GÖÇ-MER Rapor
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Uluslararası Kitlesel Göçler<br />
ve Türkiye’deki Suriyeliler<br />
lilerle/göçmenlerle ilişkilendirilmektedir.<br />
Göçmenler hem kültürel anlamda, hem<br />
ekonomik anlamda hem de toplumsal anlamda<br />
bir tehdit olarak toplum tarafından<br />
görülebilmektedir. Suriyeliler, toplum tarafından,<br />
toplumsal düzeni tehdit eden önemli<br />
bir tehdit unsuru olarak görülmektedir.<br />
Değişen kentsel güvenlik ve suç korkusu/<br />
güvenlik algısı bağlamında; güvenlik algısının<br />
ekonomik sistemle ilişkili olduğu belirlenmiştir.<br />
Ekonomik krizlerle birlikte bu algı<br />
ortaya çıkmakta ve artmaktadır. Bununla<br />
birlikte hem medyanın hem de toplumsal<br />
yapının korku kültürü oluşturulmasıyla ilgili,<br />
isteyerek veya istemeyerek, korku kültürünü<br />
artırdığı görülmektedir.<br />
Türkiye’nin Helsinki süreci ile başlayan<br />
Avrupalılaşma süreci ve AB’nin güvenlik<br />
kaygısı, yani bir bakıma göçün AB tarafından<br />
güvenlikleştirilmesi, Türkiye’nin göç<br />
ve sınır yönetimi politikasının belirli oranda<br />
Avrupalılaşmasına neden olmuştur. Türkiye<br />
tarafından gerçekleştirilen kayda değer hukuksal<br />
değişiklikler (6458 sayılı Yabancılar<br />
ve Uluslararası Koruma Kanunu gibi) ve yapısal<br />
düzenlemeler, birçok AB ülkesi ile imzalanan<br />
projeler, geri kabul anlaşmaları göç<br />
ve sınır yönetimi konusunda Avrupalılaşma<br />
sürecinin politika anlamında etkisiyle gerçekleşen<br />
önemli adımlardır. Ancak Türkiye<br />
milli çıkarları, jeopolitik konumu itibariyle<br />
komşuları ile tarihi, kültürel ilişkileri, kendine<br />
has özellikleri de mevcut göç politikasının<br />
şekillenmesinde ve sınır güvenliğinin<br />
sağlanmasında belirleyici olmuştur. Türkiye’nin<br />
mevcut göç politikası Türkiye için<br />
maddi zararlar doğursa da dünya barışı için<br />
ümit vermektedir.<br />
Göç ve sınır yönetimi politikalarında<br />
Türkiye’nin Avrupa’dan değil, Avrupa’nın<br />
Türkiye’den alması gereken modeller vardır.<br />
Türkiye bu bağlamda sadece Avrupa’ya<br />
değil, dünyaya model olmaktadır. Türkiye<br />
ve AB’nin güvenlik algılamaları aynı değildir.<br />
Dolayısıyla Türkiye’den AB’nin politikalarına<br />
harfi harfine uymasının beklenmesi<br />
AB ülkeleri insanlık<br />
birikimini Suriyeliler<br />
bağlamında heba<br />
etmiştir. Türkiye ise<br />
Suriye’den gelen kitlesel<br />
göçler karşısındaki tutumu<br />
ile bu birikimi sahiplendiğini<br />
ortaya koymuştur.<br />
gerçekçi değildir. Güvenlik yönetişimi temelinde<br />
stratejik yönetim odaklı göç ve<br />
sınır yönetimi politikasının gerek düzensiz<br />
göçün engellenmesi, gerekse mültecilere<br />
ilişkin insan hakları ihlallerinin en aza indirilmesinde<br />
ve etkin güvenlik politikalarının<br />
izlenmesinde önemli bir model olacağı vurgulanmıştır.<br />
AB’nin keskin sınır ve göç politikası<br />
izlemesi yerine, insan hakları temelli,<br />
kendi kuruluş değerleriyle örtüşen politikalara<br />
yer vermesi gerekmektedir.<br />
Göçler ülkelerin hem iç siyasetini hem<br />
de uluslararası siyasetini belirleyen ana<br />
aktörler olmuştur. Türkiye önceden göç<br />
konusunu, özellikle göçmen kaçakçılığı<br />
bağlamında, suç ile değerlendirmekte idi.<br />
Günümüzde ise konu ile ilgili olarak Türkiye’nin<br />
yaklaşımı tamamıyla değişmiştir. Bu<br />
süreçte Türkiye’nin yaptığı kanuni yenilikler<br />
birçok paydaşın katkısı ile düzenlenmiştir.<br />
Birçok Avrupa ülkesindeki kanunlar, Türkiye’de<br />
yapılan düzenlemeler kadar çağı<br />
yakalar nitelikte değildir. Avrupa Birliği’nin<br />
son dönem politikalarında değişiklikler söz<br />
konusudur. Bu değişiklikte son beş yıldaki<br />
çatışmaların etkisi büyüktür. AB daha<br />
güvenlikli bir ortam yaratma bağlamında<br />
üçüncü ülkelerle yeni politikalar izlemeye<br />
yönelmiştir. Geri kabul anlaşması bunun<br />
bir sonucudur. AB yaşanan süreçte güvenliği<br />
elden hiç bırakmamıştır. Ana düşünce,<br />
sorunu yerinde çözme yaklaşımına dayan-<br />
24