04.09.2021 Views

ÖNYARGILARI ANLAMAK | KAYNAK DERGİSİ NO:86

NİSAN | HAZİRAN 2021 SAYI 86 BALTAŞ BİLGİEVİ YAYINIDIR

NİSAN | HAZİRAN 2021 SAYI 86
BALTAŞ BİLGİEVİ YAYINIDIR

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İdil Sevil

Baltaş Grubu, Eğitim Program Yöneticisi

Yargının Önü

ve Arkası

romantik

22 | Baltaş Bilgievi

tembel

cahil

soğuk

Kendi bakışımız davranışımızı

değil niyetimizi görür;

karşımızdakinin davranışını

ise kendi önyargımıza göre

yorumlarız. Tam da bu

sebeple, önyargılarımızın

farkında olursak

karşımızdakinin niyetine

alternatif yorumlar

getirebilme yetisine sahip

oluruz.

Arap

Alman

Amerikalı

İtalyan

Eğitimlerde sık yaptırdığım bu

uygulamada, sıfat grubu ile toplum

grubunu eşleştirmelerini rica ettiğim

katılımcıların cevapları neredeyse istisnasız

aynı oluyor. Nedeni, kültürel stereotipler

(kalıp yargılar) olarak hayata yansıyan

önyargılarımız. Bir araştırma, kültürel

stereotiplerin genelde toplumların duygusal

farklılıklarını yansıttığını ortaya koyuyor:

‘Soğuk Almanlar’, ‘sıcakkanlı Akdenizliler’

gibi... Bir araştırmada deneklere 10 ulus/

etnik grup adı, 84 kişilik özelliği verilmiş

ve her ulusun hangi özelliklere sahip

olduğunu belirtmeleri istenmiş. En sık

belirtilen özellikler arasında ‘eğlence

düşkünü Amerikalılar’, ‘sessiz ve düşünceli

Çinliler’, ‘durgun ve soğuk İngilizler’,

‘fevri İrlandalılar’, ‘heyecanlı İtalyanlar’,

‘hırslı Museviler’, ‘gamsız Zenciler’, ‘çabuk

öfkelenen ve saldırgan Türkler’ var. 1

Araştırmada kültürel önyargıların daha çok

duyguları kapsadığı vurgulanıyor.

Önyargı neden var?

İnsan, enerjiyi verimli kullanmak isteyen

bir varlık. Bu yüzden bildiklerinden yola

çıkıyor, kestirmeler kullanıyor, hızla sonuca

varmak istiyor. Önyargı bu yüzden var.

Önden gelen bir yargı olmadan, ilk defa

görür gibi, yeni tanışır gibi çevremize

bakmak çok değişik, yaratıcı ve eğlenceli

olabilirdi ancak insan daha çok hız ve

verimlilik arıyor. Zamandan ve enerjiden

kazanmak istiyor. Ancak önyargı kimi

zaman işleri, kararları, davranışları

çabuklaştırırken kimi zaman da aşması

zor engeller oluşturarak kişiye destek

yerine köstek oluyor. İşte tam da bu durum,

Kültürel Keşif seminerlerinde üzerinde

durduğumuz tutum.

İnsan kendini niyetine, karşısındakini

davranışına göre yargılar. 2 Kendi bakışımız

davranışımızı değil niyetimizi görür;

karşımızdakinin davranışını ise kendi

önyargımıza göre yorumlarız. Tam da

bu sebeple, önyargılarımızın farkında

olursak karşımızdakinin niyetine

alternatif yorumlar getirebilme yetisine

sahip oluruz. ‘Kültürel Keşif’in ilk adımı,

önyargıyı bertaraf etmek değil ancak bunu

fark etmek. Yapması yazması kadar kolay

olmayan, ince ince işlenmesi gereken bir

farkındalık süreci. Ancak sonunda bakış,

anlayış, dolayısıyla yaşama alanımızı epey

genişletiyor.

Acaba yargının önden gideni gibi arkadan

geleni olsaydı, ‘arkayargı’ ‘önyargı’dan

farklı mı olurdu? Büyük ihtimalle, evet.

Çünkü güçlü önyargılar, genellikle, sağlıklı

yargılar oluşturmaya engel teşkil ediyor.

Olumsuz önyargılar taraflar arasındaki

psikolojik mesafeyi artırıyor. Örneğin,

yabancı düşmanlığının en güçlü olduğu

yerler, göçmenlerden en uzak yaşayan

toplumlar. 3 Yerel olarak baktığımızda da

benzer tablo karşımıza çıkıyor: İnsanlar

kendilerinden ‘uzak buldukları’ kişilerle

‘nadiren’ ya da ‘bazen’ aynı ortamda

bulunuyor, arkadaşlık veya alışveriş ediyor.

‘Bizden olmayanlar’ ile aramızdaki temas

oldukça düşük. 4

Sonuç

Yazının girişinde konu ettiğimiz kültürel

stereotiplere dönersek, bunların genelde

olumsuz niteliklerden oluşması belki

de onlara kıyasla kendimizi daha iyi

görmek istediğimizdendir. Bu sadece

bizim için değil, her toplum için geçerli.

Gündelik konuşmalarda bir espri

düzeyinde kaldığında suya sabuna

dokunmayacak bu önyargılar, iş birlikte

çalışıp üretmeye geldiğinde aşılması zor

engeller oluşturuyor. Bu önyargıları ele alıp

inceleyip sonunda ‘arkayargı’ oluşturmak

gerekiyor – ki ‘arkayargı’nın önyargıdan ne

denli farklı olduğunu görmek de bir başka

zenginleştirici deneyim.

Kaynakça:

1. Kağıtçıbaşı, Ç. İnsan ve insanlar. Duran Ofset matbaası; 1976.

2. Amerikalı yazar Stephen Covey’in deyişi.

3. Azari SS. Ethnic visibility, context, and xenophobia: a

European perspective [İnternet]. Uygun erişim: https://

escholarship.org/content/qt5h2835n1/qt5h2835n1_noSplash_

bfb954402e2e07d5035463383f7ab840.pdf?t=nl758z

4. Konda Barometresi: Bir Arada Yaşamak, Kasım 2014

[İnternet]. Uygun erişim: https://konda.com.tr/wp-content/

uploads/2017/03/KONDA_1411_BIR_ARADA_YASAMAK.pdf

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!