Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kalıp Uzmanı.
Zorlu geometrilerde en hızlı
ve güvenli çözüm.
Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer
almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini
seçtiğiniz için teşekkür ederiz.
/ @DokaKalipIskele / Doka Turkey
/ dokakalipiskele
/ dokakalip
/ doka kalıp ve iskele
İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk
Kömürhan Köprüsü / Elazığ
Nissibi Köprüsü / Adıyaman
Osmangazi Köprüsü / İzmit
Eyiste Viyadüğü / Konya
editör
VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş.
adına
İMTİYAZ SAHİBİ
Hüseyin Ferruh Işık
Sorumlu Müdür
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@voli.com.tr
Reklam Müdürü
Hakan Girgin
hakan.girgin@img.com.tr
Yayın Editörü
Tarık Oral
tarik.oral@img.com.tr
Grafik Tasarım
Cüneyt Er
cuneyt.er@voli.com.tr
Sosyal Medya Koordinatörü
Tuğba Dilek
tugba.dilek@voli.com.tr
Finans Müdürü
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@img.com.tr
Abone
Zekeriya Aydoğan
zekeriya.aydogan@voli.com.tr
CTP-Baskı
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.
Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi
İhlas Plaza No:11 A/41
Yenibosna–Bahçelievler/ İstanbul
Tel: +90 212 454 30 00
Fax: +90 212 454 34 94
www.ihlasmatbaacilik.com
Son 1-2 yıldır çeşitli sebeplerden ötürü belli başlı bir daralma içerisinde olan inşaat
sektörü, mart ayı itibariyle bu kez tüm dünyayı etkisi altına alan salgın hastalık sebebiyle
daha önce hiç tecrübe etmediği bambaşka bir tabloyla karşı karşıya. Son
günlerde salgının yayılma hızı her ne kadar kırılmış olsada, önümüzdeki günler için
net birşeyler söylemek ve herhangi bir öngörüde bulunmak pek mümkün görünmüyor.
Sektörün önde gelen kuruluşlarından yapılan açıklamalar da zaten bu yönde.
Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale gelen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısının 32’ncisi,
küresel salgın nedeniyle ilk kez internet üzerinden gerçekleştirildi. ‘COVID-19/
EKONOMİ-20’ başlığı altında düzenlenen toplantıda online katılımcılara seslenen
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Türkiye İMSAD olarak,
üyelerimizle birlikte salgına karşı her türlü tedbiri büyük bir ciddiyetle uyguluyoruz.
Salgın felaketini ancak kolektif şuur ile mücadele ederek en az kayıpla atlatabiliriz.
Zorlu bir dönemden geçiyoruz ama biliyoruz ki ekonomimizin sürdürülebilir büyümesi
sanayi ile gerçekleşecektir” dedi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle
takip edilen Nisan 2020 İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayınladı. “Koronavirüs
Salgınından Sonrası Nasıl bir Dünya ve Türkiye?” başlıklı analizde, küresel ve ulusal
ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi.
İskele-Kalıp Sektörünün tek çatı kuruluşu olan, İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İK-
SD),’nin Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Tüfekçi ile İskele-Kalıp Sektörü özelinde
salgına karşı alınan tedbirleri ve yapılması gerekenleri konuştuk. İçerisinde bulunduğumuz
durumu “Şu anda tüm denizlerin aynı anda fırtınalı olduğu ve sığınılacak
tüm limanların çok uzak ufuklarda kaldığıdır” sözleriyle özetleyen Tüfekçi; “Zorlu bir
dönemden geçiyor olacağız, uzun soluklu stratejik plan yapabilen, kurumsal bütünlüğünü
kaybetmeyen, nakit akışını düzenleyebilen, moralini ve enerjisini kaybetmeden
yol alabilen firmaların ilk başlarda yara alsalar bile süreçten görece olarak güçlenerek
çıkacaklarına kesinlikle inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Salgın sonrası ‘yeni’ dönemde, yeni yapılanma ve çalışma metodları öncelikli konular
dan olacak hiç şüphesiz. Bu değişim kendine has yeni bir arz - talep dengesini de
ortaya koyacaktır. Oluşacak bu denge içerisinde belki daha farklı bir rekabet anlayışı
ile sektörün genelinde çalışmalar tekrar hız kazanmaya başlayacak...
Faydalı bir sayı olması dileğiyle...
Sektör
‘Yeni Normal’e
doğru evriliyor
Tarık Oral
Adres:
15 Temmuz Mahallesi
Bahar Caddesi Polat İş Merkezi
B Blok No:3 Kat:1
Güneşli - Bağcılar
İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 604 50 50
Faks: +90 212 604 50 51
REKLAM
İNDEKSİ
14 - Türkiye İmsad ‘Gündem
Buluşmaları’ ‘Covid-19/Ekonomi-20’
başlığı altında internetten yapıldı
BOSCH TT.......................................................................................... 57
BUDERUS.......................................................................................... 55
ÇİMSA..................................................................................................11
DAIKIN............................................................... 88 - ARAKAKAPAKİÇİ
DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ...................ÖN KAPAKİÇİ – 1
ECA..................................................................................................... 75
FORM MHI.......................................................................................... 61
ILLBRUCK.......................................................................................... 43
İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ........................................ 2 – 3
KORDSA / KRATOS........................................................................... 13
LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ...................................................... 8 - 9
NİMEÇATI........................................................................................... 37
ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ....................................... 6 – 7
PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ...........................ARKA KAPAK
SARAY ALÜMİNYUM......................................................................... 19
SARAY ALÜMİNYUM......................................................................... 23
SERAMİKSAN.................................................................................... 71
16 - Kubilay Tüfekçi / İskele Kalıp Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
“Tüm denizlerin aynı anda fırtınalı
olduğu ve sığınılacak tüm limanların
çok uzak ufuklarda kaldığı olağanüstü
bir dönem yaşıyoruz”
56 - Bosch Termoteknik’ten Bahçeşehir
Üniversitesi Öğrencilerine Marka
Yönetimi Eğitimi
58 - Daikin, fabrikasının enerjisini
kendi üretecek
62 - Yerli üretim Lennox paket
klimalarda ürün gamı genişledi
64 - Ode Yalıtım’dan koronavirüs
süresince çalışanlarına onlıne eğitim
programı
65 - DemirDöküm kesintisiz hizmete
devam ediyor
İÇİNDEKİLER
SEREL................................................................................................ 79
TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ........................................... 4 – 5
66 - EKB, binalarda enerji verimliliğini
artıracak, sera gazı salımlarını azaltacak
VESTEL.............................................................................................. 63
YAPI FUARI’2020............................................................................... 82
69 - Assan Alüminyum ‘Great Place to
Work’ seçildi
Türkiye İmsad ‘Gündem Buluşmaları’
‘Covid-19/Ekonomi-20’ başlığı
altında internetten yapıldı
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu:
“Salgın felaketini ancak kolektif şuur ile atlatabiliriz”
Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale gelen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısının 32’ncisi, küresel
salgın nedeniyle ilk kez internet üzerinden gerçekleştirildi. ‘COVID-19/EKONOMİ-20’ başlığı altında
düzenlenen toplantıda online katılımcılara seslenen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Tayfun Küçükoğlu, “Türkiye İMSAD olarak, üyelerimizle birlikte salgına karşı her türlü tedbiri büyük
bir ciddiyetle uyguluyoruz. Salgın felaketini ancak kolektif şuur ile mücadele ederek en az kayıpla
atlatabiliriz. Zorlu bir dönemden geçiyoruz ama biliyoruz ki ekonomimizin sürdürülebilir büyümesi
sanayi ile gerçekleşecektir” dedi.
Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi
Sanayicileri Derneği) tarafından 32’inci
kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’
toplantısı, 20 Nisan Salı günü ilk kez internet
üzerinden, Demirdöküm ve GF Hakan
Plastik’in katkılarıyla gerçekleştirildi. Açılışını
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Tayfun Küçükoğlu, moderatörlüğünü
Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın
yaptığı ‘COVID-19/EKONOMİ-20’
başlıklı online ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı;
inşaat malzemesi sanayicileri, iş
dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri
tarafından ilgiyle takip edildi. Toplantının
konuşmacısı Türkiye İMSAD Ekonomi
Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel,
küresel salgının etkisi altındaki ekonomi
ve inşaat malzemesi sektöründe yaşanan
son gelişmeleri anlattı.
Salgını ancak kolektif şuur ile en az
kayıpla atlatabiliriz
Tüm dünyanın küresel salgına karşı mücadele
ettiğini belirten Türkiye İMSAD Yönetim
Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu,
“Türkiye İMSAD olarak, bu zor süreçte
üyelerimizle birlikte, kamunun aldığı her
türlü tedbirin yanı sıra bireysel ve kurumsal
önlemleri ciddiyetle sürdürüyoruz. Türkiye
İMSAD üyesi sanayicilerimiz, öncelikle
çalışanların sağlığını korumak, ofis ve
fabrikaları salgından uzak tutmak için tüm
önlemleri ilk günden itibaren uyguluyor.
Salgın felaketini ancak kolektif şuur ile mücadele
ederek en az kayıpla atlatabiliriz”
diye konuştu.
Ekonominin inşaat malzemeleri
sanayisine ihtiyacı var
İnşaat malzemeleri sektörünün salgınının
etkilerini mart ayı itibarıyla net bir şekilde
hissetmeye başladığını belirten Tayfun
Küçükoğlu, şöyle konuştu: “İnşaat malzemeleri
sanayisinin üretimi ve iç pazardaki
satışları azalırken, ihracatta da gerileme
yaşandı. Ayrıca mart ayında önümüzdeki
üç aya ilişkin alınan yurtiçi ve yurtdışı siparişlerde
de keskin bir düşüş yaşandığını
görüyoruz. Sektörümüz geçen seneye göre
2020’nin ilk aylarında büyüme trendine girmişken,
bir kez daha küçülmeye gidiyor.
İnşaat malzemesi sektörünün küçülmeye
gitmesi telafisi zor hasarlar bırakabilir.
Yarattığı potansiyel ve iş hacmi açısından
sünger sektör olmasından dolayı Türkiye
ekonomisinin inşaat malzemesi sanayisine
ihtiyacı var. Zorlu bir dönemden geçiyoruz
ama biliyoruz ki ekonomimizin sürdürülebilir
büyümesi sanayi ile gerçekleşecektir.”
Küresel pazarda fiyat odaklı
mücadele başlayacak
‘Gündem Buluşmaları’ toplantısının moderatörü
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu
Başkan Vekili Ferdi Erdoğan, şunları söyledi:
“Ocak ve şubat ayları sektör adına iyi
geçmişken, herkesin siparişinin, heyecanının
arttığı, ihracatın da belli bir ivme kazandığı
bir yılın başındayken tüm dünyayı
etkileyen küresel salgınla karşı karşıya kaldık.
Peki bu süreçte ne yapacağız?.. Bugün
sanayinin sürdürülebilir büyümesinin
önemi ortaya çıktı. İnşaat sektörü ülkemiz
için lokomotif bir sektör. Engellerimiz var,
‘mücbir sebep’ kapsamına inşaat malzemeleri
sanayisinin büyük bir bölümünün
alınmaması tedarik zincirinin kopmasına
neden olur. İstihdamı korumak çok önemli.
Yakın pazarlara odaklanmalıyız. Bizim için
çok önemli olan, 100 milyar dolar ihracat
ve ithalatın yapıldığı AB pazarını kaybetmemeliyiz.
Bundan sonra tedarik zincirinin
kısaldığı, maliyetin düştüğü, limanlara kolay
ulaşıldığı, taşımanın daha kolay yapılabildiği
bir hayatı kurgulamamız gerekiyor.
Önümüzdeki dönemde hızlı olmak, maliyeti
düşürmek son derece kritik çünkü uluslararası
pazarda fiyat odaklı bir mücadele
olacak.”
Dünya ihracatı nisan ayında daha
da daralacak
Küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine
etkisini grafiklerle anlatan Türkiye
İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat
Gürlesel, tüm dünyada alınan önlemlerin
ekonomide geri dönüşü sağlamaya yeterli
olup olmayacağının merak edildiğini belirterek,
“Nisan başında başlayan izolasyonlar
nedeniyle şu anda dünyada 2,2 milyar
çalışan iş başında değil. Dünyada toplam
istihdam ise 2,7 milyar. Salgın tehdidinin
sürmesi halinde kişi başı gelir itibarıyla en
düşük yüzde 20’lik grubun içine yaklaşık
547,6 milyon kişinin daha düşebileceği
şeklinde bir öngörü var. Şu anda dünyada
gelir kayıplarının yanı sıra yoksullaşma
gibi kalıcı etkilerin üzerinde ciddi şekilde
duruluyor. Dünya ihracatında mart sonu
itibarıyla yüzde 15’lik bir daralma görünüyor.
Bu daralma nisanda daha yüksek bir
oranda gerçekleşecek” dedi.
Siparişler en düşük seviyede
İnşaat malzemesi sanayisinin mart ayı endeks
sonuçlarına da değinen Dr. Can Fuat
Gürlesel, “Mart ayı sonuçlarına göre yurt
içi satışlarda ciddi düşüş var. Yurtiçi siparişler
tarihin en düşük seviyesine geriledi.
İhracat da mart ayında sert düştü, alınan
siparişlerin de azalması bize nisan ayı ihracatında
ciddi bir gerileme yaşanacağını
gösteriyor” diye konuştu.
16
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Aktüel
Sektörün son durumunu yansıtan
anket açıklandı
Gürlesel ayrıca Türkiye İMSAD bünyesindeki
tüm alt sektörlerin katılımı ile gerçekleştirilen
‘COVID-19 Salgınının İnşaat
Malzemeleri Sanayisine Etkisi’ anketinin
sonuçlarını da katılımcılarla paylaştı. 13
Nisan’da tamamlanan ankette çok güncel
veriler olduğunu vurgulayan Gürlesel, öne
çıkan sonuçları şöyle özetledi:
Üreticilerin yüzde 59,7’si sipariş
iptali ile karşı karşıya
İnşaat malzemeleri üreticilerinin yüzde
59,7’si yurtiçi müşterilerinden sınırlı ölçüde
sipariş/iş/proje iptalleri yaşıyor. Yurtdışından
iptaller ise yüzde 46,8 ile yüksek
miktarda gerçekleşiyor. İnşaat malzemeleri
üreticilerinin yüzde 46,8’i yurtiçi tedarik
ve teslimatta sınırlı ölçüde lojistik sıkıntısı
yaşıyor. Yurtdışı tedarik ve teslimatta ise
yüzde 30,6 oranında yüksek miktarda sıkıntı
görülüyor. Üreticilerin 4’te 3’ü yurtdışı
lojistikte sıkıntı yaşıyor. Üreticilerin yüzde
56,5’i yurtiçi tahsilatta sınırlı ölçüde sıkıntı
yaşıyor. Yurtiçi tahsilatta yüksek miktarda
sıkıntı yaşayanların oranı yüzde 27,4. Yurtdışı
tahsilatta ise yüksek miktarda sıkıntı
oranı yüzde 16,1 ile şimdilik daha düşük
kalıyor. Yurtdışında tahsilat sorunu yaşamayanların
oranının da yüksek olduğu
görülüyor. İnşaat malzemeleri üreticilerinin
yüzde 50’si hammadde ve girdi tedarikinde
sınırlı ölçüde sıkıntı yaşıyor. Yüksek miktarda
sıkıntı çekenlerin payı yüzde 8,1 ile
düşük seviyede. Sıkıntı yaşamayanlar ise
yüzde 41,9’u oluşturuyor.
Sektörün yüzde 90’a yakını farklı
koşullarda üretime devam ediyor
İnşaat malzemeleri üreticilerinin yüzde
43,5’inin nisan ayından itibaren üretime
kısmen ara vereceği görülüyor. Yüzde
41,9’u beyaz yakalılar evde, mavi yakalılar
iş başında olmak üzere faaliyetlerini tam
kapasite sürdürecek. Aynen devam edeceklerin
oranı yüzde 11,3, tamamen ara
verenler ise yüzde 3,3… Aslında üreticilerin
yüzde 90’a yakınının farklı koşullarda
üretime devam edeceği görülüyor. İnşaat
malzemeleri üreticilerinin yüzde 45,2’sinin
bayiler ile ilişkileri aynen devam ediyor.
Yüzde 50’si ise bazı bayilerinin ödemeleri
öteleme talebi ile karşılaşıyor. Ayrılan ve
mal iade eden bayi oranları ise çok düşük
seviyede kalıyor.
Salgının satış bütçelerini yüzde 20
ve üzerinde etkilemesi bekleniyor
İnşaat malzemeleri üreticilerinin yüzde
54,9’u salgının mayıs-haziran ayına kadar
süreceği öngörüsü ile hazırlık yapıyor.
Üreticilerin yüzde 30,6’sı salgının sonbahara
kadar süreceğini öngörüyor. Yüzde
14,5’i ise salgının bu yılsonuna kadar süreceğini
düşünüyor. İnşaat malzemeleri
üreticilerinin yüzde 56,5’i salgının 2020
yılı satış bütçelerine yüzde 20 ve üzerinde
olumsuz etki edeceğini düşünüyor. Yüzde
30,6’sı ise bu oranın yüzde 10-20 arasında
gerçekleşmesini bekliyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği, İnşaat Sektörü Analizini Açıkladı
Altyapı faaliyetleri de mücbir sebep kapsamına alınsın
Hâlihazırda 1,5 yıldır daralmakta olan inşaat sektörü, Mart ayı itibariyle
koronavirüs salgınıyla ağırlaşan koşullar nedeniyle projelerde olabilecek
süre uzatımı ve fesih taleplerinin olumlu değerlendirilip karşılanmasını,
finansman konularındaki teşvik nitelikli düzenlemelerin bir an önce uygulamaya
yansımasını bekliyor. TMB’nin üç ayda bir yayınladığı İnşaat
Sektörü Analizi’nin Nisan 2020 sayısına göre; istihdam kapasitesi yüksek
olan sektörde, altyapı faaliyetlerinin mücbir sebep kapsamı dışında bırakılarak
SGK primleri ve vergi ödemelerinin ötelenmesi gibi acil önlemlerden
yararlanamaması önemli bir sorun olarak belirtiliyor. Sektörde ve
sektörün tedarik zincirinde dayanma gücü kısıtlı çok sayıda orta ve küçük
ölçekli firmanın da nakit akışında sorun hızla artıyor. Raporda bir süredir
dengelenmeye yönelik sancıların yaşandığı inşaat sektöründe belirsizliklerin,
koronavirüs salgınının Mart ayında Türkiye’de de ortaya çıkmasıyla
yeniden arttığı belirtildi. Hükümet tarafından salgınla mücadele amacıyla
açıklanan ekonomik tedbirler kapsamında istihdam vurgusunun son
derece önemli olduğuna işaret edilen raporda, “Özellikle kısa ve esnek
çalışma modellerinin geliştirilmesi, SGK primleri ve vergi ödemelerinin
ötelenmesi gibi önlemler istihdam kapasitesi yüksek olan inşaat sektörü
tarafından önemli; ancak altyapı faaliyetlerini kapsam dışında bırakması
nedeniyle eksik bulunmuştur” denildi. Mevcut şartlarda müteahhitlerin
yurt içinde üstlenmiş olduğu projelerde hak ediş ödemelerinin zamanında
yapılması için özel hassasiyet gösterilmesine ihtiyaç olduğu belirtilirken;
süre uzatım ve fesih taleplerinin İdareler tarafından olumlu karşılanması,
kredi geri ödemelerinde bankaların gerekli esnekliği göstermeleri ve faiz
oranlarını düşürmeleri beklentileri sıralandı. Türkiye Bankalar Birliği’nin,
iş dünyasının kredi borçlarıyla ilgili taleplerine bankalarca hızlı ve olumlu
yanıt verilmesi konusundaki tavsiye kararının hatırlatıldığı çalışmada, ancak
uygulamaya ilişkin bankalara yönelik şikâyetlerin bulunduğu belirtildi.
Destek paketiyle vasıflı iş gücü korunabilir
Raporda, şantiye kapanmaları gerektirecek durumda, en hızlı olumsuz
etkinin inşaat sektörünün alt yüklenicilerinin oluşturduğu segmentte hem
de sert bir şekilde hissedileceğine dikkat çekildi ve şöyle devam edildi:
“Sektörde ve tedarik zincirinde yer alan birçok orta ve küçük ölçekli firmanın
dayanma gücünün kısıtlı olduğu dikkate alınarak, vergi avantajları paketi
ve nakit akışındaki bozulmaları önleyecek düzenlemelerin hızlı biçimde
hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. İnşaat sektörüne dönük
bir destek paketi ayrıca, kısa vadede istihdam kapasitesinin korunmasını
sağlayacaktır. Bu çerçevede bir diğer önemli husus olarak, sektörün orta
segmentinde olası erimenin önlenmesi, vasıflı işgücü kaybının ve krizin
ardından sektörün hızla toparlanmasıyla projelerdeki gecikmenin engellenmesine
yardımcı olacaktır.”
İlk çeyrekte yurtdışında 2 milyar dolarlık proje üstlenildi
Raporda, müteahhitlerce yurtdışında yılın ilk çeyreğinde 2 milyar ABD
Doları tutarında yeni proje üstlenildiği açıklanırken, “Koronavirüs salgını
nedeniyle tüm ülkeler tarafından uygulanan farklı nitelikteki önlemlerin
projelerde gecikmelere ve neticede cezai yaptırımlara neden olmamaları
için hükümetler düzeyindeki temasların gündeminde tutulmasının uygun
olacağı ortadadır” denildi. Çalışmada yurtdışı projelerde yönelik ayrıca şu
değerlendirmeler yapıldı:
“Yaşanmakta olan bu olağandışı dönemde, yurt dışındaki projelerde istihdam
edilmekte olan Türk işçilerinin yurda getirilmesi konusunda devletimiz
gereken hassasiyeti göstermekte ve sektörümüze destek vermektedir.
Ancak bu konuda artan ve artması muhtemel yurda dönüş taleplerinin
de karşılanması için Türkiye Müteahhitler Birliği ilgili Bakanlıklar nezdinde
girişimlerini sürdürmektedir.”
Yapı Malzeme Mayıs 2020 17
“Tüm denizlerin aynı anda fırtınalı
olduğu ve sığınılacak tüm limanların
çok uzak ufuklarda kaldığı
olağanüstü bir dönem yaşıyoruz”
“Zorlu bir dönemden geçiyor olacağız, uzun soluklu stratejik plan yapabilen, kurumsal
bütünlüğünü kaybetmeyen, nakit akışını düzenleyebilen, moralini ve enerjisini
kaybetmeden yol alabilen firmaların ilk başlarda yara alsalar bile süreçten görece olarak
güçlenerek çıkacaklarına kesinlikle inanıyorum.”
Kubilay Tüfekçi / İskele Kalıp Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Kurulduğu günden itibaren sektörün sorunları,
çözümleri ve sektörel işbirlikleri konusunda
çalışmalar yürüten İskele-Kalıp
Sektörünün tek çatı kuruluşu olan, İskele
Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD),’nin Yönetim
Kurulu Başkanı Kubilay Tüfekçi ile
dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj
çalışması gerçekleştirdik. Çalışmamızda,
bu yılın geride bıraktığımız kısa dönemi
içerisindeki faaliyetleri ve tüm sektörlerin
olduğu gibi İskele ve Kalıp Sektörünün de
maruz kaldığı salgının etkileri, bu noktada
alınabilicek tedbirler ve yeni çalışma methodları
üzerine konuştuk.
2020 yılının ilk dört ayını geride
bıraktık. Bu yıl sizler için nasıl
ilerliyor? Bu noktada neler
söylemek istersiniz?
Öncelikle sektör olarak 2019 yılının kısa
bir özetini ve 2020 yılına ait beklentilerimizi
kısaca paylaşmak isterim. Herkes için
zor bir yıl olan 2019’un bizler için talihsiz
iki yönü vardı. Genel ekonomik şartlar
haricinde, 2019 Türkiye’de mega projelerin
tamamlanmaya başladığı bir yıldı.
Tabii büyük kapsamlı projelerin azalması,
iskele ve kalıp ya da genel olarak inşaat
sektöründe çalışan firmalar için ciro düşüşüne
işaret ediyordu. Onun haricinde genel
ekonomik şartların zorlaşmasıyla esas
sıkıntı konut sektöründe yaşandı. Konut
sektörü, iskele-kalıp açısından sektörün
nispeten küçük ama çok yaygın projeleri
olması sebebiyle tabanını oluşturan bir
anlam ifade ediyor. Haliyle konut sektöründeki
daralmalar iskele-kalıp sektörünü
zorlamaya başlamıştı. Sektörümüzdeki
firmalarda ciddi ciro düşüşleri yaşandığını
tahmin ediyorum. Her şey bir domino etkisiyle
ilerliyor; ekonominin daralması müteahhitlik
sektörünü, müteahhitlik sektörünün
sıkışması da iskele-kalıp sektörünü
etkiledi. 2020 yılında da Türkiye açısından
çok büyük bir fark olmayacağını öngörüyorduk.
2019’dan daha iyi bir yıl olacağını
umut ediyorduk, ama gelecek projeler
veya yapılacak işler anlamında 2020 maalesef
çok umutlu baktığımız bir yıl değildi.
Konjonktürel olarak dünyada olumlu/olumsuz
birtakım değişiklikler, gelişmeler var.
Ticaret savaşları haliyle hepimizi etkiliyordu.
Amerika ile Çin’in çekişmesi arada bizim
gibi ülkelere de yansıyordu. Fakat tüm
bu gelişmelerin üstüne tüm dünyayı etkisi
altına alan Koronavirüs (COVID-19) salgınının
olumsuz etkileri ticaret hayatında ve
sektörümüzde tabloyu tamamen olumsuz
hale getirdi, işler daha da zorlaştı. Elbette
sağlığımız her şeyden önce geliyor, ancak
yine de dünya ekonomisinde COVID-19
sonrası yaşanması kuvvetle muhtemel resesyonu
dikkate alarak hazırlıklı olmalıyız.
Üyelerinizle bu yıl içerisinde ne tür
etkinlikler gerçekleştirdiniz?
2020 yılını çok genç olan derneğimizin
daha önce başlattığı faaliyetleri olgunlaş-
18
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
tırma ve hayata geçirme yılı olarak planlamıştık.
Bu kapsamda daha önce sizlerle
de paylaştığımız dernek faaliyetlerimizi
kısaca özetleyecek olursak;
• Okul&Sanayi işbirliği projemiz kapsamında
Bahçelievler Kaymakamlığı ve İl
Milli Eğitimiyle birlikte iskele-kalıpla ilgili
bölümü, müfredatta kuvvetlendirmeye ve
güncelleştirmeye yönelik bir işbirliği protokolünü
başlatmış, Bahçelievler Türk Telekom
Meslek Lisesinden ve sektör uzmanlarımızdan
bir çalışma grubu oluşturmuş,
önce fabrika ortamında iskele ve kalıpla
ilgili okul öğretmenlerine eğitimler vermiştik.
Dernek ve sektör oyuncuları olarak,
okul laboratuvarlarında güncel teknolojilere
uygun ürünlerin görülebileceği bir ortam
hazırlama aşamasına geldik. 2021’de ilk
öğrencilerimizle eğitime başlamayı hedefliyoruz.
Nihai hedefimiz meslek lisesi
eğitmenlerinin sektörümüz ile ilgili günceli
bilmesi ve öğrencilere aktarmasıdır.
• Fuar firmalarıyla sektörümüze yönelik
ortak çalışmalar kapsamında belli bir aşamaya
geldik. Hedefimiz 2021 yılı ve sonrası
için sektörümüzde değer katacak, hedef
pazarlara ulaşmasını sağlayacak, kalıcı
bir fuar için çalışmalara katkı sağlamak.
• AB Projesi: 2019 yılında Avrupa Birliğinin
yaklaşık 25 milyon avroluk hibe projeleri
açıklandı, bunun 6 milyon avrosu,
riskli sektörlere yönelikti. Dernek olarak
“Safe Scaffolding For Safe Life” fikrinden
yola çıkarak AB projesine başvurmuş final
aşamasına gelmiştik. Projemiz 2020 Mart
ayında onaylandı, bizden talep edilen gerekli
belgeleri AB Projeleri Mali Yardımlar
Bölümüne gönderdik ve şu an proje imza
aşamasına geldik. Projenin temel amacı;
işçilerin, ailelerinin ve işverenlerin farkındalığını
artıracak etkinlikler yapmak. Bu
kapsamda 44 farklı etkinlik tasarladık.
Projemizi aksi bir durum olmaz ise 2020
yılı ikinci yarısında başlatacağımızı öngörüyoruz.
• Teknik Dokümantasyon: İskele-kalıp
sistemleri için mesleğin ortak paydaşlığı
anlamında teknik doküman hazırlama
komitelerini yaklaşık 1,5 yıl önce kurduk.
Sektörün öncü kuruluşlarının uzmanlarıyla
ve yöneticilerinin katkılarıyla birlikte sektör
için rehber niteliğini taşıyacak teknik doküman
hazırlığında belli bir aşamaya geldik
ve bu çalışmaları Türkiye’de konusunda
öncü üniversitelerle birlikte akademik iş
birliğiyle taçlandırmak istiyoruz.
• Üniversitelerle yaptığımız toplantılarda,
inşaat mühendisi adayı öğrencilerin hem
müfredatta derslerinin olmadığını hem de
bilgi sahibi olabilecekleri bir ortamlarının
bulunmadığını görmüş, bu kapsamda;
Boğaziçi Üniversitesinde, Yıldız Teknik
Üniversitesinde, İstanbul Teknik Üniversitesinde,
ODTÜ’de, Gaziantep’te yüksek
lisans öğrencilerine yönelik sunumlar yapmıştık.
2020 yılı Şubat ayı içerisinde benzer
şekilde İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesinde
seminerlerimize devam ettik.
• Sektörümüz firmalarının üyesi olduğu
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları
Birliği (İDDMİB) ve derneğimizin
üyesi olduğu Türkiye İnşaat Malzemesi
Sanayicileri Derneği (İMSAD) gibi çatı kuruluşlarla
ortak işbirlikleri ve sektörümüze
fayda getirmeye yönelik çalışmalarımız da
devam ediyor.
Tüm dünyayı etkisi altına
alan salgın hastalık dernek
faaliyetlerinizi ve sektörü nasıl
etkiledi?
Koronavirüs (COVID-19) salgınının olumsuz
etkileri ticaret hayatında da yoğun
şekilde görülmeye başlandı. Salgının sektörümüze
olumsuz etkilerini başlıklar halinde
sıralayacak olursak;
• İç satışların azalması
• İhracatın azalması
• Kullandığımız girdileri bulamamak
• Müşteri ödemelerinde gecikme ve nakit
akışının bozulması
• Lojistikte yaşanan sıkıntılar
• İnsan kaynakları ve firmalara özgün diğer
konular
olarak gruplandırabiliriz.
Bütün bu etkilerin sonucunda sektör üyelerimizin
faaliyetlerini sürdürememe riski,
sektörümüzde istihdamın azalması ve işsizliğin
artması riski söz konusudur.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 19
Dosya
Öte yandan tüm dünyayı olduğu gibi
Türkiye’yi de derinden etkileyen küresel
salgının verdiği ekonomik zararın önüne
geçmek için devletimiz tarafından hayata
geçirilen ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ ile
çok önemli bir adım atılmıştır. Ekonomik
istikrarın sağlanması adına alınan tedbirlerden
etkilenen sektörlerin vergi ödevlerini
yerine getirmeleri bakımından ‘mücbir
sebep’ hükümlerinden faydalandırılmasını,
sektör olarak çok değerli bulmaktayız.
Fakat sektörümüz firmalarının büyük çoğunluğu
şimdilik kapsam dışı olup ilgili bakanlıklarla
Dernek Yönetimi olarak gerekli
yazışmaları yaparak “‘Ekonomik İstikrar
Kalkanı” na dahil olma talebimizi sektör
adına sürdürüyoruz.
Dernek olarak 2020 yılı Mart ayı içerisinde
“Seçimli Olağan Genel Kurul” umuzu
yapacak ve önümüzdeki dönem için yol
haritamızı belirleyip faaliyetlerimizi planlayacaktık.
Fakat salgının kalabalık toplantılarda
insan sağlığına olumsuz etkilerini
düşünerek yönetim kurulu kararımızla
genel kurulu erteledik. Aynı gün dernek
genel kurul ve toplantılarının ucu açık bir
tarihe kadar yapılmaması, daha sonra
31.07.2020 tarihinden sonra 30 gün içinde
yapılması yönünde kanun ve duyurular
yayınlandı. Bu tarihten sonra çalışmalarımızı
teknolojik olanaklardan yararlanarak
sürdürmekteyiz. Tabi ki “Önce Sağlık” diyoruz,
durum normalleştiğinde faaliyetlerimizi
etkin şekilde devam ettireceğiz.
Alınabilecek tedbirler noktasında
üyelerinize ne tür tavsiyeleriniz
olacak?
COVID-19 ile ilgili olarak zaten Sağlık
Bakanlığımız ve Bilim Kurullarımız gayet
başarılı olarak mücadele ediyorlar. Devletimiz
de bu salgının genel ekonomik yansımalarını
azaltabilmek için ciddi önlemler
almaya çalışıyor. İnşaat sektörünün ve
tabii bizim gibi bağlantılı sektörlerin, CO-
VID-19 öncesinden mali anlamda yaralı bir
sektör olduğunu dikkate alacak olursak, iç
ve dış pazarların hemen hemen aynı anda
ve neredeyse tamamen daralma eğilimine
girmiş olması sektör olarak bizim için her
anlamda riskleri arttırmaktadır. Ekonomi
Bakanlığı’nın inşaat sektörünü mücbir sebep
kapsamına alırken, mutlaka bizim gibi
doğrudan bağlantılı ve hatta inşaat dışında
başka sektörlere hizmet veremeyecek
Kobi niteliğindeki firmalarımızı da ‘Ekonomik
İstikrar Kalkanı’ kapsamına almasını
bekliyoruz.
Firmalar bazında ise nakit akışının her
zamankinden çok daha fazla önem kazandığı
bir dönemde olduğumuzu hatırlatmak
isterim. Bu manada firmalarımızın tahsilat
ve gelir kalemlerine yoğunlaşırken giderlerini
azaltmak yönünde çözümler bulmalıdır.
ABD ve AB menşeili firmaların bu
dönemde ciddi kamu destekleri alacakları
gözlemlenmektedir, Türkiye’de yerleşik
firmaların bu finansal genişlemeden yararlanma
fırsatları olacağı kanaatinde değilim.
Yabancı ekonomistlerin dikkat çektiği
bir nokta, bu süreç tamamlandığında özellikle
ABD ve AB merkezli büyük kurumsal
şirketlerin ellerinde ciddi miktarlarda nakit
fazlasının kalacağı ve bu nakit fazlaları ile
zorlu bir süreçten geçen küçük şirketleri
satın alma veya piyasadan silme çabasına
girebilecekleridir. Bu şartlar ülkemiz
reel sektörü içinde geleceğe yönelik ciddi
risk içermektedir, Devletimizin sektörleri
desteklerken bu riskleri de göz önünde
bulunduracağını umuyorum. Sonuç olarak
istihdamın mevcut haliyle korunmasının
ve şirket varlıklarının hasar almadan sürdürülebilirliğinin
ciddi bir sınav vereceği
dönemden geçiyor olacağız.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Ülke olarak ekonomik krizleri geçmişte
sıkça yaşadığımız için firmalarımızın kriz
bağışıklıklarının yüksek olduğuna inanırım.
Ayrıca, Türk girişimcileri de fırtınası
bol denizlerin kaptanları gibi sıkıntılı dönemlerde
dümenlerini sıkıca kavrayarak
güvenilir bir rota çizerler. Ancak unutmamamız
gereken nokta, şu anda tüm denizlerin
aynı anda fırtınalı olduğu ve sığınılacak
tüm limanların çok uzak ufuklarda
kaldığıdır. Zorlu bir dönemden geçiyor olacağız,
uzun soluklu stratejik plan yapabilen,
kurumsal bütünlüğünü kaybetmeyen,
nakit akışını düzenleyebilen, moralini ve
enerjisini kaybetmeden yol alabilen firmaların
ilk başlarda yara alsalar bile süreçten
görece olarak güçlenerek çıkacaklarına
kesinlikle inanıyorum.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Tabii hep ekonomi ve iş konuştuk, ama
unutmamalıyız ki sağlıklı olmadan bunların
hepsi anlamsız. Kendimiz, ailelerimiz,
ülkemiz için hepimiz çok dikkat etmeli,
sağlıklı kalmalıyız. Her ne kadar bizlere
çalışmadan, didinmeden, bir şeyler üretmeden
yaşamak zor geliyorsa da sağlıklı
günler için #evdekaltürkiye diyoruz.
20
Yapı Malzeme Mayıs 2020
PERI Karakoyun Köprülü Kavşağı ve
Viyadük Yapım Projesi için
ekonomik ve güvenli çözümler sağladı
Proje: Karakoyun Köprülü Kavşağı ve Viyadük Yapım Projesi
Yer: Eyyübiye / Şanlıurfa
Kaba Yapı Yüklenici: YSA Yapı Taah. İnş. Tic. Ltd. Şti.
YSA Yapı Genel Müdürü: İnş. Müh. Arif Arıcı
YSA Yapı Yönetim Kurulu Üyesi: Muhammed Hanif Arıcı
Servis: PERI Gaziantep Ofisi
22
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
1997 yılında inşaat mühendisliği alanında
hizmet vermeye başlayan Arif Arıcı ile
2010 yılında inşaat mühendisliği alanında
hizmet vermeye başlayan Ahmet Salih
Yalçın 2013 yılında deneyim ve birikimlerini
birleştirerek YSA Yapı Taah. İnş. Tic.
Ltd. Şti.’ni kurdu. 2013 yılında 2 kişi olarak
başladıkları yolculuklarında bu gün 20’ye
yakın teknik ve idari personel ve 200’e
yakın işçiyle devam etmektedirler. Türkiye‘nin
önde gelen yüklenici firmalarından
almış oldukları köprü ve sanat yapıları işlerini
deneyimli teknik kadrosu ve işlerinde
tecrübeli çalışma arkadaşlarıyla projelerine
uygun bir şekilde ve istenilen zamanda
teslim etmeye devam ediyorlar.
Karakoyun Köprülü Kavşağı ve Viyadük
Yapım Projesi, Şanlıurfa’daki Eyyübiye
ilçesindeki Karakoyun Deresi üzerinde
Piazza AVM ve birçok müzenin bulunduğu
bölgede trafik akışını rahatlatmak
amacıyla Şanlıurfa
Büyükşehir Belediyesi tarafından
ihale edilmiştir ve inşa
edilmektedir.
Karakoyun Köprülü Kavşağı
ve Viyadük Yapım Projesi
tamamlandığında Şanlıurfa
Gaziantep istikametindeki
transit akım korunmuş olacak
ve alt kottaki hemzemin kavşak
sayesinde yoğun bir trafik
akışının olduğu çarşı ve mezarlık
bölgesi ile Şanlıurfa için
önemli bir yere sahip, inşaatı
devam eden Kuzeybatı çevreyoluna
bağlanan Süleymaniye
bölgesi arasında bir geçiş
sağlanacaktır.
Şanlıurfa’da Karakoyun Deresi ve tarihi İpek Yolu kesişme
noktasında inşaatı gerçekleştirilen Karakoyun Köprülü
Kavşağı ve Viyadük Yapım Projesinde PERI kalıp ve iskele
sistemleri kullanıldı. Projenin inşaat sürecini daha kolay
hale getiren PERI sistemleri aynı zamanda şantiyede
güvenlik ve maliyet açısından avantaj sağladı.
Karakoyun Deresi üzerindeki
mevcut köprü yeni kirişler
eklenerek genişletilmekte
ve doğu kolunda U dönüşü
için bir köprü yapılmaktadır.
Derenin kuzeyinde bulunan
altgeçit de sağ ve soldan eklenecek
yeni menfezlerle uzatılmaktadır.
Ayrıca ardgerme
köprüsünün belli bir bölüm
izdüşümünde ayrı bir betonarme
köprü bulunmaktadır.
Beton dökümü sırasında da
bu bölümün güçlendirilmesi
PD 8 Sistem Yük İskelesi ile
yapılmıştır.
Taşıyıcı ayaklar arası mesafenin
59 metreye ulaştığı betonarme
köprüde ardgerme
metodu uygulanmaktadır ve
projede toplamda yaklaşık
150 ton halat ve 125 ton betonarme
çeliği kullanılmıştır.
Kenar ayak ve orta ayaklarda
toplamda yaklaşık 39 mtül,
345 m2 PERI TRIO Panel
Kalıp Sistemi kullanılmıştır.
Sistemin hazır panel kalıp sistemi
olması sebebiyle ön kalıp montajıyla
uğraşılmamıştır. 80 kN/ m2’’lik yüksek beton
basınç dayanımına sahip TRIO Panel
Kalıp Sistemi ile güvenli ve hızlı kalıp devri
yapılabilmektedir. Değişik geometrilere
sahip olan şaftların kalıp devri TRIO Panel
Kalıp Sisteminin sahip olduğu değişik
boyuttaki paneller ve esnekliği vasıtası ile
kolayca sahada yapılabilmektedir.
Ortalama 5 m yükseklik, toplamda 3.065
m2 alan için yaklaşık 18.000 m3 malzeme
kullanılmıştır. PERI Gaziantep depo-
Yapı Malzeme Mayıs 2020 23
Dosya
sundan toplamda 600 ton malzeme sevk
edilmiştir. Bu sebepten dolayı nakliyeden
ciddi avantaj sağlanmıştır. Malzemelerin
% 95’i kiralık olarak verilmiştir.
143 m uzunluğundaki ve 21 m ve 27 m
genişliğindeki ardgerme köprü projesinin
tamamını kapsayacak şekilde kalıp stoğu
verilmiştir. İskele sistemi olarak, orta ayak
bölgelerinde PERI UP Rosett Sistem Yük
İskelesi, Diğer kısımlarda PD 8 sistem
Yük İskelesi kullanılmıştır.
PERI UP Rosett Sistem Yük İskelesi;
Her türlü geometrideki yapıya ve yüklere
uyum sağlayabilir. 3 yönde de bağlantı
noktalarının sık aralıklarla atılabilir
olması sayesinde istenilen her bölgeye
uyarlama imkanı vardır. Yatay bağlantı
elemanlarının yüksek rijitliği sayesinde
iskele sisteminin kurulu hali vinç yardımı
ile kolayca taşınabilir. Yük transferinin en
iyi şekilde yapılabilmesi için PERI Kalıp
Sistemleri ile koordine edilmiştir. Sistemin
yatayda ve düşeyde 25 ve 50 cm
aralıklarla bağlantı noktalarının olması
farklı geometrideki yapılar ve yükler altında
en iyi uyumu sağlar. Bunun yanı sıra
bu iskele sisteminin geniş çaplı kullanım
alanlarının olması ve kendi ağırlıklarının
da düşük olması kullanıcı için çok düşük
maliyetli çözümler üretir.
YSA Yapı Genel Müdürü Arif Arıcı’nın görüşleri;
“Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin şehir trafiğini
önemli ölçüde azaltacak bu önemli projesinde yer
aldığımız için çok gururluyuz. YSA Yapı olarak bu
ardgerme köprü projesinin kaba yapı yükleniciliğini
yürütüyoruz. İstenilen sürede işi teslim edebilmek
ve gerekli mühendislik şartlarını sağlamak için PERI
firması çözüm ortağımız oldu. PERI Gaziantep Bölge
Müdürlüğü’nün projemiz boyunca verdiği mühendislik
ve lojistik hizmetleri için teşekkür ederiz.”
YSA Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Muhammed Hanif Arıcı’nın görüşleri;
PERI ‘den temin ettiğimiz dayanımı yüksek sistemler
sayesinde şantiyemizde hızlı ve kaliteli imalat
gerçekleştirdik. Ürün sevkiyatı PER’nin Gaziantep
Bölge Ofisi sayesinde en az maliyetle gerçekleştirildi.
Süpervizörlük de dahil tüm destekleri için PERI’ye
teşekkür ederiz.
PD 8 sistem; Ağır yükler ve masa sistemleri
için hesaplı yük kuleleridir. R 150 ve
R 110 çerçeve yükseklikleri ile ayar mili
açılma boylarının uzunlukları sayesinde,
izin verilen maksimum yüksekliğin geçilmediği
takdirde her döşeme yüksekliğine
uyarlanabilir. PD 8 kaldırma kancaları
kullanılarak masa sistemleri vinç yardımıyla
taşınabilir.
Diğer taraftan ana mahya olarak orta
ayak bölgelerinde SRU çelik kuşak, diğer
kısımlarda Kafes Kiriş GT 24 kullanılmıştır.
Tali Izgara olarak Ahşap Kiriş VT 20K
kullanılmıştır. Döşeme alın kalıplarında
da VARIOKIT sistem kullanılmıştır. Eğimler
ayarlı payanda sistemi ile sağlanmıştır.
Döşeme için 4200 m 2 PERI Twin
18 mm plywood kullanılmıştır.
Montaj çizimleri ve süpervizörlük hizmetleri
de hızlı bir şekilde PERI Gaziantep
teknik personeli tarafından verilmiştir.
YSA Yapı’ya bu projede de bizi tercih ettikleri
için teşekkür ederiz.
24
Yapı Malzeme Mayıs 2020
DokaScaff UNI:
“Tüm iskele uygulamaları için tek sistem”
Malzemesinin %80’inin farklı uygulamalar için tekrar kullanılabilir olduğu DokaScaff UNI
iskele sistemi, tüm kullanım alanlarında güvenli uygulama imkanı sunuyor.
Bir iskele ile birden çok uygulama yapabilmeyi
sağlayan DokaScaff UNI, daha az
sayıda farklı üründen oluşması nedeniyle
kurulum ve sökümde bütük kolaylık sağlıyor,
şantiyeye hız ve ekonomi sağlıyor.
Malzemesinin %80’inin tekrar kullanılabilir
özellikte olduğu DokaScaff UNI iskele sistemi,
çok doğrultulu disk kilitlemesine dayanılarak
tasarlandı ve kullanıcılarına en
yüksek ürün kalitesi ve mümkün olan en
düşük bakımla dayanıklılık sunan yüksek
dayanımlı çelik, otomatik kaynak ve kaplama
olarak sıcak daldırmalı galvanizasyon
kullanılarak imal edildi.
Kilitli disk tertibatı/mekanizmasına dayanan
tasarımı DokaScaff UNI, ağır endüstriyel
ve inşaat mühendisliği uygulamaları
gibi en karmaşık ve zorlu iskele yapıları
için bile uygun.
Sistemin sekize kadar bileşenini kamayla
kenetleyip sabitleyen özel olarak şekillendirilmiş
deliklere sahip diskler, standart dikmelerde
50 santimetrede bir kaynaklanmış
yapıya sahip. Yatay ve çapraz elemanların
uçlarında sabit olarak bulunan kamalar,
delikli diske tam olarak geçerek yüksek
yük taşıma kapasiteli sert birleşim noktalarını
sağlama alıyorlar. Disk deliklerinin
biçimlendirilme yöntemi nedeniyle standart
dikmeler ile yatay ve çapraz elemanlar,
neredeyse her açıda birleştirilip sabitlenebiliyorlar.
DokaScaff UNI iskele sisteminde, normal-
26
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
de 73 santimetreden 307 santimetreye
kadar değişen uzunluklarda 32 santimetre
genişliğinde çelik platformlar kullanılıyor.
Bununla beraber tamamıyla alüminyum,
karma alüminyum ve plywood platformlar,
çelik veya alüminyum merdivenler gibi
başka seçenekleri de bulunuyor. DokaScaffUNI
iskele sistemi bileşenleri, boyut ve
kullanım bilgileriyle son kullanıcı deneyimini
arttıran özelleştirilmiş işaretlerle geliyor.
Tasarım sayesinde çok amaçlı
Yatay ve çapraz elemanların veya diğer bileşenlerin
birleştirilmesine göre daha başka
olasılıklara imkan tanıyan delikli diskler,
DokaScaff UNI iskele sistemine sürekli
geometrik iyileştirmeler için üstün esneklik
sağlar.
DokaScaffUNI iskele sisteminin ayak başına
5.8 tona kadar yüksek yük taşıma
kapasitesi destekleme ve çeşitli çalışma
iskeleleri boyunca çözümlere ulaşmak için
iskele uygulamalarının geniş bir aralığına
izin verir.
Çok Yönlü Güvenlik
Güvenlik kemeri sabitlenmesi için test edilmiş
bağlama noktaları DokaScaff UNI iskele
sistemi kurulur ve sökülürken güvenliği
arttırır.
Her 50 santimetrede korkulukların eklenmesi
ve alt korkulukların tüm çevreyi
sarması sayesinde DokaScaff UNI, iskele
sisteminin son kullanıcıları için güvenliği
arttırır ve bileşenlerinin belgeli test kurumları
tarafından doğrulanmasını da içeren
Avrupa EN 12 810-1 iskele kurma standardına
uyumludur.
Kolay Kurulum
DokaScaff UNI iskele sistemi, Sadece bir
kişinin güvenlikle iskeleyi yukarı doğru kurulmasına
izin veren taban elemanlarını
kullanır ve ilk seviye bir kez yerleştirildiğinde,
başka bir tesviyeye ihtiyaç duyulmaz.
Yatay elemanları birleştirmek için önceden
yerleştirilmiş açılarda kamalarla kenetlenmiş
bağlantılar ve standart dikmelere
yüklemek için sabit geçme bağlantıları,
DokaScaff UNI iskele sistemine yüksek
kurulum hızı sağlar.Konfigürasyona bakılmaksızın,
öğrenme zamanını azaltan ve
işçinin performansını arttıran kurulum iş
akışı her zaman aynıdır.
Düşük Maliyet
DokaScaff UNI iskele sistemi bileşenlerinin
%80’i bir uygulamadan diğerine tekrar
kullanılabildiğinden, ekipman yatırımını
azaltır. Geleneksel iskelelerin zaman alıcı
vidalı birleşimlerinin yerine, bağlantılama
işlemi basit ve kullanıcı dostu olduğundan,
işgücünden tasarruf sağlar.
Taşınma ve çerçeve iskele ile karşılaştırıldığında
depolama için gerekli hacmi azaltır.
Galvanizlenmiş yüzey ve sökülebilir kamalar
gibi bağlantısız bileşenlerin yokluğu,
DokaScaff UNI iskele sistemine daha uzun
bir dayanıklılık sağlar.
İskele Konfigürasyonları
• Cephe iskelesi
• Merdiven kuleleri
• Hacimli iskeleler
• Yük taşıyıcı kule iskeleler
• Çubuk donatı iskelesi
DokaScaffUNI iskele sisteminin
kullanıldığı projeler
• Mazıdağı Gübre Fabrikası
• Karabiga Gübre Fabrikası
• Çiftçi Towers
• İstanbul Havalimanı
• Turkmenhimiya Gübre Fabrikası
• Kuzey Marmara Otoyolu
• Doha Green Line
• Lusail Iconic Stadium
• Tufanbeyli Termik Santral
Yapı Malzeme Mayıs 2020 27
“Sağlık söz konusu olduğunda
diğer bütün faktörler ikinci planda
kalmalıdır”
“Tüm dünyada insanları evde kalmaya zorlayarak, bir anlamda iş hayatını durma noktasına
getiren bu denli büyük bir küresel kriz ortamında, en azından çarkımızı döndürecek kadar
işimiz oluyor. Aynı zamanda bu işleri, sorunsuz bir şekilde tamamlayıp teslim ederek
çalışmalarımıza devam edebiliyoruz.”
Selim King
İntek Kalıp ve İskele SistemleriYönetim Kurulu Başkanı
30 yıldır endüstriyel inşaat kalıp-iskele
sistemlerinin tasarımı, projelendirilmesi,
üretimi, satışı, kiralanması ve satış/kiralama
sonrası desteği konularında hizmet
veren İntek Kalıp ve İskele Sistemleri,
12.650 m 2 ’si kapalı olmak üzere toplam
36.900 m 2 alana sahip 2 adet modern tesisi
ve 120 kişilik ekibi ile uluslararası bir marka
olma yolunda ilerlemeye devam ediyor.
İntek Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim
Kurulu Başkanı Selim King ile gündemdeki
konuları ele almaya çalıştığımız bir röportaj
çalışması gerçekleştirdik.
Tüm dünyayı etkisi altına alan
salgın hastalık şirket faaliyetlerinizi
nasıl etkiledi?
Bugün yaşayan hiçbir insanın daha önce
tecrübe etmediği, çok ilginç bir süreçten
geçiyoruz. Bilinmeyenlerin çok fazla olması,
konunun direkt olarak insan sağlığını etkilemesi
ve küreselleşen dünyada ilk defa
böylesine büyük bir salgın ile karşılaşılıyor
olması bu sürecin en zorlu tarafları olarak
karşımıza çıkıyor. Açık söylemek gerekirse
bu virüs Çin’de ilk ortaya çıktığı günlerde,
olayın bütün dünyayı sarsacak bu denli
büyük bir salgın haline geleceğini tahmin
edememiştik. Fakat öncelikle İtalya’da ve
sonrasında tüm Avrupa’da salgının yayılma
hızını ve yarattığı ölüm oranlarını
gördükten sonra, Mart ayının ortalarında
tehlikenin boyutunu kavradık ve hemen
bir takım önlemleri hayata geçirdik. İnsan
sağlığı söz konusu olduğunda diğer bütün
faktörler ikinci planda kalmalıdır. Biz de bu
ilkeye uygun olarak davrandık ve şirket
olarak hızlı sayılabilecek bir şekilde bazı
kararları uygulamaya koyduk. Yaptıkları
iş itibari ile uzaktan çalışmaya uygun olan
ofis ekibimizin tamamını evden çalışabilir
hale getirdik. Üretim ve kiralama ekibimiz
için ne yazık ki bu şekilde bir uzaktan çalışma
imkânı olmadığı için onlar Gebze ve
Düzce tesislerimizde çalışmaya devam
ediyorlar. Fakat onlar için de çalışma koşullarını
daha güvenli hale getirecek bazı
önlemler aldık. Çalışanlarımızı gelir kaybına
uğratmayacak şekilde tesislerimizdeki
insan yoğunluğunu azalttık. Çalışanlarımızın
işe geliş-gidişlerinde, sosyal mesafeyi
koruyabilmeleri amacı ile servislerimizin
sayısını arttırdık ve yemekhanede bu doğrultuda
önlemler aldık. Temizlik, dezenfektasyon
ve havalandırma konularında,
sağlık bakanlığı tarafından yayınlanan genelgelere
birebir uygun şekilde iş bölümü
ve görevlendirmeler yaptık.
Aldığımız bu önlemlerin de etkisiyle, çok
şükür şu ana kadar hiçbir çalışanımızda
salgın ile ilgili en ufak bir sağlık problemi
yaşamadan çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İnşaat sektörü açısından baktığımızda, gerek
yurt içinde gerekse yurt dışındaki projelerin
bir kısmı yavaşlatıldı, bir kısmı ise
tamamen durduruldu. Bunun sonucu olarak
müşterilerimizin taleplerinde bazı azalmalar
oldu, kirada olan malzemelerimizin
bir kısmı depomuza geri döndü.
Talepte meydana gelen bu azalmaya paralel,
yukarıda bahsettiğim koşullar ve aldığımız
önlemler nedeni ile doğal olarak
bizim hizmet ve üretim kapasitemiz de
düştü. Tüm dünyada insanları evde kalmaya
zorlayarak, bir anlamda iş hayatını
durma noktasına getiren bu denli büyük bir
küresel kriz ortamında, en azından çarkımızı
döndürecek kadar işimiz oluyor. Aynı
zamanda bu işleri, sorunsuz bir şekilde
tamamlayıp teslim ederek çalışmalarımıza
devam edebiliyoruz.
Üretim, sevk ve yeni sipariş
çalışmaları noktasında şu anki
çalışma yapınızdan biraz bahseder
misiniz?
Gebze ve Düzce’de iki farklı tesisimizde
faaliyetlerimize devam ediyoruz. Gebze
tesisimizde “genel yönetim binamız” ve
kiralık parkımızın bakım onarımının yapıldığı
ve stoklandığı “depomuz” var. Düzce
tesisimizde ise tüm üretimlerimizin yapıldığı
“üretim merkezimiz” yer alıyor.
Bir önceki maddede detaylı olarak anlatmış
olduğum gibi her iki tesisimizde insan
yoğunluğunu azalttık ve çalışmalarımıza
devam ediyoruz. Genelde kiralama siparişlerini
Gebze tesisimizden, satış siparişlerimizi
Düzce tesisimizden sevk ediyoruz.
Mart ayı içinde teslimatını tamamlamamız
gereken Cezayir ve Türkmenistan siparişlerimiz
vardı. Bu siparişlerin sevkiyatlarını
sorunsuz bir şekilde gerçekleştirdik. Nisan
ve Mayıs aylarında yurt dışında Bosna-Hersek,
İrlanda, Fransa ve Sırbistan’da
almış olduğumuz projelerin yanı sıra Türkiye’de
kısmen satış kısmen kiralama yöntemi
ile çalıştığımız irili ufaklı birkaç projenin
teslimatlarını gerçekleştireceğiz.
Satış ve pazarlama noktasındaki
faaliyetlerinizi nasıl
gerçekleştiriyorsunuz?
Satış ve pazarlama ekibimizin tamamı,
Mart ayının sonundan beri uzaktan çalışıyor.
Bizim proje bölümümüz, satış bölümünün
en önemli parçasıdır. Onlar da
uzaktan çalışıyor. Proje işi günümüzün
teknolojik şartlarında uzaktan çalışma yöntemi
ile yapılabilecek bir iştir.
Fakat satış işi için aynı yorumu yapmak
mümkün değildir. Müşterilerimiz ile uzaktan
video konferans ile yapılan görüşmeler,
karşılıklı birebir görüşmelerin yerini tuta-
28
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
maz. Bu nedenle satış bölümünde çalışan
arkadaşlarımız gerekli durumlarda, sosyal
mesafeyi korumak kaydı ile müşterileriyle
karşılıklı görüşmelerini gerçekleştiriyorlar.
Satış, pazarlama ve proje ekiplerimizin ne
kadar süre ile uzaktan çalışmaya devam
edeceğini, önümüzdeki günlerdeki gelişmeler
bize gösterecektir.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Günümüzde iletişim teknolojilerinin geldiği
nokta, iş hayatının büyük bir hızla dijitalleşmesine
yol açıyordu. Yaşadığımız salgın,
bu süreci hızlandıracak gibi görünüyor. İşletmeler
bu süreçte yaşadıkları tecrübeleri
değerlendirerek, zamandan, ofis ve ulaşım
maliyetlerinden tasarruf etmek amacı ile
bazı işleri uzaktan çalışma yöntemine döndüreceklerdir.
Virüs ile savaşta henüz çözülememiş birçok
soru işareti olmasına karşın, ben insanlığın
bu virüsü eninde sonunda yeneceğini
düşünüyorum. Aksi görüşler, başta
sosyal mesafe kavramının değişmesi ile
birlikte insan yaşamının çok büyük değişimlere
uğrayacağını, hiçbir şeyin eskisi
gibi olmayacağını öngörüyor. Böyle bir
durumun gerçekleşmesi turizm, eğlence,
yeme-içme, sanat, spor, ulaşım gibi birçok
endüstriyi derinden sarsacaktır. Tabii bu diğer
sektörlere de olumsuz olarak yansıyacaktır.
Ben bu kadar kötümser olmamakla
birlikte, global dünyada ilk kez tecrübe edilen
böylesine bir felaketin ne gibi sonuçlar
yaratacağını biraz endişe ve epeyce merakla
bekliyorum.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
Daha önceki röportajlarımızda da anlatmış
olduğumuz bir gelişme stratejimiz var.
“Yurt dışında yerelleşme” adını verdiğimiz
bu strateji, İntek’in uluslararası pazarlardaki
payının büyümesini hedefliyor.
Geçtiğimiz yıllarda, yurt dışı projelerin lojistiğini
Türkiye’den yapmak mümkündü ve
bu müşterilerimiz açısından tercih edilen
bir durumdu. Fakat günümüz şartlarında,
işlerin süreleri çok kısaldı. Hizmeti çok
daha hızlı bir biçimde sunmak gerekiyor.
Buna ilaveten, müşterilerimiz satın alma
yerine kiralama yöntemini tercih etmeye
başladılar. Bu nedenlerle müşterilerimiz
her türlü ihtiyaçlarını, iş yaptıkları ülkede
yerleşik olan tedarikçilerle çözmeyi tercih
ediyorlar. Müşterilerimizin bu tercihi, bizi
iş yaptığımız ülkelerde derinleşmeye, bir
başka deyişle “yerel olmaya” doğru itiyor.
Son yıllarda ihracat stratejimizi bu “yerelleşme”
ilkesi üzerine kuruyoruz. Hedef pazarlar
seçip, o pazarlarda ofis ve depolar
oluşturarak o ülkenin yerel bir firması haline
gelmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken,
o pazarı bilen, güvenilir yerel firmalara bayilik
vererek, onlarla ortak hareket etmeye
de sıcak bakıyoruz. Böylece o ülkedeki
yerel ya da uluslararası
diğer inşaat firmaları ile
de çalışmayı hedefliyoruz.
Bu salgının yarattığı
olumsuz koşullar, bizim
bu yöndeki çalışmalarımızı
sekteye uğrattı
tabii ki. Koşullar düzelir
düzelmez, bu stratejimizi
gerçekleştirmek için
çalışmaya devam edeceğiz.
Son olarak eklemek
istedikleriniz?
Öncelikle tüm insanlık
için bu salgının sağlık
açısından en az hasarla
atlatılmasını diliyorum. Bunun peşinden
tabii ki işin ekonomik boyutunu düşünmek
gerekiyor. Dünyada ekonominin durma
noktasına geldiği bu günlerde, özellikle
günlük temel ihtiyaçlarını karşılamak için
çalışmak zorunda olan birçok insanın, çalışamadığı
ve hayatını sürdürmek için ihtiyacı
olan geliri elde edemediği gerçeği ile
karşı karşıyayız. Devletlerin başta bu durumdaki
vatandaşlarına mutlaka destek olması
gerekiyor. Bunun yanında işletmelerin
de desteklenmeleri gerekiyor. İşlerin azalması
ile firmalar varlıklarını sürdürebilmek
için küçülme yoluna giderler. Firmaların
küçülmesi demek işsizlik demektir. Devletimiz
tarafından hayata geçirilen “Ekonomik
İstikrar Kalkanı” işletmeleri desteklemek
yönünde atılmış önemli bir adımdır. Fakat
hem istihdama hem de ihracata büyük
oranda katkı sağlayan kalıp ve iskele sektörü,
bu destek paketinin kapsamı dışında
tutulmuştur. Sektörümüzün de “Ekonomik
İstikrar Kalkanı” kapsamına dahil edilmesi
için sektörümüzü temsil eden derneğimiz
olan İKSD aracılığı ile ilgili bakanlıklara,
İntek olarak da bağlı bulunduğumuz vergi
dairesine gerekli başvuruları yaptık.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 29
TMS Grup, Conexpo-Con/Agg 2020
Fuarıyla Amerika’da
Mühendislik Hizmetleriyle ve üretim kalitesiyle dünya genelinde bir marka olma vizyonuyla
hareket eden TMS Grup, Amerika’nın Las Vegas kentinde düzenlenen CONEXPO-CON/
AGG fuarında geçtiğimiz Mart ayında yepyeni ürünleriyle yerini aldı.
Amerika’nın Las Vegas şehrinde 10-14
Mart tarihleri arasında yapılan endüstri ile
inşaatı bir araya getiren dünyanın en büyük
fuarlarından biri olan CONEXPO-CON/
AGG, yaklaşık 250.000 m2 alan üzerinde
kurulu olup katılımcı sayısı 2300’ün üzerinde
olduğu fuarda TMS Grup yeni ürün
ve sistemlerini ziyaretçileriyle buluşturdu.
Fuar süresince TMS Grup’un en dikkat çeken
ürünleri; Mopa Panel Kalıpları ve Multix
kit oldu. Ayrıca fuarda Vinc’i 80, Vinc’i
70, Hand’i perde ve kolon kalıp sistemleri
de rağbet gören ürünler arasında yer almıştır.
MOPA MODÜLER VE SÖKÜLEBİLİR
PERDE KALIP SİSTEMİ
İlk olarak 2018 yılında İstanbul Kalıp ve
İskele Fuarında görücüye çıkan MOPA,
modüler ve sökülebilir perde kalıp sistemi,
CONEXPO-CON/AGG fuarında da ziyaretçilerin
ilgisini çeken TMS’nin diğer bir
ürünü oldu. MOPA, her iki uçta cıvatalı dikdörtgen
kutu profillerden oluşan ve proje
ihtiyaçlarına göre şantiyede montajı sağlanabilen
çelik çerçeve sistemine sahiptir.
Dış çerçeve kenar profilleri VINCI 80 profilleri
ile aynı şekle sahip ve aynı mukavemette
tasarlanmıştır. Bu nedenle Vinci 80
panel kilitleriyle kolayca birleştirilebiliyor.
MOPA panel kalıplarının cıvatalı birleşimleri
sayesinde inşaat sahasında da montajı
yapılabildiği
için parçalar halinde nakliyesi gerçekleşe-
30
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
bilmektedir. Dolayısıyla 6x6 metre ebatlarında
panel kalıp, araçta çok daha az yer
kaplayarak sahaya taşınabilir ve imalatı
yapılabilir durumdadır. Bu da nakliye, işçilik
ya da aksesuar tüketimi gibi birçok maliyetlerin
azalması demek oluyor.
MULTIX KIT
Tamamen kendisine özgün tasarım ile
yola çıkarak üretilen ve geliştirilen ürünleri
Avrupa ve dünya standartlarında kullandırmak
üzere yola çıkan TMS, geçmiş
yıllardaki strateji ve ön görülerinin bugün
meyvelerini toplamaktadır. TMS Kalıp,
aralıksız çalışmalarının sonucu olarak,
CONEXPO-CON/AGG fuarında Multix
Kit adında yeni bir ürünle daha karşımıza
çıkmıştır. Multix Kit birçok ihtiyaca çözüm
sunabilen bu sistem özel çap ve aralıklarda
delinerek üretilmiş U profillerin özel
olarak dizayn edilmiş bağlantı elemanları
ile birleştirilmesi sonucunda oluşmaktadır.
Multix Kit kullanılarak düşey ya da yatay
ağır yükler için kule ya da makas çözümleri
yapabilmesinin yanında Multix elemanları
perde yatay kuşağı, tek yüz perde dayaması,
köprü başlık traversi, çiftli itme-çekme
tipi payanda ve teleskop olarak ya da
tünel kalıbı ve hidromekanik sistemlerde
eleman
olarak kullanılabilmektedir. Multix Kit her
türlü projeye uygulanabilecek şekilde standartlaştırılmış
olduğu için, farklı projelerde
farklı tip sistemler gerektirmeyen modüler
bir sistemdir. Yük taşıma kapasitelerinin
yüksek oluşu sayesinde daha az eleman
gerektirdiği için zamandan ve işçilikten tasarruf
sağlamaktadır.
VINC’I 80 KOLON KALIPLARI
VINC’I 80 Kolon Kalıpları, vinç ile kullanılabilen,
çelik çerçeveli, plywood yüzeyli
pano kalıp sistemleridir. Panolar; kapalı
torsiyona mukavim çelik çerçevelidir. Enlemeler
ise kutu profillerden yapılmıştır.
Yüzeyler 220 gr/m2 fenolik film kaplı UPM
Wisa-Form Birch plywood kaplıdır. İsteğe
bağlı olarak, kullanım ömrü daha yüksek
olan plastik yüzeyli plywood UPM Elephant
ile de kaplanabilmektedir. Çelik çerçeve
profil elemanı; istenilen her çerçeve
noktasından bir diğeri ile bağlanabilecek
şekilde tasarlanmıştır. 5 cm
aralıklı yatay tie-rod delikleri ile kolon
ölçüşüne göre yatayda her iki yönde
beş cm’de bir ayarlanabillir olmasını
sağlanabilmektedir. Pano genişlikleri:
75, 90, 105, 120 cm ve yükseklikleri
ise; 330, 300, 270, 180, 150, 120
cm olarak üretilmektedir. Panoların
köşeleri dolu malzeme olup bir yandan
çerçeveyi sağlamlaştırmakta ve
diğer vinç ile deplase esnasında ilk
darbe noktasını kuvvetlendirmektedir.
Perde kalıbında ve kolon panosu
eklemelerinde kullanılan TAMON kilit
bir çekiç darbesiyle açılır veya kapatılabilir.
Panolarda açılmış ankraj
delikleri DW15’lik tie-rod kullanımı
için uygun olup 80 KN/m2’ye kadar beton
basıncını karşılamaktadır.
BTMS
Kalıp ve İskele sektöründe Türkiye’de
ve dünyada bir marka haline gelen TMS
Grup, bünyesinde bir önemli markayı daha
bulunduruyor. BTMS; TMS Grub’un; Kore’li
Boo Won B.M.S. şirketi ile ortaklaşa kurduğu;
inşaat demirlerinin mekanik olarak
birleştirilmesinde kullanılan “donatı manşonlarını”
pazarlayan ve kısa sürede Türkiye’de
patentli üretecek şirketidir.
Dünyanın en yüksek yapısı olan Burj-Khalifa
(Birleşik Arap Emirlikleri) binası ve beşinci
yüksek yapısı olan G. Kore’deki LOT-
TE World Tower, BMS manşonları ile inşa
edilmişlerdir. Yurt içerisinde İstanbul 3. Boğaz
Köprüsünün yanında; 1915 Çanakkale
Köprüsü, Kömürhan Köprüsü, Vakıf GYO
Finanskent Kule projesi gibi birçok projede
BTMS manşonlarını güvenle kullanılmıştır.
Ülkemizin büyük projelerinden olan 1915
Çanakkale Köprüsü projesinde; yapıyı taşıyan
kilit noktalar, keson ve ankraj bloğu
imalatında değişik çaplarda BTMS manşon
ve Terminatörleri kullanılmıştır. Dünyada
‘Nükleer Standartları’ karşılayan donatı
manşon markası fazla değildir. BMS, dünya
çapında nükleer yeterliliği sağlayan bu
markalardan bir tanesi olarak öne çıkıyor.
Güney Kore’de; “Shin Wolsong”, “Shin
Hanul” ve “Shin Gori” ile Birleşik Arap
Emirlikleri’nde; “Barakah” olmak üzere birçok
Nükleer Enerji Santrali, BMS manşonları
kullanılarak inşa edilmiştir. UK CARES
A1/B1 sertifikası altında üretilen, Rus Atom
Ajansı ROSATOM ile KEPİC onaylı BTMS/
BMS donatı birleştirme sistemlerinin sağladığı
standartlar ise;
• ACI 318
• ACI 349, 359 (Nuclear requirements)
• BS 8110
şeklindedir.
Önümüzdeki yıllarda daha büyük bir coğrafyada
başarılarını devam ettirmek olduğunu
hedefleyen TMS Kalıp ve İskele sistemleri,
sayılı yabancı rakipler ile alt yapı,
köprü, metro ve yüksek katlı yapılar gibi
zorluk derecesi yüksek projelerde mücadele
ederek ipi göğüslemektedir ve aynı
şekilde yeni projelerinde de göğüslemeye
devam etmektedir.
Ar-Ge çalışmalarına
da
hız kesmeden
devam
eden TMS,
inovasyon ve
teknoloji ışığı
altında, sektörün
önde
gelen firması
olarak ülkemizi
gururlandırmaktadır.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 31
Milano City modern mimarisiyle
Bursa Nilüfer’de yükselecek
Taham Yapı güvencesiyle hayata geçecek olan Milano City Projesi toplam 5135 m 2 bir alan
üzerine kurulacak. Kayapa’nın kalbinde yeşillik ve huzurun arasında yükselecek olan proje
modern mimarsiyle göz dolduruyor.
Milano City projesi toplam 5135 m² arazi
üzerine kurulacak. 3 blok ve 41 daireden
oluşmakla beraber 4. Katlar dubleks olarak
tasarlanmış durumda.
Milano City Projesiyle Kayapa’nın kalbinde
modern mimari ve taham kalitesi buluşuyor.
o Açık Otopark
o Ahşap Çocuk Parkı
o Açık Havuz
o Bisiklet Otoparkı
o 33 adet 3+1 daire
o 8 adet 6+1 dubleks daire
o Malzeme garantisi
o Modern mimari ve dizayn
o Satış sonrası hizmet
Kalite, bizim için olmazsa olmazlardan.
Milano City projemizde;
o Kullanılacak tüm malzemeler TSE standartlarında,
inşaatta tüm malzeme ve işçilikler
1. Sınıf kalitede uygulanacaktır.
o Yapı taşıyıcı sistemi, son deprem yönetmeliğine
uygun konvansiyonel sistem
olacaktır.
o Milano City projemizde Beton kalitesi
C25 olarak belirlenmiştir. Sondaja dayalı
zemin ve temel etütleri yapılmıştır.
o Tüm blokların dış cephelerinde ısı yalıtımını
sağlayan 6 cm mantolama sistemi
kullanılacaktır.
o Tüm blokların ısı ve su yalıtımı projeye
uygun yapılacaktır.
o Tüm blokların cephe doğramaları ısı
yalıtımlı PVC doğrama olacak ve ısı cam
kullanılacaktır.
32
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
“En önemli karakteristik özelliğimiz
olan motivasyonumuzu kaybetmedik”
“Global belirsizlik nedeniyle büyük ölçekli yatırım planımız yok. Her yıl olduğu gibi verimlilik
yaşını doldurmuş robot ve diğer makinelerimizi yenileyeceğiz. Ayrıca sohbetimizin başında
da söylediğim gibi AR-GE faaliyetlerimiz son sürat devam edecek.”
Berkan Özelci
ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri
Genel Müdürü
Konularında uzman, tecrübeli ve dinamik
teknik kadrosuyla, mühendislik, analiz ve
raporlarla desteklenmiş hızlı ve ekonomik
endüstriyel kalıp ve iskele çözümleri
sunan ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri,
7.000 m²’si üretim 15.000 m²’si stoklama
alanı olmak üzere toplam 22.000 m²’lik
tesisi ve 150 çalışanı ile müşterilerine
hizmeye devam ediyor.
ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri Genel
Müdürü Berkan Özelci ile gündeme dair
konuştuğumuz bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
Tüm dünyayı etkisi altına
alan salgın hastalık şirket
faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?
Açıkçası Nisan ayına kadar yurtdışı ofislerimizin
verdiği destekler ile herhangi bir
olumsuz etki hissetmedik. Ancak salgının
tüm dünyada etkisini artırması ve buna
paralel ulaşım problemlerinin yaşanması
maalesef olağan üretim akışımızı bir nebze
olsa da olumsuz etkiledi. Ancak bizi biz
yapan en önemli karakteristik özelliğimiz
olan motivasyonumuzu kaybetmedik hatta
bu durağanlaşan dönemi ilerisi adına
avantaja çevirmek için AR-GE faaliyetlerimize
hız verdik. Sizin de çok iyi bildiğiniz
gibi ihracat hacmini her yıl artıran ÖZLER
bu yeni ürün portföyleri ile hem sektöre
örnek olmaya hem de daha inovatif ürünler
ihraç ederek ülkemizin milli hedeflerine
katkı vermeye devam edecek.
Satış ve pazarlama noktasındaki
faaliyetlerinizi nasıl
gerçekleştiriyorsunuz?
Başta Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımızın
önce sosyal mesafe kuralı ve
daha sonrasındaki evde kal çağrısına uygun
hareket ediyoruz. Bu nedenle satış
ve proje ekiplerimiz değerli müşterilerimize
evden hizmet veriyor. Ayrıca gerekli
önlemleri alarak nöbet sistemi oluşturduk
ve yurt içinde devam eden projelerimize
yerinde hizmet vermeye devam ediyoruz.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
İş hayatımda 15 yılı geride bıraktım. Bu
süre zarfında küçük, büyük, iç piyasa ya
da küresel birçok kriz gördüm. İç piyasada
sorun olduğu dönemde ağırlığımızı
yurt dışına vererek süreci aşabiliyorduk
ya da tam tersi iç piyasaya ağırlığımızı
vererek süreç içinde pozisyonumuzu
güncelleye biliyorduk. Şimdi durum tüm
dünya genelinde belirsiz. Yönetim olarak
üretim ve satış faaliyetlerimizi sürdürme
noktasında kısa süreli tasarruf temelli
program uygulama kararı aldık.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
Global belirsizlik nedeniyle büyük ölçekli
yatırım planımız yok. Her yıl olduğu gibi
verimlilik yaşını doldurmuş robot ve diğer
makinelerimizi yenileyeceğiz. Ayrıca
sohbetimizin başında da söylediğim gibi
AR-GE faaliyetlerimiz son sürat devam
edecek.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Ülkemize, milli birlik ve kardeşliğimize
inanıyoruz. Bu süreç elbet bitecek. Dünyada
dengeler değişecek ve ülkeler ticaret
stratejilerini yeni süreçle birlikte güncelleyecek.
Benim hep söylediğim ve tüm
çalışma arkadaşlarımın inançla arkamda
durduğu bir sloganım var.
Gelecek bizim...
Yapı Malzeme Mayıs 2020 33
Erkanlı Holding’in Öğrenci Evi Markası
Univa, Dünyaya açılıyor!
Türkiye’de bir ilke imza atarak gayrimenkul sektöründe yeni bir dönemin kapılarını
aralayan Erkanlı Holding’in yatırım amaçlı öğrenci evi projesi Univa, İngiltere’den dünyaya
açılıyor. Erkanlı Holding, öğrenci evi yatırımlarının öncü pazarlarından İngiltere’ye OPTO
markasının sahibi Experience Investment ile ortaklık yaparak girdi. Erkanlı Holding, 728
öğrenci evinin yer aldığı projede 140 adetlik öğrenci evi bloğunu İngiliz ortağı ile beraber
geliştirecek ve satışını yapacak.
12 milyon sterlinlik yatırımla hayata geçen
anlaşma kapsamında; Univa&OPTO markasıyla
hayata geçirilecek öğrenci evleri
2022 yılının Eylül ayından itibaren teslim
edilecek. South Wales Üniversitesi’nin yanında
yer alan projedeki öğrenci evlerinin
lansman fiyatı ise yaklaşık 83 bin sterlinden
başlıyor. Proje; yaklaşık 660 bin TL
karşılığında İngiltere’de mülk sahibi olma
imkanı sağlıyor. Erkanlı Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Rıza Erkanlı, bu işbirliğinin
önemine dikkat çekerek, “Bizim gibi
Türkiye’nin bir merkezinden çıkacak ulusal
ve uluslararası bir öğrenci evi işletme
ve yatırım markası yok. Bu hedefi kendimize
koyduk ve bu açıdan bizim için kıymetli
yatırımlardan bir tanesi” dedi.
Türkiye’de bir ilke öncülük ederek inşaat
sektöründe yeni bir yatırım modelini hayata
geçiren Erkanlı Holding’in yatırım
amaçlı öğrenci evi projesi Univa, yurtdışı
atağına kalktı. Türkiye’de Sakarya, Kocaeli
ve Düzce’de öğrenci evi projelerine
imza atan Univa’nın yurtdışındaki ilk durağı
öğrenci evi sektörünün öncü pazarları
arasında yer alan İngiltere oldu. Cardiff’teki
South Wales Üniversitesi’ne beş dakika
yürüme mesafesinde olan proje kapsamında
OPTO markasının sahibi Experience
Investment ile işbirliği yapıldı. Erkanlı
Holding, 728 öğrenci evinin yer aldığı projede
140 üniteyi İngiliz ortağı ile beraber
geliştirecek ve satışını yapacak.
“Yurtdışındaki projelerimize etap
etap devam edeceğiz”
Yurtdışındaki projelere devam edeceklerini
vurgulayan Erkanlı, “Almanya’da da
düşünüyoruz ama etap etap gideceğiz.
Örneğin Frankfurt, Berlin’de inanılmaz ihtiyaç
var. İtalya, İspanya’da Madrid, Portekiz
gibi yerlerde de aynı şekilde. Biz ilk
etapta İngiltere’de başlamak istedik.
Türkiye’deki yatırımların toplamı
430 milyon TL’yi bulacak!
Türk yatırımcıların son yıllarda İngiltere’ye
yöneldiklerini anlatan Erkanlı, “Projelerimiz
kapsamında Türkiye’den yatırım yapmış
kişilere yaptığımız ön bilgilendirme
sonucunda çok ciddi bir talep aldık. En
önemli sebeplerden bir tanesi gerçekten
sterlin kira garantisi” diye konuştu.
Erkanlı, Türkiye’de öğrenci evi projeleri
kapsamında toplamı 430 milyon TL’yi bulan
yatırımlara devam ettiklerini, Cardiff’te,
OPTO ile olan ortaklık yatırımının ise 96
milyon TL’yi bulacağını, bu rakamın da
yaklaşık 12 milyon sterline denk geleceğini
söyledi.
“Türkiye’de gayrimenkul sektöründe işlerin
yavaşladığı bir noktada, bu kadar hızlı
satış yapmamızın en önemli sebebi tüketiciye
alternatif bir gayrimenkul yatırım aracı
sunmamız” açıklamasını yaptı.
34
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
“Salgın sonrası durum için yapmamız
gerekenleri değerlendiriyoruz”
“Üretim ve sevk hizmetlerimizi gerekli önlemleri alarak gelen taleplere göre planlıyor ve
gerçekleştiriyoruz. Bulunduğumuz şu durumda, en doğru davranışın izolasyon kurallarına
uymak olduğunu biliyoruz. Yetkilerimizin tavsiyeleri dikkate alıyor, mümkün olduğunca
uymaya gayret ediyoruz.”
Ümit Yağmur
Yağmur İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı
5.000 m 2 ’si kapalı, 6.000 m 2 ’si açık alan
olmak üzere toplam 11.000 m 2 alanda
faaliyet göstermekte olan Yağmur İskele
Sistemleri, kurulduğu günden itibaren,
kaliteli hizmet ve ürün ilkesi ile müşterilerine
hizmet vermekte.
Yağmur İskele Sistemleri Yönetim Kurulu
Başkanı Ümit Yağmur ile dosya konumuz
çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
Tüm dünyayı etkisi altına
alan salgın hastalık şirket
faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?
Dünyayı etkisi altına alan bu salgın birçok
sektörü olumsuz etkilediği gibi bizi
de etkiledi. Ülkemizde ilk vakanın görülmesinden
sonra yaptığımız toplantıda
alınması gereken önlemleri ciddi şekilde
ele aldık. Yetkilerin üzerine basa basa
söylediği sosyal mesafe kuralına uymak
için ofis ve fabrika içi ortak alanlarda yeniden
düzenlemeler yaptık. Dezenfektan
ürünleri ve koruyucu malzemeleri tedarik
ettik, kullanmaya başladık. Yaklaşık 1
hafta, bu düzende çalıştıktan sonra, geçici
bir süre ile faaliyetlerimize ara vermeye
karar verdik. Çalışmalarına devam eden
müşterilerimizin mağdur olmaması adına
gerekli üretim ve sevkiyatların yapılması
için planlamamızı yaptık. Personellerimizi
dönüşümlü kullanarak, gerekli önlemleri
alarak bu üretim ve sevkiyat faaliyetlerini
gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Ofis
personellerimiz ise kuruduğumuz ağ ile
bu süre zarfında çalışmalarını evlerinden
sürdürüyor.
Üretim, sevk ve yeni ürün
çalışmaları noktasında şu
anki çalışma yapınızdan biraz
bahseder misiniz?
Az önce de belirttiğim gibi üretim ve sevk
hizmetlerimizi gerekli önlemleri alarak
gelen taleplere göre planlıyor ve gerçekleştiriyoruz.
Bulunduğumuz şu durumda,
en doğru davranışın izolasyon kurallarına
uymak olduğunu biliyoruz. Yetkilerimizin
tavsiyeleri dikkate alıyor, mümkün olduğunca
uymaya gayret ediyoruz.
Satış ve pazarlama noktasındaki
faaliyetlerinizi nasıl
gerçekleştiriyorsunuz?
Satış pazarlama ve proje grubu çalışanlarımız
çalışmalarına evlerinden devam
ediyor. Yurt içinden ve yurtdışından, sayıca
geçtiğimiz günlere oranla az olsa da
talep gelmeye devam ediyor. Bizde gelen
bu talepleri değerlendiriyor, tekliflerimizi
veriyoruz. Bu süre zarfında mail ve telefon
yoluyla müşterilerimizle diyaloğumuz
devam ediyor.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Bulunduğumuz dönemde öngörü yapmak
gerçekten çok zor. Bilim insanları
bu dönemi sonlandırmak adına tüm gayretleriyle
çalışıyorlar, bizde gelişmeleri
yakinen takip ediyoruz. Ticari faaliyetlere
dönecek olursak, eski düzeyine ulaşması
için ilk önce bu salgın hastalığın önünün
kesilmesi gerekiyor. Bu salgının etkileri
ne kadar erken biterse, normalleşme de
o derece erken başlayacak. Şu an tüm
dünyanın gündemi ve çalışmaları bu yönde.
Salgının etkilerinin azalmaya başlamasıyla
normalleşme süreci başlayacak,
lakin bir anda çok keskin bir biçimde salgın
öncesi ticari faaliyet düzeyine ulaşılamayacak.
Bu da yavaş yavaş, etap etap
gerçekleşecek. Bizde salgın sonrası durum
için yapmamız gerekenleri, almamız
gereken pozisyonları değerlendiriyoruz.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
2020 yılı için tasarladığımız birçok plan
vardı. Lakin bunların şu an çok bir önemi
yok. Arzumuz bir an evvel bu bilinmeyenin
içinden çıkmak ve bildiğimiz hale, yani
severek yaptığımız faaliyetlerimize tam
kapasite ile devam etmek.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Gündemimizin koronavirüs olduğu bugünlerde
eklemek istediğim şeylerde haliyle
bu doğrultu da oluyor. Bir an evvel
bu salgının etkilerinden kurtulmak için
yetkililerimizin koyduğu kural ve verdiği
tavsiyelere tam anlamıyla uyulması konusunda
gayret içinde olmamız gerektiğini
hatırlatıyor, vefat edenlere Allah’tan rahmet,
hastalara da acil şifa diliyorum. Tez
zamanda, eskiden olduğu gibi işimizle,
faaliyetlerimizle alakalı röportajlar gerçekleştirmeyi
ümit ediyorum.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 35
En iyi yol her zaman bilinen yol mudur?
İç mekan geri dolgularına
farklı bir bakış
İç mekan geri dolgusu hem sabır hem de özen gerektiren bir işlem olmakla beraber şantiye
ortamında genellikle pek de özen gösterilmeden icra edilir. Normalde 20 cm’de bir serilip
kompaktör ile sıkıştırılması gereken geri dolgu malzemesi ya hiç sıkıştırılmaz ya da iyi
sıkıştırılmaz. Dolayısı ile bu riske girmek istemeyen şantiye sorumluları dolgu üzerine
hem daha kalın bir betonarme döşeme yaparlar hem de aralara döşemeyi taşıyacak dolgu
perdeleri oluştururlar.
Betonarme yüzeylerde çatlak oluşmasının
pek çok sebebi olmakla birlikte, bu
tarz dolguların (kum+mıcır karışımı, moloz
vb.) olduğu alanlarda dolgunun zamanla
çökmesinden dolayı özellikle yük
altında betonarme döşemeler yapısal
olarak çatlayabilir.
ABS Plus Kör Kalıpları kullanılarak yapılan
uygulamalar ise geri dolgu olarak kullanılmakla
beraber, teknik olarak dolgu
değil yapısal bir ‘betonarme yükseltilmiş
döşemedir’.
Mevcut zemin üzerine yerleştirilen kör kalıpların
içine beton doldurulur ve m2’ye iki
koloncuk üzerinde birbirine kemerler ile
bağlanmış devamlı bir kubbeler sistemi
oluşturulur. Oluşturulan yapı sürekli olduğu
için dolgu perdesi gibi ilave elemanlara
ihtiyaç yoktur.
Bu sistem, bu kadar az betonla,
bu kadar çok yükü taşır mı?
ABS Plus kör kalıpları ile yapılan betonarme
yükseltilmiş döşemenin geleneksel
geri dolguya göre avantajları yüksek yük
taşıma kapasitesi ve yapısal çatlak riski
oluşturmamasına ilaveten;
• Beton tasarrufu: Kör kalıpların betona
verdiği kolon-kemer-kubbe formu sayesinde
normal döşeme kalınlığı yarı yarıya
azaltılabilir.
• Lojistik ve elleçleme: Kör kalıplar sahaya
iç içe geçmiş şekilde getirilirler; 1
metre dolguda 50 kamyon geleneksel
dolgu hacmine kıyasla 1 kamyon plastik
kör kalıp hacmi yeterlidir.
• Tesisat geçişleri: Kör kalıpla oluşturulan
hacmin içi %95 oranında boştur, dolayısı
ile bu hacim tesisat geçişleri veya gri
su deposu olarak kullanılabilir.
• Zamanlama: Pek çok geri dolgu daha
işin başında üst katlar inşa edilmeden
önce yapılmalıdır. Oysa beton pompasının
hortumu bir şekilde alana girdiği sürece
kör kalıpla yapılacak dolgu istenildiği
zaman yapılabilir.
36
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
“Üretim ve yeni ürünler ile ilgili
alt yapı geliştirme çalışmalarımız
devam etmektedir”
“Üretim ve yeni ürünler ile ilgili alt yapı geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir, kriz
bitimi üretim eksikliğinin derinden hissedileceğini düşünerek şimdiden pozisyon almak
istiyoruz.”
Ersen Bektaş / Güneş İskele Genel Müdür
Sürekli gelişim ilkesinden hareketle,
her geçen gün yenilenen ve büyüyen
Güneş İskele, sektörün gerektirdiği teknolojik
donanımla beraber aylık 40 bin
m 2 üretim kapasitesine sahip. Marmara
ve Trakya bölgesi başta olmak üzere
tüm Türkiye’ye hitap eden firma, imalat,
kiralama ve kiralama sonrası süpervizörlüğe
kadar komple hizmet vermektedir.
Güneş İskele Genel Müdürü Ersen
Bektaş ile tüm sektörü etkisi altına alan
salgına karşı aldıkları tedbirleri kısaca
ele almaya çalıştık.
Tüm dünyayı etkisi altına
alan salgın hastalık şirket
faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?
İnşaat sektörünü durma noktasına getiren
salgın zincirleme olarak herkesi ve
bizi de etkilemiştir Ancak Güneş İskele
Kiralama A.Ş.olarak devam eden projeler
ile bu dönemde de çalışma şansımız
olmuştur.
Üretim, sevk ve yeni ürün
çalışmaları noktasında şu
anki çalışma yapınızdan biraz
bahseder misiniz?
Üretim ve yeni ürünler ile ilgili alt yapı
geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir.
Kriz bitimi üretim eksikliğinin
derinden hissedileceğini düşünerek
şimdiden pozisyon almak istiyoruz. Ancak
gelecek teki belirsizlikler hızlı hareket
etmemizi engellemektedir.
Satış ve pazarlama noktasındaki
faaliyetlerinizi nasıl
gerçekleştiriyorsunuz?
İnternet ortamında ki reklamlarımız devam
etmekte olup, daha önce anlaşma
sağladığımız dergi reklam yayınları da
devam etmektir.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Salgının Yayıs sonu veya en geç Haziran
başı hayatı normale döndürmesi
durumunda yılın 2.çeyreğinden itibaren
büyüme ve karlılık beklemekteyiz.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
Yeni başlayan kamu ihaleleri ve markalı
markasız özel sektör projelerinin yanında
olmak istiyoruz .
Son olarak eklemek
istedikleriniz?
Bu süreçten Güneş İskele Kiralama
A.Ş. olarak milletçe dayanışma içinde
en erken biçimde kurtulacağımız sağlıklı
günler dileriz.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 37
Dosya
“Çimsa olarak hem çalışanlarımıza
hem de teknolojiye yatırım
yapmayı sürdüreceğiz”
“Özellikle yaşadığımız bu dönem bizlere bir kez daha gösterdi ki; 2020 ve sonrasında,
küresel ve ulusal ölçekte, fırsatlar ve riskler eş zamanlı ve dinamik bir süreçte karşımıza
çıkmaya devam edecek.”
Sabancı Holding iştiraki olan Çimsa,
Mersin, Eskişehir, Kayseri,
Niğde, Afyonkarahisar’da bulunan
5 entegre fabrikası ve Ankara’da
bulunan bir öğütme tesisiyle faaliyetlerini
gerçekleştirmeye devam
ediyor.
Çimsa CEO’su Ülkü Özcan ile dosya
konumuz çerçevesinde gündeme
dair kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
Tüm dünyayı etkisi altına
alan salgın hastalık şirket
faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?
Tüm insanlığı etkileyen Covid-19
salgını nedeniyle benzeri görülmemiş
bir dönemden geçiyoruz.
Neredeyse tüm iş disiplinlerinin
yeniden tanımlandığı, yaşamın sınırlandırıldığı,
daha yavaş ama bir
yandan da dinamik bir dönemden
geçiyoruz. Eğitimden üretime, e-ticaretten
gıda sektörüne kadar birçok
alanda yeniden yapılanma içindeyiz.
Moda devleri maske, beyaz
eşya şirketleri solunum cihazı üretiyor.
Tüm sektörler dinamik bir şekilde aksiyon
almaya başladı ve kendi tedbirlerini
uygulamaya aldı.
Sabancı Holding iştiraki Çimsa olarak
biz de bu süreçte hızla tedbirler almaya
başladık. Salgının ülkemizde görülmesi
ile birlikte Acil Eylem Komitesi’ni devreye
aldık. Çimsa içerisinde iş süreçlerimizi
dönüştürürken birinci önceliğimiz
her zaman çalışanlarımızın sağlığı ve
güvenliği oldu. Bu yüzden hem üretim
hem de idari personelimizin sağlık ve
güvenliği için süreçlerimizde bazı düzenlemelere
gittik.
İlk olarak çalışanlarımızı salgından
korunma yolları ile ilgili bilgilendirdik,
genel müdürlük binamızda, üretim tesislerimizde
hijyen ve dezenfeksiyon
işlemlerini sıklaştırdık. Genel Müdürlüğümüzde
ilk olarak %50-%50 uzaktan
Ülkü Özcan / Çimsa CEO’su
çalışma modeline, ardından da tamamen
evden çalışma sistemine geçtik.
Tesislerimizde ise vardiya düzenlemeleri
ile birlikte önlemleri de maksimuma
çıkararak üretime devam ediyoruz.
Üretimde maske kullanımı, tesislerin
ve servis araçlarının sürekli dezenfekte
edilmesi gibi olmazsa olmaz önlemlerin
yanı sıra 7/24 doktor desteğimiz de
bulunuyor.
Üretim, sevk ve yeni ürün
çalışmaları noktasında şu
anki çalışma yapınızdan biraz
bahseder misiniz?
Üretim ve sevkiyatın kalbi olan fabrika
lokasyonlarımızdaki çalışma programı,
dönüşümlü olacak şekilde yeniden
düzenlendi. Bu düzenlemelerle birlikte
fabrika yemekhanelerimizde oturma
planından servislerimize kadar birçok
noktada hijyen ve dezenfeksiyon
uygulamalarını maksimum düzeye
çıkardık.
Bu kapsamda, çalışma programlarımızda
ve düzenimizde gerekli
önlemleri alarak, risk yönetimi anlayışıyla
şu anda faaliyetlerimize
devam ediyoruz. Tüm dünyanın
yaşadığı bu zorlu süreçte, sağlık ve
iş güvenliği konusunda gerekli tüm
önlemleri alarak ülkemiz için ekonomik
fayda üretmeyi sürdüreceğiz.
Satış ve pazarlama
noktasındaki faaliyetlerinizi
nasıl gerçekleştiriyorsunuz?
Satış ve pazarlama noktasında da
uzaktan çalışma düzenlemelerimiz
kapsamında ekiplerimiz süreçleri
evden yönetiyor. Teknolojik altyapımızın
yeterliliği de bu süreçlerin aksamadan
devam etmesini sağlıyor.
Aynı zamanda stratejik planlarımız
doğrultusunda tüm departmanlar bir
sinerji içerisinde çalışmalarını yürütüyor.
İK, pazarlama, satın alma,
satış, IT gibi birçok departman günlük
olarak online sistemler üzerinden toplantılarına
devam ediyor. İş disiplininden
kopmadan verimli bir şekilde kararlar
alınıyor ve başarıyla uygulanıyor.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Özellikle yaşadığımız bu dönem bizlere
bir kez daha gösterdi ki; 2020 ve
sonrasında, küresel ve ulusal ölçekte,
fırsatlar ve riskler eş zamanlı ve dinamik
bir süreçte karşımıza çıkmaya devam
edecek.
Dijital çağa ayak uyduran, teknolojiyi
tüm süreçlerde en verimli şekilde kullanan
ve insanı her zaman merkezine
alan ve özen gösteren firmalar kazanacak,
Çimsa olarak hem çalışanlarımıza
hem de teknolojiye yatırım yapmayı
sürdüreceğiz.
38
Yapı Malzeme Mayıs 2020
“Önümüzdeki dönemlerde de iyi
işler başaracağımıza inanıyorum”
“Bu yıl içinde yeni ürünler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. 3D printerlarla entegre
üretim hattı üzerinde çalışmalarımız devam edecektir. AKM Ankara Millet Bahçesi
projesinin tüm prekast işlerini biz yürütüyor olacağız. İsrail, İran, Birleşik Arap Emirliklerinde
devam eden projelerimizi bu yıl içerisinde tamamlamayı hedeflemekteyiz.”
Oğuzcan Kal / Ürün Geliştirme Müdürü
İnşaat sektöründeki 20 yılı aşkın deneyimiyle
ülkemize katma değer katan Mutasyon
Prekast, genç, dinamik ve çözüm
odaklı ekibiyle tasarımda sınırları kaldıran
çözümler sunmayı hedef edinmiş. Bu
hedefle sadece üretici olmanın ötesine
geçen firma, ürün çeşitliliği ile de sektörde
gerçekleşen projelerde paydaşlarına
çözüm ortağı olmayı amaçlamakta.
Mutasyon Grup Ürün Geliştirme Müdürü
Oğuzcan Kal ile gerçekleştirdiğimiz röportaj
çalışmamızda, gündemdeki çalışmalarını
ele aldık.
Tüm dünyayı etkisi altına
alan salgın hastalık şirket
faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Dünya
Sağlık Örgütünün Pandemi olarak ilan
ettiği Covid-19 virüs salgını için başta
sağlık personelleri olmak üzere süreci
yöneten tüm unsurlara Mutasyon Grup
olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz. Zor
zamanlardan geçen tüm ülkelerde olduğu
gibi Türkiye’de de sektörel bazlı iş modellerinde
değişiklik olması kaçınılmazdır.
Bizler de bu değişiklikleri yakından takip
ediyoruz. Uygulanması gereken tüm tedbirleri
ve hijyen kurallarını dikkate alarak
operasyonlarımıza, üretimlerimize ve projelerimize
hız kesmeden devam ediyoruz.
Önceliğimiz tabi ki ekip arkadaşlarımızın
sağlığıdır. Süreci yakından takip ederek,
gerekli tedbirleri hızlıca almamızdan dolayı
şu an tüm üretimlerimiz planladığımız
şekilde devam etmektedir. Gerek üretim
alanımızda gerekse şirketimizde sosyal
mesafe kurallarına uyarak gerekli tüm regülasyonları
herkesin sağlığını gözeterek
gerçekleştirdik. İnşaat sektörü dinamik ve
devamlılığı arz eden bir sektör olduğundan
bu süreç sarfında hızı yavaşlasa bile
faaliyetlerine devam etmektedir. Endüstriyel
açıdan verimliliğimizi koruyarak, bu
sürecin motivasyonumuza etkisini dikkate
alarak sektörün dinamikleri paralelinde
çalışmalarımıza devam etmekteyiz.
Üretim, sevk ve yeni ürün
çalışmaları noktasında şu
anki çalışma yapınızdan biraz
bahseder misiniz?
Aylık 10.000 m 2 üretim kapasitesi
olan güncel teknolojiyi entegre
ettiğimiz fabrikamızda ulusal
ve uluslararası referanslar ve
yönetmelikler dikkate alınarak
üretimlerimizi sürdürmekteyiz.
Yeni ürün çalışmalarımıza bu senenin
başından itibaren ağırlıklı
olarak devam ediyoruz. AR-GE
çalışmalarımıza öncelikli olarak
pazar araştırmalarıyla başlıyoruz.
Yerel ve uluslararası GRC
Prekast dış cephe kaplama
sektöründeki yenilikleri ve yeni
ürünleri inceliyoruz, ardından
gerekli deneme ve test aşamalarını
kendi bünyemizde bulunan
üretim alanımızda ve laboratuvarımızla
gerçekleştiriyoruz.
Sektöre ve ülkemize katma değer
sağlayacağına inandığımız
yenilikçi fikirlerimizi bu aşamalardan
sonra müşterilerimize
sunuyoruz. En son olarak Mavi
Beton ürün grubumuza Mavi Beton Solid
Skin ürünümüzü dahil ettik. Mavi Beton
Solid Skin cephede her türlü forma ve
uygulamaya imkan tanıyacak, ufuk acıcı
projelerin yapılmasını kolaylaştıracak
özel kalıp üretimleriyle projelendirilip,
imalatları yapılan, prekast cephe kabuk
elemanlarıdır. Yurtdışında yapılan birçok
uygulama özenle incelenerek, gereken
beton dayanımları ve esneklik değerleri
sağlanması için çalışmaları yapılmış olan
MAVİ BETON SOLID SKIN, eğrisel formda
ya da özel kesim ve ebatlarda prekast
kabuk eleman gerektiren projeler için geliştirdi.
Ayrıca, görüşmeleri ve testleri devam
eden yeni ürünümüzden bahsetmek
isterim. Ana merkezleri Sidney, Avusturalya
ve Amerika’da bulunan tüm dünyada
operasyonlarını başarıyla devam ettiren
CWS Concrete Waterproofing Systems
Yapı Kimyasalları firması ile birlikte ortak
bir ürün üzerinde çalışmanın heyecanı
içerisindeyiz. Sıvı haldeki Suyun panelden
geçmesini engelleyen aynı zamanda
panelin hava sirkülasyonuna imkan tanıyan
bir sistem üzerinde test ve regülasyon
çalışmalarımız devam etmektedir. En
kısa zamanda bu yeni ürünümüzü lanse
etmek için sabırsızlanıyoruz.
40
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
Satış ve pazarlama noktasındaki
faaliyetlerinizi nasıl
gerçekleştiriyorsunuz?
Satış ve Pazarlama konusunda öncelikli
prensiplerimiz şeffaflık ve güvendir. Üretici
bir firma olmanın dışında müşterilerimize
çözüm ortağı olmayı hedeflemekteyiz. Bu
açıdan işin teklif aşamasından projelendirilmesine
ve nihai haline gelinceye kadar
her aşamada kendilerine destek olmaya
gayret ediyoruz. Günümüzde özellikle
Covid-19 salgınından sonra tüm sektörlerin
önemini anladığı dijitalleşme ve dijital
pazarlama, bizim pazarlama stratejimizin
en önemli kollarından biridir. Benim de
uzmanlık alanım olan dijital pazarlamada
öncelikli hedeflerimiz tüm sosyal medya
mecralarını en aktif şekilde kullanarak
mevcut ve potansiyel müşterilerimizle hızlı
bir şekilde iletişime geçmek ve ulaşılabilirliğimizi
maksimum seviyeye yükseltmektir.
Bunun dışında sektörümüz için de bilgi
verici içeriklerle meslektaşlarımızla fikir
alışverişinde bulunmaya çalışıyoruz. Mevcut
ve uzun vadeli pazarlama stratejimiz
dijital pazarlama ağırlıklı olmak üzere her
türlü aracı en etkin ve birbiri içinde uyum
halinde kullanarak bilgi akışını şeffaflık ve
güvenilirlik ekseninde yürütmektir. Uluslararası
pazarlama açısından komşu ülkeler
önceliğimiz olmak üzere Avrupa pazarı
üzerinde yoğunlaşıyoruz. Her ne kadar
Covid-19 salgınından dolayı ertelenmeler
yaşansa da rekabetçi pazarlarda işin dijital
ayağı dışında birebir iletişimin önemli
olduğunun farkındayız. Bu yüzden uluslararası
fuar çalışmalarımız tüm durumlar
normale döndüğünde devam edecektir.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
İnsani ve sektörel olarak tüm dünyada bizleri
belirsizliklerin beklediği kaçınılmaz bir
gerçektir. İç pazarda inşaat sektöründeki
daralma hepimizin gördüğü bir durum olmakla
birlikte önümüzdeki dönemde bu
daralmanın yerini büyüme eğilimin alacağı
görüşündeyim. Özellikle ülke ekonomimizde
büyük bir paya sahip inşaat sektörü ve
bu sektörün paydaşları olan bizlerin dijitalleşmeden
uzaklaşmadan, kaliteli, doğru
ve yenilikçi ürünler ortaya koyduğumuz
sürece önümüzdeki dönemlerde de iyi işler
başaracağımıza inanıyorum.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
Bu yıl içinde yeni ürünler üzerinde çalışmaya
devam edeceğiz. 3D printerlarla entegre
üretim hattı üzerinde çalışmalarımız
devam edecektir. AKM Ankara Millet Bahçesi
projesinin tüm prekast işlerini biz yürütüyor
olacağız. Israil, İran, Birleşik Arap
Emirliklerinde devam eden projelerimizi
bu yıl içerisinde tamamlamayı hedeflemekteyiz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Son olarak tüm insanlığın bu süreci tüm
tedbirleri alarak atlatacağına inanıyorum.
Ve Mutasyon Grup olarak kaliteli ve yenilikçi
uygulamalarımızla bu süreçte ve
ileride de projelerimize devam ediyor olacağız.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 41
“Ekonominin zorlu süreci atlatması
için üzerimize düşen görevi yerine
getirmek üzere çaba gösteriyoruz”
“Mevcut operasyonlarımızda almış olduğumuz üst düzey sağlık önlemleri ile çalışanlarımız,
müşterilerimiz ve tedarikçilerimize güvenli bir çalışma ortamı oluşturma gayreti içerisinde
üretmeye devam ediyoruz.”
Fabrikanızda; hammadde
girişinden, tasarım ve Ar-Ge
çalışmalarına, oradan sevkine
kadar olan üretim süreçlerini
anlatır mısınız?
Hazır beton prosesimiz ilk olarak üretimde
kullanılacak hammaddelerin temini ile
başlamaktadır. Beton hammaddelerinden
biri olan agregalar kamyonlarla tesisimize
gelmektedir. Gelen agregalar beton tesisimizdeki
stok alanlarına alınarak cinslerine
göre ayrı ayrı depolanır. Çimento,
mineral katkı, kimyasal katkı gibi diğer
hammaddelerin tesisimize taşınması ise
dökme olarak ve silobas / tanker araçlarıyla
yapılmaktadır. Gelen hammaddelerden
konusunda eğitimli Kalite Kontrol Sorumlularımız
tarafından “Numune Alma ve
Deney Plan’’larında tarif edilen metodlara
göre numuneler alınır ve deneyleri yapılır.
Ayrıca hazır betonun üretiminde kullanılacak,
doğru seçilmiş malzemelerin (çimento,
agrega, katkı) kalitelerini ve birbirlerine
uyumunu incelemek için Kalite Kontrol ve
Ar-Ge laboratuvarımızda, beton karışımları
hazırlanarak laboratuvar denemeleri yapılır.
Bu deneylerden geçen malzemelerde
zamanla olumsuz değişiklikler meydana
Barbaros Onulay / Bursa Beton Genel Müdürü
Hazır beton üretiminde, teknoloji ve kalite
anlamında önemli başarılara imza atmış
olan Bursa Beton, çevreci yaklaşımı ve
koşulsuz müşteri memnuniyeti ile 24 saat
kesintisiz hizmet sunmakta.
Bursa Beton Genel Müdürü Barbaros
Onulay ile göndeme dair konuştuğumuz
bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
Tüm dünyayı etkisi altına alan
salgın hastalık şirket faaliyetlerinizi
nasıl etkiledi?
Covid-19 salgını ile ilgili alınan tedbirler
kapsamında işyerimizde risk değerlendirmesi
ve acil durum planlarımızı yeniledik.
Yenilenen risk değerlendirmelerinde alınması
önerilen ve alınan önlemler, çalışmaların
koordinasyonunu sağlamak için
kurduğumuz ‘Sağlık Komitemiz’ tarafından
takip edilmekte. Bu dönemde hem bizim
hem de hizmet verdiğimiz tüm müşterilerimizin
temel önceliği, insan ve toplum sağlığı
açısından sorumluluklarımızı yerine
getirirken; ülkemiz açısından önemi tartışılmaz
olan ekonomik aktivitenin sürdürülebilirliğine
katkıda bulunmak. Günümüz
itibariyle faaliyetlerimizi önemli derecede
etkileyecek bir aksama oluşmadı. Ekibimizde
60 yaş ve üzeri ile kronik rahatsızlığı
olup risk grubuna giren ofis ve saha
çalışanlarımıza, iş koluna göre uzaktan
çalışma sistemi ya da idari izin kullandırıyoruz.
Mevcut operasyonlarımızda almış
olduğumuz üst düzey sağlık önlemleri ile
çalışanlarımız, müşterilerimiz ve tedarikçilerimize
güvenli bir çalışma ortamı oluşturma
gayreti içerisinde üretmeye devam
ediyoruz. Ekonominin zorlu süreci atlatması
için üzerimize düşen görevi yerine
getirmek üzere çaba gösteriyoruz.
42
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
gelmesinin önlenmesi için sürekli
kalite denetimi devam eder.
Tesislerimizde üretilecek olan hazır
betonun tüm bileşenleri bilgisayar
otomasyonu dahilinde tartılıp
karıştırılarak hazırlanır. Hazır Betonun
üretimi, santral operatörünün
üretilecek betonu tanımlayan
formülün numarasını belirleyip,
bilgisayar sistemini işletmesi ile
başlar. İlk komuttan sonra ayrı
bölmelerde bulunan agrega, agrega
tartım ekipmanının içerisinde
tartılır. Kapalı silolarda stoklanmış
olan çimento, kapalı helezonlar
sayesinde çimento tartım bunkerine
aktarılır. Bu arada su ve kimyasal
katkı kendilerine ayrılmış olan
bunkerlerinde tartılır. Bu tartılan
beton bileşenleri karışımın yapılacağı
mekanik karıştırma ünitesine
(panmiksere) sevk edilir. Mikser
içerisinde karışma süresi beton sınıflarına
göre tanımlanmıştır. Üretilen
hazır beton özel araçlarla (transmikser)
taşınır ve homojenliğini koruması için
boşaltma anına kadar sürekli karıştırılarak
ilgili inşaat alanına sevkiyatı yapılır.
Tesisinizde enerji maliyetlerinizi
düşürmek için ne tür çalışmalar
yapıyorsunuz? Gerçekleştirdiğiniz
projelerden, bu projelerin sonuçlarından
ya da gerçekleştireceğiniz
projelerden bahseder misiniz?
Hazır beton üretiminde kullandığımız tam
otomatik beton santrallerinde muhtelif
ebat ve tiplerde elektrik motorları bulunmaktadır.
Enerji maliyetinin düşürülmesi
için ya daha az elektrik tüketen motorlar
kullanacaksınız ya da motor ve ekipman
sayısını azaltacaksınız. Bu mantıktan
hareketle tesislerimizi planlarken yılların
verdiği tecrübe ve elimizde mevcut olan
istatistiki enerji tüketim verilerinden faydalanarak
en düşük maliyetli çözüm önerilerini
değerlendiriyoruz. Üretim santralinde
daha az elektrik motoru kullanılan beton
santrali modellemesini projelendirip ön
yüklemeli model yerine rampalı santral
modelini kullanıyoruz.
Yine projelendirme yaparken en dikkat
ettiğimiz hususlardan biri agrega stok sahasının
hammadde yükleme bunkerine
yakın konumlandırılması ve bu sayede
Loder (yükleyici) yakıt masrafının minimize
edilmesidir.
Proseslerimizde kullanılan tesis açık iken
devamlı çalışmak durumunda olan bazı
karıştırıcı ekipman motorlarının zaman
ayarlı röleler vasıtasıyla belli aralıklarla
çalışmasını ve durmasını sağlayarak
enerji tasarrufu sağlıyoruz.
Tesisin verimliliğinin arttırılması sürecini
hedef haline getirip özel KPI’lar ile takip
ediyor ve düzenli olarak raporlanmasını
sağlıyoruz. Bu vesile ile üretimde çalışan
personelin tesisin enerji tüketimini devamlı
takip etmesini hedefliyor ve aylık olarak bu
raporları değerlendiriyoruz.
Verimliğini ve hedeflerini gerçekleştiren tesislerimizi
oluşturduğumuz Tesis Karnesi
sisteminde birbiri ile karşılaştırarak ve yarıştırarak
iyileştirme süreçlerinin devamlılığını
sağlıyor ve başarılı olanları takdir
ediyor, ödüllendiriyoruz.
Bazı özel projelerimizi 2020 yılında gerçekleştirmeyi
planladık. Hazırlık çalışmaları
tamamlandı ve devreye alıyoruz. Buna
göre üretilen betonun müşterimize en kısa
mesafeden ulaştırılması ve efektif tesis
tercih edilerek nakliyede harcanan yakıt
sarfının azaltılarak, daha ekonomik nakliye
yapmayı, zamandan kazanmayı ve
milli ekonomiye katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 43
London City Island projesinde
illbruck Hibrit Teknolojisi tercih edildi
illbruck SP523 Sızdırmazlık Derz Dolgusu prekast cephe yapılarında sızdırmazlık çözümü
olarak tercih edilmiştir. SP523 inşaatlarda bina ve prekast cephe derzlerinde, alüminyum,
plastik ve ahşap doğrama kanallarında, yağmur oluklarında, kapı ve pencere çevresinde
ayrıca hareketli yapı derzlerinde iç - dış mekan ayırt etmeksizin kullanılır.
Dosya
Emlak geliştiricisi Ballymore,
Londra’daki Leamouth
Yarımadası’nda etkileyici bir
yaşan alanı yenileme planı
yaptı. Plan, dört yüksek katlı
apartmandan başlayarak on
bir binanın yapımını içeriyor.
Dört yüksek katlı apartman
etkileyici bir hızla inşa
edilmektedir. Binalar 11 ila
18 kat arasındadır ve dördü
de sandviç panelleri ile inşa
edilmiştir. Londra’nın emlak
piyasası, şu anda İngiliz işgücü
piyasasında bulunan
inşaat işçilerinin eksikliğine
rağmen hızla büyümektedir.
Bu durum, daha az
personel gerektiren, daha
hızlı ve daha kompakt inşaat
yöntemlerine olan talebi
arttırmaktadır. Hurks Prefab
Beton BV, panelleri Hollanda’nın
Veldhoven şehrinde
üretip panelleri Londra’da
“yerinde” monte etmektedir.
London City Island, Ballymore,
Leamouth, E14’teki
prekast beton yapının
prestijli uygulamasına iyi bir
örnektir. Hurks illbruck’tan
prekast yapıda cephe sızdırmazlık
çözümü olarak
UV ve hava koşullarına dayanıklı,
mükemmel elastikiyet
sağlayan ve çevre dostu
bir çözüm istedi.
illbruck Çözümü:
llbruck SP522, Traunreut, Bavaria’da formüle
edilmiş ve üretilmiş hibrit derz dolgu
mastiğidir. Bu ürün SP523 Derz Dolgusu
Mastiği (Sızdırmazlık Mastiği) ürün kodu
ile ülkemizde satılmaktadır.
Peki hibrit teknoloji nedir? Basitçe söylemek
gerekirse, kimyasal direnç, elastikiyet,
sıcaklık direnci ve diğer mekanik
özelliklerin optimum dengesini sunan
kimyasal formülasyondur. SP523, çevre
dostu ve kullanımı kolay, silikon içermez,
izosiyanat içermez, solvent içermez
ve VOC içermez, çalışması kolaydır ve
onunla çalışmak, tasarım gereksinimlerini
karşılamak için
uzun vadeli bir sızdırmazlık
sağlayacaktır.
Bu çözüm Londra
Şehri boyunca iç
mekan hava sızdırmazlık
çözümü
olarak duvardan
duvara ve duvardan
yere açık alanların
doldurulması için
kullanılmıştır. SP523 iç ve dış mekan uygulamaları
için önerilse de bu özel uygulamada
J blok adı verilen özel açık renk
tuğla motifleri kullanıldığından renk farkı
sebebi ile hibrit sızdırmazlık mastiği sadece
iç mekanda tercih edilmiştir.
Projede SP522 RAL 1013 Oyster White
tercih edilmiştir. tremco illbruck Türkiye
SP523 Derz Dolgusu Mastiği (Sızdırmazlık
Mastiği) ürününü beyaz, gri, fildişi ve
siyah renk seçenekleri ile sunmaktadır.
44
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Söğütözü İş Merkezi’nde
Aura Design Studio imzası
Ankara’nın en merkezi ofis ve ticaret alanlarından birinde, çevre parsellerde yer
alan alışveriş, ticaret ve otel yapılarıyla birlikte başarılı bir kentsel tasarım projesinin
merkezinde konumlandırılan Söğütözü İş Merkezi’nin tasarımını, mimarlık, şehir planlama
ve peyzaj mimarlığı alanlarında farklı tipolojilerde birçok ödüllü projeye imza atan Aura
Design Studio gerçekleştirdi
Mimar Filiz Cingi Yurdakul
Mimar Filiz Cingi Yurdakul liderliğinde
yurt içi ve dışında gerçekleştirdikleri ödüllü
projelerle son dönemde adından söz
ettiren Aura Design Studio, dinamik ve
özgün cephe tasarımıyla iddialı bir yapı
olan Söğütözü İş Merkezi’ni tasarladı.
İnşaatı tamamlanarak kullanıma açılan
yapı, önemli bir kentsel tasarım projesinin
de parçası olduğundan, yapının peyzajının
da özellikle yaya allesi ile bütünleşik
aynı zamanda da kendi cephe ve kütle
karakterine de uyumlu olmasına dikkat
edildi.
Yaya allesine zemin katlarındaki ticari
birimlerle bağlanırken hemen arkasındaki
nispeten sakin olan park alanı karşısından
ofis ve otopark girişini sağlayan
yapının girişinde, çelik strüktürü ile
cephe karakterine uygun bir giriş saçağı
tasarlanmış. Yapının mimari projeleri ile
mekanik-elektrik-statik koordinasyonu
sağlanarak cephe projeleri ve peyzaj projeleri
üzerinde de incelikle çalışan mimarlar,
giydirme cephe sistemi olarak panel
cephe elemanları kullanmış ve her bir panel
tasarımı, cephe danışmanı ve cephe
uygulama firması ile birlikte titizlikle ele
alınmış.
Panel cephe önlerindeki genişletilmiş
metal paneller, her biri aynı ebatta üçgen
modüller olarak kurgulanmış. Bu üçgen
modüller yatay, dikey, 45 derece açılı ve
boş çerçeveli olarak tasarlanarak G profillerle
panel cephe sisteminden ileriye
çekilip ana cephe sistemi ile entegre edilmiş.
Cephe temizliği için her katta uygun
geçişler sağlanan tasarımda, ctp kasetli
yürüme panelleri ile iç cephe temizliği çözümlenmiş.
Zemin ve teras katlardaki kütle hareketlerinin
ahşap görünümlü alüminyum paneller
ile vurgulandığı yapıda bu paneller,
zemin kat ve teras katlarda ticari birimlerin
aralarında ve ikinci kat üzeri teras kat
tavanında 20’şer cm’lik paneller olarak
uygulanmış.
Malzeme seçiminde ise mimarların tercihi
doğal malzemelerden yana. Zemin malzemesi
olarak yaya allesi ile uyumlu traverten
doğal taş seçilmiş. Kot farklılıkları
üçgen sac bordürlerle çevrelenen bitkisel
peyzaj alanları ile çözümlenmiş ve yaya
allesi kotları, bağlantıları eğimle uyumlu
çözümlenmiş eriyen merdivenler ile kurulmuş.
Teras katlara konumlandırılan
saksılar ile ofis çalışanları için yeşil nefes
alma alanlarının oluşturulması hedeflenmiş.
Giydirme cephelerdeki açılabilir kanatlar
hem açık ofislere hem de makam odalarına
uyumlu olarak ele alınırken, ofis
katları, esnek plan şemalarına ve olası
değişikliklere uyumlu olacak şekilde yükseltilmiş
döşemeler ile planlanmış.
46
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
“Yaşanan sürece ilişkin yeniliklerimiz
var ve olmaya devam edecek”
“Başta çalışanlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızın sağlığı bizim öncelikli konularımız
arasında yer alıyor. Sosyal izolasyon kuralları çerçevesinde, çalışanlarımızın mesafesini
koruyoruz. Kişilerin biraraya gelmesini gerektiren toplantılarımızı ya iptal ettik ya da
erteledik. Üretim ve lojistik birimlerimizde ise kişilerin yakın çalışmamaları için tüm
önlemlerimizi almış durumdayız.”
Dünyanın en büyük küresel boya ve kaplamalar
şirketi ve özel kimyasalların ana
üreticisi olan AkzoNobel, Türkiye pazarının
öncü markası Marshall ile, küresel teknoloji
ve tecrübelerle geliştirilmiş ürün ve renk
hizmetleri ile hayata renk katmaya devam
ediyor.
Dünya çapında 80’den fazla ülkede, 55
bin çalışanı bulunan AkzoNobel, Global
Fortune 500 Şirketleri arasında yer alıyor
ve sürdürülebilirlik alanında sürekli olarak
lider konumda sınıflandırılıyor.
AkzoNobel Marshall Pazarlama Müdürü
Pınar Adabağ ile gerçekleştirdiğimiz röportaj
çalışmamızda gündemdeki konuları ele
almaya çalıştık.
Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın
hastalık şirket faaliyetlerinizi
nasıl etkiledi?
Marshall olarak yılın ilk 2 ayına olumlu bir
başlangıç yaptık. Salgının ilk etkilerinin
görülmeye başlanmasıyla birlikte başlayan
durağanlaşmanın önümüzdeki aylarda
hareketlenmesini umut ediyoruz. Bununla
birlikte küresel olarak içinden geçmekte
olduğumuz bu olağanüstü süreçte sektörümüzde
yaşanan tüm gelişmeleri yakından
takip ediyor ve yapılan global uygulamaları
eş zamanlı olarak kendimizde uyguluyoruz.
Global bir şirket olmanın verdiği özgüven
ve tecrübe sayesinde üretim ve ticari faaliyetlerimizin
sürekliliğini sağlamayı başardık.
Elbette, bu süreçte en önemli önceliğimiz
çalışma ortamlarında gerekli tüm
önlemleri alarak, çalışma arkadaşlarımızın
en düşük risk seviyesinde çalışmalarını
sağlamaktı. Üretim tesislerimizde yaptığımız
çalışmalarla Marshall olarak Covid-19
konusunda en yüksek seviyede bilgi ve
farkındalık ile bu süreci başından beri örnek
şekilde yönetiyoruz.
Üretim, sevk ve yeni ürün
çalışmaları noktasında şu anki
çalışma yapınızdan biraz bahseder
misiniz?
Başta çalışanlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızın
sağlığı bizim öncelikli konularımız
arasında yer alıyor. Bu bağlamda gerek
Sağlık Bakanlığımızın gerekse Dünya
Sağlık Örgütünün tüm açıklamalarını anbean
takip ediyor ve önlemleri eş zamanlı
uyguluyoruz. Sosyal izolasyon kuralları
çerçevesinde, çalışanlarımızın mesafesini
koruyoruz. Kişilerin biraraya gelmesini gerektiren
toplantılarımızı ya iptal ettik ya da
erteledik. Üretim ve lojistik birimlerimizde
ise kişilerin yakın çalışmamaları için tüm
önlemlerimizi almış durumdayız.
Öte yandan hali hazırda birçok yenilik için
de çalışmalarımız devam ediyor. Şirkette
bulunması gereken arkadaşlarımız için dönüşümlü
mesai sistemini devreye aldık. Bu
şekilde daha az kişi biraraya gelmiş oluyor.
Evden çalışması uygun olan arkadaşlarımız
ise evden çalışabiliyor. Skype üzerinden
toplantılarımız, eğitimlerimiz devam
ediyor.
Satış ve pazarlama noktasındaki
faaliyetlerinizi nasıl
gerçekleştiriyorsunuz?
Deloitte Danışmanlık ekibinin hazırladığı
“Küresel Covid-19 Salgını’nın Türkiye’de
Farklı Kategorilere Etkileri” adlı çalışmasında
tüketicilerin evlerinde yaptıkları tadilat
ve yenilemelerde mobilyadan daha
küçük çaplı harcamalara kaydırdıkları
söyleniyor. Özellikle evde geçirilen zamanın
artmasıyla tüketiciler dekoratif objelere
yöneldiler ve bu nedenle bizim gibi hobi, ev
Pınar Adabağ / AkzoNobel Marshall Pazarlama Müdürü
dekorasyonu gibi alt segmentleri bulunan
yapı malzemeleri sektörü genel inşaat ve
otomotiv sektöründen pozitif ayrışıyor diyebilirim.
Tüketicilerin bir süre sonra hem
dekorasyon hem de temizlik amaçlı olarak
bu aksiyona gireceğini düşünüyoruz.
Bu süreçte özellikle antibakteriyel
ürünlerinize karşı bir talep
değişikliği oldu mu? Ya da
bu ürünleriniz özelinde farklı
çalışmalarınız bulunuyor mu?
Türkiye’nin lider boya markalarından biri
olarak üzerimize düşen sorumluluğun bir
yansıması olarak AR – GE çalışmalarımıza
ara vermeden devam ediyoruz. Bu
noktada Sağlık Bakanlığı tarafından da
onaylı antibakteriyel ürünümüz bulunuyor.
Tüketicilerin bu ürünlere talebi artmaktadır.
Marshall olarak ülkemize yarattığımız katma
değer artarak devam edecektir.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
Yaşanan sürece ilişkin gelişmeleri değerlendirerek
hedeflerimizde, plan ve projelerimizde
yeniliklerimiz var ve olmaya devam
edecek. Öncelikle, bu sürecin sağlıkla
sona ermesini bekliyoruz ve tüm insanlık
için pozitif dönemleri umut ediyoruz.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 47
Guardian Glass Şehre Renk Katıyor:
Avrupa Office Ataşehir
Sabri Paşayiğit Architects tasarımı Avrupa Office Ataşehir, konfor mekanları ve yeşilin bol
kullanımıyla ofis kulesi anlayışını yeniden yorumluyor. Mimaride renkli cam kullanımını
farklı bir boyuta taşıyan Guardian Glass ise yapının cephelerine Guardian SunGuard ® HP
Bright Green 40/29 ve SunGuard® HP Royal Blue 41/29 kaplamalı cam ürünleri ile katkı
sağlıyor.
İstanbul, Ataşehir’de konumlanan Avrupa
Ofis Artaş, sade ve fonksiyonel tasarımı ile
Sabri Paşayiğit Architects imzası taşıyor.
Son yıllarda gökdelen sayısının hızla arttığı
bir bölgede hayata geçirilen yapı, farklı
cephe tasarımı ile diğerlerinden kolayca
ayrışıyor. Guardian Glass’ın kaplamalı
cam ürünleri ile katkı sağladığı projede
Guardian SunGuard® HP Bright Green
40/29 kaplamalı cam ile parlak yeşil bir
görünüm, Guardian SunGuard® HP Royal
Blue 41/29 kaplamalı cam ile de derin bir
gök mavisi yansıması yakalanıyor.
Güneş enerjisi kazanımını daha aza indiren
Guardian SunGuard® HP Bright Green
40/29 neredeyse her uygulama için optimum
görünür ışık geçirgenliğini mümkün
kılıyor. Tek bir üründe güneş kontrolü ve
ısı yalıtımı sağlayan ürün, tüm hava şartlarına
uygun performans göstererek parlak
yeşil bir görünüm ve daha iyi termal gereksinimler
arayan mimarlara ideal çözümü
sunuyor. Düşük ısı kazanımı için başvurulan
öncelikli cam ürünlerinden Guardian
SunGuard® HP Royal Blue 41/29 ise
düşük güneş enerjisi emilimi ve %29’luk
bir güneş faktörü sağlayarak enerji tasarrufunu
arttırıyor, camdan optimum görünür
ışık geçirgenliğine olanak sağlıyor. Yüksek
renk sadakati talep eden mimarlar için ideal
olan bu ürün, cephelerde yarattığı derin
bir gök mavisi yansıması ile kendine hayran
bırakıyor.
48
Yapı Malzeme Mayıs 2020
“Çeşitli senaryolar özelinde aksiyon
planlarımızı belirledik”
Dosya
“Yüksek kapasiteli yeni tesislerimiz sayesinde salgının ülkemizde yayılmaya başlamasıyla
beraber olası karantina ve izolasyon uygulamalarından dolayı oluşabilecek üretime
ara verme periyodlarını öngördük ve stok seviyesi oluşturduk. Bu sayede gelen talebi
karşılayamama riskini minimize ettik.”
Dilek Çolakoğlu
Polisan Kansai Boya Pazarlama
ve Kanal Strateji Direktörü
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya
bırakmak için tüm üretim ve hizmet faaliyetlerini
sürdürülebilirlik yaklaşımıyla gerçekleştirmekte
olan Polisan Kansai Boya,
Türkiye genelinde 13 bölge müdürlüğü ve
96 kişilik satış ekibi ile içerisinde bulunduğumuz
salgın döneminde de sosyal mesafe
ve izolasyon kurallarına uyumlu bir şekilde
çalışmalarını sürdürmekte.
Polisan Kansai Boya Pazarlama ve Kanal
Strateji Direktörü Dilek Çolakoğlu ile dosya
konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması
gerçekleştirdik. Gündeme dair merak
ettiklerimizi kendisinden dinlediğimiz sayın
Çolakoğlu’na teşekkür ediyoruz.
Tüm dünyayı etkisi altına alan
salgın hastalık şirket faaliyetlerinizi
nasıl etkiledi?
Tüm dünyayı etkisine alan korkutucu bir
sağlık tehdidi ve belirsizlik ile karşı karşıyayız.
Belirsizlik, ister kişisel hayatımızla,
ister iş hayatımızla ilgili olsun istenmeyen
bir durumdur. Öncelikle, kurumlar için sürece
uyumlanma, çevik olma ve daha hızlı
karar alma kabiliyeti çok daha önemli hale
geldi. ‘Yeni Normal’ kavramının ön plana
çıktığı bu süreç; markanın özünden ayrılmadan
tüketicinin beklentilerine cevap
veren ürün ve hizmetlerle yeni şeyler söylemek
gerektiğini; samimi, duyarlı ve şeffaf
iletişimle güçlü bağ kurmanın sihirli gücünü
hepimize hatırlattı.
Polisan Kansai Boya olarak yeni üretim tesislerimizde
2019 yılında fiili üretime başladık.
Endüstri 4.0 kalibrasyonundaki tesislerimizde
kullanılan siber fiziksel sistemler
sayesinde ERP, üretim otomasyon sistemi
ve tüm üretim ekipmanlarının entegrasyonu,
haberleşmesi sağlanıyor. Reçete
yönetim sistemiyle operasyonel verimlilik
maksimum düzeye çıkarıldı. Üretim parametreleri
gerçek zamanlı olarak izlenebilir
hale getirildi ve işlenen verilerin analiziyle
öngörü yeteneğimizin artırılması sağlandı.
Yüksek kapasiteli yeni tesislerimiz sayesinde
salgının ülkemizde yayılmaya başlamasıyla
beraber olası karantina ve izolasyon
uygulamalarından dolayı oluşabilecek
üretime ara verme periyodlarını öngördük
ve stok seviyesi oluşturduk. Bu sayede
gelen talebi karşılayamama riskini minimize
ettik. Kriz masası oluşturmak suretiyle
çeşitli senaryolar özelinde aksiyon planlarımızı
belirledik.
Üretim, sevk ve yeni ürün
çalışmaları noktasında şu anki
çalışma yapınızdan biraz bahseder
misiniz?
Türkiye genelinde 5000 bayimizle yaygın
bir ağımız var. Talebi karşılamaya yetecek
stok seviyemizi oluşturmak suretiyle
üretimlerimizi planladık ve gerçekleştirdik.
Fabrika depomuz ve Türkiye genelindeki
11 Lojistik depomuzdan sevkiyatlarımızı
sürdürüyoruz.
Satış ve pazarlama noktasındaki
faaliyetlerinizi nasıl
gerçekleştiriyorsunuz?
İletişimimizi ağırlıklı olarak dijital kanal
üzerinden sosyal medya hesaplarımızdaki
takipçilerimizle gerçekleştiriyoruz. Hedef
kitlemizi yakaladığımız en önemli yer, dijital.
Polisan Kansai Boya olarak; tüketici
nezdinde iletişim tonumuzda samimi olmak,
yanınızdayız mesajı vermek, bu dönem
evde vakit geçiren tüketicilerin eylem
ve duygu dünyasını yansıtan ve onların
gerçek anlamda hayatına değer katacak,
yardımcı olacak ürünlere dair içerik hazırlamak
en önemli önceliğimiz.
TR genelindeki 13 Bölge Müdürlüğümüz ve
96 kişilik satış ekibimiz aracılığıyla sosyale
mesafe ve izolasyon kurallarına uyumlu bir
şekilde bayilerimizle temaslarımızı sürdürüyoruz.
Çalışanlarımızın, bayilerimizin, tedarikçilerimizin
aileleriyle birlikte sağlıklı ve
güvende olması konusu birinci önceliğimiz.
Bu süreçte özellikle antibakteriyel
ve antialerjik ürünlerinize karşı
bir talep değişikliği oldu mu? Ya
da bu ürünleriniz özelinde farklı
çalışmalarınız bulunuyor mu?
‘Hijyen’ kavramı hayatımıza kalıcı olarak
girerek, üst sıraya oturdu. Tüm markalar
sürdürülebilir sağlık kavramını ürünlerine
nasıl entegre edeceklerine yoğunlaştılar.
Tüketici yolculuğu tanımı radikal bir değişim
içine girdi.
17 yıldır üretimini gerçekleştirdiğimiz Elegans
iç cephe ürünümüz, antibakteriyel,
antimikrobiyel ve küf önleme özellikleriyle
Sağlık Bakanlığı tarafından da onaylı ve
sağlık teması ile herkesin radarına girmiş
durumda. Bu ürünümüzü farkındalık yaratma
anlamında tüm dijital platformlarımızda
ön plana çıkarıyoruz.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Pandemi esnasında ertelenen ya da karşılanmayan
talep birikiminin realize olacağını
öngörüyoruz. Bu da 2018 Ağustos ayından
beri süre gelen daralmaların rahatlaması
ve geri kazanımı olarak düşünülebilir.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
Genel olarak çalışma prensibimiz günlük
işlerimizi gündemin gerektirdiği aksiyonlarla
yürütürken geleceği planlamak. Bu yıl
için de aynı şekilde hedeflerimize uyumlu
hareket edip paydaşlarımıza değer kazandırmayı
sürdürmeyi amaçlıyoruz.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 49
“Kendimize ve işimize yatırım
yapabileceğimiz bir dönemdeyiz”
“Şu aşamada yine de olumlu bir yaklaşımla, krizin dünyayı yeni çalışma sistemleri ve yeni
üretim yaklaşımlarıyla farklı bir evreyle tanıştıracağını düşünüyorum. Hep birlikte bunu
yaşayıp göreceğiz. Bugün aslolan can güvenliğini sağlamak ve fedakarlıkla kurumları
ayakta tutmaya çalışmaktır.”
Timur Ergün / San Deco Pazarlama Müdürü
1965 yılında kurulan San Deco, sahip
olduğu yarım asırlık tecrübesini, markayı
ve sektörü ileri taşıyan inovatif vizyonu ile
birleştirerek, hem müşteri hem de distribütör
memnuniyetini maksimum seviyede
karşılamakta. Uygulama ayağında da hizmet
veren firma, farklılıklardan beslenerek
yenilikçi yaklaşımlar ortaya koyarak
faaliyetlerini sürdürmekte.
San Deco Pazarlama Müdürü Timur Ergün
ile dosya konumuz çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz
röportaj çalışmamızda,
şirket faaliyetlerinin yanı sıra gündeme
dair geliştirdikleri planlarını da ele almaya
çalıştık.
Tüm dünyayı etkisi altına
alan salgın hastalık şirket
faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?
Salgının ortaya çıkmasıyla birlikte hızla
Pandemi Eylem Planı’nın uygulamaya
koyduk. Fabrikalarımız
ve çalışma ortamlarımızda
düzenli dezenfektasyon işlemlerine
başladık. Sağlık
otoritelerinin risk uyarıları
doğrultusunda, gerek fabrika
gerek yönetim ofislerini fiziki
olarak kapatma kararı aldık,
çalışma süreçlerini evlere
taşıdık. Deyim yerindeyse
kendimiz ve tüm paydaşlarımız
için “İş’te OHAL ilan
ettik.” Mevcut faaliyetlerimizi
önceliklendirme ve bölümlendirme
durumunda kaldık,
ötelememiz gerekenleri
mümkün olduğunca öteledik,
bununla birlikte uzaktan çalışma
ve iş süreçlerini farklı
biçimde geliştirecek yol ve
yöntemler de bu süreçle birlikte
hayatımıza girdi.
Üretim, sevk ve yeni
ürün çalışmaları
noktasında şu anki
çalışma yapınızdan
biraz bahseder misiniz?
Fabrikadaki işçilerimizin üretim
yapması ilk aşamada
mümkün değildi, onları bir
anlamda ücretli olarak izine
çıkarmış olduk. İdari ofisler; planlama,
pazarlama vb. içinse web tabanlı bir sistemi
devreye sokarak günlük iş disiplini
içinde- ihtiyaç olunca görüntülü toplantılarla-
çalışmaya başladık. Şu anda birim
direktörleri çok başarılı bir şekilde kendi
ekiplerini yönlendiriyor ve kriz sonrası/
krizin uzaması seçeneğini de dikkat alarak
tüm hazırlıklarımızı bu yönde yapıyoruz.
Salgın ile birlikte şu tespiti de yapmak
gerekir; dünyadaki tüm büyük üretici firmalar,
minimize ettiğini düşündüğü risklerin
küresel bir salgın karşısında yetersiz
kaldığını tecrübe ediyor. Dolayısıyla, iş
hayatındaki düşük yoğunluklu bu süreç,
gelecek dönemlerin olası krizlerine
dönük tecrübe biriktirmek için bir fırsat
olabilir. Elbette sürecin uzamasıyla piyasalar
üzerinde oluşabilecek daha büyük
olumsuz etkiler, iş gücünün korunması ve
sürdürülebilir ekonomi açısından kritik bir
unsur. Bugün Türkiye dahil dünya üretim
rakamlarında düşüş yaşanıyor. Özellikle
ihracat odaklı firmalar için sorun büyük.
Şu aşamada yine de olumlu bir yaklaşımla,
krizin dünyayı yeni çalışma sistemleri
ve yeni üretim yaklaşımlarıyla farklı
bir evreyle tanıştıracağını düşünüyorum.
Hep birlikte bunu yaşayıp göreceğiz. Bugün
aslolan can güvenliğini sağlamak ve
fedakarlıkla kurumları ayakta tutmaya çalışmaktır.
Satış ve pazarlama noktasındaki
faaliyetlerinizi nasıl
gerçekleştiriyorsunuz?
Satış ve Pazarlama anlamında 2020-
2025 yol haritamızı bu yılın başında
çizmiş ve tüm paydaşlarımız ile de paylaşmıştık,
küresel salgın ile birlikte planlarımızı
tekrar gözden geçirerek neleri
öne çekebileceğimiz, neleri öteleyebileceğimizi
hep birlikte şirket olarak değerlendirdik.
Aslında genele bakılacak olursa
hedeflerimizden hiçbir şekilde vazgeçmedik.
Yurt içinde yaygınlaşma ve globalde
daha aktif bir oyuncu olma konusundaki
faaliyetlerimizi bu noktada sürdürüyoruz,
bu noktada sadece kademelendirme ve
hazırlık sürecinde bir takım yöntemlerle
devam ediyoruz.
Salgının başlaması ile birlikte yurt içinde
bizimle ev adreslerini paylaşan ve evde
çocukları ile zaman geçiren mimarlara bir
50
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
kit hazırlayıp gönderdik. Özellikle süreçte
evde kalmanın önemine de vurgu yapmak
istemiştik, çocuklar için de boya kalemi
ve boyama kitabının yer aldığı bu set
ile ilgili güzel dönüşler aldık. Sosyal medya
hesaplarımızı bu noktada biraz daha
aktif hale getirecek içerik paylaşımlarına
yönlendirdik. 8 Nisan’da Hakan Evkaya,
22 Nisan’da Kutlu Bal bizim için renkler
konusunda sohbet gerçekleştirdi.
Bu süreçte özellikle antibakteriyel
ve antialerjik ürünlerinize karşı
bir talep değişikliği oldu mu? Ya
da bu ürünleriniz özelinde farklı
çalışmalarınız bulunuyor mu?
Su bazlı ürün gamımızda yer alan ürünler
A+ belgesine sahip ve iç hava kalitesi ile
ilgili en üst sınıftaki boyalar, özellikle iç
hava kalitesinin çok önemli olduğu günümüzde
bu ürünlerimiz ile ilgili olarak daha
çok soruya maaruz kaldık. Yurt içinde
talep değişiminden birebir söz edemem,
çünkü içinde bulunduğumuz dönemde
insanlar evlerine boyacı, usta vb. kişilerin
girmesinden imtina ettiler. Bununla
birlikte fonksiyonel boyalarımızdan olan
karatahta boyası San Deco Chalkboard,
San Deco Writewall gibi daha çok kendi
kendine uygulamaya daha yakın ürünlerimiz
bu dönemde daha çok talep ediliyor.
İnsanlar uzun süre evde kaldıklarında
kendileri ile birlikte evlerine de zaman
ayırdılar, ihtiyaçlar bir anlamda değişti,
söz gelimi kendimden örnek vermem
gerekirse evden çalışma sürecinde ben
evime çalışma masası aldım, bunun öncesinde
evden çalışma ihtimalimi hiç düşünmemiştim.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Dünya hızlı bir değişimden geçiyor, alışkanlıklarımız,
doğru bildiklerimiz, öngörülerimiz,
planlarımız hızla değişiyor ve biz
değişen duruma hızlı adapte olmak durumundayız.
Öngörü olarak şunu söyleyebilirim,
2020 yılı başı itibariyle yaşadığımız
ilk 3-4 ayı hiç birimiz öngöremedik
aslında, değişen dünya, salgın ile birlikte,
ticaret, dengeler, evden yaşama ve
çalışma düzenine en hızlı şekilde uyum
sağlayanlar adından daha çok söz ettirenler
olacak. Rehavete ve umutsuzluğa
kapılmamak gerektiğini düşünüyorum.
Bu dönemi aslında hem kendimize hem
de işimize yatırım yapabileceğimiz bir dönem
olarak görmekte fayda var, bol bol
okuyup araştırabiliriz. Müşteri ve paydaşlarımızla
ortak platformlarda buluşarak
görüş alış verişi yapabiliriz.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
2020 yılını için öncelikle markamızın bilinirlik
ve yaygınlığını arttırmayı hedef
olarak belirlemiştik. Bu hedefimiz aynı
şekilde devam ediyor, bunun yanı sıra
fonksiyonel boyalar ve efekt boyalar ürün
gamımıza yeni ürünler eklemeyi hedefliyoruz,
bu doğrultuda Ar-Ge çalışmalarımıza
ara vermedik. Boya ve dekorasyon
pazarında inovatif ürünlere olan eğilim ve
yatırımlarımız bu yıl da devam edecek.
Dekoratif kaplamalarımız ile birlikte bize
çokça sorulan stencil (şablon) koleksiyonumuz
değerli tasarımcı Alev Pilevne imzası
ile bu yıl piyasada olacak. Tasarım
Akademimizin eğitim ve içerik kapsamını
da yine bu yıl genişleterek daha geniş bir
kitleye eğitim vermeyi planlıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Bu salgın hastalık bize her anlamda çok
şey kattı. Aslında ne kadar az şeyi bildiğimizi
ve bununla birlikte ne çok şeyi
bildiğimizden de farklı yapabileceğimizi
görmüş olduk. Ben kendi adıma hem birey
hem de şirketler için bu dönemde de
kendini geliştiren yapıları ileride daha çok
hayatımızda olacağına inanıyorum.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 51
Mimar Nail Egemen
Yerce ve Ayça Taylan’a
dünyadan ödül
yağmuru!
Gerçekleştirdikleri mimari ve iç mimari projelerin yanı sıra,
fuar sergilemeleri ve enstalasyon çalışmalarıyla tasarıma,
sanat-mimarlık ara kesitinden farklı bir bakış açısı sunan
Yerce Mimarlık ve ZAAS, peş peşe aldığı uluslararası
ödüllerle benzersiz bir başarıya imza attı.
Tasarlamış oldukları “The Path” (Yol)
enstalasyonu ile Frame Awards’tan “Yılın
Fuar Standı” ödülünü alan Y.Mimar Nail
Egemen Yerce ve Mimar Ayça Taylan,
dönüşüm hikayesiyle oldukça ilgi gören
Studio Loft projesiyle BIG SEE Interior
Design Awards’tan birincilik ödülüyle dönerken,
Avrupa’nın ilk ve en yeşil spor
alanı için açılan YAC 2019 - Sport Citadel
Mimari Proje Yarışması’na başvurdukları
spor ve yaşam merkezi projeleriyle de
üçüncülük ödülüne layık görüldüler.
Yeni nesil ofis ve konut projelerinin yanı
sıra değişen fuarcılık anlayışı doğrultusunda
mimarlık-sanat arakesitinde farklı
bir anlayışla gerçekleştirdikleri stant tasarımları
ve enstalasyon çalışmalarıyla ön
plana çıkan Yerce Mimarlık Kurucusu Y.
Mimar Nail Egemen Yerce ve ZAAS Kurucu
Ortağı Mimar Ayça Taylan, üç farklı
proje ile üç farklı ödüle layık görülerek
uluslararası alanda büyük bir başarıya
imza attı.
YAC 2019 - Sport Citadel Mimari Proje
Yarışması’na katıldıkları spor ve yaşam
merkezi tasarım önerisi ile üçüncülük
ödülüne layık görülen mimarlar, İzmir’de
tasarladıkları Studio Loft projesiyle de
BIG SEE Interior Design Awards’tan “En
İyi Konut İç Mekan Tasarımı” ödülü ile
döndüler. Mimar Yerce ve Taylan’ın Almanya,
Hannover’deki Domotex Zemin
Fuarı kapsamında sergilenen “The Path”
(Yol) enstalasyon tasarımları ise dünyaca
ünlü mimarlık ve tasarım yayını Frame’in
düzenlediği Frame Awards’ta “Yılın Fuar
Standı” ödülünü almaya hak kazandı.
52
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Dosya
Filli Boya’dan
huzur veren renk önerileri!
Günlük hayatın koşuşturmacası içinde ‘renk’ seçimleri bize sıradan kararlar gibi gözüküyor
ancak bilimsel araştırmalar renklerin insan üzerindeki etkilerinin tahmin edebileceğimizin
çok daha ötesinde olduğunu gösteriyor. Renklerin üzerimizde hem fiziksel hem ruhsal
yönden şaşırtıcı etkileri bulunuyor. Bu yaklaşımla Filli Boya, evde kaldığımız bu dönemde
en güvenli yaşam ve konfor alanımız için ideal renk önerileri sunuyor.
Günlük hayatın koşuşturmacası içinde
‘renk’ seçimleri bize sıradan kararlar gibi
gözüküyor ancak bilimsel araştırmalar
renklerin insan üzerindeki etkilerinin tahmin
edebileceğimizin çok daha ötesinde
olduğunu gösteriyor. Renklerin üzerimizde
hem fiziksel hem ruhsal yönden şaşırtıcı
etkileri bulunuyor. Bu yaklaşımla Filli
Boya, evde kaldığımız bu dönemde en
güvenli yaşam ve konfor alanımız
için ideal renk önerileri
sunuyor.
Yaşam alanınıza huzur
katın!
Evlerimizde yepyeni bir hayat
oluşturmanın pek çok
yolu var. Bu yollardan en
etkili olanı yaşam alanımızı
yeni baştan renklendirmek...
Renkler, klişeleri yıkanların
ve sınırları kaldırmak isteyenlerin
en büyük gücü!
Hepimiz evimize girdiğimiz
anda huzurlu ve mutlu hissetmek
isteriz. Yanlış renk seçimi
ve dekorasyon bu durumu
tam aksi bir hale çevirebilir. Burada önemli
olan, yaptığınız değişikliklerin anlamlı olmasıdır.
Doğru ve anlamlı değişiklikler evinizin
hem güzel hem de işlevsel olmasını
sağlar. Duvarlarınız için seçeceğiniz renk,
evinize dinginlik kazandırıp huzurlu hissetmenizde
önemli bir rol oynar. Bu nedenle
renk tercihinizi pastel tonlar yönünde kullanabilir,
evinizin tamamında bir uyum yakalayabilirsiniz.
Böylece koyu kahverengi
ahşap mobilyalarınız bile evinizin yatıştırıcı
halini bozamayacaktır. Ayrıca konsantrasyon
ve odaklanmayı destekleyen
gri tonlar, derin düşünce ve meditasyon
ile ilgili pastel maviler, enerji veren kırmızı
tonları kendinizi iyi hissettirecek renkler
olarak yaşam alanlarınızı sarabilir.
Filli Boya’nın Aktif Silikon Teknolojisi ile
güçlendirilen yeni ve yenilikçi
iç cephe ürün serisi Momento;
“Tam Silinebilirlik”
ve “Yıkanabilirlik” özellikleri
ve geniş renk skalasıyla yaşam
alanlarında tazelenmiş
bir ferahlık hissi oluşturuyor.
Pastel tonlarında Momento
Silan Hasır 310 rengi
öne çıkarken, gri tonlarda;
Momento Silan Andezit 30,
pastel mavilerde; Momento
Silan Kozmik 105, Momento
Silan Kozmik 115, Momento
Silan Kozmik 240,
kırmızı tonlarında ise Momento
Silan Koral 215 rengi
dikkat çekiyor.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 53
GMW MIMARLIK’tan Türkiye’de bir ilk:
Global Projeler İçin Tasarım
Yönetimi ve Koordinasyon Hizmeti
GMW MIMARLIK, geçen yıllar içinde yaptığı
çok sayıda havalimanı projesiyle edindiği
tecrübe ile multi-disipliner tasarım
yönetimi ve koordinasyonu alanlarında
global ölçekte hizmet vermeyi sürdürüyor.
GMW MIMARLIK mimari proje üretimi dışında,
pek çok uluslararası proje grubuna
yönetim ve koordinasyon konularında danışmanlık
hizmeti vererek Türkiye’de benzeri
olmayan bir başarı sergiliyor.
Mimari ve tüm diğer disiplinlerin tasarım
çalışmalarının işverenin ihtiyaç ve isteklerine,
bütçeye, iş programına ve teslimlerin
amacına uygun yapılmasını sağlamak için
yapılan çalışmaların bütünü olan tasarım
yönetimi çalışmalarını, mimari alanda her
zaman yerine getiren GMW MIMARLIK,
diğer disiplinlerin yönetimini işveren talebi
üzerine ayrı bir kapsam halinde yürütüyor.
“Tasarım Yönetimi” Hangi
Sorumlulukları Kapsıyor?
Tasarım yönetimi; tüm disiplinler için, ihtiyaca
uygun olarak tasarım ekiplerinin belirlenmesi,
tasarım kriterlerinin, bütçenin
ve iş programının belirlenmesi, iş programına
uygun olarak yapılacak teslimlerin
amacının belirlenmesi, tüm disiplinlerin
belirlenen kriterlere göre teslimlerinin
yapabilmesi amacıyla tasarım ekipleri,
işveren ve paydaşlarla bilgi alışverişinin
yapılması, tasarım onay süreçlerinin ve
tasarımcıların ödemelerinin yönetilmesi,
yapım yöntemine uygun olarak ihalelerde
yeterli tasarım bilgisinin aktarılmasının
sağlanması, yapımcının veya yapımcıların
tekliflerinin değerlendirilmesi, gelen tekliflerin
bütçe üzerinde kalması halinde kalite
ve nitelik değişikliği olmadan alternatif
önerilerin değerlendirilmesi ve yapımın
tasarıma uygunluğunun denetlenmesi süreçlerinin
tamamını veya işverenin taleplerine
göre bir kısmını içerebiliyor.
GMW MIMARLIK, tüm disiplinlerin hazırladığı
dokümanların birbirleriyle uyumlu
olması ve yapım sırasında projede değişikliğe
ihtiyaç duyulmaması amacıyla halihazırda
mimari proje hizmetleri kapsamında
yürütülen tasarım koordinasyonunun
ise, tasarım yönetiminden farklı olarak,
zaten mimarın görevinin bölünmez bir parçası
olduğuna inanıyor.
“Tasarım Yönetimi” Süreci Hangi
Adımlarla İlerliyor?
Tasarım yönetimi sürecinin ilk aşamasında,
öncelikle işin kapsamına göre hangi
ekiplerin biraraya gelmesi gerektiğine karar
verilmesi gerektiğini vurgulayan GMW
MIMARLIK yönetici ortaklarından Mimar
Dicle Demircioğlu şöyle ekliyor: ‘’Mimari,
statik, mekanik, elektrik, altyapı mühendisleri,
peyzaj, yangın danışmanı, güvenlik,
akustik, mimari aydınlatma, cephe
danışmanlarının yanı sıra bizzat projenin
ihtiyaçlarına göre belirlenen konularda örneğin,
havalimanlarında özel havalimanı
sistemleri gibi veya iç mimari projelerde
kurumsal kimlik, sanat, fitness danışmanları
gibi birçok disiplinin biraraya gelmesi
gerekebilir. Eğer tasarım yönetimini biz
yapıyorsak, ihtiyaca ve tasarım bütçesine
göre en uygun ekiplerden teklifler toplayarak
işveren onayına sunarız.’’
54
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Sektörel
GROHE Sensia Arena:
Evlerde temizlik ve hijyende yepyeni akıllı yardımcı
Akıllı teknolojiler artık yıkama, pişirme
veya temizlik için evlerde gitgide daha
fazla kullanılıyor. Hem zaman ve enerjiden
tasarruf etmek hem de özellikle içinde
bulunduğumuz süreçte temiz, hijyenik
ve konforlu bir evi güvence altına almak
son derece önemli. GROHE de, global
bir yenilikçi sıhhi tesisat ürünleri markası
olarak, insanların hayatını daha
da kolay ve konforlu hale getirmeyi hedefliyor.
Yenilikçi üst düzey teknolojisi
sayesinde, Sensia Arena akıllı tuvalet
modern banyolarda akıllı ve kullanışlı
bir parçası olarak öne çıkıyor.
GROHE Sensia Arena: Günlük
yaşamda konforu artıran en
önemli 5 özellik
#1 Temizliğe Yardım Eder: GROHE
Sensia Arena ile, güçlü temizlik ürünleri
ve göze nahoş gelen tuvalet fırçaları artık
bir köşede atılabilecek. Akıllı klozetin
özel yüzey kaplaması, kenarsız klozet
tasarımı ve etkili yıkama gücü, kir parçacıklarının
yapışmasını da zorlaştırıyor.
#2 Koku Giderici: Banyoda hoş kokular,
refahı da destekler. GROHE Sensia
Arena, temiz havayı güvence altına
almak için, otomatik koku emme sistemi
ile donatıldı. Koruyucu bir hava katmanı,
kokuların yukarı çıkmasını önlüyor ve kokuları
gideriyor. Emilen hava daha sonra
aktif karbon filtre ile temizlenip daha sonra
ortama geri bırakılıyor.
#3 Centilmen: Klozet kapağı yine mi açık
kalmış? Sizden önceki kullanıcı sifonu mu
çekmemiş? GROHE Sensia Arena ile, sık
sık karşımıza çıkan bu gibi tartışmalar da
sona ediyor! Hareket sensörü sayesinde,
GROHE Sensia Arena kapağı, dokunmaya
gerek kalmaksızın otomatik olarak
açılıp kapanır. Nahoş artıkları ortadan
kaldıran bu etkin ve etkili yıkama sistemi
istendiğinde kullanılabilen otomatik
yıkama özelliğine de sahip.
#4 Geceleri kılavuz: GROHE Sensia
Arena’nın pratik gece ışığı fonksiyonu,
geceleri tuvalete giderken karanlıkta
yolunuzu bulmanızı da kolaylaştırıyor.
Gözünüzü alacak oda ışığını açıp uykunuzu
kaçırmanıza gerek yok. Ek olarak,
istisnai sessizlikteki Triple Vortex yıkama
özelliği de gecenizin daha huzurlu
geçmesini sağlayacak.
#5 Yeni hijyen düzeyi: Klozetin üzeri
ve etrafında hijyen son derece önemlidir.
GROHE Sensia Arena akıllı klozetin
sayısız faydası arasında, kendi kendini
temizleme özellikleri de bulunuyor. AquaCeramic
kaplama, kirlerin yapışamadığı
istisnai ölçüde pürüzsüz bir yüzey
sağlar. Dahası, bakterilerin %99’unun
gelişmesini önleyen, yenilikçi HyperClean
yüzey gümüş iyonlarını da kullanır.
Kendi kendini temizleyen, antibakteriyel
akış kolları, sıçramasız bir deneyim ve
konfor ve güven hissi oluşturur.
GROHE Blue Home Su Sistemi ile evlerde
temiz ve sağlıklı suya ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı
Araştırmalara göre, dünyada ortalama
600 milyon hane şişelenmiş su tüketiyor.
Tüketilen bu suyun hepsi bir litrelik plastik
şişelerde ambalajlanmış olsaydı tek bir
kişi yılda 106 boş plastik şişenin sorumlusu
olurdu. CO2 salımları ve plastik kirliliğinin
gezegenimizin sağlığı üzerindeki
etkisine ilişkin tartışmaların sürdüğü bu
dönemde başta tek kullanımlık plastik şişelerde
sunulanlar olmak üzere, şişe su
kullanımını azaltma ihtiyacı hiç bugünkü
kadar acil olmamıştı. GROHE, bu acil ihtiyaca
akıllı bir çözüm getiriyor.
Sağlıklı ve Güvenli
İnsanların sürdürülebilir hayatlar yaşaması
ve kendi sağlıklarının kontrolünü eline
almasını kolaylaştırmak amacıyla, GRO-
HE Blue Home En son teknolojiye sahip
filtre teknolojisi ile suyun tadını bozabilecek
bir dizi kirliliği yakalıyor. GROHE Blue
Home Ultrasafe filtre versiyonu, sadece
biyositleri değil, aynı zamanda pestisit ve
bakterileri de sudan temizliyor.
Bu sayede, Ultrasafe filtre versiyonu bazı
bölgelerde daha önce içilemeyen
suyu içme suyuna
dönüştürüp düşük
su kalitesinin sorun
yarattığı değerli kaynakları
kullanıma
sokarak, bu bölgelerde
şişe suya olan
ihtiyacın daha da
azaltılmasına katkıda
bulunuyor.
Akıllı Bir Çözüm
GROHE Blue
Home su sistemi
herkesin plastik
kullanımını hemen
azaltmaya başlamasına
yardımcı
oluyor. En küçük mutfaklarla bile uyumlu
olan sistem, lezzetli soğutulup filtrelenmiş
‘şişelenmemiş’ su sağlıyor. Kullanıcılar,
tek bir bataryadan sunulabilen
içme suyu, orta sodalı
ve sodalı su arasından
seçim yapabiliyor veya
suya magnezyum katan
filtreler kullanabiliyorlar.
Böylece 4 kişilik ortalama
bir aile GROHE
Blue Home su sistemine
geçerek kalite veya lezzetten
taviz vermeksizin
yılda ortalama 800 civarında
plastik şişe kullanmaktan
sakınabiliyor.
Daha da önemlisi, sistem
şişe suyuna kıyasla CO2
salımlarını da %60’a kadar
azaltıyor.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 55
Sektörel
Geleceğin ısıtma sistemleri
Oyak Göksupark konutlarında!
Isıtma, soğutma ve havalandırma sektörünün lider markalarından Buderus’un
yeni nesil yoğuşmalı kazanları Oyak Göksupark konutlarında kullanılacak.
Buderus’un yeni nesil yer tipi ve duvar tipi yoğuşmalı
kazanları Türkiye’nin farklı bölgelerindeki önemli inşaat
projelerinde yer almaya devam ediyor. Son olarak
Ankara Göksu Parkı’nın yanında başlatılan konut projesi
Oyak Göksupark’ta da toplam kapasitesi 23.960
kW olmak üzere, 38 adet 620 kW Buderus Logano
plus GB402 yer tipi yoğuşmalı kazan ve 4 adet 100 kW
Logamax plus GB162 duvar tipi yoğuşmalı kazanının
kurulumu ve devreye alımı tamamlandı. Projede kullanılan
tüm kazanlar, üstün yoğuşma teknolojisiyle ErP
standartlarına uygun performansa sahip.
Buderus uzmanlığı, son yıllarda gerçekleştirilen ticari
alandaki projelere iş ortağı olmaya ve büyümeye devam
ediyor.
56
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Seçim:
EN İYİ ÜRÜN
2017
Sektörel
Bosch Termoteknik’ten
Bahçeşehir Üniversitesi
Öğrencilerine Marka Yönetimi
Eğitimi
10 yılı aşkın süredir Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde
eğitim veren Bosch Termoteknik Akademi, eğitimlerine bir yenisini daha
ekledi.
2009 yılında gerçekleştirilen iş
birliği kapsamında Bosch Termoteknik
Akademi, Bahçeşehir Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi’ndeki
eğitimlerine hız kesmeden
devam ediyor. Haftada bir gün
enerji mühendisliği öğrencilerine
yönelik gerçekleştirilen eğitimlerde
sektörel ve teknik bilginin yanı
sıra iş hayatındaki deneyimler de
aktarılıyor. En son gerçekleştirilen
marka yönetimi eğitiminde ise
Bosch Termoteknik Pazarlama
departmanında görev alan Buderus
Marka İletişim Sorumlusu Gizem
Kutlu; değişen ve dönüşen
dünyada marka yönetiminin önemi,
dijitalleşme, trendler ve sosyal
medya hakkında bilgiler verdi.
Bosch Termoteknik
Akademi geleceğe yatırım
yapıyor
Bosch Termoteknik Akademi
sektörde edindiği teknik yetkinlik
ve bilgi birikimini Bahçeşehir
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
öğrencileriyle paylaşıyor.
Bosch Termoteknik uzmanları,
Bahçeşehir Üniversitesi Enerji
Mühendisliği bölümü “Bosch Termoteknik
HVAC Sistemleri” dersi
kapsamında ısıtma sistemlerine
genel bakış, yenilenebilir enerji
sistemleri, temel soğutma ve
klima gibi teknik bilgilerin yanı
sıra sektöre yönelik pazar araştırmaları,
reklam yönetimi, dijital
pazarlama ve sosyal medya
konularına da değiniyor. Bosch
Termoteknik Akademi verilen bu
dersler ile sektöre nitelikli insan
kaynağı yetiştirmeyi hedefliyor.
58
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Daikin, fabrikasının enerjisini
kendi üretecek
İklimlendirme sektörünün öncü şirketi Daikin, çevre dostu çalışmalarına bir yenisini ekleyerek
Hendek’teki fabrikasının ihtiyacı olan enerjiyi üretmek üzere Güneş Enerjili Sistem (GES)
kuruyor. 5.760 kWp güç kapasitesine sahip olan sistem, Daikin Hendek Fabrika’nın 2019 yılı
enerji harcaması baz alınarak yapılan hesaplara göre ihtiyacın yüzde 60’ını üretmiş olacak.
Hasan Önder / Daikin Türkiye CEO’su
Çevreci uygulamaları ile bilinen iklimlendirme
devi Daikin, hem bu misyonunu
yerine getirmek hem de üretim maliyetlerindeki
enerji girdisini kontrol edilebilir kılmak
için kendi enerjisini üretmeye hazırlanıyor.
Bu amaçla önemli GES projelerinde
imzası olan Kontek Enerji’nin solar birimi
olan Konar firmasıyla anlaşma imzalayan
Daikin, yatırım maliyeti 3 milyon dolar
olan projeyle 5.760 kWp güç üreterek
ihtiyacının büyük bölümünü karşılamayı
hedefliyor. 20 Şubat 2020 tarihi itibariyle
yapımına başlanan proje Haziran ayında
bitirilecek ve Temmuz ayı içinde devreye
alınarak yaz güneşinden maksimum fayda
sağlanacak. Bu yolla enerjisinin yüzde
60’ını kendi üretecek olan Daikin, enerji
maliyetlerinden büyük oranda tasarruf
sağlarken çevreye de hizmet etmiş olacak.
Türkiye güneş alma süresi açısından
dünyanın şanslı ülkelerinden biri. Ülkemize
göre bu şansı daha az olan ülkelerde
bile konutlar kendi elektriğini güneş enerjisinden
üretiyor. GES projelerinde kullanılan
güneş enerjisi temiz ve sürdürülebilir
bir enerji kaynağı olması nedeniyle büyük
tasarruf sağlıyor.
TEMİZ ENERJİ VE ÇEVRE
MİSYONU
GES projesi hakkında görüşlerini paylaşan
Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder
şu bilgileri veriyor: “Bu proje Daikin’in
kurum kültürünün önemli bir parçası olan
çevre misyonu ve yenilenebilir enerji kaynaklarına
olan bağlılığının bir göstergesi
niteliğinde. İklim krizinin yaşandığı günümüzde
temiz enerjiye ulaşmak herkesin
sorumluluğudur. Üretim faaliyetlerimiz
için Hendek Fabrikamızda yüksek miktarda
enerjiye ihtiyaç duyuyoruz. Bir GES
projesi uygulayarak Daikin’in çevre misyonunu
hayata geçirirken maliyetlerimizi
de daha kontrol edilebilir hale getirmeyi
amaçladık. Sektörünün referans şirketi
Kontek tarafından yapılan GES’in yatırım
maliyeti 3 milyon dolar olarak belirlendi.
Kontek firması ile yola devam kararımızı;
kendi sektörlerinin en iyi firmalarından
biri olarak gerekli teknik yetkinliğe sahip
olmaları ve işlerine hakimiyetlerinin yanı
sıra yaptığımız proje ve firma ziyaretlerinde
de kendilerini Daikin’in çevre bilinci ve
etik değerlerine daha yakın bulduğumuz
için verdik. Şubat 2020 tarihinde yapımı
başlayan projemiz, Temmuz ayında devreye
alındığında fabrikamızın geçtiğimiz
yıl kullandığı enerjinin yüzde 60’ını üretebilecek.
Projeyle karbondioksit salımı
yılda 4 bin 186 ton azalırken 349 bin ağaç
kurtulacak.”
ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME
KURUMU (EPDK) YOLU AÇTI
2019 yılında EPDK tarafından yapılan
mevzuat değişikliği kendi ihtiyacı için
elektrik üretmek isteyen şirketlerin önünü
açarak bu alana yatırım yapılmasına olanak
verdi. Sağlanan bu fırsattan yararlanmak
isteyen Daikin, Çatı GES projesi için
süreci başlattı. Mevzuata göre 5.0 MW
üst limitini kullanan Daikin, gerekli izinleri
alarak kendi alanının inovatif şirketi Kontek
ile anlaşma imzaladı. 25 yıla dayanan
tecrübesinin yanı sıra fabrikalarda uygulanan
GES projeleri için özel olarak geliştirdiği
Power Plant Controller çözümü sunan
Kontek, elektrik ve otomasyon uygulamalarıyla
da dikkat çekiyor. GES projesinde
14 bin 400 adet 400 Wp PV Panel, 82.2
kW 60 adet inverter, 7 bin 200 optimizer
kullanılacak. Toplam 28 bin 900 metrekarelik
bir çatı alanını kapsayan sistem,
5.760 kWp kapasiteye sahip.
ÇATI GES DAIKIN’E NE
KAZANDIRACAK?
Hendek Fabrika, 2019 yılında yaklaşık
12 milyon kwh elektrik harcayarak 4 milyon
700 bin TL elektrik kullanım bedeli
ödemesi gerçekleştirdi. Devreye girecek
GES’in ilk yıl için yaklaşık 7 milyon kwh
elektrik üretmesi öngörülüyor. Sistem
devreye girdiğinde 2019 yılı baz alınarak
yapılan hesaplamalara göre fabrikanın
ihtiyacı olan elektriğin yüzde 60’ını üretmiş
olacak. Fabrikada halen yapımı süren
hatların tamamlanmasıyla bu oranın yüzde
75’e varması hedefleniyor. Daikin’in
çevre ve sürdürülebilir enerji misyonuna
hizmet eden ve 3 milyon dolar yatırım bedeline
sahip olan GES, 6.5 yıl içinde kendini
amorti ediyor.
60
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Sektörel
Daikin Türkiye, pazarın en ince
Fancoil’ini üretti
İklimlendirme sektöründe hayata
geçirdiği ‘ilk’lerle haklı bir liderliğe
konumlanan Daikin, fan coil
ünitelerinde geliştirdiği yeni bir
inovasyonla sektörün çıtasını
yukarı taşımaya devam ediyor.
FWE-D adı verilen 200 mm’lik
modeliyle sektörün en ince fan coil
ünitesini üretmeyi başaran Daikin,
konfor ve tasarrufu hedefliyor. 2
ve 4 borulu olmak üzere toplamda
18 temel modelde üretilen FWE-D,
yatay ve dikey kurulum imkanı
veriyor. Son derece sessiz çalışan
ürün; bu özelliği ile hastane, otel ve
ofis gibi alanların yanı sıra konutlar
için de en sessiz ve kompakt
seçeneği sunuyor. Eurovent
sertifikasına sahip olan yeni ürün
en son ERP standartlarına da
uyum gösteriyor. Daikin Türkiye’nin
Hendek’te bulunan fabrikasında
üretilmeye başlanan ve 200 mm’lik
ölçüsüyle sektörün en ince fan
coil ünitesi olma özelliği taşıyan
FWE-D, iç piyasanın ardından
Avrupa’ya da ihraç edilecek.
İnovasyon ve teknoloji alanındaki başarılarıyla
sektöre yön veren Japon devi
Daikin, şimdi de 200 mm ile sektörün en
ince ölçüsüne sahip olan FWE-D model
fan coil üniteleri ile fark yaratıyor. 5,6
kW’a kadar soğutma kapasitesine sahip
olan yeni ürün, yatay ve dikey kurulum
imkanı sağlıyor. Eurovent sertifikasına
sahip olan cihaz, harici 50 Pa statik basınç
garantisi ve 6 fan hızı seçeneğiyle
tüketiciye ulaşıyor.
Fabrika montajlı 2 ve 3 yollu vana opsiyonlu
modelleri olan cihazın özel plastik
filtre tasarımı, bakım kolaylığı sağlıyor;
sağladığı esneklik nedeniyle gerektiğinde
elle kolayca çıkartılabiliyor. En son
ERP standartlarına uyumlu olan FWE-D
fan coil üniteler yıllardır Daikin’e ait DX
ürünlerinde kullanılan ‘sirocco’ fanlar sayesinde
son derece sessiz çalışıyor. Bu
özelliği sayesinde otel, hastane, ofis ve
konutlarda mükemmel bir tercih oluşturuyor.
Cam önlerine, asma tavan içlerine, tavan
altına veya döşeme içlerine konulabilen
farklı tiplerdeki fan coil ürünlerin
küçük boyutlarda olması hem montaj
avantajı sağlıyor hem de kullanıldığı
alanlarda estetik çözümlere fırsat yaratıyor.
NEDEN DAIKIN FAN COIL
SEÇMELİ?
• En son ERP standartlarına uyumludur.
• Aynı ünite için yatay ve dikey kurulum
imkanı sağlar.
• Kompakt tasarımı sayesinde yerden
kazandırır.
• Çeşitli protokoller üzerinden BMS sistemine
kolayca entegrasyonu yapılabilir.
• Üstün verimlilik değerleri, yüksek konfor
ve en düşük çalışma sesi seviyeleri
için piyasadaki en iyi çözüm olarak öne
çıkar.
• Geniş opsiyonları, aksesuar ve kumanda
seçenekleriyle ürün esnekliğine
sahiptir.
• Zamanlayıcı programlı çalışma moduna
sahip kumanda aynı zamanda, fan
coil yönetimi açısından tüm müşteri ihtiyaçlarını
karşılayabilir özelliktedir.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 61
Clivet’den aynı anda ısıtma ve soğutma sağlayan
Multi Function Soğutma Grubu
Sektörel
55 yıllık tecrübesi ile iklimlendirme sektörünün öncü firmalarından Form Şirketler Grubu,
İtalya menşeili Clivet marka soğutma grupları ile farklı merkezi iklimlendirme ihtiyaçlarına
verimli ve işlevsel çözümler sağlıyor. Clivet’in yeni Multi Function (MF) seri Hava Soğutmalı
ve Su Soğutmalı Soğutma Grupları, aynı anda ısıtma ve soğutma ihtiyacının olduğu otel, iş
merkezi, hastane, endüstriyel tesis gibi yapıların bu ihtiyacını tek cihaz ile karşılıyor.
Form Şirketler Grubu iştiraki Form Endüstri
Ürünleri’nin 10 yıldır Türkiye’deki
temsilciliğini sürdürdüğü Clivet marka soğutma
grupları; son teknoloji donanımları,
işlevsel ve enerji verimli sistemleri ile yapıların
farklı iklimlendirme ihtiyaçlarına en
uygun çözümleri sağlıyor. Clivet’in yeni
Multi Function (MF) Soğutma Grupları,
aynı anda bağımsız olarak soğuk ve sıcak
su üretebilme kabiliyetiyle, aynı yapı
içerisinde bulunan ancak aynı anda ısıtma
ve soğutma ihtiyacı bulunan farklı mahallerin
bu ihtiyaçlarını tek cihaz üzerinden
karşılıyor. Özellikle aynı anda ısıtma
ve soğutmanın yani dört borulu sistemin
ihtiyaç duyulduğu otel, iş merkezi uygulamaları
ve endüstriyel uygulamalarda
optimum çözüm sağlıyor. MF Heat Pump
sistemler ısıtma çalışmasında, klasik kazan
sistemi ile karşılaştırıldığında enerji
tasarrufu, ortalama % 50 CO2 emisyonu,
alternatif yenilenebilir kaynakların
kullanılması, düşük bakım maliyetleri,
çalışma güvenilirliği, fosil yanma olmadığından
baca ihtiyacının bulunmaması ve
emisyonlar üzerinde periyodik kontrollerin
ortadan kalkmasını
sağlaması gibi pek çok
avantaja sahip.
Clivet SPINchiller³ MF
Multi Function Hava Soğutmalı
Soğutma Grubu,
300 ila 1.450 kW’lık kapasite
aralığına sahip.
Eş zamanlı kullanımda
ise 7,83’e kadar küresel
verimlilik değerlerine
ulaşıyor. Farklı hava koşullarında,
geniş kullanım
alanı sunan bu ürün,
+55°C-60°C’ye kadar
sıcak su üretimi sağlayabiliyor;
aynı zamanda
-10°C ila +48°C’lik dış
ortam sıcaklıklarında genişletilmiş
çalışma aralığına
sahip.
Yıllık çalışma sonucu
gerçekleşen enerji tasarrufunun
hesaplanmasını
kolaylaştıran kullanıcı
dostu işlevlere de sahip
olan Clivet Multi Function Soğutma Grubu,
ünite faaliyetlerine ve olası arızalara
ilişkin tüm verileri bünyesinde kaydediyor
ve müdahale gerektiren durumların anında
tespit edilmesini sağlıyor. Bununla
birlikte Clivet MF, standart olarak sunulan
yüksek verimli scroll kompresörler,
yüksek verimli ısı değiştiricileri sayesinde
piyasadaki en yüksek enerji verimliliği
değerine sahip. Hem ısıtma, hem de
soğutma için tek bir sistem kullanılması
sayesinde, mekanik odaların hacminden
tasarruf sağlar.
Ürünün, hem 4 borulu hem de 2 borulu
olarak sistem konfigürasyonu
yapılabiliyor.
4 borulu
sistemde; yıl boyunca
bağımsız
olarak soğuk ve
sıcak su üretim
imkanı sunuyor.
Soğutma ve ısıtmanın
aynı anda
yapıldığı dönemlerde
soğutma ve
ısıtma eşanjörleri kendi içinde ısı geri
kazanım yapıyor ve böylelikle ısıtma bedava
sağlanarak yüksek verimlilik elde
ediliyor. 2 borulu sistemde ise; ihtiyaca
göre ya soğuk su ya da sıcak su üretiliyor.
Soğutma çalışmasında, total heat recovery
sayesinde bedava kullanım sıcak
suyu veya ısıtma amaçlı sıcak su üretme
imkanı da bulunuyor.
Clivet Multi Function Soğutma Gruplarının
Hava Soğutmalı versiyonunun yanı
sıra Su Soğutmalı versiyonu da alternatif
olarak sunulabiliyor.
62
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Sektörel
Form, yerli üretimde büyüyor:
Yerli üretim Lennox paket
klimalarda ürün gamı genişledi
Form Şirketler Grubu, 2019’da Amerikan Lennox firması ile imzaladığı lisans anlaşması
kapsamında Türkiye’de üretimine başladığı Lennox paket klimalarda üretim atağına geçti.
Şimdiye kadar Lennox’un 80 kW üstü kapasitelerdeki paket klimalarını üreten Form, Mart
2020 itibariyle üretim ağını genişleterek 20 kW’dan 250 kW’a kadar farklı kapasite ve
modellerde üretim yapmaya başladı.
55 yıllık Form Şirketler Grubu bünyesindeki
Form Endüstri Ürünleri, Türkiye
ve dünyada tek lisanslı üreticisi olduğu
Lennox marka paket klimalardaki üretim
kapasitesini genişletti. Dünyanın en büyük
paket klima üreticilerinden Amerikan
Lennox firmasının 37 yıldır Türkiye’deki
satış faaliyetlerini sürdüren Form, 2019
başlarında marka ile imzaladığı lisans
anlaşması kapsamında İzmir’de bulunan
üretim tesislerinde Lennox marka paket
klimaları yerli olarak üretiyor. Anlaşma
aynı zamanda 100 yıllık bir tarihe sahip
olan Lennox tarafından uluslararası pazarlarda
paket klima için verilen ilk ve tek
üretim lisansı olma özelliğini de taşıyor.
2019 yılı boyunca 80 kW üstü kapasitelerde
Lennox markalı paket klimaların
üretimini yapan Form, Mart 2020’den itibaren
20 kW’dan 250 kW’a kadar geniş
bir yelpazede Lennox paket klimaların
seri üretimine başlayarak bu alandaki
yerli üretim faaliyetini genişletti. Flexair
serisine ek olarak Baltic serisi Lennox
paket klimalar da artık Form tarafından
üretiliyor. Türkiye’de imal edilen Lennox
paket klimalar %51’in üzerinde yerli ekipman
ve işçilik içeriyor ve cihazların yerli
malı belgesi de mevcut. Form tarafından
Türkiye’de Lennox lisansıyla üretilen yerli
üretim paket klimalar geniş ürün yelpazesine
ek olarak, kısa teslimat süreleri, lojistik
kolaylıklar ve fiyat avantajlarıyla da
yatırımcı ve uygulamacılara önemli avantajlar
sağlıyor.
Form’un İzmir’deki üretim tesislerinde 2
milyon Euro’luk bir yatırımla oluşturulan
sadece Lennox’a özel bir üretim hattı bulunuyor.
Lennox markasıyla Türkiye’de
paket klima pazarının oluşumuna öncülük
eden Form’un bu alandaki hedefi, paket
klimaların uygulama alanlarını çoğaltmak
ve lideri olduğu piyasanın gelişimine
paralel olarak pazar payını daha da arttırmak.
Form, Lennox markası ile Türkiye
pazarında %50’ye yakın bir pazar payına
ve binlerce cihazlık referansa sahip.
64
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Ode Yalıtım’dan koronavirüs süresince
çalışanlarına onlıne eğitim programı
Yalıtım sektöründe dünya markası olma hedefine tüm çalışanlarını odağına alarak
ilerleyen ODE Yalıtım, çalışanlarının mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sunmak
için gerçekleştirdiği eğitimlerine koronavirüs salgını döneminde de aralıksız devam
ediyor. Alanında uzman isimler tarafından online olarak verilen eğitimlerde, finanstan
tedarik zincirine, deneyimsel pazarlamadan Endüstri 4.0’a kadar pek çok konu ele
alınıyor.
Koronavirüsün etkilerini minimum düzeyde
tutmak ve faaliyetlerine kesintisiz
bir biçimde devam edebilmek amacıyla
operasyonel süreçlerin eksiksiz devamlılığı
için gerekli ekip sayısını tüm tedbirleri
alarak minimuma indiren ve diğer
tüm çalışanlarını gerekli teknik altyapıyı
sağlayarak uzaktan çalışmaya yönlendiren
ODE Yalıtım, bu süreçte çalışanlarının
hem mesleki hem de kişisel
gelişimlerine online eğitimler ile katkı
sağlamaya devam ediyor.
Eğitimler şirket içi uzmanlar
ve şirket dışından sektör
profesyonelleri tarafından
veriliyor
Paydaşlarıyla birlikte büyümek misyonu
doğrultusunda, 2018 yılında sektörde
bir ilke imza atarak verdikleri tüm eğitim
ve seminerleri ‘Paydaş Paylaşım Platformu’
adıyla tek çatı altında toplayan
ODE Yalıtım, koronavirüsün getirdiği
uzaktan çalışma sisteminde teknolojik
altyapısını hızlıca yenileyerek platformda
verilen eğitimleri online ortama taşıdı.
Bu kapsamda dijital pazarlamadan
iş güvenliğine, finanstan tedarik zincirine
kadar pek çok konuyu kapsayan
eğitimler, Nisan ayı itibarıyla haftada iki
kez online olarak gerçekleştiriliyor. Biri
şirket içinden bir uzman, diğeri ise şirket
dışından bir sektör profesyoneli tarafından
verilen eğitimlerin kalıcı olarak
devam etmesi planlanıyor.
Ceylin Akdemir: “Bu dönemde
öğrendiğimiz her yeni bilgi bize
yeni beceriler kazandıracak”
Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde
de içinden geçtiğimiz bu zorlu belirsizlik
sürecinde artan kaygı ile birlikte,
şirketlerin üzerine her zamankinden
daha fazla sorumluluk düştüğünü belirten
ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü
Ceylin Akdemir, “Böyle zamanların
riskler kadar fırsatlar da barındırdığı
için ‘oyun değiştirici’ nitelikte olduğunu
unutmamalıyız. Elbette her şeyin başı
sağlık fakat bununla birlikte bu dönemde
öğrendiğimiz her şeyin, profesyonel
gelişimimiz açısından önemli faydalar
sağlayacağına ve iş dünyasına yeni beceriler
kazandıracağına inanıyoruz. Bu
bakış açısıyla ODE olarak bu dönemde
en önemli önceliğimiz ekip arkadaşlarımızın
sağlık durumlarını yakından
takip etmek ve bu anlamda üzerimize
düşen görevleri eksiksiz olarak yerine
getirmek. Diğer taraftan da bu ortamda
hedeflerimizi gerçekleştirmek için gerekli
koşulları sağlayabilmek. Bu anlamda
ilk günden bu yana gerekli tüm üst
düzey operasyon ve hijyen tedbirlerini
aldık, almaya devam ediyoruz. Böyle
dönemler, profesyonellerin rutinde fırsat
bulamadıkları mesleki ve kişisel gelişim
eğitimleri yapabilmeleri adına önemli
fırsatlar sunuyor. Biz de bu eğitimleri
Ceylin Akdemir / ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü
online ortama taşıyarak bu dönemde
çalışanlarımıza en iyi şekilde destek
olmayı, moral motivasyonlarına katkıda
bulunmayı amaçlıyoruz” dedi.
Eğitimlerle büyüyen şirket ODE
Türkiye’de başladığı faaliyetlerini global
bir marka olma vizyonuyla beş kıtada
sürdüren ODE Yalıtım, uzun yıllardır çalışanlarının
hem kendilerini geliştirebilecekleri
hem de şirketin vizyonuna katkı
sunabilecekleri eğitimler düzenliyor. Bu
yıl 35’inci yılını kutlayan ODE; çalışanlarını
masrafların tamamının şirket tarafından
karşılandığı MBA programlarına
yönlendiriyor, e-öğrenme ve açık sınıf
eğitimleri düzenliyor. Geleceğin yöneticilerini
kendi içinde yetiştirmek amacıyla
şirket içi programlar tasarlayan ODE,
ayrıca lider kadrosunun Türkiye’nin
önde gelen üniversitelerinin verdiği yönetici
geliştirme programlarına katılımını
sağlıyor.
66
Yapı Malzeme Mayıs 2020
DemirDöküm kesintisiz hizmete
devam ediyor
Sektörel
İklimlendirme sektörünün en köklü markası olan DemirDöküm, koronavirüs sürecinde
müşterilerine kesintisiz hizmet sunmaya devam ediyor. Servis çalışanları için üst seviyede
önlem alan DemirDöküm, çağrı merkezi ve WhatsApp uygulaması üzerindeki keşif destek
hattından “EvdeKal” sürecinde de müşterilerine kesintisiz ısı konforu sunuyor.
Müşteri memnuniyet çalışmaları ve satış
sonrası hizmetlerde hayata geçirdiği çalışmalarla
ısıtma sektörüne öncülük eden
DemirDöküm, koronavirüs sürecinde kesintisiz
hizmete devam ediyor. Türkiye’de
koronavirüs vakasının ilk görüldüğü günden
itibaren çalışma koşullarını üst seviyede
önlem alarak hızlıca değiştiren DemirDöküm,
çağrı merkezi ve WhatsApp
uygulaması üzerindeki keşif destek hattından
bu zorlu süreçte de müşterilerine kesintisiz
ısı konforu sunuyor.
Ülkece geçirdiğimiz bu zorlu süreçte DemirDöküm’ün
müşterilerinin hayatını kolaylaştırmak
ve evlerindeki konforu sekteye
uğratmamak için üst seviye önlemler
alarak çalışmaya devam ettiklerini belirten
CEO Alper Avdel; “Hijyen ihtiyacının her
zamankinden daha fazla olduğu bugünlerde
DemirDöküm olarak üst düzey önlemler
aldık. Bu süreçte çağrı merkezimiz 7/24
hizmete devam ediyor. Servis çalışanlarımız
ise şu an için yeni cihaz devreye alım
ve arıza işlemlerinde kesintisiz hizmet veriyor.
Çalışanlarımız maske, gözlük, eldiven
ve özel tulumlarla sahada görevlerinin başındalar”
açıklamasını yaptı.
Koronavirüse karşı tüm önlemlerinin teknolojinin
de desteği ile kısa sürede tamamlanıp
hayata geçirildiğini belirten DemirDöküm
Satış Direktörü Ufuk Atan, “Bir
taraftan koronavirüs ile ilgili tüm gelişmeleri,
güncel bilgi ve haberleri yakından takip
edip gerekli tüm önlemleri alırken, diğer
taraftan tüm iş süreçlerimizi online çalışma
ve paylaşım ortamlarına taşıdık. Bu şekilde
ülkece evde kalmak durumunda olduğumuz
bugünlerde hizmetlerimize devam
etmek için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürebiliyoruz.
Hep birlikte uyarılara dikkat
edip, bu zorlu süreci sorunsuz bir şekilde
atlatacağız” dedi.
DemirDöküm’ün çağrı merkezi hizmetini
online tabanlı yürüttüğünü, 2 haftadır çağrı
merkezi çalışanlarının görevlerine evden
devam ettiğini belirten DemirDöküm Satış
Sonrası Hizmetler Direktörü Zeki Kalaycılar,
“Sosyal izolasyon sürecine hem altyapı
hem de akış olarak çok hızlı hazırlandık ve
geçtik. Çağrı merkezi çalışanlarımız alınan
önlemler kapsamında evden çalışma
Alper Avdel / CEO
düzenine geçti. Müşteri temsilcilerimizin
evlerine tüm ekipmanlar kuruldu. Müşterilerimiz
bize her zaman olduğu gibi 7 gün
24 saat 0850 222 1 833 numaralı Demir-
Döküm Müşteri İletişim Merkezi’nden ve
WhatsApp uygulaması üzerindeki keşif
destek hattımızdan ulaşabiliyor. Acil olmayan
bakım randevularını durduğumuz bu
süreçte devreye alma ve arıza gibi öncelikli
işlerde müşteri desteğini aralıksız devam
ettiriyoruz. Teknikerlerimizi Sağlık Bakanlığı’nın
yayımladığı 14 kural doğrultusunda
bilgilendirdik ve hazırlıklarımızı yaptık”
açıklamasını yaptı.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 67
EKB, binalarda enerji verimliliğini artıracak,
sera gazı salımlarını azaltacak
İzocam, Enerji Kimlik Belgesi
zorunluluğunun 1 Ocak’tan
itibaren yürürlüğe girdiğine
dikkat çekerek yeni binalarda
EKB sınıfının en düşük C sınıfı
olması gerektiğini hatırlatıyor.
Isı yalıtımı standartlarına
göre inşa edilmeyen ve Enerji
Kimlik Belgesi C’den düşük
olan yeni binalar ruhsat
alamayacak.
İç ve dış yalıtımların yanı sıra
tesisat yalıtımının önemini
de vurgulayan İzocam
Genel Direktörü Murat
Savcı yalıtımın sadece yeni
binalarda değil, tadilatlar
sırasında kullanılmakta olan
binalarda da yapılabileceğini
ve yalıtım sayesinde EKB
sınıfının yükseltilebileceğini
ve doğalgaz faturalarının
en az yüzde 60 oranında
düşürülebileceğini ifade etti.
Türkiye’de yalıtım bilincini yaymayı kendine
misyon edinen yalıtım sektörünün lideri
İzocam, 1 Ocak 2020’den itibaren yürürlüğe
giren Enerji Kimlik Belgesi (EKB)
uygulamasına dikkat çekti. EKB’nin binaların
alınması, satılması hatta kiralanması
sırasında ibraz edilmesi gerektiğini
belirten İzocam Genel Direktörü Murat
Savcı şunları söyledi. “Enerji Kimlik Belgesi
orta vadede bizim de çok önemli olduğunu
düşündüğümüz binalarda enerji
tasarrufu sağlanması konusunda ciddi
bir katkı sağlayacak. Eski binalarda belge
mevcut duruma göre veriliyor ancak yeni
yapılacak veya yapılmakta olan binaların
EKB sınıfının en düşük C olması gerekiyor.
Bu ancak inşaat sırasında ısı yalıtımı
standartlarına uygun olarak tasarlanırsa
sağlanabilir. Önümüzdeki dönemde ruhsat
için başvuracak olan halen inşaatı
devam eden binaların ve yeni inşaatlara
başlayacak olan binaların sorumluları bu
konuyu mutlaka dikkate almalı.”
Savcı, inşaat sahiplerinin bu konuda uzman
firmalarla çalışmaları gerektiğinin de
altını çizdi ve “Binaların yalıtımında doğru
malzeme ve doğru uygulamalarla çok
Murat Savcı / İzocam Genel Direktörü
önemli. Isı yalıtımı yapılırken, binaların
yangın riski ve yanıcılık yükü de göz önüne
alınarak uygun yalıtım malzemeleri
kullanılmalı” dedi.
EKB’nin enerji verimliliği sağlanması
konusunda önemli bir adım olduğunu
belirten İzocam Genel Direktörü Murat
Savcı, yönetmeliklere uygun doğru kalınlıkta
yalıtım sayesinde ısıtma ve soğutma
amaçlı enerji tüketim faturalarının en az
yüzde 60 oranında düşürülebileceğini
de kaydetti ve şu bilgileri paylaştı: “Son
10 yılda enerji ithalatımızın ülke ekonomisine
bedeli 450 milyar dolar üzerinde.
Tükettiğimiz enerjinin dörtte üçünden fazlasını
dışarıdan ithal ediyoruz. Ülkemizde
41,2 milyar dolar ile enerji ithalatı 2019
yılı itibariyle 202,7 milyar dolarlık toplam
ithalatın %20,3’ünü teşkil ederken, 55,1
milyar dolarlık dış ticaret açığımızda da
önemli etkisi bulunmaktadır. Dış ticaret
açığımızı daha düşük seviyelere indirmek
ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak
için konutlarımızda, sanayide ve tesisatlarda
yapacağımız enerji tasarrufu kendi
bütçemiz kadar ülkemiz için de büyük
önem taşıyor. Doğru malzeme ve uygun
kalınlık ile yalıtım yapılan binalar ve sistemler
enerji tasarrufu için atılacak en büyük
adım olur. Yalıtım sayesinde yaşam
alanlarında ve işyerlerinde enerji giderlerini
azaltmak ve daha konforlu hale getirmek
mümkün. Çatıdan döşemeye yapılacak
doğru kalınlıkta yalıtım uygulamaları
ile enerji tasarrufu artar ve konfor şartları
da iyileşir.
Çatı tipine bağlı olarak Camyünü İzocam
Çatı Şiltesi veya İzocam Foamboard Teras
Çatı Levhası, duvarların dıştan yalıtımında
İzocam Manto Taşyünü R+ veya
Mineral Yün Giydirme Cephe Levhası, içten
yalıtımında Camyünü İzocam Kalibel,
radyatör arkasına yerleştirilen Camyünü
İzocam İzopan Radyatör Arkası Levhası
pratik uygulanarak, yüksek yalıtım özellikleriyle
hemen enerji tasarrufu sağlayan
ürünler.”
Tesisat yalıtımı en az bina yalıtımı
kadar önemli
Yalıtım deyince öncelikle binaların iç ve
dış yalıtımlarının akla geldiğini ancak tesisat
yalıtımının en az bina yalıtımı kadar
önemli olduğunu da ifade eden Savcı
şöyle konuştu. “Binalardaki ısıtma ve soğutma
tesisatlarının yalıtılması, mekanların
çok daha kolay ve hızlı bir şekilde
iklimlendirilmesini, istenen sıcaklığa ve
konfor şartlarına hızlı ulaşılmasını sıcaklığın
uzun süre korunmasını mümkün
hale getirerek enerjide en az yüzde 60
oranında tasarruf sağlıyor.”
Tesisat yalıtımı yapılmış olan binalarda
örneğin kış aylarında yanan kalorifer
kazanından binaya dağılan borulardaki
sıcak su, dairelere ulaşana kadar sıcaklığını
ve dolayısıyla enerjisini koruyor. Aksi
durumda ise, daireye ulaşana kadar borulardaki
sıcaklık düşüyor, daire geç ısınıyor
ve dönüş borusundaki su daha fazla soğuduğu
için kazanın bunu tekrar ısıtması
için daha fazla yakıt (enerji) harcaması
gerekiyor. Borulardaki sıcaklığın belli bir
derecenin altına düşmesi de kazanın verimliliğini
düşürüyor. Borulardan geçen su
sıcaklığının korunması ise ancak İzocam
Camyünü Prefabrik Boru yalıtımı sayesinde
sağlanıyor. İzocam Camyünü Prefabrik
Boru ve Vana Ceketi ile yapılan tesisat
yalıtımı kış aylarında en fazla görülen ve
zor durumlar yaratan bir diğer konu olan
su borularındaki donmaları da engelliyor.
Özellikle de bina girişlerindeki vanalarda
suyun gece boyunca donması nedeniyle
vanalarda meydana gelen patlamaları önlüyor.
Bina dışındaki tesisata uygulanacak
yalıtım işlemi kapsamında vana ceketi
sarılması ve İzocam Camyünü Prefabrik
Boru uygulaması kış aylarında oluşan bu
güç durumun önüne geçiyor.
68
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Sektörel
Virüs, bakteri, toz ve alerjenlere karşı
iç ortam hava kalitesi çok önemli
İleri teknolojileriyle “Evden Uzaya” kadar çok geniş bir alanda toplumların yaşam kalitesini
artırmak için ürün ve çözümler geliştiren Mitsubishi Electric, bireysel havalandırma ve klima
sistemleri ile iç mekânların kirli havasını temizlerken, pencere açmadan dışarının oksijeni
bol taze havasını filtreleyerek içeriyi havalandırıyor ve nem düzeyini dengeliyor.
Virüs, bakteri, toz ve alerjenlerden
uzak bir mekân için en
yeni teknolojilerle geliştirilmiş
havalandırma sistemleri ve klimalar
büyük avantaj sağlıyor.
İklimlendirme alanındaki ileri
teknolojisiyle sektöre yön veren
Mitsubishi Electric, bu noktada
iç ortam hava kalitesi için yeni
ve verimli çözümler sunuyor.
1970’li yıllarda mucidi olduğu
Lossnay havalandırma cihazları
ve inovatif teknolojiler ile ürettiği
Legendera serisi klimalarla
öne çıkan Mitsubishi Electric,
ürünleriyle iç ortam havasının
taze ve temiz kalmasına imkân
tanıyor. Yüksek filtrelemeden
geçmiş ve nemi dengelenmiş taze hava
ile yenilenen ortam havası sayesinde; bireylerin
karşılaştığı baş ağrısı, baş dönmesi,
göz kaşınması, boğaz kuruması,
konsantrasyon eksikliği ve çalışan-öğrenci
veriminin düşüşü gibi hasta bina sendromundan
kaynaklı birçok olumsuzluğun
da önüne geçilebiliyor.
İç mekânlarda temiz hava için yeni
teknoloji filtreler
Yüksek iç ortam hava kalitesinin olmazsa
olmaz dört temel unsuru; havadaki karbondioksit
konsantrasyonu, sıcaklık, nem
ve partikül seviyesi olarak sayılıyor. Sağlıklı
bir iç mekân havası; virüs, bakteri, toz
ve uçucu kimyasal bileşen parçacıkları
izole etmek için ortamı havalandırırken
aynı zamanda dışarıdan alınan havanın
filtrelenmesi ile mümkün oluyor. Kontrolsüz
bir şekilde pencere açılarak yapılan
havalandırma esnasında sadece hava
temizleme cihazı ile temizlik yapılması
sürdürülebilir hijyen sağlamıyor. Lossnay
havalandırma cihazları; ortamın sıcaklık,
nem ve oksijen dengelemesini yaparken,
yüksek verimli filtresi sayesinde 0.3µ büyüklüğe
kadar küçük kirletici filtrelemesi
yapabiliyor. Böylece sağlık problemlerine
yol açabilecek unsurlara geçit vermiyor.
Yeni nesil üretim teknolojileri kullanılarak
üretilen, üç boyutlu yapısı geliştirilmiş
statik filtrelerin yanı sıra elektronik filtreler
de artık klimaların filtreleme özelliklerini
hava temizleme cihazlarıyla eş ve birçoğundan
üstün hale getiriyor.
Bağımsız testlere göre bakterileri
ve influenza gibi virüsleri yüzde
99’a kadar azaltabiliyor
Mitsubishi Electric’in Legendera serisi klimaları
için geliştirilen Plasma Quad Plus
filtre de markanın hava temizleme cihazlarındaki
çalışma prensibiyle öne çıkıyor.
Japonya’daki bağımsız laboratuvarlarda
gerçekleştirilen ev tipi hava temizleme
cihazları test sistemi olan JEM 1467’ye
dayalı test sonuçlarına göre, Plasma
Quad Plus filtre bakterileri yüzde 99’a varan
oranda azaltabiliyor. Ulusal Hastane
Organizasyonu Virüs Araştırma Merkezi
tarafından yapılan benzer standartlara
dayalı bir başka test sonucu da influenza
(H3N2) gibi virüslerin de bu filtre ile yüzde
99’a varan oranda azaltılabilme başarısını
onaylıyor. Testlerin 25m3 gibi alanlarda
yapılması günlük kullanımda da bu başarının
mümkün olduğunu ortaya koyuyor.
Tokyo Çevresel Alerjenler Enstitüsü
(ITEA) tarafından yapılan Legendera klima
test sonuçlarında da Plasma Quad
Plus filtrenin, alerjenlerde yüzde 98, toz
ve mite kirleticilerinde yüzde 99,7 gibi
yüksek oranlara ulaşan bir filtreleme etkisi
gözleniyor. Tüm bu testlere ek olarak
fabrika laboratuvarlarındaki test sonuçlarına
göre; saç telinin yaklaşık yirmide biri
büyüklüğe denk gelen 2,5 mikrometreden
daha küçük boyutlardaki kirleticileri filtreleyebilme
anlamına gelen PM2.5 düzeyindeki
filtreleme teknolojisi, Legendera
klimaları 2017 yılından bu yana PM2.5
filtreleme yapabilen duvar tipi klima cihazı
olarak öne çıkarıyor. Plasma Quad
Plus filtre; klimanın çalışma modundan
bağımsız fan modunda da çalışabilmesi,
filtrenin sadece 2 Watt elektrik tüketimi,
yüksek etkili değerlendirmesi ile A sınıfı
filtreleme gibi önemli özellikleri sayesinde
iç hava kalitesine ek olarak kullanıcılarına
ekonomik katkı da sağlıyor.
Lossnay’in patentli teknolojisi ile
nem dengesi sağlanmış taze hava
Mitsubishi Electric, İkinci Dünya Savaşı
dönemindeki ihtiyaçlardan doğan ve basit
anlamda giriş ve çıkış hava yollarını
ayırarak taze hava ihtiyacını karşılayan
havalandırma sistemlerinde patentli selülozik
ısı değiştirici kullanarak havalandırmayı
inovatif bir boyuta taşıyor. Lossnay
havalandırma cihazlarında kullandığı bu
teknoloji, havalandırma esnasında birbirine
temas etmeden tahliye edilen kirli-ağır
iç ortam havası ile ortama iletilen dış havanın
sıcaklık ve nem seviyeleri arasında
dengeleme yapabiliyor. Yüzde 85’i aşan
verimle çalışabilen bu sistemler, yüzde
100 taze havayı, ısı kaybını minimumda
tutarak ve nem dengesi sağlanmış olarak
ortama aktarabiliyor. Endüstriyel üretim
alanları, şehir merkezleri, iş yerleri ve konutlar,
okullar ve kreşler gibi birçok farklı
ortamda pencere açılarak havalandırma
yapılması yerine sürdürülebilir yüksek bir
iç ortam hava kalitesi sağlayan Lossnay
taze hava sistemleri; sessizlik, verim ve
konfor sunan teknolojik bir çözüm olarak
dikkat çekiyor.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 69
Gürültüden uzak bir hayat için
Ytong’dan Gürültü Bariyeri
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Gürültü Bariyeri İşleri Genel Teknik
Şartnamesi, 12 Mart 2020 tarih 31066 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Şartnamenin ilk maddesinde “Donatılı Gazbeton Duvar Elemanları” uygulamasına
yönelik esaslara yer verildi.
Tolga Öztoprak / Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı
Gazbeton sektörünün lider kuruluşu Türk
Ytong, şartnameye uygun olarak ürettiği
Ytong Gürültü Bariyeri ile karayolu ve
demiryolu kaynaklı trafik gürültüsünün
çevrede yaşayanlara etkisinin azaltılması
için ekonomik bir çözüm sunuyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından
hazırlanan ve 12 Mart 2020 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanan Yapı İşleri İnşaat,
Makine ve Elektrik Tesisatı Genel Teknik
Şartnamesi değiştirildi. Yapılan güncelleme
ile beraber Gürültü Bariyeri İşleri Genel
Teknik Şartnamesinde Donatılı Gazbeton
ürünlerin güvenle kullanılabileceği
belirtildi.
Avrupa Birliği mevzuatına uygun
Şehirlerdeki gürültü kirliğinin kontrolü ve
azaltılması amacıyla başlatılan Avrupa
Birliği mevzuatı uyum çalışmalarına katkı
sağlamak amacıyla tasarlanan Ytong
Gürültü Bariyeri, TSE Laboratuvarlarında
TS EN 1793 standardına göre yapılan
akustik testlerle belgelendirildi. Karayolu,
demiryolları, hava alanları ve endüstriyel
alanlarda çevresel gürültü kirliğinin kontrolü
ve yaşam alanlarına olumsuz etkilerini
azaltmak amacıyla gürültü/ses perdesi
olarak kullanılan bu sistem, sağlamlığı,
stabil yapısı, hızlı uygulama olanağı ve
ekonomik bir çözüm olmasıyla dikkat çekiyor.
Hava şartlarına dirençli ve bakım
gerektirmeyen Ytong Gürültü Bariyeri,
Türkiye’de bütün iklim bölgelerinde kullanılabiliyor.
Gürültü ruh sağlığına tehdit
Şehir hayatındaki gürültünün insan ve
toplum sağlığına önemli bir tehdit olduğuna
dikkat çeken Türk Ytong Genel Müdür
Yardımcısı Tolga Öztoprak, “Gürültüden
korunmuş bir çevre beden ve ruh sağlığımız
açısından önemli. Yerleşimlerin
ulaşım ağlarına yakın bölgelerde yoğunlaşması
ile bu durum sadece büyük şehirlerin
değil, her ölçekteki yerleşim alanlarının
sorunu haline geldi. Biz de Ytong
olarak yerli hammaddeler kullanarak
Türkiye’de üretmeye başladığımız Ytong
Gürültü Bariyeri ile bu soruna etkili bir
çözüm sunuyoruz. Hava şartlarından etkilenmeyen
ve rüzgar yükleri dahil birçok
çevresel etkiye dayanıklı Ytong Gürültü
Bariyeri, çürümez, paslanmaz, kesit kaybına
ve yıpranmaz yapısıyla bu alanda
fark yaratan bir sistem. Bu nedenle yatırım
ve yaşam döngüsü maliyeti düşük bir
alternatif.’ dedi.
Hızlı montaj şık tasarım
Fabrikadan bitmiş ürün olarak sevk edilen
Ytong Gürültü Bariyeri panelleri, pratik
uygulama detayları ve yüksek montaj
hızıyla kilometrelerce sürecek uygulamalarda
maliyet avantajı ve hız kazandırıyor.
Üzerine çeşitli görsel tasarımlar ve
doğrudan boya uygulaması yapılabilen
panellerle, kent dokusuyla uyumlu, çevre
sakinlerini rahatsız etmeyecek bir görsel
etki elde edilebiliyor.
Ytong Gürültü Bariyerleri, konutlar ve büyük
konut siteleri, eğitim ve sağlık tesisleri,
yaşlı bakım evleri, konaklama tesisleri,
yurt binaları, kültürel ve dini tesisler gibi
gürültüye hassas yapıların çevresinde de
tercih ediliyor.
70
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Sektörel
Assan Alüminyum
‘Great Place to Work’ seçildi
Yassı alüminyum sektörünün global ölçekte en önemli aktörleri arasında yer alan
Assan Alüminyum, bağımsız araştırma ve danışmanlık kurumu Great Place to Work
Enstitüsü tarafından ödüllendirildi. Assan Alüminyum, sektöründe “En İyi İşverenler”
listesine giren ilk şirket oldu.
Göksal Güngör / Assan Alüminyum Genel Müdürü
Kibar Grubu bünyesinde faaliyet gösteren,
yıllık 300 bin tonluk
kurulu levha ve folyo
kapasitesi ile yassı
alüminyum sektörünün
Türkiye’deki en büyük,
100 bin tona ulaşan
mevcut alüminyum
folyo üretim kapasitesiyle
Avrupa’nın ise en
büyük üç üreticisinden
biri konumunda olan
Assan Alüminyum insan
kaynağına yaptığı
yatırım ve sahip olduğu
çalışma kriterleri
dolayısıyla Great
Place to Work / En İyi
İşveren olmaya hak
kazandı.
30 yılı aşkın süredir küresel çapta
sektör ayrımı olmadan tüm ölçeklerdeki
şirketlere mükemmel iş yerlerini
inşa etmeleri konusunda danışmanlık
hizmeti veren bağımsız kuruluş Great
Place to Work Enstitüsü, aynı zamanda
güçlü kurum
kültürüne sahip ve
çalışanları tarafından
en iyi işveren olarak tanımlanan şirketleri
ödüllendiriyor. Great Place to Work
Enstitüsü’nün yüksek güven kültürüne
sahip harika iş yeri kriterlerini sağlayan
Assan Alüminyum, sektöründe Great
Place to Work unvanını alan ilk şirket
oldu.
“En İyi İşverenler 2020” listesinde yer
almaktan dolayı duyduğu mutluluğu
dile getiren Assan Alüminyum Genel
Müdürü Göksal Güngör, “Güvenilirlik,
şirketimizin temel değerlerinden
biri. Bu ilke üretimden ihracata, insan
kaynaklarından müşteri ilişkilerine kadar
her alanımızda bize yol gösterici
oluyor. Yüksek güven kültürüne sahip
iş yeri kriterlerini yerine getirerek Great
Place to Work olmamız, bu alanda
gösterdiğimiz çabanın ne denli isabetli
olduğunu gösteriyor. Assan Alüminyum
Ailesi olarak kurum kültürümüzü
güçlendirme çalışmalarımız devam
edecek. Sürdürülebilirliği odağımıza
aldığımız bu dönemde, ekibimizin gelişimini
ve iş yerindeki mutluluğunu artıracak
projelere imza atacağız” açıklamasında
bulundu.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 71
Sektörel
Seramiksan’dan,
banyolarda tasarım algısını
güçlendiren yeni vitrifiye serileri
Banyoda Geçirilen Zamanı Konforlu Ve Keyifli Hale Getirmeyi Amaçlayan Seramiksan,
2020 yılı İçin Özel Hazırladığı İddialı Vitrifiye Koleksiyonunu, İlk Kez Unicera’da Sergiledi.
Sürdürülebilir ve kullanıcı dostu
banyo çözümleriyle tüketicilerin
ihtiyacını karşılayan Seramiksan,
en yeni vitrifiye koleksiyonlarını,
10-14 Mart tarihlerinde düzenlenen
Uluslararası Seramik Banyo
Mutfak Fuarı UNICERA’da, sektör
profesyonelleri ve ziyaretçilerinin
beğenisine sundu. Birbirinden iddialı
vitrifiye serileri ile bu yıl fark
yaratmaya hazırlanan Seramiksan,
Uluslararası alanda birçok
başarıya imza atan tasarımcı Bilge
Nur Saltık ile güçlerini birleştirerek,
banyolarda tasarım algısını
güçlendirdiği yeni koleksiyonu Livello
ve Stella’nın lansmanını ise,
ilk kez Unicera Fuarı’nda gerçekleştirdi.
Lavabo kenarında kullanılan alanı
arttırmaya odaklanan ‘’Livello
Serisi’’, oval ve silindirik olmak
üzere iki tezgah üstü lavabodan
oluşuyor. Üst üste tasarlanmış
iki katman kullanılan alanı genişletirken,
kullanıcıyı daha düzenli
olmaya motive etmeyi amaçlıyor.
lavaboda depolamayı mümkün kılan
Livello, lavabonun etrafını kirletmeden
ürünlerin kullanılmasını
ve ardından temizliğini de kolaylaştıyor.
‘’Stella Serisi’’ ise; vitrifiye
ürünlerine çağdaş bir bakış açısı
sunuyor. Geometrik formları günlük
hayata adapte eden seri, oval
ve silindirik olmak üzere iki tezgah
üstü lavabodan oluşuyor. Elması
andıran tabanı, üst kısmında
dairesel bir formla tamamlanıyor.
Stella koleksiyonunun dış yüzeyi
ise kıvrılmış Origami formlarını
andırıyor.
Seramiksan’ın diğer yeni serileri
ise; Küçüklüğüyle fark yaratan,
dar alanlar için mükemmel çözümler
sunan ‘’Petite’’, Lavabo,
bide ve klozet çeşitliliği ile tasarım
bütünlüğü sunan ‘’Bold’’ ve geniş
tasarımıyla rahat bir kullanım alanı
sunan ve su akışını kolaylaştıran
dizayna sahip ‘’Satürn’’ ile banyolara
zarif bir dokunuş kazandırıyor.
72
Yapı Malzeme Mayıs 2020
BOSS4 Gayrimenkul’den yeni proje!
Levent’in yükselen yıldızı
Alya Teras, ön talep topluyor
“Hayat her dakika” sloganıyla Levent’in yükselen yıldızı olarak gösterilen proje, Büyükdere
Caddesi’nin yanı başındaki merkezi konumunun yanı sıra, sunduğu üst düzey konfor
ile de bir projeden beklenenin ötesine geçiyor. Tüm donanımıyla yatırımcılara “Şehrin
ortasındaysan daha ne istersin?” diyerek yatırımcılarına cazip bir teklif götüren proje,
büyüklükleri 53 ile 130 metrekare arasında değişen,1+1 ve 2+1 daire seçeneklerine sahip
129 daire ve 8 dükkandan oluşuyor.
Akkuş Grup’un Lübnanlı ortağıyla kurduğu
BOSS4 Gayrimenkul İnşaat, yatırımda
hız kesmedi. İstanbul’un en değerli lokasyonlarından
biri olan Levent’te hayata geçirdiği
Alya Teras, ortaklığın Alya serisi ile
konut sektörüne kazandırdığı projelerin
en yenisini oluşturuyor. Levent’in yükselen
yıldızı olarak gösterilen proje, “Hayat
her dakika” sloganıyla, yatırımcıları şehrin
merkezinde, üst düzey konforun her
detayının düşünüldüğü yeni bir yaşam
standardına kavuşturuyor.
Akkuş Gayrimenkul ve Lübnanlı El Khatip
Group ortaklığıyla kurdukları BOSS4
Gayrimenkul çatısı altında örnek bir güç
birliği oluşturduklarını hatırlatan Akkuş
Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir
Akkuş,“Bu güçbirliğimiz sayesinde Alya
markalı çok sayıda projeyi sektörümüze
kazandırdık. Alya Teras projemiz de bu
gücün eseridir”dedi. Abdülkadir Akkuş,
konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:
Levent’e Alya imzası
“Alya Teras ile Alya markası altında geliştirdiğimiz
projelere yenisini eklerken aynı
zamanda Beylikdüzü bölgesinin dışında
yeni bir lokasyona ortaklığımızın imzasını
atıyoruz. Sektörde edindiğimiz deneyimle
Levent’in yükselen yıldızı olarak gösterilen
projemizde, “Hayat her dakika” sloganıyla
yatırımcılarımıza yaşamın merkezinde,
üst düzey konfor vaat ediyoruz.
Sektördeki köklü tecrübemiz, projemizin
sahip olduğu lokasyon ve üst düzey yaşam
konforu sayesinde yatırımcılarımızdan
çok güzel geri dönüşler aldık. Bu
durum, projemizin konumu, donanımı,
konsepti ve sağladığı yüksek katma değerle
ne kadar doğru planlanmış bir proje
olduğunu kanıtlıyor.” dedi.
“Her metrekaresinde konfor var”
Proje hakkında bilgi veren
Abdülkadir Akkuş, şunları
söyledi:
“İstanbul’un en çok değerlenen bölgelerinden
biri olan Levent’te, Büyükdere
Caddesi’nin yanı başında yer alan pro-
74
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Proje
jemiz, tüm unsurlarıyla merkezi lokasyon
avantajını daha da yukarılara taşıyor. Minimal
yaşamda, maksimum konfor vaat
ettiğimiz projemizde; mutfaktan, banyoya,
yatak odasından salona kadar her
metrekareyi konforla tanımladık. 53 ile
130 metrekare arasında değişen,1+1 ve
2+1 daire seçeneklerine sahip 129 daireden
oluşan projemiz,hem yatırım hem de
oturum odaklı yatırım yapmak isteyenlere
hitap ediyor. 1 dönüm arazi üzerinde 15
katlı olarak planladığımız projemizin girişi
katında 8 dükkan, en üst katında sosyal
donatı alanı olarak terasımız yer alıyor.
2021 yılı Haziran ayında teslim edeceğimiz
projemizde, ilerleyen dönemlerde de
yatırımcılarımıza farklı ödeme seçenekleri
sunacağız.”
Hayatın merkezinde
İstanbul’un en çok değerlenen bölgesi levent’te,
Büyükdere Caddesi’nin yanı başında
yer alan Alya Teras, merkezi lokasyonuyla
hayatın her dakikasına dinamizm
kazandırıyor. 4’üncü Levent metro istasyonuna
4 dakikalık yürüme mesafesinde
bulunan proje; civardaki alışveriş ve
iş merkezlerine ortalama 5 dakika, TEM
Otoyolu’na 4 dakika, E5 Otoyolu’na 9 dakika,
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne 6
dakika, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne
11 dakika uzaklıkta yer alıyor.
Minimal yaşamlar için maksimum
konfor
Minimal yaşamlar için maksimum konfor
anlayışıyla tasarlanan Alya Teras’ta yar
alan dairelerin her metrekaresi, maksimum
düzeyde konfor izleri taşıyor. En
modern yapım teknikleri kullanılarak, Mimar
Hakan Saçık imzasıyla hazırlanan
proje;büyüklükleri 53 ile 130 metrekare
arasında değişen,1+1 ve 2+1 daire seçeneklerine
sahip 129 daire ve 8 dükkandan
oluşuyor.
15 kattan meydana gelen projenin en üst
katında, sosyal donatı alanı olarak teras
yer alıyor. Yatırımcılara farklı bir dinlenme
alanı sunulan terasta yer alan gökyüzü
yatakları ve şöminesiyle de hayatın her
dakikasını daha da anlamlı hale getiriyor.
Sunduğu 7/24 güvenlik hizmetiyle de ayrıcalıklı
yaşam alanlarının vazgeçilmesi
olan kusursuz bir güvenlik donanımı sunuyor.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 75
Sektörel
Sağlığınız için fotoselli bataryaları keşfedin
Armatürle yüzey temasını sıfırlayan
fotoselli bataryalarda yerli üretimi
gerçekleştiren E.C.A.’dan, 5 yıl garanti
İçinde bulunduğumuz Covid-19 günlerinde sağlık yetkilileri düzenli el yıkamanın virüse
karşı alınabilecek en iyi önlemlerden biri olduğunu söylüyor. Bireylerin gün boyunca düzenli
aralıklarla minimum yirmi saniye ellerini yıkaması gerektiği uzmanlarca dile getirilirken,
temas edilen yüzeylerin de dezenfekte edilmesine dikkat çekiliyor. Böylesi bir dönemde
çevremizdeki bileşenlerle temasımız ciddi ölçüde azalırken temassız işlemler hayatlarımıza
daha fazla dahil oluyor. Banyo ve mutfak bataryaları da fotoselli seçenekleriyle yeni hayat
tarzlarımıza hijyenik bir çözüm getiriyor.
Covid-19 günlerinde sağlık yetkilileri düzenli
el yıkamanın virüse karşı en iyi korunma
yollarından biri olduğunu söylüyor.
Bireylerin gün boyunca düzenli aralıklarla
minimum yirmi saniye ellerini yıkaması
gerektiği uzmanlarca dile getirilirken,
çevremizdeki bütün bileşenlerle temasımız
ise ciddi ölçüde azalıyor ve temassız
çözümler hayatımızı şekillendiriyor.
Teknolojiyi üst düzey ürünleriyle buluşturan
ve 69 yıldır sektördeki öncülüğünü
sürdüren E.C.A., yüzey temasını sıfırlayan
fotoselli armatürlerle içinde bulunduğumuz
kritik dönemde yararlanılabilecek
profesyonel çözümler sunuyor. Fotoselli
bataryalarda yerli üretimi gerçekleştiren
ilk marka olan E.C.A., bu ürünlere 5 yıl
garanti veren tek marka olarak kalite güvencesi
ve standartlarıyla da öne çıkıyor.
Fotoselli bataryalarla hijyen
sağlanırken eko sistem
dengeleniyor
Etkili el yıkamanın benimsenmesi, virüsün
yayılmasını önlemek en etkili alışkanlıkken
işlevselliği sayesinde klasik batarya
çözümlerinden çok daha fazla hijyen
sağlayan fotoselli sistemler, kullanıcının
bataryaya dokunmasını gerektirmiyor.
Bataryalar eli tanıyor, dokunmadan önce
açılıyor, el uzaklaştırıldığında otomatik
olarak kapanıyor ve ortak alanlarda
maksimum hijyen sağlanıyor. Fotoselli
bataryalar insan sağlığı için gerekli olan
temassız işlevi ve otomatik olarak kapanan
sistemi sayesinde ise tonlarca su
tasarrufu sağlayarak ekolojik dengeye de
katkıda bulunuyor.
Elektrikli veya pille çalıştırılabilen E.C.A.
fotoselli bataryalar kireç temizleme sistemli
perlatörleri ile farklı çıkış ucu uzunluk
ve yüksekliklerde üretiliyor. Yurtiçi
ücretsiz montaj hizmetiyle kullanıcıyla buluşan
bataryalar, yaşam alanlarına uzun
soluklu bir hijyen etkisi getiriyor.
76
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Yatay mimarinin en modern örneği
‘Alya Onist 1’
Tekstil ve kimya sektörlerinde edindiği 30 yılı aşan köklü tecrübesini Akkuş Gayrimenkul
şirketiyle inşaat sektörüne kazandıran Akkuş Grup, inşaat çalışmalarında atağa geçti.
Lübnanlı ortağıyla kurduğu BOSS4 Gayrimenkul İnşaat’ın 2’nci projesi olan Alya Onist 1,
örnek dairesiyle birlikte ön satışa sunuldu. Beylikdüzü’nün yıldızı parlayan bölgesi Kavaklı’da
yükselen projede, lansmana özel fiyatlarla satışa sunulan daireler, 384 bin TL’den başlıyor.
Beylikdüzü’nün en çok değerlenen bölgesi
olan Yakuplu- Gürpınar hattında
yar alan Alya Onist 1 projesi, bölgede
yükselen projeler arasında sahip olduğu
yatay mimari konseptiyle ayrışıyor. Akkuş
Gayrimenkul ile Lübnanlı El Katip Grup
ortaklığıyla kurulan BOSS4 Gayrimenkul
İnşaat’ın imzasını taşıyan proje, şirketin-
Beylikdüzü’ndeki ikinci projesi. Geçtiğimiz
dönemde bölgede prestij projesi olarak
gösterilen Alya Grandis’iteslimeden
şirket, bölgede ortaklığın 2’inci projesi
olan Alya Onist1’e imza atıyor. Projenin
devamında AlyaOnist 2 ve3’ten oluşan
bir seri inşa edilmesi planlanıyor.
Akkuş Gayrimenkul olarak, 2017 yılında
LüblanlıEl Khatip Grup ortaklığıyla kurdukları
BOSS4 Gayrimenkul İnşaat ile
geçtiğimiz dönemde Beylikdüzü’nde2’nci
projeye imza attıklarını açıklayan Akkuş
Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir
Akkuş,
BOSS4 Gayrimenkul İnşaat’ın
olgunluk döneminin eseri
“Beylikdüzü, bizim kısa sürede uzmanlaştığımız
bir bölgeye dönüştü. Daha önce
imza attığımız Alya Grandis, ortaklığımızın
prestij projesi olurken, yeni satışa
sunduğumuz Alya Onist 1 projemiz ise
ortaklığımızın olgunluk döneminin eseri
olacak.” dedi.
Proje hakkında bilgi veren
Abdülkadir Akkuş, şunları
söyledi:
“Ortaklığımızın yeni projelerinden olan
Alya Onist1’de 106 konut yer alıyor. Beylikdüzü’nde
yıldızı parlayan Yakuplu- Gürpınar
hattının en çok değerlenen bölgesi
Kavaklı’de yükselen projemizi, yatırımcı
profilinide hedefleyerek 1+1, 2+1, 3+1,
4+1, 4+2, 5+2, 6+2 büyüklükte,8 blokta
toplam 106 konut olarak tasarladık. Fiyatların
384 bin TL’den başladığı projemizde
daire büyüklükleri,56 metrekare ile
311 metrekarearasında değişiyor. Yatay
mimarinin en modern örneğini oluşturan
projemiz, sunduğu deniz manzarası ve
donanımıyla da bölgedeki projelerden
ayrışıyor. 3 farklı bloktan oluşan Alya
Onist serisinin ilki olan projemizin devamı
niteliğinde ola, 64 konuttan oluşan
Alya Onist3’ün de temellerini attık. Alya
Onist2’nin de çalışmalarına yakın zamanda
başlayacağız.”
78
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Proje
Beylikdüzü’nün merkezinde
Beylikdüzü’nün en çok değerlenen
bölgesi Kavaklı’da yer alan Alya Onist
1, merkezi lokasyonuyla da yatırımcıları
cezbediyor. Proje, okullar bölgesine
2 dakika, İDO iskelesine 2 dakika,
Yaşam Vadisi’ne 2 dakika, toplu
taşıma alternatiflerine 7 dakika, TEM
bağlantı yoluna 7 dakika, E-5bağlantı
yoluna 5 dakika, Büyükçekmece’ye 2
dakika, Ambarlı Limanı’na 4 dakika,
en yakın eğitim kurumlarına 1 dakika,hastanelere
5 dakika uzaklıkta yer
alıyor.
Modern şehircilik anlayışını
yansıtıyor
Yatay mimarinin en modern örneğini
sunan Alya Onist 1, az katlı yatay
mimari konseptinde yer alan bahçeli
daireleriyle geleneksel mahalle konseptinden
izler içeriyor. En modern
yapım teknikleri kullanılarak tasarlanan
proje; içerisinde yer alan fitnesscenter,
çocuk oyun alanı sauna,
yüzme havuzu, basketbol ve futbol
sahası gibi sosyal donatı alanlarının
yanı sıra, sahip olduğu özel çevre düzenlemesi
ve peyzajıylada da bu konsepti
tamamlıyor. Sunduğu 7/24 güvenlik
hizmetiyle de ayrıcalıklı yaşam
alanlarının vazgeçilmesi olan kusursuz
bir güvenlik donanımı sunuyor.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 79
El yıkamanın önemi kuşkusuz,
peki ya banyo ürünleri?
Sektörel
Banyolarımızı hijyenik hale getirmek çoğumuz için doğal olsa da artık bu kişisel mekanları
sadece temizlemekle kalmayıp hijyenik formüllerle sağlığımızı güvence altına alıyoruz.
Virüslerle temasımızı en aza indirgememizin gerektiği şu günlerde ellerimizi daha fazla
yıkıyor, solüsyonlar kullanıyor, dezenfektan ya da kolonyalarımızı yanımızdan ayırmıyoruz.
Peki bu pratik önlemler tam hijyen sağlamak için yeterli oluyor mu?
Enver Öz / Elmor A.Ş. Genel Müdürü
Herkes ebeveynlerinden banyo hijyeninin
temellerini öğrenerek yetişiyor. Özellikle
banyolarda doğru hijyen uygulamak için
elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
Banyolarımızı hijyenik hale getirmek
çoğumuz için doğal olsa da artık
bu kişisel mekanları sadece temizlemekle
kalmayıp hijyenik formüllerle sağlığımızı
güvence altına alıyoruz.
Mikropların ve bakterilerin üreme ve yayılma
alanı bulamaması için geliştirilen
hijyen esaslı teknolojiler, hayatımızın her
alanına olduğu gibi banyolara da ulaşarak
çağdaş çözümler üretiyor. Banyolarımızın
kahramanları olan armatürler, lavabolar
ile klozetler nano teknoloji veya
gümüş iyon teknolojisiyle geliştirilen, 360
derecelik ve su sıçratmadan yıkama sağlayan
sistemlerle güncellenerek pratik
önlemlerimizi tam kapasite hijyene dönüştürüyor.
Banyo armatürlerinde nano
teknolojiye güvenebilirsiniz
İlaç, elektronik, biyomalzeme, ve enerji
gibi pek çok alanda kullanılan nanoteknoloji,
maddenin temellerinin en iyi özelliklerini
sunan özgün ve inovatif çalışmaları
ifade ediyor. Nano teknoloji ile kaplanan
armatürde herhangi bir kimyasal kullanmaksızın
yalnızca su, sabun ve pamuklu
bez ile yapılacak temizlikle yüzde 100
güvenilebilecek yüzeyler elde edilebiliyor.
Kullanılan suyun ‘kimyasal ve hijyenik’
kalitesini değiştirmeyen nano teknolojik
hijyen plus kaplı armatürler, günde 3 kez
temizlik yapıldığı varsayımıyla yaklaşık 5
yıllık hijyenik korumasını devam ettiriyor.
Güvenle dokunabilme ayrıcalığı sunan
bu özel yüzey sayesinde kullanıcılar, temizliğin
en güvenli yoluyla tanışıyor, su
ve deterjan kullanımında tasarruf sağlıyor,
bu yolla doğaya ve insan sağlığına
katkıda bulunuyor.
El temizliğinde yüzde 100 hijyen sağlayan
fotoselli ürünler kullanılmasını tavsiye
edilirken dokunma kontrollü bataryalar
da herhangi bir noktaya küçük bir hareketle
dokunarak açıp kapatılabilme ya da
kendi kendine kapanabilme ayrıcalığıyla
banyolardaki hijyen kontrolünü sağlıyor.
İç yüzeyin su sıçratmadan yıkanmasını
sağlayan klozetler ise 360 derece yüzde
100 temizlik sağlıyor. Benzer şekilde kendi
kendine devreye giren yıkama sistemine
sahip lavabolar teknoloji, fonksiyonellik
ve hijyen gibi ihtiyaçların çözümüne
yepyeni bir boyut kazandırıyor.
“Üstün teknoloji ve modern tasarımı
yerel ihtiyaçlarla buluşturuyoruz”
Sağlık ve hijyen konularında farkındalık yaratan
ürünlerle pazardaki talebi farklı yönde
etkilediklerini ifade eden Elmor A.Ş. Genel
Müdürü Enver Öz, “SEREL ile 2015 yılında
vitrifiye sektöründe gümüş iyon teknolojisi
kullanarak tüm vitrifiye ürünlerini fiyat farkı
gözetmeksizin sırladık ve hijyenik yüzeyli
seramik sağlık gereçleri dönemini başlattık.
Güvenle kullanım ayrıcalığı sunan
aynı nano teknolojik hijyen standardını E.
C.A.armatürlerinde ise Icon, Purity, Myra,
Mina ve Novita armatür serilerinde standart
olarak mevcut. Bu teknolojiyi müşterilerimizin
talebi doğrultusunda E.C.A.’nın diğer
serilerinde de uygulayabiliyoruz.” diyerek
hijyenik teknolojilere yapılan yatırımı özetliyor.
Virüs salgınıyla uğraştığımız bu günlerde
temizlik ve hijyen kavramlarına ayrıca
ve özellikle dikkat ettiklerini söyleyen Enver
Öz şunları kaydediyor: “SEREL markamızla
2015 yılında başlattığımız Hygiene
Plus teknolojisini geliştiren mühendis ve
tasarımcılarımız, Türk insanının temizlik
anlayışından esinlenerek bu teknolojiye
odaklanmıştır. Sektör de bu ihtiyaca cevap
vermiş, farklı oyuncular tarafından da
benzer çalışmalar başlatılmıştır. SEREL’in
geliştirdiği Hygiene Plus teknolojisi, gümüş
iyonlar sayesinde vitrifiye yüzeyinde kir
barındırmama durumunu kapsamaktadır.
SEREL’in tüm ürünleri kir tutmayan özel
yüzey kaplamalarına sahiptir. Hygiene
Plus olarak isimlendirdiğimiz bu hijyenik
yüzey uygulamasını 2016 itibariyle armatür
yüzeylerimizde de uyguladık. Krom malzemeli
armatür ürünlerinde nano teknoloji
kullanılarak sağladığımız hijyenik kaplamalı
armatürleri ilk üreten firma olmanın gururunu
ayrıca yaşıyoruz. Banyolarımızda
hijyeni düşünerek geliştirilen diğer SEREL
ürünleri ise, Pure Wash olarak tanımladığımız,
klozet iç yüzeyinin kolay temizlenmesini
sağlayan ve pazarda kanalsız klozet
olarak bilinen vitriye ürünlerimiz ve sektöre
yine markamızın kazandırdığı Easy Wash
kendi kendini temizleyen lavabolarımızdır.
Öte yandan, yüzey temasını sıfırlayan fotoselli
armatürler de içinde bulunduğumuz
kritik dönemde tercih edilebilecek önemli
ürünlerimizden biridir.” dedi.
80
Yapı Malzeme Mayıs 2020
“İnsan yaşamı için çok önemli olan
su ihtiyacımızı bile kentsel dönüşüm
çalışmalarıyla çözebiliriz”
“İstanbul’da ortalama kişi başı su kullanımı 200 litre olarak düşünüldüğünde yapılacak
olan çalışmalarla İstanbul’un su ihtiyacının en az yüzde 27’sini karşılayabiliriz. Bu model
çalışma tüm Türkiye’de uygulandığında ise su ihtiyacımızın tümünü karşılamış olacağız.”
Mimar Nihat Şen / Agra Mimarlık ve Kentsel Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı
Yaklaşık 10 yıl önce çok iyi niyetlerle ve
büyük ideallerle ortaya çıkan ‘Kentsel Dönüşüm’
fikri zamanla nasıl oldu da rantsal
bölüşüm olarak evrildi?
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bizleri bekleyen
kuraklık ve su sıkıntısına karşı inşaat
sektörü özelinde ne gibi tedbirler alınabilir?
Ülkemiz için büyük önem arz eden bu iki
konuyu uzmanına danıştık. Proje, inşaat,
taahhüt ve kentsel dönüşüm konularında
hizmet veren Agra Mimarlık ve Kentsel
Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı ve
Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat
Şen’e sorduk.
Sayın Şen, Kentsel Dönüşüm çalışmalarının
sağlıklı bir şekilde gerçekleştirildiği takdirde,
yakın dönemde ülkemizi bekleyen
su sorununun çözümüne de nasıl katkı
sağlanabileceğini bizler için anlattı.
Agra Dönüşüm’ün faaliyet
alanlarından ve gerçekleştirdiği
projelerden biraz bahseder
misiniz?
Öncelikle ben size kentsel dönüşüm hakkında
bilgi vererek Agra Dönüşüm’ün kentsel
dönüşüm çalışmalarındaki yerinden
bahsetmek istiyorum. Türkiye nüfusunun
yaklaşık yüzde 71’ni ilgilendiren ve kamuoyunun
bildiği şekliyle kentsel dönüşüm
yasası, 31 Mayıs 2012 yılında onaylanarak
yürürlüğe girdi. Ama son yakın tarihimizde
21 yıldır hayatımızda. Yasanın yürürlüğe
girdiği tarihten bu tarihe kadar yaklaşık 8
yıl geçmiş olmasına rağmen ilgili kurumlar,
belediyeler ve vatandaşlar tam bilgilendirilemedi.
Bu nedenden dolayı istenilen seviyede
çalışmalar gerçekleşmedi. Yapılan
kötü ve yanlış uygulamalar nedeniyle vatandaşlar
mevcut yasaya güven duymadı
ve kentsel dönüşümün “rantsal dönüşüm”
olarak algılanmasına sebep oldu. Yasanın
özünü ve uygulamasını bilmeyenlerin
sürece dahil olmasından, menfaatleri doğrultusunda
uygulama yapmak isteyenler
yüzünden tabi en önemlisi vatandaşımızın
bu konudaki bilgi yetersizliğinden kaynaklı
hak mağduriyetleri çok fazla oldu. Binlerce
vatandaşımız oturduğu evinden barkından
oldu sokakta kaldı, yapılan sözleşmelere
uymayan firmalar ortadan kayboldu ve binlerce
inşaat yarım kaldı. Agra Mimarlık ve
Kentsel Dönüşüm olarak faaliyet alanlarımızı
3’e ayırabiliriz:
1. Kentsel Dönüşüm Danışmanlığı:
Agra Mimarlık ve Kentsel Dönüşüm olarak,
yasanın uygulama esaslarına göre firmalara,
belediyelere ve vatandaşlarımıza danışmanlık
hizmeti vermekteyiz. Bu hizmetimi,
hak mağduriyeti yaratmadan, sürecin
sorunsuz ve kriterlere uygun bilgilendirme,
gerekli sözleşmelerin hukuki ve teknik şartlara
uygun olarak yapılmasını ve sürecin
yönetilmesini kapsamaktadır.
2. Kentsel Dönüşüm Uygulama Projeleri:
Uygulama yapılacak yer ve alanlarla
ilgili yasa ve uygulama yönetmelik kurallarına,
toplumun yaşam kültürüne, günün
şartlarına uygun, yaşanabilir bir çevre ve
değer artıran tasarım ve uygulama projelerinin
yapılmasıdır.
3. Kentsel Dönüşüm Uygulamaları:
Kentsel dönüşüm uygulaması yapılacak
alan veya yerle ilgili tüm hizmetleri tek elden
anahtar teslimi olarak veren bir uygulamadır.
Risk analiz raporlarının yapılması,
SPK değerleme raporlarının yapılması,
mevcut binaların yıkımı, uygulama projelerinin
yapılması, inşaat yapım sözleşmelerinin
hazırlanması, inşaat ruhsatının
alınması, sözleşme şartlarına ve süresine
göre inşaatın yapılması, yapım finansmanının
çözülmesi, inşaat bitiminden sonra
iskanının alınmasıdır.
Firma olarak bu 3 ana başlık altında Türkiye’nin
her yerinde değişik firmalara, belediyelere,
kurumlara ve vatandaşlarımıza
hizmet verebilmekteyiz. Parsel bazlı uygulamadan
alan bazlı uygulamalara kadar
82
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Mimari
hizmetimiz devam etmektedir. İstanbul,
Anakara, Sakarya, Ordu vb gibi yerlerde
alan bazlı proje hizmetlerimiz olmuş aynı
zamanda patenti bize ait olan “kendin
yık-kendin yap” modelimiz ile İstanbul’un
değişik ilçelerinde ve çeşitli illerde vatandaşlarımızın
kendi binalarını anahtar teslimi
olarak yenileyerek mülklerini teslim
etmiş bulunuyoruz.
“Kentsel dönüşüm, yakın
dönemde ülkemizi bekleyen su
sorununa karşı bir çözüm olabilir”
diyorsunuz. Bu söyleminizi biraz
açar mısınız?
Tüm dünyayı ve özellikle ülkemizi bekleyen
en büyük tehlikelerden biri kuraklık
ve su kaynaklarımızın gitgide azalması.
2030 yılında su kıtlığının olacağını bilim
insanları da ifade ediyorlar. Değişen iklim
şartları ve küresel ısınmadan kaynaklanan
nedenlerden dolayı azalan su kaynakları
bütün canlılar için çok önemli bir sorun.
Özellikle metropol şehirlerimiz açısından
da büyük tehlike. Bugün İstanbul’daki barajların
doluluk oranları geçen seneye göre
yaklaşık yüzde 40 daha azdır. Türkiye genelinde
ise her geçen yıl ırmaklarımızda,
derelerimizde su azalmakta ve göllerimiz
kurumaktadır. Bir de bu su kaynaklarımız,
kirletilmekte ve hem kendi sağlığımıza zarar
verdiğimiz gibi hem de diğer canlıların
ölmesine neden olmaktayız. Esasında
ecdadımız bu işi geçmişte çözmüş. Eski
evlerin girişlerinde taşlık dediğimiz bölümde
su sarnıçları bulunurdu. Çatıdan gelen
yağmur suları bu sarnıçlarda biriktirilip kullanılırdı.
Bunlara bile sahip çıkamadık ve
o güzelim yaşam kültürünü, mimarimizi
ve tarihi değerdeki evlerimizi tarumar edip
yıktık veya kaderine terk ettik. Bizleri bekleyen
bu tehlikeden dolayı yapılacak olan
kentsel dönüşüm çalışmalarında bu konular
da ele alınmalı ve çözümler getirilmelidir.
Milyonlarca metrekare çatılarımız atıl
bir şekilde duruyor. Bölgelere göre yoğun
yağış alan coğrafyada bulunuyoruz. Bunu
İstanbul’u örnek alarak açıklamak gerekir
ise; Bugün İstanbul’da yaklaşık 1 Milyon
600 bin yapı var. Başka bir ifadeyle 480
milyon metrekarelik bir alandan bahsediyoruz.
İstanbul’da yıllık ortalama yağış
miktarı ise 827 kg/m 2 . İstanbul’da yapılacak
olan kentsel dönüşüm projeleri alanlarında
ve diğer alanlarda yapılacak olan çalışmalar
sayesinde çatılardan ve çevreden
gelen yağmur sularını belirli alanlarda toplayabiliriz.
İstanbul’da ortalama kişi başı su
kullanımı 200 litre olarak düşünüldüğünde
yapılacak olan çalışmalarla İstanbul’un su
ihtiyacının en az yüzde 27’sini karşılayabiliriz.
Bu model çalışma tüm Türkiye’de
uygulandığında ise su ihtiyacımızın tümünü
karşılamış olacağız. İnsan yaşamı için
çok önemli olan su ihtiyacımızı bile kentsel
dönüşüm çalışmalarıyla çözebiliriz. Bizler
ancak yağmur ve kar yağışı sonrası barajı
dolduracak sularla ihtiyacımızı karşılamaya
çalışıyoruz. Yağmur ve kar yağmaz ise
barajlar SOS verecek ki veriyor, taşıma
su ile çözüm bulmaya çalışıyoruz. Yer altı
kaynaklarımızı hoyratça kullanmadan doğanın
verdiğini akılcı projelerle daha verimli
kullanabiliriz. Su savaşlarının olacağı
dönemlerden bahsederken, biz su kaynaklarını
hoyratça kullanıyor ve ecdadımızın
yaptığına sahip çıkmıyoruz. Bugünden tezi
yok önleyici ve yapıcı tedbirleri kentsel dönüşümle
almalıyız.
Böyle bir çözüm yolu var ise,
mimarlara burada ne gibi
sorumluluklar düşüyor?
Planlamacılara ve mimarlara da bu süreçte
ciddi görevler düşmektedir. Günümüzün
şartları da yeniden değerlendirilerek planlamalar
ve projeler yapılmalıdır. Kentsel
dönüşüm alanlarında veya parsel bazlı
projelerde su depolama alan ve yerleri
düşünülmeli, projelendirilmeli ve uygulanmalıdır.
Çatılardan ve çevre yüzeylerden
gelen yağışlar bu depolama alanlarında
depolanmalı, kullanım suyu hatta arıtma
sistemi kurularak evlerimizde kullanma imkanı
sağlanmalıdır. Böylece beklediğimiz
ve bizim için yaşamsal gereklilik olan su
sıkıntısına çözüm üretmiş olacağız ve aynı
zamanda kullanacağımız su için para ödemeyip
ekonomik olarak da tasarruf sağlayacağız.
Çözüm noktasında, STK, kamu
(özellikle belediye kurumları)
ve özel sektörde ilgili mercilere
iletmek istediğiniz mesajlarınız
neler?
Özellikle şu an içinde bulunduğumuz koronavirüs
salgınından sonra artık her şeyi yenidünya
düzeninde düşünüp değerlendirmek
zorundayız. Ekonomimiz, şehirlerimiz,
mahallemiz ve binalarımız için çok önemli
olan kentsel dönüşüm çalışmalarını da bu
bağlamda yeniden revize etmek mecburiyetindeyiz.
Bugüne kadar istenildiği gibi
hızlı ve doğru yapılamayan kentsel dönüşüm
artık hiç vakit kaybetmeden, kriterlerine
ve önem sıralarına göre STK’lara, meslek
odalarına, belediyelere, ilgili kurumlara,
muhtarlarımıza ve vatandaşlarımıza doğru
bilgilerin verilerek yapılması gerekiyor. Çok
çabuk unutan bir toplum olmamızdan dolayı,
deprem gerçeğini unutturmamamız lazım.
Bunun için kamu spotlarıyla halkımıza
sürekli bilgi akışı sağlamalıyız. Dönüşüm
sürecine mutlaka vatandaşın dahil edilmesi
gerekmektedir.
Vatandaşlarımıza bu sorunun
çözümünde bir payları olması
adına, tercihlerinde nelere dikkat
etmelerini tavsiye ederisiniz?
Vatandaşlarımız her şeyi devletten beklememeli.
Devletin vatandaşa sağladığı
“Kentsel dönüşüm
alanlarında veya
parsel bazlı projelerde
su depolama alan ve
yerleri düşünülmeli,
projelendirilmeli ve
uygulanmalıdır. Çatılardan
ve çevre yüzeylerden gelen
yağışlar bu depolama
alanlarında depolanmalı,
kullanım suyu hatta
arıtma sistemi kurularak
evlerimizde kullanma imkanı
sağlanmalıdır. Böylece
beklediğimiz ve bizim için
yaşamsal gereklilik olan su
sıkıntısına çözüm üretmiş
olacağız ve aynı zamanda
kullanacağımız su için para
ödemeyip ekonomik olarak
da tasarruf sağlayacağız.”
imkanlardan, muafiyetlerden faydalanarak
sürece aktif olarak katılmalı ve kendi binalarını
yenileyebilmelidir. Devletin, kendi
binasını yenilemek isteyen vatandaşa sağladığı
teşvikleri (günün koşullarına göre revize
edilmelidir) vardır. Bu süreçle ilgili vatandaşlarımız
mutlaka konusunda bilgili ve
deneyimli uzman kişilerden destek almalıdır.
Olmayan şeylerin peşinden gitmemeli,
yasalar çerçevesinde hareket edilmeli ve
bu süreci sorunsuz şekilde sonuca götürecek
kişilerle veya firmalarla çalışmalıdır.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Son 8 yıldır yürürlükte olan ve ülkemiz için
çok önemli olan kentsel dönüşüm yasası,
günün şartlarına uygun ve çelişkileri ortadan
kaldıracak, uygulamayı kolaylaştırıcı
revizeler yapılarak süreç hızlanmalıdır. Bu
sürece mutlaka belediyeler dahil olmalı,
belediyeler alan bazlı projeler geliştirmeli,
aynı zamanda kendi binasını yenilemek
isteyen vatandaşa uygulamayı kolaylaştırıcı
işlemler yapmak zorundadır. Deprem
bir gerçek ve bu gerçekler doğrultusunda
vatandaşımız mutlaka oturduğu binaların
gerekli kontrollerini yaptırması gerekmektedir.
Bu kontrollerin bedeli çok yüksek olmayıp,
insan hayatından daha yüksek de
değildir. Süreç daralıyor ve çok acil şekilde
gerekli önlemleri almak mecburiyetindeyiz.
Yoksa ülke olarak altından kalkamayacağımız
durumlarla karşılaşabiliriz. Eğer yaşadığımız
bu acı olaylardan ders almadıysak
depremi ve kentsel dönüşümü eğitim müfredatımıza
ders olarak koymalıyız.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 83
TÜRK YAPI SEKTÖRÜNÜN LİDER YAPI FUARI
TURKISH BUILDING INDUSTRY’S and REGION’S BIGGEST GATHERING
43.
24 - 28 AĞUSTOS / AUGUST 2020
Yeni Tarih
New Dates
Organizatör / Organiser
Hyve Build Fuarcılık A.Ş. | Tic. Sic. No: 758423 | Mersis No: 0947046442400015
YENİ ÜRÜNLER
BANYO&MUTAK
SERAMİK
E.C.A.
Bien
Geberit
ANKASTRE
Silverline
ISITMA&SOĞUTMA
Baymak
LG
Rehau
AHŞAP
Kastamonu Entegre
Güncel bir çizgi, özel bir form!
Banyo bataryaları ergonomi ile tanışıyor: E.C.A. Dalia
Çevre ve gelecek hassasiyetiyle geliştirdiği teknolojilerini sektöre
kazandırarak tüketicilerinin her zaman yanında olan E.C.A.,
20 yıl garantili ürünü Dalia batarya ile ergonomik tasarımı çağdaş
çizgilerle buluşturuyor. Özel formuyla el yıkama esnasında
elin lavabo kenarlarına değmesini engelleyen E.C.A. Dalia, banyolara
hijyen sağlayan tasarım anlayışını getiriyor.
Ergonomik tasarım ile ayrıntılar güçleniyor
Eğimli gövdesi, çıkış ucundaki açılı perlatörü ile ergonomi ve
kullanım rahatlığını bir arada sunan E.C.A. Dalia, kullanıcısına
çağdaş bir formun tüm avantajlarını sunuyor. El yıkanırken elin
lavabo kenarlarına değmemesini sağlayan batarya, banyolardaki
hijyen arayışını ergonomik yapısıyla çözümlüyor. E.C.A. Dalia,
tasarımındaki yuvarlak hat ve çıkış ucundaki köşeli hatlar ile
göze çarpıyor ve
bu sayede hem
köşeli hem de
yuvarlak hatlı lavabolarla
uyum
sağlayarak her
mekanda kullanılabiliyor.
Tasarım ve ergonomisiyle
göz
dolduran E.C.A.
Dalia, 20 yıl E.
C.A. garantisiyle
banyoların yeni
yıldızı olmak
üzere tüm E.
C.A. satış noktalarından
temin
edilebiliyor.
Hijyen’in Referansı “Magiclean”
Bien’le Banyolarda
Özellikle COVID-19 ile savaştığımız bu günlerde insan sağlığında
hijyenin önemini bir kez daha anladık. İnsan sağlığına değer
veren Bien’in ‘Magiclean’ adıyla lanse ettiği hizmet, özel formülüyle
banyo ve tuvaletlerde mikrop barındırmıyor. Çevre dostu
Bien’in Magiclean uygulaması ile banyo ve tuvaletlerde hijyen en
üst düzeye çıkarılabiliyor.
Temizliğin öneminin bilinciyle hareket eden Bien’in geliştirdiği
teknoloji ile banyo ve tuvaletler ömür boyu maksimum hijyene,
aynı zamanda pürüzsüz yüzeylere kavuşuyor.
Bien’in anti-mikrobiyel özelliğiyle Türkiye’de ilk olan Magiclean
yüzey teknolojisi, Alman Hygiene-Institut ve Yeditepe Üniversitesi
Genetik ve Biyomühendislik Bölümü tarafından onaylı bir
uygulama.
86
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Ürün
Zamanının ötesinde zarif bir tasarım;
Geberit Citterio
Heyecan verici, zarif ve fonksiyonel
Yaşam alanlarına anlam ve derinlik kazandıran Geberit Citterio
serisi banyolara ferah bir soluk getiriyor. Organik forma sahip
lavaboları, neme dayanıklı ahşap mobilyaları ve camın heyecan
verici görünümü ile ön plana çıkan seri, banyolarda minimal ve
cesur bir dekorasyona imza atıyor.
Geberit Citterio serisinde yer alan KeraTect özel sırlama teknolojisiyle
pürüzsüz bir görünüme ve hijyenik bir yapıya sahip olan
lavabolar, Rimfree® özelliğiyle kir birikmesinin önüne geçen akıllı
klozetler Geberit AquaClean ile de mükemmel uyum sağlıyor.
Kendi kendine kapanan çekmece mekanizması, mobilyalardaki
cam yüzeyi ile özel ve parlak bir çizgisi olan Geberit Citterio,
banyonuzda tasarım özgürlüğünün ismi oluyor.
Ünlü mimar ve tasarımcı Antonio Citterio tarafından tasarlanan
Geberit Citterio, sade detayları akıcı şekillerle bir araya getiren
kusursuz ve orijinal tasarımıyla üst düzey bir seri olarak banyoları
yeniliyor. Zamanının ötesindeki zarafetini doğallıkla birleştiren
Citterio; organik forma sahip lavaboları ve şık mobilyaları ile kullanıcısına
konforlu bir banyo keyfi sunuyor.
Eşsiz estetik görünüm ve düzen hissi
Kullanıcının talepleri doğrultusunda organize edilebilen Geberit
Citterio banyo mobilyaları; sayısız akıllı saklama alanı ve eşsiz
estetik görünümü ile bir düzen hissi yaratıyor. Farklı kombinasyon
seçenekleriyle kullanıcılarının kişiliklerini banyolara yansıtmasını
sağlayan Citterio, sadeliğinin getirdiği zarafetle düzen
severlerin de beğenisini kazanıyor.
Citterio serisi mobilyalarında bej meşe ve gri kahve meşe ahşap
yüzey seçenekleri bulunuyor. Birbirinden iddialı gri kahve veya
siyah cam kapak seçeneğiyle de Geberit Citterio banyolarda olağanüstü
bir atmosfer yaratıyor.
Kastamonu Entegre’den Yeni Parke Koleksiyonu
Farklı İklimlerden Esintiler “FIX” ile Mekânlara Taşınıyor
Ağaç bazlı panel sektörünün yarım asırlık global markası Kastamonu Entegre, üretimdeki
gücü kadar, tasarım trendlerine yön veren ürünleriyle de sektördeki liderliğini sürdürüyor.
Türkiye’deki parke üreticileri arasında en fazla dekora sahip olan firma, tasarımcılara ve
dekorasyon meraklılarına sınırsız seçenekler sunuyor. Dünya laminat parke üretiminin
yüzde 6’sını tek başına gerçekleştiren şirket, son olarak, Floorpan ve Artfloor markalı
laminat parke ürünlerine yeni bir koleksiyon daha ekledi. İlhamını farklı coğrafyalardaki
rüzgârlardan alan FIX koleksiyonu; Lodos, Alize, Bora, Samyeli, Karayel ve Muson dekorları
ile doğal ahşap dokusunun zengin detaylarını iç mekânlara taşıyor.
Yapı Malzeme Mayıs 2020 87
LG ARTCOOL Klima ile Doğadan Gelen Temiz Hava
Minimal tarzıyla, tüm ortamlara uyum sağlayacak şekilde tasarlanan
LG ARTCOOL Klimalar, kesintisiz kavisli ve ince tasarımı,
sezgisel ekranı ve ön panelindeki dayanıklı ayna cam ile şık bir
tasarım sunuyor. Tasarımının yanı sıra, enerji verimliliği ile de
dikkat çeken LG ARTCOOL Klimalarda bulunan 3 milyondan
fazla iyon sayesinde kullanıclara temiz ve doğal havanın keyfini
sürmek kalıyor.
Enerji Tasarruflu, Yüksek Verimli, Uzun Ömürlü Klima
LG ARTCOOL Klimalarda bulunan LG inverter kompresör, enerji
tasarrufu, hızlı soğutma ve gürültüsüz çalışma özellikleri sunarken
klimaların daha uzun ömürlü olmasını da sağlıyor. LG
Inverter Kompresör, istenilen sıcaklık seviyesini korumak için
kompresörün hızını sürekli olarak ayarlayarak geleneksel kompresörlere
göre daha fazla enerji tasarrufu sağlıyor. Ayrıca, LG
Inverter Kompresör sayesinde, hava daha uzağa ve daha hızlı
yayılıyor. Optimize edilmiş hava çıkışı tasarımı, odayı daha çabuk
soğutan güçlü bir hava akışı sağlıyor. 6 kademeli dikey kanatçık
yönü ise, kullanıcıların havayı istedikleri yöne vermelerine
Baymak’tan uzaktan
görüntülü teknik servis hizmeti
Baymak, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19)
salgınıyla mücadele çalışmaları kapsamında müşterilerinin ve
çalışanlarının sağlığını koruyacak tedbirleler almaya devam
ediyor. Bu zorlu süreçte online olarak hizmet vererek müşterilerine
kesintisiz servis
desteği sunan şirket,
iki yenilikçi uygulamayı
devreye aldı.
UZAKTAN DESTEK
İLE SORUN
ÇÖZME
Baymak müşterilerine
servis hizmeti beklemeden
de küçük arızaların
giderilmesi için
çözüm sunuyor. Uzaktan
destek sisteminden
yararlanmak isteyenlerin
çağrı merkezini arayarak,
iletilen kısa mesaj
içerisindeki bağlantı
linkine tıklayıp, kamera
erişiminize izin vermesi
gerekiyor. Görüntüleme
sayesinde Baymak operatörleri, arızayla ilgili yönlendirmede
bulunarak sorunun çözülmesini sağlıyor.
WHATSAPP HATIINDA BİREBİR GÖRÜŞME
Baymak kullanıcıları aynı zamanda Whatsapp üzerinden ilk çalıştırma
– arıza- montaj – bakım hizmet tipleri için servis talebinde
bulunabiliyor veya teknik destek alabiliyor. Baymak’ın web
sitesinde yer alan WhatsApp destek hattı üzerinden müşterilerinin
servis talepleri hızlı ve etkin bir şekilde 7/24 yanıtlanıyor.
imkan tanırken, 4 yöne salınma fonksiyonu havayı etkili şekilde
farklı yönlere üflüyor. LG ARTCOOL klimalarda bulunan inverter
kompresörün 10 yıllık garantisi, TUV Rheinland (Uzun Süreli
Hızlandırılmış Güvenirlilik Testi ve Yüksek Marjinal Test) tarafından
da onaylanmış durumda.
Legrand’dan çalışma
ortamında hijyen manifestosu
Yüzeylere olan temasa
dikkat ettiğimiz bu dönemlerde
çalışma ortamının
ve ofislerin hijyeni
önemli bir konu olarak
karşımıza çıkıyor. Bu
bilinçle entegre çalışma
ortamı çözümlerinde
uzman Legrand, Sistem
Armada Antimikrobiyel
serisi ile binalarda yüzde
99,9 self-dezenfeksiyon
sağlıyor.
Yüzde 99,9 selfdezenfeksiyon…
Antimikrobiyel malzeme ve Ag+
gümüş iyonlarının birleşmesiyle
oluşan Sistem Armada Antimikrobiyel
ürünleri, Fransa merkezli test
laboratuvarı ‘Biotech Germande’ tarafından
belgeli. Pürüzsüz ve parlak
yüzeyi sayesinde üzerinde tozların
barınmasına izin vermeyen Legrand
Sistem Armada Antimikrobiyel serisi
sağladığı self-dezenfeksiyonla mikropların
ve bakterilerin çoğalıp yayılmasını
engelliyor.
Çalışma ortamlarına hijyenik dokunuş…
200’den fazla fonksiyonu bulunan Sistem Armada serisi ile Legrand,
bina sistemine uyum sağlayarak çalışma performansına
katkıda bulunuyor. Tüm elektrik tesisatıyla uyumlu Sistem Armada,
hastaneler, alışveriş merkezleri ve okullar gibi genel mekanlarda
ve tüm diğer çalışma ortamlarında; sütunlar, bürotik bloklar,
kablo kanalları, döşeme altı buatlar, toplantı odası blokları ve
masa altı blokları gibi ürünlerle kusursuz bir planlama sunuyor.
88
Yapı Malzeme Mayıs 2020
Ürün
Silverline’nin 2’si 1 arada teknolojik çözümü Flow-in ve Supreme
Önemli bir yaşam alanı haline gelen mutfaklar, şık tasarımlı,
fonksiyonel ürünlerle tamamlanarak keyifle zaman geçirilen
alanlar haline geldi. Mutfağa entegre ürünler, daha geniş alanlar
sunuyor ve hayatı kolaylaştırıyor. Entegre ocaklara sahip tezgah
üstü davlumbaz çözümleri de sundukları 2’si 1 arada pişirme
deneyimi sayesinde mutfaklarda yer tasarrufu sağlıyor. Silverline
Ankastre’nin hibrit tasarımları Flow-in ve Supreme modelleri
ocak ve davlumbazı tek yüzeyde buluşturarak mutfaklara fonksiyonel
çözümler sunuyor.
Supreme ile şıklık ve fonksiyon tek bir yüzeyde
Silverline Supreme, davlumbaz ve ocağı tek bir yüzeye entegre
ederek iki fonksiyonu bir arada barındırıyor. Aerodinamik formu
sayesinde maksimum performans sunuyor ve kullanıcıya kolay
temizlenebilir pürüzsüz yüzeyleriyle son derece pratik ve kompakt
bir pişirme deneyimi sağlıyor. Ergonomik yapısı, esnek ve
kapsamlı pişirme deneyimi sağlayan tasarımı Supreme, hava
tahliye motorunun, mutfak tezgahının iç yüzeyine montajlanması
ile ocak altındaki kullanılmayan alanı 18 cm’e kadar düşüyor.
Modüler montaj özelliği, mutfak tezgahlarında alan kaybı olmadan
efektif çekmece kullanımı sağlıyor.
Pişirme sırasında kokusuz, mükemmel ortamlar
“Pürüzsüz mükemmellik” yaklaşımı ile geliştirilen teknolojiyi odağına
alan Flow-in, inovatif bir yaklaşımla tezgah üstü davlumbaz
ve indüksiyon ocağı bir araya getiriyor. Tek bir yüzey üzerinde
birleşen ocak ve davlumbaz, pişirme alanına fonksiyonel bir güç
sağlarken, aynı zamanda mutfaklara estetik bir değer kazandırıyor.
Flow –in, pişirme sırasında buharın doğrudan tahliye edilmesini
sağlayarak, tezgah üstünde maksimum kullanım alanı
oluşturuyor. A enerji sınıfında olan çevre dostu bu ürünün açılı
panelleri her iki göz için de çekiş performansını en üst seviyeye
çıkarıyor.
REHAU’u ile evinizi uzaktan kontrol edin
REHAU, ısıtma ve soğutma sistemleri kapsamında yeni nesil
oda termostatı NEA SMART ile akıllı işlevlere sahip, yeni nesil
bir ürünü piyasaya sunuyor.
Sistem, uygulama aracılığıyla evden veya dışarıdan konforlu
şekilde kullanım imkanı sağlarken, kullanıcı daire sakinleri, dünyanın
her yerinden sistemi kontrol altında tutabiliyor. Uygulama,
mekan ısıtma ayarı seçeneğine ilave olarak; enerji izleme seçeneği
de sunuyor ve kullanıcıyı mevcut sistem durumu hakkında
bilgilendiriyor. Diğer bir seçenek ise, REHAU yetkili teknik
servislerince uzaktan bakım imkanının sağlanabilmesi. İhtiyaç
duyulması halinde, söz konusu adreslere gidilmesine ve vakit
harcamaya gerek kalmadan, kontrol ayarlarının hızlı ve etkili bir
şekilde yapılmasını sağlanıyor.
NEA SMART, ev sakinlerinin nerede olduğunu biliyor
NEA SMART 2.0, mahal konfor sıcaklıklarını her bir oda için ayrı
ayrı sağlıyor. Sistem, söz konusu konfor sıcaklıkları ve kullanım
alışkanlıklarından yola çıkarak otomatik olarak adapte oluyor.
Oda termostatları‚ geofencing teknolojisini kullanarak, ev sakinlerinin
evde mi, yoksa eve doğru yolda mı olduğunu tespit ediyor
ve ısıtma sıcaklığını otomatik olarak ayarlıyor.
Ayrıca, kullanıcıların manuel olarak kullanma imkânı da her daim
mevcut. Cihaz üzerinde doğrudan veya uygulama üzerinden
dünyanın her yerinden kullanım mümkün. Buna ilaveten, oda
sıcaklığı Amazon Alexa üzerinden ses kontrolü ile de kolayca
ayarlanabiliyor.
Yüzde 20 enerji tasarrufu
NEA SMART 2.0 sistemi, yüzde 20’ye varan enerji tasarrufu sağlıyor.
Hassas ve akıllı kontrolü sayesinde, aşırı ısı harcama ve
dolayısıyla gereksiz enerji tüketimini de etkili bir şekilde önlüyor.
Örneğin‚ “pencere açık” algılama fonksiyonu, bir pencere açıldığında,
oda sıcaklığında ani bir düşüş olduğunu algılıyor ve enerji
tasarrufu için geçici olarak ısıtma sistemini kapatıyor
Yapı Malzeme Mayıs 2020 89