04.09.2021 Views

ÖNYARGILARI ANLAMAK | KAYNAK DERGİSİ NO:86

NİSAN | HAZİRAN 2021 SAYI 86 BALTAŞ BİLGİEVİ YAYINIDIR

NİSAN | HAZİRAN 2021 SAYI 86
BALTAŞ BİLGİEVİ YAYINIDIR

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

esnasında adayın özensiz giyimi,

dakik olmayışı, hoşa gitmeyen üslup

veya uygunsuz kelimeler kullanması

işverenin adayla ilgili kararını vermesi

için yeterli olmaktadır. Olumsuz bir

ilk izlenim değişebilir; ancak olumsuz

davranış ve tutumların, insanların

kişiliklerinin yorumlanmasında çok

daha baskın olacağı pek çok çalışmada

ortaya konmuştur. Örneğin, işyerinizde

yemeğinizi almak üzere sırada

beklediğinizi varsayalım ve aniden

başka birinin hiçbir açıklama yapmadan

sırada önünüze geçtiğini düşünelim.

Öğle aranız ardından tamamlamanız

gereken zor bir iş için bilgisayar başına

geçtiğinizde sistemsel bir sorun

yaşadığınızı fark ettiniz ve termin tarihi

yaklaşan dosya üzerinde çalışmak üzere

yemekhane sırasında önünüze geçen

kişiden bir yardım teklifi aldınız. Bu

durumda bu kişiyi değerlendirmek

üzere olumsuz ilk izleniminizi mi yoksa

yeni edindiğiniz olumlu tecrübeyi mi

temel alırsınız? Bu noktada davranışın

nadirliği devreye girebilir ve aşina

olmadığınız davranışı ilk izleniminiz

olarak kullanabilirsiniz. Genel

olarak insanların olumlu davranışlar

sergilemeye eğilimleri olduğu için az

rastlanan olumsuz davranışlar daha

akılda kalıcı olmaktadır.

Mülakat: İlk izlenim ve benzerlik

etkisi

Psikoloji alanındaki bazı çalışmalar,

mülakatı yapan kişi ile aday arasındaki

benzerliğin artmasının değerlendirme

sonuçlarını olumlu yönde

etkileyebileceğini ortaya koymuştur.

İşletmelerin fark yaratmalarını sağlayan

en önemli kaynak olan işgücünün

seçiminde benzerlik etkisi nedeni

ile değerlendirici hataları ortaya

çıkmaktadır. 2

“Bilgisayar programcısı”

vektöründen “erkek” vektörü

çıkarılıp “kadın” vektörü

eklendiğinde sonucun “ev

hanımı” olarak çıkması yapay

zekâya aktarılan haberlerin

birçok meslekle ilgili ne kadar

cinsiyetçi bir yaklaşımda

bulunduğunun kanıtı niteliği

taşımaktadır.

Mülakat önyargıları denilince

akla gelen ilk yapımlardan biri

olan “El Metodo” (Metot), işe alım

sürecindeki farklı aday profillerinin

deneyimlerini oldukça ilgi çekici bir

şekilde izleyiciye yansıtmaktadır.

Adayların başvurdukları pozisyon

için kıyasıya mücadelelerini izlerken

rekabet çerçevesindeki önyargıların

gücü hissedilmektedir. Adaylar,

Grönholm metoduna bağlı farklı eleme

aşamalarına tabii tutulurlar ve film

süresince iş hayatındaki birçok ikileme

atıfta bulunulur. Filmin en etkileyici

sahnelerinden biri, gelen yeni görevle

birlikte aralarında bir insan kaynakları

yetkilisi olup olmadığını bulmalarının

bildirildiği dakikalardır. İş dünyasındaki

önyargının en vurucu örneklerinden

olan sahnede adaylar birbirlerinin

konuşma tarzlarını, pozisyona ilgilerini,

davranış biçimlerini ve sorulan sorulara

verdikleri cevapları değerlendirerek

“farklı olanı” bulmaya çalışırlar.

2005 yapımı El Metodo’daki eleme

aşamalarıyla ilgili bilgilerin adaylara

aktarılması için dönemin teknolojisini

temsilen masaüstü bilgisayarlar

kullanılmaktadır.

Yapay zekâ: Tehdit mi destek mi?

Yapay zekâ kavramı uzun zamandır

hayatımızda olmasına rağmen

istihdam süreçlerindeki etkisi henüz

net olarak öngörülememektedir.

Cem Say, insanlığın bir ürünü olduğu

için yapay zekânın insanların sahip

olduğu iletişim becerisi ve duygusal

zekâyı kazanması adına uzun yıllardır

devam eden çalışmalar olduğundan

bahsetmiştir. TedXİstanbul kapsamında

gerçekleştirdiği “Geleceğin Zekâsı:

Önyargısız Robotlar” konuşmasında, 4

Tomas Mikolov’un önderliğindeki ekibin

Google’daki yüzlerce benzer anlamlara

gelen kelimeyi içeren dokümanları

yapay zekâ sistemine işleyerek vektörler

oluşturdukları ve bu vektörler üzerinde

yapılan toplama çıkarma işlemleriyle

farklı vektörlere ulaşabildiklerinden

bahsetmiştir. Bu çalışmanın en vurucu

noktası, üzerinde işlemler yapılan

birçok vektörün benzer kelimeleri

kendi yazılımlarını kullanarak

sınıflandırmasıdır. Örneğin, “kral”

vektöründen “erkek” vektörü çıkarılıp

“kadın” vektörü eklendiğinde işlem

sonucu “kraliçe” vektörüne yakın bir

konumda çıkmaktadır. Bu çalışmanın

iş dünyasındaki sansasyonel etkisi

Boston Üniversitesi’nde çalışmalarına

devam eden Tolga Bölükbaşı’nın

Mikolov’un projesini haber metinleri

üzerinde uygulaması sonucunda

ortaya çıkmıştır. Yapılan araştırmada

mesleklerin cinsiyetçi rollerine dair

çarpıcı örnekler elde edilmiştir.

Örneğin “bilgisayar programcısı”

vektöründen “erkek” vektörü çıkarılıp

“kadın” vektörü eklendiğinde sonucun

“ev hanımı” olarak çıkması yapay

zekâya aktarılan haberlerin birçok

meslekle ilgili ne kadar cinsiyetçi bir

yaklaşımda bulunduğunun kanıtı

niteliği taşımaktadır. Bu durum işe alım

süreçlerinde kullanılacak yapay zekâ

sistemlerinin “bilgisayar programcısı”

pozisyonu için erkek adayları potansiyel

Baltaş Bilgievi | 5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!