24.12.2012 Views

Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...

Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...

Metinlerin içerisinde geçen bazı harfler / sesler : KAYNAK : HEMŞİN ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ķerendi : Tırpan.<br />

Boğun ĉok işum vaŕ, ķerendi vuŕäćeğim.<br />

Ķeŕħać : Çıplak dokunulduğunda deride su toplanmasına yol açan zehirli bir bitki.<br />

Seğeŕ seğeŕ iķen ķeŕħaćun uzağinden ĝäĉäŕ, biz bilemäduk.<br />

Kentfoi<br />

: Erkek kedileri peşinden koşturan dişi kedi.<br />

Ka Fadime… seni ĝidi kentfoi!. Ben sağa soğra ånglatäćäğim.<br />

Ketemån : İneklere tuz vermek için yünden örülen, ip askılı tuz kabı.<br />

Séğéŕa tuzi veŕdum, uysallaşturdum. Soğra ketemåni astum duvaŕa.<br />

Keĉ : Tekme anlamındadır. Tekme sallamak anlamında ise "Keĉ atmak" kullanılır.<br />

Seğeŕ biŕ keĉ atti, sağduğum suti da yera tokti, hander.<br />

Kelħaduş : Vurup kırmak, yere sermek.<br />

Kikili Şäkäŕ : Akide şekeri.<br />

Ònun babasi ĝälursä hepuguzi kelħaduş edäŕ.<br />

Beni siniŕlenduŕmaun, hepuguzi kelħaduş edäŕum.<br />

Ò zåmånlärdä ĉikolotayi ķim buläćäk, kikili şäkäŕumuz bilä olmäzdi.<br />

Kinatoz : Bir armut cinsi - khaçapit'te-<br />

Ćåmenun oğinde kinatoz aŕmutläŕi vaŕidi...<br />

yaşlendi, yenisi tikelmädi, kayboldi ĝitti.<br />

Kita : Oğlakları veya keçileri çağırmak için kullanılır.<br />

Ĝäl kita kita dedum, olaği yakaladum.<br />

Kobal(gobal) : Uç kısmına doğru genişleyen iri topuz.<br />

Lazuti ĉuvala doldur, gobal_ ilen vuŕ... yaŕisi ufalenuŕ.<br />

Ĝeŕisini da äl_ilen ufalatursen.<br />

Koknoĉ : Kadınların belden aşağı bağladıkları siyah şal önlük.<br />

Koknoĉumuzi bağlarduk, puşimuzi takärduk, duşärduk yäylä yolina.<br />

Konkul : Mısırın saçı andıran püskülü.<br />

Biz äsķiden konkul ćigarasi iĉärduk.<br />

Kop : Oyuk, oyulmuş, dar, karanlık ve derince.<br />

Dozer, koptaşi yeŕinden oynatti...däluktä beş alti tåne äski kaşuk bulduk.<br />

Kor : Saçkıran denilen hastalığın deride bıraktığı demir para büyüklüğündeki<br />

çıbanımsı bölge.<br />

Ĉoćuğiķen başumuzdä kor olduği zåmån, iğnenun ući_ilen yazduŕurduk,<br />

okuturduk, ĝäĉärdi.<br />

Koŕoħ : Ateşin en sıcak yeri, kızgın közlerin orta yeri.<br />

Oy evladum, eldun da yuŕeğumi koŕoħläŕa attun ĝittun.<br />

Ķorsä : Yanındaki koldan çevirerek kesici aletlerin biletildiği aygıt.<br />

Ķorsä taşini bi ĉävur da habu taħrayi biŕ biläteyim.<br />

Korit : Bir-iki yaşlarındaki genç keçi.<br />

Fazla ķäĉimuz olmäzdi, oleni da Korit_iken ķäsup yerduk.<br />

Kotit : Yabani hayvan yavrusu<br />

Baktum ki domuz, iķi tåne kotitini takmiş peşina, baħĉenun yolini tutmiş.<br />

Koĉiŕa : Evde kalıp tarlaya gidenlere ve eve yemek yapan, ortalığı derleyen kadın.<br />

Bakälum ki koĉiŕa boğun biza nä yeduŕäćäk.<br />

Kozdik : Altını sıklıkla ıslatan, sidikli.<br />

Kozdik seni!... koćća adåm oldun, ĝenä dibuga işäŕsen.<br />

Ķoĉfor : Yayladan göçe hazırlananlar, göç etmek üzere olanlar.<br />

Ĝoktä haşaif kuşläri dolånuŕ, aşaktä ķoĉforläŕ hazirluğ_edäŕ.<br />

14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!