9 Temmuz 1937; Makyevelizmin, kemalizme dönüştürülen
9 Temmuz 1937; Makyevelizmin, kemalizme dönüştürülen
9 Temmuz 1937; Makyevelizmin, kemalizme dönüştürülen
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Savunma planları nelerdi ?.....Direnişin merkezi, bilgi bankası o magaraydı.<br />
Orası ele geçirilmişti.<br />
Bugünkü adlandırmayla JİTEM’ci Nazmi Sevgen’in bahsettiği mektuplar ve<br />
belgeler o mağaradan alınmıştır. Mağaradan alınan belgeler Genelkurmay<br />
yetkilililerine teslim edilir. Dêrsim’de görevlendirilen ordu mensupları ilk<br />
incelemeleri yapanlardırlar. Bu kişiler M.Kemal ve çalışma ekibini bilgilendirirler.<br />
Bu bilgilendirmeden sonra M.Kemal ve çalışma arkadaşları Dêrsim’de jenosidi<br />
kendileri açısından en az zaiyatla, sorunsuz bir şekilde gerçekleştirme projelerini<br />
hazırlarlar. Nazmi Sevgen anıların da her şeyi açıklamaz. Hangi yöntemlerle<br />
Kürdleri birbirlerine kırdırdıklarını belirtmez.<br />
Dêrsimliler sürekli Dêrsime askeri seferler düzenleyen Osmanlı-Türk ordusu<br />
mensuplarını, onların özel örgütleri aracılığıyla bölge de sosyal yapıyı, ilişkileri<br />
tespit edip ajan-işbirlikçi bulma, görevlendirme çalışmalarını hafife almanın<br />
sonuçlarını en ağır şekilde yaşamışlardır.<br />
Halk kutsal gördüğü dağlarının, ziyaretlerinin, Xızırê Kal’ın bu çifti koruyacağına<br />
inanır. Başlarına ödül konan iki insan o mağarada ve korumasızdırlar. T.C.<br />
yetkilileri hafife alınırlar. Korumalar olmuş olsaydı özel ekip o kadar rahat<br />
mağaraya doğru yol alamazdı. Bir halk aydınını korumaya almazsa, tedbirsiz<br />
davranırsa elbette ki bu son kaçınılmazdır. Tahmin edilemeyen son yaşanır.<br />
Kürdler tarafından bu çift için ağıtlar yakılır.<br />
Alişêr Efendi’nin bir şiiri ulusal birlik sağlanmadan başarıya ulaşamayacağımızı<br />
anlatması açısından bu gün de önemini korumaktadır. Bölge de söylenen bir<br />
cümle gerçeği tümüyle yansıtır. “Hükümetin tası dolu bal da olsa parmağını<br />
batırma! ” Yani devletten uzak dur.<br />
“Bismillah ( tanrı adı ) diyelim Haktan inayet ( lütuf, iyilik )<br />
Ta ezel mahzarı ( şereflenme ) ihsanı ( bağış, lütuf ) Dêrsim<br />
Muhammed-ı Mustafa şahı velayet<br />
On iki imamın lisanı ( dil) Dêrsim<br />
Ceddimiz (soy) Şıx Hasan şahı Xorasan<br />
Himmeti bizlere olmuş sayeban ( koruyan )<br />
İkilik perdesini atalım hemen<br />
Birlik makamıdır (durulan yer, ermişlerin mezarlarının bulunduğu yer ) zamanı<br />
Dêrsim”(14)<br />
Baytar Nuri, Dersimi Alşer Efendi'nin öldürüldüğünde 75 yaşında ve çok sağlıklı<br />
bir yapıda olduğunu belirtmekte. Zarife Hanım’dan saygıyla bahseder. Onu her<br />
yönüyle takdir etmektedir.<br />
“....Alişêr, kendi akrabasından Zarife adında bir kızla evlenmiştir. Zarife dahi,<br />
kocası gibi Kürt milli davasına bağlı aynı büyük amaçları takip eden eşsiz bir Kürt<br />
kızı olduğunu yaşamında doğrudan ispat etmiştir.<br />
Zarife Kürt kadınları arasında milli uyanış için eşsiz bir propagandacı olmuş ve<br />
Alişêr'in milli faaliyetinde onun sağ kolu ve iş arkadaşı olmuştur. Zarife Alişêr'e<br />
daima, Kürtçe arkadaş anlamına gelen « heval » sözüyle hitap ederdi. Ne yazık<br />
ki, duygu ve fikir itibarıyla tam bir birlik olan bu ailenin çocuğu olmamıştır. Zarife<br />
uzun boylu, iriyarı ve her konuda bir Kürt fizyonomisine sahip simasında bir<br />
erkek cesaret ve yiğitliği okunan eşsiz bir Kürt kızıydı. Her yıl Dersim'e gider,<br />
31