Metropol Dergisi 64 Sayı

www.metropoldergileri.com 1

RÖPORTAJ 

2 

www.metropoldergileri.com 

3

RÖPORTAJ 

4 


5

EDİTÖRDEN 

6 

Ahmet ÇAKIR 

Editör 

a.cakir@metropoldergileri.com 

NİCE YÜZYILLARA TÜRKİYE’M 

Yeni bir sayıdan hepinize merhaba, 

Süreli bir yayın çıkarmak zor bir iştir aslında. 

Parçaları bir araya getirmek, onları ilmek ilmek 

işlemek ve her seferinde sıfırdan inşa etmek gerekir 

dergiyi. Sabır ister, özveri ister, emek ister, birlik 

ister, birliktelik ister kısacası dergi çıkarmak 

ister de ister… Geriye dönüp baktığımda Metropol 

ailesi olarak bu yola çıkalı tam 13 sene olmuş. 

Dergimizi birbirinden güzel ve kıymetli sayısız 

kapak konukları, sayısız özel projeler ile siz okuyucularımızın 

beğenisine sunduk, sunmaya da 

devam edeceğiz. Her seferinde ilk günkü heyecanımızı 

yitirmeden, her yeni sayıda öğrenmeye devam 

ederek bu yola hep beraber devam etmenin 

mutluluğunu ve heyecanını yaşamaktayız. 

Bu sayımızda dürüstlüğü ve yapmış olduğu kaliteli 

işleriyle adından söz ettiren Konya’nın sevilen 

iş insanı GDC Hidrolik ve Pnömatik Ltd. Şti.’nin 

kurucu üyesi olan Fatih Güdücü’yü dergimizin 

kapağında konuk etmekten onur duymaktayız. 

Birbirinden renkli konukları, haberleri ve köşe 

yazılarımızla yine dolu dolu bir sayı ile karşınızdayız. 

Büyük Önder ve Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal 

Atatürk, bundan tam 100 yıl önce Cumhuriyetimizi 

kurdu. Daha aydınlık bir gelecek için 

Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği 

hedefe, birlik ve beraberliğimizi yitirmeden, 

durmadan yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. 

Afetlerin yarattığı zorlu koşullara hep birlikte 

göğüs gerip beraber yaralarımızı sardık, sarmaya 

da devam edeceğiz. Nice yüzyıllara Türkiye’m 

Her yeni sayıda bizler hep daha iyisini yapma azmiyle 

yolumuza devam edeceğiz… 


7

RÖPORTAJ 

8 

D E R G İ S İ 

İÇİNDEKİLER 


Yaygın, Süreli, 

Mart - 2024 

YAYINCI / İMTİYAZ SAHİBİ 

28 

www.gdchidrolik.com 

GDC Hidrolik ve Pnömatik Ltd. Şti. 

Kurucu Üye 

Fatih GÜDÜCÜ 

Adına Seycan ÇAKIR 

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ 

Ahmet ÇAKIR 

YAYIN YÖNETMENİ 

Seycan ÇAKIR 

YAYIN KOORDİNATÖRÜ 

Beycan AKSOY 

PROJE KOORDİNATÖRÜ 

Beyzat AKSOY 

KURUMSAL İLETİŞİM 

Canan ŞAYİR 

GRAFİK TASARIM 

KAPAK KONUSU 

Fatih GÜDÜCÜ 


Kurucu Üye 

16 

HUKUK DANIŞMANI 

Av. Afşin KARA 

MALİ DANIŞMAN 

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir 

Serdar SELAMOĞLU 

YÖNETİM YERİ 

Buhara Mh. Edipoğlu Cd. No :95 

Selçuklu/ KONYA 

Tel: 0332 323 10 18 


info@metropoldergileri.com 

DİJİTAL TASARIM 

Serdika Street, fl. 3, Office 1, 

Burgas 8000, Bulgaria 

DİJİTAL YAYIN 

www.yumpu.com/user/metropoldergileri 

BASKI 

Ekopi- Nişantaş Mh. Dr. Mehmet Hulisi Baykal Cd. 

Selçuklu/ Konya - 0332 236 1515 

Mart 2024 

Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf, illustrasyon ve konuların her 

hakkı saklıdır. İzinsiz ya da kaynak gösterilerek 

dahi kullanılamaz, alıntı yapılamaz. 

CUMHURİYET’İN 100. YILINDA 

KONYA BÜYÜKŞEHİR’DEN DEV YATIRIM 

20 

AYDIN ÇAVUŞ Efsanesinden 

Muhteşem Geri Dönüş! 

SELÇUKLU’DA AİLE BULUŞMASI 

KARATAY BELEDİYESİ’nden 

Eğitime Tam Destek 


9

RÖPORTAJ 

10 


İÇİNDEKİLER 

52 

TÜTÜNCÜ: “Antalya’yı altın çağına 

ulaştıracak projelerle geliyoruz” 

Mustafa TATLISU 

Haber Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı 

Gel, ama kendine de gel! 

Prof.Dr. Nuri ŞİMŞEKLER 


Serbest Muhasebaci Mali Müşavir 

34 

40 

60 64 

İnci İç Mimarlık - İç Mimar 

Nuran Karademir ERDOĞAN 

Pratik Otomotiv Firma Yetkilisi 

Muhammed Enis DARICI 

Yazar 

Miyase KOÇ 

Çağımızın vebası virüsler 

Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK 

48 

66 

44 

İrma Beaute Saloon Kurucusu 

İremsu ÜÇOK 

Akören Belediye Başkanı 

İsmail ARSLAN 

Zehirden gelen güzellik; 

Dünden bugüne botoks 

Op. Dr. Nurten YAVUZ 

ÇATALHÖYÜK TANITIM VE KARŞILAMA 

MERKEZİNE ÇATALHÖYÜK TANITIM 

VE KARŞILAMA www.metropoldergileri.com MERKEZİ 11

HABER 

12 

CUMHURİYET’İN 100. YILINDA 

KONYA BÜYÜKŞEHİR’DEN DEV YATIRIM 

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından, Milli Savunma Bakanlığı ile yapılan protokol 

kapsamında şehre kazandırılacak Ağır Bakım Kentsel Dönüşümü ve 56. Bakım 

Fabrika Müdürlüğü’nün temeli düzenlenen törenle atıldı. 

Tesisin taşınacağı Selçuklu Aşağı Pınarbaşı Mahallesi’nde düzenlenen temel atma 

programında konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya’da 

yürüttükleri 4 önemli kentsel dönüşüm projesinden bahsetti. 

BAŞKAN ALTAY KONYA’DA YÜRÜTÜLEN KENTSEL DÖNÜŞÜM 

ÇALIŞMALARINI ANLATTI 

Yürüttükleri kentsel dönüşüm çalışmalarından birincisinin 

Türkiye’nin en büyük ihya projesi olan 

Darü’l-Mülk Projesi olduğunu, bu kapsamda tarihi 

alanda 20 farklı noktada kentsel dönüşüm çalışmaları 

yürüttüklerini anımsatan Başkan Altay, “Konya’nın 

yıllardır konuştuğu Mevlana Çarşısı ve Altın Çarşı ile 

başlayan, Taş Bina ve Alaaddin Cephe İyileştirmeleri 

ile süren, geçtiğimiz hafta Meram Belediyemizle birlikte 

esnafımıza iş yerlerini teslim ettiğimiz Büyük Larende 

Dönüşümü ile devam eden projede artık yap-bozun 

parçalarını bir bir yerleştiriyoruz. İnşallah bu 20 

ayrı noktada yürüttüğümüz kentsel dönüşüm çalışmaları, 

Konya’nın Darü’l-Mülk’lüğünün, Konya’nın Selçuklu’nun 

başkenti oluşunun bir nişanesi bir mührü 

olacaktır” diye konuştu. 

“2024 SONUNDA ESKİ SANAYİ VE KARATAY SANAYİ’Yİ YENİ 

YERİNE TAŞIYACAĞIZ” 

İkinci büyük kentsel dönüşümün yine Konya’da yıllardır 

konuşulan Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’nin 

taşınmasıyla ilgili olduğunu belirten Başkan Altay, 

“Merkezde kalmış, artık fiziki olarak şehrimize hizmet 

etmekten uzak, hem esnafımıza hem şehrimize 

yakışmayan Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’yi bu bölgeye 

çok yakın bir alanda, Çevre, Şehircilik ve İklim 

Değişikliği Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi ve Konya 

Büyükşehir Belediyesi olarak yeni yerine taşıyoruz. 2 

bin 654 dükkan ve 134 iş merkezinden oluşan Konya 

tarihinin en önemli kentsel dönüşümünde çok büyük 

bir mesafe kat ettik. İnşallah 2024 yılı sonu olduğunda 

Eski Sanayi ve Karatay Sanayi esnafımızı yeni yerine 

taşıyacağız” dedi. 

“TSK’NIN EN MODERN CEPHANELİĞİNİ İNŞA ETMEK NASİP OLDU” 

Başkan Altay, Konya için Milli Savunma Bakanlığı ile 

yapılan protokolle iki büyük kentsel dönüşümün de 

bu kapsamda büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, 

şöyle devam etti: 

“Milli Savunma Bakanlığımız ile yaptığımız kentsel 

dönüşümün birincisi Cephanelik Kentsel Dönüşümü. 

Bildiğiniz gibi Sille Bölgesi’nde bulunan 1 milyon 670 

bin metrekarelik alanda Milli Savunma Bakanlığı’mıza 

ait cephanelik alanımız bulunuyor. Bu alan hem 

fiziki yapısıyla hem de artık özellikle Meram Tıp Fakültesi’nin 

yapılamasıyla birlikte şehrimiz için ciddi 

bir güvenlik sorunu oluşturuyordu. Benim için aslında 

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak attığım 

ilk imzadır. 2018 yılının 4 Mayıs’ında önceki dönem 

Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tahir Akyürek 

beyin emekleriyle ortaya konmuş, Bakanlıkla protokolü 

göreve geldiğimden bir gün sonra imzalamak nasip 

olmuştu. Şu an itibariyle Çumra’da 8 milyon metrekarelik 

alanıyla; iglo cephaneliklerle, akıllı mühimmata 

uygun, TSK’nın en modern cephaneliğini inşa etmek 

nasip oldu. Bugüne kadar cephanelik için güncel bedelle 

yaklaşık 1,5 milyar lira harcadık. Üçüncü etabın 

ihalesini de gerçekleştirdik. Cephaneliğin taşınmasıyla 

ilgili yaklaşık güncel bedelle 2 milyar liralık bir bedel 

harcanmış olacak. Bunun karşılığında cephaneliğin 

bulunduğu alan Büyükşehir Belediyemize devrediliyor. 

O bölgede de yatay mimariye uygun kentsel dönüşüm 

için bir planlama yapıyoruz.” 

“KONYA BELEDİYECİLİK TARİHİNİN TEK SEFERDE YAPILAN EN 

BÜYÜK İHALESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK” 

Başkan Altay, “Temelini attığımız iş ise 56. Bakım 

Fabrika’nın inşaat işleri. Konyalıların Ağır Bakım diye 

ifade ettikleri, Meram Yeniyol ile Meram Eskiyol, Şehir 

Caddesi ve Ateşbaz arasında kalan 640 bin metrekarelik 

alanda bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz. Bu 

dönüşüm kapsamında taahhüdümüzde bulunun 56. 

Ağır Bakım Fabrikaları’nın inşaatının temelini bugün 

Sayın Bakanımızın ve kıymetli misafirlerimizin katılımıyla 

gerçekleştireceğiz. Burada 140 bin metrekarelik 

kapalı alanıyla Türkiye’nin en modern tesislerinden 

birisi inşa ediliyor. İnşallah burada mevcut görevine 

ilave olarak önemli işlerin yapılacağına inanıyorum. 

Fabrika alanları, depolar, eğitim tesis alanları ve spor 

alanlarıyla birlikte modern bir alana kavuşulmuş olacak. 

Bizim için bir önemi de Konya tarihinin tek seferde 

yapılan en büyük ihalesini gerçekleştirdik. Şu anda 

güncel bedelle 2,5 milyar liralık bir iş gerçekleştiriyoruz” 

ifadelerini kullandı. 

KONYA MİLLET BAHÇESİ’NİN 4 KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR MİLLET 

BAHÇESİ DAHA 

Bunun karşılığı olarak mevcut Ağır Bakım’ın bulunduğu 

640 bin metrekarelik alanın Konya Büyükşehir 

Belediyesi’ne devredileceğini vurgulayan Başkan Altay, 

“Orada da yaklaşık 400 bin metrekarelik, Stadyum Millet 

Bahçesi’nin 4 katı büyüklüğünde şehrimize bir yeşil 

alan kazandıracağız. Bununla birlikte; sağlık tesisi alanları, 

eğitim tesis alanları ve kentsel dönüşümde kullanmak 

için konut alanları da bulunacak. Böylece askerlerimiz 

tarafından yıllardır korunan, ağaçlandırılan adeta 

hazır bir park haline dönüştürülen bu alan Konyalıların 

hizmetine sunulmuş olacak. Böylece Milli Savunma 

Bakanlığımız ile yapmış olduğumuz iki protokol kapsamında 

yaklaşık 4,5 milyarlık güncel bedelle askerimize, 

bakanlığımıza yeni tesisler kazandırmış oluyoruz” açıklamasını 

yaptı. 


13

HABER 

14 

“KONYALILARIN, KONYA HALKININ MEHMETÇİĞE BİR HEDİYESİ DİYE 

BAKIYORUZ” 

Başkan Altay konuşmasını şu sözlerle tamamladı: 

“Bizler burada bu işleri şehrimizin iyiliği, şehrimizin 

menfaati adına düşünürken bir taraftan da Milli Savunma 

Bakanlığı’mızın uhdesindeki tesislerin yenilenmesi 

olarak görüyoruz. Konyalıların, Konya halkının Mehmetçiğe 

bir hediyesi diye bakıyoruz. Çünkü biz burada 

bu işleri huzur içinde yaparken Türkiye’nin sınırlarında 

kahraman askerlerimiz bizim güvenliğimiz için yoğun 

bir mesai harcıyor. Konya’dan onlara sevgilerimizi, saygılarımızı, 

minnetlerimizi ifade ediyoruz. Ayaklarına 

taş değmesin inşallah. 56. Ağır Bakım Fabrika inşaatımızın 

temel atma törenini teşrif eden Sayın Bakanımıza, 

Kara Kuvvetleri Komutanımıza ve tüm protokolümüze 

teşekkür ediyorum. Böyle önemli bir tesisi Konya’mıza 

kazandırıyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. 

Hep ifade ettiğimiz gibi el ele verdik Konya’nın hayallerini 

gerçekleştiriyoruz.” 

“BU TESİS, BAŞARIYLA YÜRÜTTÜĞÜMÜZ HAREKATLARIN DESTEK- 

LENMESİNE KATKI SAĞLAYACAK” 

Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) Başkanı Orgeneral 

Selçuk Bayraktaroğlu, “Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın 

önemli icrasında kullandığı silah sistemleriyle, 

araç ve malzemelerin faal halde bulundurulması, modern 

bakım ve onarım tesisleri kritik bir önem taşımaktadır. 

Bugün temelini atacağımız 140 bin metrekarelik 

inşaat alanına sahip bu tesis büyük bir özveri ve başarıyla 

yürüttüğümüz harekatların desteklenmesine katkı 

sağlayacak. Ayrıca gerek yurt içinde gerekse yurt dışında 

görevlendireceği seyyar bakım-onarım ekipleriyle de 

birliklerimizin daima desteğinde olacaktır. Kahraman 

ordumuzun gücüne güç katacak bu projenin aynı zaman 

huzur ve hoşgörü kenti olan Konya’mıza ve bölgeye 

de ayrı bir değer katacağına inanıyorum. Ayrıca Konya’mızda 

yapımı devam eden Çumra’daki Mühimmat 

Bölük Komutanlığı Tesislerinin inşaatında Konya Büyükşehir 

Belediye Başkanı ve belediyemizin göstermiş 

olduğu gayret ve özveri için teşekkürlerimi sunuyorum” 

ifadelerini kullandı. 

“KONYA’MIZDA HİZMETLER KESİNTİSİZ BİR ŞEKİLDE GEÇMİŞTEN 

BUGÜNE DEVAM EDİYOR” 

AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek, Konya Büyükşehir 

Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı tebrik 

ederek, “Şehrimiz adına kendisine teşekkür ediyorum. 

Konya’mızda hamdolsun hizmetler kesintisiz bir şekilde 

geçmişten bugüne devam ediyor. Biz, görev aldığımız 

anda bizden önce yapılan hizmetleri artırarak devam 

etmeye gayret göstermiştik. Şimdi hem devam eden 

hizmetlerde hem yeni birçok yatırımda Büyükşehir 

Belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz şehrimize önemli 

katkılarda bulunuyorlar. Şu anda iki önemli olayı hayata 

geçiriyoruz. Konya Organize Sanayiyle de bütünleşecek 

olan Ankara Yolu’ndan askeriyemizin böyle önemli bir 

fabrikasının hayata geçiyor olması şehrimiz adına da 

Türk Silahlı Kuvvetleri adına da önemli. Burada hem 

Organize Sanayi hem de karşıda Aselsan yatırımı var. 

Bir kümelenmeye, birbirini etkilemeye, diğer yatırımlara 

da ivme kazandırmaya vesile olacağını düşünüyorum” 

açıklamasında bulundu. 

“PROJENİN GELECEĞE GÜVENLE BAKMAMIZA VESİLE OLMASINI 

DİLİYORUM” 

Konya Valisi Vahdettin Özkan, “Şehrimizin yaşam kalitesinin 

artırılması yönünde mahalli olarak belediyelerimizin 

yaptığı işler çok nitelikli. Bu vesileyle Büyükşehir 

Belediye Başkanımıza ve ilçe belediyelerimize teşekkür 

ediyorum. TSK’mızın imkan ve kabiliyetinin artırılması 

hem memleketimizin birliği bütünlüğü açısından 

hem de küresel düzeyde rekabet gücümüzü, diplomatik 

gücümüzü artırma yönünde de çok önemli bir kurum. 

Belediyelerimizin yaptığı iş çok kıymetli. Konya’mızda 

belediyemizin bütün bakanlıklarla geliştirmiş olduğu iş 

birliğiyle klasik mahalli müşterek ihtiyaçların dışında 

merkezi idarenin yaptığı işleri de iyileştirme yönünde 

çok önemli bir müdahilliği vardır. Bugünkü proje de 

aslında bunun bir tezahürü. Projenin Türk Silahlı Kuvvetlerimize, 

şehrimize hayır, bereket ve geleceğe güvenle 

bakmamıza vesile olmasını diliyorum” diye konuştu. 

“KONYA, HİZMET VE ESER BELEDİYECİLİĞİNİN ÖRNEK BİR ŞEHRİ” 

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise, Konya’nın tarımdan 

sanayiye, kültürden turizme kadar pek çok 

alanda sağladığı katma değerle Türkiye’nin önde gelen 

şehirlerinden birisi olduğunu, şehirlerin böyle önemli 

bir seviyeye ulaşmasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip 

Erdoğan’ın vizyonuyla mümkün olduğunu belirterek 

konuşmasına başladı. 

Her sokağında tarih ve kültürün yaşandığı, manevi 

dünyamızın merkezlerinden biri olan Konya’nın Büyükşehir 

Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerinin sergilediği 

özverili çalışmaların Konya’nın gelişimine büyük 

katkılar sağlarken hizmet ve eser belediyeciliğin örnek 

bir şehri olduğuna vurgu yapan Bakan Güler şöyle devam 

etti: “Özellikle Konya belediyelerimiz sadece kendi 

yetki sahalarındaki hizmetleriyle değil, ülkemizin 

yaşadığı afetlerde yaraların sarılması için sergiledikleri 

çalışmalarda da milletimizin takdirini kazanmıştır. Nitekim 

6 Şubat tarihli büyük deprem felaketinin ardından 

hızlıca bölgeye gelen Konya Büyükşehir ekipleri 

başta arama-kurtarma olmak üzere depremzedelerin 

ihtiyaçlarını karşılamak için tüm imkanlarını seferber 

etmişlerdir. Bu vesileyle başta değerli Konya Büyükşehir 

Belediye Başkanımız olmak üzere tüm belediye başkanlarımıza, 

gayret ve fedakarlıkla çalışan tüm seçkin personeline 

şükranlarımı sunuyorum.” 

“KONYA’MIZ BU PROJEYİ DE ALNININ AKIYLA VE BAŞARIYLA 

TAMAMLAYACAK” 

Sahip olduğu tarihi ve kültürel mirasın üzerine modern 

belediyecilik anlayışıyla yeni yatırımları birer birer gerçekleştiren 

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin bugün bir 

başka önemli yatırımı daha hayata geçirdiğini kaydeden 

Bakan Güler, “Temelini atacağımız bu fabrika belediyemizin 

bugüne kadarki en büyük bütçeli yatırımı 

olmasının yanı sıra aynı zamanda stratejik bir özelliğe 

de sahiptir. 1950’den beri hizmet veren 56. Bakım Fabrikamızın 

bu yatırımla yeniden iskan edilmesi, imkan 

ve kabiliyetlerinin artırılması kahraman ordumuzun 

kritik ihtiyaçlarının karşılanması noktasında son derece 

önemli. İnanıyorum ki Konya’mız bu projeyi de 

alnının akıyla ve başarıyla tamamlayacak, ülkemizin 

savunma sanayi alanındaki gelişimine katkılarını artırarak 

devam edecektir. Nitekim Konya’nın savunma 

sanayindeki tecrübesi köklü bir maziye dayanmaktadır. 

Kamu teşekküllerinin yanı sıra asırlık özel sektör firmalarıyla 

savunma sanayi alanında adını gururla söz ettiren 

Konya, İstiklal Harbimizin zaferle sonuçlanmasında 

da önemli roller üstlenmiştir. Bu tarihi mirastan ilham 

alan Konya bugün de Hava Kuvvetlerimizin seçkin birliklerinden 

3. Ana Jet Üs Komutanlığımız ile 56. Bakım 

Fabrika Müdürlüğümüze ve 47. Mühimmat Bölümüze 

de ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca Konya’da bulunan 

TSK KBRN Okulu ile Hava Savunma Okulu ve Merkez 

Komutanlığımız da faaliyetlerine büyük bir başarıyla 

devam etmektedir” değerlendirmesini yaptı. 

“TSK’MIZ DONANIM VE 

TEKNOLOJİK OLARAK 

GÜÇLÜ BİR TESİSE 

DAHA KAVUŞMUŞ 

OLACAK” 

Savunma ve havacılık 

ihracatında 

öncü şehirlerden 

olan Konya’nın sahip 

olduğu potansiyel 

ve oluşturduğu 

eko-sistem ile savunma sanayinin gelişiminde merkezi 

bir üs olma durumunu daha da pekiştireceğini vurgulayan 

Bakan Güler, 

“Bu yeni tesisle birlikte fabrikamızın önümüzdeki dönemde 

şanlı ordumuza sağladığı katkıların artarak devam 

edeceğine yürekten inanıyorum. Fabrikamızın açılmasıyla 

birlikte TSK’mız donanım ve teknolojik olarak 

güçlü bir tesise daha kavuşmuş olacaktır. Böylece ihtiyaç 

duyduğumuz hizmetler de daha etkin, daha modern ve 

daha hızlı bir şekilde karşılanmış olacaktır. Kimsenin 

şüphesi olmasın ki Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 

başta savunma sanayi olmak üzere hemen her 

alanda yakaladığımız bu gelişim ve ilerleme ivmesini en 

üst seviyelere kadar çıkaracağız. Cumhuriyetimizin ikinci 

asrına başladığımız bu tarihi dönemde Türkiye Yüzyılı’nı 

aynı zamanda savunma sanayinin ve üretiminin 

yüzyılını yapmak en önemli hedefimizdir. Bu anlayışla 

milletimizin bakanlık olarak yerli ve milli savunma sanayimizin 

geliştirilmesi dahil, ülkemizin ve asil milletimizin 

bekası için gece gündüz demeden çalışmaya daha 

büyük, daha güçlü bir Türkiye için gayret göstermeye devam 

edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

AK Parti Konya Milletvekilleri Orhan Erdem, Mehmet 

Baykan, Mustafa Hakan Özer, Ziya Altunyaldız, Yeniden 

Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel, İl Jandarma 

Komutanı Tümgeneral Cemil Lütfi Özkul, Cumhuriyet 

Başsavcısı Halil İnal, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan 

Angı, MHP Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan, ilçe belediye 

başkanları, rekörler ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin 

de katıldığı törende konuşmaların ardından 

56. Bakım Fabrika Müdürlüğü’nün temeli dualarla atıldı. 

140 bin metrekare toplam inşaat alanına sahip olacak 

56. Bakım Fabrika Müdürlüğü’nde; 6 adet depo, nizamiye 

binası, harp silahları bölümü binası, helikopter 

pisti, silah atölyesi, direkt müdahale binası ve ek idari binası 

yer alacak. Açık alan imalatlarında ise; 3 basketbol 

sahası, 2 hizmet destek yerleşkesi, futbol sahası ve koşu 

parkuru bulunacak. 

www.konya.bel.tr 


15

HABER 

16 

Selçuklu’da Aile Buluşması 

BAŞKAN PEKYATIRMACI: 

“TÜM BAŞARILARA 

PERSONELİMİZLE BİRLİKTE 

İMZA ATTIK” 

Gerçekleştirilen aday tanıtım toplantısında 

yeniden Selçuklu Belediye Başkan adayı 

gösterilen Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet 

Pekyatırmacı, haftanın ilk mesai gününde 

belediye personeli ile bir araya geldi. 

Selçuklu Belediye Başkanlığı için yeni dönem için tekrar 

aday gösterilen Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet 

Pekyatırmacı, belediye personeli ile bir araya geldi. 

Başkan Pekyatırmacı, Selçuklu’da hizmet kalitesindeki 

başarıda tüm personelin özveri ve gayretinin olduğunun 

altını çizdi. 

Selçuklu Kongre Merkezi’nde gerçekleşen “Aile Buluşması” 

programına Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, 

Selçuklu İlçe Kaymakamı Eflatun Can Tortop, 

Selçuklu Muhtarlar Dernek Başkanı Mustafa Avcıoğlu, 

mahalle muhtarları, belediye meclis üyeleri, belediye başkan 

yardımcıları ve belediye personeli katıldı. 

Başkan Pekyatırmacı: “5 yıl boyunca ilçemize 

değer katacak hizmetler ortaya koyduk” 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle 

Selçuklu için yeniden aday gösterildiklerini hatırlatarak 

sözlerine başlayan Selçuklu Belediye Başkanı 

Ahmet Pekyatırmacı, “Bu büyük göreve bizleri tekrar 

layık gören Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, 

AK Parti Teşkilatımıza ve Cumhur İttifakımıza 

teşekkür ediyorum. Bundan yaklaşık 5 yıl önce, 31 

Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilen Mahalli İdareler 

Genel Seçimlerinde vatandaşlarımızın teveccühüyle iş 

başına gelmiştik. 5 yıl önce, Selçuklu için çıktığımız 

bu yolda çok kıymetli kaymakamlarımız, meclis üyelerimiz, 

muhtarlarımız ve mesai arkadaşlarımızın da 

katkıları ve gayretleriyle birbirinden önemli icraatlar, 

yatırımlar ve projeler gerçekleştirdik” dedi. 

Altyapıdan çevre düzenlemesine, kültür ve sanattan 

turizme, eğitimden spora, sağlıktan sosyal tesislere kadar 

son 5 yıldır başarı ile gerçekleştirmekte oldukları 

çalışmaları özetleyen Başkan Ahmet Pekyatırmacı, 

“Son 5 yılda; Selçuklumuzun hiçbir mahallesinde asfaltsız 

yol, kaldırımsız sokak kalmasın diye 5 milyon 

797 bin 624metrekare asfalt, 1 milyon 82bin 573 metrekare 

parke, 304 bin 401 metre bordür çalışması yaptık. 

Yeşil alanı, parkı olmayan mahallemiz kalmasın 

diye, Selçuklu Seyir Tepesi, Cem Sultan Parkı, Yelda 

Parkı, Merve Mercan Parkı, Selçuk ve Sancak Bisiklet 

ve Kaykay Parklarını yaptık, bu parklarımızla birlikte 

389 bin 801 metrekarelik alanda yeşil alan çalışması 

gerçekleştirdik. Fidan, çalı ve gül olmak üzere toplam 

405 bin 908 adet bitki dikimi yaptık. Vatandaşlarımız 

mevsim şartlarından etkilenmeden rahatlıkla alışverişlerini 

yapabilsin diye 6 mahallemizde kapalı pazaryerleri 

inşa ettik. Yine hemşehrilerimiz eğitim ve spor 

faaliyetlerini, sosyal aktivitelerini gerçekleştirebilsin, 

güzel vakit geçirebilsin diye 5 mahallemize sosyal tesis 

kazandırdık. Türkiye’nin ilk sıfır atık belgesine sahip 

belediyesi olarak Sıfır Atık Müdürlüğümüzü kurduk. 

Atık Kumbaram projesini başlattık, Kompost Üretim 

Tesisimizi kurduk, 2. El Pazarı projemizi başlattık, belediye 

hizmet binamıza, Kelebekler Vadisi Parkımıza, 

Yeni Nesil Şehir Kütüphanesine, Bağrıkurt Tesisimize 

GES Panelleri kurarak belediyemizin elektrik enerjisi 

ihtiyacının yüzde 80’ini buradan karşılamaya başladık” 

şeklinde konuştu. 

Sıfır atık faaliyetleri çerçevesinde 72 mahallede 4 adet 

atık kumbaram, 1 adet mobil atık kumbaram, 16 adet 

mobil atık getirme merkezi, bin 509 adet kafes, 10 bin 

402 adet iç mekân geri dönüşüm kutusu, 608 adet tekstil 

kumbarası, 37 adet ilaç kumbarası ve 50 adet biyobozunur 

atık konteyneri ile 128 bin 42 ton değerlendirilebilir 

atık toplayarak ülke ekonomisine katkıda 

bulunduklarını belirten Başkan Pekyatırmacı,“Sağlık 

tesisi olmayan bölgemiz kalmasın diye 6 mahallemize 

aile sağlığı merkezi, 4 mahallemize 112 acil sağlık hizmetleri 

istasyonu,1 mahallemize de aile gelişim merkezi 

kazandırdık. 1 mahallemize ise toplum ruh sağlığı 

ve sağlıklı hayat merkezi kazandırmak için yapım çalışmalarımızı 

başlattık. Çocuklarımız en iyi şartlarda 

eğitim görebilsin diye 6 mahallemizde toplam 92 derslikli 

6 okulumuzu ve bin yatak kapasiteli 15 Temmuz 

Yurt Yerleşkesi’ni Selçuklumuza kazandırdık. SETAP 

kapsamında oluşturduğumuz okul dışı öğrenme ortamlarımızda 

87 bin 746 öğrencimize hizmet verdik. 

Yeni Nesil Şehir Kütüphanesi de dahil olmak üzere 29 

kütüphaneyi Selçuklumuza kazandırarak toplam kütüphane 

sayımızı 108’ e yükselttik ve Türkiye’de de en 

çok kütüphaneye sahip olan ilçe unvanını elimizde bulundurmaya 

devam ettik” ifadelerini kullandı. 

Türkiye’nin en kapsamlı çocuk etkinliği olan Şivlilik 

Çocuk Bayramı’nı 3 yıldır rekor katılımlarla gerçekleştirdiklerini 

dile getiren Ahmet Pekyatırmacı, “Yine 

mahalle şenliklerinden uçurtma ve karne şenliklerine 

birçok etkinliği geleneksel hale getirerek sürdürmeye 

devam ediyoruz. Tarihe Vefa diyerek Gevale Kalesi’nde, 

tarihi Sille Mahallemizde geniş kapsamlı restorasyon 

çalışmaları gerçekleştirdik. Kaya Islahı projemizle 

Sille’yi afete maruz bölge statüsünden çıkardık. Subaşı 

Hamamı’nı restore ettik, Merdivenli Sokakların ıslahını 

yaptık. Karma Yapılar Kapalı Otopark ve Meydan 

Projesi başta olmak üzere Sille’de birçok projenin 

yapım süreçlerini başlattık. Sporun Merkezi Selçuklu 

diye çıktığımız yolda spor okullarımızda 15 farklı 

branşta 94 bin 834 öğrencimize spor eğitimleri verdik. 

Bir tanesi UEFA standartlarında olmak üzere 71 suni 

çim sahanının yapımını tamamladık, 4 okulumuza 

da kapalı spor salonu kazandırdık. Sporcu Seçme ve 

Yetiştirme Merkezimizle birlikte 2 okulumuzun kapalı 

spor salonu ve suni çim saha yapım çalışmasını ise 

sürdürüyoruz. Tüm bu hizmetlerin yanında belki de 

temel belediyecilik hizmetlerinin en önemlisi olarak 

çevre koruma ekiplerimizin gece gündüz demeden, yılın 

365 günü yaptıkları özverili çalışmalar neticesinde 

Selçuklumuzu Türkiye’nin en temiz ilçelerinden biri 

yaptık” dedi. 

“Selçuklu’daki tüm başarılara hep birlikte 

imza attık” 

Göreve geldikleri günden itibaren hep birlikte Selçuklu 


17

HABER 

18 

için var güçleriyle, hiç yılmadan, yorulmadan çalışmaları 

sürdürdüklerini ve Selçuklu’ya değer katan yatırım, 

proje ve hizmetleri hep beraber gerçekleştirdiklerini 

vurgulayan Pekyatırmacı, “Tüm bu hizmet ve yatırımlar 

uzun süreli ve büyük özveri gerektiren çalışmalar 

neticesinde ortaya çıkmıştır. Kadim medeniyetten aldığımız 

güçle Selçuklumuzu yıldızı parlayan bir şehir 

yaptık. Bunu hep birlikte gerçekleştirdik. Çünkü biz, 

hep birlikte güçlüyüz, hep birlikte Selçukluyuz. Zorlu 

şartlara rağmen hiçbir zaman elinizi taşın altına 

koymaktan, terinizin en son damlasına kadar hizmet 

aşkıyla mücadele etmekten asla geri kalmadınız. Ben 

bunun için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 

Şimdi ise aynı inanç ve kararlılıkla, yine çok fazla çalışarak 

ve azim göstererek Selçuklumuzu daha da ileriye 

taşımanın vakti. İnşallah Selçuklumuzu ve belediyecilik 

hizmetlerimizi hep birlikte hem Türkiye’nin örnek 

alacağı hem de Dünya’nın örnek alacağı hizmetlerle 

taçlandıracağız. Hemşehrilerimizin memnuniyeti ve 

hayır dualarından aldığımız güçle inşallah çok daha 

güzel işler başaracağız. Bugün burada, Selçuklu Aile 

Buluşması programımızda bizlerle birlikte olduğunuz 

için başta sayın kaymakamımız ve meclis üyelerimiz 

olmak üzere muhtarlarımıza ve mesai arkadaşlarıma 

ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biz et ve tırnak gibiyiz, 

birlikte Selçukluyuz ve hep birlikte güçlüyüz. Bundan 

sonra da Allah’ın izniyle güçlü olmaya devam edeceğiz” 

şeklinde konuştu. 

Selçuklu İlçe Kaymakamı Eflatun Can Tortop da, Selçuklu 

Belediyesi “Aile Buluşması” programında bulunmaktan 

duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Yeni bir 

seçim dönemi yaklaştı. Çok az bir süre kaldı. Bu seçim 

dönemini de burada hep birlikte Konya’ya, Selçuklu’ya 

yakışan bir şekilde barış, huzur ortamı içinde geçirmeye 

çalışacağız. Mahalli seçimler her zaman için genel 

seçimlerden biraz daha farklı olarak, tansiyonu daha 

yüksek seçimler olur. O bakımdan biz de sizlerle istişareler 

yapacağız. Muhtarlarımızla bir değerlendirme 

toplantısı yaparak tansiyonu da gerekiyorsa biraz düşürüp 

bu seçimlere hep beraber hazırlanacağız. Konya 

Belediyeciliği farklı bir belediyecilik. İnsana ilginin, 

sevginin derin alakasının değerli bir vesikasını Konya 

Belediyeciliğinde görüyoruz. Selçuklu Belediyemiz de 

eğitim, sağlık, kültür ve diğer kamusal hizmetler noktasında 

‘Bunlar benim asli görevim değil. Ben bunları 

yapmasam da olur ama benim onun yanında da asli 

görevlerim var, onlara bakacağım, onlarla ilgileneceğim 

demedi demiyor. Vatandaşlarımızın mutluluğu 

için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Güzel bir 

çalışma ritmini ortaya koyuyorlar. O bakımdan ben 

tüm belediye çalışanlarımıza da bu geçtiğimiz hizmet 

döneminde vatandaşlarımıza sağladıkları güzel 

hizmetler için, aldıkları inisiyatifler için çok teşekkür 

ediyorum. Yeni seçim döneminde gerek muhtarlarımızdan 

gerekse belediye meclisi üyesi, il genel meclis 

üyelerimiz, belediye başkanlarımızdan yeni görev alacak 

arkadaşlarımıza da eski hizmet dönemi için teşekkür 

ediyor, yeni hizmet dönemi için üstün başarılar 

diliyorum” diye konuştu. 

Konuşmaların ardından Başkan Pekyatırmacı salondaki 

tüm personelle birlikte günün anısına bir hatıra 

fotoğrafı çektirdi. 

www.selcuklu.bel.tr 


19

HABER 

20 

Meram Belediyesi tarafından yapılan düzenleme 

çalışmalarının ardından şehre, modern çehresiyle 

yeniden hizmet vermeye başlayan Aydın Çavuş 

Tesisleri, vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. 

Muhteşem Konya manzarasında eşsiz lezzetler 

tatmak, dostlarıyla ve ailesiyle huzurlu bir ortamda 

doyumsuz anlar geçirmek ve misafirlerini 

kaliteli bir ortamda ağırlamak isteyenlerin büyük 

beğenisini toplayan tesis, yeni yüzüyle adeta vatandaşların 

akınına uğradı. Tesis, tüm özellikleriyle 

lezzet, huzur ve kaliteli hizmet tutkunlarını 

yeniden buluşturdu. 

Lezzet, huzur ve kaliteli hizmet 

tutkunlarını yeniden buluşturan 

AYDIN ÇAVUŞ 

EFSANESİNDEN 

MUHTEŞEM GERİ DÖNÜŞ! 

Meram Belediyesi tarafından yapılan düzenleme çalışmalarının ardından 

şehre yeniden hizmet vermeye başlayan Aydın Çavuş Tesisleri 

büyük beğeni topladı. Lezzet, huzur ve kaliteli hizmet tutkunlarını 

buluşturan tesis, yeni çehresi ve muhteşem Konya manzarasıyla misafirlerinden 

tam not aldı. 

BAŞKAN KAVUŞ; “TESİSİ, ŞEHRİN GEÇ- 

MİŞİNE VE GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMAK 

ADINA YENİLEDİK” 

ğu mutluluğu dile getirdi. Tepenin her 

zaman şehrin simgelerinden biri olduğunu 

hatırlatan Başkan Kavuş, “Meram 

Aydın Çavuş Tesislerimiz sadece ekonomik 

ömrünü tamamladığı için değil bu 

şehre Aydın Çavuş gibi madden ya da 

manen büyük emekleri olmuş, hizmetleri 

dokunmuş isimli isimsiz tüm kahramanların 

aziz hatıralarını yaşatmak 

adına ve onlara duyduğumuz saygıya, 

şehrin geçmişine, güçlü geleceğine ve 

insanımızın anılarına sahip çıkma gayretimizin 

bir göstergesi olarak yenilenmiştir” 

diye konuştu. 

BAŞKAN KAVUŞ; “AYDIN ÇAVUŞ, 

MERAM TURİZM ROTASININ EN 

NADİDE PARÇALARINDAN BİRİ 

OLARAK ŞEHRİMİZE HİZMET 

VERMEYE BAŞLADI” 

Tesis ve çevresinde yapılan düzenlemeler 

hakkında da bilgi veren Başkan 

Mustafa Kavuş, konuşmasını şöyle 

sürdürdü; “Bu tesis, etkinlikleri ve etkileşimleri 

artıracağı gibi sosyal hayat 

ihtiyaçlarına da en güzel cevabı verecek 

şekilde tasarlandı. Bu anlayış çerçevesinde 

yaptığımız düzenleme yaklaşık 

15 bin metrekarelik bir alanı kapsıyor. 

Restoran ve kafenin bulunduğu alanın 

dışında kalan yerlerde diktiğimiz 

fidanlarla alanın yeşil oranını maksimum 

düzeyde artırdık. Her bir ayrıntısı 

özenle inşa edildi. Hemşehrilerimizin 

konforlu bir ortamda vakit geçirmeleri 

ve misafirlerini gönül rahatlığıyla ağırlamaları 

için tüm detaylar düşünüldü. 

Öte yandan Aydın Çavuş Tesisi ile birlikte 

ilçemiz, Meram Bağı ile başlayan, 

Kızlar Kayası, Lavanta Bahçesi, Meram 

Köprüsü, Yaşam ve Kültür Müzesi, 80 

Binde Devr-i Alem Parkı ve Dutlu Millet 

Bahçesi ile devam eden bu destinasyona 

artık Aydın Çavuş Tesisimiz de 

katıldı. 

Meram Köprüsünden başlayıp Tavus Baba Türbesi 

ile devam eden ve Aydın Çavuş Tepesi’ni de içine 

alan tüm bu bölgenin Konya’da yaşayan herkesin 

hayatında özel bir yeri olduğuna vurgu yapan Meram 

Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, ‘Konya’da 

Sosyal Hayat’ denince ilk akla gelen yerlerden 

biri olan Aydın Çavuş Tepesi ve Restaurant’ında 

yapılan düzenlemenin beğenilmesinden duyduwww.meram.bel.tr 


21

HABER 

HABER 

22 23 

KARATAY BELEDİYESİ’NDEN 

EĞİTİME TAM DESTEK 

24 Derslikli Karatay Belediyesi 

Osman Benliler İlkokulu’nun 

Yapımında Sona Gelindi 

Karatay Belediyesi tarafından Nakipoğlu Mahallesi’ne kazandırılan ve Temmuz ayında temeli atılan 24 

derslikli Karatay Belediyesi Osman Benliler İlkokulu’nun yapımında sona gelindi. Okulun Karatay’ın 

derslik ihtiyacına önemli oranda katkı sağlayacağını dile getiren Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca; 

“Belediye olarak her zaman eğitim önceliğimiz oldu bu anlayış ve hedef doğrultusunda da projelerimizi 

bir bir hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu yatırımlarımızla ilçemiz geleceğe hazırlanıyor” dedi. 

Eğitime yaptığı katkılarla son yıllarda derslik ihtiyacının 

karşılanması adına çok önemli mesafe kat eden 

Karatay Belediyesi, hayırsever Osman Benliler’in de 

destekleriyle geçtiğimiz yıl Temmuz ayında temeli 

atılan 24 derslikli Karatay Belediyesi Osman Benliler 

İlkokulu’nun da yapımını tamamlamak üzere. 

4 bin 222 metrekare inşaat alanında konumlandırılan 

projede 24 dersliğin yanı sıra, Görsel Sanatlar ve Müzik 

Atölyeleri, Kütüphane, 2 faaliyet ve oyun odası ile 

okul öncesi yemekhanesi bulunuyor. Okulun yakın bir 

zamanda tamamlanarak eğitim camiasına kazandırılması 

hedefleniyor. 

OKUL BÖLGENİN DERSLİK İHTİYACINA 

KATKI SUNACAK 

Karatay’ın eğitim alt yapısına katkı sunmak için gayret 

gösterdiklerini aktaran Karatay Belediye Başkanı Hasan 

Kılca; Karatay Belediyesi Osman Benliler İlkokulu’nun 

bölgenin derslik ihtiyacına önemli katkı sağlayacağını 

ifade etti. 

www.karatay.bel.tr 

HASAN KILCA: 

‘‘KARATAY, EĞİTİM YATIRIMLARIYLA 

GELECEĞE HAZIRLANIYOR’’ 

Başkan Hasan Kılca; “İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüyle 

gerekli koordinasyonu sağlayıp, Türkiye’de örnek 

gösterilen yatırımları hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda 

Karatay’ımıza kazandırdığımız yeni okullar, 

kütüphaneler, spor tesisleri ve daha birçok özgün projeyle 

çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimine katkı 

sunuyoruz. Hayırseverimiz Osman Benliler’in de katkıda 

bulunduğu ilkokulumuzun kaba inşa çalışmaları 

büyük ölçüde tamamladık. İlçemize kazandırdığımız 

tüm okullarımızla eğitim hayatına katkı sunarak bölgemizin 

derslik ihtiyacına önemli destek veriyoruz. 

Okulumuz tamamlandığında geleceğimiz olarak gördüğümüz 

çocuklarımız daha kaliteli ve güzel bir mekanda 

eğitim hayatlarını sürdürecek. Belediye olarak 

geride bıraktığımız 5 yılda Karatay’ımıza birçok okul 

ve eğitim tesisi kazandırdık. Bizler eğitim tesisleri 

kazandırırken aynı zamanda geleceğimizi de şekillendiriyoruz. 

Bu kapsamda da eğitim hizmetlerinde 

markalaşan ve örnek yatırımlara öncülük ediyoruz. 24 

derslikli Karatay Belediyesi Osman Benliler İlkokulu 

da bunlardan birisi. Çocuklarımızın ve gençlerimizin 

eğitim yaşantılarına katkı sağlayacak tüm hizmetlerde 

biz varız” açıklamalarına yer verdi. 

Konya Sanayi Odası Meclis Başkanı Memiş Kütükcü’nün 

başkanlığında gerçekleştirilen Ocak ayı meclis 

toplantısında konuşan Konya Sanayi Odası Başkanı 

Mustafa Büyükeğen, meclis üyelerine KSO’nun projeleri, 

2024 yılında yapacağı faaliyetler, yurt içi ve yurt dışı 

fuar organizasyonları, ikili iş görüşmeleri ve sektörlere 

yönelik çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi. 

Konuşmasına 2023 yılı ekonomisini değerlendirerek 

başlayan Büyükeğen, tüm zor şartlara rağmen Konyalı 

sanayicilerin yatırım, üretim, istihdam ve ihracata devam 

ettiğini vurguladı. Konya’nın geçtiğimiz yıl 195 

ülkeye 3 milyar 306 milyon dolar ihracat yaptığını hatırlatan 

Başkan Büyükeğen, “İhracatçı firma sayımız, 

2023 sonu itibariyle 3 bin 481’e ulaştı. İhracatımızın 

sektörlere dağılımına baktığımızda toplam ihracatımızın 

yüzde 25,3’ünü makine ve aksamları sektörümüzün, 

yüzde 24,4’ünü otomotiv endüstrimizin, 

yüzde 12.5’ini de hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar 

sektörümüzün yaptığını görüyoruz. Konya’mız 4 bin 

86 kapasite raporu ile, en fazla kapasite raporu düzenlenen 

5. şehir oldu” dedi. 

KSO’dan yurt dışı atağı 

Büyükeğen, Konya Sanayi Odası olarak Konya’nın daha 

güçlü bir sanayi şehri haline gelmesi için yürüttükleri 

çalışmalara aralıksız devam edeceklerini anlattı. Büyükeğen, 

2024 yılında Almanya, İtalya, Birleşik Arap 

Emirlikleri gibi ülkelerdeki fuarlara sanayicilerle birlikte 

iş gezileri düzenleyeceklerini, ayrıca Rusya, Özbekistan, 

Almanya, Kenya gibi ülkelere de yurt dışı iş forumu ve 

ikili iş görüşmeleri organize edeceklerini ifade etti. Dış 

ticaret, teknik ve finansal konularda düzenlenen eğitimlerin, 

sanayicilere verilen danışmanlık ve mentörlük 

desteklerinin de devam edeceğini bildiren Büyükeğen, 

savunma sanayi sektöründe yürütülen tedarikçi geliştirme 

programlarının ve ana sanayi görüşmelerinin de 

sürdürüleceğini kaydetti. 

www.kso.org.tr 

KONYA, DAHA GÜÇLÜ BİR SANAYİ 

ŞEHRİ OLMA HEDEFİNE ODAKLANDI 

Konya Sanayi Odası (KSO), 2024 yılının ilk meclis toplantısını 

gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Konya Sanayi 

Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’nın daha güçlü 

ve daha rekabetçi bir sanayi şehri olma hedefine odaklanarak 

ekonomideki tüm zorlu şartlara rağmen üretim ve 

ihracattaki başarı yolculuğunu sürdürdüğünü söyledi. 

Otomotivdeki büyük dönüşüm 

KSO’nun gündeminde 

Büyükeğen konuşmasında, Konya Sanayi Odası tarafından 

düzenlenen OSEG (Uluslararası Otomotiv Sektörünün 

Geleceği) Konferansı’nın bu yıl yedincisini gerçekleştirecekleri 

bilgisini paylaşarak, sektördeki ulusal ve 

uluslararası otoritelerin Konya’daki OSEG konferansında 

buluşacaklarını ifade etti. Büyükeğen, “Otomotiv sektörü, 

çok ciddi bir değişim ve gelişimle karşı karşıya. Artık 

içten yanmalı motorların yanı sıra, hibrit ve elektrikli 

araçlar, otonom araçlar ülkemizde ve tüm dünyada hızla 

yaygınlaşıyor. Bu değişim, Konya sanayimizin öncü sektörlerinden 

otomotiv sektörümüz için son derece önemli. 

Bu dönüşüm sürecinin fırsatlarını ve tehditlerini yurt 

içinden ve yurt dışından davet edeceğimiz sektördeki 

otorite isimlerle 7. OSEG Konferansı’mızda tartışacağız. 

Öte yandan, bu yıl Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik 

Zirvemizin 3.’sünü gerçekleştireceğiz. Ayrıca 

üyelerimizin karbon salınımını hesaplayacak yeni bir uygulama 

üzerinde de çalışıyoruz. İnşallah bunu da yakın 

zaman içerisinde duyuracağız. Tüm bunların yanı sıra 

üyelerimizden, sektörlerimizden gelen talep ve sorunları 

takip etmeye, Enerji Verimliliği Etüt Aracımız ve diğer 

çalışmalarımızla işletmelerimizin enerji verimliliğini artırmaya, 

kümelenme projelerimizi sürdürmeye ve diğer 

tüm faaliyetlerimizi yürütmeye devam edeceğiz” şeklinde 

konuştu. 

Büyükeğen, konuşmasının devamında Odanın aylık faaliyetleri 

hakkında da bilgiler vererek, meclis üyelerinin 

sorularını cevapladı. 


HABER 

24 

Tütüncü: “Antalya’yı altın çağına 

ulaştıracak projelerle geliyoruz” 

Cumhur İttifakının Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan Tütüncü, “Yollarımız 

yetersiz, ulaşım ağımız yetersiz. Hayatımızı derinden etkileyen bir trafik çilesi ile karşı 

karşıyayız. Ulaşım ve toplu taşıma sorununa çözüm getirecek, Antalya’yı altın çağına ulaştıracak 

projelerle geliyoruz’’ dedi. 

Antalya’nın her köşesini karış karış gezen Cumhur İttifakının 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı 

Hakan Tütüncü, Antalya Dayanışma Grubu’nun düzenlediği 

kahvaltı buluşmasına katıldı. Antalya Dayanışma 

Grubu Başkanı Erdal Atılgan’ın ev sahipliğinde 

gerçekleştirilen kahvaltıda Tütüncü, iş insanlarının 

Antalya’ya dair sorduğu her soruyu samimiyetle cevapladı. 

Tütüncü’ye, Antalya trafiğinden ulaşıma kadar 

birçok soru yöneltildi. Tütüncü’ye, ilk gelen soru; 

“Antalya’nın en büyük çilesi olan trafik sorununu nasıl 

çözmeyi planlıyorsunuz.”oldu. Tütüncü, “Antalya’daki 

en önemli sorunların başında trafik sorunu ve ardından 

da toplu ulaşım sorunu geliyor. Antalya, son birkaç yıl 

içinde ulusal ve uluslararası bir cazibe ile karşı karşıya 

kaldı. Yollarımız yetersiz, ulaşım ağımız yetersiz, toplu 

ulaşım düzenli değil, maalesef bütün bunlar üst üste geldiği 

zaman hayatımızı derinden etkileyen bir trafik çilesi 

şehirde yaşanıyor. Problemlerin çözümü noktasında 

da her zaman rasyonel düşüncenin, bilimsel bilginin yol 

göstericiliğinde ilerlemenin doğru olduğunu düşünüyorum. 

Uzun zamandır bu problemin çözümüyle ilgili 

olarak Türkiye’de ve dünya da çok önemli çözümler 

ortaya koymuş firmalarla ve onların mühendisleriyle, 

uzmanlarıyla bir çalışma yaptık. Ve gerçektende ulaşım 

ve toplu taşımayla ilgili güzel bir proje hazırladık. Trafik 

sorununa ilişkin yeni arterler açmazsanız, şehre yeni 

merkezler kurmazsanız, köprülü kavşak, alt geçit üst 

geçit gibi çözümleri hayata geçirmezseniz bu noktada, 

trafik problemini çözebilmeniz, her yıl Burdur nüfusu 

kadar artan otomobil sayısını şehirde hareket ettirebilmeniz 

kolay olma’’ dedi. 

KEPEZ’E ARTER YOLLAR AÇTIK 

Antalya trafiği ile ilgili temel çözüm noktalarını da sıralayan 

Tütüncü, yeni ulaşım akslarının açılması, kavşak 

düzenlemelerinin yapılması gibi birçok yeni hizmetlere 

ihtiyaç var. ‘Son 5 yılda şehre yeni bir ulaşım hattı, yol ağı 

eklemek istemiyoruz.’ diyen bir yönetim var. Ben bunun 

mantığını bir türlü çözebilmiş değilim. Biz, Kepez’de 

ilçe belediye imkanlarıyla sadece yeni yapılan Antalya 

Şehir Hastanesine, hastane ve şehir bağlantısını sağlamak 

için 6 tane yeni arter yol açtık. Bu hastaneye önümüzdeki 

süreçte 100 bin kişinin gitmesi öngörülüyor. 

Buraya yol açmadan bunu nasıl yapacaksınız? Mümkün 

değil. Açtığımız hiçbir yol bizim yetki ve sorumluluğumuzdaki 

yollar değildi. Tamamı büyükşehirin yetki ve 

sorumluluğundaydı. Şehir trafiğini rahatlatmak için; 

Antalya-Burdur Karayolu, Antalya-Korkuteli istikametine 

gideceklerin şehir trafiğine inmeden geçiş sağlayabilecekleri 

Aksu üzerinden 2 tane damar yol açtık. Havaalanı 

ve EXPO Bulvarına paralel, Altınova imarı eğer 

ki yapılmamış olsaydı, Gazi Bulvarına alternatif yol açılamayacaktı. 

Masa dağı geçitlerini yapmasaydık, Masa 

dağı üzerini ve Korkuteli kavşağına bağlayamayacaktık. 

Varsak, Kirişçiler ve Odabaşı’ndan Burdur yoluna bağlanan 

bir arter meydana getirdik. O yolda 3 gidiş, 3 geliş 

olmak üzere 6 şeritli bir yoldur. Karayolları yapısında 

bir yoldur. Tamamıyla belediye imkanlarıyla yapılan bir 

yoldur. Kepez’de açtığımız birçok bulvar var. Eğer biz 

bu bulvarları açmamış olsaydık, Alanya istikametinden 

gelip Korkuteli –Burdur istikametine gidecek olan bugün 

Gazi Bulvarı ya da Sakarya Bulvarını kullanacaktı. 

Varsak’taki Kirişçiler yolunu açmasaydık, orayı Burdur 

yoluna bağlamasaydık, Kepez’in doğu mahalleleri Korkuteli’ne 

gitmek için hem Süleyman Demirel Bulvarını 

hem de Sakarya Bulvarını kullanacaklardı. Ve şehir 

merkezindeki sıkışıklık iki katına çıkacaktı. Onun için 

yeni yollar açmamız son derece kıymetli ve önemli… 

Kavşak düzenlemeleri yapmamız son derece önemli…“- 

diye konuştu. 

Cumhur İttifakı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan 

adayı Hakan Tütüncü, “Biz Kepez’de, bir eserin temelini 

atarken o eserin açılış tarihini söylüyoruz ve planlanan 

tarihte de açıyoruz. Bizim böyle bir belediyecilik 

pratiğimiz var. Bugüne kadar hiç mahcup olmadık. Antalya’da 

da hayata geçireceğimiz her projeyi de yine bu 

anlayışla gerçekleştireceğiz’’dedi. 

BİZ DERSİMİZE İYİ ÇALIŞTIK 

Antalya’nın caddelerinin insan taşıması gerekirken 

daha çok araç taşıdığına dikkati çeken Tütüncü, “Bunu 

nasıl düzeltebiliriz? Toplu ulaşım sistemi iyileştirilirse, 

insanlar toplu ulaşımı hem ucuz, hem de çok daha rahat 

kullanabilirlerse ve daha sayabileceğimiz birçok yöntem 

var. O zaman Antalyalıların toplu ulaşımı tercih etmeleri 

daha da artacak. Toplu ulaşımın hem özendirilmesi, 

hem kolay ulaşılır olması, hem de konforlu hale getirilmesi 

gerekli. Bugün ne taşıyan memnun, ne taşınan 

memnun… Taşıyan mutsuz değilse taşınan nasıl mutlu 

olacak? Her gün direksiyon başındaki şoför kardeşlerimiz 

mutlu değilse, nasıl mutluluk üreten bir hizmet 

yapacak? Önce onları mutlu edersek, sonra onlarla taşınanları 

mutlu edecek bir sistemi kurarsak, bunu modern 

zamanların bize sunduğu imkanlarla yaparsak, 

çok daha keyifli bir toplu ulaşım olur. Bugün dünyanın 

her tarafında toplu ulaşım ile ilgili geliştirilen modern 

yöntemler var. Biz dersimize iyi çalıştık’’ diye konuştu. 

BORÇLU BİR BELEDİYE DEVRALACAKSINIZ 

“Milyar dolarlar seviyesinde borçlardan bahsedilen bir 

Antalya Büyükşehir Belediyesi var. Siz böyle borçlu bir 

belediyeyi devralacaksınız. Ne yapmayı düşünüyorsunuz?” 

sorusuna da Tütüncü, “2009 yılında Kepez 

Belediye Başkanlığı görevine geldiğimde, Kepez için 

tanımlanan şey, arka mahalle, varoştu… Biz göreve 

geldiğimizde belediyenin yıllık gerçekleşen bütçesinin 

yüzde 50’si kadar borcu vardı. İlçe belediyeleri borçlanmayı 

finansal bir çözüm olarak kullanamadıkları 

için bu çok ciddi bir problemdi. 14’ncü ayın sonunda 

ben devlete olan borçlar dahil bütün borçları sıfırladım. 

Bugün geldiğimiz noktada Kepez Belediyesi’nin yine 

hiç kimseye borcu yok. Allah’a bir can borcu, millete de 

hizmet borcu olan bir belediye var. Biz, Kepez’de 90 bin 

gece kondu kaldırdık. Şehrin potansiyelini keşfederseniz, 

kamunun kaynaklarını doğru kullanırsanız, devletin 

her kuruşunu kendi paranız gibi kullanmayı prensip 

haline getirirseniz kaynak sorunu olmaz” dedi. 

www.kepez-bld.gov.tr 


25

KÖŞE 

26 

Mustafa TATLISU 

tatlisumustafa@gmail.com 

Haber Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı 

KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ 

Dört kıtaya, yüzyıllara hatta gönüllere hükmetmiş 

bir imparatorluğun içerden ve dışardan türlü entrikalarla 

çökertildiği, 

dostun düşmanın ayırt edilmediği, 

hainleri kahramanlarıyla karışmış, 

tarihi galiplerin yazdığı 

bir kalem oynatmayla tabiiyeti değiştirilenlerin 

milletin kaderiyle oynadığı, 

devlet millet elele verip yeniden ayağa kalkmak 

varken ezan, Kur’an kavgasına girişip darağaçlarının 

kurulduğu yetmezmiş gibi mukaddesata harp 

ilan etmişlerin başa geçtiği genç Türkiye’nin eski 

haşmetine kavuşmaması için özel yetiştirilmişlerin 

yönetici(ler) olduğu dönemleri sanırım yazmaya 

gerek yok. Biz bu döneme CHP dönemi diyoruz. 

Uçak fabrikalarını yok ettiklerini söylemeye, sanayii 

hamlelerine fren olduklarını yeniden dillendirmeye 

gerek yok. 

Geri planda kendilerini yönetenlere verdikleri sözlerle 

10 cente muhtaç edilmiş bir Türkiye var ettiler. 

Tek adam rejimleriyle , darbelerle, suni gündemlerle 

2000’li yıllara kadar görevlerini başarıyla 

icra ettiler. 

Gaz kuyruklarına muhtaç edilmiş, ekmeği karneye 

bağlamış on cente muhtaç olmuşların ülkesini 

bir kenara bırakalım. 

Önce yaşanabilir bir İstanbul, sonra yeni bir Türkiye 

var eden ADAM’ın ülkesini konuşalım. 

Yani TÜRKİYE YÜZYILI’nın başladığı köprüden 

önceki son çıkışı… 

Evet son çıkış! 

Ya yeryüzü Amerika’ya, İsrail’e, Rusya’ya, İngiltere’ye, 

Çin’e boyun eğmeye devam edecek. Ya da 

insanlığın adaletle hakkını aldığı , hakkının korunduğu, 

dünya beşten büyüktür diye başkaldıran 

ADAM’ın yanında daha yaşanabilir bir dünya ile 

tanışacak. 

85 milyon ülke insanı; ya 21 yıl sonra uçuş için kanat 

açmış TÜRKİYE YÜZYILI’nın bir kartal gibi 

süzülüşünü ya da EYT, emekli maaşı , ekonomi, 

kira, enflasyon gibi geçici sorunları bahane edip 31 

Mart’ta inişe geçişini seyredecek. 

Vakit tamam. Yirmi yılda, birikmiş geçmiş yüzyılın 

sorunlarını çözüp, yüzyılın afetinin altından 

kısa sürede kalkıp, TÜRKİYE YÜZYILI için kanat 

açmış bu ülke asla durdurulmamalı. İçeriden 

ve dışarıdan hiçbir akım, hiçbir güç, yerel bir seçimle 

dünyadaki büyük yerimizi kaybettirmemeli. 

31 Mart hem Türkiye düşmanları için, hem de 85 

milyon için köprüden önceki son çıkış. 


27

KAPAK KONUSU 

28 

Beyzat Aksoy 

TEK KAYNAKTAN 

KOMPLE ÇÖZÜM… 

Mütevazı bir atölyede büyük hedefler ve hayallerle 

başlayan bir başarı hikayesi. Durmadan 

yorulmadan hedeflerinden ve hayallerinden 

vazgeçmeden her gün daha iyisini müşterilerine 

sunmayı prensip haline getirmiş bir firmadan 

bahsedeceğim bugün sizlere. Sektöründe adını 

sıkça duyduğumuz, sektörüne yön veren GDC 

Hidrolik ve Pnömatik Ltd. Şti. ilk günkü heyecanı 

ile kalitesinden ödün vermeden yoluna devam 

etmekte. Çalışanlarına vermiş olduğu eğitim 

desteklerinin yanı sıra sektöre kalifiye eleman yetiştirmek 

için de çalışmalarına devam eden GDC 

Firması teknolojiyi yakından takip edip yenilikleri 

hayata geçirmesiyle sektörünün öncüsü olmaya 

devam ediyor. 

GDC Hidrolik ve Pnömatik Ltd. Şti.’nin kurucu 

üyesi olan Fatih Güdücü bu başarı hikayesinin 

ana kahramanı hiç kuşkusuz. Başarıları ve ülkesine 

katmış olduğu değerlerle övünmeyi sevmese 

de gittiği her yerde, yaptığı her işte ülkesini en 

güzel şekilde temsil etmesinden dolayı gururlanmayı 

hak eden biri. GDC Hidrolik ve Pnömatik 

Ltd. Şti.’nin kurucu üyesi olan Fatih Güdücü ile 

firması ve sektörü ile ilgili konuştuk. 


Kurucu Üye 

Fatih Güdücü 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 

Merhabalar, ben Fatih GÜDÜCÜ. GDC Hidrolik 

ve Pnömatik Ltd. Şti.’nin kurucu üyesiyim. Yaklaşık 

olarak 30 yıldır hidrolik başta olmak üzere 

benzer sektörlerde faaliyet göstermekteyiz. Satış 

sektöründe başlayan çalışma serüvenimi 2002 yılında 

kurmuş olduğumuz GDC firması ile farklı 

bir boyuta taşıyarak bu günlere gelebildik. Konyalıyım, 

bir erkek ve bir kız babasıyım. 

GDC firmasının kuruluş hikayesini bizimle 

paylaşır mısınız? 

1983 yılında Konya-Anadolu Sanayisinde mütevazi 

bir atölyede büyük hedeflerle makina talaşlı 

imalatı üzerine başlayan serüvenimiz, 2002 yılında 

yapılan büyük bir atılımla hidrolik sektörüne 

girmemiz ile birlikte büyük bir ivme kazanarak 

bugünkü halini almıştır. Hâlihazırda GDC şirketler 

grubu olarak GDC Hidrolik ve Pnömatik, GDC 

İç ve Dış Ticaret, Farteks Dış Ticaret, GDC Boru 

Mil ve BYNOS Makine olarak 5 bölümden teşkil 

edilmiştir. 

GDC çatısı altında hangi faaliyetler 

gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve 

hizmetleri sunuyorsunuz? 

GDC şirketler grubu olarak Hidrolik, Pnömatik ve 

Sızdırmazlık sistemleri alanında müşterilerimize 

kaliteli ve güvenilir ürünleri uygun koşullarda 

sunmaktayız. Söz konusu alanlar içerisinde Hidrolik 

Lift ve Hidrolik Ünite ürünlerinin imalatı yapılmakta 

olup diğer ürün gruplarında da dünyaca 

ünlü birçok firmanın bayiliğini yapmaktayız. 


29

KAPAK KONUSU 

30 

gücünü 

kalitesinden alır 

Firmanızın sektördeki konumu ve pazardaki 

gücü hakkında 

bizi bilgilendirir misiniz? 

Bahse konu sektörler içerisinde GDC olarak büyük 

ve önemli bir konumu teşkil etmekteyiz. İmalat 

ve ithalat/ihracat yeteneklerimizin yanında 

müşterilerimize sunmuş olduğumuz güler yüzlü 

ve güvenilir hizmet ile takip edilen bir konumda 

bulunmaktayız. Özellikle yurt içerisinde bulunan 

pazarlama potansiyelimiz ile sektörün nabzını 

tutmakta ve önden gelen firmalardan biri olma 

konumumuzu korumaktayız. 

Sektörünüzün zorluklarından 

bahsedecek olsanız 

bu konuda neler söylersiniz? 

Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde 

de yaşanan zorluklar mevcut ve benzerdir. 

Halihazır da yaşanan zorlukların en önemlisini 

kalifiye eleman yetersizliği oluşturmaktadır. 

GDC olarak bir işletmenin dışında aynı 

zamanda bir okul vazifesi görmekte ve sektörde 

ter dökecek birçok kalifiye çalışan yetiştirmekteyiz. 

Bunun yanında sektör içerisinde 

kalite yerine fiyatı ön planda tutan firmaların 

piyasa üzerinde yapmış olduğu manipülasyonlar 

ile uğraşmak durumunda kalmaktayız. Bu 

noktada GDC bünyesinde kurulmuş firmalar 

içerisinde mevcut çalışanlarımızın yetkinliklerini 

artırmak için gerekli eğitim desteğini veriyoruz 

ve kalifiye eleman açığına çözüm üretmeye 

çalışıyoruz. Tezgah parkımızı günümüz 

çağına uygun seri tezgahlarla güçlendirmenin 

yanında otomasyon sistemlerini de hayata geçiriyoruz. 

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? 

İhracat oranınızı yükseltmek adına yurt 

dışı pazarlarına yönelik çalışmalarınızdan 

bahseder misiniz? 

Avrupa, Afrika ve Asya olmak üzere 3 kıtada 

20’den fazla ülkeye ihracat yapmaktayız. Ayrıca 

ulusal ve uluslararası fuarlarda boy göstererek ülkemizin 

ismini her alanda duyurup temsil etmek 

bizlere tarifi imkânsız bir mutluluk sunmaktadır. 

GDC şirketler grubu içerisinde yer alan Farteks 

Dış Ticaret firmamız ile müşterimize güvenilir 

bir hizmet ve düzenli olarak yapmış olduğumuz 

yurtdışı ziyaretlerimiz ile çalışma potansiyelimizi 

her geçen gün artırarak emin adımlarla yolumuza 

devam etmekteyiz. 

Sizi sektörde farklı kılan özellikler neler? 

Sloganımız olan “TEK KAYNAKTAN KOMPLE 

ÇÖZÜM” ilkesine uygun olarak müşterilerimizin 

tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmemizin yanında 

imalatçı ve ithalatçı bir firma olmamız sebebiyle 

birçok konuda rakiplerimize oranla ön planda kalabilmekteyiz. 

Ayrıca güler yüzlü ve ilgili personelimiz 

ile sektörde müşteri memnuniyetine önem 

veren ve uygulayan bir firma yapısındayız. Söz 

konusu sebepler bizleri diğer firmalardan farklı 

kılmaktadır. 


31

KAPAK KONUSU 

32 

GDC’nin sırrı, 

kalitesi ve güvenden… 

Güncel yatırımlarınız ve AR-GE 

çalışmalarınızdan bizlere bahseder misiniz? 

İmalatçı bir firma olmamız sebebiyle her geçen 

gün artan teknolojik gelişmeleri takip etmekte ve 

makine parkurumuzu belirli periyodlar ile yenilemekteyiz. 

Halihazırda resmi ve özel kuruluş iştirakleri 

ile robotik sistemler ve son teknoloji ölçüm 

cihazları üzerinde kullandığımız ve yürütmekte 

olduğumuz birçok projemiz bulunmaktadır. İşi 

dışında farklı alanlara yatırım yapan diğer firmaların 

aksine bizler makina parkurumuza ve çalışanlarımızın 

eğitimi üzerine yatırım yapmayı tercih 

etmekteyiz. 

Firmanız adına 2023 yılı nasıl geçti? 

2024 yılından beklentileriniz neler? 

Geride kalmış olmasına rağmen pandemi sürecinin 

etkileri, çevre ülkelerde yaşanan çatışmalar ve 

siyasi dalgalanmalardan dolayı 2023 oldukça zor 

bir dönem olarak geride kaldı. Her ne kadar zorluk 

yaşansa da 2023 Genel Yıl Portföyü toplantımızda 

hedeflenen değerlere ve rakamlara ulaşmanın 

mutluluğunu ve gururunu yaşamaktayız. 

Firma olarak 2024 yılında öncelikle devletimizi 

ve milletimizi uluslararası alanda bugüne kadar 

olduğu gibi yine en iyi şekilde temsil ederek yurt 

içerisinde de yönetim ekibimiz ile belirlediğimiz 

stratejik hedeflerimize ulaşmayı planlamaktayız. 

2024 yılında tüm ülke olarak büyümenin ve gelişmenin 

sürekli olmasını ve 2024 yılının bizlere 

güzellikler ve mutluklar getirmesini temenni ediyorum. 

Son olarak neler söylemek istersiniz? 

“TEK KAYNAKTAN KOMPLE ÇÖZÜM” sloganı 

ile yola çıktık ve bunu gerçekleştirdik. “KALİ- 

TEDE ÖNCÜ, SEKTÖRÜNDE LİDER” bir firma 

sloganı ile de taçlandırmış bir kuruluş olmanın 

haklı gururunu yaşıyoruz. Bu röportajın tarafımla 

yapılması adına çok mutlu olduğumu belirterek 

şahsım nezdinde tüm GDC ailesi adına METRO- 

POL ailesine teşekkür ederim. 

www.gdchidrolik.com 


33

RÖPORTAJ 

34 

Canan Şayir 

Beyzat Aksoy 

‘‘ Hayal edebilmek önemli 

hayali gerçekleştirebilmek 

daha da önemli…’’ 

‘‘ İnci İç Mimarlığın 

modern dokunuşları 

sizleri de büyüleyecek ’’ 

İnci İç Mimarlık - İç Mimar 

Nuran Karademir Erdoğan 

Hayallerinizi gerçekleştirmek için 2023 yılında yola koyulan İnci İç Mimarlık fikirlerin becerilerle 

buluştuğu, modern ve trend dokunuşlarıyla mekanlarına fark katmak isteyenlerin yeni 

adresi. Yaşamaktan mutluluk duyacağınız en önemlisi huzurla vakit geçireceğiniz mekanlara 

sahip olmak istiyorsanız İnci İç Mimarlık ile tanışmanızın zamanı gelmiş demektir. Okuyucularımız 

için yaşam alanlarınıza dair minik tüyolar aldığımız İnci İç Mimarlık firma sahibi 

Nuran Karademir Erdoğan ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Bizlere kendinizden 

ve eğitim hayatınızdan bahseder 

misiniz? 

KTO Karatay Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre 

Tasarımı Bölümü’nden 2018 yılında proje üçüncüsü 

olarak mezun oldum. Üniversite hocalarımızın 

her biri çok kıymetli insanlardı, bize hep farklı 

bakış açılarıyla bakmayı, görmeyi, ufkumuzu genişletmeyi 

hedeflediler. Çalışıp kendi projelerimi 

üretmeye ve ürettirmeye öğrencilik yıllarımda 

başladım ve şu anda kullanmış olduğum programları 

üniversiteden sonra da çok fazla kurs eğitimi 

ile destekledim. Başarılı bir kariyer için mezun 

olduktan sonra çeşitli firmalarda çalışıp işim 

hakkımda daha büyük tecrübeler edindim. 2023 

yılında eşim ve ailemin de destekleriyle hayalini 

kurduğum ne varsa tek tek gerçekleştirmek adına 

İNCİ İÇ MİMARLIK adı ile kendi firmamı kurdum 

ve sonrasında yaptığım, tasarladığım her işe 

önce kendimi inandırarak sahiplenerek yani yapacağım 

mekânı benimmiş gibi düşünerek yola ko- 

yuldum. Böylece müşterilerimin hayallerini dinledikten 

sonra ihtiyacına, beklentisine, konforuna 

karşılık güzel işler çıkarmaya başladım. 

İç mimarlık sizin hayaliniz miydi? Merakınız 

nasıl başladı ve ne zaman karar verdiniz? 

Ben aslında inşaatın içinde büyüdüm. Bu yüzden 

iç mimarlık çocukken bile hayalimdi. Babam müteahhit 

olduğu için onunla beraber büyürken inşaatı 

da öğrendim onun yolundan gittim. Çocukken 

kendime bir hedef koymuştum. Hedef koyar gibi 

bir bilinçle değil ama bir hayal gibi. “İlerde çizimler 

yapacağım farklı şeyler tasarlayacağım sonra 

bunu gerçeğe dökeceğim’’. Bilmiyorum belki birçok 

bayan için inşaat korkutucu olabiliyor ama 

inşaatta olmak, şantiyede olmak, ustalarla birlikte 

bir şeyler yapmak bana kendimi iyi hissettiriyor 

bana benliğimi kazandırıyor. 

Bugüne kadar yapmış olduğunuz projeler 

hakkında bilgi verir misiniz? 

Bütün projelerim benim için çok keyifli ama özellikle 

tasarımı ile birlikte uygulamasını yaptığım 

projelerin yeri çok ayrı. Teslim vakti yaklaşan 

projelerde hem ayrılma hüznü hem de başarıyla 

ve memnuniyetle tamamlamış olmanın verdiği 

duygu tarif edilemez. Ofis, otel, kafe, restoran, 

villa gibi projeler hazırlıyoruz. Yurt içi ve yurt dışı 

projelerimiz oluyor. Her projede yeni şeyler öğreniyoruz 

yeni heyecanlar ekliyoruz. 


RÖPORTAJ 

36 

Yaşam alanlarımızı ufak dokunuşlarla daha 

yaşanılası bir hale nasıl getiririz? Sizden bu 

konuda tüyolar alabilir miyiz? 

Genel de mekânın verdiği ağırlık ve negatif enerjiden 

şikâyetçi olabiliyoruz. Biz mekanları öncelikle 

bu kalabalıklardan arındırıyoruz. Renklerle 

oynuyoruz, mobilyalarda ufak tefek değişiklikler 

yapıyoruz, Kişiyi yansıtan tasarımlar, objeler ve 

gerekirse mekâna özel tasarımlar yapıyoruz ve 

mekâna yepyeni bir enerji kazandırıyoruz. Yaşam 

alanlarımızda da hoş bir müzik açmak, her hafta 

taze çiçek almak, kokulu mumlar yakmak bile 

yüzümüzü gülümsetmeye yetebilir bazen. Ara 

sıra mekândaki elemanların yerlerini değiştirmek, 

bir yatak örtüsünü yenilemek, yeni birkaç yastık 

almak, bir duvarı ayna kaplamak, mobilyaların 

kulplarını yenilemek gibi birçok minik dokunuşla 

atmosfer değiştirilebilir. Taş, ayna, cam, ahşap, 

halı ve farklı dokulu kumaşlar bu havayı hemen 

değiştirmeyi sağlayacak malzemelerdir. 

Son zamanlarda en çok neler tercih ediliyor, 

trendler neler? 

2023’de iç mimarlık fikirleri arasında en popüler 

fikir olan doğal malzemeler ile sakin bir alan 

yaratmaktır. İskandinav tarzı tasarımlar yalın ve 

modern tasarımların başında yer almakta ve günümüzde 

her alanda kullanılmaktadır. Ahşap ve 

yeşilin bir arada kullanıldığı bu tasarımlar hem 

ofis yaşamında hem de ev tasarımlarında oldukça 

şık ve çağdaş bir görüntü yakalamaya yardımcı 

olmaktadır. Minimum eşya ve doğal malzemelerle 

hem iç hem dış dekorasyon da az detay içermektedir. 

Gereksiz eşyalardan kurtulmak ve sadelik 

içinde yaşamak için açık renklerden faydalanılmaktadır. 

Bunun yanı sıra mutfaklarda ise bolca 

kullanım ve depolama alanı olan, boy dolap kiler 

sistemleri ve köşe aksesuar çözümleri mutfakları 

modern ve kullanışlı hale getiriyor. 

İşinizin zorlukları ve güzellikleri neler? 

Müşterilerinizin istek ve ihtiyaçlarını nasıl 

karşılıyorsunuz? 

İyi bir iç mimari projeyi tamamlamak için gerekli 

birçok bileşen var, en önemlileri ise planlı bir görevi 

yetiştirme telaşında olmak. İç mimarları bu 

konuda zorlu bir süreç bekler. Çünkü projenin 

planlanması ve düzenli olarak yürütülmesi onların 

görevlerinden biridir. Sahadaki tüm ince işler 

ekibinin, birbiriyle zaman ve işleyiş olarak koordineli 

çalışmasını sağlamak. Tedarikçi firmaların 

ürün kalitesine ve zaman prensibine sadık kalması 

zorlayıcı süreçler arasında. Bu yüzden bizi anlayacak 

ve isteklerimize cevap verebilecek, oturup 

birlikte tasarımımızı daha da geliştirebileceğimiz 

ve detaylara çözüm üretebileceğimiz kişi ve kuruluşlarla 

çalışıyoruz. Kendimizi iyi ifade ettiğimizde 

işin mutlu çıkması kaçınılmaz oluyor. Her iş ve 

iş birliğimiz geleceğe yapılmış iyi bir yatırım ve 

deneyimdir bizim için. İşimin hem zorlayıcı hem 

güzellikleri ise sürekli yeni bir şeyler tasarlamak 

zorundayız. Durumun böyle olması ise iç mimarların 

sürekli olarak aktif bir düşünme gücünün 

olma zorunluluğunu ortaya çıkarır. Yani diğer 

insanlardan farklı olarak sürekli olarak üretmek 

ve düşünmek zorundayız. Müşterilerinin ihtiyaçlarını 

onları dinleyerek, anlayarak çoğu zaman 

onlarla vakit geçirerek müşterinin de seveceği benimseyeceği 

işler ortaya çıkarıyoruz. Hatta Çoğu 

teslimlerde müşterilerle aramızdaki bağ hiç kopmuyor 

arkadaş hatta aile gibi oluyoruz. 

Son olarak neler söylemek istersiniz? 

Meslek adına şunları söyleyebilirim; 

1. Bir iç mimar olarak mesleğinize sahip çıkın. 

2. Deneyim biriktirin, zihninizi açık tutun ve yenilik 

yapmaya istekli olun. 

3. Pratik olun, uygulamayı iyi bilin. Siz işin nasıl 

uygulandığını bilin ki hem ekiplerinize hem de 

müşterilerinize anlatabilesiniz. 

4.insanları ve işleri anlayın ve projeye iyi bir şekilde 

entegre olun 

5. Doğru insanlarla iş ortaklığı kurun. 

6. Kendi projenize bir sanat eseri gibi davranın. 

7. Kendinize ve ortaya çıkardığınız işe inanın ve 

asla vazgeçmeyin. 


38 


39

RÖPORTAJ 

40 

Canan Şayir 

Beyzat Aksoy 

‘‘Pratik Otomotiv 

aracına değer katmak isteyenlerin adresi…’’ 

‘‘Pratik Otomotiv 

ile araç bakımınızı pratikleştirin’’ 

Pratik Otomotiv Firma Yetkilisi 

Muhammed Enis Darıcı 

Yüzde yüz müşteri memnuniyetine dayalı hizmet anlayışıyla yola çıkan, yaptıkları 

ile fark yaratmaya çalışan Pratik Otomotiv, aracına değer verenlerin ortak buluşma 

noktası olmuş durumda. Aracına önem verip bakım yaptırmak isteyenler 

için araştırdık ve Konya’da sektörünün en iyilerinden biri olan Pratik Otomotiv’i 

sizler için firma yetkililerinden Muhammed Enis Darıcı ile konuştuk. Bir aracın 

tüm ihtiyaçlarına yönelik hizmetlerinin mevcut olduğunu belirten Muhammed 

Bey ile yapmış olduğumuz röportajı siz değerli okuyucularımızla buluşturuyoruz. 


Adım Muhammed Enis Darıcı. 1998 Konya doğumluyum. 

Evliyim. Lisans eğitimimi Almanya’da 

tamamladım. İşletme mezunuyum. Kendi 

aile şirketimiz olan Konya Pratik Otomotiv bünyesinde 

son 3 senedir çalışma hayatıma devam etmekteyim. 

İşletmeniz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? 

2009 yılında Konya’da tüm marka araçlara hizmet 

vermek üzere kurulmuş olan servisimiz,1200m2 

kapalı alan 800 m2 açık alan olmak üzere toplam 

2000m2 alana sahiptir. 

Pratik Otomotiv olarak iki şubemiz mevcut. Şubemizin 

birinde hasar onarım hizmeti veriyoruz. 

Konya’daki sigorta şirketlerin anlaşmalı hasar servisiyiz. 

Diğer şubemizde de araçların kozmetik, 

detay temizlik, seramik kaplama, cam filmi, araç 

bakım onarım ve multimedia gibi hizmetleri müşterilerimize 

sunuyoruz. Aynı zamanda Llumar 

cam filmlerinin Konya bayisiyiz. Araç dönüşüm 

hizmetleri veriyoruz. Bunların dışında araçlara aksesuar, 

koltuk kılıfı gibi birçok hizmeti sağlıyoruz 

Müşterilerinize vermiş olduğunuz hizmetler 

hakkında bilgi alabilir miyiz? 

• Kaporta 

• Boya 

• Tamir & Bakım 

• Detay Temizlik 

• Tetaş Taksimetre 

• Global Car Care Boyasız Çizik Onarımı 

• Elektrik & Elektronik 

• Araç Expertiz Hizmetleri 

• Acil Hasar Servisi 

• Araç Ses Yalıtım Sistemleri 

• Seramik Kaplama 

• Boya Koruma 

• Kaput Koruma Filmi 

• Cam Koruma Filmi 

• Detaylı İç-Dış Temizlik 

• Muayene Öncesi Bakım 

• Llumar Cam Filmi gibi birçok alanda 

müşterilerimize en kaliteli hizmeti sunmaya çalışıyoruz. 


RÖPORTAJ 

42 

Bu hizmetlerde hangi malzemeleri kullanıyorsunuz? 

Kullanılan malzemenin kaliteli olmasının 

önemi nedir? 

Her geçen gün araçlar daha değerli hala geliyor. 

Durum böyle olduğu için cam filmleri olsun seramik 

kaplamalar vb. gibi işlemlerde müşterilerimiz 

daha uzun ömürlü, daha sağlıklı işlemleri tercih 

ederken bizlerden daha kaliteli ürünler bekliyorlar. 

Araç cam filmi yaptıran müşterimiz ürünü 

yedi yıl gibi bir süre kullanmayı beklerken, seramik 

kaplama yaptıran bir diğer müşterimiz bizlerden 

bu işlemin garantili olmasını talep ediyor. 

Kullanmış olduğumuz ürünler tamamen ithal ve 

marka ürünlerdir. Llumar Cam ürünleri dünya 

markası bir ürün ve biz bu markayı müşterilerimize 

sunmaktayız. 

Multimedya ürünlerimizde 2 yıl gibi bir süre 

garanti vermekteyiz. Ayrıca değişim olanağı da 

sunmaktayız. Multimedya konusunda Türkiye’de 

şubelikler vererek kaliteyi ve güveni Konya dışındaki 

illerimize de yaymak istemekteyiz. Kısacası 

kullanmış olduğumuz ürünlerde en kaliteli olanı 

tercih eden ve bizi tercih eden müşterilerin almış 

oldukları hizmetten memnun olmalarını sağlamaya 

çalışan bir firmayız. 

Müşterileriniz daha çok hangi 

hizmetler için 

size başvuruyor? 

Son zamanlarda revaçta olan 

ve en çok tercih edilen hizmetimiz 

multimedyadır. Araçlarda 

multimedya sistemi kişilere 

kolaylık sağlaması ve bünyesinde 

navigasyon araç kamerası 

gibi birçok özellik sunmasından 

dolayı son zamanların 

en fazla talep gören ürünü olmuş 

durumda. Birçok marka 

araca kolaylıkla uygulanabilen 

multimedya sisteminin yanında 

hayalet ekranlar, kameralar, 

aydınlatmalarda en çok tercih 

edilen hizmetlerden. 

Araba temizliğinde nelere dikkat edilmeli? 

Detaylı temizlik dikkat edilmesi gereken en önemli 

konulardan bir tanesidir. Özellikle aracın elektronik 

aksamlarına, sıvı temasına dikkat edilmesi 

gerekiyor. Aracın koltuklarının doğru şekilde ve 

doğru malzemeyle yıkandığından emin olmamız 

gerekmektedir. Çünkü doğru şekilde yıkanmayan 

koltuklarda kirlerin geriye gelmesi kolay olur. 

Araç yıkandıktan sonra kurutma işlemini özel 

kurutma makinelerimizle gerçekleştirmekteyiz. 

Araç temizlik işlemlerinden sonra araçları detaylı 

bir şekilde kontrol edip sonrasında müşterimize 

teslim etmekteyiz. 

Sektörünüzün zorlukları neler? 

İçinde bulunduğumuz sektör kolay bir sektör değil. 

Müşteri memnuniyetinin ön planda olduğu güvene 

dayalı bir sektör diyebilirim. Müşteri memnuniyetini 

ön planda tutarak ve bunun bilincinde olarak 

çalışmamız gerekiyor. Bunun içinde Pratik Otomotiv 

olarak müşterilerimize en kaliteli hizmeti en 

kaliteli malzeme ile buluşturup en kaliteli işçilikle 

araçlarına uygulayıp araçlarını teslim etmeyi firma 

olarak prensip haline getirdik. Müşterilerimizi iyi 

tanımaya ve isteklerini iyi analiz edip uygulamada 

bunu yansıtmaya çalışmaktayız. Araç sahiplerinin 

en zorlandığı noktalardan bir tanesi araç bakımı 

ya da aksesuar taleplerini karşılamak için birçok 

servise araçlarını götürmeleri gerekmektedir. Yani 

demek istediğim detaylı temizliği için bir servise 

cam filmi kaplaması için başka bir firmaya ya da 

seramik kaplaması için başka bir servise gitmesi 

gerekiyor. Diğer firmalardan bizi ayıran en büyük 

özelliğimiz tüm işlemleri tek bir çatı altında güvenle 

yapmamız. Bizi tercih eden müşterilerimiz 

araç bakımları için servis servis gezmesine gerek 

kalmadan Pratik Otomotiv bünyesinde talep etmiş 

olduğu tüm hizmetleri zamandan tasarruf ederek 

kendisini yormadan yaptırabilir. 

Son olarak neler 

söylemek istersiniz? 

Araçlar günümüzde daha değerli hale geldiği için 

müşterilerimiz araçlarına daha çok bakmaya ve 

özen göstermeye başladılar. Örnek vermek gerekirse 

yeni ve modelli araçlar daha sık kaplanmaya 

başladı. Önümüzdeki süreçte biz ve bizim gibi 

firmaların daha fazla büyüyeceğini ve daha önemli 

bir konuma sahip olacağını düşünmekteyim. 

Çünkü insanlar araç almaktansa ellerinde var 

olan araçlarına daha fazla bakım yaptırmaktalar.. 

www.pratikotomotiv.com 

+90(332) 238 63 26 / +90(533) 216 32 95 


RÖPORTAJ 

44 

Canan Şayir 

Beyzat Aksoy 

İrma Beaute 

güzelliğe 

açılan kapı… 

İRMA BEAUTE Saloon Kurucusu 

İremsu Üçok 

Ufak dokunuşlarla büyük farklar yaratmak isteyenlerin adresi haline gelen 

İrma Beaute Saloon açıldığı günden beri güzelleştirmeye, güzelleştirirken 

güven veren bir merkez olmayı çoktan başarmış durumda. Cildin ihtiyaçlarını 

çok iyi belirleyen bu doğrultuda kaliteli hizmetiyle sektörüne farklı bakış açıları 

kazandıran İRMA BEAUTE Saloon’u kurucusu İremsu Üçok ile konuştuk. 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Bize kendinizden 

ve Güzellik Merkezi açana kadar ki geçen 

süreçten bahsedebilir misiniz? 

Merhabalar ben İRMA BEAUTE Saloon’un Kurucusu 

İremsu Üçok; 

Estetik ve güzellik konuları çok küçük yaşlardan 

beri ilgimi çekmiştir. Hakeza etrafımda benimle 

alakalı sürekli duyduğum bir söz var ki; dokunduğum 

her şeyi güzelleştirmek ve iyileştirmek… 

Dünya mucizevi bir yer ve tüm canlılar kendi misyonunda 

sürekli olarak üretim halindeler. Gerçekten 

de hayatın içinde olmanın ve kendini gerçekleştirmenin 

en iyi yolu budur. 

Benimde kendimi gerçekleştirme serüvenim yaklaşık 

üç yıl önce Güzellik ve Kozmetik sektöründe 

yer almaya karar vermemle başladı. Şu anda kendimin 

en donanımlı haliyle ve mutlulukla işimi 

yapıyorum. 

Çünkü iddialıyım ve biliyorum ki bu iş için yaratıldım. 

Merkeziniz de sunduğunuz uygulamalar 

nelerdir? Hangi cihazları kullanıyorsunuz ve 

cihazlarınızın özellikleri nelerdir? 

Salonumda son teknoloji cihazlar Exilis Elite 

‘‘Güzellik 

mutlulukla başlar…’’ 

Satin lift ile ameliyatsız cilt gençleştirme, Space 

Oxygen cihazı ve Dr.Grandel ürünleri ile profesyonel 

cilt bakımı ve Reetipeel, MetPeel, Green 

Peel gibi yeni nesil ürünler ve Mezo terapi yöntemleri 

ile iyileştirme protokolleri, Son teknoloji 

Diode buz başlık teknolojisinin ağrısız acısız 

konforunda en ince tüylerde bile etkili olan lazerli 

epilasyonlar, Fohow gümüş iyon teknolojisi 

ile selülit ve meridyen terapi yöntemleri, ayrıca 

titizlikle uygulanan manikür, pedikür, kalıcı oje, 

protez tırnak, ipek kirpik, kaş kirpik lifting, altın 

oranla kaş tasarımı gibi işlemler ve yanı sıra Alix 

Avien ürünleri kullanarak gelin makyajı, özel 

gün makyajı ile Phibrows ürünleri ve tekniğiyle 

kalıcı makyaj uygulaması olan Microblading, 

dipliner, dudak renklendirme gibi daha spesifik 

işlemlerde yapılmaktadır. 


45

RÖPORTAJ 

46 

En merak edilen konulardan biride elbette ki kalıcı 

makyajdır. Kalıcı makyaj hakkında neler söylersiniz? 

Mesela kimler faydalanabilir ve ne kadar kalıcı? 

Kalıcı makyaj, günümüz kadınlarının her an her yerde 

güzelliğini ön planda tutmak istemesiyle ilgi çeken 

ve gelişen bir alan olmuştur. Bu konudaki asıl can alıcı 

konu kalıcı kaş uygulaması olan Microblading dir. 

Ve kişinin ifadesini doğrudan etkiler. Bizler bu konuda 

kıl tekniği ve pudralama tekniğini birlikte kullanarak 

danışanlarımızın daha doğal ve çekici bir ifadeye 

sahip olmalarını sağlıyoruz. Kullandığımız boyalar 

ürün ve ekipman kalitemizden asla ödün vermiyoruz. 

Böylelikle danışanlarımız cildinde kansorejen 

tehdidi oluşturmadığından emin olarak zaman 

içinde renk değişmelerine maruz kalmadan konforlu 

şekilde iki yıl boyunca kullanabiliyorlar. 

Müşterileriniz en çok hangi şikâyetlerle 

merkezinize başvuruyorlar? 

Danışan memnuniyeti bizim birinci önceliğimiz 

kendimiz için neyi uygun görüyorsak onu sunuyoruz. 

Bu yüzden şu ana kadar üzücü bir durumla 

karşılaşmadık. Fakat ilk kez bizden hizmet alan 

danışanlarımız bizimle tanışmadan önce yaşadıkları 

geçmiş tecrübelerini bizimle paylaştıkları oluyor. 

Burada işlem sürecinin normalden fazla ağrılı 

ve acılı olması, insanların yaklaşımları, hijyenik 

olmayan koşullar gibi sektörde yapılan hatalardan 

bahsedilebilir. 

Cilt bakımı nasıl olmalıdır? 

Evde uygulanabilecek cilt bakımı önerileriniz 

nelerdir? 

Cilt Bakımı cildi tanımak ve kimyasını anlamakla 

olur. 

Bizlerin uyguladığı bakımlar ile evde uygulanacak 

bakımlar sistematik olarak çok farklıdır. 

Uzmanın cildinize göre seçtiği ev devam ürünlerini 

sabah akşam düzenli olarak kullanmak evde 

yapılabilecek en doğru adım olacaktır. Böylelikle 

profesyonel bakımların etkisinin arttığı, cildin 

daha uzun süre temiz kaldığı, yağ ve nem dengesini 

koruduğu hatta problemli ciltlerde akne oluşumunun 

önüne geçildiği ispatlanmıştır. 

Sektörünüzdeki eksikler ya da 

yapılan hatalar nelerdir? 

Sektörde en büyük eksik işimizle ilgili tedarikçi firmaların 

tüm ihtiyaçlara tek bir noktada cevap veremiyor 

olması ve ihtiyaçlarımız için çeşitli bağlantılar 

kurmak zorunda kalmamız. Yapılan en büyük 

hata ise işin basite alınmasıyla oluşabilecek risklerin 

sadece kazanç odaklı görmezden gelinmesiyle 

yeterli eğitim ve uzmanlık verilmeden çalıştırılan 

insan gücüdür. Bununla birlikte çalışma ortamlarının 

gerekli hijyen denetlemesinin yapılmamasıdır. 

Okuyucularımız için bizlere güzellik sırlarınızı ve 

makyaj tüyolarınızı paylaşabilir misiniz? 

Bu sorunuza farklı bir yaklaşımla “en çokta mutluluk 

güzelleştirir” diyorum. Kadınlara kendini 

sevmenin, kendine saygı duymanın çekicilik ve 

güzellik algısı üzerinde ciddi etkisi olduğunu söylemek 

isterim. Bunun yanında güzel olmak için 

belli standartlara uymak zorunda olmadıklarını 

da belirtmek istiyorum. Kişisel bakımına özen 

gösteren, hoş kokan, kibar konuşan, mevsimine 

ve ortamına göre giyinmiş, doğallıktan uzaklaşmadan 

hafif dokunuşlarla yapılmış bir makyajla 

olduğunuz her yerde gözler üzerinizde olacaktır. 

www.irmabeaute.com 


RÖPORTAJ 

48 

Ahmet Çakır 

Beyzat Aksoy 

Akören’de 

Başkan 

Farkı… 

Daha iyi bir 

belediyecilik için 

tek çözüm 

İsmail Arslan… 

Yapılmayanı, yapılamayanı hedefleyip başaran, seçildiği ilk günden beri 

Akören için durmadan çalışan, millete hizmet etmeyi tek gayesi olarak gören 

ve hayata geçirdiği projelerle ilçede büyük bir değişim başlatan Akören Belediye 

Başkanı İsmail Arslan sizler için sorularımız yanıtladı. 

Sizi tanıyabilir miyiz? 

1971 yılında Konya İli Akören İlçesinde dünyaya geldim. 

İlk, orta ve lise öğrenimini Akören’de tamamladım. İş 

hayatına 1991 yılında Etibank Genel Müdürlüğünde Bilecik 

İlinde memur olarak başladım. Askerliğimi Nevşehir’de 

jandarma çavuş olarak yaptıktan sonra 1997 yılında 

Seydişehir Ziraat Bankasına şef yardımcısı olarak 

atandım. 2001 yılında Konya Tarım İl Müdürlüğünde 

Akören Belediye Başkanı 

İsmail ARSLAN 

muhasebe biriminde çalıştım. Ara verdiğim eğitimime 

devam ederek Selçuk Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek 

Yüksek Okulu Elektrik Bölümünden mezun oldum. 

Daha sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini 

bitirdim. Akörenliler derneğinde 2 yıl muhasip olarak 

ve Akören dergisinde de yayın kurul üyesi olarak görev 

yaptım. 2005 yılında Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği 

Fakültesinde ve Selçuk Üniversitesi Selçuk Tıp Fakültesinde 

döner sermaye işletme müdür yardımcısı olarak 

görev yaptım. Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde 

Mali İşler ve Muhasebe sorumlusu olarak çalışmakta 

iken istifa ederek çocukluğumdan beri gönül 

verdiğim kutlu davamızın temsilcisi olan Milliyetçi Hareket 

Partisi Akören Belediye Başkan aday adayı oldum. 

Teşkilatlarımızın, Genel Başkan Yardımcılarımızın ve 

Genel Başkanımız sayın Dr. Devlet BAHÇELİ Bey’in 

tensipleriyle Milliyetçi Hareket Partisi Akören Belediye 

Başkan adayı oldum. 31 Mart 2019 yerel seçimlerini % 

68,9 oy alarak Akören Belediye Başkanı oldum. Bilge Liderimiz, 

Türk Dünyasının Teminatı, Türkmen Beyimiz, 

Sayın Dr. Devlet BAHÇELİ Bey’in emri ve talimatlarıyla 

üretken Belediyecilik anlayışıyla Akören Belediye Başkanlığı 

görevini sürdürmekteyim. İngilizceyi orta derecede 

bilmekteyim. Evli ve iki çocuk babasıyım. 

Siyasete giriş nedeniniz neydi? 

Siyaset demek ülke için eser üretmek, millete hizmet 

etmek demektir. Doğup büyüdüğüm bu topraklara 

bir değer üretmek, hemşerilerimize hizmet etmek en 

büyük ülkümdü. Memleketime hizmet etmeyi nasip 

ettiği için Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Aslında 

bizim topraklarımızda siyasete giriş yapılmaz, siyaset 

hep yanınızda, siyaset hep sizinle beraberdir. Genç 

yaşta okuduğumuz kitaplar, katıldığımız toplantılar 

şahsımı hep siyasetin içerisinde harmanladı. Ülkücü 

camiamızın kıymetli ağabeylerimizi dinleyip, onlarla 

beraber düşünüp beraber hareket etmek içimdeki milliyetçi 

duyguları siyasetle ifade etmemi sağlamıştır. 

Başkanım göreve geldikten sonra 

Akören’ de yaşanan değişimi bize 

özetleyebilir misiniz? 

Tüm hemşerilerimin 7/24 ulaşabilecekleri bir başkan 

olacağımı vaat etmiştim, ilk olarak bu dediğimizi yaptık. 

İnsanlar gece, gündüz istedikleri an şahsıma ulaşabildiler. 

Her işimizi şeffaf her işimizde hemşerilerimizin 

önerilerini dinledik. İstek ve önerilerini iletebilecekleri 

‘’Beyaz Masa’’ Whatsapp ihbar hattı kurduk. E-belediyecilik 

hizmetini belediyemize kazandırdık. Yani şeffaf 

olmak ve ulaşabilir olmak hedefimizi en kısa sürede 

gerçekleştirdik. Akören’ imizin en büyük eksiği istihdam 

sahasının bulunmamasıydı. Tüm ekibimle kolları 

sıvayıp Tekstil atölyesini memleketimize kazandırdık. 

Yapılmayanı, yapılamayanı hedefledik hep. Çıkmaz sokak 

da olan Akören imizin ihtiyacı olan, Kızıl elmamız 

olarak ifade ettiğimiz Boğaz Yolu için tüm çabalarımız 

sonuç verdi ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız 


49

RÖPORTAJ 

50 

zandırmamız yıllardır göç veren ilçemizi artık göç alan 

ilçe konumuna getirecektir. Yaşanabilir bir Akören için 

tüm imkânlarımızı seferber edip halkımızın ihtiyaçları 

oluşmadan cevap verebilme adına ekiplerimizle 7/24 sahadayız 

ve olmaya da devam edeceğiz. 

Uğur İbrahim Altay destekleriyle Boğaz yolumuz açıldı. 

Artık memleketimiz çıkmaz sokak olmayacak, bağlantı 

yolları ile birlikte tercih edilen güzergâh üzerinde olacaktır. 

Kır düğün salonlarımız ve birçok parkımız ile 

halkımızın sosyal ihtiyaçlarını karşılamalarına destek 

olduk. Ülke genelinde yaşanılan Covid sürecinde yaşlı, 

hasta, bakıma muhtaç ve ihtiyaç sahibi ailelerimizin 

tüm ihtiyaçları belediyemizden karşılandı. Bu dönemde 

Anne ve babalarını ziyaret edemeyen vatandaşlarımızın 

yapacağı tüm hizmetleri belediye personelimiz Covid 

döneminde yaptılar. 

Üretken belediyecilik alanında belediyemizin gelirlerini 

artırmak ve ülke ekonomisine destek olmak amacıyla 

oluşturulan Güneş Enerjisi Santrali (GES) faaliyete geçirilmiş 

olup, en kısa sürede yapılan yatırımı karşılayacak 

ve belediyemize ek gelir elde etmemizi sağlayacaktır. İlçemizin 

gelişimini sağlamak adına güçlendirilmiş yeni 

elektrik trafosu ile yeni yatırımcıları Akören’ imize çekebilecek 

ve elektrik tüketiminde hemşerilerimiz problem 

yaşamaması için önlemler alınmıştır. Bu yaptığımız 

hizmetler halkımızın ve üreticilerimizi heyecanlandırırken 

artık zincirin üçüncü halkası olan Doğal Gaz için 

girişimlerimize başlayıp kısa sürede sonuç aldık. Hamdolsun 

2023 yılı içerisinde İlçe merkezimizde başlayan 

çalışmalar yılın sonunda 664 abone ulaşmış bulunmaktadır. 

Üç bin nüfuslu ilçe merkezimize doğal gazı ka- 

Fiziki anlamda yaşanılan değişimler ise, Tülce mahallemize 

sıcak asfalt çalışmamız, orta orta kaldırım çalışmamız 

ve ışıklandırılmaları ile birlikte caddenin görünümü 

değişti. Aynı çalışmamız Hacılar mahallemizde 

de gerçekleştirerek Akören’ imizin tüm sokaklarını sıcak 

asfaltla buluşturmayı hedeflenmektedir. İlçemiz genelinde 

yaptığımız Ay yıldızlı ışıklandırmalar ve Belediye 

imkânlarımız ile oluşturduğumuz Seyir Tepemiz halkımızın 

takdirini kazanmıştır. Merkez mahallelerimiz 

dışında 10 mahallemizde kilitli taş çalışmalarımız, oyun 

gruplarımız, yenilediğimiz mahalle giriş tabelalarımız, 

okul ve köy konaklarında yaptığımız çalışmalar, mahalle 

mezarlıklarında yapılan hizmetlerle eksiklikler giderilmeye 

çalışılmış ve %95 oranında başarı sağlanmıştır. 

Göreve geldiğimiz ilk yıl yaptığımız Kültür Festivali 

ülkemizde yaşanılan Covid ve deprem felaketlerinden 

dolayı yapamasak da 2. Festivalimizi de yapabildik. 

Sosyal anlamda yaptığımız bu faaliyetlerin yanında 

eğitimi ile ön planda olan memleketimizin eğitim konusunda 

desteklemek adına tüm sınava girecek öğrencilerimize 

sanal dershane programı verdik. 

Belediye Başkanlığı yaparken risk 

aldığınız dönemler oldu mu? 

Elbette oldu. Akören’ imize yatırım yapmak isteyen vatandaşımızın 

talebi Belediye Meclis oylamasında eşitlik 

çıkmasına rağmen şahsi oyum ile meclisten geçti. 

Meclis üyelerimizin yapacaklarımız hizmette şahsımı 

yalnız bırakmalarına rağmen tüm fedakarlığı göstererek 

risk aldığım dönemler oldu. 

İlçede istihdam oluşturmak için ne gibi 

çalışmalarınız var? 

Akören’ imizin en büyük eksiği istihdam sahasının 

bulunmamasıydı. Tüm ekibimle kolları sıvayıp Tekstil 

atölyesini memleketimize kazandırdık. Belediyemiz 

envanterine kazandırdığımız demirbaşlarımız ile yatırımcıyı 

ilçemize getirmeyi başardık. Zaman zaman 

yatırımcıdan kaynaklı el değiştirmeler yaşanmasına 

rağmen aktif çalıştığı dönemlerde 60 kişi istihdam edildi. 

‘’Göçe Karşı Bir Umut’’ projesi kapsamında Akören 

merkezli 42 adet mantar çadırı kurulmuş olup üretici 

vatandaşlarımız ek gelir elde ederken, saatlik ve günlük 

çalışan hemşerilerimizde ev ekonomisine katkıda bulunmuşlardır. 

İlçemiz yatırım teşvik kapsamına alınması 

ile birlikte birçok sanayici ile görüşülmüş ve şekerleme 

firması ile ön protokol imzalanarak 80 kişilik istihdam 

sağlanacak proje Belediye Meclisimizin olumsuz tutumlarından 

dolayı firma vazgeçmek zorunda bırakılmıştır. 

Tüm bu engellemelere rağmen girişimlerimiz devam 

etmektedir. Önümüzdeki dönemde Hasta Bakım ve Rehabilitasyon 

merkezi açılacak. Hem bakıma muhtaç vatandaşlarımız 

faydalanacak hem de bu hizmeti verirken 

en az 20 vatandaşımız istihdam edilecek. Farklı sektörlerde 

bulunan yatırımcılar ile görüşmeler yapılmış olup 

organize sanayi bölgesinin oluşumu ile birlikte birçok 

firma Akören’ imizde hizmet verebilecektir. 

Peki, Akören de Sanayi Bölgesi ile ilgili 

çalışmalarınız var mı? 

Daha öncede bahsettiğim gibi ilçem yatırım teşvik bölgesi 

kapsamına alınmıştır. Farklı sektörlerde bulunan 

yatırımcılar ile görüşmeler yapılmış olup organize sanayi 

bölgesinin oluşumu ile birlikte birçok firma Akören’ 

imizde hizmet verebilecektir. Belediyemiz tarafından 

belirlenen bölgeler ilgili makamlara sunulmuş en 

kısa sürede çalışmalarımız neticesine kavuşacaktır. 

Hiç pişmanlık duyduğunuz oldu mu? 

‘‘Keşke belediye başkanı olmasaydım’’ 

dediğiniz… 

Hiç pişman olmadım. Aileme, dostlarıma zaman ayıramadığım 

için bana ne kadar hayıflanmalarda bulunmuş 

olsalar da almış olduğum Devlet terbiyesi ve 

Türk-İslam ülküsü ile devletime, memleketime hizmet 

etmek için günlerce uykusuz kaldığımız dönemlerde 

oldu. Fakat hiçbir zaman bıkmadan, usanmadan, 

azimle çalışmalarımı yürüttüm. Eşimin hastane tedavilerinde 

bile yanında olmasam da üzülsem de Akören’ 

imize yapacağımız hizmetler hep ileriye umutla 

bakmamızı sağladı. 

Önümüzdeki döneme dair planlarınız, 

projeleriniz vardır mutlaka. 

Biraz bahseder misiniz? 

Başkan Mahallemizde projesi ile haftalık rutin haline 

getirerek mahallelerimizin talepleri değerlendirilecek. 

Hasta Bakım ve Rehabilitasyon merkezi açılacak. 

Oluşturulan Hayvancılık Sahası projesi hayata geçirilip, 

bölgeye elektrik ve su ihtiyacı giderilecek. Çözüm 

merkezi kurulup AR-GE çalışmaları yapılacak. Mavi 

Boğaz Tabiat Parkı hizmete sunulacak. Emekliler lokali 

açılacak. Çocuk kreşi açılacak. Dolukuyu tirit evi 

açılacak. İlçemize 4. Etap toki konutları kabulleri başlanacak. 

Yeni hizmet binası yapılacak. Kompakt beton 

santrali ilçemize kazandırılacak. Gazi Mustafa Kemal 

İ.Ö.O. müze olarak hizmet verecek. Akören göletine 

trolbent ve kanal yapılacak. Sokak hayvanları kısırlaştırma 

merkezi kurulacak. Sanayi sitesi kurulacak. Kültür 

festivallerine devam edilecek. 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey 

var mı? 

Üretken belediyecilik anlayışımız ile Akören’ imize yakışır 

hizmetler etmeye devam edeceğiz. Yaşanılabilir bir 

Akören için tüm ekiplerimizle sahada gerekli çalışmaları 

yapacağız. 2019 yılından sonra ülke genelinde yaşanılan 

Covid salgını, şahsımın yaşamış olduğu trafik 

kazası ve Asrın felaketi olan depremden sonra hizmet 

ağımız olumsuz etkilense de elimizdeki tüm imkânlar 

kullanılarak hizmet etmeye çalıştık. Verimli geçen beş 

yılımızın ardından önümüzdeki yıllarda da Akören 

için en güzel hizmetlerde bulunup, Cumhur İttifakı belediyeciliği 

Akören’imizde yaşatmaya devam edeceğiz. 

Bizleri ağırlayıp konuşma fırsatı verdiğiniz için şahsınıza 

ve tüm ekibinize teşekkür ederim. 

www.akoren.bel.tr 


51

MAKALE 

52 

Prof.Dr. Nuri ŞİMŞEKLER 

Selçuk Üniversitesi 

İnsanoğlu XX. yüzyılın başından itibaren teknoloji 

ile müthiş bir ilişkiye girmiş. Ancak “insan”a 

hizmet için başlayan bu beraberlik, zaman gelmiş 

tek taraflı çıkar ilişkisine dönüşmüş. İnsan kendi 

emrinde olsun diye geliştirdiği teknolojiye bir 

müddet sonra esir düşmüş. “İnsanoğlu” cephesinde 

yer alması gereken bazı insanlar (!), maddî, dinî 

ve ırkî çıkar peşinde “teknoloji” safına katılmış; 

Köroğlu’nun “tüfek icâd oldu mertlik bozuldu” dizesini 

daha da ileri götürerek toplu katliam silahları 

üretmişler. 

Dünyada adım atmadık yer bırakmayan insan, gözünü 

uzaya dikmiş. Ay’ı komşu kapısı haline getirmiş, 

Mars’ı ve diğer gezegenleri keşfetme yolunda 

milyarlarca dolar harcamış. Maddenin en küçük 

birimi atomu “silah” haline getirmiş, binlerce insana 

karşı tehdit unsuru yapmış. Kimyayla uğraşmış, 

en yaygın hastalık nezle ve gribin bile tam 

olarak tedavisini bulamazken ürettiği kimyasal 

silahlarla binlerce insanın acı içerisinde ölmesine 

veya sakat kalmasına mesai harcamış. 

“Delinin elinden silahı al da barış senden razı olsun” 

(Mevlâna) 

GEL, AMA KENDİNE DE GEL! 

Gül-bülbül, Semâ-Sevgili… 

bunların hepsi bahane: 

Asıl maksat olan O’dur” 

(Mevlâna) 

Kendi bulunduğu ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini 

diğer insanlara hâkimiyet kurmak 

için hoyratça harcayan insanoğlu, gözünü diğer 

ülke topraklarına dikmiş “barış” ve “demokrasi” 

aldatmacasıyla katliamlar yapmış. 

İşte insanoğlu! Dünyanın dört bir tarafında açlıktan 

milyonlarca “kardeşi” ölürken aklını, mesaisini 

kendi dünyalık imkânlarını artırmak için 

sarfetmiş; ancak “oyundan ve oyuncaktan” ibaret 

olan bu dünyanın geçici olduğunu ve bir gün gelip 

bunların hesabını Yüce Yaradan’ın huzurunda vereceğini 

unutmuş. Ekonomik krizlerde bütçesini 

hep kısarken silahlanmaya ayırdığı payı artırmaktan 

geri durmamış. 

“Nerede memleketler alanlar, dünyayı ele geçirenler? 

Nerede binlerce insanın kanlarını döken zalimler?” 

(Mevlâna) 

İnsanoğlu nereye gidiyor… 

Yukarıda çizilen tablonun muhatabı ülke veya 

ülkeler hepimizin malumu. O ülke insanlarının 

büyük bir bölümü bu adaletsizliğin farkında, yapacak 

bir şeyleri olmadığı için de bazıları kendilerini 

“sufizm”e vermiş. Kimi Budizm’e, kimi 

Hinduizm’e, kimi Kabalizm’e, kimi Mevlevilik’e; 

kimileri de temeli ilahi dinlere dayanmayan irili 

ufaklı öğreti sistemlerine yönelmiş. 

Hangi sistem olursa olsun, birçoğu âdeta yağmurdan 

kaçarken doluya tutulmuş, araç olarak 

görülmesi gereken bu yolları “amaç” haline getirmişler. 

Bazı insanların silahla yaptığını onlar 

kirlenmiş, asla dayanmayan ve “vahdet”ten uzak 

bilgi ve inançlarla yapmışlar. Kendi mizaçlarına 

göre bir Guru’nun, bir Brahman’ın, bir Şeyh’in 

teslimiyetine girmişler Vahdeti (Birlik) unutup, 

Kesret’e (Çokluk) kapılmışlar. 

“Zehirli yılan bile kötü arkadaştan daha iyidir. 

Çünkü o, sadece bu ömrünü alır; kötü arkadaş ise 

her iki dünyanı da karartır.” (Mevlâna) 

Gelin, gelin; ama… 

Şüphesiz bu sistemler içinde en şanslıları Mevlevilik’e 

yönelenler; ama bazıları. Bu guruptaki 

insanlar çoğunlukla Semâ ile kendi manevî duygularının 

kıpırdandığına şahit olmuş, sonraları 

ise Hz. Mevlâna’yı okumaya başlamış. Bu gruptan 

bazıları Hz. İsa’sını, Hz. Musa’sını buldukları 

Mevlâna’yı “dinler üstü” gibi bir makama oturtup, 

kendi dinleri çerçevesinde “Mevlevî” olmuş; 

ibadetleri de erkekli kadınlı yaptıkları Semâ. 

“…Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir…” 

(Fatır/8) 

Hz. Mevlâna’da takılıp kalmadan Mevlâna’dan 

Mevlâ’ya ulaşan ve sayıları da az olmayan bir gurup 

var ki, “Allah dilediğini hidayete erdirir” sırrına 

nâil olmuşlar vede oluyorlar. Bu aşamadan 

sonra ise kendi bulundukları ülkelerde Mevlevîhâneler 

açıp, kendilerini Sevgili’ye yaklaştıran Mevlâna’ları 

vasıtasıyla gönül açlıklarını gidermeye 

çalışmışlar ve Mevlâna’nın; 

“Bütün insanlar birdir ve hepsi ‘Bir’den gelmiştir”, 

“Ey insanlar, ey insanlar! Hepiniz aynı ağacın dalları, 

aynı kervanın yolcularısınız”, 

“ İnsanların savaşı çocukların kavgasına benzer, 

hepsi de boş ve anlamsızdır” 


53

MAKALE 

54 

gibi beyitleriyle insanları baş gözlerleriyle değil de 

gönül gözleriyle görmeye çalışmışlar. 

Müzeye değil Yol’a gelin... 

Milyonlarca insan gelir Mevlâna Müzesi’ne. Evet, 

“Müze”ye gelirler bu insanlar. Ayaklarına geçirilen 

poşetlerle “Huzur”a varırlar. Herkes kendi 

dilinden içinden geçenleri, duygularını, hislerini 

“hâmûş” (suskun) bir şekilde haykırırlar. Kimileri 

sanduka görür, kimileri sandukadaki canı, kimileri 

de o candaki “Canân”ı. Kimileri “ben de gittim” 

demek için gelir buraya, kimileri turistik bir gezi 

çerçevesinde uğrar. Bazıları da “kendini” bulmak 

için bilinçlice gelir buraya. Gelir ama, “Müze” gezisi 

haricinde başka bir imkân sunulmaz kendilerine. 

Eğer hafta sonu ise “Semâ” seyreder, çıkışında 

yine yapayalnızdır; bulamazlar sorularının 

cevabı için bir muhatap. Kazandığı ise anlamını 

tam fark edemediği bir gönül hoşluğu, bir tadımlık 

mânâ lokmasıdır. Bu hoşluğun gerçek anlamını 

ve mükellef düzülmüş mânâ sofrasına ulaşamaz. 

Rehber eşliğinde gelmişse ondan aldığı çoğu küflenmiş 

ve gerçek undan yapılmamış ekmek kırıntılarıyla 

doymaya çalışır. Ama bu doyurmaz onu, 

hele bazen içi bile bulanır. Döner ülkesine; kendi 

dilinde yazılmış ve çoğu aslından uzak olan sözde 

Mevlâna kitaplarındaki “ithal mânâ” ile doymaya 

çalışır… 

Hz. Mevlâna ise işte burada feryat etmeye başlar: 

“Yaşadığım müddetçe Kur’ân’ın kölesiyim ben 

Hz. Muhammed (sav)’in yolunda küçücük bir hizmetçiyim 

ben 

Kim benim bu sözümden başka bir şey naklederse; 

Ondan da o sözden de şikâyetçiyim ben” 

Devam eder Mevlâna’nın feryadı: 

“Başımı koyduğum her yerde secde edilen O’dur 

Dört köşe ve altı bucakta tapılan O’dur 

Gül-bülbül, Semâ-Sevgili bunların hepsi bahane 

Asıl maksat olan O’dur” 

…ve Türbesine, mezarına değil, Yüce Allah’ın 

makâmına, “birlik mekânı”na davet eder insanı: 

“Bizim denizimize dalmayacaksan gelme 

Elbiselerinden soyunup, 

Irmağımızda yıkanmayacaksan gelme!..” 

Onlarca Cumhurbaşkanı, Başbakan, devlet adamı, 

tanınmış sima da gelir Mevlâna Müzesi’ne. 

Evet gelirler, ama ne alır giderler. Hz. Mevlâna 

onlara ne verir veya onlar ondan ne alırlar. Dönüşte 

yine aynı kavgalar, aynı didişmeler, aynı 

savaşlar, aynı hukuksuzluklar. Demek ki onlar 

Hz. Mevlâna’nın davet ettiği yola değil “Mevlâna 

Müzesi”ne gelmişler… 

Hâmiş: 

Her yıl Mevlâna Müzesi’ne yaklaşık 3 milyonu 

aşkın ziyaretçi gelmekte… 

II. Dünya Savaşı’ndan günümüze dünyada sadece 

ve sadece 24 gün savaşsız geçmiş… 

Hz. Mevlana Sanduka 

Mevlana Müzesi Kapı 


55

KÖŞE 

56 



Serbest Muhasebaci Mali Müşavir 

serdar@serdarselamoglu.com 

2024 YILI VERGİ, SOSYAL GÜVENLİK 

VE TÜRK TİCARET KANUNU ÇERÇEVESİNDE 

HAP BİLGİLER 

2023 yılının son günlerinde 2024 yılı gelirken Vergi, Sosyal Güvenlik ve Türk Ticaret Kanunu 

mevzuatı kapsamında birçok değişiklik ile yeni yılda yapılması gereken işlemleri ve yeni sorumlulukları 

da beraberinde getirmiştir. Siz değerli Metropol Dergisi okuyucularına bu değişiklik ve 

sorumlulukları mevzuatına göre tasnif ederek ilgili mevzuatlar hakkında yapılan değişiklikler ve 

sorumlulukları ana başlıklar halinde ele alacağız. 

VERGİ HUKUKU AÇISINDAN 2024 YILINDA YAPILAN 

BAZI DEĞİŞİKLİKLER 

1-) 2024 Yılı Gelir Vergisi tarifesi güncellenmiştir. 

Gelir Dilimi 

110.000 TL’ye kadar %15 

230.000 TL’nin 110.000 TL’si için 16.500 TL, fazlası %20 

870.000 TL’nin 230.000 TL’si için 40.500 TL, fazlası %27 

3.000.000 TL’nin 870.000 TL’si için 213.300 TL, fazlası %35 

3.000.000 TL’den fazlasının 3.000.000 TL’si için 958.800 TL, fazlası %40 

2-) 2024 yılında uygulanacak Genel Kurumlar 

Vergisi oranı sabit kalmıştır. 

Gelir Vergisi dilimlerinde yapılan güncellemenin 

aksine Kurumlar Vergisi oranı 2023 yılındaki gibi 

sabit oranla devam edecektir. 2024 yılı için uygulanacak 

genel kurumlar vergisi oranı %25’tir. 

Vergi Oranı 

3-) 2024 yılı fatura kesme ve düzenleme 

sınırı güncellenmiştir. 

2024 yılı için fatura kesme ve düzenleme sınır Kdv 

dâhil 6.900,00 TL olmuştur. 

Kuyumcular için bu rakam 20.700,00 TL olarak 

uygulanacaktır... 

4-) 2024 yılı için tevkifatlı fatura düzenlenmesi sınırı 2.000,00 TL’dir. 

Tevkifat kapsamında olan ve işlem bedeli KDV dahil 2.000,00 TL üzerinde olan 

teslim ve hizmetler için faturalar tevkifatlı olarak düzenlenecektir. 

İşlem Bedeli 2.000-TL altında ise hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır. 

5-) 2024 yılında uygulanacak beyanname Damga Vergisi tutarları 

güncellenmiştir. 

Ocak/2024 dönemi beyannamelerinden başlamak 

üzere; (Şubat/2024 tarihinde verilen) verilen 2 nolu 

KDV(Vergi Sorumluları İçin) beyannameleri için Beyan 

tarihi izleyen ayın 21’ine kadar Ödeme tarihi izle- 

Vergi Beyannamesi Adı 

Tutarı (TL) 

₺ 

Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ₺467,20 

Kurumlar Vergisi Beyannamesi ₺624,10 

Katma Değer Beyannamesi (KDV) ₺308,30 

Muhtasar Beyannamesi ₺308,30 

Diğer Vergi Beyannameleri (Damga Vergisi Beyannameleri Hariç) ₺308,30 

Gümrük İdarelerine Verilen Beyannameler ₺624,10 

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ₺365,50 

yen ayın 23’üne kadar olarak değiştirilmiştir. 

6-) Binek otomobiller için uygulanan gider 

kısıtlaması uygulaması 2024 yılında 

da devam edecektir. 

Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin 

kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların 

bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere) Binek 

otomobillere ait giderlerin en fazla %70’i kanunen kabul 

edilen gider olarak yazılabilir. 

Bununla birlikte 2024 yılında binek otomobiller için 

uygulanan gider kısıtlaması tutarları güncellenmiştir. 

- Binek araç kiralamalarda tek bir araç için gider yazma 

üst sınırı 26.000,00 TL 

- Sıfır araç için alım tutarı amortisman olarak indirim 

yapılabilecek tutar 790.000,00 TL 

- Sıfır araç için ÖTV ve KDV tutarları gider veya maliyet 

yazılabilecek sınır 690.000,00 TL 

- Vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya ikinci el 

araçlarda kanunen kabul edilen gider olarak amortisman 

sınırı 1.500.000,00 TL 

7-) 2024 yılı itibariyle sorumlu sıfatıyla 

verilen 2 Nolu Katma Değer Vergisi beyan 

ve ödemesi süreleri değişmiştir. 

8-) 2024 yılı için indirimli orana tabi 

işlemlerde KDV iade sınırı güncellenmiştir. 

2024 yılı için indirimli orana tabi işlemlerde Kdv iade 

sınırı 90.800,00TL’dir. 

9-) 2024 yılı doğrudan ayrılacak şüpheli 

alacak tutarı güncellenmiştir. 

Bilanço esası ve işletme hesabı esasına göre defter tutan 

tüccarlar tarafından yazılı olarak bir defadan fazla 

istendiği veya protesto edildiği halde borçlu tarafından 

ödenmeyen 14.000,00 TL’yi aşmayan alacaklar şüpheli 

alacak olarak kabul edilir ve bunlar doğrudan gider 

yazılabilmektedir. 

10-) Enflasyon Muhasebe Yürürlüğe 

Girmiştir. 

2023 yılı hesap dönemlerine ait bilançolarda bulunan 

parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesine 

tabi tutulması gerekmektedir. 

Enflasyon muhasebesi şartlarının sağlanması halinde 

geçici vergi dönemleri dahil 2024 ve izleyen yıllarda 

enflasyon muhasebesi uygulanmaya devam edecektir 


KÖŞE 

58 

SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU AÇISINDAN 

2024 YILINDA YAPILAN BAZI DEĞİŞİKLİKLER 

ASGARİ ÜCRET 2024 

Asgari Ücret 2024 Yasal Kesintileri 

01.01.2024-31.12.2024 

Brüt Ücret ₺20.002,50 

Sigorta Primi İşçi Payı ₺2.800,35 

İşsizlik Sigortası Primi İşçi Payı ₺200,03 

Kesintiler Toplamı ₺3.000,38 

NET ÜCRET ₺17.002,12 

İşverene Maliyeti 2024 

Asgari Ücret ₺20.002,50 

SGK Primi % 15,5 (İşveren Payı) ₺3.100,39 

İşveren İşsizlik Sigorta Fonu ₺400,05 

İŞVERENE TOPLAM MALİYETİ ₺23.502,94 

2-) Çırak ve Stajyer öğrenci maaşları 

2024 yılında güncellenmiştir. 

Net asgari ücretin % 30’undan az olmamak üzere 

uygulanan stajyer ve çıraklık öğrencilerin asgari 

ücreti 5.100,64 TL olarak belirlenmiştir. 

3-) Asgari Sgk primi tutarları 2024 yılında 


2024 yılı Sgk primleri 7.500,88 TL olarak belirlenmiştir. 

Sgk primlerini düzenli ödeyenlere yapılan indirim 

ile en düşük SGK primi 6.500,88 TL olacaktır. 

4-) Asgari Bağkur primi tutarları 2024 

yılında güncellenmiştir. 

İşveren Bağkur primleri 6.900,86 TL olarak belirlenmiştir. 

Bağkur primlerini düzenli ödeyenlere yapılan 

indirim halinde en düşük İşveren Bağkur primi 

5.900,69 TL olacaktır. 

5-) Sigorta primine tabi tavan ücreti 

1-) 2024 yılı asgari ücret tutarı 

net 17.002,12 TL olarak belirlenmiştir. 

01.01.2024 tarihi ile brüt asgari ücret 

20.002,50 TL, net asgari ücret 17.002,12 

TL olarak belirlenmiştir. Asgari ücretin 

işverene maliyeti ise 23.502,94 TL olarak 

gerçekleşmiştir. 

Belirlenen bu ücret 31.12.2024 tarihine 

kadar geçerli olacağı beyan edilse de Haziran 

ayı içerinde enflasyon değerleri bu 

ücrete zam yapılıp yapılmayacağını gösterecektir. 


2024 yılı itibariyle sigorta primine tabi tavan ücret 

brüt 150.018,90 TL olarak belirlenmiştir. 

6-) Asgari ücret destek tutarı 2024 yılı 

için güncellenmiştir. 

01.01.2024 tarihi itibariyle asgari ücret destek tutarı 

çalışan başına 700,00 TL olarak uygulanacaktır. 

7-) Yol ücretleri için uygulanacak 2024 

yılı istisna tutarı güncellenmiştir. 

İşverenlerce hizmet erbabının işyerine gidip gelmesi 

için sağlanan menfaatlere ilişkin istisna tutarı 

günlük 88,00 TL olarak belirlenmiştir. 

8-) Yemek ücretleri için uygulanacak 

2024 yılı istisna tutarı güncellenmiştir. 

İşverenlerce, işyeri veya işyerinin müştemilatı dışında 

kalan yerlerde hizmet erbabına yemek verilmek 

suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisna 

tutarı KDV hariç günlük 170,00 TL olarak belirlenmiştir. 

9-) 2024 yılı kıdem tazminatı tavanı güncellenmiştir. 

01.01.2024-31.12.2024 tarihleri arasında işçilere 

ödenecek Kıdem Tazminatının tavanı 35.058,58 

TL olarak uygulanacaktır. 

TİCARET HUKUKU AÇISINDAN 

2024 YILINDA YAPILAN BAZI DEĞİŞİKLİKLER 

1-) Yönetim Kurulu Karar Defterlerinin 

kapanış tasdiklerinin yapılması gerekmektedir. 

Anonim şirketler ve eğer kullanıyorlar ise Limited şirketler 

yönetim kurulu karar defterlerini 2024 yılı ocak 

ayı sonuna kadar kapanış tasdiklerinin yapılması gerekmektedir. 

2-) Fiziki ortamda defter tutanlar yevmiye 

defterlerini 30 Haziran 2024 tarihine 

kadar kapanış tasdiki yaptırması gerekmektedir. 

2023 yılı defterlerini fiziki ortamda tutan Anonim şirketler 

ve Limited şirketler 2023 yılına ait yevmiye defterlerini 

30.06.2024 tarihine kadar kapanış tasdiki için 

notere onaylatmaları gerekmektedir. 

Elektronik ortamda defter tutanlar için böyle bir zorunluluk 

bulunmamaktadır. 

2023 yılında defterlerini elektronik ortamda tutan mükelleflerin 

defterlerini aylık veya geçici vergi dönemlerinde 

elektronik ortamda yüklemelerinden dolayı 

2023 yılına ait defterlerini notere onaylatma zorunluluğu 

yoktur. 

3-) Limited ve Anonim Şirket asgari sermaye 

tutarları artırılmıştır. 

2024 yılından itibaren yeni kurulan şirketlerde uygulanmak 

üzere, 

• Limited şirketler için asgari sermaye tutarı 10.000 

10-) İşçi Özlük Dosyası düzenlememe cezası 

2024 yılı itibariyle güncellenmiştir. 

2024 yılı için personel özlük dosyalarının düzenlenmeme 

cezası 14.740,00 TL olarak belirlenmiştir. 

TL’ den 50.000 TL’ye 

• Anonim şirketler için asgari sermaye tutarı 50.000 

TL’ den 250.000 TL’ye, 

• Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka 

açık olmayan anonim şirketlerde asgari sermaye 

tutarı 100.000 TL’den 500.000 TL’ye 

Çıkarılmıştır. 

4-) Bağımsız Denetime tabi olan şirketlerin 

belirlenmesine uygulanacak hadlerin 

sınırı 2024 yılı itibariyle 2023 yılı tutarları 

uygulanacaktır. 

Bağımsız denetime tabi olup olmadığının belirlenmesinde 

tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle 

birlikte aktif toplamına, yıllık net satış hasılatına ve 

çalışan sayısına ilişkin genel ölçütler aşağıdaki gibidir. 

• Aktif Toplamı: 75 milyon TL ve üzeri 

• Yıllık Net Satış Hasılatı: 150 milyon TL ve üzeri 

• Çalışan Sayısı: 150 çalışan ve üzeri 

Şirketlerin denetime tabi olması için yukarıda belirtilen 

üç ölçütten ikisini üst üste iki hesap dönemi sağlaması 

gerekmektedir. 

5-) Avukat bulundurma zorunluluğu tutarı 


Anonim şirketlerde 2024 yılı itibariyle artan asgari sermaye 

tutarına eşdeğerlik göstererek esas sermaye miktarı 

1.250.000 TL ve üzerinde olan anonim şirketler 

sözleşmeli bir avukat bulundurulması gerekmektedir. 


59

RÖPORTAJ 

60 

Beyzat Aksoy 

‘‘Adem, Havva’sına uyacak 

kadar aşık, Havva hatalar 

yapmaya meyilli olacak kadar 

hayat dolu olmasa, yaratıcı 

bizi dünyada çoğaltmak 

için başka bir sebep 

bulamaz mıydı? Bulurdu 

elbette; ancak o zaman dünya 

böyle büyük bir aşk hikâyesi 

ile başlangıç tohumları 

serpmezdi. Sevdiğine kavuşunca 

dünya evine girmek, 

cennetten dünyaya sürgün 

edilmiş iki aşığın hikâyesiyle 

başladı…’’ 


1989 İstanbul doğumluyum, aslen Konyalıyım. 10 

yaşından itibaren Konya’da yaşamaya başladım. 

Eğitim hayatımı burada satış - iletişim üzerine 

tamamladım. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler 

mezunuyum. İş hayatıma 17 yaşımda başladım. 

Satış - iletişim üzerine uzun yıllar bu alanda aktif 

rol aldım. 

YAZAR 

Miyase KOÇ 

Kendine özgü tarzıyla kaleme aldığı yaşanmış hikâyeleri 

konu alan Elmadan Aşklar Kitabının Yazarı 

Miyase Koç ile kitabı hakkında konuştuk. 

Kitaplar hayatınıza nasıl girdi kitap yazmaya 

nasıl karar verdiniz? 

Kitap okumayı severim ama yazmak esasen çok 

tesadüf oluştu. Her şey aslında iletişim temelli başladı 

diyebilirim. Hani herkesin çevresinde içinden 

çıkamadığı durumlarda “Şimdi buna ne yanıt vereyim?” 

diye fikir aldığı birileri olur ya işte ben 

tam olarak o birilerindendim. İnsanların anlattıklarını 

da yazıya dökmeyi seviyorum. Herkesin genelleme 

duygularından yazdıklarımı okuyanlarda 

“Aaa beni anlatmışsın” tepkileri doğuyordu. 

“Elmadan Aşklar” çok eski bir hikaye benim için. 

Bir dönem yazılarımı biriktirdiğim bir ajandayı 

doğum günü hediyesi olarak kitaba çevirmek isteyen 

bir arkadaşım vardı. O yıl 22 yaşına girecektim. 

Birisi kapak tasarladı, diğeri mizanpaj ayarladı 

ve ortaya çok şirin bir kitap çıktı. 

“Elmadan Aşklar” ilk olarak 25 adet basıldı. Benim 

için çok değerli ve eğlenceli bir doğum günü 

hediyesiydi. Sonrasında belirli sayıda kitabı bastırıp 

satışını yaptık ve ilgi beklediğimden fazlaydı. 

Doğunun hiç bilmediğim bir ilçesinden değerli 

hocalarımız öğretmen evine bir miktar kitap sipariş 

etmişlerdi. Kitabımın oraya ulaşması beni 

duygulandırdı. Bu benim kırılma noktam oldu. 

Çalışma hayatının yoğunluğundan hayallerimi 

ertelemiştim. Yıllar sonra korona döneminde evde 

kapalı olduğumuz o süreci fırsata çevirip tamamladım. 

Bu sayede hayallerimi yazdığım listeden 

‘‘Ben aşka inanmayanlardanım. 

İnsan birden fazla kişiye 

çekim hissedebilir. Mevzu adam 

gibi adam, kadın gibi kadın 

olabilmekte’’ 

biri daha tamamlanarak üstü çizilmiş oldu. 

‘Elmadan Aşklar’ kitabınızı ne zaman 

çıkardınız? Nelerden etkilenerek yazdınız? 

2022 Aralık ayında çıktı. İstanbul benim için yeri 

çok başka yazılarım da genelde değinmişimdir 

ama genel olarak her Türk yazarın İstanbul’a bir 

zaafı değinmişliği vardır. Onun dışında belki insanların 

güveninden kaynaklı çok fazla insanın 

hayatının bir kısmını dinlemişimdir. Duygusal 

olarak bana geçen kısımları yazıya döktüm. Bazen 

de izlediğim bir sahne dinlediğim bir şarkı ya da 

düşünme fırsatını bulduğum uzun bir yolculuk… 

‘Elmadan Aşklar’ kitabınızın konusu nedir 

kitapta neler anlatılıyor? 

Elmadan aşklar olay örgüsü birbirinden bağımsız 

tamamen bazı insanların paylaştığı yaşanmışlıklardan 

yani tamamen gerçek hayatlardan 

esinlenmiş bir kitap. Bazen ti ye alınmış bazen de 

kırılgan, bazen çok aşık, bazen de atarlı insan ilişkilerinin 

yansıması. Herkesin kendinden bir parça 


RÖPORTAJ 

62 

bulabileceği, şiire, yazıya ya da tek bir 

cümleye sığdırılmış tecrübe edilmiş 

duygular ve tabi benim dışarıdan ilişkilere 

bakış açım. 

Yeni kitap çalışmalarınız var mı? 

Varsa, kısaca söz edebilir misiniz? 

Şuan ilk profesyonel tecrübemin keyfini 

çıkarıp yaşadığım acemiliklerin 

heyecanını içime sindirdiğim bir dönemdeyim. 

Aynı zamanda geçimimi 

sağladığım çokta yoğun bir çalışma 

hayatım var. Dinlenme aşamasından 

sonra tabi ki çalışmalarım devam 

edecek bu henüz bir başlangıç. Ama 

edebiyat tarzından ziyade bu yaz birkaç 

tane çocuk kitabı ile ters köşe yapmayı 

planlıyorum. 

Son olarak 

neler söylemek istersiniz? 

Öncelikle bu süreçte yanımda olan 

herkese çok teşekkür etmek istiyorum. 

İlklerin yeri her zaman ayrıdır 

o dönem yanında gördüğün insanları 

unutmazsın. Bende bunun vefasını 

taşıyorum. Gelen iyi ya da kötü 

ama niyeti iyi olan eleştirilerden çok 

mutluluk duyuyorum. Bunun dışında 

her alanda olduğu gibi kendince aşağı 

çekmeye çalışan malum karakter 

her yerdeler maalesef. Ben insanlara 

denemeyi tecrübe etmeyi hatalarla 

yanlışlarla yol almayı başka hayatlarla 

meşgul olmak yerine kendi hayatlarına 

sahip çıkmalarını tavsiye 

ediyorum. Genel olarak neşeli kıpır 

kıpır yapımın aksine kitabın biraz 

duygusal olmasının sebebi çok soruluyor 

buna da yanıt vermek isterim ki 

insanlar çok mutlu olduğu anda ‘’a ne 

kadar da mutluyum’’ diye yazamaz 

sonuçta. 

Kitaptan sözler: 

‘‘Adem, Havvasına uyacak kadar aşık, Havva hatalar yapmaya 

meyilli olacak kadar hayat dolu olmasa, yaratıcı bizi dünyada 

çoğaltmak için başka bir sebep bulamaz mıydı? Bulurdu 

elbette ancak o zaman dünya böyle büyük bir aşk hikayesi ile 

başlangıç tohumları serpmezdi. Sevdiğine kavuşunca dünya 

evine girmek, cennetten dünyaya sürgün edilmiş iki aşığın hikayesiyle 

başladı...’’ 

‘‘Ait olmadan sahip olamayacağın kadar deli, dibini bulmayacağın 

kadar derin, vazgeçemeyeceğin kadar dişi…’’ 

‘‘Biz bazı kadınlar; nezaketi, güvenmeyi, anlayışlı olmayı, 

ileriyi görüp uyarmayı, yeri geldiğinde sahip çıkıp korumayı, 

aileye verilen değeri en az giyinmeyi, süslenmeyi, eğlenmeyi 

bildiğimiz kadar iyi biliriz. Ancak söylediği ile eylemleri bir 

olan, başkasına tavrını, seviyesini koruyan, gerekeni yapmasını 

bilen adamlar için. Çünkü bir aslanın başı ancak bir aslanın 

önünde eğilir.’’ 

‘‘Ben aşka inanmayanlardanım. İnsan birden fazla kişiye çekim 

hissedebilir. Mevzu adam gibi adam, kadın gibi kadın 

olabilmekte. Bir kişiyi özeli yapıp aile olabilmekte. Evlenmek 

demiyorum bakın aile olabilmek.. 

Aile kutsaldır, kalendir, birlikte onu korur ayakta tutarsın.’’ 


SAĞLIK 

64 


ÇAĞIMIZIN VEBASI VİRÜSLER 

Bol hastalıklı kış döneminin içerisindeyiz. 

Günümüz hastalıkları önceki yıllardan farklılıklar 

göstermektedir. Eskiden daha çok 

bakteriyel enfeksiyonlar ile mücadele ederken, 

antibiyotik devrimi ve aşılamalarda elde 

edilen başarılar ile birlikte bakteriyel enfeksiyonların 

sıklığında azalma gözlemliyoruz. 

Şehir merkezi nüfusunun artması, toplu yaşam 

alanları, şehir havasının daha kirli hale 

gelmesi ise daha çok viral enfeksiyonlar ile 

karşılaşmamıza sebep oldu. Görülen o ki önümüzdeki 

yıllarda Covid de olduğu gibi viral 

enfeksiyonları daha çok konuşuyor olacağız. 

Virüslerin yaşayabilmesi için insan, hayvan ya 

da bitki hücresi gibi bir konağa ihtiyaç duyarlar, 

tek başlarına yaşayamazlar. Bazı virüsler sadece 

hayvanlarda ya da sadece insan epiteline tutunarak 

hastalık oluşturabilirken mutasyon geçirerek 

hem insan hem de hayvanlarda endemi, epidemi 

ve pandemi oluşturabilirler. Bu virüslere en iyi 

örnek domuz gribi, kuş gribi ve Covid sayılabilir. 

Ani başlayan ateş, kas ve eklem ağrısı, öksürük, 

burun akıntısı ve burun tıkanıklığı, şiddetli 

halsizlik gibi şikâyetlerle kendisini gösteren gribe 

rino virüsler, RSV ve influenza virüsleri neden 

olur. Gribin başlıca bulaşma yolu hasta olan birisinin 

öksürmesi ve hapşırması sonucu etrafa 

Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK 

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi 

kayhanozturkmd@hotmail.com 

yayılan damlacıkların solunmasıdır. 

Özellikle havanın daha soğuk olduğu kış aylarında 

kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmesi 

gibi sebeplerle mevsimsel gribe daha sık rastlanır. 

Hastalığın bulaşma yolları damlacık enfeksiyonu 

ile solunum yolu ve elimizden ya da enfekte gıdanın 

ağız yolu ile alınmasıdır. Sözün kısası hastalığı 

birbirimize biz bulaştırıyoruz. 

Enfeksiyonun yayılması için en büyük risk grubunu 

okul ve kreş ortamındaki çocuklar, toplu taşımada, 

asansörde, sinemada, restoranda aynı havayı 

soluyan bizler oluşturmaktayız. Biz olmadan 

virüsler yaşayamaz. Kapalı ortamların sık havalandırılması, 

ellerin yıkanması, toplu ortamlarda 

maske kullanılması, havlu, bardak, çatal bıçağın 

bireysel kullanılması, hasta kişilerin izole edilmesi 

sayılabilir. Aslında Covid döneminde aldığımız 

tedbirlerin bu dönemde de sürdürülmesi gerekir. 

Virüsler için etkin antiviral tedavi seçenekleri 

çok sınırlıdır. Vücut savunması normal olan kişilerde 

antiviral kullanımı gerekmez. Kansızlık ve 

vitaminlerin düzeltilmesi, semptomların tedavi 

edilmesi yeterlidir. Bilinmesi gereken en önemli 

bilgi gribal enfeksiyonda antibiyotik 

kullanılması gerekmez. 

Antibiyotik kullanımı 

vücudumuzdaki faydalı mikroorganizmaları 

da yok edeceği 

için bakteriyel enfeksiyonlara 

açık hale geliriz ve uzamış 

enfeksiyonların en önemli nedenidir. 

Acil servislere başvurmanız 

da gerekmez. 

Grip aşısını iki yaşından büyük 

tüm hastalarıma önermekteyim. 

Sonbaharda yapılan grip 

aşısı Şubat-Mart aylarında görülen 

grip salgınlarını önlemek 

içindir. Soğuk algınlığına 

etkisi yoktur. Özellikle ağır 

influenza tiplerine karşı bizleri 

korur. Hastalığın ortaya çıkmasını engelleyemese 

bile çok daha hafif geçirmemizi veya komplikasyonların 

ortaya çıkmasını engeller. Özellikle 65 

yaşını aşmış kişiler, kronik hasalığı olanlar, organ 

yetmezliği olanlar hastanelerin yoğun bakım birimlerinde 

yatanların mutlaka aşılanması gerekir. 

Grip aşısı, aktif hastalığı olanlar ile yumurta proteinlerine 

karşı alerjisi bulunanlarda kesin olarak 

uygulanmamalıdır. Buna karşılık hamilelik aşıya 

engel oluşturmaz. 

Proteinden zengin yiyecekler 

ile beslenme faydalıdır. 

Hastalarıma tavuk 

suyuna sebze çorbalarını 

öneriyorum. Adaçayı, 

kekik, zerdeçal, ıhlamur 

tüketilmesi savunma sisteminizi 

destekler. 

Baharı sağlıkla 

kucaklamak dileği ile... 


SAĞLIK 

66 


Op. Dr. Nurten YAVUZ 

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi 

nurtenyavuz@yahoo.com 

ZEHİRDEN GELEN GÜZELLİK; 

DÜNDEN BUGÜNE BOTOKS 

Yüzdeki kırışıklık ve ince çizgileri yok eden botoks son dönemin en gözde güzellik 

uygulamalarından biridir. Botox yaşlanmayı önleyici mucize ilaç olarak 

1987 yılında piyasaya sürüldü. Yetmişli yıllarda ilk olarak şaşılık tedavisi için 

maymunlar üzerinde denenmiştir. Bu nörotoksinin günümüzde ameliyatsız 

kırışıklık tedavisinde çığır açacağı nerden bilinebilirdi? 

Kanadalı karı koca cilt ve göz hastalıkları uzmanı 

JD ve JA Carruthers, kaş arası çatıklık çizgilerini 

botoks ile kaybolduğunu gözlemleyen ilk doktorlardır. 

Jean Carruthers’in 1987 yılında şaşılık tedavisi 

sonrasında kaş arasındaki çatıklık çizgilerinin 

yok olduğunun hastaları tarafından gözlemlenmesiyle 

kozmetik alanında kullanımı başladı. Jean 

bu gözlemini 5 yıldır şaşılık tedavisi için kullandığı 

hastalarında deneyimlediğini eşi dermatolog 

Alistair ile’ zehirim hastalarının yüzündeki 

kırışıklıkları giderecek’ diyerek paylaşmıştı. Jean 

Carruthers, Alan Scott’un labaratuvarında ürünü 

üretmek için Scott ile bilgisini paylaştı. Alan 

Scott’un ürünü aynı amaçla 1985’den beri kullandığını 

öğrendi. Alistair’in kozmetik amaçla botoksu 

ilk enjekte ettiği kişi asistanları Cathy Bickerton 

oldu. Henüz 30 yaşında olan ve kaş arası çatıklık 

çizgileri derin olan Cathy de sonuç yüz güldürücü 

olmuştu. Tarihte botoksun kozmetik anlamda ilk 

kullanımını yayınlayan ise bir plastik cerrahdır. 

2000 yılında FDA toksinin, servikal distoni denilen 

ciddi boyun ve omuz kasılmalarına neden olan 

spazm durumlarında kullanılmasını onayladı. 12 

Nisan 2002 de FDA, kaş arası çatıklık tedavisi için 

toksinin kozmetik kullanımını onayladı ve ilan 

etti. Nihayetinde de botoks günümüzde en yaygın 

kullanılan cerrahi dışı kırışıklık tedavisi oldu. 15 

Ekim 2010 da kronik migren tedavisinde kullanımı 

için FDA onayı çıktı. Takiben depresyon tedavisi 

için kullanımı dahi onaylandı. 

POPÜLER BOTOKS 

UYGULAMALARI NELERDİR? 

Terleme botoksu, mezobotoks, masseter botoksu, 

sanatçı botoks, baby botoks, gummy smile botoksu, 

burun kaldırma botoksu gibi kozmetik anlamında 

pek çok kullanım alanı mevcuttur. Terleme 

botoksu; aşırı terlemesi olan hastalarda avuç 

içi, ayak tabanı ve koltuk altına yapılan ve 6-9 ay 

boyunca etkili olan ter bezlerinin çalışmasını kısmen 

yavaşlatarak-azaltarak aşırı terlemeyi tedavi 

edebildiğimiz bir uygulamadır. Mezobotoks ise 

botoksun vitamin, mineral, aminoasit, hyaluronik 

asit gibi maddelerle kombin bir şekilde uygulayarak 

daha parlak ve canlı bir cilde kavuşmanızı 

sağlarız. Sanatçı botoksu ile mimikleri bir miktar 

azaltılarak kırışıklıkları yok ederiz. Masseter botoksu; 

diş sıkma, bruksisim denilen gece diş gıcırdatmaya 

bağlı masseter kas hipertrofisini ve aktivitesini 

azaltarak hem çene ağrısını tedavi eder 

hem de masseter kasına bağlı dikdörtgen yüz şeklini 

üçgenimsi hale getirerek yumuşak bir yüz hattı 

oluştururuz. Dudak üstü botoksu(dudak çizgilerine 

botoks)özellikle üst dudakta sigara içenlerde 

oluşan dikey çizgileri azaltmak ve/veya yok etmek 

için uygulanır. Gummy Smile(Gülme botoksu) 

gülme sırasında diş eti görünmesine bağlı estetik 

gülüş için yapılan botokstur. Burun üstü botoksu 

(tavşan çizgileri-Bunny lines) burun göz arasında 

oluşan kırışıklık için yapılır. Çene ucu botoksu, 

mentalis kasının aşırı aktive olması durumunda 

yapılan botokstur. Boyun ve dekolte botoksu(Nefertiti 

botoksu) boyunda oluşan ince kırışıklık ve 

kas bantlarını yumuşatmak için kullandığımız 

botoks tipidir. 

Migren tedavisi için tetik noktalarına uygulanarak 

migren atak sıklığı ve şiddetinde azalma olduğu 

görülmüştür. 

Ürolojide spastik mesane tedavisinde, genel 

cerrahlar ve gastroenterologlar tarafından mide 

boşaltımını geciktirerek kilo vermek için mide 

botoksu, fizik tedavide spastik ve fibromyalji tedavisi 

için, göz doktorları tarafından şaşılık(bleferospazm) 

tedavisinde, kadın doğumcular tarafından 

vaginusmus tedavisinden tutun da depresyon tedavisine 

kadar günümüzde geniş kullanım alanı 

ile çığır açmıştır. 

Sadece bir enjeksiyon işlemi ile 10-20 dakika kadar 

süren bir zamanda kaslar üzerinde yaptığı etki 

ile daha genç, daha fresh, daha dinamik bir yüz 

hattına ulaşmamızı sağlayan botoksun tıbbın hemen 

hemen her alanında bu kadar geniş kullanım 

alanına sahip olacağını kim tahmin edebilirdi ki! 

Botoks dünyada ve Türkiye’de özellikle kırışıklık 

tedavisi için elimizdeki altın cevherdir. Elbette etkin 

ve doğru bir sonuç için kim tarafından yapıldığı 

da son derece önemlidir. 


67

KÖŞE 

68 

Ramazan ÇINAR 

Endüstri Mühendis / Ekonomist 


Eşitsizlik 

Ülkemizin sorunları, belirsizlikleri, problemleri ve gereksinimleri giderek artıyor. Aslında insanlar 

mevcut iktidarı istikrar sürsün, daha uyumlu ve koordineli hareketler olsun diye istemesine rağmen 

bazı alanlarda maalesef istenilen ile uygulama uyuşmuyor. Piyasaların en sevmediği konulardan 

birisi de belirsizlik ve öngörülemezlik. Son 2 yılda maalesef öngörülemeyen politikalar izlenmektedir. 

Bu durum gelir dağılımın bozulmasına ve gelir eşitsizliğin giderek artmasına neden oluyor. 

Gelir Adaletsizliği son dönemde öne çıkan konulardan 

birisidir. Toplumun çok az kısmının servetinin kat be 

kat arttığı bir ortamda alım gücü her geçen gün düşen 

çoğunluğun arttığını görüyoruz. Orta sınıfın yok olma 

noktasına geldiği bir dönemi yaşıyoruz. 

Gini Katsayısı dediğimiz dağılım ölçüsünden yararlanarak 

bireysel gelir dağılımını ölçeriz. Gini Katsayısı adı 

verilen ölçü 0’a yaklaşıyorsa eşitliğin arttığını işaretken, 1 

‘e yaklaşan değer ise eşitsizliğin artışına delalettir. En son 

yapılan araştırma sonuçlarına göre Gini katsayısı 0,433 

olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda 

Gini katsayısı 0,520 oldu. Vergilerin dağılımı, 

toplanması, düzenlenmesi ve en önemli kısmı harcanması 

bu adaletsizliğin temelini oluşturuyor. Seçim sonrası 

farklı vergilerin gelmesi muhtemeldir çünkü bütçe çok 

fazla açık vermektedir. 

Türkiye Ekonomi Modeli adı verilerek 2021 Eylül ayında 

başlayan faiz indirimleri ile gelir dağılımının nasıl bozulduğunu 

görüyoruz. Burada yapılan yanlış politikalar gelir 

dağılımı daha hızlı bozulmasına neden olmuştur. Bu 

dönemde hedeflenen hiçbir şeyin gerçekleşmediğini de 

görüyoruz. Yeni Çin olma yolunda başlatılan bu değişim 

maalesef halkın fakirleşmesine neden olmuştur. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılına ilişkin 

gelir dağılım istatistiklerini yayınlandı. Verilere baktığımızda 

ise; toplumun en düşük gelire sahip kısmı %20 

’lik kısmını oluşturuyor. Bu kısım toplam gelirden aldığı 

pay 2021 yılında %6,1 iken 2023 yılında %5,9 gerilemiştir. 

Toplumun en yüksek gelir grubuna sahip olan %20 

’lik kısmın toplam gelirden aldığı pay ise %49,8 yükseldi. 

(Önceki %46,7) Yani toplumun %80 aldığı pay ile %20 

kısmın aldığı pay aynıdır. Ek olarak, 2021 yılında en zengin 

%10’luk grubun geliri en yoksul %10’luk grubun gelirinin 

13,7 katı iken, 2023 yılında ise 15 katına çıkmıştır. 

Başka bir ifadeyle en fazla gelir elde edenlerle en az gelir 

elde edenler arasındaki fark açılmıştır. 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizlere koymuş odluğu 

“Muasır Medeniyetler” seviyesine çıkma hedefini maalesef 

bu şekilde gerçekleştiremeyiz. Toplumun refah seviyesi 

artacağı yerde düşmektedir. Gelir eşitsizliği hırsızlığa, 

yolsuzluğa, arsızlığa ve haksızlığa neden olur. Toplumun 

dinamiklerinin bozulmasına neden olur. 

Enflasyonla gerçekten mücadele edip vatandasın alım 

gücünü artırılması gerekiyor bunun yolu da sadece 

maaş zammı ile sağlanamaz. Bu yapılan zamlar kısa bir 

süre avantajmış gibi görünse de orta uzun vadede dezavantajlıdır. 

Saygılarımla… 


69

ŞEHİRDE YAŞAM 

70 

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 

şehre kazandırılan Çatalhöyük Tanıtım 

ve Karşılama Merkezi, antik şehri ziyaret 

edenleri tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. 

BAŞKAN ALTAY 

GEÇMİŞİN İZLERİNİ TAKİP ETMEK İSTEYEN HERKESİ 

ÇATALHÖYÜK TANITIM VE KARŞILAMA MERKEZİNE DAVET ETTİ 

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı 

Uğur İbrahim Altay, yaklaşık 10 bin 

yıllık tarihiyle Neolitik döneme ait 

olan Çatalhöyük’ün Anadolu’nun 

tarih sahnesinde çok önemli bir yere 

sahip olduğunu ifade etti. 

“ANADOLU’NUN BİNLERCE YILLIK 

GEÇMİŞİNE IŞIK TUTUYOR” 

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de 

bulunan Çatalhöyük’ün tüm dünyaya 

tanıtılması ve yarınlara güvenle aktarılması 

noktasında önemli çalışmalar 

yürüttüklerini anımsatan Başkan Altay, 

“Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle 

şehrimize kazandırdığımız Çatalhöyük 

Tanıtım ve Karşılama Merkezimizin açılışını geçtiğimiz 

21 Kasım’da yapmıştık. Merkezimiz açıldığı 

günden bugüne kadar geçen 2.5 aylık süreçte 

şehrimizin en önemli turizm destinasyonlarından 

biri haline geldi. Bu süreçte, Konya’dan ve Konya 

dışından 30 binden fazla misafir tarafından ziyaret 

edilen merkezimiz, Anadolu’nun binlerce yıllık 

geçmişine ışık tutuyor” ifadelerini kullandı. 

BAŞKAN ALTAY TARİH VE ARKEOLOJİ 

TUTKUNLARINI MERKEZİ GÖRMEYE 

DAVET ETTİ 

Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi’ne 

kısa sürede oluşan bu yoğun ilgiden dolayı büyük 

memnuniyet duyduklarını dile getiren Başkan 

Altay, “Şehrimizin geçmişine dair derinlemesine 

bilgiler sunan modern ve interaktif bir alan olarak 

büyük beğeni toplayan merkez, ziyaretçilere benzersiz 

bir deneyim yaşatıyor. Ziyaretçiler, Çatalhöyük’ün 

eski yerleşim düzenini, günlük yaşantısını 

ve o döneme ait arkeolojik buluntuları keşfetme 

fırsatı buluyor. Konya turizminin gelişmesine katkı 

sağlayacak böyle önemli bir merkezin şehrimize 

kazandırılmasına katkı sağlayan Kültür ve Turizm 

Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a şükranlarımı 

sunuyorum. Geçmişin izlerini takip etmek 

isteyen tüm tarih ve arkeoloji tutkunlarını merkezimizi 

görmeye davet ediyorum” diye konuştu. 

Türkiye’nin en büyük ahşap konstrüksiyonlu 

kamu binası olma özelliği taşıyan Çatalhöyük Tanıtım 

ve Karşılama Merkezi’ni görmeye gelen her 

yaştan ziyaretçi de merkezi çok beğendiklerini belirterek, 

emeği geçenlere teşekkür etti. 


KÖŞE 

72 

Mine TURAN 


İNSAN OLABİLMEK… 

Hayatın öznesi ve merkezi olan, yaşam ve ölüm arasındaki 

ince çizgide siyah ile beyazı ayırmayı başarabilen 

en asil varlık olmalı İNSAN… 

PEKİ YA İYİ İNSAN? 

Bence; iyi niyeti davranışlarına ve sözlerine yansıyan, 

söylediği kalbinize işleyen, sözlerini gözleri yalanlamayan, 

gülümseyebilen, empati kurabilen, affedebilen, 

fedakarlık yapabilen, doğaya ve hayvanlara, çocuklara 

sevgiyle yaklaşabilen, yardım etme duygusundan büyük 

haz alan kişidir İYİ İNSAN… 

6 Şubat’ ta sıcak evde oturmaktan utanan, su içip yemek 

yediği için vicdan azabı çekendir. 

Yaralı bir kuşun yarasını sarabilmek, soğuktan titreyen 

kediye sıcak yuva bulabilmek, bir çocuğun yüzünü 

gülümsetebilmek, günlerdir doğru düzgün yemek yiyememiş 

bir insanla oturup yemek yiyebilmektir. 

Üşümüş ayaklara bir çift çorap giydirebilmektir iyi 

olabilmek… 

Sizin için küçük, basit bir yardımın, karşınızdakinin 

hayatında tahmininizden büyük bir etki yaratacağının 

bilincinde olabilmek… 

Uzanan bir eli tutabilmek, bir hastanın duasını alabilmek, 

çektiği acı ve sıkıntılardan aklını yitirmiş, benliğini 

kaybetmiş hiç tanımadığınız bir insanı dinlemektir 

iyi olabilmek… 

Ve bir sürü bunun gibi iyi olabilme tanımlamaları… 

Fakat en önemlisi ne biliyor musunuz? 

O iyi olma tanımlamalarında gizlenmiş, iyi olmanın 

size verdiği huzur, ruhunuzda oluşturduğu o hafiflik 

hissi, o yaptığınız iyiliğin iç dünyanızda devasa bir yer 

kaplaması, işte bunun tarifi yok… 

Belki çok para kazanmak, daha iyi bir araba, iyi bir telefon, 

pahalı bir çantaya sahip olmak anlık mutluluklar 

yaratsa da sürdürülebilir mutluluğun yolu gündelik 

yaşamın içerisinde devam edebildiğiniz iyilik faaliyetleridir. 

Örneğin; en son karşılık beklemeden yaptığınız bir 

iyiliği hatırlayın ve o zamana gidip nasıl hissettiğinizi 

düşünün. Müthiş bir duygu değil mi? 

Ya insanoğlu; gördün mü iyiliğin, sevginin sonsuz gücünü 

ve nasıl bulaşıcı olduğunu… 

Yani; senin yaptığın iyiliğin mutlu ettiği kişinin mutluluğunun 

seni mutlu etmesi, senin mutluluğunun etrafını 

mutlu etmesi seni daha çok iyiliğe teşvik etmesi, 

daha çok iyiliğin katlanarak mutluluğu büyütmesi… 

Kartopu gibi… 

İYİLİK YAPMAK İYİLİK BULMAK TEMENNİSİYLE… 

İYİ İNSAN OLABİLMEK TEMENNİSİYLE…

RÖPORTAJ 

74 


75

RÖPORTAJ 

76

Metropol Dergisi 64 Sayı

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template ?