16.01.2017 Views

VI MANTIK ÇALIŞTAYI KİTABI

OztE0E

OztE0E

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

deki tutarsızlıkların gösterilmesi, kişiye düşünce biçiminin temelsiz oluşunun<br />

fark ettirilmesi ve başta tanımlanan kavrama daha berrak ve ayırt edici bir tanımın<br />

getirilmesi (Thilly, 1951). Hintikka ise Sokratik yöntemi basit sorgulayıcı<br />

mantığın bir temsili kabul eder ve sorgulayıcı uslamlama sürecini şöyle tasvir<br />

eder: “büyük (mühim) soruları, öngörülebilen bir takım küçük (çalışılabilir) sorular<br />

yönelterek cevaplama süreci” (Hintikka, 1999). Sokratik diyalogda olduğu<br />

gibi örneğin; “Dindarlık nedir?” gibi bir soruyla başlatılan sorgulama, “Tanrıları<br />

memnun etmektir” gibi bir yanıtla buluşmakta, soru soran tarafından “Birçok<br />

Tanrı varken ve memnun olma koşulları farklılık gösterirken, davranışının birinin<br />

hoşuna gittiği durumda diğerini küstürmesi olası değil mi?” gibi bir çürütücü<br />

argümanla karşılaştığı ve yanıtlayanın yeni ve daha incelikli düşünülmüş bir<br />

dindarlık tanımıyla çıkageldiği bir döngü izlemektedir.<br />

Hintikka’ya göre bu tarz bir basit sorgulayıcı mantıkta kimi temel problemler<br />

göze çarpmaktadır. Öncelikli problem; yalnızca önceden belirlenmiş nihai<br />

bir sonuca varmak için sorgulayıcı argümanlardan fayda bekleniyor olmasıdır.<br />

Soru soranın sorgulamanın en başında belirlediği bir sonuca varması için yanıtlayanı<br />

yönlendirmesi söz konusudur. Burada işaret edilen problem, Sokratik<br />

yönteme yöneltilen başlıca eleştirilerden de biridir. Sokrates’in diyaloglardaki<br />

rolü doğum yaptırmaya çalışan bir ebeye benzetilir ve yanıtlayanın çelişkilerinin<br />

farkına vararak daha arı kavramları “doğuracağı” öngörülür. Ancak analojiden<br />

de anlaşılacağı üzere, ebe için doğumun kendisi bilinmeyenin keşfine<br />

dair bir pratik değil, profesyonelleşmiş bir uğraşın tekrarıdır. Benzer bir şekilde,<br />

sorgulama sürecinin kendisi soru sorana dair herhangi yeni bir yeti ya da bilgi<br />

kazandırmaz, yanıtlayanın aydınlanmasına tanık olmanın verdiği tatmin haricinde<br />

de fayda sağlamaz.<br />

Hintikka’nın basit sorgulayıcı mantıkta gördüğü bir diğer problem ise sorular,<br />

ön-kabulleri ve kesin cevapları arasındaki bağın açıklanamıyor olmasıdır.<br />

Kesinlik prensibinin sağlanamaması diye de tarif ettiği bu problem, soru soranın<br />

karşısındakinden vermesini beklediği yanıta dair ipuçlarını yeterince veremiyor<br />

olmasıdır. Yine Sokratik yöntemden örneklemek gerekirse, Sokrates’in<br />

“Dindarlık nedir?” sorusuna aradığı yanıt tek bir tane değildir ve bu anlamıyla<br />

soru-cevap arasında birebir bir eşleme aranmaz. Sokratik yöntem her ne kadar<br />

bu özelliğini, yanıtlayanı özgürce sorgulamaya yönelttiğini iddia edip olumlasa<br />

da, bu tarz bir sorgulama serbestliği Hintikka için problemlidir. Bu problemi<br />

açıklamak için ise şöyle bir örnek verir: “Roger Ackyord’u kim öldürdü?” sorusuna<br />

pekala “Her kim öldürdüyse o öldürdü” yanıtı verilebilir. Ancak böylesi<br />

bir yanıt anlamlı olmaktan uzak ve belirsiz sayılanın da sınırındadır. Bu sınırda<br />

soru artık yanıtlanmıyor, sadece soru içerisinde hali hazırda varsayılmış olan<br />

onanıyordur (Prior-Prior, 1955). Hintikka için böylesi bir yanıt yöneltilen sorunun<br />

aradığı bilgiyi içermediği için sorunludur. Ancak basit sorgulayıcı mantık<br />

31

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!