Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
- HIGHLIFE SEYAHAT -<br />
bulutlar altında çalılılar arasında<br />
yürüyüşe başlıyoruz. Rehberimiz<br />
cep telefonlarımızı kapatmamızı<br />
söyleyince önce anlamıyoruz, sebebini<br />
açıklayınca insan ırkının ne kadar vahşi<br />
olduğunu birkez daha anımsıyoruz.<br />
Sebep, boynuzları için gergedanları<br />
öldüren çeteler ve yer tespiti için cep<br />
telefonu sinyallerini izlemeleri. Yani<br />
nerede sinyal, orada gergedan. Önce<br />
bebek gergedanlar ile karşılaşıyoruz,<br />
sonra anne ve babalar ki büyüklükleri<br />
gerçekten göz kamaştırıcı. Bu dev<br />
yaratıkları doğal ortamlarında<br />
görmüş olmanın mutluluğu ile kampı<br />
terkediyoruz.<br />
Gece konakladığımız lodge’umuzda bizi<br />
bekleyen Ugandalı çalışanların nezaketi<br />
ve güleryüzü, çadırlarımızın rahatlığı<br />
(dileyenler taş villalarda kalabiliyordu),<br />
yemeklerin lezizliğine kısaca da olsa<br />
değinmem şart burada. Buarada<br />
Meltem’in Ugandalı elektrikçisinden<br />
sabahki dans seansımızın akşam<br />
bazı yerel TV kanalların haberlerinde<br />
çıktığını öğrenyoruz! Sabah erkenden<br />
yola koyuluyoruz istikamet Murchison<br />
Şelaleleri Milli Parkı. Yerden sisler<br />
henüz kalkmadan parka giriyoruz.<br />
Merak edenler için, milli parklar içinde<br />
(hayvanat bahçesi değil, gideceğiniz<br />
yolun belirlendiği, bu yol dışına<br />
çıkmanın ve park içindeyken çok zaruri<br />
durumlar dışında araçtan inmenin<br />
yasak olduğu, binlerce kilometrekarelik<br />
doğal yaşam alanları) Ses çıkarıp<br />
korkutmak ya da yanına çağırmak,<br />
yiyecek atmak, gereğinden fazla<br />
yanlarına yaklaşmak yok. Girer girmez<br />
bir fil ailesi ile karşılaşmak nefis bir<br />
sürpriz oluyor. Devam ettikçe zürafalar,<br />
antiloplar, buffalolar o muhteşem<br />
görüntülere dâhil olmaya başlıyor.<br />
Murchison Şelaleleri Milli Parkı’ndan<br />
sonraki turumuzu bitiriyoruz ve<br />
ardından tekne turumuza başlıyoruz.<br />
Etrafımızdaki bitki örtüsü, ağaçlar<br />
üzerindeki maymunlar ve suyun<br />
içinde usul usul hareket eden<br />
timsahlar kameralarımızı harekete<br />
geçiriyor anında. Yirmi dakikalık<br />
bir yolculuk ardından Nil Nehri’nin<br />
iki dev kaya arasındaki sadece 7<br />
metre genişliğindeki bir boğazdan<br />
40 metrelik bir yükseklik ile aşağıya<br />
döküldüğü ve Dünya üzerinde debisi<br />
en yüksek olan şelalelerden birisi ile<br />
karşı karşıyayız. Şelalenin görkemli<br />
sesi ve su damlacıklarının güneş ile<br />
buluştuğu noktada oluşan rengârenk<br />
ışıklar ile mest oluyoruz. Günün<br />
sonunda konaklamak için gittiğimiz<br />
Kyaninga Lodge’un terasından<br />
gördüğüm manzara beni başka bir<br />
masal içine alıyor. Seneler önce İngiliz<br />
bir marangozun motosiklet ile köy köy<br />
dolaşıp yaptığı keşif sırasında görüp<br />
âşık olduğu bu tepeyi tamamen doğal<br />
yöntemler ile inşa ettiği lodgelar ile<br />
taçlandırması günümüz gezginleri için<br />
müthiş bir kazanç oluyor.<br />
Burcu Yatmazoglu (2003 Siyaset Bilimi &<br />
Medya İletişim Sistemleri ve 2010 Bilgi MBA<br />
Mezunu)<br />
instagram:burcupinkshake<br />
VITAE - 75 - NİSAN- MAYIS - 2016