16.01.2017 Views

VI MANTIK ÇALIŞTAYI KİTABI

OztE0E

OztE0E

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

5. 5. Sonuç ve Tartışma<br />

Brendel (2004) düşünce deneylerinin gerçek deneylerle ilişkisinin minimum<br />

düzeyde verilerin planlanması ve kontrolü, yapay durumda değişkenlerin birbirlerine<br />

bağlılığı ve bir önceki arka plandaki teorilere bağlılıkları ve temelde deneyi<br />

analiz etmeleri ve incelemeleri olduğunu belirtmiştir. Bu noktada düşünce<br />

deneylerinin verilerin planlanması ve kontrolü yönüyle kombinezonlarla düşünme<br />

ve değişkenleri belirleme ve tanımlama boyutları ile, değişkenlerin birbirine<br />

fonksiyonel bağımlılığını inceleme yönünden ise hipotetik düşünme, olasılıklı<br />

düşünme ve oranlı düşünme becerilerinin düşünce deneyleriyle ilişkisi olduğu<br />

düşünülmektedir. Ek olarak Brendel (2004) düşünce deneylerinin şu fonksiyon<br />

ve amaçları yerine getirmesi gerektiğini söylemiştir:<br />

a) Belirli teorileri ispatlama veya çelişkili, paradoksal kavramları açıklama<br />

b) Bir teori hakkında bir kanıt sunma<br />

c) Karmaşık bir durumu izah etme<br />

d) Kavramın belirsizliğini açığa çıkarma<br />

Paradoksların çıkarımlar olmadığı fakat sistematik olarak bir çıkarım baterisi<br />

işlevi gördükleri söylenebilir (Sorensen, 1992:130). Bununla beraber düşünce<br />

deneylerinde tamamen hipotetik-tümdengelimsel akıl yürütmenin kullanılmadığı<br />

bunun yanında tümevarımın kullanıldığı da söylenebilirki (Brendel, 2004)<br />

böylece kesişim dışında kalan bölgenin bu tip farklı argümanlar içeren düşünce<br />

deneyleri olduğu söylenebilir. Gentler’in ve Brown’un belirttiği gibi düşünce<br />

deneylerinin salt doğrudan argümanlara dayanmadığı, epistemik olarak daha<br />

zengin bir içerik barındırdıkları söylenebilir (Picha, 2011:168).<br />

Şekil 5.1. Piaget çocukların hız kavramını bir noktaya varma ve görsel bulanıklık<br />

kavramına göre tanımladıklarında yola çıkarak onları çelişkili bir durumla karşı karşıya<br />

bırakmıştır (Sorensen, 1992:113).<br />

183

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!