02.08.2018 Views

Yapı Malzeme Ağustos 2018

Yapı Malzeme Ağustos 2018

Yapı Malzeme Ağustos 2018

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MESA<br />

NAL Tünel<br />

Kalıbı<br />

TEMEL ÖZELLİKLER<br />

• Yüksek yük taşıma kapasitesi ve beton basıncına dayanıklılık<br />

• Hızlı ve kolay montaj sağlayan modüler tasarım<br />

• Esneklik<br />

• Hızlı ve güvenli uygulama<br />

• Hidro-mekanik güç sistemleri ile zaman ve işçilikten tasarruf<br />

• Beton döküm kolaylığı ve vibrasyon sistemleri


Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

MESA<br />

TBM Segment<br />

Kalıpları<br />

TEMEL ÖZELLİKLER<br />

• Projeye özel, teknoloji odaklı kalıp tasarımı<br />

• Dayanıklı ve uzun ömürlü kalıplar ile sağlanan maliyet avantajı<br />

• <strong>Malzeme</strong> kalitesi ve üretim teknolojisi ile yüksek beton kalitesi ve<br />

ölçüsel hassasiyete sahip kalıplar.<br />

• Hızlı ve güvenli uygulama


İSTMAG Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

H. Ferruh Işık<br />

Genel Müdür<br />

Mehmet Söztutan<br />

mehmet.soztutan@img.com<br />

Reklam Müdürü<br />

Hakan Girgin<br />

hakan.girgin@img.com.tr<br />

Yayın Editörü<br />

Tarık Oral<br />

tarik.oral@img.com.tr<br />

Grafik Tasarım<br />

Sami Aktaş<br />

sami.aktas@img.com.tr<br />

Sorumlu Müdür<br />

Cüneyt Aktürk<br />

cuneyt.akturk@img.com.tr<br />

Dış İlişkiler Müdürü<br />

Yusuf Okçu<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

Kurumsal İletişim Müdürü<br />

Ebru Pekel<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

Muhasebe Müdürü<br />

Zekai Turasan<br />

zturasan@img.com.tr<br />

Muhasebe ve Finans Müdürü<br />

Mustafa Aktaş<br />

mustafa.aktas@img.com<br />

Bilgi İşlem<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Abone<br />

İsmail Özçelik<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

CTP - Baskı<br />

İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza No:11 A / 41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul<br />

Tel: 0 212 454 30 00<br />

Adres<br />

Evren Mahallesi Bahar Caddesi<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1<br />

Güneşli - Bağcılar<br />

İSTANBUL / TURKEY<br />

Tel : +90 212 604 51 00<br />

Fax : +90 212 604 51 35


editör<br />

Sektörde yaz rehavetine yer yok<br />

Türkiye İnşaat <strong>Malzeme</strong>si Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), ‘Temmuz <strong>2018</strong> Sektör Raporu’nu yayınladı. Rapordaki<br />

tespitlerden en akılda kalıcı olan; Mevcut işler seviyesinin geçen yılların oldukça altında olması ve işlerdeki zayıflıkta,<br />

finansman olanaklarındaki sıkılaşma ile birlikte ekonomideki belirsizliklerin etkisi olduğuydu. Kısmen karamsar bir tablo<br />

olsada, Temmuz ayında gerçekleşen işler seviyesi bir önceki aya göre 1,1 puan yükselmiş durumda...<br />

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) ve Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık ile gerçekleştirdiğimiz<br />

röportajımızda sektörün öncelikli sorunlarına değinirken hayata geçirebileceğimiz çözümleri de ele aldık.<br />

“Kaliteli beton üretimi hedefine ulaşmak için eğitim kalitesinin yükselmesi gerekmektedir” sözleriyle meslek eğitiminin<br />

önemini vurgulayan sayın Işık, kaliteyi ortaya çıkarabilmek için bilim ve denetimden ödün verilmemesinin altını çizdi...<br />

Sektörümüzün dominant birliği olan, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) tarafından, bu yıl Çimsa’nın ana sponsorluğuyla<br />

gerçekleştirilen ve Türkiye’nin dört bir yanından mimarlık öğrencilerini bir araya getiren BETONART Mimarlık<br />

Yaz Okulu’nun 17’ncisine katılan 24 öğrenci kapanışta eserlerini sergiledi...<br />

Dünya iklimlendirme devi Daikin, çevreci ve üstün verimlilikteki R-32 soğutucu akışkanını sektörle ve dünyayla buluşturmuştu.<br />

‘Reform 32’ adını verdiği bu akışkanı şimdi de merkezi sistemler soğutma gruplarında kullanmaya başlayan Daikin, kendi<br />

alanındaki öncülüğünü ve çevreye olan saygısını bir kez daha göstermiş oldu...<br />

Yine iklimlendirme sektörünün devlerinden olan Systemair HSK, Türkiye’nin ‘LEED Gold Sertifikası’na sahip ilk Klima<br />

Santrali Fabrikası’nın resmi açılışını Eylül ayında gerçekleştirecek. Dilovası Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde<br />

yaklaşık 28 bin metrekare alana kurulu yeni fabrikanın, özellikle Ortadoğu ve Balkanlar için üretim üssü olması planlanıyor...<br />

Sektörümüzde yeni yatırımların ve yeni projelerin aralıksız devam ediyor olması, finans noktasında belli bir tıkanıklığı<br />

yaşadığımız şu günlerde bizlere önümüzdeki dönemler için umut aşılıyor. Enerji maliyetlerinin yüksek olması bizi ısrarla<br />

kırılgan bir noktada hapsetmiş olsada, bir gün bu probleme makro ölçekte çözümler geliştiriliyor olmasında en büyük<br />

itici güç yine bu kırılganlığımız olacak...<br />

Sektördeki gelişmeler arasından özenle derlediğimiz haberlerimiz ve yine sektörümüzün birbirinden renkli simalarıyla<br />

gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızla bu ay da karşınızdayız.<br />

Faydalı bir sayı olması dileğiyle…<br />

Tarık Oral


İçindekiler<br />

54 - Daikin, merkezi sistemler soğutma<br />

gruplarında da R-32’ye geçti<br />

56 - Vaillant Group Türkiye<br />

İnsan Kaynaklarında proje ihracına başladı<br />

76 - “Kaliteli beton üretimi hedefine ulaşmak için<br />

eğitim kalitesinin yükselmesi<br />

gerekmektedir”<br />

88 - Şişecam topluluğu’nun en büyük<br />

kapasiteli cam ambalaj fırını<br />

Eskişehir’de ateşlendi<br />

90 - Uluslararası Asansör İstanbul’un<br />

2019 buluşması 21-24 Mart’ta!<br />

96 - Kordsa, 100 milyon dolarlık<br />

yatırımla ABD’de ticari havacılık<br />

için üretecek<br />

REKLAM İNDEKSİ<br />

ABS YAPI ELEMANLARI............................................ 25<br />

AGT............................................................................ 109<br />

URTİM KALIP VE İSKELE SİST.............. ARKA KAPAK<br />

BOSCH-INDUSTRIAL.................................................. 65<br />

BUDERUS.................................................................... 67<br />

ÇİMSA.......................................................................... 81<br />

DAIKIN.......................................160 – ARKA KAPAKİÇİ<br />

DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ....... ÖN KAPAK<br />

ECA – SEREL............................................................ 103<br />

EGE YAPI İZRVESİ’<strong>2018</strong>........................................... 153<br />

ERYAP........................................................................ 129<br />

ISICAM......................................................................... 87<br />

İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ................. 2 – 3<br />

İZOCAM..................................................................... 125<br />

KİLSAN...................................................................... 133<br />

KORDSA...................................................................... 97


Yavuz Işık / Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ali Çalışkan / Kordsa CEO’su<br />

LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ.......................... 10 – 11<br />

MESA İMALAT......................................................... 6 – 7<br />

MONART AMBALAJ................................................. 151<br />

NİMEÇATI.................................................................. 141<br />

ODE................................................................... 116 - 117<br />

ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ................ 8 – 9<br />

PERİ DUO............................................................ 30 – 31<br />

PERİ KALIP ve İSKELE SİST.............ÖN KAPAKİÇİ – 1<br />

SAMSUNG................................................................... 39<br />

SARAY ALÜMİNYUM.................................................. 55<br />

SARAY ALÜMİNYUM.................................................. 57<br />

SİSTEM ALÜMİNYUM......................................... 12 – 13<br />

TAYF ÇATI.................................................................. 137<br />

TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 4 – 5<br />

YAPIMALZEME.COM.TR.......................................... 159


Düz ve eğimli çatı kaplamaları sektör büyüklüğü 166 milyon metrekareye ulaştı<br />

ÇATIDER’den 2017 çatı kaplama<br />

sektörü araştırması<br />

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER), çatı kaplama sektörüne ait<br />

verilerin analizinin yapılması, yerli ve yabancı yatırımcılara piyasa hakkında<br />

sağlıklı bir bilgi sunulması amacıyla hazırlanan “Çatılarda Kullanılan Nihai<br />

Çatı Kaplama <strong>Malzeme</strong>lerinin 2017 Yılı Sektör Büyüklüğü” araştırmasını<br />

tamamladı. Araştırmaya göre düz ve eğimli çatı kaplamaları sektör büyüklüğü<br />

166 milyon metrekareye ulaştı. Sektördeki toplam çatı kaplamaları üretimi<br />

kapasitesinin 250 milyon metrekarenin üzerinde olduğu tahmin ediliyor.<br />

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği<br />

(ÇATIDER) tarafından “Çatılarda<br />

Kullanılan Nihai Çatı Kaplama<br />

<strong>Malzeme</strong>lerinin 2017 Yılı<br />

Sektör Büyüklüğü” araştırması<br />

tamamlandı.<br />

Sektörümüz için önemli bir araştırma;<br />

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği<br />

(ÇATIDER) Başkanı Adil<br />

Baştanoğlu, “Daha önceki yıllarda<br />

olduğu gibi çatı kaplama sektörüne<br />

ait verilerin analizinin yapılması,<br />

yerli ve yabancı yatırımcılara<br />

piyasa hakkında sağlıklı bir bilgi<br />

sunulması amacıyla ‘Çatılarda<br />

Kullanılan Nihai Çatı Kaplama<br />

<strong>Malzeme</strong>lerinin 2017 Yılı Sektör<br />

Büyüklüğü’ araştırması ÇATIDER<br />

tarafından tamamlandı. Bu çalışma<br />

verileri üye firmalarımız baz<br />

alınarak gerçekleştirildi. Araştırma,<br />

sektörümüzün dinamizmini yansıtıyor”<br />

dedi.<br />

Üretim kapasitesi 250<br />

milyon metrekareyi aşıyor<br />

Çalışmada çatılarda son kat olarak<br />

kabul edilen çatı kaplama ürünleri<br />

esas alınarak, eğimli ve teras çatı<br />

alanları bulundu. Son kat kaplamaların<br />

altında veya üstünde çatı<br />

tipi ve sistemine uygun olarak (su<br />

yalıtımı, ısı yalıtımı, buhar dengeleyici/kesici,<br />

çakıl, seramik vb.)<br />

birçok katman yer almakta olup;<br />

bunlar çalışma konusunun dışında<br />

tutuldu. Maliyet analizi, malzeme<br />

keşfi gibi bilgiler gerektiğinde bunlar<br />

ayrıca hesaplanması gerektiği<br />

Adil Baştanoğlu<br />

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği<br />

(ÇATIDER) Başkanı<br />

belirtildi. 2013 yılında 145 milyon<br />

m² ölçümlenen düz ve eğimli çatı<br />

kaplamaları sektör büyüklüğü,<br />

2017 yılında 166 milyon metrekareye<br />

ulaştı.<br />

Araştırmadan çıkan<br />

sonuçlar şunlar:<br />

* Düz ve eğimli çatı kaplamaları<br />

sektör büyüklüğü 166 milyon metrekareye<br />

ulaştı. Sektördeki toplam<br />

çatı kaplamaları üretimi kapasitesinin<br />

250 milyon metrekarenin üstünde<br />

olduğu tahmin ediliyor.<br />

* Eğimli çatı kaplamaları sektörü<br />

tek başına ele alındığında ise 135<br />

milyon metrekare büyüklüğe ulaştığı<br />

görüldü.<br />

* Tek katlı metal kaplamalar, sandviç<br />

paneller, iki yüzü metal kenetli<br />

paneller ve üzeri doğal taş kaplı/<br />

kaplamasız panel ve kiremitler,<br />

“Metal Çatı Kaplamaları” başlığı<br />

altında incelendi. Genel olarak<br />

sanayi yapılarında, ticari binalarda,<br />

spor tesislerinde ve bir miktar<br />

konut yapılarında kullanılan metal<br />

çatı kaplamaları; 63,5 milyon<br />

metrekare ve yüzde 36,2 oran ile<br />

büyüklük olarak sektörde ilk sırayı<br />

aldı.<br />

* Geleneksel çatı kaplama malzemeleri<br />

olan “Kil Esaslı Kiremitler”<br />

30,52 milyon metrekare ve yüzde<br />

21,5 pazar payı ile üçüncü sırada<br />

yer alıyor.<br />

* Düz ve eğimli çatılarda kullanılan<br />

“Bitümlü <strong>Malzeme</strong>ler” 54,5 milyon<br />

metrekare ve yüzde 30,9 lik pazar<br />

payı ile çatı kaplama sektöründe<br />

ikinci sırayı aldı.<br />

* Düz (teras) çatı kaplama malzemelerinden<br />

arduvazlı son kat ve<br />

üstünde gezinilen veya gezinilmeyen<br />

çatılarda kullanılan bitümlü<br />

örtülerin toplam miktarı 27 milyon<br />

metrekare oldu.<br />

* Düz (teras) çatı kaplamalarında<br />

kullanılan “Sentetik Esaslı Kaplamaların”<br />

toplam miktarı 4 milyon<br />

metrekareye ulaştı.<br />

* Plastik esaslı eğimli çatı kaplamaları<br />

6 milyon metrekareyi geçti.<br />

* Alışveriş merkezleri (AVM) çatılarında<br />

kullanılan camlar ile yurt çapında<br />

örnekleri çoğalan yeşil çatılar<br />

sebebi ile “Diğer Çatı Kaplama<br />

<strong>Malzeme</strong>leri” 2017 yılında 400 bin<br />

metrekareye ulaştı.<br />

20<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Aktüel<br />

Türkiye İmsad Temmuz <strong>2018</strong> Sektör Raporu açıklandı<br />

İnşaat işleri seviyesi<br />

Temmuz ayında 1,1 puan yükseldi<br />

Türkiye İnşaat <strong>Malzeme</strong>si Sanayicileri<br />

Derneği (Türkiye İMSAD)’nin, sektörün<br />

çatı kuruluşu olarak hazırladığı ‘Temmuz<br />

<strong>2018</strong> Sektör Raporu’nda şu tespitler yer<br />

aldı: Mevcut inşaat işleri seviyesi geleneksel<br />

olarak yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde<br />

mevsimsellik etkisi ile önemli artış<br />

gösterir. Ancak <strong>2018</strong> yılı ikinci çeyreğinde<br />

mevcut işler seviyesi Nisan ayındaki artışın<br />

ardından seçimlerin yarattığı belirsizlikler<br />

ile Mayıs ayında önce durağanlaştı,<br />

Haziran ayında ise bir önceki aya göre<br />

3,6 puan geriledi. Temmuz ayında ise<br />

mevcut işler seviyesi bir önceki aya göre<br />

1,1 puan yükseldi. Mevcut işler seviyesinin<br />

geçen yılların oldukça altında olması<br />

ve işlerdeki zayıflıkta, finansman olanaklarındaki<br />

sıkılaşma ile birlikte ekonomideki<br />

belirsizliklerin etkisi oldu. Mevcut işler<br />

seviyesinde yaşanacak hareketlenmede,<br />

ekonomi politikalarının etkili olması bekleniyor.<br />

Yeni alınan inşaat işleri seviyesi<br />

1,7 puan ile sınırlı bir artış<br />

gösterdi<br />

Yeni iş siparişleri, seçim kararının ardından<br />

Mayıs ayında bir önceki aya göre 2,2<br />

puan, Haziran ayında ise bir önceki aya<br />

göre 3,4 puan gerilemişti. Temmuz ayında<br />

ise seçimlerin sona ermesiyle birlikte<br />

yeni alınan işler endeksi bir önceki aya<br />

göre 1,7 puan artış gösterdi.<br />

Seçim sonrası dönemin ekonomik belirsizlikleri<br />

inşaat sektöründe yeni iş siparişlerini<br />

sınırlamaya devam ediyor. Yeni<br />

siparişlerin geleceğini de, uygulanacak<br />

ekonomi politikalarının belirleyeceği belirtiliyor.<br />

Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri<br />

ümit veriyor<br />

Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında,<br />

yurtdışında alınan projelerin sayısı<br />

ve tutarı sektöre ümit veriyor. 2015,<br />

2016 ve 2017 yıllarında yurtdışından<br />

alınan müteahhitlik projelerinde önemli<br />

düşüşler yaşanmıştı. <strong>2018</strong> yılının ilk yarısında<br />

ise 84 proje alındı ve bu projelerin<br />

toplam tutarı 9,21 milyar doları buldu.<br />

Yurtdışı müteahhitlik işlerindeki bu artışta,<br />

özellikle geleneksel pazarlarımızdaki<br />

ekonomik iyileşmeye bağlı olarak yeni<br />

projelerin hızlanması etkili oldu. Petrol<br />

ve emtia fiyatlarındaki artışlar geleneksel<br />

pazarlarımızda ekonomi ve inşaat alanında<br />

iyileşmelere yol açıyor. Dolayısıyla<br />

<strong>2018</strong> yılında son 4 yılın en iyi performansının<br />

yaşanması bekleniyor.<br />

Yabancıların konut alımı son 6<br />

yılın zirvesinde<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk yarısında yabancıların<br />

konut alımı 11 bin 816 olarak gerçekleşti<br />

ve son 6 yılın en yüksek konut satın alımı<br />

yaşandı. Yabancılara konut satışı düzenlemesi<br />

2012 Haziran ayından itibaren<br />

başlamış ve ilerleyen yıllarda ilave düzenlemeler<br />

ile yabancıların konut alımı teşvik<br />

edilmişti. Ancak Türkiye’de 2013 yılından<br />

itibaren yaşanan ekonomik, siyasi ve dış<br />

politik gelişmeler nedeniyle yabancıların<br />

konut alımı dalgalanma göstererek sınırlı<br />

kaldı. <strong>2018</strong> yılında ise konut fiyatlarında<br />

yaşanan durağanlık ve TL’nin değer kaybı<br />

ile Türkiye’de satın alma güçleri artan<br />

yabancıların konut alımında artış gerçekleşti.<br />

İnşaat malzemesi sanayisinde<br />

üretim artışı Mayıs ayında<br />

yavaşladı<br />

Türkiye İstatistik Kurumu, sanayi üretim<br />

endeksi hesaplama yöntemini yeniledi.<br />

Yeni yılın başından itibaren sanayi üretimi<br />

verileri için kullanılan yeni hesaplama<br />

yöntemi ile <strong>2018</strong> yılı Mayıs ayında inşaat<br />

malzemesi ortalama sanayi üretimi 2017<br />

yılı Mayıs ayına göre yüzde 3,1 arttı. Ancak<br />

Mayıs ayında <strong>2018</strong> yılının en zayıf<br />

aylık üretim artışı gerçekleşti. İç talepteki<br />

yavaşlama aylık üretim artışını da sınırladı.<br />

İhracat ise üretim artışını desteklemeye<br />

devam etti. Yenilenen hesaplama<br />

yöntemi ile üretim verileri açıklanan inşaat<br />

malzemeleri alt sektörü sayısı 23’e<br />

geriledi. Bu çerçevede <strong>2018</strong> yılı Mayıs<br />

ayında, 23 alt sektörden 15’inde üretim<br />

geçen yılın Mayıs ayına göre artarken,<br />

8 alt sektörde üretimin geçen yılın Mayıs<br />

ayına göre gerilediği görüldü.<br />

İhracat Mayıs ayında 18,67 milyar<br />

dolara ulaştı<br />

İnşaat malzemesi sanayisinin ihracatı,<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk 5 ayında geçen yılın ilk 5<br />

ayına göre yüzde 19 artarak 8,35 milyar<br />

dolara ulaştı. İhracatta devam eden kuvvetli<br />

artış ile birlikte 2017 Mayıs ayından<br />

bu yana yıllık ihracat 18,67 milyar dolar<br />

olarak gerçekleşti. <strong>2018</strong> yılında ihracat<br />

yüksek performans göstermeye devam<br />

ediyor. Yakın ve komşu pazarlarda göreceli<br />

iyileşme ile AB pazarı ihracat artışına<br />

katkı sağlıyor. Döviz kurlarındaki artışın<br />

da ihracata destek verdiği görülüyor.<br />

İnşaat sektöründe seçim sonrası<br />

gelişmeler ve beklentiler<br />

Seçim sonrası gelişmeler ve beklentilere<br />

de yer verilen raporda; yeni yönetim<br />

sistemine geçiş sürecinde, ekonomiyi<br />

ve inşaat sektörünü ilgilendiren yönetim<br />

yapısında da değişiklikler yaşandığı belirtildi.<br />

Yeni ekonomi yönetiminin, orta vadeli<br />

program, 2019 yılı bütçesi ve ilk 100<br />

günde atılacak acil adımlar üzerinde çalıştığı<br />

bilgisine yer verilen raporda, inşaat<br />

sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisini<br />

de açıklanacak ekonomik programların<br />

şekillendireceği vurgulandı. Yeni dönemde,<br />

inşaat sektöründe de biriken sorunlar<br />

bulunduğu belirtilen raporda, sektörün<br />

beklentileri şöyle sıralandı;<br />

• Yeni dönemde daha sağlıklı, sürdürülebilir<br />

bir gayrimenkul ve konut talebinin<br />

sağlanması,<br />

• İnşaat ve gayrimenkul sektöründe maliyetler<br />

ile fiyatlar ve kiralar arasında dengenin<br />

yeniden kurulması,<br />

• Üretici ve tüketici tarafını olumsuz etkileyen<br />

yüksek faiz oranlarında makul seviyelere<br />

yeniden dönülmesi, Türk Lirası’nda<br />

kalıcı istikrar sağlanması,<br />

• İnşaat sektöründe firmaların mali yapısının<br />

iyileştirilmesi ve finansmana erişim<br />

olanaklarının artırılması.<br />

Yeni ekonomi programının inşaat sektörüne<br />

olası etkileri<br />

Yeni ekonomi programı için iki seçenek<br />

bulunduğu ifade edilen raporda şu değerlendirmeler<br />

yer aldı: Ekonomi programı<br />

seçeneklerinin ilki bir yıllık sıkılaştırma<br />

politikalarını içeren istikrar programıdır.<br />

Böyle bir program, hazırlanan 5 yıllık<br />

planın ilk yılında uygulanabilir. İkinci seçenek<br />

ise hızlı büyümeyi gözeten ve ekonomideki<br />

dengesizlikleri zamana yayarak<br />

çözecek bir program uygulanmasıdır.<br />

İnşaat sektörünün her iki seçenekten de<br />

etkilenmesi öngörülmektedir. İlk seçenekteki<br />

programda uygulanacak sıkılaştırma<br />

politikalarının şiddetine göre inşaat<br />

sektöründeki faaliyetlerde de en azından<br />

6-12 aylık bir yavaşlamanın kaçınılmaz<br />

olacağı, ikinci seçenekteki genişletici politikaların<br />

uygulanması halinde ise makro<br />

dengeler ile mali göstergelerdeki bozulmaların<br />

ekonomide daha büyük sıkıntılar<br />

yaratarak inşaat sektörünü daha olumsuz<br />

etkileyeceği öngörülebilir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 21


“Népstadion Stadyumu’nun yeniden<br />

inşaasında Doka tercih edildi”<br />

22<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Zor, farklı tasarımıyla yeniden inşaa edilen Népstadion Stadyumu Doka’nın mühendislik<br />

bilgisi ile sorunsuz ilerliyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 23


UEFA Euro 2020 maçlarına ev sahipliği<br />

yapacak 12 şehirden biri olan Budapeşte’de<br />

hazırlıklar hız kesmeden devam<br />

ediyor. 100’e yakın mühendis ve binlerce<br />

işçinin çalıştığı Puskás Ferenc Stadyumu’nun<br />

yeniden inşası Doka Sistemleri<br />

ile sürdürülüyor. Tamamlandığında<br />

210.000 m² alana ve 67.000’in üzerinde<br />

izleyici kapasitesine ulaşması planlanan<br />

stadyumun inşası için, Doka MF240 ve<br />

Top 50 sistemleri kullanılıyor.<br />

Macaristan’da eski adıyla Népstadion<br />

(Halk Stadyumu) olarak bilinen Puskás<br />

Ferenc Stadyumu’nun yeniden inşası,<br />

ülkenin şu an devam etmekte olan en<br />

büyük projelerden biri olarak gösteriliyor.<br />

2019 yılında tamamlanacak olan stadyum,<br />

51 metre yüksekliğe ve 316 metre<br />

uzunluğa sahip olacak şekilde tasarlanmış.<br />

Modern stadyumda, multimedya<br />

projeksiyonlarını ekranda gösteren şeffaf<br />

bir dış mekan ekranı, üç seyirci standı ve<br />

çalışmalar bittiğinde bir adet de spor müzesi<br />

olacak.<br />

<strong>Yapı</strong>nın iç kısmında ise toplamda 200.000<br />

m² taban alanlı çok sayıda spor tesisi, 150<br />

odalı bir otel, 80 kişilik bir konferans merkezi<br />

ve 15 adet kapalı spor tesisi olacak.<br />

Bu projede toplamda 127.000 m³ beton<br />

gerekli olacak. Bu büyük projenin yapımını<br />

üstlenen 3 inşaat şirketi de tecrübesi,<br />

sağladığı mühendislik çözümleriyle, hızlı<br />

ve güvenli çözüm ortağı olarak Doka’yı<br />

tercih etti.<br />

Değişken geometrili pilonların<br />

inşasında Doka tecrübesi<br />

Bu projenin en çarpıcı özelliği, değişken<br />

geometriye sahip 38 adet pilonun mevcut<br />

olması. Pilonlar 45 metre yüksekliğe ulaşacaklar<br />

ve aynı zamanda benzersiz çelik<br />

çatı için destekleyici bir iskelet oluşturacak.<br />

West Hungria Bau (WHB) Kft. şirketinin<br />

Proje Müdürü János Karakas projeyle<br />

ilgili verdiği bilgilerde, “Planlama aşaması<br />

esnasında Népstadion’un benzersiz özellikteki<br />

unsurlarının korunması çok önemli<br />

bir husus olmuştur. Buna göre, projenin<br />

en ayırt edici özelliği, 45 m yüksekliğinde<br />

olan ve aynı zamanda benzersiz çelik<br />

çatı için destekleyici yapı olarak işlev gören<br />

38 adet pilondur. Neyse ki bu herhan-<br />

24<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

gi bir problem anlamına gelmedi, çünkü<br />

üç inşaat şirketi de, Doka sistemlerini ve<br />

hizmetlerini kullanmaktadır” diyerek ifade<br />

etti. Ayrıca Karakas, güvenlik ve sıvasız<br />

beton kalitesi ile ilgili olarak müşterinin<br />

yüksek gereksinimlerini yerine getirmek<br />

amacıyla pilonları inşa etmek için Top 50<br />

geniş yüzeyli kalıp ile kombinasyon içerisinde<br />

300 platform Doka MF 240 tırmanma<br />

kalıp yapısı kullanıldığını belirtti.<br />

MF 240 tırmanır kalıp, geniş çapta farklı<br />

gereksinimlere mükemmel esneklikle<br />

uyum sağlayarak herhangi bir şeklin yapıları<br />

ve eğim açısı için kullanılabilmektedir.<br />

Yüksek yük taşıma kapasitesi (tırmanma<br />

dirseği başına 50 kN) ve kalıp yapısı ve<br />

iskele için geniş +15°’lik eğim ayarlama<br />

aralığı, sistemin en mükemmel özellikleri<br />

arasındadır. 2.40 metre genişliğindeki<br />

platformlar ve tamamen kapalı platform<br />

sistemi, hızlı ve güvenli çalışma için bol<br />

miktarda alan sunmaktadır.<br />

Projede 7 m yüksekliğindeki döşemeler<br />

ise, yük taşıyıcı kule Staxo 40 ile kombine<br />

edilmiş Eurex 20 kat payandaları tarafından<br />

desteklenecek. Yük taşıyı kule<br />

Staxo 40 döşeme sistemi, her türlü inşaat<br />

projesine son derece kolay adapte edilebilmesi<br />

ve kolay kullanımı ile ön plana<br />

çıkmaktadır. Kolay kullanım, kapa yapıda<br />

verimliliğe ve güvenli imalata olanak sağlamaktadır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> Ağusots <strong>2018</strong> 25


Çözüm Ortağı<br />

DAİRESEL KOLONLAR<br />

GEOTUB kalıp sistemi,<br />

dairesel kolonların yapımında<br />

kullanılan tekrar kullanılabilir<br />

ilk plastik kalıptır. Paneller çok<br />

hafiftir; tek bir kişi tarafından<br />

rahatlıkla taşınıp kurulabilir.<br />

Kalıp ayırıcı kimyasallara gerek<br />

duyulmaksızın basit ve hızlı bir<br />

şekilde sökülebilir.<br />

SU YAPILARI ÇÖZÜMLERİ<br />

Tüm GEOPLAST kalıplarında<br />

olduğu gibi GEOTUB da işi<br />

zorlaştıran ve karmaşık hale<br />

getiren suyun varlığında<br />

çalışmaya özellikle uygundur.<br />

GEOTUB ABS’den imal<br />

edildiği için böyle durumlarda<br />

uygulanabilecek tek çözümdür.<br />

26<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Yenişehir Marmaracık Fine Food Arıtma Tesisi<br />

PERİ KALIP<br />

ile hızla ilerliyor<br />

28<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Proje Adı: Yenişehir Marmaracık Fine Food<br />

Arıtma Tesisi İnşaatı Yenişehir - Bursa<br />

<strong>Yapı</strong>m Süresi: 4 Ay (Kaba İnşaat İş Bitirme<br />

Süresi: 2 Ay)<br />

Arsa Alanı: 3600 m2<br />

Tesis oturum alanı: 3000 m2<br />

Kalıp alanı: 2100 m²<br />

Düz Perde: H=2,70 m.(min) - 6,30 m.(max)<br />

Dairesel Perde: H=3,50m<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 29


Kullanılan PERI Sistemleri<br />

H=2,7 m, 3,50m, 6,30m yükseklikte bulunan<br />

münferit düz ve dairesel perde imalatlarının<br />

yapılabilmesi için TRIO Panel<br />

Sistem kullanıldı.<br />

Yarıçapı 5,5m ve 3,50m dairesel havuzlar<br />

için ahşap kereste ara dolgulu TRIO<br />

panel sistem montaj kolaylığından dolayı<br />

tercih edilmiştir.<br />

30<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

YORUM<br />

Arka Plan Bilgisi<br />

Daha önce birçok gıda üretimi yapan firmaların<br />

çamur çökeltme, artıma tesisi inşaatlarını başarı<br />

ile faaliyete geçiren firma önceki projelerinde<br />

olduğu gibi bu projesinde de TRIO panel<br />

sistem tercih etmiştir.<br />

PERI Müşteriye sunduğu avantajlar<br />

PERI TRİO hazır panel sistem, şantiyeye sevk<br />

edildiği andan itibaren kalıp kurulacak alanın<br />

hazır olması kaydıyla montajlanabilir. Projede<br />

kullanılan panel ebatları düz perdede<br />

240,120,90,72 yükseklikler ise 330+270+30<br />

dur. Dairesel perdelerde 120x72 ve 270x30<br />

luk panelledir. TRIO panellerin yüksek beton<br />

basınç dayanımı sayesinde beton dökümü<br />

esnasında herhangi bir problem ile karşılaşılmamaktadır.<br />

TRIO 270 cm’lik panel max 81.0<br />

kN/m2 , TRIO 330 cm‘lik panel ise max 83.0<br />

kN/ m2 lik taze beton basınçlarına karşı dayanıklıdır.<br />

Ayrıca TRIO panellerde kullanılan BFD<br />

bağlantı kilidi hem düz perde imalarlarında<br />

hem de dairesel perde imalatlarında panellerin<br />

rahatlık ve güvenle birbirine montajını sağlamaktadır.<br />

Panellerin nakledilmesi esnasından<br />

kullanılan vinç yardımıyla sistem vinç kapasitesine<br />

göre bir kaç parça halinde kaldırılmaktadır.<br />

TRIO perde sistemi ile çeşitli ebat ve<br />

yüksekliklerde ki projeler rahatlık ve güvenle<br />

yapılabilmektedir.<br />

Hızır Baş / Proje Müdürü<br />

Bursa Yenişehir yolu<br />

üzerinde bulunan FİNE FOOD<br />

A.Ş.’nin arıtma sisteminde<br />

PERİ KALIP ile çalışmak<br />

bizler için çok keyifli oldu.<br />

TRİO Panel sistemi ile<br />

Yoğunlaştırma –Havalandırma<br />

– Çöktürme havuzlarının<br />

yapımında bize ciddi manada,<br />

zaman ve yüksek standart<br />

kazandırdığı için PERİ<br />

KALIP‘a teşekkür ederiz.<br />

Başka projelerde çalışmak<br />

ümidiyle, başarılar dileriz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> Ağusots <strong>2018</strong> 31


Dış cephe iskelesinden<br />

beklentimiz; tam anlamı<br />

ile güvenlikli olmalı ,<br />

kolay kurulmalı, kolay<br />

sökülmeli ve parçaları<br />

hafif olmalı ki işçiyi<br />

yormamalı, statik olarak<br />

tüm ihtiyaçlara cevap<br />

verebilmeli ve flanşlı<br />

iskelelerle tam bir uyum<br />

ile yan yana veya üst<br />

üste kurulabilmeli. PERI<br />

UP Easy, bu ihtiyaçların<br />

hepsini karşılayabilecek<br />

karma çözümler sunabilen<br />

bir dış cephe iskele<br />

sistemidir.<br />

Avrupa da bu günlerdeki<br />

tartışma konusu, kullanılacak<br />

sistemin, işçilerin<br />

güvenliğini işçinin kendi<br />

insiyatifine bırakmadan<br />

kendisinin sağlamasıdır.<br />

PERI’ nin dış cephe iskele<br />

sistemlerinin dizaynlarını<br />

yapan Ar&Ge grubu,<br />

tam da bu konuya önem<br />

vermiş ve mükemmel bir<br />

tasarım ortaya koymuşlardır.<br />

DIBt ( Z-8.1-957) ve TSE<br />

( 090447-TSE-01/02)<br />

sertifikalarına da sahip<br />

olan bu yeni sistemin en<br />

çarpıcı özellikleri aşağıda<br />

sıralanmıştır :<br />

PERI UP EASY<br />

YENİ NESİL DIŞ CEPHE<br />

İSKELE SİSTEMİ<br />

Üst Katın Korkuluklarının<br />

ve Yürüme Yollarının Bir<br />

Alt Kattan Koyulması<br />

Nisan 2016 Bauma<br />

fuarında tanıtılan bu sistemin<br />

en önemli özelliği<br />

T çerçevesi sayesinde ,<br />

hem üst katın korkuluklarının<br />

hem de yürüme<br />

yollarının bir alt kattan<br />

koyulabilmesidir. Böylelikle<br />

üst kata çıkıldığında<br />

tamamen güvenli ve konforlu<br />

bir alana çıkılabilir.<br />

Kurulum aşamalarına<br />

harfiyen uyulduğunda,<br />

aşağıdaki fotoğraflarda<br />

da gösterildiği gibi,<br />

emniyet kemerinin<br />

takılmasına bile ihtiyaç<br />

kalmamaktadır. Sistem,<br />

işçinin güvenliğini işçiye<br />

bırakmadan kendisi<br />

sağlayacaktır.


Ağırlık Kilidi:<br />

Düşey elemanlarını yatay elemanlarla bağlayan ağırlık kilidi ‘’ gravity lock’’<br />

sayesinde tek bir kişi ile çok hızlı ve güvenli bir şekilde kurulabilmektedir.<br />

Advertorial<br />

Metal<br />

Kalaslardaki<br />

Otomatik Kilit<br />

Mekanizması<br />

Metal kalasları<br />

kaydırmazdır ve<br />

havalanmaya<br />

‘’uplifting’’ karşı<br />

otomatik kilit<br />

mekanizmasına<br />

sahiptir.<br />

PERI UP Sistemin Yatay<br />

Bağlantılarının Kutu Profil<br />

Olmasındaki Avantajlar<br />

Yatay bağlantıların kutu profil olması sayesinde<br />

boru ve boru kelepçesi kullanılmadan kamalı basit<br />

aparatlar kullanılarak, metal kalasların arasında<br />

boşluklar hızlı bir şekilde bırakılabilir.<br />

PERI UP Flex Endüstriyel Flanşlı İskele İle Beraber Kullanılması<br />

Sistemin en ağır parçası T çerçevesidir ve ağırlığı 11,5 kg. dır. Flanşlı yapısı sayesinde PERI UP Flex<br />

flanşlı iskele sistemi ile entegre olarak kurulabilir.


DOSYA<br />

DOSYA KONULARI:<br />

Kalıp & İskele Sistemleri ve Hareketli Platform<br />

Ekipmanları ve Teknolojileri …<br />

Çimento & Hazır Beton Ekipmanları ve Teknolojileri ...<br />

Asansör Sistemleri & Taşıma ve Geçiş Teknolojileri …


“Aynı kalite ve süratle<br />

çalışmalarımıza devam etmekteyiz”<br />

“Müşterilerimize tüm projelerinde, özellikle zorlu projelerinde, şantiye ihtiyaçlarını tespit<br />

ederek ve onlara, bunlara uygun ürünlerimiz ve mühendislik hizmetlerimizle büyük<br />

avantajlar sağlamaktayız.”<br />

Ayhan Akpınar<br />

Peri Kalıp ve İskeleleri Türkiye Genel Müdürü<br />

1969 yılında kurulan PERI, Almanya, Ulm<br />

kentine bağlı Weissenhorn’daki üretim<br />

tesisi ve merkez binasına ek olarak, 64<br />

kardeş firma, bunlara bağlı 120’nin üzerinde<br />

logistik üssü ve 7.700 çalışanı ile<br />

faaliyet göstermekte. Firma ismini Yunanca’da<br />

‘Çevre’ anlamına gelen ‘Peri’ kelimesinden<br />

alana firma, dünyanın önde gelen<br />

kalıp ve iskele üreticilerindendir. Peri<br />

Kalıp ve İskeleleri Türkiye Genel Müdürü<br />

Ayhan Akpınar ile dosya konumuzu çerçevesinde<br />

bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.<br />

Sorularımız gayet yalın ifadelerle yanıtlayan<br />

Sayın Akpınar’a bizlere vakit ayırdıkları<br />

için teşekkür ediyoruz.<br />

Öncelikle kendinizden ve<br />

firmanızın faaliyetlerinden kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

PERI 1969 yılında Almanya’da Sayın Arthur<br />

Schwörer ve eşi Sayın Christl Schwörer<br />

tarafından bir aile şirketi olarak kurulmuş<br />

48 senelik bir firmadır. PERI Türkiye<br />

ise 1986 yılında Sayın Orhan Terzioğlu’nun<br />

Almanya’dan gelerek önce irtibat<br />

ofisini kurup 1990’da ise PERI Türkiye<br />

kardeş firmasını gerçekleştirip daha sonrada<br />

1998 yılında PERI Almanya’nın dışında<br />

üretim yapan ilk ve tek kardeş firma<br />

statüsüne geçmiştir. Böylece PERI Türkiye<br />

hem iç pazara hem de dünyanın muhtelif<br />

yerlerinde kurulmuş olan 61 kardeş<br />

şirkete ve 110 depoya hizmet vermeye<br />

başlamıştır. PERI global bir şirket olarak<br />

konusunda 2000 mühendis ve teknik eleman<br />

olmak üzere 8100 çalışanı ile müşterilerine<br />

hizmet vermektedir. PERI toplam<br />

cirosu 1,5 Milyar Euro, günde 2,250 ton<br />

sevkiyatın yapıldığı dağıtım ağı, kaliteli<br />

personel sayısı ve üretim kapasitesi,<br />

1,200 ton/gün teslimat ve iade işlemlerinin<br />

gerçekleştirildiği kira parkı potansiyeli<br />

ile Kalıp ve İskele konusunda dünya lideri<br />

bir firmadır.<br />

2011 yılında Sayın Orhan Terzioğlu’nun<br />

vedası ile, 22 sene birlikte taşıdığımız<br />

bayrağı ben almış bulunuyorum. Bundan<br />

böyle PERI Türkiye’nin daha önce<br />

planladığımız üzere üretim ve kiralama<br />

potansiyelini son 7 senede daha da<br />

genişleterek iş hacmimizi Türkiye İnşaat<br />

Sektörünün isteklerine uygun olarak<br />

genişletmiş ve yeni yatırımlara yönelmiş<br />

bulunuyorum<br />

01.01.<strong>2018</strong> itibari ile PERI Almanya Ana<br />

Firma yeni bir yatırımla Sakarya’da son<br />

teknoloji ile donatılmış tesislerini açmış<br />

ve buradan tüm dünyaya ihracatı arttırarak<br />

Türk Ekonomisine yeni katkılar<br />

sunmaktadır. PERI yarım asra varan<br />

çok geniş sistem yelpazesine ait her türlü<br />

kombinasyona ve zorlu geometrilere<br />

uyum sağlamayı başaran, dünyanın her<br />

bölgesinde tecrübeli ekipleri ile Kalıp<br />

İskele Mühendislik hizmetlerini müşterilerin<br />

istediği zaman ve zeminde bir çok<br />

avantajlar sağlamayı başarmış bir dünya<br />

firmasıdır. Temel çalışma prensipleri; iş<br />

sağlığı ve güvenliği, kurulum ve söküm<br />

hızı, inovatif yaklaşımları ve “İş etiği”’ne<br />

sadık çalışmasıdır.<br />

İş hızını maksimuma çıkaran tırmanır<br />

kalıplar, iş güvenliği odaklı dizayn edilmiş<br />

rüzgar perdeleri, ağır yükler altında mukavemetini<br />

koruyan, eksiltmeyen ahşap<br />

kirişleri ve iskeleleri, projelere özgü alternatiflere<br />

sahip alüminyum ve çelik iskeleler<br />

ve dikmeler, tamamen işçi sağlığı ve<br />

insan gücünün verimli kullanımına yönelik<br />

dizayn edilmiş iş ve cephe iskelelerinin<br />

yanı sıra kaliteli plywood, kenar koruma<br />

bariyerleri çok geniş ürün yelpazemizin<br />

bir özetidir. Müşterilerimize tüm projelerinde,<br />

özellikle zorlu projelerinde, şantiye<br />

ihtiyaçlarını tespit ederek ve onlara, bunlara<br />

uygun ürünlerimiz ve mühendislik<br />

hizmetlerimizle büyük avantajlar sağlamaktayız.<br />

Daha çok hangi projelerde yer<br />

alıyorsunuz? Bu tercihin sebepleri<br />

<strong>2018</strong> yılında yeni alt ve üst yapı<br />

projelerinin başlaması planlanıyor. Konut<br />

yapıları devam etmekle beraber bunların<br />

dışındaki projelerde aynı hızın ve hacmin<br />

devam ettiğini söyleyemeyiz.<br />

36<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 37


Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün ve sistemler hangileri<br />

oldu?<br />

Her üç yılda bir gerçekleştirilen BAUMA<br />

Fuarı, en son 2016 yılı Nisan ayında<br />

yapıldı. Fuara katılan firmalar, son geliştirdikleri<br />

ürünleri hedef kitlesine tanıttı.<br />

PERI bu fuarda, “DUO” isimli perde ve<br />

döşeme kalıbı ile “PERI UP EASY” isimli<br />

iş ve çalışma iskelesi gibi yeni ürünlerini<br />

müşterilerine tanıttı. DUO; PERI’ye özel<br />

üretilen polimer esaslı bir kalıp sistemidir.<br />

DUO’nun en önemli özelliği hafif olması<br />

ve minimum ve yüksek emniyetli bağlantı<br />

parçalarıyla çok çabuk kurulabilmesi ve<br />

sonrada çabuk demonte edilmesi itibari<br />

ile İnşaat sektörüne büyük avantaj getirmektedir.<br />

Vince gereksinim olmadan hem<br />

perde hem kolonlarda hem de yatayda<br />

döşeme kalıbı olarak kullanılabilmektedir.<br />

DUO’nun benzerlerine kıyasla en önemli<br />

farkı; betona temas eden yüzeyinin daha<br />

uzun vadede yıpranması ve yıprandığında<br />

da bu yüzeyin değiştirilebilmesidir. Ayrıca<br />

bu ürün geri dönüşüm imkanı verdiği<br />

için doğa dostudur.<br />

PERI UP EASY’e gelince bu üründe<br />

PERI’nin diğer ürünleri gibi; Alman DIN,<br />

EURONORM, NF Fransız Normu, TSE<br />

gibi tüm önemli dünya standart ve normlara<br />

uygun yanlızca cepheye doğrusal<br />

olarak kullanılabilen bir cephe çalışma<br />

iskelesidir.<br />

Özelliği gerektiğinde iskele ile balkon gibi<br />

çıkıntı bölümler için cepheden uzaklaştırılabilinen<br />

ve alt kademelerde araç geçimine<br />

açılarak izin verebilen bir üründür. Dolayısı<br />

ile bu iskeleyi 3 boyutta bir ağ gibi<br />

kullanabiliyorsunuz esnek çalışma alanı<br />

yarattığı gibi emniyetli ve galvanizli bir<br />

ürün olması nedeniylede uzun ömürlüdür.<br />

Montaj ve demontaj kolaylığı en büyük<br />

özelliklerinden biridir, dolayısıyla da bütün<br />

bu özelliklerine ek olarak 9-12 kg/m²<br />

ağırlığı ile dünyada mevcut olan en hafif<br />

cephe iskelesidir. Buna rağmen benzeri<br />

ürünlere kıyasla çok daha fazla yük taşıma<br />

kapasitesine sahiptir.<br />

Böylece PERI UP EASY hem üç boyutta<br />

servis verebiliyor hem seri çalışma imkanı<br />

sağlayan mükemmel bir tasarım ve<br />

mühendislik ürünüdür.<br />

PERI UP Rosette Flex ile başta sanayi ya-<br />

38<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

pılarının ihtiyacı olmak üzere, iş<br />

ve çalışma iskelesi sektöründeki<br />

başarılarımızı, PERI UP EASY<br />

ile cephe iskelesi segmentine de<br />

taşıdık ve bunu başarıyla sürdürüyoruz.<br />

Sektörün içerisinde<br />

bulunduğu süreci nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

<strong>2018</strong> yılın’da da 2017 yılı kadar<br />

olmasada bir miktar durgunluk<br />

yaşanacağından söz edilebilinir.<br />

Açıkçası millet olarak ateş çemberlerinin<br />

içinden geçtik geçiyoruz,<br />

şükürler olsun ki bu milletin<br />

evsafı böyle zor zamanları aşacak<br />

güçte ve olgunluktadır. Bu<br />

nedenle de bizim esas önceliğimiz,<br />

müşterilerimize verdiğimiz<br />

mal ve hizmetlerin sürekliliğini<br />

sağlamak, aynı kalite ve süratle<br />

çalışmalarımıza devam etmektir..<br />

Önümüzdeki dönem için<br />

yeni yatırım ve projeleriniz<br />

olacak mı?<br />

Daha öncede belirttiğimiz gibi Almanya’da<br />

ki Ana Firmamız PERI<br />

Sakarya İskele ve Kalıp Üretimi<br />

LTD. ŞTİ’ni 2017 Haziran ay’ında<br />

kurdu. 01.01.<strong>2018</strong>’de Sakarya’da<br />

ki yeni Fabrikada faaliyete<br />

başladı.<br />

Bugün geldiğimiz noktada bu<br />

başarıda emeği geçen tüm çalışanlarımıza<br />

teşekkür ediyor ve<br />

bunun ilk harcını oluşturan ve şu<br />

an hayatta olmayan Sayın Arthur<br />

Schwörer ve Sayın Orhan Terzioğlu’nu<br />

da saygı, minnet ve rahmetle<br />

anıyoruz. Yeni tesislerimiz<br />

ile Ocak <strong>2018</strong> itibariyle, Sakarya<br />

Hendek 2’nci Organize Sanayi<br />

bölgesinde faaliyete geçtiğimizi<br />

sizlerle paylaşmaktan büyük kıvanç<br />

duyuyoruz. Buradaki üretim<br />

en son teknolojik makine ve<br />

ekipmanları ile gerçekleştirilecek<br />

olup, burada ürettiğimiz ürünler<br />

hem Türkiye’de ki müşterilerimize,<br />

hem Türk müteahhitlerinin<br />

yurt dışındaki projelerine ve ihracatımızı<br />

büyük ölçüde arttıracak<br />

olan Almanya Ana Firmamızınn<br />

üretim zincirine dahil olduğumuzdan<br />

dolayı dünyadaki tüm<br />

PERI kardeş şirketlerine veya<br />

onların da müşterilerine ihrac<br />

edilecektir. Bu proje ile PERI<br />

TÜRKİYE TESİSLERİ ihracata<br />

yönelik memleketimize döviz<br />

sağladığı gibi yüksek katma değer<br />

ve Türkiye üretim kapasitesi<br />

imajınıda positif yönde etkileyecektir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 39


Sektörel<br />

Mitsubishi Electric’in IoT İletişim Ağı<br />

Red Dot “Best of the Best”<br />

Tasarım Ödülü’nü kazandı<br />

Teknoloji öncüsü Mitsubishi Electric, çevre<br />

şartlarına dayanıklı bir IoT (Nesnelerin<br />

İnterneti) iletişim ağı olan XS-5R/XS-5T<br />

ile dünyanın en önemli üç tasarım ödülünden<br />

biri olan Red Dot ödüllerinin Ürün<br />

Tasarımı kategorisinde “Best of the Best”<br />

ödülüne layık görüldü. Böylelikle Mitsubishi<br />

Electric, uluslararası tasarım dalında<br />

ilk kez aldığı “Best of the Best” ödülüyle<br />

art arda dört yıl Red Dot Tasarım Ödülü<br />

kazanmış oldu. 59 ülkede faaliyet gösteren<br />

şirket ve tasarımcılar tarafından 6<br />

bin 300’ün üzerinde başvurunun yapıldığı<br />

Red Dot <strong>2018</strong>’de Mitsubishi Electric’in<br />

iklimlendirme sistemleri alanından da üç<br />

ürünü ödüllendirildi. Markanın Enviro-ME<br />

serisi ev tipi kliması, MLZ-KP/MLZ-RX/<br />

MLZ-GX/MLZ-HX tek yönlü tavana monteli<br />

kaset tipi klima serisi ve PUHZ-AA<br />

serisi havadan suya ısı pompalı dış ünite<br />

ürünleri Uluslararası Ürün Tasarımı <strong>2018</strong><br />

ödüllerini kazanan teknolojiler arasında<br />

yerini aldı.<br />

Mitsubishi Electric İletişim Ağı XS-5R/XS-<br />

5T; çoklu sahalarda uzaktan izleme, arıza<br />

tahmini, entegre yönetim faaliyetleri ve<br />

diğer IoT çözümleri için kullanılan bir cihaz.<br />

Fabrikalarda ve binalarda yürütülen<br />

uygulamalara ek olarak, deniz ve nehirlerde<br />

su seviyelerinin uzaktan izlenmesi,<br />

güneş ve rüzgar enerjisi üretme ekipmanları<br />

ve tesisleri için arıza tahmini gibi<br />

altyapı güvenlik ve emniyet fonksiyonları<br />

için kullanılabiliyor.<br />

Üst düzey performans ve<br />

güvenilirliği ifade eden sade<br />

tasarım<br />

Mitsubishi Electric İletişim Ağı XS-5R/XS-<br />

5T, bulut ve diğer benzer kullanımlar aracılığıyla<br />

güvenli bağlantılar sağlayan güvenilir<br />

ve sofistike şifreleme teknolojisine<br />

dayalı üst düzey güvenlik performansını<br />

ifade eden güçlü kare motiflerle bezenmiş<br />

sade ve sağlam bir forma sahip. Bu<br />

güçlü ifade, marka logosunun merkezi<br />

yerleşimi ve sembolik duruşuyla daha da<br />

güçlendirilmiş durumda.<br />

Kullanıcı perspektifinden<br />

oluşturulan arayüz tasarımı<br />

Üçgen bir kesitle prizma biçimi oluşturan<br />

gösterge paneli, duvara montaj, başka<br />

bir ekipmanın yanındaki kontrol panelinin<br />

içerisine kurulum veya rafta yatay<br />

montaj gibi farklı kurulum senaryolarında<br />

operasyon durumunun kontrol edilmesine<br />

olanak sağlıyor. Gösterge panelinde<br />

bulunan ekranlar, arka aydınlatmalı piktogramlar<br />

olarak tasarlandı. Basılı karakterlerin<br />

okunamadığı karanlık mekanlarda<br />

dahi operasyon durumunun sezgisel<br />

olarak belirlenmesine ve çeşitli açılardan<br />

kolaylıkla okunmasına imkan tanınıyor.<br />

Çok amaçlı kullanım sağlayan<br />

suya ve toza dayanıklı yapı<br />

Uluslararası Elektroteknik Komisyonu<br />

(IEC) tarafından suya ve toza dayanıklılık<br />

için tanımlanan IP değerlendirmesi olan<br />

IP53’e uyumlu konstrüksiyon, tozlu makine<br />

odaları ve endüstriyel sulara maruziyetin<br />

söz konusu olduğu tesisler dahil olmak<br />

üzere cihazın çok çeşitli ortamlarda<br />

kullanılabilmesini sağlıyor. Suya ve toza<br />

dayanıklı konstrüksiyon genellikle karmaşık<br />

tasarımlar gerektirse de bu üründe<br />

sade bir tasarım geliştirilmiş durumda.<br />

40<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


“Sorunların çözümü<br />

uzun ve emek isteyen bir yolculuk<br />

gerektiriyor”<br />

“Üyelerimizin tamamı standartlar doğrultusunda üretim yapıyor, ancak sektörde standart<br />

dışı üretim ve proje uygulamalarına karşı kamu otoritesi nezdinde yeterince denetimin<br />

olmaması, standart dışı üretim ile maliyet avantajı sağlayarak haksız rekabet yaratan<br />

firmalardan dolayı üyelerimiz ciddi rahatsızlık duyuyorlar.”<br />

İKSD; İskele ve Kalıp sektörünün önde<br />

gelen firmaları tarafından temsil edilmekte<br />

olan İskele Kalıp Sanayicileri Derneği<br />

(İKSD) sektörün sorunları, çözümleri ve<br />

sektörel işbirlikleri konusunda çalışmalar<br />

yürütmeye devam etmekte. Üye firmaların<br />

tümü; standartlar doğrultusunda<br />

üretim yapan gerek ulusal gerekse uluslararası<br />

ölçekte önemli projelere danışmanlık,<br />

malzeme satışı, kiralama ve satış<br />

sonrası destek hizmeti vermekteler.<br />

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği Genel<br />

Sekreteri Akın Alıkçıoğlu ile bu ayki dosya<br />

konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması<br />

gerçekleştirdik. Dernek hakkındaki<br />

sorularımızı yanıtlayan sayın Alıkçıoğlu’na<br />

teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar<br />

diliyoruz.<br />

Öncelikle derneğinizin kısa tarihçesine<br />

değinerek kurum yapınız<br />

ve faaliyetlerinizden bahseder misiniz?<br />

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD)<br />

2017 yılında kurulan yeni bir dernek.<br />

Üye firmalarımızın tümü; standartlar doğrultusunda<br />

üretim yapan gerek ulusal<br />

gerekse uluslararası ölçekte önemli konut,<br />

baraj, ticari bina, havaalanı, hastane,<br />

yol metro, endüstriyel projeler vb inşaatlarında<br />

proje, danışmanlık, yan sanayi,<br />

malzeme satışı, kiralama ve satış sonrası<br />

destek hizmeti vermektedirler.<br />

Yeni kurulan bir dernek olarak birincil önceliklerimiz;<br />

derneği ve derneğin kuruluş<br />

amaçlarını kamuoyuna anlatmak, dernek<br />

üyelerimizin sektörel sorunlarına ortak<br />

akılla tüm paydaşlarımızla birlikte çözüm<br />

üretmeye çalışarak sektörün ulusal, uluslararası<br />

rekabet gücüne katkı sağlamaktır.<br />

Üyelerimizin tamamı standartlar doğrultusunda<br />

üretim yapıyor, ancak sektörde<br />

standart dışı üretim ve proje uygulamalarına<br />

karşı kamu otoritesi nezdinde yeterince<br />

denetimin olmaması, standart<br />

dışı üretim ile maliyet avantajı sağlayarak<br />

haksız rekabet yaratan firmalardan dolayı<br />

üyelerimiz ciddi rahatsızlık duyuyorlar.<br />

Biz bu konuların çözümlerine yönelik ilgili<br />

bakanlıklar, TSE, KOSGEB, TUBİTAK,<br />

<strong>Yapı</strong> Denetim Firmaları Birliği, meslek<br />

odaları, belediyeler nezdinde görüşmeler<br />

yaparak, raporlar hazırlayarak aksiyonlar<br />

almaya başladık. Bu girişimler sonucunda<br />

olumlu sonuçlarda alınıyor. Fakat dernek<br />

yönetimi olarak sorunların tamamının<br />

hemen çözülemeyeceğinin, uzun ve çok<br />

emek isteyen bir yolculuk gerektirdiğinin<br />

de farkındayız.<br />

42<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Derneğinizin faaliyetleri ve üyelik<br />

gelişimini göz önüne aldığımızda,<br />

bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Derneğimizin sektörü geniş kapsamlı ve<br />

güçlü olarak temsil etmesi önemliydi.<br />

2017 yılını sektörün öncü firmalarını derneğimizin<br />

bünyesine katarak 18 üye ile<br />

kapatmıştık. <strong>2018</strong> yılında hedefimiz 24<br />

üyeydi. Temmuz ayı itibari ile bu hedefimize<br />

ulaştık. Ayrıca dernek ilk kurulduğunda<br />

tüzüğe göre Türkiye’de faaliyet<br />

gösteren yabancı menşeili üyeleri alamıyorduk.<br />

Bu konu; hem sektördeki yabancı<br />

menşeili firmaların derneğe teveccühü<br />

hem de Yönetim Kurulu ve üyelerle konu<br />

tekrar değerlendirilerek tüzük değişikliği<br />

ile aşılmış oldu. Zira yurtiçinde faaliyet<br />

gösteren sektördeki yabancı üyeler aynı<br />

zamanda dünya pazarında lider ve öncü<br />

firmalar, bu anlamda derneğimize güç ve<br />

ayrı bir renk katacakları aşikardır.<br />

Önümüzdeki dönem için beklentileriniz<br />

ve planlarınız hakkında biraz<br />

bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Türk İnşaat Sektörünün son 15 yılda yaşadığı<br />

yüksek büyümeye paralel olarak<br />

kalıp ve iskele üreticileri de ciddi bir büyüme<br />

sağlamış, ürün portföylerini ve ihracat<br />

pazarlarını genişletmişlerdir. Sektör başta<br />

Rusya, ABD, Fransa, İtalya, Kazakistan,<br />

Hindistan, Irak, İran, Malezya, Cezayir,<br />

Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan olmak<br />

üzere dünyanın 115 ülkesine ihracat yapmaktadır.<br />

İKSD; İskele ve Kalıp sektörünün önde<br />

gelen firmaları tarafından temsil edilmektedir.<br />

Bu anlamda sektörü kamuoyuna<br />

daha fazla tanıtmak, ulusal ve uluslararası<br />

pazarda üyelerimizin rekabet gücünü<br />

arttırmak pazar payını geliştirmek istiyoruz.<br />

Türkiye’de faaliyette bulunan tüm sektörlerde<br />

olduğu gibi bizim sektöründe diğer<br />

sektörlere benzer aşağıda başlıklarda<br />

özetleyeceğimiz çözüm bekleyen sorunları<br />

vardır:<br />

* Küçük ve Orta ölçekli firmalardan oluşan<br />

sektörde ürün ve hizmet<br />

benzerliği açısından katı bir fiyat rekabeti<br />

yaşanmakta olup,yeterli<br />

sermaye ve know-how birikimi sağlanamamaktadır,<br />

bu da yerli firmalarımızın yabancılarla<br />

gerek iç gerekse dış pazarda<br />

rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir.<br />

* Standartların uygulanmaması, denetim<br />

eksikliğinden dolayı haksız<br />

rekabet kaynaklı karlılık sorunları ve iş<br />

sağlığı ve güvenliği sorunları<br />

mevcuttur.<br />

* Karlılığın çok düşük olduğu sıfıra yaklaştığı<br />

bir ortamda , teknoloji yenileşim ve<br />

Ar-Ge yatırımlarının yapılamaması, rekabette<br />

geri kalınmasına neden olmaktadır.<br />

Dernek yönetimi olarak tüm bu ihtiyaçlara<br />

yönelik resmi ve özel kuruluşlarla stratejik<br />

iş birlikleri yapmak, mesleki standartlar<br />

ve iş etiğini geliştirmek, üye firmalarımızın<br />

çalışma şekillerini iyileştirmek geliştirmek,<br />

iş kazalarının önlenmesinde aktif rol<br />

almayı hedeflemekteyiz.<br />

Akın Alıkçıoğlu<br />

İskele Kalıp Sanayicileri<br />

Derneği Genel Sekreteri<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Dünyada ekonomik savaşların ve rekabetin<br />

arttığı bir dönemde kırılgan bir ekonomiye<br />

de sahip olduğumuz için yurtiçi ve<br />

yurtdışı pazarlarda zorlukların yaşanacağı<br />

aşikardır. Bu zorlukları; fark yaratarak,<br />

kalitemizi arttırarak, ürün portföyümüzü<br />

müşteri ihtiyaçları doğrultusunda zenginleştirerek,<br />

modern pazarlama tekniklerini<br />

kullanarak, güçlü ekiplerle ve ortak akılla<br />

aşabileceğimizi düşünüyorum.<br />

Tüm sektörlerimize başarılar diliyorum.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 43


Doha Gold Line Metro Projesi<br />

“Uluslararası yeterlilikler anlamında<br />

önemli aşamalardan geçtik”<br />

“TMS olarak her zaman önceliğimiz katma değeri yüksek ve teknik birikim gerektiren özel<br />

projelerde yer alabilmek. Bu sebeple zorluk derecesi ve hesap yoğunluğu daha yüksek<br />

olan endüstriyel, altyapı veya yüksek yapı gibi projeler bizim öncelikli ilgi alanımıza giriyor.”<br />

Kurulmuş olduğu 1973 yılından bugüne,<br />

yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda inşaat<br />

sektörüne ‘endüstriyel kalıp ve iskele sistemleri’<br />

üretip satmakta olan TMS Grup,<br />

dünyada ses getiren tırmanır kalıplardan<br />

- Avrupa normlarında iskelelere, modüler<br />

panellerden - ağır yük taşıyıcı sistemlere<br />

kadar geniş ve yenilikçi bir ürün yelpazesine<br />

sahip. Kurulduğu günden bu yana,<br />

hizmet ve ürünleri için ödün vermediği<br />

‘mutlak kalite’ ve ‘müşteri memnuniyeti<br />

odaklı yaklaşımı’ ile ürettiğinin büyük çoğunu<br />

ihraç eden firma, bugün artık bünyesinde<br />

çok uluslu firmalar da bulunduran<br />

bir yapıya dönüşmüş durumda.<br />

TMS Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay<br />

Tüfekçi ile gerçekleştirdiğimiz röportaj<br />

çalışmamızda, ülkemizde pekçok ilk’i başaran<br />

ve bu anlamda rakiplerine de ilham<br />

kaynağı olan bu köklü firma hakkında merak<br />

ettiklerimizi konuştuk.<br />

Öncelikle kendinizden ve<br />

firmanızın faaliyetlerinden kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

TMS kökenleri 1973’e dayanan, ağırlıklı<br />

olarak inşaat Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

üzerine uzmanlaşmış, inşaat Donatı Manşonları<br />

ve Otomotiv konusunda da üretim<br />

gerçekleştiren bir şirketler grubudur.<br />

Boğaziçi Üniversitesinde Makina Mühendisliği<br />

Lisans ve Ekonomi dalında Yüksek<br />

Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra<br />

1991’den bu yana aile şirketimizin ikinci<br />

kuşağı olarak muhtelif alanlarında yöneticilik<br />

yapmaya başladım.<br />

Daha çok hangi projelerde yer<br />

alıyorsunuz? Bu tercihin sebepleri<br />

neler?<br />

TMS olarak her zaman önceliğimiz katma<br />

değeri yüksek ve teknik birikim gerektiren<br />

özel projelerde yer alabilmek. Bu sebeple<br />

zorluk derecesi ve hesap yoğunluğu daha<br />

yüksek olan endüstriyel, altyapı veya yüksek<br />

yapı gibi projeler bizim öncelikli ilgi<br />

alanımıza giriyor. Özellikle uluslararası<br />

joint-venture’ların müteahhitliğini üstlen-<br />

44<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

dikleri büyük kapsamlı projelerde kendimizi<br />

dahada iyi anlatabiliyoruz. TMS’yi<br />

hep bir adım öne taşıyan projelerde bu<br />

tarz nitelikli projeler olmuştur.<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün ve sistemler hangileri<br />

oldu?<br />

TMS olarak çok geniş bir ürün yelpazesine<br />

sahibiz ve hemen her projeye göre çözüm<br />

üretebiliyoruz. Bizim için en önemli ürünlerimiz<br />

ise kendi ArGe’miz ile geliştirdiğimiz<br />

ve patent aldığımız sistemlerimizdir. Bunların<br />

arasında en öne çıkan sistemimiz ise<br />

Yüksek <strong>Yapı</strong>lar için geliştirdiğimiz ClimbeX<br />

hidrolik tırmanır sistemlerimizdir. 2017 yılı<br />

içinde Emaar Square projesi ClimbeX Kalıp<br />

ve Rüzgar Perdesi sistemlerimiz kullanılarak<br />

tamamlanmıştır. Yine geçen yılın<br />

projelerinden Almanya Frankfurt’ta Marien<br />

Insel’daki projemiz <strong>2018</strong> içinde tamamlanma<br />

noktasına gelecektir. ClimbeX ile Katar<br />

Doha’da biri West Bay bölgesinde yer alan<br />

Mozoon Tower projesi, diğeri ise Lusail’de<br />

yer alan Marina Mix projeleri de bizim ClimbeX<br />

sistemleri ile yükselmektedir. İzmir’de<br />

yeni bir projeye daha başlamak üzereyiz.<br />

Sektörün içerisinde<br />

bulunduğu süreci nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

İç piyasada özellikle konut sektöründe bir<br />

daralmanın yaşanması kaçınılmaz gibi<br />

görünüyor. Sektörde üretici şirketler özellikle<br />

kur avantajını da kullanarak ihracata<br />

yönelip üretim ve gelir açıklarını kapatmak<br />

durumunda kalacaktır. Tabii burada<br />

Kubilay Tüfekçi / TMS Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

belirli kalite seviyesini tutturmuş olmak ve<br />

standartlara uygun üretim yapıyor olmak<br />

özellikle önem kazanacaktır. Bu bağlamda<br />

TSE’nin özellikle Kalıp Altı Taşıyıcı İskele<br />

normlarını belirleyen TS EN 12812-12813<br />

standartları konusundaki çalışmalarını hızlandırması<br />

yararlı olacaktır.<br />

Ayrıca dünyada özellikle gelişmiş ülkeleri<br />

ele aldığınızda kiralamanın Kalıp ve İskele<br />

sektörünün geleceği olduğunu söylemek<br />

mümkün. Ülkemiz de bu yönde ilerliyor ve<br />

kalıp kiralama konusu gelişiyor, ancak hemen<br />

her konuda olduğu gibi gelişen alanlarda<br />

mevzuat aynı hızda ilerleyemiyor. Ne<br />

yazık ki özellikle işveren ile müteahhit arasında<br />

oluşabilecek ihtilaf hallerinde kiralanan<br />

ürünün mülkiyetinin ispatlanması sorun<br />

teşkil edebiliyor ve kalıbı kiraya vermiş<br />

olan firmalar ciddi kayıplar yaşayabiliyor.<br />

Bu konuda bazı çalışmaların yapılması zaruri<br />

görünüyor.<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz olacak mı?<br />

Üretim anlamında Otomotiv ve Donatı<br />

Manşonları konusunda bazı yeni yatırımlarız<br />

olacaktır. Kalıp Sistemleri açısından<br />

hem Türkiye’deki hem de Katar’daki kiralık<br />

parkımıza yatırım yapmaya devam<br />

edeceğiz.<br />

Dubai Sheikh Zayed Yol Projesi<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 45


BAE Alışveriş Merkezi Projesi<br />

Son dönemde kurlarda yaşanan<br />

belirsizlikler yıllık ciro hedeflerinizde<br />

bir değişikliğe sebep<br />

oldu mu?<br />

Her ne kadar ihracatçı bir firma olsakta<br />

kurlardaki aşırı dalgalanma<br />

bizleri de rahatsız etmekte. Hammadde<br />

noktasında pekçok firma gibi<br />

biz de ithalat bağımlısıyız. Özellikle<br />

kurlardaki yüksek dalgalanma dönemlerinde<br />

maliyet analizini düzgün<br />

yapamıyor olmak, firmayı sürprizlere<br />

de açık hale getiriyor. Para kazandığınızı<br />

düşünerek hareket ederken<br />

paranın size ulaştığı sırada net bir<br />

zararla da karşılaşabiliyorsunuz.<br />

Kurun dengeli olması her zaman en<br />

sağlıklısı. Temennimiz de her zaman<br />

bu yönde.<br />

Ar&Ge çalışmaları ve kurum<br />

içi eğitimlerinizden biraz<br />

bahseder misiniz?<br />

Şirketimiz Ar&Ge merkezi olarak tescil<br />

edilen sektördeki ilk ve tek firmadır.<br />

Bünyemizde 17 kişinin çalıştığı<br />

bir Ar&Ge merkezimiz bulunmakta.<br />

Tüm teknik gelişmelerimizi burada<br />

gerçekleştiriyoruz. Ürün ve uygulamalar<br />

üzerinde sürekli bir çalışma<br />

söz konusu.<br />

Özellikle şuan Hidrolik Tırmanır Sistemler<br />

konusunda çok iyi seviyelerdeyiz.<br />

Tamamen kendi ekibimiz ile<br />

gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla ortaya<br />

koyduğumuz sistemler uluslararası<br />

boyutta çok ciddi projelerde tercih<br />

ediliyor. Bu sistemler noktasında<br />

dünyanın en büyük ve köklü firmalarıyla<br />

rekabet ediyoruz. Geliştirdiğimiz<br />

tüm ürünlerin patenlerini aldık.<br />

Avrupa’da tamamlanmış iki projede<br />

ve Katar’da gerçekleşmekte olan iki<br />

projede yine aynı sistemlerimiz kullanılmakta.<br />

Faaliyet alanlarınız olarak<br />

Donatı Manşonlarından<br />

bahsettiniz. Bu alandaki<br />

çalışmalarınızı biraz<br />

açıklayabilir misiniz?<br />

TMS Grup olarak aslı işimiz İskele<br />

Kalıp Sistemleri. Bu asıl işlerimizin<br />

yanı sıra bir diğer işimiz ise İnşaat<br />

Donatı Manşonları. Kısaca inşaat<br />

demirlerinin uç uça eklenmesi için<br />

kullanılan teknik malzemeler diye ifade<br />

edebiliriz. Bunlar özellikle altyapı<br />

işlerinde büyük projelerde kullanılan<br />

sistemler. Bu konuda bizim Türkiye’de<br />

yabancı sermayeli bir şirketle<br />

ortaklığımızda mevcut. Pek çok<br />

köprü projelerine donatı manşonları<br />

ile hizmet vermiş bulunmaktayız. Bu<br />

Çamlıca Emaar Square Projesi<br />

46<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

sistemlerin üretim ve satışını BTMS adlı<br />

firmamız ile gerçekleştirmekteyiz. Hem<br />

yurtiçine hem de Türkiye’ye yakın pazarlarda<br />

satışlarımızı gerçekleştirmekteyiz.<br />

Bu alandaki hedefimiz; BTMS firmamız<br />

ile yakın zamanda Nükleer Projelerde de<br />

yer almak. Bu noktada gerekli tüm sertifikalar<br />

ve yetkilere sahibiz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

TMS olarak önceliğimiz hep ihracat olmuştur.<br />

Son 10-12 yıldır ihracatımızın<br />

toplam gelirlerimiz içindeki payı %60 ile<br />

%90 arasında değişmiştir. Son iki yıl ise<br />

%72 olarak gerçekleşmiş durumda, tabii<br />

buna artık Katar’da yerel firma statüsünde<br />

olan TMS-Katar’ın bölgede yapmış olduğu<br />

kiralama ve satışlarından elde ettiği<br />

gelirler bu hesaplamalarımızın içinde yer<br />

almıyor.<br />

<strong>2018</strong> ikinci yarısı ve 2019 için öncelikli<br />

hedefimiz dış pazarlardaki etkinliğimizi<br />

artırmak olacaktır. TMS Grubunun ilk<br />

yurtdışı yatırımı olan TMS-Katar, bu pazardaki<br />

varlığını ardı ardına aldığı altyapı,<br />

endüstriyel ve yüksek yapı projeleri ile<br />

perçinleyerek Katar kalıp ve iskele piyasasının<br />

önemli bir oyuncusu olmayı başardı.<br />

Bu başarı hikayesinin bir benzerini<br />

yazmak üzere ikinci bir ülkede daha girişimlerimiz<br />

tamamlanmaya yakın durumda,<br />

şimdiden önemli sayılabilecek boyutta<br />

satışlar gerçekleşti diyebilirim.<br />

Üzerinde çalıştığımız bir diğer pazar da<br />

Uzak Doğu, <strong>2018</strong>’in ilk yarısında önemli<br />

sayılabilecek satışlarımız oldu, ama esas<br />

ses getirebilecek projeler henüz teklif<br />

aşamasında, umarım güzel haberler yakında<br />

gelir. Avrupa ve Amerika pazarları<br />

Dubai Kanal Projesi<br />

Türkmenistan Liman Projesi Gözetleme Kulesi<br />

için TMS’nin uluslararası yeterlilikleri anlamında<br />

önemli aşamalardan geçtik ve<br />

bazı işbirlikleri imza aşamasına çok yakın.<br />

Özellikle Avrupa ayağının bize ciddi<br />

ivme kazandıracağına inanıyorum, çok<br />

yakında açıklarız diye düşünüyorum.<br />

Ataşehir Finans Merkezi Halk GYO Projesi<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 47


Suudi Arabistan’da Dev Konut Projesinin Tercihi<br />

İNTEK Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

Projenin adı: Raidah<br />

Housing Complex Project<br />

Package BP-02<br />

Yatırımcı: Raidah<br />

Investment Company<br />

Müteahhit: MAPA<br />

Construction and Trade<br />

Company<br />

Proje Müdürü:<br />

Ali ÜRKMEYEN<br />

<strong>Yapı</strong>m Müdürü:<br />

Öner ÖZBAŞ<br />

Yer: Cidde, Suudi Arabistan<br />

Proje Hakkında Genel Bilgi:<br />

MNG MAPA firması tarafından Suudi Arabistan’ın<br />

Cidde şehrinde, King Abdulaziz<br />

Uluslararası Havalimanına çok yakın bir<br />

bölgede yapılmakta olan Raidah Housing<br />

Complex projesinin BP-02 paketi, 74 adet<br />

apartman binasından oluşan, 607.000 m²<br />

toplam inşaat alanına sahip dev bir konut<br />

projesidir. Binaların kat adetleri 8 ile 12, kat<br />

alanları 903 ile 1027 m² arasında değişmektedir.<br />

Proje A, B ve C olmak üzere üç<br />

ayrı bölgeden oluşmaktadır. A ve B bölgelerindeki<br />

47 adet apartman blokunun kaba<br />

inşaatı, kalıp malzemeli olarak Albayraklar<br />

firması tarafından, C bölgesindeki 27 adet<br />

apartman blokunun kaba inşaatı ise MA-<br />

PA’nın kendi ekipleri tarafından yapılmıştır.<br />

Bloklar statik proje ve ölçüler açısından bakıldığında<br />

birbirine benzer olmakla birlikte,<br />

küçük bazı ölçü farkları mevcuttur.<br />

Projenin tüm kalıp ve iskele malzemeleri İntek<br />

tarafından tedarik edilmiştir.<br />

Projede Kullanılan İntek Kalıp-İskele<br />

Sistemleri ve Miktarları:<br />

Prensip olarak bir blokta iki tam takım döşeme<br />

kalıbı ve yaklaşık ½ takım perde-kolon<br />

kalıbı ile çalışılması planlanmıştır. Projenin<br />

başlangıç aşamasında aynı anda 5 blokta<br />

çalışma yapılırken, zemin ve toprak işlerinin<br />

hızlandırılarak işin önünün açılması ile birlikte<br />

aynı anda çalışılan blok sayısı sürekli<br />

artmış ve pik noktada aynı anda 22 adet<br />

blokta çalışma yapılmıştır.<br />

Perde-kolon kalıbı olarak, normal katlarda<br />

İnteva ahşap kirişli perde-kolon kalıbı sistemi,<br />

bodrum katlarda ise Panemax panel<br />

kalıp sistemi tercih edilmiştir. Bodrum katlar<br />

için sadece iki blokluk perde-kolon kalıbı<br />

alınmış, bu kalıpların gezdirilerek tüm<br />

blokların bodrumlarında kullanılması planlanmıştır.<br />

Bloklar arasında özellikle perde-kolon<br />

ölçüleri arasında bazı küçük farklılıkların<br />

olması ve bodrum katlarda sadece<br />

iki takım kalıp ile tüm blokların çözülecek<br />

48<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

olması, ölçü değişikliklerine kolaylıkla<br />

uyum sağlayabilen Panemax sisteminin<br />

tercih edilme nedeni olmuştur.<br />

Döşemeler, mantar döşeme olarak adlandırdığımız<br />

kirişsiz, düz döşemelerdir.<br />

Blokların tip olarak birbirine benzer<br />

olması ve döşemelerin düz döşeme<br />

olması nedeni ile HD 150 Masa Kalıp<br />

sistemi tercih edilmiştir.<br />

Projede kullanılan kalıp ve iskele miktarları<br />

aşağıda belirtilmiştir.<br />

Normal katlar için;<br />

22 blok x ½ takım İnteva perde-kolon<br />

kalıpları: H=320 cm – A= 6.618 m²<br />

22 blok x 2 takım HD 150 Masa sistemi:<br />

H=320 cm – A= 43.120 m²<br />

Bodrum katlar için Panemax perde-kolon<br />

kalıpları: H= 390 cm – A= 580 m²<br />

Asansör ve merdiven boşlukları için<br />

tam takım şaft platformları.<br />

22 takım malzeme çıkartma platformu<br />

Projede Kullanılan İntek Kalıp-<br />

İskele Sistemleri Hakkında<br />

Genel Bilgiler:<br />

İnteva H20 ahşap kirişli, geniş<br />

yüzeyli pano sistemi:<br />

Sistem H20 ahşap kiriş, plywood ve<br />

çelik perde kuşağı olmak üzere 3<br />

ana elemandan oluşmaktadır. Projenin<br />

başlangıcında uygulama projesi<br />

baz alınarak yapılan perde ve kolon<br />

panoları, işin sonuna kadar demonte<br />

edilmeden birer standart eleman olarak<br />

taşınarak kullanılabilir. Sistem bu<br />

özelliği sayesinde, ölçülerin çok değişmediği,<br />

birbirini tekrar eden perde ve<br />

kolonlardan oluşan binalarda hem çok<br />

büyük zaman kazandırır hem de yıpranmanın<br />

en az düzeyde olması nedeni<br />

ile maliyet tasarrufu sağlar.<br />

‘’PANEMAX’’ vinçle taşınan<br />

çelik çerçeveli panel kalıp<br />

sistemi:<br />

Farklı formlara çok kolayca adapte<br />

edilebilmesi PANEMAX sisteminin<br />

en önemli özelliklerinden biridir. PA-<br />

NEMAX panel kalıp sistemi, 80 kN/<br />

m² (düzgün yayılı yük) gibi yüksek bir<br />

beton basıncı dayanımı, ön montaj gerektirmeden<br />

şantiyeye geldiği ilk günden<br />

itibaren kullanıma hazır olması,<br />

özel forma sahip çelik kenar profilleri<br />

ve buna uygun bağlantı kilitleri vasıtası<br />

ile panellerin yan yana ve üst üste<br />

çok pratik bir şekilde birleştirilip sökülmesi,<br />

yine çelik kenar profillerin formu<br />

ve plywood ille birleşiminde uygulanan<br />

silikon detayı sayesinde plywoodun<br />

değiştirilmeden çok tekrar kullanılabilmesi<br />

gibi özellikleri ile mükemmel<br />

bir perde-kolon kalıbı sistemidir. Panemax<br />

panellerde, pazarda yer alan<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 49


diğer Avrupalı ve yerli birçok markadan<br />

farklı olarak 18 mm değil 21 mm kalınlığında<br />

plywood kullanılmaktadır. Bu özellik,<br />

eşit beton basınçlarında daha düşük<br />

sehim anlamına gelmektedir.<br />

İnteva ve Panemax sistemlerinin<br />

karşılaştırılması:<br />

Günümüzde çağdaş endüstriyel kalıp sistemlerinde<br />

perde ve kolon kalıbı olarak<br />

genel anlamda kabul görmüş olan ve uluslararası<br />

projelerin büyük bir kısmında da<br />

yaygın biçimde kullanılan iki farklı sistem<br />

vardır. İntek’deki adı İnteva olan ahşap kirişli<br />

sistemler ve İntek’deki adı Panemax<br />

olan çelik çerçeveli panel kalıp sistemleri.<br />

Bu iki sistemin birbirlerine göre güçlü ve<br />

zayıf yanları vardır. Projemize uygun olan<br />

sistemi seçerken doğru kararlar verebilmek<br />

için sistemlerin bu özelliklerini bilmek ve<br />

bunlara göre bir analiz yapmak gereklidir.<br />

İnteva sisteminin güçlü yanları:<br />

-İlk yatırım bedeli daha düşük<br />

-Donatının çok yoğun olduğu durumlarda<br />

daha kolay ankraj mili atılabiliyor<br />

-İstenen beton basıncına göre tasarlanabiliyor<br />

50<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Panemax sisteminin güçlü yanları:<br />

-Farklı ölçü ve şekillere adaptasyonu çok<br />

daha kolay ve hızlı<br />

-Şantiyede ön montaj gerektirmiyor<br />

-Sistem olarak daha uzun ömürlü olduğu<br />

gibi plywoodun da ömrünü uzatıyor<br />

-İşçilik verimi daha yüksek<br />

Bu projede, normal katlarda ölçüler çok<br />

fazla değişkenlik göstermediği için ilk yatırım<br />

bedeli daha düşük olması nedeni ile<br />

İnteva sistemi yeterli görülmüş ve tercih<br />

edilmiştir. Bodrum katlarda ise perde-kolon<br />

ölçülerinde değişkenlik olduğu için<br />

Panemax panel kalıp sistemi tercih edilmiştir.<br />

HD 150 yük taşıyıcı iskele sistemi:<br />

Sistem “ana çerçeve” adı verilen kaynaklı<br />

çerçeveler, bunları birbirine bağlayan<br />

“çapraz gergiler”, ince kot ayarının yapılmasını<br />

sağlayan “krikolu ayak” ve “krikolu<br />

başlıklardan” oluşmaktadır. Üst konstrüksiyonda<br />

ana taşıyıcı (mahya) ve tali<br />

taşıyıcı (ızgara) olarak H20 ahşap kirişler<br />

kullanılmaktadır.<br />

Çerçeveler çok pratik bir biçimde üst<br />

üste eklenerek farklı döşeme yükseklikleri<br />

çözülebilmektedir. Sistem, ayak ve<br />

başlıklarda kullanılan ve ince kot ayarının<br />

yapılmasını sağlayan “krikolu ayak”<br />

ve “krikolu başlıkların” açılım paylarına<br />

göre değişmekle birlikte, ayak başına 55<br />

kN düşey yükü emniyetli olarak taşıyabilmektedir.<br />

HD 150 sistemi istendiğinde “masa” olarak<br />

kullanılabildiği gibi her sefer sökülüp<br />

tekrar kurularak “iskele” gibi de kullanılabilmektedir.<br />

Projenin yapısı ve formu (şekli) uygunsa,<br />

birbirinin benzeri olarak tekrar eden<br />

çok sayıda kat varsa ve kule vincin yeterli<br />

zamanı varsa “masa kalıp” sistemi mükemmel<br />

bir sistemdir. Bu projede HD 150<br />

sistemi “masa kalıp” olarak kullanılmış,<br />

böylece hem zaman kazanılmış hem de<br />

kalıp malzemelerinin yıpranması engellendiği<br />

için toplamda çok büyük bir ekonomik<br />

fayda sağlanmıştır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 51


Rönesans Holding / Adana Devlet Hastanesi<br />

“Yolumuza emin adımlarla<br />

devam ediyoruz”<br />

“Firmamız Yurtiçi ve yurtdışında konut, sanayi tesisleri, endüstriyel tesisler, hastane, avm,<br />

otoyol, köprü-viyadük gibi altyapı ve üstyapı binlerce projede hizmet vermektedir. Firma<br />

olarak büyük proje küçük proje şeklinde bir ayrım yapmıyoruz, elimizden geldiğince tüm<br />

sektöre hizmet vermeye çalışıyoruz.”<br />

52<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

“96’dan beri<br />

çözüm ortağınız’<br />

sloganıyla<br />

yoluna emin<br />

adımlarla<br />

devam eden<br />

Özler Kalıp’a;<br />

çok değerli<br />

müşterilerimizin<br />

göstermiş<br />

oldukları güven<br />

ve teveccüh için<br />

sonsuz teşekkür<br />

ederiz.”<br />

Burak Özelci / Özler Kalıp ve İskele Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Kurulmuş olduğu 1996 yılından bu yana<br />

Özler Kalıp ve İskele, konusunda uzman<br />

ve tecrübeli mimar ve mühendisler denetiminde<br />

150’den fazla çalışanıyla sektörde<br />

faaliyet göstermekte.<br />

İnşaat Kalıp ve İskele sistemlerinin tasarım,<br />

Ar&Ge çalışmaları, projelendirme,<br />

üretim, satış, kiralama ve teknik destek ile<br />

süpervizörlük hizmetlerini gerçekleştiren<br />

firma kendi alanında önemli bir oyuncu<br />

olarak çalışmalırını sürdürmekte. Özler<br />

Kalıp ve İskele Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Burak Özelci ile gerçekleştirdiğimiz röportaj<br />

çalışmamızda, pazardaki yenilikleri,<br />

yeni projeleri ve yatırım planlarını ele<br />

almaya çalıştık.<br />

Öncelikle kendinizden ve firmanızın<br />

faaliyetlerinden kısaca bahseder<br />

misiniz?<br />

1980 İstanbul doğumluyum, Makine Mühendisiyim,<br />

Özler Kalıp’ın Yönetim Kurulu<br />

Başkanıyım.<br />

Özler Kalıp 1996 yılında kurulmuş olup<br />

yaptığımız iş en ana anlatımıyla; İnşaat<br />

Firmalarına, Müteahitlere ve alt taşeronlarına<br />

Kalıp ve İskele Sistemleri alanında<br />

mühendislik hizmeti vermektir. Yaptığımız<br />

başlıca hizmetler; Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

projelendirme ve müşavirlik hizmeti,<br />

projelendirmesini yaptığımız sistemlerin<br />

üretimi, satışı veya kiralaması ve sahadaki<br />

supervizörlük hizmeti.<br />

Daha çok hangi projelerde yer<br />

alıyorsunuz? Bu tercihin sebepleri<br />

neler?<br />

Firmamız Yurtiçi ve yurtdışında konut,<br />

sanayi tesisleri, endüstriyel tesisler, hastane,<br />

avm, otoyol, köprü-viyadük gibi altyapı<br />

ve üstyapı binlerce projede hizmet<br />

vermektedir. Firma olarak büyük proje küçük<br />

proje şeklinde bir ayrım yapmıyoruz,<br />

elimizden geldiğince tüm sektöre hizmet<br />

vermeye çalışıyoruz.<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün ve sistemler hangileri<br />

oldu?<br />

Bu yıl hem satış hem kiralama olarak;<br />

Kalıp Sistemlerinde Rapido Panel Kalıp<br />

Sistemimiz ve Slabform Kalıp Altı İskele<br />

Sistemimiz, İskele Sistemlerinde de Safetyscaff<br />

Güvenlikli Cephe İskele Sistemimiz<br />

ve Uniscaff Flanşlı İskele Sitemimiz ön<br />

plana çıkmıştır.<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu<br />

süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Sektörümüz özellikle iç piyasada son yıllarda<br />

ciddi bi daralmaya girmiştir. İnşaat<br />

sektörünün gelişmesiyle beraber artan<br />

firma sayısı bu daralmayla beraber rekabeti<br />

fiyat endeksi düzeyine indirmiştir. Bu<br />

durum tabiki sektöre bi zarar vermekte ve<br />

kar marjlarını düşürmektedir.Bu durumun<br />

olumlu etkisi ise; Yurtiçinde olan bu rekabetin<br />

etkisiyle firmalarımızın yurtdışına açılımları<br />

da hızlanmıştır.<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu süreci konuşurken<br />

İKSD’den bahsetmek istiyorum.<br />

İKSD (İskele Kalıp Sanayicileri Derneği)<br />

geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde ülkemizin<br />

milli hedeflerine katkı yapmak, uluslararası<br />

pazarlarda rekabet gücümüzü ve ihracatımızı<br />

artırmak, sektörün sorun ve önerilerini<br />

tek bir ağızdan ifade etmek adına kurulmuştur.Bu<br />

oluşumumuz henüz ilk yılında<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 53


Atılgan İnşaat / İzmir<br />

Ergonomi / Kayaşehir<br />

54<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

olması rağmen Devlet ve ilgili kurumlar<br />

nezninde gerekli etkiyi göstermiştir. Üye<br />

firmaların birbirleriyle ve sektörle alakalı<br />

münasebetlerinde de çok olumlu katkılar<br />

olmuştur.<br />

Konuyla alakalı son olarak şunu ifade etmek<br />

istiyorum. Ülkemizde yapılan son<br />

seçimle beraber kurulan Yeni Hükümet<br />

Sisteminin, İnşaat Sektörünü orta vadede<br />

hareketlendireceğini düşünüyorum.<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz olacak mı?<br />

Kozlu Yem Fabrikası<br />

Yurtiçi yapılanmamızla alakalı olarak bildiğiniz<br />

üzere Özler Kalıp 2 yıl önce İzmir<br />

ve Samsun’da Ege ve Karadeniz Bölge<br />

Müdürlükleri ve depolarını açmıştı. Önümüzdeki<br />

dönemde de farklı iki bölge için<br />

Bölge Müdürlüğü çalışmalarımız devam<br />

etmektedir.Yeni yılda bunlarında planlamasını<br />

tamamlamış olacağız. Ayrıca yeni<br />

fabrika yatırımımızı önümüzdeki yılın ilk<br />

yarısında devreye sokmak kısa vadeli<br />

planlarımız içerisindedir.<br />

Yurtdışı yapılanmamızla alakalı olarak da<br />

bir ülkede şube kurma sürecimiz devam<br />

etmektedir. Ayrıca Afrika ve Amerika kıtasında<br />

bayilik görüşmelerimiz de sürmektedir.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Son olarak, ‘96’dan beri çözüm ortağınız’<br />

sloganıyla yoluna emin adımlarla devam<br />

eden Özler Kalıp’a; çok değerli müşterilerimizin<br />

göstermiş oldukları güven ve teveccüh<br />

için sonsuz teşekkür ederiz. Bu<br />

sağlam dostluk ve birlikteliklerin kurulmasında<br />

emeği geçen Özler Ailesi’nin her bir<br />

ferdine, desteğini her an yanımızda hissettiğimiz<br />

kıymetli tedarikçilerimizin hepsine<br />

ayrı ayrı teşekkür ederiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> Ağusots <strong>2018</strong> 55


Sektörel<br />

Daikin, merkezi sistemler soğutma<br />

gruplarında da R-32’ye geçti<br />

Dünya iklimlendirme devi Daikin, yenilikçi ürünlerini peş peşe tüketiciyle buluşturmaya<br />

devam ediyor. Çevreci ve üstün verimlilikteki R-32 soğutucu akışkanını sektörle ve dünyayla<br />

buluşturan Daikin, devrim niteliğinde olduğu için Reform 32 adını verdiği bu akışkanı şimdi<br />

de merkezi sistemler soğutma gruplarında kullanıyor. Hava soğutmalı scroll soğutma grubu<br />

serisinin R-32 soğutucu akışkanlı yeni nesil ürününü dünyada piyasaya çıkaran ilk şirket olan<br />

Daikin, öncülüğünü ve çevreye olan saygısını bir kez daha gösteriyor.<br />

İklimlendirme sektörünün lider markası<br />

Daikin, buluşları ve yenilikleriyle sektörde<br />

hareket yaratmaya devam ediyor. Dünyada,<br />

R-32 gazını klimalarda ilk kullanan<br />

marka unvanını taşıyan Daikin, soğutucu<br />

akışkanı ısı pompaları, split ve ticari<br />

klimalarda uygulayarak sektörde bir ilki<br />

başlatmıştı.<br />

Daikin, şimdi de R-32 soğutucu akışkanlı,<br />

yeni nesil, yüksek verimli, hava soğutmalı<br />

scroll kompresörlü soğutma grubu serisini<br />

piyasaya sunarak sektörün öncü firması<br />

olma geleneğini sürdürüyor. Yeni hava<br />

soğutmalı soğutma grubu (EWAT~B)<br />

nominal koşullarda 80 kW - 700 kW soğutma<br />

gereksinimi olan uygulamalarda<br />

kullanılabiliyor. EWAT~B soğutma grubu<br />

serisi yürürlükteki Avrupa Mevzuatı’nın<br />

(Ecodesign Lot21) verimlilik gereksinimlerini<br />

de karşılıyor. Yeni Daikin soğutma<br />

grubu serisi Silver ve Gold olmak üzere<br />

2 verimlilik modelinde tüketiciyle buluşuyor.<br />

Standart, düşük ve azaltılmış olmak<br />

üzere 3 farklı ses yapılandırmasıyla kombine<br />

edilebilen ürünler, bu özellik sayesinde<br />

projelerdeki farklı gereksinimler için<br />

‘uyarlanabilir’ hale geliyor.<br />

R-32 soğutucu akışkanlı yüksek verimli<br />

hava soğutmalı scroll kompresörlü<br />

soğutma grubu “EWAT~B”; sabit akışlı<br />

veya değişken akışlı (VPF) çalışma, tam<br />

entegre hidronik kit, sıcak kullanım suyu<br />

üretimi için kısmi veya toplam ısı geri kazanımı<br />

gibi opsiyonları ile farklı tip uygulamalar<br />

için ideal çözüm üretebilme imkanı<br />

sunuyor.<br />

Daikin’in bulut tabanlı saha platformuyla<br />

tam uyumlu olarak çalışan yeni seri,<br />

uzaktan takip, sistem optimizasyonu ve<br />

önleyici bakım gibi çok sayıda gelişmiş<br />

işlevden kolaylıkla yararlanabiliyor. Bütün<br />

bunların yanı sıra standart olarak master/<br />

slave fonksiyonuna sahip olan seri, harici<br />

kontrol cihazlarına gerek duymaksızın<br />

aynı sistemde 4 adede kadar üniteyi yönetme<br />

kabiliyeti taşıyor.<br />

Daha fazla sayıda ünite veya çevre ekipmanlarının<br />

kontrolü gibi kompleks uygulamalar<br />

için sistemin enerji optimizasyonu<br />

Daikin tarafından yapılabiliyor.<br />

Gerekli olması halinde kontrol çözümlerinin<br />

özel kurulum ihtiyaçlarına göre tam<br />

olarak özelleştirilebilmesini sağlayan<br />

Intelligent Chiller Manager seçeneği de<br />

serinin önemli bir özelliği olarak dikkat<br />

çekiyor.<br />

HVAC sektöründe R-32 soğutucu<br />

akışkan kullanan ‘ilk’ üretici<br />

Çevre konusuna verdiği önemi bilinen Daikin,<br />

R-32 soğutucu akışkanını ürünlerinde<br />

kullanan ilk üretici olarak sektörde fark<br />

yaratıyor. Bu bağlamda öne çıkan R-32<br />

soğutucu akışkanının küresel ısınma potansiyeli<br />

675 değeri taşıyor. Bu da yaygın<br />

olarak kullanılan R-410A soğutucu akışkana<br />

kıyasla 3 kat daha düşük bir küresel<br />

ısınma potansiyeline sahip olduğu anlamına<br />

geliyor. R-32 soğutucu akışkanın, scroll<br />

kompresörlü soğutma gruplarında kullanılması<br />

daha düşük küresel ısınma potansiyeli<br />

taşıması ve yüksek enerji verimliliğine<br />

sahip olması nedeniyle ürünün küresel<br />

ısınma üzerindeki etkisini minimuma düşürüyor.<br />

Hem HVAC cihazları hem de soğutucu<br />

akışkan üretimi gerçekleştiren Daikin,<br />

2012 yılında split klimalarda R-32 soğutucu<br />

akışkan kullanan ilk şirket olmuş ve<br />

sonraki yıllarda bu kullanımı ticari klimalar<br />

ve ısı pompalarını da kapsayacak şekilde<br />

genişletmişti. Aralık 2017 itibariyle Daikin,<br />

50’yi aşkın ülkede yaklaşık 12 milyon adet<br />

R-32 soğutucu akışkanlı ticari ve konut tipi<br />

klima satarak soğutucu akışkanın başarısını<br />

tescillemiş oldu.<br />

56<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Vaillant Group<br />

Türkiye İnsan Kaynaklarında proje ihracına başladı<br />

Türkiye’de hayata geçirdikleri uygulamalarla Vaillant Global’de öne çıkan Vaillant Group<br />

Türkiye İK ekibi, projelerini yurtdışına taşıyor. Almanya’dan davet alan Vaillant Group<br />

Türkiye İK ekibinden 3 kişi, Vaillant Group’un faaliyet gösterdiği İngiltere, Fransa, Çin,<br />

İspanya, İtalya gibi ülkelerdeki İK ekiplerine destek verecek<br />

Vaillant Group Türkiye’de hayata geçirilen<br />

İK projeleri yurtdışına açılıyor. İK uygulamaları<br />

ile Vaillant Global’in dikkatini<br />

çektiklerini belirten Vaillant Group Türkiye<br />

İnsan Kaynakları Direktörü Nilüfer Birdal,<br />

Türkiye’de uyguladıkları projelerin diğer<br />

ülkelerde hayata geçirilmesi için bazı çalışanların<br />

yurtdışında görevlendirildiğini<br />

söyledi., Analitik İK Faaliyetleri, Satış Prim<br />

Sistemleri, İşveren Markası ve Sosyal<br />

Medya Faaliyetleri başlıkları altında yaptıkları<br />

yaratıcı İK Uygulamaları ile Vaillant<br />

Group içerisinde öne çıktıklarını dile getiren<br />

Birdal “Türkiye İK ekibimizden 3 arkadaşımız<br />

Almanya’da çeşitli görevlere davet<br />

edildiler. Her 3 arkadaşımız da Almanya’da<br />

ikamet ederken, İngiltere, Fransa, Çin, İspanya,<br />

İtalya gibi şirketimizin faaliyet gösterdiği<br />

ülkelerdeki İK ekiplerine desteklerini<br />

sunacaklar. Türkiye İK ekibinin sağladığı<br />

başarılarda önemli rol üstlenen ekip arkadaşlarımız,<br />

bu tecrübeyi diğer kültürlere de<br />

transfer edebilecek yetkinlikleri olduğunu<br />

İK üst yönetimine ispatladılar” dedi.<br />

Türkiye artık trend belirleyen ülke oldu<br />

Yurtdışında yapılan geliştirmelerin Türkiye’ye<br />

transfer edilmesinin başarı olarak<br />

görüldüğü dönemlerden, Türkiye’nin kendi<br />

kaynakları ile fark yarattığı dönemlere<br />

geçildiğine dikkat çeken Birdal “Trendi<br />

takip etmekten, trendleri belirlemeye geçiş<br />

yapmak için gereken tüm özellikler<br />

bizde var. Bu transferler Türk insanının<br />

ve Türkiye organizasyonunun başarısını<br />

kanıtlıyor. 2017 itibariyle şirkette herhangi<br />

bir lokasyonda açılan istisnasız her rolü<br />

çalışanlarımıza duyuruyoruz. Çalışanlarımızın<br />

yurtdışı görevlere ilgi ve esneklik<br />

göstermesini destekliyoruz. Yurtdışında<br />

belirli bir süre yetki ve sorumluluk üstlenmiş<br />

kişilerin kariyerlerinde daha olgun ve<br />

yetkin bir profile doğru şekillendiklerini<br />

görüyoruz. Sadece kendi kültürümüz ve<br />

konfor alanımızda kazanılan başarılar<br />

değil, bize yabancı ortamlarda ve farklı<br />

kültürlerle bu başarılara ulaşılması, kişileri<br />

geliştiren önemli bir etki sağlıyor” diye<br />

konuştu.<br />

Gelişimin ve değişimin peşinde<br />

koşuyor<br />

Vaillant Group Türkiye İK ekibinde yer<br />

alan herkes takımını güçlendirmek, kendini<br />

ve diğer çalışma arkadaşlarını geliştirmek<br />

için fırsat kolluyor ve çıkardıkları iş<br />

ile aldıkları sonuçlardan gurur duyuyor. 4<br />

yıldır, ekip çalışmasıyla tüm İK süreçlerinde<br />

ve uygulamalarında büyük bir<br />

atak yaptıklarını dile getiren Birdal, gelişim<br />

ve değişimin peşinde koşarken güzel<br />

bir hikaye yazdıklarını kaydetti. Vaillant<br />

Group Türkiye’yi globalde ön plana çıkaran<br />

‘Yaratıcı İK Uygulamaları’ kapsamında<br />

YoYo (Yerimde Olsan, Yerinde Olsam)<br />

ve İK Yollarda gibi programlarla çalışanların<br />

kendi arasında ve İK ile etkileşimleri<br />

artırılıyor. Vaillant Group Türkiye İK ekibi,<br />

globalde örnek uygulama seçilen ‘Analitik<br />

İK Faaliyetleri’ kapsamında, İK faaliyetlerinin<br />

başarısının takibini yapıyor, yönetim<br />

kararlarına destek olacak şekilde maliyet<br />

ve performans ilişkisini görselleştiriyor.<br />

Satış, Servis ve Çağrı Merkezi çalışanları<br />

için Türkiye’de geliştirilen ‘Satış Prim<br />

Sistemleri’ pazar ihtiyaçlarına uygunluk<br />

ve uygulama kolaylığı ile fark yaratıyor.<br />

Yeni sistem Türkiye’den sonra, Orta Avrupa’daki<br />

diğer ülkelere de transfer edildi.<br />

Vaillant Group Türkiye, ‘İşveren Markası<br />

ve Sosyal Medya Faaliyetleri’ kapsamında<br />

ise tüm Vaillant Group ülkeleri içinde,<br />

Facebook ve Linkedin üzerinde takipçi<br />

sayısı ve güncel haberleri ile öne çıktı.<br />

Bilgi ve tecrübe transferi<br />

Vaillant Group Türkiye İK ekibinden İletişim/Organizasyon/Gelişim<br />

Müdürü Sevkan<br />

Bolu 1 Temmuz itibariyle Vaillant<br />

Group merkezde Farklılıkların ve Çeşitliliklerin<br />

Yönetim Müdürü olarak tüm<br />

ülkelerde çalışan çeşitliliği, farklılıklara<br />

tolerans, dengeli organizasyonların oluşturulması<br />

için stratejiler ve programlar geliştirme<br />

alanlarında görev yapacak.<br />

Yine 1 Temmuz itibariyle Almanya’da çalışmaya<br />

başlayacak olan Tuğba Çolak, Türkiye’de<br />

uygulanan analitik İK çalışmalarının<br />

tüm ülkelere yaygınlaştırılmasını sağlamak<br />

için görev alacak. Almanya’da kurulacak<br />

bir uluslararası proje grubuna davet edilen<br />

Aslı Asar ise 1 yıl boyunca bu proje<br />

grubunda görev alarak, Türkiye’de dikkat<br />

çeken uygulamaların diğer ülkelerde devreye<br />

alınması için bilgi ve tecrübe transferi<br />

sağlayacak.<br />

58<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


“Yeni<br />

pazar<br />

arayışımız<br />

hiç<br />

bitmeyen<br />

bir<br />

süreçtir”<br />

Tanser İkiler / Layher Türkiye İstanbul Bölge Müdürü<br />

Layher olarak 10 yıldır<br />

Türkiye’de daima<br />

yükseliş gösteren<br />

bir satış grafiğimiz<br />

mevcuttur. Son 3 yıldır,<br />

bu ivme daha da artmıştır.<br />

Sektörümüzde özellikle<br />

iş güvenliği algısının<br />

artması bunun en önemli<br />

etkenlerinden biridir.<br />

İnsan hayatına gösterilen<br />

hassasiyet arttıkça<br />

sektörümüzün bundan<br />

olumlu etkileneceğini<br />

düşünüyorum.<br />

‘Sektör için daima doğru iskele sistemi’<br />

mottosuyla çalışmalrını sürdüren Layher<br />

İskele, ürün kalitesi ve yetkin hizmet anlayışıyla<br />

müşterilerinin güvenini her geçen<br />

gün daha da perçinliyor. Layher Türkiye<br />

İstanbul Bölge Müdürü Tanser İkiler ile<br />

yapmış olduğumuz röportajda gerçekleştirdikleri<br />

başarılı çalışmaların perde arkasını<br />

konuştuk.<br />

Öncelikle kendinizden ve<br />

firmanızın faaliyetlerinden kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

Layher, İskele Sistemleri alanında hizmet<br />

verme amaçlı 1945 yılında Almanya’nın<br />

Stuttgart şehrinde kurulmuştur. Yetmiş yılı<br />

aşkın süredir sektörünün en eski ve köklü<br />

firması haline gelmiştir. Şu anda Almanya’da<br />

2 büyük fabrikamız mevcuttur. Tek<br />

üretim merkezimiz Almanya’dır. Layher,<br />

tüm Dünya piyasasına iskele üretimi yapmaktadır.<br />

Kaliteden ödün vermemek için<br />

başka ülkelerde üretim yapmıyoruz. Bu<br />

merkez tesisten Dünya’da 140 noktaya<br />

ürün sevkiyatı sağlamaktayız.<br />

Layher Türkiye’de, Almanya’ya bağlı Layher’in<br />

iştiraki olarak kurulmuş bir firmasıdır.<br />

Türkiye’de 3 ofisimiz mevcuttur: İstanbul-Ankara<br />

ve İzmir. Ayrıca İstanbul ve<br />

İzmir merkezli şimdilik 2 depomuz vardır.<br />

İstanbul depomuzu kısa bir süre önce, 5<br />

dönüm alanda hizmet verecek olan yeni<br />

yeri Dilovası’na taşıdık. Depolarımızda<br />

yaklaşık 6.000 ton malzemeyi stoklarda<br />

bulunduruyoruz. Bu miktar, bazı üreticilerin<br />

yıllık üretimi kadardır.<br />

Ben, firmanın Marmara Bölge Müdürü<br />

olarak çalışıyorum. Sürekli genişleyen bir<br />

satış pazarlama kadromuz var. Ayrıca teknik<br />

departmanımız ile projelerde özellikli<br />

çözümler üretmek için çabalıyoruz.<br />

Daha çok hangi projelerde yer<br />

alıyorsunuz? Bu tercihin sebepleri<br />

neler?<br />

Türkiye’de ağırlıklı faaliyet alanlarımız,<br />

endüstriyel projeler, özellikli üst yapı projeleri,<br />

Tersaneler ve Madencilik piyasasıdır.<br />

İnşaat sektöründe biraz seçici davranıyoruz.<br />

Havaalanı, köprü-viyadük, Metro projeleri<br />

vb. daha fazla ilgimizi çekmektedir.<br />

Bunun yanı sıra, özellikle AVM, konut, otel<br />

vb. çalışmaları destekliyoruz.<br />

Ancak ilgimizi çeken en önemli kısım, iskele<br />

çözümleri anlamında fark yaratabileceğimiz<br />

projelerdir.<br />

Zoru seviyoruz diyebilirim. Bunun sebebi,<br />

Layher’in ürün kalitesi ve çeşitliliği<br />

sayesinde iskele ile yapılacak neredeyse<br />

her yapıyı yüksek inovasyon ile üretebilmesidir.<br />

Bu avantajımız sayesinde, iskele<br />

kurulumu imkânsız görülen alanlarda<br />

müşterilerimize zaman ve para tasarrufu<br />

sağlıyoruz.<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün ve sistemler hangileri<br />

oldu?<br />

Bahsettiğim gibi, Layher Dünya çapında<br />

iskele ile yapılabilecek hemen hemen her<br />

modeli ürün gamında barındırmaktadır.<br />

Çalışma iskelesi olarak bilinen Allround<br />

(flanşlı) İskele, uzun zamandır Türkiye’deki<br />

en dominant ürünümüzdür.<br />

Cephe İskeleleri, Taşınabilir Merdiven<br />

Kuleleri, Kalıp Altı İskelesi, Event Sahne<br />

sistemleri, Köprü sistemleri, Alüminyum<br />

Mobil İskele ve Merdivenler, Çatı kaplama<br />

ve Koruma sistemleri ise diğer ürünlerimizden<br />

bazılarıdır.<br />

Aslında bu ürünlerin hepsi Avrupa’da uzun<br />

süredir kullanılan ürünlerdir. Layher, ar-ge<br />

çalışmalarına oldukça önem veren bir markadır.<br />

Bu çalışmalar sonucunda, bazı ürün<br />

grupları genişlemekte ve gelişmektedir.<br />

60<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Bu yıl beklentimiz, Kalıp altı iskeleler ve<br />

sahne sistemleri konusunda geçmiş yılların<br />

üstünde bir ivme yakalamaktır.<br />

Ayrıca hareketli ve sabit çatı koruma sistemlerimize<br />

de talep yüksektir, bu nedenle,<br />

mevcut potansiyeli faaliyete geçirmeyi<br />

amaçlıyoruz.<br />

Satış ve satış sonrası<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz? Hangi ülkelere<br />

ulaşıyorsunuz? Yeni pazar<br />

arayışlarınız var mı?<br />

Müşterilerimize çözüm ortağı olarak yaklaşıyoruz.<br />

Piyasalarında meydana gelen<br />

problemlerden haberdarız ve onlara uygun<br />

projeler hazırlayarak doğru ürünü<br />

doğru miktarda tedarik ediyoruz. Böylece,<br />

müşterilerimizin orta ve uzun vadede<br />

kazançlı olmasını sağlıyoruz.<br />

Satış sonrası bizim için çok önemli; satış<br />

yapılan her noktada uzman süpervizörlerimiz<br />

ile eğitimler veriyoruz. Uygulayıcı<br />

ekiplerini, sistemimizi ve gerekliliklerini<br />

sahada uygulayıncaya kadar periyodik<br />

olarak takip ediyoruz.<br />

Daha sonra, her müşterimizi 3-6 ay periyotlarında<br />

süpervizörlerimiz tekrar ziyaret<br />

ederek saha kontrolleri yapmaktadır.<br />

Gerektiğinde teknik departmanımız müşterilerimize<br />

yeniden proje desteği sağlar.<br />

Aslında satış sonrasında, satış ve öncesine<br />

göre daha çok mesai harcıyoruz. Bu<br />

şekilde çalışan tek firmayız, fakat gerekli<br />

olduğunu da biliyoruz.<br />

Layher, global Dünya’da 140 noktada<br />

mevcuttur. Büyük kısmı Layher’in kendi<br />

iştirakidir. Layher Türkiye bunlardan biridir.<br />

Bu noktalardan bir kısmı da distribütör<br />

firmalardır. Layher Türkiye’nin alanı,<br />

Türkiye sınırları ve yurt dışında projeleri<br />

olan Türk firmalarını kapsamaktadır.<br />

Yeni pazar arayışımız hiç bitmeyen bir<br />

süreçtir. Türkiye’de güvenli iskele sistemi<br />

kullanımı, Avrupa’ya göre çok daha<br />

yenidir. Bazı sektörlerde sistem iskele ile<br />

yapılabilecek çalışmalar, başka yöntemlerle<br />

güvensiz şekilde yapılıyor. Bu durum<br />

pazarlama faaliyetleriyle değişmeye<br />

başlamıştır.<br />

Sektörün içerisinde<br />

bulunduğu süreci nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Sektörümüz, yatırımlardan doğrudan<br />

etkilenen bir sektördür. İnşaat ve endüstriyel<br />

yatırımların artması beklentilerimizden<br />

biridir. Türkiye, şu anda ekonomik<br />

olarak biraz dar boğazdan geçiyor.<br />

Herkes gibi bunun bir an önce aşılmasını<br />

bizde bekliyoruz.<br />

Layher olarak 10 yıldır Türkiye’de daima<br />

yükseliş gösteren bir satış grafiğimiz<br />

mevcuttur. Son 3 yıldır, bu ivme daha<br />

da artmıştır. Sektörümüzde özellikle iş<br />

güvenliği algısının artması bunun en<br />

önemli etkenlerinden biridir. İnsan hayatına<br />

gösterilen hassasiyet arttıkça sektörümüzün<br />

bundan olumlu etkileneceğini<br />

düşünüyorum.<br />

Layher Türkiye olarak 3 senedir çalışan<br />

istihdamımızı sürekli artırıyoruz. Açıkça<br />

ekonomik iyileşmenin anahtarı, bence<br />

endüstriyel yatırımların artması sayesinde<br />

istihdamın da artmasıdır.<br />

Sektörümüzdeki yerli ve yabancı firmaların<br />

bu konuda ilerlediğini gözlemliyoruz.<br />

Umarım bu şekilde devam eder.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Önceliğimiz, insan sağlığı ve güvenliğidir.<br />

<strong>Yapı</strong> malzeme ailesine de teşekkür<br />

ediyorum.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 61


Başkent Emlak Konutları - Kalyon İnşaat<br />

“Sektörümüz sadece yurtiçine<br />

değil dünya’ya hizmet ediyor”<br />

“Sektöre giriş yaptığımız günden bugüne hiç durmadan yatırımlarımıza devam ettik.<br />

Bugün geldiğimiz noktada ise, otomatik kaynak robotları, otomatik kesim makinaları<br />

ve otomatik roll form hatlarına sahip 5.000 m 2 kapalı alanı olan toplam 11.000 m 2 ’lik<br />

fabrikamızda üretim yapar durumdayız.”<br />

Kurulduğu günden itibaren, kaliteli hizmet<br />

ve ürün ilkesinden taviz vermeyen<br />

Yağmur İskele Sistemleri, 5.000 m²’si<br />

kapalı, 6.000 m²’si açık alan olmak<br />

üzere toplam 11.000 m²’lik alanda faaliyet<br />

göstermekte. Yağmur İskele Sistemleri<br />

Genel Müdürü Ümit Yağmur ile<br />

dosya konumuz çerçevesinde yapmış<br />

olduğumuz röportajda şirket faaliyetlerini,<br />

pazardaki yenilikleri, önümüzdeki<br />

döneme dair yatırım ve projelerini ele<br />

almaya çalıştık.<br />

Öncelikle firmanızın faaliyetlerinden<br />

kısaca bahseder misiniz?<br />

Güvenlikli iskele sistemlerinin satışı ve<br />

kiralaması noktasında yıllardır sürdürdüğümüz<br />

bir hizmet var. Yasalaşma ve<br />

kontrollerin artmasıyla birlikte, talep oldukça<br />

fazla. Müşterilerimize güvenlikli<br />

iskele tedariğinde ki desteğimiz devam<br />

edecek.<br />

Güvenlikli İskele sisteminin yanı sıra<br />

flanşlı iskele ve kenar koruma sisteminin<br />

de satışını ve kiralamasını yapıyoruz.<br />

Bahsi geçen bu 3 sisteminde TSE<br />

belgesi mevcut.<br />

Üretim tesisleriniz, makine<br />

parkınız, istihdamınız, cironuz,<br />

pazar payınız vb. konulardaki<br />

verilerinizi paylaşır mısınız?<br />

Sektöre giriş yaptığımız günden bugüne<br />

hiç durmadan yatırımlarımıza devam<br />

ettik. Bugün geldiğimiz noktada<br />

ise, otomatik kaynak robotları, otomatik<br />

kesim makinaları ve otomatik roll form<br />

hatlarına sahip 5.000 m 2 kapalı alanı<br />

olan toplam 11.000 m 2 ’lik fabrikamızda<br />

üretim yapar durumdayız. Birbirine<br />

uyumlu ve disiplinli bir şekilde çalışan<br />

80 kişilik bir ekibimiz var. Satış ve kiralama<br />

rakamları göz önüne alındığında<br />

bu anlamda güvenlikli iskele sistemi<br />

sektöründe zirvede olduğumuzu söyleyebilirim.<br />

Daha çok hangi projelerde yer<br />

alıyorsunuz?<br />

Güvenlikli iskele ve kenar koruma sistemimiz<br />

ile konut, hastane, okul gibi<br />

yapıların inşaatlarında hizmet verirken,<br />

flanşlı iskele sistemimiz ile tersaneler<br />

ve endüstriyel tesislerde yer alıyoruz.<br />

Bu 3 sistemin satışını ve kiralamasını<br />

yaparak müşterilerimizin çözümler sunuyoruz.<br />

Bu yıl için satış anlamında<br />

öne çıkan ürün ve sistemler<br />

hangileri oldu?<br />

Güvenlikli iskele sistemi, flanşlı iskele<br />

sistemi ve kenar koruma sistemimize<br />

talep oldukça fazla. Artık kullanıcılar<br />

güvenlikli iskeleye alıştı rutin bir talep<br />

var. Kenar koruma sistemine dair ise<br />

talepler her geçen gün artmakta. Özellikle<br />

büyük projelerin olmazsa olmazı<br />

olan bu ürün yavaş yavaş orta ve küçük<br />

projelere de yayılmaya başladı. Bu<br />

62<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Ümit Yağmur / Yağmur İskele Sistemleri Genel Müdürü<br />

3 ürünümüzün de satış ve kiralama rakamlarından<br />

oldukça memnunuz.<br />

Sektörünüzün geldiği<br />

nokta hakkında genel bir<br />

değerlendirme yapar mısınız?<br />

Bu konuya inşaat sektöründen başlayarak<br />

açıklık getirmek istiyorum. Son<br />

yıllarda ülkemizde çok ciddi yatırımlara<br />

şahit olmaktayız. Yeni yollar, köprüler,<br />

hastaneler, barajlar, havaalanları gibi<br />

kamu yatırımları yapıldı. Özel sektörde<br />

ise birçok prestijli konut ve iş merkezi<br />

projelerine imza atıldı, atılmaya da devam<br />

ediliyor. İnşaat sektörü bu kadar<br />

canlı iken iskele sektörü de tabi ki bundan<br />

payını alıyor. Çalışıyor, üretiyor,<br />

gelişiyor. Sektörümüz sadece yurtiçine<br />

değil Dünya’ya hizmet ediyor.<br />

Şu an çözüm sunduğunuz<br />

projeler hangileri?<br />

Aslında bu soruya verebileceğim birçok<br />

güncel proje var. Nef Bahçelievler, Nidapark<br />

Kayaşehir, 3. İstanbul, Akzirve<br />

Strada Bahçeşehir, Avrupa Konutları<br />

Kale-2, Bayrampaşa yerinde dönüşüm<br />

projesi bir çırpıda aklıma gelenler. Ben<br />

size Ankara’da<br />

yapımını Kalyon<br />

İnşaat’ın yüklendiği<br />

Başkent<br />

Emlak Konutları<br />

projesinden bahsedeyim.<br />

Proje<br />

20 blok, 1.478<br />

konut ve 26 ticari<br />

alandan oluşuyor.<br />

Çayyolu’nda bulunan<br />

bu büyük<br />

projeye 3 ayda<br />

yaklaşık 140.000<br />

m 2 güvenlikli iskele<br />

sistemi üretip,<br />

teslim ettik.<br />

Sevkiyatlarımız<br />

projenin ihtiyacı<br />

doğrultusunda<br />

zamanında teslimat<br />

ile sorunsuz<br />

bir şekilde devam ediyor. Önümüzdeki<br />

1 ay içerisinde bu rakam neredeyse<br />

200.000 m 2 ’ye ulaşmış olacak.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 63


“Ürünlerimiz sağlamlığı ve kalitesi,<br />

bizi tercih sebebi yapıyor”<br />

“Belçika merkez ofisimizdeki Agr&Ge departmanımız, hem mevcut ürünlerin geliştirilmesi<br />

hem de yeni ürün tasarımı konusunda önemli çalışmalar yapıyor. Bunların sonucunu<br />

önümüzdeki aylarda hep birlikte göreceğiz.”<br />

1500 den fazla ürün çeşidi ile müşterilerinin<br />

tüm ihtiyaçlarına hızlı ve ekonomik bir<br />

şekilde cevap verebilen Afix İskele, hizmet<br />

verdiği tüm sektör ve sahaların ihtiyaçlarını<br />

göz önünde bulundurarak Ar&Ge çalışmalarını<br />

da her geçen gün daha ileriye taşımakta.<br />

Afix Türkiye Genel Müdürü Serdar<br />

Tavşan ile dosya konumuz çerçevesinde<br />

kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.<br />

Öncelikle kendinizden ve<br />

firmanızın faaliyetlerinden kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

Firmamız 2011 yılından itibaren Türkiye’de<br />

faaliyet göstermektedir. Belçika<br />

merkezli AFİX GROUP NV firmasının<br />

%100 iştirakidir. Grubumuz 2004 yılından<br />

bu yana flanşlı iskele üretim, satış ve kiralama<br />

konusunda faaliyet göstermekte<br />

olup Avrupa başta olmak üzere dünyanın<br />

birçok ülkesinde hizmet vermektedir.<br />

2015 yılından itibaren tüm üretimimiz,<br />

Gebze Dilovası’ndaki tesislerimizde gerçekleştirilmektedir.<br />

İstanbul Sultanbeyli’deki<br />

lojistik merkezimiz de 2017 yılı itibariyle<br />

hizmete girmiştir.<br />

Daha çok hangi projelerde yer<br />

alıyorsunuz? Bu tercihin sebepleri<br />

neler?<br />

Ürünlerimiz sağlamlığı ve kalitesi, özellikle<br />

endüstriyel projelerde en çok tercih edilen<br />

markalardan biri olmamızı sağlıyor.<br />

Son dönemde yoğun çalıştığımız projeler<br />

arasında Petkim Star Rafinerisi, Tüpraş<br />

Rafinerisi, İstanbul 3. Havaalanı Projesi<br />

ve birçok enerji santrali sayılabilir.<br />

Sektörün içerisinde<br />

bulunduğu süreci nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

İnşaat sektöründeki daralmanın <strong>2018</strong> yılında<br />

da devam ettiğini çeşitli istatistiklerden<br />

görüyoruz. Artan faiz oranları, yükselen<br />

maliyetler gibi sebeplerle, başta konut<br />

olmak üzere tüm sektörde bir yavaşlama<br />

sözkonusu. Ancak Afix Türkiye olarak biz<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk yarısını, beklentilerimizin<br />

64<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Serdar Tavşan / Afix Türkiye Genel Müdürü<br />

ötesinde çok iyi geçirdik. Yılbaşında<br />

Gebze Dilovası’ndaki yeni<br />

fabrikamıza taşındık. İlave makine<br />

yatırımı ile üretim kapasitemizi<br />

2 katına çıkardık. Ayrıca ilave<br />

stok yatırımı ile stoklarımızı<br />

da 3 kat gibi bir oranda arttırdık.<br />

Satış ekibimizi yeni takım arkadaşlarımızla<br />

güçlendirdik. Tüm<br />

bu gelişmeler sonucunda, yılın<br />

ilk yarısında çok başarılı sonuçlar<br />

aldık.<br />

Önümüzdeki dönem için<br />

yeni yatırım ve projeleriniz<br />

olacak mı?<br />

Fabrika ve makine yatırımımızdan<br />

bahsetmiştim. Bunun yanı<br />

sıra, yeni ürün çalışmalarımız<br />

da hızlı bir şekilde devam ediyor.<br />

Mart ayındaki iskele ve<br />

kalıp fuarında lansmanını yaptığımız<br />

fiber korkuluk ürünümüz,<br />

sektörde ciddi bir talep gördü.<br />

Hem hafif hem de dayanıklı olan<br />

bu ürünümüz, teleskopik olması<br />

sebebiyle de montaj aşamasında<br />

çok büyük kolaylık sağlıyor.<br />

Belçika merkez ofisimizdeki<br />

Agr&Ge departmanımız, hem<br />

mevcut ürünlerin geliştirilmesi<br />

hem de yeni ürün tasarımı<br />

konusunda önemli çalışmalar<br />

yapıyor. Bunların sonucunu<br />

önümüzdeki aylarda hep birlikte<br />

göreceğiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 65


Sektörel<br />

Manisa’dan 41 ülkeye ihracat yapan<br />

Bosch Termoteknik’e<br />

bir ödül daha<br />

2017 yılında Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Körfez Bölgesi’nden Latin Amerika’ya kadar 41<br />

ülkeye ihracat gerçekleştiren Bosch Termoteknik’e ödülü, TBMM Başkanı Binali Yıldırım<br />

tarafından takdim edildi.<br />

Bosch Grubu’nun termoteknik iş kolunda<br />

önemli uzmanlık merkezlerinden biri<br />

olan Bosch Termoteknik Türkiye, üstün<br />

teknolojisi ve ürün portföyüne kattığı yeni<br />

ürünlerle dünya pazarındaki konumunu<br />

her geçen yıl güçlendiriyor. Geniş bir coğrafyada<br />

41 ülkeye ihracat yapan şirketin<br />

Bosch Grubu’nun önemli ihracat üslerinden biri olan Bosch<br />

Termoteknik Türkiye, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)<br />

tarafından ‘2017 İklimlendirme Sanayi İhracatı Birincisi’<br />

ödülüne layık görüldü.<br />

bu alanda ülke ekonomisi için yarattığı<br />

katma değer ve kazandığı başarı da takdir<br />

görüyor.<br />

Bosch Termoteknik son olarak, Türkiye<br />

İhracatçılar Meclisi tarafından gerçekleştirilen<br />

ve şirketlerin ihracat başarılarına<br />

göre değerlendirildiği ‘2017 İhracat Şampiyonları<br />

Ödül töreni’nde, ‘2017 İklimlendirme<br />

Sanayii İhracatı Birincisi’ ödülüne<br />

layık görüldü.<br />

Manisa Fabrikası önemli bir<br />

uzmanlık merkezi<br />

İklimlendirme sektörünün ihracat lideri<br />

Bosch Termoteknik, 2016 yılında, Manisa’da<br />

bulunan fabrikasından Avrupa,<br />

Kafkaslar, Ortadoğu, Körfez Bölgesi, Latin<br />

Amerika ve Uzak Doğu’daki toplam 41<br />

ülkeye ihracat yaptı. İhracat başarısının<br />

yanı sıra Bosch Grubu’nun önemli bir<br />

üretim ve Ar-Ge üssü olan Manisa Fabrikası,<br />

dünyanın en fazla kombi üreten<br />

tesisleri arasında ön sıralarda yer alıyor.<br />

66<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Buderus Star Club,<br />

sektör paydaşları ile bir araya geldi<br />

Geçtiğimiz ay Buderus Star Club Tanıtım Organizasyonu Doubletree by Hilton Topkapı‘da<br />

gerçekleştirildi. Buluşmada Buderus markası, ürün gamı ve Buderus Star Club ile<br />

ilgili birçok konu ele alınırken, dijital dönüşüm ve iş geliştirmeye yönelik bilgiler de<br />

paylaşıldı. Gala yemeği ardından Her Usta Bir Kahramandır konseptiyle ustaların günlük<br />

hayatımızdaki önemini vurgulayan skeç ve videolarla katılımcılar keyifli anlar yaşadı.<br />

Buderus Star Club bu sene “İşimin Geleceği<br />

Buluşmaları Konsepti” ile üyelerini<br />

dijitalleşen dünyaya hazırlamayı hedefliyor.<br />

Geçmişten günümüze değişen teknolojiler<br />

ve müşteri ihtiyacının vurgulandığı<br />

bu toplantılarda, üyelerin iş geliştirmede<br />

kullanabilecekleri dijital araçlar konusunda<br />

da bilgiler veriliyor. Buderus Star Club<br />

kapsamında yapılan buluşma 26 Haziran<br />

<strong>2018</strong> Salı günü gerçekleştirildi. Sektöre<br />

hizmet veren montaj firmalarının katıldığı<br />

buluşmada; Buderus markası, ürünleri ve<br />

Buderus Star Club ile ilgili birçok konu ele<br />

alındı.<br />

DoubleTree by Hilton Topkapı otelde gerçekleştirilen<br />

buluşmaya yoğun ilgi gösteren<br />

Buderus Star Club üyeleri, Buderus<br />

yetkilileriyle bilgi alışverişinde bulunup<br />

sektördeki gelişmeler hakkında birebir<br />

görüşme fırsatı buldu.<br />

“Her Usta Bir Kahramandır”<br />

Isıtma, soğutma ve havalandırma sektörü<br />

için ustalarımızın sadece montaj yapan değil,<br />

aynı zamanda son kullanıcıya en kaliteli<br />

ve en doğru hizmet vermesini amaçladığımız<br />

marka temsilcileri olduğunun altını çizdiğimiz<br />

Her Usta Bir Kahramandır etkinliğinde<br />

Ufuk Özkan sunumuyla katılımcılarımızla<br />

keyifli vakit geçirdik. Buderus Star Club kapalı<br />

Facebook grubunda yapılan yarışmayla<br />

kahramanlık hikâyesini en etkili şekilde anlatan<br />

Star Club üyemiz ise sürpriz bir hediye<br />

kazandı.<br />

‘Buderus Star Club’<br />

Buderus Star Club, sektördeki uzmanlara,<br />

satış ve montaj yaptıkça star puan kazandıran,<br />

aynı zamanda üyelerine teknik eğitimler,<br />

teşvik seyahatler veiş geliştirmeye<br />

yönelik pek çok imkan sunan bir program.<br />

Buderus yetkili toptancı bayileriyle çalışan<br />

montajcı alt bayiler için geliştirilen bu sistem<br />

ile sektöre sunulan hizmet kalitesinin<br />

artırılması hedefleniyor. Buderus Star Club<br />

sistemiyle üyelere birçok avantaj ve ayrıcalığın<br />

yanında, profesyonelliklerini geliştiren<br />

ve destekleyen bir konsept sunuluyor.<br />

Buderus Star Club Yıldızları başarılarını Almanya’da kutladı!<br />

Buderus, 2017 yılında Buderus Star Club’ta ki büyük başarılara<br />

imza atan iş ortakları ile Frankfurt’a teşvik seyahati düzenledi.<br />

Keyifli anların yaşandığı seyahatte Buderus Star Club üyeleri ile<br />

birlikte Lollar’da bulunan Buderus fabrikası ziyaret edilerek, çalıştaylar<br />

ile 2017 yılındaki başarılar ve <strong>2018</strong> yılındaki planlar değerlendirildi.<br />

2 gece, 3 gün süren seyahatte Heidelberg gibi tarihi<br />

mekanları ziyaret eden Buderus Star Club Yıldızları keyifli dakikalar<br />

yaşadı. Çalıştaylar ve çeşitli takım çalışmalarıyla renklenen<br />

seyahat programı keyifli bir gala yemeğinin ardından sona erdi.<br />

Buderus Star Club kazandırmaya devam ediyor !<br />

Buderus yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen seyahatte, üyeler<br />

pek çok konuda yöneticiler ile fikir alışveriş bulunma şansını yakaladı.<br />

Buderus fabrikası ziyareti ile ürünler ve üretim hakkında<br />

detaylı bilgiler alan Buderus Star Club üyeleri, şehir merkezinde<br />

gerçekleştirilen aktiviteler ile eğlenceli dakikalar yaşadı.<br />

68<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


www.buderus.com/tr 444 5 474


En büyük hedefimiz:<br />

“Ülkemizin kalıp ve iskele sektöründe<br />

lider ülke olması”<br />

“KALİSDER - Kalıp ve İskeleciler Derneği olarak Türk yapı sektörünün global pazarlardaki<br />

imajını, dünya standartlarında ürün imal ederek artırmak, böylelikle ülkemizin 2023<br />

hedeflerine ulaşmasına destek olmak ve bu bilinci sektör geneline yaymak başlıca<br />

görevimiz.”<br />

2014 yılında ülkemizin kalıp ve iskele sektörünün<br />

etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini<br />

sağlamak amacıyla kurulan ve sektörün<br />

ilk derneği olan KALİSDER - Kalıp ve İskeleciler<br />

Derneği, üretici firmalar, inşaat<br />

firmaları ve malzemeleri kullanan işçilerin<br />

bilinçlendirilmesi için eğitime büyük önem<br />

veriyor.<br />

KALİSDER - Kalıp ve İskeleciler Derneği,<br />

olarak eğitime büyük önem verdiklerini<br />

söyleyen Kalıp ve İskeleciler Derneği<br />

Başkanı Serdar Urfalılar, ”Üretici firmalarımız,<br />

inşaat firmalarımız ve malzemelerimizi<br />

kullanan işçilerimizin eğitimleri bizim<br />

için çok önemli. Türkiye gibi çağdaş bir<br />

ülkeye çağdışı yöntemlerle üretim ve yüksek<br />

oranlı işçi ölümleri yakışmıyor. Tüm<br />

paydaşların eğitim seviyesini yükseltirsek<br />

ve standartlarımızı yukarıya çekersek<br />

global pazarlarda boy göstermemiz çok<br />

daha kolay olacak. Dernek olarak yurt<br />

dışındaki platformlarda da sektörümüzü<br />

temsil etmek, yeni üretim teknikleri ve<br />

standartlar konusunda üyelerimizi bilgilendirmek<br />

önem arz eden başka bir husus”<br />

dedi.<br />

KALİSDER – Kalıp ve İskeleciler<br />

Derneği Başkanı olarak tarafında<br />

sektörün gelişimi konusundaki<br />

düşünceleriniz nedir?<br />

İskele ve kalıp sektöründe belirli bir standartta<br />

olan firmalar zaten çok uzun yıllardır<br />

otomasyona geçmiş ve üretimlerini<br />

de dünya standartlarında yapmaktaydılar.<br />

2015 senesinde Çalışma ve Sosyal<br />

Güvenlik Bakanlığı tarafından yürürlüğe<br />

sokulmuş olan ‘Güvenli İskele’ kullanım<br />

zorunluluğu sonrasında bu klasmanda<br />

üretim yapamayan diğer üreticiler de zorunluluklar<br />

nedeniyle otomasyona geçmek<br />

zorunda kalmışlardır. Sektörün ilk<br />

derneği olan KALİSDER - Kalıp ve İskeleciler<br />

Derneği gerek bakanlıklar gerekse<br />

diğer otoritelerle bu projenin hayata geçirilmesi<br />

konusunda çok mesai harcamıştır.<br />

Gelinen nokta yeterli olmamakla beraber<br />

derneğimiz gerek standartların oluşturulması<br />

gerekse diğer paydaşların (inşaat<br />

firmalarının satınalma departmanları ve<br />

ürünlerimizin direkt kullanıcısı olan ustalarımız<br />

ve işçilerimizin) eğitimi, bilinçlendirilmesi<br />

konusunda çalışarak haklı bir<br />

gurur yaşıyor diyebilirim. Açık yüreklilikle<br />

ifade etmek isterim ki sektörümüzdeki<br />

üretici firmalarımız güvenlik konusunda<br />

şu an için inşaat firmalarımız ve işçilerimizden<br />

daha ileri bir bilinç düzeyine sahip<br />

olduğunu söyleyebilirim.<br />

Çalışma ve Sosyal Güvenlik<br />

Bakanlığı tarafından yürürlüğe<br />

konan ‘Güvenli İskele’ kullanımı<br />

zorunluluğu sektörü Avrupa’ya<br />

yaklaştırdı mı?<br />

Ulusal ve uluslararası pazarlarda giderek<br />

ağırlaşan rekabet şartları, güvenli ve standartlara<br />

uygun üretimi her zamankinden<br />

daha da önemli hale getirmiştir. Ürünlerin<br />

güvenlik şartlarına haiz, standartlara uy-<br />

70<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

KALİSDER - Kalıp ve<br />

İskeleciler Derneği,<br />

olarak toplumsal<br />

bilinci artırmak için<br />

tüm paydaşlarımızı<br />

kapsayacak<br />

eğitim çalışmaları<br />

ve bakanlıklar<br />

düzeyinde denetim<br />

mekanizmalarının aktif<br />

olarak kullanılması<br />

konusunda<br />

çalışmalarımız<br />

da artarak devam<br />

edecek. Biz tüm<br />

paydaşlarımıza<br />

farkındalık<br />

kazandırmak istiyoruz”<br />

Serdar Urfalılar / (KALİSDER) Kalıp ve İskeleciler Derneği Başkanı<br />

gun üretilerek piyasaya arz edilmesi, insan<br />

ve çevre sağlığının korunasının yanı<br />

sıra piyasa disiplininin sağlanmasına da<br />

önemli katkıda bulunmaktadır. İnşaat<br />

sektöründe herhangi bir standart ve güvenlik<br />

şartına uygun olmayan kalitesiz ve<br />

güvensiz inşaat kalıp ve iskeleleri sıklıkla<br />

kullanılmakta, ayrıca TSE, TSEK belgesine<br />

sahip olmasına rağmen, standart<br />

şartlarını ihlal eden ürünler de piyasaya<br />

arz edilmektedir. Bu durum, iş sağlığı ve<br />

güvenliği şartlarını ciddi anlamda olumsuz<br />

etkilerken, standartlara uygun üretim<br />

yapan sanayicilerimiz için de haksız rekabet<br />

oluşturmaktadır.<br />

Bu çerçevede, oluşabilecek iş kazalarının<br />

önüne geçilmesi, güvenli ve standartlara<br />

uygun üretim yapan sanayicinin desteklenmesi<br />

ve haksız rekabetin önlenmesi<br />

amacıyla inşaat ve kalıp iskelesi kullanan<br />

iş yerlerinde ve şantiyelerde TSE-TSEK<br />

belge denetimin yanı sıra kullanılan bu<br />

ürünlerin standartlara ve güvenlik şartlarına<br />

uygunluğunun da denetlenmesi büyük<br />

önem taşımaktadır. İskelelerin standartlara<br />

uygun olarak üretilmesi gerektiği<br />

farklı Bakanlıkların çok sayıda mevzuatı<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 71


ile zorunlu tutulmuştur. Ancak Çalışma ve<br />

Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu ürünlerin<br />

periyodik kontrollerin yaptırılması, Çevre<br />

ve Şehircilik Bakanlığı ise yapısal düzenlemelere<br />

ve bağlantı noktalarına dair detay<br />

çizimlerin teslim edildiği yetkili otoritelerdir.<br />

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı<br />

söz konusu ürünlerin Çevre ve Şehircilik<br />

Bakanlığı sorumluluğunda olduğuna işaret<br />

ederken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />

ise kalıp ve iskelelerin yapıların kalıcı<br />

parçaları olmamaları sebebiyle denetimin<br />

Bakanlıkları tarafından yapılmadığını ifade<br />

etmiştir. İlgili mevzuatın yayımlanmasına<br />

yönelik çok sayıda Bakanlık söz<br />

konusudur (Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve<br />

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı<br />

vb). Fakat buna rağmen, işyeri ve şantiyelerde<br />

kullanılan kalıp ve iskelelerin<br />

standarda uygun olup olmadığına yönelik<br />

denetimler konusunda mevzuatta bir boşluk<br />

olduğu düşünülmektedir.<br />

Üreticiler arasında belgesi olmasına rağmen<br />

hala standart dışı üretim yapan firmalar,<br />

bunu talep eden müşteriler mevcutken<br />

ve denetim mekanizmalarımızda<br />

sıkıntılar varken Avrupa standartlarına<br />

ulaştığımızı söylemek çok da gerçekçi olmaz<br />

kanaatindeyim.<br />

Standartların geliştirilmesi<br />

ve üretimlerin bunlara adapte<br />

edilmesi anlamında sektörü nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz? Sektörün<br />

son durumu nedir?<br />

Güvenli çalışma ortamları yaratmak ve<br />

bunların standart olarak kullanılması<br />

konusunda ısrarcı olmak, kamuoyunda<br />

bilinç yaratmak kadar ülkemiz için diğer<br />

önemli bir husus olan <strong>Yapı</strong> Sektöründe<br />

üretilmiş olan malların yurtdışı piyasalarda<br />

daha fazla kullanılması için üzerimizde<br />

çok ciddi bir sorumluluk var. ENR<br />

(Engineering News Record) dergisi tarafından<br />

her yıl yayınlanan 225 En Büyük<br />

Global İnşaat Firması arasına 46 Türk<br />

İnşaat firması sokan Türkiye yurtdışındaki<br />

standartlarda mal üreterek ihracatını<br />

artırmalıdır.<br />

Size farklı bir örnek vermek isterim; bütün<br />

ülkelerde iş kazalarının sık rastlanıldığı<br />

72<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

işkollarından biri olan inşaat endüstrisi<br />

emek yoğun ve geniş istihdam alanları<br />

sağlayan bir endüstridir. İnşaat endüstrisi<br />

bir ülkenin gelişiminde önemli rol oynamakta<br />

ve diğer ilgili endüstrilerin gelişimini<br />

doğrudan etkilemektedir. İsveç’te 5,5<br />

milyar dolarlık; ülkemizde ise 268 milyon<br />

dolarlık bir inşaat üretiminde bir kişi hayatını<br />

kaybetmektedir. Bu Türkiye’ye yakışmamaktadır.<br />

Standartlara uygun üretim<br />

ve bu üretilmiş malların şantiyelerde<br />

kontrolüne bir an önce başlamamız bir<br />

zorunluluktur.<br />

Son olarak eklemek istediğiniz<br />

farklı bir ayrıntı var mı?<br />

KALİSDER – Kalıp ve İskeleciler Derneği<br />

olarak eğitimin en önemli husus olduğunu<br />

düşünüyoruz. Üretici firmalarımız,<br />

inşaat firmalarımız ve malzemelerimizi<br />

kullanan işçilerimizin eğitimleri bizim için<br />

çok önemli. Türkiye gibi çağdaş bir ülkeye<br />

çağdışı yöntemlerle üretim ve yüksek<br />

oranlı işçi ölümleri yakışmıyor. Tüm paydaşların<br />

eğitim seviyesini yükseltirsek ve<br />

standartlarımızı yukarıya çekersek global<br />

pazarlarda boy göstermemiz çok daha<br />

kolay olacaktır.<br />

Dernek olarak yurtdışındaki platformlarda<br />

da sektörümüzü temsil etmek, yeni üretim<br />

teknikleri ve standartlar konusunda<br />

üyelerimizi bilgilendirmek önem arz eden<br />

başka bir husustur. Bu yıl içinde Bilim,<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın gerçekleştirdiği<br />

Sanayide Yüksek Teknolojiye<br />

Geçiş Programı İnşaat <strong>Malzeme</strong>leri<br />

Sanayi Zirvesin’de sektörümüzün ihtiyaç<br />

ve beklentilerini ilk ağızdan bakanlığımız<br />

ile görüştük. Ayrıca 41. <strong>Yapı</strong> Fuarın’da<br />

hem sektörümüzdeki üreticilerimizle, ustalarımızla,<br />

işçilerimizle ve genç öğrencilerimizle<br />

buluşma şansımız oldu.<br />

Türk yapı sektörünün global pazarlardaki<br />

imajını, dünya standartlarında ürün imal<br />

ederek artırmak böylelikle ülkemizin 2023<br />

hedeflerine ulaşmasına destek olmak ve<br />

bu bilinci sektör geneline yaymak başlıca<br />

görevimizdir.<br />

Ülkemizin Dünyada Kalıp ve İskele sektöründe<br />

lider ülke olması sektörümüz için<br />

en büyük hedef olmalıdır. Güç birliğimiz<br />

ile sektörümüzün çözemeyeceği hiçbir<br />

sorun olmadığına inancım tamdır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> Ağusots <strong>2018</strong> 73


“Ana<br />

hedefimiz;<br />

dünyanın<br />

ilk beş kalıp<br />

ve iskele<br />

sistemleri<br />

üreten<br />

firmalarından<br />

biri olmak”<br />

“URTİM Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

olarak ana hedefimiz; dünyanın<br />

ilk beş kalıp ve iskele sistemleri<br />

üreten firmalarından biri olmak.<br />

Bunu başarabilecek tecrübeye<br />

sahibiz. Kendimize güveniyoruz<br />

ve çok çalışarak bu hedefimizi<br />

gerçekleştireceğiz.”<br />

74<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

URTİM olarak havalimanı, stadyum, rafineri,<br />

köprü, konut, gemi inşası, tersane<br />

gibi birçok proje için kalıp ve iskele sistemleri<br />

üretiyoruz. Malezya, Kanada, Katar,<br />

Ürdün, Ekvator Ginesi, Senegal, Nijerya<br />

ve Kenya’nın da bulunduğu 54 ülkeye<br />

ihracat gerçekleştiriyoruz. Üretimimizin<br />

yüzde 70’ini ihraç ediyoruz. Geliştirdiğimiz<br />

sistemler ile inşaatlarda, tersanelerde<br />

ve endüstriyel tesislerde zaman, maliyet<br />

avantajı ve İSG kurallarına uygun güvenli<br />

çalışma sağlıyoruz. Genç yaştan itibaren<br />

URTİM’in üretim, satış, ihracat gibi çeşitli<br />

departmanlarında çalışarak, 2005 yılının<br />

sonunda URTİM’in kurucusu olan babam<br />

Uğur Urfalılar’dan görevi devraldım.<br />

URTİM Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimin<br />

yanı sıra İSO Meclis Üyesi, İDDMİB<br />

Yönetim Kurulu Üyesi, Türk <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri<br />

Sektör Başkanı, HASİAD Yönetim<br />

Kurulu Üyesi ve KALİSDER - Kalıp ve İskeleciler<br />

Derneği Başkanı olarak da görevlerimi<br />

yürütüyorum.<br />

Sürekli gelişim ilkesiyle her geçen gün yenilenen,<br />

büyüyen Urtim Kalıp ve İskele bugün<br />

en ileri teknolojiyle donatılmış 25.000<br />

metrekare ve 15.000 metrekare üretim tesisinde<br />

45.000 ton / yıl üretim kapasitesine<br />

ulaşmış durumda.<br />

Avrupa, Afrika, Asya ve Arap ükelerine<br />

yaptığı ihracatlarla yıllık %70 ihracat hedefine<br />

ulaşmış olan firma, birçok projede<br />

Türk Sanayisi’ni temsil etmekte.<br />

Serdar Urfalılar / Urtim Kalıp ve İskele Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Urtim Kalıp ve İskele Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Serdar Urfalılar ile gerçekleştirdiğimiz<br />

röportajımızda şirket genel faaliyetleri ve<br />

önümüzdeki döneme dair planlarını ele almaya<br />

çalıştık.<br />

Öncelikle kendinizden ve firmanızın<br />

faaliyetlerinden kısaca bahseder<br />

misiniz?<br />

Daha çok hangi projelerde yer<br />

alıyorsunuz? Bu tercihin sebepleri<br />

neler?<br />

Kalıp ve iskele sistemlerimiz ile 38 yıldır,<br />

yurt içinde ve yurt dışında havalimanı,<br />

stadyum, rafineri, köprü, konut, gemi inşası,<br />

tersane gibi birçok projede yer aldık.<br />

2017 yılında işimizin yüzde 40’ını rafineri<br />

ve çevrim santraller, yine yüzde 40’ını inşaat<br />

projeleri, yüzde 20’sini de tersaneler<br />

oluşturdu.<br />

Scafset<br />

Ekoset<br />

Propset<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 75


Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün ve sistemler hangileri<br />

oldu?<br />

Bu yıl maliyet ve zaman avantajı sağlayan<br />

PROPEX – FLEXSET ve EKOSET ürünlerimiz<br />

ön plana çıktı. Ayrıca <strong>Yapı</strong> Fuarı’nda<br />

tanıttığımız SCAFSET Hareketli Çatı Sistemi<br />

ve GRIDSET ürünlerimiz de ilgi gördü.<br />

Ekoset® sistemimiz özellikle şantiyelerin<br />

kaba inşaat safhasında kullanılabilecek<br />

ekonomik ve hafif bir panel kalıp sistemi.<br />

Ekoset®’in hafif olmasının yanında benzerlerine<br />

oranla yüksek taşıma kapasitesine<br />

sahip. Sistem hem perde/kolon hem<br />

de döşeme panosu olarak kullanılabiliyor.<br />

Ekoset® sistemi kaba inşaatlarda geleneksel<br />

ahşap kalıpların yerine de kullanılabiliyor.<br />

Aynı zamanda vinç kullanımı gerektirmediği<br />

için vinçlerin giremediği dar inşaat<br />

bölgelerinde de kullanılması mümkün.<br />

Scafset yürüyen çatı sistemimimiz ise, ilgili<br />

yapıyı 24 metre maksimum açıklığa ve<br />

25 metre yüksekliğe kadar geçici olarak<br />

sert hava koşullarına karşı başarı ile koruyabilen,<br />

hızla kurulup sökülebilen güvenli<br />

ve ekonomik çatı sistemi. Kolay montaj<br />

imkanı sağlayan hafif bağlantı parçaları<br />

sayesinde sistem gerektiğinde vinç ile gerekirse<br />

de vinç olmadan kurulabiliyor. Kurulumu<br />

kolay olan alev geciktirici branda<br />

76<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

çatıyı örterken iskeleyi ve giriş merdivenlerini<br />

de hava şartlarına karşı koruyor.<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu<br />

süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Ülkemizde son yıllarda gerçekleştirilen<br />

büyük projelerle beraber bizim endüstriyel<br />

kalıp dediğimiz ürünlerimiz ciddi oranda bir<br />

sıçrama yaşadı. Sektörümüz her yıl ciddi<br />

oranda büyüyor. Güvenli çalışma ortamları<br />

yaratmak ve bunların standart olarak kullanılması<br />

konusunda ısrarcı olmak ve kamuoyunda<br />

bilinç yaratmak sektörümüz için en<br />

önemli konulardan biri.<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz olacak mı?<br />

Son yıllarda yatırımlarımızın büyük kısmını<br />

insan sermayemize yaptık. Şu an için çok<br />

iyi eğitimli ve tecrübeli bir ekibe sahibiz.<br />

Bu sene hem fabrikamızı büyütmek hem<br />

de üretim hatlarımızı yeni ürünlerimize<br />

göre organize etme konusunda bazı yatırımlarımız<br />

var. <strong>2018</strong> yılı içinde tamamlamayı<br />

hedeflediğimiz yatırımlarımız sonucunda<br />

kapasitemiz yüzde 40 civarında<br />

artmış olacak. Ayrıca Ar-Ge konusunda<br />

devam eden yatırımlarımızı sürdüreceğiz.<br />

Bu yıl hedef pazarımızı ABD olarak belirledik.<br />

Girilmesi çok zor ama sürdürülebilir bir<br />

başarı getirebilecek bir pazar. ABD’yi, hem<br />

inşaat, hem rafineri hem de enerji santralleri<br />

konusunda çok büyük potansiyel olarak<br />

görüyoruz. URTİM Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

olarak ana hedefimiz; dünyanın ilk beş<br />

kalıp ve iskele sistemleri üreten firmalarından<br />

biri olmak. Bunu başarabilecek know<br />

how’a sahibiz. Kendimize güveniyoruz ve<br />

çok çalışarak bu hedefimizi gerçekleştireceğiz.<br />

Ülkemizin 2023 hedeflerini tutturabilecek<br />

bir performans için bunu yapmak<br />

ayrıca daha da önemli.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Urtim olarak okul-sanayi işbirliğine çok<br />

önem veriyoruz. Sektöre nitelikli iş gücü<br />

kazandırmak için Zincirlikuyu İSOV Mesleki<br />

ve Teknik Anadolu Lisesi ile bir protokol<br />

imzaladık.<br />

İnşaat branşında Türkiye’de tek olan meslek<br />

lisesinin müfredatına kalıp ve iskele<br />

dersi konusunda katkı veriyor aynı zamanda<br />

laboratuar ve dersliklerin düzeltilmesi<br />

konusunda da çalışmalar yapıyoruz. Boğaziçi<br />

Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi<br />

gibi çeşitli üniversitelerin öğrencileriyle<br />

de konferans ve yarışmalarda bir araya<br />

geliyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> Ağusots <strong>2018</strong> 77


“Kaliteli beton üretimi hedefine ulaşmak için<br />

Eğitim kalitesinin yükselmesi<br />

gerekmektedir”<br />

“Betonun özelliklerini, performansını geliştirmenin ve beton üretiminde kaliteyi sağlamanın<br />

yolu bilimden ve denetimden geçmektedir. Beton konusunda araştırmalar, üniversitelerin<br />

yanı sıra birliğimizin 2007 yılında kurduğu akredite yapı malzemeleri laboratuvarında<br />

yapılmaktadır.”<br />

30 yıldır güvenli ve dayanıklı yapıların inşası<br />

amacıyla standartlara uygun beton<br />

üretilmesi, tekniğine uygun beton uygulamalarının<br />

yaygınlaşması için faaliyetler<br />

yürüten Türkiye Hazır Beton Birliği, kaliteli,<br />

yüksek dayanım sınıflarında ve dayanıklı<br />

beton kullanılması için uğraş veren<br />

mesleki bir kuruluştur.<br />

Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve<br />

THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz<br />

Işık ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızda,<br />

birliğin çalışmalarını, gündemdeki konuları<br />

ve önümüzdeki döneme dair planlarını<br />

ele almaya çalıştık.<br />

Öncelikle derneğinizin kısa<br />

tarihçesine değinerek kurum<br />

yapınız ve faaliyetlerinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Türkiye Hazır Beton Birliği, 30 yıldır güvenli<br />

ve dayanıklı yapıların inşası amacıyla<br />

standartlara uygun beton üretilmesi,<br />

tekniğine uygun beton uygulamalarının<br />

yaygınlaşması, ülkemizde kaliteli, yüksek<br />

dayanım sınıflarında ve dayanıklı beton<br />

kullanılması için uğraş veren mesleki bir<br />

kuruluştur. Birliğimize üye olacak şirketlerin<br />

tüm hazır beton tesislerinde standartlara<br />

uygun üretim yapması, THBB<br />

Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli<br />

habersiz denetimlerine tabi olarak KGS<br />

Uygunluk Belgesi alması, uygun laboratuvar<br />

bulundurması, teknik, çevre, iş sağlığı<br />

ve güvenliği, yasal ve etik kriterlerini<br />

eksiksiz yerine getirmesi zorunludur. Birliğimiz,<br />

denetimden geçmemiş beton üreticilerini<br />

üye olarak kabul etmemektedir.<br />

Bu sebeple, üyemiz olan tüm hazır beton<br />

tesislerinde, AB standartlarına uygun üretim<br />

yapıldığının garantisi verilmektedir.<br />

Böylece, ülkemizde üretilen 115 milyon<br />

metreküp betonun yüzde 65’inin KGS<br />

tarafından denetlendiğini söylemek mümkündür.<br />

Bu oran oldukça yüksektir ancak<br />

bizim için yeterli değildir. Amacımız; güvenli<br />

yapıları artırmak için bu oranı yüzde<br />

yüze çıkarmaktır.<br />

Kaliteli beton üretimi hedefine ulaşmak<br />

için eğitim kalitesinin yükselmesi gerekmektedir.<br />

Bu doğrultuda, Birliğimiz bünyesinde<br />

yıllardır, sektöre, çalışanlarına ve<br />

beton kullanıcılarına yönelik sertifikalı eğitimler<br />

ve seminerler düzenleyerek sektörün<br />

kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaktayız.<br />

1994 yılından bu yana pompa ve<br />

transmikser operatörleri, santral operatörleri<br />

ve laboratuvar teknisyenleri birliğimizin<br />

sertifikalı eğitimlerinden geçmektedir.<br />

Bu eğitimlere bugüne kadar 16 binden<br />

fazla kişi katılmıştır. Bu eğitimlerimiz, iş<br />

sağlığı ve güvenliğine uygun üretime de<br />

katkı sağlamaktadır. Tehlikeli ve Çok Tehlikeli<br />

İşler kapsamında Mesleki Yeterlilik<br />

Kurumu Kanunu’na göre THBB üzerine<br />

düşen görevi yapmış ve 2015 yılında<br />

Türkiye Hazır Beton Birliği Mesleki ve Yeterlilik<br />

Merkezini (THBB-MYM) kurmuştur.<br />

Bu doğrultuda, Birliğimizde Betoncu<br />

ve Betonarme Demircisi mesleklerinde<br />

belgelendirme yapılmaktadır. Birliğimizin,<br />

Beton Pompa<br />

Operatörü ve Beton<br />

Santral Operatörü<br />

mesleki yeterliliklerinin<br />

hazırlanması<br />

konusunda da çalışmaları<br />

devam etmektedir.<br />

Betonun özelliklerini,<br />

performansını<br />

geliştirmenin ve<br />

beton üretiminde<br />

kaliteyi sağlamanın<br />

yolu bilimden ve<br />

denetimden geçmektedir.<br />

Beton konusunda<br />

araştırmalar,<br />

üniversitelerin<br />

yanı sıra birliğimizin<br />

2007 yılında kurduğu<br />

akredite yapı<br />

malzemeleri laboratuvarında<br />

yapılmaktadır.<br />

Üyelerimiz<br />

başta olmak üzere,<br />

hazır beton ve inşaat<br />

sektörüne hizmet<br />

veren laboratuvarımız,<br />

tüm beton,<br />

çimento, agrega,<br />

su, mineral ve kimyasal katkı deneylerini<br />

yapmakta ve kalibrasyon hizmetleri sunmaktadır.<br />

Dayanıklılık konusunda dünyanın<br />

önde gelen laboratuvarları arasında<br />

yer alan TÜRKAK akreditasyonlu Laboratuvarımızda<br />

ülkemizin önemli projelerinin<br />

deneyleri de yapılmaktadır. Bu, birliğimizin<br />

birçok sektöre örnek olacak büyük bir<br />

başarısıdır. Laboratuvarımız birçok akademisyen<br />

ve tecrübeli kadrosuyla sektöre<br />

katkı sağlayacak AR-GE çalışmaları ve<br />

projeler geliştirmektedir.<br />

Derneğinizin faaliyetleri ve üyelik<br />

gelişimini göz önüne aldığımızda,<br />

bugünkü durumunu nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Hazır beton sektörü, diğer ülkelerle kıyaslandığında<br />

ülkemizde oldukça yenidir.<br />

Yavuz Işık / Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

78<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Türkiye’de hazır beton üretiminin yaygınlaşması<br />

seksenli yılların ikinci yarısında<br />

olmuştur. Birliğimizin kurulduğu 1988<br />

yılında yıllık 1,5 milyon m3 beton üretilmekte<br />

iken son 30 yılda üretim artmış ve<br />

2017 yılında 115 milyon m3e yükselmiştir.<br />

Türkiye, bu büyüme performansıyla<br />

beton üretiminde 2009’dan bu yana Avrupa’nın<br />

lideri konumundayken, Çin ve<br />

ABD’nin ardından dünyanın üçüncü en<br />

büyük hazır beton üreticisi olmuştur. Birliğimizin<br />

çalışmaları sayesinde ülkemizde<br />

kullanılan beton miktarı ile birlikte dayanım<br />

sınıfları da yükselmiştir. Hazır beton<br />

dayanım sınıfları açısından Avrupa ortalamasının<br />

üstüne çıkan Türkiye, C25 ve<br />

üstü dayanım sınıfındaki beton kullanım<br />

oranında %92 ile listenin en üstlerinde<br />

yer almaktadır.<br />

Avrupa Hazır Beton Birliğinden (ERMCO)<br />

aldığımız 2016 yılı verilerine göre tüm<br />

Avrupa Birliği üyesi ülkelerin toplam üretim<br />

miktarı 226,2 milyon metreküp iken,<br />

Türkiye tek başına 109 milyon metreküp<br />

beton üretmektedir. Bu üretim miktarı ile<br />

Türkiye, AB ülkeleri arasında birinci iken<br />

Almanya 49,5 milyon metreküp üretim<br />

ile ikinci, Fransa 36,1 milyon metreküp<br />

üretim ile üçüncü sırada yer almaktadır.<br />

Türkiye, gelişmekte olan bir ülke olarak<br />

genç nüfusuyla alt yapı yatırımlarına ağırlık<br />

vermeye ve hazır beton üretimindeki<br />

konumunu uzun yıllar korumaya devam<br />

edecektir.<br />

Önümüzdeki dönem için<br />

beklentileriniz hakkında biraz bilgi<br />

verir misiniz?<br />

İnşaat sektörünü ve bağlantılı imalat<br />

sanayi sektörlerini ise daha zor bir 6 ay<br />

beklemektedir. Her ne kadar son açıklanan<br />

mayıs ayı rakamlarına göre Türkiye<br />

genelinde konut satışları bir önceki yılın<br />

aynı ayına göre %2,7 oranında artmış<br />

görünse de ipotekli konut satışlarında<br />

%12’ye yakın bir düşüş söz konusudur.<br />

Hâlihazırda kamu bankaları üzerinden<br />

yürümekte olan düşük konut kredisi uygulaması<br />

piyasada kısmi bir canlılık yaratmıştır.<br />

Ancak temmuz ayı itibarıyla kamu<br />

bankalarının konut kredisinde düşük faiz<br />

uygulamasına son verdikleri görülmektedir.<br />

Bundan sonraki süreçte ipotekli konut<br />

satışlarda son yılların en önemli düşüşü<br />

gözlemlenecektir. Tüm dünyada faizlerin<br />

yükselme sürecinde olduğu bir dönemde<br />

Türkiye’de yakın vadede faiz oranlarında<br />

bir düşüş beklenmemektedir. Bu da konut<br />

sektörünü önümüzdeki dönemde bir hayli<br />

zorlayacak görünmektedir.<br />

Hem imalatı ve aynı zamanda inşaatı da<br />

etkilemekte olan bir diğer konu kur meselesidir.<br />

Seçimden sonraki dönemde<br />

kur düzeyinde önemli bir artış beklenmemekle<br />

birlikte aşağı yönlü çok da iyimser<br />

tahminler söz konusu değildir. Bu yönüyle<br />

Türkiye’nin yüksek enflasyon ve yüksek<br />

cari açık sarmalı bu yıl da devam etmektedir.<br />

Enflasyonu aşağı çekmeye yönelik<br />

olarak iç talebi baskılayacak olan politikaların<br />

kaçınılmaz olarak uygulamaya konması<br />

zaten zor geçen <strong>2018</strong> yılını sanayi<br />

açısından daha da zorlaştıracaktır.<br />

Bir parçası olduğumuz inşaat sektöründe<br />

geride bıraktığımız mayıs ve haziran ayları<br />

oldukça zor bir dönem olmuştur. <strong>2018</strong><br />

yılının ilk 3 ayındaki yapı ruhsatı sayıları<br />

incelendiğinde, müteahhitlerimizin yeni<br />

inşaat noktasında isteksiz oldukları net<br />

bir şekilde görülecektir. İlk 4 ayda inşaat<br />

ve hazır betonda iş hacmi geçen yıla<br />

kıyasla daralmıştır. Mayıs ve haziran aylarında<br />

hazır beton satışlarındaki keskin<br />

düşüş, yeni inşaata başlamadıkları gibi<br />

müteahhitlerimizin mevcut işlerini tamamlama<br />

noktasında da yavaşladıklarını<br />

göstermektedir. Tarafımızca bu gelişme,<br />

sektördeki durgunluğun kalıcı hale gelmeye<br />

başladığının en önemli işareti olarak<br />

değerlendirilmektedir.<br />

Tüm bu gelişmeler ve beklentiler ışığında;<br />

ekonomideki yavaşlamanın bariz bir<br />

şekilde ortaya çıkacağı <strong>2018</strong> yılının geri<br />

kalan kısmına yönelik iç talebi canlı tutacak,<br />

içeride üretilen ürünlerin satışını<br />

destekleyecek bir takım düzenlemelere<br />

ihtiyaç vardır. Kur ve faizden beklediğini<br />

bulamayan sanayicinin tek dayanağı iç<br />

talep kalmıştır, onu da kaybetmesi durumunda<br />

<strong>2018</strong> yılında Türk özel sektörünün<br />

kendisinden beklenen performansı ortaya<br />

koyamayacağı aşikârdır. Bu nedenlerle<br />

yeni ekonomi yönetimimizin inşaat<br />

sektörüne yönelik karar ve tedbirleri çok<br />

daha önemli hâle gelmiştir.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Türkiye Hazır Beton Birliği olarak ülkemize<br />

sürdürülebilirlik konusunda yeni bir<br />

sertifikalandırma sistemini tanıtıyoruz.<br />

Birliğimiz 2017 yılında, Beton Sürdürülebilirlik<br />

Konseyinin (Concrete Sustainability<br />

Council - CSC) “Bölgesel Sistem<br />

Operatörü” olmaya hak kazandı. Aynı<br />

zamanda THBB Kalite Güvence Sistemi<br />

(KGS) de “Belgelendirme Kuruluşu”<br />

oldu. 2016 yılında kurulan Konsey, beton<br />

sektörü, çimento ve agrega gibi beton<br />

bileşenleri için tüm dünyada kabul gören<br />

bir ürün “Belgelendirme Sistemi” getirmektedir.<br />

Beton Sürdürülebilirlik Konseyi<br />

(CSC); beton, agrega ve çimento üreticilerinin<br />

sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının,<br />

güvenilir, bağımsız, verilere dayanan<br />

bir belgelendirme sistemi ile ödüllendirilmesi<br />

imkânı sunmaktadır.<br />

THBB olarak, Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />

Belgelendirme Sistemi’nin adaptasyon<br />

sürecini bu yıl tamamladık. Hazırlıklarımızın<br />

ardından bu yıl ilk belgelendirme<br />

sürecimizi başlattık. Bu doğrultuda, bir<br />

üyemiz belgelendirme sürecinin ilk adımı<br />

olan, sisteme kayıt amacıyla “lisans alımı”<br />

için ilk resmî başvurusunu yaptı. Beton<br />

üreticileri, CSC Kaynakların Sorumlu<br />

Kullanımı Belgesi’ni alarak tesislerinin<br />

sürdürülebilirlik performansını belgeli bir<br />

şekilde ortaya koyabilecek ve sürdürülebilirlik<br />

konusundaki üstünlüklerini iletişim<br />

ve tanıtım faaliyetlerinde gösterebilecek.<br />

Bu sebeple günümüzde hayati önem taşıyan<br />

bu belgeyi alabilmeleri için üyelerimizi,<br />

tesislerini belgelendirmek üzere<br />

başvuruda bulunmaya davet ediyorum.<br />

Sürdürülebilirlikle ilgili bir diğer önemli çalışmamız<br />

ise geçirimli betondur. Bu konu<br />

ile ilgili son olarak T.C. Çevre ve Şehircilik<br />

Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı<br />

ile “Geçirimli Beton Kılavuzu”nu hazırladık.<br />

Geçirimli betonun; yağmur sularını<br />

toprakla buluşturarak aşırı yağışların<br />

neden olduğu sel baskınlarını azaltmak,<br />

yer altı sularının yenilenmesine olanak<br />

sağlamak gibi pek çok çevresel faydası<br />

bulunmaktadır. Kılavuz’un hazırlanmasının<br />

ardından haziran ayında T.C. Çevre<br />

ve Şehircilik Bakanlığı Merkez Yerleşkesinde<br />

geçirimli beton uygulaması yapıldı.<br />

Kaldırımlara uygulanan geçirimli beton ile<br />

kaldırımlara gelen yağmur suları geçirimli<br />

beton tabakadan geçerek bir alt katmandaki<br />

drenaj sistemiyle yağmur bahçelerini<br />

sulayacak.<br />

THBB olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda<br />

önemli bir gelişmeye daha<br />

öncülük ediyoruz. Hazır beton sektörüne<br />

özgü çevre ile iş sağlığı ve güvenliği<br />

belgelendirmeleri için çalışma başlattık.<br />

KGS’ye başvurup denetimleri başarıyla<br />

geçen hazır beton firmaları “KGS Çevre<br />

Belgesi” ile “KGS İş Sağlığı ve Güvenliği<br />

Belgesi” almaya hak kazanacak. Belge<br />

almak için başvuru yapan hazır beton tesisleri,<br />

bağımsız ve etkin bir denetimden<br />

geçerek çevre ve iş güvenliği konularında<br />

üstünlüklerini ve kalitelerini tescil ettirmiş<br />

olacak. Denetimler, mevzuata uyumun<br />

yanı sıra hazır beton sektörüne özgü iyi<br />

uygulamaları teşvik edecek unsurları da<br />

içerdiğinden tesisler, denetimler sonrası<br />

iyileştirme yapılabileceği konularda bilgi<br />

sahibi olacak. Bildiğiniz üzere THBB olarak<br />

uzun yıllardır üyelerimizi teşvik etmek<br />

amacıyla Çevre Yarışması ve İş Güvenliği<br />

yarışmaları düzenliyoruz. Birliğimizin<br />

düzenlediği bu THBB Çevre Yarışması<br />

ile Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’nı<br />

düzenlemeye devam edeceğiz. “KGS<br />

Çevre” ve “KGS İş Sağlığı ve Güvenliği”<br />

belgesi alan hazır beton firmaları bu yarışmalara<br />

başvurabilecek.<br />

Son olarak eklemek istediğimiz konu ise<br />

<strong>2018</strong> yılı, sektörel bir kuruluş olan Birliğimizin<br />

kuruluşunun 30. yılıdır. Bu doğrultuda,<br />

bu yıl en önemli gündem maddemiz<br />

30. yıl dönümümüz. THBB’nin kurulduğu<br />

1988 yılından bu yana sektörümüzün gelişmesi<br />

için büyük bir özveri ile çalışıyoruz.<br />

THBB’nin 30. yıl dönümü vesilesiyle,<br />

Birliğimizin çalışmalarını çeşitli etkinliklerle<br />

paydaşlarımıza ve kamuoyuna anlatmaktayız.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 79


TÇMB’nin düzenlediği Yaz Okulu<br />

betonik eserlerle sona erdi<br />

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) tarafından, bu yıl Çimsa’nın ana<br />

sponsorluğuyla gerçekleştirilen ve Türkiye’nin dört bir yanından mimarlık öğrencilerini bir<br />

araya getiren BETONART Mimarlık Yaz Okulu’nun 17’ncisine katılan 24 öğrenci kapanışta<br />

eserlerini sergiledi.<br />

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği<br />

(TÇMB) tarafından, bu yıl Çimsa’nın ana<br />

sponsorluğuyla gerçekleştirilen ve Türkiye’nin<br />

dört bir yanından mimarlık öğrencilerini<br />

bir araya getiren BETONART<br />

Mimarlık Yaz Okulu’nun 17’ncisi Abdullah<br />

Gül Üniversitesi’nde (AGÜ) düzenlendi.<br />

Mimarlık öğrencilere profesyonel yaşamın<br />

kapılarını açan, sektöre güçlü bir<br />

başlangıç yapmalarını sağlayan BETO-<br />

NART Mimarlık Yaz Okulu’na 17 yıl boyunca<br />

400’den fazla genç mimar adayı<br />

katıldı. Sektör profesyonellerinin, akademisyenlerin<br />

ve alanında lider kurumların<br />

desteğiyle hayata geçirilen BETONART<br />

Mimarlık Yaz Okulu, güçlü bir ekosistem<br />

oluşturuyor ve genç mimarlara yol gösteriyor.<br />

AGÜ Sümer Kampüsü’nde düzenlenen<br />

BETONART Mimarlık Yaz Okulu 24 öğrencinin<br />

eserlerinin yer aldığı, bu yılın<br />

temasına da adını veren “Beton Olmak,<br />

Morfogenetik Bir Yaklaşım” sergisiyle<br />

sona erdi. BETONART Mimarlık Yaz<br />

Okulu’nun kapanışında, TÇMB CEO’su<br />

İsmail Bulut, Abdullah Gül Üniversitesi<br />

(AGÜ) Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili<br />

İpek Akpınar ve AGÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Cengiz Yılmaz söz aldı.<br />

BETONART projesi ile ilgili değerlendirmede<br />

bulunan Türkiye Çimento Müstahsilleri<br />

Birliği (TÇMB) CEO’su İsmail Bulut;<br />

“Ülke ekonomisine katkı sağlamanın<br />

yanı sıra toplumsal kalkınmada etkin rol<br />

oynuyor ve geleceğin mimarlarının sektörle<br />

tanışmasına öncülük ediyoruz. 17<br />

yıldır, aynı heyecan ve özveriyle parçası<br />

olmaktan büyük gurur duyduğumuz BE-<br />

TONART Mimarlık Yaz Okulu, bu yıl da<br />

tamamladık. Gördüğünüz gibi genç mimarlar,<br />

geleceğin mimarları yapıtaşımız<br />

betona yeni bir anlam katarak, onu yeniden<br />

şekillendirdiler. Güçlü ve sektör için<br />

büyük önem taşıyan bir ekosistemin 17<br />

yıl önce temellerini attık ve bu yolculukta<br />

400’den fazla genç mimarın hayatına dokunduk,<br />

birçoğu yeni dönemlerde BETO-<br />

NART’ta görev aldı.<br />

Biz de bu sinerjinin verdiği güçle aralıksız<br />

çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde<br />

konuştu.<br />

AGÜ Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili<br />

Doç. Dr. İpek Akpınar, yaz okulu etkinlikleri<br />

süresince, beton gibi çok sert ve adı<br />

çok kötüye çıkmış bir malzemeyi daha<br />

yumuşatarak ve daha özel kılarak daha<br />

deneysel olarak nasıl kullanabilirizi araştırdıklarını<br />

belirterek, “Hepimiz müthiş bir<br />

deneyim yaşadık” dedi.<br />

Tasarım işinin kolay olmadığını, çok ciddi<br />

yetenekler ve bilgi birikimi gerektirdiğini<br />

belirten AGÜ Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Cengiz Yılmaz da “Özellikle betonla<br />

yapılabilecek olan tasarım çok daha zor.<br />

Hem teknik bilgi hem yaratıcılık hem de<br />

biraz akılcılık gerekiyor. Bunların tamamını<br />

bizim öğrencilerimizle birlikte ortaya<br />

koymuş olmak, öğrencilerimizin bu konulardaki<br />

bilgi ve tecrübe birikimini mümkün<br />

olduğunca daha ileri bir seviye taşımış olmak<br />

bizim için çok önemli” diye konuştu.<br />

Betondan Sanata: Beton Olmak,<br />

Morfogenetik Bir Yaklaşım<br />

Küratörlüğünü Deniz Aslan ve Nursen<br />

Gümüşsoy’un, moderatörlüğünü Tomris<br />

Akın, Melike Altınışık, Gürkan Okta, Hakan<br />

Tüzün Şengün, Birge Yıldırım Okta,<br />

Özlem Kevseroğlu ve Ayşegül Kıdık’ın<br />

yaptığı BETONART Mimarlık Yaz Okulu,<br />

bu yıl “Beton Olmak, Morfogenetik<br />

Bir Yaklaşım” teması ile düzenlendi. BE-<br />

TONART, Mimarlık, İç Mimarlık, Güzel<br />

Sanatlar Tasarım ve Peyzaj Mimarlık<br />

Bölümleri’nde 3. sınıfı bitirmiş, 4. sınıfa<br />

geçmiş öğrencileri buluşturdu. Yaz okuluna<br />

katılan 24 öğrenci bu yılın temasından<br />

yola çıkarak, yoğun bir program sonunda<br />

özgün eserler ortaya çıkardı.<br />

80<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

“İyi ürettiğiniz her ürün<br />

markalaşmada en büyük reklamdır”<br />

“Prekast cephe üretimi alanında faaliyet gösteren, yenilikçi bir yaklaşımı benimseyerek<br />

sektörde trendleri belirleyen, öncülük eden firmamızın ana hedefi, müşteri beklentilerini ve<br />

memnuniyetini sağlamaktır.”<br />

Zehra Özhisar / Proje Müdürü<br />

Öncelikle kısaca kendinizden<br />

ve firmanızın faaliyetlerinden<br />

bahseder misiniz?<br />

Ben Zehra Özhisar. Eğitimimin ilk 3 yılını<br />

yurt dışında Tiran Üniversitesin de son 2<br />

yılımı Türkiye de tamamladım. Amacım<br />

ülkeler arası mimari çeşitliliği benimseyip<br />

görerek bugün yapmış olduğum projelerde<br />

uygulamaktır. 2013 yılından itibaren projelerimle<br />

mesleğime tekrar tekrar aşık olmama<br />

sebep olan Mavi Beton Prekast Cephe<br />

Firmasında Proje Müdürüyüm. Tek düze<br />

mimari anlayışın, benzer cephe tasarımlarının<br />

tabularını yıkarak her projenin bir<br />

dili olmasını sağlayan tasarımlar ve buna<br />

imkan sağlayan prekast malzemesi sayesinde<br />

her iş yeni bir aşk prensibiyle devam<br />

etmekteyim.<br />

Prekast cephe üretimi alanında faaliyet<br />

gösteren, yenilikçi bir yaklaşımı benimseyerek<br />

sektörde trendleri belirleyen, öncülük<br />

eden firmamızın ana hedefi, müşteri<br />

beklentilerini ve memnuniyetini sağlamaktır.<br />

Bu hedefleri gerçekleştirirken, ulusal ve<br />

uluslararası ilgili standartlara uymayı, kalitemizden<br />

taviz vermeden, maliyetlerimizi<br />

düşürmeyi, verimliliği ve karlılığı arttırmayı<br />

hedeflemekteyiz. Bu yolda bizler için en<br />

büyük itici güç müşterilerimizin beklenti ve<br />

arzularıdır. Samimiyet ve arzu ile yapılan<br />

her iş başarıya mahkûmdur.<br />

İnşaat piyasasındaki<br />

dalgalanmalardan ne ölçüde<br />

etkileniyorsunuz? Satışların<br />

sürekliliği konusunda neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

Türkiye’nin genelinde inşaat sektöründe<br />

genel bir durgunluk söz konusu. 2017-yılı<br />

itabari ile artan jeopolitik riskler ve dövizin<br />

buna bağlı olarak yukarı yönlü hareketi ile<br />

hem ekonomik anlamda, hem de İnşaat<br />

sektörel anlamda bir daralma yılı olmasına<br />

ragmen cephe ve prekast sektörü ekonomik<br />

bir büyüme kaydetti. sektörün, <strong>2018</strong><br />

yılında İnşaat sektöründeki konut üretimi<br />

ve konut satışları Arz talep dengesizliğinin<br />

devam etmesi durumunda sektör büyüme<br />

ivmesini kaybedecektir.<br />

Rekabet noktasında ürün ve<br />

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

Fiyatlandırma, bir işletmenin hızla yükselmesine<br />

de bir anda iflasa koşmasına da<br />

neden olabilir. Ürünün maliyetinin altında<br />

fiyat verilmesi durumunda indirim isteyen<br />

müşterilere bunun maliyetinin altında bir fiyat<br />

olduğunu ve ürünün son haline gelene<br />

kadar hangi aşamalardan geçtiğini gösteriyorum<br />

.<br />

Proje aşamasından tutun kalıp yapımı<br />

döküm ve montaj sürecine kadar. Böylece<br />

müşterilerimin, onlardan niçin bu fiyatı<br />

istediğimi anlamalarını sağlıyorum ve<br />

Kimse prestijli bir ürüne zarar verecek kadar<br />

ucuz, her kuruşunun değerini bilenleri<br />

korkutacak kadar da pahalı olmak istemez.<br />

Markalaşmanın rekabetteki<br />

yeri nedir? Bu konudaki<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Marka, rekabet ortamında firmaların kârlarına<br />

büyük avantaj sağlar.<br />

Marka; Müşterilerin prekast cephe ihtiyaçları<br />

sırasında hemen akla gelen ilk şirket<br />

ismidir. Ürünün şirketinizin ismiyle bütünleşmiş<br />

olmasıdır. Türkiye de GRC beton,<br />

prekast diye adlandırılan bu malzemenin<br />

öncü firmaları arasındadır ‘Mavi Beton’.<br />

İyi ürettiğiniz her ürün ve bunun kullanıcısından<br />

aldığınız memnuniyet markalaşmada<br />

en büyük reklamdır.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

İşini aşk ile yapanlar tarafından eğitildim.<br />

Eserlerimin başarılı olmasının ilk şartıdır<br />

aşk.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 81


Dosya<br />

Çimsa 2017<br />

ihracat<br />

şampiyonları<br />

arasında<br />

yerini aldı<br />

Çimsa, beyaz çimento ve<br />

özel ürünler alanında küresel<br />

piyasalardaki liderliğini<br />

ve Türkiye ekonomisine<br />

sağladığı katkıyı bir kez<br />

daha kanıtladı. Sayın<br />

Başbakan Binali Yıldırım’ın<br />

katılımıyla gerçekleşen<br />

Türkiye İhracatçılar<br />

Meclisi (TİM)’nin 25.<br />

Olağan Genel Kurulu<br />

kapsamında düzenlenen<br />

İhracat Şampiyonları<br />

Ödülleri’nde Çimsa, yaklaşık<br />

103,8 milyon ABD Doları<br />

tutarındaki ihracatı ile<br />

çimento, cam, seramik ve<br />

toprak ürünleri sektörünün ilk<br />

üç firması arasında yer aldı.<br />

Nevra Özhatay / Çimsa Genel Müdürü<br />

Türkiye çimento sektörünün global oyuncusu<br />

Çimsa, çimento, cam, seramik ve<br />

toprak ürünleri sektöründe gerçekleştirdiği<br />

başarılı ihracat performansı ile Türkiye<br />

İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından<br />

ödüllendirilen şirketler arasında yerini<br />

aldı. Çimsa, 2017 yılında yaklaşık 103,8<br />

milyon ABD Doları tutarında ihracat gerçekleştirdi.<br />

Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay<br />

ödül almak üzere katıldığı törende “Başarımızın<br />

bir göstergesi olarak şirketimize<br />

layık görülen bu ödülü tüm Çimsa ailesi<br />

adına teslim almaktan büyük mutluluk duyuyorum.<br />

2017 yılı yurt içi piyasalardaki<br />

konumumuzu daha da güçlendirdiğimiz,<br />

küresel ölçekte ise özellikle beyaz çimento<br />

ve özel ürünler alanındaki liderliğimizi<br />

koruduğumuz bir yıl oldu. Toplam satışımızın<br />

%30’u seviyesinde gerçekleştirdiğimiz<br />

ihracat faaliyetlerimiz bize, dünya çapında<br />

güvenilir bir iş ortağı olduğumuzu<br />

gösteriyor” dedi.<br />

Geliştirilen katma değerli ürünleri yurt<br />

dışına ihraç ederek uluslararası platformlarda<br />

marka tanınırlığını artırmanın<br />

yanı sıra, sektöre ve Türkiye ekonomisine<br />

katkı sağlamaktan gurur duyduklarını<br />

belirten Özhatay, “Şirketimiz, dünyanın<br />

dört bir yanında 65’ten fazla ülkeye ihraç<br />

edilen ürünleriyle insan hayatına ve ekonomik<br />

gelişmeye katkıda bulunmaktadır.<br />

Türkiye’nin Sabancısı’ndan aldığımız güç<br />

ve vizyon doğrultusunda büyümemizi<br />

sürdürülebilir kılmak ve değişen dünya<br />

koşullarında iş ortaklarımızın farklılaşan<br />

ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilmek öncelikli<br />

hedefimizdir. Yurt dışında 7 terminalimiz,<br />

beyaz çimento ve özel ürünlerde 46<br />

yıllık bilgi birikimimiz, etkin lojistik ağımız<br />

ve güçlü AR-GE yetkinliğimiz ile ülkemiz<br />

için değer yaratmaya devam ediyoruz”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Çimsa, Türkiye’nin ilk 100 sanayi şirketi<br />

arasında yerini aldı<br />

Ülke sanayisinin lider katılımcılarından Sabancı Grubu iştiraki<br />

Çimsa, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında<br />

ilk 100 şirket arasında yer aldı.<br />

Şirketlerin net üretimden satış verileri baz alınarak, 1968 yılından<br />

bu yana gerçekleşen araştırmada Çimsa, 2017 yılında<br />

gerçekleştirdiği finansal performansıyla başarılı bir sonuca<br />

imza attı.<br />

Kısa, orta ve uzun vadede sürdürülebilir karlı büyüme hedefiyle<br />

hareket eden Çimsa, yüksek öngörü gücü, sağlam mali<br />

yapısı ve 45 yılı aşkın tecrübesiyle tüm paydaşları için kalıcı<br />

değer yaratmaya devam ediyor. Dünya çapında 65’ten fazla<br />

ülkeye ihracat yapan çimento ve yapı malzemeleri sektörünün<br />

global oyuncusu Çimsa, sektöründe örnek çalışmalara imza<br />

atan bir ekonomik aktör olarak konumlanıyor.<br />

82<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


“Firma olarak tüketicinin<br />

tam yanında durmaktayız”<br />

“50 yılı aşkın süredir adını güven ve kalite açısından sektörde en üste yazdıran firmamız,<br />

soyut ve somut bu olguları, kendisine dönük güçlü pozitif algıya çevirmiştir. Bu algıyı<br />

çeşitli stratejilerle destekleyip kamuoyunda duyarlılık oluşturup rekabetteki güçlü yerimizi<br />

pekiştirmekteyiz.”<br />

Dünyanın birçok noktasında yer alan<br />

farklı pazarlara çimento ve klinker ihraç<br />

eden Batı Anadolu Çimento, sahip olduğu<br />

deneyim ve sunmuş olduğu hizmet<br />

Feyyaz Ünal<br />

Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Üyesi<br />

kalitesi ile yurt içi ve yurt dışı pazarlardaki<br />

varlığını güçlendirerek devam ettirmekte.<br />

Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Üyesi<br />

Feyyaz Ünal ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızda<br />

pazarda güven duyulan ve<br />

tanınan bir firma olmanın altında yatan<br />

değerleri ele almaya çalıştık.<br />

Öncelikle kısaca kendinizden ve<br />

firmanızın faaliyetlerinden bahseder<br />

misiniz?<br />

Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii<br />

A.Ş. bundan tam 52 yıl önce yüzde 100<br />

Türk sermayesi ile kuruldu. 1986 yılında<br />

inşaat sektörünün artan beton ihtiyacının<br />

karşılanması ve hazır beton bilincinin<br />

yayılmasını hedefleyerek Batıbeton markasını<br />

sektörün hizmetine sunduk. 1993<br />

ise yılında Batısöke Söke Çimento Sanayii<br />

Türk A.Ş. ve 1998 yılında Burdur’un<br />

Çavdır İlçesi’nde faaliyete geçirdiğimiz<br />

tesislerimiz ile Güney Ege ve Batı Akdeniz<br />

bölgesindeki varlığımızı güçlendirdik.<br />

Bugün ülkemizde ve dünyada çimento<br />

ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan,<br />

Türkiye çimento endüstrisinin güçlü şirketlerinden<br />

biri haline geldik.<br />

Batıçim olarak dünyanın birçok noktasında<br />

yer alan farklı pazarlara çimento ve<br />

klinker ihraç ediyoruz. Sektör deneyimimiz<br />

ve hizmet kalitesine verdiğimiz büyük<br />

84<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

önemle yurt içi ve yurt dışı pazarlardaki<br />

varlığımızı güçlendirerek devam ediyoruz.<br />

Batıçim ve Batısöke çimento fabrikalarımızda<br />

toplam yıllık klinker üretim<br />

kapasitesi 4,05 milyon ton, çimento üretim<br />

kapasitesi ise 5,8 milyon ton. Çimento<br />

satışımızın yüzde 30’u ihracat, geri kalan<br />

kısmı iç pazar satışlarımızdan oluşturmaktadır.<br />

Yarım asrı aşkın tecrübemiz ile<br />

uluslararası pazarlarda da güven duyulan<br />

ve tanınan bir firmayız.<br />

İnşaat piyasasındaki<br />

dalgalanmalardan ne ölçüde<br />

etkileniyorsunuz? Satışların<br />

sürekliliği konusunda neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

İnşaat sektörüne ürün tedarik eden bir<br />

firma olduğumuz için sektördeki gelişmelerden<br />

birebir etkileniyoruz. <strong>2018</strong> yılı çimento<br />

sektörü için artan talep ve daralan<br />

marjlarla geçiyor. Önümüzdeki en büyük<br />

tehlike sektördeki maliyetin yarıdan fazlasını<br />

oluşturan kömür ve elektrik maliyetlerde<br />

yaşanan artış. Enflasyon, asgari<br />

ücret artışı, işgücü maliyeti artışı gibi tüm<br />

sektörlerin etkilendiği maliyet artışlarına ek<br />

olarak elektrik ve kömürde de ciddi bir zam<br />

söz konusu. Elektrik fiyatları <strong>2018</strong> başında<br />

yüzde 8,8 arttı. 1 Nisan itibariyle devreye<br />

giren son kaynak tedarik tarifesiyle birlikte<br />

ise yılbaşındaki artışın üzerine yüzde 10<br />

daha artış yaşandı. Toplamda elektrik maliyeti<br />

2017’ye kıyasla <strong>2018</strong>’de yüzde 19,68<br />

zamlı hale geldi. Kömürde ise yerli kömür<br />

fiyatındaki artış, ithal kömür fiyatındaki<br />

artış ve kur artışı kaynaklı yüzde 34 zam<br />

söz konusu. İmzalanan toplu iş sözleşmesi<br />

çerçevesinde işgücü maliyetleri de yüzde<br />

13,8 arttı. Türkiye’deki çimento fiyatı ise<br />

Pakistan ve Türkmenistan’dan sonra dünyada<br />

sondan üçüncü sırada yer alıyor.<br />

Bayi ve satış ağında bu yıl<br />

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu<br />

minvalde önümüzdeki dönem için<br />

hedefleriniz neler?<br />

Gurubumuz, yıllardır süregelen bir strateji<br />

olarak satışlarının büyük kısmını çözüm<br />

ortaklarımız olan bayilerimiz kanalı ile<br />

yapmaktadır. Ege Bölgesi’nin tamamına<br />

hizmet sunan bir bayi ağına sahibiz.<br />

Önümüzdeki dönem de aynı strateji ile<br />

devam edeceğiz. Bayilerimizin üretici firma<br />

olma yönündeki büyüme hedeflerine<br />

de destek vererek satış ağımızı daha da<br />

genişletmeyi arzulamaktayız.<br />

Rekabet noktasında ürün ve fiyatta<br />

farklılaşma stratejinizi nasıl belirliyorsunuz?<br />

İnşaat piyasasındaki daralma var olan rekabet<br />

ortamını daha da kızıştırıyor. Batı<br />

Anadolu olarak işin sürekliliğini korumak<br />

adına satış segmentlerimizi belirleyip<br />

onlara uygun stratejiler, etkili ve odaklı<br />

çözüm önerileriyle farklılıklar üretiyoruz.<br />

Ayrıca, araç ve ekipman uygunluğu optimizasyonunu<br />

sağlayarak, ürün çeşitliliğini<br />

artırarak, ürünler arası fiyatlamada<br />

maliyet analizi sunarak müşterilerimize<br />

sunduğumuz hizmet kalitesini artırmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

Markalaşmanın rekabetteki<br />

yeri nedir? Bu konudaki<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Marka, firmanın kimliğidir. Ürününün ayırt<br />

ediciliğidir, kalitesidir, kabul görmüşlüğüdür,<br />

tercih nedenidir, kısacası gücüdür.<br />

Rakiplerin önüne geçmek adına bu gücün<br />

kullanılması ve korunup yenilenmesi<br />

de önemlidir.<br />

50 yılı aşkın süredir adını güven ve kalite<br />

açısından sektörde en üste yazdıran<br />

firmamız, soyut ve somut bu olguları,<br />

kendisine dönük güçlü pozitif algıya<br />

çevirmiştir. Bu algıyı çeşitli stratejilerle<br />

destekleyip (Logo değişikliği, sosyal sorumluluk<br />

projeleri, yardım ve bağışlar,<br />

müşteriye yönelik etkinlikler, çalışanlarla<br />

yapılan aidiyet arttırıcı etkinlikler, internet,<br />

sosyal medya vb) kamuoyunda duyarlılık<br />

oluşturup rekabetteki güçlü yerimizi pekiştirmekteyiz.<br />

Tüketici beklentileri sürekli<br />

değişiklik gösteriyor. Bu değişim<br />

sektörü nasıl etkiliyor? Bu<br />

değişim sürecinde siz kendinizi<br />

nerede görüyorsunuz?<br />

Ülkemizde 80‘li yıllarda serbest piyasa<br />

ekonomisine geçiş ile başlayan müşteri<br />

odaklı ticaret, internet çağıyla müşteriyi<br />

piramidin en üstüne çıkarmıştır. Bu Anadolu<br />

insanına hiç de yabancı olmayan<br />

“müşteri velinimettir” düsturudur. Artık,<br />

fiyat – kalite – fayda dışında satış sonrası<br />

servis, çevresel ürün, anlık ve bire<br />

bir diyalog, çözüm ortaklığı, reklam, özel<br />

tasarım ürünler, internet – aplikasyon uygulamalar,<br />

tüketiciyi özel kılacak etkinlikler,<br />

kampanyalar, sadık tüketici oluşturma<br />

adına ödüllendirme, promosyon gibi enstrümanlar<br />

öne çıkmıştır. Firma olarak üretim,<br />

tasarım ve pazarlama stratejileriyle<br />

tüketicinin tam yanında durmaktayız.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 85


“Markalaşma konusu<br />

stratejik hedeflerimiz arasında”<br />

“Günümüzde geleneksel yöntemlerle rekabet etmek artık oldukça yalın ve etkisiz kalmakta.<br />

Bu yüzden pazarlama aktiviteleri gerçekleştirirken teknolojinin sunduğu imkanlardan ve<br />

sektörel gelişmelerden maksimum düzeyde yararlanmak gerekiyor.”<br />

Geniş ürün gamı ve yüksek kaliteli servis<br />

hizmetiyle 40 yılı aşkın süredir müşterilerin<br />

ticari ihtiyaçlarına yönelik sunduğu çözümlerle<br />

sektörde saygın bir yere sahip<br />

olan Pi Makina, sürekli iyileştirme yaklaşımıyla<br />

gelişmiş teknoloji kullanıp, zamanında<br />

ve kaliteli üretim yaparak müşteri<br />

memnuniyetini sağlamaktadır.<br />

Pi Makina Marka Pazarlama Müdürü<br />

Onur Kalkan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj<br />

çalışmamızda, pazardaki yenilikleri,<br />

kendi gündemlerindeki konuları ve yeni<br />

plan/projelerini ele almaya çalıştık.<br />

Öncelikle kısaca kendinizden<br />

ve firmanızın faaliyetlerinden<br />

bahseder misiniz?<br />

Ben Onur KALKAN. Pi Makina’da Marka<br />

Pazarlama Müdürüyüm. 7 yıldır firmanın<br />

reklam ve pazarlama faaliyetlerinden sorumlu<br />

olarak görev almaktayım. 10 senedir<br />

de iş ve inşaat makineleri sektöründe<br />

çalışmaktayım.<br />

Pi Makina olarak; 1972 de kurulmuş,<br />

ürettiğimiz iş ve inşaat makineleriyle tüm<br />

dünyaya hizmet veren büyük ölçekli bir<br />

firmayız. Yaklaşık 1000 kadar çalışma<br />

arkadaşına sahibiz. Müşterilerin özel ihtiyaçlarına<br />

da cevap verebilen esnek üretim<br />

yapımızla birlikte yerli üretim ve geniş<br />

ürün gamını ön plana almış bir kimliğimiz<br />

var.<br />

Tüm faaliyetlerimizi, içinde yönetim ofisi<br />

ve idari bölümlerin de bulunduğu<br />

500.000m2’lik üretim tesislerimizde gerçekleştiriyoruz.<br />

İnşaat piyasasındaki<br />

dalgalanmalardan ne ölçüde<br />

etkileniyorsunuz? Satışların<br />

sürekliliği konusunda neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

Özellikle yurt içi olmak üzere piyasadaki<br />

her türlü dalgalanmadan elbette etkileniyoruz.<br />

Yurt dışındaki faaliyetlerimiz ise daha çok<br />

ülkelerin politik durumlarından etkiliyor.<br />

Bu bağlamda satışların sürekliliğini sağlamak<br />

için yurt dışındaki hedef pazarlarımızı<br />

düzenli olarak genişletmeye çalışıyoruz.<br />

Mevcut ekonomik koşulları uygun<br />

ve alım gücü yüksek olan , ürettiğimiz<br />

ürünlere talebi daha yüksek durumdaki<br />

ülkelere yönelerek, bir pazar daralırken<br />

86<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Onur Kalkan / Pi Makina Marka Pazarlama Müdürü<br />

kendimize yeni pazarlar meydana getirmekte<br />

ve satış hedeflerimizi bu yolla dengelemekteyiz.<br />

Ayrıca markamızın geniş<br />

bir ürün gamına sahip olması da bu konuda<br />

bize bir avantaj sağlamakta. Çünkü inşaat<br />

sektörünün her türlü ihtiyacına hitap<br />

eden ürünler üretebiliyoruz. Böylelikle,<br />

talebi azalan ürünlere rağmen artış gösteren<br />

diğer ürünler telafi konusunda etkili<br />

ve yardımcı oluyor. Üretim planlarımızı<br />

bu gelişmelere göre gerçekleştiriyor ve<br />

piyasalardaki dalgalanmaları maksimum<br />

düzeyde nötrleyebilme imkanı buluyoruz.<br />

Bayi ve Satış ağında bu yıl<br />

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu<br />

minvalde önümüzdeki dönem için<br />

hedefleriniz neler?<br />

Geçtiğimiz yıl yurt içindeki bayi ağımızı<br />

bir hayli genişlettik. Yurt dışında da bölgenin<br />

güçlü firmalarıyla çalışmalarımız ve<br />

temaslarımız oldu. Bu yıla baktığımızda,<br />

yurt içindeki ekonomik durgunluk hem<br />

bizi hem bayilerimizi etkiledi. Önümüzdeki<br />

yıllar için yurt dışında farklı bölgelerde<br />

görüşmelerimizi sürdürdüğümüz yeni bayilerle<br />

güçlenerek yolumuza devam etmeyi<br />

hedefliyoruz.<br />

Rekabet noktasında ürün ve<br />

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

Fiyat politikalarımızı ülke bazlı ele almaktayız.<br />

Genellikle rakiplerimizin durumu ve<br />

piyasanın taleplerine göre fiyatlar değişiyor.<br />

Tabi bu konuda ülkelerin ekonomileri<br />

de önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor.<br />

Ürün farklılaştırma konusunda ise<br />

yine hedef pazarların talebine göre ilerlemekteyiz.<br />

Örneğin Arabistan gibi sıcak<br />

ülkelerde makine ve otomasyon kabinleri,<br />

soğutma ve sulama sistemleri ile geri<br />

dönüşüm üniteleri önem kazanmakta.<br />

Rusya gibi soğuk ülkelerde ise ısıtma<br />

ve ısı yalıtımı ile ilgili çalışmalar önemli<br />

bir gereklilik olarak karşımıza çıkmakta.<br />

Ürün fiyatları da talep edilen ürünlere ve<br />

bölgesel modifikasyonlara göre farklılık<br />

göstermekte.<br />

Markalaşmanın rekabetteki<br />

yeri nedir? Bu konudaki<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Günümüzde bir ürünü satmak için; fiyatının<br />

iyi olması, kaliteli olması, servisin<br />

hızlı ve çabuk olması olması ya da ürün<br />

tasarımının göze hitap etmesi gibi etkenler<br />

önemli olsa da tek başına yeterli<br />

değil. Tüm bu parametrelerin birleştiği<br />

ve meydana getirdiği marka olgusunun<br />

tam olarak oturması ve kendini müşteriye<br />

kabul ettirebilmesi, ürünün tercih edilmesinde<br />

oldukça önemlidir. Günümüzde geleneksel<br />

yöntemlerle rekabet etmek artık<br />

oldukça yalın ve etkisiz kalmakta. Bu yüzden<br />

pazarlama aktiviteleri gerçekleştirirken<br />

teknolojinin sunduğu imkanlardan ve<br />

sektörel gelişmelerden maksimum düzeyde<br />

yararlanmak gerekiyor. Bu kapsamda;<br />

Pi Makina olarak, özellikle <strong>2018</strong> yılında<br />

markalaşma konusunu stratejik hedeflerimiz<br />

arasına alarak en önemli gündem<br />

maddemiz haline getirmiş durumdayız.<br />

Bu doğrultuda da önceki çalışmalarımızı<br />

geliştirecek ve daha profesyonel şekilde<br />

yeniden icra edebilecek bir ekip kurduk<br />

(Marka ve Pazarlama).<br />

Bu ekip markalaşma süreci kapsamında<br />

uzun bir süredir; marka bilinirlik çalışmaları,<br />

rakip araştırmaları, pazar analizleri,<br />

müşteri memnuniyeti ve diğer pazarlama<br />

aktiviteleri üzerine yoğunlaşmakta. Önümüzdeki<br />

süreçlerde ise bu çalışmaların<br />

‘meyvelerini toplamaya’ başlayacağımızı<br />

düşünüyoruz.<br />

Tüketici beklentileri sürekli<br />

değişiklik gösteriyor. Bu değişim<br />

sektörü nasıl etkiliyor? Bu<br />

değişim sürecinde siz kendinizi<br />

nerede görüyorsunuz?<br />

Yaptığımız müşteri analizlerinin ve senelerdir<br />

sektörde edindiğimiz tecrübelere<br />

dayanarak, müşteri beklentilerinin hangi<br />

yönde ilerlediğini rahatça öngörebilmekteyiz.<br />

Ürün farklılaştırmada, fiyat politikasında<br />

ve kampanya yönetim süreçlerinin hepsinde<br />

erken alınan kararlarla söz konusu<br />

değişikliklere ayak uydurabilecek şekilde<br />

etkinliğimize devam edebilmekteyiz.<br />

İnşaat teknolojilerinin de değişmesiyle,<br />

iş ve inşaat makinelerindeki talepler de<br />

sürekli değişiyor. Ar-Ge merkezimiz bu<br />

değişiklikleri yakından takip ederek güncel<br />

kalmayı başarıyor. Bu yüzden tüketici<br />

beklentilerinin değişmesi, yenilikçi bir firma<br />

zihniyetiyle etkinlik gösterdiğiniz sürece<br />

ciddi bir sorun yaratmıyor. Ancak daha<br />

küçük ölçekli firmalar bu değişikliklerden<br />

büyük oranda etkilenip rekabetin dışında<br />

kalabiliyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 87


Sektörel<br />

BASF, karanlık alanlara<br />

gün ışığı getiriyor<br />

BASF’nin yenilikçi ışık yönlendirme sistemi, penceresiz odaları aydınlatıyor. Bu yeni çözüm<br />

insan sağlığına daha fazla katkıda bulunurken, daha düşük enerji tüketimi sağlayacak.<br />

BASF, penceresiz odaların bile gün içerisinde<br />

suni ışığa ihtiyaç duymayacağı<br />

şekilde binaların iç kısımlarına doğal gün<br />

ışığının iletilmesi ve herhangi bir parlamaya<br />

neden olmadan cam cephelerin arkasında<br />

güneş ışığının optimal bir şekilde<br />

kullanılabilmesi için akıllı bir çözüm üretti.<br />

Işığın yönlendirilmesi ilkesine dayanan<br />

sistem, bir film, bir ışık bacası ve aydınlatma<br />

armatürlerinden oluşuyor. Film,<br />

yalıtımlı camın içerisine yerleştiriliyor ve<br />

ışığı optimal bir şekilde buradan, yansıtıcı<br />

film içeren bir ışık bacasına yönlendirirken,<br />

ışık bacası, binanın iç kısmının<br />

derinliklerine güneş ışığını getiriyor ve<br />

böylece aydınlatma armatürleri odaların<br />

içerisinde güneş ışığını yayıyor. Bu aydınlatma<br />

armatürleri, doğal güneş ışığı<br />

bulunmadığında veya yetersiz olduğunda<br />

odaları aydınlatmak üzere kullanılan LED<br />

ampullerle donatıldı. BASF, Bartenbach<br />

GmbH ile birlikte 1:10 ölçekli modeli ile<br />

bu yenilikçi gün ışığı yönetimi sistemini<br />

Almanya’da gerçekleştirilen Aydınlatma +<br />

Bina fuarında sergiledi.<br />

BASF Akıllı Güneş Işığı Yönetimi Başkanı<br />

Cristobal Garrido Segura, geliştirilen bu<br />

yeni akıllı çözüm ile ilgili olarak, “Özellikle<br />

kış aylarında pek çok insan, evlerinden<br />

güneş doğmadan çıkıyor, akşam karanlık<br />

çöktükten sonra eve dönüyor ve neredeyse<br />

sadece suni ışık görüyor. Doğal ışıktaki<br />

geniş renk spektrumunun sağlığımız ve<br />

performansımız üzerinde önemli bir etkisi<br />

bulunuyor. Işık algısı kişiden kişiye büyük<br />

farklılık gösteriyor. Benim vizyonum,<br />

doğal güneş ışığının kullanıcının kişisel<br />

tercihlerine uygun olarak yansıtıldığı odalar.”<br />

dedi.<br />

İnsan odaklı aydınlatma<br />

konseptleri<br />

İnsan odaklı aydınlatma (HCL), insanlara<br />

ve insanların sağlığına önem veren bütünsel<br />

aydınlatma konseptlerini içeriyor.<br />

HCL, ışığın görsel, duygusal ve biyolojik<br />

etkilerini bir araya getiriyor. BASF’nin<br />

geliştirdiği yeni gün ışığı sistemi, okullar,<br />

hastaneler, alışveriş merkezileri ve iş<br />

merkezleri gibi yerlerde mekansal kaliteyi<br />

artırmaya katkıda bulunacak. İnsanoğlu<br />

doğal ışıkta kendini daha iyi hisseder,<br />

daha iyi konsantre olur, çalışma konusunda<br />

daha motive olurlar ve hastalanma<br />

olasılıkları azalır. Ayrıca, gün içerisinde<br />

doğal ışık kullanımı, suni ışık kullanımının<br />

yüzde 50’den fazla azalmasını sağlar.<br />

Danışmanlık şirketi A.T. Kearney, HCL’nin<br />

insanlığa olan faydalarının 2020 yılında<br />

Avrupa’da 870 milyon Euro gibi yüksek<br />

bir rakama ulaşacağını hesaplıyor.<br />

Mimarlar için çok çeşitli tasarım<br />

olasılıkları<br />

Bu sistem, binanın cephesinde herhangi<br />

bir ek yapıya ihtiyaç olmadan gün ışığının<br />

binaların iç kısmının derinliklerine<br />

ulaştırılmasını sağlıyor. Sistem, binanın<br />

içerisinde esnek bir şekilde hayata geçirilebiliyor<br />

ve ister bir asma tavanın içerisine<br />

gizlenerek, ister binanın iç tasarımının<br />

bir parçası olarak görünür bir öğe olarak<br />

kullanılabiliyor. Aydınlatma armatürleri<br />

aracılığıyla gün ışığı, pencerelerden uzak<br />

alanlara ve hatta güneş ışığının bulunmadığı<br />

koridorlara ve odalara kadar gidebiliyor.<br />

Sistem, tasarım seçeneklerini<br />

sınırlandırmadan binaların mevcut yüzeylerine<br />

ve yeni bina yüzeyi konseptlerine<br />

entegre edilebiliyor. Buna ek olarak, yaşam<br />

kalitesini artırmak üzere doğal yeşil<br />

alanlara sahip olan çalışma ve dinlenme<br />

alanlarına sahip ofis ortamları gibi yeni<br />

tasarım konseptleri oluşturma fırsatları<br />

yaratıyor.<br />

Fikir aşamasından pazara<br />

sunulmaya hazır sistem<br />

çözümüne<br />

Gün ışığı yönetimi fikri, BASF’nin 150. kuruluş<br />

yıldönümü kapsamında uygulamaya<br />

sokulan Creator SpaceTM programı<br />

sırasında ortaya çıktı ve İsviçre’den gelen<br />

ekipler, bu fikre dayanarak binaların<br />

dışındaki ışık ve enerji konusunu inceledi.<br />

Çeşitli birimlerden BASF uzmanlarıyla<br />

birlikte, bir inkübasyon projesi haline gelen<br />

ve pazara sunulmaya hazır bir sistem<br />

çözümü olarak geliştirilen bir konsept<br />

oluşturdular. İlk prototip ise Avusturya’daki<br />

Bartenbach GmbH genel merkezinde<br />

kullanılmaya başlandı.<br />

88<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Abartmayın<br />

Isıcam ile emniyet ve güvenlik sağlayın<br />

444 9 872<br />

0 850 222 9 872<br />

isicam.com.tr<br />

sisecamduzcam.com<br />

/isicamsistemleri<br />

/isicamsistem<br />

Isıcam Sistemleri’nin ileri teknoloji<br />

camları, tüm ihtiyaçlarınıza cevap<br />

verebilmek için tasarlanır. Isıcam’da<br />

kullanılan camlar PVB ile lamine edilerek<br />

kırıldığında dağılmaz, istenmeyen<br />

geçişleri önler.


Şişecam topluluğu’nun<br />

en büyük kapasiteli cam ambalaj fırını<br />

Eskişehir’de ateşlendi<br />

Türkiye ekonomisi ve<br />

istihdamına önemli<br />

katkı sağlayan Şişecam<br />

Topluluğu’nun Endüstri<br />

4.0’a uygun şekilde yeni<br />

teknolojiyle donattığı ve<br />

yıllık 150 bin ton üretim<br />

kapasitesine sahip olan<br />

yeni fırın yatırımıyla<br />

Türkiye’deki yıllık cam<br />

ambalaj üretim kapasitesi<br />

yaklaşık 1,2 milyon<br />

tona ulaştı.<br />

Şişecam Topluluğu<br />

Yönetim Kurulu Başkan<br />

Vekili ve Genel Müdürü<br />

Prof. Dr. Ahmet Kırman,<br />

Türkiye için değer yaratmayı<br />

sürdürdüklerinin<br />

altını çizerek, “Topluluğumuz,<br />

kuruluşundan<br />

bu yana geçen 80 yılı<br />

aşkın sürede kazanımlarını<br />

yine ülkemize yatırmış ve dünyada kendi<br />

alanında söz sahibi konuma gelmiştir. Şişecam<br />

Topluluğu olarak sürdürülebilir büyüme hedefiyle<br />

çalışmalarımızı yürütüyoruz. Söz konusu yatırımla<br />

Türkiye’deki en büyük kapasiteli cam ambalaj<br />

fırınımızı devreye aldık” dedi.<br />

Şişecam Topluluğu, Eskişehir<br />

Cam Ambalaj Fabrikası’nda 66<br />

milyon dolarlık yatırımla hayata<br />

geçirdiği dördüncü fırınını ateşledi.<br />

Şişecam Topluluğu bünyesinde<br />

faaliyet gösteren Şişecam<br />

Cam Ambalaj’ın yeni fırınının<br />

<strong>Ağustos</strong> ayında faaliyete geçmesi<br />

planlanıyor.<br />

Türkiye dahil toplam dört ülkedeki<br />

2,5 milyon ton/yıl üretim hacmiyle<br />

dünyanın beşinci büyük cam ambalaj<br />

üreticisi olan Şişecam Cam<br />

Ambalaj, Eskişehir Fabrikası’nda<br />

yaptığı son fırın yatırımıyla Türkiye’deki<br />

yıllık üretim kapasitesini<br />

yaklaşık 1,2 milyon tona çıkardı.<br />

Bursa, Eskişehir ve Mersin’de<br />

bulunan üç fabrikasıyla Türkiye’nin<br />

en büyük cam ambalaj<br />

üreticisi konumundaki Şişecam<br />

Cam Ambalaj, geçtiğimiz yıl Haziran<br />

ayında Mersin Cam Ambalaj<br />

Fabrikası’nda gerçekleştirdiği<br />

33 milyon dolarlık yatırımla<br />

Türkiye’deki üretim kapasitesini<br />

1 milyon ton seviyesinin üzerine<br />

taşımıştı. Şişecam Topluluğu<br />

Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve<br />

Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet<br />

Kırman, yatırıma ilişkin yaptığı<br />

açıklamada, bugün dünyanın<br />

cam ev eşyasında üçüncü, cam<br />

ambalaj ve düzcamda beşinci<br />

büyük üreticisi olduklarına dikkat<br />

çekerek, “Dünyadaki en büyük<br />

10 soda üreticisi arasında yer<br />

almamızın yanı sıra krom kimyasallarında<br />

da dünya lideriyiz. 13<br />

ülkede üretim faaliyetlerini sürdüren<br />

Topluluğumuz, ulaştığı kapasite<br />

büyüklüğünü ve teknolojik<br />

gücünü yenilikçilik, yaratıcılık,<br />

uzmanlık ve yetişmiş insan gücü<br />

gibi özellikleriyle pekiştirmekte ve<br />

değişen pazar koşullarına uygun<br />

ürün ve hizmet kalitesiyle geleceğe<br />

güvenle bakmaktadır” dedi.<br />

“Hem ülke ekonomisine hem de<br />

üretime yaptığımız katkılara bir<br />

yenisini ekledik”<br />

Türkiye için değer yaratmayı sürdürdüklerinin<br />

altını çizen Kırman,<br />

“Topluluğumuz, kuruluşundan bu<br />

yana geçen 80 yılı aşkın sürede<br />

kazanımlarını yine ülkemize yatırmış<br />

ve dünyada kendi alanında<br />

söz sahibi konuma gelmiştir. Şişecam<br />

olarak sürdürülebilir büyüme<br />

hedefiyle çalışmalarımızı<br />

yürütüyoruz. Bu kapsamda Türkiye’deki<br />

en büyük cam ambalaj<br />

fırınımızı devreye alarak yatırımlarımıza<br />

devam ediyor, hedeflerimiz<br />

doğrultusunda emin adımlarla<br />

ilerliyoruz” dedi.<br />

90<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Şişecam’ın kredi notuna<br />

Fitch’ten teyit<br />

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu<br />

Fitch Ratings, Türkiye Şişe ve<br />

Cam Fabrikaları A.Ş.’nin (Şişecam) yabancı<br />

para birimi cinsinden uzun vadeli<br />

kredi notunu “BB+” olarak teyit ederken,<br />

görünümün “negatif” olarak belirlendiğini<br />

açıkladı.<br />

Düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj<br />

ve cam elyafı gibi camın tüm temel<br />

alanları ile soda ve krom bileşiklerini<br />

kapsayan iş kollarında dünyanın önde<br />

gelen oyuncularından olan Şişecam’a<br />

ilişkin Fitch Ratings tarafından yapılan<br />

değerlendirmede şirketin güçlü finansal<br />

yapısı, yüksek kârlılığı ve farklı coğrafyalara<br />

yayılan faaliyetleriyle nakit yaratma<br />

kabiliyetine dikkat çekildi.<br />

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşunun<br />

raporunda, Şişecam’ın sahip<br />

olduğu geniş ürün yelpazesinin yanı<br />

sıra inşaat, otomotiv, gıda, içecek, tüketici<br />

ürünleri ve kimyasallar gibi farklı<br />

dinamikleri olan sektörlere hitap etmesinin<br />

potansiyel risklerin dengelemesine<br />

imkan sağladığı kaydedildi. Raporda<br />

ayrıca toplam satış gelirleri içerisinde<br />

uluslararası satışların payı yaklaşık<br />

yüzde 60 seviyesinde olan Şişecam’ın<br />

güçlü döviz pozisyonuna dikkat çekilerek,<br />

ihracatının yanı sıra yurt dışındaki<br />

üretimden satışları ve nakit pozisyonu<br />

sayesinde Şişecam’ın faaliyetleri açısından<br />

döviz kurlarındaki gelişmelerin<br />

etkilerinin sınırlı kaldığı belirtildi.<br />

Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu<br />

Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof.<br />

Dr. Ahmet Kırman, kredi notuna ilişkin<br />

yaptığı açıklamada, düzcam, cam ev<br />

eşyası, cam ambalaj ve kimyasallar olmak<br />

üzere dört ana iş kolunda faaliyet<br />

gösterdiklerini belirterek, “Şişecam bugün<br />

üç kıtada 13 ülkeye yayılan üretim<br />

faaliyetleri, 22 bine yakın çalışanı ve<br />

150 ülkeyi aşan satışlarıyla küresel bir<br />

oyuncu konumundadır. Fitch Ratings<br />

tarafından yapılan son değerlendirmeyle<br />

Şişecam’ın üretimden gelen gücü, faaliyet<br />

gösterdiği pazarlardaki etkin konumu<br />

ve örnek alınan güçlü mali yapısı<br />

bir kez daha teyit edilmiştir. Sürdürülebilir<br />

kârlı büyüme ve operasyonel mükemmellik<br />

hedeflerimiz doğrultusunda<br />

tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya<br />

devam ediyoruz” diye konuştu.<br />

Şişecam topluluğu’na<br />

Institutional investor’dan<br />

3 anlamlı ödül<br />

Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında<br />

yer alan Şişecam Topluluğu, kurumsal<br />

yönetişim, mali yönetim ve yatırımcı ilişkilerine<br />

yönelik çalışmalarıyla New York<br />

merkezli Euromoney Institutional Investor<br />

tarafından gerçekleştirilen “EMEA<br />

(Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) Yönetim<br />

Ekibi <strong>2018</strong>” araştırması sonucunda “en<br />

itibarlı şirketler” listesine girmeye hak<br />

kazandı.<br />

473 kuruluşun yatırımcı ve analistler<br />

tarafından değerlendirildiği Institutional<br />

Investor anketinde Şişecam Topluluğu 3<br />

ödül birden kazanarak “En itibarlı şirketler”<br />

arasına girmeyi başardı. Anket sonuçlarında<br />

Şişecam “En iyi CFO” ve “En<br />

iyi yatırımcı ilişkileri programı” ödüllerinin<br />

sahibi olmaya layık görülürken, ayrıca<br />

“En iyi kurumsal yönetişim” alanında<br />

da ikinci sanayi şirketi seçildi.<br />

“Düzcam”, “cam ev eşyası”, “cam ambalaj”<br />

ve “kimyasallar” olmak üzere dört<br />

ana iş kolunda 13 ülkede faaliyet gösteren<br />

Şişecam Topluluğu’nun gerek kurumsal<br />

yönetişim, gerekse yatırımcı ilişkileri<br />

açısından çok uluslu, çok paydaşlı<br />

bir yapıyı büyük bir başarıyla yönettiğini<br />

dile getiren Şişecam Topluluğu Yönetim<br />

Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü<br />

Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Aldığımız ödüller<br />

başarılarımızın somut bir göstergesi.<br />

Şişecam Topluluğu’nun tarihsel olarak<br />

içselleştirdiği ve ülkedeki en yüksek kurumsal<br />

yönetişim derece notlarından birine<br />

sahip olmasının da yatırımcılar nezdinde<br />

olumlu ayrıştırılması sonucunda<br />

“En iyi CFO”, “En iyi yatırımcı ilişkileri<br />

programı” ve “En iyi kurumsal yönetişim”<br />

ödüllerini almak bizi mutlu etti” dedi.<br />

Kırman “Şişecam’ın aldığı ödüller, Topluluğumuzun<br />

uzun vadeli ve değer yaratan<br />

sürdürülebilir büyüme yaklaşımının<br />

ve bu kapsamda gerçekleştirdiği çalışmaların<br />

bir sonucu. Yatırımcılarına her<br />

zaman şeffaf ve ulaşılabilir bir yaklaşımla<br />

yaklaşan Topluluğumuz, sadece kendisi<br />

için değil, tüm paydaşları için değer<br />

yaratacak bir yönetim anlayışıyla büyümesini<br />

sürdürüyor” diye konuştu.<br />

Şişecam Topluluğu’nun yatırımcı ilişkileri<br />

alanında aldığı ödül, konferanslar ve<br />

roadshow’lara artan katılımın, analistler<br />

ve yatırımcılarla sıklıkla yapılan toplantıların,<br />

şeffaf ve proaktif bir anlayışla<br />

yürütülen simetrik bilgilendirmelerin sonucunda<br />

geldi. Yılda iki kez düzenlediği<br />

webcast ve yılda bir kez gerçekleştirdiği<br />

analist günü ile yatırımcı ve analistlerin<br />

olumlu geribildirimini alan Şişecam Topluluğu<br />

paydaşlarıyla arasındaki diyaloğu,<br />

sürdürülebilir bir anlayışla iyileştirilme<br />

prensibi doğrultusunda çalışmalarını<br />

sürdürmektedir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 91


16. Uluslararası Asansör İstanbul, Tüyap Beylikdüzü’nde 6 salonda<br />

birden toplam 50 bin metrekare kapalı alanda düzenlenecek.<br />

Uluslararası Asansör İstanbul’un<br />

2019 buluşması 21-24 Mart’ta!<br />

Tarsus Group bünyesindeki İFO Fuarcılık tarafından, AYSAD’ın (Asansör ve Yürüyen Merdiven<br />

Sanayicileri Derneği) desteği ile düzenlenen ve Dünya asansör sektörünü iki yılda bir<br />

Tüyap Beylikdüzü’nde buluşturan Uluslararası Asansör İstanbul’un 2019 buluşması, 21-24<br />

Mart tarihlerinde gerçekleşecek.<br />

Konut ve ticari bina asansörlerinden hastane<br />

asansörlerine, ev içi asansör ve kişisel<br />

taşıyıcılardan oto asansörlerine, yük<br />

ve servis asansörlerinden yürüyen merdiven<br />

ve yollara kadar farklı kategorilerde<br />

en yeni ürün, makine, malzeme, ekipman<br />

ve teknolojinin sergileneceği fuara, 30<br />

ülkeden 400 firmanın katılımı hedeflenirken,<br />

organizasyonu dünyanın dört bir<br />

yanından 30 bin profesyonelin ziyaret etmesi<br />

bekleniyor.<br />

Asansör sektörünün merakla beklediği<br />

tarih için geri sayım başladı. 16. Uluslararası<br />

Asansör İstanbul fuarının 2019<br />

yılındaki buluşması, 21-24 Mart tarihleri<br />

arasında Tüyap Beylikdüzü’nde olacak.<br />

Dünya’nın üç büyük asansör fuarından<br />

birisi olan organizasyonun, yurt içi ve yurt<br />

dışı tanıtım ve pazarlama çalışmalarına<br />

ara vermeden devam ettiklerini söyleyen<br />

Seda Bozkurt, Türkiye’nin sektöründeki<br />

global markası Uluslararası Asansör İstanbul’un<br />

istikrarlı başarısını 2019’da da<br />

sürdüreceğini vurguladı.<br />

Geleceğe güçlü bir adım atmak<br />

isteyenler, Uluslararası Asansör<br />

İstanbul’a geliyor!<br />

Uluslararası Asansör İstanbul, 2019’daki<br />

16. fuarın başarı ve büyüme sinyallerini<br />

bir önceki organizasyonun finalinde verdi.<br />

2017 buluşmasına katılan 22 farklı ülkeden<br />

300’ün üzerindeki firmanın neredeyse<br />

tamamı, Uluslararası Asansör İstanbul<br />

2019’da da yer almak istediğini belirtti. 1<br />

milyar liraya yakın ticaret anlaşmasının<br />

gerçekleştiği fuar sırasında düzenlenen<br />

ziyaretçi anketlerine göre ise, organizasyona<br />

gelen her 4 profesyonelden 3’ü,<br />

katılımcı profilinden ve fuardan memnun<br />

ayrıldı.<br />

Uluslararası Asansör İstanbul 2019’un<br />

katılımcıları, sektörlerinin gelişen teknolojilerini<br />

yakından takip edebilme avantajının<br />

yanı sıra, dört kıtadan diğer katılımcılarla<br />

ve ziyaretçilerle aynı çatı altında<br />

buluşma şansı bulurken, Türkiye, Balkanlar,<br />

BDT Ülkeleri, Ortadoğu ve Kuzey<br />

Afrika pazarlarında yeni işbirliği ve ticaret<br />

fırsatları da yakalayacak.<br />

Dünya asansör sektörünü 21-24 Mart<br />

2019 tarihlerinde yeniden bir araya getirecek<br />

olan 16. Uluslararası Asansör<br />

İstanbul hakkında detaylı bilgi ve katılım<br />

için www.asansoristanbul.com adresini<br />

ziyaret edebilirsiniz.<br />

92<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Tunç Sarıgül / Kleemann Türkiye Genel Müdürü<br />

“Artık pazarın şartlarını ve firmanın<br />

gücünü daha aktif kullanma zamanı”<br />

“Kleeman asansör şu an asansör sektörü oyuncularına ihtiyaçlarına doğrultusunda her<br />

türlü desteği sağlamakla beraber yakın zamanda yeni bir oluşum ile adını duyurmanın<br />

hazırlığı içindedir.”<br />

Hidrolik ve mekanik teknolojiye dayalı<br />

paket asansör sistemleri ve bütünlüklü<br />

çözümler sunan KLEEMANN, Türkiye ve<br />

Avrupa Pazarının önemli oyuncularından.<br />

Kleemann Türkiye Genel Müdürü Tunç Sarıgül<br />

ile asansör teknoljileri ve bu alandaki<br />

yenilikleri konuşmaya çalıştık.<br />

Firmanızdan Türkiye’deki<br />

tarihçesiyle beraber kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

KLEEMANN şirketinin Yunanistan dışındaki<br />

ilk bağlı kuruluşu olan KLEEMANN<br />

Asansör, şirketin gelişme ve markanın<br />

yaygınlaşma sürecini başlatarak 2001 yılında<br />

İstanbul’da kurulmuştur.<br />

Şirketin tesisleri arasında, toplam 6.470 m 2<br />

alanı kapsayan mimari ofis ve lojistik merkezleri<br />

bulunmaktadır.<br />

Asansörlerinizde bulunan (güvenlik<br />

ve enerji tasarrufu çerçevesinde)<br />

teknolojik sistemlerdeki son<br />

gelişmeler hakkında bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Özel projeler üzerine uzmanlığı ile KLE-<br />

EMANN asansör, nihai kullanıcıya tamamıyla<br />

eşsiz bir deneyim sunan yenilikçi ve<br />

orijinal tasarıma sahip, özel yapım asansör<br />

çözümlerinde ilk akla gelen isimdir.<br />

Güçlü uzman kadrosu ile KLEEMANN<br />

Asansör, üstün kalitede ürün ve hizmet<br />

sunarak piyasadaki lider konumunu korumaktadır.<br />

Bu günkü teknolojiye göre<br />

firmanızın piyasadaki yerini nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Kleeman asansör, gerek teknolojik alt yapısı<br />

gerekse uzman kadrosu ile asansör<br />

üretimi için gerekli tüm donanımlara sahip<br />

bir firma olarak tasarım ve uygulama konusundaki<br />

yetkinlikleri ile terzi işi tabir edilen,<br />

müşterinin her türlü ihtiyacını standartlar<br />

doğrultusunda hayata geçirebilen, kalite<br />

standardı üst segment bir firmadır.<br />

Rekabet noktasında ürün ve fiyatta<br />

farklılaşma stratejinizi nasıl belirliyorsunuz?<br />

Kleemann asansörü pazarda farklılışatıran<br />

en önemli özelliği, talep edilen her tür<br />

asansörü uygulanabilir bir plartforma, makul<br />

fiyatlarla ve en üst kalitede sunabilmesidir.<br />

Kısaca özetlemek gerekirse butik bir<br />

hizmet alabileceğiniz bir işletmedir.<br />

Şu anda devam eden projeleriniz<br />

hangileri?<br />

Kleeman asansör şu an asansör sektörü<br />

oyuncularına ihtiyaçlarına doğrultusunda<br />

her türlü desteği sağlamakla beraber yakın<br />

zamanda yeni bir oluşum ile adını duyurmanın<br />

hazırlığı içindedir.<br />

Önümüzdeki dönemde yeni yatırım<br />

ve projeleriniz olacak mı?<br />

Yeni yatırım projelerimiz mevcut olmakla<br />

birlikte yakın zamanda bunun seslerini duyacaksanız<br />

zaten… Şimdilik sürpriz olarak<br />

kalsın.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Kleemann asansör dünyanın önde gelen<br />

üreticileri arasındadır, Türkiye’de yaklaşık<br />

15.000 adet ünitemiz kullanılmakta olup<br />

bugüne kadar sektör oyuncularına tedarikçi<br />

olarak daha geri plandaki bir oyuncu<br />

olarak kalmıştık, artık pazarın şartlarını ve<br />

firmanın gücünü daha aktif kullanma zamanı.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 93


“Yerli ve milli’ yaklaşımını<br />

önemsediğimizi her zaman vurguluyoruz”<br />

“Şirketimizin Türkiye’deki ilk üretim tesisi geçtiğimiz Mayıs ayında hizmete girdi. 20 milyon<br />

Euro yatırımla hayata geçen tesisimizde ilk etapta yılda 1.200 ünite yürüyen merdiven<br />

üretilecek. Fabrikamızda görev yapan Türk mühendis ve işçiler, şirketimizin alanındaki<br />

geniş bilgi birikiminden yararlanarak üretim yapacaklar ve ‘yerli ve milli’ konseptine katkıda<br />

bulunacaklar.”<br />

Ürün yelpazesinde bulundurduğu tüm yolcu<br />

asansörleri, yük asansörleri, yürüyen<br />

merdivenler, yürüyen bantlar, engelli platformu<br />

ve yolcu köprüleriyle ilgili üretim, tasarım<br />

ve satış sonrası servis çözümlerini<br />

birlikte sunan thyssenKrupp Asansör, dünyanın<br />

önde gelen asansör şirketlerinden<br />

biridir. Şirket kaliteli hizmet anlayışı ile 150<br />

ülkede faaliyetlerini sürdürmekte. thyssenkrupp<br />

Asansör Türkiye Genel Müdürü<br />

İsmail Polat ile gerçekleştirdiğimiz röportaj<br />

çalışmamızda şirketin Türkiye’deki faaliyetlerini,<br />

yeni yatırım planlarını ve geliştirdikleri<br />

sistemleri ele almaya çalıştık.<br />

Firmanızdan Türkiye’deki<br />

tarihçesiyle beraber kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

thyssenkrupp Asansör, thyssenkrupp<br />

Grup’un yolcu taşıma sistemleri alanındaki<br />

küresel faaliyetlerini sürdürüyor. 2016/2017<br />

mali yılında 7,7 milyar Euro satış gerçekleştiren<br />

ve 150 ülkedeki müşterilerine hizmet<br />

sunan thyssenkrupp Asansör, şirketin<br />

benzersiz mühendislik yetkinliklerini kullanarak,<br />

40 yıl içinde dünyanın lider asansör<br />

şirketlerinden biri haline gelmeyi başardı.<br />

50.000’i aşkın nitelikli çalışanı olan şirket,<br />

müşterilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılamak<br />

üzere geliştirilmiş akıllı ve yenilikçi<br />

ürünler ve hizmetler sunmaktadır. Ürün ve<br />

hizmet portföyü içinde yük ve yolcu asansörleri,<br />

yürüyen merdiven ve bantlar, yolcu<br />

biniş köprüleri, merdiven asansörü ve platform<br />

kaldırıcıları ile tüm ürünler için isteğe<br />

özel hizmet çözümleri yer alıyor.<br />

Şirketimiz, Türkiye’deki müşterilerine daha<br />

yakın olabilmek ve direkt hizmet sunabilmek<br />

için, Türkiye ofisini 1999 yılında açtı.<br />

İstanbul’daki merkez ofisimizin haricinde,<br />

Asya ve Avrupa yakalarında iki bölge müdürlüğümüz<br />

mevcut. Ayrıca Ankara, Bursa,<br />

İzmir, Adana ve Antalya’da da bölge müdürlüklerimiz<br />

bulunuyor. Farklı şehirlerde<br />

bölge müdürlüklerimizin bulunmasındaki<br />

temel amacımız, büyük önem verdiğimiz<br />

servis hizmetlerini müşterilerimize daha<br />

kaliteli bir şekilde sunabilmek. 2015 yılının<br />

ikinci yarısından itibaren merkez ülke<br />

olarak konumlandırılan Türkiye’de, inşaat<br />

ve ulaşım sektörlerinin gelişimi ile birlikte<br />

büyümemizi sürdürüyoruz.<br />

Asansörlerinizde bulunan (güvenlik<br />

ve enerji tasarrufu çerçevesinde)<br />

teknolojik sistemlerdeki son<br />

gelişmeler hakkında bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Ar-Ge faaliyetleri grubumuz ve şirketimiz<br />

için büyük bir öneme sahip. Öyle ki toplamda<br />

17 binden fazla patente sahip olan<br />

grubumuzun yıllık Ar-Ge harcaması 700<br />

milyon Euro’yu aşıyor. Bu faaliyetler sayesinde<br />

daha az enerji tüketen ve daha verimli<br />

çalışan asansörler geliştirebiliyoruz.<br />

Sektörümüzde devrim niteliği taşıyan yeni<br />

ürün ve teknolojilerimiz de Ar-Ge’ye verdiğimiz<br />

önemi açıkça gösteriyor.<br />

Geliştirdiğimiz teknolojiler sadece enerji<br />

tasarrufu anlamında değil, yer tasarrufu<br />

açısından da çok etkili. Şehirleşmenin büyük<br />

bir hız kazandığı, her bir metrekarenin<br />

yüksek bedellerle ifade edildiği günümüzde,<br />

mimarlar en ufak bir alanı bile en etkin<br />

şekilde kullanabilmenin yollarını arıyorlar.<br />

Aynı asansör kuyusu içinde birbirinden<br />

bağımsız olarak çalışan iki kabinden oluşan<br />

TWIN, yenilikçi yapısı ile bu ihtiyacı<br />

fazlasıyla karışılıyor. TWIN, inşaat maliyetlerinin<br />

düşmesine, bina içindeki kullanım<br />

alanlarının artmasına yardımcı olurken,<br />

94<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

asansör bekleme ve yolculuk sürelerini de<br />

önemli ölçüde azaltıyor. Hız, esneklik ve<br />

konforu aynı anda sunabilen TWIN, bina<br />

içinde önemli bir alan kazanımı sağlıyor.<br />

Bu sayede dört kabin için dört asansör kuyusu<br />

inşa etmek yerine, iki kuyu inşa etmek<br />

yeterli oluyor. Bu da bina içinde daha<br />

fazla yaşam alanı elde edilmesinde önemli<br />

bir rol oynuyor.<br />

Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde, geleneksel<br />

asansör kavramını farklı bir boyuta<br />

taşıyan yeni teknolojiler de geliştiriyoruz.<br />

Bu yeni teknolojilerden biri olan MULTI,<br />

sadece dikey değil aynı zamanda yatay<br />

da gidebilen çok farklı bir asansör sistemi.<br />

Dünyanın ilk halatsız asansör sistemi olma<br />

özelliğini taşıyan MULTI için herhangi bir<br />

halat veya kabloya ihtiyaç duyulmaması<br />

sayesinde binanın kullanılabilir -bir anlamda<br />

kiralanabilir- alanında yüzde 25’e<br />

kadar artış elde edilebiliyor. Güvenliğin<br />

anahtar kavram olduğu MULTI konseptinde<br />

kullanılan asansörler dış görünüş olarak<br />

sıradan asansörlerle aynı olsa da, iki<br />

yönlü hareket edebilme kabiliyeti bekleme<br />

sürelerini önemli ölçüde kısaltıyor. Binanın<br />

herhangi bir noktasında asansör çağıran<br />

bir kişi, 15 ile 30 saniye arasında değişen<br />

sürelerde asansöre binebiliyor. Tasarımında<br />

kullanılan hafif materyaller sayesinde,<br />

asansör kabinleri yüzde 50 daha hafif. Aynı<br />

asansör kuyusu içinde birden fazla kabinin<br />

bulunması, asansör ayak izini yüzde 50’ye<br />

kadar azaltırken, taşınan yolcu sayısında<br />

da en az yüzde 50’lik artış elde ediliyor.<br />

Bugünkü teknolojiye göre<br />

firmanızın piyasadaki yerini nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Benzersiz teknolojiler geliştiriyor olmak şirketimizi<br />

sektörün öncüleri arasında konumlandırıyor.<br />

Yukarıda sözünü ettiğim MULTI,<br />

bir konsept olarak geliştirilmişti ancak şimdi<br />

gerçeğe dönüşüyor. İlk ticari kullanımını<br />

2021 yılında göreceğiz. Şirketimiz inşaat<br />

sektörünün, mimarların, mühendislerin ve<br />

kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerini çok iyi<br />

biliyor, bu sayede etkin çözümler geliştirebiliyor.<br />

MULTI ve TWIN örneklerinde olduğu<br />

gibi, sıra dışı çözümler sunmak, inşaat<br />

sektörüne klasik bina formlarının dışına<br />

çıkabilme esnekliği sağlıyor.<br />

Rekabet noktasında ürün ve<br />

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

Yerlilik oranının artırılması, uzun kullanım<br />

ömrü ve düşük bakım maliyetleri gibi<br />

başlıklar stratejimizin belirlenmesinde rol<br />

oynuyor. Almanya merkezli bir şirket olarak,<br />

Türkiye’nin ‘yerli ve milli’ yaklaşımını<br />

önemsediğimizi her zaman vurguluyoruz.<br />

Bu kapsamda, şirketimizin Türkiye’deki<br />

ilk üretim tesisi geçtiğimiz Mayıs ayında<br />

hizmete girdi. 20 milyon Euro yatırımla<br />

hayata geçen tesisimizde ilk etapta yılda<br />

1.200 ünite yürüyen merdiven üretilecek.<br />

Fabrikamızda görev yapan Türk mühendis<br />

ve işçiler, şirketimizin alanındaki geniş bilgi<br />

birikiminden yararlanarak üretim yapacaklar<br />

ve ‘yerli ve milli’ konseptine katkıda bulunacaklar.<br />

Şu anda devam eden projeleriniz<br />

hangileri?<br />

<strong>Yapı</strong>mı devam eden M7 Kabataş-Mahmutbey<br />

Metrosu’nun 19 istasyonun yürüyen<br />

merdiven ve asansör ünitelerinde bizim<br />

imzamız var. Ayrıca, Üçüncü Havalimanı’ndaki<br />

yolcu biniş köprülerini de biz ürettik.<br />

Türkiye’nin en büyük şehir hastanesi<br />

olan Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nin<br />

yürüyen merdiven ve asansörlerinde de<br />

thyssenkrupp Asansör ürünleri kullanılıyor.<br />

Bu noktada, üretim kadar, servis bakım<br />

hizmetleri sunmanın da işimizin çok büyük<br />

bir parçasını oluşturduğunu belirtmek<br />

isterim. Örneğin İstanbul Metrosu’nun tüm<br />

yürüyen merdiven ve asansörlerinin yüzde<br />

82’sinin servis bakım hizmetlerini biz sunuyoruz.<br />

Sadece kendi markamız için değil,<br />

tüm markalar için sunduğumuz bu hizmet<br />

kapsamında, ürünlerin çalışma oranı yüzde<br />

99,2 seviyesinde bulunuyor. Yani servis<br />

bakım hizmeti verdiğimiz ürünler neredeyse<br />

24 saat kesintisiz ve arızasız çalışıyorlar.<br />

Bu çok ciddi bir oran.<br />

Önümüzdeki dönemde yeni yatırım<br />

ve projeleriniz olacak mı?<br />

Yukarıda da ifade ettiğim gibi, 20 milyon<br />

Euro’luk yürüyen merdiven fabrikası yatırımımızı<br />

birkaç ay önce hayata geçirdik. Almanya’da<br />

doğmuş ve büyümüş, hayatının<br />

büyük bir bölümünü yurtdışında geçirmiş<br />

biri olarak, kalbim her zaman Türkiye için<br />

atıyor. Benim için, şirketimin ülkemize yatırım<br />

yapması çok çok önemliydi. Bundan<br />

dolayı büyük bir mutluluk yaşıyorum. Söz<br />

İsmail Polat<br />

thyssenkrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü<br />

konusu yatırım, şirketimizi bu alanda Türkiye’ye<br />

üretim tesisi yatırımı yapan ilk yabancı<br />

şirket konumuna ulaştırdı. Tesisimizin<br />

üretim kapasitesini artırmak planlarımız<br />

arasında yer alıyor. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesinin “Her Yerde Metro, Her<br />

Yere Metro” vizyonunun sürekli bir parçası<br />

olmayı çok önemsiyoruz. Ulaşım projeleri<br />

en güçlü olduğumuz alanlardan biri ve bu<br />

alandaki küresel deneyimimizi İstanbul<br />

halkına sunmaya devam etmek istiyoruz.<br />

Burada bir parantez açarak, ulaşım projelerindeki<br />

deneyimimizin sadece yürüyen<br />

merdiven ve asansörlerden oluşmadığını<br />

da vurgulamak isterim. Örneğin, şirketimizin<br />

geliştirdiği ACCEL adlı ulaşım sistemi<br />

de akıllı şehirlerin önemli bileşenlerinden<br />

biri olmaya aday. ACCEL, mevcut metro<br />

istasyonlarına erişimi daha kolay hale getirerek,<br />

istasyonlara kolay ulaşamadığı için<br />

toplu taşımadan kaçınan yolcuları çekme<br />

potansiyelini sunuyor. Saat ve yön başına<br />

7 bin 300’e kadar yolcunun ulaşımını<br />

sağlayan ACCEL, yeni erişim noktaları<br />

oluşturarak, her bir istasyonun hizmet alanını<br />

büyütüyor, böylece yolcu sayısını da<br />

yüzde 30 oranında artırmış oluyor. ACCEL<br />

ile dünya çapındaki metro sistemlerinin kapasite<br />

kullanımı en üst düzeye çıkarılarak,<br />

yüksek maliyetli yeni istasyon ya da yeraltı<br />

geçidi yapımlarına bir alternatif sunuluyor.<br />

Başka bir avantaj ise karayolundaki araç<br />

sayısının azalması.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Türkiye’deki fabrikamız, ülkemizi yürüyen<br />

merdiven alanında bir ihracat üssü olarak<br />

konumlamamızı sağlayacak. Burada ürettiğimiz<br />

üniteler Doğu Avrupa, Kuzey Afrika<br />

ve Türki cumhuriyetlerde de kullanılacak.<br />

Ek olarak, bu bölgelerdeki thyssenkrupp<br />

Asansör çalışanlarının tamamı Türkiye’deki<br />

eğitim merkezinde eğitim alacaklar.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 95


“Erişim Çözümleri” ile<br />

sektörde adımızdan söz ettiriyoruz”<br />

“Sistemlerimiz, binaların ekolojik ayak izini düşük tutarken, toplam maliyeti düşük tutacak<br />

enerji tasarrufu çözümlerini de içerisinde barındırıyor. Bakım ve modernizasyon servisleri,<br />

ekipmanların kullanım ömrü boyunca etkili bir şekilde çalışmasına ve estetik görünmesine<br />

yardımcı oluyor.”<br />

2008 ile 2015 yılları arasında enerji kullanımı<br />

ile ilgili karbon ayak izini %60’ın<br />

üzerinde azaltan KONE, müşterilerine yenilikçi<br />

ve eko-verimli çözümler sunmakta.<br />

Faaliyetlerini çevre üzerindeki olumsuz<br />

etkilerin azaltılması üzerine oturtmuş olan<br />

firma, bu alandaki çalışmalarıyla da sektörde<br />

örnek bir konumda. KONE Türkiye<br />

Genel Müdürü Haldun ULUSOY ile gerçekleştirdiğimiz<br />

röportaj çalışmamızda<br />

pek çok konuya değinmeye çalıştık.<br />

Firmanızdan kısaca bahseder<br />

misiniz?<br />

KONE, asansör ve yürüyen merdiven<br />

sektörünün global liderlerinden biri konumunda.<br />

1910 yılında Finlandiya’da<br />

kurulmuş olan şirketimiz, yüzyılı aşkın bir<br />

süredir kendisini müşterilerinin ihtiyaçlarını<br />

anlamaya adamış bulunuyor. Şirketimiz<br />

asansörler, yürüyen merdivenler<br />

ve otomatik bina kapıları için yenilikçi ve<br />

eko-etkin çözümler sunuyor. Hedefimiz;<br />

gittikçe kentleşen bir ortamda insanların<br />

binaların içinde sorunsuz, güvenli, rahat<br />

ve bekleme olmaksızın hareket etmelerini<br />

mümkün kılan çözümler geliştirmek<br />

ve sağlamak suretiyle en iyi insan akışı<br />

deneyimini sunmak.<br />

Asansörlerinizde bulunan (güvenlik<br />

ve enerji tasarrufu çerçevesinde)<br />

teknolojik sistemlerdeki son<br />

gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?<br />

KONE olarak, eko etkin teknolojilerimizle<br />

tanınıyoruz. Yenilenen asansör çözümlerimiz,<br />

sektör lideri enerji tüketim düzeylerine<br />

ek olarak yüzde 35 oranında düşüş<br />

sağlıyor. Eko etkin bir KONE asansörün<br />

takılması, binaların karbon ayak izini düşürebilir,<br />

enerji maliyetlerinden tasarruf<br />

edebilir ve LEED –BREEAM gibi önemli<br />

yeşil bina akreditasyonlarının alınmasına<br />

yardımcı olabilir.<br />

Bir binanın tüm enerji tüketiminin yüzde<br />

2’si ila yüzde 10’u asansör ve yürüyen<br />

merdivenler tarafından gerçekleştirilir ve<br />

binalar dünyadaki enerji tüketiminin yüzde<br />

40’ından sorumludur. Kent alanları<br />

büyüyüp enerji fiyatları giderek artarken,<br />

KONE’nin önündeki sorun, çevresel olarak<br />

etkin olmanın yanı sıra insan akışını<br />

da sorunsuz şekilde gerçekleştirecek binalar<br />

tasarlamaktır.<br />

96<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Bugün satın alınan bir KONE asansör ya<br />

da yürüyen merdiven, 2050 yılına ve hatta<br />

sonrasına uzanacak bir kullanım ömrüne<br />

sahip olacak şekilde tasarlanıyor. Sistemlerimiz,<br />

binaların ekolojik ayak izini düşük<br />

tutarken, toplam maliyeti düşük tutacak<br />

enerji tasarrufu çözümlerini de içerisinde<br />

barındırıyor. Bakım ve modernizasyon<br />

servisleri, ekipmanların kullanım ömrü<br />

boyunca etkili bir şekilde çalışmasına ve<br />

estetik görünmesine yardımcı oluyor.<br />

Bugünkü teknolojiye göre<br />

firmanızın piyasadaki yerini nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

KONE, FORBES dergisinin her sene<br />

düzenlediği dünyanın en inovatif 100 şirketi<br />

sıralamasında ilk 50 firma arasına<br />

girmeyi başaran tek asansör firmasıdır<br />

ve bunu 2011 yılından beri her sene ilk<br />

50’ye girerek tekrarlamaktadır. Bu sebeple<br />

KONE’nin en güçlü yanlarından birisi<br />

yenilikçi ürünler üretmesi diyebilirim. Ayrıca<br />

bildiğiniz gibi artık insanlar şehirlerde<br />

yaşıyor. Şehirleşmenin önüne geçmek<br />

pek mümkün görünmüyor. Şehirleşme ile<br />

birlikte yüksek binalar yapılıyor ve asansörlere<br />

daha çok ihtiyaç duyuluyor. İşte<br />

pazarımızın büyüdüğü bir dönemde asrın<br />

gerisinde kalan tüm firmalar sıralamada<br />

da geride kalacaktır.<br />

Haldun ULUSOY / KONE Türkiye Genel Müdürü<br />

Önümüzdeki dönemde yeni yatırım<br />

ve projeleriniz olacak mı?<br />

KONE olarak, son dönemde “Erişim Çözümleri”<br />

ile sektörde adımızdan söz ettiriyoruz.<br />

İnsan erişiminde asansör, yürüyen<br />

merdiven, turnike ve kartlı geçiş sistemlerimiz<br />

ile hizmet veriyoruz. Turnike ve<br />

kartlı geçiş sistemleri, ürün yelpazemize<br />

yeni eklendi. Günümüz teknolojisinde bu<br />

sistemler, asansöre ulaşmadan önceki<br />

durak olduğundan bir bütünlük taşıyor ve<br />

zaman yönetimi ile konfor konusunda oldukça<br />

iddialı çözümler sunuyor. Gelecek<br />

dönemde de yeni “Erişim Çözümleri” ile<br />

sektörde fark yaratmayı hedefliyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 97


Sektörel<br />

Kordsa, ABD’de satın aldığı iki büyük kompozit şirketi ile<br />

ikinci Kordsa yaratma hedefine doğru önemli bir adım attı<br />

Kordsa, 100 milyon dolarlık yatırımla<br />

ABD’de ticari havacılık için üretecek<br />

Güçlendirme teknolojileri lideri Kordsa, yaklaşık 100 milyon ABD doları yatırımla başta<br />

Boeing ve Toray Composites Materials America Inc. olmak üzere dünyanın önde gelen<br />

ticari havacılık sektörü markalarının stratejik tedarikçileri arasında yer alan Fabric<br />

Development Inc (FDI) ve Textile Products Inc. (TPI) şirketlerini satın aldı. Bu satın almalar<br />

ile Kordsa, lastik güçlendirme teknolojilerinde sahip olduğu pazar liderliğini kompozit<br />

teknolojileri ile pekiştirerek, iki kat büyüme stratejisinde önemli bir adım attı.<br />

Kordsa yaptığı Ar-Ge ve teknoloji yatırımları<br />

ile büyümeye devam ederken,<br />

satın alma fırsatlarını da değerlendiriyor.<br />

Bu anlayışın son halkası olarak, Kordsa<br />

geçtiğimiz günlerde 100 milyon dolarlık<br />

yatırımla başta Boeing ve Toray Composites<br />

Materials America Inc. olmak üzere<br />

dünyanın önde gelen ticari havacılık<br />

sektörü markalarının stratejik tedarikçileri<br />

arasında yer alan Fabric Development<br />

Inc. (FDI) ve Textile Products Inc. (TPI)<br />

şirketlerini bünyesine kattığını duyurdu.<br />

Kordsa bu satın almayı, ABD kompozit<br />

pazarındaki konumunu güçlendirme ve<br />

büyüyen havacılık sektörünün tedarik<br />

zincirinde güçlü bir oyuncu olma yolunda<br />

çok önemli bir adım olarak görüyor.<br />

Kordsa CEO’su Ali Çalışkan yaptıkları<br />

bu iki yatırım ile ilgili şunları dile getirdi:<br />

“Kordsa olarak lastik güçlendirme teknolojilerimiz<br />

ile dünyada her üç otomobil<br />

lastiğinden birini, her üç uçak lastiğinden<br />

ikisini güçlendiriyoruz. Lastik güçlendirme<br />

teknolojilerindeki uzmanlığımızı yıllar<br />

içinde geliştirerek faaliyet alanımızı<br />

inşaat güçlendirme ve kompozit teknolojileri<br />

alanlarına genişlettik. Aslında bugün<br />

dünyanın neresine giderseniz gidin<br />

Kordsa teknolojisi ile karşılaşıyorsunuz.<br />

Kordsa olarak, yaşamın her alanına dokunuyor,<br />

yaşamı güçlendiriyoruz. İşimizi<br />

geliştirme noktasında, kompozit teknolojilerine<br />

odaklanmaya yönelik stratejimizin<br />

en önemli adımını Kompozit Teknolojileri<br />

Mükemmeliyet Merkezi’ni hayata geçirerek<br />

attık. Sanayii ve üniversiteyi aynı çatı<br />

altında buluşturan ve adeta bir inovasyon<br />

mutfağı olarak çalışan, Avrupa’nın en<br />

büyük laboratuvarına sahip bu Merkez<br />

2016 yılından beri temel araştırmadan<br />

tasarıma, Ar-Ge’den üretim aşamasına<br />

kadar her alanda hizmet veriyor. Bugün<br />

ise dünya çapında Kordsa’nın mevcut<br />

büyüklüğüne bir Kordsa daha eklememizin<br />

yolunu açan ve bizi ticari havacılık<br />

sektörünün önde gelen oyuncuları konumuna<br />

getirecek Amerika yatırımımızla<br />

Ali Çalışkan / Kordsa CEO’su<br />

başarı hikayelerimize yenilerini eklemeye<br />

hazırlanıyoruz. 100 milyon dolarlık bu<br />

yatırım sayesinde başta Boeing ve Toray<br />

Composites Materials America Inc. olmak<br />

üzere uzay ve sivil havacılık sektörünün<br />

önemli oyuncularının stratejik tedarikçisi<br />

olacağız. Böylece güçlendirme teknolojilerindeki<br />

lider konumumuz perçinlenecek.<br />

Lastiklerini güçlendirdiğimiz uçakların, artık<br />

kompozit teknolojilerimizle kanatlarını<br />

ve gövdelerini; inşaat güçlendirme teknolojilerimizle<br />

ise iniş pistlerini güçlendirir<br />

konumda olacağız.”<br />

98<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


“Ürün çeşitliliğimizin yanısıra<br />

özel imalat taleplerine de cevap vermekteyiz”<br />

“Tesisimizin, Ankara Kahramankazan’da inşaatı sürmekte olan, 3. etabını çok yakında<br />

devreye alarak ülkemizin ve firmamızın vizyonu doğrultusunda, imalat kapasitemizi ve<br />

ihracatımızı artırarak yolumuza emin adımlarla devam etmeyi hedefliyoruz.”<br />

1980 yılında kurulan Yükseliş Asansör,<br />

üretim kapasitesi ve Ar&Ge yatırımlarını<br />

her geçen gün yükselterek sektörde öncü<br />

firmalar arasında yerini güçlendiriyor.<br />

Ulaştığı ülke sayısını sürekli artıran firma,<br />

yeni teknolojilerle ürünlerini geliştirerek<br />

geleceğe yön vermek üzere faaliyetlerini<br />

sürdürüyor.<br />

Yükseliş Asansör Fabrika Müdürü Selçuk<br />

Korkmaz ile dosya konumuz çerçevesinde<br />

bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.<br />

Firmanızdan kısaca bahseder<br />

misiniz?<br />

Yükseliş Asansör olarak 1980’den günümüze<br />

asansör tasarımı, üretimi, yurtiçi<br />

ve yurt dışı pazarlama faaliyetlerini yürütmekteyiz.<br />

Başlıca ürünlerimiz asansör<br />

kabinleri, asansör kapıları, asansör<br />

butonları, paket asansör ve tüm asansör<br />

aksesuarlarından oluşmaktadır. Bunun<br />

yanı sıra “Dönen Asansör” ve “Yatay<br />

Asansör” gibi özel ürünleri ürettiğimiz<br />

gibi, müşterilerimizin özel taleplerini de<br />

karşılamaktayız. Araştırma, geliştirme ve<br />

tesis genişletme faaliyetlerimiz tüm hızıyla<br />

sürmektedir. Tesisimizin, Ankara Kahramankazan’da<br />

inşaatı sürmekte olan, 3.<br />

etabını çok yakında devreye alarak ülkemizin<br />

ve firmamızın vizyonu doğrultusunda,<br />

imalat kapasitemizi ve ihracatımızı<br />

artırarak yolumuza emin adımlarla devam<br />

etmeyi hedefliyoruz.<br />

Firmanızın piyasadaki yerinden,<br />

yurt içi ve yurt dışı satış<br />

faaliyetlerinden bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

Firmamız, asansör sektöründe yurt içi ve<br />

yurtdışı pazarlarda tercih edilen markalar<br />

arasında yerini almaktadır. 53 ülkeye<br />

ihracat yapan firmamız, ürettiği kaliteli<br />

ürünleri dünya pazarı ile buluşturmaktadır.<br />

Pazar araştırma ile ilgili olarak masa<br />

başı çalışmaların akabinde, hedef ülkelerden<br />

hedef müşteriler belirleyerek yurtdışında<br />

yerinde ziyaretler gerçekleştiriyoruz.<br />

Bu sayede müşteri portföyümüz gün<br />

geçtikçe genişlemektedir. Önümüzdeki<br />

dönemde de bu çalışmaları hızlandırıp<br />

100<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

ulaşabildiğimiz ülkelerin ve firmaların sayılarını<br />

artırmayı hedeflemekteyiz.<br />

Rekabet noktasında ürün ve<br />

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

Asansör sektörü, rekabetin oldukça fazla<br />

olduğu bir alandır. Bu yüzden farklılaşma<br />

konusu sektörümüz için olmazsa olmaz<br />

konular arasındadır. Bu sektörde ürünün<br />

kalitesi hayati önem taşımaktadır. Vermiş<br />

olduğumuz fiyatların, ürünümüzün<br />

yüksek kalitesi göz önünde bulundurulduğunda<br />

oldukça uygun olması, küresel<br />

rekabet ortamında fiyat konusunda farklılaşmamızı<br />

sağlıyor. Ürün çeşitliliğimizi<br />

sürekli geliştirmekle beraber, müşterilerin<br />

özel imalat taleplerine de cevap vermekteyiz.<br />

Bu da bizi rakiplerimizin karşısında<br />

avantajlı konuma getiriyor. Ayrıca sektörde<br />

bazı alanlarda ilkleri yaparak farklılaşmayı<br />

sağlıyoruz. Daha önce üretimine<br />

başladığımız ve katılmış olduğumuz<br />

fuarlarda sergilediğimiz, kendi ekseninde<br />

dönen asansör ve yatay asansör projeleri<br />

buna örnektir. Farklılaşmayı sağladığımız<br />

bir diğer konu da destek. Gerek satıştan<br />

önce gerekse satıştan sonra müşterilerimize<br />

tam destek sunuyoruz. 40 yıla yakın<br />

tecrübemiz ve referanslarımız ile köklü ve<br />

tercih edilen bir firma olarak iç pazar ve<br />

dış pazarlarda rekabette farklılaşıyoruz.<br />

Yapmış olduğunuz proje ve<br />

yatırım çalışmalarınız hakkında<br />

bilgi verir misiniz?<br />

Yükseliş Asansör olarak proje ve yatırım<br />

çalışmaları ile beraber gelişimi ve ilerlemeyi<br />

destekliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda<br />

yatay asansör ve kendi ekseninde dönen<br />

asansör projelerini başarı ile tamamlayarak<br />

üretime geçmiştik. Geçen yıl düzenlenen<br />

Asansör İstanbul Fuarı’nda, firmamızın<br />

üzerinde çalıştığı asansör motor<br />

projesinin prototipini sergiledik. Önümüzdeki<br />

dönemde asansör rayları ve taşıyıcı<br />

halat ürünleri hariç, tüm asansör parçalarının<br />

seri imalatını kendi bünyemizde gerçekleştirerek,<br />

paket asansörlerin %80’ini<br />

üretmeyi hedefliyoruz. Başta asansör<br />

motorları olmak üzere otomatik kapı boy<br />

fotoseli, elektronik aşırı yük sistemleri ve<br />

asansör kumanda panolarının seri imalatını<br />

gerçekleştireceğiz. Sektörümüze<br />

ilk olarak yeni motorlarımızı sunacağız.<br />

Ardından diğer projelerimizi hayata geçireceğiz.<br />

Fabrikamızın 3. etabının inşaatı<br />

tamamlandığında, tasarlamış olduğumuz<br />

motorların seri imalat hattını ve 94 metre<br />

Selçuk Korkmaz / Yükseliş Asansör Fabrika Müdürü<br />

yüksekliğindeki asansör test kulesini devreye<br />

alacağız.<br />

Sürdürülebilirlik ve enerji<br />

verimliliği konularında teknolojik<br />

çalışmalarınız var mıdır?<br />

Fizibilitesini yaptığımız projelerden bir<br />

tanesini de enerji verimliliği üzerine yürütüyoruz.<br />

Paket asansörlerin %80’ini<br />

kendimiz imal ediyor hale geldikten sonra<br />

ilerleyen dönemlerde rejeneratif sistemleri<br />

de müşterilerimiz ile buluşturmayı<br />

istiyoruz. Rejeneratif sistem, asansörlere<br />

entegre edildiğinde sistemin üretmiş olduğu<br />

%30 - %40 oranında enerji, asansörler<br />

tarafından kullanılabilecektir. Proje<br />

gerçekleştiğinde enerji tasarrufu sağlamak<br />

ve küresel ısınmayı önlemek gibi konularda<br />

önemli adımlar atarak hem sürdürülebilirlik<br />

hem de sosyal sorumluluk<br />

alanlarında ilerleme kaydetmiş olacağız.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 101


“Avrupa pazarında yerimizi alarak<br />

ihracat yapmaya da başlayacağız”<br />

“Biz direk engelli vatandaşlarımızın ihtiyacı olan ürünlerde minimum fiyat politikası<br />

sergilerken teknik servis ve bakım gibi ilave ücretli hizmetleri de ücretsiz konuma<br />

getirdiğimiz gibi bazı projelerde ise maksimum kalite kullanarak fiyat politikamızı<br />

sunuyoruz.”<br />

Engelli asansör kurulumu ve tamiri alanında geniş kapsamlı bir<br />

hizmet anlayışıyla pazarda yer alan Nur Asansör, engelli vatandaşlarımız<br />

için en doğru tespiti yaparak, konforlu ve kaliteli<br />

asansör hizmeti sunmakta. Son teknolojiye uygun ekipmanlar<br />

ve projeler üretmeye devam eden firma, kendi alanında adeta<br />

uzman konumunda. Nur Asansör Genel Müdürü Doğan Kazan<br />

ile yeni ürünleri, yeni projelerini ve gündeme dair son gelişmeleri<br />

konuştuk.<br />

Doğan Kazan / Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Firmanızdan Türkiye’deki tarihçesiyle beraber<br />

kısaca bahseder misiniz?<br />

Firmamızın çeşitli kollarından biri olan NUR ASANSÖR A.Ş.<br />

Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan da güçlü Bir şekilde hayatına<br />

devam ediyor.<br />

Engelli asansör sistemleri ile Türkiye de 2015 senesi itibari<br />

ile müşterilerine hizmet vermeye başlamış ve hizmet deki<br />

kusursuzluk parolasıyla her geçen yıl ivmesini bir çıta daha<br />

yükseltmektedir.<br />

102<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Ürünleri itibari ise son olarak Kanada’dan<br />

ithal ettiği koltuk merdiven asansörü ile<br />

<strong>2018</strong> de yepyeni bir görüntüye kavuşmuştur.<br />

Uzman satış ekibi, tecrübeli montaj elemanları<br />

kurulduğundan bu yana dinamik<br />

bir şekilde müşterilerimizin emrinde.<br />

Yeni hedefler ile yeni yıla göz kırpmanın<br />

tatlı heyecanı ile de her geçen yıl daha<br />

da tecrübelenip daha iyiye adım atmak<br />

arzusundayız.<br />

Asansörlerinizde bulunan<br />

(güvenlik ve enerji tasarrufu<br />

çerçevesinde) teknolojik<br />

sistemlerdeki son gelişmeler<br />

hakkında bilgi verir misiniz?<br />

Bazı asansör tipleri vardır. Kullandığınızda<br />

güven veren. Tokluk hissi uyandıran.<br />

Kullanmayı tercih edip kusursuz bir seyahat<br />

sunan…<br />

Biz NUR ASANSÖR A.Ş. olarak tam da<br />

bu tasvir ettiğimiz hissiyatı yaşatmak isteriz.<br />

Bu bağlamda bu hissiyatı yaşatmak için<br />

bazı bir takım önlem, güvenlik ve yasal<br />

prosedür işlemlerinden geçerek müşterilerimizin<br />

karşısına çıkarız.<br />

Asansörlerde bulunması gereken birtakım<br />

özel güvenlik paketleri bulunmalı ve<br />

geliştirilmelidir. Son dönemde uyguladığımız<br />

engelli asansörlerimizde UPS sistemi<br />

adı verilen akü takviyeleri kullanıyoruz.<br />

Bu ne işe yarıyor; bu sistem elektrik<br />

kesilmesi ve jeneratör devreye girmediği<br />

esnada asansörü çalıştırarak sizi en yakın<br />

kata tahliye ederek kapıların açılması<br />

işlemine yarıyor.<br />

Bu sayede engelli vatandaşlarımız risksiz<br />

bir şekilde elektrik kesintisi olması halinde<br />

bile asansörde kalma riskini ortadan<br />

kaldırıyor.<br />

Bu sistem ile güvenlik konusunda küçük<br />

bir pay da olsa iyileşmiş bulunuyoruz<br />

Bu günkü teknolojiye göre firmanızın<br />

piyasadaki yerini nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Firmamız gün geçtikçe iyileşen, geleceğe<br />

yatırım yapan ve gelecekteki ihtiyaçlara<br />

göre hareket eden bir yapıdır.<br />

Biz dünya da neler olup bitiyor, neler gelişiyor,<br />

sektörümüzde hangi olumlu gelişmeler<br />

olduğunu yakından takip ediyoruz.<br />

Bunları dergiler, sektörel haberler, özellikle<br />

de Fuarlardan yakından takip ediyoruz.<br />

Bu fuarlar başlıca Avrupa da bulunuyor.<br />

Hali hazırda iş birliklerimizden dolayı<br />

Amerika ve Kanada piyasasını da yakından<br />

takip ediyoruz.<br />

Gelişen ülkeleri fuarlarda neler yaptıklarını<br />

görebiliyoruz ve bizde bazı önlemlerimizi<br />

alıyoruz.<br />

Sektörümüzde kısıtlı imkanlar ve değerlendirmeler<br />

olmasına karşın, inovasyon<br />

oluşturup rakiplerimizden geri kalmama<br />

adına çalışıyoruz.<br />

Yakın gelecekte NUR ASANSÖR A.Ş.<br />

olarak Avrupa pazarında yerimizi alarak<br />

ihracat yapmaya da başlayacağız.<br />

Bunun için birtakım önlemler alıyor ve<br />

dünyanın sayılı firmalarıyla fikir alışverişinde<br />

bulunuyoruz.<br />

Rekabet noktasında ürün ve<br />

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

Dünya var olduğu sürece rekabette olacaktır<br />

yarışma da. Her sektörde her dalda<br />

her branjda. Fakat bu rekabetin başarıyı<br />

getireceği gerçeği de değiştirmeyecek.<br />

Biz NUR ASANSÖR A.Ş. olarak kurulduğumuz<br />

ilk günden beri bu rekabetin<br />

içindeyiz. Rekabet ettiğimiz firmaları iyi<br />

analiz eder iyi etüt ederiz.<br />

Her ürünün bir fiyatı vardır. Ürünlerimizin<br />

de bir kalite fiyat politikası vardır.<br />

Bazı ürünlerimiz direk engelli vatandaşlarımıza<br />

hitap ederken bazıları ise proje<br />

işleridir.<br />

Biz direk engelli vatandaşlarımızın ihtiyacı<br />

olan ürünlerde minimum fiyat politikası<br />

sergilerken teknik servis ve bakım gibi ilave<br />

ücretli hizmetleri de ücretsiz konuma<br />

getirdiğimiz gibi bazı projelerde ise maksimum<br />

kalite kullanarak fiyat politikamızı<br />

sunuyoruz.<br />

Onun için ürünlerin hak eden fiyatlarını<br />

belirleyip her keseye her bütçeye uygun<br />

fiyatlandırma uyguluyoruz.<br />

Şu anda devam eden projeleriniz<br />

hangileri?<br />

Firmamız çoğu devlet ihaleleri olmak<br />

üzere irili ufaklı birçok projeye imza attı.<br />

Bu projelerin tamamını ise şükür sağ salim<br />

teslim ettik. Şu anda devlet kurumu<br />

olan SGK-SSK ege bölgesini ortak yatırımcı<br />

ile erişebilirlik işlerini yürütüyoruz.<br />

Firmamızın üstlendiği erişim ve engelli<br />

asansörü yapımı konusunda ise BUR-<br />

GAN BANK işlerinde yardımcı olarak.<br />

Engelli vatandaşlarına hizmet edecek konuma<br />

gelmelerini sağlıyoruz.<br />

Firmamız bunun gibi birçok projeyi şuan<br />

da yürütüyor. Uzman kadromuz ile tüm<br />

erişebilirlik kanununun gereksinimlerine<br />

yanıt veriyoruz.<br />

Önümüzdeki dönemde yeni<br />

yatırım ve projeleriniz olacak mı?<br />

NUR ASANSÖR A.Ş. gelecek 2019/2020<br />

döneminde bahsettiğimiz gibi Avrupa<br />

Birliği ülkelerine açılarak ürünlerimizi ve<br />

getirdiğimiz yenilikleri pazara sokmanın<br />

gayreti içerisindeyiz.<br />

Ülkemiz adına da sevindirici bir haber<br />

olan engelli asansörü ihracı şu an için<br />

gelecek yıllardaki tek gündem konumuz.<br />

Kararlı yapımız ve her ihtiyaca uygun çözümlerimiz<br />

ile birçok engeli ortadan kaldırmanın<br />

hayalini kuruyoruz.<br />

Ülkemizdeki ihtiyaçlarını da göz önüne<br />

alarak doğru ve kararlı adımlar ile geleceğe<br />

yürümek istiyoruz.<br />

NUR ASANSÖR A.Ş. olarak yeni projeler<br />

ve gelişmeleri her daim gündemde tutarak<br />

iş hacmi yaratmak istiyoruz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Tüm okurlarımızın bizleri takip etmelerini.<br />

Yakından bilgi almak için showroomu ve<br />

sitemizi ziyaret etmeleri isteriz.<br />

Bina iskanı ve oturum gibi belediye izinleri<br />

için birtakım çözümlerimizi yeni onaylanan<br />

ürünlerimiz ile müşterilerimizi beklediğimizi<br />

belirtmek isteriz.<br />

Muhteşem bir söyleşi oldu.<br />

Bizler de, engelli erişimi konusunda hem<br />

engelliler, hem vesile olacaklara, hemde<br />

bizler adına çok teşekkür ettiğimizi belirtmek<br />

isteriz.<br />

Değindiğiniz konular ile bizler de okurlara<br />

bilgi verme şansı bulduk.<br />

Teşekkür ederiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 103


Sektörel<br />

Systemair HSK, Türkiye’yi Ortadoğu ve Balkanlar için üretim üssü olarak belirledi<br />

Türkiye’nin LEED Gold Sertifikası’na Sahip İlk Klima Santrali Fabrikası<br />

Eylül’de Açılıyor<br />

Fabrikalar, alışveriş merkezleri, şehir<br />

hastaneleri gibi dev projelerin iklimlendirmesini<br />

sağlayan klima santralleri sektöründe<br />

Türkiye pazar lideri olan Systemair<br />

HSK, “Türkiye’nin ‘Enerji ve Çevre Dostu<br />

Tasarımda Liderlik’ anlamına gelen LEED<br />

Gold Sertifikası’na sahip ilk klima santrali<br />

fabrikası”nın resmi açılışını Eylül ayında<br />

gerçekleştirecek. Dilovası Makine İhtisas<br />

Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 28<br />

bin metrekare alana kurulu yeni fabrikanın,<br />

özellikle Ortadoğu ve Balkanlar için<br />

üretim üssü olması planlanıyor. Systemair<br />

HSK’nın Hadımköy’de konumlanan bir<br />

önceki üretim tesisinden yaklaşık iki kat<br />

daha büyük olan yeni fabrika, hali hazırda<br />

tam kapasite olarak üretime başlamış<br />

durumda.<br />

Türkiye’nin en büyük iklimlendirme şirketlerinden<br />

HSK’nın yüzde 90 hissesini 2012<br />

yılında satın alan dünya iklimlendirme<br />

devi Systemair, son iki yıl içinde dünya<br />

genelinde gerçekleştirdiği en büyük yatırımı<br />

olan bu yeni fabrika ile potansiyeline<br />

ve gücüne inandığı Türkiye’nin ekonomisi<br />

ve istihdamına katkıda bulunmaya kararlı<br />

olduğunu ortaya koyuyor.<br />

Ülkemizde fabrika yatırımının yüzde 35’i<br />

için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan<br />

(EBRD) fon kullanan tek HVAC<br />

(ısıtma, soğutma ve iklimlendirme) markası<br />

olan Systemair HSK, bu yatırımı ile<br />

iç piyasaya ürün tedariği gerçekleştirecek<br />

olmakla birlikte daha çok doğu ile batı<br />

arasında köprü kurarak ihracata odaklanacak.<br />

Bölgesel bir güç olarak Türki Cumhuriyetler<br />

ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne<br />

ihracatını artırmayı hedefleyen Systemair<br />

HSK, bu fabrika ile Türkiye’yi özellikle<br />

Ortadoğu ve Balkanlar için üretim üssü<br />

olarak konumlandırıyor. Son 6 yıldır klima<br />

santrali alanında en fazla ihracat yapan<br />

3. şirket olmayı başaran Systemair HSK,<br />

cirosu içinde yüzde 25 paya sahip olan<br />

ihracat oranını hızla artırarak klima santrali<br />

pazarındaki ülke liderliğinin sınırlarını<br />

genişletmeyi amaçlıyor. Endüstri 4.0’a<br />

uyumlu altyapısı ile hedef pazarların ihtiyaçlarına<br />

uygun özelleştirilmiş ürünler<br />

üretme imkanı tanıyan fabrika, Systemair<br />

HSK’nın operasyonel verimliliğini ve uluslararası<br />

standartlara uygun ürünler üretme<br />

kapasitesini de artıracak.<br />

Aile şirketinden globalliğe uzanan<br />

başarı öyküsü<br />

İklimlendirme sektörünün duayen isimlerinden<br />

Vural Eroğlu’nun 1981 yılında kurduğu<br />

ve önce 2004 ardından 2010 yılında<br />

yönetim süreçlerine ikinci nesil olarak sırasıyla<br />

kızları Ayça Eroğlu ve Ayşegül Eroğlu’nun<br />

dahil olduğu HSK, 2006 senesinden<br />

itibaren her yıl ortalama yüzde 30 büyüyen<br />

ve 2008 yılından itibaren Türkiye’de klima<br />

santralleri sektöründe pazar liderliğine<br />

yerleşen bir firma konumundaydı. İnovatif<br />

ürünleri ve patentli teknolojilerinin yanı sıra<br />

mühendislik alanındaki deneyimi, güçlü<br />

know-how’ı ve yüksek ihracat potansiyeli<br />

ile öne çıkan HSK, bu sayede Türkiye’de<br />

2000 yılından beri satış ofisleri bulunan<br />

dünya iklimlendirme devi Systemair’ın ilgisini<br />

çekti. 1974 yılında İsveç’te kurulmuş<br />

ve özellikle klima fanları alanında dünya<br />

çapında üretim gerçekleştiren Systemair;<br />

60 ülkede faaliyet gösteren, 27 fabrikası ile<br />

toplam 330 bin metrekareyi aşkın üretim<br />

alanı bulunan, 6 bin kişiye istihdam sağlayan,<br />

750 milyon Euro ciroya ve finansal<br />

değerlendirmede en yüksek kredi notuna<br />

(AAA) sahip bir firma olarak dikkat çekiyor.<br />

2012 yılında HSK’nın yüzde 90 hissesini<br />

satın alan Systemair, bu tarihten<br />

itibaren Systemair HSK olarak<br />

çok daha güçlü bir organizasyon<br />

yapısı ve yüksek hedeflerle yola<br />

devam ediyor.<br />

104<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


YILLARCA BERABER<br />

OLACAĞINIZ YENi YILDIZIMIZ:<br />

E.C.A. NiTA!<br />

3 farklı boyutta lavabo armatürü ve ankastre banyo/lavabo<br />

seçenekleriyle hayatımıza giren Nita Serisi, gövde ile simetrik<br />

kumanda kolu ve vazgeçilmez dairesel gövde tasarımı ile<br />

şık bir görünüm sunuyor.<br />

Yüksek Lavabo Bataryası<br />

Eviye Bataryası Ankastre Lavabo Bataryası Banyo Bataryası<br />

Lavabo Bataryası<br />

www.eca.com.tr


52 ülkeye binlerce ton ihracat<br />

‘Sistem Alüminyum’<br />

Sistem Alüminyum, çeyrek asra yaklaşan<br />

tecrübesiyle: 17.000 çeşide yakın arşiviyle<br />

kalıp ve biyet üretiminden başlayıp<br />

ekstrüzyon alüminyum profil imalatı, elektrostatik<br />

toz boya, ahşap kaplama, eloksal,<br />

mekanik işlem, kompozit panel imalatı ve<br />

nihai uygulamaları bünyesinde bulunduran<br />

entegre bir işletmedir. SİSTEM’in, Çorlu<br />

Misinli bölgesinde bulunan 300 bin m 2 ’lik<br />

tesislerinde kurulu 7 presi ile yıllık 45 bin<br />

ton alüminyum profil üretimi yapılabilmektedir.<br />

Dökümhane ve Biyet üretim tesislerinde<br />

yıllık 45 bin ton üretim, boyahanelerinde<br />

24 bin ton eloksal ve 19 bin ton statik<br />

toz boyama işlemi yapılabilmektedir.<br />

Şirketin 2017 yılında AR-GE yatırımları<br />

büyük ölçüde tamamlanmış, kalifiye uzmanlara<br />

ve teknoloji parkına yapılan yatırımlarla<br />

laboratuvar hassas ölçüm ve test<br />

cihazlarıyla donatılmıştır. Bu yatırımlarla<br />

inşaat sektörü başta olmak üzere birçok<br />

sektörün alüminyum profil ihtiyacına cevap<br />

veren Sistem Alüminyum, teknolojik yatırımları<br />

ve sahip olduğu yüksek kalite bilinciyle,<br />

otomotiv, savunma ve havacılık alanlarında<br />

da hizmet vermeye hazırlanıyor.<br />

İHRACATIN YÜKSELEN YILDIZI<br />

Üretim kapasitesinin %50’lik bölümünü<br />

ihracata ayıran şirket, <strong>2018</strong> yılı itibariyle<br />

50’yi aşkın ülkeye ihracat yapmaktadır.<br />

Şirket, 2017 yılı iş sonuçlarında birçok başarı<br />

ve ödüle imza atmıştır. İstanbul Demir<br />

ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği<br />

(İDDMİB) tarafından düzenlenen ve 2017<br />

yılında en fazla ihracat yapan firmalarına<br />

verilen, İhracatın Metalik Yıldızları Ödül<br />

Töreni’nde “Alüminyum Çubuk ve Profiller”<br />

kategorisinde 2.lik ödülüne layık görülmüştür.<br />

Yine, Türkiye İhracatçılar Meclisi tara-<br />

106<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

fından 2017 yılı sonuçlarıyla hazırlanan<br />

“1000 Firma” listesinde 398. sıraya yükselerek<br />

başarısını kanıtlamıştır.<br />

Sektörünün yükselen yıldızı olmayı sürdüren<br />

Sistem Alüminyum; İstanbul Sanayi<br />

Odası (İSO) tarafından derlenerek açıklanan<br />

“Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-<br />

2017” listesinde, 2016 yılına göre<br />

90 sıralık bir yükselişle 341. sırayı almayı<br />

başararak istikrarlı büyümesini sürdürmektedir.<br />

ALUTECH SYSTEM SERIES CEPHE<br />

SİSTEMLERİ<br />

Sistem Alüminyum’da standart yüksek<br />

kalite ile üretim ve hizmet, öncelikli ilke<br />

durumundadır. Bu amaçla tümüyle kendi<br />

imkân, teknoloji ve AR-GE çalışmaları<br />

neticesinde ALUTECH SYSTEM SERIES<br />

markası altında giydirme cephe sistemlerini,<br />

yalıtımlı-yalıtımsız doğrama, sürme,<br />

ışıklık, çelik takviyeli cephe, kompoze ve<br />

taş kaplama alt taşıyıcı sistemlerini piyasaya<br />

sürmüştür. Sektöre sunulan sistemler<br />

her aşamada mühendislik testlerinden<br />

geçirilmiş ve Avrupa (EN) normlarında tüm<br />

aksesuarlarla uyumu sağlanmıştır.<br />

Alutech System Series markası altında:<br />

Cephe sistemleri, çelik takviyeli cephe<br />

sistemleri, pencere sistemleri, Sürme sistemleri,<br />

Kompozit panel taşıyıcı sistemleri,<br />

Güneş kırıcılar, Cotta cephe kaplama<br />

sistemleri ve Ofis bölme sistemleri ana<br />

grupları altında onlarca çeşit mamul üretilmektedir.<br />

ALUTECHBOND KOMPOZİT<br />

PANELLER<br />

Farklı tasarım ve uygulamalara cevap verebilecek<br />

şekilde cephelerin vazgeçilmez<br />

elemanı olan Alüminyum Kompozit Panel<br />

(ALUTECHBOND) Sistem Alüminyum tesislerinde<br />

üretilmektedir. Dış ve iç cephe<br />

ve reklam panosu uygulamaları için metalik<br />

renkli, mat renkli ve desenli renk seçeneklerinde<br />

farklı kompozit paneller mevcut<br />

olup istenilen ölçülerde panel üretimi yapılabilmektedir.<br />

Yıllık 4,200,000 m 2 kapasitesi<br />

olan iki üretim hattı ile projelerinize<br />

optimum çözümler sunulmaktadır. ALUTE-<br />

CHBOND Alüminyum Kompozit Panel eksi<br />

50 oC’den artı 80 oC’ye kadar olan sıcaklıklarda<br />

kullanılabilen bir malzemedir. A2<br />

Yanmaz, B1 Geç Alev Alan ve B2 Standart<br />

tip sandviç kompozit panel ürünler dünya<br />

standartlarında üretilmekte olup, garanti<br />

süresi 20 yıldır. Sistem Alüminyum, misyonu<br />

gereği müşteri memnuniyetini baz aldığından;<br />

gerek optimum çözümler sunan<br />

profil dizaynlarıyla gerek montaj kolaylığı<br />

sağlayan detaylarımızla gerekse malzeme<br />

kalitesi ve tedarik hızımızla ayrıcalıklı hizmet<br />

vermeyi ilke kabul etmiştir.<br />

Alüminyum profil sektöründe sürekli gelişmeyi<br />

ve kalıcı olmayı hedefleyen Sistem<br />

Alüminyum, kalite sistemi çalışmalarıyla<br />

da bu amaca ulaşmada hızlı adımlarla ilerlemektedir.<br />

CE, TSE, EN,Gost-R, Statik toz<br />

boya uygulamaları için QUALİCOAT, eloksal<br />

uygulamaları için QUALANOD belgelerine<br />

sahip olan firmamız, ISO 9001:2008,<br />

ISO 14001:2004, OHSAS 18001:2007 ve<br />

ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim<br />

Sistemi gibi sistem belgelerine sahiptir.<br />

Ayrıca SİSTEM ALÜMİNYUM SAN. VE<br />

TİC. A.Ş. temin ettiğiniz malzemeler içinde<br />

REACH ve ROHS kısıtlamasında bulunan<br />

kimyasalların (ağır metaller) yasal sınırlar<br />

içinde bulunduğunu teyit etmektedir. Sistem<br />

Alüminyum’da ayrıca; tüm ürünler için<br />

müşterilere her türlü mühendislik mimari<br />

uyum konusunda teknik hizmet verilmektedir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 107


“Türkiye’de güçlü bir gelişme<br />

potansiyeli görüyoruz”<br />

“Türkiye’nin her yerinde 80’in üzerinde partnerimiz var. Dolayısıyla Türkiye’nin tamamına<br />

hitap edebiliyoruz. İş ortaklarımızın ekipleri ve her noktadaki paydaşlarımızın teknik<br />

eğitimini sağlamak bizim için sürekli ve vazgeçilmez bir yatırım faaliyeti.”<br />

‘Daha az kaynak ile daha fazlasını yapma’<br />

iddiası ile sürdürülebilir ürünler geliştiren<br />

Danfoss, müşteri beklentilerinin de ötesinde<br />

bir kalite anlayışına sahip. 1933 yılında<br />

Danimarka’da kurulan firma 1998 yılından<br />

itibaren aynı kalite ve aynı yenilikçi yaklaşımlarla<br />

Türkiye’de faaliyet göstermekte.<br />

Danfoss Türkiye Genel Müdürü Emre Gören<br />

ile Danfoss’un faaliyetlerini, üretim süreçlerini,<br />

yeni ürün gruplarını ve pazardaki<br />

anlamlı konumunu konuşmaya çalıştık.<br />

Sektörünüzde gerçekleştirmiş<br />

olduğunuz faaliyet ve hizmetlerinizi<br />

kısaca bizlerle paylaşır mısınız?<br />

Danfoss, 1933’te Danimarka’da kurulmuştur.<br />

Yarının dünyası için daha az kaynak ile<br />

daha fazlasını yapmaya olanak sağlayan<br />

ürünler geliştirir. Şehirleşme, gıda arzı,<br />

dijitalleşme, elektrifikasyon ve enerji verimliliği<br />

gibi küresel trendlere ilişkin çözüm<br />

üretmek için çalışır. Danfoss’un her ürünü,<br />

çözümü ve hizmeti enerji verimliliği, dolayısıyla<br />

emisyonların azaltılması, kaynakların<br />

korunumu ve daha iyi kullanımı göz önünde<br />

bulundurularak tasarlanır.<br />

Danfoss Türkiye’deki aktivitelerine ise<br />

1998’de başladı. Bu sene 20’nci yılımızı<br />

kutluyoruz. İran, Pakistan ve Azerbaycan<br />

da Danfoss Türkiye ekibinin sorumluluk<br />

alanında bulunuyor. Isıtma, Soğutma, Motor<br />

Kontrol Sistemleri ve Güç Çözümleri<br />

olmak üzere dört ana bölümde faaliyet<br />

gösteriyoruz.<br />

Sezonun yoğun olduğu bir<br />

döneme giriyoruz. Satış ve satış<br />

sonrası için yapmış olduğunuz<br />

hazırlıklardan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Endüstrinin ve yapı sektörünün hemen her<br />

alanında faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz<br />

için yıl boyu süren bir yoğunluğumuz var.<br />

Bu yoğunluk altında, hizmet kalitemizi üst<br />

düzeyde tutabilmek için çok iyi kurgulanmış<br />

bir organizasyona son 4 senedir emek<br />

verdik ve bugün bunun meyvelerini topluyoruz.<br />

Tüm iş kollarımızın ayrı satış ve<br />

servis organizasyonları, bayi ve entegratör<br />

ağları var. Kimi mekanik, kimi elektrik-elektronik<br />

ağırlıklı bu yapılanmalar alanlarında<br />

uzman arkadaşlarımızdan oluşuyor.<br />

Bir de tüm iş alanlarına hitap eden ortak<br />

uzman ekiplerimiz var. Böylece büyümeye<br />

ve pazardaki değişimlere çok daha hızlı<br />

adapte olabiliyoruz. Danfoss, genelde<br />

partnerleriyle birlikte hareket etmeyi çok<br />

seviyor. Partnerlerine rakip olmak yerine,<br />

onlarla birlikte kazanmayı tercih ediyor. Bu<br />

da bizim için büyük bir avantaj. Türkiye’nin<br />

her yerinde 80’in üzerinde partnerimiz var.<br />

Dolayısıyla Türkiye’nin tamamına hitap<br />

edebiliyoruz. İş ortaklarımızın ekipleri ve<br />

her noktadaki paydaşlarımızın teknik eğitimini<br />

sağlamak bizim için sürekli ve vazgeçilmez<br />

bir yatırım faaliyeti.<br />

Ürün gruplarınız hakkında bilgi<br />

verir misiniz? Bu yıl için satış<br />

anlamında öne çıkardığınız ürün ve<br />

sistemler hangileri olacak?<br />

Mobil hidrolik, iklimlendirme ve soğutma<br />

endüstrisi, ısıtma sektörü, ısı transferi ve<br />

bölgesel ısıtma sistemleri, motor kontrol<br />

sistemleri, endüstriyel otomasyon, yarı iletken<br />

teknolojisi, yüksek basınçlı pompalar<br />

ve yangın söndürme sistemleri alanlarında<br />

faaliyet gösteriyoruz.<br />

108<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Danfoss, her yıl en az %10 büyüme hedefleyen<br />

bir şirket. Bu büyümenin yaklaşık<br />

%3’ünü şirket satın almaları ile yapıyoruz<br />

ve pazar payımızı bulunduğumuz her segmentte<br />

artırıyoruz. Danfoss bugün faaliyet<br />

gösterdiği her alanda pazar lideridir veya<br />

ikinci konumda bulunmaktadır. Bu satın<br />

almalar neticesinde pazarda güçlü isimler<br />

olan ve Danfoss bünyesine katılan markalardan<br />

bazıları Isıtma segmentinde DEVI,<br />

Sondex®, DAF Enerji iken Soğutma segmentinde<br />

Turbocor®; Güç Çözümleri segmentinde<br />

Sauer, Visedo ve Motor Kontrol<br />

Sistemleri segmentinde ise VACON® olarak<br />

sayılabilir.<br />

Bu yıl dahil olmak üzere önümüzdeki yıllarda<br />

da yarının teknolojilerini pazara<br />

sunmaya devam edeceğiz. Danfoss’un<br />

bugün sağladığı çözümlerle, ulaşımı kolay<br />

olmayan tesislere uzaktan erişim sağlanarak<br />

sorunlar çözülebiliyor, rutin bakımlar<br />

yapılabiliyor. Uzmanlık merkezimizdeki<br />

mühendisin, cihaza ve sahadaki yetkilinin<br />

arayüzüne bağlanarak, sanki oradaymış<br />

gibi sorunlara direk müdahale etmesini<br />

sağlayan teknolojilerin günlük hayata daha<br />

fazla adapte edilmesini hedefliyoruz. Danfoss<br />

bu alanda da öncü rolünü üstleniyor.<br />

Geliştirdiğimiz otonom araç teknolojileri<br />

ile traktör ve iş makinalarının birbirleriyle<br />

haberleşerek yoğun iş yükünü insanlardan<br />

devralması ve gece gündüz demeden<br />

hatasız bir şekilde icra etmesine yönelik<br />

ürünler geliştiriyoruz. Akıllı evler ve ofisler<br />

için IoT uyumlu, tasarrufu ve konforu arttıran<br />

akıllı kontrol sistemleri sunuyoruz.<br />

Bu yıl için hedeflediğiniz ciro ve<br />

satış rakamları hakkında biraz bilgi<br />

verir misiniz?<br />

Danfoss’un 2017 sonu itibariyle 5,8 milyar<br />

Euro cirosu, 20’den fazla ülkede 72<br />

fabrikası, dünya çapında yaklaşık 27 bin<br />

çalışanı bulunuyor. 55 farklı ülkede 100’ün<br />

üzerinde satış organizasyonu ile 2017<br />

senesini %12 büyüme, %11’in üzerinde<br />

FAVÖK (faiz ve vergi öncesi kâr) ile tamamladık.<br />

Danfoss Türkiye ise, 2016 yılında %16,<br />

2017 yılında ise %15 organik büyüme gösterdi.<br />

<strong>2018</strong> yılında da çift haneli büyüme<br />

hedefliyor ve Türkiye’de güçlü bir gelişme<br />

potansiyeli görüyoruz.<br />

Türkiye dışında hangi sistemlerle<br />

hangi pazarlarda daha güçlü<br />

konumdasınız?<br />

<strong>2018</strong>’de Danfoss globalde çift haneli büyüme<br />

hedefini sürdürüyor. Şu anda Danfoss’un<br />

en önemli pazarları Çin, Kuzey<br />

Amerika ve Avrupa. Özellikle Çin’de çok<br />

yüksek büyüme trendi yakalamış durumdayız.<br />

Çin’de artan şehirleşme oranı ve<br />

endüstriyel büyümenin geçtiğimiz senelere<br />

göre ivme kazanması da bize çok yardımcı<br />

oldu. Danfoss’un ayak izini artırması,<br />

tüm gücünü yansıtmasıyla birlikte Çin ve<br />

Kuzey Amerika’dan büyük<br />

pay almaya başladık. Avrupa’da<br />

zaten güçlüydük;<br />

bu gücü yeni teknolojilerle<br />

koruyoruz. Türkiye’yi tek<br />

başına değil de içinde bulunduğu<br />

Orta Doğu ve Afrika<br />

bölgesiyle birlikte değerlendirmek<br />

gerekir. Türkiye<br />

bölgenin en büyük ülkesi.<br />

Türkiye ekibi de burada<br />

birçok konuda öncü. Bunu<br />

tüm bölgeye adapte etmeye<br />

çalışıyoruz.<br />

Sektörün içerisinde<br />

bulunduğu süreci nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Önümüzdeki dönemde<br />

bizi ne tür avantaj ve<br />

zorluklar bekliyor?<br />

Ekonomik anlamda bir<br />

geçiş dönemindeyiz. Bu<br />

senenin kalanında ve önümüzdeki<br />

yıllardaki piyasa<br />

koşulları, geçtiğimiz senelerden<br />

alışık olduğumuz<br />

durumdan oldukça farklı<br />

olacak gibi görünüyor.<br />

Ülke içinde enflasyon, yüksek döviz kuru,<br />

kredi değerlendirme kuruluşlarının revize<br />

ülke notları bir yanda, değişen güncel<br />

global para politikaları, bizim gibi gelişen<br />

ekonomilerin sıcak paradan eskisi kadar<br />

sebeplenememesi, global ekonomideki<br />

korumacı politikaların artması, hareketlenen<br />

bölgemizin komşularımızla ticaretimize<br />

olası etkileri diğer yanda iken ülkemizin<br />

bu şartlar altında atacağı her adım son derece<br />

önem arz ediyor. Bunlar, bu dönemin<br />

sonunda bizi nasıl bir gelecek beklediğini<br />

belirleyecek.<br />

Gerçek şu ki, bizim gibi yenilikçi firmalar<br />

bu dönemde Türkiye’ye çok değerli avantajlar<br />

sağlama yetisine sahip. Türkiye’nin<br />

enerji ve iklim stratejisi doğrultusunda<br />

attığı somut adımları desteklemek adına<br />

çözümlerimiz ve bilgimizle katkı sağlıyoruz<br />

ve enerji verimliliği özelindeki çalışmalarımızla<br />

hemen her sektörde bulunuyoruz.<br />

Birçok belediye ile su tedarik ve atık su<br />

tesislerinde enerji verimliliğini arttırıcı çalışmalar<br />

gerçekleştirdik. Bölgesel Isıtma<br />

Sistemleri’nde öncü uygulamalar yaptık<br />

ve geniş çaplı dönüşüm konusunda Enerji<br />

ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan büyük<br />

destek gördük. Bölgesel ısıtma sistemi, bir<br />

termik santralin atık ısısı veya jeotermal bir<br />

kaynak ile çevredeki konutların ısıtılmasını<br />

ve maliyetin doğalgaza kıyasla üçte bir<br />

oranında azaltılmasını sağlıyor. Danimarka’nın<br />

enerji konusundaki bağımsızlığında<br />

son 85 yıldır önemli bir rol oynayan Danfoss<br />

olarak, şimdi Türkiye’nin enerjide dış<br />

kaynaklardan bağımsız bir geleceğe doğru<br />

ilerlemesine yardımcı olmak için tüm birikimini<br />

kullanıyoruz.<br />

EMRE Gören / Danfoss Türkiye Genel Müdürü<br />

Bir diğer örnek de Endüstri 4.0. Bunun gerek<br />

dünya gerek Türkiye’nin gündeminde<br />

bu denli yer almasının, ülke yönetimleri ve<br />

yatırımcılar tarafından kabul görmesinin<br />

somut bir sebebi var: bu trendin verimlilik<br />

ve sürdürülebilirlik potansiyeli. Ve bu<br />

değişimin sadece endüstride olduğunu<br />

da düşünemeyiz. Tarımdan, ulaşıma, tıp<br />

sektöründen binalara kadar her yerde benzer<br />

teknolojilerin kullanıldığını ve süreçlerin<br />

her geçen gün daha fazla ve istikrarlı<br />

kalite ve esneklik kazandığını görüyoruz.<br />

Danfoss olarak gerek kendi süreçlerimizde<br />

gerek müşterilerimize sunduğumuz<br />

çözümlerde dijitalleşmenin getirdiği verimlilik<br />

ve sürdürülebilir kaliteyi şimdiden elde<br />

ediyoruz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Firma olarak tek hedefimiz aslında “İyi ki<br />

Danfoss’la çalışmışız” cümlesini müşterilerimize<br />

söyletebilmek. Tüm enerjimizi<br />

bu amacımıza veriyoruz. Yapmış olduğumuz<br />

etkinliklere bakacak olursak güven<br />

ve odaklanma üzerine kurulu bir stratejimiz<br />

var. Müşterilerimize her alanda güven<br />

vermek istiyoruz. Danfoss Türkiye olarak<br />

2014 yılından itibaren önemli bir ivme kazandık.<br />

Belli sektörlere ve bölgelere odaklanıp<br />

o alanda liderliği ele geçirene kadar<br />

bırakmıyoruz. Bu stratejimizin de başarılı<br />

olduğunu görüyoruz.<br />

Bu yıl da Türkiye’de büyümemiz yine çift<br />

haneli olacak. Tüm finansallarda yine güçlü<br />

olmaya devam edeceğiz. Etik anlamda,<br />

adil rekabet anlamında piyasaya örnek<br />

olmaya, yenilikçi teknolojiler ve öncü projelerimizle<br />

pazarı geliştirmeye devam edeceğiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 109


Sektörel<br />

Geçmişten ilham alan<br />

“Natura Slim & Large”<br />

Dekorasyon dünyası da tıpkı moda dünyası gibi geçmişten ilham alıyor. Parkeler de yaşam<br />

alanlarına retro bir görünüm kazandırmak için önemli bir rol oynuyor. Eskitilmiş görünümlü<br />

ve toprak tonlardaki parke desenleri kullanıldığı alanlarda retro bir hava estiriyor.<br />

AGT’nin yeni Natura Slim&Large parke<br />

serisinde yer alan Ravello modeli ile bu<br />

trendi rahatlıkla yakalayabilirsiniz. Son<br />

dönemde dekorasyonda İskandinav tarzı<br />

bir hayli gözde. Siz de İskandinavya’yı<br />

yansıtan bir ruh yakalamak, 60’lı ve 70’li<br />

yılları yansıtmak isterseniz, geometrik desenli<br />

ve tekrar eden dokulara sahip, renkli<br />

parke modellerini tercih edebilirsiniz. Bu tip<br />

parkelerin kullanılacağı alanlarda az eşya<br />

bulunduğundan ve açık tonlarda renklerin<br />

ağırlıkta olduğundan emin olun. Bu sayede<br />

desenlerin karmaşıklığından uzak, daha<br />

minimal ve şık bir görünüm yakalamanız<br />

mümkün olur. 6 farklı dekora sahip AGT<br />

Natura Slim & Large parkeleri geniş ve<br />

dar ölçü alternatifleri ile ister ayrı ayrı, ister<br />

birlikte rahatlıkla kullanabilirsiniz.<br />

110<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Yenilik isteyene<br />

Yılın trendlerini parkelerine yansıtan AGT ile<br />

evinizde artık yenilik yer kaplayacak.<br />

Kolay temizlenen, çizilmeye dayanıklı yapısı<br />

ve geniş renk skalasıyla siz de hayatınızda<br />

yeniliğe yer açın. Yenilik isteyene AGT.


Yalıtımın lideri BTM,<br />

emin adımlarla ilerliyor<br />

İstanbul Yeni Havalimanı’nda<br />

BTM imzası<br />

İstanbul Yeni Havalimanı, şehir merkezine 35 kilometre mesafede ve İstanbul’un kuzeyinde<br />

76,5 milyon metrekarelik alanda yükseliyor. İnşaat 4 fazda yapılacak. Birinci faz, 3<br />

pistin ve 90 milyon yolcu kapasitelik terminalin açılmasıyla bu yıl içinde tamamlanacak.<br />

Tüm fazları tamamlandığında İstanbul Yeni Havalimanı, yıllık 200 milyon yolcu kapasitesiyle<br />

300’den fazla noktaya uçuş imkanı sunacak.<br />

BTM bu büyük ve prestijli projenin yanı sıra pek çok prestijli projeye daha geniş ürün<br />

yelpazesi, uzman kadrosu ve 43 yılın verdiği deneyimle; su, ısı yalıtımı, çatı kaplamaları,<br />

yeşil çatı sistemleri ürün ve çözümlerini sunmaya devam ediyor.<br />

İstanbul Yeni Havalimanı inşaatında BTM’nin su yalıtım örtüleri grubundan Polibit<br />

P3000, Elastobit PE3 ürünü kullanıldı. Su yalıtım örtülerinin yanı sıra bitüm poliüretan<br />

ürünler grubundan BT2K PU Elast, bitümlü likit su yalıtımı ürünü olarak BTL200, bitümlü<br />

astar ürünler grubundan BTR 50 ve 100 serisi ürünler, PVC membran kategorisinden<br />

UG200 ve WD150 ürünleri ve ısı yalıtımında Polpan XPS ısı yalıtım levhaları tercih<br />

edildi.<br />

Florya Crown Plaza Oteli’nin yeşil çatı<br />

sistemleri BTM Optigreen’e emanet<br />

İstanbul Akvaryum Kompleksi içerisinde yer alan 5 yıldızlı Florya Crowne Plaza<br />

oteli teras alanlarının peyzaj ve botanik uygulamalarında BTM Optigreen bitkilendirilmiş<br />

yeşil çatı sistemleri tercih edildi. Peyzaj projesi DS Mimarlık tarafından<br />

hazırlanan projede, en üst çatı katı ile birlikte farklı kotlardaki teraslarda toplam<br />

7000m2’lik bir alan sert zeminden ayrılarak bitkilendirilmiş yeşil çatıya dönüştürüldü.<br />

Otel odalarının üstünde yer alacağı için teras alanlarının su ve ısı yalıtımı Detay<br />

<strong>Yapı</strong> tarafından BTM’nin üstün kaliteli likit su yalıtım malzemeleri ile sağlandıktan<br />

sonra bitkilendirilmiş alanlarda sırası ile BTM Optigreen RMS 500 nem tutucu, FKD<br />

40 drenaj levhası ve Type 105 filtre ile yeşil çatı sistemi alt yapısı oluşturulmuştur.<br />

Yoğun yeşillendirmeye uygun toprak karışımları, özenle seçilmiş bitkiler ve damlama<br />

sulama sistemi kurulumu ile peyzaj tamamlanarak çatı zaman içinde bugünkü<br />

görsel zenginliğine kavuşmuştur. Küçük bir öneri; çatıdaki bahçe alanında dizayn<br />

edilmiş kafeteryada kahvenizi keyifle içerken, Atatürk Havalimanı’na inen uçakların<br />

Marmara Denizi üzerinden süzülüşüne tanık olabilirsiniz. Henüz Havalimanı bu<br />

bölgeden taşınmamışken bu keyfi mutlaka denemelisiniz.<br />

İzmir merkezli, Türkiye’nin lider yalıtım<br />

markası BTM, <strong>2018</strong> yılı ilk altı ay içerisinde<br />

bir yıl önceye göre; iç piyasada<br />

yüzde 21, ihracatta yüzde 13, Kazakistan<br />

tesislerinde ise yüzde 12’lik büyüme gerçekleştirdi.<br />

Dünyada değişen pazar ve rekabet koşullarını<br />

göz önüne alarak, kendi teknolojisini<br />

ve ürünlerini geliştiren, bu alanda<br />

mühendislik gücüne, laboratuvar alt yapısına<br />

yatırım yapan, yurtiçi-yurtdışı araştırma<br />

kurumları<br />

ve üniversitelerle<br />

ortak projeler yürüten<br />

BTM, yarattığı<br />

ilklerle yalıtım<br />

sektörünü teknoloji<br />

dünyasında<br />

bir adım daha ileri<br />

taşıyor.<br />

Arkasına, ileri<br />

teknoloji ile donatılmış<br />

modern,<br />

entegre üretim tesislerini<br />

ve uzman<br />

kadrolarından oluşan<br />

Ar-Ge gücünü<br />

alan BTM, yarattığı<br />

akıllı çözümleri<br />

ve üstün kaliteli<br />

ürünleri ile sektörün güvenilir iş ortağı<br />

konumunu koruyor. 1975 yılında kuruluşundan<br />

bu yana geçen 43 yıl süresince,<br />

BTM ürünleri temelden çatıya kadar, kullanıcısının<br />

her ihtiyacına cevap verebilen,<br />

zengin bir yelpazede sunuluyor.<br />

BTM’nin sahip olduğu teknoloji sayesinde<br />

istenildiğinde 180 çeşit farklı ürün<br />

üretebilme kapasitesi olduğunu belirten<br />

BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent<br />

Ürkmez, ekonomide yaşanan tüm sıkıntılara<br />

rağmen BTM olarak, emin adımlarla<br />

ilerlemeyi sürdüreceklerini vurguladı.<br />

Ürkmez sözlerini şöyle sürdürdü: “BTM<br />

<strong>2018</strong> yılı ilk altı ay içerisinde bir yıl önceye<br />

göre iç piyasada yüzde 21, dış piyasada<br />

yüzde 13, Kazakistan tesislerinde ise<br />

yüzde 12 büyüme gerçekleştirdi. <strong>2018</strong><br />

yılının 2017 yılı gibi belirsizliklerle, talep<br />

yetersizliği, aşırı rekabet, finansman sıkışıklıkları,<br />

faiz artışları gibi koşullar içinde<br />

geçeceği ve kaybolmuş bir yıl olarak<br />

değerlendirileceği düşünülmelidir. BTM<br />

yapacağı iyileştirme yatırımları ve ihracat<br />

çalışmalarına vereceği ağırlıkla dünyanın<br />

değişik ülkelerine ihracat çabaları içinde<br />

olacaktır. Şirketimiz kendi açısından değerlendirildiğinde<br />

ikinci altı ayda daha<br />

temkinli, hedeflerine daha emin adımlarla<br />

ilerleyen bir konumda olacaktır. Yılın<br />

ikinci yarısı da kur baskılarının, enflasyonun<br />

ve faiz yüksekliklerinin devam ettiği,<br />

finansman sıkışıklıklarıyla geçen bir yıl<br />

olacaktır.”<br />

Levent Ürkmez / BTM Yönetim Kurulu Başkanı<br />

112<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Yeni<br />

yönetmelik<br />

ile<br />

binalarda<br />

sessizlik<br />

dönemi!<br />

Şehir yaşantısının en<br />

önemli sorunlarından<br />

biri olan gürültü kirliliğine<br />

karşı, binalarda kullanılan<br />

yalıtım sistemlerinin<br />

teknik kuralları<br />

belirlendi. ‘Binaların<br />

Gürültüye Karşı<br />

Korunması’konusundaki<br />

yeni yönetmeliğe göre,<br />

su ve ses yalıtımının yeni<br />

binalarda uygulanması<br />

zorunlu hale geldi.<br />

AustrothermTürkiye,<br />

doğru uygulanan yalıtım<br />

ile ortamdaki gürültünün<br />

azaltılabileceğine ve<br />

arzu edilen konforun<br />

sağlanabileceğine dikkat<br />

çekiyor.<br />

Tolga Celayer<br />

AustrothermTürkiyeGenel Müdür Yardımcısı<br />

Türkiye’de son dönemde artan kentleşme<br />

oranı, yeni ve farklı sorunları da beraberinde<br />

getiriyor. Özellikle büyük kentlerde<br />

artan çevresel gürültü ve ortak yaşam<br />

alanlarından bitişik ortama ses geçişi, günümüzde<br />

önemli şikâyet konularından biri<br />

olarak sayılıyor. Bu sorundan yola çıkılarak,<br />

İZODER’in (Isı, Su, Ses ve Yangın<br />

Yalıtımcıları Derneği) destek ve girişimleriyle,<br />

mevzuattaki eksikleri gidermek üzereÇevre<br />

ve Şehircilik Bakanlığı tarafından<br />

hazırlanan ‘Binaların Gürültüye Karşı Korunması<br />

Hakkında Yönetmelik’, 1 Haziran<br />

<strong>2018</strong>’de yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikle,<br />

su ve ses yalıtımının yeni binalarda uygulanması<br />

zorunlu hale getirildi.Yönetmelikle;<br />

her türlü yapı, bina, tesis ve işletmede<br />

insanların maruz kalacağı, binaların dışından<br />

veya içinden kaynaklanan gürültülerin,<br />

kişilerin huzur ve sükununa, beden ve ruh<br />

sağlığına olumsuz etkilerini en aza indirecek<br />

iyi işitme ve algılama koşullarının sağlanması<br />

amaçlanıyor.<br />

Konuyla ilgili olarak AustrothermTürkiye-<br />

Genel Müdür Yardımcısı Tolga Celayer;<br />

“Günümüzde en fazla rahatsızlık duyulan<br />

ve şikâyet edilen konuların başında gürültü<br />

geliyor. Günlük yaşamda kısa vadede<br />

strese neden olan gürültü, uzun vadede<br />

işitme problemlerine yol açabiliyor. Bu nedenle<br />

istenmeyen seslere karşı önlem almak,<br />

yaşam konforunu artırmak için önem<br />

arz ediyor. Yeni yönetmelik, Türkiye inşaat<br />

sektörü ve bina sakinleri açısından önemli<br />

bir adım. Yönetmelik EPS sektörüne de<br />

olumlu yansıyacak” şeklinde konuştu.<br />

Konu sessizlik ise AustrothermEPS<br />

Silence<br />

AustrothermGrubu, konutlarda ses izolasyonunu<br />

sağlamak ve katlar arası geçen<br />

ses miktarını minimize etmek için; ses izolasyonlu<br />

yalıtım tabakası olarak esnekleştirilmiş<br />

ürünü Austrotherm EPS Silence®<br />

ürününü,sektöre sunuyor. Austrotherm<br />

EPS Silence®, gürültü azaltma ve yalıtım<br />

değeri artışı için etkin ve ekonomik bir ürün<br />

olarak tercih ediliyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 113


İzmir’ in en yeşil<br />

alışveriş merkezinin<br />

tercihi ısıdem yalıtım<br />

oldu<br />

İzmir Balçova’da inşa edilen “İstinyePark İzmir”, 2 milyar<br />

liralık yatırımla hayata geçecek. 2019’da kapılarını açması<br />

planlanan projede alışveriş merkezi ve beş yıldızlı bir otel<br />

bulunuyor.<br />

İzmir’de 2 milyar liralık yatırımla hayata<br />

geçirilecek olan İstinyePark AVM ve otel<br />

projesinin inşası hızla sürüyor. 290 mağaza<br />

ve bir otelin yer alacağı alışveriş<br />

merkezi, 80 bin metrekarelik yeşil alanıyla<br />

dikkat çekiyor. Projenin ısıtma ve<br />

soğutma borularının yalıtımında ve havalandırma<br />

kanallarında, Isıdem Yalıtım’ın<br />

elastomerik kauçuk köpüğü “Coolflex” ve<br />

esnek hava kanalı “Flexiduct” ürünleri,<br />

yüksek teknik özelliklere sahip oldukları<br />

için tercih edildi.<br />

Proje kapsamında sadece bir AVM ve otel<br />

değil, çevresinde yer alan 80 bin metrekare<br />

büyüklüğünde arazi şehir parkı olarak<br />

düzenlenecek. Projenin hafriyat ve<br />

iksa işlerine 2016 yılının ağustos ayında<br />

başlandı. İlk temel 2017 yılının temmuz<br />

ayında atıldı ve 2019 yazında tamamlanması<br />

bekleniyor.<br />

Sektörün en yüksek su buharı<br />

difüzyon direnç katsayısı<br />

Coolflex’te<br />

Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü Yüksek<br />

Su Buharı Difüzyon Direnci Katsayısı<br />

ile korozyon riskini minimuma indirmek<br />

adına μ ≥ 10.000 değeri ile üretiliyor.<br />

Bu değer şu ana kadar TSE tarafından<br />

tescillenmiş ürünler arasında sektörün<br />

en yüksek su buharı difüzyon direnç katsayısı<br />

olma özelliği taşıyor. Kapalı gözenekli<br />

ve homojen dağılımlı hücre yapısı<br />

sayesinde uygulandığı tesisatlarda maksimum<br />

termal performans ve yoğuşma<br />

kontrolü sağlayan Coolflex ürünleri, TS<br />

EN 13501-1 yangın yönetmeliğine göre<br />

levhalarda B,s3-d0, borularda BL,s2-d0<br />

yangın performansıyla uluslararası standartlara<br />

uygunluğuyla öne çıkıyor.<br />

Isıdem Yalıtım<br />

üretim<br />

kapasitesini<br />

%50 arttırıyor<br />

Yurt içi ve yurt dışı teknik<br />

yalıtım sektörünün önde gelen<br />

üreticilerinden olan ISIDEM<br />

Yalıtım’ın üretimini %50 arttıracak<br />

üretim verimliliği projesine<br />

bölgesel kalkınma ajansından<br />

destek geldi.<br />

Proje, bölgesel kalkınma ajansı tarafından<br />

oluşturulan “sektörel rekabetçiliğin<br />

arttırılması mali destek programı” kapsamında<br />

yapıldı. Programın amacı Bursa<br />

– Eskişehir – Bilecik bölgesinde ön<br />

planda yer alan ve büyük gelişme potansiyeline<br />

sahip havacılık, savunma,<br />

raylı sistemler, teknik tekstil ve kompozit<br />

sektörlerinde faaliyet gösteren<br />

işletmelerin üretim altyapılarının ve kabiliyetlerinin<br />

geliştirilmesi<br />

yoluyla verimliliğin<br />

ve<br />

katma değerin<br />

arttırılması,<br />

ithalat bağımlılığının<br />

azaltılmasıdır.<br />

Programa<br />

toplam<br />

36 proje<br />

başvuru yaparken<br />

bunlardan<br />

sadece 12 proje desteklenmeye<br />

değer görülmüştür.<br />

Isıdem Yalıtım “Fırın modifikasyonu ile<br />

elastomerik kauçuk köpük üretim verimliliğinin<br />

arttırılmasına yönelik kapasite<br />

artışı” projesi ile teşvik almaya hak<br />

kazanmıştır. Fırınlarımızda yapacağımız<br />

konstrüktif değişiklikler ile üretim<br />

kapasitemizin %50 arttırılması hedeflenmektedir.<br />

Artacak kapasite ile hem<br />

istihdama hem de ihracat hacmimizin<br />

artmasına olanak sağlanacaktır.<br />

114<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Plastik boruların çevre<br />

ve sağlık açısından<br />

faydalarını biliyor<br />

muyuz?<br />

İnşaat sektöründeki gelişmeler, temiz su, atık su, drenaj,<br />

doğal gaz dağıtım şebekelerinin artışı, tarımda akıllı sulama<br />

gibi farklı nedenlerle gün geçtikçe plastik boru kullanımının<br />

ağırlık kazandığı görülüyor. Araştırmalar, dünyada plastik<br />

boru kullanım oranının her yıl yüzde 6-7 oranında arttığını<br />

gösteriyor. Peki plastik boru kullanımının artmasının<br />

nedenleri neler?<br />

lendirilerek gösteriliyor. (Analizde, yaygın<br />

olarak kullanılan plastiklerin her biri için<br />

bir metre uzunluğundaki borunun çevreye<br />

olan etkisi, ana rakip malzemelerle (DN25,<br />

80, 150 ve 400) karşılaştırılmış).<br />

Bu çalışmadan ve mevcut olan diğer simülasyonlardan<br />

elde edilen veriler, boru<br />

üretiminde daha yaygın olarak kullanılan<br />

malzemeler karşılaştırıldığında, plastik<br />

boru kullanımında karbondioksit emisyonlarında<br />

tasarruf sağlanabileceğini ortaya<br />

koyuyor.<br />

Ayrıca, daha önce yapılan araştırma sonuçlarını<br />

da destekleyen bu çalışma, plastik<br />

boru sistemlerinin diğer sistemlere göre<br />

daha yüksek performansa sahip olduğunu<br />

gösteriyor. Termoplastikler, özellikle nakliye<br />

ve montaj değerlendirmelerinde düşük<br />

ağırlıkları sayesinde yüksek puan alıyor.<br />

Tamamen plastik çözümlerin, geleneksel<br />

malzemeler kullanılan diğer boru sistemlerinden<br />

daha hafif olması nedeniyle karbonun<br />

kapladığı alan üzerinde olumlu bir<br />

etki yarattığı görülüyor. Bu da daha düşük<br />

karbon emisyonu ile çevrenin korunması<br />

yönünde olumlu bir fayda sağlıyor.<br />

Dayanıklılık<br />

Plastik boruların esneklik ve dayanıklılık<br />

özellikleri, Türkiye gibi deprem bölgesinde<br />

olan ülkeler için çok daha fazla önem<br />

kazanıyor. Plastik boruların bu özellikleri<br />

kurulan sistemlerin depremden daha az<br />

zarar görmesi, oluşabilecek tehlikelerin en<br />

aza indirilmesi, yüksek maddi kayıpların<br />

önüne geçilmesi yönünde avantajlar sağlıyor.<br />

Plastik borular, bu tip olumsuz koşullarla<br />

karşılaşılmadığı taktirde ve doğru koşullarda<br />

döşendiğinde 50 yıla kadar uzun<br />

bir süre kullanım imkanı sunuyor.<br />

Temiz ve sağlıklı suya ulaşım<br />

Güvenilir su zararlı bakteriler, zehirli materyaller<br />

ve kimyasallar içermeyen sudur.<br />

Bugün 2.1 milyar insan evinde güvenilir<br />

içme suyuna ulaşamıyor, sağlık sorunları<br />

ile yüzyüze kalıyor. Küresel ısınma, kaynakların<br />

doğru kullanılmaması gibi nedenlerle<br />

azalan temiz su kaynaklarının korunması,<br />

doğru ve güvenilir şekilde ulaşımının<br />

sağlanması bu nedenle büyük önem taşıyor.<br />

Plastik boruların tarımda sulamadan<br />

konutlarda su kullanımına kadar geniş bir<br />

alanda tercih edilmesinin bir nedeni de yapısal<br />

özellikleri ile suyun temiz ve sağlıklı<br />

bir şekilde ulaşımına olanak sağlamasıdır.<br />

Su kaynaklarına kimyasal atıklar ve maddelerin<br />

karışmaması için bu zararlı maddeleri<br />

taşıyan malzemelerin hijyen, dayanıklılık,<br />

korozyona uğramama, sızdırmazlık ve<br />

bakım kolaylığı gibi özelliklere sahip ürünler<br />

olması gerekiyor.<br />

Tüm bu özelliklere sahip olan plastik borular,<br />

geri dönüştürülebilir olma özeliği ile de<br />

yüksek sürdürülebilirlik düzeyi yakalıyor.<br />

Daha düşük karbondioksit<br />

emisyonu<br />

GF Hakan Plastik’in bünyesinde bulunduğu<br />

İsviçre merkezli Georg Fischer’in (GF),<br />

çevresel performans analizinde uzmanlaşmış<br />

bağımsız bir İsviçre şirketine hazırlatmış<br />

olduğu araştırma, dünyanın önde<br />

gelen yaşam döngüsü envanter veri tabanı<br />

olan Ecoinvent’e dayanıyor.<br />

<strong>Yapı</strong>lan bu çalışma için hazırlanan aşağıdaki<br />

grafikte, termoplastik boru sistemlerinin<br />

çevre performansının kalitesi, yapı<br />

teknolojisi, sanayi, su ve gaz dağıtım alanlarındaki<br />

uygulamaları için ömürleri değer-<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 115


Vekon’dan<br />

Ruanda’ya<br />

ihracat<br />

Vefa’nın ön üretimli yapı<br />

markası Vekon, Ruanda’da<br />

termik santral yöneticileri<br />

için prefabrik panel sistem<br />

ile sosyal tesis binaları<br />

inşa etti. Vefa Holding<br />

İcra Kurulu Başkanı Turan<br />

Koçyiğit, ihracat yaptıkları<br />

ülke sayısını her geçen<br />

gün artırdıklarını belirterek,<br />

100’ün üzerindeki ülkeye<br />

ürün ve çözümlerini<br />

ulaştırdıklarını kaydetti.<br />

Yurtdışındaki gücünü her geçen gün artıran<br />

Vekon, ihracat yelpazesine Ruanda’yı<br />

da ekledi. Ruanda’daki ilk projesini<br />

hayata geçiren Vekon, Ruanda’da termik<br />

santrallerde çalışacak personelin yaşam<br />

alanlarını inşa etti.<br />

5 bin 500 metrekarelik kapalı alanda<br />

gerçekleştirilen proje altı ay gibi kısa bir<br />

sürede tamamlandı. Proje kapsamındaki<br />

mühendislik lojmanları, ofis binaları, yemekhaneler,<br />

revir, laboratuvar, çamaşırhane,<br />

lokal binası ve güvenlik kabinleri<br />

prefabrik panel sistem ile yapıldı.<br />

İhracat yelpazesi genişliyor<br />

Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı Turan<br />

Koçyiğit, bugün itibariyle dünyadaki her<br />

kıtada her türlü iklim koşuluna ve müşteri<br />

ihtiyaçlarına uygun projeler gerçekleştirdiklerini<br />

belirterek, çözümlerini ve ürünlerini<br />

100’den fazla ülkeye ihraç ettiklerini<br />

vurguladı. İhracat yelpazelerini her geçen<br />

gün genişlettiklerinin altını çizen Koçyiğit,<br />

“Vefa, ön üretimli yapı sektörünün bileşenleri<br />

olan prefabrik panel, modüler konteyner,<br />

hafif çelik ve yapısal çeliği tek çatı<br />

altında uluslararası arenadaki projelerinde<br />

gerçekleştirebilen nadir kuruluşlardan<br />

biridir” dedi.<br />

116<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Folkart 3 projesinde<br />

Ode Yalıtım ürünlerini tercih ediyor<br />

Folkart Boyalık Çeşme Residence<br />

projesinde, temel altı su yalıtımı ve perde<br />

su yalıtım işlerinde ODE Yalıtım ürünleri<br />

tercih edildi. ODE Yalıtım Pazarlama<br />

Direktörü Ceylin Akdemir, “Bu proje,<br />

Folkart’ın Çeşme’de yer aldığımız ilk<br />

projesi değil. Folkart Hills ve Folkart<br />

Ardıç projelerinde de ODE Bitümlü<br />

Membran ürünlerimiz kullanıldı” dedi.<br />

2020 yılına kadar ODE’nin yurt içi<br />

toplam cirosu içinde Ege Bölgesi’nin<br />

yüzde 10 olan payını yüzde 20’ye<br />

çıkarmayı planladıklarını da söyleyen<br />

Akdemir, bölgede Folkart gibi önemli<br />

projelerde yer almayı sürdüreceklerini<br />

ifade etti.<br />

Yalıtım sektöründe faaliyetlerini Türkiye’den<br />

çıkan global bir marka olma<br />

hedefiyle sürdüren ODE Yalıtım’ın ürünleri,<br />

Folkart Boyalık Çeşme Residence<br />

projesinde kullanılıyor.<br />

Mayıs 2019 tarihinde bitmesi hedeflenen<br />

Folkart Boyalık Çeşme Residence<br />

projesinin, temel altı su yalıtımı ile perde<br />

su yalıtım işlerinde ODE ürünlerinin<br />

tercih edildiğini söyleyen ODE Yalıtım<br />

Pazarlama Direktörü Ceylin Akdemir,<br />

“Projede ODE’nin Opal serisi OC300<br />

Membran ve Opal serisi OP300 Bitümlü<br />

Membran ürünleri, ODE bayisi <strong>Yapı</strong>net<br />

kalite ve güvencesiyle uygulanıyor”<br />

dedi. “Bu proje, Folkart’ın Çeşme’de<br />

yer aldığımız ilk projesi değil” ifadesini<br />

kullanan Akdemir, şöyle konuştu: “Haziran<br />

ayında tamamlanan Folkart Hills ve<br />

Folkart Ardıç projelerinde ODE Bitümlü<br />

Membran ürünleri kullanıldı. Her iki projede<br />

de temel altı su yalıtımı ile perde su<br />

yalıtımında ODE ürünleri tercih edildi.<br />

Folkart gibi kalitesini bütün Türkiye’ye<br />

kanıtlamış olan bir firmanın projelerinde<br />

yer almaktan mutluluk duyuyoruz.”<br />

“ODE olarak, Ege’de büyümeye odaklandık”<br />

Ege Bölgesi’ne ilişkin hedeflerinden<br />

de bahseden Akdemir, “ODE olarak bu<br />

yıl yüzde 20 büyüyerek, ciromuzu 300<br />

milyon TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz.<br />

Amacımız 2021 yılına kadar 500 milyon<br />

TL ciroya ulaşmak. Ege Bölgesi bu hedefimize<br />

ilerlerken bizim için çok önemli<br />

olacak. <strong>2018</strong> yılında, başta İzmir olmak<br />

üzere Ege Bölgesi’nde aldığımız büyüme<br />

kararımızla birlikte bölgede bayi<br />

yapılanmamızı da genişletmeye odaklanmış<br />

durumdayız. 2020 yılına kadar<br />

ODE’nin yurt içi toplam cirosu içinde<br />

Ege Bölgesi’nin yüzde 10 olan payını<br />

yüzde 20’ye çıkarmayı ve Folkart gibi<br />

önemli projelerde yer almayı sürdüreceğiz”<br />

diye konuştu.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 117


PROJE<br />

&<br />

MİMARİ


İKON16<br />

Avrupalıların yeni gözdesi oldu<br />

Eşsiz doğal güzellikleriyle büyük ilgi gören Bursa’nın Mudanya İlçesi’nde, kaliteli yaşam<br />

kavramını hayata geçiren ve denizin doğayla bütünleştiği bir konsepte sahip olan İKON16<br />

projesi, Türkiye’den olduğu gibi Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayanlardan da ciddi rağbet<br />

görmeye başladı.<br />

Maya Konut Planlama ve Tetra Mimarlık<br />

iş birliğinde, Mudanya’nın Burgaz – Altıntaş<br />

yolunda hayata geçirilen İKON16’ya<br />

ilgi gün geçtikçe artıyor. Proje sadece<br />

Türkiye genelinden değil, yurtdışından da<br />

yoğun talep görüyor.<br />

Bursa’nın tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle<br />

son yıllarda öne çıkan ilçesi Mudanya’da<br />

inşaatı devam eden İKON16<br />

projesi hakkında açıklamalarda bulunan<br />

Tetra Şirketler Grubu Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Mustafa Ferik, ‘Sunulanı değil<br />

daha fazlasını iste’ sloganıyla, insan<br />

odaklı bir yaşam tarzı tasarladıklarını<br />

söyledi. Ferik, kaliteli yaşam kavramını<br />

hayata geçirdiklerini ifade ederek, “Proje<br />

kapsamında 71 metrekareden 278 metrekareye<br />

kadar, çeşitli büyüklükte konutumuz<br />

olacak. 21 blok ve 126 dairenin yer<br />

alacağı İKON16, 26000 metrekarelik bir<br />

alana sahip. Projemizde 2+1, 3+1, 4+1<br />

ve dubleks kat planlarımız mevcut” dedi.<br />

Yemyeşil ağaçlarla çevrili<br />

İKON16’daki dairelerin hepsinin deniz<br />

manzaralı olduğuna dikkat çeken Ferik,<br />

mahremiyete büyük önem verdiklerini<br />

ve bir aile balkonda otururken, başka bir<br />

balkondan kendilerini görmenin imkânsız<br />

olduğunu kaydetti. Ferik, projenin göz<br />

alabildiğince uzanan yemyeşil ağaçlarla<br />

çerçevelendiğini dile getirerek, “Güvenli<br />

zeminde yıllara meydan okuyacak binalar<br />

yapıyoruz. Daire başına 1 açık, 1 kapalı<br />

otopark olacak. Ayrıca yerden ısıtma ve<br />

kusursuz ses yalıtımı ile farkımızı ortaya<br />

koyuyoruz. İKON16’da açık yüzme havuzu,<br />

fitness salonu, açık ve kapalı otopark,<br />

sera bahçeleri, çocuklar için oyun parkı,<br />

kafe, sinema ve market olacak. Ayrıca<br />

engelli vatandaşlarımızı da düşünerek,<br />

çözümlerimizi bu doğrultuda hayata geçirdik”<br />

diye konuştu.<br />

Herkesin beklentisine hitap ediyor<br />

Yenilikçi ve modern mimariyle inşa ettikleri<br />

konutlarda satışların oldukça iyi gittiğini<br />

belirten Mustafa Ferik, sadece Türkiye<br />

122<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

genelinden değil aynı zamanda yurtdışından<br />

da yoğun ilgi gördüklerinin altını<br />

çizdi. Ferik, Avrupa’nın birçok ülkesinden<br />

çok sayıda müşterileri olduğunu ifade<br />

ederek, “Son dönemdeki gelişimiyle birlikte,<br />

Bursa’nın yeni çekim merkezi haline<br />

gelen Mudanya’da, sadece yaz dönemi<br />

için değil yılın 12 ayı da yaşanabilecek bir<br />

konsepti hayata geçiriyoruz. Projeye Bursalıların<br />

dışında, diğer ülkelerden de talep<br />

söz konusu. Çünkü İKON16 herkesin<br />

hayallerine ve beklentilerine hitap eden<br />

bir proje” dedi.<br />

Konutlar 2019 yılında teslim<br />

edilecek<br />

Mudanya’nın hava kalitesi bakımından<br />

birtakım avantajları olduğunu anlatan<br />

Mustafa Ferik, temiz havasının birçok<br />

hastalığa şifa olduğunu vurguladı. Ferik,<br />

bu nedenle yurtdışından da çok sayıda<br />

kişinin Mudanya’ya yerleşmek istediğini<br />

dile getirerek, “Geçmiş yıllarda sadece<br />

yaz mevsiminde ilgi gören Mudanya her<br />

mevsim yaşanabilir bir yer haline geldi.<br />

Doğal olarak, Türkiye dışından da insanların<br />

ilgisini çekmeye başladı. Bu durum<br />

da konut satışlarımıza katkı sağladı. Yurtdışından<br />

gelen çok sayıda kişi İKON16<br />

projesi ile yakından ilgileniyor” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Ferik, ilgiden fazlasıyla mutlu olduklarını<br />

belirterek, konutların 2019 yılında teslim<br />

edileceğini kaydetti.<br />

Mustafa Ferik<br />

Tetra Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Depreme dayanıklı evler<br />

İKON16’da zemin konusunda hassas<br />

davrandıklarına dikkat çeken Mustafa<br />

Ferik, tüm konutları deprem yönetmeliğine<br />

uygun olarak inşa ettiklerinin altını<br />

çizdi. “Projemizdeki konut sahipleri deprem<br />

korkusu yaşamayacak” diyen Ferik,<br />

şöyle devam etti: “Projemizin Jeoloji Mühendisleri<br />

Odası’ndan alınmış depreme<br />

dayanıklılık raporu var. Bu raporda, konutların<br />

yaşanabilecek 8 şiddetindeki<br />

depreme kadar dayanıklı olduğu dile getiriliyor.<br />

Diğer yandan blokların az katlı ve<br />

zeminin sert olması da bizim açımızdan<br />

büyük avantaj.”<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 123


Türkiye’nin potansiyeline inanan şirket<br />

2020’ye kadar 3 yeni proje hedefliyor<br />

İş dünyasındaki köklü geçmişinde biriktirdiği tecrübe ve güvenin ışığında yeni nesil iş<br />

merkezleri ve konut projelerine imza atan Siltaş <strong>Yapı</strong>, Pendik Marina’nın karşısında<br />

konumlanan yeni projesi Siltaş Marina’yı satışa sundu.<br />

Kapanmayacak panoramik deniz manzarası<br />

ile öne çıkan “adalara karşı, bulutlara<br />

komşu” Siltaş Marina, standart sosyal<br />

donatılardan farklı olarak yaşama ekstra<br />

konfor, kolaylık ve keyif katan LifeX Konsepti<br />

ile de dikkat çekiyor. Proje sakinlerinin<br />

misafirlerini beş yıldızlı otel konforunda<br />

ağırlayabilecekleri misafir süiti, kreş, müzik<br />

odası, cep sineması gibi pek çok özelliğe<br />

sahip olan Siltaş Marina, temel ihtiyaçlara<br />

cevap vermesi hedeflenen ticari üniteleri<br />

de bünyesinde barındırıyor. İnsana ve doğaya<br />

dost bir proje olarak akıllı ev altyapısıyla<br />

tasarlanan projede, elektrikli araçlar<br />

için e-şarj istasyonu da bulunuyor. Siltaş<br />

Marina’da lansmana özel olarak peşinde<br />

yüzde 10 indirim ve 60 ay sıfır faiz fırsatı<br />

sunan Siltaş <strong>Yapı</strong>, yüksek prim hedeflediği<br />

projesini Mayıs 2020’de teslim etmeyi<br />

planlıyor. Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne<br />

duydukları güvenle yatırımlarına artan<br />

bir ivme ile devam edecek olan Siltaş<br />

<strong>Yapı</strong>, Siltaş Marina’nın ardından Sancaktepe<br />

ve Kartal’da başlayacağı yeni projeler<br />

için gün sayıyor. Şirket, inşaat sektöründe<br />

7 yılda gerçekleştirdiği yatırım tutarı kadar<br />

yatırımı, şimdi 2020’ye kadarki 2 yıllık süre<br />

içinde hayata geçirmeyi hedefliyor.<br />

Tekstil sektöründeki 40 yıllık köklü geçmişin<br />

üzerine 2011 yılından itibaren inşaat<br />

sektörüne yoğunlaşarak insan odaklı ve<br />

kente değer katan yapılar inşa eden Siltaş<br />

<strong>Yapı</strong>, şimdi ise İstanbul’un hızla değerlenen<br />

bölgelerinden Pendik’in sahil şeridinde<br />

marinanın karşısında konumlanan yeni<br />

projesi Siltaş Marina’ya imza atıyor. Kapanmayacak<br />

panoramik deniz manzarası<br />

ile dikkat çeken “adalara karşı, bulutlara<br />

komşu” Siltaş Marina, Siltaş <strong>Yapı</strong> Yönetim<br />

Kurulu Başkanı İhsan Özdemir, Siltaş <strong>Yapı</strong><br />

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat<br />

Özdemir ve Siltaş <strong>Yapı</strong> Satış ve Pazarlama<br />

Koordinatörü Erdinç Tunç’un ev sahipliğinde<br />

Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen<br />

lansmanda tanıtılarak satışa sunuldu.<br />

Temel yapı taşları tecrübe, güven ve kalite<br />

olan Siltaş <strong>Yapı</strong> hakkında bilgi veren Siltaş<br />

<strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Özdemir,<br />

tekstil sektöründe hem üretim hem<br />

de mağazacılık tarafında 40 yıllık geçmişin<br />

üzerine 7 yıl önce inşaat sektörüne yoğunlaşma<br />

kararı aldıklarını söyledi. Bugüne<br />

kadar ağırlıklı olarak Pendik, Kartal, Maltepe<br />

aksında iş merkezleri ve Siltaş Nova<br />

Park, Siltaş Mavi Park, Siltaş Teras Park,<br />

Siltaş Safir Park ve Siltaş Flora Park gibi<br />

yeni nesil konut projeleri inşa ettiklerini<br />

belirten İhsan Özdemir, özsermaye ile sağlam<br />

adımlarla yol almayı misyon edindiklerini<br />

vurgulayarak sözlerine şöyle devam<br />

etti;<br />

“Arsa geliştirmeden projelendirmeye, üretimden<br />

teslime ve satış sonrası hizmetlere<br />

124<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

kadar her alanda çok hızlı aksiyon alan bir<br />

şirketiz. Projelerimiz kapsamında beyan<br />

ettiğimiz her unsuru en ince ayrıntısına<br />

kadar eksiksiz olarak zamanında yerine<br />

getiriyoruz. Proje geliştirdiğimiz bölgeleri<br />

derinlemesine analiz ederek bölgenin ve<br />

hedef kitlemizin ihtiyaç ve taleplerine uygun<br />

nitelikte, ileri inşaat teknolojisi ile yüksek<br />

kalitede yenilikçi projeler üretiyoruz.<br />

İnşaat sektöründe güvene dayalı ilişkiler<br />

geliştirmiş bir şirket olarak satışı kısa sürede<br />

tamamlanan ve prim potansiyeli yüksek<br />

projelere imza artıyoruz”<br />

3 yeni proje ile 7 yıllık yatırımı 2<br />

yılda gerçekleştirecek<br />

Türkiye ekonomisine ve lokomotif konumunda<br />

olan inşaat sektörüne duydukları<br />

güvenin ışığında yatırımlarını artıracaklarının<br />

altını çizen İhsan Özdemir, 2020’ye<br />

kadar Siltaş Marina da dahil olmak üzere 3<br />

yeni proje hayata geçireceklerini açıkladı.<br />

Siltaş Marina’nın ardından Sancaktepe ve<br />

Kartal’da projelere başlayacaklarını belirten<br />

İhsan Özdemir, “Bugüne kadar inşaat<br />

sektöründe 7 yılda gerçekleştirdiğimiz yatırım<br />

tutarı kadar yeni yatırımı, şimdi 2 yıl<br />

içinde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.<br />

7 bloğun yerinde 2 bloklu Siltaş<br />

Marina yükseliyor<br />

İstanbul Anadolu yakasının yükselen değeri<br />

Pendik’in sahil şeridinde Pendik Marina’nın<br />

karşısında “Adalara karşı, bulutlara<br />

komşu” bir proje olarak yükselen Siltaş<br />

Marina’yı tanıtan Siltaş <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu<br />

Başkan Yardımcısı Murat Özdemir şu<br />

açıklamalarda bulundu;<br />

“Bir kentsel dönüşüm projesi olarak hayata<br />

geçirdiğimiz Siltaş Marina, toplam 8<br />

bin metrekare üzerinde 20 katlı iki blokta<br />

2+1’den 4+1’e kadar çeşitli büyüklük ve<br />

özellikte 200 konut, 4 ticari ünite ve sosyal<br />

yaşam alanlarından oluşuyor. 7 bloğu<br />

yıkarak yerine sadece 2 blok inşa ettiğimiz<br />

projemizin yüzde 70’ini sosyal donatı ve<br />

peyzaj alanlarına ayırdık. Marmara’nın kıyısında,<br />

adaların karşısında, kapanmayacak<br />

panoramik deniz manzarası ile dikkat<br />

çeken Siltaş Marina’nın özel mimarisi sayesinde<br />

projede yer alan konutların tamamı<br />

denizi görebiliyor.”<br />

Tüm ulaşım alternatiflerinin<br />

kesişim noktasında<br />

Kara, deniz, hava yolu ve raylı sistem gibi<br />

pek çok farklı ulaşım alternatifinin kesişim<br />

noktasında yer alan Siltaş Marina’nın konumu<br />

ile ilgili bilgi veren Murat Özdemir,<br />

“Projemiz Pendik sahile 1,5 dakika, Pendik<br />

Marina’ya 2 dakika, metroya 3 dakika, yüksek<br />

hızlı trene ve İDO Pendik Terminali’ne<br />

5 dakika, Sabiha Gökçen Havalimanı’na<br />

13 dakika ve üçüncü köprü bağlantı yoluna<br />

17 dakika mesafede konumlanıyor. Deniz<br />

taksi ve deniz otobüsüyle ulaşım imkanı<br />

sayesinde zamandan tasarruf sağlayan<br />

projemiz, teknesi ve yatı olanlar için de<br />

eşine az rastlanır bir konfor sunuyor. Yakın<br />

zamanda teknoloji ve inovasyon konusunda<br />

Türkiye’nin Silikon Vadisi olmaya hazırlanan<br />

Teknopark’a 15 dakika mesafede<br />

bulunan Siltaş Marina; birçok AVM, eğitim<br />

kurumu, kamu kurumu ve hastanenin yanı<br />

başında yer alıyor. Lokasyonu sayesinde<br />

pilotlar, hostesler, avukatlar, öğretim görevlileri,<br />

şirketlerin orta ve üst düzey yöneticilerinden<br />

yoğun ilgi görüyor ” şeklinde<br />

konuştu.<br />

İlk kez Siltaş Marina’da<br />

uygulanacak LifeX Konsepti<br />

Siltaş <strong>Yapı</strong>’nın ilk kez Siltaş Marina’da<br />

hayata geçireceği ve gelecek tüm projelerinde<br />

bölgenin ihtiyaçları ve beklentiler<br />

doğrultusunda daha da zenginleştirerek<br />

uygulayacağı LifeX Konsepti hakkında bilgi<br />

veren Murat Özdemir, “Bu konsept ile<br />

standart sosyal donatılardan farklı olarak<br />

yaşama ekstra konfor, kolaylık ve keyif katan<br />

pek çok unsuru bir arada sağlayarak<br />

sadece bir ev değil, komple bir yaşam alanı<br />

sunuyoruz” dedi.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 125


Sektörel<br />

Türkiye’nin büyük projeleri<br />

İzocam ile yalıtılıyor<br />

İzocam, Türkiye’nin en önemli projelerine uzmanlığıyla hizmet sunmaya ve yalıtım ürünleri<br />

temin etmeye devam ediyor. Son dönemde Ankara, Aydın ve Adana’nın önde gelen<br />

projelerine her ihtiyaca uygun ürün ve çözümleri ile imza atmaya devam etti. Ankara Etlik<br />

Hastanesi, İncirliova Jeotermal Santrali ve Adana’da inşa edilen 01 Burda AVM gibi marka<br />

projelerin yalıtımında, kalitesi, satış öncesi ve sonrası sağladığı hizmetin güvenirliği ve<br />

uzmanlığı nedeniyle İzocam ve ürünleri tercih edildi.<br />

Ankara Etlik Hastanesi - Türkerler İnşaat<br />

tarafından inşasına devam edilen ve<br />

1.215.000 m2’lik bir alana yayılan bu büyük<br />

proje 2020 yılında tamamlanacak.<br />

Proje için tercih edilen İzocamflex, İzocam<br />

Camyünü Boru, İzocam Camyünü Klima<br />

Levhası ve İzocam Cephe Levhası, İzocam<br />

bayileri Timeks ve Entaş tarafından<br />

temin edildi. Projenin cephe uygulamaları<br />

ise Ankara Aluminyum; mekanik tesisat<br />

uygulamaları ise Aemec Mekanik, Atakon,<br />

Isımas ve Ertek firmaları tarafından gerçekleştirildi.<br />

500 bin m2 İzocamflex ve Camyünü Klima<br />

Kanalı Levhası, 1 milyon metre İzocam<br />

Camyünü Boru ve 100 bin m2 İzocam<br />

Taşyünü Cephe Levhası’nın kullanıldığı<br />

projeye; İzocam tarafından mühendislik ve<br />

proje yönetim desteği de verildi.<br />

İncirliova Jeotermal Santrali – 3 S Kale<br />

Enerji A.Ş. tarafından inşaatı gerçekleştirilen,<br />

50 MW’lik Jeotermal Santrali projesinde<br />

30 bin m2’lik İzocam Taşyünü Sanayi<br />

Şiltesi kullanıldı. Projenin malzemeleri,<br />

İzocam bayisi Himerpa tarafından temin<br />

edildi. Projenin uygulaması ise Teknopur<br />

A.Ş. firması tarafından gerçekleştirdi. Projeye<br />

İzocam tarafından, yalıtım mühendisliği<br />

desteği verildi.<br />

01 Burda AVM – Adana’da<br />

inşa edilen 65<br />

bin m2 alan üzerine<br />

kurulu 01 Burda<br />

AVM’nin klima ve tesisat<br />

yalıtımında 35 bin<br />

metre İzocam Taşyünü<br />

Boru, 20 bin m2 İzocamflex<br />

Kauçuk Klima<br />

Kanalı Levhası ve 30<br />

bin metre İzocamflex<br />

Kauçuk Boru ürünleri<br />

kullanıldı. Esas Gayrimenkul<br />

tarafından<br />

inşası gerçekleştirilen<br />

projenin yalıtım malzemeleri,<br />

İzocam bayisi<br />

Timeks tarafından<br />

temin edildi. Projenin<br />

uygulaması ise Birleşim Mekanik firması<br />

tarafından gerçekleştirildi. İzocam tarafından,<br />

projeye yalıtım mühendisliği ve proje<br />

yönetimi desteği verildi.<br />

126<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


“Yatırımlarımıza hız<br />

kesmeden devam<br />

ediyoruz”<br />

Yaz sezonu konut sektörüne dair açıklamalarda bulunan<br />

Ülkelan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Tolga Ülkealan “Yatırımlarımıza hız kesmeden devam<br />

edeceğiz” ifadelerini kullandı.<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından<br />

yapılan açıklamaya göre, Türkiye genelinde<br />

konut satışları <strong>2018</strong> Mayıs ayında<br />

bir önceki yılın aynı ayına göre %2,7<br />

oranında artarak 119 bin 655 oldu. Konut<br />

satışlarında, İstanbul 20.061 konut satışı<br />

ve %16,8 ile en yüksek paya sahip oldu.<br />

Satış sayılarına göre İstanbul’u, 11.919<br />

konut satışı ve %10 pay ile Ankara izledi.<br />

Yaşanan gelişmeleri sevindirici bulduklarını<br />

açıklayan Ülkealan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi<br />

A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Ülkealan<br />

“İş yapmakta olduğumuz sektör,<br />

her zaman yaz aylarına doğru daralır.<br />

Ancak istatistiklere baktığımızda konut<br />

sektörüne yapılan teşviklerin piyasada bir<br />

hareketlilik yaşattığını görüyoruz. Sektörümüzde<br />

bu tip iniş ve çıkışlar her zaman<br />

olmaktadır ve önemli olan firmaların bu<br />

tip etkilere ne kadar hazırlıklı olduğudur.<br />

18 yılı aşkın bir süredir bu sektörde iş yapan<br />

bir firma olarak iş programımıza göre<br />

yatırımımıza devam etmekteyiz” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

Kullanılabilir mutfaklar<br />

Ankara’nın oksijeni en bol ve gözde yerleşim<br />

yeri İncek’te yer alan Sunset İncek,<br />

2+1, 3+1+1, 5+1+1 ve 6+1+1 daire seçenekleri<br />

sunuyor.+1 konsepti ile satışa<br />

sunulan proje; 2020 yılı son çeyreğinde<br />

teslim edilmeye hazırlanıyor. Sunset<br />

Tolga Ülkealan<br />

Ülkealan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı<br />

İncek,24m 2 ile 48m 2 arasında değişen<br />

büyüklüklerde sunulan ada mutfaklar ile<br />

mimari olarak da birçok rakibinden ayrışmaktadır.<br />

Projenin sunmuş olduğu yaşam<br />

alanlarına dair detaylar da paylaşan<br />

Ülkealan “6.000m 2 peyzaj alanına sahip<br />

projenin üst peyzaj alanında araç trafiği<br />

yoktur. Bu sayede yeşil ile iç içe insanların<br />

güvenlikli şekilde site içerisinde dolaşması<br />

sağlanmış ve yeşil’i bol, her anının<br />

tadını çıkartacağınız, çocuklarınıza ait<br />

çocuk oyun alanları, yapay gölet, yürüyüş<br />

yolları ile ıhlamur ve kiraz ağaçlarının gölgesinde<br />

vakit geçirmekten mutluluk duyacağınız<br />

peyzaj alanları oluşturulmuştur.”<br />

128<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

“Farklıysan, fark edilirsin”<br />

Ankara’nın yükselen lokasyonlarından Balgat’ta farklı mimari<br />

yapısıyla dikkat çeken Yıldırım Kule, projesinin detaylarını<br />

anlatan Yıldırım Grup İcra Kurulu Başkanı Zafer Yıldırım<br />

“Yıldırım Kule’yi hayata geçirirken kendi iş yeri ihtiyaçlarımızdan<br />

yola çıktık. Farklıysan ancak fark edilirsin ”dedi.<br />

Özgün tasarımı ile fark yaratan, prestijli<br />

özel cephe tasarımı ile dikkatleri üzerine<br />

toplayan ve tüm detaylarında en ince ayrıntının<br />

üstün teknolojik donanımla birleştiği<br />

Yıldırım Kule modern mimarisi ile de<br />

dikkat çekiyor. Projede, havalandırmadan<br />

güvenliğe, otopark sayısından konumu<br />

ve kat yüksekliğine kadar çok detaylı bir<br />

biçimde her ayrıntının detaylandırıldığını<br />

söyleyen Yıldırım “Maliyetten hiç bir şekilde<br />

kaçmadan deprem yönetmeliğinin çok<br />

daha üstünde ekstra kuvvetli bir üretim<br />

gerçekleştirdik. Bunun üzerine kurguladığımız<br />

her şeyde, örneğin, elektrik, mekanik,<br />

tesisat alt yapısını önceden programlayıp,<br />

projelendirdik ve son olarak projeleri<br />

örtüştürdük” dedi.<br />

130 metre yükseklikten Ankara…<br />

Toplamda 46 bin metrekare inşaat alanının<br />

21 bin metrekaresinin ticari kullanım olarak<br />

tasarlandığına vurgu yapan Zafer Yıldırım<br />

‘’ 130 metre yüksekliğindeki kulemiz doğal<br />

olarak rüzgârdan ve dış sesten çok fazla<br />

etkileneceği için, dış cephenin yalıtımını üç<br />

farklı aşama ile gerçekleştirdik. Yalıtımda<br />

şehrin içinde olup aynı zamanda sessizlik<br />

ve huzuru temel aldık. Beraberinde havalandırma<br />

sistemi, güvenlik, otopark sayısı,<br />

kat yüksekliği, konum, sosyal alanlar ve<br />

aklınıza gelebilecek her detay ayrı ayrı düşünüldü’’<br />

dedi.<br />

Ankara’nın yeni buluşma noktası<br />

Yıldırım Kule’nin bünyesinde bulunduracağı<br />

yaşam alanları hakkında da detaylı bilgi<br />

veren Fertaş A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Zafer Yıldırım; ‘’ Özsüt,Volvo,Autowax gibi<br />

prestiji ve güvenilir firmalar ile anlaştık.İki<br />

kurumsal mobilya firması ve bir kurumsal<br />

otomobil firmasıyla görüşmelerimiz devam<br />

ediyor.Gökkuşağı cadde cepheli dükkanlarımız<br />

için bir marketler zinciri ve bir de<br />

kuru temizleme firması ile görüşüyoruz.<br />

Kısacası kulenin dışına çıkmadan bir çok<br />

ihtiyacın karşılanabilmesi için gerekli özeni<br />

gösteriyoruz’’ dedi.<br />

Farklı bir ‘’görsel tema<br />

Yıldırım Kule, geniş ve rahat kullanımlı<br />

toplantı alanları planlarken, Ankara’da fark<br />

yaratan yenilikçi bir yaklaşımla ‘’Sanat Kulesi’’<br />

olma yolunda iddalı adımlar atmakta.<br />

’Şehrin Sanat Galerisi olma yolunda fikirlerini<br />

bu yönde geliştirerek, her türlü sanat<br />

platformunun, ressamın, küratör ve bienal<br />

planlayıcılarının esnek bir şekilde yararlanabileceği<br />

geniş ve modern mekanları<br />

bünyesinde barındırmaktadır.<br />

Zafer Yıldırım / Fertaş A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Asansör trafiğinin önüne geçtik<br />

Farklı metrekare seçenekleri ve ofis- cadde<br />

mağaza konseptini bir arada sunduklarının<br />

da vurgusunu yapan Yıldırım “Yangın<br />

merdivenleri de dâhil olmak üzere binanın<br />

her yerine mimari anlamda da standartların<br />

üzerinde özen gösterdik. Asansör trafiğini<br />

de yönetmeliğin üstünde projelendirdik.<br />

3m/sn. asansör hızıyla zamandan tasarruf<br />

sağlayarak, yüksek derecede verimlilik<br />

planladık. Katlarda genel asansör dışında<br />

bulundurmuş olduğumuz servis asansörü<br />

ile beklemede geçirilecek olan zaman diliminin<br />

azaltılmasını hedefledik” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 129


Depreme dayanıklı binalar için su<br />

yalıtımı şart<br />

Sektörel<br />

%92’si deprem kuşağında bulunan ülkemizde yaşanan depremlerde yıkılan veya hasar<br />

gören binaların çoğunda nemden kaynaklanan korozyon olduğu gözlemlenmiştir.<br />

Korozyona uğrayan binalar 10 yıl içerisinde taşıma kapasitesinin %66’sını kaybetmektedir.<br />

Kurallarına uygun su yalıtımı bu anlamda hayati önem arz etmektedir. Hayati öneminin<br />

yanında ekonomik olarak da her geçen gün değerlenen binaların uzun ömürlü olması<br />

gerekir. Doğru su yalıtımı yapılmadığında, suyun olumsuz etkileri yapıların ömrünü azaltır.<br />

Bu da ekonomi açısından önemli bir kayıptır.<br />

Eryap Grup, su yalıtımı konusunda lider<br />

markası BONUS Membran ile, yapıların<br />

dayanıklılığını azaltarak ömrünü kısaltan<br />

su tehdidini ortadan kaldırırken, yapıların<br />

daha sağlıklı, güvenli ve konforlu olmasını<br />

sağlayarak binaların ömrünü uzatıyor.<br />

Binaların su yalıtımında suya karşı üstün<br />

koruma sağlayan BONUS Membran ayrıca,<br />

çatı, temel, bodrum, bahçe ve teraslarda<br />

da su sızıntısı riskini tamamen<br />

ortadan kaldırıyor.<br />

Su, insan hayatı için ne kadar önemliyse,<br />

yapılarımız için de bir o kadar korunulması<br />

gereken bir unsurdur. <strong>Yapı</strong>larda kurallarına<br />

uygun su yalıtımı yapılmadığında<br />

binanın su alması, duvarlarda küf, mantar<br />

gibi organizmaların oluşması, taşıyıcı<br />

sistemin demir donatısının korozyona<br />

uğraması gibi olumsuz ve hayati tehlike<br />

oluşturabilecek olumsuzluklara neden<br />

olmaktadır. BONUS Membran, yapıların<br />

suyun neden olduğu olumsuz etkilere<br />

karşı korunması ve<br />

yaşam alanlarında<br />

konforlu bir su yalıtımı<br />

sağlanması<br />

amacı ile kullanılan;<br />

yapıların temel, perde,<br />

bodrum, bahçe,<br />

teras ve çatılarında,<br />

köprü, viyadük gibi<br />

farklı yüklere maruz<br />

kalan yapılar<br />

için de uygun bitüm<br />

esaslı su yalıtımı<br />

ürünüdür. BONUS<br />

Membran içerisinde<br />

yapısını güçlendirici<br />

farklı polimerler<br />

içermektedir. Bu<br />

polimerler malzemeye<br />

farklı dayanımlar<br />

katmakla beraber<br />

ürünün kolay<br />

uygulanmasında<br />

ve mükemmel bir<br />

yalıtım sağlamasında<br />

başrol oynamaktadır.<br />

Polimerlerle takviye edilmiş<br />

bitüm, farklı çekme, kopma ve yırtılma<br />

dayanıma sahip polyester ya da cam tülü<br />

taşıyıcılar kullanılarak nihai özelliklerine<br />

ulaşmaktadır. Taşıyıcı özellikleri ile doğru<br />

orantılı olarak farklı detaylarda ve iklim<br />

şartlarında uygulama ve kullanım kolaylığı<br />

sunmaktadır.<br />

Hayati Önem Taşıyan Su Yalıtımı<br />

Artık Yönetmelikle Denetlenecek<br />

27 Ekim 2017 tarihinde yürürlüğe giren<br />

SU YALITIMI YÖNETMELİĞİ sayesinde,<br />

ülkemizde halen olması gerektiği önemi<br />

göremeyen su yalıtımı konusunda kamuoyu<br />

ve sektörün bilinçlendirilmesinin yanı<br />

sıra, doğru projelendirme, doğru malzeme<br />

seçimi ve doğru uygulamanın yapılması<br />

ve denetlenmesi de sağlanacak.<br />

Su Yalıtımı Yönetmeliği hazırlanma sürecinde<br />

de her fırsatta su yalıtımının önemini<br />

vurgulayan, gerek BİTÜDER, İZO-<br />

DER gibi dernekler aracılığı ile, gerekse<br />

firma kimliği ile kamuoyu bilinçlendirme<br />

çalışmalarında bulunan Eryap Grup, su<br />

yalıtımı sektöründeki lider ürünü BONUS<br />

Membran ürün grubunda daha yüksek<br />

kalitede üretim için Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerine<br />

hız kesmeden devam ediyor. Su<br />

yalıtımı konusunda ciddi pazar araştırmaları<br />

yapan Eryap Grup, gelişen pazar ihtiyaçları<br />

ve firma hedefleri doğrultusunda<br />

yüksek kalitede ürün geliştirmek amacıyla<br />

hammadde tedariğinden nihai ürün elde<br />

edilmesine kadar geçen tüm süreçleri<br />

alanında uzman kalite kontrol uzmanları<br />

ve mühendis ekibi ile denetliyor. BONUS<br />

Membran, ulusal ve uluslararası geçerliliği<br />

olan tüm sertifikasyonunu tamamlayarak<br />

tescilli bir marka olmanın tüm gereklerini<br />

yerine getiriyor. Çeşitli ülkelere ihraç<br />

edilen BONUS Membran’ın tüm ürünleri,<br />

AB normlarına uygunluk anlamına gelen<br />

CE standartlarına da sahiptir.<br />

130<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


PDG Mimarlar’dan Çevresine Değer Katan Tasarım:<br />

Yıldırım Belediyesi<br />

Kentsel Dönüşüm Projesi<br />

Projelerini sahip olduğu tüm potansiyelleri sorgulayarak yenilikçi bir bakış açısıyla ele<br />

alan Mimar Cengiz Gültek ve Mimar Murat Şahin liderliğindeki PDG Mimarlar tarafından<br />

Bursa Yıldırım Belediyesi yatırımıyla gerçekleştirilen “Yıldırım Belediyesi Kentsel Dönüşüm<br />

Projesi”, Yediselviler ve Sıracevizler mahallelerine yeni bir çehre kazandırırken, tüm<br />

aktörleriyle iyi organize olmuş bir değerlendirme planının sonucunda kullanıcısına hizmet<br />

eden bir kent yaşamı sunuyor.<br />

İstanbul ve Houston (ABD) kentlerindeki<br />

ofislerinde yer alan profesyonel kadrolarıyla<br />

ulusal ve uluslararası ölçekte nitelikli<br />

projelere imza atan PDG Mimarlar, ‘’Yıldırım<br />

Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi’’<br />

dahilinde Bursa’da bulunan Yediselviler<br />

ve Sıracevizler mahallelerinde fark yaratan<br />

bir dönüşüm gerçekleştiriyor.<br />

Nitelikli bir kentsel dönüşüm projesinin<br />

çevresi üzerinde de önemli etkilerde<br />

bulunacağını vurgulayan Kurucu Ortak<br />

Murat Şahin, bunun sonraki alanların dönüşümünde<br />

katalizör görevi göreceğini<br />

belirtiyor. Kentsel dönüşüm sürecinde dönüşüm<br />

alanının belirlenmesi ve ilan edilmesiyle,<br />

mevcut durum ve mülkiyet tespiti<br />

gibi birbirini takip eden birçok aşamanın<br />

olduğunu belirten Murat Şahin, mimarın<br />

rolünü şu şekilde özetliyor: “Yasal süreçler<br />

bittikten sonra aslında mimara elinde<br />

belirlenmiş metrekareler ve bunların değerleri,<br />

toplam inşaat alanı ve brüt alanlar<br />

kalır. Diğer yandan da bu yapılacak dönüşüm<br />

sonucu kullanıcıya, kentte hizmet<br />

edebilecek özel, yarı özel, kamusal ve<br />

yarı kamusal alan kavramları kalır. Yani iyi<br />

ile kötü arasındaki ince çizgide yürümeye<br />

çalışır mimar.”<br />

“İyi uygulanmış bir kentsel dönüşüm, çevresini<br />

dönüştürmede örnek teşkil eder...”<br />

Kentsel dönüşümü ele alırken farklı modellerin<br />

karşılarına çıktığını belirten PDG<br />

Mimarlar Kurucu Ortağı Yüksek Mimar<br />

Murat Şahin, yatırımcının kazancının da<br />

değerlendirmeye eklendiği dönüşümlerin<br />

en sağlıklı model olduğunu vurguluyor.<br />

Yıldırım Belediyesi için Yediselviler ve Sıracevizler<br />

mahallelerinde gerçekleştirdikleri<br />

dönüşümlerin bu modele örnek teşkil<br />

ettiğini ve projesinin hayata geçebilmesi<br />

için değerlendirme uzmanı Belmap ve Yıldırım<br />

Belediyesi ile organize olarak ortak<br />

bir çalışma yürüttüklerini belirten Murat<br />

Şahin bu çalışmanın önemini şu sözlerle<br />

dile getiriyor: “Bu ölçekte bir dönüşüm<br />

projesinin hayata geçebilmesi için hepimiz<br />

bir masanın etrafında “Ne yapabiliriz?”<br />

sorusunun cevabını arayarak süreci<br />

yürüttük. Eğer bu aktörler beraber hareket<br />

edemez ve işbirliği içerisinde olmazsa süreç<br />

muhakkak tıkanırdı.”<br />

<strong>Yapı</strong> stoğunun niteliği, mülkiyet sorunu,<br />

yoğunluk, sosyal donatı eksikliği gibi birçok<br />

farklı etkenin ışığında projenin zorluğuna<br />

değinen Y.Mimar Murat Şahin, alanı<br />

“Dar sokaklara hizmet alan, bitişik nizam<br />

mülkiyet sorunu olan ve sosyal donatısı<br />

olmayan bir konut bölgesi” sözleriyle<br />

özetlerken, ek olarak arazide bulunan<br />

eğim sebebiyle sonraki dönüşüm alanının<br />

kotlarıyla ilişkisinin de doğru kurulmasının<br />

gerekliliğini vurguluyor. Mimara göre<br />

üst ölçekte verilen kararların çevresinde<br />

132<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Mimari<br />

yaratacağı etkinin de hesaplanması gerektiğini<br />

ileten mimar, bu etkileşimin de<br />

dönüşümünün birlikte alınan kararlarla<br />

gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyor.<br />

PDG Mimarlar Kurucu Ortağı Yüksek<br />

Mimar Murat Şahin, Yediselviler ve Sıracevizler<br />

Mahallelerinde yaptıkları kentsel<br />

dönüşüm projesinin tasarım kurgusunu<br />

şu cümlelerle özetliyor: “Özel, yarı özel,<br />

kamusal ve yarı kamusal alan kavramları<br />

ve bunların birbirine geçişleri üzerinde<br />

durduk. Buradaki önemli aktörler sokak<br />

kavramı, meydanlar ve iç avlularımız<br />

oldu. Diğer yandan göz ardı edemediğimiz<br />

eğim, yoğunluk gibi şartları zorlayan<br />

tasarım girdileri de vardı. Tasarım sürecinde<br />

“İnsan algısı ve bakışı üzerinden bu<br />

yoğunluğu nasıl daha az hissettirebiliriz?”<br />

çabası içerisindeydik. Konut adalarını eğime<br />

kademeli olacak şekilde tasarladık. Bu<br />

sayede proje alanındaki yatay ulaşım ağı<br />

da eğimden etkilenmemiş oldu. Bunun sonucu<br />

olarak da ulaşım üzerine yoğunlaştığımızda<br />

bazı sokakları yayalaştırabildik.<br />

Sokak dokusunun yanı sıra iç avlu kurgusunu<br />

da içeren tasarımda bu iç avlulara<br />

her kottan giriş verdik, böylece yapıların<br />

kentin içerisinde duvar gibi davranması<br />

yerine yaşama dahil olmasını hedefledik.”<br />

Ana aks eğime dik olarak ilerlediğinden,<br />

bunun çevresini yeşil bir omurga olarak<br />

tasarlayan PDG Mimarlar, bu sayede hem<br />

eğimden oluşan ara kesitleri kamusal alan<br />

olarak bırakabilmiş hem de konut birimlerinin<br />

ana aks ile temasını azaltmış ve yükselen<br />

konut bloklarını birbirlerinin önünü<br />

kesmeyecek şekilde konumlandırmış. Bu<br />

dönüşümü mümkün kılacak matematiksel<br />

verilerin de varlığını kabul ederek, “Proje<br />

alanının dönüşümünü kullanıcıya nasıl en<br />

az şekilde hissettiririz ve sağlıklı bir kentin<br />

dönüşümünde bu alan nasıl katalizör<br />

görevi görür?” soruları etrafında dönüşüm<br />

kurgusunu oluşturmuş.<br />

Proje sürecinde yerel yönetimin ve değerlendirme<br />

uzmanının bundan önceki projelerde<br />

edindikleri deneyimlerin etkisinin<br />

projenin hayata geçmesini hızlandırdığını<br />

dile getiren PDG Mimarlar, sürece dair<br />

aldıkları geri bildirimlerde yerel yönetimin<br />

ve bölge sakinlerinin memnuniyetini gözlemlediklerini<br />

de sözlerine ekliyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 133


Proje<br />

Miavita Beytepe<br />

ile ayrıcalıklı bir yaşam sizi bekliyor<br />

Beytepe’de yükselen MİAVİTA Beytepe projesi ile hayal ettiğiniz yaşam artık bir adım<br />

uzağınızda. Her an zinde kalabileceğiniz spor salonu, sinemaya gitmek için evinizden<br />

dışarı çıkmaya gerek kalmadan izleyeceğiniz birbirinden güzel film seçenekleri ile MİAVİTA<br />

Beytepe, yaşamın kapılarını aralıyor.<br />

Sinema Salonu<br />

İzleyeceğiniz filmler bile artık daha keyifli.<br />

Dilediğiniz saatte, dilediğiniz filmi MİAVİTA<br />

Sinema Salonu ile yaşamaya ne dersiniz?<br />

Ailenizle ve arkadaşlarınızla birlikte keyifle<br />

vakit geçirebileceğiniz, hatta sürprizlere<br />

bile ev sahipliği yapabileceğiniz sinema<br />

salonu MİAVİTA Beytepe’de…<br />

Sauna Ve Türk Hamamı<br />

Tüm günün yorgunluğunu ve stresini Mİ-<br />

AVİTA sauna ve Türk Hamamı’nda atarak<br />

kendinizi yenileyebilirsiniz. Ayrıca, giyinme<br />

odaları ve duş alanları ile evinize dinlenmiş<br />

ve hafiflemiş olarak dönebilirsiniz. Yaz<br />

keyfini de düşünen MİAVİTA, güneşlenme<br />

alanlarıyla da sizleri gün ışığından mahrum<br />

bırakmıyor.<br />

Doğru Lokasyon<br />

MİAVİTA BEYTEPE, Ankara’nın en değerli<br />

arazilerinden birinin üzerinde yükselirken,<br />

size sadece keyfini sürmek kalacak. Ankara<br />

manzarası ile huzuru evinize taşıyan<br />

MİAVİTA, Park Caddesi, Gordion Alışveriş<br />

Merkezleri, Galeria AVM, Arcadıum AVM,<br />

Gölbaşı, Mogan, Ümitköy, Çayyolu, Beysukent,<br />

Lüks Resoran ve Cafelere olan<br />

yakınlığı ile hayatın merkezinden uzaklaşmıyor.<br />

Birçok eğitim ve sağlık kuruluşuna<br />

olan mesafesi ile de en doğru adres olan<br />

MİAVİTA; Hacettepe, Bilkent, Başkent,<br />

Çankaya, Atılım, Ufuk Üniversitesi ve<br />

ODTÜ gibi eğitim kurumlarına olan yakınlığı<br />

ile eşsiz bir yatırım olarak karşınıza çıkıyor.<br />

Ana yollara olan yakınlığı aracınızla<br />

seyahatinizi kolaylaştırırken, dört bir yana<br />

ulaşan toplu taşıma olanaklarının evinize<br />

yakınlığı keyfinize keyif katıyor.<br />

Rezidans Kavramı Şekilleniyor<br />

MiaVita Beytepe’de düşünülen her ayrıntı,<br />

yaşamınıza değer katıyor. Çamaşırhane,<br />

kuru temizleme ve temizlik hizmetlerini<br />

MİAVİTA’ya bırakın, siz yaşamın keyfini<br />

çıkarın.<br />

Cafe & Restoran<br />

Evden uzaklaşmadan keyifle oturabileceğiniz,<br />

en değerli konuklarınızı ağırlayabileceğiniz<br />

ve güzel anılar biriktirebileceğiniz<br />

MiaVita Café’ de harika zaman geçireceksiniz.<br />

Spor Alanları<br />

MiaVita Beytepe’de, spor lüks ya da zorunluluk<br />

olmaktan çıkıp, yaşam biçimi<br />

haline geliyor. Profesyonel ekipmanları,<br />

isteğe göre çalışabileceğiniz açık/kapalı<br />

spor alanı, tek pota basketbol sahası, sevdiklerinizle<br />

eğlenceli vakit geçirirken aynı<br />

zamanda sporunuzu da yapabileceğiniz<br />

kapalı havuzu ile spor yaşantınızın bir parçası<br />

haline geliyor.<br />

Otopark Hizmetleri<br />

Her dairenin özel kapalı otoparkı ve misafirler<br />

için özel açık otopark alanı ile güvenliği<br />

her noktaya taşıyan MiaVita, park sorununu<br />

ortadan kaldırıyor. Size sadece arabanızı<br />

rahatlıkla park ettikten sonra MİAVİT<br />

Beytepe’nin konforunu sürmek kalıyor.<br />

134<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Tabanlıoğlu Mimarlık, Beyazıt Kütüphanesi projesi ile<br />

“Olağanüstü Tarihi Yenileme” ödülüne layık görüldü<br />

Uluslararası İç Mekan Tasarımı Derneği<br />

(IIDA) ve Amerikan Kütüphane Derneği<br />

(ALA), <strong>2018</strong> Kütüphane İç Mekan Tasarım<br />

Ödülleri’nin kazananlarını ilan etti. İki yılda<br />

bir verilen Tasarım Ödülleri, kütüphaneleri<br />

iç tasarım estetiği, yaratıcılık ve işlevsellik<br />

değerleriyle değerlendiriyor.<br />

Kütüphanelerin, halkın ilham alması, eğitilmesi<br />

ve hatta zaman zaman eğlendirilmesine<br />

hizmet eden kurumlar olduğuna vurgu<br />

yapan IIDA Genel Başkan Yardımcısı ve<br />

CEO’su Cheryl S. Durst, “ALA ile birlikte<br />

organize ettiğimiz bu ödülle, geçmişle<br />

bağlantı kurmamıza, geleceğe yönelik bir<br />

keşfe çıkmamıza ve yaşam boyu süren<br />

bilgi arayışımızda bize rehberlik etmemize<br />

yardımcı olacak şekilde tasarlanan yenilikçi<br />

kütüphane iç mekanlarını onurlandırıyoruz”<br />

dedi.<br />

Ödül adayı projelerin değerlendirilmesi;<br />

Stasia Czech Suleiman (IIDA, NCIDQ,<br />

Başkan Yardımcısı / HOK); Jeannette Lenear<br />

Peruchini (IIDA, LEED AP, Skidmore,<br />

Owings & Merrill LLP); Jessica N. Kayon-<br />

Mimaristudio’dan güçlü kurumsallık ve dinamik<br />

detaylarla bütünleşen tasarım:<br />

Volkswagen Arena Turkcell<br />

Platınum Lounge<br />

Dünyanın önde gelen firmaları<br />

için tasarladığı ofis tasarımları ile<br />

well-being yaklaşımı üzerine çalışmalar<br />

sürdüren Mimaristudio, Turkcell<br />

Platinum Lounge projesi ile,<br />

firmanın güçlü kurumsal kimliğini,<br />

renkler ve farklı detaylarla davetlilere<br />

hissettiriyor. Uniq İstanbul içerisinde<br />

bulunan Volkswagen Arena’da konumlandırılan<br />

ağırlama alanı, kreatif<br />

ve özgün bir yaklaşım ile ele alınan<br />

iç mimari detayları ve aydınlatma tasarımı<br />

ile fark yaratıyor.<br />

Turkcell’in yıl boyunca düzenleyeceği<br />

çeşitli kurumsal davet, tanıtım<br />

ve organizasyonlara ev sahipliğinin<br />

yanında, Volkswagen Arena’da düzenlenecek<br />

olan spor karşılaşmaları,<br />

konserler ve gösterilerde firmanın<br />

özel davetlilerinin ağırlanması ama-<br />

136<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Mimari<br />

“Bugünün Türkiye’sinde Mimarlık”<br />

İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıktı<br />

go(J.D., M.A., Hesburgh Kütüphaneleri,<br />

Notre Dame Üniversitesi); ve Mindy Sorg<br />

(IIDA, NCIDQ, LEED AP, RID, , OPN Architects)<br />

gibi konunun uzmanlarından oluşan<br />

jüri tarafından gerçekleştirildi.<br />

Jüri adına konuşan Mindy Sorg, “Zamanın<br />

testine tabi olacak, mükemmellik örneği<br />

yenilikçi kütüphane mekanlarını tespit etmekten<br />

onur duyduk. Seçilen projelerde<br />

etkin işlevsellik ile çarpıcı estetik çözümlerin<br />

dengesi başarılı bir şekilde kurulmuş.<br />

Özellikle kazanan kütüphaneler, çok dikkate<br />

değer, ince düşünceli yeniliklerle yaratılan<br />

mekanlar” açıklamasında bulundu.<br />

<strong>2018</strong> ALA / IIDA Kütüphane İç Mekan Tasarım<br />

Ödülleri’nde ödüle layık bulunan,<br />

Tabanlıoğlu Mimarlık’ın Beyazıt Devlet Kütüphanesi<br />

renovasyon projesi “Olağanüstü<br />

Tarihi Yenileme” dalında birinci olarak değerlendirildi.<br />

Akademik Kütüphaneler, Halk Kütüphaneleri<br />

(30.000 feet’nin altında ve üzerinde),<br />

Özel Kütüphaneler, Tek mekan olarak ele<br />

alınan dört kategorinin kazananları arasında<br />

yapılacak büyük seçim sonucu ise,<br />

New 23 Haziran <strong>2018</strong>’de Orleans’ta düzenlenecek<br />

ALA Yıllık Konferansı’nda ilan<br />

edilecek.<br />

“Bugünün Türkiye’sinde<br />

Mimarlık”<br />

kitabının hikâyesi,<br />

2015 Ekim’inde İstanbul<br />

Bilgi Üniversitesi<br />

Mimarlık Fakültesi<br />

ve <strong>Yapı</strong> Endüstri<br />

Merkezi (YEM) işbirliğiyle<br />

düzenlenen<br />

“Bugünün Türkiyesi’nde<br />

Mimarlık Tartışmak?”<br />

temalı konferans<br />

ile başladı.<br />

Dr. Evren Aysev’in<br />

derlediği kitap, konferansın<br />

gündemini<br />

oluşturan tartışmalar üzerinden geliştirilen bir diyaloglar dizisi olarak tasarlandı.<br />

Akademik ve profesyonel mimari pratiklerin içinden gelen 25’i aşkın mimarın<br />

katıldığı “Bugünün Türkiye’sinde Mimarlık Tartışmak” konferansı sürecinde,<br />

Türkiye’de mimarlık alanında yaşanmakta olan değişimler, var olan sorunlar,<br />

mimarlığın gündelik siyasetle ilişkisi, mimarın rolleri, konvansiyonel pratikler,<br />

alternatif yaklaşımlar ve tüm bunların mekânsal üretim süreçlerine yansımalarıyla<br />

biçimlenen geniş bir tartışma çerçevesi oluştu. Konferansın sonunda,<br />

dünyada ve Türkiye’de mimarlık eğitiminden meslekî ortam ve mimarlığı tartışma<br />

kültürüne kadar uzanan çok boyutlu bir tablo ortaya çıktı.<br />

İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Bugünün Türkiye’sinde Mimarlık?”,<br />

söz konusu konferansın gündemini oluşturan tartışmalar üzerinden<br />

geliştirilen bir diyaloglar dizisi olarak tasarlandı. Soru-cevap yöntemiyle ilerleyen<br />

diyaloglar, “Tartışma Kültürü ve Eleştiri; Erk ve Mekân Politikaları; İnşaat,<br />

<strong>Yapı</strong>laşma ve Kentleşme Dinamikleri; Alternatif Yaklaşımlar; Eğitim; Mesleki<br />

Ortam; Roller ve Aktörler” olmak üzere yedi alt başlıkta toparlanıp biçimlenerek<br />

kitap haline getirildi.<br />

Mesleğin farklı cephelerinden, önde gelen mimarların seslerini bir araya getiren<br />

bu çalışma, Türkiye’de 21. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşan mimari iklime<br />

ilişkin güçlü bir söz üretirken, geleceğe dair öngörü ve ipuçları da barındırmakta.<br />

Dr. Evren Aysev’in derlediği ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan yeni<br />

çıkan eser, mimarlık dünyasına önemli katkılar sağlayacak.<br />

cıyla planlanan Turkcell Platinum Lounge,<br />

kreatif bir iç mimari yaklaşım ile firmanın<br />

kurumsal kimliğini güçlü detaylarla<br />

ortaya koyan, dinamik bir ağırlama<br />

mekanı olarak tasarlandı. Kurumsal<br />

gruplar için gerçekleştirdiği tasarımlar<br />

ile tanınan Mimaristudio imzası<br />

ile hayata geçen ağırlama alanı,<br />

projeye özel olarak tasarlanıp geliştirilen<br />

ürünler ile de bütüncül bir<br />

tasarım dilini yansıtıyor.<br />

Turkcell davetlilerinin kendileri için<br />

ayrılan girişten geçtikten sonra<br />

ulaştıkları ağırlama alanı, uzun dikdörtgen<br />

formu ile dikkat çekiyor. İki<br />

uzun kenardan biri tribünlere, diğeri<br />

ise terasa açılan alanda tasarımcılar,<br />

mekanın uzun geometrisini<br />

değerlendirerek, aydınlatma tasarımı ile<br />

bütünleşmiş birbirinin tekrarı ağırlama<br />

noktaları oluşturmuş. Ağırlama alanlarında<br />

davetlilerin rahat ve keyifli bir ortamda,<br />

yeterli ve mekanın amacına uygun bir<br />

aydınlatma tasarımı içinde ağırlanması<br />

gerektiği bilinci ile hareket eden ekip,<br />

mekanın mevcut yapısal ve mimari<br />

karakteristiğine müdahale etmeden<br />

yapılan bu tasarımda, mekan içindeki<br />

birbirinin tekrarı her bir kolonun<br />

önünü, ağırlama noktaları olarak<br />

kurgulamış. Bu noktalarda, kolonları<br />

saran alüminyum zincir perdeler ile<br />

kurumsal kimlik vurgusu güçlendirilirken,<br />

her bir tanımlı alana Mimaristudio<br />

tasarımı tavan plakaları ile kimlik<br />

kazandırılmış. Tavandaki bu geometri,<br />

zeminde de bir iz düşüm şeklinde<br />

uygulanarak o alanlara ait tanımlama<br />

güçlendirilmiş.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 137


Mimari<br />

İkonik cephe tasarımında sürdürülebilir yaklaşımın şeffaf hali:<br />

Guardian Glass<br />

Guardian Glass ürünü SunGuard®High Performance Neutral 60/40 kaplamalı cam ile<br />

şekillenen ikonik cephe tasarımıyla kentin siluetine renk katan Varyap Meridian, Türkiye’nin<br />

ilk LEED kayıtlı karma yapısı olarak sürdürülebilir tasarımın öncü örneklerinden biri.<br />

Türkiye’de yapılan ilk sürdürülebilir yeşil<br />

proje olarak Varyap yatırımıyla Batı Ataşehir’de<br />

hayata geçen Varyap Meridian,<br />

Finans Merkezi’nde konumlanan yüksek<br />

rezidanslar, rezidans villalar ve ofis bloklarından<br />

oluşuyor. Varyap Meridian için<br />

İstanbul ile bütünleşen özgün bir yapı tasarlayan<br />

İngiliz kökenli RMJM mimarlık<br />

ekibi, İstanbul’un en gözde semtlerinin ve<br />

geleneksel yapıların da olduğu tarihi mahallelerinin<br />

gezilerek bir eskiz çalışmasının<br />

oluşturulduğu tasarım sürecinde, cami silüetlerinin<br />

de olduğu tarihi yarımadayı da<br />

yansıtan bir tasarım ortaya çıkarmış. Gün<br />

ışığı ve rüzgar gibi doğal faktörlere göre<br />

“sürdürülebilir mimarlık” ilkeleri doğrultusunda<br />

kurgulanan yapının cephe tasarımına<br />

ise güneş kontrolünü ve ısı yalıtımını<br />

tek bir kaplama üzerinde sunan SunGuard®High<br />

Performance Neutral 60/40 damgasını<br />

vurmuş.<br />

Tüm blokların dikkatli bir şekilde gün ışığı,<br />

rüzgar gibi kriterler göz önünde bulundurularak<br />

yerleştirildiği yapıda gerçekleştirilen<br />

doğru konumlandırılma ile şehrin görüntüsünü<br />

engelleyebilecek doğu - batı yönlü<br />

sert ışık minimize edilirken, tercih edilen<br />

SunGuard®High Performance Neutral<br />

60/40 kaplamalı cam ile ışıkla doldurulmuş<br />

ev ve ofis hayalleri gerçeğe dönüştürülmüş.<br />

Renk ve yansıma derecesi bakımından<br />

sunduğu çeşitlilikle ikonik tasarımlarda<br />

sıklıkla tercih edilen SunGuard®High Performance<br />

ailesinin üyesi SunGuard®High<br />

Performance Neutral 60/40 kaplamalı cam<br />

ile yüksek derecedeki şeffaflığın yol açtığı<br />

ısı ve mor ötesi ışığın artışını önlemeye<br />

yardımcı olurken, ihtiyaç duyulan güneş<br />

ışığından fazlası ise absorbe edilerek, yapının<br />

sakinlerine eşsiz bir Marmara, Adalar<br />

ve kentin çevresinden panoramik manzarayla<br />

taçlanan yaşam kalitesi yüksek iç<br />

mekanlar sunulmuş.<br />

138<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Studio Vertebra’dan<br />

Diyarbakır’a Eğitim<br />

Odaklı Tasarım:<br />

Diyarbakır Keşif<br />

Merkezi ve İslam<br />

Bilim Müzesi<br />

Studio Vertebra tarafından toplam<br />

6.700 m² alanda tasarlanan Diyarbakır<br />

Keşif Merkezi ve İslam Bilim Müzesi,<br />

eğitim birimlerine yakın konumuyla<br />

şehrin ilgi merkezi olmasına olanak<br />

tanıyor. Planetaryum, etkinlik alanları,<br />

botanik bahçesi gibi birçok fonksiyonu<br />

bünyesinde barındıran programıyla<br />

proje, bulunduğu bölgede eğitim odaklı<br />

bir merkez oluşturmayı hedefliyor.<br />

Kuruluşundan bu yana mimari, iç mimari<br />

ve restorasyon alanlarında ulusal ve uluslararası<br />

ölçekte ‘çok disiplinli’ çalışmalar<br />

yürüten, Baş Mimar Gencer Yalçın, Y.<br />

Mimar Dilşad Öktem Aslaner, Y. Mimar<br />

Bahar Yücel ve İç Mimar Efe Kağan Hızar’ın<br />

ortaklığındaki İstanbul merkezli<br />

tasarım ofisi Studio Vertebra’nın Diyarbakır’da<br />

tasarladığı, 4.000 m² oturum alanı;<br />

2.600 m² İslam Bilim Müzesi ve 4.100 m²<br />

Keşif Merkezi olmak üzere toplam 6.700<br />

m² inşaat alanına sahip Diyarbakır Keşif<br />

Merkezi ve İslam Bilim Müzesi, bölgedeki<br />

eğitim alanlarının tam merkezinde ve ana<br />

ulaşım akslarının kesişimine yakın konumuyla,<br />

bulunduğu bölgede yeni bir odak<br />

noktası oluşturmayı hedefliyor.<br />

Studio Vertebra, İslam Bilim Müzesi ve<br />

Keşif Merkezi olmak üzere iki ana programı<br />

bünyesinde barındıran, Diyarbakır<br />

kent merkezinin batısında eğitim birimleri<br />

için ayrılmış bölgede yer alan projenin<br />

ana sirkülasyonunu, bu iki fonksiyonu<br />

ayıran yapısal bir kurgu olarak tasarlamış.<br />

İlk iki kat tek bir blok şeklinde hareket<br />

ederken, ikinci kat iki eksende konsol<br />

yapacak şekilde kaydırılmış. Bu kütlesel<br />

hareket sonucunda girişte oluşan konsolun<br />

altına planetaryum yerleştirilmiş, konsolun<br />

kalan kısmı ise bir giriş saçağı gibi<br />

davranarak ana girişi ve fuaye cephesini<br />

oluşturmuş.<br />

<strong>Yapı</strong>nın ana girişi Keşif Merkezi tarafında<br />

140<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Mimari<br />

konumlanırken, İslam Bilim Merkezi’nin<br />

de kendine ait bir girişi bulunuyor. Cephedeki<br />

ritmik boşluklar Keşif Merkezi’nde<br />

daha geniş aralıklardayken İslam Bilim<br />

Müzesi tarafında daha da sıklaşarak kendisine<br />

ait arkatlı diğer girişi oluşturuyor.<br />

İslam Bilim Müzesi’nin yüksek bir arkatın<br />

merkezinde yer alan abidevi girişi, mukarnas<br />

imgesiyle betimlenmiş. Keşif Merkezi’nin<br />

girişi ise planetaryum ile tanımlanmış.<br />

Keşif Merkezi girişinden müzenin<br />

genel sirkülasyonuna dahil olunabildiği<br />

gibi geçici sergi salonları ve planetaryuma<br />

da doğrudan ulaşım sağlanabiliyor.<br />

Bu bölümde ayrıca fuaye ile bağlantılı şekilde<br />

kafeterya ve satış birimleri yer alıyor.<br />

Botanik bahçesi ve etkinlik alanı yapının<br />

ikinci katında konumlanırken, müzeye ait<br />

teleskop da burada yer alıyor. Ortadaki<br />

alan ise, sergi ihtiyaçları konusunda değişebilen,<br />

dönüşebilen, birleştirilebilen bir<br />

boşluk olarak tasarlanmış.<br />

Studio Vertebra, tasarım kararlarında yapının<br />

kütlesel bütünlüğünü koruyarak, Diyarbakır’ın<br />

mimari referanslarından izler taşıyan<br />

simgesel bir değer haline gelmesini<br />

amaçlamış. Bütünsel cephede oluşturulan<br />

ritmik parçalanmalar, yapıyı çevresinden<br />

ayrıştırıyor ve ışıkla kurduğu ilişki sayesinde<br />

her bakış açısından farklı perspektifler<br />

sunuyor. Kullanılan doğal taş, cam ve limunatif<br />

materyaller de, bu simgesel etkiyi<br />

destekler nitelikte seçilmiş.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 141


Mimari<br />

Ytong Mimari Fikir Yarışması'nı kazananlar<br />

Venedik Bienali'ni ziyaret etti<br />

Türk Ytong’un düzenlediği “Şehirden<br />

Uzak” konulu Mimari Fikir Yarışması’nı<br />

kazanan genç mimarlar ödül olarak, jüri<br />

üyeleri ile birlikte dünyanın önde gelen<br />

mimarlık etkinliklerinden biri olan 16.<br />

Uluslararası Venedik Bienali’ni ziyaret<br />

etti.<br />

Yenilikçi ürünleriyle modern yapılaşmaya<br />

yön veren Türk Ytong, yaratıcı çalışmaları<br />

desteklemeye devam ediyor. Sektördeki<br />

köklü duruşu, bilgiye ve yeniliğe<br />

açık projeleri ile örnek olan Türk Ytong’un<br />

düzenlediği Ytong Mimari Fikir Yarışması<br />

“Venedik Mimarlık Bienali Ödül Gezisi”<br />

gerçekleşti.<br />

Yarışmada eşdeğer ödüle değer bulunan<br />

4 fikir projesinin ekip üyeleri, Kreatif Mimarlık<br />

Kurucu Ortağı Mimar Aydan Volkan,<br />

Brigitte Weber Mimarlık Kurucusu<br />

Y. Mimar Brigitte Weber, ODTÜ Mimarlık<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal<br />

Abdi Güzer, Fotoğrafçı, Akademisyen ve<br />

Sanatçı Murat Germen, NSMH Kurucusu<br />

Mimar Nevzat Sayın’dan oluşan jüri üyeleri<br />

ile birlikte 16. Uluslararası Venedik<br />

Bienali sergilerini gezerek, yeni ve farklı<br />

fikirleri değerlendirdi. 3 gün süren gezide<br />

bienal sergilerinin yanısıra, Punta Della<br />

Dogana müzesi ziyaret edildi, Venedik<br />

kentinin tarihi ve mimarlık kültürüne ilişkin<br />

geziler gerçekleştirildi.<br />

Şehirden Uzak temasıyla bu yıl 19. kez düzenlenen<br />

Ytong Mimari Fikir Yarışması’nda<br />

ödül kazanan fikir projeleri www.ytongakademi.com<br />

adresinden görülebilir.<br />

Erzurum’dan Kadıköy’e mimarlık köprüsü<br />

Belediye binasında Kadıköy’ü anlatan bir sunumla başlayan<br />

programda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu,<br />

“Bu proje ile amacımız bütün kentlerin birbirilerini tanıması,<br />

kentlerin kardeşliğini devam ettirmek. Bu sahip olduğumuz birikimleri<br />

paylaşmak. Kadıköy’ün de, Erzurum’un da, Malatya’nın<br />

da, Mardin’in de birikimleri kendine özgü. Ancak bu zenginlikler<br />

Türkiye’de çok fazla konuşulmuyor. Sürekli sert, yapay, farklı<br />

bir gündem yaratılıyor. Biz bunları bir kenara bırakarak halkın<br />

ihtiyaçlarını daha rahat, daha konforlu hale nasıl getirebiliriz<br />

bunun peşindeyiz” diye konuştu. Halkın konforlu bir şekilde<br />

yaşaması için çalıştıklarını belirten Nuhoğlu,<br />

“Üniversitelerden mezun olduğunuzda yerel yönetimlerde<br />

yönetici olacaksınız. Bu kurumları ne<br />

kadar tanırsanız bu vatandaşlara o kadar olumlu<br />

yansıyacaktır. Eğitim, sağlık, barınma, kamusal<br />

alanların arttırılması, tiyatro, sinema, müzik gibi<br />

insanın mutlu yaşayacağı bir tasarımın oluşması<br />

için çalışıyoruz” dedi. Erzurum’dan gelen öğrenciler<br />

Nuhoğlu’na çiçek ve hediye olarak Erzurum’a<br />

özgü tespih takdim etti.<br />

KADIKÖY’DEKİ YAPILARI<br />

GEZECEKLER<br />

Proje sürecinde Tasarım Atölyesi Kadıköy başta<br />

olmak üzere belediyenin çeşitli birimlerinde ve<br />

Mimarlar Odası’nda gerçekleştirilen Yaz Atölye<br />

Programı kapsamında, Kadıköy Belediyesi<br />

tarafından hizmete açılan Karikatür Evi, Gençlik<br />

Merkezi, Bahriye Üçok Ekoloji Kreşi, Suadiye’deki<br />

tarihi dükkânlar ve Haldun Taner Öykü Evi gibi binalar<br />

gezilecek. Öte yandan öğrenciler Kadıköy’deki tarihi yapılar<br />

hakkında da bilgi edinecek. Bu proje kapsamında öğrencilerin<br />

Kadıköy’ü ve Kadıköy’ün içinde barındırdığı farklı doku ve<br />

kültürleri yakından tanımaları hedefleniyor. Projenin amaçları<br />

arasında Mimarlık Bölümü öğrencilerine; kamusal alan, kente<br />

katılım, kent bilinci, kent yaşamı, kentli olma hakkı, kamu yararı,<br />

kamu hakkı, sürdürülebilir çevre, toplumsal eşitlik gibi kavramları<br />

tanıtmak ve bu kavramların savunulabilmesine yönelik<br />

deneyim, fikir ve proje geliştirme ortamları sağlamak bulunuyor.<br />

142<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


YENİ ÜRÜNLER<br />

BANYO<br />

&<br />

SERAMİK<br />

Seramiksan<br />

Decovita<br />

Ege Seramik<br />

CEPHE<br />

&<br />

PENCERE<br />

Saray<br />

AHŞAP<br />

&<br />

DEKORASYON<br />

Vitra


SIHHİ TESİSAT<br />

Geberit<br />

Baymak<br />

ARMATÜR<br />

Isvea<br />

Bien<br />

ISITMA<br />

&<br />

SOĞUTMA<br />

DemirDöküm<br />

BOYA<br />

Marshall<br />

DYO<br />

AYDINLATMA<br />

ELEMANLARI<br />

Viko<br />

İKLİMLENDİRME<br />

Siemens


Bien Banyo’dan Lucca Armatür serisi:<br />

Doğadaki mücevher değerinde<br />

Yaşam alanları kişiselleştirilirken seçilen ürünler, kullanılan malzemeler,<br />

tercih elden aksesuarlar, sizi yansıtmaya başlıyor. Tüm<br />

bu seçim süreci eğlenceli bir hal de alıyor aynı zamanda.<br />

Banyo ve mutfaklarda seçilen armatürler, mekanın ‘’zengin’’ görünüşünü<br />

en çok ifade eden, mücevherler gibi algılanıyor. Bien<br />

Banyo’nun bu anlayışla tasarlamaya ve üretmeye başladığı armatür<br />

serisinde yer alan ‘’Bien Lucca’ kullanıldığı alanların değerini<br />

yeniden tarif ediyor. İşlevsellik, modernlik, estetik, ve teknoloji<br />

yan yana banyoları anlamlandırıyor.<br />

Doğada nadir bulunan elmas gibi, banyoları mücevher görüntüsünde<br />

tamamlayan Lucca Armatür Serisi kullanıldığı alanlara<br />

değer katıyor.<br />

En son teknolojiyle üretim yapan Bien Banyo’nun, <strong>2018</strong> yılının<br />

başlarında tasarladığı ‘Lucca Armatür Serisi’’ elmas madeninin<br />

yüzey formlarına benziyor.<br />

Özel çizgisiyle ön plana çıkan seride krom, parlak nikel, rose<br />

gold, gold ve fırçalı bronz olmak üzere beş ayrı yüzey kaplama<br />

alternatifi bulunuyor.<br />

Armatürde duyarlı şıklık ISVEA Coral<br />

Vitrifiye seramik, banyo ürünlerinde İtalya’nın lider markası IS-<br />

VEA, armatür alanında da şık ve nefes kesici tasarımlarıyla fark<br />

yaratıyor. Isvea’nın Genesis Research&Design tasarım ofisi tarafından<br />

tasarlanan Coral serisi, net tasarımı ile her tarza uyum<br />

sağlayarak banyolara estetik bir görünüm kazandırıyor.<br />

Doğa dostu Coral %25 su tasarrufu sağlıyor<br />

Günümüzde dünya kaynaklarının azalmasıyla birlikte tüketicilerin<br />

enerji tasarruflu ürünlere olan talebi gün geçtikçe artmakta.<br />

Isvea Coral armatür serisi; estetik, kullanışlı ve yüksek oranda<br />

enerji tasarrufu sağlayan, doğaya dost çözümler öneriyor. Coral,<br />

modern, fonksiyonel ve tasarım değeri yüksek armatür çözümleri<br />

arayanlar için, enerji kaynaklarını verimli biçimde değerlendirerek<br />

dakikada 12 lt yerine sadece 9 lt su akışıyla %25 su tasarrufu<br />

sağlıyor.<br />

Armatürlerde renk cümbüşü<br />

Fark yaratan, dinamik, estetik, kullanışlı ve renkleri şıklıkla buluşturan<br />

Coral armatür serisinde, banyolar renklerin ahengi ile<br />

canlanıyor. Gelenekselden moderne her kesimin tasarım zevkine<br />

göre dizayn edilen Coral; krom, altın, krom-beyaz, altın-siyahtan<br />

oluşan farklı renk seçenekleri ile her banyoya uyum sağlıyor.<br />

146<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Seramiksan’dan<br />

mekanlara sade ve<br />

elegan bir dokunuş<br />

Seramiksan, modern renk tonları ve yalın<br />

tasarımıyla betonun dayanıklı yapısını modern<br />

yaşam alanları ile buluşturuyor.<br />

Koleksiyonunu en yeni tasarım trendlerine<br />

göre zenginleştiren Seramiksan, betonun<br />

dayanıklı yapısını yaşam alanları ile buluşturduğu<br />

yeni serileri Neostone, Petra ve<br />

Cement ile endüstriyel beton görünümüne<br />

yepyeni bir boyut getiriyor.<br />

Sade yüzey dokuları ve işlem görmemiş<br />

ham beton görünümleriyle mekanlarda alışılmışın<br />

dışında bir atmosfer yaratmak isteyenler<br />

için ideal olan yer ve duvar karoları;<br />

antrasit, gri, koyu gri, bej renk seçenekleri<br />

ile betonun dayanıklılığını dekorasyona<br />

yansıtıyor.<br />

Modern yaşam alanlarının vazgeçilmezi<br />

cement dokusunun derinliğini yansıtan seri,<br />

natürel renk tonları ve endüstriyel beton görünümünün<br />

en saf hali ile modası geçmeyecek<br />

etkileyici ve şık mekanlar yaratıyor.<br />

Yenilikçi tasarımlarıyla hem iç hem de dış<br />

mekanlarda estetik ve kullanışlı çözümler<br />

sunan porselen karolar, 60 x 60, 60 x 120<br />

cm ebatlarında ve colored body (renkli gövde)<br />

olarak üretilmesiyle de doğalından ayırt<br />

edilemeyen gerçekçi bir görünüm sunuyor.<br />

Marshall<br />

Fit ürün grubuna4 yeni ürün eklendi<br />

Marshall’ın, iç ve dış cephelerde özellikle sık boyanan yüzeyler<br />

için ekonomik çözümler sunan, Marshall Fit ürün grubu, yeni<br />

ürünlerle büyüyor. Marshall güvencesiyle ekonomik çözümler<br />

sunan, kalitesiyle öne çıkan ve ustalar tarafından tercih edilen<br />

Fit ürün ailesine son olarak iç cephede Fit Tavan ve Fit Örtücü<br />

Astar, dış cephede ise Fit Silikonlu Grenli ile Fit Silikonlu Örtücü<br />

Astar ürünleri eklendi.<br />

Yeni iç cephe ürünlerinden Fit Tavan ideal kapatıcılık, mükemmel<br />

beyazlık ve duvarlara nefes aldırma özelliklerinin yanı sıra<br />

sıçratma yapmaması ve kolay uygulama niteliği nedeniyle ustalar<br />

ve boyacılar tarafından da tercih ediliyor. İç cephenin bir diğer<br />

yeni ürünü Fit Örtücü Astar ise mükemmel yapışma, yüksek örtücülük<br />

kolay uygulanabilir olma özelliklerine sahip. Boya öncesi<br />

yüzey hazırlığında tavsiye edilen Fit Örtücü Astar, daha az boya<br />

sarfiyatı, boyanın yüzeye iyi yapışması ve renkli geçişlerde örtücülük<br />

oranını artırarak, kat boyama sayısını minimuma indiriyor<br />

ve ustaya zaman kazandırıyor.<br />

Marshall Fit ailesine dış cephede eklenen yeni Fit Silikonlu<br />

Grenli, dekoratif görünümü, uzun süre dayanması ve kolay uygulanabilir<br />

özellikleri ile tercih ediliyor. Dış cephe için geliştirilen<br />

Fit Silikonlu Örtücü Astar ise boya öncesi yüzey hazırlığında kullanılıyor.<br />

Yüksek yapışma gücü, yüksek örtücülük ve kolay uygulanabilir<br />

olması nedeniyle örtücülük oranını artırarak, kat boyama<br />

sayısını minimuma indiriyor ve ustaya zaman kazandırıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 147


Doğanın tüm<br />

samimiyeti<br />

Decovita ile yaşam<br />

alanlarına taşınıyor<br />

Decovita Seramik, yeni serisi Forest ile ağaç<br />

gövdesinin büyüleyici güzellikteki dokularını<br />

seramik kalitesiyle bütünleştiriyor. Farklı yüzey<br />

seçenekleriyle hem iç, hem de bahçe, havuz kenarı<br />

gibi dış alanlarda kullanılabilen seri, sıcak<br />

ve samimi mekanlar oluşturarak doğallığı hissetmek<br />

isteyenleri mutlu ediyor.<br />

Doğadan aldığı ilhamı, trendleri belirleyen tasarımlarla<br />

buluşturan Decovita Seramik, yeni<br />

serisi Forest ile ormandaki ağaçların zengin dokusunu<br />

yaşam alanlarına taşıyor. Ahşap hissini<br />

birebir yansıtan seramik karoları, etkileyici renk<br />

seçenekleri ile buluşturan Decovita, dört mevsim<br />

doğayla iç içe yaşamanın sırrını veriyor.<br />

Ağaçların gövdesindeki çizgilerden ince yarıklara,<br />

kesitlerindeki değişkenlikten damarlarındaki<br />

güçlü karaktere kadar doğal şekilleri ve kusursuz<br />

renk seçeneklerini bir tablo güzelliğiyle yansıtan<br />

seri, seramik sanatının en zarif örneklerini<br />

sunuyor.<br />

Decovita Seramik’in tüm ürünlerinde olduğu gibi<br />

hem yer hem de duvar karosu olarak kullanılabilen<br />

Forest serisi, 20x180’den 60x120 cm’ye<br />

uzanan farklı ebatlarıyla her mekana eşsiz<br />

uyum sağlıyor.<br />

DYO’nun Mor-Lila Renk Damlası Kartelası<br />

mekânlara ‘bilgelik ve mutluluk’ getiriyor<br />

Boya sektörünün öncü şirketi DYO’nun ‘Renk Yağmuru Kartelası’,<br />

zengin renk skalası ile tüketicilere hayallerini gerçekleştirme<br />

imkânı sunuyor. DYO, bu yaz mekânlarını yenilemeye hazırlananlara,<br />

uygulandığı yere mutluluk ve huzuru taşıyan Mor-Lila<br />

Renk Damlası’nı öneriyor. ‘Mutlak mutluluğun rengi’ olan mor ve<br />

tonları bilgelik, kutsallık ve alçakgönüllülüğün de simgesi olarak<br />

kabul ediliyor. Mekânlara esrarengiz ve mistik bir hava katan<br />

mor, zengin bir görüntü de kazandırıyor.<br />

YILIN MODA RENGİ ‘MOR VE<br />

ÖTESİ’<br />

Uluslararası renk otoritesi Pantone tarafından<br />

da <strong>2018</strong>’de yılın rengi seçilen mor ve tonları mekânlara<br />

ilahi bir ışık vaat ediyor. Pantone’in yaratıcılık ve icatlara ilham<br />

veren renk olarak açıkladığı Ultra Violet (mor ötesi) yeni teknolojileri<br />

keşfetmeyi, galaksiyi daha sanatsal ifade etmeyi anlatıyor.<br />

Renklerin güçlü etkisinden faydalanmak hayatınızın enerjisini<br />

yükseltmek için Dyo’nun Renk Yağmuru Kartelası’nda 8 farklı<br />

renk grubu arasında yer alan, “Mor-Lila Renk Damlası”nın 24 değişik<br />

tonuyla duvarlarınızın rengini değiştirin, hayatınız değişsin.<br />

İLHAM VEREN DUVARLAR<br />

Renkler üzerine yapılan araştırmalara<br />

göre mor, egoları ortadan kaldıran, beni<br />

biz yapan, ilham verirken yaratıcı düşüncelerin<br />

gelişmesine de katkıda bulunan<br />

bir ortam hazırlıyor. Uykusuzluk<br />

çekenlere tavsiye edilen mor ve tonları,<br />

uykuyu desteklerken rüya aktivitelerini<br />

de geliştiriyor. Mor-Lila renk tonları,<br />

psikolojik olarak pozitif yükleme rengi<br />

olarak kabul edilirken, fizyolojik olarak<br />

uykuların düzenlenmesine yardımcı<br />

oluyor.<br />

148<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Ege Seramik’te yükselen trend mozaik ürünler!<br />

Günümüzde seramikler sadece mutfak ve banyolarda kullanılmaktan<br />

çıkıp tüm mekanlarda tercih edilmeye başlanan bir<br />

malzeme haline geldi. Ege Seramik, geniş renk skalasının yanı<br />

sıra ebat ve desen çeşitliliği ile küçükten büyüğe tüm iç ve dış<br />

mekanlara uygun ürün çözümleri ile şıklığın değişmeyen adresi.<br />

Son dönemde büyük ebatlı ürünlerin küçük ebatlar ile kombinlenerek<br />

kullanılması ve çok küçük ebatlı seramik kullanımı<br />

yükselen trendler. Bunun yanında ürünlerin tüketicinin istekleri<br />

doğrultusunda kişiselleştirilebilmesini sağlayan waterjet kesimli<br />

seramik mozaikler ise yeni favori.<br />

Ege Seramik mozaik kesim modellerinden biri seçilerek beğenilen<br />

ürüne uygulanması mümkün. Böylece seçilen seriye istenen<br />

kesim eklenebildiği gibi, farklı serileri bu şekilde eşleyerek benzeri<br />

olmayan bir kombinde yaratmak mümkün.<br />

Farklı zevklere hitap eden geniş portföyünü 10 ayrı konsepte<br />

ayıran ve 50’den fazla ülkede hizmet veren Ege Seramik, ayrıca<br />

tüketicisine seçtiği ürünü kişileştirme fırsatı tanıyarak trendleri<br />

belirlemeye devam ediyor.<br />

2009 yılında Digital Tile markası ile Türk seramik sektörüne dijital<br />

baskı teknolojisini kazandıran, doğa kadar gerçekçi desenleri,<br />

canlı renkleri ve derin rölyefli yüzey dokuları ile Ege Seramik,<br />

yıllardır tüm mekanlarda şıklığın anahtarı.<br />

VitrA’dan Ahşap tutkunlarına özel<br />

VitrA’nın en çok tercih edilen ahşap<br />

görünümlü karo koleksiyonlarından<br />

Aspenwood, adını Amerika’nın en<br />

popüler kayak merkezlerinden biri<br />

olan Aspen’den alıyor. Her zevk ve<br />

ihtiyaca uygun çeşitlilikte hazırlanan<br />

koleksiyon, Colorado’daki dağların<br />

renk zenginliğini, ahşabın dokusuyla<br />

bir araya getirerek sofistike bir şıklık<br />

sunuyor. Aspenwood, alışılmış doğal<br />

ahşap tonlarının yanı sıra, modern<br />

mekanlar için grej tonları da öneriyor.<br />

VitrA’nın ahşap görünümlü koleksiyonlarından<br />

ödüllü Woodmix, son<br />

yılların popüler İskandinav Nordik<br />

ahşabının başarılı bir yorumu olarak<br />

dikkat çekiyor. Eskitme dekorları sayesinde<br />

mekana yaşanmışlık hissi<br />

veren ödüllü Pera koleksiyonu, eski<br />

İstanbul evlerinde kullanılan popüler<br />

ahşap tasarımlarını hatırlatan rölyef<br />

deseniyle modern yaşama zamansızlık<br />

katıyor. Sonsuz sayıda renk<br />

şemasıyla uyumlu bir şekilde kombinlenebilen<br />

ve dekorları sayesinde<br />

tasarımı hareketlendirebilen Samba<br />

koleksiyonu ise doğanın güzelliğini<br />

şehir ortamına taşıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 149


Evlerde beyazın asaleti; Viko Meridian serisi…<br />

Yaşam alanınız ne renk olursa olsun, beyazın<br />

asil güzelliği ile kombinleyerek bambaşka<br />

bir stil yaratabilirsiniz. Bütün renklerle<br />

uyum sağlayabilen beyaz, tamamlayıcı ve<br />

dengeleyici etkisi ile her zaman trend olmayı<br />

başarıyor. Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin<br />

VİKO markası altında satışa sunduğu<br />

Meridian serisi; yalın tasarımı, beyaz renk<br />

alternatifi ile yaşam alanlarına uyum ve tarz<br />

katıyor.<br />

Sadeliğe tarz katan tasarım…<br />

Renklerin mekanlar üzerindeki etkisi yadsınamaz.<br />

Evinizdeki oturma odanızın ya da iş<br />

yerinizdeki çalışma ortamınızın duvarlarındaki<br />

ve eşyalarındaki hakim renkler algınızı<br />

ve ruh halinizi de etkiliyor. Bu nedenle, renk<br />

seçimi yaparken bunları da göz önünde bulundurmak<br />

ve kullanılan mekanın ruhuna<br />

uygun renkler seçmek gerekiyor. Beyaz işte<br />

bu yüzden her mekanda mutlaka bulunması gereken renkler arasında<br />

yer alıyor. Bütün renkleri içerisinde barındıran, saflığın ve<br />

temizliğin de simgesi olan beyazın, huzur ve güven verdiği, ayrıca<br />

düşünce gücünü artırıcı etki gösterdiği ifade ediliyor. VİKO’nun<br />

Meridian serisi, abartısız şıklık kavramını kendi tarzında yorumlayan<br />

beyaz rengiyle, dekorasyonunuz için kusursuz bir alternatif<br />

oluşturuyor. Meridian serisi; güvenli kullanıma sahip, tasarruf ve<br />

enerji verimliliği için çalışan seçenekleriyle hemen her noktada<br />

çözüm üretiyor. Ayrıca İkili, üçlü, dörtlü, beşli, altılı, yatay ve dikey<br />

çerçeveleriyle de farklı ve çoklu kullanımlar için alternatiflere<br />

sahip bulunuyor.<br />

Geniş ürün yelpazesi<br />

Meridian serisi, internet ve uydu prizleri dahil günümüzün zorunlu<br />

gereksinimlerine karşılık veriyor. Energy saver, ısı kontrolü,<br />

jaluzi açma kapama ve hareket sensörleriyle konfor ve tasarruf,<br />

Meridian serisinde tasarımdan ödün vermeden ön plana çıkıyor.<br />

Geberit DuoFresh<br />

ile rahatça nefes alın<br />

Ar-Ge destekli inovasyon harikası ürünleriyle sektöre farklı<br />

bir bakış açısıyla bakan Geberit, banyolardaki yaşam kalitesini<br />

yükseltmeye tüm hızıyla devam ediyor. Kötü kokuları<br />

daha yayılmadan önce klozetin içinde doğrudan emerek;<br />

banyonuzun havasını her zaman ferah ve temiz tutan Geberit<br />

DuoFresh Gömme Rezervuar, banyolarda temiz havanın kapılarını<br />

aralıyor.<br />

Geberit, banyolardaki kötü kokuları direkt olarak klozetin içine<br />

hapseden DuoFresh ile kullanıcısına ferah bir ortam sunarken,<br />

aktif filtre karbon sistemi sayesinde de havayı odaya<br />

vermeden önce kötü kokulardan arındırıyor. DuoFresh’in<br />

koku alma ünitesi ise kapağın üstündeki bir tuşa basılarak<br />

aktive edilebilirken sistemin on dakika sonra kendini otomatik<br />

olarak kapatması kullanıcılar tarafından büyük beğeni topluyor<br />

Banyoda maksimum hijyen sağlamak ve kötü kokuların<br />

önüne geçmek için özel teknolojiyle hazırlanan Geberit DuoFresh,<br />

banyonuza temiz hava sağlamak için özel olarak<br />

geliştirildi. Kötü kokuları klozetin içinden alarak kumanda kapağında<br />

bulunan aktif karbon filtresi sayesinde temizleyerek<br />

ortama geri veren sistem, banyolarda havalandırma amaçlı<br />

cam açma zorunluluğuna da son veriyor. Pratiklik ve kullanım<br />

kolaylığı sağlayan Geberit DuoFresh Gömme Rezervuar Sistemi,<br />

ortamdaki havanın temizlenmesi için camların açılmasına<br />

gerek duymuyor. Sistemin özelliği sayesinde kötü kokular<br />

dışarı yayılmıyor bu da enerji kaybını yok ederek sürdürülebilir<br />

bir dünyaya katkı sağlıyor.<br />

150<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Yaz sıcaklarına<br />

Siemens’ten<br />

Wi-Fi özellikli çözüm<br />

Yenilikçi tasarım ve sürdürülebilir teknolojik özelliklerle<br />

donatılmış Siemens, tasarruflu yeni nesil inverter split klima<br />

modelleri ile ferah bir yaz vaat ediyor. Wi-Fi kontrol<br />

özelliği de bulunan yeni nesil klimalar, A++ enerji sınıfı<br />

özellikleri ile de enerji tasarrufu sağlıyor.<br />

Kısa sürede ortamda istenilen iklimi yaratan Siemens klimalar,<br />

Wi-Fi bağlantısı özelliği ile uzaktan da kontrol edilebiliyor.<br />

Bu özellik sayesinde kullanıcı bulunduğu yerden<br />

klima ayarlarını yönetebiliyor. Cihazın açıp kapanması,<br />

sıcaklık ayarlarının değiştirilmesi, ısıtma, soğutma, nem<br />

ve konum ayarları akıllı cihazlar üzerinden kontrol edilebiliyor.<br />

Mevsimine göre konfor yaratıyor<br />

Ortam ısısını ideal düzeyde tutan Siemens inverter split<br />

klimalar, yazın havayı soğuturken nem oranını da düşürüyor.<br />

Kişiye özel ideal iklim ortamı yaratan klimalar, kış<br />

aylarında da havayı kurutmadan ısıtmak ve ortam havasını<br />

temizlemek gibi temel işlevleri yerine getirmek üzere<br />

tasarlandı.<br />

Almanya merkezli bağımsız test kuruluşu TÜV tarafından<br />

test edilerek gerçek değerleri onaylanan ve “A++” enerji<br />

sınıfları için verilen TÜV Sertifikası almaya hak kazanan<br />

Siemens’in klima modellerinde, verimliliğin yanı sıra enerji<br />

tasarrufunu da en üst düzeyde koruyan ve ozon tabakasına<br />

zarar vermeyen R410A gazı kullanılıyor.<br />

3’ü 1 arada çözüm: DemirDöküm MaxiAir<br />

DemirDöküm doğa dostu çözümlerine yenisini ekledi. MaxiAir ürün grubunu satışa sunan<br />

şirket ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyacını tek cihazda karşılayacak. Havadaki ısı enerjisini<br />

minimum elektrik enerjisi ile harmanlayan DemirDöküm MaxiAir, oda sensörüyle<br />

de gereksiz enerji israfının önüne geçecek. İki farklı kapasite seçeneği bulunan çevreci<br />

MaxiAir, ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyacını tek bir cihazda karşılamak isteyen tüketicilerin<br />

ihtiyacını karşılarken, doğalgazın olmadığı il ve ilçelerde ise iklimlendirmede yeni<br />

bir dönem başlatacak.<br />

Gezegenin sürdürülebilirliği, çevrenin korunması, emisyonların minimum seviyeye indirilmesi<br />

amacıyla yenilenebilir enerjide küresel adımların atıldığı günümüzde, tüketicilerin<br />

yüksek kaliteli, sağlıklı ve maksimum tasarruf sağlayan ürünleri geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarına<br />

ağırlık veren DemirDöküm, yeni ürün grubu MaxiAir ile enerji israfının önüne<br />

geçecek.<br />

Dünyanın 50 ülkesinde yüzbinlerce aileye ısı konforu sunan DemirDöküm, ısı pompası<br />

alanına MaxiAir ürün grubuyla giriş yaptı. Havadaki ısı enerjisini minimum elektrik enerjisi<br />

ile harmanlayan MaxiAir, ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyacını tek cihazda karşılayacak.<br />

1 birim elektrik enerjisi ile 4,5 birim ısı enerjisini kaynaktan alarak ısıtma ya da soğutma<br />

sistemine aktaran ve maksimum çevre dostu ısıtma/soğutma imkanı sunan MaxiAir, çevreye<br />

zararlı gaz ve atık gaz salımını tarihe karıştırıyor.<br />

HER MEVSİM YÜKSEK VERİM<br />

Inverter DC teknolojisi sayesinde kışın düşük, yazın yüksek sıcaklıkta en ideal ısı konforunu<br />

minimum enerji tüketimi ile sunan MaxiAir, doğalgazın olmadığı il ve ilçelerde sunduğu<br />

konfor ile iklimlendirmede yeni bir dönem başlatacak. Mevcut binalar ve mevcut<br />

sistemlerin dönüşümünde kullanılabilecek şekilde tasarlanan MaxiAir, kompakt boyutlardaki<br />

iç ve dış ünitelerinin tasarımı ile yer sorununu da ortadan kaldırıyor, dar alanlara<br />

kolay montaj imkanı sunuyor. Bina otomasyon sistemlerine bağlanılarak tek noktadan<br />

yönetilebilen ürün, farklı ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak 8kW ve 16 kW kapasite<br />

seçenekleriyle satışa sunuldu.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 151


Ürün<br />

Baymak bireysel atık su terfi cihazı ailesi büyüdü<br />

DAB teknolojisi ile üretilen Genix atık su terfi cihazı, tuvalet, duş<br />

ve lavabodan gelen atık suyun yer çekimiyle tahliye edilemediği<br />

her yerde kompakt yapısıyla rahatlıkla kullanılabilen, ideal mimari<br />

çözümü sunuyor.<br />

Her türlü yapıda gideri olmayan bir odanın dönüştürülmesinde,<br />

bodrum katına yapılması planlanan tuvaletlerde veya merdiven<br />

altı ya da ardiye gibi ölü bir bölgenin banyoya dönüştürülmesinde<br />

kullanılan Genix 4 yeni modeliyle farklı uygulama alanlarında<br />

farklı seçenekler sunuyor. 1 WC + 1 lavabo gideri bağlanabilen<br />

Genix 110 ve 1 WC + 3 lavabo bağlanabilen Genix 130 modellerine<br />

ek olarak asma klozetlerle kullanılan gömme rezervuar tipi<br />

Genix WL 110 ve 130 ile mutfak gibi sadece lavabo gideri olan<br />

yerler için Genix VT 010 ve 030 modelleri istenen tasarıma uygun<br />

maksimum uygulama imkanı sunuyor.<br />

Genix atık su terfi cihazı kokuyu ve sesi izole eden %30 Baryum<br />

takviyeli polipropilen malzemeden üretilmiştir. Maksimum 68 dB<br />

ses seviyesi ile daire içi kullanıma uygundur. Zorlu partiküllerin<br />

parçalanarak terfi edilebilmesi için dizayn edilmiş nikel kaplı paslanmaz<br />

çelik öğütücüye ve termik korumaya sahiptir. Genix atık<br />

su terfi cihazında olası bir tıkanma<br />

veya arıza durumunda cihazı sistemden<br />

sökmeden ve depo kısmını<br />

açmadan sadece pompa kısmına<br />

erişim sağlanabilmektedir. Kurulum<br />

esnasında gerekli olabilecek kelepçe,<br />

drenaj hortumu gibi aparatlar<br />

cihazla birlikte paket olarak sunulmaktadır.<br />

Tüm bağlantı noktaları<br />

koku ve hijyen unsurlarını sağlayacak<br />

şekilde sızdırmazlık ekipmanları<br />

ile donatılmıştır. Ayrıca akustik<br />

alarm opsiyonel olarak sunulmaktadır.<br />

SARAYROLL Panjur ve Kepenk Sistemleri ile;<br />

Yaz aylarını serin ve huzurlu geçirin<br />

30 seneyi aşkın deneyimiyle inşaat sektörüne hizmet veren Saray<br />

Alüminyum’un, yüksek kalite standartlarında ve ileri düzey teknoloji<br />

kullanarak geliştirdiği SARAYROLL, ısıya ve güneş ışınlarına<br />

karşı maksimum koruma sağlıyor. Yaz aylarında yaşam koşullarını<br />

güçleştiren sıcakların iç mekânlardaki etkisini azaltan sistemler,<br />

daha serin ve ferah yaşam alanları oluşturuyor. Sistemler aynı<br />

zamanda yapıların mevcut iç dekorasyonunu direk güneş ışınlarından<br />

koruyarak, eşyaların uzun ömürlü olmalarını da sağlıyor.<br />

Yazın sıcaktan, kışın soğuktan koruyan SARAYROLL Panjur ve<br />

Kepenk Sistemleri, aynı zamanda sağladığı ses yalıtımı ile mekânları<br />

gürültü kirliliğinden koruyarak, sakinlerine yüksek yaşam kalitesi<br />

vadediyor.<br />

Değer katan çözümler ile estetik uygulamalar bir arada<br />

Güvenlik sorununa da çözüm getiren panjur ve kepenkler, iç<br />

mekânlarda hem mahremiyetin korunması hem de dışarıdan gelen<br />

tehditlere karşı caydırıcı rol oynaması nedeniyle sıklıkla tercih<br />

ediliyor. Yerli ve yabancı markalı tüm pencere ve kapı sistemleriyle<br />

uyum sağlayan SARAYROLL, ahşap desenli olarak üretilebildiği<br />

gibi çok geniş renk seçenekleri de sunarak, kalite ve estetiği vazgeçilmez<br />

kılıyor.<br />

Manuel, butonlu, uzaktan kumandalı ve grup kontrol sistemli olmak<br />

üzere değişik kullanım olanakları sunan SARAYROLL, akıllı<br />

ev konseptiyle uyum içinde otomasyon kolaylığı sağlıyor. SARAY-<br />

ROLL, Türkiye’de monoblok sistemlerde tek parçada en geniş sarıma<br />

sahip panjur sistem olma unvanına sahip bulunuyor.<br />

152<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Fuar<br />

Türkiye ve Çin ilişkileri<br />

‘China Homelife’<br />

fuarı ile pekişti<br />

Avrasya bölgesinde ticari ilişkilerin geliştirilmesindeki en büyük ticaret platformlarından<br />

biri olan ve Sinerji Fuarcılık organizasyonunda gerçekleştirilen Çin Ürünleri Fuarı ‘China<br />

Homelife Turkey’, 800 Çinli firmanın katılımı ile İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlendi.<br />

2017 yılında dördüncüsü düzenlenen ve<br />

450 Çinli firmanın katıldığı ve yaklaşık<br />

12 bin iş dünyası profesyonelinin ziyaret<br />

ettiği China Homelife Turkey Fuarı, bu<br />

yıl hedeflenen yaklaşık 15 bin iş dünyası<br />

profesyonelinin katılımıyla 12 bin 750<br />

m 2 ’lik alanda gerçekleşti.<br />

Anadolu’dan ve Avrasya bölgelerinden<br />

2.500 VIP alım heyetinin ağırlandığı, 550<br />

ikili iş görüşmesinin gerçekleştiği Çin<br />

Ürünleri Fuarı China Homelife Turkey’de,<br />

1000’in üzerinde Çinli katılımcı yer aldı.<br />

China Homelife Turkey Çin Ürünleri Fuarı,<br />

her yıl 11 ülkede daha düzenleniyor.<br />

Türkiye, Polonya, Meksika, Mısır, Brezilya,<br />

Ürdün, Güney Afrika, Hindistan, Kazakistan,<br />

Birleşik Arap Emirlikleri ve Iran<br />

da düzenlenen fuarlar serisi, her yıl 200<br />

binden fazla ziyaretçi ağırlıyor.<br />

Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerin önemine<br />

değinen China Homelife Turkey Fuarı<br />

Uluslararası İlişkiler Müdürü Gülden<br />

Parlak, “Yüzlerce yıllık geçmişi olan tarihi<br />

İpekyolu’nun önemi günümüzde de artarak<br />

devam ediyor. Özellikle İpek Yolu’nun<br />

yeniden canlandırılması, Türkiye’nin<br />

Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın kurucu<br />

üyesi olması, Çin ve Türkiye arasında<br />

gelecekte yapılacak olan anlaşmalarının<br />

temelini oluşturuyor.<br />

Aynı zamanda fuarımız doğu ve batı eksenindeki<br />

iş insanları için büyük fırsatlar<br />

sunuyor.<br />

Fuarımız ile birlikte bu projeye öncülük etmekten<br />

büyük mutluluk duyuyoruz.’’ dedi.<br />

154<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Filli Boya’nın Garantili “Filli Usta”ları görev başında!<br />

Türk boya sektörünün lideri ve nitelikli usta yetiştirmek konusunda<br />

her zaman öncü rol üstlenen Filli Boya’nın hayata geçirdiği<br />

“Filli Ustam” hizmeti ile boya uygulamaları konusunda<br />

tüketicilerin hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor.<br />

Tüketicilerin sistem üzerinden aradıkları kritelere uygun ustayı<br />

bulmalarını sağlamayı amaçlayan www.filliustam.com sisteminde,<br />

inşaat boyacılığı mesleki yeterlilik belgesine sahip, Filli<br />

Boya ürün ve davranış eğitimini almış ustalar yer alıyor. Ayrıca<br />

Filli Boya, Filli Ustam sistemi üzerinden ustaların aldığı işleri<br />

2 yıl boyunca uygulama ve ürün garantisi ile güvence altına<br />

da alıyor.<br />

İlk yılında www.filliustam.com sistemi üzerinden binlerce ev<br />

sahibine ulaşarak hayatlarını kolaylaştıran “Filli Ustam”, tüketicilere<br />

bulundukları il ve ilçede kendilerine en yakın lokasyondaki<br />

ustaların listesini sunuyor. “Filli Ustam” sistemi böylece<br />

“evime tanımadığım boyacıyı nasıl sokarım derdine” de son<br />

veriyor.<br />

IFC Türkiye’de Greenox<br />

ev sahiplerine ilk EDGE Yeşil<br />

Bina Sertifikalarını dağıttı<br />

Dünya Bankası Grubu üyesi IFCinin bir inovasyonu olan EDGE<br />

(Excellence in Design for Greater Efficiencies) yeşil bina sertifikaları<br />

Türkiye’de ilk defa Istanbul’da, Aycan-Feres İş Ortaklığı tarafından<br />

geliştirilen yenilikçi Greenox Residans’a verildi.<br />

Büyükdere Caddesine 400 metre mesafede, Çeliktepe’de inşaa<br />

edilen Türkiye’nin İlk Dikey Ormanı Greenox, enerjide yüzde 35,<br />

suda yüzde 42 ve malzemelerdeki gömülü enerjide yüzde 41 verimliliğe<br />

erişerek sertifikayı almaya hak kazandı.<br />

Greenox’un 16 katlı konut binasında ısınma ve su ısıtma için yüksek<br />

verimliliği olan kazanlar, tüm mutfak ve banyolarda düşük debili<br />

bataryalar, betonarme döşemelerin yanı sıra güneş panelleri,<br />

gri su arıtma ve yağmur suyu depolama sistemleri bulunuyor.<br />

Aycan-Feres İş Ortaklığı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tüfekçibaşı,<br />

vizyonlarını “Yalnızca eski binaları yıkıp, yerlerine yeni<br />

yönetmeliklere uygun standart bir bina inşa edebilirdik, ama daha<br />

iyisini yapma hayalimiz vardı. Greenox’ta yaşayacakların hayatlarına<br />

ve İstanbul’a katkımız olsun istedik ve Greenox’u en baştan<br />

yeşil bir bina olarak tasarladık” şeklinde anlattı.<br />

Dünya genelinde binalar sera gazı salımlarının yaklaşık yüzde<br />

40’ından sorumlu. Türkiye dünyadaki en hızlı kentleşen ülkelerden<br />

biri ve nüfusun yüzde 70’ten fazlası şehirlerde yaşıyor. Kente<br />

göç hızı yeni bina ihtiyacını arttırırken, binalardaki enerji tüketiminin<br />

azaltılmasının önemini artırıyor.<br />

Dyo’nun Ustası Ligi <strong>2018</strong> Şampiyonu<br />

Diyarbakır Bölge Müdürlüğü oldu!<br />

DYO’nun geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği ve büyük ilgi gören<br />

ustalar arası futbol turnuvası sona erdi. 10 farklı bölgeden 10<br />

takımın mücadele ettiği şampiyonada <strong>2018</strong>’in şampiyonu yine<br />

Diyarbakır Bölge Müdürlüğü oldu.<br />

Geleneksel DYO Usta Ligi turnuvası için bir araya gelen takımlardan,<br />

çekilen kura sonucu beşer takımlı iki farklı grup oluşturuldu.<br />

Karşılaşmaları Türkiye Futbol Federasyonu’nun belirlediği<br />

FİFA kokartlı hakemler yönetti.<br />

9-13 Temmuz tarihlerinde Antalya’da gerçekleşen turnuvada Batı<br />

Marmara Bölge Müdürlüğü’nü Therminator, Doğu Marmara Bölge<br />

Müdürlüğü’nü Dyoplast, Güney Marmara Bölge Müdürlüğü’nü<br />

Nanoipekmat, Ege Bölge Müdürlüğü’nü Dyoten, Antalya Bölge<br />

Müdürlüğü’nü Hidrolux, İç Anadolu Bölge Müdürlüğü’nü Nanotex,<br />

Karadeniz Bölge Müdürlüğü’nü Antipas, Trabzon Bölge Müdürlüğü’nü<br />

Texture, Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nü Dyostop, Güney<br />

Anadolu Bölge Müdürlüğü’nü Beşyıldız takımları temsil etti. Dyo<br />

Usta Ligi’nde 2 farklı grupta toplam 20 maç yapıldı. Boya ustalarından<br />

oluşan takımların maçları profesyonel futbol karşılaşmalarını<br />

aratmazken, maçlara ilgi de bir hayli yüksekti.<br />

156<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Kısa Kısa<br />

Verimder Türkiye’de Enerji Seferberliğini başlatacak<br />

Sadece Türkiye’nin değil tüm dünya ülkelerinin ana gündem maddelerinden biri olan<br />

enerji verimliliği ve tasarrufu konusunda kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla<br />

kurulan <strong>Yapı</strong>larda Enerji Verimliliği Derneği – VERİMDER, dernek çalışmalarına hızla<br />

başladı. Enerji verimliliği, enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı konularında, tüketici hak ve<br />

sorumluluklarını gözetmenin yanı sıra çalışmalarında ilgili kamu kurumları, bürokrasi,<br />

üniversiteler, medya, inşaat ve enerji sektörleri arasında bilgi akışı ve eşgüdümü sağlamayı<br />

hedefleyen VERİMDER, tüm Türkiye’de gerçekleştireceği toplantılarına başladı.<br />

Anadolu Buluşmaları adı verilen toplantısının ilki Samsun’da gerçekleştirildi.<br />

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MASAYA YATIRILDI<br />

VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin’in başkanlığında yapılan Anadolu<br />

Buluşmaları’nda, yapılarda enerji verimliliği ve tasarrufunun önemi ile ülke ve ev ekonomisine<br />

olan katkıları üzerinde duruldu. Öte yandan enerji verimliliği konusunda en<br />

doğru çözümleri rasyonel maliyetlerle iş dünyasının ve vatandaşların hizmetine sunmak<br />

için doğru finansal modeller üzerinde de görüşülen toplantıya akademinin yanı<br />

sıra kamu kuruluşları, özel sektör temsilcileri katıldı.<br />

Bosell’e<br />

Bosch’tan ödül yağmuru<br />

Kurulduğu günden bu yana pek çok başarılı projeye imza atan,<br />

Bosch Güvenlik Sistemlerinin en büyük entegratörü olan Bosell,<br />

firmanın düzenlediği VIP Partner toplantısından ödüllerle<br />

döndü.<br />

Bosch Güvenlik Sistemleri tarafından düzenlenen törende verilen<br />

ödüller, yıl içinde gerçekleştirdiği projelerle başarı çıtasını<br />

yükselten, başarılı satış performansı gösteren iş ortaklarına veriliyor.<br />

Securitas Grup şirketlerinden<br />

Bosell, bu yıl<br />

“Güvenlik Sistemleri”<br />

kategorisinde “En İyi<br />

Sistem Entegratörü<br />

Satış Performansı”<br />

ile “En Çok Büyüyen<br />

Bayi”; “Genel Seslendirme<br />

ve Acil Anons<br />

Sistemleri” ile “Video<br />

İzleme” kategorilerinde<br />

ise “En İyi Satış<br />

Performansı” olmak<br />

üzere toplam dört<br />

ödül aldı.<br />

Bosell Satış Direktörü<br />

Levent Uğural, 2011<br />

yılında kurulan Bosell’in gelişimini hızlandırarak sürdürdüğüne<br />

dikkat çekti. Önceki yıllarda düzenlenen organizasyonlarda da<br />

Bosch tarafından çeşitli ödüllere layık bulunduklarını ifade eden<br />

Uğural sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Geçen yılı Türkiye’nin ilk şehir hastanelerinden biri olan Kayseri<br />

Entegre Sağlık Kampüsü’nün de arasında olduğu pek çok<br />

büyük projeyle tamamladık. Sektördeki köklü geçmişimiz, entegrasyon<br />

yeteneğimiz ve elbette Securitas Grup üyesi olarak<br />

global yetkinliğimiz bu ödüllere ulaşmamızı sağladı. Bosch Güvenlik<br />

Sistemleri ile kurulduğumuz tarihten bu yana güçlenerek<br />

devam eden bir iş ortaklığımız var. Önceki yıllarda da farklı kategorilerde<br />

ödüller almayı başarmıştık. Bosch tarafından sunulan<br />

ürün ve teknolojiler üzerindeki hakimiyetimiz, farklı sektörlerden<br />

işletmelerin bizi tercih etmesini sağlıyor. Bu sebeple bu<br />

yıl ödül sayımızı daha da yükselttik. “<br />

Arçelik buluşçularından<br />

hayatı kolaylaştıran teknolojiler<br />

Arçelik, Ar-Ge ve inovasyon alanında başarılı projelerden ortaya<br />

çıkan buluşları çalışanlarını bu yıl da ödüllendirdi. Divan Faruk<br />

Ilgaz Tesisleri’nde düzenlenen 20’nci Buluş Günü’nde 600 Arçelik<br />

buluşçusuna ödülleri takdim edildi. Buluş Günü’nün açılışında<br />

konuşan Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal<br />

Ebiçlioğlu, “Arçelik’in 145’ten fazla ülkede faaliyet gösteren<br />

başarılı bir şirket olmasında köklü Ar-Ge mirasımızın büyük bir<br />

payı bulunuyor. 30 yıla yakın Ar-Ge geçmişimizle tüketicilerimizi<br />

ilkler ve enlerle buluşturuyoruz. Arçelik’in başarılarının arkasında<br />

işlerini aşkla yapan buluşçularımız var; onların bu çabaları tüketicilerimizin<br />

markalarımıza olan sarsılmaz güveni ve sevgisi olarak<br />

bizlere geri dönüyor. Şirketimizin gururu buluşçu arkadaşlarımızı<br />

kutluyor ve başarılarından dolayı tebrik ediyorum” dedi.<br />

Bulgurlu: WIPO’da 71’inci sıraya yükseldik<br />

Şirketin Ar-Ge alanında bu yıl gösterdiği başarılara dikkat çeken<br />

Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu da, “Arçelik olarak sürekli yeniliğin<br />

peşinden koşuyoruz; en güçlü olduğumuz alanların başında inovasyon<br />

ve Ar-Ge geliyor. Ülkemizden yurt dışına yapılan her üç<br />

patent başvurusunda Arçelik çalışanlarının imzası var. Bu alandaki<br />

en prestijli kuruluş olan Dünya Fikri Haklar Örgütü’nün en çok<br />

uluslararası patent başvurusu yapan şirket sıralamasında bu yıl 3<br />

sıra daha yukarı çıkarak 71’inci sıraya yükseldik. İlk 100’deki tek<br />

Türk şirketiyiz. İngiltere, ABD, Tayvan, Portekiz ve Türkiye’deki<br />

toplam 14 Ar-Ge merkezimizle global bir Ar-Ge ekosistemini yönetiyoruz.”<br />

dedi.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 157


Tour De France, Bostik ile yola devam ediyor<br />

İnşaat, tüketici ve endüstriyel pazarlarda<br />

dünyanın önde gelen yapıştırıcı uzmanı<br />

Bostik, dünyanın en simgeleşmiş bisiklet<br />

etkinliği olan Tour de France ile resmi<br />

ortağını sürdürdüğünü duyurdu. <strong>2018</strong><br />

yılında dördüncü kez devam eden sponsorluk<br />

anlaşmasıyla Bostik, dünya genelinde<br />

önemli bir izleyici kitlesine ulaşmış<br />

oldu.<br />

Bostik, rota boyunca yüksek marka görünürlüğü<br />

sağlayacak. Tour’un çevrimiçi<br />

ve çevrimdışı yayınlarında yer alarak,<br />

kurumsal müşteri ağırlama etkinlikleri<br />

düzenledi. Mağaza içi kampanyaları ve<br />

satış noktalarındaki özel stantlarla uluslararası<br />

pazarlardaki yerini alıp bir dizi<br />

promosyon fırsatı oluşturdu.<br />

BETA Kimya A.Ş.’nin yeni<br />

Ar&Ge merkezi tescillendi<br />

Türkiye’nin Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan 250 firması arasında<br />

yer alan Beta Kimya A.Ş., İstanbul – Tuzla’da uzun yıllardır<br />

yürüttüğü Ar-Ge faaliyetlerini, yeni kurduğu Ar-Ge merkeziyle<br />

daha güçlü bir şekilde ileriye taşıyor. T.C. Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığı’na yapılan başvuru neticesinde “Ar-Ge Merkezi Belgesi”<br />

almaya hak kazanan BETA Kimya A.Ş., inovatif ürün ve<br />

know-how geliştirmeye yönelik tüm Ar-Ge faaliyetlerinde devletin<br />

sağladığı teşviklerden yararlanacak.<br />

Fiziksel ve bilimsel tüm kriterleri en son teknolojiyle karşılayarak<br />

Ar-Ge Merkezi Belgesi alan BETA Kimya A.Ş., yeni nesil mobilya<br />

tutkalları, teknik aerosoller, poliüretan bazlı yapıştırıcılar<br />

ve dolgu malzemelerinden oluşan yapı kimyasalı ürünlerini 20<br />

kişiden oluşan profesyonel bir ekiple geliştirecek.<br />

Ar-Ge ve inovasyon ile geleceğe yön verecek<br />

Teknolojik gelişmeler ve tüketici trendleri doğrultusunda Ar-Ge<br />

çalışmalarına büyük önem verdiklerini belirten BETA Kimya<br />

A.Ş. Genel Müdürü Cihat Sayacı, “Kimya sektörü hayatın her<br />

alanına dokunan ve özellikle yapı kimyasalları alanında da sürekli<br />

kendini yenileyen bir sektör. Günümüzde artık Ar-Ge ve<br />

inovasyona yatırım yapan firmaların bir adım öne çıktığını görüyoruz.<br />

Şirketimizin büyüme stratejisi ve organizasyon yapısında<br />

Ar-Ge büyük bir değer teşkil ediyor.” şeklinde konuştu.<br />

İç ortam havalandırmasında<br />

tam hijyen için: BOREAS<br />

BOREAS; ameliyathane, yoğun bakım üniteleri, laboratuarlar,<br />

ilaç ve gıda üretim tesisleri gibi hijyenin ve sterilizasyonun zorunlu<br />

olduğu alanlar için iklimlendirme çözümleri sunuyor. BO-<br />

REAS’ın DIN 1946, VDI 6022 ve EN 1886 standartlarına göre<br />

yapılan testler sonucu gerek hijyen için ürün yapısal özellikleri<br />

gerekse sızdırmazlık (L1) ve ısı köprüsüzlük (TB1) değerlerinin<br />

standartların gereklerini fazlasıyla karşılıyor. BOREAS klima<br />

santralleri yuvarlatılmış iç kenar ve köşeleriyle temizliği kolay<br />

yapılan, toz ve kir birikimine izin vermeyen yapısıyla hijyen klima<br />

santrallerinin en önemli koşulunu karşıladığı gibi bakım maliyetini<br />

de düşürüyor.<br />

Yüzde 75’e varan enerji geri kazanım çözümleri sunan, yüksek<br />

verime sahip, uzun ömürlü BOREAS hijyen klima santralleri, en<br />

kritik iklim şartlarında bile enerji kaybına neden olmadan sorunsuz<br />

bir şekilde çalışıyor. BOREAS hijyen klima santrallerinde<br />

gerekli miktardaki havanın dolaşımını sağlamak için kullanılan<br />

plug fanlar, yüksek verim ve kolay temizleme imkanı sağlıyor.<br />

Santrallerde kullanılan batarya lamelleri, epoksi kaplı çerçeveleri,<br />

paslanmaz sac ve kolektörleri standart olarak bakır malzemeden<br />

üretiliyor.<br />

158<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong>


Kısa Kısa<br />

Veziroff yarışı kazananları<br />

kupalarını aldı<br />

Türkiye Off-Road Şampiyonası’nın üçüncü yarışı olan Vezirköprü<br />

Yarışı Veziroff, Peli Parke ana sponsorluğunda gerçekleşti.<br />

30 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde düzenlenen yarışların<br />

kazananları belli oldu. 1 Temmuz’da yapılan seyirci etabının<br />

startını Vezirköprü Orman Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Murat Turan verdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Samsun Valiliği,<br />

Samsun Büyükşehir Belediyesi, Vezirköprü Kaymakamlığı,<br />

Vezirköprü Belediyesi, Samsun AFAD, Samsun 112 Başhekimliği,<br />

Samsun-Vezirköprü Garnizon Komutanlığı ve Vezirköprü<br />

Orman İşletme Müdürlüğü’nün katkılarıyla organize edilen ve<br />

Peli Parke ana sponsorluğunda gerçekleşen Türkiye Off-Road<br />

Şampiyonası 3. Ayağı Veziroff, toplamda yedi etaptan oluştu.<br />

Vezirköprü Yarışı Veziroff’a Türkiye’nin farklı illerinden 27 araç<br />

ve 54 sporcu katıldı.Samsun ve Vezirköprü protokolünün de<br />

katılımıyla 30 Haziran Cumartesi yapılan yarış seremonisinin<br />

ardından Vezirsuyu Tabiat Parkı’ndan start alan yarışmacılar 12<br />

km’lik Spor Toto Özel Etabında mücadele ettiler. Yarış Samsun<br />

Valisi Sayın Osman Kaymak’ın start vermesiyle başladı. Mücadelede<br />

ilk gün orman etabıyla geçilirken sürücüler dayanıklılık<br />

ve mukavemetin test edildiği 3 ayrı etapta ter döktü.<br />

Kastamonu Tesisleri’ndeki yeni<br />

parke hattı<br />

2019’da devreye giriyor<br />

Kastamonu Entegre, ilk tesisi olan Yonga Levha Fabrikası ile<br />

1971 yılında Kastamonu’da başladığı yatırımlarına İtalya’yı da<br />

ekleyerek global marka ünvanını pekiştiriyor. Yerel bir üretici<br />

olarak başladığı global marka yolculuğunda şirket, Bulgaristan,<br />

Romanya, Rusya, Bosna-Hersek ve A.B.D’de yaptığı yatırımlarla<br />

bugün dünyanın en büyük üreticilerinden biri haline<br />

geldi. Bu yıl İtalya’daki Pomposa Yonga Levha Tesisi’nde üretim<br />

yapmaya hazırlanan Kastamonu Entegre, aynı zamanda<br />

mevcut tesislerine yönelik ek hat yatırımları gerçekleştiriyor.<br />

Kastamonu MDF Tesisi’ne yeni parke hattı için 10 milyon Euro<br />

yatırım yapan şirket, üretim kapasitesini arttırmaya devam ediyor.<br />

Ek üretim hattına yönelik açıklamalarda bulunan Kastamonu<br />

Fabrika Direktörü Enes Koç, şu bilgileri verdi: “Kastamonu<br />

Entegre’nin toplam cirosunun %22’si bizim tesislerimizden<br />

sağlanıyor. Yeni parke hattını 2019 yılının ilk yarısında devreye<br />

alarak, hem üretim kapasitemizi hem de ciroyu arttırmayı hedefliyoruz...”<br />

Wilo, “Enerji Çözümleri” projesi ile<br />

sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlıyor<br />

Enerji, günümüz dünyasında şirketlerin en önemli giderlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Toplumların sürdürülebilir kalkınmalarının<br />

sağlanması, ancak enerjinin verimli kullanılması ile mümkün hale geldi. Enerji kaynaklarının en önemlilerinden olan petrol,<br />

doğalgaz, kömür gibi fosil yakıtların hızla tükenmekte oluşu, enerji tasarrufu ve verimlilik konularını gündeme getiriyor. Enerji<br />

verimliliği, tüketilen enerji miktarının, üretim miktarını, kaliteyi ve konforu etkilemeden düşürülmesini sağlamaktır. Konfordan ve<br />

üretim miktarından ödün vermemenin tek yolu da verimli cihazlar kullanmaktan ve gereksiz kullanımı engellemekten geçiyor.<br />

Verimli sistemlerle yüzde 30 enerji tasarrufu<br />

Tüm dünyada elektrik tüketen makineler üzerinde yapılan bir araştırma, pompaların tüketimde yüzde 20 oranla 1. sırada yer<br />

aldığını ortaya koydu. Bu durum, pompa üretici ve kullanıcılarında sistemin daha verimli kullanılmasına yönelik arayışlara neden<br />

oldu. Şu anda kullanılmakta olan IE3, IE4 verimliliğe sahip motorlar ve yeni nesil IE5 motorlar sayesinde, pompa veriminde üst<br />

sınırlara yaklaşıldığı ve bundan sonra yapılacak iyileştirmelerin birkaç puandan fazla olamayacağı öngörülüyor. Ancak, pompa<br />

sistemlerinde verim iyileştirme çalışması kapsamında; pompaların uygun seçimi ve kullanımı, borulardaki basınç kayıplarının<br />

incelikle hesaplanarak minimum değerlere indirilmesi, değişken debili sistemlerin ve otomasyonda kullanılan sistemlerin iyileştirilmesi<br />

yolu ile elde edilecek enerji tasarrufunun yüzde 30 civarında olacağı hesaplanmıştır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ağustos</strong> <strong>2018</strong> 159

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!