28.04.2021 Views

Panorama Gazetesi Sayı 10-11

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

08 gündem

Şekerin Köşesi

‘AHİ EVRAN, ÇORUM’UN EN BÜYÜK

TİCARET MERKEZİ OLACAK’

AAhi Evran Sanayi Şehri’nin mimarlık

sözleşmesi, düzenlenen

törenle imzalandı. İçerisinde

250 metrekareden 2 bin metrekareye

kadar 989 iş yeri bulunan Ahi Evran Sanayi

Şehri projesinde olumlu gelişmeler

yaşanmaya devam ediyor.

8 yıldır sanayi esnafının merakla

beklediği proje için mimarlık sözleşmesi

imzalandı. Ahi Evran Sanayi

Şehri Yapı Kooperatifi’nin binasında

gerçekleştirilen imza törenine, Ahi

Evran Sanayi Şehri Yapı Kooperatifi

Başkanı Yalçın Kılıç, MHP eski

Belediye Başkan Adayı ve mimarlık

şirketi ortaklarından Kenan Şahin ve

Halil İbrahim Özcan ile kooperatif

yönetimi katıldı.

İmza öncesi bir konuşma yapan

Ahi Evran Sanayi Şehri Yapı Kooperatifi

Başkanı Yalçın Kılıç, “375 adet 250

metrekare, 344 adet 500 metrekare,

180 adet 1000 metrekare, 90 adet de

2000 metrekare işyeri kazandırmak için

bugüne kadar çalıştık. Yaklaşık 9 yıldır

insanlar, ‘ne zaman başlayacağız’ diyor.

Burası hemen işe başla yeri değildi.

Burası mera arazisiydi. Önce arsayı

almadan mimarı projeyi çizdiremiyoruz.

Önce arsayı aldık” dedi.

Arsanın iki taksitinin de ödendiğini

vurgulayan Yalçın Kılıç, “Arsamızı aldık.

İki taksitimizi de yatırdık. 24 taksitimizin

21 taksiti kaldı. Esnafımız yatırmaya

devam ediyor” ifadelerini kullandı.

KONUT

ALIRKEN

Esnafa karşı şeffaf olacaklarını

belirten Kooperatif Başkanı Yalçın Kılıç,

“İnsanlar bizlerden bir şey istediği

zaman tabloya bakacaklar. Kamuoyunu

yoklamadan binalarımızın şekillerini de

belirlemeyeceğiz. Esnafımız isteyecek

bizler yapacağız” şeklinde konuştu.

Emeği geçenlere teşekkür eden

Başkan Kılıç, “Esnafımız, bugünden

sonra taksitlerine riayet etsinler. Çünkü

arsamızı aldık. Hiç kimsenin endişesi

olmasın. Burada alınmayan bir şeyi

aldık diye basının karşısına çıkmayız.

Yapılmadık bir projeyi yapıyoruz diye

çıkmayız” diye konuştu.

Mimarlık projesini yapacak olan firmanın

ortağı Kenan Şahin ise projenin

istihdam odaklı olduğuna dikkat çekti.

Şahin, “Ahi Evran Sanayi Şehri Projesi,

Çorum’un eksiklerini kapatma girişimidir,

istihdam yaratma girişimidir. Hem

memleket açısından üretime katkı verilecek

hem istihdam açısından insanlarımıza

can suyu olacak bir projedir” dedi.

Esnafın talep ve ihtiyaçları göz

önüne alınarak projenin hazırlanacağını

vurgulayan Şahin, “Biz bütün

esnafımızı dinleyerek, esnafımızın

taleplerini, ihtiyaçlarını göz önüne

alarak, zamanın ve çağın gereklerine

dikkat ederek, özellikle yaşanmış

tecrübelerden faydalanarak projeyi

oluşturacağız. Daha önce de güzel

sanayi siteleri yapıldı ama yaptıkça

eksikleri fark ediyoruz. Bunların

hepsini toplayarak güzel bir iş yapmak

istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Bir diğer mimarlık firması ortağı

Halil İbrahim Özcan da “Projenin alanı

600 bin metrekare civarında. Sanayi

Sitesinden ziyade Sanayi Şehri demek

daha doğru olur. Bizim Türk milletinde

‘Evinden çok iş yerinde vakit geçirir’

diye bir laf vardır. Bunların hepsini

göz önünde bulunarak Çorum’un

gelişmesine katkı sağlayacak, sürdürülebilir,

geliştirilebilir bir proje ortaya

koyacağız” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından imzalar atıldı.

Daha sonra Ahi Evran Sanayi Şehri

Yapı Kooperatifi Başkanı Yalçın Kılıç,

Mimarlık Şirketi Ortaklarından Kenan

Şahin ve Halil İbrahim Özcan ile birlikte

Ahi Evran Sanayi Şehri’nin yapılacağı

arazide incelemelerde bulundu. Başkan

Kılıç, burada da katılımcılara yapılması

planlanan projenin detaylarıyla ilgili

bilgiler paylaştı.

Kaynak: Çorum Mercek Haber

Unutulan El

Sanatlarımız

Atadan, dededen, ustadan öğrenilerek

el emeği – göz nuru ile bizzat üretilen

ürünlerin, yapılan işlerin tamamını el sanatları

olarak isimlendiriyoruz.

Anadolu insanı, kendi toprağında

ürettiği her şeyi kullanarak işe yarar hale

getirmesini bilir. Yoklukların içinden

gelen Anadolu’muzun cefakâr insanı,

bir eksiğini gidermek için yapacağı iş

için aklını kullanır, el becerisini kullanır,

kendinden önce yapanı örnek alarak

üretmeye çalışır.

Anadolu topraklarında üretilen, geçmişten

gelen birçok el sanatımız bulunmaktadır.

Bu geleneksel el sanatlarımız şehirde

dükkanlarda, köylerde, kapalı atölyelerde

ve açık havada, meydanda veya arazide

yapılmaktaydı.

Günümüzde ihtiyaç hissedilmediği

için üretimleri gittikçe azalan, teknolojiye

yenik düşen ve esnaflar tarafından

yapılmayan veya çok az sayıdaki esnaf

tarafından yapılan el sanatlarımızın

bazılarını şöyle sıralayabiliriz; kalaycılık,

takunya yapımı, sigara ağızlığı, beşik yapımı,

sepet örücülüğü, süpürge yapımı,

çarıkçılık, yemenicilik, keçecilik, hasırcılık,

çömlekçilik, yazmacılık, yorgancılık,

terzilik, kilim dokumacılığı, pala kilim

dokumacılığı, urgancılık, bıçakçılık, bıçkı

yapımı, nalbantlık, sobacılık, semercilik,

at araba yapımı ve ciltçilik.

Yukarıda saydığım mesleklerin hepsi

usta çırak ilişkisi sayesinde öğrenilen ve

yapılan mesleklerdir. Eskiden çocuklar,

ilkokuldan itibaren yaz tatillerinde bir

esnafın yanına çırak olarak verilirdi. Bu

esnaflar genellikle berber, terzi, demirci

ve benzerleri olurdu. Şimdilerde çıraklık

yaparak meslek öğrenmek isteyen çocuğu

bulmak ta zorlaştı. Ancak meslek liselerinde

okuyan öğrenciler, haftanın belli

günlerinde belirlenen esnafların yayında

çalışabilmektedir. Diğer günlerde okullarındaki

eğitimlerine devam etmektedirler.

Lisede okuyan bir öğrencinin, herhangi

bir esnafın yanında çıraklık yapması

zordur. Yaşı ilerlemeye başlamıştır. Bu çıraklığın

daha erken dönemlere çekilmesinin

yerinde olacağını düşünmekteyim.

Çünkü, küçük yaşta başlanılan çıraklık;

çocukların daha iyi eğitilmelerini, yetişmelerini,

itaat etmelerini ve olgunlaşmalarını

sağlayacaktır. Çıraklık çok önemli

bir dönemdir. Çocukların ahlaklı, dürüst,

tutumlu, saygılı, titiz, kalfasına ve ustasına

itaatkâr olarak yetişmelerini sağlar.

Mesleğindeki başarısını arttırır. Çıraklık,

kalfalığa ve daha sonra da ustalığa en iyi

şekilde hazırlanmaktır.

El emeği ile yapılan mesleklerin yok

olmaması için çırak yetiştirilmesi gerekiyor.

Çırak yetiştiremeyen meslekler zamanla

kaybolmaya mahkümdür.

Pazaryeri’nde

okçuluk kursuna

yoğun ilgi

Gerek yıllardır hayali kurulup

kendi evimize sahip olma isteğiyle,

gerek ileriye dönük beklentilerle

yatırım amaçlı olarak konut almak,

ciddi bir iştir. Bazılarımızın belki de

ömür boyu biriktirdiği tasarruflarıyla

sahip olabildikleri konutlarında huzur

ve güven içinde yaşam sürmeleri

için elbette ki seçme ve satın alma

süreçlerinde dikkat etmeleri gereken

durumlar vardır.

Öncelikle satın alınması düşünülen

konutun ailenin veya kişinin ihtiyaçları

doğrultusunda, uzun vadedeki

planlar yapılarak seçimin yapılması en

önemli kriterlerin başındadır. Örneğin

üniversite çağına gelmiş çocukların

olduğu bir ailede, birkaç sene sonra

sadece ana babanın yaşıyor olabileceği

hesap edilmelidir. İki üç katlı,

geniş odalara sahip konutlar satın

alındıktan sonra, aradan geçen birkaç

yılda anne babanın üst katları boşu

boşuna kirletmemek ya da ısıtmamak

için kilitleyip, alt kattaki

mutfağın bir köşesinde

kendilerini bulmaca çözer

halde bulmaları uzak bir

ihtimal olmayacaktır.

Evin diğer odalarına

göre ferah ve manzaralı

cepheye bakan, pahalı

döşenmiş, geniş metrekareli

salonları, sadece misafir geldiğinde

kullanmak, oturma odası diye

ayrıca bir odada bir ömür geçirmek de

ülkemizde yapılan bir başka metrekare

israfı olarak sıkça karşılaştığımız durumlardandır.

Bunun yerine belki daha

küçük ama, bize göre bir nebze daha iyi

semt ve binada konut tercih etmenin

daha mantıklı olacağı kesindir. Yukarıda

sayılan örnekler gibi size özel benzeri

kıstaslarla belirlediğiniz konutu almadan

önce yine dikkat etmeniz gereken konular

olacaktır. Ulaşım seçenekleri, işinize,

çocukların okullarına ve sosyal alanlara

yakınlık önemli kriterlerdendir.

Saİt Erhan

ÖZBEK

Satın alınacak evin iskanının

olması önemlidir. İskan alınmış

olması, kaçak ve imara aykırı bir

durum olmadığının tescilidir.

İnşaat halindeyken ön ödemeli

olarak alınan konutlarda, müteahhitle

adi sözleşme yapmak

yerine muhakkak noterden

sözleşme yapılmalı ve tapuya

şerh düşürülmelidir. Noterden

‘Düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi’

yapıldıktan sonra tapuya şerh

olarak işlendiğinde artık bu şerhten

sonra ipotek veya hacizler sizi bağlamayacaktır.

Satın almadan önce imar

durumunun kontrol edilmesi, kaçak

eklentiler sebebiyle ileride sizi sanık

durumuna düşmekten koruyacaktır.

Tapuda satın alınan konutun gerçek

değerinin gösterilmesi başka bir

önemli konudur. Düşük harç ödemek

için yapılan bu durum sizi bir çok açıdan

risk altında bırakabilir. Maliye bu

tip satışları kontrol etmekte, yakalandığında

ceza kesmekle beraber aradaki

fark kadar harç da talep etmektedir.

Ayrıca satın aldığınız kişinin bankalara

veya üçüncü kişilere borcu olması

durumunda satış muvazaalı diye iptal

olabilmektedir.

Ev ikinci el alınacaksa, içindeki

kiracı ve kira sözleşmesi şartları da

göz önünde bulundurulması gereken

bir diğer konudur.

Tüm bunlardan ayrı olarak satın

alınacak konutun bulunduğu binanızın

yapısal durumu bir başka önemli

konudur. Depreme dayanıklı olması,

ısı ve su izolasyonunun standartlara

uygunluğu, kullanılan yapı malzemelerinin

kalitesi ileride sorun yaşamamanız

için üzerinde durulması gereken

konulardır. İskan alındıktan sonra

zemin ve bodrum katlarda depo, işyeri

gibi düzenlemelerle orijinal plana aykırı

olarak yıkılan duvarlar, hatta kesilen

kolonlar ciddi riskler doğurabilir.

Araç alırken gösterilen önem

kadar hatta daha fazlası yukarıda

anlatılan sebepler ışığında konut

alırken de gösterilmesi gerekliliği

açıktır. Alt kattaki mühendis komşunun

ya da tanıdık emlakçınızın iyi

niyetli yardımları yeterli olmayabilir.

Hatta istemeden yanıltıcı da olabilir.

Bu sebeple Gayrimenkul konusunda

uzman avukatlara danışarak tüm satın

alma evrakların ve sürecin inceletilmesi,

yine konusunda uzman mimar

ve inşaat mühendislerinden yardım

alınması sizleri ileride yaşanacak birçok

mağduriyetten koruyacaktır.

Bilecik’in İlçesi Pazaryeri Halk Eğitimi

Merkezi tarafından 2 adet okçuluk kursu

açıldı. Pazaryeri Halk Eğitimi Merkezi Müdürü

Sedat BÜYÜK’ün açıklamaları şöyle: “Pazaryeri

İmam Hatip Ortaokulu Müdürlüğünün desteği

ile Pazaryeri Halk Eğitimi Merkezi tarafından 2

adet okçuluk kursu açılmıştır.

Hijyen kuralları çerçevesinde devam eden

okçuluk kurslarının antrenörlüğünü Aydan

Yavuz yapmaktadır. Kurslara en az 7 yaşında

olanlar katılabiliyor. 540 saatlik 2 adet

kursta; okçuluğun kavramsal çerçevesi, saha

- malzeme ve kurallar bilgisi, temel teknik ve

uygulamaları, ön ısınma ve soğuma ile 18 m

ok atışı uygulamaları yapılmaktadır.

Okçuluk kursu sayesinde kursiyerlerin

bilişsel, psikomotor ve duyuşsal kazanımları

bir arada takip edilip spor ahlâkının geliştirilmesine

çalışılmaktadır”.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!