Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...
Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...
Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Nezevoi : Çiftleşme dönemine girdiği anlaşılan, hamile kalmaya hazır inek.<br />
Nezevoi seğeŕ ķibi nää uşakläŕun peşina gidäŕsen?<br />
Nalia(Nalya) : İçinde kuru yiyecek barındırmak için, direkler üstünde kurulan ahşap yapı.<br />
Nalialäŕun diŕäkläŕina da tenäķä sarärsen ki siĉån ĉikemäsun.<br />
Norsuk : Seyreklenen mısır tarlasında, sökülen küçük mısır fideleri.<br />
Biŕ yuk noŕsuk ĝätuŕ da seğeŕläŕä véŕelum.<br />
Norć<br />
: Ahırın ahşap (tahta veya bitişik kalaslardan oluşan) tavanı.<br />
Aħeŕun tavånini aralukli yapmişläŕ...norćun arasinden toz tokuluŕ.<br />
Obuŕ : Öldükten sonra mezardan çıkıp geceleri dolaştiğina inanılan kişi.<br />
Tita Nuri obuŕ ĉikmişti... ĝećä ĝälurdi bizum eva, biŕ getoğ suti iĉup ĝidärdi.<br />
Oćguş etmek : Kusacakmış gibi yapmak.<br />
Oćguş edäŕ, oćguş edäŕ... biŕ turli kusemäz ki rähätlasun.<br />
Oğartlamak : Ayıklamak, temizlemek, seçmek.<br />
Ĉayläŕi topladum, kart yaprakläŕi da oğartladum, bişe yok.<br />
Oğvånk : Kazanda çeşitli bitki ve sebze artıklarını pişirerek yapılan inek yemeği<br />
Oğvånk kazånini pilitanun ustinden enduŕ ki sovusun.<br />
Onćuŕa : Kendine özgü kokusu olan bir tür yabani bodur bitki.<br />
Ĉakal tavuği kaptuği ĝibi onćuŕalukten aşağa kayboldi.<br />
Onćevuŕt : Saka kuşu gibi renkli bir kuş.<br />
Onćevuŕt mi? Ķopäk kuşi da diok uğa biz.<br />
Oħteneĉ : Bir tarla ismi (Khaçapit'te)<br />
Bu saba endum Oħteneĉ’a, ħäkläŕi bağladum ĉimenluğa.<br />
Oki : "Madem ki" anlamına gelir.<br />
Oki sen ĝäläcäksen bari ben da boğun işa ĝitmeyim.<br />
Oki ĝonlum ħoş değil, bahar da bana kiştur.<br />
Olo : Erkeklere hitap ederken kullanılan bir ön ek.<br />
Olo Kasparoğli, ĉarşiya mi ĝidärsen?<br />
Ongua : Ahşap evlerde tavanda yatay olarak uzanan kalın kalas( orta direk).<br />
Ongua gibi boyug uzadi åmå akel vaŕ mi, óni bilemiyäćäğim.<br />
Onĉħuda : Kara ateşin yandığı ocaklık yerin aralıklı tahtalardan yapılan tavan döşemesi.<br />
Onĉħudanun ustina huŕma (ince, dal huŕmasi) säŕup kuŕuturläŕ.<br />
Onić : Bit sirkesi.<br />
Biŕinun başindä onić vaŕ isä, bit da vaŕduŕ.<br />
Onluħ : Nane.<br />
Täze lobia yemäğinun tadi, onluħ_ ilen ĝäluŕ.<br />
Orĉa<br />
: Yeşil soğan bitkisinde, ucunda tohum bulunduran soğan yaprağı.<br />
Soğånun orĉasinden duduk da yapeluŕ.<br />
Oŕnuş : Köpeğin çıkardığı uluma benzeri <strong>sesler</strong>.<br />
Oŕuć ( ouć ) : Geviş<br />
Ķòpäk ĝenä oŕnuş edäŕ...ĉik bi bak, biŕi mi ĝäldi.<br />
Deminden bäŕi oŕuć edäŕsen, nä yersen. ?<br />
Pāħ (Paŕaħ) : Üstü açık koyun ağılı.<br />
Ayu ĝälmiş, paŕaħten koyini almiş ĝitmiş, bizum häbeŕumuz olmåmiş.<br />
Paĉak : Mısır, fındık gibi sebze ve meyvelerin yolunup atılan dış kısmı.<br />
Funduği paĉağinden ayiŕup säŕmak lazim. Bu lobiya täze değil, ĉok paĉakli.<br />
Paĉka : Standart ölçülerdeki bir deste veya kutu dolusu maddeyi ifade eder.<br />
Ķipŕit islånmişti, biŕ paĉka ķipŕit_ ilen biŕ ateşi yakemädum.<br />
Baćimun duğunindä tabånća attum da biŕ paĉka meŕmi bituŕdum.<br />
18