gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
mevcut ürün grupları ve yeni
projelerini bizlere aktarırken, geride bıraktığımız
2019 yılı hakkında da değerlendirmelerde
bulundu.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
2019 yılının özellikle ilk 6 ayında genel
itibariyle tüm sektörlerde görülen daralma
inşaat sektörünü ve dolayısıyla boya sektörünü
de etkiledi. İnşaat sektöründeki bu
daralma ve yeni proje sayısının yok denecek
kadar azalması boya tüketiminin de
düşmesine neden oldu. Renovasyon açısından
ise, tasarruf ekonomisine yönelen
tüketicilerin evlerini boyamayı ertelediklerini
gördük. Bu tüm sektörü ve dolayısıyla
bizi de olumsuz yönde etkiledi.
Ancak sektörün lider markalarından biri
olarak biz 2019 yılında trendleri belirlemeyi
sürdürürken bir yanda da Ar-Ge açısından
önemli bir gelişmeye imza attık.
2019 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
tarafından verilen Ar-Ge Merkezi Belgesi’ni
almaya hak kazandık. Ayrıca, Belgelendirme
Kuruluşu olmamız nedeniyle
yasal olarak zorunlu hale getirilen Meslek
Yeterlilik Belgelendirmesi konusunda
boya ustalarına bilgilendirmeler yapmayı
da sürdürdük. 2019 yılı sonu itibariyle
sınava girerek belgelendirilen boyacı ustası
3000 oldu. Marshall olarak 2023 yılı
sonunda bu sayının 20 bine ulaşmasını
hedefliyoruz. 2019 yılı boyunca Sosyal
Sorumluluk çalışmalarımızı da sürdürdük.
Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bazı
okulların boyanmasını ve eğitimlerine
daha kaliteli devam etmelerini sağladık.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi
verir misiniz?
Dekoratif boyalar grubunda, su bazlı iç
cephe, su bazlı dış cephe, solvent bazlı,
ahşap bakım ve metal bakım kategorilerine
yönelik ürünlerimiz bulunuyor.
Tüm ürün gamımızda, Marshall, FIT, Cuprinol
ve Hammerite markaları yer alıyor.
İç cephe Maximum boyamız ile ustaların
maksimum performans beklentilerini karşılamaya
devam ediyoruz. Boya ustalarını
ve tüketicileri dinleyerek onların beklentilerini
karşılamak üzere geliştirdiğimiz
bu ürünümüz, üstün kapatma ve örtücülük
özelliği ile daha fazla metraj avantajı
sunmakla beraber, mükemmel yayılma
özelliği ile uygulamada ustalara önemli
ölçüde zaman kazandırıyor. Rutubetli
mekanlar için özellikle önerdiğimiz Maximum
ürünümüz, sevilen parlaklık seviyesi
ile de renklerin daha canlı bir görünüme
kavuşmasını sağlıyor.
Yeni ürünlerle kullanıcı ihtiyaçlarını karşılarken,
bir taraftan da renkler ve kullanım
alanları ile tüketicilerimize rehberlik
66
Yapı Malzeme Şubat 2020
Dosya
Pınar Adabağ / Marshall Pazarlama Müdürü
etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu
bağlamda AkzoNobel Marshall olarak
yılın renk trendlerini ve yılın rengini belirlemek
üzere kapsamlı araştırmalar yaparak,
zamanın ruhundan hareketle yılın
anahtar rengi ile yılın renk koleksiyonunu
sunuyoruz.
Bu ürün grupları içerisinde
öne çıkan avantajlardan biraz
bahseder misiniz?
AkzoNobel Marshall olarak sahip olduğumuz
uluslararası bilgi ve tecrübe ile
Türkiye’de dekoratif boyalar sektöründe
tüketicilerine her daim sürdürülebilir,
yenilikçi, hayatı kolaylaştıran ürün ve
hizmetler sunmayı amaçlıyoruz. Ar-Ge
Merkezi’ndeki çalışmalarımız ile uluslararası
alanda da sektörün gelişimine
katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Bu
bağlamda geliştirdiğimiz “Sil – Pak” ürünümüzden
biraz bahsetmek isterim. “Silip
geçmek bu kadar kolaysa bizden bilin”
mottosuyla hareketli yaşayan evler, çocuklu
mekanlar için geliştirdiğimiz yılın
ürünü olarak konumlandırdığımız “Kolay
Temizlenen SİL-PAK” sayesinde, duvarlara
artık su bazlı ne dökülürse dökülsün
lekesi kalmıyor.
Boya üzerinde oluşan film tabakası sayesinde
su bazlı lekeler duvara nüfuz
etmiyor. Üstün su itme özelliği ile de sıvılar
boya üzerinde boncuklanma efekti
oluşturarak, yayılmadan boncuklanarak
akıyor ve dolayısıyla duvar boyası üzerinde
oluşabilecek lekeleri de bu sayede
minimuma düşürüyor. SİL-PAK’la boyanmış
duvarlara dökülen kahve, çay, kola,
meyve suyu gibi lekelere ek olarak toz,
kir, ketçap ve hatta pastel boya ve ruj lekeleri
de kolayca temizleniyor.
“Leke Tutmayan Teknoloji” ile geliştirdiğimiz
ve kolayca temizlenen Marshall SİL-
PAK’ın, hareketli ve yaşayan evlerin vazgeçilmezi
olacağını düşünüyoruz.
Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz
olacak mı?
Sektörün lider oyuncularından olmanın
verdiği sorumlulukla AkzoNobel Marshall
olarak 2020 yılı içinde pek çok yeniliğe
imza atacağız. Bu bağlamda ilk yeniliğimizi,
Yılın Rengi Sakin Şafak olarak hayata
geçirdik.
Dünya genelinde yükselen ana temanın,
bizi farklı kılan, robotlardan ayıran ve
özel kılan unsurun “İnsancıl bir dokunuş”
olduğunda hemfikir olan trend uzmanlarımız,
sabah gökyüzünde beliren renkleri
andıran “Sakin Şafak” tonunu Yılın Rengi
olarak belirledi.
En insani özelliklerimizin değerini bilme
arzusunu içinde barındıran ve yeşil, mavi,
gri arasında narin bir ton olan “Sakin Şafak”ın
anahtar konumunda olduğu 4 renk
paleti ile 2020 koleksiyonu pazara sunuldu.
36 renkten oluşan, Özen, Anlam,
Oyun ve Yaratıcılık renk paletlerimiz tüketicilerin
renkler yoluyla kendilerini ifade
etmesine imkân veriyor.
Web sitemizden ve sosyal medya MarshallTürkiye
hesaplarımızdan Sakin Şafak
ve 2020 koleksiyon renkleri ile ilham veren
paylaşımlarımızı tüketicilerimizin beğenisine
sunduk.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Son olarak markamızın global amacından
bahsetmek isterim. AkzoNobel’in
dünya çapında başlattığı bir girişim olan
‘Renklendir Hayatı’ projesi, daha yaşanabilir
alanlar oluşturmayı, rengin dönüştürücü
gücünü, yarattığı pozitif değişimi
deneyimlemeyi ve hayata renk katarak
insanlara ilham vermeyi hedefliyor. Bu
yaklaşımla hayata geçirilen proje kapsamında
39 ülkede yürüttüğümüz çalışmalarda
renkli bir dokunuşla insanları motive
edebileceğimizi ve ilham verebileceğimizi
gördük.
Dünyada ‘Renklendir Hayatı’ çerçevesinde
bugüne kadar 2.300’e yakın proje gerçekleştirildi.
Bu projeler için 1,3 milyon litreyi
aşkın boya kullanıldı. 12 binden fazla
gönüllü ile yürütülen projeler 81 milyondan
fazla kişiye fayda sağladı. ‘Renklendir
Hayatı’ özellikle gönüllü grupların ilgisi
ve belediyeler tarafından büyük takdirle
karşılanıyor.
‘Renklendir Hayatı’ projesi Türkiye’de
2010 yılında Kadıköy Ayrılık Çeşmesi Sokağı’ndaki
çalışmayla başladı. Daha sonra
Yıldız Sarayı, Manisa’nın Kula ilçesi,
Kadıköy Yeldeğirmeni Mahallesi, Kastamonu
ve Hatay’da Kırk Asırlık Türk Yurdu
Sokağı’nda uygulanan proje 2018 yılında
da Venuart Grubu’nun girişimi ve Kuşadası
Belediyesi’nin desteğiyle Kuşadası’nda
hayata geçirildi. Proje kapsamında ilçeye
hakim konumdaki Tepe Mahallesi’nde yer
alan 401 ev Marshall ile renklendi.
Yapı Malzeme Şubat 2020 67
“San Deco olarak ürün gelişimi
konusunda sürekli Ar&Ge
çalışmalarımız sürmektedir”
“Her yıl olduğu gibi 2020 yılı için de sahada önemli projelerimiz ve ürünlerimiz olacak,
çok kısa bir zaman içerisinde dekoratif boya grubumuza ilave bir dinamizm getirecek olan
şablon serimizi piyasaya sürüyor olacağız.”
1965 yılında kurulan San Deco, sektöre
iç – dış cephe boyaları ve sıva üretimi ile
giriş yaptı ve 90’lı yıllardan itibaren Ar&-
Ge çalışmalarını dekoratif boya üzerinde
yoğunlaştırdı. Bugün yarım asırlık tecrübesiyle
pazar payında 20 milyon litreden
fazla hacimsel dağılıma sahip ve “dekoratif
boya” alanında uzmanlaşmış olan
firma üretim, Ar-&Ge ve iş ortaklarından
aldığı güçle, dekoratif boya sektörünün
öncüsü olmaya devam etmektedir.
San Deco Pazarlama Müdürü Timur Ergün
ile San Deco hakkında merak ettiklerimizi
konuştuk.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
Ülkemiz ve ekonomisi için zor bir yıl olan
2019, Türkiye pazarımızı düşündüğümüzde,
her ne kadar yurtiçi atılımlarımıza
yeni bir başlangıç sağlamış olmamıza
rağmen bizim içinde çetin bir yıl oldu.
Ancak San Deco olarak biz, klasik ama
etkin bir anlayış ile bu karşılaştığımız krizi
fırsata dönüştürerek gerek yurtiçi zincir
mağazalar atılımları gerek kapsamlı bölge
müdürlük açılışlarımızla kendi ilgi alanımızda
büyüdük. Yurtdışı stratejilerimizde
yine aynı kararlılıkla bulunduğumuz
pazarlarda büyüme ve yer almadığımız
pazarlara ürün ve hizmetlerimizi en doğru
şekilde aktarmak için çalışmalarımızı sürdürdük.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi
verir misiniz?
Ürün gruplarımız içerisinde öncelikli
ürünlerimiz dekoratif boya ve kaplamalar
oluşturuyor, bunların dışında farklı fonksiyonları
olan çözümcül ürünlerimiz, iç ve
dış cephe boyalarımız, ürün gamımızın
bir bölümünü oluşturuyor. San Deco Writewall,
San Deco Chalkboard ürünlerimiz
boyaya eğlenceli bir form katıyor, hem
tüketici hem mimari tarafta boyayı günlük
yaşam içinde kullanabileceğimiz bir
forma dönüştüyor. San Deco olarak ürün
gelişimi konusunda sürekli Ar-Ge çalışmalarımız
sürmektedir.
Bu ürün grupları içerisinde
öne çıkan avantajlardan biraz
bahseder misiniz?
Boyada kişiselleştirme kavramı her geçen
gün daha öne çıkıyor, kişiye özel duvar
uygulamaları, dekoratif boyalar, hem
mimari projelerde fark yaratmak hem de
tüketicinin kendini özel hissetmesi yönünden
önemli. Dekoratif ürün gamında ürünlerimizi
kendi içlerinde birarada da kullanarak,
tasarım ve trendler konusunda
hem eğitim hem ürün anlamında gelişime
önem veriyoruz. San Deco Effect Wind,
San Deco Atracto, San Deco Travertino,
San Deco Beton Deco ürünlerimizle metal
efektlerden, beton görünümlere, mer-
68
Yapı Malzeme Şubat 2020
Dosya
Timur Ergün / San Deco Pazarlama Müdürü
mer etkisinden, rüzgarlı mekanlara hayal
ettikleriniz ve çok daha fazlasını üretime
dönüştürmek için çalışıyoruz.
İhracat hacminizi artırmak için
ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
En yoğun çalıştığınız pazarlar
hangileri?
30 yılı aşkın süredir ihracatçı kimliğimizle
‘Go To Market’ stratejisi ve yapılanması
ile her farklı Pazar için yapmış olduğumuzu
araştırmalar ve stratejilerimizi
kullanarak çalışmalar yapmaktayız. Bu
bazen Pazar bazlı pazarlama faaliyetleri
olurken, bazen ürün bazlı, bazen kültürlerine
göre dahi olabilmekte. Günümüzde
en çok önem verdiğimiz çalışmalarımızı
dünyanın neresinde olursa olun muhakkak
eğitim ve eğitim faaliyetleri olmakta.
Özel ürünlerimizin yoğunlukta olduğu
ürün gamımızı doğru kanallara doğru mesajla
aktarabilmek için muhakkak eğitim
deyip bunun için bir akademi dahi kurduk.
San Deco olarak en yoğun çalıştığımız
Pazar Avrupa pazarı ile Afrika pazarıdır.
Bunu Ortadoğu ve körfez ülkeleri pazarı
ile Asya ile takip ederken, son atılımlarımızla
Güney Amerika pazarına markamızı
taşımayı başardık.
Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz
olacak mı?
Her yıl olduğu gibi 2020 yılı için de sahada
önemli projelerimiz ve ürünlerimiz olacak,
çok kısa bir zaman içerisinde dekoratif
boya grubumuza ilave bir dinamizm
getirecek olan şablon serimizi piyasaya
sürüyor olacağız. Bunun dışında özellikle
başta yurt içi piyasada yaygınlık ve
bilinirliği artırıcı pazarlama faaliyetlerimizi
devreye alıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Son dönemde ürünlerimiz ile en önemli
konulardan biri tüm ürünlerimizin VOC
oranının düşük olması ve ecofriendly
ürünler olmasıdır, San Deco olarak bu
konu üzerinde hassasiyetle duruyoruz.
Bunun dışında sektörde bir takım teknolojik
değişimler, yenilikler her geçen gün
artıyor, firma olarak bu gelişmelerin de
içerisinde ve sahaya entegre çözümler
üzerinde projeler üretiyoruz.
Yapı Malzeme Şubat 2020 69
Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Sefa Çelik
“Gördüğümüz ilgiden oldukça
memnunuz”
“AquaCity Denizli projesi ile Denizlilere kumsalı, şehirde bulunmayan markaların olduğu ilk
AVM’yi ve sayısız sosyal alanı sunduk. AquaMall AVM şehrin buluşma noktası haline geldi.
Aldığımız geri dönüşlerden ve gördüğümüz ilgiden oldukça memnunuz.”
45 yıl önce başladığı yolculuğu boyunca
adımlarını hep en iyiye ulaşma
ilkesiyle atan Sinpaş Holding, başarısının
ardındaki en büyük itici gücü
olan yenilikçi vizyonu, güvenilirliği ve
özgünlüğü ile projelerine hayat vermeye
devam ediyor.
Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Üyesi
Mahmut Sefa Çelik ile şu an yapımı
devam eden AquaCity Denizli projesi
özelinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
Sinpaş AquaCity Denizli
Projesi hakkında kısaca neler
söylemek istersiniz?
Sunduğu benzersiz sosyal olanakları
ve yaşam alanlarıyla Denizli’yi
yepyeni bir konut konseptiyle tanıştıran
AquaCity Denizli, güvenliği, birbirinden
ünlü markaların yer aldığı
ve lezzetleri şehre ilk getiren adres
olan alışveriş merkezi, hemen yanı
başındaki Çam Korusu’nun huzurlu
manzarası, su kıyısında yalı yaşamı,
Denizli’nin Tropikal bölgelerden gelen
kumuyla ilk kumsalının yanı sıra, yatırım
ve yaşam değeriyle de Denizlililere
ayrıcalıklı bir yaşamın kapılarını
açıyor.
Kullandığınız malzemeleri
belirlerken öncelikleriniz neler
oldu?
Kullanılacağı mekana uygun, dayanıklı,
fonksiyonel, uzun ömürlü olan,
tasarım ürünler olması önceliklerimizdir.
İlk yatırım bedelinde uygun
olduğu kadar işletme bedellerinde de
ekonomi sağlayan ve bunun yanında
ulaşılabilirlikte sıkıntı yaratmayan
malzemeler kullanmaya özen gösterdik.
Mahmut Sefa Çelik / Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Üyesi
70
Yapı Malzeme Şubat 2020
Proje
Sinpaş Aquacity Denizli’yi
diğerlerinden farklı kılan en
belirgin özellikler neler?
Su ve yeşilin iç içe geçtiği dört farklı
yaşam seçeneği sunan AquaCity, Denizlilileri
plaj hayatı ile tanıştırdı. Göl ve
bahçe evleri, kumsal evleri, yalı evleri ve
Aqua Mall Çarşının üzerinde yer alan 2
kulesi ile birlikte farklı konut seçenekleri
yer alıyor. Cadde atmosferi yaşatan açık
konseptli Aqua Mall Alışveriş Merkezi,
Starbucks- gibi birbirinden şık cafeleri,
yol boyu lezzetlerinde çok tercih edilen
Köfteci Yusuf gibi restoranları, herkesin
ihtiyaçlarını karşılayabileceği H&M, LCW,
Mavi Jeans ve Teknosa gibi mağazaları,
sosyalleşebileceği alanları ve sunduğu
yepyeni yaşam konseptiyle Denizli’nin
yeni buluşma noktası olan AquaMall
AVM, şehrin yeni cazibe merkezi haline
geldi. AquaMall üzerinde bulunan Denizli’nin
en büyük spor kompleksinde profesyonel
sosyal tesis; AquaCity sakinlerine
kaliteli bir sosyal yaşam imkanı sağlıyor.
Bu alanda yüzme havuzları, fitness center,
yürüyüş parkurları, basketbol sahaları
ve tenis kortları ile hizmet veriliyor.
AquaCity Denizli yaz aylarında sıcak iklimiyle
yayla yaşamını bir gelenek haline
getiren Denizliler için konumu nedeniyle
serin hava akımının bulunduğu bir bölgede
yer alarak bir özelliğe sahip.
Ayrıca çocuklar için de tam bir oyun merkezi.
Kumsalı, su kaydırakları, temalı
parklarıyla, yaş gruplarına özel tasarlanmış
su kaydırakları, küçük korsanlar ve
su kaşifleri gibi temalı parkları ve ahşap
oyun grupları da yer alıyor.
Bu projede konut sahiplerine
sunduğunuz en önemli avantaj ne
oldu? Bu anlamda geri dönüşleri
nasıl değerlendiriyorsunuz?
AquaCity Denizli projesi ile Denizlilere
kumsalı, şehirde bulunmayan markaların
olduğu ilk AVM’yi ve sayısız sosyal alanı
sunduk. AquaMall AVM şehrin buluşma
noktası haline geldi. Aldığımız geri dönüşlerden
ve gördüğümüz ilgiden oldukça
memnunuz.
Önümüzdeki döneme dair, Türkiye
ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/
projeleriniz olacak mı?
Sinpaş, bilindiği üzere Almanya’dan Gürcistan’a,
Suudi Arabistan’dan Umman’a
dünyanın pek çok ülkesinde faaliyet gösteren
uluslararası bir şirket. Almanya’nın
en önemli noktalarından Franfurkt’ta 240
dönüm arazi üzerinde bulunan Oswe
projemizi ticaret ve lojistik üssü olarak
konumlandırıyoruz. Önümüzdeki dönem
yurt içinde hem de yurt dışında yeni yatırımlarımıza
devam edeceğiz.
Yapı Malzeme Şubat 2020 71
Mimari
Yenilikçi yapılarda
Guardian Glass imzası: Maslak Link
DB Architecture imzası taşıyan tasarımı ile hayata geçen Maslak Link, prizmatik cam
kütlesi ile gökdelenler bölgesindeki diğer yapılar arasından kolayca ayrışıyor. Kütlesel ve
görsel bir imge olmanın ötesinde bir yaşam mekanı olarak karşımıza çıkan yapının cephe
tasarımında tercih edilen Guardian SunGuard® SuperNeutral SN 70/37 kaplamalı camın
etkisi ile kent ve yapı arasında şeffaf bir bağ kuruluyor.
Dünya çapında ikonik binalar için geliştirdiği
son teknoloji ürünleri ile Türkiye’de
de uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren
Guardian Glass, sunduğu cam seçenekleri
ile yenilikçi ve simgesel nitelikteki
projelere imza atmaya devam ediyor. İstanbul’un
en işlek bölgelerinden birisinde,
Eski Büyükdere Caddesi üzerinde yükselen
DB Architecture tasarımı Maslak Link
ise gökdelenler arasından kendini ayıran
prizmatik cam kütlesi ile bunlardan biri.
Arsa üzerinde konumlanışından, iç kurgusuna,
kentle ve kentliyle kurduğu görsel
ve fiziksel ilişkiye dek başlı başına
bir yaşantı tanımı yapan yapının cephelerinde
ise Guardian SunGuard® Super-
Neutral SN 70/37 kaplamalı camın katkısı
bulunuyor.
Ayazağa ve Eski Büyükdere Caddesi’ne
cephesi olan Maslak Link ofis binasında
gün ışığının mevsime ve günün saatlerine
bağlı değişen etkisi yapı kabuğunda
ve iç mekanda farklı efektler oluşturarak
yapının kütle ve mekan algısını farklılaştırıyor.
Mimar ve yatırımcılar için özellikle enerji
tasarrufu ve güneş kontrolünü temin
ederken, yüksek doğal ışık geçirgenliği
sunan kaplamalı cam ürünler geliştiren
Guardian Glass, düşük yansıma özelliğinin
yanı sıra doğal görüntüsü ile de etkileyen
Guardian SunGuard® SuperNeutral
serisinden SunGuard® SuperNeutral SN
70/37 kaplamalı cam ile birçok gereksinimi
tek bir üründe karşılıyor. Yapay ışık
ihtiyacını olabildiğince aza indiren ürün
aynı zamanda güneş kontrolü sunuyor ve
standartın dışında cephe tasarımlarına
imzasını atıyor.
72
Yapı Malzeme Şubat 2020
20
GARANTi
TÜRKİYE’DE İLK
YIL
‘Verra Suites Beykoz yükseliyor’
Ankara merkezli Tüfekçioğlu Grup’un İstanbul’da hayata geçirdiği ilk konut projesi
olan ‘Verra Suites Beykoz’ yoğun ilgi görüyor. Yarıya yakın oranda dairenin satışının
tamamlandığı ve inşaatı hızla ilerleyen projenin yükselen katlarından panoramik boğaz ve
orman manzarası görülmeye değer.
Tüfekçioğlu Grup tarafından İstanbul
Beykoz’da inşaatına başlanan ‘Verra
Suites Beykoz’ projesinde lansman fiyatları
ve özel ödeme seçenekleri ile
konut sahibi olmak mümkün. Yatay mimarisinin
yanı sıra Deniz ve orman manzarasının
yanı sıra Tabanlıoğlu Mimarlık
imzasıyla ile dikkat çeken proje, konut
alıcılarına İstanbul’un merkezinde doğa
ile iç içe yaşam imkanı sunuyor.
Butik bir proje olarak hayata geçirilen
lüks ve kaliteli yaşamın kapılarını aralayan
‘Verra Suites Beykoz’ 3 blok şeklinde
Beykoz’un en özel lokasyonunda
yükseliyor. 100 milyon TL’lik yatırım
değerine sahip olan proje toplam 28
daireden oluşuyor. Birbirini görmeyecek
şekilde tasarlanan 2+1, 3,5+1, 4,5+1 ve
4,5+1 dublex dairelerden oluşan projede,
alan büyüklükleri ise 140 metrekare
ile 404 metrekare arasında değişiklik
gösteriyor.
74
Yapı Malzeme Şubat 2020
Proje
Her daireye ait özel yeşil alanın bulunduğu
‘Verra Suites Beykoz’un son katlarında
yer alan daireler ise geniş terasları ve
jakuzileriyle dikkat çekiyor. ‘Verra Suites
Beykoz’da ayrıca gün ışığından optimum
seviyede yararlanan ferah, geniş ve özgün
alanlar yer alıyor. Havuz, spor salonu,
SPA, sauna, Türk Hamamı, Çocuk
Oyun Odası, Pilates stüdyosuna sahip
‘Verra Suites Beykoz’, bulunduğu lokasyon
itibariyle İstanbul’un merkezinde yer
almasına rağmen şehrin stres ve gürültüsünden
uzak sakin, huzurlu bir yaşam
fırsatı sunuyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine
göre İstanbul’un zemin kalitesi en güvenilir
lokasyonlardan Beykoz’da bulunan
proje, ileri teknolojili malzeme kullanımı
ve uzun yıllara dayanan inşaat tecrübesiyle
güven ve huzur vaadediyor.
Levent, Bebek, Etiler ve Ulus’a ulaşım
kolaylığı ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne
1,5 dakikalık mesafede konumlanan
projeden trafiğin en yoğun olduğu
sabah saatlerinde Ataşehir ve Finans
Merkezine ise 6.5 dakikada ulaşmak
mümkün.
Yapı Malzeme Şubat 2020 75
Mimari
“RIBA + VitrA ile Mimar Sohbetleri” kapsamında,
Ben van Berkel 3 Mart’ta İstanbul’da
VitrA’nın İngiliz Kraliyet Mimarlar Enstitüsü RIBA iş birliğiyle düzenlediği konuşma
dizisinin Mart ayındaki konuğu Ben van Berkel olacak. Amsterdam, Şanghay, Hong
Kong ve Frankfurt ofisleriyle uluslararası sınırları zorlayan mimarlık şirketi UNStudio’nun
kurucularından van Berkel, 3 Mart’ta Uniq İstanbul’da sahne alacak.
Ben van Berkel
VitrA, RIBA (İngiliz Kraliyet Mimarlar
Enstitüsü) iş birliğiyle Eylül 2018’den bu
yana İngiltere’de mimar sohbetleri düzenliyor.
Uluslararası mimarlık camiasının
öncü isimleriyle çağdaş meslektaşlarının
ağırlandığı RIBA + VitrA ile Mimar Sohbetleri’nin
16. buluşması Mart ayında
Türkiye’de gerçekleştirilecek. Geçtiğimiz
yıl Daniel Libeskind’ın ülkemize konuk
olmasının ardından, bu kez de Ben van
Berkel İstanbul’da sahne alacak. Kurucuları
arasında yer aldığı UNStudio’nun son
dönem işlerinin yanı sıra, mimarlık ve onu
şekillendiren unsurlarla ilgili araştırmalar
hakkında konuşacak. Uniq İstanbul’da 3
Mart 2020’de saat 19:00’da düzenlenecek
etkinliğe VBenzeri.com adresinden
kayıt olanlar, RIBA + VitrA ile Mimar Sohbetleri’nin
İstanbul etkinliğini ücretsiz izleyebilecek.
Mimarlık eğitimini Amsterdam’daki Rietveld
Akademisi’nde tamamlayan Ben
van Berkel, UNStudio’yu Caroline Bos
ile birlikte 1988’de kurdu. Rotterdam’ın
simgelerinden Erasmus Köprüsü’nü yapan
UNStudio, son dönemde Katar’da
metro, Frankfurt’ta karma bir yapı ve
Dubai’de Wasl Kulesi gibi projelere imza
attı. Stuttgart’ta Mercedes-Benz Müzesi,
Hollanda’da Arnhem İstasyonu, Hangzhou’da
Raffles City, Londra’da Canaletto
Kulesi, New York’ta özeli bir villa ve Singapur
Üniversitesi Teknoloji ve Tasarım
Fakültesi gibi projeleri hayata geçirdi.
2017’de sağlık ve mimarlık konulu sunumuyla
Tedx konuşmacısı olan van Berkel,
halen Hollanda Dışişleri Bakanlığı İnşaat
Endüstrisi Danışma Kurulu’nda görev
yapıyor. 2018’de insan odaklı teknoloji
çözümleri üretmek hedefiyle yola çıkan
UNSense’i kuran van Berkel; “iPhone
döneminde yaşıyoruz ancak mimarlık ve
inşaat halen Walkman sürecinde!.. UN-
Sense ile inovatif teknolojileri inşaat sektörüne
entegre ederek insanların yaşamını
iyileştirmeyi hedefliyoruz” diyor.
76
Yapı Malzeme Şubat 2020
Proje
Sydney Garden ile
keyif ve güven dolu bir yaşam sizlerle
Taham Yapı güvencesiyle hayata geçecek olan Sdney Garden Projesi toplam 8913 m 2 bir
alan üzerine kurulmaktadır.4 katlı ve 5 blok olarak tasarlanan projede kullanılan tüm ürünler
TSE belgeli ve yüksek kaliteli olacak...
Taham Yapı
güvencesiyle sunulan
Sydney Garden projesi
toplam 8913m² arazi
üzerinde yer alıyor
o 4 katlı ve 5 blok 58 daire
olarak inşa edilmektedir
o 4.katlar dubleks olarak
tasarlanmıştır
o Açık otopark
o Çocuk parkı
o Açık havuz alanı
o 3+1
78
Yapı Malzeme Şubat 2020
“Tasarım disiplinlerinin yeniden
düzenlemesi ve eğitim yoluyla ayakta
kalması çok önemli”
“Müşterilerini iyi tasarımın değerini görmeye ikna eden mimarların yanı sıra içindeki
korkuya kulaklarını tıkayarak belirli malzeme türleri veya teknolojik gelişmeler üzerinde
gerçekleştirilen ömürlük bir araştırmaya dayanarak tasarlayan, inşa eden ve yaklaşım
gösteren mimarlar, kalabalığın bir adım önündedir.”
Sizce başarılı bir mimar nasıl
olmalıdır? Kendi başarınızı ne tür
kriterlerle temellendiriyorsunuz?
Başarı kişisel bir şeydir. Benim bakış açım
ise çalıştığım herhangi bir projenin mimarları,
müşterileri, öğrencileri ve kullanıcılarının
yüzüne bir gülümseme koymak. Bu
bence en büyük başarı. Şöhret, değerli
bir stüdyodan daha az önemlidir. Aslında
Geberit önderliğinde düzenlenen “Zamanın
Ötesinden Tasarım Kâşifleri’’ etkinliğine
de bu motto çerçevesinde davet edildim
ve konuşmamın içeriğini de bu şekilde
oluşturdum. Motto çerçevesinde inovatif
mimari formlara ve malzeme kullanımlarına;
prefabrikasyon, sürdürülebilir inşaat,
karmaşık analiz yöntemleriyle nasıl cevap
bulduğumu konuklara anlattım.
Strüktür Mühendis ve Mimar Hanif Kara
Mimarlık ve strüktürel tasarım kavramlarını Projelerinizde en çok nelere
bir bütün olarak ele almasıyla tanınan ünlü öncelik verirsiniz?
mimar Hanif Kara, ‘Zamanın Ötesinde Tasarım
Projelerimde en çok dikkat ettiğim değerleri
Kâşifleri’ etkinliğine katılmak üzere
İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit’in davetlisi
dürüstlük, titizlik ve iletişim olarak sı-
ralayabilirim.
olarak Aralık
ayında Türkiye’ye
gelmişti. Sahip olduğu
bilgi birikimi
ve tecrübesiyle
strüktür tasarımına
inovatif ve yenilikçi
çözümler sunan
mimar, Türkiye’deki
meslektaşları ve
mimarlık öğrencileriyle
de biraraya
gelerek bilgi
paylaşımı ve bazı
sunumlarda bulunmuştu.
Ünlü mimar Hanif
Kara ile bizler de bir
röportaj gerçekleştirerek
merak ettiklerimizi
kendilerine
yönelttik.
Art Museummsu Mıichighan
Türkiye’de mimarinin gelişimini
ve özellikle son dönemde
birbirinin kopyası niteliğinde
ortaya çıkan projeleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki mimarileri takip edebildiğim
kadarıyla yorumlamam gerekirse çünkü
80
Yapı Malzeme Şubat 2020
Mimari
dergilerde hepsini görmediğim için bilmiyorum ama
büyük ölçüde gördüğüm saygılı ve iyi tasarlanmış
yapıların olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’nin en iyi
mimarlarının tasarladığı projeler mükemmel durumda
ve pek çok dünya şehri ile kıyaslandığında gayet iyi
konumda diyebilirim.
Gelecekte mimari üzerindeki en önemli etken
sizce ne olacak?
Tasarım disiplinlerinin yeniden düzenlemesi ve eğitim
yoluyla ayakta kalması, gelecek için önemli etkenler
olacak. Bunu yapmak için de teknolojiyi benimsemek
gerekiyor. Teknoloji, malzemeleri ve sistemleri daha
iyi anlamamıza yardımcı olurken disiplinlerimiz, tasarım
sürecinin hız kazanmasını sağladı ve bu da daha
büyük bir işbirliği kurmamızı kolaylaştırdı. Fakat yanlış
ellerde teknoloji, çirkinlikler meydana getirebilir.
Geberit önderliğinde düzenlenen “Zamanın Ötesinden
Tasarım Kâşifleri etkinliğine de “Bir adım önde, ilk
günden beri” mottosu çerçevesinde davet edildim ve
konuşmamın içeriğini de bu şekilde oluşturdum. Motto
çerçevesinde inovatif mimari formlara ve malzeme
kullanımlarına; prefabrikasyon, sürdürülebilir inşaat,
karmaşık analiz yöntemleriyle nasıl cevap bulduğumu
konuklara anlattım.
Tüm konuştuklarımız ışığında hayalimizdeki
şehirler ve yaşam alanları için mimarların
ve inşaat sektörü profesyonellerinin
sorumluluklarını nasıl tanımlamak gerekir?
Tıpkı doktorları sağlıktan sorumlu tuttuğumuz gibi bu
konuda da tüm profesyonelleri sorumlu tutmak, geleceğin
yapılarının gelişmesi için önemlidir. Müşterilerini
iyi tasarımın değerini görmeye ikna eden mimarların
yanı sıra içindeki korkuya kulaklarını tıkayarak belirli
malzeme türleri veya teknolojik gelişmeler üzerinde
gerçekleştirilen ömürlük bir araştırmaya dayanarak
tasarlayan, inşa eden ve yaklaşım gösteren mimarlar,
kalabalığın bir adım önündedir.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Geberit önderliğinde düzenlenen “Zamanın Ötesinden
Tasarım Kâşifleri etkinliğinde Türkiye’deki genç izleyicilerle
etkileşimden gerçekten keyif aldım. Umarım konuşma
içeriğimle etki edebileceğimi umuyorum.
Serpentine Pavillion UK
Generali Tower Milan
The Twist Norway
Yapı Malzeme Şubat 2020 81
YENİ ÜRÜNLER
YAPI
KİMYASALLARI
Kalekim
ISITMA&SOĞUTMA
Daikin
Vaillant
BANYO&MUTAK
SERAMİK
Vitra
Seramiksan
Villeroy&Boch
E.C.A
Silverline
AYDINLATMA
Panasonic
AHŞAP
Kastamonu Entegre
Ürün
Kişiselleştirilebilen yaşam alanları için E.C.A. Dizayn Radyatörler
Gelişen ve değişen dünyada zamanla tasarıma
ait farklı anlayışlar ortaya çıktı. Tasarımların bir
bütün olarak ele alınmasının yanı sıra kişiselleştirilebilen
unsurlar mekanların tasarım gücünü
ortaya koydu, tasarım devamlılığı yaşam alanlarımızı
sıradanlıktan kurtardı. Yaşam alanlarımızı
ve mimariyi güçlendiren unsurlardan biri olan
dizayn radyatörler de bunlardan biri.
E.C.A. Dizayn Radyatörler ile tasarım ve
işlevsellik bir arada
Elginkan Topluluğu çatısı altında 30 yılı aşkın
süredir iklimlendirme sektörünün en güçlü
markalarından biri olarak faaliyetlerini sürdüren
E.C.A., teknoloji ve tasarımı odak noktasına
alarak tasarladığı dizayn radyatörlerle yaşam
alanlarımızı hem ısıtıyor hem de tasarıma olan
bakış açımızı yansıtmamıza olanak tanıyor. İç
mimarlar, mimarlar, tasarımcılar ve modern yaşam
alanları oluşturmak isteyenler için ideal bir
seçenek olan E.C.A. dizayn radyatörler, doğada
bulunan formları, renkleri ve işlevselliği bir arada harmanlayarak
gizlenmiş tesisat yapısıyla mimari konseptlere uyum sağlayacak
tasarımlar oluşturmanın önünü açıyor.
Pazar ve üretim pratiklerinin yanı sıra tüketici eğilimlerini iyi
analiz edip benzersiz ürünler tasarlayan E.C.A., ürünlerinde
Nano-Seramik kaplama teknolojisi kullanarak yüksek korozyon
direncini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Tüketiciler tarafından en
çok tercih edilen ürün grubunun Icon Panel Radyatör olurken;
ürünün öne çıkan özellikleri, kolay temizlenebilme, estetik, ince
tasarım, mutfak ve banyo gibi mekanlarda havlu askı özelliği ile
ısınmanın yanında havlu kurutma imkanı sunması…
Seramiksan’dan yeni yıla özel göz alıcı yeni seriler
Her yeni yıl yeni başlangıçlar, yeni kararlar, yepyeni umutlar…
Seramiksan , yaşam alanlarını değiştirerek, yeni bir yıla yeni
başlangıçlar yapmak isteyenlere özel tasarladığı porselen karo
serileri ile mekanları 2020’de değişime davet ediyor.
Seramiksan’ın Dolce Vita mermerinden ilham alan Siena ve Onix
mermerinden ilham alan Himalaya serileri ile mermerin gücünü
yeniden keşfedin. 60x120 cm ebadında üretilen porselen karo
serileri, kusursuz ve parlak yüzeyleri ile stil sahibi banyolar
yaratıyor. Büyük ebat avantajı sunan Himalaya ve Siena serileri
daha az derz kullanımı ile mekanlarda bütünlük hissi oluşturuyor.
Betonun zamansız güzelliğini yaşam alanlarına yansıtan yepyeni
Lava serisi, gri ve açık griden oluşan sakin renk tonları ile
etkileyici ve şık mekanlar vadediyor. 60x120 cm ebadında porselen
karo üretilen seri minimalist dekorasyon tarzı ile rafine ve
modern yaşam alanları yaratıyor.
Yapı Malzeme Şubat 2020 83
“Hayatımın Işığısın!” Aşkınızı Panasonic ile anlatın
Aşk, ruhunuzu aydınlatan
ve size hayat enerjisi veren
en güçlü duygulardan
biri! Her ne olursa olsun,
kendini anlatmak istemesi
de bu duygunun bir başka
özelliği… Elektrik anahtarı
ve priz sektörünün lideri
Panasonic Life Solutions
Türkiye’nin Karre Style
serisinde yer alan ve sınırlı
sayıda üretilen aşk
temalı tasarım ile şimdi
siz de Sevgililer Günü’nde
sevgilinize sıra dışı
bir sürpriz yapabilirsiniz.
Böylece, onun hayatınızın
ışığı olduğunu çarpıcı bir
şekilde ifade edebilirsiniz.
14 Şubat, sevginin ve
sevenlerin günü… Karre
Style serisinin aşkı anlatan
elektrik anahtarı tasarımı,
Sevgililer Günü
için kalıcı bir hediye alternatifi oluşturuyor. Kırmızı kalpler ve
“LOVE” yazısı ile dikkat çeken tasarım, sevgilinizin onu ne kadar
çok sevdiğinizi her an hatırlamasını sağlayacak. Aynı zamanda
onun dünyasına ve dekorasyonuna da romantizm katacak. Ancak
ürün, sınırlı sayıda üretildiği için elinizi biraz çabuk tutmanız
gerekiyor. Panasonic Life Solutions Türkiye’nin aşk temalı tasarımını,
belirlenen yapı marketlerden temin edebilirsiniz.
Farklı dekor seçenekleriyle her zevke hitap eden kapı paneli;
“Doorlam”
Ağaç bazlı panel sektörünün global oyuncusu Kastamonu Entegre’nin
yarım asrı aşan tecrübesiyle ürettiği melaminli kapı paneli
markası Doorlam, zengin renk ve model çeşitliliği ile yaşam
alanlarına modern ve şık bir görünüm kazandırıyor. Doorlam
kapı panelleri, estetik görünümlerinin yanı sıra uygulama kolaylığı
sağlayan özellikleri ile de diğer kapı paneli markalarından
ayrışıyor. 4 mm’lik MDF üzerine dekoratif kâğıt kaplı panellerden
oluşan Doorlam, preslendikten hemen sonra kullanılabiliyor. Doorlam
kapı panellerinin uygulaması sırasında ekstra cila, boya
gibi işlemlere gerek duyulmuyor.
Uygun maliyet ve zamandan tasarruf
Uygulamada maliyet ve zaman avantajı sağlaması nedeniyle
yoğun talep gören Doorlam, Kastamonu Entegre’nin ileri teknolojiye
sahip, yüksek performanslı üretim tesislerinde geliştirildi.
Tasarım, teknoloji ve estetiğin mükemmel uyumunu yansıtan
melaminli kapı panelleri, 14 model seçeneğiyle farklı zevklere
hitap ediyor. Serinin klasikleşen modelleri Sümer, Babil, Urartu,
Zeugma, Likya, Kemer, Bodrum, Çeşme, Tosya, Demre, Devrez
ve Didim’e, yeni modeller Buz Meşe ile Kastamonu Meşe eşlik
ediyor.
84
Yapı Malzeme Şubat 2020
Ürün
Vaillant, ecoTEC INTRO ile
tasarrufta çıtayı yükseltiyor
Yüksek teknolojili geniş
ürün yelpazesiyle
ısıtma sektörünün
öncü firmalarından
olan Vaillant, son teknolojiyle
üretilen çevreci
ürünleri ile tüketicilerine
hem konfor
hem de tasarruf sağlıyor.
146 yılı aşkın süredir
yenilikçi ısıtma,
soğutma ve sıcak su
çözümleri sunan Vaillant,
yeni tam yoğuşmalı
kombisi ecoTEC
INTRO ile müşterilerine
kaliteyi uygun fiyata
sahip olma olanağı
sunuyor.
18 kW ile 24 kW olmak
üzere iki farklı
kapasite seçeneğine
sahip ecoTEC INT-
RO % 93’e varan seviyelerindeki
yüksek
verimlilik oranlarıyla
daha fazla tasarruf
imkanı sunuyor. Isıtmada A sınıfı verimliliğe sahip olan ecoTEC INT-
RO, yine A sınıfında ve XL profiline sahip sıcak su özellikleriyle 11,5
ve 13,4 lt/dk* kullanım suyu kapasitesini sunabiliyor (*ΔT = 30 K).
Kanıtlanmış uzun ömre sahip ecoTEC INTRO, kullanıcı dostu ara
yüzü, LCD ekranı ve dokunmatik ön paneli ile kolay kullanım olanağı
sunarken, kompakt yapıdaki cihaz, paslanmaz çelik eşanjörü ile öne
çıkıyor.
Sİlverline s4 fırın ile
maksimum zaman ve
enerji tasarrufu
A Enerji sınıfı Silverline S4 fırınlar pişirme deneyimini
enerji tasarrufla ile de taçlandırıyor. 72 litrelik geniş net
iç hacim ile büyük tepsilerde kalabalık misafirleri ağırlama
fırsatı veren fırınların en önemli özelliklerinden biri
3D Airmove özelliği... Bu özellik yemeğin eşit pişmesi
için uygun ısı dağılımı sağlıyor, 3 tepsiye kadar pişirme
yaparak mutfakta hem zaman hem de enerji tasarrufu
sağlıyor.
Silverline, sunduğu temizlik çözümleri sayesinde fırın
temizlemeyi çok daha kolay hale getiriyor. Bu sayede
hem fırınının ömrü uzuyor hem de temizliğe ayrılan
zamandan tasarruf edilmiş olunuyor. Fırının ön cam
paneli, yan tel raflar ve teleskopik raylarında kolayca
takıp çıkartılabilmesi S4 fırının en güçlü yanı... Parmak
bırakmayan inoks yüzey ise temizlik için ekstra kolaylık
sağlıyor. Self Clean özelliği ile fırınlarda yer alan arka
duvar paneller, yiyeceklerden sıçrayan kirleri emiyor.
Doğa ve sanatın
büyüleyici
estetiği
Villeroy & Boch’un ROCKY.ART
karo koleksiyonu; doğa ve sanat
temasını, zarif ve modern bir şekilde
hayata geçiriyor. Doğal taş
ve betonun bir ahenk içerisinde
yeniden yorumlandığı porselen
karolarıyla sanatsal ve büyük çiçek
desenli dekorlarla buluşturarak
görkemli bir tarz sunuyor. Sarı
ve yeşil tonlarının canlılık kattığı
ortanca çiçekleri ayrıntılarıyla
etkilerken, doğal ve taze bir atmosfer
yaratıyor. Özgün, yaratıcı
ve modern mekanlara imza atan
ROCK.ART’ın özel cam işçiliğiyle
elde edilen dekorları, mekanlarada
güçlü bir vurgu oluşturuyor.
Yapı Malzeme Şubat 2020 85
Çevre ve Bütçe Dostu Daikin Premix VZ Kombi
İki yıl önce segmentinin en küçük hacimli yoğuşmalı kombisi Daikin
Premix NDJ ile sektörde iddiasını ortaya koyan Japon devi
Daikin, teknoloji ve tasarrufun bir araya geldiği, çevre dostu ürünü
tam yoğuşmalı Daikin Premix VZ kombiyi de tüketici ile buluşturdu.
Daikin’in Hendek’teki fabrikasında markanın dünyaca ünlü
kalitesiyle üretilen çevre dostu Premix VZ, yüksek modülasyon
ve tasarruf özelliklerinin yanı sıra optimum performansıyla ısıtma
pazarının bu yöndeki ihtiyaçlarına en efektif çözümlerden biri
olarak öne çıkıyor. Soğutmadan sonra ısıtma pazarında da fark
yaratan ürünleriyle sektörün standartlarını belirleyen Daikin’in
ürünü tam yoğuşmalı Daikin Premix VZ kombi, yüksek modülasyon
oranına sahip. Elektronik kumanda tarafından otomatik
olarak sağlanan 1/6 oranındaki modülasyon sayesinde brülör ve
frekans kontrollü fan gücü ihtiyaca göre ayarlanabiliyor ve böylece
cihazın dur/kalk yaparak çalışmasının önüne geçiliyor. Isıtma
konforunu artıran bu özellik, sistem kayıplarını minimize ederken
aynı zamanda ateşleme sırasına oluşan zararlı emisyonları da
etkisizleştiriyor.
ÇEVRE DOSTU
ErP yönetmeliklerine uygun olarak tasarlanan tam yoğuşmalı kombi
Daikin Premix VZ’nin full alev modülasyonu, frekans kontrollü
pompası ve fanı enerji tasarrufu sağlayarak tüketicinin cebini koruyor.
Enerji performansını ve tasarrufu bir adım daha ileriye götüren
Daikin Premix VZ tam yoğuşmalı kombide yeni paslanmaz eşanjör
bulunuyor. Cihazın dayanıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlayan
paslanmaz çelik eşanjörde bulunan ‘Cold Burner’ teknolojisi enerji
performansını üst düzeye çıkarıyor. 24, 30, 38 kW olmak üzere 3
farklı kapasite seçeneği ile konutlardan iş yerlerine kadar birçok
alanda kullanılabilen Daikin Premix VZ, güneş enerjisiyle uyumlu
çalışabiliyor. Arıza teşhis ve emniyet sistemlerine sahip olan ürün,
zarif tasarımı, kompakt boyutları, dijital paneli ile kullanıcıya kolaylık
sağlarken, tasarruf ve konforu da beraberinde getiriyor.
Kalekim’den hızlı sonuç veren yapıştırma harcı: ‘Ultratech’
Özellikle süpermarket, kafe, devlet binaları gibi gündelik yaşamın
yoğun mekanlarında hızlı sonuç almak için tercih edilen ‘Ultratech’
kısa sürede tadilat işlerinizi yapmanıza imkan sağlıyor.
Seramik uygulamaları ürün grubunda C2FTE S2 sınıfı çimento
esaslı, 3 saat içinde ekstra hızlı priz alarak derz dolgu işlemine
imkan sağlayan yapıştırma harcı Ultratech, yapı sektöründe
önemli bir ihtiyaca cevap veriyor.
Her türlü iklim koşullarına dayanıklı
Ultratech; yüksek yapışma gücü, ekstra hızlı priz alma, esneklik
(S2 Sınıfı) özelliği sayesinde ani ısı değişimleri nedeniyle oluşan
yüzey gerilimlerine ve her türlü iklim koşullarına dayanıklılık,
düşey yüzey uygulamalarında kayma yapmayan, uzun çalışma
süresine sahip olmak gibi temel özelliklerinden dolayı tüketici ve
profesyonellerden büyük ilgi görüyor.
veriyor. Dünyanın en ince ve en büyük boyutlu seramiklerinden
Kalesinterflex (3-5 mm inceliğinde) ürünlerinin yer ve duvar uygulamalarında
kolaylıkla kullanılabilen ürün, ayrıca binaların dış
cephelerine 30 metre yüksekliğe kadar seramik, granit, porselen
seramik, mermer gibi kaplama malzemelerinin beton, sıva, şap
gibi yüzeyler üzerine güvenle yapıştırılmasında kullanılıyor.
Hızlı uygulama, ideal kullanım
Özellikle dış mekanlarda büyük ebatlı seramik, granit, porselen
seramik, mermer gibi kaplama malzemelerinin yapıştırılmasında
kullanılan Ultratech, 2-3 saat sonra derz dolgu işlemine imkan
tanıyarak bir gün içinde trafiğe açılması gereken mekanlar için
ideal bir kullanım sunuyor. S2 sınıfı yüksek esnekliği sayesinde
ani ısı değişimlerinin ve alışveriş merkezleri, hastane, okul gibi
yaya-yük trafiğinin fazla olduğu mekanlarda yoğun olarak tercih
ediliyor.
Ultratech, iç ve dış mekanlarda, seramik, porselen seramik, doğal
taş, traverten, dekoratif tuğla, granit, klinker, kotto gibi kaplama
malzemelerinin yanı sıra, arkası cam elyaf takviyeli ince
seramiklerin ve granitlerin döşenmesinde mükemmel sonuç
86
Yapı Malzeme Şubat 2020
Ürün
VitrA’nın yeni karo
sistemlerine mükemmel
tasarım ödülü
VitrA’nın retromix ve mode karo sistemleri, üstün
tasarım kaliteleri nedeniyle German Design Award
2020 (Alman Tasarım Ödülü) kapsamında “Mükemmel
Ürün Tasarımı (Excellent Product Design)” ödülüne
layık görüldü. Alman Tasarım Konseyi (German
Design Council) tarafından “Banyo ve Sağlık”
kategorisinde verilen ödüller, VitrA Tasarım Ekibi’nin
imzasını taşıyor. retromix, Red Dot: Product Design
2019 kapsamında da ödül almaya hak kazanmıştı.
VitrA’nın retromix karo sistemi, değişik büyüklüklerdeki
geleneksel desenlerin birlikte farklı kompozisyonlarda
kullanılabileceği güçlü bir grafik dil yaratarak
sayısız atmosfer tasarımına ilham veriyor. Dört
renk paleti üstüne kurulu mode sistemi ise banyoda
renk kullanımını teşvik ediyor ve kullanıcısının tarzını
yansıtan banyo atmosferleri yaratmaya olanak
tanıyor.
Benzersiz trendleri keşfederek onurlandırmayı hedefleyen
German Design Award, tasarımda mükemmellik
arayışıyla düzenleniyor. Uluslararası pazarlarda
aktif olan ürün ve projelerin aday olduğu
ödüller, uluslararası jüri tarafından değerlendirilerek
“Mükemmel Ürün Tasarımı” ve “Mükemmel İletişim
Tasarımı” başlıklarında veriliyor.
Silverline Pure Plus
mutfak deneyimini
bir adım öteye taşıyor
Silverline’ın tasarım, fonksiyon ve teknoloji alanındaki iddiasını
güçlendiren bir model daha... İddialı, bir o kadar da
sade ve minimalist duruşu ve yüksek konfor sunan fonksiyonlarıyla
Pure Plus güçlü teknolojisi, ergonomik ve sade
tasarım diliyle mutfak deneyimini bir adım öteye taşıyor.
İkonik forma sahip Pure Plus, güçlü fonksiyonlarını estetik
dokunuşlarla tamamlıyor. Geliştirilmiş led ışıkları sayesinde
Pure Plus güçlü bir aydınlatma görevi de görüyor. Ada mutfaklar
için tasarlanan davlumbaz, antrasit mavi, mat siyah
ve inci beyazı renk çeşitliliğiyle farklı dekorasyon stillerini
tamamlıyor.
Pure Plus’ın kontrol paneli, üst açılı ön cam sayesinde
pişirme buharından etkilenmiyor. Kontrol paneli dışında
uzaktan da kumanda edilebilen Pure Plus’ın alüminyum
ve karbon filtrelerin değiştirilmesi ve yerleştirilmesi oldukça
kolay. Bulaşık makinesinde yıkanabilen ön filtreye alt gövdeden
kolayca erişilebilir. Davlumbazın yüksekliği kullanıcının
ihtiyacına yönelik ayarlanabiliyor.
Pure Plus Plus X Award’tan yüksek kalite, tasarım, kullanım
kolaylığı ve fonksiyonellik kategorilerinde ödüle layık
görüldü.
Yapı Malzeme Şubat 2020 87
Mimari
AURA İstanbul, 2020 Bahar Dönemi
Sertifika Programı Başvuruları Başladı!
AURA-İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi’nin 24 Şubat tarihinde
başlayacak ve 15 hafta boyunca devam edecek olan sertifika programı için başvurular
başladı. 2020 Bahar Dönemi’nde “Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu” yürütücülüğünü
Cem İlhan ve Devrim Çimen üstleniyor.
AURA İstanbul 2020 yılı Bahar Dönemi
Sertifika Programı, mimari ve kentsel tasarım
sürecini hem teorik, hem de pratik
düzeyde ele almak, disiplinler arası bakış
açısı geliştirmek ve kendi özel ilgi alanları
üzerinde çalışma olanağı bulmak isteyen
genç meslek insanlarına kapılarını açıyor.
Başta mimarlık, şehir planlaması, iç mimarlık,
peyzaj mimarlığı ve plastik sanatlar
bölümleri olmak üzere ilgili disiplinlerin
lisans derecesine sahip olmak ise başvuru
için ön koşul oluşturuyor. Katılımcılardan
programın dinamik yapısına uyum
sağlamaları ve tüm dönemde hafta içi
tam zamanlı yer almaları bekleniyor. Başvurular
arasından seçilecek tüm katılımcılar
ücretsiz olarak programda yer alma
hakkı kazanacak.
Program İçeriği:
Programın omurgasını oluşturan Araştırma
Tabanlı Tasarım Stüdyosu, geleneksel
mimari stüdyo pratiklerinin sınırlarını
aşarak, güncel kentsel sorunlara disiplinler
arası bakış açısı ile yaklaşıyor. 2020
Bahar Döneminde stüdyo yürütücülüğünü
Cem İlhan ve Devrim Çimen üstleniyor.
Stüdyo yürütücüleri Cem İlhan ve Devrim
Çimen, dönemin ana temasını “Metropolde
Alternatif Yaşam/Mekân Tahayyülleri”
olarak tarifliyor:
“Bu dönemin tasarım stüdyosunda farklı
ölçeklerde konvansiyonel mekân üretme
biçimlerini sorgulayan, zorlayan ve yeni
yapma tasarlama biçimlerini devreye sokan
bir anlayışın sınırlarını aramayı, mevcut
duruma ilişkin yeni sorular sormayı ve
yeni yolların araştırılmasını hedefliyoruz.
Stüdyoda yapılacak çalışmalar salt fiziki
mekâna odaklanmakla kalmayıp aynı
zamanda yeni toplumsal, ekonomik modellerin
de hesaba katıldığı tasarım yaklaşımlarının
geliştirilmesini içerecektir. Bu
arama/araştırmanın güzergahı ölçekten
bağımsız ütopik/distopik senaryolar ile
mevcut durumun alternatif yaşam/mekan
tahayyülleri çerçevesinde eleştirel tahlili
olabileceği gibi daha somut, katılımcıların
sorunlu gördüğü belli bir “yer”e odaklı alternatif
yaklaşım, model, mekân, yaşam
önerilerini de içeren geniş bir skalaya yayılabilecektir.
Dolayısı ile bu dönemin konusu ana metinde
tarif edilen bu kapsamlı ve çok boyutlu
kriz durumuna ilişkin alternatif bakış
açılarını ve mekâna yansımalarını çeşitli
temsil yöntemleriyle görünür kılmaktır. Bu
sayede yaşanan tıkanmışlık durumunu
aşmaya yönelik tahayyüller tartışmaya
açılabilecektir.”
Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor'da Celal Abdi Güzer’in konuğu Mimar Can Çinici Oldu
“Bitmiş bir tasarım ortaya atmaktan ziyade
tasarım stratejisini ortaya koyuyorum”
Türkiye mimarlık tarihinin en önemli modern camii uygulamalarından
birisi olarak kabul edilen Ağa Han ödüllü TBMM Camii Kompleksi’nin
tasarımcılarından Can Çinici, ‘Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor’
programında Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in konuğu oldu. Babası Behruz
Çinici sayesinde mimarlığın içine doğduğunu ve cami projesinde
de birlikte çalıştıklarını belirten Mimar Can Çinici, günümüzde mimarlık
öğrencisi olmanın zorluğuna dikkat çekti. Hayata dokunmayan
projelerin çok kolay bozulabildiğini anlatan Çinici; “Mimarlık pratiğini
bir ilişki biçimi olarak görüyorum. Benim için projenin muğlak bir şekilde
başlayıp somut bir şekilde bitmesi gerekiyor. Bitmiş bir tasarım
ortaya atmaktan ziyade tasarım stratejisini ortaya koyuyorum” dedi.
Kalebodur’un, mimarlık sektörünün gelişimine katkıda bulunmak
amacıyla hayata geçirdiği, mimarlığı anlama ve dünyada ses getiren
mimarları yakından tanıma imkanı sağlayan ‘Kalebodur'la Mimarlar
Konuşuyor’a bu kez ulusal ve uluslararası alanlarda birçok ödüllü
projeye imza atan Çinici Mimarlık Ofisi’nden ünlü mimar Can Çinici
konuk oldu. Keyifli söyleşide Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in sorularını
yanıtlayan Can Çinici, çocuk yıllarında adım attığı Orta Doğu Teknik
Üniversitesi’nden (ODTÜ) meslekteki ilk yıllarına, babası Mimar
Behruz Çinici’nin kendisine kattıklarından birlikte tasarladığı Ağa
Han ödüllü Meclis Camii’nin proje sürecinde yaşananlara, mimarlıkta
tasarım ve pratikten güncel mimarlık eğitiminin açmazlarına kadar
birçok konuda önemli bilgiler verdi. İşte renkli sohbetten öne çıkan
önemli başlıklar;
“ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde 1-2 yaşında fotoğraflarım var”
Mimarlığın hayatında çocukluktan itibaren önemli bir yer tutmaya
başladığını, bundan da ebeveynlerinin mimar olmasının yanı sıra eğitim
gördüğü Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin çok önemli bir etkisinin
bulunduğunu kaydetti. Ünlü mimar; “ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde
1-2 yaşında fotoğraflarım var. İster istemez içinde doğduğum bir yapı.
Okurken çok bir şeyin farkında değildim, benim için normal bir yerdi.
Ama ondan sonra fark ettim; mesela Mimarlık Fakültesi, benim için
bir içtir, dış değildir. Bir iç mekanın nasıl iyi oluşturulabildiği konusu
bende yer ettiğini yıllar içerisinde anladım. Bu yapıya pozitif ve bir
içbükey mekan olarak bakıyorum. İçine girmeden insanlar o binayı
anlamaz ama gezerken içi insanı çarpar” diye konuştu.
88
Yapı Malzeme Şubat 2020
ARCHIST Awards For Interior Design 2020
3.Kez İç Mimarlık Projelerini
ödüllendirecek
MIMARSIV tarafından, mimar ve iç mimarlardan oluşan bir komite ile düzenlenen
ARCHIST İç Mimarlık Yarışması; üçüncü yılında İç Mimar Tanju Özelgin’in kurgusu ile
hazırlandı. Özelgin’in kaleme aldığı davet metni, yılın temel fikrini ve yarışma ile Türk iç
mimarlık projelerinden özellikle ortaya çıkarılmak istenenlerin niteliğini işaret ediyor...
Mimari
‘Konumuz’ yürürken, koşarken, konuşurken,
dururken, izlerken, poz verirken,
kaybolurken, bulurken, beklerken, keşfederken,
dalarken, sevinirken, üzülürken,
telaşlanırken, ümit ederken, yanından geçerken,
vazgeçerken, varsayarken... Hep
karşımızda duran, kafamızı her kaldırdığımızda,
her dokunduğumuzda, her nefes
aldığımızda gördüğümüz ama görmekten
mutlu olmadığımız her tasarım objesi.
‘Amacımız’ giderek yayılan, kontrolden
çıkan, alışılagelen uzun vadede çözülmesi
daha da zor olan, başına buyruk,
plansız, denetimsiz ve her türlü estetik ve
işlevsel kaygıdan uzak, yavaş yavaş tüm
hayatımızı kaplayan ve hiçbir tasaya çare
olmayan, tasarım kargaşasına yönelik
çözümler üretmek. Görünmeyeni görünür,
konuşulmayanı konuşulur, üzerine
düşünülmeyeni düşünülür kılmak ve uzun
vadede çözüme yönelik adımlar atmak.
‘Sonuç olarak’ her birimizin hayatına dokunan,
kafasını meşgul eden, çözümler
üretmeye iten bu soruna yönelik üretmiş
olduğunuz projelerinizi bekliyoruz.
Çünkü Bertolt Brecht’in dediği gibi:
“İstediğince yalın görünsün göze,
kuşkuyla bakın en küçük olaya bile!
Sınayın gerekli olup olmadığını, hele
«alışılagelmiş» türden ise! açıkça
istiyoruz şunu sizden:
Sakın doğal bulmayın hep alışılageleni!
çünkü artık hiçbir şeye doğal denmemeli;
şu kanlı kargaşanın, şu düzenli geçinen
düzensizliğin, serserice başına
buyrukluğun ve insanla ilintisini yitirmiş
insanlığın egemen olduğu dönemlerde
kimse demesin: doğaldır bu olup bitenler;
böyle denmesin ki inanılsın her şeyin
değişebileceğine.”
Davet metninden alıntıyla, ARCHIST
2020, ‘her birimizin hayatına dokunan,
kafasını meşgul eden, çözümler üretmeye
iten bu soruna yönelik üretmiş olduğunuz’
iç mimari projeleri bekliyor.
Yarışma jüri heyeti her sene, farklı disiplinlerde
çalışan, alanında güçlü isimlerden
oluşuyor. ARCHIST 2020 jürisi şu
şekilde; İç Mimar Atilla Kuzu, İç Mimar
Hakan Ezer, Mimar Han Tümertekin,
Prof.Dr.İnci Deniz Ilgın, Gazeteci-Yazar
Nilay Örnek, İç Mimar Sefer Çağlar, İş İnsanı
Serdar Bilgili, İç Mimar Tayfun Mumcu,
ve Mimar Tülin Hadi.
Profesyonellere açık olan yarışmaya başvurular
web sitesi archist.mimarsiv.com
üzerinden ve 21 Şubat’a kadar yapılabilir.
Altı kategorisi olan yarışmaya tamamlanmış
işlerle; Yaşam Alanı, Çalışma Alanı,
Alışveriş Alanı, Ticari Konaklama Alanı,
Eğitim-Kültür Alanı ve gerçekleşmemiş
projelerle, Hayata Geçmemiş Konsept
Projeler kategorilerinde katılmak mümkün.
Jüri değerlendirmesi sonucu kısa
listeye kalan projeler 18-19 Mart’ta Swissotel’de
düzenlenecek MIMARSIV Selection
organizasyonunda sergilenecek. 19
Mart’taki ödül gecesinde ise kazananlar
açıklanacak. ARCHIST 2020 ödülü Berlin
Tasarım haftası gezisi.
Nitelikli mimari malzeme markalarının desteklediği
yarışmada ana sponsor Nippon
Paint, altın sponsor VitrA, gümüş sponsor
Mapei ve sergi sponsoru Burotime.
ARCHIST 2020 Organizasyon komitesi
İç Mimar Ali Doruk, İç Mimar Tanju Özelgin,
Mimar Banu Uçak, Mimar Görkem
Volkan, Mimar Hakan Sekmen, İç Mimar
Jale Kulin ve MIMARSIV kurucu ortakları
Aslı Sekmen ile İlkay Öngün’den oluşuyor.
90
Yapı Malzeme Şubat 2020
TÜRK YAPI SEKTÖRÜNÜN LİDER YAPI FUARI
TURKISH BUILDING INDUSTRY’S and REGION’S BIGGEST GATHERING
43.
18 - 22 NİSAN / APRIL 2020
Organizatör / Organiser
Hyve Build Fuarcılık A.Ş. | Tic. Sic. No: 758423 | Mersis No: 0947046442400015
Moskova ve Cidde ihracatçıyı uçuracak
Fuar
Türk ihracatçı firmaların yurt dışında satın
alıcılarla bir araya gelmesini sağlayan
ve değerli ticaret fırsatları yaratan Expotim,
bu sene takviminde yapı-inşaat sektörü
adına son derece önemli fuarlar bulunduruyor.
2020 yılının bahar aylarında
Doğu Avrupa ve Orta Doğu gibi ihracatçı
firmaların hedeflediği bölgelerde düzenlenen
fuarlarda Expotim, Türk firmalarını
bölgelerinin en başarılı fuarlarında
ağırlayacak. Özellikle dev bütçeli inşaat
projeleri ile öne çıkan Suudi Arabistan’da
düzenlenecek Cidde Yapı (The BIG 5 Saudi)
Fuarı ve ticari ilişkilerimizin giderek
hızlandığı Rusya’da düzenlenen Moskova
Yapı (Mosbuild) Fuarları bu sene
sektörün ilgisini çeken fuarların başında
geliyor.
İvmelenen İnşaat Pazarı: Rusya
2020 yılının ilk yarısında ihracata hız vermek
isteyen firmaların tercih ettiği ülkelerden
Rusya pazarı, gerek elde ettiği büyüme
rakamları ve gerekse hükümetten
aldığı desteklerle ihracatçılar için cazip
pazarların başında geliyor. %2,4’lük yıllık
bileşik büyüme oranıyla, 2023 yılında 300
milyar dolar hacmine ulaşması beklenen
Rus inşaat pazarı, uluslararası firmaların
olduğu kadar Türk firmalarının da gözdesi
konumunda. 2019-2021 yılları arasında
Ulusal Projeler yatırım planı çerçevesinde
Rus hükümeti konut, ulaşım ve enerji
altyapı projeleriyle ekonomik büyümeyi
yeniden canlandırma hedefinde. Bu kapsamda
yapılacak inşaat ve altyapı harcamalarına
88.2 milyar dolarlık bir bütçe
ayrılmış durumda. Bu canlı ve ivmelenen
pazara girebilmek, iş bağlantıları kurarak
marka bilinirliğini arttırmak isteyen firmaların
ilk adresi ise Mosbuild Fuarı…
Geçtiğimiz sene önemli bir girişim olarak
Expotim’in fuar portföyüne eklediği
Avrasya’nın en büyük yapı fuarı Mosbuild,
bu sene 31 Mart-3 Nisan tarihlerinde
Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenecek.
26. kez Avrasya yapı sektörünü
kendi çatısı altında bir araya getirecek
olan Mosbuild, geçtiğimiz seneyi hem
katılımcı hem de ziyaretçi sayısındaki
artışla kapatmıştı. T.C. Ticaret Bakanlığı
tarafından desteklenen Mosbuild Yapı
ve İç Dekorasyon Fuarı, geçtiğimiz sene
65 ülkeden 77,000+ ziyaretçiyi 1,200
uluslararası firma ile buluşturdu. Doğu
Avrupa için olduğu kadar, Orta Asya için
de etkili bir organizasyon olan Mosbuild
Fuarına, irili ufaklı özerk devletleri ve en
uzak bölgeleri
de dâhil
olmak üzere
R u s y a ’ n ı n
82 farklı bölg
e s i n d e n
ziyaretçi katılmaktadır.
Türkiye’den
S i r m e r s a n
M e r m e r ,
Onur Madencilik,
Orka Ahşap,
Schtec
Makina, Turkuaz Seramik, Cresta Banyo,
Halley Duvar Kâğıtları ve Dimak Makina
gibi yapı malzemeleri sektörünün önde
gelen firmaları başta olmak üzere 60’ın
üzerinde Türk firma bu seneki Mosbuild
Fuarındaki yerini şimdiden ayırtmıştır.
819 Milyar Dolar Değerinde 5,200
İnşaat Projesi
Doğu Avrupa ve Rusya pazarına
ek olarak, yine revaçta olan diğer
bir ihracat noktası ise Orta Doğu’da
dev yatırım bütçesi ve mega
inşaat projeleri ile adından söz ettiren
ülke Suudi Arabistan… Orta
Doğu’nun en büyük ve en yoğun
nüfuslu ülkesi olan Suudi Arabistan,
ekonomide çeşitliliğin sağlanması
ve yatırımların teknoloji ve
altyapı yatırımlarına kaydırılması
için 819 milyar dolar değerinde
5,200’den fazla inşaat proje stoku
oluşturmuş durumdadır. Bu rakamla, Körfez
bölgesindeki projelerin %35’ine sahip
olan Suudi Arabistan, inşaat yatırımlarına
hız veren diğer Körfez ülkelerine de bu
alanda üstünlük sağlamaktadır.
“Moskova’da Hedef 100 Türk
Firma”
Moskova ve Cidde Fuarlarının tek Türkiye
temsilcisi Expotim Uluslararası Fuar Organizasyonları
A.Ş. adına açıklamalarda
bulunan Genel Müdür Çağatay Erşahin;
“Moskova Yapı Fuarı Mosbuild’de geçen
seneki katılımcı sayısının iki katına ulaşmış
hatta bu sayıyı aşmış durumdayız.
Firma sayısına ek olarak, milli katılım için
ayrılan alan olarak da yine geçtiğimiz yılki
alanımızı neredeyse üçe katladık. Bu
başarılar, fuarın yaşadığı büyümeyi çok
açık şekilde gözler önüne seren bir tablo
oluşturmaktadır. Ayrıca, 2020 yılında
Rusya pazarının Türk yapı sektörü için ne
derece önemli bir pazar haline geldiğini
de vurgulamaktadır” dedi.
1.15 Trilyon Dolarlık Dev Proje
Stoku
Yine Türk yapı sektörünün Orta Doğu ihracatında
önemli bir ticaret destinasyonu
olan Suudi Arabistan/Cidde’de düzenledikleri
yapı malzemeleri fuarından da
bahseden Expotim Genel Müdürü Çağatay
Erşahin, “Suudi inşaat pazarı, özellikle
yeni açıklanan dev yatırım bütçesiyle
ivmelenen bir piyasa haline geldi. Ülkede
yapılmakta olan ve yapımı planlanan projelerle
birlikte inşaat piyasasının hacminin
1.15 Trilyon $ olduğu tahmin ediliyor.
Özellikle yapay zekâ ile yönetilen akıllı
sanayi şehirleri ve dev turizm tesisleri ile
çok ciddi bir inşaat atağına kalkan Suudi
Arabistan, firmalarımıza değerli ihracat
fırsatları sunan bir ülke imajı çizmektedir”
dedi ve Cidde Yapı (The BIG 5 Saudi)
Fuarının bu avantajlı pazara girmek için
en çok tercih edilen platform olduğunu
belirtti.
92
Yapı Malzeme Şubat 2020
Fuar
Bağlantı Elemanları Sektörünün
Kalbi Kaohsiung’da atıyor
1950’lerde gelişmeye başlayan Tayvan bağlantı elemanları endüstrisi 60 yılın üzerinde bir
tarihe dayanmaktadır. Tayvan bağlantı elemanları endüstrisinin yolculuğu İkinci Dünya
Savaşının hemen ertesinde başlamıştır. Başlangıçta sadece el işçiliğine dayanan endüstri
de tedarik ancak iç piyasanın ihtiyaçlarına yeterli olurken, sadece birkaçı üretim için
Japonya’dan makine ithal etmiştir.
Sürekli büyüyen inşaat endüstrisi ve devamlı
olarak satış rekorları kıran otomotiv
endüstrisi sayesinde, bağlantı elemanları
sektörü, bugün özellikle Tayvanlı üreticiler
için, en çok kazanım sağlayan sektörlerden
biridir. Küresel üretimin %13’ünü karşılayan
Tayvan, dünyanın ilk beş bağlantı
elemanları tedarikçisi arasında yer alırken,
halihazırda en büyük üçüncü bağlantı elemanları
ihracatçısı olarak kendini kanıtlamış.
35,000’nin üzerinde endüstri çalışanı
ile, 2018 yılı içinde 150’nin üzerinde ülkeye
1,65 milyon tonun üzerinde bağlantı elemanları
ihracatı gerçekleştirmiştir.
Endüstri’nin kalbi Kaohsiung’daki Ray Fu
Enterprize Co Ltd.’nin Genel Müdürü Amy
Yu Tayvan bağlantı elemanları endüstrisini
“Tayvan küçük bir adadır, ancak yüksek
kaliteli bağlantı elemanları, hammaddeleri
ve üretim kapasitesi ile bilinir. Tayvan’daki
bağlantı elemanları endüstrisi oldukça
gelişmiştir ve endüstri her yıl yurt dışına
yüksek miktarda bağlantı elemanı ihraç
etmektedir. Geleceğe bakarken, inşaat ve
otomotiv sektöründeki yükselen endüstriler
için yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi
ve yatırımının gerekli olduğu düşünülmektedir,”
şeklinde özetliyor.
FASTENER TAIWAN 2020 (ITFS)
Dünyanın üçüncü ve Asya’nın ikinci en
büyük Bağlantı Elemanları fuarı olan
Fastener Tayvan 2020, 21-23 Nisan’da
Kaohsiung Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Halihazırda 420’nin üzerinde
katılımcı yaklaşık 1200 stantta ürünlerini
sergileyeceği fuarın ölçeği yeni bir zirveye
ulaşmış durumda. Fuar alanı konferans
odaları ve üçüncü kattaki koridorlara kadar
uzanırken, ilk kez bir Açıkhava fuar alanı
da planlanıyor. Fuarda çeşitli bağlantı elemanları,
vidalar, somunlar, üretim ekipmanları,
bağlantı elemanı aletleri, kalıplar,
test ekipmanları ve tel bağlantılı ürünler ve
hizmetler sergilenecek.
RAY FU
İnşaat ve otomotiv vidaları üretmeye odaklanan
Ray Fu, müşterilerine en yüksek
kalitede bağlantı elemanları çözümleri,
alüminyum alaşımlı vidalar ve ETA sertifikalı
ahşap vidaları sunuyor. Karbon alaşımlı
vidalara kıyasla, alüminyum alaşımdan
yapılan vidalar daha büyük korozyon
direncine sahip daha hafif konstrüksiyon
çözümleri sunuyor. M3.5-M12 yarıçapına
ve maksimum 600 mm uzunluğuna sahip
olan ETA sertifikalı kendinden kılavuzlu
vidalar ise ahşap yapılarda kullanılıyor.
Avrupa, Amerika, Okyanusya ve Asya’daki
birçok ülkeye ihracat gerçekleştiren Ray
Fu bir filmaşin deposuyla, çeliği ısıtan tavlaştırma
fırını, yüzey temizleme ekipmanı,
tel çekme makineleri, vida makineleri ve
paketleme hattıyla donatılan kendi çelik tel
fabrikası Chen Nan Iron Wire Co., Ltd.’dan
tedarik ettiği ham maddeler sayesinde tüm
müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde
her ebatta ve türde ihtiyaca özel her
tür siparişi alabiliyor. Ray Fu Genel Müdürü
Amy Yu, “Esneklik Ray Fu’nun sunduğu
en temel öneridir. Yeni ürünler ve hizmetler
geliştirmek her zaman geleceğin anahtarı
olarak görülmektedir ve müşterilerimize
isteğe uyarlanmış parçalar noktasında yardım
etmek amacıyla, şirket Chen Nan’da
bir R&D departmanı kurmuştur,” diyor.
Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük bağlantı
elemanlarının imal edildiği ülkelerinden biri
olduğunu ve sektörün otomotiv ve inşaat
sektörlerinden gelen iç talep ile sürekli büyüdüğünü
vurgulayan Yu, Türkiye bağlantı
elemanları sektörünün yüksek bir potansiyel
pazar olduğunu düşünüyor. Ray Fu
Tayvan bağlantı elemanları sektöründe kesinlikle
önemli bir etkinlik olan 2020 TIFS’in
bir parçası olmaktan mutluluk duyuyor ve
bu fuarın kendilerine dünya çapında fırsatlar
getireceğine inanıyor ve dünyaya
ürünlerini ve hizmetlerini tanıtmak için fırsatlardan
yararlanma noktasında istekli
olduklarını vurguluyor.
94
Yapı Malzeme Şubat 2020