25.04.2017 Views

Fahir Armaoglu 20. YY. Siyasi Tarihi 64. sayfa

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Saldırmazlık Paktı'nın imzasına varan Sovyet-Alman görüşmeleri ilk adımını atmış<br />

olmaktaydı.<br />

Sovyetlerin bu ilk teşebbüsünün anlamını Almanya kavramakta gecikmedi. Hitler dış<br />

politika konusunda 28 Nisanda Reichstag'da verdiği uzun bir söylevde, Batılılara çattığı<br />

halde Sovyet Rusya'dan ve "Yahudi Marksizmi"nden hiç söz etmemişti. Bu, Hitler'in<br />

şimdiye kadar hiç yapmadığı bir şeydi. Hitler'in verdiği bu işareti bu sefer Sovyetler cevapsız<br />

bırakmadı. On yıldır kollektif barış politikasının öncülüğünü ve savunuculuğunu yapan<br />

Dışişleri Bakanı Maxime Litvinov 3 Mayısta azledildi ve yerine Vyaçeslav Molotov getirildi.<br />

"Yahudi" Litvinov'un yerine "hakiki Rus" Molotov'un getirilmesi, kendisini Berlin'in Yahudi<br />

düşmanları nazarında şayanı kabul bir müzakereci yapıyordu. Molotov'un Dışişleri<br />

Bakanlığına getirilmesi Sovyetlerin dış politikasında bir dönüşü ifade etmekteydi, lakin<br />

özellikle Batılılar tarafından bu o zaman anlaşılamamıştı.<br />

Sovyetlerin ekonomik münasebetleri geliştirme teklifini Almanya müsait<br />

karşılamıştı. Lakin Molotov, Sovyet dış politikasının başına geçince işi ağırdan almaya<br />

başladı. 20 Mayıs günü Moskova'daki Alman Büyükelçisi ile yaptığı bir görüşmede, bir<br />

ticaret anlaşmasının imzalanabilmesi için, bu hususta gerekli "politik esaslar"ın da<br />

kurulması gerektiğini bildirdi. Yani Sovyet Rusya Almanya ile bir de siyasal anlaşma<br />

yapmak istiyordu.<br />

Sovyetlerin siyasal anlaşma yapma şartı, bir on gün kadar Nazi liderlerini tereddüde<br />

sevketmiş görünüyor. Çünkü, bir İngiliz-Rus anlaşması muhakkak görünmüş ve Almanya ile<br />

girişeceği görüşmeleri Sovyetlerin İngiltereye karşı bir koz olarak oynamasından<br />

korkulmuştur. Fakat Mussolini'nin 30 Mayısta Hitler'e gönderdiği gizli memorandumda,<br />

İtalya'nın 1942 yılı sonuna kadar savaşa katılamıyacağını bildirmesi Hitler'in kararını<br />

değiştirmesinde önemli rol oynamıştır. Bu sebeple, Haziran başından itibaren, siyasal<br />

anlaşma konusunda Sovyetlerle müzakerelere girişilmiştir. Lakin bu sefer Moskova<br />

Almanya'dan şüphe ve Almanya'nın, Batılılarla yapılan müzakereleri kundaklayıp, Sovyet<br />

Rusyayı yapayalnız bırakmasından endişe etmiştir. Bu sebeple Sovyetler Almanya ile<br />

müzakereleri sürüncemede bırakma yoluna gitmişlerdir. Fakat Ağustos ayından itibaren<br />

her iki taraf için de durum değişmiştir. 6 Ağustosta Moskova'da başlayan İngiliz-Fransız-<br />

Sovyet görüşmelerinde, Polonya'nın Sovyet askerlerine geçit vermesinde Batılıların müsait<br />

davranmaması Sovyetleri Almanyaya döndürmüştür. Bunun yanında, Almanya ile Polonya<br />

arasındaki Dantzig buhranı gittikçe şiddetlenmekteydi ve Hitler 1 Eylülde Polonyaya karşı<br />

harekete geçmeye karar vermişti. Polonya meselesi Almanyayı İngiltere ve Fransa ile de<br />

çatışmaya götüreceğine ve İtalya da savaşa katılamıyacağına göre, Sovyet Rusya ile bir<br />

saldırmazlık paktı önem kazanıyordu. Bu sebeple, Sovyetler 12 Ağustosta Almanyaya<br />

başvurup siyasal anlaşma görüşmelerine başlamasını teklif ettiği zaman, Almanya buna dört<br />

elle sarıldı. Anlaşmanın müzakere ve imzası için Dışişleri Bakanı Ribbentrop derhal<br />

Moskovaya gitmek istedi. Fakat Moskova, saldırmazlık antlaşmasının esasları hazırlanıp<br />

tesbit edilmeden böyle bir ziyareti kabule yanaşmadı. Böylece, bir hafta daha diplomatik<br />

müzakerelerle geçti. Hitler ise acele ediyordu. Nihayet dayanamayıp, 20 Ağustosta Stalin'e<br />

bir mesaj göndererek, Almanya'nın Polonyaya karşı harekete geçmek üzere olduğunu açıkça<br />

söyleyip saldırmazlık paktının hemen imzasını istedi. Stalin bu isteği kabul etti ve 23<br />

Ağustos günü öğleyin Moskovaya ulaşan Ribbentrop derhal Sovyet liderleri ile görüşmelere<br />

oturdu. 24 Ağustos sabahının ilk saatlerinde Rus-Alman Saldırmazlık Paktı imzalandı.<br />

Bununla beraber antlaşmaya 23 Ağustos tarihi kondu.<br />

Rus-Alman Saldırmazlık Paktı'na göre, taraflar birbirlerine saldırmayacaklar, birisi<br />

bir üçüncü devletle savaşa tutuşursa, diğer taraf bu üçüncü devlete hiçbir şekilde yardım<br />

etmiyecek, taraflardan birine yönelen bir devletler grubuna katılmıyacaklar ve nihayet,<br />

156<br />

Prof. Dr. <strong>Fahir</strong> Armaoğlu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!