05.11.2021 Views

DIJITAL TEKNIK KASIM 2021

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bir ismi hatırlamaya çalışırsınız, aklınıza gelmez.<br />

Hatırlayamadığınızı fark ettikçe daha<br />

kuvvetle uğraşır, zihninizi yorarsınız. Herşey<br />

gibi, zihin de zorlandığında iyi çalışmaz. Bir<br />

türlü başaramazsınız. Halbuki, o anda kendinizi<br />

zorlamasanız, şuurdan onu çıkarabilseniz,<br />

anında hatırlarsınız. Böyle durumları siz<br />

de yaşamışsınızdır. Dünya da böyledir, tuttukça<br />

kaçar, bırakırsan peşinden gelir.<br />

Uyumadan önce ne istediğinizi düşünün. Kavuşmak<br />

istediğinizi kuvvetle isteyin. Ne isterseniz<br />

büyük isteyin. Ama açık açık tam ne<br />

istiyorsanız onu. Ardından koyverin. Üzerinde<br />

düşünmeyi bırakın. İnsan olarak görevleriniz<br />

yapın. Konu uykuya dalmanıza mâni olmasın.<br />

Unutun. Hoş şeyler düşünün. Ve uykuya yatın.<br />

Sabah uyandığınızda, yataktan kalkarken,<br />

kendinizi güne hazırlarken, kahvaltı yaparken,<br />

giyinirken, bir anda berrak bir zihne<br />

sahip olduğunuz ve ne yapmanız gerektiğini<br />

hissedersiniz. Bunun ilk denemede sonuç<br />

vereceğini sanmıyorsunuzdur umarım. Yapa<br />

yapa, ne kadar işe yaradığını göreceksiniz.<br />

İlk seferde olmadıysa, istemeye, daha kuvvetle<br />

istemeye, daha istekli olarak zihinden<br />

çıkarmaya gayret etmelisiniz. Böylece tekrarlayarak,<br />

sizi doğruya götürecek çözümü bulabilirsiniz.<br />

Bana inanmayabilirsiniz. Bir kere denemekten<br />

ne çıkar? Hem siz de duymuşsunuzdur<br />

ki, “Ne olduğu biliniyorsa, problem çözülmüş<br />

demektir.” Be egzersizin en azında karar vereceğiniz<br />

konuyu, içinden çıkamadığınız hususları<br />

daha net ve belirgin olarak düşünmenize,<br />

çözüm üzerinde odaklanmanıza, doğru<br />

çözümü kuvvetle istemenize yardımı olur. Ne<br />

demişle, “Vermek istemeseydi, istek vermezdi.”<br />

Çok isteyelim ki, çok versin.<br />

Mârifet İltifata Tâbidir<br />

Bir yerlere gelmek, bir şeyleri başarmak isteyenler<br />

için yazıyoruz. Gözlemler gösteriyor<br />

ki, insanlar, tanıyıp güvendikleri dost ve yakınları<br />

tarafından teşvik edilip desteklendiklerinde<br />

daha başarılı oluyorlar. İkinci önemli<br />

gözlem, olumlu bir güdüleme, ters bir güdülemeden<br />

iki kat daha çok işe yarıyor.<br />

Bunları biliyoruz diyorsunuz da, kaçınız uyguluyorsunuz?<br />

Biz birbirimizi biliriz.<br />

Kendimizden, kötü alışkanlıklarımızdan “hoşlanmayız”.<br />

Biz kötüyüzdür. Vazgeçemiyoruzdur.<br />

Başaramıyoruzdur. Başkalarına da kendimize<br />

de, en olumsuz, en ağır, en kötü sıfatları<br />

yakıştırırız. Bize göre bir aksilik olduğunda<br />

“anasından başlar, eşek herifte bitiririz.” Bunları<br />

sadece sokak kültürü ürünü sanmayın; en<br />

yüksek katlarda bile insan yine insan. İşi bir<br />

ters gitmeye görsün, veya damarına bir dokunulsun.<br />

Araştırılsa, insanların söve tarzından<br />

nice sosyolojik sonuçlar çıkartılır kimbilir!<br />

İnsanlar kritik anlarda kendilerini kontrol<br />

edemezler. Asılları neyse, nasıl şartlanmışlarsa<br />

öyle davranırlar. Yanındakileri, iş ortaklarını<br />

başarıya çekmek isteyenler, onları itmemeli,<br />

hep olumlu mesajlarla yönlendirmeliler.<br />

Uyarıların pozitif olması lâzım. «Kirletme» diyeceğinize<br />

«temiz tut» demelisiniz. «Çimene<br />

basma» yerine «patikadan yürü», «Çiçekleri<br />

koparma» yerine «Çiçekleri koru» demeli.<br />

Daha önce de yazmıştım, insanlar itilmekten<br />

hoşlanmaz, çekilince gelirler. Düzüne motivasyon<br />

dururken, tersine motivasyon niye?<br />

Daha keskin olduğundan mıdır, bilinmez, överek<br />

değil, eleştirerek motive etmeye çalışırız.<br />

Halbuki, ne güzel demişler, “Marifet iltifate<br />

tâbîdir.» Dikkatimizi iyilere/işleyenlere değil,<br />

kötülere/bozuklara yöneltiriz. Başarıları<br />

görmez, kabahatlerimizi büyütürüz. Bunu başkalarına<br />

da yaparız. Yöneticiler, ebeveynler,<br />

çoğuklukla hepimiz böyleyiz.<br />

“Yapmayın, etmeyin!” demenin bir yararı<br />

yok. Çocuğa elindekini ver derseniz vermez;<br />

“şunu al” derseniz alır; elindekini bırakır. “Sigarayı<br />

bırak” yerine, “ağzına sakız at”; “çok<br />

harcama” yerine “idareli ol” deseniz ne olur?<br />

Kendinizi değiştirmek istiyorsanız, kendinize<br />

karşı da dürüst ve pozitif olmalısınız. Kendinizi<br />

kötülemekten vazgeçmelisiniz. Kendinize<br />

karşı da kibar, yumuşak ve merhametli olmalısınız.<br />

Kendinizi hırpalamanın ne yararı var?<br />

Özetle, herhangi bir konuda değişmek (başkasını<br />

değiştirmek) için üç hususa dikkat<br />

etmeli. Birincisi, durumu yansız değerlemeli,<br />

olduğu gibi görmeli, gerçekçi olmalı. («Gerçekler<br />

acıdır.» lafı bir bahaneden ibarettir,<br />

bir kılıftır.) İkincisi, etraf aferincilerle, aklışlayıcılarla<br />

doldurulmalı. (Şakşakçılar ayrı bir<br />

sınıftır, onlar hariç.) Üçüncüsü, yaşamak istenen<br />

değişikliği yansıtan tam ve olumlu bir<br />

resim hayal edilmeli.<br />

Nereye ulaşmak istediğinize, ne olmak arzuladığınıza<br />

kendinizi odaklayın. Problemlerin<br />

içinde debelenmek, başkalarını suçlamak,<br />

şikayet etmek sadece zaman kaybettirmekle<br />

kalmaz, yeni şikayetlere de yol açar. Dürüst<br />

olun, hayal edin ve kendinize iltifat edin.<br />

Bugünden başlayalım. Evet, siz harikasınız.<br />

Bu yazımı da okudunuz!<br />

80 Kasım <strong>2021</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!