24.12.2012 Views

Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...

Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...

Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bu senä eruklär ħila olmiş, çok eruk vaŕ.<br />

Ħeladuş : Haddinden fazla meyva olduğunu ifade eder. Khilalar toplamı.<br />

Armut ħeladuş olmiş, ağacun dalläŕi meyvaden kereliiŕ.<br />

Ħoħol : Çözülmesi zor bir duruma gelmek. Karmakarışık olmak.<br />

Misinåm ħoħol oldi.<br />

Ħonćać : Bir bölümü yanık olan.<br />

Tiķenluği yakeim dedum, hepisi yonmädi. Erazi ħonćać oldi.<br />

Ħopel : Keçilerin boynuna takılan büyük çan.<br />

Şimdi ĉénläk sesi ħopel säsina karişmiş. Oy benum yäyläläŕum.<br />

Ħoybeić : Bir tarla ismi (khaçapit'te)<br />

Ħipilik : Karabasan.<br />

Ev yapmäğ_ iĉun tä Ħoybeić’un başina mi ĉikeim?<br />

Uykudä ħipilik ustuma bindi, bağéŕemädum, säsum ĉikmädi, täŕ iĉindä kaldum.<br />

Ħoĉ : Keskin uçlu dal.<br />

Äyäğuga bişe ĝey, ħoĉ batmäsun.<br />

Ħoiz<br />

: Meyva çekirdeği. Çekirdeğe, çivit denildiği de olur.<br />

Eruği hizli hizli yeinćä ħoizini yuttum.<br />

Ħok : Kendirden örülen, içine mısır veya buğday konulan çuval.<br />

Fakiŕluk vaŕidi. Ħok ĉuvali bilä bulemäzduk ustumuza ĝeymağiĉun.<br />

Ħoħoćon : Dikenler, çalılıklar arasından derine doğru akan akarsuyun aşağıya<br />

Ħomodul<br />

düştüğü yer, dip kısım.<br />

Ĉimenläŕ ĉizäli idi, kaydum duştum aşaki ħoħoćona.<br />

: Ħaĉapit’te bir tarla adı.<br />

Ħomodul’un iŕmaği daşmiş, ĝäĉmanun mumķini yok.<br />

Ħonćuş : Dışı kavrulmuş ama içi pişmemiş olan.<br />

Bu lazuti ateşa ĉok yanaşturdun, ħonćuş (Ħonćeluş) oldi<br />

Ħop : Toprağı yırtmak için kara sabanın ucuna takılan metal.<br />

Tam binmişim sapånun ustina, ħop takeldi taşa.<br />

Ħatil : Ölüyü mezara indirdikten sonra tabutun üstüne sıralanan tahtalar.<br />

Tabuti koduk mäzära, ħatilläŕi dizduk, soğra ķuli verduk başina.<br />

Ħozon : Bir araziyi, bakımsız kaldığı için yabani ot ve dikenlerin sarması.<br />

Ħotal : Uzun sopa.<br />

Äyäğum kaydi, duştum vurdum aşaki ħozona.<br />

Bućek punina ħotal soktun mi, dişlemasina da katlånäćäksén.<br />

Ħov : Kısa veya düzensiz bir an içinde bile olsa giderilen heves.<br />

Biŕ ħov unda, biŕ ħov bunda ĝäzdum durdum, boşina zåmån ĝäĉuŕdum.<br />

Ħozĝer : Hopa'daki Hemşinliler, Ħoz sözcüğünden "domuz"u anlarlar. Ħozĝer<br />

ise domuz yiyen demektir. Khaçapit’te bir mahalleye takılan lakaptır.<br />

Biz karşikiläŕä "Äläkĉiläŕ" diok. Òläŕ da biza Ħozĝer derläŕ.<br />

Nä demak olduğini bilmäzuk.<br />

Ħinćiŕ : Bu sözcüğe Khaçapit'te “insan sıfatında sayılmayan” gibi<br />

bir anlam yüklenmektedir. Bu ħinćiŕ oğli ħinćiŕun buŕädä işi näduŕ?<br />

Ħuķä : Kızma hali, öfke, küskünlükle karışık kızma durumu.<br />

Òni da ĉarşiya yollamädum deina, bağa ħukäsi ĉikmiş, asmiş munćurlärini.<br />

Ħurtul : Gırtlak, yemek borusu.<br />

Ĝun aħşåm oldi, ħurtulumden aşağa hiĉ bişe ĝäĉmädi.<br />

Ħus : Buzağılar için kaynatarak yapılan, un katılmış sulu yemek.<br />

12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!