28.04.2021 Views

Panorama Gazetesi Sayı 10-11

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

04 gündem

Ben Tarafım...

Evet,itiraf ediyorum;

Ben tarafım…

Pozitif,negatif filan değil, alenen.

Kadından tarafım.

Öyle duygusal bir kadın etkisinden

söz etmiyorum.

Hele aşktan,meşkten,sevdadan

filan hiç.

Kadınlar, nazlıdır,naiftir,kırılgandır,anlaşılması

zordur gibi ezberlerden

ise hiç hiç…

Sekiz Mart ile de hiçbir ilişkisi yok

bu tarafgirliğimin.

Çünkü senede bir gün değil ,hayatımda

ki ilk kadın annemi bildim bileli

tarafım.

Uğrunda Ferhatlar olup dağlar

deldiğimiz,aşık olup hayattan koptuğumuz

,bizi fark etsin diye düz duvara

tırmanıp,yarim yarim diye Mecnun’a

bağlayıp ortalarda dolandığımız,’’ya

benimsin ya kara toprağın’’ diyebilecek

kadar şuursuzlaştığımız,elini tutmak için

kor alevi yutmaya razı olduğumuz,kimselere

söylemesekte,hayalinle bile nikah

kıydığımız,bir gülümsemesi ile dağıldığımız,ilk

konuşmayı becerebildikten sonra

ölümüne sahiplenip,muhtemel rakiplere

‘’hoop bilader yengen olur’’diye posta

koyduğumuz,iki gün görmeyince moda

tabirle kafayı yediğimiz,ruhumuza

girdikten sonra kontrolü kaybedip ona

hoş görünmek için türlü şaklabanlıklar

yaptığımız,babasına,abisine sadece onun

hatırına yelkenleri suya indirdiğimiz,bir

düğün uğruna gırtlağımıza kadar borca

batmayı göze aldığımız,en kalasımıza

bile şiirler yazdıran…

Ve;

Evlendikten sonra camdan baktı,-

makyaj yaptı, yemeği yaktı,anama surat

yaptı,para harcadı,çocukları şımarttı

gibi saçma salak nedenleri bahane edip

ağzını burnunu kırdığımız,ona dayattıklarımıza

her isyan edişinde hayatını

kararttığımız,en hafifinden ‘’erkektir yapar’’a

sığınıp aldattığımız,yanlışlarımızı

doğrusu kılmaya çabaladığımız, töre

bellediğimiz,örf dediğimiz ilkelliklerimize

boyun eğmeye zorladığımız,hayatını

biz vermişiz gibi ömrünü bize biatla

geçirmesini istediğimiz,en sonunda da

kendi yazdığımız namus manifestosuna

dayanıp canını aldığımız kadınlardan.

Öyle ya;

Güzel olmalı kadın;Alımlı.Amma,-

başkasına değil,sadece bize.Yakışmalı

yanımıza;

Olcay Erözden

Çocuklarımızın anası,evimizin

kadını olmalı aynı zamanda para da

kazanmalı.

Biz reisiz diye horozlanırken sahne

gerisinde durup kulisten bizi idare

etmeli.

Yolsuz kaldığımızda o alaycı tavırla

söylediğimiz,ama içimizden de şükür

ettiğimiz kirli çıkı olup,cıgara paramızı

cebimize koyuvermeli ya da çocuğun

okul harçlığını…

Onsuz çoraplarımızı bile bulmaktan

aciz olduğumuzu da zinhar

yüzümüze vurmamalı.

Yorulmamalı, bıkmamalı,usanmamalı

en önemlisi ne yaparsak yapalım

bizden vazgeçmemeli.

Her şeyi biz bilmeliyiz. Bilmediğimizi

de bilirse bile bilmezden gelmeli.

Fikri de atarı, gideri de olmamalı.

Kedi gibi munis,kuş kadar hafif,erkeğine

karşı kuğu gibi zarif olmalı.

Biz çizmeliyiz hayatının sınırlarını.

Eğer sınır ihlali yaparsa başına geleceklere

katlanmalı.Ara sıra çapkınlık yapıp

ona döndüğümüzde,’’Hataydı bir daha

asla olmaz’’ ‘’Arkadaş kurbanı oldum’’

vesaire palavralarımızı yutmalı,’’Erkek

adamdır olacak o kadar’’deyip kişiliğinin

üzerinden atlayıp görevine devam

etmeli.

Aklı kısa saçı uzun dediler onun

için bizi büyütenler.Unutmamalı.Her

zaman bize medyun,ailemize ezik

olmalı.Öyle çatır çatır konuşup,her şeye

burnunu sokmamalı. Kendimize bile

saygı duymazken O bize saygı duymalı.

Okumuş olabilir;Meslek sahibi

de.Ama evde bizim sözümüz geçer,kapıdan

girdi mi portmantoya önce kariyerini

asmalı. Ez cümle elinin hamuru

ile işimize karışmamalı.

Ne tuhaf biz erkekler bir kadını

överken bile sıfatlara cinsiyetimizi dayatıyoruz.’’Çok

delikanlı kadın’’ ‘’Erkek

gibi kadın’’ ‘’Erkek Fatma’’ ‘’İş adamı

bayan …’’

Oysa,kadın sürüyor yaşam denen

tarlayı,biz birbirimizin gözünü oymaktan

hasatı bile yapamıyoruz,belki karnımız

değil ama gözümüz,gönlümüz aç

yaşıyoruz.

Erkek erkek efelenip,kadını ve onun

gücünü yabana attığımız sürece de aç

kalmaya mahkumuz.Çıkarın kadını

hayat denkleminden önce bizim algoritmamız

çöker.

Onlar hiç ama hiçbir işi laf olsun

diye yapmıyorlar.Hor görülürken,ikinci

sınıf sayılırken,dövülürken hatta

öldürülürken bile arkasında durdukları,ödün

vermedikleri kadınlıklarının

bedelini ödüyorlar.Ve ne yazık ki,her

yaşları ödemek zorunda oldukları bir

bedele denk geliyor.

Biz,erkek erkeğe kahvelerde toplantılarda

suyuna tirit muhabbetlerle

memleketi kurtarırken,kadın hem

memlekete hem bize sahip çıkıyor.

Biz erkeklerin yanıldığımız konuların

en başında kadına kendimizin

senaryolaştırıp,repliklerini yazdığımız

ve dahi yakıştırıp dayattığımız kadın sıfatı

ile yaklaşmak,Yani düşündüğümüz

gibi sanmak geliyor.

Kızmaca darılmaca yok;

En başta dedim.

Ben tarafım;

Anamdan,karımdan,kızımdan,

Allah yokluklarını göstermesin tüm

kadın arkadaşlarımdan…

Koronavirüs

Kaslarınızı Eritmesin

Kendini izole etme, evden

çalışma, uzaktan eğitim gibi

birçok durum yaşam alanlarımızda

daha çok vakit geçirmemize

neden olurken hareketsizliği de

arttırdı. Fiziksel hareketliliğin

düştüğü bu dönemde ise uzmanlar

vatandaşları uyarıyor. Çünkü

bu durum en az virüs kadar insan

vücudu için tehlike saçıyor.

ÇOCUKLAR İÇİN

EVLİ KALMAK MI?

Çocuk için evli kalmak,

kaç olursa olsun devam eden kötü

ailedeki sorunu çözmez.

evliliklerde sürekli yara alır. Aileler

Çocukların boşanmaya

onlara hissettirsin ya da hissettirmesin,

çocuklar hisseder; bazen

gösterdikleri tepkinin asıl sebebi

anne ve babalarından ayrılmayı

sevgisizlik ve evliliğe hapsolmanın

istememeleridir. DBE Davranış

verdiği kötü enerji evin duvarlarına

kadar siner. Böyle bir evlilikte

Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman

Klinik Psikolog Ceren Kurtay

kalmak, çocuklar için kalmak değil,

Doğan anlatıyor…

çocukların süreç içinde aldıkları yaralara

rağmen evlilikte kalmaktır.

Pandemi etkisiyle evlilik ve boşanmalarda

sürecin ertelenmesine

bağlı olarak istatistiklerde azalma

Çocukların kaygıları boşanma değil

görülen 2020 yılında, Türkiye’de

anne-babadan ayrılık kaynaklı

135 bin 22 çiftin boşandığı ve 124

Çocuklar anne ve babasının boşanmasını

tabii ki istemez. Ancak asıl

bin 742 çocuğun velayete verildiği

görüldü. Dünyanın dört bir yanındaki

aileler, iş ve özel hayat denrından

ayrılmaktır. Onları bir daha

istemedikleri şey, anne ve babalagelerindeki

bozulma, ekonomik

görememek, çok özlemek gibi kaygılar

sebebiyle boşanma seçene-

baskının artması, okulların kapalı

olması ve ev işlerinde oluşan dengesiz

dağılım sebebiyle büyük bir

çocukların anne ve babalarıyla olan

ğinden korkarlar. Boşanma sonrası

dayanıklılık sınavı verdiler. 2021

iletişimleri sağlıklı bir şekilde düzenlenirse,

anne-baba olma görev

yılı ve devamında karantina önlemlerinin

azalmasının boşanma

ve sorumlulukları aksatılmazsa,

sayılarında küresel bir artışa neden

çocuklar çok kısa sürede bu yeni

olacağı ise uzmanların öngörüleri

duruma adapte olacaklardır. Çocuklar

anne ve babalarının mutsuz,

arasında yer alıyor.

kaygılı, güçsüz olmalarını istemez.

Bu sebeple süreci iyi yönetmek

için kişilerin kendi mutluluklarını

önceliklendirmesi gerekir.

Boşanmak ve boşanmamak kararı

çocukla ilişkilendirilmemeli

Eşler anlaşamadıklarına ikna

oldukları durumlarda, bir arada

kalmanın zorlayıcı ve yıpratıcı

olduğuna karar verdiklerinde

yollarını ayırma kararı alabilirler.

Ailede müşterek çocukların varlığı

ise çiftlerin boşanma kararını ve

boşanma sürecini önemli ölçüde

etkileyebilir. Çocuklar için yapılabilecek

en güzel şey, evlilik içinde

eşlerin saygıyı ve sevgiyi yeniden

canlandırmak için elinden gelen

çabayı samimice göstermesi, bunun

için gerekiyorsa destek almayı

Elbette herkes

çekirdek aile yapısının

bozulmamasını,

çocukların

anne ve babalarıyla

bir arada, mutlu

yaşamasını tercih

eder. Her evlilik

şansı hak eder. Ancak

tüm çabalara

rağmen bir arada

olmak mümkün

olmuyorsa düşünmek

gerekir.

Eş olmaktan vazgeçtikleri

halde

birlikte yaşamayı

sürdüren ailelerin

çocukları ruhsal

olarak sıkışıklık

hissi yaşıyorlar.

kabul etmesidir. Her evlilik şansı

hak eder. Ancak yine de olmuyorsa

bir durup düşünmek gerekir.

Çoğu anne-baba, eş olmaktan

vazgeçmek istedikleri halde çocuklar

için sürdürdükleri evliliklerde

ruhsal olarak sıkışıp kalıyor. Halbuki

kendini tüketmiş bir evlilikten

çıkmak en çok çocukların iyiliği

için gereklidir. Çocuklar yaşları

Sınırların doğru

belirlenmesi önemli

Bazı çiftler ayrılığa alışma sürecinde

yine çocukları sebep göstererek,

çocuklarla hep beraber bir

araya gelme planları yapabiliyor.

Bazen çocuklar için yumuşak bir

geçişin iyi olabileceğini düşünen

anne babalar sınırları çizmekte ve

korumakta kararlılık gösteremez.

İyi niyetli bir düşünce de olsa bu

durum adaptasyon sürecini uzatıp

çocuklar için zorlayıcı sonuçlara

sebep olabilir. Bazen de boşandığı

halde “Haftada bir kez hep

beraber yemek yiyoruz. Çocuklar

durumdan olumsuz etkilenmesin

istiyoruz” diyen çiftlerle karşılaşırız;

bu durum aslında kendi

adaptasyon süreçleri için çocukları

bahane göstermeleri ile ilgili

olabilir. Çocuklar için sağlıklı olan

boşanmanın sınırlarının sağlıklı

bir şekilde çizilmesidir. Boşanmak

da bir sınırdır ve kendi içinde bazı

kurallarla yaşanmalıdır. Anne ve

babasının belli aralıklarla bir araya

geldiğine şahit olan çocuklar için

durum oldukça kafa karıştırıcı olabilir.

Bu durum, anne ve babalarının

tekrar bir araya gelebileceklerine,

yeniden evlenebileceklerine

inanmalarına da sebep olabilir.

Boşanma sonrasında çocukları

haftada sadece birkaç gün görebilmek

ya da yeni bir ilişki yaşamak

çocuklara karşı suçluluk duygusu

hissetmeye sebep oluyor gibi

görünebilir. Ancak gerçekte olan,

ebeveynlerin kendi çocuklukları ile

ilgili bazı durumların tetiklenmesi

ya da “Beni daha az sevecekler”,

“Beni unutacaklar” gibi kişisel kaygılarıdır.

Boşanan anne – babalar

kişisel kaygılardan kaynaklı yaşadıkları

vicdan rahatsızlığı sebebiyle

mevcut kuralları uygulamakta ve

korumakta zorlanabilirler. Esneyen

sınırlar ise kalıcı sınır ihlallerine

sebep olabilir. Sınırları esnetmek,

sevgiyi göstermek için doğru bir

yöntem değildir. Kolaylıkla suistimal

edilebilecek durumlara yol

açabilir. Bu gibi durumlara karşı

dikkatli yaklaşmak çocuklar için

koruyucu olan bir davranıştır.

Kas Kaybı Bel Fıtığı için Risk

Pandemi sürecinde fiziksel

aktivitenin insan sağlığı açısından

büyük öneme sahip olduğunu

belirten Romatem Hastanesi

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon

Uzmanı Doç. Dr. Hülya Şirzai, “

Oysaki bu süreçte fiziksel olarak

ne kadar aktif olursak vücudumuzun

Kovid-19’a karşı savunmasını

o denli arttırırız. Özellikle

yaşlandıkça kas ve güç kaybı (

sarkopeni olarak bilinir) hepimizin

aşina olduğu bir şeydir. Bu

nedenle gençleri de etkileyen bu

durumda ileri yaştaki vatandaşlarımız

daha dikkatli olması gerekiyor.

Hareketsizliğin bel,

boyun, omurga

Malzemeler

300 gram asma yaprağı

1 adet liman

4 yemek kaşoğı zeytinyağı

1 su bardağı sıcak su

Yapılışı

Sarmanın iç harcını

hazırlamak için;

yarım su bardağı

zeytinyağını geniş

tabanlı bir

tencerede kızdırın.

3 adet

rendelenmiş

soğanı hafif

ve diz rahatsızlıklarının yanı sıra

bel fıtığı riskine bile etkisi var.

Çünkü süreçteki yaşam tarzımız,

hem omurga eklemimizin ve

diskimizin yapısını bozarak hem

de kaslarımızın gücünü azaltarak

bel fıtığı oluşmasını ve artmasına

neden olmaktadır. Bu durumu

ise yine tersine çevirmek bizim

elimizde. ‘Hayat Harekettir’

sloganımız olmalı. En büyük

kozumuz ise direnç egzersizleri

ve beslenme. Dışarı çıkmadan da

evde basitçe yapabileceğimiz hareketler

bulunuyor. Tabii bunları

yaparken bir hekime danışmak

gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Leyla’nIn MutfaĞI

Leyla Eyüboğlu

İç harcı için:

1/2 su bardağı zeytinyağı

3 adet orta boy kuru soğan

1,5 su bardağı pirinç

1 su bardağı sıcak su

1 yemek kaşığı dolmalık fıstık

1 yemek kaşığı kuş üzümü

1 çay kaşığı tuz

1 çay kaşığı karabiber

1 çay kaşığı nane

1 çay kaşığı yenibahar

1/2 çay kaşığı tarçın

Zeytinyağlı

Yaprak Sarma

renk alana kadar kavurun.

Ardından üzerine 1,5 yemek

kaşığı dolmalık fıstığı da koyup

kavurmaya devam edin.

Ilık suda 5 dakika kadar

bekletip suyunu süzdürdüğünüz

1,5 su bardağı pirinci

soğanlarla birlikte, pirinçler

şeffaf bir görünüm kazanana

kadar kavurun. Ardından

sırasıyla; 1 yemek kaşığı

kuş üzümü, 1’er çay kaşığı

tuz, karabiber, yenibahar ve

tarçın ekleyip karıştırın. Yaklaşık

1 su bardağı sıcak suyu

da ilave edin ve iç harcı kısık

ateşte 5 dakika kadar pişirdikten

sonra ocaktan alın.

Salamura asma yapraklarını

tezgahın üzerine damarlı

kısımları üstte kalacak şekilde

açın. Her bir yaprağın

orta kısmına; hazırlayıp,

ılıttığınız iç harçtan birer tatlı

kaşığı kadar paylaştırın. Kenar

kısımlarını içe alıp, geniş

kısmından uç kısmına doğru

ilerleyin. Tüm yaprakları sıkı

bir şekilde sarın.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!