18.05.2022 Views

ELLE POP UP! 8. Sayı

Cem Yılmaz’ın yazıp yönettiği ve Netflix’te yayına giren 8 bölümlük Erşan Kuneri dizisinden ilham alarak hazırladığımız ELLE Pop Up Türk Sineması özel dijital sayısı yarın Dergilik’te! Kapağında ise dizinin beş yıldızı Cem Yılmaz, Ezgi Mola, Uraz Kaygılaroğlu, Nilperi Şahinkaya ve Merve Dizdar ile yaptığımız özel çekim var.

Cem Yılmaz’ın yazıp yönettiği ve Netflix’te yayına giren 8 bölümlük Erşan Kuneri dizisinden ilham alarak hazırladığımız ELLE Pop Up Türk Sineması özel dijital sayısı yarın Dergilik’te! Kapağında ise dizinin beş yıldızı Cem Yılmaz, Ezgi Mola, Uraz Kaygılaroğlu, Nilperi Şahinkaya ve Merve Dizdar ile yaptığımız özel çekim var.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

60’larda sinema altın çağını<br />

yaşamaya başlayınca<br />

şehirde birçok sinema<br />

salonu açıldı. Bunların<br />

hemen hepsi sadece tek bir<br />

salondan oluşuyordu. Ancak<br />

salonların izleyici kapasitesi<br />

1000 kişinin üzerindeydi.<br />

90’ların gelişiyle salonlar<br />

bölünmeye başlandı.<br />

İSTANBUL VE SİNEMALARI<br />

Sinema tarihçisi Giovanni Scognamillo, sinemanın doğuşundan<br />

itibaren önce Osmanlı devleti, ardından Türkiye<br />

Cumhuriyeti’ndeki mecrasını şöyle anlatıyor: “Bir tören idi<br />

sinema, herkesin katılmak istediği, paylaştığı bir tören. Giderek<br />

yapay bir inanca dönüştüğü de oluyordu, her türden<br />

insanı loş bir salonda, kocaman insan şekillerinin devleştirdiği<br />

beyaz bir perdenin ve o perdeden yansıyan ve yayılan<br />

duyguların, aşkların, nefret ve heyecanların, şaşkınlık ve<br />

mutlulukların girdaplarına çeken. Bir düş perdesi, bir hayal<br />

perdesi karşısında benzer ama başka ve başkalaşmış gerçeklerle<br />

burun buruna gelmekti; bir arada onları paylaşmaktı,<br />

sanki tek bir ağızdan çıkan bir kahkaha, tek bir gözden akan<br />

yaşlar gibi. Ve bu törenin, bu büyünün nabzı ve kalbi Beyoğlu<br />

idi; ama değişik, hep değişime uğrayan bir Beyoğlu’nun<br />

Grande Rue de Pera’sı, nam-ı diğer Cadde-i Kebir’i, nam-ı<br />

diğer İstiklal Caddesi.”<br />

Türk sinemasının en parlak dönemlerinden olan 1960’lı<br />

yıllarda İstanbul’daki sinema salonu sayısında da önemli bir<br />

artış kaydedilmişti. Yeşilçam’da 241 filmin üretildiği 1966 yılından<br />

hemen sonra, 1967 yılında, İstanbul’daki sinema salonu<br />

sayısı da 320’ye ulaşmıştı. 1970’li yıllardan 1990’lı yılların<br />

ortalarına kadar geçen sürede Türk sinemasında yaşanan<br />

daralmanın sonucunda, 1998 yılında İstanbul’daki sinema<br />

sayısı 8’i yazlık sinema olmak üzere 89’a düşmüştü. İstanbul’da<br />

bulunan yüzlerce yazlık sinemanın yerini iş hanları,<br />

apartmanlar, açık/kapalı otoparklar ve alışveriş merkezleri<br />

almıştı. Bugün de bunun izlerini görebiliyoruz zaten.<br />

<strong>ELLE</strong> 11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!