Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Başarılı bir girişimcilik macerası;
BUGRAHAN
BAYAT
Buğrahan Bayat, 2014 yılındaDokuz Eylül Üniversitesi’nde
İngilizce Ekonomi öğrenimi devam ederken,
İzmir’de kendi şirketini kurmuş. Bu hikâyenin fitili, aslında
Buğrahan’ın üniversitedeki bir söyleşide Toygun
Tunçer’in konuşmasını dinlemesiyle ateşlenmiş. Buğrahan,
şirketini kuralı bu yıl itibariyle yaklaşık 5 buçuk
sene olmuş hatta üstüne ikinci şirketini bile kurmuş. Şu
anda Amerika, İzmir ve İstanbul’da ofisleri ve 24 çalışanı
olan bir şirket haline gelmiş. Üniversite öğrencisiyken
başlayan girişimcilik macerası, kurumsal bir şirket olma
yolunda emin adımlarla ilerlemeye başlamış…
RÖPORTAJ: BILAL ATAK
Öncelikle hikâyeni en başından, senin ağzından
dinleyebilir miyiz?
Öğrenciyken üniversitemde katıldığım bir söyleşiden
çok etkilendim, Toygun Bey’in o konuşması bana
inanılmaz şeyler kattı, bir şeyleri değiştirebileceğimi
öğretti. Ardından Toygun Bey’e bir mail attım, fikirlerimden
bahsettim ve bana yol gösterici olmasını istedim.
Kendisi de sağ olsun çok güzel karşıladı. Kendisiyle
buluştuk, projelerimi anlattım. Şu an o proje
ile devam etmesem de dönem ciddi bir reklam projem
vardı, yapmaya başladık, denedik. O dönem için
bana bir şeyler yapabileceğimi gösterdi Toygun Bey.
Önemli bir şirketin önemli bir konumundaki Toygun
Bey’in beni bir şeyleri yapmam için itmesi, ailemin
de büyük destek vermesini sağladı. Böylece 2015’in
Mayıs ayında şirketimi tamamen bir reklam projesi
üzerine kurdum.
Arttırılmış gerçeklik teknolojilerini reklama entegre
eden ve dijital reklam ile geleneksel reklamı bir
araya getiren bir pazarlama projesiydi; bunu Amerika’da
görmüştüm. Türkiye’ye uyarlanabilirliğinin
çok yüksek olduğunu düşünüyordum. Çalışmalara
başladım, her şey çok güzel gitti ama talihsiz bir olay
yaşadım, projemiz büyük ve kurumsal bir firma tarafından
kopyalanmaya çalışıldı. Biz o zaman küçüktük,
o marka ile çalışalım bir yerlere gelelim derken;
o marka bizi ekarte edip bu işi kendi yapabileceğini
gösterdi bize. O dönem, bu durum benim için de bir
ders oldu aslında. Toygun Bey bu konuyla ilgili başında
bana “Buğra, projen ile ilgili çok fazla detay verme,
müşteriler sadece senin marka vizyonunu görsünler.
Projenin bütün detaylarına hâkim olurlarsa, senin bildiğin
detaylara da hâkim olurlar, işi elinden alabilme
riski oluşturur, daha yolun çok başındasın” demişti.
Toygun Bey’i bir kez dinlememiştim ona da çok pişman
oldum. O zamanki heyecan ile yapılan küçük bir
hatayla işin kopyalanma riski doğdu. Ben de Toygun
Bey’in de önerisiyle kurumsal bir reklam ajansı olma
yoluna gittim, iyi bir ekip kurdum.
Aradan seneler geçti 20 kişinin üzerinde bir ekibe
ulaştık. Güzel işler yaptık, Türkiye’nin önde gelen birçok
büyük firması ile çalışma fırsatı bulduk. Özellikle
henüz yeniyken yani ilk iki yıl birçok kez Toygun Bey’i
arayıp destek aldım. Çalıştığımız firmalarla oluşturduğumuz
referanslar, kendimizi güzel anlatabilmemiz,
işlerimizi iyi yapabilmemiz bizim kapılarımızı
açtı. Bu yıl itibariyle yaklaşık 5 buçuk sene oldu ikinci
şirketimi kurdum. Şu anda Amerika, İzmir ve İstanbul’da
3 ayrı ofisi ve 24 tane çalışanı olan bir şirket
haline geldik. Üniversite öğrencisiyken başlayan girişimcilik
maceram kurumsal bir şirket olma adımlarına
doğru gitmeye başladı. 4-5 tane üniversite konuşması
yaptım. Her konuşmamdan önce de Toygun