Metropol Dergisi 57. Sayı
- Konya Basın Konseyi’nden Vali Toprak’a ziyaret - Şeb-i Arus için “Basın İrtibat Bürosu” oluşturuldu - KSO’da İhracat Destek Ofisi kuruldu - 4 bin yıllık tarihi Zengibar Kalesi turizme kazandırılıyor - Tarımın sorunları KTB’de ele alındı - Kargalar Leş Kokusu Mu Aldı? Mustafa Tatlısu - Basın Konseyi Başkanı - Yine gel.. Seycan Çakır- Editör - Özel Konya Göz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Fikret Uçar- Göz Sağlığına Dikkat Et, Hayat Görülmeye Değer... - Dünya Konya’da Buluşuyor - Koyuncu Fiat Otomotiv Otomobil Satış Müdürü Murat İçil - Proje Atölyelerinde Öğrenciler 2023’e Koşuyor - Sanayinin sorunları KSO’da masaya yatırıldı - Modern Çehresiyle Yeni Bir Meram Yükseliyor - Gümrük vergisi muafiyetlerinden nasıl faydalanılır? - Ara Güler’in keşfettiği kent: Aphrodisias - Sadece çınlama mı?- Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK - Esnek çalışma, küresel ekonomiye 2030’a dek 10 trilyon dolar katkı sağlayacak - Şenol Güneş İlk 5’de, Gurban Gurbanov Zirvede Kulübüne sadık teknik direktörler- Rasim Mövsümov- Ballon D’or Jüri Üyesi - Şehrimizin spor tarihçisi ve kanaat önderlerinden Ömer Altay ‘Tarihi Spor Salonumuz, Konya’nın Spor Müzesidir’ - İnternet Bağımlılığı Rahatsızlığı... Emine Deniz - Uzm. Klinik Psikolog
- Konya Basın Konseyi’nden Vali Toprak’a ziyaret
- Şeb-i Arus için “Basın İrtibat Bürosu” oluşturuldu
- KSO’da İhracat Destek Ofisi kuruldu
- 4 bin yıllık tarihi Zengibar Kalesi turizme kazandırılıyor
- Tarımın sorunları KTB’de ele alındı
- Kargalar Leş Kokusu Mu Aldı? Mustafa Tatlısu - Basın Konseyi Başkanı
- Yine gel.. Seycan Çakır- Editör
- Özel Konya Göz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Fikret Uçar- Göz Sağlığına Dikkat Et, Hayat Görülmeye Değer...
- Dünya Konya’da Buluşuyor
- Koyuncu Fiat Otomotiv Otomobil Satış Müdürü Murat İçil
- Proje Atölyelerinde Öğrenciler 2023’e Koşuyor
- Sanayinin sorunları KSO’da masaya yatırıldı
- Modern Çehresiyle Yeni Bir Meram Yükseliyor
- Gümrük vergisi muafiyetlerinden nasıl faydalanılır?
- Ara Güler’in keşfettiği kent: Aphrodisias
- Sadece çınlama mı?- Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK
- Esnek çalışma, küresel ekonomiye 2030’a dek 10 trilyon dolar katkı sağlayacak
- Şenol Güneş İlk 5’de, Gurban Gurbanov Zirvede Kulübüne sadık teknik direktörler- Rasim Mövsümov- Ballon D’or Jüri Üyesi
- Şehrimizin spor tarihçisi ve kanaat önderlerinden Ömer Altay ‘Tarihi Spor Salonumuz, Konya’nın Spor Müzesidir’
- İnternet Bağımlılığı Rahatsızlığı... Emine Deniz - Uzm. Klinik Psikolog
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
www.metropoldergileri.com 1
RÖPORTAJ<br />
2
www.metropoldergileri.com 3
RÖPORTAJ<br />
4
www.metropoldergileri.com 5
RÖPORTAJ<br />
6
www.metropoldergileri.com 7
YAYIN KURULU BAŞKANI<br />
8<br />
Ömer Faruk MEYDAN<br />
SANAYİCİ / YAZAR<br />
Üretmeden tüketmemek<br />
tek gayemiz<br />
2018 yılını geride bırakmaya hazırlanırken neler yaşadık bir düşünelim isterseniz?<br />
Ülke olarak bir seçim geçirdik. Umutla piyasaların düzeleceğini düşünürken hiç ummadığımız zamanda<br />
ummadığımız bir olayla ekonomimiz çöküşe geçti. Kimileri bu ekonominin çöküşünü dört<br />
gözle beklemiş gibi avantaja çevirdi kat kat para kazandı.<br />
Ülkemizi devletimizi bu zor zamanlarda bizim gibi yalnız bırakmayan iş adamları da elbette var.<br />
İstikrar devam etsin var olmaya devam etmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Zararlarımızı<br />
unutup nasıl yararlı oluruz bunun derdindeyiz. Üretmeden tüketmemek tek gayemiz.<br />
Evet, 2018 ülkemiz adına çok iyi geçmemiş olabilir fakat her sonun yeni bir başlangıç olduğunu<br />
bildiğimiz için 2019’dan çok umutluyuz.<br />
Aralık ayı biz Konyalılar için her zaman farklı anlamlar taşır. Konya’ da Mevlana’nın değimiyle<br />
düğün zamanı. Konya’da uzun süre yaşayan hoşgörü, şefkat ve sevginin simgesi haline gelmiş Mevlana<br />
için bu yıl 745. si düzenlenen Vuslat Yıldönümüne her sene olduğu gibi bu senede ilgi oldukça<br />
büyük. Yerli yabancı yediden yetmişe herkesin Konya’ya gelmesi 745 yıl önce başlayan sevginin<br />
bitmediğinin, kuşaktan kuşağa aktarıldığını en güzel örneği.
www.metropoldergileri.com 9
RÖPORTAJ<br />
10
www.metropoldergileri.com 11
EDİTÖRDEN<br />
12<br />
Seycan ÇAKIR<br />
s.cakir@metropoldergileri.com<br />
EDİTÖR<br />
Yine gel...<br />
Yine yeni bir sayı ile karşınızdayız. Her sayımızda olduğu gibi bu dergimizde de şehrimizin değerleri <strong>Metropol</strong>’ün yüzünde.<br />
Aralık ayı kapak konuğu olarak ağırladığımız Özel Konyagöz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Fikret<br />
Uçar ile göz ve göz sağlığı üzerine konuştuk. Konyagöz Hastanesi ve <strong>Sayı</strong>n Uçar’ın şehre kattığı değer ve hizmet röportajımızda.<br />
Kaçırmayın!<br />
Ve yine yeni bir Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri heyecanı yaşıyoruz. Tüm Türkiye’den, tüm dünyadan<br />
misafirler ağırlıyoruz, “yine bekleriz” çağrısında bulunuyoruz.<br />
Çabamız, yüzyıllar boyunca devam eden Selçuklu Mevlevi kültürünü, misafirperverliğini en iyi şekilde göstermek ve her<br />
geçen yıl daha da artan konuklara şehrimizi unutulmaz kılmak.<br />
Aralık ayı dünyanın gözünün Konya’ya döndüğü, Hazreti Pir’in çağrısı ile yollara düştüğü ay. Ebedi bir düğünün mistik<br />
atmosferini tatmak ve manevi duyguları dorukta Konya’ya gelen misafirlerimiz için bu ruhu yaşatmak, hissettirmek bizim<br />
için oldukça önemli ve üstüne titizlikle çalışılması gereken bir konu.<br />
Tüm Konyalılar olarak; sanayisi, kurumu, esnafı ile Aralık ayının şehrimiz için önemini iyi kavramak ve bu doğrultuda<br />
tüm organlarımızla seferber olmamız gerek. Eksik kalmış her yanımız sosyal medya gibi mecralarda bize ‘’Konya tadilat<br />
dolayısıyla kapalı’’ şeklinde döner.<br />
“Gel” çağrısı yapan Pir’in üzerine “git” reklamı yapmayalım!<br />
Gerektiğinde uzman görüşü alacak tevazu’u gösterelim.<br />
Sağlıcakla kalın..
www.metropoldergileri.com 13
RÖPORTAJ<br />
14<br />
İÇİNDEKİLER<br />
Kapak<br />
Konusu<br />
28<br />
OP. DR.<br />
FİKRET UÇAR<br />
ÖZEL KONYA<br />
GÖZ HASTANESİ<br />
YÖNETİM KURULU<br />
BAŞKANI<br />
Köşe<br />
6<br />
26<br />
62<br />
68<br />
72<br />
76<br />
Ömer Faruk MEYDAN<br />
Mustafa TATLISU<br />
Prof Dr. Kayhan ÖZTÜRK<br />
Rasim MÖVSÜMOV<br />
TUĞBA BALDEDE<br />
Emine DENİZ<br />
14 DUVAR 20 HABERLER 60 ARAŞTIRMA 74 SAĞLIK<br />
GÖRSEL YÖNETMEN<br />
Ahmet TOK<br />
HUKUK DANIŞMANI<br />
Av. Seda KARA<br />
BASKI<br />
Yerel, Süreli • Kasım-Aralık/2018<br />
YAYINCI / İMTİYAZ SAHİBİ<br />
Adına Seycan ÇAKIR<br />
YAYIN KURULU BAŞKANI<br />
Ömer Faruk MEYDAN<br />
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />
Ahmet ÇAKIR<br />
YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
Seycan ÇAKIR<br />
PROJE KOORDİNATÖRÜ<br />
Beyzat AKSOY<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Demet GÜRBÜZ<br />
KURUMSAL İLETİŞİM ASİSTANI<br />
Canan ŞAYİR<br />
GRAFİK TASARIM<br />
KAPAK FOTOĞRAFI<br />
Beyzat AKSOY<br />
KATKIDA BULUNANLAR<br />
Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK, Dr. Serdar<br />
AYDEMİR, Prof. Dr. Hüseyin ELMAS,<br />
Mustafa TATLISU, Ceyhun KÜÇÜKÖZMEN,<br />
Şakir TÜRKAN, Elif AYDEMİR, Şeref<br />
DEVECİOĞLU<br />
YÖNETİM YERİ<br />
Akabe Mh. Şehit Furkan Doğan Cd.<br />
Bey Plaza A Blok 5/503 Karatay/ KONYA<br />
Tel: 0332 323 10 18 Faks: 0332 323 10 19<br />
www.metropoldergileri.com<br />
info@metropoldergileri.com<br />
Fevzi Çakmak Mh. Aslım Cd.<br />
Kobisan San. Sit. No: 67 Karatay/KONYA<br />
E-mail: bilgi@ayrintiofset.com<br />
Tel : 0332 342 65 80<br />
Faks: 0332 342 65 81<br />
DAĞITIM<br />
Aralık 2018<br />
Dergide yayınlanan yazı, fotograf, illustrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz ya da kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz, alıntı yapılamaz.
Kasım - Aralık 2018<br />
20<br />
38<br />
46<br />
54<br />
Röportaj<br />
40<br />
MURAT İÇİL<br />
KOYUNCU OTOMOTİV<br />
OTOMOBİL SATIŞ<br />
MÜDÜRÜ<br />
Haberler<br />
SAYI<br />
57<br />
44<br />
50<br />
56<br />
PROJE ATÖLYELERİNDE<br />
ÖĞRENCİLER 2023’E<br />
KOŞUYOR<br />
KARATAY BELEDİYESİ İHTİYAÇ<br />
SAHİPLERİNİN HER ZAMAN<br />
YANINDA<br />
MODERN ÇEHRESİYLE YENİ<br />
BİR MERAM YÜKSELİYOR<br />
www.metropoldergileri.com 15
DUVAR<br />
16<br />
Konya Basın Konseyi’nden Vali Toprak’a ziyaret<br />
Konya Basın Konseyi Başkanı<br />
Mustafa Tatlısu ve<br />
Yönetim Kurulu Üyeleri<br />
Konya Valisi Cüneyit Orhan<br />
Toprak’a hayırlı olsun<br />
ziyaretinde bulundular.<br />
Valilik makamında gerçekleşen<br />
ziyarette, yazılı ve görsel<br />
medyanın durumu ile ilgili<br />
görüşler bildirildi. Vali Toprak<br />
ise, medya ile iş birliğine hazır<br />
olduklarını ifade etti. Toprak,<br />
kamuoyuna doğru bilgilerin<br />
aktarılması için basının<br />
ihtiyaç duyduğu bilgi akışının<br />
sağlanması için kolaylıklar<br />
sağlanacağını aktardı.<br />
Vali Toprak’a yeni görevinde<br />
başarılar dileyen Başkan Tatlısu<br />
ise, Konya basını olarak<br />
her zaman Valiliğin yanında<br />
olduklarını belirtti.<br />
Şeb-i Arus için “Basın İrtibat Bürosu” oluşturuldu<br />
Hz. Mevlana’nın 745’inci Vuslat Yıldönümü<br />
Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i<br />
Arus) kapsamında, programları takip<br />
edecek basın mensupları için Cumhurbaşkanlığı<br />
İletişim Başkanlığı Konya İl<br />
Müdürlüğünce “Basın İrtibat Bürosu”<br />
oluşturuldu.<br />
Hz. Mevlana’nın 745’ inci Vuslat Yıldönümü<br />
Uluslararası Anma Törenleri ( Şeb-i<br />
Arus) 7-17 Aralık tarihlerinde Konya’da<br />
gerçekleştirilecek. Yurt içinden ve yurtdışından<br />
programları takip etmek üzere<br />
Konya’ya gelecek yerli ve yabancı basın<br />
mensuplarına yardımcı olunması bakımından,<br />
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı<br />
Konya İl Müdürlüğü ve Konya İl<br />
Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliğiyle,<br />
“Basın İrtibat Bürosu” oluşturuldu. Büro,<br />
etkinlikler süresince Konya İl Kültür ve<br />
Turizm Müdürlüğü bünyesindeki Turizm<br />
Danışma binasında hizmet verecek. Türkiye’nin<br />
uluslararası seviyede gerçekleştireceği<br />
en önemli kültür ve sanat organizasyonlarından<br />
biri olan ve bu yıl yaklaşık<br />
55 bin misafirin ağırlanacağı Şeb-i Arus<br />
etkinliklerinin kamuoyuyla paylaşılması<br />
noktasında, hizmet verecek olan basın irtibat<br />
bürosunun yanı sıra, Mevlana Kültür<br />
Merkezinde “Basın Masası” oluşturuldu.<br />
Ayrıca, basın mensuplarının akreditasyon<br />
işlemleri de Cumhurbaşkanlığı İletişim<br />
Başkanlığı Konya İl Müdürlüğünce<br />
yürütülecek.<br />
“Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma Paneli” Konya’da gerçekleştirildi<br />
Mevlâna Kalkınma Ajansı ve Konya Sanayi ve<br />
Teknoloji İl Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen<br />
“Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma<br />
Paneli” Konya’da gerçekleştirildi. Aile<br />
şirketlerinin etkin yönetimi, karşılaşılan zorluklar,<br />
aile şirketlerinin değişme uyum sağlaması,<br />
kurumsal yönetim, şirketler için aile anayasası,<br />
yönetimdeki aile bireyleri arasında iletişim ve<br />
finansal planlama gibi konuların değerlendirildiği<br />
panele konuşmacı olarak katılan TAİDER<br />
Başkanı Aydın ÖĞÜCÜ, aile şirketlerinin kurumsallaşma<br />
ve nesilden nesile devir sürecinde<br />
yaşanan temel sorunlara değindi.<br />
Ailenin kurumsallaşması ile işletmenin kurumsallaşma<br />
ihtiyaç ve dinamiklerini birbirinden<br />
ayrı değerlendirmek gerektiğinin altını<br />
çizen Öğütcü “Ailenin kurumsallaşmasından<br />
bahsederken aile kültür ve değerleri,<br />
aile konseyi, aile anayasası, haleflik, hissedarlık<br />
politikası gibi kavramlar karşımıza<br />
çıkıyor. İşletmenin kurumsallaşmasında<br />
ise kurumun yapısı ve süreçlerin tanımlanması,<br />
yetki, sorumluluk<br />
ve rollerin belirlenmesi,<br />
hesap soranla hesap<br />
verenin ayrıştırılması,<br />
standart uygulamaların<br />
ve denetim mekanizmasının<br />
oluşturulması<br />
vardır. Sürdürülebilirlik<br />
ise ancak ailenin ve işin<br />
birlikte kurumsallaşması<br />
ile mümkündür.<br />
Özellikle nesil geçişlerinde kurumsallaşma,<br />
sürdürülebilirlik için vazgeçilmezdir.<br />
Araştırmalar göstermektedir ki, sürdürülebilirlik<br />
yönünde etkili adımlar atan şirketler<br />
aynı zamanda daha hızlı büyümeyi<br />
de sağlayabilmektedir” dedi.
Avrupa Badminton Şampiyonasında Konyalı Sporculardan Madalya Yağmuru<br />
Fransa’da yapılan Bedensel<br />
Engelliler Avrupa Badminton<br />
Şampiyonasında İlimiz Sporcuları<br />
7 madalya kazandı.<br />
27 ülkeden 149 sporcunun<br />
mücadele ettiği Bedensel<br />
Engelliler Avrupa Badminton<br />
Şampiyonasında milli sporcularımızdan<br />
Emine Seçkin tek<br />
bayanlarda altın, çift bayanlarda<br />
gümüş, karışık çiftlerde ise<br />
gümüş madalya kazandı. Sporcularımızdan<br />
İlker Tuzcu çift<br />
erkeklerde altın, tek erkeklerde<br />
gümüş, Zehra Bağlar ise tek<br />
bayanlarda gümüş, çift bayanlarda<br />
bronz madalya kazanarak<br />
ilimize ve ülkemize büyük gurur<br />
yaşattılar.<br />
Dutlu Koruluğu Bu Kez Eğitim<br />
Camiasına Ev Sahipliği Yaptı<br />
Dutlu Koruluğu bir önemli toplantıya daha ev sahipliği<br />
yaptı. Meram bölgesinde 4.5 yıl içinde gerçekleştirilen<br />
yatırım ve atılımlar hakkında öğretmenlere bilgi veren<br />
Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, bu süre zarfında<br />
en büyük başarılarının fiziki, sosyal ve kültürel yatırımların<br />
yanında ‘İnsana dokunmak’ olduğunu kaydetti.<br />
Belediyeler olarak önemli yatırımlar yapıldığını söyleyen<br />
Toru, “Yatırımlar kadar önemli olan onların içini<br />
doldurarak, katacağınız ruhtur. Biz her yatırımımıza<br />
bu ruhu kazandırmak adına, geleceğimizin<br />
emanetçisi çocuklarımıza da yatırım yaptık” diye<br />
konuştu.<br />
Dutlu Koruluğu bu kez de eğitim camiasına ev sahipliği<br />
yaptı. Meram Belediye Başkanı Fatma Toru ile Meram<br />
İlçesinde görevli öğretmenleri, Okul Müdürlerini ve<br />
Şube Müdürlerini buluşturan toplantıda, son 4.5 yıl<br />
içinde yapılan önemli yatırımlar ve Meram’ın gerçekleştirdiği<br />
atılım konuşuldu. İl Milli Eğitim Müdürü<br />
Mukadder Gürsoy’un da katıldığı toplantıda söz alan<br />
Meram İlçe Milli Eğitim Müdürü Dursun Ali Kaban, Meram<br />
Belediyesi’nin eğitim adına birçok başarılı projeyi<br />
hayata geçirdiğini hatırlatarak Başkan Toru ve ekibine<br />
teşekkür etti.<br />
KONESOB’a bağlı Oda genel sekreterleri eğitim<br />
semineriyle bilgilendirildi<br />
Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları<br />
Birliği (KONESOB)’ne bağlı 84 Meslek<br />
Odası’nın genel sekreterleri, düzenlenen<br />
eğitim semineriyle bilgilendirildi.<br />
Seminerin açılışında KONESOB<br />
Başkanı Muharrem Karabacak bir<br />
selamlama konuşması yaptı. Esnaf<br />
Teşkilatı, meslek odaları, esnaf ve sanatkarlar<br />
açısından genel sekreterliğin<br />
önemine değinen Başkan Muharrem<br />
Karabacak, 5362 sayılı kanun çerçevesinde<br />
KONESOB’a bağlı 84 Esnaf<br />
Odasında görev yapan genel sekreterlerin<br />
dönem dönem seminerler ve<br />
konferanslar aracılığıyla bilgilendirildiğini<br />
söyledi. Oda genel sekreterlerinin<br />
Ticaret Bakanlığı Esnaf ve Sanatkarlar<br />
Genel Müdürlüğü Esnaf Bilgi Sistemi<br />
(ESBİS)’ni tam anlamıyla kullanmalarının<br />
kurumsallık adına büyük önem<br />
arz ettiğini belirten Başkan Karabacak,<br />
ESBİS sisteminin hem Odalar hem de<br />
Oda üyesi esnaf ve sanatkarların işlerini<br />
kolaylaştırmak adına hizmet verdiğini<br />
ifade etti. Konuşmasında Oda genel<br />
sekreterlerinin uyumunun Esnaf<br />
Teşkilatı adına örnek olduğuna dikkat<br />
çeken Karabacak, eğitim seminerinin<br />
hayırlı olması temennisinde bulunarak,<br />
katılımcı tüm genel sekreterlere<br />
başarılar diledi.<br />
Seminerde, Ticaret Bakanlığı Esnaf<br />
ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü<br />
Mühendisi Uğur Özbek, NACE kodlamaları<br />
ve işleyişi, ESBİS sisteminin<br />
kullanımıyla ilgili konularda bilgilendirme<br />
yaptı. KONESOB Eğitim Müdürü<br />
Zehra Kaya da, 5362 <strong>Sayı</strong>lı Esnaf ve<br />
Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu<br />
ve ilgili mevzuat konuları, yazışma<br />
teknikleri, resmi yazışmalarda dikkat<br />
edilmesi gereken hususlar konularında<br />
genel sekreterleri bilgilendirdi.<br />
Seminerin sonunda KONESOB Başkanı<br />
Muharrem Karabacak, genel<br />
sekreterler ve KONESOB personeliyle<br />
günün anısına aile fotoğrafı çektirdi.<br />
www.metropoldergileri.com 17
DUVAR<br />
18<br />
Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne İki Yeni Bölüm Daha Açıldı<br />
Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi<br />
bünyesinde Bozkır’da açılan ‘Acil Yardım<br />
ve Afet Yönetimi ile Odyoloji Bölümleri’nin<br />
açılışı düzenlenen törenle gerçekleşti.<br />
Bozkır’da öğrenim gören Sağlık Bilimleri<br />
Fakültesi ve meslek yüksekokulu öğrencilerine<br />
yönelik açılış dersini ise ‘İnsanoğlunun<br />
Yeryüzündeki Bilgi Kaynakları’ konulu<br />
sunumuyla Selçuk Üniversitesi Rektörü<br />
Prof. Dr. Mustafa Şahin verdi.<br />
Selçuk Üniversitesi’nin 17 farklı ilçede 22<br />
meslek yüksekokulu ve 77 bin öğrencisiyle<br />
Türkiye’nin en kalabalık üniversitesi<br />
arasında yer aldığını söyleyen Selçuk Üniversitesi<br />
Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin,<br />
“Görev yaptığımız 2,5 yıllık süreçte eğitim<br />
fakültesi, eczacılık fakültesi, İslami ilimleri<br />
fakültemizi eğitime açtık. Hemşirelik fakültesi<br />
kuruldu ve daha önceden açılan Sivil<br />
Havacılık Okulumuz var. Diğer alanlarda<br />
da eksikleri gidermeye çalıştığımız gerçek<br />
manada kompakt birbirini tamamlayan<br />
bir üniversite yapısına dönüştürmeye<br />
çalışıyoruz. Bu çerçevede Milletvekilimiz<br />
Ziya Altunyaldız’a teşekkür ediyoruz. Güzel<br />
bir çalışma ortaya koyduk koymaya<br />
da devam ediyoruz. Bu vatanın her karış<br />
toprağı bizimdir. Bozkır ya da Konya diye<br />
ayırım yapamayacağız. Şundan; emin olun<br />
buraya dev bir lojistik üst kuracağız. Arama<br />
kurtarmayla ilgili Konya ve İç Anadolu coğrafyasının<br />
merkez üssünü kuracağız. Kar,<br />
kara ve hava araçları olacak, tırmanma duvarları<br />
olacak. Arama kurtarmayla ilgili her<br />
türlü altyapı olacak. Buranın ilk öğrencileri<br />
olarak da bu üstte iş bulma şansı da sizin<br />
olacak bundan emin ve müsterih olunuz.<br />
Alanınızda en iyi olmanız için elimizden<br />
gelen her türlü desteği sağlayacağız” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
OSBÜK’ten Enflasyonla Topyekun Mücadele<br />
Programına tam destek<br />
Organize Sanayi Bölgelerinin çatı kuruluşu<br />
OSBÜK, Enflasyonla Topyekun<br />
Mücadele Programına tam destek verdi.<br />
Türkiye’nin en öncelikli alanlarından<br />
birisinin yüksek enflasyonla mücadele<br />
olduğunun altını çizen OSBÜK Başkanı<br />
Memiş Kütükcü, “Türkiye’nin üreten<br />
gücü olarak, 325 OSB’mizle bu mücadeleye<br />
tam destek veriyoruz” dedi.<br />
Organize Sanayi Bölgelerinin Türkiye’nin<br />
üreten gücü olduğunu ve içinde<br />
bulunduğumuz süreçten en fazla etkilenen<br />
kesimlerden birisinin de üreten<br />
kesim olduğunu vurgulayan Kütükcü,<br />
“Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak<br />
tarafından açıklanan ve tüm bakanlıklarımızın,<br />
STK’larımızın, iş dünyası<br />
temsilcilerimizin destek verdiği Enflasyonla<br />
Topyekun Mücadele Programını<br />
son derece yerinde buluyoruz. Çünkü<br />
biliyoruz ki, enflasyon demek, istikrarsız<br />
bir ekonomi demektir. Enflasyon demek,<br />
maliyet artışı ve işsizlik demektir.<br />
Bu anlamda OSB camiası olarak, bize<br />
yıllarca büyük bedeller ödeten enflasyon<br />
canavarını yeniden hortlatmamak<br />
için verilen tüm mücadelenin tam destekçisiyiz”<br />
şeklinde konuştu.<br />
OSB’lerin enerji yükünü hafifletecek<br />
destekler bekliyoruz<br />
Enflasyonla Topyekun Mücadele Programında<br />
Bakan Albayrak’ın KDV iadelerinin<br />
yılsonuna kadar ödeneceği, işverenlere<br />
istihdam desteği verileceği,<br />
elektrik ve doğalgaza yılbaşına kadar<br />
yeni zam yapılmayacağı gibi açıklamalarının<br />
da önemli olduğunu aktaran<br />
Kütükcü, “Sanayi tesislerimizi korumak,<br />
bu dalgalı süreçten en az hasarla<br />
çıkarmak ülkemizin geleceği açısından<br />
son derece önemli. Burada sanayi<br />
tesislerine verilen başta istihdam desteği<br />
olmak üzere, her türlü destek çok<br />
anlamlı. Ayrıca OSB’lerimizde çok ciddi<br />
enerji maliyet artışlarıyla karşı karşıyayız.<br />
Camia olarak bu konuda da, enerji<br />
yükünü hafifletecek destekler bekliyoruz”<br />
şeklinde konuştu.<br />
TSYD’den bir başarı daha<br />
Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Spor Kulübü (TSYD)<br />
Konya Şubesinin başarılı sporcusu Seyfi Atamer, katıldığı<br />
Cumhuriyet koşusunda da kürsüye çıktı.<br />
Geçtiğimiz hafta Kocaeli’nde düzenlenen Uluslararası<br />
Cumhuriyet koşusuna katılan ve 10 bin metreyi<br />
39.30’luk dereceyle 2. olarak tamamlayıp kürsüye çıkan<br />
TSYD’nin başarılı atleti Seyfi Atamer, ödüllerine bir yenisini<br />
daha ekledi.<br />
Yarıştan sonra duygularını paylaşan Seyfi Atamer, gençlere<br />
örnek olmak için koşmaya devam edeceğini belirterek,<br />
müsabakaya katılmasında destek olan Gençlik<br />
Hizmetleri Spor İl Müdürü Ömer Ersöz ve TSYD Konya<br />
Şube Başkanı Murat Dönmez ile yarışma sponsoru olan<br />
TÜRSAN Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı İsa Akpınar’a<br />
a teşekkür etti.
KSO’da İhracat Destek Ofisi kuruldu<br />
Ekonomi Bakanlığı ve TOBB arasında Türkiye’de 16 ilde 25 Odada İhracat Destek Ofisi kurulmasına yönelik protokol<br />
imzalandı. Konya Sanayi Odası da, firmaları ihracata teşvik etmeyi ve ihracatçılara kılavuzluk yapmayı hedefleyen<br />
İhracat Destek Ofisinin kurulacağı odalar arasında yerini aldı.<br />
TOBB’da Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan<br />
ve TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu’nun<br />
katılımıyla düzenlenen<br />
İhracat Destek Ofisi İşbirliği Protokolü<br />
İmza Törenine Konya Sanayi Odası<br />
Başkan Yardımcısı Mustafa Veli Tekelioğlu<br />
katıldı. Konya Sanayi Odası’nın<br />
kurulan İhracat Destek Ofisiyle firmalara<br />
ihracat konusunda etkin rehberlik<br />
edeceğinin altını çizen Tekelioğlu,<br />
açıklamasında Konya’nın ihracatta çok<br />
önemli başarılara imza attığına ancak<br />
henüz gerçek potansiyeline ulaşamadığına<br />
dikkat çekti.<br />
Tekelioğlu şunları söyledi: “Konya’da<br />
2000 yılında sadece 352 ihracatçı firmamız<br />
vardı. Bu sayı 2017 yılında bin<br />
895’e çıktı. Bu yılın Ocak-Eylül döneminde<br />
ise bin 869 firmamız ihracat<br />
yaptı. Yılsonuna kadar bu sayının daha<br />
da artacağını öngörüyoruz. İhracatçı<br />
firma sayımızdaki artış ve 1.5 milyar<br />
doları aşan ihracatımız elbette memnuniyet<br />
verici. Ancak Konya, daha<br />
fazlasını yapabilecek potansiyele sahip<br />
bir şehir. Konya Sanayi Odası olarak,<br />
şehrimizin ihracatını geliştirmek<br />
amacıyla, yurt dışı iş gezileri, B2B görüşmeleri<br />
gibi pek çok çalışmaya imza<br />
attık. Bundan sonra da çalışmalarımıza<br />
aralıksız devam edeceğiz. İnşallah<br />
İhracat Destek Ofisimiz de sahada<br />
aktif olarak yer alarak, Konya’nın ihracatını<br />
artırmaya yönelik faaliyetler<br />
yürütecek” şeklinde konuştu.<br />
www.metropoldergileri.com 19
DUVAR<br />
20<br />
KOBİ’lere ışık tutacak projenin startı verildi<br />
Konya Sanayi Odası tarafından şehre kazandırılan<br />
Innopark Konya Teknoloji Geliştirme<br />
Bölgesi tarafından yürütülecek, KOP Bölgesindeki<br />
KOBİ’lerin, inovasyon yeteneklerini<br />
ve rekabetçiliklerini geliştirmelerine destek<br />
vermeyi amaçlayan KOBİMENTÖR Projesi’nin<br />
Lansman Toplantısı yapıldı. Toplantıda<br />
projenin KOBİ’lere ışık tutacağının altı çizildi.<br />
KOP Bölge Kalkınma İdaresi, Necmettin Erbakan<br />
Üniversitesi ve Innopark Konya Teknoloji Geliştirme<br />
Bölgesi işbirliğiyle hayata geçirilen projenin<br />
lansman toplantısında konuşan Konya Sanayi<br />
Odası Başkanı Memiş Kütükcü, projenin Konya,<br />
Karaman, Aksaray ve Niğde illerindeki 54 KO-<br />
Bİ’nin, kurumsallaşma düzeylerinin iyileştirilmesini,<br />
inovatif bir yapıya kavuşturularak daha yüksek<br />
katma değer üretmelerini hedeflediğini söyledi.<br />
Innopark sadece Konya’ya değil, tüm<br />
bölgeye destek veriyor<br />
Kütükcü, “Konya Sanayi Odamızın öncülüğünde<br />
kurulan Innopark’ın temel amacı, Konya ve<br />
bölgemizde yüksek katma değerli ürünlerin<br />
üretilmesine öncülük etmek. Elhamdülillah<br />
bugün, bu konuda öncülük etme amacımıza<br />
ulaştığımızı görüyoruz. Geldiğimiz noktada<br />
Innopark’ın mevcut binasında yüzde 100 doluluk<br />
oranına ulaştık. Ayrıca 3 yeni bloktan<br />
oluşan 7500 metrekarelik ek inşaatımızı da<br />
tamamlayarak kullanıma aldık. Böylece daha<br />
fazla firmamıza Innopark’ın imkanlarından yararlanma<br />
imkanı sunduk. Ek blokların kullanıma<br />
alınması ile Innopark’taki kiralanabilir alanı<br />
5 katına çıkardık. 1 Temmuz’da kullanıma aldığımız<br />
üç bloktan birinde doluluk oranı yüzde<br />
83’e, diğerinde yüzde 38’e ulaştı. Innopark’taki<br />
firma sayısı 50’ye yaklaştı” diye konuştu.<br />
Selçuk’ta Yabancı Öğrencilere Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı<br />
Konya Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü, Selçuk<br />
Üniversitesi Turizm Fakültesi ve Uluslararası<br />
Göç Ve Diaspora Uygulama ve Araştırma Merkezi<br />
tarafından yabancı uyruklu öğrencilere<br />
yönelik bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.<br />
Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen<br />
toplantıya Selçuk Üniversitesi Rektör<br />
Danışma Prof. Dr. Tahir Balevi, Turizm Fakültesi<br />
Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Semih<br />
Büyükipekçi, Konya Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü<br />
Yabancılar Çalışma Grup Başkanı ve<br />
Göç Uzmanı Ramazan Şimşek, İl Göç Uzmanı<br />
İsa Sarıçiçek, öğretim üyeleri ve yabancı öğrenciler<br />
katıldı.<br />
Programın açılış konuşmasında Selçuk Üniversitesi<br />
hakkında bilgi veren Turizm Fakültesi<br />
Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Semih<br />
Büyükipekçi, “Eğitim – öğretim hayatına 1975<br />
yılında 2 fakülte, 7 bölüm 327 öğrenci ve 2<br />
kadrolu öğretim üyesiyle başlayan Selçuk<br />
Üniversitesi, bugün 23 fakülte 6 enstitü, 6<br />
yüksekokul, 22 meslek yüksekokulu, 1 devlet<br />
konservatuvarı, 45 araştırma ve uygulama<br />
merkezi ve 70 bini aşan öğrencisiyle Türkiye’nin<br />
en büyük üniversiteleri arasında yer<br />
almaktadır. Ayrıca üniversitemiz bünyesinde<br />
114 ülkeden toplamda 2 bin 500’e yakın yabancı<br />
uyruklu öğrenci eğitim görmektedir”<br />
diye konuştu. Aralık 2017’de kurulan Uluslararası<br />
Göç ve Diaspora Uygulama ve Araştırma<br />
Merkezi’nin çalışmalarını hızlı ve etkin bir<br />
biçimde yürüttüğünün altını çizen Turizm Fakültesi<br />
Dekan Vekili Dr. Öğretim Üyesi Semih<br />
Büyükipekçi, “Kuruluş misyonu çerçevesinde<br />
merkezimiz, başta ülkemiz olmak üzere dünya<br />
genelinde uluslararası göç ve diaspora hareketlerinin<br />
sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel<br />
boyutları kapsamında bilimsel araştırma, uygulama,<br />
eğitim ve dokümantasyon çalışmalarına<br />
hızlı bir şekilde başlamıştır. Ayrıca farklı<br />
araştırmacılar politika yapıcılar, uluslararası<br />
organizasyonlar ve sivil toplum kuruluşları arasında<br />
diyaloglar oluşturmak, uluslararası göç<br />
ve diaspora alanında yürütülen araştırmaları<br />
geliştirmek ve bu alandaki sorunlara kalıcı ve<br />
yapıcı çözümler üretmeyi amaçlamıştır dedi.<br />
Bilal Çiloğlu Dünya Şampiyonu Oldu<br />
Gençler Dünya Judo Şampiyonasında Konya<br />
ve Olimpik Havuz sporcumuz Bilal Çiloğlu<br />
Dünya Şampiyonu oldu.<br />
Bahama’nın Nassau kentinde devam eden<br />
Gençler Dünya Judo Şampiyonası’nda 73 kiloda<br />
tatamiye çıkan Konya Olimpik Havuz sporcumuz<br />
Bilal Çiloğlu, altın madalya kazanarak<br />
birincilik kürsüsünde yer aldı. Çiloğlu, ilk turu<br />
bay geçip ikinci maçında Kanadalı, üçüncü<br />
karşılaşmasında Kübalı, çeyrek finalde Kazak,<br />
yarı finalde ise Yunan rakibini yenerek finale<br />
yükseldi. Finalde Japon Tsukamoto’ya karşı<br />
zorlu bir müsabaka çıkaran Çiloğlu normal sürenin<br />
bitimine 4 saniye kala waza-ari puanıyla<br />
durumu eşitledi. Altın skorda ikinci waza-ari<br />
puanıyla da altın madalyanın sahibi oldu.<br />
Konya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak<br />
Dünya Şampiyonu olan sporcumuz Bilal Çiloğlu’nu<br />
ve sporcumuzu yetiştiren antrenörü<br />
Hakan Aydoğan’ı tebrik eder, başarılarının<br />
devamını dileriz.
Karatay Asfalt Rekoru Kırıyor<br />
Karatay Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Ekipleri,<br />
ilçe merkezinde ve merkeze uzak mahallelerde<br />
sıcak asfalt, sathi kaplama, asfalt yama, parke<br />
ve bordür çalışmalarına aralıksız devam ediyor.<br />
Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli, Karatay’ın<br />
hem Konyalılar hem de Konya’ya yurt içi<br />
ve yurt dışından gelen ziyaretçiler için adeta şehrin<br />
vitrini olduğunu belirterek; Hemşerilerimize ve<br />
dünyanın dört bir yanından Hazreti Mevlana’nın<br />
çağrısına uyarak Karatayımıza gelen misafirlerimize<br />
sokakları, caddeleri kaldırımları ile örnek bir<br />
Karatay sunmak bizim asli görevimizdir.”dedi.<br />
Başkan Hançerli, Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin<br />
yapılan çalışma programı doğrultusunda<br />
Karatay’ın değişik mahallelerinin cadde ve<br />
sokaklarında çalışmaların hız kesmeden sürdürdüğünü<br />
belirtti. Başkan Hançerli, çalışmalar<br />
kapsamında Çatalhöyük, Ulubatlı Hasan, Karakulak,<br />
İstiklal, Akifpaşa, Büyüksinan, Nakipoğlu,<br />
Karaaslandede, Fevziçakmak, Erler, Erenler ve<br />
Saraçoğlu Mahallelerinde asfalt çalışması gerçekleştirilirken;<br />
ihtiyaç duyulan yerlerde parke<br />
bordür, rögar çalışması, asfalt yama ve çevre<br />
düzenleme çalışmalarının da yapıldığını belirtti.<br />
2 Milyon Tona Yakın Sıcak Asfalt<br />
Serimi Gerçekleştirildi<br />
Başkan Hançerli göreve geldikleri günden bu<br />
yana 6.424.737 metrekare alanda 1.882.961<br />
ton sıcak asfalt serimi, 1.632.138 metrekare<br />
alanda parke çalışması, 1.034.558 mtül bordür<br />
serimi, 5.050.694 m² sathi kaplama yaptıklarını<br />
dile getirdi.<br />
4 bin yıllık tarihi Zengibar Kalesi turizme kazandırılıyor<br />
Konya Büyükşehir Belediyesi Koruma,<br />
Uygulama ve Denetleme Bürosu(KU-<br />
DEB) tarafından antik kent Zengibar<br />
kalesinin koruma amaçlı imar planı çalışmalarına<br />
başlanıldı. İmar planı çalışması<br />
kapsamında KUDEB yetkilileri Bozkır’da<br />
Zengibar kalesini gezdi ve daha sonra<br />
Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün’ü<br />
ziyaret ederek, çalışmaların yürütülme<br />
aşamasını istişare etti.<br />
Koruma amaçlı imar planı çalışmasının<br />
çok kısa bir sürede bitirilmesini hedeflediklerini,<br />
2019 yılının ilk aylarında onaya<br />
sunmak için de yoğun çalıştıklarını belirten<br />
KUDEB yetkilileri, bu çalışmanın<br />
tamamlanması ve onaylanması sonrasında<br />
kalenin kazı çalışmalarına önayak<br />
olacağını söyledi.<br />
Zengibar kalesinin 4 bin yıllık tarihi<br />
olduğunu ve bu 4 bin yılı gün yüzüne<br />
çıkarmak için yoğun uğraş verdiklerini<br />
belirten Bozkır Belediye Başkanı İbrahim<br />
Gün, koruma amaçlı imar planı çalışmasının<br />
kalenin gün yüzüne çıkması<br />
yolunda en önemli çalışmalardan biri<br />
olduğunu vurguladı. Koruma amaçlı<br />
imar planı çalışmasını yürüten KUDEB<br />
çalışanlarına teşekkür eden Başkan<br />
Gün, “Zengibar kalesinin turizme kazandırılması,<br />
Bozkır olarak en önemsediğimiz<br />
hayallerden bir tanesidir. Burada<br />
başlayacak olan çalışma bu yüzden<br />
bizler için çok büyük anlamlar taşıyor.<br />
Başlamak, bitirmenin yarısıdır derler.<br />
İnşallah biz de güzel bir giriş yaptık ve<br />
bu imar planı çalışmasıyla birlikte tarihi<br />
antik kent Zengibar kalesinin turizme<br />
kazandırılması için önemli mesafe almış<br />
olacağız” dedi.<br />
Zengibar kalesinde daha önce yapılan<br />
üst kazı çalışmaları hakkında da<br />
bilgi veren Başkan Gün, “daha önce<br />
yapılan üst kazı çalışmalarında şehrin<br />
içerisinde 27 adet tapınağın bulunduğu<br />
saptanmış, pazar yerleri, sütunlu<br />
cadde, zafer takları saptanmıştı. Şuan<br />
kalede ayakta duran tek yapı, Roma<br />
İmparatoru Hadrianus’un şehre gelişi<br />
anısına inşa edilmiş zafer takıdır. Daha<br />
önce yapılan yüzey araştırmaları bizlere<br />
şunu göstermektedir ki, detaylı bir kazı<br />
çalışmasında koca bir şehir tüm bütünlüğüyle<br />
ortaya çıkacak, 4 bin yıllık antik<br />
kent gün yüzüne çıkacak, tarihe ışık<br />
tutacaktır” diye konuştu.<br />
Konya Tanıtım Günleri Fuarında<br />
Selçuklu Standı Büyük İlgi Gördü<br />
Konyalı Sanayici ve İş Adamları Derneği (KONSİAD) tarafından<br />
İstanbul Yenikapı Fuar Alanında düzenlenen<br />
“Konya Tanıtım Günleri” ne katılan Selçuklu Belediyesi<br />
her yönüyle ilçeyi tanıttığı standı yoğun ilgi gördü.<br />
İstanbul Yenikapı Fuar Alanında 22-25Kasım tarihleri<br />
arasında yurtiçi ve yurtdışından binlerce misafiri<br />
ağırlayan fuarda Konya’ya özgü geleneksel ve<br />
kültürel ürünler başta olmak üzere şehrin tarihi,<br />
kültürel ve sosyal hayatı fuara damga vurdu. Konya<br />
Tanıtım Günleri Fuarına büyük bir stantla katılan<br />
Selçuklu Belediyesi ilçenin her açıdan tanıtımını<br />
gerçekleştirdiği stant yoğun ilgi görürken, şehre<br />
değer katan yatırımlara geniş yer verildi.<br />
Dünyanın ve Türkiye’nin farklı noktalarından fuarı gezmek<br />
için gelen binlerce ziyaretçinin buluşma noktası<br />
olan fuarda kadim Selçuklu Medeniyeti başta olmak<br />
üzere Konya’nın tarihi ve kültürel değerleri ve Selçuklu<br />
Belediyesi’nin faaliyetleri anlatıldı. Çok sayıda Konyalı<br />
ziyaretçinin akın ettiği fuarda Selçuklu Belediye’nin<br />
faaliyetleri hakkında bilgi alan vatandaşlar, Konya’dan<br />
gelen hemşehrileri ile sohbet ettiler.<br />
www.metropoldergileri.com 21
HABER<br />
22<br />
Konyalı KOBİ’lere sınai mülkiyet desteği<br />
Konya Sanayi Odası ile Türk Patent ve Marka Kurumu arasında Konya Hezarfen Teknoloji ve Tasarım<br />
İşbirliği protokolü imzalandı. Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü ve Türk Patent ve Marka<br />
Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan tarafından imzalanan protokolle, 30 Konyalı sanayi işletmesine<br />
marka, patent, faydalı model gibi sınai mülkiyet hakları konusunda bire bir danışmanlık verilecek.<br />
Konya Sanayi Odası’nda düzenlenen<br />
protokol imza törenine Konya Sanayi<br />
Odası Meclis Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil<br />
ve yönetim kurulu üyeleriyle,<br />
projeden yararlanacak sanayiciler de<br />
katıldı. İmza töreninde konuşan Konya<br />
Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü,<br />
Hezarfen Teknoloji ve Tasarım<br />
İşbirliği protokolüyle Konyalı 30 firmanın<br />
sınai mülkiyet potansiyelinin tespit<br />
edilerek, bu firmalara danışmanlık<br />
hizmeti verileceğini söyledi. Dünyada<br />
artık fiyata dayalı rekabet döneminin<br />
kapandığına, ürününü farklılaştıran,<br />
geliştiren, içine daha fazla bilgi katan<br />
ve tüm bunları tescilleyen işletmelerin<br />
küresel rekabette öne çıktığına işaret<br />
eden Kütükcü, imzalanan projenin de<br />
işletmelerin hem bugününe hem de geleceğine<br />
yatırım yapmalarında, doğru<br />
stratejiyi belirlemelerinde çok anlamlı<br />
olduğunu aktardı.<br />
Konya sıralamada iyi bir yerde<br />
Marka, patent, faydalı model, endüstriyel<br />
tasarım gibi sınai mülkiyet<br />
haklarının, üreticinin bir nevi tapusu<br />
olduğuna da vurgu yapan Kütükcü,<br />
“Sınai mülkiyet hakları aslında o ürünün<br />
tapusu gibi. Ürettiğiniz ürünün sınai<br />
mülkiyet haklarını almamışsanız<br />
aslında o ürünün tam olarak sahibi de<br />
olamıyorsunuz. Yani ürünün üzerinde<br />
hak iddia edebilmek, o ürünü küresel<br />
piyasalarda daha rekabetçi kılabilmek<br />
için sınai mülkiyet hakları ile ilgili<br />
tüm gerekleri de yerine getirmek zorundayız.<br />
Konya, bu konuda önemli<br />
bir aşama kaydetmiş durumda. Bu<br />
yılın Ocak-Eylül dönemine baktığımızda<br />
Konya’nın faydalı model tescilinde<br />
Türkiye’de 5., marka, patent ve<br />
endüstriyel tasarım tescillerinde ise 7.<br />
sırada olduğunu görüyoruz” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Konyalı KOBİ’ler daha rekabetçi<br />
olacak<br />
KSO olarak, sınai mülkiyet haklarını<br />
geçmişten bu yana önemsediklerini, konuyu<br />
yakından takip ettiklerini belirten<br />
Kütükcü, konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />
“2004 yılının Eylül ayından bu yana, 14<br />
yıldır Odamızda Türk Patent ve Marka<br />
Kurumumuzun Bilgi ve Doküman Birimi<br />
hizmet veriyor. Sanayicimiz, fikri<br />
ve sınai mülkiyet hakları ile ilgili bir<br />
bilgiye veya danışmanlığa ihtiyaç duyduğunda<br />
Odamızdan hizmet alabiliyor.<br />
Bugün imzalayacağımız protokolle de,<br />
Türk Patent ve Marka Kurumumuzla<br />
birlikte, deyim yerindeyse daha noktasal<br />
bir atış yapılacak ve 30 KOBİ’mize<br />
bu konuda danışmanlık verilecek. Ben<br />
bu çalışmaların Konya’mızı, Konyalı<br />
işletmelerimizi daha rekabetçi hale getireceğine<br />
inanıyorum.”<br />
Proje, Konya’nın sınai mülkiyet<br />
potansiyelini artıracak<br />
Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı<br />
Prof. Dr. Habip Asan da, proje kapsamında<br />
işbirliği yapılacak olan imalat<br />
sektöründeki 30 şirketin fikri mülkiyeti<br />
kullanarak,inovasyon kapasitelerini geliştirilmelerini<br />
amaçladıklarını söyledi.<br />
Konya’nın sınai mülkiyet alanında öncü<br />
bir il olduğunu ifade eden Asan, “Konya<br />
faydalı modelde 5. marka ve patent<br />
tescilinde 7. sırada bulunuyor. Ama ben<br />
Konya’nın potansiyelinin daha fazla olduğuna<br />
inanıyorum. İnşallah bu proje ile<br />
Konya, marka ve patent sıralamasında<br />
daha yukarılara çıkacak” diye konuştu.<br />
Ekonomik zorlukların aşılmasında da<br />
sınai mülkiyetin bir kaldıraç olduğuna,<br />
bunu bir rekabet avantajı olarak kullanmanın<br />
önemli olduğuna vurgu yapan<br />
Asan, “Sınai mülkiyete önem veren işletmelerin<br />
ekonomik olumsuzluklardan<br />
daha az etkilendiğini görüyoruz. Bu iş<br />
birliği ile beraber Konya’mız için önümüzdeki<br />
günlerde önemli sonuçları alacağımızı<br />
düşünüyoruz” dedi.<br />
Konuşmaların ardından imza törenine<br />
geçildi.
www.metropoldergileri.com 23
HABER<br />
24<br />
Tarımın<br />
sorunları<br />
KTB’de<br />
ele alındı<br />
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Elvan’ın<br />
başkanlığında KTB’de düzenlenen toplantıda<br />
tarım sektörünün sorunları konuşuldu<br />
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfi<br />
Elvan’ın başkanlığında Konya Ticaret<br />
Borsası’nda (KTB) İstişare Toplantısı düzenlendi.<br />
Toplantıda tarım sektörünün sorunları<br />
ele alındı. Toplantıda Konya Büyükşehir<br />
Belediye Başkanı Uğur İbrahim<br />
Altay, KTB Başkanı Hüseyin Çevik, AK<br />
Parti Ekonomi İşleri Başkan Yardımcıları<br />
Tamer Dağlı, Ahmet Fethan Baykoç,<br />
Mahmut Mücahit Fındıklı, Zehra Taşkasenlioğlu,<br />
Cengiz Yavilioğlu, AK Parti İl<br />
Başkanı Hasan Angı da hazır bulundu.<br />
KTB yönetim kurulu ve meclis üyelerinin<br />
katıldığı toplantıda tarım sektörünün<br />
geleceği içinyeni politikaların geliştirilmesi<br />
gerektiğine dikkat çekildi.<br />
KTB Başkanı Hüseyin Çevik, Konya’nın<br />
tarım ve hayvancılık sektöründeki potansiyeline<br />
dikkat çekti. Konya’nın, tarım ve<br />
gıda sektörü açısından önemli bir üretim<br />
üssü olduğunu belirten KTB Başkanı<br />
Hüseyin Çevik, “Konya 17 milyar TL tarımsal<br />
hasılası ve yıllık 400 milyon dolar<br />
tarım ve tarıma dayalı sanayi ihracatıyla,<br />
gerek sağlanan katma değer gerekse<br />
sağladığı istihdam bakımından tarım<br />
sektörü, Konya ekonomisi için hayati bir<br />
öneme sahiptir. Türkiye’nin öncü firmaları<br />
arasında daha çok tarım şirketi yer almaya<br />
devam etmektedir. Bu açıdan KTB<br />
olarak dünya ölçeğindeki borsacılıkfaaliyetlerini<br />
ülkemize ve şehrimize uyarlamaya;<br />
tarımsal ticareti belirli standartlara<br />
ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken<br />
de tarım sektörünün sorunlarının çözümü<br />
noktasında komitelerimizle, üyelerimizle<br />
biraraya gelerek istişarelerde bulunuyoruz.<br />
<strong>Sayı</strong>n AK Parti Genel Başkan<br />
Yardımcımız Lütfi Elvan’ın tarım ve<br />
hayvancılık sektörünün sorunlarını ve<br />
taleplerini ele alan böyle bir toplantıyı<br />
gerçekleştirmesi bizleri son derece mutlu<br />
etmiştir” dedi.<br />
Buğday ekim alanlarının daraldığına<br />
dikkat çeken Çevik, tarımın sorunlarıyla<br />
ilgili şunları dile getirdi: “Buğdayı, kıraç<br />
alanların ürünü ya da münavebe ürünü<br />
olarak görülmekten kurtarmak, tercih<br />
edilir bir ürün haline getirmek gerekmektedir.<br />
8 yıldır 5 Kuruş olan buğday desteğinin<br />
geçtiğimiz günlerde 10 Kuruş’a<br />
yükseltilmesi nedeniyle Hükümetimize<br />
teşekkür ederiz. Fakat bunun bölgesel<br />
olarak yeterli yağış altında, sulu/ kurak<br />
farklılıklar ve maliyetler dikkate alınarak<br />
yeniden ele alınması gerekmektedir.<br />
Tarımın iklim şartlarına bağımlılığı azaltılması<br />
gerekir. Sürdürülebilir bir verim<br />
için belli ilkeler çerçevesinde boşa akan<br />
suların sulanamayan alanlara aktarılması<br />
için havzalar arasında su transferinin yapılması<br />
gerekir. Toplulaştırma kararlılıkla<br />
ve hızlı bir şekilde özendirici teşviklerle<br />
yapılmalıdır.”<br />
Hayvancılık sektörüne ilişkin ise Çevik,<br />
“Hayvancılıkta dişi sığır yetiştiriciliğine<br />
daha fazla destek verilmelidir. Et ve canlı<br />
hayvan ithalatında yaşanan sıkıntılar, et<br />
arzında yaşanan problemler çözüme kavuşturulmalıdır”<br />
diye konuştu.<br />
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfi<br />
Elvan da tarım ve hayvancılık sektörünün<br />
sorunlarını ve taleplerini elealmak üzere<br />
istişare toplantısını düzenlediklerini belirterek,<br />
şunları kaydetti: “Konya tarımda<br />
stratejik bir şehrimizdir. Türkiye’nin tahıl<br />
ambarı olarak bilinmektedir. Bu açıdan<br />
sektörün sorunlarının çözümü ve taleplerinin<br />
yerine getirilmesi ülkemizin gıda<br />
güvenliği açısından önem arz etmektedir.<br />
Bu sorunların çözüme kavuşturulması ve<br />
sektörün daha ileri gitmesi için gerekli<br />
tedbir ve kararları almak için çalışıyoruz”
www.metropoldergileri.com 25
HABER<br />
26<br />
İngiltere Büyükelçisi Chillcott’tan Söyleşi<br />
Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Dominick Chillcott, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa<br />
Şahin’i makamında ziyaret ederek, öğrencilerle söyleşi yaptı.<br />
İngiltere Büyükelçisi Dominick Chillcott,<br />
ziyaretin ardından Selçuk Üniversitesi<br />
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />
Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencileriyle<br />
söyleşi yaptı. Gerçekleşen söyleşide<br />
konuşan İngiltere Büyükelçisi<br />
Dominick Chillcott, Türkiye ve Birleşik<br />
Krallık arasındaki ilişkinin mükemmel<br />
seviyede olduğunu belirterek, “Bu mükemmel<br />
seviyeden kastım ilişkilerimizin<br />
en üst düzeyde gerçekleşen ilişkilerden<br />
en alt düzeyde gerçekleşen ilişkilere<br />
kadar geçerli. Dolayısıyla Türkiye ile<br />
ilişkilerimiz son derece açık ve dostane<br />
bir şekilde ilerliyor. Bunun yanı sıra ticaret<br />
de bizim için önemli. Gerek Konya<br />
özelinde gerek Türkiye genelinde ülkelerimiz<br />
arasında iş birliği son derece<br />
önemlidir. Bu ziyaretlerdeki ana fikir<br />
bu güçlü temel üzerinde daha derin daha<br />
sağlam ilişkiler inşa ederek gelecekte<br />
daha büyük adımlar atmak” ifadelerini<br />
kullandı. Birleşik Krallık ve Türkiye Savunma<br />
Sanayisi’nde iş birliğinin artarak<br />
devam edeceğinin altını çizen İngiliz<br />
Büyükelçisi Chillcott, “Birleşik Krallık<br />
zannediyorum, hem teknoloji paylaşımı<br />
açısından hem de siyasi irade açısından<br />
Türkiye’yle yakın bir iş birliği kurma<br />
konusunda en yüksek kararlılığa sahip<br />
ülke konumunda. Şuan da Türkiye’yle<br />
savunma sanayi alanında bir proje başlatmış<br />
bulunmaktayız ve bu proje TF-X<br />
uçağının oluşturulmasına yönelik bir<br />
proje. TF-X uçağı sadece<br />
Britanya ve Türkiye<br />
firmaları arasında bir<br />
defalık uçak üretimine<br />
yönelik olmayacak,<br />
bu aynı zamanda diğer<br />
Britanyalı firmaların<br />
da Türkiye’ye gelerek<br />
savunma sanayi alanında<br />
farklı Türk firmalarla,<br />
farklı yatırımlar ve<br />
projeler yapması için<br />
bir kapı olarak görev<br />
alacak. TF-X projesi<br />
sadece uçağın üretimini<br />
kapsamıyor aynı<br />
zamanda radar sisteminin, uçuş kontrol<br />
sisteminin geliştirilmesi, kara üzerinde<br />
tanklar ve kişisel araçlara varana kadar<br />
farklı fırsatların da ortaya çıkmasını<br />
sağlayacak” diye konuştu.<br />
Aktardığı bilgilerden dolayı İngiltere<br />
Büyükelçisi Chillcott’a teşekkür eden<br />
Rektör Şahin, “Bizim için memnuniyet<br />
verici özel ifadeler kullandığı bir<br />
konuşmaydı. Birçok alanda iş birlikler<br />
yaptığımızı dile getirmiş oldu. Özellikle<br />
dünya barışını sağlamada ve bölgedeki<br />
istikrarın sağlanmasında önemli<br />
dayanışmaların olduğunu ifade ettiler.<br />
Bu gerçekten memnuniyet vericidir.<br />
Özellikle TF-X Uçağı Projesi çok daha<br />
önemli bir proje ve güçlü bir bağ ülkeler<br />
arasında. Bir üniversite olarak İngiliz<br />
üniversiteleriyle yapacağımız iş birliklerine<br />
bakacağız” dedi. Konuşmaların<br />
ardından İngiltere Büyükelçi Chillcott,<br />
öğrencilerin sorularını cevaplandırdı.<br />
Gerçekleşen ziyarette Selçuk Üniversitesi<br />
Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ahmet<br />
Kağan Karabulut, Prof. Dr. Hüseyin<br />
Kara, Prof. Dr. Mehmet Okka, Prof. Dr.<br />
Özdemir Koçak ve Genel Sekreter İbrahim<br />
Halıcı da bulundu. Rektör Şahin,<br />
ziyaretten dolayı memnuniyetini dile<br />
getirerek İngiltere Büyükelçisi Dominick<br />
Chillcott’a bir tablo hediye etti.
www.metropoldergileri.com 27
KÖŞE<br />
28<br />
Mustafa TATLISU<br />
tatlisumustafa@gmail.com<br />
BASIN KONSEYİ BAŞKANI<br />
KARGALAR LEŞ KOKUSU MU ALDI?<br />
Güvenlik ve adalet.<br />
İnsanı yaşatan iki önemli gerçek.<br />
Güven yok neylersin adaleti,<br />
Adalet yok neylersin güveni.<br />
Et ve tırnak gibi.<br />
Birbirini besleyen ve yaşama bağlayan vazgeçilmezler.<br />
Dünyanın çivisini çıkardılar.<br />
Göz göre göre başkonsoloslukta cinayet işlediler,<br />
dünya adalet yerine çıkar ilişkisini tercih etti.<br />
Türkiye adaleti tesis etmek için var gücüyle çalıştı ama<br />
Batı sessiz kalıp Türkiye’yi yalnız bıraktı.<br />
Adaletine güvenilmeyenin güvenliğine güvenmek mümkün<br />
mü?<br />
Emin olabilir misiniz?<br />
Al size ABD, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya…<br />
Hani bu ülkeler dünyaya demokrasi transfer edecek kadar,<br />
adil ve güvenilirdi!<br />
Fransa’da yer yerinden oynadı.<br />
Hastaneler yaralılarla doldu taştı.<br />
Cezaevlerinde safları sıklaştırdılar ama gözaltılar sığmadı.<br />
Gelinen nokta belli,<br />
Terör örgütleriyle Türkiye’yi güvensiz ülke haline getirmek<br />
istediler.<br />
Türkiye 2013 yılından beri teröristleri yok ediyor.<br />
Adaleti, yargıda, sosyal alanda tesis etmeye çalışıyor.<br />
Fakirine fukarasına sahip çıkıyor.<br />
Sosyal sınıf farkı olmasın diye yoğun çaba harcıyor,<br />
ama bazıları hala gizli gizli görüşmelerle huzurumuzu<br />
kaçırıyor.<br />
Dört ağacı bahane edenlerle, sarı yelek sipariş verenler<br />
arasında<br />
ne fark var?<br />
Yargı darbesi yapanlarla, Paris sokaklarını adres gösterenler<br />
aynı değil mi?<br />
15 Temmuz’da millete kastedenlerle,<br />
poşet edebiyatıyla 25 kuruşluk ayaklanma isteyenler bir<br />
değil mi?<br />
Türkiye Adaletini de, güvenliğini de sağlamak için büyük<br />
büyük<br />
rakamlar harcayarak varını yoğunu ortaya koyarak<br />
ter dökerken,<br />
bunalımlı konu başlıklarıyla şehir turuna çıkanlar ve bunlara<br />
çanak tutanlar<br />
acaba neyin peşindedirler?<br />
Adalet varsa güvendesiniz.<br />
Güvende iseniz adalet beklersiniz.<br />
Ya siz leş kargaları!<br />
Neyin peşindesiniz?<br />
Türkiye’nin adaleti de, güvenliği de, demokrasisi de, gelişmesi<br />
de kendine yeter.<br />
Ne sizden alacağı bir ders, ne de daha ileri demokrasi<br />
aldatmacalarınıza ihtiyacı var.<br />
2023,2053 ve 2071 hedefleri tıkır tıkır işliyor.<br />
İçimizdeki satın alınanlar, içlerinde kin besleyenler,<br />
bu işleyişi ne durdurabilir, ne sonlandırabilir.<br />
Sadece hedeflere bir yıllık bir gecikme yaşatabilir.<br />
2023 olacağına,2024 olur, 2053 olacağına 2054 olur,<br />
2071 olacağına,2074 olur.
www.metropoldergileri.com 29
KAPAK KONUSU<br />
30<br />
ÖZEL KONYA GÖZ HASTANESİ<br />
YÖNETİM KURULU BAŞKANI<br />
OP. DR. FİKRET UÇAR<br />
“Gözünüz geleceğe iyi baksın<br />
diye hizmetinizdeyiz” sloganıyla<br />
yola çıkan, yeni binası,deneyimli<br />
kadrosuyla sizleri bekleyen<br />
sıcacık konforla iç içe bir hastane.<br />
Özel Konya Göz Hastanesien özel<br />
anlarınızıdaha iyi görmeniz için<br />
gözlerinize sağlık katmaya devam<br />
ederken sizlere mutluluğun tadını<br />
çıkarmak kalıyor. Göz ve göz sağlığı<br />
konusunu işin uzmanına sorduk.<br />
Op. Dr. Fikret Uçar’a bu güzel<br />
röportaj için teşekkür ederiz.<br />
GÖZ SAĞLIĞINA<br />
DİKKAT ET, HAYAT<br />
GÖRÜLMEYE DEĞER...<br />
Öncelikle bize kendinizi tanıtabilir misiniz?<br />
1973 Konya Ereğli doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Ereğli’de tamamladıktan<br />
sonra üniversite eğitimi için İzmir’e gittim. 1991 yılındaİzmir<br />
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimime devam ettim. Tıp<br />
fakültesini tamamladıktan sonra uzmanlık için göz ihtisasını kazandım<br />
ve o zamanki ismiyle Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde 4 yıllık<br />
uzmanlık ihtisasını tamamladım. Eğitim sürecimitamamlandıktan sonra<br />
kısa bir süre Konya Başkent hastanesinde çalıştım. Daha sonrasında as-
Canan Şayir<br />
Beyzat Aksoy<br />
kerlik görevi için Elazığ’da bulundum.<br />
Askerlik süremi tamamladıktan sonra<br />
Elazığ’da bir yıl kadar daha çalıştım.<br />
Sonraki süreçte kendi memleketim<br />
olan Ereğli’ye döndüm. Ereğli’de özel<br />
bir hastane açılmıştı ve bana bir davet<br />
gelmişti.Bende bu daveti kırmayarak<br />
kendi memleketime geri döndüm. Özverili<br />
ve ciddi bir gayret sarfederek<br />
birşeyler yapmak istedik ama umduğumuz<br />
gibi olmadı. Ereğli’de kurulan<br />
ilk özel hastaneydi. İdari tasarruflar<br />
yada yönetimdeki sıkıntılar sonucunda<br />
hastane kapanmak zorunda kaldı.<br />
Hastane kapandıktan sonra 2006 yılında<br />
Konya’ya döndüm ve Özel Selçuklu<br />
Hastanesinde çalışmaya başladım.<br />
2007 yılının Ekim ayında kendi yerimizi<br />
açarak Konyagöz olarak hizmet vermeye<br />
başladık.<br />
Tıp merkezi olarak hizmet vermeye<br />
başlamışken neden hastane<br />
statüsüne geçmeyi tercih ettiniz?<br />
Kuruluşunuzdan ve hizmetlerinizden<br />
bahseder misiz?<br />
2006-2007 yılları arasında Özel Selçuklu<br />
Hastanesindeki on üç aylık çalışma<br />
sürecimizde kendi yerimizi açma düşüncesi<br />
aklımızda hep vardı. Birkaç arkadaşla<br />
bunu planlıyorduk. Bu süreçte<br />
Numune Hastanesinin karşısı otopark<br />
alanının içerisinde küçük bir bina vardı.<br />
Sanki bizim için tasarlanmış bir binaydı,<br />
tıp merkezini orada açtık.2007<br />
yılının Ekim ayında Konya Tıp Merkezi<br />
olarak hizmet vermeye başladık. Küçük<br />
bir yer olmasına rağmen bizim<br />
için zevkli ve keyifli bir çalışma dönemi<br />
oldu. Tıp merkezinin belli kısıtlamaları<br />
olması nedeniyle bizler daha büyük<br />
kurum olmak için hastane statüsüne<br />
geçtik. Tıp merkezinde hem bina olarak<br />
hem de yapılan ameliyatlar kısıtlı.<br />
Örneğin vitreoretinal cerrahi ameliyatları<br />
yapamıyoruz. Sağlık Bakanlığı<br />
ve diğer mevzuat buna izin vermiyor.<br />
Ayrıca Kornea nakliyle ilgili ameliyatlar<br />
vs. bunlarla alakalı hastane statüsüne<br />
geçmemiz ve fiziki olarak daha büyük<br />
alanlarda hizmet vermemiz gerektiği<br />
için hastaneleşme sürecine girdik. 2012<br />
yılının sonuna doğru başka bir hastanenin<br />
ruhsatını devralarak devam<br />
ettik. Tabiki bu süreç sanıldığı kadar<br />
kolay olmadı belli zorluklarla karşılaştık<br />
ama bunlar bizler için kolay aşılacak<br />
zorluklardı. Hastane statüsüne geçişte<br />
ilk başlarda aynı binada hastane hizmeti<br />
sunmaya devam ettik. Yalnız binalarımız<br />
kiraydı bu yüzden konforlu ve<br />
ferah bir bina yapma düşüncemiz vardı<br />
ve bunu gerçekleştirdik. Bu binamızda<br />
güzel işler yapıyoruz ve inşallah yapmaya<br />
da devam edeceğiz.<br />
Gözle ilgili hertedaviyi uyguluyoruz.<br />
Gözle ilgili şuanda yapamadığımız bir<br />
ameliyat yada hizmet kalmadı. A’ dan<br />
Z’ye gözle ilgili aklınıza gelebilecek tüm<br />
hizmetleri vermekteyiz. Hizmetlerimizle<br />
alakalı olarak;<br />
• Vitreoretinal cerrahi dediğimiz göz<br />
arkası ameliyatlarını hastanemizde<br />
yapmaktayız. Asistanlık zamanlarımda<br />
bu ameliyatlar için hastalar büyükşehirlere<br />
giderlerdi. İster istemez hastalarımız<br />
da büyük göz problemleri<br />
ile karşılaştıklarında ameliyatlarının<br />
büyükşehirlerde yapılacağı düşüncesi<br />
mevcuttu. Çok şükür ki artık hastalarımızı<br />
gözle ilgili hangi problemle karşılaşırlarsa<br />
karşılaşsınlar başka şehirlere<br />
göndermiyoruz burada sağlıklarına<br />
kavuşturuyoruz.<br />
• Excimerlaser tedavisi cerrahi bir<br />
tedavi yöntemidir. Excimerlaser10 yıldır<br />
kurumumuz tarafından bölgemizde<br />
uygulamakta ve bu tedavi yöntemi<br />
hastalarımız için büyük kolaylık sağlamaktadır.<br />
• Kornea nakli Kamu Hastanelerimizde<br />
belli ölçüde yapılmaktadır. Fakat özel<br />
hastanelerin getirmiş olduğu dinamizim<br />
ile bu anlamdada hizmetlerimiz<br />
bulunmakta. Halk arasında göz nakli<br />
denilen kornea nakli ameliyatı korneanın<br />
şeffaflığının azalması ve buna bağlı<br />
olarak görmede azalmalar olması durumda<br />
yapılan bir tedavi yöntemidir.<br />
• Göz kapağı ameliyatı konusunada<br />
değinecek olursak hem belli rahatsızlıkları<br />
beraberinde getirmesi hemde<br />
sadece estetik amaçlı göz kapağı<br />
ameliyatlarını hastanemizde gerçekleştirebiliyoruz.<br />
Göz kapağı sarkması,<br />
göz kapağı düşüklüğü, göz çevresindeki<br />
diğer estetik bozukluk ve göz<br />
çevresindeki kırışıklıklar gibi birçok<br />
göz kapağı rahatsızlıkları kliniğimizde<br />
tedavi edilmekte. Plexilaser dediğimiz<br />
www.metropoldergileri.com 31
KAPAK KONUSU<br />
32<br />
yöntemi kullanarak bu rahatsızlıkların<br />
bir kısmı tedavi edilmekte.<br />
Konya Göz Hastanesi olarak diğer<br />
hastanelerden farkınız neler?<br />
Diğer hastanelerle kendimizi kıyasladığımızda<br />
fark olarak söyleyebileceğimiz;<br />
hastanın gözle ilgili tüm problemlerini<br />
çözebilecek, akıllarında bir soru işareti<br />
olmadan gelip hizmet alabilecekleri bir<br />
kurumuz. Gözle ilgili tüm problemlerinde<br />
onların kesin çözüm bulabilecekleri<br />
spesifik bir yer olmamızın yanında<br />
hastalarımıza göz sağlıklarını ve güven<br />
duygusunu sunuyoruz.<br />
Anlaşmalı olduğunuz kurumlar var<br />
mı? Muayene ücretleriniz nasıl?<br />
Anlaşmalı olduğumuz kurumlar SGK,<br />
Bağkur, emekli sandığı ve bunun yanında<br />
özel sigorta kuruluşlarının birçoğuyla<br />
anlaşmalarımız var. Konya bulunmuş<br />
olduğu konum itibariyle sağlık<br />
turizmi açısından çok gelişmiş bir şehir<br />
değil. Sağlık turizmin şehrimizde<br />
gelişebilmesi adına yenilikçi adımlar<br />
atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz.<br />
Muayene ücretlerimize gelince her<br />
hastanın rahatlıkla karşılayabileceği<br />
afaki olmayan tutarlar diyebiliriz.<br />
Zaten bu konudada hastalarımız bize<br />
rehberlik ediyorlar ve birbirlerine bir<br />
şekilde muayene ücretlerimizi aktarıyorlar.<br />
Ama kısaca hastayı çok yormayan<br />
ve zorlamayan tutarlar diyebiliriz.<br />
Zaman zaman bu konuda eleştirildiğimiz<br />
elbette oluyor fakat belli kurallarımız<br />
ve prensiplerimiz var bunlara<br />
uymamız gerekiyor.<br />
Konya’da göz sağlığı ne durumda<br />
ve göz sağlığına yeteri kadar önem<br />
veriliyor mu?<br />
Zamanla mesafe kat eden bir durum<br />
aslında. Bunu on sene ya da yirmi sene<br />
önce ile kıyaslarsak durum çok daha<br />
iyi. Bu konuda tabiki sağlık sektöründeki<br />
gelişmelere paralel olarak gerek<br />
kamuda gerekse özel hastaneler de<br />
bu konuda ciddi mesafeler kat edildi.<br />
İnsanlar daha geniş imkânlara sahip<br />
olmanın yanında artık eskisinden daha<br />
bilinçliler. Kısaca insanlar sağlıkları için<br />
vakit ayırmaya ve sağlıklarına önem<br />
vermeye başladılar.<br />
Konya dışından gelen hastalarınız<br />
oluyor mu?<br />
Vermiş olduğumuz hizmetlerden dolayı<br />
tam teşekküllü hastane olmamız sebebiyle<br />
elbette Konya dışından, İstanbul,<br />
Ankara gibi birçok şehirden hatta<br />
yurtdışından gelen hastalarımız mevcut.<br />
Bunun zaman içerisinde dahada<br />
artacağını düşünmekteyiz. Konya ya<br />
da Konya dışından gelen hastalarımızın<br />
hastanemizden memnun ayrılması<br />
bizim için önem arzetmektedir.<br />
Hastalarınız genelde en çok hangi<br />
şikâyetlerle geliyor?<br />
Hastalarımız gözleri ile ilgili her türlü<br />
şikâyetle kurumumuza gelebiliyorlar.<br />
Az görmeden tutunda gözünde alerjik<br />
problemi olanlara, çeşitli görme şikâ-<br />
KONYAGÖZ SANCAK ŞUBESİ<br />
KONYAGÖZ NALÇACI ŞUBESİ
yetleri olandan göz tansiyonuna vb gibi<br />
tüm şikâyetlerine çözüm bulmak ve<br />
tedavi olmak için hastanemizde muayene<br />
olmaktadırlar.<br />
Göz bozukluğunun nedenleri nelerdir?<br />
Gözün bozulma sebebi gözün uzunluğu<br />
ya da kısalığıyla mı oluşuyor?<br />
Göz bozukluğunun nedeni aslında daha<br />
çok genetiktir. Örneğin hastamız geldiğinde<br />
eğer gözü bozuksa ilk sorduğumuz<br />
soru ‘’anne baba yada ailede<br />
gözlük kullanan varmı?’’ sorusudur.<br />
Bunun dışında göz bozukluğu sebebi<br />
olarak çevresel faktörleri ele alabiliriz.<br />
Çevresel faktörlerin göz bozukluğunu<br />
tetiklediği ile ilgili yapılan çeşitli çalışmalar<br />
ve kanıtlar var. Artık günümüz<br />
dünyasında teknoloji ile çok hasır neşir<br />
olduğu için insanlar buna bağlı olarak<br />
çeşitli problemlerle karşılaşmakta. Telefon<br />
tablet bilgisayar gibi cihazların ve<br />
bu cihaz ekranlarının oluşturduğu göz<br />
şikâyetleri günümüzde oldukça fazladır.<br />
Göz uzunluğu yada kısalığı diye bir<br />
tabir elbette var. Gözün yapısı insanın<br />
doğuştan itibarenbelli bir büyüme evresiyle<br />
beraber belli bir ölçüye ulaşıyor.<br />
Ama göz büyüklüğü bir insan Miyopsa<br />
daha büyük bir göze Hipermetropsa<br />
da kısa bir göze sahiptir. Dolayısıyla<br />
gözün bozukluğu gözün yapısına göre<br />
değişiklik gösterir.<br />
Çocuklarda en sık görülen görme<br />
sorunları nelerdir? Çocuklarda<br />
gözle ilgili nelere dikkat etmeliyiz?<br />
Çocuklarda da tüm görme bozuklukları<br />
görülebilir. Miyopi,Hipermetropi veya<br />
Astigmatizm ve buna bağlı kayma<br />
problemleri alerjik göz rahatsızlıkları<br />
oluşmakta. Bizler bu konuda ailelere<br />
çocuklarında bir problem hissettikleri<br />
anda kontrolegetirmelerini öneriyoruz.<br />
2 yaş ve sonrasındada rutin<br />
görme muayenelerinin yapılmasını ve<br />
ihmal edilmemesi gerektiğini dile getiriyoruz.<br />
Bu önemli bir konu çünkü bu<br />
yaşlarda farkına varılan görme sorunu<br />
o anda tedavi edilebilir. Çocuklarda<br />
rutin kontrolleri ihmal edilirse göz<br />
tembelliği dediğimiz problem ortaya<br />
çıkabilir vebu rahatsızlığın ileri yaşlarda<br />
tedavi edilmesi zor olmasıyla birlikte<br />
geç kalınmış olunabiliyor. Anne ve<br />
babaların bu konuda duyarlı olmalarını<br />
ve çocuklarında herhangi bir problem<br />
hissetmeseler bile kesinlikle iki yaşına<br />
gelen çocuklarını ve okul çağına<br />
gelmiş çocuklarını okula başlamadan<br />
önce göz muayenelerini yaptırmalarını<br />
söylüyoruz. Aslında büyükler içinde bu<br />
böyle 35-40’lı yaşlarda kontrole gelmelerini<br />
öneriyoruz. Ama insanlar genelde<br />
bir görme problemi olduğunda<br />
doktora gitmeyi tercih ediyor. Oysaki<br />
göz tansiyonunu muayeneye geldikleri<br />
zaman fark edebiliyoruz. Erken doğumla<br />
alakalıda çok kısa belirtmeliyim<br />
ki özellikle 30 hafta ve öncesi doğumlarda<br />
bebeklerde damar gelişiminin<br />
tam olmaması nedeniyle bebeklerin<br />
hassasiyetle kontrol edilmesi gerektiğini<br />
ve buna yönelik takiplerinin ve<br />
tedavilerinin yapılmasıyla körlüğe yol<br />
açacak sürecin durdurulması söz konusu<br />
olmakta. Erken doğan çocuklarımızın<br />
tedavileri için kuruluşumuz<br />
donanımlı hizmet sunmaktadır.<br />
İleri yaşlarda en çok hangi göz rahatsızlıkları<br />
ile karşılaşıyorsunuz?<br />
Yaş artıkça sistemik hastalıklarda artıyor.<br />
Sistemik hastalıkların başında<br />
bu gün diyabet yani şeker, hipertansiyon<br />
hastalığı dediğimiz rahatsızlık<br />
www.metropoldergileri.com 33
KAPAK KONUSU<br />
34<br />
geliyor. Bu rahatsızlıkların etkilediği en<br />
önemli organlardan biri gözdür. Gözün<br />
arkasında kanama veya yeni damar<br />
oluşumları katarak hastalığının hızlanması<br />
gibi birçok probleme sebep olmaktadır.<br />
Hipertansiyona bağlı olarak<br />
da birçok göz hastalıkları ortaya çıkmaktadır.<br />
İleri yaşlarda katarak, sarı<br />
nokta dediğimiz rahatsızlıklarla çok<br />
karşılaşmaktayız. Erken teşhis ve tedavi<br />
uygulandığı takdirde ciddi olumlu<br />
sonuçlar alabiliyoruz. İnsanlarımızın bu<br />
konuda hassasiyet gösterip 40’li yaşlardan<br />
sonra yıllık rutin kontrollerini<br />
yaptırmalarını öneriyoruz.<br />
Gözler ile ilgili duyduğumuz en sık<br />
problem katarakt. Peki, katarakt<br />
nedir, nasıl bir tedavi süreci vardır?<br />
Katarakt, göze gelen ışınların saydam<br />
lens tarafından retinaya odaklanmasıyla<br />
görme durumunun bozulması<br />
hastalığıdır. Göz merceğinin saydamlığını<br />
kaybederek matlaşması başka<br />
bir ifadeyle göze gelen ışınların artık<br />
rahat gelememesi durumu ve buna<br />
bağlı olarak gözün içerisindeki merceğin<br />
bulanıklaşmasıyla ortaya çıkan<br />
görme rahatsızlığıdır. Gözümüzde<br />
bulunan mercek yaşla itibaren yavaş<br />
yavaş saydamlığını yitiriyor. Bazen<br />
bu durumu daha erken yaşlarda görebiliyoruz.<br />
Çeşitli ilaçların alınması,<br />
çok fazla güneşe maruz kalmak yada<br />
başka hastalıkların katarak hastalığını<br />
hızlandırması söz konusudur. Bu durumlar<br />
dışındakatarak hastalığı genelde<br />
ileri yaş hastalığı olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Gözde bulunan lensin bulanıklığı<br />
ve görmede azalma olması insanların<br />
günlük yaşamını olumsuz etkilemekte.<br />
Bu sebeple çözümler aramaktadırlar.<br />
Katarak hastalığının tek tedavi yöntemi<br />
cerrahi işlemdir. Cerrahi operasyon<br />
dışında ilaç tedavisi yada başka tedavi<br />
yöntemi varmı diye genelde soruyorlar.<br />
Ama tek çözüm cerrahi işlem. Katarak<br />
ameliyatı çok uzun sürmeyen ve<br />
sonrasında kısa sürede sağlıklarına<br />
kavuşabilecekleri bir süreçtir. Katarak<br />
ameliyatı için kısa sürede günlük<br />
yaşamlarına dönebilecekleri bir süreç<br />
olduğunu belirtiyoruz. Fakat katarakameliyatı<br />
özenle ciddi ve işi bilen uzmanlar<br />
tarafından yapılması gereken<br />
önemli bir ameliyattır.<br />
Lazer tedavisi hangi hastalar için<br />
uygulanır ve hasta kesin sonuca<br />
ulaşır mı?<br />
Lazer tedavisi refraktif göz kusurlarında<br />
yani gözlük kullanan hastalarda<br />
uygulanan bir tedavi yöntemidir.Yani<br />
miyop, hipermetrop ve astigmatın tedavisinde<br />
kullanılan ve refraktif cerrahide<br />
bütün dünyada uygulanan en<br />
yaygın yöntemlerden biridir. Lazer olmak<br />
istiyorum diye gelen her hastaya<br />
lazer tedavisi uygulamıyoruz. Öncelikle<br />
lazer tedavisi olmak için gelen hastanın<br />
göz yapısının bu ameliyata uygun<br />
olması gerekmektedir ve hasta 18 yaş<br />
sınırını geçmesi gerekmektedir. Lazer<br />
tedavisi için gelen hastanın başka bir<br />
göz rahatsızlığı olup olmadığını ön muayene<br />
ve tetkikler neticesinde kontrol<br />
edilip lazer tedavisi uygulanıp uygulanmayacağına<br />
karar veriyoruz. Eğer<br />
lazer için gelen hasta bu şartları taşımıyorsa<br />
lazer tedavisi uygulanmaz.<br />
Konya Göz Hastanesi olarak bizim de<br />
gözlük kullanan doktorlarımız elbette<br />
var. Bunun sebebi lazer tedavisinin<br />
güvenilir olmaması değil meslektaşlarımın<br />
göz yapısının bu operasyon için<br />
uygun olmaması ya da başka bir göz<br />
rahatsızlıklarının var olmasıdır. Hastanemizde<br />
çalışan 12 doktorumuzdan
göz bozukluğu olan 2 doktorumuza<br />
kriterleri uygun olduğu için lazer tedavisi<br />
uygulandı. Yine güvenirliliği konusunda<br />
şüpheye düşmemeleri için şunu<br />
da belirtmeliyim ki en yakınlarıma bu<br />
tedaviyi uygulamaktayım. İki ablamın<br />
çocuklarına da bu tedaviyi gerçekleştirdim,<br />
oğlumun da lazer tedavisi için<br />
18 yaşına gelmesini bekliyorum. Ön<br />
yargılı yaklaşmamak,sadece doğru kurumu,<br />
doğru yöntemi ve doğru hizmeti<br />
alabileceğinizdonanımlı ve konforlu bir<br />
hastane bulmanız gerekmektedir.<br />
Diyabet hastaları göz rahatsızlıklarında<br />
daha riskli bir grup mu<br />
oluşturuyor? Onlar neler yaparak<br />
göz sağlıklarına dikkat edebilirler?<br />
Özellikle diyabet hastalarının dikkat etmesi<br />
gereken en önemli unsur mevcut<br />
hastalığın takibive tedavisidir. Diyabetin<br />
kontrolü kişide ne kadar iyi ise buna<br />
bağlı ortaya çıkacak rahatsızlıklar daha<br />
az olmakta. Diyabetin diğer organları<br />
etkilemesi diyabetin kendi seyrinin<br />
kötü gitmesinden kaynaklanıyor.O yüzden<br />
şeker hastalarının mutlaka kan şekerlerinin<br />
takip ve tedavisi konusunda<br />
hassas olmaları gerekmekte.<br />
Bilgisayar televizyon veya telefonlar<br />
gözler için zararlı mı? Yoksa<br />
gözün çalışmasını ve dikkati arttırmasını<br />
mı sağlıyor?<br />
Buralardaki aktivitelerimiz gözlerimizi<br />
ciddi olarak etkilemekte. Uzun süren<br />
bu aktiviteler gözlerin yorulmasına ve<br />
odaklanmaya bağlı olarak yakın şikayetlerin<br />
artmasına sebep olmaktadır.<br />
Yine bunlardan yansıyan ışınların etkisiyle<br />
ortaya çıkan göz yüzeyindeki<br />
hem göz yaşı tabakasının etkilenmesine<br />
bağlı olarak hem de göz üzerindeki<br />
zarın etkilenmesine bağlı olarak<br />
çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getirmektedir.<br />
Bunlara örnek olarak gözde<br />
yanma, batma, ağrı, kızarıklık gibi<br />
şikayetleri sayabiliriz. Uzun dönemde<br />
ise bu cihazlar retinayıda etkilediği konusunda<br />
yapılan araştırmalar var. Bu<br />
cihazların çeşitli göz rahatsızlıklarına<br />
neden olmasından dolayı cihaz kullanımlarında<br />
belli kısıtlamalar yapılmasını<br />
önermekteyiz.<br />
Gözde en çok neye dikkat etmeliyiz?<br />
İlk olarak genel sağlığımıza dikkat etmeliyiz.<br />
Sağlığımıza dikkat ettiğimiz<br />
takdirde göz sağlığımıza da dikkat<br />
etmiş oluruz. İlk olarak yediğimiz içtiğimiz<br />
besinlere dikkat etmeliyiz çünkü<br />
hepimiz biliyoruz ki birçok besin göz<br />
sağlığı için faydalıdır.Mesela ellerimiz<br />
ile gözlerimize temas etmekten kaçınmalıyız.<br />
Çünkü ellerimiz mikrobun<br />
en fazla olduğu yer olması sebebiyle<br />
gözlerimize temasından kaçınılmalıdır.<br />
Sonrasında rutin kontrollerinözellikleyapılması<br />
gerekmektedir. Kitap ya da<br />
telefona odaklandığımız zaman uzak<br />
bir noktaya üç beş dakikada bir bakarak<br />
gözümüzü dinlendirmemiz gerekiyor<br />
görme problemlerini bu sayede<br />
aza indirebiliriz.<br />
Güneş gözlüğü seçimi önemlimi<br />
nelere dikkat etmeliyiz?<br />
Güneş gözlüğü seçimi aslında çok<br />
önemlidir.Güneş gözlüğünüzün yüzünüze<br />
yakışması size göre çok önemli<br />
olabilir ama yakışmasından daha<br />
önemli olan ise gözünüzü güneşin zararlı<br />
ışınlarından korumasıdır. İlk olarak<br />
bu konuda söyleyebileceğimiz sokakta<br />
satılan gözlüklerin satın alınmaması<br />
ve kullanılmaması gerektiğidir. Alacağınız<br />
gözlükkaliteli veaynı zamanda<br />
güneş için UV ışınlarına karşı koruyucu<br />
www.metropoldergileri.com 35
KAPAK KONUSU<br />
36<br />
olması gerekmektedir. Güneş gözlüğü<br />
alışverişlerinizi işin uzmanlarından<br />
yani optiklerden yapılması gerekmektedir.<br />
Lens kullanımı da artık büyük bir<br />
konforsağlıyor. Kozmetik amaçla kullanımın<br />
yanında daha çok görme problemi<br />
olan kişiler gözlük yerine lensleri<br />
tercih ediyorlar. Lens kullanımında<br />
öncelikle dikkat edilmesi gereken en<br />
önemli nokta lensbakımı aşamasıdır.<br />
Göz sağlığınız için siz neler yapıyorsunuz?<br />
Göz sağlığı herkes için olduğu gibi<br />
benim içinde büyük önem arz ediyor.<br />
Önce kendi sağlığıma dikkat ediyorum.<br />
En dikkat ettiğim hususlardan bir<br />
tanesi de ellerimi göz ile temas ettirmiyorum.Rutinkontrollerimi<br />
de düzenli<br />
olarak yaptırıyorum.<br />
Teknolojinin gelişmesi göz sağlığı<br />
açısından ne gibi artılar sağladı?<br />
Teknolojinin gelişmesi göz sağlığı için<br />
çok ayrı bir çığır açmıştır.Eskiden insanlara<br />
göz ameliyatı denildiği zaman<br />
geri adım atarlardı. Katarakt ameliyatını<br />
çok korkunç bir ameliyat olarak<br />
görmenin yanı sıra ameliyat esnasında<br />
yapılacak olan işlemlerhastaları tedirgin<br />
ederdi. O zamanlarda ameliyatlar<br />
göz merceğinin komple çıkarılması<br />
sonrasında kalın camların takılması<br />
olarak sürerken artık günümüzde<br />
teknolojinin gelişmesiyle teknolojinin<br />
sağladığı tüm kolaylıklardan faydalanıyoruz.Teknolojinin<br />
sağlamış olduğu<br />
kolaylıklar hayatımızın tüm anında olmakla<br />
beraber göz hastaneleriteknolojiyi<br />
çok yoğun kullanan bölümlerden<br />
biridir. Birçok hastalığın tanınması ve<br />
görüntülenmesi teknoloji sayesinde<br />
çok kolay olmaktadır. Teknolojiyi laboratuvar<br />
sistemi olarak değilde daha<br />
çok görüntüleme sistemi olarak<br />
kullanmaktayız. Gözle ilgili ne varsa<br />
gelişen teknoloji sayesinde görüntüleyebiliyor<br />
ve müdahale edebiliyoruz.<br />
Teknolojiye ayak uydurarak en kaliteli,<br />
en kapsamlı cihazlar hastanemizde<br />
mevcut olup hastalarımıza konforlu<br />
bir sağlık hizmeti sunuyoruz.<br />
Yoğun iş temponuzda ailenize vakit<br />
ayırabiliyormusunuz, hobileriniz<br />
nelerdir?<br />
İşimi önemseyerek ve severek yapıyorum.<br />
Yoğun bir iş temposu ile hastalarımızın<br />
göz sağlıklarına kavuşturmayı<br />
kendime hedef belirledim. Ama bunundışında<br />
boş zamanlarımda yani çalışmadığım<br />
her anı ailemle geçirmeye çalışıyorum.<br />
Eğer onarı bu iş temposunda ihmal<br />
ediyorsam yada öyle düşünüyorlarsa<br />
onlardan da bu konuda anlayış göstermelerini<br />
bekliyorum.Belki uzak yerlere<br />
tatile götüremiyorum ama birlikte keyifli<br />
vakit geçirdiğimizi düşünüyorum. Yoğun<br />
çalışmam tabiki sadece beni yoruyor<br />
ama aileme yeterli zaman ayırmaya çalışıyorum.En<br />
sevdiğim hobim çalışmak<br />
diyebilirim işimi ve çalışmayı seviyorum.<br />
Düzenli olarak spor yapıyorum savunma<br />
sporu ile ilgileniyorum ve kitap okuyorum.<br />
Doğayı, yeşili severim,bir şeyler<br />
ekip dikmekle uğraşmayı da severim.<br />
Ekim dikim yapabilmek için kendime ait<br />
tarlalarım var, tarlalarımdavakit geçirmeye<br />
çalışıyorum.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Öncelikle böyle bir fırsatı oluşturduğunuz<br />
için sizlere teşekkür ederim.Allah<br />
sağlık verdiği müddetçe çalışmak istiyorum.<br />
Sağlıkla ilgili özellikle göz sağlığı<br />
ile ilgili çalışmalarımız devam etmekte.<br />
Yeni projelerimiz var.Şuanda çok detay<br />
veremesemde özel bir üniversite<br />
açmak gibi gerçekleştirmek istediğim<br />
birçok düşüncem var.Gençlere önerim<br />
ise mesleklerini severek yapmaları ya<br />
da sevebilecekleri bir iş seçmeleri. Ne<br />
kadar yoğun olursa olsun işimi seviyorum<br />
ve severek yapıyorum.
www.metropoldergileri.com 37
HABER<br />
38<br />
Dünya<br />
Konya’da<br />
Buluşuyor<br />
Konya, bu yıl “Selam Vakti” temasıyla gerçekleştirilecek<br />
Hazreti Mevlana’nın 745. Vuslat Yıldönümü Uluslararası<br />
Anma Törenlerinde dünyanın dört bir yanından on binlerce<br />
misafiri ağırlayacak. Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm<br />
Müdürlüğü, üniversiteler, çeşitli kurum ve kuruluşların<br />
faaliyetlerinin yanı sıra Büyükşehir Belediyesi de törenler<br />
kapsamında Mesnevi Sohbetleri, Uluslararası İslam Sanatları<br />
Yarışması Sergisi başta olmak üzere çok sayıda etkinlik<br />
düzenleyecek.<br />
Sevginin, hoşgörünün ve gönüllerin<br />
şehri Konya, Hazreti Mevlana’nın<br />
745. Vuslat Yıldönümü<br />
Uluslararası Anma Törenlerinin heyecanını<br />
yaşıyor.<br />
Her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın<br />
dört bir yanından on binlerce insan, Hz.<br />
Mevlana’nın insanlığa yaptığı çağrıya<br />
uyarak Konya’da buluşacak.<br />
Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm<br />
Müdürlüğü, Konya Büyükşehir Belediyesi,<br />
Selçuk Üniversitesi, Necmettin<br />
Erbakan Üniversitesi, KTO Karatay<br />
Üniversitesi, Uluslararası Mevlâna<br />
Vakfı, İrfan Medeniyeti Araştırma<br />
Merkezi ve Musıki, Semâ ve Mevlevî<br />
Kültürünü Araştırma Merkezi’nin<br />
katkısı ile 7-17 Aralık tarihleri arasında<br />
sema törenlerinin yanı sıra birbirinden<br />
farklı ve önemli etkinlikler<br />
gerçekleştirilecek.<br />
ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE ŞEH-<br />
RİN MANEVİ ATMOSFERİ<br />
YANSITILACAK<br />
Konya Büyükşehir Belediyesi, her yıl<br />
olduğu gibi bu yıl 7-17 Aralık tarihleri<br />
arasında yapılacak törenlere çeşitli<br />
programlarla katkıda bulunuyor.<br />
Etkinliklerin yapıldığı Mevlana Kültür<br />
Merkezi ile Şeb-i Arus töreninin<br />
yapılacağı Spor ve Kongre Merkezinde<br />
ev sahibi olan Konya Büyükşehir<br />
Belediyesi, salonlarda ses ve ışık düzenlemelerini<br />
yaptı.
Büyükşehir Belediyesi<br />
tarafından törenler kapsamında<br />
7-16 Aralık tarihleri<br />
arasında her akşam<br />
19.00’da Mevlana Kültür<br />
Merkezi’nde Mesnevi<br />
Sohbetleri düzenlenecek.<br />
İki yılda bir düzenlenen 2.<br />
Uluslararası İslam Sanatları<br />
Yarışması’nın ödül törenini<br />
düzenleyecek olan<br />
Büyükşehir Belediyesi,<br />
yarışmada ödül alan eserleri<br />
hafta boyunca Konyanüma<br />
Panoramada’da<br />
sergileyecek.<br />
Büyükşehir Belediyesi İrfan<br />
Medeniyeti Araştırma<br />
ve Kültür Merkezi’nde de<br />
sanat sunumları, atölye<br />
çalışmaları ve “Mevlevî<br />
Geleneğinde Sikke Giyme<br />
Merasimi” de misafirlerin<br />
beğenisine sunulacak. İrfan<br />
Medeniyeti Araştırma<br />
ve Kültür Merkezi, “Tekke<br />
Musikisi”, “Mevlevî İlahileri”,<br />
“Rebab-Ney Dinletisi”<br />
ile de Konya’ya gelen<br />
misafirlere şehrin manevi<br />
atmosferini aktaracak.<br />
SÖYLEŞİ VE KONFE-<br />
RANSLAR DÜZEN-<br />
LENECEK<br />
Büyükşehir Belediyesi<br />
Mevlâna Kültür Merkezi’ne<br />
gelen Mevlana<br />
dostlarına “Matbah’dan<br />
Helva İkramı” yapacak<br />
Konya Büyükşehir Belediyesi,<br />
“Semâ Nedir<br />
Bilir misin?” söyleşisi,<br />
“Selçuklu Dönemi Konya<br />
Türbeleri”, “Hazreti<br />
Mevlâna ve Eserlerinin<br />
Doğru Anlaşılmasının<br />
Önemi”, “Hazreti Mevlâna,<br />
İnsan ve Toplum”,<br />
“Hazreti Mevlâna Celaleddin<br />
Döneminde Selçuklu<br />
Türkiyesi”, “Türk<br />
Din Musikisi Tarihi”,<br />
“Hazreti Mevlâna ve İnsan”, “Hazreti Mevlâna”,<br />
“Bir Kur’an Tefsiri Olarak Hazreti<br />
Mevlâna’nın Mesnevisi” ve “Şeb-i Arus”<br />
konferansları ile de İrfan Medeniyeti Araştırma<br />
ve Kültür Merkezi’ndeki konuklarını Hz.<br />
Mevlana, Konya ve semanın sırlarıyla ilgili<br />
manevi bir yolculuğa çıkaracak.<br />
Medeniyet Okulu Sınıf Tiyatroları kapsamında<br />
ise “Sevgi ve Selâm” ismi verilen oyun,<br />
Konya’daki ilköğretim 4. ve 5’inci sınıflarda<br />
toplamda 3 bin 500 derslikte sahnelenecek.<br />
GÜNLÜK BİLGİLENDİRME YAPILACAK<br />
Büyükşehir Belediyesi, Anma Törenleri kapsamında<br />
gün gün etkinlikleri ayrıntılı bir şekilde<br />
duyurmak amacıyla hazırladığı broşürleri<br />
otogar, tren garı, havalimanı, oteller, Mevlana<br />
Türbesi ve Mevlana Kültür Merkezinde vatandaşlara<br />
düzenli olarak dağıtacak.<br />
www.metropoldergileri.com 39
HABER<br />
40<br />
Başkan Altay: Bizim Vizyonumuz<br />
Gönüllere Girmektir<br />
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep<br />
Tayyip Erdoğan tarafından Konya Büyükşehir Belediye<br />
Başkan Adayı olarak açıklanan Başkan Uğur<br />
İbrahim Altay, AK Parti İl Teşkilatı tarafından düzenlenen<br />
programla tanıtıldı. Programa katılan AK Parti<br />
Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Leyla<br />
Şahin Usta, “Birlik ve beraberlik içerisinde hedefimizi<br />
yüksek tutacağız ve Konya’yı bu seçimde de<br />
en yüksek oy oranı ile birinci il çıkarmayı başaracağız”<br />
derken, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı<br />
Uğur İbrahim Altay, “Bizim için başkanlık, hizmetkâr<br />
olduğumuz bu toprağın insanının yüzündeki tebessümü<br />
artırma vesilesidir” ifadelerini kullandı. AK<br />
Parti İl Başkanı Hasan Angı ise, Büyükşehir ile birlikte<br />
31 ilçeyi kazanarak Konyalılara hizmet etmeye<br />
devam etmek istediklerine vurgu yaptı.<br />
AK Parti Konya Büyükşehir Belediye<br />
Başkan Adayı Tanıtım Toplantısı AK<br />
Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla<br />
Şahin Usta, Konya Büyükşehir Belediye<br />
Başkanı Uğur İbrahim Altay, AK<br />
Parti İl Başkanı Hasan Angı, milletvekilleri,<br />
belediye başkanları, ilçe başkanları,<br />
teşkilat mensupları ile basın mensuplarının<br />
katılımıyla gerçekleştirildi.<br />
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve<br />
Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta,<br />
Selçuklu Kongre Merkezi’ndeki programda<br />
yaptığı konuşmasında Konya’nın<br />
belediyecilik hizmetleri açısından özellikle<br />
de Yeni Büyükşehir Yasası sonrasında<br />
önemli işlere imza attığına vurgu<br />
yaparak emeği geçen tüm belediye başkanlarına<br />
teşekkür etti.<br />
KONYA’NIN BAŞARISININ SIRRI<br />
BİRLİK VE BERABERLİĞİNDE<br />
Leyla Şahin Usta, “Başkan adayımız<br />
ve 8 aydır Büyükşehir Belediye Başkanımız<br />
olan Uğur İbrahim Altay Bey<br />
çıtayı yüksek bir seviyede aldı. <strong>Sayı</strong>n<br />
Cumhurbaşkanımızdan tevdi edilen<br />
görev ile birlikte bu çıtayı daha da yükseltecek.<br />
Eğer başkanımızın başarısını<br />
istiyorsak, Konya’nın Türkiye’de en<br />
önde gelen illerden biri olmasını istiyorsak<br />
birlik ve beraberlik içerisinde<br />
bugünden itibaren çok sıkı bir şekilde<br />
Konya için çalışmamız gerekiyor. Hedefimizi<br />
yüksek tutacağız ve Konya’yı<br />
bu seçimde de en yüksek oy oranı ile birinci<br />
il çıkarmayı başaracağız inşallah.<br />
Hep birlikte 31 ilçemizin de AK Partili<br />
olabilmesi için çalışacağız ve bunu başaracağız”<br />
diye konuştu.<br />
AK PARTİ BELEDİYECİLİĞİ HALKA<br />
HİZMETKÂR OLMAK VE HAKK’IN<br />
RIZASINI ALABİLMEKTİR<br />
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve
AK Parti Konya Büyükşehir Belediye<br />
Başkan Adayı Uğur İbrahim Altay, gösterilen<br />
teveccüh nedeniyle Cumhurbaşkanı<br />
ve AK Parti Genel Başkanı Recep<br />
Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AK<br />
Parti Genel Merkezi’ne, Genel Başkan<br />
Yardımcılarına, milletvekillerimize, il<br />
ve ilçe teşkilatlarına teşekkür etti.<br />
Başkan Altay, yerel yönetim ve belediyeciliğin<br />
bir gönül işi olduğuna vurgu<br />
yaparak, “AK Parti’nin yerel yönetimlere<br />
bakışı hizmet yarışıdır, gönüllere<br />
girmektir, şehrin emini olmaktır. Bu<br />
vizyonun temeli Cumhurbaşkanımız<br />
<strong>Sayı</strong>n Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul<br />
Büyükşehir Belediye Başkanlığına<br />
dayanır. AK Parti Belediyeciliği sadece<br />
günü kurtarmak değil, şehirlerin ve insanların<br />
geleceğine yatırım yapmaktır.<br />
AK Parti Belediyeciliği sadece fiziki<br />
yatırım değil, gönüllere girebilmektir.<br />
Laf üretmek değil, ortaya vizyon koyabilmektir.<br />
Halka hizmetkâr olmak ve<br />
Hakk’ın rızasını alabilmektir. Konya’da<br />
yaşamak ile Konya’yı yaşamak arasındaki<br />
farkı hisseden hemşehrilerimizin<br />
duaları bizim en büyük desteğimizdir”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
BU ŞEHRE HİZMET ŞÜKÜR VESİLE-<br />
SİDİR<br />
Yerel yönetimlerin bir bayrak yarışı olduğunu,<br />
her gelen belediye başkanının<br />
bir önceki belediye başkanından aldığı<br />
bayrağı daha yukarıya taşımak için<br />
gayret ettiğini söyleyen Altay, “Konya’ya<br />
10 yıl hizmet etmiş bir kardeşiniz<br />
olarak bizim için belediye başkanlığı,<br />
hizmetkâr olduğumuz bu toprağın insanının<br />
yüzündeki tebessümü artırma vesilesidir.<br />
Doğup büyüdüğümüz ve havasını<br />
teneffüs ettiğimiz bu şehre hizmet<br />
şükür vesilesidir” dedi.<br />
DOĞRU VE HAK BİLDİĞİMİZ YOL-<br />
DAN HİÇ AYRILMADIK<br />
Konuşmasında teşkilat mensupların da<br />
seslenen Başkan Altay, şöyle devam<br />
etti: “Gayesi hizmet olanın yardımcısı<br />
Allah’tır. 31 ilçemizi sizlerle birlikte<br />
gezdik. Kimsesizin kimsesi olduk, çaresizin<br />
çaresi olduk. Doğru ve hak bildiğimiz<br />
yoldan hiç ayrılmadık. Yetimin<br />
hakkını koruduk, güçsüze umut olduk.<br />
Aynı duaya âmin dedik, aynı duyguları<br />
paylaştık. Tüm bunları imar ederken<br />
odak noktamız her zaman hemşerilerimiz<br />
oldu. Allah’ın izniyle yine el ele<br />
vereceğiz, gönül gönüle vereceğiz ve<br />
Konya’mız için gecemizi gündüzümüze<br />
katıp hizmet edeceğiz. Biz hizmeti ibadet<br />
kabul eden bir ecdadın torunlarıyız,<br />
Allah yolumuzdan ayırmasın.”<br />
Başkan Altay, Konya’yı daha ileriye götürmek,<br />
birlik ve beraberliğin örnek şehri<br />
haline getirmek için birlik ve beraberlik<br />
ruhunu geliştirmek gerektiğini kaydeden<br />
Altay, bugüne kadar büyük önem verdikleri<br />
gönül belediyeciliğini “Benim Şehrim”<br />
sloganıyla yeniden yaşamak ve yaşatmak<br />
amacında olduklarını dile getirdi.<br />
BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN BU AZİZ<br />
MİLLETE HİZMET ETMEK<br />
AK Parti İl Başkanı Hasan Angı da<br />
Uğur İbrahim Altay’ın Konya Büyükşehir<br />
Belediye Başkanlığı için adaylığının<br />
hayırlı olmasını dileyerek, “Konya’nın<br />
onlarca yıl konuşulmuş projelerinin<br />
hayata geçtiği bir dönem yaşadık. 31<br />
Mart 2019’da da milletimizin vereceği<br />
destekle yola devam diyeceğiz. Önümüzdeki<br />
günlerde kalan 21 ilin adayları<br />
belirlenecek. Bizim için önemli olan bu<br />
aziz millete hizmet... 2019 ve sonrasında<br />
31 ilçede ve büyükşehirde seçimi kazanmak<br />
ve şehrin insanlarına hizmet etmeyi<br />
sürdürmek istiyoruz” diye konuştu.<br />
www.metropoldergileri.com 41
RÖPORTAJ<br />
42<br />
Canan Şayir<br />
Beyzat Aksoy<br />
İlk Önceliğimiz<br />
Müşteri<br />
Memnuniyeti…<br />
Konya’nın tercih edilen otomotiv<br />
firmalarından olan Koyuncu<br />
Otomotiv’in başarılı Satış Müdürü<br />
Murat İçil ile sektör ve firma hakkında<br />
bir söyleşi gerçekleştirdik.<br />
Bu röportajımız esnasında; işlerine<br />
aşkla sarılan, güler yüzlü personeliyle<br />
Konya’da ilklerin ve yeniliklerin<br />
firması olarak bildiğimiz<br />
Koyuncu Otomotiv için başarının<br />
tesadüf olmadığını görmüş olduk.<br />
KOYUNCU OTOMOTİV<br />
OTOMOBİL SATIŞ MÜDÜRÜ<br />
MURAT İÇİL<br />
Okuyucularımız için biraz kendinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
1981 Konya doğumluyum, İşletme<br />
fakültesi mezunuyum. Otomotiv<br />
Sektörüne ilk olarak 2012 yılında<br />
Opel markasıyla adım attım. 3 yıllık<br />
görevimden sonra 2015 Şubat ayında<br />
Koyuncu FIAT ailesinde satış danışmanı<br />
olarak işe başladım. Daha sonra<br />
sırasıyla Satış Şefi ve en sonda şu an<br />
bulunduğum görev olan Satış Müdürü<br />
olarak görevime devam etmekteyim.<br />
Bir çocuk sahibiyim..
Koyuncu Fiat hakkında bizleri bilgilendirir<br />
misiniz?<br />
Öncelikle Koyuncu Grup hakkında<br />
genel bilgi vermek istiyorum.<br />
Temelleri 1966 yılında Refik Koyuncu<br />
tarafından atılan Koyuncu Grup ; Otomotiv,<br />
akaryakıt, Taşıt muayene, Enerji<br />
ve Tuz üretimi alanlarında 700’den<br />
fazla çalışanı ve 500 Milyon TL’nin<br />
üzerindeki faaliyet giderleri ile varlığını<br />
başarı ile sürdürmektedir.<br />
Koyuncu Grup bünyesinde faaliyet<br />
gösteren Koyuncu Otomotiv de;<br />
2002 yılından beri Fiat markasının<br />
Konya’da satış, servis, yedek parça<br />
hizmetlerini, Karaman’da ise satış<br />
ve servis hizmetlerini 130 kişilik<br />
personeliyle sunmaktadır. Ayrıca<br />
ikinci el araç satış ve araç kiralama<br />
hizmetlerini de bünyesinde bulundurmaktadır.<br />
Otomotiv sektöründe Koyuncu Fiat<br />
bayiliğimiz 2017 Türkiye satış verilerine<br />
göre, toplam satışlarda Türkiye<br />
8.si; perakende Egea satışında Türkiye<br />
2.si; Konya’da ise marka 1.si olarak<br />
başarılarına devam etmektedir.<br />
Markanızın satış sonrası hizmetleri<br />
hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />
Otomotiv satış sonrası hizmetlerinde<br />
yenilikçi ve kaliteli hizmet anlayışı<br />
ile ülkemizde model, bölgemizde lider<br />
bayi olarak müşteri memnuniyetini en<br />
üst düzeyde sağlamak en önemli ilkelerimizden.<br />
Sektörünüzde müşteri memnuniyetini<br />
nasıl sağlıyorsunuz?<br />
Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki FA-<br />
ALİYET GÖSTERDİĞİMİZ TÜM<br />
ALANLARDA tutkulu ekiplerimizle,<br />
tüm paydaşlarımıza değer katarak<br />
www.metropoldergileri.com 43
RÖPORTAJ<br />
44<br />
‘’Müşteriye farkındalık<br />
yaratmanın yolu müşteri<br />
memnuniyetinden geçiyor’’<br />
büyümek bizim yegâne amacımızdır.<br />
Bu ortak amaca gitmenin<br />
de müşteri memnuniyetiyle<br />
gerçekleşeceğini çok iyi<br />
biliyoruz.<br />
Aslında olaya daha geniş perspektiften<br />
bakmak gerekiyor.<br />
Tüm sektörlere bakarsak artık<br />
her üründen piyasaya oldukça<br />
geniş bir yelpaze sunuluyor. İşte<br />
tam bu noktada müşteriye farkındalık<br />
yaratmanın yolu müşteri<br />
memnuniyetinden geçiyor.<br />
Biz burada müşterilerimizle<br />
aile gibiyiz. Çok sıcak bir ortamımız<br />
var. Karşılamadaki arkadaşımızın<br />
güler yüzünden,<br />
satış danışmanının aracı anlatmasına,<br />
teslimatçının aracı<br />
teslim etmesine kadar müşterilerimize<br />
müthiş bir deneyim<br />
yaşatıyoruz.<br />
Bayisi olduğumuz FIAT markası<br />
da aracı satın alan müşteriler<br />
için ayrı bir anket, satın<br />
almayanlar için de ayrı bir anket<br />
yaparak sonuçları sürekli<br />
bizimle paylaşır. Bu sonuçlar,<br />
bizim müşteri memnuniyetine<br />
ne kadar önem verdiğimizin<br />
de referansıdır.<br />
Otomotiv sektöründe satış-pazarlama<br />
konusunda nelere<br />
dikkat ediyorsunuz?<br />
Bahsettiğim gibi sektörde en<br />
dikkat ettiğimiz ve önem verdiğimiz<br />
şey müşteri memnuniyetidir.<br />
Bizim olmazsa ol-
mazımız budur. Bunu tesis etmek için<br />
de yetkin, etkin ve eğitimli personel ile<br />
çalışırız. Bu bağlamda personellerimizin<br />
eğitimlerine, bilgi birikimlerine ve<br />
aidiyet duygularına katkı sağlayacak<br />
brifing ve çeşitli seminerler düzenleriz.<br />
Koyuncu Fiat olarak 2018 hedeflerinize<br />
ulaştınız mı?2019 yılından beklentileriniz<br />
neler?<br />
2018 yılı hedeflerimize son yaşanan<br />
piyasalardaki tüm olumsuz şartlara<br />
rağmen tüm çalışanlarımızın gösterdiği<br />
gayret ve sonuç odaklılık ile rahatlıkla<br />
ulaştığımızı söyleyebilirim.<br />
2019 yılı için de sektörde yaşanabilecek<br />
tüm olumlu ve olumsuz durumları<br />
göz önünde bulundurarak bir bütçe<br />
planlaması ve hedef noktaları oluşturduk.<br />
Önceki yılların verdiği tecrübeye<br />
dayanarak personellerimizden aldığımız<br />
destek ile de 2019 hedeflerimize<br />
rahatlıkla ulaşabileceğimizi biliyoruz.<br />
Türkiye ve Konya’da otomotiv sektörünü<br />
değerlendirecek olursak neler<br />
söylersiniz?<br />
Son yıllarda bildiğiniz üzere piyasalarda<br />
ve özellikle döviz tarafında yaşanan<br />
oynaklık otomotiv sektörünü de<br />
derinden etkiledi. Ama hükümetin son<br />
çeyrekte sektörü canlandırmak adına<br />
aldığı ÖTV ve KDV indirimi piyasaya<br />
müthiş bir canlılık getirmiştir. Şu anda<br />
yoğun talepten dolayı araç teminini siparişle<br />
sağlamaktayız.<br />
Konya’da ise röportajın başında bahsettiğim<br />
gibi tüm otomotiv markaları<br />
arasında en çok satan marka olarak<br />
2011 yılından beri liderliğimizi devam<br />
ettirmekteyiz. Bu vesile ile buradan<br />
tüm Konya’lı hemşerilerimize sizin<br />
vasıtanızla bize göstermiş oldukları<br />
ilgiden dolayı sonsuz teşekkürlerimi<br />
iletmek istiyorum.<br />
İş dışında bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz?<br />
Hobilerinizden bahseder<br />
misiniz?<br />
Kendimi çok sosyal biri olarak tanımlayabilirim.<br />
İş hayatı dışındaki günlerim<br />
genelde çeşitli spor aktiviteleri<br />
ve ülkemizdeki ekonomik havadisleri<br />
takip etmekle geçer. Vizyondaki sinema<br />
filmlerini yakından takip eder ve<br />
elimden geldiğince kaçırmamaya çalışırım.<br />
Son olarak neler eklemek istersiniz?<br />
Son olarak tüm bu söylediklerimin<br />
odağında, müşterilerimize mükemmel<br />
bir satın alma süreci ve müşteri<br />
memnuniyeti için, yılsonuna kadar<br />
sürecek olan ÖTV indiriminden faydalanarak<br />
çok uygun fiyatlara sıfır<br />
araç almak için showroomumuza davet<br />
etmek isterim.<br />
www.metropoldergileri.com 45
HABER<br />
46<br />
PROJE ATÖLYELERİNDE<br />
ÖĞRENCİLER 2023’E KOŞUYOR<br />
Selçuklu Değerler Eğitim Projesi<br />
kapsamında desteklenen<br />
Cahit Zarifoğlu İlkokulunda,<br />
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023<br />
eğitim vizyonu belgesinde<br />
yer alan “Öğren, Yap, Ol” felsefesi<br />
hayat buldu.<br />
Selçuklu Belediyesi tarafından SEDEP<br />
kapsamında destek verilen proje okullarından<br />
Cahit Zarifoğlu İlkokulunda<br />
gerçekleştirilen ahşap atölyesi, robotik<br />
kodlama atölyesi, sanat ve tasarım sokağı<br />
ile öğrencilerin cami adabını uygulamalı<br />
olarak öğrenebilmesi için yapılan<br />
mescit açılışı gerçekleştirildi.<br />
Geleceğini sorumluluk sahibi bireylerinin<br />
yetişmesini sağlamak, onların<br />
becerilerini geliştirmek ve yeteneklerini<br />
ortaya çıkarmak, eğlenerek öğrenme<br />
fırsatını sunmak üzere, Cahit Zarifoğlu<br />
ilkokulunda yapılan atölyelerin açılışı,<br />
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye<br />
Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş’un<br />
katılımı ile gerçekleştirildi. Açılışa; Selçuklu<br />
Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı,<br />
Konya İl Milli Eğitim Müdürü<br />
Mukadder Gürsoy, Selçuklu İlçe Milli<br />
Eğitim Müdürü Turan Kayacılar, Ak<br />
Parti Selçuklu İlçe Başkan Yardımcısı<br />
Adnan Bahçeci, Yazır Mahalle Muhtarı<br />
Celalettin Doğan, Şube Müdürleri, SE-<br />
DEP Koordinatörleri, akademisyenler,<br />
öğretmen ve öğrenci velileri de katıldı.<br />
“Projeler Selçuklu’da Hayat<br />
Buluyor”<br />
Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı<br />
SEDEP’in Türkiye’de kurumlar<br />
arasındaki iş birliğinin önemli<br />
bir örneği olduğuna dikkati çekerek:<br />
“Başarılı ve özverili bir şekilde çalışmalarına<br />
devam eden SEDEP’te yeni<br />
markalar oluşturmanın gayretindeyiz.<br />
Bu kapsamda da üç tane yeni projenin<br />
başlangıcını yaptık. Bu projelerimizden<br />
tasarım ve sanat atölyesi,robotik atölyesive<br />
sanat ve müzik atölyemiz uygulama<br />
aşamasında en güzel çalışmaları<br />
yerine getiriyor” dedi.<br />
“Atölyeler Bilgiyi Davranışa<br />
Dönüştürüyor”<br />
Eğitim öğretimin edinilen bilgilerin<br />
davranışlara dönüştürülmesi olduğuna<br />
dikkati çeken Talim Terbiye Kurulu<br />
Başkanı Alpaslan Durmuş; “Bu atölyeler<br />
temelde edinilen bilgilerin davranışa<br />
dönüştürülmesini sağlamayı<br />
hedeflemektedir. Çocukların öğrendiği<br />
bilgiyi harekete geçirmesi ve birbiriyle<br />
birleştirmesini sağladığı için son derece
önemli bu atölyeler. Sıkma hareketini<br />
düşünün, ezme hareketini düşünün bu<br />
sıkma ve ezme hareketi hamur yoğurma<br />
sürecinde bir araya gelir ve hamur<br />
yoğurma becerisine dönüşür. Ama bu<br />
yoğurma ve ezme hareketini başka bir<br />
beceride mesela masaj yapmada kullanabilirsiniz.<br />
Yani bu hareketlerin<br />
beceriye dönüşmesi bu tür ortamlarda<br />
mümkündür. Bu projenin destekçisi<br />
olan Selçuklu Belediyesi’ne ve değerli<br />
müdürümüze teşekkür ediyorum” dedi.<br />
“Öğren, Yap, Ol”<br />
Okul müdürü Murat Kılıç, 2023 eğitim<br />
vizyonunu gerçekleştirmek üzere<br />
okullarımız da gerekli çalışmaların<br />
yapılmaya başlandığını, açılışı yapılan<br />
atölyelerinde bunun bir örneği olduğunu<br />
söyledi. Kılıç, “Okulumuzda bu<br />
atölyeler ve daha önce açılışını yaptığımız<br />
bilişsel eğitim sınıflarımız, drama<br />
atölyesi, z-kütüphanemizle, 2023<br />
eğitim vizyonbelgesinde yer alan “öğren,<br />
yap, ol” felsefesini çocuklarımıza<br />
kazandırmayı amaçlamaktayız”dedi.<br />
Okul müdürü Murat Kılıç sözlerini şu<br />
şekilde tamamladı; “İçinde bulunduğumuz<br />
dijital çağın gereksinimlerini<br />
karşılamak için 21. yüzyıl becerileri<br />
ile donatılmış bireylere ihtiyaç duyulmaktadır.<br />
21. yüzyılda ülke olarak<br />
gelişmek ve liderlik edebilmek için bu<br />
becerilerden yararlanmak zorundayız.<br />
Önemli olan öğrencilerimizin tümünü<br />
kapsayacak öğrenme ortamları sunmaktır.<br />
Açılışını yaptığımız öğrenme<br />
ortamlarının öğrencilerimize hayırlı<br />
olmasını dilerim”<br />
Ahşap Atölyesi<br />
Açılışı yapılan ahşap atölyesi, 6 yaş ve<br />
üstü çocuklar için planlandı. Çocuklar<br />
bu atölyede; el becerilerini ve yaratıcılıklarını<br />
geliştirerek kendi tasarladıkları<br />
ahşap oyuncakları, geleneksel oyuncaklar<br />
(topaç, Kollu topaç vb), ahşap<br />
figür ve kuklalar, maketler, modeller<br />
(kuş yuvası, araba vb) ve hayal ettikleri<br />
birçok ürünü üretebilecekler. Ayrıca<br />
öğrencilerin; günlük alışkanlıkların<br />
dışına çıkması, kararlı olmaları, deneyimleyerek<br />
öğrenmeleri, özgüvenlerini<br />
artırmaları, sosyal ve kişisel becerilerini<br />
ve küçük hareket/kas hareketleri ile<br />
matematiksel işlem yapma becerilerini<br />
geliştirmeleri, koordinasyon yeteneklerini<br />
artırmaları hedeflenmektedir.<br />
STEM Eğitim Merkezi<br />
Öğrencilere, temel robotik kodlama<br />
eğitiminin yerli robot Kido-Boto ile<br />
verileceği STEM Eğitim Merkezinde;<br />
arduino eğitiminin yanı sıra, matematik,<br />
fen ve teknoloji eğitimi almaları da<br />
sağlanacak. STEM eğitimi ile canlı bir<br />
öğrenme ortamına kavuşacak olan öğrencilerin,<br />
yeni buluşlar keşfetmeleri,<br />
olaylar arasında ilişki kurmaları, yeni<br />
ürün ortaya koyarak, ekosisteme katkı<br />
sunmaları, işbirliği ve bağımsız çalışma<br />
yoluyla özgüven ve öz yeterliliklerini<br />
geliştirmelerine imkan verilecek,<br />
esneklik ve güven içinde düşünmeye<br />
teşvik edilecek, karşılaştıkları sorunlara<br />
hızlı çözümler üretmeyi öğrenecek,<br />
öğrenme motivasyonlarını artıracaklar.<br />
Sanat Ve Tasarım Sokağı<br />
Tasarım odaklı düşünme ve yenilikçi<br />
olmayı sağlamak hedeflenmektedir.<br />
Sanat ve tasarım sokağı ile çocukların<br />
estetik duygusunun geliştirilmesi ve<br />
yaptıkları ürünlerin bu alanda sergilenerek<br />
sanatsal becerilerinin geliştirilmesi<br />
sağlanacak.<br />
Programın sonunda bilişsel eğitim sınıfı<br />
ve sanat - tasarım atölyelerini inceleyen<br />
konuklar, okul yönetiminden<br />
yapılan çalışmalarla ilgili bilgi alarak<br />
çocuklarla birlikte tasarım faaliyetlerine<br />
katıldılar.<br />
www.metropoldergileri.com 47
HABER<br />
48<br />
TOBB önderliğinde<br />
ve TEPAV ortaklığında<br />
Avrupa Birliği<br />
finansmanı ile<br />
hayata geçirilen ve<br />
Konya’nın da aralarında<br />
bulunduğu 12<br />
ili kapsayan “Mahir<br />
Eller Projesi” ile 30<br />
bin kişinin mesleki<br />
becerisi belirlenecek,<br />
20 bin kişinin<br />
yetkinliği belgelendirilecek,<br />
3 bin<br />
kişiye de istihdam<br />
sağlanacak.<br />
TOBB “MAHİR ELLER”<br />
İÇİN HAREKETE GEÇTİ<br />
T<br />
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />
(TOBB) tarafından Türkiye<br />
Ekonomi Politikaları Araştırma<br />
Vakfı (TEPAV) ortaklığında geçici<br />
koruma altındaki Suriyelilerin ve vatandaşlarımızın<br />
istihdam edilebilirliklerini<br />
artırmak amacıyla başlatılan<br />
ve Konya’da Ticaret Odası işbirliğinde<br />
12 ili kapsayan Mahir Eller Projesi’nin<br />
açılış toplantısı TOBB Başkanı M. Rifat<br />
Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde;<br />
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı<br />
Zehra Zümrüt Selçuk ile AB Delegasyonu<br />
Başkanı Büyükelçi Christian<br />
Berger’in katılımıyla gerçekleştirildi.<br />
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu,<br />
programın açılışında yaptığı konuşmada<br />
projenin hayata geçmesini sağlayan<br />
Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra<br />
Zümrüt Selçuk’a, Proje kapsamında<br />
yapıcı ve yönlendirici yaklaşımı için<br />
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonuna<br />
ve projeye sağladığı mali destek için de<br />
Avrupa Birliği’ne teşekkür etti.<br />
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, burada<br />
yaptığı konuşmada, Türkiye’nin
2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en ağır<br />
sığınmacı sorunuyla karşı karşıya olduğunu<br />
söyledi. Suriye iç savaşında 7<br />
milyon Suriyeli’nin ülkelerini terk etmek<br />
zorunda kaldıklarına dikkati çeken<br />
Hisarcıklıoğlu, bu insanların yarısının<br />
Türkiye’de misafir edildiğini dile getirdi.<br />
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de bulunan<br />
Suriyelilerin hayatını kolaylaştırmak<br />
için, 32 milyar dolar harcama yapıldığına<br />
işaret ederek, “Bölgemizde huzur<br />
ve sükuneti sağlamak adına yaraları<br />
sarıyoruz. Zira biliyoruz ki huzur olmadan<br />
ticaret olmaz, ticaret olmadan da<br />
zenginlik olmaz. Dolayısıyla, sığınmacı<br />
meselesi, siyasi olduğu kadar ekonomik<br />
yönü de olan bir konudur. Devletimiz siyasi<br />
olarak yaraların sarılması için çalışırken,<br />
biz de ekonomik olarak yaraların<br />
sarılması için uğraşıyoruz.” diye konuştu.<br />
Bu projeyle öncelikle geçici koruma<br />
altındaki Suriyelilerin en yoğun bulunduğu<br />
Adana, Bursa, Gaziantep, Hatay,<br />
İstanbul, İzmir, Kayseri, Kilis, Konya,<br />
Mardin, Mersin ve Şanlıurfa’ya odaklanıldığını<br />
vurgulayan Hisarcıklıoğlu,<br />
Mahir Eller Projesi ile mesleki yeterliliği,<br />
birikimi olan ve daha iyi çalışma<br />
koşulları arayan insanlara dokunmayı<br />
hedeflediklerini bildirdi.<br />
- “Hükümetimiz burada da yanımızda<br />
olduğunu gösterdi”<br />
Hisarcıklıoğlu, projeye katılanların<br />
hem daha kolay iş bulabileceğini hem<br />
de firmalara ve Türkiye’ye katkı sağlayacaklarını<br />
belirterek, şunları kaydetti:<br />
“12 şehrimizde yer alan tüm firmalarımızı,<br />
‘birlikte yaşamak ve birlikte<br />
çalışmak için’ gönüllü işveren olmaya<br />
davet ediyorum. Hükümetimiz, burada<br />
da yanımızda olduğunu gösterdi.<br />
Firmalarımıza, proje kapsamında ilk<br />
kez istihdam edilecek geçici koruma<br />
altındaki Suriyeli çalışanlar için teşvik<br />
verilecek. Çalışma izni ücretleri<br />
ve yeni istihdam ettiği kişinin toplam<br />
maliyetinin yüzde 10’u, proje süresince<br />
6 ay boyunca karşılanacak. İşverenlerimiz,<br />
bu proje kapsamdaki tüm süreçler<br />
için 12 şehrimizdeki odalarımızdan<br />
danışmanlık alabilecek.” Bu projenin<br />
sadece bir istihdam projesi olmadığını<br />
ifade eden Hisarcıklıoğlu, projeyle 30<br />
bin kişinin mesleki yetkinliklerinin ve<br />
becerilerinin artırılmasının sağlanacağını<br />
söyledi. Hisarcıklıoğlu, projenin<br />
tamamında, Suriyeli sığınmacılar ile<br />
Türk vatandaşları arasında yüzde 35-65<br />
oranını korumaya çalıştıklarını vurgulayarak,<br />
“Bundan sadece sığınmacı kardeşlerimiz<br />
değil, tüm Türkiye kazançlı<br />
çıkacak.” dedi.<br />
AB TÜRKİYE DELEGASYONU<br />
BAŞKANI BÜYÜKELÇİ CHRİSTİAN<br />
BERGER<br />
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu<br />
Başkanı Büyükelçi Christian Berger<br />
ise “Mahir Eller Projesi”ne ilişkin<br />
olarak “Temel amaç, mesleki yönlendirme,<br />
deneme ve sertifikalandırma<br />
yoluyla sığınmacıların istihdam edilebilirliğini<br />
pekiştirmek” dedi. Büyükelçi<br />
Berger, Suriye’de 2011 yılından<br />
bu yana insani bir felaket yaşandığını<br />
belirterek, yaklaşık 7 milyon insanın<br />
ülke içinde sığınmacı veya mülteci<br />
konumunda olduğunu hatırlattı. Suriye<br />
konusunda hala siyasi bir çözüme ulaşılamadığını<br />
söyleyen Berger, Türkiye<br />
ile Rusya arasındaki İdlib mutabakatına<br />
atıfla, “Türk diplomasisi sayesinde<br />
İdlib’deki duruma bir çözüm bulundu<br />
ve başka bir insani felaketin önüne geçildi.”<br />
dedi. Berger, Suriye’de 2011’de<br />
krizin patlak vermesinden bu yana<br />
Türkiye’nin artan sayıdaki sığınmacılara<br />
ev sahipliği yapmak için muazzam<br />
çaba gösterdiğini söyledi.<br />
Büyükelçi Berger, şu an Türkiye’de 4<br />
milyon civarındaki kayıtlı sığınmacının<br />
yaklaşık 2 milyonunun çalışabilecek<br />
yaşta olduğunu anımsattı.İş piyasasında<br />
sığınmacılar için şartların teşvik edilmesi<br />
gerektiğini söyleyen Berger, “Sığınmacıların<br />
işe alınması ve şirketler ile<br />
iş arayanların bir araya getirilmesi noktasında<br />
özel sektörü desteklememiz gerekiyor,<br />
bu son derece önemli. Bu amaç<br />
için bu proje aracılığıyla 15 milyon avro<br />
sevk edildi. Temel amaç, mesleki yönlendirme,<br />
deneme ve sertifikalandırma<br />
yoluyla sığınmacıların istihdam edilebilirliğini<br />
pekiştirmek.” ifadelerini kul-<br />
www.metropoldergileri.com 49
HABER<br />
50<br />
landı. Berger, AB’nin, sığınmacıların<br />
istihdam edilebilirliğini ve iş piyasasına<br />
entegrasyonlarını desteklemeye devam<br />
edeceğini, Türk hükümetinin etkileyici<br />
çabalarına katkıda bulunmaktan gurur<br />
duyduklarını kaydetti.<br />
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZ-<br />
METLER BAKANI ZEHRA ZÜMRÜT<br />
SELÇUK<br />
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı<br />
Zehra Zümrüt Selçuk da Mahir<br />
Eller Projesi’nin 12 ilde toplam 20 bin<br />
kişiye ulaşacağını belirterek, “Bu çalışmada<br />
3 bin kişinin istihdam edilmesi<br />
mültecilerle birlikte vatandaşlarımızın<br />
ekonomik uyumuna ciddi katkı sağlayacak.”<br />
dedi.<br />
Türkiye’nin yaklaşık 3,5 milyonu Suriyeli<br />
olmak üzere 4 milyon mülteciye<br />
ev sahipliği yaptığına dikkati çeken Selçuk,<br />
şöyle konuştu: “Mülteci kardeşlerimizin<br />
iş becerilerini ön plana çıkartıp<br />
kendi vatandaşlarımızla birlikte istihdamı<br />
artırmak, ekonomik uyumu güçlendirmek<br />
için çalışacağız. Bu anlamda<br />
sanayi ve ticaret odalarımıza mülteci<br />
kardeşlerimizin çalışma hayatına kazandırılmasına<br />
yönelik çalışmalarından<br />
dolayı teşekkür ediyorum. Bu proje ile<br />
12 ilde yüzde 65’i geçici koruma altındaki<br />
Suriyeli, yüzde 35’i vatandaşlarımız<br />
olmak üzere toplam 20 bin kişiye<br />
ulaşılacak olması önemli bir hedef. Bu<br />
çalışmada 3 bin kişinin istihdam edilmesi<br />
mültecilerle birlikte vatandaşlarımızın<br />
ekonomik uyumuna ciddi katkı<br />
sağlayacak. Yaklaşık 15 bin kişinin sınavlarda<br />
başarılı olması ve belge almaya<br />
hak kazanması iş piyasasının ihtiyaç<br />
duyduğu nitelikli iş gücüne kavuşması<br />
adına da önemli bir adım. Mesleki becerileri<br />
belgelendirilmiş kişilerin istihdam<br />
edilmesini teşvik etmek için asgari<br />
ücretin yüzde 10’u ve SGK işveren<br />
primlerinin tamamının, 6 aya kadar<br />
proje bütçesinden karşılayacağız.”<br />
3 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK<br />
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen<br />
ve 15 Milyon Avro bütçeye sahip olan<br />
proje, 12 ilde gerçekleştirilecek. TOBB<br />
ile Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma<br />
Vakfı (TEPAV) ortaklığında yürütülen<br />
“Birlikte Yaşamak ve Çalışmak:<br />
Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin<br />
Türkiye Ekonomisine Entegrasyonu -<br />
Mahir Eller Projesi” ile toplam 30 bin kişiye<br />
ulaşılması hedefleniyor. “Mesleğini<br />
belgele, farkını koy ortaya” sloganıyla<br />
başlatılan projenin temel amacı, geçici<br />
koruma altındaki Suriyeliler ve Türk<br />
vatandaşlarının mevcut mesleki becerilerinin<br />
belgelendirilmesi ile istihdam<br />
edilebilirliklerini artırmak olarak öne<br />
çıkıyor. İki sene sürecek olan “Mahir<br />
Eller Projesi”, Türkiye’de geçici koruma<br />
altındaki Suriyeli nüfusunun yoğun<br />
olduğu Adana, Bursa, Gaziantep, Hatay,<br />
İstanbul, İzmir, Kayseri, Kilis, Konya,<br />
Mardin, Mersin ve Şanlıurfa illerinde<br />
uygulamaya geçirilecek. Bu illerdeki<br />
Ticaret ve Sanayi Odaları işbirliği ile<br />
gerçekleşecek proje kapsamında 30 bin<br />
kişinin beceri haritası çıkartılacak ve<br />
mesleki yetkinlikleri belirlenecek. Bunların<br />
arasından 20 bin kişi mesleki yeterlilik<br />
sınavlarına alınacak ve 15 bini belgelendirilecek.<br />
Belgelendirilen kişiler<br />
arasından 3 bin kişi istihdam edilecek.<br />
Ayrıca 2 bin kişi de Türkçe dil kurslarından<br />
yararlandırılacak.<br />
Geçici koruma altındaki Suriyelilerin<br />
meslek edindirilmesine yönelik<br />
12 ili kapsayan “Mahir Eller<br />
Projesi” KonyaTicaret Odası bünyesinde<br />
kurulan Proje Ofisi’nde<br />
yürütülecek.
www.metropoldergileri.com 51
ADVERTORIAL<br />
52<br />
KARATAY BELEDİYESİ İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN<br />
HER ZAMAN YANINDA<br />
Karatay’ın her köşesinde<br />
yükselen projeleriyle şehrin<br />
çehresini değiştiren Karatay<br />
Belediyesi, sosyal hizmetler<br />
alanında da göz dolduruyor.<br />
Sosyal belediyeciliğin<br />
gereklerini eksiksiz yerine<br />
getiren Karatay Belediyesi,<br />
ihtiyaç sahibi vatandaşlara<br />
yardım elini uzatarak,<br />
onların yüzünü güldürmeye<br />
devam ediyor.<br />
Aşevinden nakdi yardıma, şefkat evlerinden<br />
gıda yardımına, asker maaşından Karatay<br />
Kart uygulamasına kadar her konuda<br />
ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzattıklarını<br />
ifade eden Karatay Belediye Başkanı<br />
Mehmet Hançerli “Fiziki belediyecilik<br />
hizmetlerinin yanı sıra Karataylının günlük<br />
hayatının her alanında her anında<br />
var olmayı arzuluyoruz. Belediyemizin<br />
sosyal yönünü hem yardım faaliyetleriyle<br />
hem de uyguladığımız onlarca projeyle<br />
güçlendiriyoruz. Yardımlarımızın gerçek<br />
ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlamaya<br />
yönelik inceleme araştırmalarımızı büyük<br />
bir titizlikle hayata geçiriyoruz. Yerinde<br />
ziyaretlerle hizmette etkinlik ve verimlilik<br />
sağlıyoruz. Sosyal belediyeciliğin en<br />
güzel örneklerini ülkemizde hayata geçiren<br />
AK Parti Hükümetimizdir, AK Partili<br />
Belediyelerimizdir.” dedi.<br />
“Yüzlerinde tebessüm olmak istiyoruz”<br />
Karatay Belediyesi her bayram öncesi<br />
çocukların bayramlık kıyafet ihtiyacını<br />
karşıladığını söyleyen Başkan Hançerli,<br />
ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarının da<br />
bayramlık kıyafet sevincini yaşaması için<br />
çocukları ve ailelerini evlerinden araçlarla<br />
alarak alışveriş merkezinin hizmete giriş<br />
saati öncesinde mağazaya getirildiğini<br />
belirtti. Başkan Hançerli, ailelere verilen<br />
kıyafet çekleri ile mağazaya giden aileler<br />
çocukları için gönüllerince alış veriş yapmalarının<br />
ardından araçlarla tekrar evlerine<br />
bırakıldığını söyledi. Başkan Hançerli<br />
2012-2018 yılları arasında ihtiyaç sahibi<br />
ailelerin 2509 çocuğuna toplam 326.350<br />
TL tutarında kıyafet yardımı yapıldığını<br />
dile getirdi.<br />
Karatay kart uygulamasıyla ihtiyaç<br />
sahipleri istediği yerden alış verişini<br />
gerçekleştirebiliyor<br />
Başkan Hançerli, Karatay’da ikamet<br />
eden ihtiyaç sahiplerinin tespit edilerek<br />
aylık 300 TL limite sahip Karatay Kart<br />
ile ihtiyaç sahiplerinin nakit para çekmek<br />
dışında istediği yerden alış verişlerini yapabilecekleri<br />
söyledi. Bu uygulama ihtiyaç<br />
sahibinin Karatay Kartına her ay düzenli<br />
olarak 300 TL yüklendiğini belirten Başkan<br />
Hançerli, ihtiyaç sahiplerine Karatay<br />
Kart uygulamasıyla 2011-2018 (Ekim ayı<br />
dahil) yılları arasında 3 milyon 545 bin 76<br />
TL’lik yardım yapıldığını dile getirdi.<br />
Karatay Belediyesi Aşevi 400 aileye<br />
günde 2 öğün yemek veriyor<br />
Başkan Hançerli, Karatay’da ikamet eden<br />
ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek verilmesi<br />
amacıyla hizmet veren Karatay Belediyesi<br />
Aşevinde günde 400 aileye iki öğün yemek<br />
verildiğini belirtti.<br />
Gıda yardımı kolileri ile ihtiyaç sahiplerinin<br />
temel mutfak ihtiyaçları karşılanıyor<br />
İhtiyaç sahibi 11.884 aileye ulaşan yaklaşık<br />
1 Milyon TL tutarında gıda paketi yardımı<br />
ile sıvı yağ, pirinç, baklagiller, şeker,<br />
çay, un, salça gibi temel mutfak ihtiyaçlarının<br />
karşılandığını belirten Başkan Hançerli,<br />
yapılan gıda paketi yardımlarının<br />
tespit edilen ihtiyaç sahiplerinin doğrudan<br />
evlerine koli şeklinde bırakıldığını belirtti.<br />
Başkan Hançerli yapılan yardımların rencide<br />
etmeden yapılmasının yapılan yardımdan<br />
daha önemli olduğunu vurguladı.<br />
Karatay Belediyesi Şefkat Evleri<br />
kimsesizlerin kimsesi oldu<br />
Başkan Hançerli, geliri olmayan, barınma<br />
sıkıntısı yaşayan, yetim, dul, hasta ihtiyaç<br />
sahibi vatandaşları 96 daireden oluşan<br />
Karatay Belediyesi Şefkat Evlerine yerleştirdiğini<br />
belirtti. Başkan Hançerli, Sosyal<br />
Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından<br />
araştırılan aileler içerisinde en fazla ihtiya-
cı olan sıralamasına göre belirli bir<br />
zaman dilimi içerisinde aile maddi<br />
durumunu düzeltene kadar Şefkat<br />
Evlerinde kira ve yakıt bedeli alınmaksızın<br />
barınmalarının sağlandığını<br />
söyledi. Başkan Hançerli “4<br />
bloktan oluşan şefkat evlerimizde<br />
güvenlik görevlileri 24 saat görev<br />
yapmakta, sosyal aktiviteler, iftar<br />
programları yapılmakta, internet<br />
evi, masa tenisi salonu bulunmaktadır.<br />
Belediye meclisimizin<br />
oluşturduğu komisyon tarafından<br />
tespit edilen eksiklikleri ve ihtiyaçları<br />
belirlenip ivedilikle giderilmektedir.<br />
Komşuluk ilişkilerinin<br />
geliştirilmesi, siteler arasında diyalogların<br />
sağlamlaştırılması için<br />
de belediye olarak çeşitli program<br />
ve aktiviteler düzenliyoruz.” dedi.<br />
Evi yanan ailelere yardım eli<br />
Karatay Belediyesi’nden<br />
Karatay’da evi yanan aileler de<br />
unutulmuyor. Çeşitli nedenlerle<br />
çıkan yangınlarda evsiz kalan<br />
pek çok aileye Karatay Belediyesi<br />
sahip çıktı. Yangında evleri<br />
kullanılamaz hale gelen pek çok<br />
ailenin evinin onarımı ya da tamamen<br />
yeniden inşa edilmesi<br />
Karatay Belediyesi tarafından gerçekleştiriliyor.<br />
Yangından zarar<br />
gören ev eşyalarının yerine yenisi<br />
de Karatay Belediyesi tarafından<br />
veriliyor. Başkan Hançerli, bu tür<br />
talihsiz olaylarda kamu kurum ve<br />
kuruluşları ile yerel yönetimlerin<br />
vatandaşların yanında olduğunun<br />
bilinmesi gerektiğine dikkat çekti.<br />
Asker ailelerine maaş veriliyor<br />
Karatay Belediyesi 4109 <strong>Sayı</strong>lı<br />
Kanun kapsamında asker ailelerine<br />
askerlik maaşı veriyor. Karatay<br />
Belediye Başkanı Mehmet Hançerli,<br />
vatani görevlerini yapmak<br />
için kışlaya giden askerlerin ailelerine<br />
asker maaşı ödediklerini<br />
söyledi. Başkan Hançerli, “Asker<br />
ailelerine sahip çıkmanın en temel<br />
görevimiz olduğu gerçeğinden hareketle<br />
böyle bir uygulama başlattık.<br />
Karatay Belediyesi olarak ilçe<br />
sınırları içerisinde oturan ve vatani<br />
görev için askere giden evlatlarımızın<br />
evli ise eşlerine, bekar ise<br />
annelerine her ay maaş vermekteyiz.<br />
Aylık ortalama 450 asker ailesine<br />
maaş vermekteyiz. Ailelerimize<br />
2010 ile 2018 yılları arasında<br />
(Ekim ayı dahil) 6 milyon 258 bin<br />
060 TL’lik maaş verdik.” dedi.<br />
Hoş Geldin Bebek projemizle<br />
hemşerilerimizin mutluluklarına<br />
ortak oluyoruz<br />
Başkan Hançerli, Karatay Belediyesi’nin<br />
Türkiye’de bir ilke imza<br />
atarak 2009 yılında başlattığı ‘Hoş<br />
Geldin Bebek’ projesinin büyük<br />
beğeni ile karşılandığını söyledi.<br />
Engelliler sosyal hayatla<br />
buluşuyor<br />
Engellilerin sosyal hayatta daha<br />
fazla yer almalarını sağlamanın<br />
sorumluluğu ile pek çok başarılı<br />
sosyal sorumluluk projesine imza<br />
atan Karatay Belediyesi; 2016 yılında<br />
da 78 adet, 2017 yılında 81<br />
adet, 2018 yılında 160 adet akülü<br />
engelli aracı olmak üzere toplam<br />
319 adet akülü engelli aracını engellilere<br />
ulaştırdı. Hollanda Konya<br />
Kültür ve Dayanışma Vakfı ile<br />
birlikte yürüten proje ile engellilerin<br />
sokağa çıkarak sosyal hayata<br />
dahil olmasına katkıda bulunması<br />
amaçlandı.<br />
Türkiye’de bir İlk Alzheimer<br />
Gündüz Yaşam Merkezi<br />
Türkiye’de bir ilk olma özelliğini<br />
taşıyan ve yapımı Karatay Belediyesi<br />
tarafından gerçekleştirilen Alzheimer<br />
Gündüz Yaşam Merkezi,<br />
hem Alzheimer hastaları hem de<br />
hasta yakınları için umut kaynağı<br />
oluyor.<br />
Alzheimer Hastaları Evlerinden<br />
Karatay Belediyesi’nin Tahsis<br />
Ettiği Servisle Alınıyor<br />
Alzheimer hastalarının Alzheimer<br />
Gündüz Yaşam Merkezi’ne<br />
ulaştırılması da Karatay Belediyesi<br />
tarafından sağlanıyor. Hastaları<br />
evlerinden alarak Gündüz Yaşam<br />
Merkezi’ne götüren servis, rehabilitasyon sonrası tekrar evlerine<br />
bırakıyor. Bu sayede hem hastalar hem de hasta yakınları<br />
için ulaşım sorun olmaktan çıkıyor.<br />
Hasta Yakınlarına da Alzheimer Hastalığı ile İlgili<br />
Bilgiler Veriliyor<br />
Başkan Hançerli Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi’nde<br />
düzenlenen eğitici programlar, seminerler ve toplantılar ile<br />
hasta yakınlarının da Alzheimer hastalığı hakkında bilgilendirildiğini<br />
vurguladı.<br />
www.metropoldergileri.com 53
ADVERTORIAL<br />
54<br />
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÖNCÜ KARATAY BELEDİYESİ’NİN<br />
REVİZYON İMAR PLANLARI KAPSAMINDA YAPILAN 18.MADDE<br />
İMAR UYGULAMALARI HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR<br />
40 Milyon m²’de İmar Uygulaması Tamam<br />
Ödüllü kentsel dönüşüm projeleri ile marka olan Karatay Belediyesi’nin revizyon imar planları kapsamında gerçekleştirilen<br />
18.madde imar uygulamaları hız kesmeden devam ediyor.<br />
Karatay İlçesinde, farklı mahallelerde<br />
konut ihtiyacını karşılamak, eskimiş<br />
tehlike arz eden yapılardan kurtularak<br />
düzenli kentleşmeyi sağlamak,<br />
kentsel gelişmeyi hızlandırmak ve bu<br />
bölgelerde ki hemşerilerimizin uygun<br />
ve kaliteli konut sahibi olmalarını sağlamak<br />
amacıyla Toplu Konut Projeleri<br />
düzenlendi.<br />
“KARATAY’A 14 YILDA 13.644 DA-<br />
İRE KAZANDIRARAK ÖZEL SEKTÖR<br />
İÇİN BİR IŞIK YAKTIK”<br />
Karatay Belediye Başkanı Mehmet<br />
Hançerli göreve geldiği 2004 yılından<br />
itibaren gerçekleştirdikleri toplu konut<br />
hamleleri ile ilçeye 13.644 daire kazandırdıklarını<br />
belirtti. Karatay Belediyesi<br />
öncülüğünde 1993-2004 yılları<br />
arasında gerçekleştirilmiş 6.356 daire<br />
olduğunu vurgulayan Başkan Hançerli<br />
“Karatay Belediyesi olarak ilçeye kazandırdığımız<br />
toplam 20.000 dairenin<br />
13.644 adeti 2004-2017 yılları arasında<br />
gerçekleşti. Hemşerilerimizin, Konya’nın<br />
merkezinde yer almasına rağmen<br />
bir çöküntü alanı görünümünde<br />
olan evlerden kurtulup; modern mimari<br />
ile inşa edilmiş evlerde ikamet etmeleri<br />
en büyük hedefimizdir” dedi. Başkan<br />
Hançerli Belediye olarak görevlerinin<br />
kooperatifi kurmaya öncülük etmekle<br />
bitmediğini belirterek; yeşil alan çalışmaları,<br />
yol düzenlemeleri ile çalışmaların<br />
sürekli devam edeceğini söyledi.<br />
“Bütün hemşerilerimize toplu konut<br />
hamlelerimizde gösterdiği yoğun ilgi<br />
ve verdikleri destek için çok teşekkür<br />
ediyorum,” diyen Başkan Hançerli,<br />
kentsel dönüşümün Konya’nın vitrini<br />
olan Karatay’ı yapılaşma alanında daha<br />
da büyük bir marka ilçe yapmak için<br />
çok önemli olduğunu belirtti. Başkan<br />
Hançerli, gerçekleştirilen toplu konut<br />
çalışmaları ile Karatay’ın daha modern<br />
bir yapıya kavuşması ve bölgenin daha<br />
hızlı gelişmesini sağlama noktasında<br />
özel sektör için de bir ışık yaktıklarını<br />
söyledi.<br />
İlçe genelinde Toplam 19.700.000 m²<br />
alanda revizyon imar planı hazırlandı.<br />
2018 yılının 10 ayında, 2003 yılının 5<br />
katına yakın inşaat ruhsatı verildi<br />
2004-2018 YILLARI ARASI<br />
18.681.872 M² ALANA İNŞAAT<br />
RUHSATI VERİLDİ<br />
Başkan Hançerli “Ulaşılan inşaat ruhsatı<br />
alanı İmar Revizyon çalışmalarının<br />
bir ürünüdür. İlçemiz genelinde yapılaşma<br />
hızla devam ediyor. Hedefimiz Karatay’ı<br />
statik bakımdan daha da güçlü ve<br />
estetik binalarla donatmak. Müteahhit<br />
firmalar teveccüh gösteriyorlar. Hemşerilerimiz<br />
Karatay’da oturmayı tercih<br />
ediyorlar. Bizlerin de belediye olarak<br />
görevimiz yenilenen Karatay’ın sosyal<br />
ihtiyaçlarına cevap vermektir. Karatay’ımızda<br />
daha estetik, daha sağlam,<br />
daha güvenilir, daha konforlu binalar<br />
hızla yükseliyor. Teveccühlerinden<br />
dolayı Karatay’da taş üstüne taş koyan<br />
herkese çok teşekkür ediyor saygılarımı<br />
sunuyorum.” dedi.
www.metropoldergileri.com 55
HABER<br />
56<br />
Sanayinin sorunları<br />
KSO’da masaya yatırıldı<br />
KSO Başkanı Kütükcü, Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Elvan’a iki ayrı rapor sundu<br />
AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel<br />
Başkan Yardımcısı Lütfi Elvan beraberindeki<br />
heyetle Konya Sanayi Odası’nda<br />
düzenlenen ‘Reel Sektör Ekonomi<br />
Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.<br />
Konya Sanayi Odası meclis ve meslek<br />
komitesi üyelerinin yoğun katılımıyla<br />
yapılan toplantıda, sanayiciler Elvan’a<br />
sorunlarını ve çözüm önerilerini iletirken,<br />
KSO Başkanı Kütükcü de Elvan’a<br />
sanayicilerin taleplerini de içeren ‘Konya<br />
Sanayisi Güncel Ekonomik Durum<br />
Değerlendirme Raporu’ ile ‘Çalışma<br />
Hayatına İlişkin Temel Sorunlar ve<br />
Çözüm Önerileri” isimli iki ayrı rapor<br />
sundu.<br />
mücadelesi veriyoruz. Bu gemiyi sakin<br />
sulara çıkarmak hepimizin ortak<br />
sorumluluğu. Ancak bu dönemde işletmeler<br />
olarak daha fazla desteklenmeye<br />
ihtiyacımız var. Birinci önceliğimiz<br />
şirketlerimizin, sanayi tesislerimizin<br />
yaşatılması ve ülkemizin kazanımlarının<br />
korunması olurken, ikinci önceliğimiz<br />
de içinde bulunduğumuz ekonomik<br />
sürecin sebeplerini ortadan kaldıracak<br />
kalıcı tedbirler almak olmalı. Özellikle<br />
yüksek ithalat bağımlılığımızı ortadan<br />
kaldıracak tedbirler geliştirmeliyiz”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Enerjiden istihdama daha çok<br />
desteğe ihtiyaç var<br />
Kur ve faiz tarafındaki yükselişin, sanayicilerin<br />
üretim maliyetini çok ciddi<br />
oranda artırdığını vurgulayan Kütükcü,<br />
“Devletimizde alınan tedbirler, yapılan<br />
düzenlemeler ve destekler için teşekkür<br />
ederiz. Ancak üretimin devamını sağla-<br />
Toplantının açılışında konuşan Konya<br />
Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü,<br />
AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel<br />
Başkan Yardımcısı, 65. Hükümet Kalkınma<br />
Bakanı Lütfi Elvan’a böyle bir<br />
dönemde Konyalı sanayicilerle birlikte<br />
oldukları için teşekkür etti. Konya sanayisinin<br />
zor ekonomik şartlara rağmen<br />
yılmadan üretmeye devam ettiğini vurgulayan<br />
Kütükcü, “Ülkemizi hep beraber,<br />
yüksek faiz-yüksek kur ve yüksek<br />
enflasyon sarmalından çıkararak, yeni<br />
ve güçlü bir ekonomik rotaya sokma
mak için daha fazla desteğe ihtiyacımız<br />
var. Sanayicilerimiz artan enerjiden<br />
istihdama kadar pek çok alanda yeni<br />
desteklere ihtiyaç duyuyor” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Bizim için reel sektör<br />
çok önemli<br />
AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel<br />
Başkan Yardımcısı Lütfi Elvan ise,<br />
Konya’nın güçlü bir sanayi alt yapısına<br />
sahip olduğunun altını çizerek, “Her<br />
zaman söylüyoruz, Konya fabrika yapan<br />
fabrikalara sahip bir il. Birçok<br />
sanayi kentine göre farklılık arz eden<br />
avantajları var. Bu dönemde özellikle<br />
yatırım malı üreten sanayicilerimizin<br />
sıkıntıları olduğunu da biliyoruz. Bunların<br />
hepsini çözmek bizim görevimiz.<br />
Bizim için reel sektörün ayakta tutulması,<br />
tezgahların kapanmaması, üretimin<br />
devamı çok önemli. Bugüne kadar<br />
pek çok tedbir alındı. Önümüzdeki<br />
günlerde yeni ilave tedbirleri de devreye<br />
sokmuş olacağız” dedi.<br />
Kısa vadeli borçlarda şirketleri<br />
ve bankaları zora sokacak<br />
bir yapı yok<br />
Konuşmasında bugünkü ekonomik durumla<br />
ilgili görüşlerini de sanayicilerle<br />
paylaşan Elvan, Türkiye’de bütçe açığı,<br />
cari açık, ihracat, büyüme gibi makro<br />
ekonomik göstergelerin hiçbirinin<br />
olumsuz seyretmediğini ancak yurt dışı<br />
kaynaklı telkinler sebebiyle Şubat ayında<br />
sonra bazı yabancı fonların Türkiye’den<br />
çıkmaya başladığını anlattı. Bu<br />
çıkışların kaynağının Türkiye aleyhine<br />
yapılan ve hiçbir gerçekle örtüşmeyen<br />
olumsuz kampanyalar olduğuna dikkat<br />
çeken Elvan, şunları söyledi: “Ülkemizin<br />
aleyhine pek çok olumsuz kampanya<br />
yaptılar. Ocak ayından itibaren<br />
sürekli olarak yabancılara, ‘Türk parasından<br />
çıkın’ diye telkinde bulundular<br />
ve Şubat ayında itibaren de Türkiye’ye<br />
parasını getirmiş fonlar, Türk lirasını<br />
dövize çevirerek yavaş yavaş çıktılar.<br />
Bunların hepsi de ciddi zarar ederek,<br />
telkinlerle çıktılar, hiç birisi kar etmedi.<br />
Ekim başına kadar bu çıkış devam etti.<br />
Ekim ayında ise ilk defa net bir portföy<br />
girişi olduğunu görüyoruz. Ayrıca kısa<br />
vadeli borçlarımız, yani bankaların ve<br />
özel sektörün ödemesi gereken miktar<br />
2018 yılında, son 5 yıldan daha düşük.<br />
2013’te kısa vadeli borçlara cari açığı da<br />
eklediğimizde 143 milyar dolar idi. Şu<br />
an 116 milyar dolar. Kısa vadeli borçlara<br />
baktığımızda şirketleri ve bankaları<br />
zora sokacak bir yapı yok”<br />
Konuşmasının ardından toplantıya katılan<br />
sanayicilerin sorunlarını tek tek<br />
dinleyen Elvan, sanayicilerden gelen taleplerin<br />
hepsini partinin üst kurullarına<br />
taşıyacaklarını ve çözüm üretmek için<br />
çalışacaklarını ifade etti.<br />
www.metropoldergileri.com 57
HABER<br />
58<br />
MODERN ÇEHRESİYLE<br />
YENİ BİR MERAM<br />
YÜKSELİYOR<br />
Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, büyük ilgi<br />
gören Aymanas, Aksinneve Uluırmak Evleri’nden<br />
sonra bir dev projenin daha müjdesini verdi.<br />
Başkan Fatma Toru, 3 projede yer alan 3 bin konuttan<br />
sonra Büyük Aymanas Mahallesi’nde 2500<br />
konutluk bir projenin daha hayata geçirileceğini<br />
söyleyerek “Yaklaşık 6 bin konutluk bu hamle ile<br />
Meram, kabuğunu yırtıyor ve onyıllardır beklediği<br />
modern görünüme hızla kavuşuyor” diye konuştu.<br />
Meram Belediyesi’nin ilçeyi imar ve ihya<br />
etme çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Bu<br />
çerçevede peşpeşehayata geçirilen Aymanas,<br />
Aksinne ve UluırmakEvlerinde<br />
temeller atıldı. Büyük ilgi toplayan bu projelerde<br />
adeta bir talep patlaması yaşandı.<br />
Meram Belediye Başkanı Fatma Toru,büyük<br />
ilgi gören bu üç kooperatifin ardından<br />
belediye öncülüğünde hayata geçirilecek<br />
olan 2500 konutluk dördüncü proje ‘Büyük<br />
Aymanas Evleri’nin müjdesini verdi.<br />
MERAM BELEDİYESİ’NİN PROJELERİNE<br />
REKOR BAŞVURU<br />
Kooperatiflerin gördüğü ilginin memnuniyet<br />
verici olduğunu ve bu ilginin belediyeye<br />
ve dönüşüme duyulan güvenin bir<br />
göstergesi olduğunu kaydeden Meram Belediye<br />
Başkanı Fatma Toru, “Aymanas Evleri<br />
konut Yapı Kooparatifi’nde448 konut<br />
için 1881, Aksinne Konut Yapı Kooperatifi’nde<br />
846 konut için 3498, 1646 dairelik<br />
Uluırmak Evleri için 2223 başvuru yapıldı.<br />
Faizsiz sistemle Meram’da ev sahibi<br />
olma hayali kuranların hayallerini gerçeğe<br />
dönüştürüyoruz. Son dönemde hayata geçirdiğimiz<br />
yaklaşık 3 bin konut çalışmamızda<br />
milletimizin teveccühüne mazhar<br />
olduk. Son müjdemizi ‘Büyük Aymanas’<br />
için veriyoruz. Büyük AymanasMahallesi<br />
Kentsel dünüşüm alanında 2500 konutluk<br />
dev projemiz yükselecek. Meram’ın büyük<br />
değişimine ve dönüşümüne hep birlikte<br />
şahit oluyoruz” dedi.<br />
MERAM’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM İLK<br />
MEYVESİ; AYMANAS EVLERİ<br />
Kentsel dönüşüm çalışmalarındaMeram<br />
Belediyesi öncülüğünde hayata geçirilen<br />
ilk hamle Aymanas Evleri Konut Yapı<br />
Kooperatifi oldu. Kooperatifin ve bölgeye<br />
yapılacak caminin temelleri Temmuz ayı<br />
içinde atıldı. Meram Belediye Başkanı<br />
Fatma Toru, göreve geldiklerinde imar ve<br />
mülkiyet sorunlarının çözümü noktasında<br />
verdikleri sözleri yerine getirmiş olmanın<br />
mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.<br />
“DÖNÜŞÜMDE BÜYÜK BİR BAŞARI YA-<br />
KALADIK”<br />
Başkan Fatma Toru, mahallelerin ihtiyacına<br />
yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini<br />
ifade ederek “Göreve geldiğimizde<br />
mahalle muhtarlarımızla, temsilcilerimizle<br />
ve halkımızla bir araya gelip mahallelerimizin<br />
eksiklerini tespit etmiştik.<br />
Öncelikli ihtiyaçlar noktasında çözümler<br />
geliştirmiştik. Meram Konyamızın yeşil<br />
incisi. Yeşil olmanın da bir bedeli var.<br />
Doğal sit alanları, plansız yerleşimler,<br />
süreç içerisindeki gelişimle birlikte Aymanas<br />
Mahallesi de pek çok mahallemiz<br />
gibi kentsel dönüşüm ve imar planı<br />
noktasında taleplerini iletmişti. Allah’a<br />
şükür görevimiz süremiz boyunca, 2014<br />
yerel seçimlerinde mahallelerimize imar<br />
ve mülkiyet sorunlarına yönelik vermiş<br />
olduğumuz sözlerin hepsini yerine getirdik”<br />
şeklinde konuştu.
BAŞKAN TORU: “MERAM HER PROJEDE<br />
ÇITASINI YÜKSELTİYOR”<br />
Kentsel değişim/dönüşüm adına önemli<br />
projelere imza atan Meram Belediyesi,<br />
ilçeyi imar ve ihya etme çalışmaları çerçevesinde<br />
Aksinne Mahallesinde 846 dairelik<br />
bir konut hamlesi daha hayat buluyor.<br />
Başkan Toru, belediyenin kentsel dönüşümde<br />
ortaya koyduğu her projede kendi<br />
çıtasını yükselttiğini söyledi ve “Bu noktada<br />
attığımız her adım başaramayacağımızı<br />
düşünenlere en güzel yanıtımızdır” diye<br />
konuştu. Aksinne Evleri’nin, Konya’nın<br />
parlayan yıldızı Meram’daki dönüşüm<br />
alanlarında halkımızın konut sahibi olmalarına<br />
katkı sağlayacağını söyleyen Toru<br />
konuşmasını şöyle sürdürdü; “Vatandaşlarımız<br />
klasik kooperatif anlayışının da<br />
ötesinde, özel finansman ve yapı modeliyle<br />
şehrin merkezinde Meram markasıyla<br />
kısa sürede konut sahibi olacaklar. Belediye<br />
öncülüğünde kurulan kooparatifle piyasadaki<br />
güven sıkıntısının yaşanmadan<br />
ve hassasiyeti olan vatandaşlarımız faize<br />
bulaşmadan rahatlıkla ev sahibi olabilecekleri<br />
için bu kooperatifimize çok yoğun<br />
ilgi gösterdi. Bu ilgi için her birine ayrı ayrı<br />
teşekkür ediyorum”<br />
ULUIRMAK’TA DÖNÜŞÜMLE YENİ VE MO-<br />
DERN ÇEHRESİNE KAVUŞUYOR<br />
Meram Belediye Başkanı Fatma Toru,<br />
ilk etabı 1646 daireden oluşan Uluırmak<br />
Evlerinin temelinin geçtiğimiz günlerde<br />
atıldığını hatırlatarak “Meram Belediyesi<br />
olarak bu noktada çok hızlı hareket ettik.<br />
Vatandaşların en kolay ve en güvenilir şekilde<br />
ev sahibi olma olanağının sunulacağı<br />
projenin ihalesi tamamlandı, hak sahipleri<br />
belirlendi ve hemen ardından temeli atılarak<br />
çalışmalara başlandı. Yaklaşık 91.000<br />
m²’lik bir alana hitap eden kooperatifin yeşil<br />
alanı 32 bin m². Konya’nın en cazip bölgelerinden<br />
biri olan Uluırmak’ta ev sahibi<br />
olmak isteyenlerhayallerine bu yatırım ile<br />
kavuşacaklar” diye konuştu.<br />
BAŞKAN TORU 2500 DAİRELİK YENİ BİR<br />
PROJENİN MÜJDESİNİ VERDİ<br />
Fatma Toru, bu üç çalışmanın ardından<br />
Ocak ayı içinde hayata geçecek yeni bir<br />
projenin daha müjdesini verdi. Başkan<br />
Toru sözlerini şöyle sürdürdü; “Bugüne<br />
kadar Meram’da hayat bulan yaklaşık 3<br />
bin konut için gerçekleştirilen kuralarda<br />
çıkmayanlar üzülmesinler. Büyük Aymanas<br />
Mahallesinde yaptığımız imar uygulamasında<br />
sona gelindi. Ocak ayı içerisinde<br />
2500 dairelik uygulamamızla vatandaşlarımıza<br />
yeni bir alternatif sunmuş olacağız.<br />
Büyük Aymanas Mahallesindeki bu proje<br />
ile toplam konut sayımız 6 bin konuta yaklaşmış<br />
olacak. Allah hak kazanan herkese<br />
sağlık içinde oturmayı nasip etsin.”<br />
“DEĞİŞİM/DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARIMIZ<br />
SORUN TAMAMEN BİTENE KADAR SÜ-<br />
RECEK”<br />
50 milyon metrekareye varan 60 mahallede,<br />
yani Meram’ın nüfusunun 3’te 2’sinin<br />
ikamet ettiği alanlarda yeniden şekillendirme<br />
çalışmaları gerçekleştirdiklerini ifade<br />
eden Başkan Toru, “Önümüzdeki 100<br />
yıl boyunca mahallelerimizin gelişimine<br />
yön vermek basit bir süreç değil. Ortak fikirle<br />
birlikte planlarımızı gerçekleştirdik.<br />
18. Madde uygulamalarımız devam ediyor.<br />
Uygulamanın bittiği mahallelerimizde<br />
tapu devirlerine başladık. Meram’da şu<br />
anda Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm<br />
hamlelerinden biri gerçekleştiriliyor.<br />
1,5 milyon metrekarede, 5 farklı bölgede<br />
başlamış olduğumuz kentsel dönüşüm<br />
çalışmaları kapsamında temelimizi bir<br />
bir atıyoruz. Sürecin en hızlı şekilde devam<br />
ettirileceğinden kimsenin şüphesi<br />
olmasın” dedi.<br />
www.metropoldergileri.com 59
HABER<br />
60<br />
Gümrük vergisi<br />
muafiyetlerinden<br />
nasıl faydalanılır?<br />
Dünya perakende e-ticaret pazarının 2021 yılında 4,5 trilyon dolar olması bekleniyor. Bu rakamdan pay almak için gümrük vergilerini<br />
en iyi şekilde değerlendirerek, e-ihracata kanalize olmak isteyenler geleceğin e-ihracat rakamlarını göz önünde bulundurması<br />
gerekiyor. Gümrük vergisi muafiyetlerinin sınır ötesindeki fırsatlar için açık kapı sağladığını belirten B2CDirect’in CEO’su<br />
Yusuf İbili, markasını sınır ötesine taşımak, e-ihracat yapmak isteyen herkes için bunun bir fırsat olduğunu belirtiyor ve gümrük<br />
vergisi muafiyetlerinden nasıl faydalanılması gerektiğinin ipuçlarını veriyor.<br />
Avrupa’da perakende internet alışverişinin<br />
%71’i sınır ötesinden yapılıyor. 28 AB ülkesinde<br />
hane halkının %85’inde hızlı internet<br />
kullanımı var. Özellikle çalışan, aktif yaş<br />
grubundaki kesimin özel kullanımları için<br />
internetten ürün ve hizmet alışverişi oranı<br />
ise %<strong>57.</strong> Bu rakamlar gümrük vergisi muafiyet<br />
fırsatlarının büyüklüğünü net bir şekilde<br />
ortaya koyuyor.<br />
Avrupa’da hazır giyim ürün gruplarında, 22<br />
Euro’ya kadar olan gönderilerde gümrük<br />
vergisi ve yurt dışı KDV ödenmediğinden<br />
bu ürün grubu, hem e-ihracat gönderisi hem<br />
de sınır ötesinden en çok tercih edilen alışveriş<br />
kategorisi olarak öne çıkıyor. Avrupalı<br />
tüketiciler için, geniş ürün yelpazesi ve fiyat<br />
hassasiyetine önem verildiği takdirde, bu<br />
pazarda yer edinilebilir.<br />
Rusya’ya ve Ukrayna’daki gümrük vergisi<br />
fırsatları<br />
Fırsatların yüksek alım gücüyle en çok<br />
Avrupa’da kendini gösterdiğinin altını çizen<br />
İbili, “Avrupa dışındaki diğer ülkelere<br />
bakarsak, bir çoğunda gümrük muafiyetinin<br />
daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bu<br />
ülkelerin başında ithal ürünlerin revaçta<br />
olduğu yanı başımızdaki Rusya, dünyanın<br />
en hızlı büyüyen e-ticaret ülkelerinden<br />
biri. 2017 yılında Rusya’da e-ticaret<br />
hacmi 27 milyar dolara ulaştı. Rusya’da<br />
yapılan online alışverişlerin her 3 tanesinden<br />
1’i sınır ötesinden yapılıyor. Rusya’ya<br />
gönderdiğiniz 1.000 Euro’ya kadar olan<br />
siparişlerde gümrük vergisi ve yurt dışı<br />
KDV’den muaf olunuyor, bu da özellikle<br />
deri, kürk gibi pahalı ürünlerin e-ihracatını<br />
yapan firmalar için daha karlı satışlar<br />
anlamına geliyor” diyor.<br />
Rusya gibi Ukrayna’da da tüketiciler arasında<br />
sınır ötesi online alışverişin popülaritesini<br />
hızla artıyor. Üstelik gümrük vergisi<br />
ve yurt dışı KDV muafiyetinin günlük 150<br />
Euro’ya kadar olması tüketicilerin alışveriş<br />
sıklığını artırarak Ukrayna’da sınır ötesi satışlarını<br />
cazip hale getiriyor.<br />
Amerika’da her 10 kişiden 8’i sınır ötesinden<br />
alışveriş yapıyor<br />
Amerika’nın dünyanın en büyük ekonomisine<br />
sahip ülkelerden biri olarak sınır ötesi<br />
online alışverişte de önde gelen pazarlardan<br />
biri olduğuna dikkat çeken Yusuf İbili,<br />
“Amerika’ya e-ihracat gönderileriniz için<br />
800 dolara kadar olan gönderilerde gümrük<br />
vergisi ve yurt dışı KDV ödenmiyor. Amerika’da<br />
her 10 kişiden 8’inin sınır ötesinden<br />
alışveriş yaptığını dikkate alırsak, Amerika’nın<br />
e-ihracat için ne kadar önemli bir<br />
pazar olduğunu görürüz” diyor.<br />
Azerbaycan pazarına bakıldığında, ülkede<br />
büyük e-ticaret sitelerinin olmaması<br />
tüketicileri yurtdışı alışveriş sitelerine<br />
yönlendirdiği görülmekte. Aylık 500 Euro<br />
altındaki siparişlerde gümrük vergisi ve<br />
yurt dışı KDV alınmaması Azerbaycan’ı<br />
e-ihracat yapmak isteyen firmalar için<br />
büyük bir niş pazar haline getiriyor. İyi<br />
kurgulanmış bir e-ticaret sitesiyle tüketicilerin<br />
ihtiyaçları doğrultusunda ürünleri<br />
Azerbaycan pazarına sunmanın mantıklı<br />
bir girişim olacağını vurgulayan Yusuf<br />
İbili, körfez ülkelerindeki gümrük vergisi<br />
fırsatlarını değerlendirdi.<br />
Körfez ülkeleri lüks giyim, kozmetik ve geleneksel<br />
ürünlere talep gösteriyor<br />
Körfez ülkelerinin son zamanlarda Türkiye’deki<br />
ürünlere olan ilgisinin giderek artması<br />
e-ihracatı da bu yöne doğru çekiyor.<br />
Körfez ülkelerindeki tüketiciler daha çok<br />
lüks giyim, kozmetik ve geleneksel ürünlere<br />
talep gösteriyor. Körfez ülkelerinde, 270<br />
dolar altındaki siparişlerde gümrük vergisi<br />
ve yurt dışı KDV muafiyeti, bu kategorideki<br />
ürünleri değerlendirme fırsatını öne<br />
çıkarıyor.<br />
Gümrük muafiyetleri ile birlikte müşterilere<br />
KDV’siz fatura kesip ihracatta sağlanan<br />
KDV iadesinden yararlanabileceğinin<br />
altını çizen Yusuf İbili, “Özel bankalar<br />
ve devletin verdiği özel ihracatçı kredilerinden<br />
ya da ihracatçı teşviklerinden de<br />
faydalanabilirsiniz. Bu da gönderilerinize<br />
daha az maliyet imkanı vererek, daha çok<br />
kâr etmenizi sağlar. Gümrük muafiyeti<br />
kapsamında yer alan tutarın altında göndereceğiniz<br />
siparişler için sadece ETGB<br />
(Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) oluşturmanız<br />
yeterli” dedi.
www.metropoldergileri.com 61
ARAŞTIRMA<br />
62<br />
Ara Güler’in keşfettiği kent:<br />
Aphrodisias<br />
Geçtiğimiz günlerde<br />
kaybettiğimiz dünyaca<br />
ünlü fotoğrafçımız Ara<br />
Güler’in 1958 yılında tesadüfen<br />
Afrodisias antik<br />
kentini keşfettiğini biliyor<br />
muydunuz? Büyük<br />
ustanın anısına bu keşfin<br />
ilginç hikayesini sizlerle<br />
paylaşmak istedik.<br />
1958 yılında Aydın’ın Geyre<br />
beldesinde bir baraj açılışı<br />
için bölgeye gazeteci olarak<br />
giden ve dönüşte yolunu<br />
kaybeden Ara Güler, bir<br />
köyden geçerken köylülerin<br />
tarihle iç içe yaşadığını<br />
görür.<br />
Köyde yaşayan insanlar tarafından<br />
Roma sütunları ve<br />
mimari parçaları hala kullanılmaktadır.<br />
Köyde yer<br />
alan her türlü mimari yapı,<br />
Roma dönemi eserlerini de<br />
barındırmaktadır.<br />
Tarihi lahitler bile üzüm<br />
şırası süzmek için kullanılmaktadır<br />
ve köyün her yeri<br />
tarihi eserlerle doludur.<br />
Ara Güler, şaşkınlık içinde<br />
bu güzelliklere baktıktan<br />
sonra köyün çeşitli yerlerinden<br />
onlarca fotoğraf çeker<br />
ve İstanbul’a döndükten<br />
sonra bu bölgeyi araştırmaya<br />
başlar. Fakat hiçbir<br />
bilgiye ulaşamaz. Çektiği<br />
fotoğrafları çeşitli kuruluşlara<br />
gönderir fakat beklediği<br />
ilgiyi bulamaz.<br />
En sonunda fotoğrafları Times’a<br />
gönderir. Times fotoğrafların<br />
renkli olanlarını<br />
çekmesini ister ve Ara Güler<br />
tekrar aynı köye giderek<br />
renkli fotoğraflar çeker. Bu<br />
yolla dünya basınına dağıtılan<br />
fotoğraflar bir anda büyük<br />
yankı uyandırır.<br />
Amerika’dan gelen arkeologlar<br />
Geyre’de araştırma<br />
yapmaya başladıklarında<br />
burasının Roma İmparatorluğu’na<br />
ait, tarihi MÖ.<br />
500’li yıllara dayanan ve<br />
ismini tanrıça Afrodit’ten<br />
alan Aphrodisias antik kenti<br />
olduğu anlar.<br />
Prof. Dr. Kenan T. Erim<br />
Aphrodisias’a gelip hayran<br />
olduktan sonra, 1961’de<br />
Aphrodisias’ı kazmaya başlar.<br />
Ara Güler, yaptığı bir röportajda<br />
Aprodisias ile tanışmasını<br />
şu sözlerle anlatı-
yor:<br />
“Devir 1958. Adnan Menderes’in son<br />
zamanlarıydı. Aydın’da valiye gittim.<br />
‘Adnan Menderes’in açılış yapacağı<br />
baraj var. Beni oraya gönder, açılışta<br />
resim çekeceğim’ dedim. Şoför dedi<br />
‘Ben bir kestirme yol biliyorum, oradan<br />
gidelim.’ Kestirme yoldan giderken<br />
yolu kaybettik. Yolu kaybedince<br />
de nereye gitsek karşıma hep o büyük<br />
kayalar çıkıyordu. Güneş battı ve zifiri<br />
karanlık oldu.<br />
Gidiyoruz, gidiyoruz yine aynı kayalıklara<br />
geliyoruz. Kaybolduk!<br />
Baktım bir ışık var. Bir kahve… Kahveye<br />
girdik, adamlar oyun oynuyor.<br />
Lüks lambasıyla aydınlanıyordu.<br />
Biraz sonra gözüm ışığa alıştı, bir de<br />
baktım ki kahvede masa yok. Sütun<br />
başlıklarını masa yapmışlar ve üstünde<br />
domino oynuyorlar.<br />
Tarih ve bugün içi içe yaşamaktadır.<br />
Böyle acayip bir yer hayatımda görmedim.<br />
Harabe dediğin harabedir.<br />
Ama bu öyle değil, bu bambaşka. Bu,<br />
tarih içinde yaşayan bir şehir…<br />
Baktım ki taşların içinden suratlar<br />
bana bakıyor. Hemen aklıma röportajın<br />
adı geldi; Aphrodisias çığlığı… O<br />
taşlar bana bakıyor ve “beni buradan<br />
kurtar!” diye çığlık atıyor.”<br />
Aphrodisias - Modern Türkiye’de<br />
bir Roma şehri<br />
Aphrodisias Türkiye’nin güneybatısında,<br />
Antik Karia bölgesinde yer<br />
alan, çok iyi korunmuş bir Roma<br />
dönemi şehri olup antik dönemde<br />
Aphrodite Kutsal Alanı ve mermer<br />
heykeltıraşlık eserleriyle ünlenmiştir.<br />
Seyyahların ve turistlerin 18. yüzyıldan<br />
beri tanıdığı şehir 20. yüzyılın<br />
başından itibaren bilimsel araştırmalara<br />
konu olmuştur. T.C. Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı’nın himayesinde<br />
1961 yılından bu yana New York<br />
Üniversitesi tarafından sürdürülen<br />
kazı çalışmalarına 1995 yılında Oxford<br />
Üniversitesi de dahil olmuştur.<br />
Aphrodisias, 9 Temmuz 2017’de<br />
UNESCO Dünya Mirası Komitesi 41.<br />
Oturumunda Dünya Mirası Listesine<br />
kaydedilmiştir.<br />
Aphrodisias Kazılarının<br />
Önemi<br />
Aphrodisias’ta bilimsel kazılarla ortaya<br />
çıkarılan anıtlar ve bu anıtlarla<br />
ilişkili heykel ve yazıtlar, antik kentin<br />
sosyal tarihi ve görsel kültürü<br />
hakkında birçok detayın günümüze<br />
ulaşmasını sağlamıştır. Aphrodisias,<br />
Yunan ve Roma kimliği arasındaki<br />
etkileşim, imparatorluğun işleyişi,<br />
dini çatışmalar ile uzlaşmalar ve antik<br />
dönemden Ortaçağ’a geçiş gibi<br />
kapsamlı konularda çok değerli bilgiler<br />
sağlamaktadır. Şehirde elde edilen<br />
bulgular antik dünya hakkındaki anlayışımızın<br />
büyük ölçüde değişmesine<br />
neden olmuştur.<br />
Ara Güler<br />
Fotoğraf sanatına ömrünü adayan dünyaca<br />
ünlü fotoğrafçı Ara Güler, 90 yaşında hayatını<br />
kaybetti. Güler arkasında yüzlerce eser bıraktı.<br />
İşte duayen fotoğrafçının kısa kısa hayat hikayesi:<br />
16 Ağustos 1928’de Beyoğlu, İstanbul’da dünyaya<br />
gelen Ara Güler, lisedeyken film stüdyolarında<br />
sinemacılığın her dalında çalışırken<br />
Muhsin Ertuğrul’un tiyatro kurslarına devam<br />
etti.<br />
1950’de Yeni İstanbul gazetesinde gazeteciliğe<br />
başlarken aynı zamanda İstanbul Üniversitesi<br />
İktisat Fakültesine devam etti.<br />
1962’de Almanya’da çok az fotoğrafçıya<br />
verilen “Master of Leica” unvanını kazandı.<br />
1964’de Mariana Noris’in ABD’de basılan<br />
“Young Turkey” adlı yapıtında fotoğrafları kullanıldı.<br />
1972’de Paris Ulusal Kitaplıkta sergisi açıldı.1975’de<br />
ABD’ye davet edildi ve yine aynı<br />
yıl Yavuz zırhlısının sökülmesini konu alan<br />
“Kahramanın Sonu” adlı bir belgesel film çekti.<br />
1979’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin<br />
“Foto Muhabirliği” dalındaki birincilik ödülünü<br />
aldı.<br />
Yıllarca üstünde çalıştığı Mimar Sinan yapıtlarının<br />
fotoğrafları 1992’de Fransa’da, ABD ve<br />
İngiltere’de “Sinan, Architect of Soliman the<br />
Magnificent” adlı kitabı yayımlandı.<br />
Aynı yıl “Living in Turkey” adlı kitabı Ingiltere,<br />
ABD ve Singapur’da “Turkish Style” başlığıyla,<br />
Fransa’da “Demeures Ottomanes de Turquie”<br />
adıyla yayımlandı.<br />
1994’de “Eski İstanbul Anıları”, 1995’de “Bir<br />
Devir Böyle Geçti”, “Yitirilmiş Renkler ve<br />
Yüzlerinde Yeryüzü” fotoğraf kitapları yayımlandı.<br />
Ara Güler’in fotoğrafları Paris Ulusal<br />
Kitaplıkta, ABD’de Rochester Georg Eastman<br />
Müzesi’nde Nebraska Üniversitesi Sheldon<br />
Koleksiyonu’nda bulunuyor. Köln Mueseum<br />
Ludwing’de Das Imaginare Photo Museum’da<br />
fotoğrafları sergileniyor.<br />
www.metropoldergileri.com 63
KÖŞE<br />
64<br />
Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK<br />
KULAK, BURUN, BOĞAZ HASTALIKLARI<br />
Sadece çınlama mı?<br />
Kulak çınlaması ya da tinnitus ses uyaranı<br />
olmaksızın ses algılanması olarak<br />
tanımlanır. Tinnitus nüfusun yaklaşık<br />
olarak %10’unu etkileyen ve pek çok<br />
nedene bağlı olabilen bir semptomdur.<br />
Yaşlılarda bu oran daha da artmaktadır.<br />
Kulak veya kafa içinde duyulabilir.<br />
Tek veya çift taraflı, geçici ya da sürekli<br />
olabilir. En çok orta kulak yada iç kulak<br />
hastalıklarına bağlı işitme kayıpları<br />
çınlamaya neden olmaktadır. Çalışma<br />
ortamındaki devamlı yüksek<br />
ses, yüksek sesle uzun<br />
süreli müzik dinleme, silah<br />
atma gibi ani yüksek sesler<br />
en sık çınlama nedenleridir.<br />
Çocukluk yada gençlik dönemindeki<br />
bu hasarlar orta<br />
yaşta veya sonrasında şikayet<br />
oluşturabilmektedir. İşitme<br />
kayıpları dışında, tansiyon<br />
yüksekliği, kolesterol yüksekliği,<br />
vitamin yada bazı<br />
elementlerin eksikliği, ilaç<br />
yan etkileri gibi bir çok nedene<br />
bağlı olarak oluşabileceği<br />
gibi iç kulak tümörleri, orta<br />
kulaktaki kasların istemsiz<br />
kasılmaları, damar tümörleri,<br />
çene eklem hastalıklarına<br />
bağlı da ortaya çıkabilir.<br />
Kulak kemiği içinde orta kulak duvarına<br />
yerleşen damar tümörleri ‘Glomus<br />
Tympanicum’ , kulak kemiğinin alt<br />
kısmına yerleşen ‘Glomus Jugulare’<br />
çınlamaya neden olan 2 önemli tümördür.<br />
Neden oldukları çınlama nabızla<br />
senkron karakterdedir. yani hasta kalp<br />
atışını kendi kulağında duyar. Kulakta<br />
dolgunluk, işitme kaybı semptomlara<br />
eşlik edebilir. Tümör büyüdüğünde<br />
yüz felci, kulak ağrısı, yutma güçlüğü,<br />
ses kısıklığı, baş ağrısı, burun tıkanıklığı,<br />
tümöral kitleye bağlı kulaktan<br />
kan gelmesi gibi şikayetlere neden olabilir.<br />
Nabızla senkron kulak çınlaması<br />
şikayeti olan hastaların bu tümörlerin<br />
varlığının araştırılması için bir KBB<br />
uzmanına başvurmaları gerekmektedir.<br />
Yapılan muayenede kulak zarı arkasında<br />
kırmızı - mavi damarsal kitle<br />
görülmesi halinde iç kulağa yönelik<br />
çekilen tomografi ve MR ile tanı konulabilir.<br />
Radyolojik ve anjiolagrafik olarak değerlendirilen<br />
tümör kafa içerisine yayılım<br />
yapmamış, çevre dokularda hasar<br />
oluşturmamış ve damarsal yapılarla<br />
ilişkili değil ise tedavi sekli cerrahi<br />
yaklaşımdır. Cerrahi girişim öncesinde<br />
tümörün beslenmesini azaltmak<br />
amacıyla damarlara embolizasyon<br />
yapılabilir. Yavaş büyüyen bu tümörler<br />
tedavisiz kaldıklarında yıllar içinde<br />
büyüyerek çevrelerindeki hayati<br />
önemdeki yapılara zarar verecek boyuta<br />
ulaşabilir ve ameliyatla tam olarak<br />
çıkartılması zorlaşır. Bu nedenle tanı<br />
konduğunda operasyona engel bir durum<br />
yoksa cerrahi tedavi kesin çözüm<br />
olmaktadır. Ancak tümörün<br />
yerleşim yeri, hayati damar<br />
ve sinirlere yakınlığı dolayısıyla<br />
bu cerrahi özel bir dikkat<br />
ve deneyim gerektirir.<br />
Kulak çınlaması olan bir<br />
hasta ne kadar erken hekime<br />
başvurursa o kadar çok başarı<br />
elde edilmektedir. Günümüzde<br />
yapılan çalışmalar<br />
özellikle ilk 6 aydaki tedavilerin<br />
başarı oranının daha<br />
yüksek olduğunu göstermektedir.<br />
Kulak çınlaması olan<br />
hastanın ayrıntılı kulak muayenesinin,<br />
işitme testinin yapılması,<br />
gerekirse radyolojik<br />
ve laboratuvar incelemerin<br />
yapılması ve bu sonuçlara göre uygun<br />
tedavi yöntemi uygulanması gerekir.<br />
Çınlamadan korunmak için okuyucularımıza<br />
en önemli önerim gürültüden<br />
uzak kalmaları, yüksek ses ile müzik<br />
dinlememeleri, gürültülü ortamda kalacaklarında<br />
bir kulak tıkacı ile kendilerini<br />
korumalarını, tansiyon yüksekliğine<br />
ve kan şekerine dikkat etmelerini<br />
öneririm.
www.metropoldergileri.com 65
HABER<br />
66<br />
Esnek çalışma, küresel<br />
ekonomiye 2030’a dek<br />
10 trilyon dolar katkı<br />
sağlayacak<br />
Esnek çalışma tüm ekonomilerde dalga etkisi yaratarak işletmelere tasarruf ettirecek, masrafları azaltacak ve<br />
üretkenliği artıracak. ABD yıllık 4,5 trilyon $ değerinde bir ekonomik büyümeye şahit olabilir. Çin %193 artışla en<br />
yüksek gayrisafi katma değeri görebilir. Esnek çalışmanın yaygınlaşması, 2030’a dek insanlara ev ve iş arasındaki<br />
yolculuklarda harcadıkları 3,53 milyar saatlik süreyi geri kazandırarak bireyler için de fayda sağlayacak.<br />
Değişen çalışma alanı uygulamalarına<br />
ilişkin ilk kapsamlı sosyo-ekonomik<br />
araştırmaya göre, esnek çalışmanın öngörülen<br />
hızlı yaygınlaşması ile küresel<br />
ekonomi 2030’a dek 10,04 trilyon $ kazanç<br />
sağlayabilir.<br />
Regus tarafından yetkilendirilen ve bağımsız<br />
ekonomistler tarafından yürütülen<br />
analizde, esnek çalışmanın hem<br />
günümüzdeki durumunu hem de 2030’a<br />
kadar karşılaşılacak gelişmeleri araştırmak<br />
için 16 temel ülke incelendi.<br />
Ekonomik faydalar<br />
Regus, en gelişmiş ekonomilerde 2030’a<br />
dek tüm istihdamın %8’i ila %13’ünün<br />
esnek çalışma alanlarında yürütüleceğini<br />
tespit etti. Esnek çalışmanın daha<br />
da yaygınlaşmasıyla işletmeler tasarruf<br />
edecek, işletme masrafları azalacak ve<br />
üretkenlik artacak. Bu da ana faaliyet<br />
alanlarından tedarik zincirlerine kadar<br />
ekonomide dalga etkisi yaratacak.<br />
Belirgin faydaları arasında hem işletme<br />
hem de bireylerin üretkenliğinde artış,<br />
esnek çalışma alanları kullanan şirketler<br />
için ofis alanı masraflarında azalma<br />
ve işe gidip gelirken harcanan süreden<br />
milyonlarca saat tasarruf etme imkânı<br />
yer alıyor. Tüm bu etkenler esnek çalışmanın<br />
ekonomideki gayrisafi katma<br />
değerine katkı sağlıyor.<br />
Gayrisafi katma değerleri sırasıyla<br />
%193 ve %141 oranında artacağı düşünülen<br />
Çin ve Hindistan’ın esnek<br />
çalışma sayesinde gayrisafi katma değerlerinde<br />
en büyük artışı görecekleri<br />
öngörülüyor. Bu artış yıllık olarak Çin<br />
için 1,4 trilyon $, Hindistan için ise<br />
375,8 milyar $’a karşılık geliyor. ABD<br />
esnek çalışma ile ekonomisinde sağlanacak<br />
katma değer bakımından %109<br />
ile daha düşük bir orana sahipken, 4,5<br />
trilyon $’lık gayrisafi katma değer ile en<br />
yüksek rakamları görecek.<br />
Kişisel faydalar<br />
Araştırma, esnek çalışmanın yalnızca<br />
ekonomilere değil, bireylere de katkısı<br />
olduğunu tespit etti. Uzaktan çalışanların,<br />
onlarla aynı sektörde fakat geleneksel<br />
çalışma alanlarında çalışmakta<br />
olanlara kıyasla işlerini sevdiklerini<br />
söyleme olasılığının neredeyse iki katı<br />
kadar olduğu görülüyor.
Bunda bireylerin uzaktan ve esnek çalışma<br />
ile kazanacakları zamanın çok<br />
büyük etkisi olduğu söylenebilir. Esnek<br />
çalışmanın günümüzdekinden daha<br />
büyük bir hızla artma olasılığını ortaya<br />
koyan bir senaryo üzerine kurulu<br />
hızlandırılmış büyüme modeline göre,<br />
uzaktan çalışma ile ev ve iş arasındaki<br />
yolculukların azaltılması 2030’a dek<br />
3,53 milyar saat kazandırabilecek. Bu<br />
süre, her sene 2,01 milyon kişi tarafından<br />
işte geçirilen süreye denk geliyor.<br />
Çin, ABD, Hindistan ve Japonya’daki<br />
insanlar, bu hızlandırılmış büyüme<br />
senaryosuna göre yolculuktan en fazla<br />
zaman kazananlar olacak. Çin’in çalışan<br />
nüfusundaki her bir birey iki saat<br />
kazanırken, ABD’deki çalışanlar ise<br />
ev ve iş arasındaki yolculuk sürelerini<br />
kısaltarak neredeyse tam bir gün daha<br />
fazladan izin hak edecek.<br />
Regus Grup Genel Müdürü Ian Hallett<br />
görüşlerini şöyle ifade ediyor: “Esnek<br />
çalışma yalnızca işletmelere değil, toplumlara<br />
ve ekonomilere de fayda sağlayacak<br />
güçlü bir araç. Bu, dünya çapında<br />
milyonlar tarafından esnek çalışmanın<br />
hızla standart bir uygulama hâline getirilmesiyle<br />
mümkün oldu”.<br />
“Esnek çalışmanın artmasıyla toplumumuzun<br />
sağlayabileceği faydaları<br />
düşünmek oldukça heyecan verici; hele<br />
ki 2030’a dek büyüme öngörüleri, gelecek<br />
on yıllarda esnek çalışmanın ne<br />
kadar temel bir olgu hâline geleceğini<br />
gösterirken. Umuyoruz ki işletmeler bu<br />
çalışma alanı devriminin parçası olma<br />
olanağını değerlendirirler ve dünya çapında<br />
çalışanlara esnek çalışma alanları<br />
sağlamayı sürdürürler”.<br />
Development Economics’ten ve raporun<br />
yazarlarından Steve Lucas ise şöyle yorumluyor:<br />
“Bu çalışmanın da gösterdiği<br />
gibi, esnek çalışma insanlara daha fazla<br />
kişisel zaman verilmesiyle, yeni pozisyonlar<br />
yaratılmasıyla ve üretkenliğin<br />
artmasıyla topluma belirgin faydalar<br />
sağlayacak. Bu öngörüler esnek çalışmanın<br />
insanların ve işletmelerin gelecek<br />
yıllarda benimsemesi gereken bir<br />
ekonomik güç olduğunu gösteriyor”.<br />
2030’a dek 16 ülkenin ekonomisine<br />
10,04 trilyon $ katkı<br />
sağlayacak<br />
• Regus araştırmasında Avustralya,<br />
Avusturya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya,<br />
Hong Kong, Hindistan, Japonya,<br />
Hollanda, Yeni Zelanda, Polonya,<br />
Singapur, İsviçre, Birleşik Krallık ve<br />
Amerika Birleşik Devletleri olmak<br />
üzere 16 ülkede esnek çalışmanın sosyo-ekonomik<br />
etkileri incelendi. Araştırmanın<br />
bulgularına göre:<br />
• Esnek çalışma, 2030’a dek 16 ülkenin<br />
ekonomisine 10,04 trilyon $ katkı<br />
sağlayacak. Bu miktar, Japonya ve<br />
Almanya’nın günümüzdeki gayrisafi<br />
yurt içi hasılalarının toplamından bile<br />
yüksek.<br />
• 2030’a dek ABD esnek çalışmadan<br />
yıllık 4,5 trilyon $ kadar bir ekonomik<br />
kazanç sağlayabilir. Bu miktar,<br />
ABD’nin günümüzdeki GSYİH’sinden<br />
%20 daha fazla ve Almanya’nın<br />
toplam güncel GSYİH’sinin üzerinde.<br />
• Çin’de esnek çalışan insanların oranı<br />
nispeten düşük olacak ancak 2017’ye<br />
kıyasla 2030 yılında %193 oranında<br />
ekonomik kazanç ile şimdiye kadarki<br />
en büyük kazancını elde edecek. Bu<br />
miktar toplamda 1,4 trilyon $’lık devasa<br />
bir büyümeye denk gelebilir.<br />
• Esnek çalışma 2030’a dek 16 ekonomide<br />
3,5 milyar saatlik yolculuk süresini<br />
ortadan kaldırabilir.<br />
• ABD’de daha fazla kişi esnek çalıştığı<br />
takdirde neredeyse 960 milyon saat<br />
kazanılabilir. Bu da ABD’de çalışan<br />
her kişi için neredeyse bir tam günlük<br />
ek izne denk geliyor.<br />
• Çin, esnek çalışma ile geri kazanılacak<br />
1,4 milyar yolculuk saati ile zaman<br />
bakımından en büyük potansiyel<br />
kazanımı sağlıyor.<br />
www.metropoldergileri.com 67
HABER<br />
68
www.metropoldergileri.com 69
SPOR<br />
70<br />
Rasim Mövsümov<br />
BALLON D’OR JÜRİ ÜYESİ<br />
ŞENOL GÜNEŞ İLK 5’DE, GURBAN GURBANOV ZİRVEDE<br />
Kulübüne sadık teknik direktörler<br />
TEKNİK DİREKTÖR<br />
TAKIM<br />
GÖREVE<br />
BAŞLAMA<br />
YILI<br />
Gurban Gurbanov Karabağ 2008<br />
Stale Solbakken Kopenhag 2013<br />
Şenol Güneş 2015 yılından bu<br />
yana Beşiktaş’ı çalıştırıyordu.<br />
Şenol Hoca, bu sezon final maçı<br />
Bakü’de düzenlenecek Avrupa<br />
Ligi’nde mücadele eden takımların<br />
teknik direktörleri arasında<br />
şimdiki görevinde en uzun süre<br />
kalan 5 kişiden biri.<br />
Listede 1. sırada ise Azerbaycan’ın<br />
Karabağ kulübünün teknik<br />
direktörü Gurban Gurbanov.<br />
46 yaşındaki çalıştırıcı 2008<br />
yılından beri bu takımda görev<br />
yapıyor.<br />
İkinci sırada ise 2013’ten bu yana<br />
Danimarka’nın Kopenhag kulübünün<br />
teknik direktörü Norveçli<br />
Stale Solbakken.<br />
Gurban Gurbanov, 2017/18 sezonunda<br />
da Şampiyonlar Ligi’nde<br />
takımların teknik direktörleri<br />
arasında şimdiki görevinde en<br />
uzun süre kalan kişi idi. Gurbanov,<br />
bu göstergede 2011 yılından<br />
bu yana Atletico Madrid’in teknik<br />
direktörü olan Diego Simeone,<br />
2014 yılından bu yana Juventus’u<br />
çalıştıran Massimiliano<br />
Allegri ve tüm diğer antrenörleri<br />
geride bırakıyor.<br />
Listede, 2018/19 Avrupa Ligi<br />
kulüplerinde 2. ve daha fazla sezon<br />
görev yapan teknik direktörler<br />
yer alıyor.<br />
Vasyl Sachko Vorskla Poltava 2014<br />
Şenol Güneş Beşiktaş 2015<br />
Geir Bakke Sarpsborg 08 2015<br />
Brendan Rodgers Celtic 2016<br />
Dino Toppmöller F91 Dudelange 2016<br />
Sofronis Avgousti Apollon Limasol 2016<br />
Rudi Garcia Marseille 2016<br />
Simone Inzaghi Lazio 2016<br />
Heiko Herrlich Bayer Leverkusen 2017<br />
Marco Rose RB Salzburg 2017<br />
Jindrich Trpisovsky Slavia Prag 2017<br />
Hein Vanhaezebrouck Anderlecht 2017<br />
'Quique' Setien Betis 2017<br />
Gennaro Gattuso Milan 2017<br />
Philippe Clement Genk 2017<br />
Alyaksandr Khatskevich Dinamo Kiev 2017<br />
Razvan Lucescu PAOK 2017<br />
Marko Nikolic MOL Vidi 2017
www.metropoldergileri.com 71
HABER<br />
72<br />
Şehrimizin spor tarihçisi ve kanaat önderlerinden Ömer Altay<br />
‘TARİHİ SPOR SALONUMUZ,<br />
KONYA’NIN SPOR MÜZESİDİR’<br />
Konya’nın en eski spor tesisi olan; taç kapı bitişiğindeki tarihi spor salonumuz ecdat yadigarımızdır. Çok acı!.. İlk mevlana<br />
ihtifallerinin de sahnelendiği bu spor abidemiz, yıkım tehlikesi ile karşı karşıyadır. Atalarımızın bizlere emaneti<br />
70 yıllık spor salonumuzu gelecek nesillere aktarmak her konyalının boynunun borcudur. Millet bahçesi yapımına asla<br />
engel tekil etmeyen bu tarih abidemizin ayakta kalması için; kamu vicdanı, ecdadımıza sadakat ve hukuk çerçevesinde<br />
hepimiz duyarlılık göstermeliyiz<br />
Sporda Konya’nın tarihçisi ve kanaat<br />
önderi Ömer Altay, eski stadyum arazisinde<br />
yıkım çalışmaları sürdürülürken,<br />
ana girişin hemen sağında yeralan<br />
tarihi spor salonumuzun, şehrimiz spor<br />
kültür katmanının ayakta kalan en eski<br />
eseri olduğuna vurgu yaparak, ecdat yadigarı<br />
70 yıllık salonumuzun koruma<br />
altına alınarak, gelecek nesillere taşınması<br />
için bir an önce harekete geçilmesi<br />
gerektiğini belirtti.<br />
Son dönemde, Türkiye’de ve şehrimizde<br />
tarihi eserlerimizin korunması, restore<br />
edilerek ayakta kalması konusunda<br />
çok önemli çalışmalar yapıldığına işaret<br />
eden Altay, “Konya’da da bu bağlamda;<br />
Selçuklu’dan yadigar Aleattin<br />
Tepesi sur kalıntılarımızın ortaya çıkarılması,<br />
Aleattin Köşkü’nün restorasyonu,<br />
tarihi Bedesten’imizin ihyası çok<br />
değerli hizmetler ortaya konmaktadır.<br />
Bu ve benzer çalışmalarda emeği geçen<br />
ve memleketimize hakça hizmet eden<br />
herkesten Allah razı olsun” dedi.<br />
KONYA’MIZ; TARİH, HOŞGÖRÜ,<br />
SPOR VE KÜLTÜR MEDENİYETİ’NİN<br />
BAŞKENTİDİR<br />
Konya tarihinin korunmasına yönelik<br />
bu güzel hizmetler için minnettarlığını<br />
dile getiren Ömer Altay, aynı duyarlılığın,<br />
şehrimizin en eski spor abidesinden<br />
esirgendiğini belirterek; “Lakin; Tarih,<br />
Kültür, Spor ve Hoşgörü Medeniyeti<br />
Konya’mızda, ecdatlarımızın kemiklerini<br />
sızlatacak çok vahim bir spor tarihi<br />
yıkımla karşı karşıyadır. Geçmişin bize<br />
emaneti, adeta Konya’nın spor müzesi<br />
niteliğindeki tarihi Spor Salonu’muz,<br />
yıkılma tehlikesi ile karşı karşıyadır.<br />
Gözümüz gibi korumamız gereken 70<br />
yıllık spor abidemize sahip çıkmak,<br />
korumak ve gelecek nesillere taşımak<br />
boynumuzun borcudur. Atalarımızın<br />
1940’ların sonunda kıt kanaat bütçe ile<br />
tesis ettiği ve Konya Gençliği’ne armağan<br />
ettiği Taç Kapı girişinin hemen<br />
sağındaki bu butik salon, onlarca yıldır<br />
Konya Sporu’nun 70 yıldır çarpan yüreğidir.<br />
Biz Konyalılara emanet edilen<br />
ecdat yadigarı spor mabedimize kamu<br />
vicdanı ve adalet çerçevesinde sahip<br />
çıkamaz, koruyamaz, gelecek nesillere<br />
aktaramazsak; bizleri ne çocuklarımız,<br />
ne torunlarımız ne de tarih affetmez. Bu<br />
yıkım karşısında vicdan ve hukuk çerçevesinde<br />
hak arayışımız kaçınılmazdır”<br />
dedi.<br />
Konya’ya, en başta bizzat Konya’nın<br />
kendi dinamiklerinin sahip çıkması gerektiğine<br />
işaret eden Ömer Altay, “Şehrimizde<br />
olup bitenden, tarihi değerlerimizin<br />
ayrıntısından herkes haberdar<br />
olmayabilir. <strong>Sayı</strong>n Cumhurbaşkanlığı<br />
Makamı’mız ve Bakanlık da arazideki<br />
bu tarihi salonun; konumunun detayından,<br />
şehrimiz için mutlak korunması<br />
gereken kült bir eser olduğundan muhtemel<br />
ki haberdar değildir. Şehrimize<br />
ilişkin gelişmelerden, olup bitenin başsorumlusu<br />
biziz. Farkındalığı oluşturacak,<br />
yanlıştan döndürecek bizzat biziz.<br />
Şehrimizin dokusu, tarihi, eserleri önce<br />
bizlere, Konya’ya, bizzat biz Konyalılara<br />
emanettir” ifadesini kullandı.<br />
İLK MEVLANA TÖRENLERİ DE<br />
BU TARİHİ SALONDA BAŞLATILDI<br />
“İlk Mevlana İhtifallerine de sahne olan<br />
Konya’nın ilk Spor Salonu buram buram<br />
tarihtir” diyen Altay, Tarih, Kültür<br />
ve Hoşgörü Medeniyeti’nin başkenti
Konya’mızda, spor kültürü tarihimizin<br />
ayakta kalan en eski sportif eserinin bu<br />
tarihi salon olduğuna vurgu yaparak,<br />
“Spor Tarihimizin bu nadide eserini<br />
korumak, yaşatmak mecburiyetindeyiz.<br />
Çünkü bu salon; her branştan sporcu ya<br />
da seyirci olarak milyonu aşkın Konyalı’nın<br />
hatıralarıyla ayakta kalan, spor<br />
adına sahip olduğumuz ilk ve en eski<br />
tesisimiz. Bu tarih abidemiz, muhafaza<br />
etmekle yükümlü olduğumuz en değerli<br />
spor hazinemizdir. 100 bin metrekare<br />
arazi, 1940’lı yıllardan beri Konya’nın<br />
akciğeri, hayat bahçesidir. Kompleksin<br />
hemen girişindeki Taç Kapı’nın sağında<br />
konuşlanan bu sempatik, butik<br />
tarihi spor salonumuz kod farkı olmayan<br />
mücevher sandığımızdır. Arazinin<br />
yaklaşık 40’da biri kadarcık bir alanı<br />
kaplamaktadır ki, hiçbir şekilde millet<br />
bahçesinin oluşumuna engel değildir.<br />
Bilakis Tarihi Taç Kapı ile bütünlük<br />
sağlamaktadır. Ecdadımızın bize en nadide<br />
spor emanetidir” dedi.<br />
Tarihi spor salonumuzun onlarca yıldır<br />
Konya ile bütünleştiğine de dikkat<br />
çeken ve hatıralarla yüklü, şehrimizin<br />
spor hafızası olan bu salonun asla yeni<br />
başka yapılarla yerinin doldurulamayacağına<br />
vurgu yapan Altay, “Hiç bir<br />
salon, 70 yıllık Ata yadigarı spor salonumuzun<br />
tek bir parkesinin karşılığı<br />
olamaz. Şehrimizde nesiller boyu,<br />
milyonu aşkın Konyalı gencin teriyle<br />
ıslattığı spor salonumuzun yüklendiği<br />
hatıraları ile bu butik spor salonumuz<br />
başlıbaşına Konya’nın bir spor müzesidir.<br />
Bu ecdat yadigarımız spor abidemizi<br />
yıkmak bir tarafa gözümüz gibi<br />
sakınmalı, tüm Konyalının duyarlılığı<br />
ve emekleriyle derhal koruma altına almalıyız”<br />
dedi.<br />
SAMSUN, BURSA VE ANTALYA’DA,<br />
EMSAL TARİHİ SPOR SALONLARI<br />
YIKTIRILMAYIP MÜZELEŞTİRİLİ-<br />
YOR<br />
Konya’nın ilk spor tesisi olan tarihi salonu<br />
yaşatmamızın, Konya’nın, Konya<br />
halkının boynunun borcu olduğuna işaret<br />
eden şehrimiz spor tarihçisi Ömer<br />
Altay; “Samsun, Bursa ve Antalya’da<br />
şehir merkezinde emsal iki salonun<br />
yıkımına karşı çıkılıp kurtarılarak,<br />
spor ve kent müzesine dönüştürülmesi<br />
için çalışmalar başlatılmıştır. Bu adımı<br />
Antalya’da bizzat şehrin belediye<br />
başkanı Menderes Türel yapmıştır.<br />
Bizlerin de aynı şeyi istemek ve tarihi<br />
spor salonumuzun yıkımına engel olmak<br />
hakkımızdır. 70 yıllık spor salonumuz,<br />
zaten tepeden tırnağa bir spor<br />
müzesi, spor mabedimizdir. Bu ecdat<br />
emanetinin koruma adına hepimiz çok<br />
büyük sorumluluk ve asla vazgeçemeyeceğimiz<br />
büyük bir vebal taşıyoruz.<br />
Bugün manevi dünyamızın anıt eserleri<br />
olan Mevlana Müze’mizi, Aleattin Cami’mizi,<br />
Aziziye Cami’mizi nasıl ki yıkıp,<br />
daha büyük yeni yapılarla yerlerini<br />
ikame edemezsek, Konya’nın ilk ve en<br />
eski spor salonunu da yıkıp 10, 20 bin<br />
kişilik başka spor salonları inşa ederek<br />
asla ikame edemeyiz. Ecdat yadigarı<br />
spor salonumuza biz, bizzat Konyalılar<br />
sahip çıkmalıyız. Bu yolda her birey,<br />
her mevki, her makamla; Konya’nın<br />
spor abidesi olan ilk spor salonumuzun<br />
yıkılmaması için başvurmak, medeni<br />
platformlarda emek sarfetmek boynumuzun<br />
borcudur. Konya, 100 bin metrekarelik<br />
arazinin sadece 40 da biri alanı<br />
kaplayan, kod farkı olmayan, taç kapıyı<br />
bütünleyen mink, butik tarih abidesi,<br />
ata yadigarı spor salonunu korumalıdır.<br />
Üstelik Samsun ve Konya’da eski spor<br />
salonları, spor ve şehir müzeleri olarak<br />
koruma altına alınmış ve bunu bizzat<br />
şehrin belediye başkanları açıklamıştır.<br />
Biz Büyükşehir Konya, asil Konya<br />
halkı; Samsun, Bursa, Antalya kadar<br />
olamadık mı, olamıyor muyuz?” ifadelerini<br />
paylaştı.<br />
ECDAT YADİGARI SALONUMUZUN<br />
YIKILMAMASI İÇİN DUA EDELİM,<br />
SONUCU ALLAH’A EMANET EDE-<br />
LİM, LAKİN TEVEKKÜLÜ DE HAK<br />
EDELİM<br />
Konya’nın Spor Tarihi demek olan salonumuzun<br />
yıkımdan korunmaması için<br />
her merciye başvurduğuna da değinen<br />
Altay, ayrıca şu gerçeklere de dikkat<br />
çekti: “Günlerce dua ediyoruz Allah’a,<br />
Tarihi Spor Salonumuzun yıkılmaması<br />
için. Zaman daralıyor, duanın ötesinde<br />
salonumuzun ayakta kalması için çalışmamız<br />
gerekiyor. Evet, dua edelim,<br />
neticeyi Allah’a emanet edelim, lakin<br />
tevekkülü de hak edelim. Bu salonun<br />
yıkılmasına göz yummak, ecdadımızın,<br />
bu salonda yıllar boyu ter döken ve<br />
tribünlerini dolduran ve hakkın rahmetine<br />
kavuşmuş binlerce Konyalı spor ecdadımızın<br />
da kemiklerini sızlatacaktır.<br />
Bize teslim ettikleri emaneti korumak<br />
asli görevimizdir. Konya’nın ilk ve en<br />
eski Tarihi Spor Salonu önce Allah’a,<br />
sonra da biz Konya’ya, Konyalılara<br />
emanettir. Bugün ecdat yadigarı spor<br />
salonumuzun yıkılmasına göz yumarsak,<br />
yarın çocuklarımızın, torunlarımızın,<br />
geleceğin Konya ve şehir sporcu<br />
neslimizin yüzüne nasıl bakabiliriz?”<br />
www.metropoldergileri.com 73
KÖŞE<br />
74<br />
Tuğba BALDEDE<br />
BESLENME UZMANI<br />
KIŞIN ŞİFASI BİTKİ ÇAYLARI MI?<br />
Her mevsim de tüketsekte bitki çaylarını, özellikle kış ayında<br />
ayrı bir seviyoruz içmeyi. Bir de hastalıklar başladı mı hemen<br />
bir ot, bir bitki karışımları kaynamaya başlar. Bu yazıyı da tam<br />
kışın kapısından girmişken yazmak istedim. Sıcağı sıcağına…<br />
Bitkilerin birer ilaç olduğuna inanıyorum . Bilindiği üzere bitkiler<br />
ve bitki çayları çok eskilerden beri hastalıklara şifa olmak<br />
için kullanılıyor . O yıllardan günümüze kadar kullanımı<br />
değişime uğramadan bugünlere gelmiştir. Bu da çok anlamlı<br />
ve değerli bir miras günümüz için.<br />
Peki biz bu mirası ne kadar doğru ve verimli kullanıyoruz<br />
emin olun bu konu üzerine bile uzun yazılar yazılabilir. Şimdi<br />
gelin kışın en çok kullanılan bitki çaylarını konuşalım.<br />
Melisa çayı<br />
Melisa çayının tıbbi kullanımı 2000<br />
yıl öncesine dayanmaktadır. Bitkinin<br />
Latince adı Melissa, “arı yaprağı” anlamına<br />
gelmektedir. Bitki nektarca<br />
zengin olduğu için genellikle arıları<br />
beslemek için kullanılmıştır<br />
Yaprakları sakinleştirici, gaz söktürücü,<br />
terletici ve antiseptik etkilere<br />
sahiptir. Uykusuzluk şikayetlerinde<br />
kullanımı etkindir.<br />
Melisa çayının bilişsel performansı ve<br />
ruh halini olumlu halde etkilediği klinik<br />
çalışmalarla ortaya konulmuştur .<br />
Ihlamur<br />
Kan dolaşımını düzenleyen ıhlamur<br />
çiçeğinin yatıştırıcı özelliği vardır.<br />
Öksürüklerde bağışıklık sistemini<br />
güçlendirerek, grip ve soğuk algınlığına<br />
karşı koruyucu özelliğiyle tanınır.<br />
Güçlü antioksidan içeren ıhlamur,<br />
soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlarda<br />
faydalı oluyor. Boğaz ağrısına<br />
ve öksürüğe iyi geldiği gibi limon ile<br />
tüketildiğinde limondaki c vitamini<br />
etkisiyle de bağışıklık sistemini güçlendiriyor.<br />
Ihlamur stresi baskılıyor,<br />
sinirleri yatıştırıyor ve kişiyi uykuya<br />
hazırlıyor.<br />
Nane<br />
Nane eski dönemerden beri mideyi<br />
rahatlatan ve gaz giderici bir çay olarak<br />
kullanılmaktadır. Mide bulantılarını<br />
kesici ve koku verici olarak kullanılmaktadır.<br />
Sakız, diş macunu, şeker<br />
ve daha birçok sanayi dallarında çok<br />
fazla kullanılmaktadır.<br />
Mide ve bağırsak spazmını azaltır<br />
ve gaz gidericidir. Hazımsızlığa aynı<br />
zamanda bulantıya iyi gelir. Migren,<br />
uykusuzluk ve baş dönmesine faydası<br />
olabilir. Nefes almayı kolaylaştırıcı<br />
etkisi nedeniyle astım, grip, bronşit ve<br />
öksürük için yararlıdır. Ruhsal açıdan<br />
sakinleştirir ve rahatlatır.<br />
Ada çayı<br />
Antiseptik özelliğinden dolayı diş eti,<br />
damak, ağız ve boğaz iltihaplarında<br />
etkilidir. Taşıdığı uçucu bileşiklerden<br />
dolayı solunum sistemini rahatlatmada<br />
destekleyicidir. Adaçayı yağının<br />
spazm çözücü etkisinden dolayı adet<br />
sancılarının ve mide kramplarının
tedavisinde yardımcıdır. Menopoz<br />
dönemindeki belirtileri hafifletmede<br />
yararlıdır.<br />
Papatya<br />
Özellikle sinir sisteminden kaynaklanan<br />
mide ağrılarını azaltır. Gaz,<br />
şişkinlik, hazımsızlık hissedenler<br />
yemekten sonra içerse bu problemler<br />
azalır. Stresli ve sinirli kişilerde sakinleşmeyi<br />
sağlar.<br />
Spazm sökücü etkisi vardır. Mide ve<br />
barsak spazmlarını azaltır. Barsak hareketlerini<br />
arttırır ve idrar söktürücü<br />
etkisi vardır. Yatıştırıcı özelliği olduğu<br />
için özellikle uykusuzluk problemi<br />
olan kişilerde uyku getirici ve bedeni<br />
rahatlatıcı özelliklere sahiptir.<br />
Zencefil<br />
Zencefil de ıhlamur gibi özellikle soğuk<br />
algınlığında sıklıkla kullanılır.<br />
Zencefil, mide bulantısı, şişkinlik ve<br />
kolik gibi sindirim problemlerine karşı<br />
başarıyla kullanılabilir. Yolculuk<br />
kusmalarına karşı etkilidir. Öksürük,<br />
grip, soğuk algınlığı ve solunum yolları<br />
hastalıklarında, ısıtıcı ve yatıştırıcı<br />
etkiye sahiptir.<br />
Zencefil, faydaları sebebiyle soğuk algınlığında<br />
sıklıkla tercih edilen bitkiler<br />
arasında yer alıyor. Özellikle burun<br />
tıkanıklığına iyi gelen zencefil, terleme<br />
yolu ile vücuttan toksin atmaya da<br />
yardımcı oluyor. İçeriğinde manganez,<br />
magnezyum, fosfor, kalsiyum, C vitamini,<br />
B6 vitamini ve demir bulunan<br />
zencefil, ağrı kesici özelliği olduğundan<br />
baş ağrılarına faydalı olabiliyor.<br />
REZENE<br />
Mide ve bağırsak hareketlerini artırır.<br />
Uçucu yağı, düz kaslarda meydana gelen<br />
spazmları giderici olarak kullanılır.<br />
Bronş mukozası üzerindeki salgıları artırmada<br />
ve iltihap gidermede etkilidir.<br />
Gaz söktürücü ve süt artırıcıdır.<br />
Yemeklerden sonra rezene çayı içilmesi<br />
sindirime yardımcı olur, mide ve<br />
bağırsak hareketlerini artırır, gaz ve<br />
spazmları giderir. Solunum sisteminde<br />
balgam söktürücü özelliğe sahiptir,<br />
öksürüklerde kullanılır.<br />
Kuşburnu<br />
En çok C vitamini içeren meyveler<br />
arasında kuşburnu yer alıyor. Kuşburnu,<br />
C vitamininin yanı sıra K, B1<br />
ve B2 vitaminlerini de içeriyor. Kuşburnu<br />
içeriğinde bulunan sodyum,<br />
kalsiyum, magnezyum, fosfor içeriği<br />
sayesinde enfeksiyon ve soğuk algınlıklarına<br />
karşı bağışıklığı güçlendirip,<br />
vücut direncini artırıyor.<br />
Bu bitkilerin sağlıklı tüketilmesinde<br />
hazırlanması, muhafazası, saklanma<br />
koşulları gibi bir çok etkene dikkat<br />
edilmelidir. Standartlara göre hazırlanıp<br />
paketlenmeyen çaylar başta karaciğer<br />
rahatsızlıkları olmak üzere,<br />
ilaç etkileşimleri gibi sorunlarla size<br />
iyi gelecekken yeni hastalıklara neden<br />
olabilir.<br />
Bitkilerin her biri birer ilaç demiştim<br />
yazımın en başında. Bu yüzden bitkileri<br />
karışım halinde kullanmak riskli<br />
olabilir. Bitkiyi nereden aldığınız ne<br />
oranda karıştırdığız çok önemli. Karşılaşılan<br />
büyük sorun da almak istediğiniz<br />
ürün yerine görüntüsü benzer bir<br />
ürün verilebiliyor. Herhangi bir yerde<br />
satılan herhangi bir ürünü tüketiyorsanız<br />
sağlığınızla oynuyor olabilirsiniz.<br />
Eczaneler ve gerçek eczacılar bu bitkilerin<br />
doğru adresi olacaktır.<br />
www.metropoldergileri.com 75
SAĞLIK<br />
76<br />
Sık uyanıyor, düzensiz uyuyorsanız dikkat!<br />
KALP KRİZİ UYKUDAYKEN DE<br />
YAKALAR!<br />
Uyku düzensizliği olan ve uykusuzluk<br />
çekenlerde kalp krizi oranının daha<br />
yüksek olduğunu biliyor muydunuz?<br />
Ancak paniğe kapılmaya gerek yok.<br />
Zira sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanarak<br />
ve uyku kalitenizi artırarak<br />
uykuda gelişebilecek kalp krizi riskini<br />
en az seviyeye indirebilirsiniz. Kardiyoloji<br />
Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut,<br />
uyku apnesi, diyabet, yüksek<br />
tansiyon ve uyku bozukluğu ile panik<br />
ve kaygı bozukluğu olanlarda kalp<br />
krizi riskinin daha yüksek olduğunu<br />
belirtirken “Uykusu düzensiz olanlarda,<br />
sık uyananlarda, sık kabus görenlerde<br />
uykuda kalp krizi riski fazladır.<br />
Uykunun düzensiz olması, uykunun<br />
kalitesini azaltarak nabız ve kan basıncında<br />
ani değişimlere yol açar. Bu<br />
durum uykuda kalp krizine yakalanma<br />
riskini artırabilir. Uyku bozukluğu<br />
yaşayanlar bu konuda profesyonel yardım<br />
ve gerekirse ilaç desteği ile uykuyu<br />
düzene sokmalıdır” diyor. Prof. Dr.<br />
Ahmet Karabulut yaptığı açıklamada,<br />
uykuda kalp krizi riskini azaltmanın 8<br />
yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde<br />
bulundu.<br />
1. Göğüs ağrısı ile yatağa girmeyin<br />
Kalp krizleri çoğunlukla önceden bulgu<br />
veriyor. Göğüste sıkıntı hissi, göğüs<br />
ağrısı kalp krizinin en sık gözlenen bulgularından.<br />
Bu şikayetleri belirgin olan<br />
kişilerin bu halde yatağa gitmemesi ve<br />
muayene olması gerekiyor. Çünkü hafif<br />
başlayan bulgular uyku sırasında belirginleşebiliyor.<br />
2. Akşam 9’dan sonra yemek yemeyin<br />
Geç saatte yenilen yemekler, özellikle<br />
hamurlu tatlılar kan şekerini ve kandaki<br />
stres hormonlarını artırıyor. Özellikle<br />
kontrolsüz diyabet hastalarında risk<br />
belirgin olarak artış gösteriyor. Geç<br />
saatte acıkıyorsanız bir kase yoğurt ya<br />
da ceviz, yer fıstığı gibi bitkisel omega3<br />
içeren besleyici atıştırmalıklardan yiyebilirsiniz.<br />
3. Sigara içip yatağa girmeyin<br />
Sigara kalp krizi riskini artıran temel<br />
etkenlerden biri. Sigara tiryakileri<br />
uyku öncesi genelde sigara takviyesi<br />
yaparken, bu durum kan akışkanlığı ve<br />
damar yapısında olumsuz etkilere yol<br />
açıyor. Özellikle geç saatte yenilen ağır<br />
bir akşam yemeğine sigara ya da nargile<br />
türü tütün ürünleri eklenerek yatağa<br />
girmek uykuda oluşacak kalp krizine<br />
davetiye anlamına geliyor.<br />
4. Tansiyonunuzu ölçün<br />
Gece düşmeyen tansiyon uyku sırasında<br />
kalbe ek yük bindiriyor. Özellikle tansiyon<br />
değerleri dengesiz olan kişilerin<br />
yatmadan önce kan basınçlarını kontrol<br />
etmesi çok önemli.<br />
5. Uyku saatini kaçırmayın<br />
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet<br />
Karabulut “Kaliteli uyku kalbin dostu
olup, derin ve deliksiz uyku uyuyanlarda<br />
kalp krizi riski azalır. Bunun için<br />
özellikle gece 23:00-01:00 arasında<br />
uyumak çok önemlidir. Bu dönemde<br />
melatonin salınımı en üst düzeyde olup,<br />
kişinin daha kaliteli uyku geçirmesini<br />
sağlayacaktır” diyor.<br />
6. Uyku ortamınıza düzen verin<br />
Kaliteli bir uyku için yatılan yatağın<br />
kalitesi, ortamın nemi, toz oranı önem<br />
taşıyor. Uyku ortamınızın havalandırılması,<br />
tozdan arındırılması, ısıtma sistemi,<br />
nemin düzenlenmesi ve rahat edeceğiniz<br />
ortopedik ve hijyenik bir yatak<br />
tercih etmeniz uyku kalitenizi artırmada<br />
önemli unsurlar.<br />
7. Ateşle yatağa girmeyin<br />
Ateşli hastalıklar kalbin üzerindeki<br />
yükü artırıyor. Sıklıkla gece saatlerinde<br />
artan ateşe çoğu zaman uyku ve ter<br />
atma ile çözüm aranıyor. Özellikle kalp<br />
damar hastalığı için riski olanlar, yaşlılar<br />
ve kalp yetersizliği hastalarında<br />
ateşli hastalıklar uykuda kalp krizi riskini<br />
artırıyor.<br />
8. Hastalıkları önemseyin<br />
Özellikle uyku apnesi, depresyon, kaygı<br />
bozuklukları gibi rahatsızlıklar çoğu<br />
zaman dikkate alınmayıp tedaviden de<br />
kaçınılıyor. Oysa uyku düzenini bozan,<br />
uykuda kalp krizi riskini artıran bu durumlar<br />
için mutlaka sosyal ve profesyonel<br />
destek alınması gerekiyor. Yüksek<br />
tansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği<br />
gibi hastalıkların tedavilerini aksatmamanız,<br />
düzenli kontrollerinizi yaptırmanız<br />
şart.<br />
Uykuda kalp krizi nasıl bulgu<br />
veriyor?<br />
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet<br />
Karabulut “En sık izlenen bulgu<br />
göğüste sıkıntı hissi ve çarpıntı<br />
ile uyanmaktır. Bu duruma genelde<br />
soğuk terleme eşlik eder. Bunun yanında<br />
boyun bölgesine yayılan göğüs<br />
ağrısı, güçsüzlük hissi, baş dönmesi<br />
ek olarak izlenebilir. Bu şikayetlerle<br />
uyanan kişilerin özellikle tuvalete giderken<br />
dikkatli olmaları önerilir. Zira<br />
tuvalet sırasında baş dönmesi ve baygınlık<br />
gelişebilir. Şiddetli kalp krizlerinde<br />
ölümcül ritim bozuklukları<br />
tetiklenebilir. Belirtilen şikayetlerle<br />
uyanan ve şikayetlerinin şiddeti artarak<br />
devam eden kişilerin ambulans<br />
çağırması ya da en yakın sağlık kuruluşuna<br />
başvurmaları önerilir” diyor.<br />
www.metropoldergileri.com 77
KÖŞE<br />
78<br />
Emine DENİZ<br />
UZM. KLİNİK PSİKOLOG<br />
İNTERNET BAĞIMLILIĞI RAHATSIZLIĞI...<br />
Kompulsif internet kullanımı, bilgisayar bağımlılığı, internet aşırı kullanımı veya daha yaygın tanımıyla internet bağımlılığı<br />
olarak bilinen “İnternet Bağımlılığı Rahatsızlığı” (İBR); Ivan Goldberg tarafından bir şaka olarak ortaya atılmış, varsayımsal bir<br />
rahatsızlıktır. İBR, yirmi yıl öncesine ait esprili bir tanı olsa da birçokları için giderek ciddileşen gerçek bir rahatsızlık.<br />
İnternet bağımlılığı rahatsızlığının<br />
belirtileri ise şöyle sıralanıyor:<br />
• İnternet kullanım süresinin giderek<br />
artırılması<br />
• İnternet kullanım süresi artırılmazsa<br />
alınan keyfin zamanla<br />
azalması<br />
• Ağır ve uzun süreli internet kullanımı<br />
sonunda kişide öfke hali<br />
ve bunaltı görülmesi,<br />
• İnternette neler olduğu hakkında<br />
takıntılı düşünceler geliştirilmesi<br />
• İnternet hakkında fanteziler<br />
ve hayal kurma<br />
• İsteyerek ya da istemeyerek<br />
tuşlara basma hareketi<br />
yapma<br />
• Her türlü sıkıntılı durumdan<br />
kurtulmak için<br />
internete bağlanma<br />
• Genellikle planlanandan<br />
daha uzun süre internet<br />
kullanma<br />
• İnternet kullanımı nedeniyle<br />
önemli toplumsal ve<br />
mesleki etkinlikleri bırakma veya<br />
azaltma Boş zamanları sadece internet<br />
ile değerlendirme<br />
• Uykusuzluk, evlilik problemleri, işe<br />
ve randevulara geç kalma gibi sorunlara<br />
yol açmasına rağmen internet<br />
kullanımının aşırı olarak devam<br />
etmesi<br />
İnternet bağımlıları pişmanlık, kendini<br />
izole etme, yalan söyleme,uykusuzluk,<br />
sabırsızlık, bunalım, sıkıntı, çökkünlük,<br />
endişe, korku veya kaygı ile bağlantılı<br />
rahatsızlıklar yaşarlar. Gerçek hayattan,<br />
problemlerden, hoş olmayan düşünce ve<br />
stres yaratan durumlardan kaçmak amacıyla<br />
internetin düşlemsel öğelerini kullanmayı<br />
tercih ederler. Pornografiye aşırı ilgi<br />
göstermeye başlarlar, seks içerikli konuşmalar<br />
yapar, internet üzerinden uygunsuz<br />
davranışlar sergilerler ve genellikle alkol<br />
veya sigara tüketirler. İnternet bağımlılığı<br />
hafif düzeyde olanların kendi kendine düzelmesi<br />
mümkün olabiliyor. Orta ve ağır<br />
düzeyde bağımlı olanlarda ise psikoterapiye<br />
ihtiyaç duyulabiliyor. Davranışçı terapi<br />
çoğunlukla bu kişilerde fayda sağlıyor.<br />
İNTERNET ALIŞKANLIĞI MI<br />
BAĞIMLILIĞI MI?<br />
Alışkanlık; düzenli ve sürekli olarak yapılan<br />
eylemler, rutin işlerdir. Bazı alışkanlıklar<br />
olumlu, bazıları olumsuzdur.<br />
Yemekten önce ve sonra el yıkamak, haftada<br />
üç gün spor yapmak olumlu alışkanlıklar<br />
iken geç saatlere kadar televizyon<br />
izlemek, her hafta sonu alkol tüketmek<br />
olumsuz alışkanlıklardır. Günde 3-5 kere<br />
e-postaları kontrol etmek, her sabah ve<br />
akşam sosyal medya sitelerine girmek,<br />
her sabah e-gazete okumak da birer alışkanlıktır.<br />
Bağımlılık ise alışkanlığın bir<br />
sonraki safhasıdır. Bağımlılık, söz konusu<br />
davranışın alışkanlık ölçüsünü aşıp aşırı<br />
derecede yapılması halidir. Bir nesneye,<br />
eyleme veya kişiye duyulan önlenemez istektir.<br />
Bağımlılık, kişinin iradesini kontrol<br />
edemeyişidir. İrade ise, bir şeyi<br />
yapıp yapmamaya karar verme<br />
gücüdür. Yani bağımlı kişi, bir<br />
şeyi yapıp yapmayacağına sağlıklı<br />
şekilde karar veremiyordur.<br />
Bağımlılıkta artık kontrolsüz<br />
bir bağ söz konusudur. Bağımlı<br />
olunan eylem yapılmadığında<br />
ya da azaldığında ortaya çıkan<br />
fiziksel veya ruhsal belirtiler ise<br />
yoksunluk olarak tanımlanır.<br />
Kişi yoksunluk belirtileri gösteriyorsa<br />
bağımlı olduğu anlamına<br />
gelir. Yeni bir e-posta gelmiş mi diye<br />
otomatik olarak on dakikada bir kontrol<br />
edenler, sosyal medya sitelerinde arkadaşlarının<br />
ne yaptıklarını takip etmeden<br />
duramayanlar, yarım saatte bir ruh halini<br />
internet üzerinden paylaşanlar, e-alışveriş<br />
sitelerinden bir türlü çıkamayanlar… Bu<br />
kişiler bu davranışları uzun süredir sergiliyorlarsa<br />
ve kendilerini bu davranışlardan<br />
alıkoyamıyorlarsa artık internet bağımlısı<br />
olmuşlar demektir.
www.metropoldergileri.com 79
ŞEHİRDE YAŞAM<br />
Şehirde Yaşam<br />
80<br />
Ayrıntı Ofset,<br />
sosyal sorumluk projesi<br />
kapsamında 17 zihinsel engelli<br />
öğrencinin sinemayla tanışmasına<br />
öncülük etti. Mutlu<br />
anlara tanıklık edilen buluşmada<br />
“Engelleri Kaldır”<br />
mesajı verildi.<br />
En özel<br />
buluşma<br />
Daha önce sinemaya gitmemiş 17 özel öğrenci,<br />
öğretmenleri eşliğinde buluşmaya katıldı. Ayrıntı<br />
Ofset görevlileri ve refakatçılar tarafından karşılanan<br />
öğrenciler salonda yerlerini aldı. Buluşmada<br />
konuşan Ayrıntı Ofset Başkanı Orhan Genç;<br />
böyle bir organizasyonu farkındalık yaratmak için<br />
düzenlediklerini, öğrencilerle beraber olmaktan<br />
çok mutlu olduklarını belirtti. Eğitim kurumunun<br />
öğretmenlerine de ayrıca teşekkürlerini ileten Orhan<br />
Genç “Özel öğrencilerin eğitiminde yer alan<br />
öğretmenleri, emekleri ve yüce gönüllülükleri için<br />
yürekten kutluyorum.” dedi.<br />
Filmi büyük bir ilgiyle seyreden öğrenciler, sinema<br />
salonundan gülümseyerek ayrıldılar.
www.metropoldergileri.com 81
RÖPORTAJ<br />
82
www.metropoldergileri.com 83
RÖPORTAJ<br />
84
www.metropoldergileri.com 85
RÖPORTAJ<br />
86