Roman nedir? Nasıl yazılır? - Derin Düşünce
Roman nedir? Nasıl yazılır? - Derin Düşünce
Roman nedir? Nasıl yazılır? - Derin Düşünce
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Roman</strong> <strong>nedir</strong>? <strong>Nasıl</strong> Yazılır?<br />
etkileyici grup, patient kişinin akıl derecesine göre ” bilgi verici- sır tutucu”, zihni etkinliklere göre<br />
“hedonique-pragmatique” veya “ethique” gibi farklı sebeplere bağlı çiftler oluşturur: Buna bağlı<br />
olarak ” zorlayıcı -yasaklayıcı”, “aldatıcı- huzur bozan” , “Öğütleyici-öğütlemeyici” gibi gruplar ortaya<br />
çıkar.”[17]<br />
Böylece karakterleri, karakterlerin birbiriyle ilişkisini analiz etmek mümkün olur. Yine ilişkiler<br />
sınıflaması yaparak “kronolojik sıraya bağlı ilişkilere bağımsız ilişkiler; aralarında fiziki veya mantıki<br />
yönden yakınlık bulunan aynı türden ilişkilere bağımlı ilişkiler; sebep-sonuç ilişkisine, yani vasıta-engel<br />
çiftine ayrı bir tip”[18] olarak bakılarak roller sisteminden hareketle olay ve aksiyonlardan oluşan bir<br />
hikâyeyi kodlamak mümkün olur.<br />
<strong>Roman</strong> tarihi içerisinde kahramanın fonksiyonu önemli değişiklikler göstermiştir. XVIII. yüzyılda<br />
bireyci felsefe ve düşüncenin gelişimiyle, psikoloji biliminin bu yüzyıldan itibaren kabul görüp<br />
gelişmesiyle birey romanın içine girmiş, romanın da önem kazanmasıyla birlikte roman kahramanı<br />
üzerinde düşünülen, sorgulanan, eleştirilen bir olgu olarak karşımıza çıkmıştır. Başlangıçta roman<br />
öncesi dönemin yazılı anlatımlarında, özellikle “<strong>Roman</strong>s ve Destanlarda tanrı, yarı tanrı kahramanlar<br />
varken ve bu türleri okutan ciddi sebeplerken, <strong>Roman</strong>da kahramanlar normalin biraz üstünde yaratıcı,<br />
yetenekli kimselerin yanında normal olan insan prototipleri veya cüce, sakat, aptal karakterlerde<br />
olabilirler. Normal insanın boyutlarını aşan bir karakter romana değil ancak romansa konu olabilir.<br />
Böyle bir ayrımı yapmış olmak, bizi romanı tanıtmaktan ziyade bir tanıma doğru yönlendirir. Çünkü<br />
tartışmasız bir şekilde roman sayılan eserlerdeki bazı karakterlerin mitik boyutlarını tayin etmek<br />
güçtür. Karamazov Kardeşler’ deki Zossima Baba, buna örnek gösterilebilir.[19]<br />
XIX. yüzyılda romanın en popüler tür olması, bu türün “klâsik dönemini idrak ettiği bu yüzyılda<br />
zihinlerde derin izler bırakan unutulmaz figürlerini, kahramanlarını yaratır. Bu bağlamda, XIX. yüzyılın<br />
romanı, kelimenin tam anlamıyla ‘birey’ eksenli romandır.”[20] Ancak XIX. yüzyılda, roman<br />
kahramanlarının sayısı bir hayli düşer. Ortaya çıkan kahramanlar tipik kahramanlardır ve bu<br />
kahramanlarda “sosyal bir sınıfın, bir mesleğin, kuvvetli bir duygunun bütün vasıfları”[21] toplanır.<br />
“Etkisiz, basit, hemen hemen anonim bir kahraman anlayışı gelişirken, kahramanların şuuruna açılan<br />
yolu bize doğrudan göstermesi bakımından, roman türü kendi içinde kapanma eğilimi gösterir.”<br />
<strong>Roman</strong>daki her şey, yani “kahramanlar, konular, olaylar, durumlar, yine bu âlemde bulunan bir şuur<br />
tarafından idrak edilmiş”[22]tir, bu da romandaki içe kapanma eğiliminin nedenidir. Zamanla anonim<br />
kahramanın yerini bireysel kahraman alır. Özellikle realistlerin çalışmalarıyla kişiler tek boyutluluktan<br />
sıyrılıp çok boyutlu bir yapıya kavuşurlar. Kahraman artık saf bir şuurun temsilcisi sayıldığı için<br />
‘gramatikal şahsın’ yerini 1940′lardan itibaren Yeni <strong>Roman</strong>’da ‘kahraman’ alır ve Jean Ricadou’nun<br />
düşüncesinde de ortaya çıkan “artık romanın bir maceranın yazılması değil de, bir yazının macerası”<br />
olduğu görüşü ile artık sosyal bir grup veya bir roman kahramanının gelişimi söz konusu değildir, ama<br />
bir metnin meydana gelişi ve şahıs zamirleriyle anılan kahramanlardaki değişiklikler söz<br />
konusudur.[23] Kahramanın bir ismi bile yoktur artık, artık zamirlerle ifade edilen, geçmişini yitirmiş,<br />
kendine ait her şeyi elinden alınmış bir figür olarak ortalıkta dolaşan bir varlıktır kahraman. Oysa tüm<br />
anlatılarda bu durum böyle değildir, hâlâ Yeni <strong>Roman</strong>’a karşı çıkan yazarlar vardır, yani kendi<br />
özellikleriyle olayların içinde, ismiyle dünyamıza dalan, iyi-kötü özellikleriyle benimsediğimiz ya da<br />
nefret ettiğimiz kahramanlar edebiyat dünyamızı süslemektedir.<br />
www.derindusunce.org Fikir Platformu<br />
55