16.01.2017 Views

VI MANTIK ÇALIŞTAYI KİTABI

OztE0E

OztE0E

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

214<br />

biçiminin de niteliksel olması nedeniyle, onun daha çok modern bilime geçişin<br />

öncü filozofu olduğu söylenebilir.<br />

Kepler de, sonlu Evren anlayışı ve Gökyüzü’ndeki gezegenlerin, her ne kadar<br />

Güneş çevresinde olsa da, küreler üzerinde döndükleri düşüncesiyle eski<br />

geleneğe bağlı kalır. Fakat asıl önemlisi, onun devinim anlayışının içerdiği unsurlarda<br />

yatmaktadır. Çünkü Kepler’de, cisimlerin, onlara etki eden bir neden<br />

var olduğu sürece devinmeye devam edecekleri, yani her devinimin ona etki<br />

etmekte bulunan bir nedeni zorunlu kıldığı, bu bağlamda etki eden kuvvetin hızı<br />

yarattığı düşüncesi, dolayısıyla da devinim ile durgunluk arasındaki ontolojik<br />

farkın kabulü, aynen benimsenir. Bunlara karşın öte yandan, Kepler ile birlikte,<br />

Evren tasarımındaki algısal zemin artık değişmeye başlayarak, içinde yaşanılan<br />

fiziksel Evren’in en azından bir bölümünün düşünülmesinde matematiksel bir<br />

zemin onaylanmaya da başlanır. Bu bağlamda, Gökyüzü’ndeki devinimlerde<br />

matematiksel yasalılıkların bulunduğu düşünülerek, Tanrı’nın Evren’i yaratırken<br />

neden matematik dilini kullandığı sorusu yanıtlanmaya çalışılır. Dolayısıyla<br />

daha önce, organik ve içsel/ereksel nedenlere sahip nesneleri betimleyen<br />

niteliksel dil de değişerek, matematiksel cisimleri açıklayan niceliksel bir dile<br />

dönüşmeye başlar. Böylelikle, Tycho’nun da katkılarıyla elde edilen gözlem verileri<br />

ile matematiksel hesaplamalar arasındaki uyum, bilimsel bilginin ölçütü<br />

olarak düşünülüp, bu bağlamda da nicel kesinliklere ulaşılmaya çalışılır. Bu çerçevede<br />

sergilenen uzun uğraşlar sonunda, gezegenlerin elips hareketiyle devindikleri<br />

keşfedilerek, yüzyıllar boyunca kabul gören göksel cisimlerin dairesel<br />

devinimlerinden vazgeçilir. Çünkü gezegenlerin elips hareketi de, onların farklı<br />

hızlarla hareket ediyor olmalarına dayandırılmış ve bunun nedeni olarak ilk kez,<br />

Güneş’ten yayılan çekim kuvveti düşüncesi ortaya atılmıştır. Ayrıca, tüm bu<br />

devinim ilkeleri Kepler tarafından matematiksel yasalarla belirlenmiş ve daha<br />

sonra da doğruluğu Newton tarafından onaylanmıştır. Üstelik elips hareketinin<br />

benimsenmesiyle birlikte, Güneş’in Evren’in merkezinde değil de, merkeze yakın<br />

bir yerde bulunduğu kabul edilerek, aslında merkezsiz bir Evren anlayışına<br />

doğru yol alınmıştır. Sonuç olarak, Gökyüzü’ndeki düzenlilik arayışının, matematiksel<br />

bir yasalılık çerçevesinde kavranması durumunun, mekanik bir düşünüşe<br />

götüren yolu açtığı ve böylece de Kepler’in bir gök mekaniği kurmasını<br />

sağladığı söylenebilir.<br />

Galileo ise, modern bilimin oluşum döneminde Newton ile birlikte anılan<br />

çok önemli bir düşünürdür. Onun eski düşünce dizgesine bağlılığı, gezegenlerin<br />

daire hareketini benimsemesi ve biçimlerinin neden küre olduklarına konusunda<br />

uyum/içgüdü gibi kavramları kullanmasıyla sınırlandırılabilir. Bunun dışında<br />

Galileo, Platon’un da etkisiyle, tamamen farklı bir Evren anlayışını benimseyerek,<br />

onun matematiksel kavramlarla örülmüş olduğunu ve bu yasaların her bir<br />

cisim için geçerli olduğunu düşünmüştür. Dolayısıyla bu anlayış, hem fiziğin<br />

temel konusu olan devinimin gerçekleştiği uzay anlayışının soyut/geometrik/

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!