18.01.2018 Views

TOURMAG_13_DIGI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ<br />

Çukurca'nın<br />

tarihi kale<br />

evleri restore<br />

edilecek<br />

İçişleri Bakanlığı’nca görevlendirme yapılan<br />

Çukurca Belediyesi, Cumhuriyet<br />

Mahallesi'nde bulunan tarihi kale evlerinin<br />

turizme kazandırılması ve yeni bir<br />

yaşam alanı oluşturulması için proje çalışması<br />

başlattı.<br />

Geçen yıl İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından<br />

birinci derece sit alanı olarak<br />

tescillenen ve sivil mimarinin en güzel<br />

örneklerinden biri olma özelliğini taşıyan<br />

kale evleri restore edilerek; bu evlerde<br />

kafe, restoran, sosyal donatı alanları<br />

ve butik oteller gibi yeni yaşam alanları<br />

oluşturulacak. Çukurca Kaymakamı ve<br />

Belediye Başkan Vekili Temel Ayca, konu<br />

ile ilgili yaptığı açıklamada yaklaşık 400<br />

yıllık tarihi geçmişe sahip kale evleri bölgesinde<br />

21 yapının bulunduğunu söyledi.<br />

ANADOLU'DA KAT MÜLKİYETİ<br />

VERİLMİŞ İLK YERLER ARASINDA<br />

Proje çalışmasının ardından bu yapıların<br />

aslına uygun olarak restore edileceğini<br />

belirten Ayca; "Kaymakamlık ve belediye<br />

binalarımızı da bu evlere taşıyacağız.<br />

Yeni müze ve kütüphane oluşturacağız.<br />

Hem tarihi kale evleri kullanılabilir hale<br />

gelecek, hem de ilçenin eksikleri giderilecek.<br />

Kale evleri, Anadolu'da kat mülkiyeti<br />

verilmiş ilk yerler arasında bulunuyor. Bu<br />

evleri tarihi dokusuna uygun bir biçimde<br />

restore ederek, turizme kazandırmak istiyoruz"<br />

açıklamasında bulundu.<br />

Kayıp tarihi kitabe,<br />

20 yıl sonra tesadüfen bulundu<br />

Tunceli'de, Anadolu'daki Türk-İslam kültürünü<br />

yansıtması açısından önem arz eden ve<br />

yaklaşık 20 yıldır kayıp olan tarihi bir kitabe,<br />

tesadüfen bulunarak muhafaza altına alındı.<br />

Tunceli İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Hakan<br />

Ulaşoğlu, konu ile ilgili yaptığı açıklamada<br />

yıllar önce Çemişgezek ilçesine yaptığı<br />

bir ziyarette Ulukale köyündeki Ferruh Şat<br />

Türbesi'ni gezdiğini anlattı. Köy muhtarının<br />

türbenin kitabesinin kayıp olduğunu ve bulunamadığını<br />

söylemesi üzerine 20<strong>13</strong> yılında<br />

çalışma başlattığını belirten Ulaşoğlu;<br />

"Adeta bir dedektif gibi kitabenin peşine<br />

düştüm. Fakat bir noktaya gelince çalışmamız<br />

nihayetlendi, çünkü bir şeye ulaşamadık.<br />

Savcılıkla, ilgili jandarma komutanlıklarıyla<br />

yazıştık, fakat bir sonuç alamamıştık" dedi.<br />

500 YILLIK TARİHİ KİTABE<br />

İsmet Hakan Ulaşoğlu, yaklaşık 500 yıldır<br />

dışarıda kaldığı için doğanın tahribatına<br />

uğrayan, İslami tarzda çok iyi işçilikle yazılmış<br />

yazılarında bazı harfleri silinen kitabeyi<br />

tesadüfen bulduklarını ifade ederek; "Bir<br />

görevli yakın zamanda bana bir fotoğraf<br />

gösterdi. Fotoğrafı görür görmez bunun<br />

Ferruh Şad Bey Türbesi'ne ait kitabe olduğunu<br />

anladım. Daha sonra tarihi kitabeyi<br />

teslim alıp, bakanlığımızın müsaadesiyle<br />

müdürlüğümüze getirdik. Açılacak müzemizde<br />

de müstesna yerini alacaktır" şeklinde<br />

konuştu. 1500'lü yıllarda Tunceli'de<br />

beylikler bulunduğunu, Ferruh Şad Bey'in<br />

de bölgedeki beylerden biri olduğunu dile<br />

getiren Ulaşoğlu, bulunan kitabenin önemini<br />

vurguladı.<br />

"Kanlı Tabya" tarihe yolculuk yaptıracak<br />

Kars'ta, Osmanlı Devleti tarafından doğu<br />

sınırlarının korunması için yapılan, Osmanlı-Rus<br />

Savaşı'nda bir tabur askerin şehit<br />

olması nedeniyle literatüre "Kanlı Tabya"<br />

olarak geçen ve restore edilip "Kafkas Cephesi<br />

Harp Tarihi Müzesi" olarak ziyarete<br />

açılan tabya, misafirlerini tarihte yolculuğa<br />

çıkartıyor.<br />

Müzede sergilenen balmumu heykellerin<br />

yanı sıra girişteki aynalar vasıtasıyla da şehit<br />

askerlerin sonsuza kadar anılması amacıyla<br />

çarıkları üzerine konulan ışıklarla görsellik<br />

oluşturuldu. Müzede söz konusu dönemde<br />

tabyada, savaş meydanlarında ve yörede<br />

kullanılan savaş aletleri ile askerlere ait bazı<br />

fotoğraflar da yer alıyor. Araştırmacı-Yazar<br />

Sezai Yazıcı; tabyanın askeri, stratejik ve<br />

taktik olarak savunulması gereken önemli<br />

yerlerin tahkim edilerek, etrafının hendeklerle<br />

çevrilmesi anlamına geldiğini söyledi.<br />

Yazıcı, tabyaların Osmanlı döneminde Rus<br />

tehdidine karşı 17. ve 18. yüzyıllarda özellikle<br />

sınır bölgelerinden başlayarak pek çok yere<br />

yapıldığını sözlerine ekledi.<br />

KANLI TABYA<br />

Özgün mimarisinde çevresi doğu, batı ve güneyden<br />

savunma hendeğiyle çevrili olan tabya,<br />

hafif eğimli bir araziye inşa edilmiş, 'boynuz tabya'<br />

formunda ikili tabyadan oluşuyor. Dış cephe<br />

duvarları düzgün kesme taşla kaplanan, iç<br />

duvarları tuğla ve moloz taş karışımıyla örülen,<br />

iç duvarları yaklaşık 1 metre genişliğinde olan<br />

tabyanın kışla binasının doğuya bakan arka bölümü,<br />

yapıyı boydan boya ve enine kesen uzun<br />

bir koridor biçiminde düzenlenerek, küçük birimlere<br />

bölünmüş olarak yapıldı.<br />

Ocak / Şubat / Mart | 2018<br />

January / February / March<br />

29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!