Roman nedir? Nasıl yazılır? - Derin Düşünce
Roman nedir? Nasıl yazılır? - Derin Düşünce
Roman nedir? Nasıl yazılır? - Derin Düşünce
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Roman</strong> <strong>nedir</strong>? <strong>Nasıl</strong> Yazılır?<br />
temel amacına ters düşen davranışlarda bulunurlar. Yazarın elinden kurtulur, denetim dışına çıkarlar.<br />
<strong>Roman</strong>cının yarattığı dünyanın insanları olmakla birlikte çoğunlukla o dünya ile uyum içinde<br />
değildirler. Kendilerine tam bir özgürlük verilecek olursa, tekmeyi basıp romanı parça parça ederler,<br />
çok sıkı denetim altında tutulacak olularsa, ölüp giderek öç alır(cansızlaşır), kitabı içten içe çürüterek<br />
yok ederler.”[3]<br />
<strong>Roman</strong> kahramanını yazar mı yaratır, romancı kahramanı üzerinde sonsuz yetkiye sahip midir ya da<br />
roman kahramanı kendi kişiliğini yaratabilir mi? Uzayıp gider bu sorular. Cevaplar da değişiktir, kimi<br />
yazarlar kahramanlarının özgür olduğunu kimileri de olmadıklarını savunur ki kahramanlar özgür<br />
olsalar bile tıpkı gerçek bir insanı etkileyen çevre, zaman, olaylar… gibi sınırlandırmalara tabidir ve<br />
bunlar da kahramanı sınırlayan öğelerdir. “Yapıtın bütünlüğünü bozmamak koşuluyla roman<br />
kişilerinin özgürlüğü düşünülebilir. Ancak bu özgürlüğün sınırını geniş ölçüde romancının insana ve<br />
yaşama bakış açısını belirler. İnsanı kavrayış, algılayış, somut ilişkiler içinde yansıtış, gücü belirler.”[4]<br />
Mehmet tekin’in bu konudaki görüşü ise çok daha farklıdır, o “Bir hikâyeci veya romancının, anlatıyı<br />
sürükleyecek kişiyi, anlatının niteliğine uygun olarak çizmesine, ona beşeri bir yapı kazandırarak<br />
canlandırmasına karakterizasyon denir. <strong>Roman</strong>cı, bu işlemi gerçekleştirirken, canlandırmak istediği<br />
kişiyi, ait olduğu cinsin özelliklerini dikkate alarak çizer, ona bedensel ve ruhsal bir yapı kazandırır.<br />
Sanıldığı gibi o, yaratmaz; karakterize eder.”[5]<br />
<strong>Roman</strong> kişilerinin tip ve karakter olarak tanımına gelirsek Forster tip’i yalınkat kişi/flat, karakter’i ise<br />
yuvarlak kişi/round olarak tanımladığı görülür. “<strong>Roman</strong> kişilerini yalınkat kişiler, yuvarlak kişiler diye<br />
ikiye ayırabiliriz. Yalınkat kişilere 17.yy da Humour adı verilirdi. Bunlara kimi zaman tip, kimi zaman<br />
karikatür de denilmektedir… Katıksız biçimiyle yalınkat roman kişisi tek bir nitelik ya da düşünceden<br />
oluşur. Yapısına birden çok nitelik girdi mi kenarlardan kıvrılarak yuvarlaklaşmaya başlar. Gerçek<br />
yalınkat kişilerin her biri tek bir cümleyle dile getirilebilir… Yalınkat kişilerin bir büyük yararı, romanda<br />
ne zaman ortaya çıksalar kolayca tanımlanabilmeleridir. Bir kez okuyucuya tanıtıldılar mı, bir daha<br />
tanıtılmaları gerekmez. Hiçbir zaman yazarın denetiminden çıkmazlar… Yalınkat roman kişilerinin<br />
ikinci yararı, okuyucunun bunları sonradan kolayca anımsayabilmesidir. Olayların etkisiyle<br />
değişmediklerinden, okuyucunun aklında değişmez bir biçimde yer ederler. İçinde yer aldıkları<br />
romanlar unutulsa bile onlar yaşamaya devam ederler. Bu biçimde tanımlanan roman yöntemi<br />
elbette gerçek yaşam öyküleri için kötü bir yöntemdir. Çünkü hiçbir insan basit değildir… Tek yanlı<br />
yalınkat kişiler yaratmak, çok yönlü yuvarlak kişiler yaratmak kadar büyük bir başarı değildir. Yalınkat<br />
kişiler arasında en iyileri güldürücü olanlarıdır.” [6] Charles Dickens’in David Copperfield ile Pip gibi<br />
kahramanları flat tipe örnek olarak verilebilir.<br />
Yuvarlak kişiler ise “her gördüğümüzde bize değişik tatlar verebiliyorlar. Konuşmalarında tastamam<br />
kaynaşabilip, görünürde herhangi bir çaba harcamadan birbirlerinin içlerini ortaya dökebiliyorlar. Bu<br />
kişiler hiçbir zaman önceden tasarlanmış bir rolü oynamıyorlar… Yuvarlak kişiler olay örgüsünün<br />
dayattığı bütün zorlukları sırtlayabilecek güçtedirler. Bir roman kişisinin çok yönlü olup olmadığını<br />
anlamak için inandırıcı bir biçimde bizi şaşırtıyor mu, şaşırtmıyor mu ona bakarız. Eğer hiç<br />
şaşırtmıyorsa yalınkattır. Şaşırtabiliyor da inandırıcı olamıyorsa yuvarlaklık taşıyan yalınkat kişidir. Çok<br />
yönlü kişi yaşamın (roman içinde yaşamın hesaba kitaba uymayan değişkenliğine sahiptir.” [7] Bu tek<br />
boyutluluktan çok boyutlu yapıya geçiş ise modern romanın bireyi esas alan yapısından sonra<br />
gerçekleşmiş, realistlerin bireye yaklaşımları ile de kişiler “hâkim bir eğilimin (tutkunun, aşkın, kinin<br />
vs.) somut bir örneği yahut gölgesinde silik bir şahsiyet” olmaktan kurtularak “olayların içinde ve<br />
hayata daha yakın”[8] olmuşlardır. Dostoyevski’nin bütün kahramanları, Marcel Proust’un<br />
Guermantes Düşesi ve Saint Loup’u, Flaubert’in Madame Bovary’si round karakterlerden bazılarıdır.<br />
www.derindusunce.org Fikir Platformu<br />
52