p - Dedeman
p - Dedeman
p - Dedeman
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
DQ<br />
SAYI-ISSUE 14 ‹LKBAHAR-SPRING 2012<br />
D E D E M A N Q U A R T E R L Y<br />
Romantizmin Merkezlerine Yolculuk<br />
A Trip to the Centers of Romance<br />
Yaza Hafif Başlayın<br />
A Light Start to the Summer<br />
<strong>Dedeman</strong> Gaziantep Genel Müdürü<br />
Fatih İşkin ile Söyleşi<br />
Interview with Fatih İşkin General Manager<br />
of <strong>Dedeman</strong> Gaziantep
DQ<br />
ÖNSÖZ-FOREWORD<br />
Değerli <strong>Dedeman</strong> Okurları,<br />
Mart ayının gelişiyle yoğun geçen kış mevsimini arkamızda bırakmaya hazırlanıyoruz. Doğanın<br />
uyanışına tanıklık edeceğimiz bahar aylarında, sizlere bir müjde vererek başlamak istiyorum. Yeni<br />
markamız <strong>Dedeman</strong> Park’in ilk oteli açılıyor. Nisan ayında <strong>Dedeman</strong> Park Denizli ile yepyeni bir<br />
anlayışla sizlerin hizmetinde olmaya devam edeceğiz.<br />
Avrupa hala karla boğuşurken, son kez kış manzarasıyla romantizm yaşamak isteyenler için bir<br />
rota hazırladık. Paris, Venedik ve Positano’nun olmazsa olmazları seyahat sayfamızda. Ayrıca,<br />
dünyanın çeşitli yerlerinden dikkat çeken cam yapılar da yine konularımız arasında. Bu kırılgan<br />
objeden nasıl bu kadar sağlam yapıların çıktığına inanamayacaksınız.<br />
Bu sayımızda kültür sanat sayfalarımızı İKSV’nin 40. doğumgününe ayırdık. Türkiye’nin en önemli<br />
kültür sanat kurumu olan İKSV doğumgününe özel etkinliklerle yine şehre dinamizm getirecek.<br />
Hobi sayfamızda ise tasarıma olan ilgisinin profesyonelliğe çeviren Verda Alaton ile Tohum<br />
markası üzerine konuştuk.<br />
Baharın ferahlığı sizi yemek sayfalarında da kuşatacak. Birbirinden lezzetli ve sağlıklı salata tarifleri<br />
yemek sayfamızda olacak. Ayrıca yemek denilince akla gelen ilk şehirlerden olan Gaziantep’e<br />
de uğrayıp <strong>Dedeman</strong> Gaziantep otellerinin Genel Müdürü Fatih İşkin ile yapılan röportajı da bu<br />
sayımızda bulabilirsiniz.<br />
Keyifli okumalar...<br />
Dear friends of <strong>Dedeman</strong>,<br />
As March approaches, we’re getting ready to leave the busy winter days behind. We will be<br />
witnessing nature’s awakening in couple of days and good news from us will be accompanying this<br />
phase of nature. First hotel of our new brand <strong>Dedeman</strong> Park will be opening in March. We will be<br />
glad to serve serve you with a new understanding in <strong>Dedeman</strong> Park Denizli.<br />
While Europe is still battling with snow, we prepared a route for those looking for some romantic<br />
time with a winter setting one last time. You’ll find Paris, Venice and Positano essentials in our<br />
travel pages. Captivating glass constructions from various parts of the world are also among the<br />
features. You will not believe how something so fragile like glass will turn out to become such a<br />
strong construction.<br />
We reserved our Arts & Culture pages for the 40th anniversary of İstanbul Foundation for Culture<br />
and Arts (IKSV). Turkey’s most important arts and culture foundation IKSV will once again bring<br />
dynamism to its city with the special events arranged for its anniversary. And for our Hobby pages,<br />
we talked about the Tohum brand to Verda Alaton who turned her interest in design into a career.<br />
You will feel spring’s freshness in our food pages as well. Among our features, there are delicious<br />
and healthy salad recipies to get you ready for a fit summer. You can also find the interview made<br />
with Fatih İşkin, General Manager of <strong>Dedeman</strong> Hotels in Gaziantep, one of the first cities that<br />
comes to mind when you think about food.<br />
Enjoy...<br />
Tamer Yürükoğlu<br />
CEO<br />
<strong>Dedeman</strong> Hotels & Resorts International<br />
1
16<br />
38<br />
DQ ‹Ç‹NDEK‹LER-CONTENTS<br />
10<br />
26<br />
32<br />
54<br />
ajanda-zoom<br />
04 Türkiye’de ve dünyada olup bitenler<br />
The news from Turkey and the world<br />
trend<br />
10 Camın Büyüsü<br />
The Magic of Glass<br />
seyahat-travel<br />
16 Romantizmin merkezlerine yolculuk<br />
A trip to the centers of romance<br />
röportaj-interview<br />
26 Cazın önemli ismi Kerem Görsev ile söyleşi<br />
An interview with the important name of jazz,<br />
Kerem Görsev<br />
yemek-food<br />
32 Lezzetli salatalarla yaza hafif başlayın<br />
A light start to summer with delicious salads<br />
kent-city<br />
38 Kara elmas diyarı Zonguldak<br />
The land of black diamond, Zonguldak<br />
röportaj-interview<br />
42 <strong>Dedeman</strong> Gaziantep Genel Müdürü<br />
Fatih İşkin ile söyleşi<br />
An interview with Fatih İşkin General Manager of<br />
<strong>Dedeman</strong> Gaziantep<br />
hobi - hobby<br />
50 Tohum tasarımlarının yaratıcısı<br />
Verda Alaton ile söyleşi<br />
An interview with the creator of Tohum designs<br />
Verda Alaton<br />
moda-fashion<br />
54 Baharın ferah esintisi modaya yansıyor<br />
Refreshing breeze of spring reflects in fashion<br />
kültür&sanat<br />
64 İKSV kültür sanattaki 40. yılını kutluyor<br />
İKSV is celebrating its 40th year in arts and culture<br />
haberler-news<br />
70 <strong>Dedeman</strong> dünyas›ndan haberler<br />
News from <strong>Dedeman</strong> Hotels<br />
öykü-story<br />
79 Begüm Ahu Ağlaç’dan keyifli bir hikâye<br />
A cosy tale from Begüm Ahu Ağlaç<br />
DQ<br />
DEDEMAN QUARTERLY<br />
‹MT‹YAZ SAHİBİ - CHAIRMAN<br />
<strong>Dedeman</strong> Hotel&Resorts International ad›na<br />
Tamer Yürükoğlu<br />
YÖNET‹M YER‹ - EXECUTIVE CONTACT<br />
<strong>Dedeman</strong> Hotel&Resorts International<br />
Y›ld›z Posta Caddesi No.52 34340<br />
Esentepe- ‹stanbul<br />
Tel: 0212 337 39 00<br />
www.dedeman.com<br />
YAPIM - PRODUCTION<br />
AJANS MEDYA<br />
GENEL YAYIN YÖNETMEN‹<br />
EDITOR-IN-CHIEF<br />
Arzu Karacadağ<br />
YAZI ‹ŞLER‹ MÜDÜRÜ (Sorumlu)<br />
MANAGING EDITOR<br />
Duygu Uz Koronel<br />
‹NG‹L‹ZCE BÖLÜM ED‹TÖRÜ<br />
ENGLISH SECTION EDITOR<br />
Gizem Ünsalan<br />
KATKIDA BULUNANLAR - CONTRIBUTORS<br />
Pınar Mamak, Zeynep Bayraktar,<br />
Ceylan Özge Kunduz, Murat Tekin,<br />
Müge Tezgelen, Elif Yirmibeşoğlu,<br />
Nevra Nergiz, Leyla Meshkova, Eda Yeşim<br />
REKLAM GRUP BAŞKANI<br />
ADVERTISING GROUP CHAIRMAN<br />
Gonca Alyanak Savc›<br />
REKLAM KOORD‹NATÖRÜ<br />
ADVERTISING COORDINATOR<br />
Tolgay Gülten<br />
REKLAM MÜDÜRLERİ<br />
ADVERTISING MANAGERS<br />
Gözde Çokgezen, Özgür Çokgezen<br />
AJANS MEDYA<br />
Kuruçeşme Caddesi, No: 3<br />
Kuruçeşme 34345 ‹stanbul<br />
Tel: 0212 287 19 90<br />
BASKI VE C‹LT / PRINTING PRESS<br />
Matsis Matbaa Hizmetleri<br />
Tevfikbey Mah. Dr. Ali Demir Cad. No: 51<br />
Sefaköy / ‹stanbul<br />
Tel: 0212 624 21 11<br />
Yay›n Türü 3 ayl›k, süreli, yerel<br />
Bas›m Yeri ve Tarihi ‹stanbul, Şubat 2012<br />
<strong>Dedeman</strong> Hotel&Resorts International’›n<br />
ücretsiz yay›n›d›r.<br />
Complimentary copy of <strong>Dedeman</strong> Hotels&Resorts<br />
International.<br />
Dergide yay›mlanan yaz›, fotoğraf ve illüstrasyonlar›n<br />
her hakk› sakl›d›r. Kaynak gösterilmeden al›nt›<br />
yap›lamaz. Yaz›lar›n sorumluluğu yazarlara,<br />
yay›nlanan ilanlar›n sorumluluğu ise sahiplerine aittir.<br />
All rights are reserved that pertain to the written<br />
materials, photographs and illustrations published in<br />
the magazine. Nothing in this magazine may be<br />
borrowed or reproduced without full credit being<br />
given to the source.
4<br />
AJANDA<br />
DQ<br />
OF MONTREAL IN<br />
BABYLON AGAIN<br />
The American psychedelic and indie<br />
pop band Of Montreal are getting<br />
ready to take over the Babylon<br />
stage once again on Wednesday,<br />
May 9. Led by poet, musician and<br />
performance artist Kevin Barnes,<br />
also known by his alter ego,<br />
Georgie Fruit, Of Montreal will<br />
make this an unforgettable night<br />
for everyone through their singalong<br />
chorus style, impressive song<br />
lyrics and onstage performance<br />
that has the air of a carnival. The<br />
band incorporates elements of<br />
psychedelic pop, electronic, funk,<br />
glam, krautrock and even afrobeat<br />
into what began as vaudeville to<br />
achieve a rainbow-like spectrum of<br />
music. Heavily influenced by icons<br />
such as The Beatles and David Bowie,<br />
the group got their big break with<br />
2007’s “Hissing Fauna, Are You The<br />
Destroyer?” which was considered to<br />
be one of the best albums of the year.<br />
OF MONTREAL BİR KEZ<br />
DAHA BABYLON’DA<br />
Amerikalı psychedelic ve indie pop grubu Of Montreal<br />
9 Mayıs Çarşamba gecesi bir kez daha Babylon sahnesini<br />
işgal etmeye hazırlanıyor. Şair, müzisyen ve performans<br />
sanatçısı Kevin Barnes ya da alter egosuyla Georgie<br />
Fruit önderliğindeki Of Montreal, sing-along koro stili,<br />
etkileyici şarkı sözleri ve karnaval havasında geçen sahne<br />
performanslarıyla geceyi herkes için unutulmaz kılacak.<br />
Grup, vaudeville ile başlayan müzik tarzlarına psychedelic<br />
pop, elektronik, funk, glam, krautrock ve hatta afrobeat gibi<br />
elementleri de ekleyerek gökkuşağı renginde bir müzik elde<br />
ediyor. Beatles ve David Bowie gibi ikonların büyük etkisinde<br />
kalan grup, tarihlerinde önemli bir dönüm noktası olan 2007<br />
tarihli “Hissing Fauna, Are You The Destroyer?” ile büyük<br />
çıkışını yakalamış ve o senenin en iyi albümlerinden biri<br />
olarak kabul edilmişti.
AKBANK<br />
SHORT FILM<br />
FESTIVAL<br />
The Akbank Short Film<br />
Festival is organized in order<br />
to encourage directors to<br />
make short films, which are<br />
non-commercial ventures<br />
that are trying to develop<br />
within the limited conditions<br />
in our country; the festival<br />
also seeks to support new<br />
cinematographers who’ll<br />
contribute to national cinema<br />
and provide a platform for<br />
cinephiles to enjoy the short<br />
films that have been produced.<br />
Held between March 19 and<br />
29, the festival celebrates its<br />
eighth year.<br />
AKBANK KISA FİLM FESTİVALİ<br />
Akbank Kısa Film Festivali, ülkemizdeki sınırlı koşullarda gelişmeye çalışan ve ticari<br />
şansı olmayan kısa film yapımını özendirmek, ülke sinemasına katkıda bulunacak yeni<br />
sinemacıları desteklemek ve sinema severlerin, üretilen kısa filmleri izleyecekleri<br />
bir festival organizasyonunu gerçekleştirmek amacıyla düzenleniyor. 19-29 Mart<br />
tarihlerinde yapılacak festival, bu yıl sekizinci yaşını kutluyor.<br />
5
AJANDA<br />
6 DQ<br />
IT WAS A TIME OF CONVERSATION<br />
SALT GALATA (February 8 – April 22)<br />
In its second Open Archive project titled “It Was a Time of Conversation,” SALT uses<br />
documents from the time period to re-examine the stories behind three exhibitions held<br />
in Turkey in the first half of the ‘90s: Elli Numara/Anı Bellek II, GAR and Küreselleşme-<br />
Devlet, Sefalet, Şiddet. These three exhibitions offer a variety of curatorial approaches;<br />
not only were they not situated in conventional exhibition spaces like galleries, cultural<br />
centers or historic structures, but they actually formed a conversation with the spaces<br />
in which they were housed. Through these three exhibitions, the project provides a<br />
collective look at non-commercial, collective enterprises that artists who collaborated and<br />
shared ideas started. The exhibition also reminds us of a time period before corporations,<br />
the early ‘90s, which were marked by a unique lack of expectation. “It Was a Time of<br />
Conversation” combines the archives of these three exhibitions held in a time period<br />
when the evolutions of the art world and the fact that art is a “method of speaking” was<br />
newly being understood by people of different disciplines, who then began to treat it as<br />
an object of thought. Starting with these three exhibitions produced in an atmosphere of<br />
thought and discussion, the exhibition aims to give us an idea about the artistic platform<br />
in Turkey in the ‘90s, when art began to intermingle with different fields such as politics<br />
and sociology and when the term “curator” began to have meaning for exhibitions.<br />
O ZAMANLAR<br />
KONUŞUYORDUK<br />
SALT GALATA (8 Şubat -22 Nisan)<br />
SALT, O zamanlar konuşuyorduk adlı<br />
ikinci Açık Arşiv projesinde, 90’lı yılların<br />
ilk yarısında Türkiye’de düzenlenmiş<br />
Elli Numara/Anı Bellek II, GAR ve<br />
Küreselleşme-Devlet, Sefalet, Şiddet<br />
sergilerinin hikâyelerini, dönemin belgeleri<br />
aracılığıyla yeniden değerlendiriyor.<br />
Küratöryel yaklaşımda farklılık oluşturan<br />
bu üç sergi, galeri ve kültür merkezi gibi<br />
alışılagelmiş sergi mekânları ve tarihi<br />
yapılarda konumlandırılmadıkları gibi, içinde<br />
yer aldıkları mekânlarla bir müzakereye<br />
girişmişlerdi. Proje, bu üç sergi üzerinden,<br />
iş birliği ve fikir paylaşımı içerisinde olan<br />
sanatçıların başlattığı, ticari olmayan<br />
kolektif girişimlere toplu bir bakış sağlıyor.<br />
Ortamın henüz kurumsallaşmadığı, erken<br />
90’ların kendine has beklentisizlik durumunu<br />
taşıyarak dönemi hatırlatıyor.<br />
O zamanlar konuşuyorduk, sanat<br />
dünyasındaki dönüşümlerin, sanatın<br />
bir “konuşma biçimi” oluşunun farklı<br />
disiplinlerden kişiler tarafından yeni yeni<br />
algılanmaya başlandığı ve bir düşünce<br />
nesnesi olarak ortaya çıktığı bir dönemde<br />
gerçekleştirilmiş bu üç serginin arşivlerini<br />
buluşturur. Düşünce ve tartışma<br />
ortamlarında üretilmiş bu üç sergiden<br />
hareketle, sanatın siyaset ve sosyoloji gibi<br />
farklı alanlarla bir araya gelmeye başladığı,<br />
sergilerde “küratör” kavramının yer kazandığı<br />
90’larda Türkiye’deki sanat ortamı hakkında<br />
fikir vermeyi amaçlar.
EFSANE GERİ DÖNÜYOR<br />
En son Super Bowl devre arasında yaptığı şov ile izleyicileri bir kez daha kendine hayran<br />
bırakan pop ikonu Madonna 19 yıl aradan sonra tekrar İstanbul’da. Konser 7 Haziran’da Türk<br />
Telekom Arena’da gerçekleşecek. Madonna’nın 26 Mart’ta çıkaracağı MDNA albümünün<br />
tanıtım turnesi kapsamında gerçekleşecek olan konser dünya turunun üçüncü ayağı olacak.<br />
29 Mayıs Tel Aviv ve 3 Haziran Abu Dabi konserlerinin ardından İstanbul’a gelecek olan<br />
sanatçının resmi hayran kulübü Icon’un Lifetime Legacy üyeleri için bilet satışı ise başladı.<br />
Eğer siz de özel turne hediyeleri ve ’Icon Live Pass’ imkanlarından yararlanmak istiyorsanız<br />
elinizi çabuk tutmanızda fayda var. (http://fancommunity.madonna.com)<br />
THE LEGEND RETURNS<br />
Madonna, the pop icon who last left audiences<br />
bewildered with her halftime show at the Super<br />
Bowl, is in Istanbul once again after a 19-year<br />
hiatus. The concert is set to take place on June<br />
7 at Türk Telekom Arena. The concert will be the<br />
third leg of Madonna’s world tour to promote her<br />
MDNA album, which will be released on March<br />
26. The artist will come to Istanbul following a<br />
concert in Tel Aviv on<br />
May 29 and one in Abu Dhabi on June 3. Tickets<br />
have gone on sale for Lifetime Legacy members<br />
of Madonna’s official fan club, Icon. If you want to<br />
benefit from special tour gifts and “Icon Live Pass”<br />
opportunities, you’d better hurry.<br />
(http://fancommunity.madonna.com)<br />
7
AJANDA<br />
8 DQ<br />
8 DQ<br />
COACHELLA<br />
FESTIVAL<br />
Celebrating its 13th<br />
anniversary this year,<br />
Coachella Festival is among<br />
the leading music festivals in<br />
the United States. Scheduled<br />
for April 13 to 15 and 20 to<br />
22 this year, the festival is<br />
held in an area in California<br />
that looks like a desert. This<br />
year, 138 artists are set to<br />
perform, including headliners<br />
Black Keys, Radiohead and<br />
Dr. Dre & Snoop Dogg.<br />
Since the festival takes place<br />
in California, the festival’s<br />
most important quality<br />
besides the music is the<br />
celebrities who attend it.<br />
Coachella makes headlines<br />
each year for its style, decor,<br />
stage and performers, and<br />
it is a can’t-miss event for<br />
music fans.<br />
COACHELLA FESTİVALİ<br />
Bu yıl 13. senesini kutlayacak olan Coachella Festivali, Amerika’nın<br />
en önemli müzik festivallerinin başında geliyor. Bu yıl 13-15<br />
ve 20-22 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan festival<br />
Kaliforniya’da kurulan ve çöl izlenimi veren bir alanda yapılıyor. Bu<br />
yıl 138 sanatçının sahne alacağı festivalde Black Keys, Radiohead ve<br />
Dr.Dre&Snoop Dogg headliner olacak. Festivalin müzik dışındaki<br />
en önemli özelliği ise, Kaliforniya’da yapılması nedeniyle festivale<br />
katılan ünlüler. Tarzıyla, dekoruyla, sahnesiyle ve katılımcılarıyla çok<br />
konuşulan festival müzikseverler için kaçırılmayacak bir olay.<br />
BAHARI KAZ DAĞLARI’NDA KARŞILAYIN<br />
Doğanın uyanışına oksijen deposu Kaz Dağları’nda<br />
tanıklık etmeye ne dersiniz? Muhteşem manzaralar<br />
eşliğinde doğası ve mitolojik öyküleriyle ünlü<br />
Hasanboğuldu, Sutüven Şelalesi, taş ustalığının en güzel<br />
örneklerinin görülebileceği Adatepe köyü, Tahtakuşlar<br />
köyündeki Etnografya Müzesi, Yeşilyurt köyü ve<br />
Zeytinyağı Müzesi bölgenin gezi rotaları arasında.<br />
GREET THE SPRING IN MOUNT IDA<br />
How would you like to witness the awakening of nature in the oxygen<br />
depot of Kaz Mountains? The area’s travel routes include Hasanboğuldu,<br />
known for incredible views and mythological stories; Sutüven Waterfalls;<br />
Adatepe village, where you can see the most beautiful examples of stone<br />
works; the Ethnography Museum in the Tahtakuşlar village; Yeşilyurt<br />
village and the Olive Oil Museum.
DQ<br />
10 T R E N D - T R E N D<br />
Camın Büyüsü<br />
The Magic of Glass<br />
Zamana karşı koyması hiç de kolay olmayan cam, asaleti ve kırılganlığıyla,<br />
hayat verdiği binaları ve objeleri daha da büyüleyici ve karşı konulmaz kılıyor.<br />
Birbirinden ilginç camdan binalara ve objelere sizin için daha yakından baktık.<br />
Glass sounds like the sort of brittle matter that will not stand up to the test of time.<br />
However, the objects and buildings enlivened by this noble and fragile material enchant<br />
the beholder with their magnificence and often prove to be timeless. We have put<br />
together a list of the most fascinating glass creations for your reading pleasure.
Y A Z I - B Y C E Y L A N Ö Z G E K U N D U Z<br />
Tacoma Cam Müzesi<br />
Washington eyaletinin Tacoma kentindeki cam müzesi, sergilerden<br />
atölye çalışmalarına cama dair her şeyi bir arada bulabileceğiniz son<br />
derece ilginç bir kültür-sanat adresi.<br />
Çelikten bir konik yapıda yer alan Hot Shop’ta, sanatçıları, ustalık<br />
gerektiren işlerini yaparken izleyebilir, galerilerde görülmeyi bekleyen<br />
etkileyici cam objelere hayran kalabilir, cam sanatına dair eğitim<br />
programlarına katılabilir, müzeyi gezmekten yorulduğunuzda ise<br />
kafesinde bir şeyler içebilirsiniz. Müzenin sadece içi değil binası da<br />
etkileyici. Kanadalı mimar Arthur Erickson tarafından tasarlanan müze<br />
binası, kent merkezine camdan yapılan köprü Chihuly Bridge of Glass<br />
dikkat çekiyor. 1801 Dock Street Tacoma; +1-253/396-1768;<br />
www.museumofglass.org<br />
The Museum of Glass<br />
Located in Tacoma, Washington, this culture and arts center and museum<br />
is dedicated to all things glass. Visitors can see real master glass-smiths<br />
at work in Hot Shop, a studio located in the museum’s iconic steel cone<br />
building; they can also marvel at the unique glass objects showcased in the<br />
galleries and participate in glassmaking workshops. The Museum of Glass is<br />
definitely a case of form being just as impressive as content, especially when<br />
it comes to the museum building designed by Canadian architect Arthur<br />
Erickson and Dale Chihuly’s Bridge of Glass. 1801 Dock Street, Tacoma;<br />
+1-253/396-1768; www.museumofglass.org<br />
11
12<br />
Langen Vakfı<br />
Almanya’nın Neuss kentinde bulunan ve Langen Vakfı’na bağlı hizmet veren bu<br />
bina aslında eski bir NATO üssü olan Raketenstation Hombroich’a konuşlanmış.<br />
Vakfa bağlı olan bu müze doğu sanatlarından modern sanata birçok eseri bir arada<br />
sergiliyor. Tadao Ando’nun tasarımını yaptığı müze binası betondan bir yapının<br />
göz alıcı bir cam zarf içine saklanmış hali olarak özetlenebilir. Bu zarfın beton bina<br />
ile arasında kalan alanlar ise müzenin koridorlarını oluşturacak şekilde tasarlanmış.<br />
Binanın kısmen üzerine yerleştiği suni göletin sularını ve pırıltısını yine bu cam<br />
zarfın yarattığı boş ve şeffaf alan yansıtıyor ve ortaya estetik açıdan keyif veren bir<br />
görüntü çıkıyor. Raketenstation Hombroich 1, Neuss; +49-21/825-7010;<br />
www.langenfoundation.de<br />
Langen Foundation<br />
Located near Neuss, Germany on the grounds of the former NATO rocket station<br />
Raketenstation Hombroich, this Langen Foundation building is used a museum that<br />
hosts a collection of Oriental and Modern art. Architect Tadao Ando’s creation can be<br />
described as a concrete structure wrapped in a striking glass envelope. The spaces between<br />
the glass and concrete are used as corridors. The waters of the artificial pond the building<br />
partially sits on provide glint and reflection, further enhancing the free and transparent<br />
feel of the structure. Raketenstation Hombroich 1, Neuss; +49-21/825-7010; www.<br />
langenfoundation.de
Selgas Cano Mimarlık Ofisi<br />
Burası İspanya’da, Madrid’deki bir ormanın içinde, tamamen camdan<br />
yapılmış bir mimarlık ofisi ve tam anlamıyla camdan bir kapsül.<br />
Ofisi, kapsülden çok, tek tarafı tamamen camdan ibaret olan bir<br />
tüpe benzetmek daha doğru olacaktır. Duvarları ve tavanı tamamen<br />
etrafındaki doğaya açık, onunla bütünleşmiş şekilde yapılan; bu amaçla<br />
da sadece cam kullanılan binanın çalışanları dört mevsim doğayla<br />
iç içe şekilde çalışıyorlar ve bu sayede yaratıcılıklarını daha da iyi<br />
kullanabiliyorlar. Ofis binası son derece minimalist olsa da etrafındaki<br />
doğal renklere ve formlara karışıyor ve ortaya son derece canlı ve<br />
estetik açıdan zengin bir sonuç çıkıyor. Zemin ise binanın yerle<br />
birleştiği seviyeden daha alçakta kalıyor. Bu sayede bina toprağın içine<br />
batırılmış izlenimi veriyor ve doğayla daha da yakın temas halinde<br />
oluyor. www.selgascano.net<br />
Selgas Cano Architecture Office<br />
This office of a Spanish architecture firm, built in a forest in Madrid,<br />
is literally a glass capsule. Or, to put it more accurately, a glass tube.<br />
Its walls and ceiling are completely open to the nature around it and<br />
seem to blend in with it. The workers get to see the light of day and the<br />
change of seasons, which they report is beneficial to their creativity.<br />
While the office building itself is very minimalist, it produces a very<br />
lively and aesthetically rich effect thanks to the natural colors and forms<br />
surrounding it. The floor of the building is slightly below the ground<br />
level, which gives it a look of being rooted in the earth, completing the<br />
theme of being in touch in nature. www.selgascano.net<br />
13
14<br />
Philip Johnson’ın Cam Evi<br />
A.B.D.’nin Connecticut eyaletinde, New Canaan’da bulunan bu ev tam<br />
anlamıyla camdan yapılmış bir küp.1949’da yapılan bina sade, mütevazı<br />
ancak bu özellikleriyle tezat yaratacak kadar da göz alıcı ve ihtişamlı.<br />
Ünlü Amerikalı mimar Philip Johnson’ın taşrada yaptığı bu harika ev,<br />
yakından bakıldığında değeri daha iyi anlaşılan ve hayranlık uyandıran<br />
bir tasarıma sahip. Camın ve çeliğin, çevresindeki doğal ve yeşil alana<br />
nasıl da başarıyla entegre edildiğine inanmak gerçekten güç. Cama ek<br />
olarak çelikle kuvvetlendirilerek inşa edilen ev, önündeki gölete ve<br />
ötesinde uzanan koca ormana bakıyor. 1949’dan 2005’e kadar bu evde<br />
yaşayan mimar Johnson öldükten sonra, ev bir müzeye dönüştürüldü.<br />
1930’ların iç mekan tasarımının izlerini yansıtan mobilyalar, Johnson’ın<br />
New York’ta yaşadığı evden getirilmişti ve bugün müzede görülebiliyor.<br />
199 Elm Street, New Canaan, Connecticut; +1-203/594-9884;<br />
philipjohnsonglasshouse.org<br />
The Glass House<br />
This house was built in 1949 in New Canaan, Connecticut, USA, by architect Philip Johnson. The construction<br />
is simple and modest, but the overall effect is all the more striking for it. When examined up close, the famous<br />
architect’s groundbreaking work reveals an admirably thoughtful design. Glass and steel, which were considered<br />
exclusively industrial materials at the time the house was built, are used in a way that integrates the house into the<br />
natural green area surrounding it with ease and elegance. There is a pond in front of the house and a great forest<br />
stretching into the distance beyond it. Johnson lived there from 1949 until his death in 2005, after which the<br />
house was converted into a museum. The furniture, which was brought by Johnson from his previous home in New<br />
York and is reminiscent of the interior design styles of the 1930s, can be seen in the museum to this day.<br />
199 Elm Street, New Canaan, Connecticut; +1-203/594-9884; philipjohnsonglasshouse.org
Yas Viceroy Hotel Abu Dhabi<br />
New York menşeli Asymptote Architecture mimarlarından Hani Rashid<br />
ve Lise Anne Couture’ün tasarladığı birbirlerine çelik ve camdan<br />
yapılmış bir köprüyle bağlanan on iki katlı iki kuleden oluşan bu otel<br />
kıvrımlı ve yuvarlak hatlı bir forma sahip. Birleşik Arap Emirlikleri’nin<br />
Abu Dhabi kentinde hizmet veren otelin binasında kullanılan ana<br />
materyaller çelik ve cam. Binanın ışık tasarımı da oldukça dikkat<br />
çekici ve kilometrelerce öteden fark ediliyor. Işığı yanıtsan panellerin<br />
yapımında cam bolca kullanılmış ve bu panellerin oluşturduğu geniş<br />
plan binanın bir bölümünü şık bir kılıf gibi sarıyor.<br />
+971-2/656-0000; www.viceroyhotelsandresorts.com/abudhabi<br />
Yas Viceroy Hotel Abu Dhabi<br />
Designed by Hani Rashid and Lise Anne Couture of New York’s<br />
Asymptote Architecture, this hotel consists of two 12-story towers<br />
connected by a glass and steel bridge and has a remarkable flowing<br />
curvilinear form. Located in Abu Dhabi, United Arab Emirates, the hotel<br />
also boasts a state-of-the-art LED lighting system. At night, even from<br />
several miles away, the hotel looks as it if were wrapped in a veil of<br />
light. +971-2/656-0000; www.viceroyhotelsandresorts.com/abudhabi<br />
15
DQ<br />
16 S E Y A H A T - T R A V E L<br />
Romantizmin<br />
Merkezlerine<br />
Yolculuk…<br />
YAZI-BY CEYLAN ÖZGE KUNDUZ
Dünyanın en romantik<br />
destinasyonlarına, keyifli bir yolculuğa<br />
çıktık. Önce Paris’e gittik, ardından<br />
su üstünde yüzen Venedik’e uğradık.<br />
Yolculuğumuzu muhteşem İtalyan<br />
Positano’da sona erdirdik.<br />
paris The<br />
Gastronomi, şarap, kültür, sanat,<br />
asalet, zarafet ve ışık şehri…<br />
Eyfel Kulesi’nden bohem sanatçıların sokaklardaki<br />
evi Montmartre’a, alışverişin kalbinin attığı Champs-<br />
Elysées’den Belle Epoque eğlencelerini günümüzde<br />
yaşatan Moulin Rouge’a ve değil bir günde bir haftada<br />
bile layığıyla gezilmesi mümkün olmayan Louvre<br />
Müzesi’ne Paris, dünyanın en romantik kentleri listesinin<br />
başını çekiyor. Yılın her mevsimi ayrı bir güzel, günün<br />
her saati ayrı bir heyecanlı.<br />
Paris’in romantizmin kalelerinden biri olmasının belki<br />
de en önemli nedeni, ruha ve bedene hoş gelecek tüm<br />
zevkleri bir araya toplamış olması. Şarabın da yemeğin<br />
de, kültür ve sanat kadar rafine olduğu kent tarihî<br />
geçmişiyle de tatmin edici. Kültür, sanat ve tarih Paris’in<br />
her yerinden karşınıza çıksa da Musée du Louvre (Rue<br />
de Rivoli, 1. Arrondissement; +33-1/4020-5317;<br />
A Trip to the<br />
Centers of<br />
Romance…<br />
We took a nice trip to the world’s<br />
most romantic destinations. First we<br />
visited Paris; then we ventured to<br />
Venice, the city that floats on water.<br />
We concluded our trip with the<br />
incredible Italian village, Positano.<br />
city of gastronomy, wine, culture,<br />
art, nobility, elegance and light...<br />
Paris is at the top of the list of the world’s most romantic<br />
cities, thanks to its globally-renowned attractions like<br />
the Eiffel Tower and Montmartre, the home of bohemian<br />
artists who live on the streets; Champs-Elysées, the heart<br />
of shopping; Moulin Rouge, the area that brings us<br />
modern-day versions of Belle Époque entertainment; and<br />
Louvre Museum, which would take not a day but more<br />
than a full week to tour properly. Every season has a<br />
beauty of its own, and every hour of every day is uniquely<br />
exciting.<br />
Perhaps the most important reason why Paris is the fortress<br />
of romance is that it encompasses all the pleasures that are<br />
good for the soul and the body. The wine and the food are<br />
exquisite; the art and culture are refined, and the history<br />
is fascinating.<br />
17
18<br />
www.louvre.fr), bu yerlerin en görkemlisi. Bir<br />
zamanlar kraliyet ailesine ev sahipliği bile yapmış<br />
olan bu ihtişamlı bina, bugün Caravaggio’dan<br />
Michelangelo’ya ve Leonardo Da Vinci’ye<br />
dünyanın en büyük ustalarının en değerli sanat<br />
eserlerine ev sahipliği yapıyor. Paris’in ihtişamlı<br />
romantizmi Louvre’dan sonra Château De<br />
Versailles’da (Versailles; +33-1/3083-7620; www.<br />
chateauversailles.fr) yani Fransa’nın kraliyet sarayında<br />
devam ediyor. Eyfel Kulesi’ne (Champ de Mars, 7.<br />
Arrondissement; +33-1/4411-2323; www.tour-eiffel.<br />
fr) çıkmadan Paris’ten ayrılmak affedilemeyecek bir<br />
günah. İnşa edildiği zaman büyük tepkilere yol açan ve<br />
Parislilerin çirkin bir demir yığını olarak tanımladığı<br />
kule bugün Paris’in romantizmiyle en çok özdeşleşen<br />
simge haline gelmiş durumda. Başkentin muhteşem<br />
gotik katedrali Notre-Dame De Paris (Place du<br />
Parvis-Notre-Dame, 4. Arrondissement; +33-1/4234-<br />
5610; www.monum.fr), tepesinden, kenti kuşbakışı<br />
görmek için de ideal bir nokta.<br />
Artık binaların içinden çıkıp açık havada gezme vakti.<br />
Montmartre (18. Arrondissement), Romanesk stilde<br />
yapılan ünlü kilisesi Sacré-Coeur’ü, kiliseye çıkan<br />
merdivenleri, Toulouse-Lautrec’ten Picasso’ya,<br />
Braque’tan Modigliani’ye, Utrillo’dan Sartre’a<br />
bohem sanatçıların ve edebiyatçıların mesken edindiği<br />
kafeleri ve barlarıyla, sokak ressamlarıyla sizi zamanda<br />
yolculuğa çıkartacak. Binaların arasından sıyrılıp yeşil<br />
alanlara kavuşmak isteyenler Lüksemburg Bahçeleri’ne<br />
(14. Arrondissement) yönelmeli. Parislilerin spor<br />
yapmak, arkadaşlarıyla buluşmak, ailecek vakit<br />
geçirmek ya da köpeklerini gezmeye çıkarmak sık sık<br />
gittikleri Lüksemburg Bahçeleri, Paris’in göbeğinde<br />
doğayla buluşmak için en ideal yer.<br />
The ultimate combination of culture, art and history is, of<br />
course, Musée du Louvre (Rue de Rivoli, 1er arrondissement;<br />
+33-1/4020-5317; www.louvre.fr). Once a royal residence,<br />
this magnificent building is now home to legendary works of<br />
great masters like Caravaggio, Michelangelo and Leonardo<br />
da Vinci. Another romantic destination is the royal palace<br />
Château De Versailles (Versailles; +33-1/3083-7620;<br />
www.chateauversailles.fr). A visit to The Eiffel Tower (Champ<br />
de Mars, 7e arrondissement; +33-1/4411-2323; www.toureiffel.fr),<br />
however cliché, is still a must. Interestingly, the<br />
tower caused a lot of controversy when it was built and was<br />
even called an ugly pile of iron by Parisians. Today, however,<br />
it’s the absolute first thing that comes to mind when you think<br />
about Paris, and it’s also a romantic hotspot. The magnificent<br />
Gothic cathedral, Notre-Dame De Paris (Place du Parvis-<br />
Notre-Dame, 4e arrondissement; +33-1/4234-5610; www.<br />
monum.fr) also affords a great bird’s eye view of the city.<br />
When you feel like it’s time to escape the buildings and go for<br />
a stroll in the city, head to Montmartre (18e arrondissement)<br />
and enjoy the sight of the Roman Catholic basilica Sacré-<br />
Coeur. You’ll fall in love with the stairs that lead up to the<br />
basilica, the street painters and the cafes and bars that were<br />
frequented by bohemian artists and literati like Toulouse-<br />
Lautrec, Picasso, Braque, Modigliani, Utrillo and Sartre.
Paris’te birçok konaklama alternatifi var ancak siz<br />
şehre ihanet etmeyin ve en romantik olanlarını seçin.<br />
Hôtel de Crillon (10 Place de la Concorde, 8.<br />
Arrondissement; +33-1/4471-1500; www.crillon.<br />
com) geniş balo ve çay salonları, bir duvarı kaplayacak<br />
kadar büyük aynaları, kristal avizeleri, kırmızı kadife<br />
döşemeleri rahat ve büyük koltukları ve salonlarına<br />
yakışacak genişlikteki odalarıyla sizi hem romantik hem<br />
de XVI. Louis dönemini yansıtan tarihî bir yolculuğa<br />
çıkartıyor. Hem şık, hem konforlu, hem de son derece<br />
lüks bir seçenek.<br />
Hôtel Daniel (8 Rue Fréderic-Bastiat, 8.<br />
Arrondissement; +33-1/4256-1700;<br />
www.hoteldanielparis.com) egzotik bir estetiğe sahip<br />
lüks ve çok konforlu bir otel. Vintage arabalardan<br />
Kazakistan işi oryantal halılara birçok sanat objesinin<br />
süslediği lobisi; Manuel Canovas, Brunschwig & Fils<br />
ve Zoffany gibi ünlü tekstil markalarının ürünleriyle<br />
dekore edilmiş küçük ama rahat ve şık odaları<br />
ve İtalyan mermerleriyle yapılmış geniş küvetli<br />
banyolarıyla son derece romantik bir seçenek.<br />
L’Hôtel (13 Rue des Beaux Arts; +33-1/4441-<br />
9900; www.l-hotel.com), Oscar Wilde’ın 19.<br />
yüzyılın sonlarına doğru yerleştiği ve son günlerini<br />
geçirdiği adreste hizmet veriyor. Neo-barok stilde<br />
Eyfel Kulesi’ne<br />
çıkmadan<br />
Paris’ten ayrılmak<br />
affedilemeyecek<br />
bir günah.<br />
Tired of the narrow streets and all the concrete? Relax at the<br />
Luxembourg Gardens (14e arrondissement). This oasis of<br />
nature in the heart of the city is where Parisians go to meet<br />
with friends, spend time with family, walk with their dogs and<br />
exercise.<br />
While there are numerous accommodation alternatives in<br />
Paris, we’ve chosen the most romantic ones in keeping with<br />
the theme. Hôtel de Crillon (10 Place de la Concorde, 8e<br />
arrondissement; +33-1/4471-1500; www.crillon.com)<br />
boasts large ball rooms and tea lounges, floor-to-ceiling<br />
mirrors, crystal chandeliers, red velvet upholstery, large comfy<br />
armchairs and spacious suites that reflect the Romantic and<br />
Louis XVI periods. A perfect fit for those who like their luxury<br />
and comfort.<br />
Hôtel Daniel (8 Rue Fréderic-Bastiat, 8e arrondissement;<br />
+33-1/4256-1700; www.hoteldanielparis.com) is notable<br />
for the exotic aesthetic it combines with luxury and elegance.<br />
Its lobby is decorated with numerous art objects ranging from<br />
vintage automobiles to Kazakh carpets; its small but elegant<br />
and cozy rooms are covered in Manuel Canovas, Brunschwig &<br />
Fils and Zoffany textiles, and its baths are made out of Italian<br />
marble.<br />
L’Hôtel (13 Rue des Beaux Arts; +33-1/4441-9900;<br />
www.l-hotel.com) is known as the hotel where Oscar Wilde<br />
spent his last days at the end of the 19th century. The Neo-<br />
Baroque architecture, marble columns, crystal chandeliers,<br />
brass wall decorations, Art Deco furniture and Belle Époque<br />
paintings reflect the “dandy” glory of Wilde’s time. Counting<br />
such greats as Salvador Dalí, Frank Sinatra and Ava Gardner<br />
19
20<br />
Moulin Rouge yani “kırmızı değirmen” Paris’in kan kan<br />
dansçıları, mavi-beyaz etekli garson kızlarıyla en eski kabaresi.<br />
inşa edilmiş bir binada hizmet veren bu romantik<br />
otel mermer sütunları, kristal avizeleri ve pirinçten<br />
duvar süslemeleriyle Wilde döneminin “dandy”<br />
ihtişamını da yansıtıyor. Art Deco mobilyalar ve Belle<br />
Epoque dönemini bugüne taşıyan tablolar otelin diğer<br />
detaylarından. Salvador Dalí, Frank Sinatra ve Ava<br />
Gardner’ın da bir dönem misafir olduğu otel özellikle<br />
çiftler tarafından tercihe diliyor.<br />
Paris demek aynı zamanda harikulade bir mutfak<br />
demek. Hotel de Crillon içerisinde hizmet veren<br />
efsanevi restoran Les Ambassadeurs romantik bir<br />
akşam yemeği için ideal adreslerden. Place de la<br />
Concorde manzaralı restoran beyaz ve altın varaklı<br />
dekoru ile klasik bir şıklığa ve büyüleyici bir güzelliğe<br />
sahip. Menüdeki önerilerimiz ana yemeklerden La côte<br />
de Boeuf, tatlılardan ise iki Fransız klasiği mousse au<br />
chocolat’nın ve crème caramel’in sofistike yorumları…<br />
Sıra geldi eğlenceye… Moulin Rouge (82 Boulevard<br />
de Clichy; +33-1/5309-8282; www.moulinrouge.<br />
com) ve Le Lido (116 bis Avenue des Champs-Élysées;<br />
+33-1/4076-5610; www.lido.fr) en az bir tanesini<br />
görmeniz gereken iki meşhur Fransız usulü eğlence<br />
adresi.<br />
Moulin Rouge yani “kırmızı değirmen” Paris’in kan kan<br />
dansçıları, mavi-beyaz etekli garson kızlarıyla en eski<br />
kabaresi. Toulouse Lautrec’in Paris’te akşamları neler<br />
yaptığını görmek isterseniz adresiniz burası olmalı.<br />
Le Lido ise İkinci Dünya Savaşı bittikten hemen sonra<br />
faaliyete geçmiş bir eğlence adresi. Modern Fransız<br />
kabaresi nasıl olur görmek isteyenler için. Burada usule<br />
uygun davranın ve şampanya patlatmayı ihmal etmeyin.<br />
among past guests, the hotel is a favorite of couples.<br />
Paris is synonymous with spectacular cuisine. Hotel de<br />
Crillon’s legendary restaurant Les Ambassadeurs is<br />
the ideal destination for a romantic dinner. It has a<br />
spectacular view of Place de la Concorde and a beautiful,<br />
classically elegant white and gold leaf decor. We<br />
recommend the La côte de Boeuf as the main course and<br />
the sophisticated mousse au chocolat or crème caramel for<br />
dessert.<br />
As for entertainment, Moulin Rouge (82 Boulevard<br />
de Clichy; +33-1/5309-8282; www.moulinrouge.<br />
com) and Le Lido (116 bis Avenue des Champs-Élysées;<br />
+33-1/4076-5610; www.lido.fr) are an absolute<br />
must. Moulin Rouge, or “red mill,” is Paris’s oldest<br />
cabaret and is famous for its can-can dancers and the<br />
waitresses in blue-white skirts. It’s the place to go if you<br />
want to spend an evening worthy of Toulouse-Lautrec.<br />
Le Lido, which opened after World War II, is a great<br />
example of what a modern French cabaret is like. Behave<br />
accordingly and don’t forget to pop champagne.
venedik<br />
Suda yüzen büyülü ve romantik kent…<br />
Dünyanın tartışmasız en romantik kentlerinden biri<br />
olan Venedik suların üzerinde yüzen bir masal dünyasını<br />
andırıyor. Bunda kanalların üzerini dantel gibi süsleyen<br />
köprülerin, su üzerinde kuğu gibi süzülen gondolların,<br />
suya yansıyan ışıkların ve kentin geçmişinden bugüne<br />
gelen maskeli baloların gizeminin de payı büyük. Tabii<br />
rengarenk palazzoları ve mistik kiliseleri de unutmamalı.<br />
Klişe olması romantik olmasına asla engel değil. Evet,<br />
gondol gezilerinden söz ediyoruz. Venedik’e gelen,<br />
özellikle de romantik bir tatil için gelenlerin en az<br />
bir kez yapması şart olan geziler hiç de ucuz değil.<br />
Kalabalığı ve kaosu atlatmak için gondolcunuza Grand<br />
Canal’dan çıkmasını ve daha dar ancak sakin arka yolları<br />
tercih etmesini söyleyin. Bu sırada gözlerden uzak da<br />
kalabilirsiniz.<br />
A magical, romantic city floating on water…<br />
Undisputedly one of the world’s most romantic cities,<br />
Venice resembles a fairy tale world floating on water.<br />
The lace-like bridges thrown over countless canals, the<br />
gondolas gliding around like swans, the lights reflecting in<br />
the water and the mysterious atmosphere of the legendary<br />
masquerade balls all contribute to the magic – not to<br />
mention the colorful palazzos and the churches.<br />
If something is cliché, it doesn’t mean it can’t still be<br />
romantic. Yes, we mean the gondola rides. They are pretty<br />
much obligatory for everyone who comes to Venice,<br />
especially couples on a romantic trip. Despite being so<br />
popular, gondola trips aren’t exactly cheap. If you want<br />
to avoid “traffic” and chaos, tell your gondolier to<br />
turn off Grand Canal and into the narrower and quieter<br />
back canals. That would also be a good way to avoid<br />
being seen...<br />
21
22<br />
Sıra kentin en büyük meydanı Piazzo San Marco’yu<br />
görkemli güzelliğiyle taçlandıran Basilica di San<br />
Marco’ya (Piazza San Marco; +39-41/270-8311;<br />
www.basilicasanmarco.it). Bizans, Gotik, Klasik ve<br />
Rönesans stillerinin tümünü de bu yapı üzerinde görmek<br />
mümkün. Nedeni ise bazilikanın çok eski bir geçmişinin<br />
olması ve yüzyıllar içinde sürekli olarak yenilemelere<br />
ve yeni eklemelere gereksinim duyması. İç mekanda<br />
altın mozaiklerle kaplı olan alan büyüleyici. Bu mistik<br />
bazilikadan çıkıp biraz da sanata yönelmenin vakti.<br />
Scuola Grande San Rocco (Campo San Rocco, San<br />
Polo; +39- 41/523-4864; www.scuolagrandesanrocco.<br />
it) 13. ve 19. yüzyıllar arasında esnaf ve hayır işi<br />
yapan kurumlar tarafından fakir çocukların eğitimi için<br />
kurulmuş bir okul. Jacopo Robusti ya da daha bilindik<br />
adıyla Tintoretto’nun tablolarıyla süslü iç mekanı sanatsal<br />
ve estetik bir romantizm arayanlara… Sanatla devam<br />
etmek isteyenler Gallerie dell’Academia’ya (Campo<br />
della Carità, Dorsoduro; +39-41/522-2247; www.<br />
gallerieaccademia.org) mutlaka uğramalı. Veneziano,<br />
Mantegna, Giorgione, Titian ve Tintoretto gibi Venedikli<br />
ressamların eserlerini bir arada görebileceğiniz galeriyi<br />
layığıyla gezmek için yarım gününüzü ayırmanızı tavsiye<br />
ederiz.<br />
Hotel Cipriani (10 Giudecca, Fondamenta San<br />
Giovanni; +39-41/520-7744; www.hotelcipriani.<br />
com) özellikle romantik kaçamaklar ve balayı tatilleri<br />
için ideal. Burası sadece Venedik’in değil, dünyanın<br />
da en iyi otelleri arasında gösteriliyor. 79 odalı otel<br />
sadece kentin, hatta İtalya’nın değil tüm dünyanın en iyi<br />
konaklama alternatifleri arasında gösteriliyor. Tabii bir<br />
Crowning the city’s largest square, Piazzo San Marco,<br />
is the majestically beautiful Basilica di San Marco<br />
(Piazza San Marco; +39-41/270-8311; www.<br />
basilicasanmarco.it). A close look at it will reveal an<br />
unusual mixture of Byzantine, Gothic, Classic and<br />
Renaissance styles. Over its centuries-long history, the<br />
basilica has seen several restorations, with new elements<br />
added every time. The sight of the gold mosaics that<br />
decorate the interior is breathtaking.<br />
Scuola Grande San Rocco (Campo San Rocco, San<br />
Polo; +39- 41/523-4864; www.scuolagrandesanrocco.<br />
it) was founded by institutions engaged in trade and<br />
charity and operated between the 13th and 19th<br />
centuries as a school for poor children. The interiors are<br />
notably decorated with Jacopo Robusti’s (more widely<br />
known as Tintoretto) paintings.<br />
Gallerie dell’Academia (Campo della Carità,<br />
Dorsoduro; +39-41/522-2247; www.<br />
gallerieaccademia.org) is a large gallery that is well<br />
worth a visit if names like Veneziano, Mantegna,<br />
Giorgione, Titian and Tintoretto mean anything to you.<br />
Hotel Cipriani (10 Giudecca, Fondamenta San<br />
Giovanni; +39-41/520-7744; www.hotelcipriani.<br />
com) is ideal for a romantic getaway or a honeymoon.<br />
The 79-room hotel is considered one of the best not<br />
only in Venice or Italy but in the whole world. Located<br />
on the Giudecca Island, it has several restaurants and<br />
bars, tennis courts for couples, a spa for those who like<br />
to enjoy their massages and treatments together, an<br />
Olympic-size swimming pool and a golf club.<br />
Another of our accommodation suggestions is the
Basilica di San<br />
Marco’da Bizans,<br />
Gotik, Klasik ve<br />
Rönesans<br />
stillerinin tümünü<br />
görmek mümkün.<br />
de en romantik olanlarından… Giudecca Adası’nda yer<br />
alan otelin birden çok restoranı ve barı var; Spor yapmak<br />
isteyen çiftler için tenis kortları, birlikte masaj ya da<br />
bakım almak isteyenler için spa’sı, olimpik ölçülerdeki<br />
havuzu ve birbirleriyle yarışmak isteyen çiftler için golf<br />
kulübü de var.<br />
Konaklama adresi önerilerimizden en uygun fiyatlı olanı<br />
Al Ponte Mocenigo (063 Santa Croce, Fondamenta<br />
Rimpetto Mocenigo; +39-41/524-4797; www.<br />
alpontemocenigo.com) 10 odalı şirin mi şirin bir otel.<br />
San Stae Kilisesi yakınındaki bu otele özel bir avludan<br />
geçerek ulaşılıyor. Bu avluda aynı zamanda hava iyi<br />
olduğunda kahvaltı alınıyor ve yemek öncesi aperitif<br />
servis ediliyor. Odalar geniş ve şık; hakim tonlar ise<br />
krem, yeşil ve koyu kırmızı. 18. yüzyıldan kalma bazı<br />
parçalarında dekoratif olarak kullanıldığı otelde tavsiye<br />
edeceğimiz oda, birinci kattaki junior suite. Terasa bakan<br />
süit bir jakuziye de sahip.<br />
Venedik’teki yeme içme önerilerimiz kentin en romantik<br />
adreslerinden San Marco’daki kafeler Caffè Florian<br />
(56 San Marco, Piazza San Marco; 39-41/520-5641;<br />
www.caffeflorian.com) ve Gran Caffè Ristorante<br />
Quadri (120 San Marco, Piazza San Marco; 39-41/528-<br />
9299; www.caffequadri.it). Birbirlerine neredeyse<br />
düşman olan bu iki rakip kafenin rekabeti de çok eskilere<br />
dayanıyor. Venedik 1800’lerin başında Avusturyalıların<br />
hakimiyetindeyken işgalciler genellikle Quadri’ye<br />
giderler, Venedikliler ise Florian’da toplanırdı. Bugün bu<br />
iki kafenin görünümü o günlerde olduğundan çok farklı<br />
değil. 18. yüzyıl süslemeli iç mekanları, altın varaklı<br />
aynaları ve damasko döşemeleri ile eski yüzyılların<br />
ihtişamını yansıtıyor.<br />
affordable Al Ponte Mocenigo (063 Santa Croce,<br />
Fondamenta Rimpetto Mocenigo; +39-41/524-4797;<br />
www.alpontemocenigo.com), a cozy 10-room hotel<br />
located next to San Stae Church. The entrance to the<br />
hotel lies through a courtyard, where breakfast and<br />
pre-dinner aperitifs are served if the weather permits.<br />
The rooms are spacious and elegant; the color scheme is<br />
cream, green and dark red. We particularly recommend<br />
the junior suite on the first floor, which incorporates<br />
authentic 18th-century objects in its décor, looks out<br />
over the terrace and has a Jacuzzi.<br />
As for our food and drink suggestions, the most<br />
romantic spots in the city are Caffè Florian (56 San<br />
Marco, Piazza San Marco; 39-41/520-5641;<br />
www.caffeflorian.com) and Gran Caffè Ristorante<br />
Quadri (120 San Marco, Piazza San Marco;<br />
39-41/528-9299; www.caffequadri.it). The two<br />
historical cafes are engaged in a rivalry that goes back<br />
to the 1800s, when Venice was dominated by Austria<br />
and the invaders frequented Quadri while the locals<br />
gathered at Florian. The 18th-century interior decor,<br />
the gilded mirrors and the damask upholstery reflect<br />
the glory of centuries long past.<br />
23
24<br />
positano<br />
Güneşin tatlı dokunuşlarının kumsala,<br />
denizin mavi gökyüzüne karıştığı<br />
Positano, Amalfi Sahili’nde sıcacık ve<br />
romantik bir İtalyan kasabası.<br />
Amalfi Sahili’nde Amalfi ve Sorrento arasına<br />
konuşlanmış Positano’da romantizm arayanların ilk<br />
hedefi plajlar olmalı. Positano’da bir yere gitmek için<br />
her zaman birkaç basamak inip çıkmanız gerektiğini<br />
belirtelim. Fornillo Plajı’na da bu şekilde ulaşıyorsunuz.<br />
Ana yoldan 400 basamakla inilen bu muhteşem sahile<br />
ulaşmak için hanımeli ve begonvillerin süslediği beyaz<br />
alçılı evlerin önünden geçiyorsunuz. Sahilin siyah<br />
kumları rengarenk plaj şemsiyeleri, yine renkli bikiniler<br />
ve bronz vücutlarla sizi karşılıyor. Ne var ki plaj<br />
güneşlenmek, görmek ve görülmek için idealken yüzmek<br />
için pek de elverişli değil zira suyu temiz ve berrak<br />
değil. Bu yüzden Positanolular yüzmek için Amalfi<br />
Kıyısı’ndaki sakin koyları tercih ediyor.<br />
A warm and romantic Italian village on<br />
the Amalfi Coast, Positano is where<br />
the sweet touches of the sun blend<br />
into the sand and the sea blends into<br />
the blue sky.<br />
Situated between Amalfi and Sorrento on the Amalfi Coast,<br />
Positano offers an excellent choice for those searching for<br />
romance: beaches. Let’s specify that you always have to<br />
go up or down a few steps to get anywhere in Positano.<br />
That’s how you reach Fornillo Beach – located 400<br />
steps below the main road – too. To get there, you pass<br />
by whitewashed houses surrounded by honeysuckles and<br />
bougainvilleas. The black-sanded beach greets you with<br />
beach umbrellas, colorful bikinis and tanned bodies. But<br />
despite being ideal for sunbathing, seeing and being seen,<br />
the beach isn’t very suitable for swimming, since the water<br />
is neither clean nor clear. That’s why Positano locals prefer<br />
the quiet coves on the Amalfi Coast.
Positano’ya gitmişken çok yakındaki güzellikleri de<br />
görmeden dönmek olmaz. Positano’ya sadece birkaç<br />
dakika uzaklıktaki Montepertuso, balet Rudolf Nureyev’in<br />
inziva destinasyonu Galli Adaları’nın manzarasını doyasıya<br />
içinize çekebileceğiniz sevimli bir kasaba. Amalfi Sahili’nin<br />
incilerinden olan kasaba plajı güneşlenmek için olduğu<br />
kadar yüzmek için de ideal.<br />
Positano’nun pitoresk sokaklarında sevgilinizle birlikte<br />
romantik bir gezintiden daha güzel ne olabilir? Pastel<br />
boyalı evleri, inişli çıkışlı kent sokaklarına taraça sistemiyle<br />
inşa edilmiş. Bu halleriyle tıpkı bir amfi tiyatrodaki<br />
seyircilere benziyorlar. Yürüyüşünüz sırasında karşınıza<br />
çıkan küçük bir İtalyan dükkanından alışveriş yapabilir,<br />
yorgunluğunuzu sokak kafelerindeki masalarda lezzetli ve<br />
kuvvetli bir İtalyan espressosuyla atabilir ve sadece gelen<br />
geçeni izleyerek bile keyifli vakit geçirebilirsiniz. Yürümek<br />
sadece romantik olduğu için değil pratik olduğu için de<br />
tercih edilmeli. Sokaklar çok dar olduğu için birçok yerde<br />
trafik tek yön olarak akıyor dolayısıyla bir yerden bir yere<br />
arabayla gitmek epey zaman alabiliyor.<br />
Burada konaklamak için birçok alternatifiniz var. Ne<br />
de olsa artık Positano çok rağbet görüyor ve bu talebi<br />
karşılamak için art arda oteller açılıyor. Il San Pietro (Via<br />
Laurito 2; +39-89/875-455; ilsanpietro.it) Positano’da<br />
kalabileceğiniz en güzel otellerden. Beş yıldızlı Il San<br />
Pietro’nun ünlü müşterileri arasında George Clooney,<br />
Julia Roberts ve Franco Zeffirelli de bulunuyor. Denize<br />
bakan bir kayalığın tepesinde yer alan otelin taraça şeklinde<br />
yerleştirilmiş odaları çiçekli koca bitkiler tarafından<br />
gizleniyor ve konuklar mahremiyetin tadını çıkartıyor.<br />
Aralara serpiştirilmiş çinili banklar, manzaraya karşı<br />
akşamüstü içkisi yudumlamak için ideal. Plaja kayalığın<br />
içine yerleştirilmiş asansörle inebiliyorsunuz.<br />
Bir İtalyan kentine ya da kasabasına gidip gastronomik<br />
tatmin yaşamadan dönmek olmaz. La Cambusa (24 Piazza<br />
A. Vespucci; +39-89/812-051; www.lacambusapositano.<br />
com), şehrin göbeğinde hizmet veriyor. Terasına kurulup<br />
gelen geçeni izleyerek keyifli vakit geçirebileceğiniz<br />
bu restoran deniz manzarasıyla sadece mideye değil<br />
göze de hitap ediyor. Roka, domates ve mozzarella ile<br />
yaptıkları özel salatalarını ve midyeyle yaptıkları spaghetti<br />
alle cozze’yi bir bardak Ravello Rosso ile yuvarlayın.<br />
Tiramisuları ise efsanevi.<br />
While you’re in Positano, it’s a must that you visit the<br />
beauties close by. Only a few minutes away from Positano,<br />
Montepertuso is a lovely village where you can enjoy the<br />
view of the Galli Islands, also known as ballet dancer<br />
Rudolf Nureyev’s seclusion destination. The village’s beach,<br />
one of the best on Amalfi Coast, is ideal for sunbathing as<br />
well as swimming.<br />
What could be better than a romantic stroll with your lover<br />
on Positano’s picturesque streets? The pastel-colored homes<br />
were constructed by a terrace system on the town’s hilly<br />
streets. They look just like an audience in an amphitheatre.<br />
You can go shopping in a small Italian boutique you come<br />
across during your walk, shake off your exhaustion with a<br />
flavorful and strong Italian espresso on a side-street café<br />
and have a good time just people-watching. Walking should<br />
be preferred not only because it’s romantic but also because<br />
it’s practical. Since the streets are narrow, the traffic flows<br />
in one direction in most places, so it can take a long time to<br />
get from one place to the next via car.<br />
You have many accommodation alternatives here. After all,<br />
Positano is very popular now, so hotels are opening one<br />
after the next to accommodate the demand. Il San Pietro<br />
(Via Laurito 2; +39-89/875-455; ilsanpietro.it) is one<br />
of the most beautiful hotels in Positano. This five-star<br />
hotel counts George Clooney, Julia Roberts and Franco<br />
Zeffirelli among its celebrity guests. Situated on top of a<br />
hill that overlooks the sea, the hotel’s rooms are laid out<br />
terrace-style. These rooms are disguised by huge plants and<br />
flowers, letting guests enjoy their privacy. The tiled benches<br />
sprinkled here and there are perfect to enjoy an afternoon<br />
drink accompanied by a view. You can make your way down<br />
to the beach using the elevator located in the rocks.<br />
It would be a sin to visit an Italian city or town without<br />
experiencing gastronomic satisfaction. La Cambusa<br />
(24 Piazza A. Vespucci; +39-89/812-051;<br />
www.lacambusapositano.com) operates from the city’s<br />
center. This restaurant is ideal for sitting on the terrace<br />
to people-watch; its sea view makes it easy on the eyes as<br />
well as the stomach. Pair their special salad of arugula,<br />
tomatoes and mozzarella as well as their spaghetti alle<br />
cozze featuring mussels with a glass of Ravello Rosso. Their<br />
tiramisu is also legendary.<br />
25
DQ<br />
26 R Ö P O R T A J - I N T E R V I E W<br />
Caz dinleyerek<br />
hayaller<br />
kuruyorum
RÖPORTAJ-INTERVIEW DUYGU UZ KORONEL<br />
Türkiye’nin en başarılı caz müzisyenlerinden biri olan Kerem<br />
Görsev’le, müziği, projeleri ve hayata bakışı üzerine söyleştik.<br />
Müzisyenliğe adımınızı nasıl attınız? Cazı tercih etmenizde etkili olan faktörler nelerdi?<br />
Klasik müzik dinlenen bir evde büyüdüm. Babamın binlerce kayıttan oluşan bir arşivi<br />
vardı. Teyzem 1960’ların başında İstanbul Üniversitesi Fransız Filolojisi’ne gidiyordu.<br />
O zamanın pop gruplarını takip ederdi: John Lennon, Beatles, Suzie Quatro, Jacques<br />
Brel… Amcam Ankara Siyasal’da okurdu ve piyano çalardı. Dayım da Akademi’de resim<br />
bölümünden mezundu; hem ressamdı, hem de keman çalardı. Böyle müzikle, kültür<br />
ve sanatla dolu bir evde, bu melodilerle büyüdüm ve altı yaşına geldiğimde yeteneğimi<br />
keşfettiler. 1967 yılında, altı yaşındayken İstanbul Belediye Konservatuarı’na girdim. 1972<br />
yılında da Devlet Konservatuarı’na geçtim, orada müzik eğitimi aldım. Caz dinlemeye<br />
başlamam da 1970’lerin ortalarında oldu. Hala da iyi bir caz dinleyicisiyimdir.<br />
Üretken bir bestecisiniz. Özgün eserler ortaya çıkarmayı nasıl başarıyorsunuz?<br />
Mücadele etmiyorum; kendi kendine oluşan bir şey. Caz müziği tarihine dönüp<br />
baktığınızda her zaman bir parçanın bir hikayesi vardır: Bir insanla olan beraberlik yahut<br />
bir tabiat olayı, bir hayvanla olan ilişki, arkadaşlık, dostluk ve onun yarattığı hikayeden<br />
çıkan yaşanmış şeyler… Ben beste yapmak için bir çaba harcamıyorum. Kendi kendine bir<br />
şeyler oluyor, o anda da elimin altında ya bir kağıt kalem yahut da piyanom oluyor; notlar<br />
alıyorum, beste öyle çıkıyor.<br />
“I dream when I listen to jazz”<br />
We met up with Kerem Görsev, one of Turkey’s most successful<br />
jazz musicians, to discuss his music, projects and life philosophy<br />
How did you come to be a musician? What influenced your decision to play jazz?<br />
I grew up in a family that listened to classical music. My father had thousands of records in<br />
his personal collection. When my aunt studied French Philology at Istanbul University in the<br />
‘60s, she used to listen to popular music like John Lennon, The Beatles, Suzi Quatro, Jacques<br />
Brel… One of my uncles studied politics at Ankara University and played the piano; another<br />
studied painting at the Academy and played the violin. I grew up in this home full of music,<br />
culture and art, and my family discovered my talent when I turned six, in 1967. I got into<br />
the Istanbul Municipality Conservatory the same year. In 1972, I transferred to the State<br />
Conservatory and received my musical education there. I only started listening to jazz in the<br />
mid-‘70s, and I still do.<br />
You are a prolific composer. How do you manage to produce such original material?<br />
I hardly struggle; it comes naturally to me. If you look back at the history of jazz music, every<br />
piece has a story to it: relationships between people, animals, forces of nature, the stories these<br />
relationships inspire... Composing doesn’t require effort on my part. It happens of its own<br />
accord, and if I’m near a piano or have a pen and a piece of paper, I note it down.<br />
27
28<br />
Müzik öyle bir şeydir ki palavradan çalmayla,<br />
“haydi bugünü geçiştirelim”le olmaz.<br />
Beste yaparken nelerden etkileniyorsunuz?<br />
Ailem, kızım, eşimle olan ilişkim, tabiat olayları,<br />
köpeklerim, hayvanlar, doğa, Türkiye’nin sosyoekonomik<br />
durumu… Bunların hepsi beni çok etkiliyor.<br />
Tarzınızı oluştururken hangi aşamalardan geçtiniz?<br />
Konservatuar kökenli olduğum için akustik tarzdan hiçbir<br />
zaman kopmadım. Beni en çok etkileyen dönemler 1940’lı,<br />
1950’li yıllar. Dünyadaki gurum Bill Evans’tır, beni çok<br />
etkilemiştir. O dönemin müziğinden çok etkilenmişimdir<br />
ama hiçbir zaman onları taklit etmemişimdir. Amerikan<br />
caz armoni sistemiyle, Amerikan caz ritimleriyle beraber<br />
klasik müzik eğitimimi karıştırıp kendi yorumumu ekleyerek<br />
oluşturduğum bir tarzım olduğu söyleniyor.<br />
Birçok başarılı müzisyenle çalıştınız. En etkilendiğiniz<br />
isimler, sizi en fazla heyecanlandıranlar kimler oldu?<br />
2004 yılında ölen bir dünya devi var: John Coltrane’le<br />
birlikte çalmış bir davulcu olan Elvin Jones. Daha önce<br />
basçısı Steve Kirby ile çalışmıştık, onların piyanisti<br />
gelmeyince beni aradılar ve Elvin Jones’un grubu The Jazz<br />
Machine ile iki tane konserde birlikte çaldık. Efsanenin<br />
efsanesi bir adamdı… Ben pek çok yabancı caz müzisyeniyle<br />
çalıştım. Şimdiki grubumdan da son derece memnunum<br />
çünkü aynı şeyleri hissediyoruz. Grup oluşturmak çok zor<br />
bir şey. Grubu oluşturduktan sonra yürütmek de çok zor<br />
bir şey ama bunları başardıktan sonra da işin zevkini almak,<br />
keyfini çıkarmak da çok büyük bir mutluluk.<br />
Ne zamandır aynı grupla birlikte çalışıyorsunuz?<br />
2006’dan beri. Birlikte üç tane albüm yaptık. En son<br />
albümü London Philharmonia Orchestra’yla Therapy isimli<br />
albümü yaptık. Geçtiğimiz yaz yurtdışı konserlerimiz vardı.<br />
Onlar benden 20 yaş kadar küçükler ama hepsi son derece<br />
disiplinli; aynı şeyleri düşünüp aynı şeyleri yaşadığımız<br />
müzisyenler.<br />
Deneyimlerinizi aktardığınız, arkasında durduğunuz genç<br />
yetenekler var mı diye soracaktım ama en başta grubunuz<br />
var sanırım…<br />
Ben onların arkasında duruyorum çünkü hepsi yaptıkları<br />
işe son derece saygı duyuyorlar. Çaldıkları her notanın<br />
arkasında duruyorlar, inanarak çalıyorlar. Müzik öyle bir<br />
şeydir ki palavradan çalmayla, “haydi bugünü geçiştirelim”le<br />
olmaz. Sonradan yargılanırsınız. Yaptığınız bir kayıttan<br />
mutlu olmazsanız o kaydı çıkarmayacaksınız. Arzu<br />
Where do you find inspiration for your compositions?<br />
My family, my daughter, my relationship with my wife,<br />
nature and natural events, my dogs, animals in general, the<br />
socioeconomic situation in Turkey. All of these have a great<br />
influence on me.<br />
As your personal style developed over the years, what<br />
stages did it go through?<br />
Since I’m a conservatory graduate, I never quite let go of the<br />
acoustic style. The decades that have the most influence on me<br />
are the ‘40s and the ‘50s, and my guru is Bill Evans. I love<br />
the music of that time, but I have never tried to imitate it. My<br />
style is the result of combining the American jazz harmony<br />
system and jazz rhythms with my classical foundation, to<br />
which I add my own interpretations.<br />
You have worked with many successful musicians. Do any<br />
of them stand out in any particular way?<br />
Elvin Jones, a giant of jazz who played with John Coltrane –<br />
he passed away in 2004. I’d also worked with his bassist Steve<br />
Kirby before. Elvin Jones once called me when their pianist<br />
couldn’t come and I played two concerts with their band, The<br />
Jazz Machine. The man was truly a legend... I’ve worked<br />
with many foreign jazz musicians over the years and I’m very<br />
happy with my current band because it feels great. Forming<br />
a band is tough, and so is keeping it going, but once you’ve<br />
accomplished that you get to take pleasure in what you do and<br />
have fun.<br />
How long have you been playing with this band?<br />
Since 2006. We recorded three albums together. The latest,<br />
called “Therapy,” we did with the London Philharmonic<br />
Orchestra. We also played abroad last summer. They are 20<br />
years younger than me but are very disciplined, and we all<br />
tend to think and act alike.<br />
I was about to ask whether there were any young<br />
musicians that you mentored and supported, but I guess<br />
your band comes first?<br />
I absolutely support them because they have a lot of respect for<br />
what they do. They really mean every note they play. Music’s<br />
one of those things that you can’t lie your way through or<br />
think “let’s just pass the day.” You will be judged if you do.<br />
If you are unhappy with an album you recorded, you are not<br />
going to release it. You won’t participate in any project if you<br />
don’t want to. This is what we believe, our life philosophy,
etmediğiniz hiçbir projede çalmayacaksınız. Bizim böyle<br />
inançlarımız, böyle hayat felsefelerimiz var. Onun için de<br />
çok mutluyuz. Ben onların her zaman arkasındayım, onlar da<br />
benim arkamda. Bu bir takım oyunu.<br />
Girdiğiniz bir işte bir rahatsızlık duydunuz,<br />
samimiyetsizlik hissettiniz diyelim. O zaman ne<br />
yapıyorsunuz?<br />
Ben hayatımda kimseye taviz vermedim. Öyle bir<br />
şey olmaz, anında iş biter. Oyunu kurallarına göre<br />
oynamak zorundasınız. Ben zaten öyle bir işe girmem.<br />
Samimiyetsizliğini hissederim. O konuda biraz hayat<br />
tecrübem var. Müzik tecrübem de oluşuyor. O tarz<br />
müzikler, o tarz insanlar zaten ne bizim yanımıza gelirler ne<br />
de biz onların yanına gideriz. Hepsiyle arkadaşızdır ama illa<br />
her arkadaş olduğunuzla aynı sahneyi paylaşacaksınız diye<br />
bir şart da yok. İnsanlarla beraber sahne almanız için hayat<br />
görüşünün mayasının çok iyi tutması lazım.<br />
Caz dışında ilginizi çeken müzik türleri neler?<br />
Klasik müzik dinliyorum. R&B ve Chill Out müzikleri<br />
seviyorum. Akustik yapılan nitelikli her müziği dinlerim.<br />
R&B akustik mi diyeceksiniz, değil ama onun da groovy<br />
olması hoşuma gidiyor. Ama tabii yaşantımın %80-90’ı caz,<br />
klasik müzik… Ötekiler de girdiğim ortamlarda yabani<br />
olmamak için dinlediğim müzikler desek daha iyi.<br />
Sizce cazı diğer müzik türlerinden farklı kılan nedir?<br />
Doğaçlama. Klasik müzikte çalarsınız parça biter. Cazda<br />
tekrar başa dönersiniz; formu bozmadan, armoni sistemini<br />
bozmadan herkes kendini çalar. Siz başka şey hisseder<br />
çalarsınız, ben başka şey çalarım, başkası bir başka şey<br />
çalar… Özelliği o işte. Doğaçlama. Cazda kısıtsız özgürlük<br />
vardır.<br />
and we are happy because of it. I’ve got their back, and<br />
they’ve got my back; it’s a team sport.<br />
Let’s say you got into something but suddenly it doesn’t<br />
feel right, doesn’t feel sincere. What do you do then?<br />
I have never compromised in my entire life, so if anything<br />
like that happened, I would step aside right away. You have<br />
to play by the rules. Besides, I’m very sensitive to this sort of<br />
thing and I immediately sense insincerity, in part thanks to<br />
my extensive experience. Such musicians tend to stay away<br />
from us, and we from them. We’re all friends among us but<br />
you are not obliged to share the stage with every one of your<br />
friends. You have to really see eye to eye if you’re going to<br />
make music together.<br />
Are there any other genres of music you like besides jazz?<br />
I listen to classical, and I like R&B and Chill Out. Anything<br />
that qualifies as acoustic, really. Of course, R&B doesn’t, but<br />
I like its groove. But 80-90 percent of my experience is still<br />
jazz and classical. I’d say I listen to other stuff in order not to<br />
feel like an outsider in places I go.<br />
In your opinion, what makes jazz different from other<br />
genres?<br />
Improvisation. With classical music, you play a piece and<br />
then it’s over. In jazz, you can start over; everyone can play<br />
whatever he feels like playing without ruining the form and<br />
the harmony. That’s the beauty of it. Improvisation. There is<br />
unrestrained freedom in jazz.<br />
What is the level of interest in jazz in Turkey?<br />
You reap what you sow. There’s been a real explosion<br />
going on since the ‘90s. There is the IKSV Festival and the<br />
International Istanbul Jazz Festival, the Akbank Jazz Festival,<br />
29
30<br />
Türkiye’de caza olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Ne ekiyorsanız onu biçiyorsunuz. Türkiye’de 1990’lardan beri<br />
bayağı patlama var. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Uluslararası<br />
İstanbul Caz Festivali var. Akbank Caz Festivali var. Cemal<br />
Reşit Rey ve İş Sanat’ta konserler var. Ufak tefek yerlerde<br />
konserler oluyor. Halk konserleri de oluyor. Televizyon ve<br />
dergilerde röportajlar yapılıyor. Belki bu dergiden etkilenip<br />
birkaç kişi albüm alıp dinleyebilir. Caz, nitelikli yapıldığı<br />
takdirde çok ilgi görüyor. Ciddi prodüksiyonlar yapılması<br />
lazım, cazı iyi paketleyip iyi sunmak lazım.<br />
Canlı performansla stüdyo kaydını kıyaslayabilir misiniz?<br />
Stüdyoya belli bir bir amaç için giriliyor ve çalınıyor; fazla<br />
macera yapamazsınız. Daha doğrusu ben yapmıyorum, öyle<br />
söyleyeyim. Sahnedeyse konser başka, kulüp başka. Ben<br />
konser çalmayı çok seviyorum. Kulüplerde çalmıyorum;<br />
önümde birilerinin yemek yiyip içki içtiği performansları<br />
yapmıyorum. Sadece konserler ve konser salonları, kültürsanat<br />
merkezlerinde çalıyorum. Bunlarda bir macera,<br />
sonsuzluk var… İstediğiniz her şeyi yapabiliyorsunuz.<br />
Ama kayıtlarda belli bir süreyle kısıtlısınız; çok da uzun<br />
çalamazsınız, çok abartamazsınız. İkisinin de ayrı disiplini<br />
var; ikisinin de kurallarına uyduğunuz zaman mutlu<br />
olursunuz.<br />
İzleyicisiz çalıyor olduğunuzdan stüdyo kaydının da<br />
farklı bir özgürlüğü olabilir diye düşünmüştüm.<br />
Stüdyoda biraz gerginlik oluyor. En ufak bir hatada<br />
bile kaydı durdurup baştan almanız gerekir. Stüdyo zor<br />
iştir. Çünkü notayı konserde çaldığınızda ses gökyüzüne<br />
gidip biter. Stüdyoda ise belgeliyorsunuz. Sizin içinize<br />
sinmeyen bir işse, doğru dürüst bir şey ortaya koymazsanız<br />
yargılanırsınız. Yargılanmamak için o kaydı iptal edeceksiniz,<br />
basmayacaksınız. Yahut da içinize sinene kadar çalışacaksınız,<br />
iyi kayıt yapacaksınız.<br />
Son zamanlarda sizi çok derinden etkileyen bir konser ya<br />
da bir albüm oldu mu?<br />
Geçenlerde izlediğim Kenny Barron ve Mulgrew Miller<br />
konseri beni çok etkiledi. İkisi de zaten çok sevdiğim<br />
piyanistlerdir. Bu sene İstanbul Caz Festivali’nde güzel<br />
konserler oldu. 2010 yılında Tony Bennett geldi, onun<br />
konseri çok güzeldi. Nitelikli konserler oluyor. Bunları<br />
dinlemek ve kendimizi geliştirmek, hayal kurmak lazım…<br />
Hayal kurmak ve kurdurmak anladığım kadarıyla<br />
hayatınızdaki kilit kavramlardan. Sizin için ne ifade<br />
ettiğini açıklayabilir misiniz?<br />
Çok önemli. Ben Bill Evans dinleyerek hayaller kurdum. Caz<br />
dinleyerek hayaller kuruyorum. Onlar, yapmak istediğim<br />
projelerin hayallerini açmak için birer anahtar. Ben de kendi<br />
müziklerimle insanlara hayaller kurdurup o zinciri devam<br />
ettirmek istiyorum. Anlatabileceğim iyi bir hikayem varsa,<br />
benim müziğim de insanları etkileyip onların zihinlerinin<br />
en ücra köşelerinde birtakım şeyleri harekete geçirir ve<br />
mutluluk hayalleri kurmalarını sağlar.<br />
concerts at Cemal Reşit Rey and İş Sanat and much<br />
smaller venues. There is TV and press coverage. People<br />
watch or read something and they may well go out and<br />
buy an album. Jazz is seeing a massive interest right now,<br />
and it needs to be professionally produced, nicely packaged<br />
and presented to the public.<br />
How does a live performance compare with a studio<br />
session?<br />
You walk into a studio with a set plan and you have to<br />
stick to it; there is not much time for adventure. At least<br />
not for me. A concert on a stage is different; playing in<br />
a club is different still. I personally prefer concerts in<br />
music halls and cultural centers to clubs, since I’m not<br />
really into playing in front of people who are eating and<br />
drinking. And in a concert, there is definitely a lack of<br />
limits and time for adventure. You can do whatever you<br />
want to. In a studio, there is a time limit, and you can’t<br />
outstay your welcome by much. They are two different<br />
things that require different sorts of discipline, and doing<br />
both can make you happy if you stick to the rules.<br />
I thought there might be a different sort of freedom<br />
to playing without an audience in a studio.<br />
There’s always tension in a studio. At the smallest<br />
mistake, you have to stop the entire thing and take it<br />
from the start. It’s difficult. At a concert, what you play<br />
simply vanishes into thin air. In a studio, it’s all getting<br />
documented. If you don’t give it your all, you can’t<br />
produce a quality record and you get criticized. To avoid<br />
criticism, you choose not to release your work. But if you<br />
do your best, the result is usually good.
Müzik dışında ilgi alanlarınız neler?<br />
Yine müzikle ilgili şeyler… Zaten pek dışarılarda gezen<br />
tozan bir insan değilim. Güneyi severim ben. Sakinlik,<br />
sükûnet… Aydınlık çok sevmem, pastel renkler severim.<br />
Müzik dinlemeyi severim. Tek başıma kalmaktan son<br />
derece hoşlanırım. Haftada birkaç gün konserler,<br />
arkadaşlarla beraber olmakla geçiyor. Öteki günlerde<br />
devamlı kendi başıma düşünürüm.<br />
Ailenizin müzik seçimlerine müdahale ediyor<br />
musunuz?<br />
Hayır. Müzik demokrasidir. İsteyen istediğini seçebilir.<br />
Ama zaten yaşadığımız evde niteliksiz bir müzik<br />
duymadıkları için herkes alıştı. Dışarıdan eve girdiğimde<br />
güzel bir müzik sesi duyabiliyorum.<br />
Baba olmak sanatınızı nasıl etkiledi?<br />
İlk aylarda kızım Nisan’ı kucağıma alamadım. Sonra<br />
arkadaşlık ettik. İki yaşına girdiği doğum gününde<br />
stüdyoya girdim; ona Existence diye bir albüm yaptım.<br />
Bir varlığa sahip olmak, onu büyütmek, onun büyümesini<br />
görmek, başarılı olmasını hayal etmek, gelişmesine<br />
faydalı olmak çok güzel.<br />
Şu an üzerinde çalıştığınız yeni projeler var mı?<br />
Bir tane Quintet projem var. Mayıs-Haziran gibi<br />
Amerika’ya gidip kaydetmek istiyorum.<br />
Kasım ayında November in St Petersburg çıkıyor.<br />
1999’da Rusya’da yapmıştım, şimdi tekrar çıkartıyorum.<br />
Başka büyük bir projem daha var. Boş durmasını pek<br />
sevmem ben, sürekli bir şeylerle uğraşmak hoşuma<br />
gidiyor.<br />
Music’s one of those things that<br />
you can’t lie your way through<br />
or think “let’s just pass the day.”<br />
Has there recently been an album or a concert that<br />
really touched you?<br />
The Kenny Barron and Mulgrew Miller concerts I recently<br />
went to; I love both of these pianists. This year’s jazz festival<br />
had some good ones. The Tony Bennett concert in 2010 was<br />
great. There is always something good going on. We just<br />
need to listen and dream...<br />
As I see it, dreaming and inspiring dreams is one of the<br />
key concepts in your life. What does it mean to you?<br />
It’s very important. I would daydream as I listened to Bill<br />
Evans. I dream when I listen to jazz. These are key in<br />
dreaming about projects I want to see realized. With my own<br />
music, I want to help people dream about their own things,<br />
thus continuing the cycle. If I have a story to tell, my music<br />
can move the listener, touch the most remote corner of their<br />
soul and send them into a world of happy daydreams.<br />
What are some other things that interest you besides<br />
music?<br />
Mostly music-related things... I’m not really an outdoorsy<br />
type of person. I like the south: the quiet, the calm. I prefer<br />
pastels to brightness. I like being alone. I spend several days<br />
of the week with my friends and making music, but I enjoy<br />
having the rest of the week to myself.<br />
Do you have a say in what your family listens to?<br />
No, music is democracy; everyone listens to whatever he likes.<br />
But everyone’s gotten used to it at home, since they don’t<br />
hear music that doesn’t have any quality to it. When I come<br />
home from outside, I can hear good music.<br />
How did fatherhood influence your music?<br />
For the first couple of months, I couldn’t even hold my<br />
daughter Nisan in my arms. But then we made friends, and<br />
when she turned two, I recorded the album “Existence” in her<br />
honor. To have her in my life and see her grow up, dream<br />
of her being successful and help her develop is a beautiful<br />
thing.<br />
Any new projects you’re working on at the moment?<br />
I have a Quintet project. I’m planning to go to America in<br />
May-June and record it there. “November in St Petersburg,”<br />
an album I did in Russia back in 1999, is coming out in<br />
November. There’s also another big project in the works. I don’t<br />
like not having much to do; I enjoy being constantly busy.<br />
31
DQ<br />
32 Y E M E K - F O O D<br />
Yaza hafif<br />
başlayın<br />
Sağlıklı beslenme merakı bir kenara, yaza formda girme<br />
telaşı hepimizin ilgi alanı. Diyet menülerin yağsız, tuzsuz<br />
salatalarıyla yetinemeyenlere birbirinden leziz salata<br />
alternatifleri sunan mekanlar var. Kendi salatanızı kendiniz<br />
yapmak isterseniz reçeteleri de hazır…<br />
A light start to<br />
the summer<br />
Beyond the trend of healthy nutrition, entering the<br />
summer in shape is something we’re all interested in.<br />
For those who aren’t satisfied with the oil- and salt-free<br />
salads found on diet menus, there are restaurants offering<br />
delicious salad alternatives. If you want to make your own<br />
salad, we’ve got recipes for that, too...<br />
Y A Z I - B Y E L İ F Y İ R M İ B E Ş O Ğ L U
Avokadolu Somon Füme<br />
Malzemeler 100 gr. somon füme, 2 çorba kaşığı avokado püresi,<br />
8 adet ince dilimlenmiş salatalık,1 dilim limon, 1 dal dereotu,<br />
4 adet haşlanmış çimçim karides, ince kıyılmış dereotu, tuz,<br />
karabiber, 1 dilim köy ekmeği<br />
Hazırlanışı Somon fümeyi küçük parçalar halinde doğrayın ve<br />
avokado püresi ile birlikte bir karıştırma kabında iyice karıştırın.<br />
İçine ince kıyılmış dereotu ilave edin. Tuz ve karabiberi de<br />
ekledikten sonra tekrar karıştırın. İnce daireler şeklinde kestiğiniz<br />
salatalıkları servis tabağına çiçek yaprakları gibi dizerek bir daire<br />
yapın. Yuvarlak bir kalıp yardımı ile kestiğiniz köy ekmeğinin<br />
ortasını alın ve dairenin ortasına yerleştirin. Ekmeğin üzerine yine<br />
yuvarlak kalıp yardımı ile hazırladığınız karışımı yerleştirin. En<br />
üstüne de çim çim karidesleri ve dereotunu koyun. Serin, sağlıklı<br />
ve leziz salatanız limon dilimleri ile servis edilmeye hazır...<br />
Smoked Salmon with Avocado<br />
Ingredients 100 gr. smoked salmon, 2 tablespoons avocado,<br />
puree, 8 thinly sliced cucumbers, 1 lemon wedge, 1 sprig dill,<br />
4 boiled penaeid shrimp, finely chopped dill, salt, black pepper,<br />
1 slice rustic bread<br />
Preparation Dice the smoked salmon into small pieces and<br />
mix thoroughly with the avocado puree in a mixing bowl.<br />
Add the chopped dill, salt and pepper, then mix. Arrange the<br />
cucumber, sliced in small rounds, onto the serving platter<br />
in a round shape. With a round mould, remove the inside of<br />
the rustic bread and place it in the middle of the circle. Use<br />
the same round mould to extract the salmon and avocado<br />
mixture on top of the bread. Place the penaeid shrimp and<br />
dill on top. Your refreshing, healthy salad is ready to be<br />
served with lemon wedges.<br />
33
34<br />
Fırında Keçi<br />
Peynirli Salata<br />
Malzemeler 50 gr. patlıcan, 50 gr. kabak, 50 gr. havuç,<br />
50 gr. keçi peyniri, 1 dilim foccacia ekmeği, 5 gr. toz antep fıstığı,<br />
40 gr. roka, 80 gr. marul (göbek), 30 gr. limonlu vinegret sos,<br />
15 gr. pesto sos<br />
Hazırlanışı Kabak, havuç ve patlıcanları ince uzun kesin ve orta<br />
derecede ızgara edin. Yuvarlak-6mm foccacia ekmeğini zeytinyağı<br />
sürerek fırına verin ve kıtır hale getirin. Kıtır ekmeğin üzerine<br />
keçi peyniri, onun üzerine de toz antep fıstığı ekleyin ve peynir<br />
yumuşayıncaya kadar fırında bırakın. Roka ve marulu limonlu<br />
vinegret sosla karıştırın ve servis tabağına alın. Izgara sebzeleri<br />
yeşilliğin üzerine serpin. Önceden fırına verdiğiniz keçi peynirini<br />
yeşilliğin üzerine koyun ve birkaç damla pesto sos ekleyerek<br />
servis edin.<br />
Oven Roasted Goat<br />
Cheese Salad<br />
Ingredients 50 gr. eggplant, 50 gr. zucchini, 50gr.<br />
carrots, 50 gr. goat cheese, 1 slice foccacia bread,<br />
5 gr. powdered Antep pistachios, 40 gr. arugula, 80 gr. iceberg<br />
lettuce, 30 gr. lemon vinaigrette dressing, 15 gr. pesto sauce<br />
Preparation Thinly slice the zucchini, carrots and eggplants<br />
and grill on medium heat. Brush olive oil on the round-6mm<br />
foccacia bread and place it in the oven until it’s crispy. Add<br />
goat cheese, topped with powdered Antep pistachios, onto<br />
the bread and leave in the oven until the cheese is melted. Mix<br />
the arugula and lettuce with the lemon vinaigrette dressing and<br />
move to the service platter. Sprinkle the grilled vegetables on top<br />
of the greens. Then place the melted goat cheese on top of the<br />
greens, sprinkle with several drops of pesto sauce and serve.
Avokado ve<br />
Enginar Salata<br />
Malzemeler 1/2 enginar, 1/2 avokado, 1/2 yeşil elma,<br />
dilimlenmiş parmesan, karışık Akdeniz yeşillikleri, zeytinyağı,<br />
limon sos<br />
Hazırlanışı Enginarları ikiye bölün ve ince ince doğrayın.<br />
Elmaları küp küp, avokadoları 6 dilim olacak şekilde<br />
dilimleyin. Enginar, yeşil elma ve karışık Akdeniz yeşilliklerini;<br />
zeytinyağı-limon sos ile karıştırarak tabağa koyun. Avokado<br />
ve dilimlenmiş parmesanı da bu karışımın üzerine koyarak<br />
servis edin.<br />
Avocado and<br />
Artichoke Salad<br />
Ingredients 1/2 artichoke, 1/2 avocado, 1/2 green apple,<br />
sliced parmesan, mixed Mediterranean greens,<br />
olive oil-lemon dressing<br />
Preparation Divide the artichokes in half and thinly<br />
slice them. Dice the apple and cut the avocado into<br />
6 slices. Toss the artichokes, green apple and mixed<br />
Mediterranean greens with the olive-oil lemon dressing<br />
and place them on the plate. Top with the avocado and<br />
sliced parmesan and serve.<br />
35
36<br />
Armut Salata<br />
Malzemeler 2 yarım dilim şaraplı armut, 1 dilim keçi peyniri,<br />
6 adet karamelize ceviz, 6 adet kruton, 150 gr. karışık yeşillik,<br />
4 yemek kaşığı balzamik sos<br />
Hazırlanışı 4 adet ortası alınmış ve ikiye bölünmüş Deveci<br />
armudunu 1 lt. kırmızı şarap içinde, kısık ateşte 40 dakika pişirin.<br />
Yeşillik, karamelize ceviz ve balzamik sosu karıştırın ve tabağa<br />
alın. Fan şeklinde kestiğiniz armudu yeşilliklerin üzerine yerleştirin.<br />
Üzerine keçi peyniri ve kruton ekleyerek servis edin.<br />
Balzamik sos: 2 kaşık hardal, 1 kaşık bal, 4 kaşık balzamik sirke,<br />
6 kaşık sızma zeytinyağı karıştırılarak elde edilir.<br />
Pear Salad<br />
Ingredients 2 half slices of wine-soaked pears, 1 slice goat<br />
cheese, 6 caramelized walnuts, 6 croutons, 150 gr. mixed<br />
greens, 4 tablespoons balsamic dressing<br />
Preparation Cook 4 Deveci pears, cut in half with their middle<br />
extracted, in 1 lt. of red wine on low heat for 40 minutes. Toss<br />
the greens, caramelized walnuts and balsamic dressing and<br />
remove to a plate. Place the pear slices in the shape of a fan<br />
on top of the greens. Add goat cheese and croutons and serve.<br />
Balsamic dressing: 2 tablespoons mustard, 1 tablespoon honey,<br />
4 tablespoons balsamic vinegar and 6 table spoons virgin olive oil.
Dr. Ender Saraç’tan<br />
yaza damgasını<br />
vuracak 30.5 gr.<br />
protein, 7 gr. yağ,<br />
6.7 gr. karbonhidrat<br />
içeren 215 kkal<br />
değerinde afrodizyak<br />
salata tarifi aldık<br />
Malzemeler 100 gr. mascolin (hardal otu, radika…),<br />
25 gr. kalamar, 25 gr. ahtapot, 50 gr. beyaz balık<br />
eti, 25 gr. çim çim karides, maydanoz, dereotu, yeşil<br />
zeytin, 1 tatlı kaşığı kabak çekirdeği, limon suyu,<br />
1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı, 2-3 cherry domates,<br />
1 tatlı kaşığı dijon hardalı, tuz<br />
Hazırlanışı Kalamar, ahtapot ve balık etini kücük<br />
küçük kesin. Maydanoz, dereotu, marul ve<br />
masculinleri elinizle bölerek küçük parçalara ayırın.<br />
Bu karışıma kalamar, ahtapot karides ve balık etlerini<br />
ekleyin ve elinizle nazikçe karıştırın. Karışımın üzerine<br />
ince kıyılmış yeşil zeytin, cherry domates ve kabak<br />
çekirdeklerini serpin. Salata karışımının üzerine başka<br />
bir kenarda çırptıgınız zeytinyağı, limon, Dijon hardalı<br />
ve tuz sosunu dökün ve servis edin.<br />
We asked Dr.<br />
Ender Saraç for<br />
a 215-calorie<br />
aphrodisiac salad<br />
recipe that’s got<br />
30.5 g protein,<br />
7 g fat and 6.7 g<br />
carbohydrates.<br />
Ingredients 100 gr. mesculin greens,<br />
25 gr. calamari, 25 gr. octopus, 50 gr. white fish<br />
meat, 25 gr. penaeid shrimp, parsley, dill, green<br />
olives, 1 tablespoon pumpkin seeds, lemon juice,<br />
1 tablespoon virgin olive oil, 2-3 cherry tomatoes,<br />
1 tablespoon Dijon mustard, salt<br />
Preparation Dice the calamari, octopus and fish<br />
meat into small pieces. Divide the parsley, dill and<br />
mesculin greens into small pieces by hand. Add<br />
the calamari, octopus and fish meat to the mixture<br />
and toss gently by hand. Add the thinly sliced<br />
green olives, cherry tomatoes and pumpkin seeds<br />
on top. Whisk the olive oil, lemon juice, Dijon<br />
mustard and salt in a separate container and pour<br />
over the salad then serve.<br />
37
DQ<br />
38 K E N T - C I T Y<br />
Kara Elmas Diyarı<br />
The Land Of The Black Diamond<br />
Dağı, taşı, ormanı, tarihi, doğası ve yemekleriyle Zonguldak gerçek bir cevher.<br />
Karadeniz’in bu şirin kentini keşfetmek için acele edin.<br />
Zonguldak is a true gem with its mountains, stones, forest, history, nature and<br />
cuisine. Hurry up and discover this lovely city by the Black Sea.
Y A Z I - B Y N E V R A N E R G İ Z<br />
Z<br />
onguldak, zengin taş ocağı madenlerinin haklı<br />
ünü nedeniyle turistik açıdan kendini pek ispat<br />
edememiş bir şehir. Oysa görenlerin mutlaka<br />
ikinci kez ziyaret etmek için bahane aradıkları güzel,<br />
serin iklimli bir Karadeniz kıyı kenti. Cumhuriyetle<br />
yaşıt olan şehir bu dönemlerde sanayi alanında ülkenin<br />
lokomotifi olmuş. Limanı sayesinde de deniz ticaretinde<br />
önemli bir yer edinen Zonguldak şimdilerde halkın tek<br />
gelirinin taş kömürü olması nedeniyle çok fazla göç<br />
vermekte. Belki yerli halk bu durumdan biraz şikayetçi<br />
ama doğal güzellikleri, tarihi ve turistik yerleri, özellikle<br />
de leziz mutfağı Zonguldak’ı keşfedilmesi gereken bir<br />
kent haline getiriyor.<br />
Şehrin 6 ilçesi var: Karaelmas Üniversitesi’nin<br />
bulunduğu Merkez, Çaycuma, içinden geçen akarsuya<br />
da adını veren Devrek, yeşillik mesire yerleri ve av<br />
turizmiyle ünlü Gökçebey ve Ereğli.<br />
Bir Zamanlar Zonguldak<br />
M.Ö. 3200’lü yıllara dayanan bir tarihi geçmişi var<br />
kentin. Bölgeye ilk yerleşenler Hititler. Her Anadolu<br />
kentinin tarihinde olduğu gibi zaman içinde pek çok<br />
imparatorluğun yerleşim yeri oluyor burası da. 4. Haçlı<br />
Seferleri esnasında Anadolu Selçuklu Devleti’nin çöküş<br />
sürecine girmesinin hemen ardından Zonguldak’ın<br />
kıyı şeridi Cenevizliler tarafından ele geçiriliyor. İç<br />
bölgelerde hakimiyetini güçlendiren Candaroğulları,<br />
Osmanlı İmparatorluğu’ndan bölge alınmak isteyince,<br />
Cenevizlilerle bir anlaşma yapılıyor ve bölge Osmanlı<br />
İmparatorluğu’na veriliyor. 1920’de sancakların<br />
kaldırılması ile de Türkiye’nin ilk ili oluyor. Kentin<br />
bugün halen kurulu olan alanı o dönem sazlık ve<br />
bataklıktan oluşuyor. “Zongalık” denilen bu yapı<br />
nedeniyle kent ismini de almış oluyor. Zaman içinde<br />
Zonguldak olarak değiştiriliyor.<br />
Neler Yapalım?<br />
Zonguldak bir Karadeniz kenti olmanın tüm avantajlarını<br />
kullanıyor. Yeşil renk burada da her tondan huzur<br />
vadediyor. Ormanlık alanlar, mesire yerleri, şelaleler,<br />
piknik alanları çok çeşitli. Kıyı şeridi olduğundan plajları<br />
da var, elbette. Ancak Zonguldak’ta esas mağaralar<br />
keşfedilmeyi bekliyor. Yunan Mitolojisine konu olan<br />
Cehennemağzı Mağaraları, Uzunluğu 6,5 km olan<br />
Kızılelma Mağarası ve Çatalağzı’ndan 3 km. uzaklıktaki<br />
Cumayanı Mağarası görülmeye değer. Özellikle de<br />
mağaraların içindeki cadı kazanları!<br />
Ağaç oymacılığı ile ilgilenenler ya da yeni bir Anadolu<br />
sanatını keşfe çıkmak isteyenler Devrek’e uğramalı.<br />
Burada yıllardır, kuşaktan kuşağa ve nesilden nesile<br />
baston yapılıyor. Yörede ağaç işçiliği önceleri çıkrık<br />
ve iğ yapımı ile başlamış. Devrek bastonunun gövdesi<br />
kızılcık, sapı ise ceviz ağacından yapılıyor. Biçimi bir<br />
ağaca helezon gibi dolanmış, başları sap kısmına doğru<br />
Z<br />
onguldak is a city that hasn’t been able to<br />
make a name for itself touristically due to<br />
the rightful fame of its rich stone quarries.<br />
Yet it is also a beautiful, coastal town along the<br />
Black Sea with a cool climate that people who’ve<br />
seen once definitely search for an excuse to revisit.<br />
The city, which served as the locomotive for the<br />
nation’s industrial development in its early years, is<br />
the same age as the Republic. Zonguldak also gained<br />
prominence in the area of naval commerce thanks<br />
to its harbor. These days, the city sees many people<br />
migrating elsewhere, since the only source of income<br />
for the population is through mineral coal. The locals<br />
might complain slightly about this situation, but<br />
Zonguldak’s natural beauties, historic and touristic<br />
sites and especially its delicious cuisine make it a city<br />
that must be discovered.<br />
The city has six districts: the city center; Çaycuma,<br />
where Karaelmas University is located; Devrek, which<br />
lends its name to the stream running through it;<br />
Gökçebey, which is famous for its green parks and<br />
hunting tourism, and Ereğli.<br />
Zonguldak Once Upon a Time<br />
The city’s history dates back to 3200 BC. The first<br />
people to settle in the area were the Hittites. Just<br />
as with every Anatolian city, Zonguldak also served<br />
as the settlement area for many empires throughout<br />
its history. Immediately after the Anatolian Seljuk<br />
Empire fell during the Fourth Crusades, Zonguldak’s<br />
coast was seized by the Genoese. When the<br />
Candaroğulları, who strengthened their sovereignty<br />
over the inland region, wanted to seize the area<br />
from the Ottoman Empire, a deal was made with<br />
the Genoese to hand over the area to the Ottoman<br />
Empire. When the guard posts were removed in 1920,<br />
Zonguldak became Turkey’s first province. The part<br />
of the city that gave Zonguldak its name used to be<br />
a marshland called “Zongalık,” which later became<br />
“Zonguldak.”<br />
What’s there to do?<br />
Zonguldak uses all of the advantages of being<br />
a Black Sea city. All tones of green provide a<br />
peaceful atmosphere, with various forest areas,<br />
parks, waterfalls and picnic spaces. And since it’s<br />
a coastal region, there are beaches, of course. Yet<br />
Zonguldak’s caves are what need to be discovered. The<br />
Cehennemağzı Caves, which were featured in Greek<br />
mythology, are worth a look, as are the Kızılelma<br />
Cave that stretches 6.5 km long and the Cumayanı<br />
Cave, located 3 km away from Çatalağzı. Don’t<br />
forget the witches’ cauldrons located inside the caves!<br />
Those interested in tree carving or who want to<br />
discover a brand new Anatolian art should stop by<br />
39
40<br />
olan iki yılana benziyor. Sapı ise klasik yarım yuvarlak şeklinde. Kullanmayacak bile<br />
olsanız hatıra olarak ustalarından elinden bir tane edinmelisiniz. Tarih meraklılarını<br />
doyuracak kültürel zenginliğe de sahip bu kent. Müze olarak kullanılan Halil Paşa<br />
Konağı Ereğli ve çevresinde toplanan Roma ve Bizans dönemlerini yansıtan figürlü<br />
mermer sütun başlıkları, cam kaplar ve takılar, çeşitli madeni eserler ve pişmiş<br />
topraktan yapılmış kaplar, kandiller, dokuma ağırlıkları ve figürinlerden oluşan pek<br />
çok arkeolojik esere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Lidya, Grek, Roma, Bizans, Abbasi,<br />
Emevi, Sasani, Artuklu, Selçuklu ve Osmanlı sikkeleri koleksiyonlarından oluşan<br />
eserler de burada teşhir ediliyor.<br />
Zonguldak Mutfağı<br />
Zonguldak ormanlarında yetişen kestane yöre mutfağının olmazsa olmazı. Kuzu<br />
Kestanesi denilen bu kestane türü Zonguldaklıların sofralarında neredeyse her yemeğin<br />
içinde kullanılıyor. Mevsiminde toplanan kestane suda haşlanarak “tuzlama”, bütün<br />
olarak fırında kavrularak “kavşak”, çizilerek ateşte pişirilmesiyle de “kömme” ismiyle<br />
tüketiliyor. Ayrıca Zonguldak mutfağında mısır ve buğday unu sıklıkla kullanılıyor.<br />
Su böreği, kabaklı börek, bazlama, gözleme, uğmaç çorbası ve kömeç ekmeği yöresel<br />
lezzetler arasında sayılabilir. Ereğli’nin meşhur pideleri ve Çaycuma yoğurdu da<br />
tatmaya değer...<br />
Devrek. Here, people have been making walking sticks for generation after generation.<br />
Tree workmanship in the area began with spinning wheels and spindles. The stems of<br />
Devrek walking sticks are made out of cranberry trees, while the handles are made out of<br />
walnut trees. They resemble two snakes whose heads extend towards the handle, spiraling<br />
around a tree. The handle, on the other hand, is a classic, half-round shape. Even if you<br />
don’t intend to use it, you should buy one as a souvenir from the masters. The city also<br />
has enough cultural riches to satisfy history buffs. Converted into a museum, Halil Paşa<br />
Konağı is home to many marble column heads from Ereğli and the surrounding region<br />
that reflect the Roman and Byzantine period in addition to archeological works like glass<br />
wares and jewelry, various coin works and pots made out of clay, oil lamps, loom weights<br />
and figurines. Coins from the Lydian, Greek, Roman, Byzantine, Abbasi, Emevi, Sasani,<br />
Artuklu, Seljuk and Ottoman collections are also on display here.<br />
Zonguldak Cuisine<br />
The chestnut, which grows in Zonguldak’s forests, is an essential part of the local cuisine.<br />
Called “kuzu kestanesi,” this kind of chestnut is used in almost every meal in Zonguldak<br />
cuisine. Collected in season, the chestnuts boiled in water are called “tuzlama,” while those<br />
roasted in the oven are called “kavşak” and still others scratched and roasted over open fire<br />
are called “kömme.” Zonguldak cuisine also features corn and wheat flour prominently.<br />
Flaky water pastry, zucchini pastry, bazlama, gözleme, uğmaç soup and kömeç bread are<br />
some of the local foods you’ll find here. Ereğli’s famous pide and Çaycuma’s yogurt are<br />
also worth a try...
Nerede Kal›n›r?<br />
<strong>Dedeman</strong> Zonguldak İncivez Mahallesi, Milli Egemenlik Caddesi 130,<br />
67000 Zonguldak Tel: (372) 291 00 00<br />
Karadeniz kıyısında yer alan <strong>Dedeman</strong> Zonguldak’ta 204 odanın 133’ü deniz manzarasına sahipken, apart odaların<br />
7 tanesi balkonlu, 8 tanesi ise deniz manzaralıdır. Süit ve Apart Süitlerde jakuzinin bulunduğu otelin Kral<br />
Dairesinde ise Türk hamamı ve buhar banyosu yer almaktadır. Sigara içilen odaların yanı sıra 81 adet içilmeyen<br />
oda bulunmaktadır. Engelli misafirlerin ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş banyosu ve ışıklandırma sistemi ile 2<br />
Engelli odası mevcuttur. Otelimize evcil hayvanlar kabul edilmekte olup otel yönetimi önceden bilgilendirilmelidir.<br />
Esenboğa Havaalanı’na 270 km, otogara 500 m. mesafede olan <strong>Dedeman</strong> Zonguldak; şehir merkezine 1 km<br />
uzaklıkta, Demirpark AVM yanında yer alıyor. <strong>Dedeman</strong> Zonguldak; avantajlı konumu, muhteşem deniz manzarası ve<br />
sunmuş olduğu geleneksel <strong>Dedeman</strong> misafirperverliği ile Karadeniz’in bu sevimli şehrindeki eviniz olacak.<br />
Where to stay...<br />
<strong>Dedeman</strong> Zonguldak İncivez Mahallesi, Milli Egemenlik Caddesi 130,<br />
67000 Zonguldak Tel: (372) 291 00 00<br />
<strong>Dedeman</strong> Zonguldak, located on the Black Sea coast, hosts 204 rooms; 133 with a sea-view, 7 apart rooms with<br />
a balcony and 8 apart rooms with a sea-view. The suites and apart suites, contain a jacuzzi, and the Presidential<br />
Suite includes a Turkish hamam and a steam room. The hotel offers 81 non-smoking rooms as well as smoking<br />
rooms for guests to choose from. There are 2 Handicapped rooms in the hotel, fully equipped, including shower<br />
seats and handrails. Low step to the bathroom and shower and easy access to operate both the shower and the<br />
lights in the rooms. The Zonguldak Hotel is also pet friendly however prior arrangements have to be made with<br />
the hotel management. 270 km from Esenboğa Airport, 500 m. from the intercity coach terminal, 1 km. from city<br />
center, next to Demirpark Shopping Center. With its advantegous location, breath-taking sea views and traditional<br />
<strong>Dedeman</strong> hospitality, <strong>Dedeman</strong> Zonguldak will be your home in this charming Black Sea town.<br />
41
DQ<br />
42 R Ö P O R T A J - I N T E R V I E W<br />
Medeniyetlerin Beşiğinde Bir Otel:<br />
A Hotel in the Cradle of Civilizations<br />
<strong>Dedeman</strong> Gaziantep<br />
Bu sayımızda tarihi dokusuna ve kültürüne ek olarak ekonomik gücüyle de dikkat çeken<br />
Gaziantep’in yıldızı <strong>Dedeman</strong> Gaziantep’in Genel Müdürü Fatih İşkin ile sohbet ettik.<br />
In this issue, we talked with Fatih İşkin General Manager of <strong>Dedeman</strong> Gaziantep, a star in<br />
the economically powerful Gaziantep in addition to its historic fabric and culture.
RÖPORTAJ-INTERVIEW DUYGU UZ KORONEL<br />
Öncelikle şehrin en eski yerleşim alanlarından biri<br />
olması ve tarihinin de zenginliği misafirleriniz açısından<br />
ilgi çekiyordur. <strong>Dedeman</strong> Gaziantep’in bu alandaki artı<br />
yönlerinden biraz bahseder misiniz?<br />
Gaziantep Anadolu’nun ilk yerleşim alanlarından birisidir.<br />
Pek çok tarihi uygarlığa da ev sahipliği yapmıştır. Hitit,<br />
Asur, Pers, Büyük İskender, Roma, Bizans, Osmanlı<br />
dönemleri gibi pek çok tarihi dönemi yaşayan Gaziantep şu<br />
an Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en büyük, Türkiye’nin<br />
ise 6. büyük şehridir. Nüfusu, ekonomik potansiyeli ve<br />
Büyükşehir statüsü ile bir metropol görünümündedir.<br />
Yaşamış olduğu tarihi dönemlere ait eserleri günümüze<br />
kadar taşımıştır. İlk uygarlıkların doğduğu Mezopotamya<br />
ve Akdeniz arasında bulunuşu, güneyden ve Akdeniz’den<br />
doğuya, kuzeye ve batıya giden yolların kavşağında oluşu,<br />
Tarihi İpek Yolu’nun buradan geçmesi uygarlık tarihine<br />
ve bugüne yön vermiş olup, ayrıca her dönemde kültür ve<br />
ticaret merkezi olma özelliğini korumuştur.<br />
Bu nitelikleriyle zenginleşmiş şehrimize <strong>Dedeman</strong><br />
Gaziantep Hotel and Convention Center olarak yüksek<br />
standartlarda odalar, toplantı salonları ve fuar alanı ile<br />
birçok hizmeti bir arada sunmaktayız. Şehrin gelişmişliğinin<br />
artan ihtiyaçlarına <strong>Dedeman</strong> kalitesi ile cevap verebiliyor<br />
olmanın hazzını yaşıyoruz. Deneyimli ve profesyonel iş<br />
gücümüz ile yüksek kaliteli salon ve oda kapasitelerimiz<br />
ile şehrimizin otelcilik anlamında önemli ihtiyaçlarına<br />
cevap veriyoruz. Gaziantep’in 12 km. kuzeybatısında<br />
Dülük Köyü’nde bulunan eski kente yakın olan otelimiz<br />
mimarisi ile de dikkat çekmektedir. Bulunduğumuz alanda<br />
yapılan arkeolojik araştırmalarda taş, kalkolitik ve bakır<br />
dönemlerine ait kalıntılara rastlanmış olması, yörenin<br />
Anadolu’nun ilk yerleşim alanlarından birisi olduğunu<br />
göstermektedir.<br />
Gaziantep Büyükşehir statüsünde metropol bir kent<br />
olup üç tanesi merkezde olmak üzere toplam 9 ilçesi<br />
bulunmaktadır. Otelimiz Şehit Kamil ilçesi sınırları<br />
içinde yer almaktadır. Bu denli önemli tarihi ve coğrafi<br />
değerlere sahip, zengin bir mutfak kültürünü barındıran<br />
şehrimizde <strong>Dedeman</strong> standartları ile otelcilik anlayışına<br />
çağdaş bir yorum getirmiş bulunuyoruz. Gaziantep’in<br />
en büyük kapalı yüzme havuzu ve uzakdoğu masaj<br />
tekniğini misafirlerimizle buluşturduğumuz Life Style<br />
SPA Merkezimiz de <strong>Dedeman</strong> olarak Gazianteplilere ve<br />
burayı ziyaret eden misafirlerimize sunduğumuz bir diğer<br />
konfordur.<br />
Sadece tarihiyle değil iş alanındaki atılımlarıyla da<br />
şehir adından sıkça söz ettiriyor. Bu durumu nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz? Otelinize ne gibi katkıları oluyor?<br />
Coğrafi yönden GAP’ın giriş kapısı, sanayisi ve ticari hacmi<br />
ile GAP’ın merkezi olan Gaziantep, ekonomik yönden<br />
For starters, the fact that the city is one of the oldest<br />
areas of settlement and its rich history must be<br />
attractive to your guests. Can you tell us briefly about<br />
<strong>Dedeman</strong> Gaziantep’s positives?<br />
Gaziantep is one of the first settlement areas in Anatolia.<br />
It’s also been home to many historical civilizations.<br />
Gaziantep’s experienced many historical eras such as the<br />
Hittites, Assurs, Persians, Alexander the Great, Romans,<br />
Byzantines and Ottomans. Currently, it is the largest city in<br />
the Southeastern Anatolian Region and Turkey’s sixth largest<br />
city. Its population, economic potential and status as a large<br />
city give it the appearance of a metropolis. It’s brought works<br />
dating back to the historical eras it’s experienced to our<br />
present day. The fact that it is located between Mesopotamia<br />
and the Mediterranean, where the first civilizations were<br />
born, and that it’s at the crossroads of paths traveling East,<br />
North and West, plus its proximity to the Mediterranean<br />
from the South, have influenced the history of civilizations<br />
and the present day. Gaziantep’s remained a center of<br />
culture and commerce through the ages.<br />
Gaziantep is enriched with these qualities, and as <strong>Dedeman</strong><br />
Gaziantep Hotel and Convention Center, we offer the city<br />
many services at once through our high-standard rooms,<br />
meeting rooms and convention spaces. We’re happy to be able<br />
to answer the city’s growing needs with the <strong>Dedeman</strong> quality.<br />
We answer the city’s important hotel management needs<br />
with our experienced and professional workforce and our<br />
high-quality halls and room capacity. Situated close to the<br />
old city in Dülük Village, 12 km. northwest of Gaziantep,<br />
our hotel is also renowned for its architecture. The fact that<br />
stones and other artifacts from the Chalcolithic and copper<br />
eras were unearthed in archeological excavations in our area<br />
43
44<br />
çevresindeki birçok ili etkisi altında tutmaktadır. ¼’ü<br />
tarıma elverişli ovalardan oluşan ve bir bölümü Fırat<br />
nehrinin sularıyla sulanan Gaziantep; antepfıstığı,<br />
zeytin, pamuk, üzüm, kırmızı biber keten gibi<br />
ekonomik değeri yüksek sanayi bitkileri ile mercimek,<br />
buğday ve arpa gibi hububat ürünleriyle zengin bir<br />
tarım yöresidir.<br />
Ayrıca; Gaziantep Doğu ve Güneydoğu Anadolu<br />
bölgesinin tüm ürünlerinin işlendiği, iç ve dış<br />
pazara sunulduğu bir sanayi ve ticaret merkezidir.<br />
4 ayrı organize sanayi bölgesi, birçok sanayi alanları<br />
küçük sanayi siteleri ve serbest bölgesi ile ekonomi<br />
ve sanayide çok önemli bir noktadadır. Bu sanayi<br />
işletmelerinin tüm bölgeye açılan kapısı olarak çeşitli<br />
fuar organizasyonlarının da ev sahibi konumundadır.<br />
Biz de <strong>Dedeman</strong> misafirperverliği ve hizmet anlayışı<br />
farkı ile birçok noktada Gaziantep’in otelcilik<br />
anlamında her ihtiyacını karşılamaya çalışmaktayız.<br />
Otel misafir profiliniz ağırlıklı olarak kimlerden<br />
oluşuyor?<br />
Otel misafir profilimiz ağırlıkla şehrimizin sanayisinin<br />
ve ticaretinin gelişiminde etkisi olan iş adamları,<br />
çeşitli kurum ve kuruluşların üst düzey yöneticileri<br />
ve öğretim üyelerinden oluşmaktadır. Sanayi ve ticari<br />
çeşitli etkinliklere, fuar organizasyonlarına, bölge bayii<br />
toplantılarına, konferanslara, seminerlere ve şehrin<br />
proves that the region is one of the first settlement areas in<br />
Anatolia.<br />
Gaziantep is a metropolis with the status of a large<br />
city; it has a total of nine districts, three of them in the<br />
city center. Our hotel is located within the Şehit Kamil<br />
district. In addition to important historic and geographic<br />
merits, our city also has a rich culinary culture. With the<br />
<strong>Dedeman</strong> standards, we’ve given the city’s approach to<br />
hotel management a contemporary interpretation. Another<br />
amenity we offer as <strong>Dedeman</strong> to Gaziantep locals and our<br />
guests who visit our hotel is our Life Style SPA Center,<br />
which features Gaziantep’s largest indoor swimming pool<br />
and introduces our guests to the Far Eastern massage<br />
technique.<br />
Beyond just its history, the city is also much talked<br />
about for its advances in the business world. What do<br />
you make of this situation? How does it benefit your<br />
hotel?<br />
Geographically, Gaziantep is the entryway to the<br />
Southeastern Anatolian Project (GAP) as well as its center<br />
through its industrial and commercial capacity. Gaziantep<br />
has an economic influence on many surrounding provinces.<br />
A quarter of Gaziantep is suitable for agriculture, and part<br />
of the city is bathed with the waters of the Fırat River.<br />
Gaziantep is a rich agricultural area with high-value<br />
industrial plants such as pistachios, olives, cotton, grapes,
ileri gelen ailelerinin özel etkinliklerine ev sahipliği<br />
yapmaktayız. Geniş ve seçkin bir kitleye hitap ediyor<br />
olmanın getirdiği sorumluluk duygusuyla, <strong>Dedeman</strong><br />
kalite standartlarını koruyarak en iyiyi sunmaya<br />
çalışıyoruz.<br />
Oteliniz baharı nasıl karşılayacak? Yapacağınız<br />
değişiklikler var mı? Varsa neler?<br />
Bu yıla birçok yenilikle beraber oldukça başarılı ve<br />
dinamik bir kadro ile girdik. Bu yenilikler ile ilgili<br />
yoğun bir katılım almaktayız. Gaziantep protokolüne ve<br />
şehrin ileri gelen iş adamlarına yeniliklerimizle ilgili bir<br />
prezantasyonumuz da oldu. Organize Sanayi Bölgesi’nde<br />
yer almamızdan dolayı sanayicilerin uğrak noktası<br />
konumundayız. <strong>Dedeman</strong> kültürünün vermiş olduğu<br />
hizmet anlayışı, çağımızın rekabet ortamında misafir<br />
memnuniyetine odaklı yeniliklerimiz ile çalışmalarımız<br />
her geçen gün artmaktadır.<br />
Şehrimizin sosyal hayatına katkıda bulunmak amacı<br />
ile farklı etkinlikler de planlamaktayız. Yaz ayları için<br />
‘Garden Party’, hafta sonlarını Gazianteplilere daha<br />
keyifli hale getirip, neşelendirebilmek için ‘Brunch’ ve<br />
‘Açık Hava Disco Party’ etkinlikleri ile Gaziantep’e<br />
farklı bir soluk getireceğiz.<br />
Otelcilik sektöründe en çok değer verdiğiniz 3 şey<br />
nedir? Neden? (veya olmazsa olmazlarınız neler)<br />
İlk olarak söyleyebileceğim unsur; hizmet kalitesinin<br />
temel yapı taşı olan, hizmet sunan kişilere olan inancım<br />
ve vermiş olduğum değerdir. Çünkü her hizmetin odak<br />
noktası insana dayanmaktadır. Binalar fiziksel olarak<br />
en değerli yapı malzemeleri ile yapılmış ve teknolojik<br />
olarak son derece modern tasarlanmış olsalar da içinde<br />
insan olmadıkça bir anlam taşımazlar. Bu nedenle<br />
güleryüzlü ve mutlu personelin sunduğu hizmetin değeri<br />
benim için ilk sırada yer almaktadır.<br />
Diğer önemli unsur; <strong>Dedeman</strong> olarak markamızın<br />
standartlarının önemine olan güven ve inancımdır.<br />
Bir markanın değerini; değişmeyen hizmet kalitesi ve<br />
standartları oluşturur. Bu önemli unsurlar otelcilikte<br />
başarı anahtarlarımızdır.<br />
Son olarak sunabileceğim unsur ise yenilenme;<br />
inovasyona olan inancımdır. Sanırım her işte olduğu gibi<br />
otelcilik de sürekli bir devinim içinde. Çağa, yükselen<br />
misafir beklentilerine, artan iş gücü kalitesine uygun<br />
olarak bende sürekli yenilenmeyi ve yeniliklere açık<br />
olmayı ilke edindim.<br />
Gaziantep denince akla kuşkusuz yörenin mükemmel<br />
mutfağı geliyor. Otelinizde konaklayan misafirlerinize<br />
yöresel ikramlarınız oluyor mu?<br />
Gururla söylemeliyim ki; evet. Gaziantep yemekleri,<br />
Türk ve Dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere<br />
red peppers and common flax and grains like lentils,<br />
wheat and barley.<br />
In addition, Gaziantep is a center of industry and<br />
commerce where all of the products from the Easter and<br />
Southeastern Anatolian regions get processed and are<br />
offered for domestic and international markets. The city<br />
as at a very important point in terms of economy and<br />
industry, thanks to its four areas of organized industry,<br />
many industrial areas, small industrial sites and free<br />
zone. Gaziantep also acts as the door for these industrial<br />
enterprises that opens to the greater region by hosting<br />
various conferences.<br />
We try to meet Gaziantep’s every hotel management need<br />
in many locations with the <strong>Dedeman</strong> hospitality and<br />
service approach.<br />
How would you describe the majority of your hotel’s<br />
guests?<br />
Our hotel’s guest profile is mostly made up of businessmen<br />
who contribute to the development of our city’s<br />
industry and commerce, high-level executives of various<br />
establishments and institutions and professors. We host<br />
various industrial and commercial events, fairs, regional<br />
franchise meetings, conferences, seminars and special<br />
events for the city’s leading families. With the feeling<br />
of responsibility that comes with addressing a wide and<br />
select audience, we try to offer the best by protecting the<br />
<strong>Dedeman</strong> quality standards.<br />
Gaziantep Hotel and Convention<br />
Center olarak yüksek<br />
standartlarda odalar, toplantı<br />
salonları ve fuar alanı ile<br />
birçok hizmeti bir arada<br />
sunmaktayız. Şehrin<br />
gelişmişliğinin<br />
artan ihtiyaçlarına <strong>Dedeman</strong><br />
kalitesi ile cevap verebiliyor<br />
olmanın hazzını yaşıyoruz.<br />
45
46<br />
sahiptir. Tüm dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı<br />
bir yere sahip olan, seneler boyunca geleneklerinin<br />
ve yöresel özel damak lezzetinin zenginliğini koruyan<br />
Gaziantep Mutfağı, Gaziantep Turizmi’nde önemli<br />
bir yere sahiptir. Nineden toruna bir miras titizliği ile<br />
öğretilen yemeklerin ve tatlıların yapımında kullanılan<br />
malzemelerin seçimindeki titizlik, hazırlama ve pişirmede<br />
gösterilen beceri, yemeklerin yapımında kullanılan ve<br />
yemeklere değişik tat ve lezzet veren baharatlar, salçalar,<br />
soslar ve özel karışımlar, Gaziantep yemekleri ve<br />
tatlılarının şöhrete kavuşmasına ve aranılan damak tadı<br />
olmasına neden olmuştur.<br />
Biz de değerli Executive Chef’imiz Ali Coşar ve ekibi<br />
ile bu zengin mutfağın her ürününü en leziz hali ile<br />
misafirlerimize sunmaktan gururluyuz. Yöre mutfağına<br />
hakim bir ekibimiz var. Çift altın madalyalı usta şefimizin<br />
mutfak kalitemizde payı önemlidir.<br />
Konaklamalar dışında düğün, lansman gibi<br />
aktiviteleriniz oluyor mu? Sıklıkla ne zaman?<br />
Sohbetimizin başında da belirtmiş olduğum gibi<br />
Gaziantep’in seçkin ailelerinin her özel etkinliğinde ve<br />
büyük firma organizasyonlarında ev sahipliği yapıyoruz.<br />
Yılın her ayına yayılabilen bir periyot sözkonusu olmakla<br />
birlikte ilkbahar ve sonbahar ayları biraz daha yoğun<br />
olabiliyoruz.<br />
How will your hotel greet the spring? Are there any<br />
changes you’ll be making? If yes, what are they?<br />
We entered the year with many improvements as well as<br />
a successful and dynamic crew. We receive quite a bit of<br />
feedback about these advances. We also made a presentation<br />
to Gaziantep protocol and the city’s leading businessmen<br />
about our improvements.<br />
Since we’re located in the Organized Industrial Area, we’re<br />
a popular destination for industrialists. Our efforts increase<br />
each day with the approach to service that the <strong>Dedeman</strong><br />
culture brings and the guest-focused innovations we offer in<br />
our age of competition.<br />
We also plan different events to contribute to our city’s<br />
social life. We’ll offer Gaziantep a breath of fresh air with<br />
“Garden Parties” in the summer months as well as “Brunches”<br />
and “Outdoor Disco Parties” to make the weekends more fun<br />
for Gaziantep locals.<br />
What are three things you value the most in the<br />
hotel management industry? Why? (Or what are your<br />
essentials?)<br />
The first element I can say is the basic building block of<br />
service quality, my faith in and estimation of people who<br />
offer a service. Because the focal point of every service is<br />
human. Even if buildings are physically constructed out<br />
of the most valuable building materials and are designed<br />
to be technologically extremely modern, they hold no<br />
meaning if there aren’t people inside. That’s why the<br />
value of the service that a smiling and happy crew offers is<br />
what’s most important to me. Another important element<br />
is my faith and belief in the importance of our brand’s<br />
standards as <strong>Dedeman</strong>. What form the value of a brand<br />
are its unwavering quality of service and its standards.<br />
These important elements are our keys to success in hotel<br />
management. The last element I can offer is my belief<br />
in advancement and innovation. I think that hotel<br />
management is in a constant state of mobility as is every<br />
other profession. In keeping with the era, increasing guest<br />
expectations and growing quality of the workforce, I have<br />
made it my principle to be constantly renewed and to be<br />
open to change.<br />
Undoubtedly, what comes to mind when people say<br />
Gaziantep is the perfect cuisine of the region. Do you<br />
offer regional treats to guests staying at your hotel?<br />
I am proud to say yes. Gaziantep cuisine is exceptional<br />
among Turkish and world cuisines. Gaziantep cuisine holds<br />
a privileged place among all world cuisines; for years, the<br />
traditions and regional special flavors have retained their<br />
wealth, which means Gaziantep cuisine holds an important<br />
place in Gaziantep’s tourism. These recipes for meals<br />
and desserts have been passed down from grandmothers<br />
to granddaughters with the meticulousness of a will; the<br />
diligence in picking the ingredients used, the skill shown
2010 ve 2011 yılında oldukça önemli Sempozyum,<br />
Kongre, Toplantı, Düğün organizasyonlarına ev sahipliği<br />
yaptık. Bölgedeki büyük organizasyonlarda <strong>Dedeman</strong><br />
markası ile aranılan isim olduk.<br />
Yerel ve turist misafirleriniz arasında ne gibi<br />
benzerlikler veya farklılıklar var? Her iki tarafın<br />
değerleri farklı olduğu için beklentileri de bu ölçüde<br />
farklı olabilir. Siz bu alanda ne gibi durumlarla<br />
karşılaşıyorsunuz?<br />
Yurtiçinden otelimizi ziyaret eden yerli misafirlerimiz<br />
Gaziantep’in tarihini ve mutfak kültürünün zenginliğini<br />
bilerek, araştırarak otelimize geliyor. Hatta Türkiye’nin<br />
ilk Mutfak Müzesi de Gaziantep’te kurulmuştur.<br />
Dolayısı ile de Gaziantep mutfağından baklavayı,<br />
katmeri, kebapları, beyranı, antep fıstığını tatmak ve bu<br />
yiyeceklerin bulunduğu hizmeti otelimizde almak istiyor.<br />
Biz de bu taleplerden yola çıkarak yöre yemeklerini ve<br />
Gaziantep Mutfağı’nı Antepli aşçılarımızın usta elleriyle<br />
hazırlayıp, en sıcak <strong>Dedeman</strong> misafirperverliği anlayışı ile<br />
servis ediyoruz. Otelimize gelen yabancı misafirlerimiz<br />
de bu zenginliklerin farkındalar. Ancak damak tadlarına<br />
uygun olması açısından ‘Dünya Mutfağı’ndan örneklere<br />
de mutfağımızda yer vererek alternatifler sunmaya<br />
çalışıyoruz. Bu ilgimizin misafirlerimizi mutlu ettiğini<br />
görüyoruz.<br />
in preparation and cooking, the spices, pastes, sauces and<br />
special mixtures used in making the dishes and lending them<br />
a different flavor have made Gaziantep cuisine and desserts<br />
famous, sought-after tastes.With our dear Executive Chef Ali<br />
Coşar and his crew, we are proud to offer every item of this rich<br />
cuisine in its most delicious form to our guests. Our crew has<br />
good command over the regional cuisine. Our master chef, who<br />
has two golden medals, plays an important role in the quality<br />
of our kitchen.<br />
In addition to offering accommodation, do you host<br />
activities like weddings and launches? How often?<br />
Like I mentioned at the beginning of our chat, we host all the<br />
special events of the leading families in Gaziantep as well as<br />
big firms’ events. These events take place every month of the<br />
year, but they happen more frequently in spring and autumn<br />
months. In 2010 and 2011, we hosted some very important<br />
symposia, conferences, meetings and weddings. Thanks to the<br />
<strong>Dedeman</strong> brand, we’ve become a sought-after name in large<br />
events taking place in the region.<br />
What are some similarities and differences between your<br />
local and tourist guests? Since these two parties have<br />
different values, their expectations can be different, too.<br />
What are some situations you’re facing?<br />
Our local guests who come from inside the country arrive at<br />
our hotel with a knowledge of Gaziantep’s history and culinary<br />
culture and having researched it. In fact, Turkey’s first Cuisine<br />
Museum was established in Gaziantep. Therefore, people want<br />
to taste Gaziantep’s baklava, katmer, kebaps, beyran and<br />
pistachios and receive service from our restaurant that offers<br />
these foods. We take these demands as basis; our cooks, who are<br />
from Antep themselves, prepare regional foods and Gaziantep<br />
cuisine with their mastery, and we serve these foods with the<br />
warmest <strong>Dedeman</strong> hospitality. Our foreign guests who come<br />
to our hotel are also aware of these riches. Yet we try to offer<br />
alternatives from world cuisine in our kitchen to suit their<br />
palates. We see that this interest makes our guests happy.<br />
In addition to local tourists who come to Gaziantep knowing<br />
about our cultural heritage, there are also foreign guests who<br />
stay at our hotel purely for business reasons. We offer various<br />
introductory brochures so these guests can go on cultural tours<br />
at their convenience.<br />
Guests who come from the Middle East can sometimes have<br />
special needs because they have larger families and many<br />
children. We’ve developed room standards for the needs of these<br />
families to make them happy during their stay.<br />
What do your guests pay attention to the most in the<br />
hotel and in the city?<br />
Our guests are very interested in and appreciative of our hotel’s<br />
unique architectural structure and the fact that it has the city’s<br />
largest indoor swimming pool as well as the only spa center<br />
with Far Eastern influences. The most striking features are<br />
47
48<br />
We entered the year with many improvements as well as a successful and<br />
dynamic crew. We receive quite a bit of feedback about these advances.<br />
Yine kültürel mirasımızı bilerek Gaziantep’e gelen yerli<br />
turistlerimizin yanısıra sadece iş amacı ile otelimizde<br />
konaklayan yabancı misafirlerimiz de bulunmakta. Bu<br />
misafirlerimizin uygun anlarında kültür turları yapabilmeleri<br />
için çeşitli tanıtım broşürleri ile bilgilenmelerini sağlıyoruz.<br />
Ortadoğudan gelen misafirlerimiz ise daha geniş aile<br />
yapılarına sahip olmaları ve çok çocuk ile seyahat etmeleri<br />
nedeni ile bazı özel taleplerde bulunabiliyorlar. Bu<br />
ailelerimizin ihtiyaçlarına yönelik oda standartları da<br />
geliştirerek hizmet vermeye ve onları mutlu ağırlamaya<br />
çalışıyoruz.<br />
Misafirlerinizin hem oteliniz hem de şehirle ilgili en çok<br />
neler dikkatini çekiyor?<br />
Otelimizin mimari yapısının farklılığı ve şehrin en geniş<br />
kapalı yüzme havuzu ile uzakdoğu esintileri taşıyan tek<br />
Spa Merkezine sahip oluşu misafirlerimizin çok dikkatini<br />
çekmekte ve beğenisini kazanmaktadır. Gaziantep şehrinin<br />
kültürel zenginliği ve tartışmasız Gaziantep mutfak<br />
kültürünün zenginliği en çok dikkat çeken şeylerin başında<br />
gelmektedir. İstisnasız her misafir bir yöresel yemek yemek<br />
ve baklavanın leziz tadına varmak, SPA Merkezimizden<br />
faydalanmak, şehrin kültür mirasının bir bölümünü ve el<br />
sanatlarını görerek şehirden ayrılmak istemektedir.<br />
Siz misafirlerinize şehirde gezmeleri ve mutlaka görmeleri<br />
için ne gibi önerilerde bulunuyorsunuz?<br />
Uzun süredir Gaziantep’te yaşayan biri olarak Gaziantep<br />
Arkeoloji Müzesi, Zeugma Mozaik Müzesi, Emine Gögüş<br />
Mutfak Müzesi, Hasan Süzer Etnografya Müzesi, Savaş<br />
ve Panorama Müzesini ziyaret etmeden, Tarihi Gaziantep<br />
Evleri ve Gaziantep Kalesini görmeden, Yesemek Açık Hava<br />
Müzesi, Rumkale, Belkıs/Zeugma, ve Dülük/Doliche Antik<br />
Kentini, meşhur Bakırcılar çarşısını gezmeden Gaziantep’ten<br />
ayrılmayın derim.<br />
Ayrıca Gaziantep lahmacunu, Ali Nazik kebabı, yuvarlama,<br />
içli köfte, keme kebabı ve yeni dünya kebabı (Nisan ve Mayıs<br />
aylarında), simit kebabı, patlıcan kebabı, Cağırtlak (ciğer)<br />
kebabı, Dünyaca meşhur Gaziantep baklavası ve fıstık ezmesi<br />
tatmadan dönmemelisiniz.<br />
Geleneksel Gaziantep el sanatlarından; sedef kakma, kutnu<br />
kumaşı, bakır işlemeler, yemeni, Antep işleri ve Gaziantep<br />
baklavası, Antepfıstığı, tatlı sucuk ve pestil, kırmızıbiber<br />
ve baharatlarından almadan ve <strong>Dedeman</strong> Gaziantep<br />
misafirperverliğini yaşamadan bu şehirden ayrılmayın derim.<br />
Ayrıca eğer denk gelirseniz her yıl 25 Aralıkta düzenlenen<br />
Kurtuluş şenliklerini seyretmenizi de öneririm.<br />
undoubtedly the cultural wealth of the city of Gaziantep and<br />
the wealth of Gaziantep’s culinary culture. Without exception,<br />
every guest wants to eat a local food, enjoy the delicious<br />
taste of baklava, use our spa center and leave the city having<br />
experienced a part of the city’s cultural heritage and seen<br />
handcrafts.<br />
What are some places in the city you recommend that<br />
your guests visit and see?<br />
As someone who’s been living in Gaziantep for a long time,<br />
I would say that people shouldn’t leave Gaziantep without<br />
visiting the Gaziantep Archeology Museum, Zeugma Mosaics<br />
Museum, Emine Göğüş Cuisine Museum, Hasan Süzer<br />
Ethnography Museum and the War and Panorama Museum,<br />
seeing historical Gaziantep homes and the Gaziantep Fortress<br />
or touring the Yesemek Open Air Museum, Rumkale, Belkıs/<br />
Zeugma and the Antique City of Dülük/Doliche as well as the<br />
famous copper market.<br />
You also shouldn’t return home without tasting Gaziantep<br />
lahmacun, Ali Nazik kebap, yuvarlama, içli köfte, keme<br />
kebap and yeni dünya kebap (in April and May), simit kebap,<br />
eggplant kebap, Cağırtlak (liver) kebap and the world-famous<br />
Gaziantep baklava and pistachio paste.<br />
In terms of traditional Gaziantep handcrafts, I would<br />
recommend not leaving without buying goods inlaid with<br />
mother of pearl, kutnu fabric, copper works, yemeni, Antep<br />
works and Gaziantep baklava, Antep pistachio, sweet sausage<br />
and paste, red peppers and spices or experiencing <strong>Dedeman</strong><br />
Gaziantep’s hospitality.<br />
Also, if your trip coincides with the event, I recommend<br />
watching the liberation festivities that take place on December<br />
25 each year.
DQ<br />
50 H O B İ - H O B B Y<br />
Kişiye Has Tasarımlar<br />
Unique Designs<br />
Tohum tasarımlarının yaratıcısı Verda Alaton ile hobiden<br />
mesleğe giden yolu konuştuk<br />
We talked with the creator of Tohum design, Verda Alaton,<br />
about her design journey from hobby to profession.
Öncelikle bu mesleğe nasıl başladınız?<br />
Çok uzun yıllardır tasarım yapıyorum. Üniversite<br />
yıllarımdan beri diyebiliriz. Eğitimim ve iş hayatındaki<br />
tecrübem farklı konularda oldu ancak yaklaşık 3 sene<br />
önce kurumsal hayattan ayrılarak 15 senelik hobimi<br />
mesleğime dönüştürdüm.<br />
Takı tasarımı için ne gibi nitelikler gerekli? Bu alanda<br />
iyi bir yerlere gelmek için ne gibi tavsiyeleriniz olur?<br />
Sadece takı tasarımı olarak ayırt etmek istemem, ancak<br />
tasarım için veya herhangi bir şey yaratmak için bir<br />
görüşünüz, tutkunuz, birkiminiz, tarzınız olması gerekir<br />
diye düşünüyorum.<br />
Markanızın iyi bir konuma gelmesi için sağlam bir temel,<br />
tutarlılık, istikrar, özgün olmak ve yaratıcılığınızın<br />
devamı önemli kanımca.<br />
Takı tasarlarken enerjilere de önem veriyorsunuz<br />
ve tüm eserlerinizde doğal taşlar kullanıyorsunuz?<br />
Neden doğal taş? Nereden bu fikir aklınıza geldi?<br />
Doğal malzemeler kullanmak benim hayatımın bir<br />
parçası. Doğal olmayan malzemeleri hayatımın hiçbir<br />
aşamasında barındırmıyorum. Doğal dokuların insana<br />
güzel hisler yaşattığını düşünüyorum. Dolayısı ile<br />
tasarımlarımda da aynı hisleri paylaşmak istediğimden<br />
sadece bu malzemelerle çalıyorum. Ayrıca içinde<br />
bulunduğumuz dönemde doğaya dönüşün, sadeleşmenin<br />
ve materyalizmden uzaklaşmanın ve değeri farklı<br />
şeylerde görmenin daha da önemli olduğunu<br />
düşünüyorum.<br />
Sizin yurtdışına yaptığınız seyahatler de<br />
tasarımlarınızın öznesi diyebiliriz. Ürünleri seçerken<br />
nelere önem veriyorsunuz? Örneğin bir yüzük bir<br />
küpe tasarımında hangi taşı kullanacağınıza nasıl<br />
karar veriyorsunuz?<br />
Evet, seyahatler de hayatımın vazgeçilmez bir parçası.<br />
Yolculuklarım genellikle az ziyaret edilen, doğal<br />
yaşamlar süren kültürlerin olduğu destinasyonlara<br />
oluyor. Gittiğim ülkelerde tasarımlarımda<br />
kullanabileceğim doğal malzemeler toplamaktan keyif<br />
alıyorum. Genellikle parçaları bulduğum anda hangi<br />
takıda ve ne şekilde kullanabileceğimi biliyor oluyorum.<br />
Dolayısı ile tasarım sürecim parçaları bulduğum anda<br />
başlamış oluyor. Malzemeleri seçerken, nadirliklerine,<br />
doğal güzelliklerine, formlarına ve hissettirdiklerine<br />
önem veriyorum.<br />
Bugüne kadar yaptığınız ve en ilgi çeken tasarımınız<br />
hangisi oldu, neden?<br />
Bugüne kadar en çok ilgi gören tasarımlarım, meteor<br />
yüzük ve kol düğmelerim, ve eski deniz kabuklarından<br />
yaptığım parçalar oldu. Bir de “Badem” yüzük,<br />
First, how did you embark on this career?<br />
I’ve been designing for long years. We could almost say since<br />
my college years. My education and work experience were<br />
in different areas but about three years ago, I quit the<br />
corporate life and transformed my hobby of 15 years into a<br />
career.<br />
What are some qualities you need to have to design<br />
jewelry? Could you give us some advice on how to get<br />
somewhere in this field?<br />
I wouldn’t like to single out jewelry design, but to design<br />
or to create anything, I think you need to have passion, a<br />
vision, experience and style. In order to bring your brand in<br />
a good position, you need a solid foundation, consistency,<br />
patience, authenticity and continued creativity, I think.<br />
You also pay attention to energies in your jewelry<br />
designs. You use natural stones in all of your pieces.<br />
Why natural stones? How did you get the idea?<br />
Using natural materials is a part of my life. I don’t use<br />
unnatural materials in any part of my life. I think that<br />
natural textures make people feel good things. And since I<br />
want to share the same feelings through my designs, I only<br />
use these materials. Additionally, I believe that a return to<br />
nature and simplicity, a distancing from materialism and<br />
searching for value in other places is even more important in<br />
our current day.<br />
51
52<br />
Tasarım için bir görüşünüz,<br />
tutkunuz, birkiminiz, tarzınız olması<br />
gerekir diye düşünüyorum.<br />
Markanızın iyi bir konuma<br />
gelmesi için sağlam bir temel,<br />
tutarlılık, istikrar, özgün olmak<br />
ve yaratıcılığınızın devamı önemli<br />
kanımca.<br />
konseptinden dolayı cok ilgi gördü. Bu parçaların hepsi<br />
yurtdışındaki yayınlarda yer aldı. Diğerlerinden farklı<br />
şekilde ilgi görmelerinin sebebi ise sanırım parçaların<br />
nadirliği ve tasarımda kullanılma fikirleri.<br />
Bahar ve yaz aylarında hangi modelleri daha uygun<br />
görüyorsunuz?<br />
Modellerden daha cok seçtiğim malzemeler, taşlar<br />
öne çıkıyor. Bahar ve yaz aylarında açık renkli taşlar,<br />
kristaller, sezonun renkleri ile uyumlu olacak taşlar<br />
kullanıyorum.<br />
Ağırlıklı olarak hangi takılar tercih ediliyor?(yüzük,<br />
kolye, küpe) Veya siz hangisine daha ağırlık<br />
veriyorsunuz?<br />
Ben en çok yüzük tasarlamaktan keyif alıyorum. Ellerin<br />
bir kişinin kendisini ifade etmesinde önemli ve çarpıcı bir<br />
yeri olduğunu düşünüyorum. Bir başka sebebi de sanırım<br />
benim en çok yüzük takmayı seviyor olmam. Ancak tabi ki<br />
kolye, bilezik, küpe ve kol düğmesi de tasarlıyorum.<br />
Tasarımlarınızı Tohum adlı markanızla bir çatı altında<br />
topladınız. Tohum ismi nereden aklınıza geldi?<br />
Markanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz?<br />
Tohum, yaşamdaki, en doğal, sade ancak açtığında<br />
güzelliklerle dolu olan ve doğanın sadece bir defa<br />
için yarattığı bir şey. Her bir Tohum tasarımı da aynı<br />
düşüncede yapılıyor. Doğal, yalın çizgilerde ve tek.<br />
Doğadan gelen her parçanın kendine has olduğu gibi,<br />
Tohum tasarımlarının da her biri tek, dolayısı ile sadece<br />
taşıyışından oluyor. Bir eşinin olması mümkün olmuyor.<br />
Bu da tasarımların kişiye has olmasını sağlıyor.<br />
Markamı oluştururken, dengeli ve istikrarlı, yerel ve<br />
uluslararası bir gelişim hedefledim. Ayrıca markanın<br />
tanıtımında konseptinin, tasarımların kendileri kadar ön<br />
planda olmasına dolayısı ile felsefesinin de değerin bir<br />
parçası olmasına dikkat ettim.<br />
We could also say that your travels abroad are a<br />
subject of your designs. What do you pay attention<br />
to when you’re picking your materials? For instance,<br />
how do you decide what stone to use when designing<br />
a ring or an earring?<br />
Yes, traveling is an essential part of my life. I generally<br />
take trips to places that aren’t visited much, where there<br />
are cultures who sustain natural lives. I enjoy collecting<br />
natural materials to use in my designs in countries I<br />
visit. Generally, when I find a piece, I know how and in<br />
what piece of jewelry I can use it. Therefore the design<br />
process begins when I find the materials. In choosing the<br />
materials, I pay attention to their rarity, natural beauty,<br />
form and the feelings they evoke.<br />
What was your best received design to date and<br />
why?<br />
The designs that drew the most attention to date were<br />
my meteor rings and cuff links and the pieces I created<br />
out of old seashells. The “almond” ring also got a lot of<br />
attention due to its concept. The fact that the simplest<br />
piece in nature was used as jewelry supported the entire<br />
concept of TOHUM. All of these pieces were featured in<br />
international press. I think the reason these pieces got<br />
special attention is because they are rarer than others<br />
and the idea behind their use in design.<br />
In your opinion, what models are best suited for<br />
spring and summer months?<br />
The materials and stones I select are more prominent<br />
than the models. During spring and summer months,<br />
I use light-colored stones and crystals in ways that suit<br />
the season’s colors.<br />
Which pieces of jewelry are generally preferred, or<br />
which do you focus on more?<br />
I get the most pleasure out of designing rings. I believe<br />
that hands are an important and striking tool in selfexpression.<br />
I think another reason might be that I<br />
enjoy wearing rings the most. Of course, I also design<br />
necklaces, bracelets, earrings and cuff links.<br />
You brought all of your designs under one roof with<br />
your TOHUM brand. Where did the name TOHUM<br />
come from? What did you pay attention to when<br />
creating your brand?<br />
Tohum (seed) is the most natural, simplest thing in<br />
nature that’s full of beauties when it blossoms, something<br />
that nature creates only once. Every TOHUM design is<br />
created with the same idea. Natural, simple lines and<br />
one of a kind. Just as every piece of nature is unique,<br />
every TOHUM design is one of a kind, so there isn’t a<br />
single other piece like it. That makes the designs unique
Sizce bu sektörde son yıllarda neler değişti? Örneğin<br />
sadelik biraz daha ön plana geldi mi? Siz bu yılın<br />
tasarım modasını nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Takı tasarımında son dönemlerde çok daha cesur, farklı<br />
tasarımlar yapılıyor. Bunu izlemek çok mutluluk verici.<br />
Her zamanki gibi çarpıcı, gözalıcı, cüretkar tasarımlar<br />
olduğu gibi bunun tersine yalın çizgiler de eskiye göre<br />
çok daha fazla görülmeye başladı.<br />
En çok hangi ülkelerden ürün topluyorsunuz, neden?<br />
En çok Afrika ve Asya ülkelerinden doğal taşlar<br />
topluyorum. Sanırım bu kıtaların ülkelerine, doğal<br />
güzelliklerine ve kültürlerine daha yakın hissettiğim için<br />
malzeme seçimlerim için bu kaynaklardan faydalanmak<br />
doğal geliyor. Ayrıca gerçekten çarpıcı ve az bulunan<br />
doğal taşlara rastlamak mümkün oluyor.<br />
Takı tasarımı yapmayı neye benzetirsiniz?<br />
Hayatınızdaki önemi nedir?<br />
Takı tasarımı yapmadığım bir dönemi düşünmek artık<br />
benim için zor. Geriye baktığımda da bunu her zaman<br />
yapmış olduğumu görüyorum. Neredeyse çocukluğumdan<br />
beri bulduğum ilginç parçaları taşınabilir hale getirdiğimi<br />
hatırlıyorum. Dolayısı ile yaşamımın doğal ve vazgeçilmez<br />
bir parçası diyebilirim.<br />
Bu alanda kendini geliştirmek isteyen okuyucularımıza<br />
ne gibi önerileriniz olur?<br />
Doğru kaynaklardan eğitim almalarını, kendi tarzlarını<br />
oluşturmalarını, tasarımda mutlaka mutfaktan<br />
geçmelerini, yani işçiliği de öğrenmelerini, sabırlı ve<br />
istikrarlı olmalarını öneririm.<br />
for every person who wears them.<br />
In creating my brand, I sought a balanced and consistent<br />
local and international development model. Additionally,<br />
in promoting my brand, I paid attention to the concept<br />
being as much on the forefront as the designs themselves,<br />
making the philosophy a part of its value.<br />
In your opinion, what’s changed in the industry in<br />
the past several years? For instance, is simplicity<br />
more prominent now? What do you think about<br />
this year’s design trends?<br />
In jewelry design, lately there are much bolder, unique<br />
designs. It makes me very happy to see this. There are<br />
the usual alluring, daring designs, but simple lines are<br />
becoming more popular as compared to the past.<br />
Which countries do you collect materials from the most?<br />
I mostly collect natural stones from Africa and Asian<br />
countries. I think because I feel closer to the countries,<br />
natural beauties and cultures of these lands, it feels<br />
natural to benefit from these sources in choosing my<br />
materials. It’s also possible to find truly amazing and<br />
rare natural stones.<br />
What would you compare jewelry design to? What<br />
place does it hold in your life?<br />
Nowadays, it’s very difficult for me to think about a<br />
time when I didn’t design jewelry. When I look back,<br />
I see that I’ve always done this. Pretty much since my<br />
childhood, I remember making the interesting pieces I<br />
found wearable. So I could say that it’s a natural and<br />
essential part of my life.<br />
What advice would you give to our readers who<br />
might want to further themselves in this field?<br />
I would recommend that they get trained through the<br />
proper channels, develop their own style, definitely<br />
pass through the kitchen – or learn about the<br />
workmanship – of design, be patient and consistent.<br />
I think you need to have passion,<br />
a vision, experience and style. In<br />
order to bring your brand in a good<br />
position, you need a solid foundation,<br />
consistency, patience, authenticity and<br />
continued creativity.<br />
53
DQ<br />
54 M O D A - F A S H I O N<br />
Baharı<br />
Karşılama<br />
Zamanı<br />
<strong>Dedeman</strong> Antalya’da yaptığımız çekim baharın<br />
ferah esintisini beraberinde getirdi.<br />
It’s Time to<br />
Welcome<br />
Spring<br />
Photo shoots in <strong>Dedeman</strong> Antalya brought<br />
along the refreshing breeze of spring.<br />
FOTO⁄RAF-PHOTOGRAPHY: DAĞHAN GÜRKANLAR STYLING SEVİN SEVİMLİSOY STYLING ASSISTANT ŞULE KARADAYIOĞLU<br />
SAÇ-HAIR: KUBİLAY YALÇIN & EŞREF AYTAŞ MAKYAJ-MAKE UP: TUĞÇE ALTIN ÖZ MODEL: LAURA / JOY MODEL MANAGEMENT
BLUZ BLOUSE CHRISTOPHER KANE<br />
V2K DESIGNERS,<br />
PANTOLON PANTS CHRISTOPHER<br />
KANE V2K DESIGNERS,<br />
KÜPE EARRING KOTON,<br />
KOLYE NECKLACE BANANA<br />
REPUBLIC,<br />
KEMER BELT KOTON,<br />
AYAKKABI SHOES STEFANEL.<br />
55
56<br />
BLUZ BLOUSE KOTON,<br />
ETEK SKIRT TWIST,<br />
KOLYE NECKLACE BANANA<br />
REPUBLIC,<br />
BİLEKLİLER BRACELETS<br />
BANANA REPUBLIC,<br />
KEMER BELT KOTON,<br />
ÇANTA BAG MULBERRY,<br />
AYAKKABI SHOES STEFANEL.
BLUZ BLOUSE VAKKO,<br />
ETEK SKIRT KOTON,<br />
KOLYE (KISA) NECKLACE<br />
(SHORT) BANANA REPUBLIC,<br />
KOLYE (UZUN) NECKLACE<br />
(LONG) KOTON,<br />
BİLEKLİKLER BRACELETS,<br />
BANANA REPUBLIC.<br />
57
58<br />
ELBİSE DRESS VAKKORAMA,<br />
HIRKA SWEATER MACHKA,<br />
ŞAPKA HAT STEFANEL,<br />
BİLEKLİKLER BRACELETS<br />
BANANA REPUBLIC,<br />
KEMER BELT BANANA REPUBLIC,<br />
AYAKKABI SHOES JESSICA<br />
SIMPSON VEPA 62.
60<br />
CEKET JACKET MACHKA,<br />
PANTOLON PANTS ELIZABETH<br />
AND JAMES V2K DESIGNERS,<br />
KOLYE (KISA) NECKLACE (SHORT)<br />
BANANA REPUBLIC,<br />
KOLYE (UZUN) NECKLACE (LONG)<br />
EDİTÖRE AİT,<br />
BİLEKLİKLER BRACELETS<br />
BANANA REPUBLIC,<br />
KEMER BELT BANANA REPUBLIC,<br />
AYAKKABI SHOES JESSICA,<br />
SIMPSON VEPA 62.
ELBİSE DRESS VAKKO,<br />
KÜPE EARRING KOTON,<br />
BİLEKLİKLER BRACELETS<br />
BANANA REPUBLIC,<br />
KEMER BELT BANANA REPUBLIC,<br />
ÇANTA BAG MISSONI VAKKO,<br />
AYAKKABI SHOES JESSICA,<br />
SIMPSON VEPA 62.<br />
61
62<br />
TRİKO KNIT VAKKO,<br />
PANTOLON PANTS KOTON,<br />
FULAR SCARF NETWORK,<br />
KÜPE EARRING KOTON,<br />
BİLEKLİK BRACELET EDİTÖRE AİT.
Nerede Kal›n›r?<br />
<strong>Dedeman</strong> Antalya Hotel&Convention Center<br />
Lara Yolu 07100, Antalya Tel: (242) 310 99 99<br />
Türkiye’nin tatil cenneti Antalya’nın en güzel yerlerinden birinde konuşlanan <strong>Dedeman</strong><br />
Antalya; deniz, bahçe ve şehir manzarası ile misafirlerine görsel bir şölen sunuyor.<br />
35’i süit, 1’i kral dairesi olmak üzere toplam 482 odaya sahip olan otel minibar, 24<br />
saat oda servisi, kablosuz internet, Pay TV, jakuzi gibi özelliklerle geleneksel <strong>Dedeman</strong><br />
misafirperverliğini Antalya’da sunuyor. Muhteşem körfez manzarası eşliğinde dünya<br />
mutfaklarından lezzetlerin sunulduğu 2 restorana ve 5 bara ev sahipliği yapan <strong>Dedeman</strong><br />
Antalya Hotel&Convention Center ayrıca kapalı ve açık yüzme havuzu, fitness center,<br />
Türk hamamı, sauna ve masaj gibi çok özel hizmetleri de misafirlerine sunuyor.<br />
Where to stay...<br />
<strong>Dedeman</strong> Antalya Hotel&Convention Center<br />
Lara Yolu 07100, Antalya Tel: (242) 310 99 99<br />
Situated in one of Antalya’s best spot, <strong>Dedeman</strong> Antalya offers theamatic views with its<br />
sea, garden and city landscape. The hotel features 35 suites and a presidential suite<br />
in total 482 rooms, also offers 24 hours room service, minibar, wireless internet, Pay<br />
TV and jacuzzi. With its traditional hospitality the hotel hosts 2 restaurants and 5 bars<br />
which have fantastic views of gulf. In Antalya <strong>Dedeman</strong> Hotel&Convention Center;<br />
indoor and outdoor swimming pool, fitness center, Turkish bath, Fin bath, sauna and<br />
massage is also offered to hotel guests.
DQ<br />
64 K Ü L T Ü R & S A N A T - C U L T U R E & A R T<br />
Teşekkürler<br />
İKSV<br />
Thank you<br />
İ<br />
stanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), festival ve etkinlikleriyle tam 40 yıldır İstanbul’un kültür ve<br />
sanat yaşamında önemli bir rol üstleniyor. 40 yıl önce sadece bir “İstanbul Festivali” düzenlemek<br />
için yola çıkan İKSV, bu süreçte uluslararası nitelikte dört festival, iki bienal ve yıl boyunca özel<br />
etkinlikler gerçekleştiren bir kurum haline geldi.<br />
Dünyadaki kültür ve sanat üretiminin seçkin örneklerini, yeni girişimleri ve değişik akımları İstanbul’daki<br />
sanatseverlere sunmak, Türkiye’nin kültürel zenginliğini dünyaya tanıtmak ve İstanbul’u uluslararası<br />
kültür-sanat platformunun önemli merkezlerinden biri haline getirmek amacıyla 1973 yılında Dr. Nejat F.<br />
Eczacıbaşı önderliğinde kurulan İstanbul Kültür Sanat Vakfı, düzenlediği festival ve etkinliklerle 40 yıldır<br />
İstanbul’un kültür ve sanat yaşamında öncülük görevini üstleniyor.<br />
İKSV’nin 40. yıl çalışmaları ve özel etkinlikleri, 17 Ocak Salı sabahı vakıfta yer alan Salon’da düzenlenen bir<br />
basın toplantısıyla açıklandı. Basın toplantısında İKSV 40. yıl filminin gösteriminin ardından, İKSV Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, 40. yıl kutlamaları kapsamında yıl boyunca yapılacak özel etkinliklerin<br />
yanı sıra İstanbul Film, Tiyatro, Müzik ve Caz Festivalleri, Leyla Gencer Şan Yarışması, Filmekimi ve ilk<br />
defa düzenlenecek İstanbul Tasarım Bienali ile ilgili bilgileri paylaştı.<br />
T<br />
he Istanbul Foundation for Arts and Culture (İKSV) plays a major role in the city’s cultural life. It came<br />
into existence four decades ago with a sole purpose: organizing an “Istanbul Festival.” Since then, İKSV<br />
has evolved into an institution that operates on an international scale and oversees four festivals, two<br />
biennials and various other events.<br />
Founded in 1973 under the leadership of Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, İKSV has played a leading role in the culture<br />
and arts scene of the city, presenting to art lovers the most outstanding examples of world culture and art<br />
production, introducing the cultural riches of Turkey to the world and turning Istanbul into a major international<br />
hub of culture and arts.<br />
The special events and celebrations for İKSV’s 40th anniversary were announced on January 17 at a press<br />
conference held at Salon İKSV. After the screening of an anniversary film, Bülent Eczacıbaşı, İKSV Chair of<br />
the Board of Directors, announced the program for the year, including special anniversary events as well as the<br />
Istanbul Film, Theatre, Music and Jazz Festivals, Leyla Gencer Singing Contest, Filmekimi Film Festival and the<br />
first Istanbul Design Biennial.<br />
YAZI-BY PINAR MAMAK
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, “Biz, 40. yılımıza<br />
nitelikli sanat etkinlikleri düzenlemekten de öte hayallerle giriyoruz;<br />
İKSV etkinlikleriyle genç bireylerin gelişimini desteklemek, alanında<br />
uzman sanatçılar yetiştirmek, sanatçıların ve sanatseverlerin yurtdışıyla<br />
bağını kuvvetlendirebilmek, ülkemiz için katılımcı ve sürdürülebilir kültür<br />
politikalarının geliştirilmesini sağlamak ve Türkiye’deki güncel sanat<br />
üretimine katkıda bulunabilmek istiyoruz.”<br />
İKSV’s Chair of the Board of Directors Bülent Eczacıbaşı:<br />
“We are entering our 40th year with ambitions that go beyond organizing<br />
cultural events: we dream of supporting young people, nurturing young<br />
artists to become experts in their fields, strengthening ties between<br />
local artists and art lovers and the international art scene, helping to<br />
maintain the participatory and sustainable art politics of our country and<br />
contributing to the production of contemporary art in Turkey.”<br />
İKSV’nin 40. Yıl<br />
Etkinlikleri<br />
40 Yılın Hikâyesini Anlatacak Bir Kitap<br />
İKSV, 40. yaşı için, bu 40 yıllık birikimin, kurucuları,<br />
çalışanları, destekçileri, sanatçılar ve izleyiciler<br />
tarafından anlatılacağı bir kitap hazırlıyor. Vakfın kuruluş<br />
yıldönümünün kutlanacağı Haziran ayı içinde yayımlanacak<br />
kitapta, vakfın kuruluşundan bugüne geçirdiği dönüşümler,<br />
öne çıkan etkinlikler ve önemli dönemeçler, bu süreçlere<br />
katkıda bulunmuş kişilerin tanıklıkları aracılığıyla<br />
anlatılacak. İstanbul’un kültür-sanat yaşamına yön veren<br />
bir kurum olarak İKSV’nin 40 yıllık tarihini, bu tarihin<br />
yapılmasında emeği geçen kişilerin ifadeleriyle, çok sesli<br />
bir biçimde yansıtmayı amaçlayan kitap, Türkiye’nin ilk<br />
kâr amacı gütmeyen kültür-sanat kurumunun kuruluş,<br />
kurumsallaşma ve büyüme hikâyesini, doğrudan deneyimler<br />
yoluyla kayda geçirecek.<br />
40 th Anniversary<br />
Events<br />
İKSV’s 40-Year History<br />
Told in a Book<br />
İKSV is preparing a book in which its 40-year<br />
history will be narrated by its founders, employees,<br />
supporters, artists and art lovers. This special<br />
anniversary publication will be released in June<br />
and will detail the growth and development of the<br />
foundation over the four decades of its existence,<br />
the transformation it has undergone and the<br />
most important turning points in its history. The<br />
40-year history of the institution that shapes<br />
Istanbul’s culture and artistic life today will be<br />
told with a multitude of voices belonging to those<br />
who were there to witness it first-hand.<br />
65
66<br />
İKSV’den 40. Yıla Özel Bir Eser Siparişi: Dünyaca<br />
Ünlü Gösteri Topluluğu La Fura Dels Baus’tan<br />
İKSV İçin Bir Dünya Prömiyeri: “İstanbul,<br />
İstanbul”<br />
Gerek görkemli sokak tiyatrosu etkinlikleriyle<br />
gerekse tiyatro ve opera yorumlarıyla dünya çapında<br />
tanınan gösteri topluluğu La Fura dels Baus’un İKSV<br />
için özel olarak hazırlayacağı “İstanbul,İstanbul” adlı<br />
projenin dünya prömiyeri 21 Haziran Perşembe ve 22<br />
Haziran Cuma akşamları Haliç Camialtı Tersanesi’nde<br />
gerçekleştirilecek. “İstanbul, İstanbul”, İKSV ile<br />
İstanbul arasında kurulan güçlü bağların altını çizerek,<br />
göz alıcı bir gösteriyle geçmişten geleceğe uzanacak<br />
olan bir buluşma olacak.<br />
Special 40 th Anniversary Commission From<br />
İKSV: Famous Show Collective La Fura Dels<br />
Baus Presents The World Premiere of “Istanbul,<br />
Istanbul”<br />
La Fura dels Baus, the show collective known<br />
worldwide for its magnificent street theater<br />
productions and theater and opera performances, will<br />
premiere a project crafted exclusively for İKSV, called<br />
“Istanbul, Istanbul” on the evenings of Thursday, June<br />
21 and Friday, June 22 at Haliç Camialtı Shipyard.<br />
“Istanbul, Istanbul” is spectacular exploration of the<br />
past and the present that underscores the strong ties<br />
between İKSV and Istanbul.<br />
Türkiye Ve Hollanda Diplomatik İlişkilerinin<br />
400. Yıldönümüne Özel Projeler<br />
2012 yılında İKSV ayrıca Türkiye ve Hollanda arasındaki<br />
diplomatik ilişkilerin 400. yılı kutlamaları kapsamında da<br />
özel etkinlikler gerçekleştirecek. Çağdaş dansın en başarılı<br />
temsilcilerinden biri olan Nederlands Dans Theater, 14 Haziran<br />
Perşembe ve 15 Haziran Cuma akşamları iki özel gösteri için<br />
İstanbul’da olacak. İlk kez 2004 yılında 32. İstanbul Müzik<br />
Festivali kapsamında İstanbul’a gelen topluluk, bu kez genç ve<br />
dinamik grubu NDT 2 ile dünyaca ünlü koreograflar Jirí Kylián,<br />
Paul Lightfoot, Sol Leon ve Alexander Ekman’ın yapımlarından<br />
oluşan bir programla seyirciyle buluşacak. Bir diğer etkinlik<br />
ise 10 Kasım Cumartesi akşamı Haliç Kongre Merkezi’nde<br />
gerçekleştirilecek konuk şef Lorin Maazel yönetimindeki<br />
Kraliyet Concertgebouw Orkestrası’nın konseri olacak.<br />
Kurulduğu 1888 yılından bu yana Strauss, Mahler, Debussy<br />
ve Stravinsky gibi pek çok önemli besteci tarafından yönetilen<br />
orkestra BBC Music Magazine tarafından verilen müzik<br />
ödüllerinde 2007 yılının en iyi orkestrası seçildi.<br />
400 Years Of Diplomatic Relations Between Turkey<br />
and the Netherlands:<br />
Special Projects<br />
The year 2012 also marks the 400th anniversary of diplomatic<br />
relations between Turkey and the Netherlands, and İKSV is<br />
organizing a number of events to mark the occasion. Nederlands<br />
Dans Theater will be performing in Istanbul on Thursday, June<br />
14 and Friday, June 15. The ensemble had already performed<br />
in Istanbul in 2004 as part of the 32nd Istanbul Music Festival.<br />
This year, its young and dynamic group NDT 2 will be presenting<br />
a program choreographed by the world-famous Jirí Kylián, Paul<br />
Lightfoot, Sol Leon and Alexander Ekman. Another event İKSV<br />
has planned is a concert of the Royal Concertgebouw Orchestra<br />
with guest conductor Lorin Maazel, which will take place at the<br />
Golden Horn Congress Center on Saturday, November 10. The<br />
repertoire of the world-famous orchestra, which was founded in<br />
1888 and was named the orchestra of the year by BBC Music<br />
Magazine in 2007, mainly consists of works of classical composers<br />
like Strauss, Mahler, Debussy and Stravinsky.
Sir Simon Rattle Yönetimindeki Berlin Filarmoni<br />
Orkestrası, İki Türk Solistle İstanbul’da<br />
İKSV’nin 40. yılında ev sahipliği yapacağı bir<br />
diğer önemli etkinlik ise dünyanın en prestijli<br />
orkestralarından Berlin Filarmoni Orkestrası’nın daimi<br />
şefi Sir Simon Rattle yönetiminde vereceği konser<br />
olacak. 27 Eylül Perşembe akşamı Haliç Kongre<br />
Merkezi’nde gerçekleştirilecek Sir Simon Rattle<br />
yönetimindeki Berlin Filarmoni Orkestrası konserinin<br />
sürprizi, solistlerinin dünya çapında adından övgüyle<br />
bahsedilen genç Türk sanatçılar, çellist Efe ve kardeşi<br />
kontrbas sanatçısı Fora Baltacıgil olması.<br />
“Muhteşem tonu, güçlü kişiliği ve ifade derinliği”<br />
özellikle övgü toplayan Efe Baltacıgil, bugün yurt<br />
dışında adını en sık duyduğumuz viyolonselcilerimiz<br />
arasında. 2005 Genç Konser Sanatçıları Seçmeleri,<br />
Peter Jay Sharp Ödülü ve Washington Sahne Sanatları<br />
Cemiyeti Ödülü gibi ödüllerle kariyerine parlak bir<br />
başlangıç yapan Efe Baltacıgil, Eylül 2011’den beri<br />
Seattle Senfoni Orkestrası’nın çello grup şefliğini<br />
üstleniyor. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı<br />
ve Curtis Institute mezunu kardeşi Fora Baltacıgil ise<br />
ilk orkestra deneyimini İstanbul Senfoni Orkestrası’nda<br />
edindikten sonra Philadelphia Orkestrası’nda ve<br />
ardından kontrbas grup şefi olarak Minnesota<br />
Orkestrası’nda çaldı. 2009 yılında, Berlin Filarmoni<br />
Orkestrası’na seçilen ilk Türk sanatçısı unvanıyla<br />
topluluğun üyesi oldu. Duo projelerde bir araya gelen<br />
iki kardeş en son Yo-Yo Ma’nın büyük ses getiren İpek<br />
Yolu Projesi’nde yer aldı.<br />
Berlin Philharmonic Orchestra Conducted by<br />
Sir Simon Rattle Performs in Istanbul with Two<br />
Turkish Soloists<br />
Another big event on İKSV’s calendar this year is<br />
the concert by one of the world’s most prestigious<br />
orchestras: the Berlin Philharmonic Orchestra and<br />
its principal conductor, Sir Simon Rattle. The main<br />
surprise of the concert, which will be held at the<br />
Golden Horn Congress Center on Thursday, September<br />
27, is the pair of soloists: Turkey’s own cellist Efe<br />
Baltacıgil and double bass player Fora Baltacıgil.<br />
Efe Baltacıgil, a Turkish cellist who is well-known<br />
overseas, has been praised for his “superb tone, strong<br />
individuality and depth of expression.” After brilliantly<br />
starting off his career by winning the 2005 Young<br />
Concert Artists Auditions as well as the Peter Jay<br />
Sharp Award and the Washington Performing Arts<br />
Society Award, Efe Baltacıgil has been conducting<br />
the cello group at the Seattle Symphonic Orchestra<br />
since September 2011. His brother, Fora Baltacıgil,<br />
graduated from the Istanbul University State<br />
Conservatory and Curtis Institute, after which he<br />
began his career at the Istanbul Symphonic Orchestra.<br />
He later played with the Philadelphia Orchestra and<br />
conducted the double bass group at the Minnesota<br />
Orchestra. In 2009, he became the first Turkish artist<br />
to take up post as a member of the Berlin Philharmonic<br />
Orchestra. The brothers embark on duet projects<br />
together and have most recently participated in Yo-Yo<br />
Ma’s The Silk Road Project.<br />
67
68<br />
İstanbul Festivalleri 2012 Yılında Tüm<br />
Hızıyla Devam Edecek<br />
• 31. İstanbul Film Festivali, 31 Mart–15 Nisan tarihleri arasında,<br />
• 18. İstanbul Tiyatro Festivali, 10 Mayıs–5 Haziran tarihleri arasında,<br />
• 40. İstanbul Müzik Festivali, 31 Mayıs–29 Haziran tarihleri arasında,<br />
• 19. İstanbul Caz Festivali, 2–19 Temmuz tarihleri arasında,<br />
• 7. Leyla Gencer Şan Yarışması, 15–20 Eylül tarihleri arasında,<br />
• 11. Filmekimi, 6–14 Ekim tarihleri arasında,<br />
• İlk İstanbul Tasarım Bienali, 13 Ekim–12 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek.<br />
40 yılda sayılarla İstanbul Kültür Sanat Vakfı<br />
Geçen 40 yılda, İKSV’nin düzenlediği İstanbul Müzik, Film, Tiyatro ve Caz Festivalleri<br />
ile İstanbul Bienali’ni 8,5 milyon kişi takip etti.<br />
• İstanbul Film Festivali: 30 festivalde 109 ülkeden 2.514 yönetmenin 3.767 filmini<br />
3.197.000 sinemasever izledi.<br />
• İstanbul Tiyatro Festivali: 17 festivalde, 4.500’e yakın sanatçının 469 performansını<br />
375.000 seyirci izledi.<br />
• İstanbul Müzik Festivali: 39 festivalde 40.000’i aşkın sanatçının 2.835 gösterisini<br />
3.360.000 seyirci izledi.<br />
• İstanbul Caz Festivali: 18 festivalde 4.000’i aşkın sanatçının 500 konserini 600.000<br />
müziksever dinledi.<br />
• İstanbul Bienali: 12 bienalde 1.000 sanatçı ve sanatçı kolektifinin 3.000’e yakın<br />
yapıtını 750.000 kişi gezdi.<br />
İstanbul Festivals are Continuing in 2012<br />
with Full Speed<br />
• 31 st Istanbul Film Festival, March 31–April 15,<br />
• 18 th Istanbul Theatre Festival, May 10–June 5,<br />
• 40 th Istanbul Music Festival, May 31–June 29,<br />
• 19 th Istanbul Jazz Festival, July 2–19,<br />
• 7 th Leyla Gencer Singing Contest, September 15–20,<br />
• 11 th Filmekimi Film Festival, October 6–14,<br />
• 1 st Istanbul Design Biennial, October 13–December 12.<br />
The Istanbul Foundation for Culture and Arts:<br />
40 Years in Numbers<br />
In the past 40 years, 8.5 million people have attended the Music, Film, Theatre and<br />
Jazz Festivals organized by İKSV:<br />
• Istanbul Film Festival: 3,197,000 film lovers watched 3,767 films by 2,514<br />
directors from 109 countries at 30 festivals.<br />
• Istanbul Theatre Festival: 375,000 theatre-goers attended 469 shows by 4,500<br />
artists at 17 festivals.<br />
• Istanbul Music Festival: 2,835 performances by 40,000 artists were watched by<br />
3,360,000 guests at 39 festivals.<br />
• Istanbul Jazz Festival: 18 festivals hosted 500 concerts by 4,000 artists,<br />
attended by 600,000 music lovers.<br />
• Istanbul Biennial: 3,000 works by 1,000 artists and artist groups were seen by<br />
750,000 visitors at 12 biennials.
70<br />
NEWS<br />
DQ HABERLER NEWS<br />
DEDEMAN ANKARA’DAN<br />
İŞ DÜNYASINI<br />
RAHATLATAN ÇÖZÜM:<br />
EXECUTIVE LOUNGE!<br />
İş dünyasının yoğun ve stresli temposunu yakından izleyen<br />
<strong>Dedeman</strong> Ankara, Executive katta ve suit odalarda konaklayan<br />
misafirlerinin kendilerini daha iyi hissetmeleri için Executive<br />
Lounge hizmetini uygulamaya koydu.<br />
Executive katı ve suit odaları tercih eden konuklar , Executive<br />
Lounge’da sabah kahvaltılarını haberleri izleyerek ve gazetelerini<br />
okuyarak yapabilirken, öğlen ve akşam sunulan zengin<br />
ikramlardan da yararlanabilmekteler.<br />
<strong>Dedeman</strong> Ankara’nın 7. katında yer alan Executive Lounge; hafta<br />
içi 06:30’dan 22:00’a kadar, hafta sonu ise 07:00’dan 22:00’a<br />
kadar hizmet sunuyor.<br />
Executive Lounge’da sunulan günlük hizmetler ise;<br />
Executive kahvaltı (06.30 - 11.00),<br />
Öğleden sonra çay-kahve ve kurabiye (12.00 - 14.30),<br />
Yemek öncesi aperatif ve kokteyl (17.30 - 19.30),<br />
Akşam aperatif ve içecek servisi (20.00 – 22.00).<br />
İş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik düzenlemeler yapan <strong>Dedeman</strong><br />
Ankara’nın Executive katta ve suit odalarda konaklayan misafirleri<br />
için sunduğu rahatlatıcı hizmet ve servisleri arasında; müsaitlik<br />
durumuna göre erken giriş ve geç çıkış ayrıcalığı, giriş gününde<br />
ücretsiz bir takım elbise ve iki gömlek ütü servisi, Executive<br />
Lounge’da ve odada ücretsiz internet imkanı, Executive Lounge’da<br />
sunulan dergi, kitap ve gazetelere ek olarak, odada ücretsiz gazete<br />
servisi bulunmakta.<br />
DEDEMAN ANKARA OFFERS A<br />
RELAXING SOLUTION FOR THE<br />
BUSINESS WORLD: EXECUTIVE<br />
LOUNGE!<br />
<strong>Dedeman</strong> Ankara, who closely tracks the busy and stressful pace<br />
of business life, put into practice Executive Lounge service to<br />
make Executive floor and suit guests feel better. Guests who<br />
prefer Executive floor and suit rooms can have their breakfast<br />
while reading newspapers in the Executive Lounge and in<br />
addition they can benefit from rich offerings at noon and in the<br />
evening.<br />
Executive Lounge is in the 7th floor of <strong>Dedeman</strong> Ankara and<br />
provides services from 06:30 to 22:00 in weekdays and, from<br />
07:00 to 22.00 in weekends.<br />
Daily services provided by Executive Lounge are;<br />
Executive breakfast (06.30 - 11.00),<br />
Tea, coffee and cookie service in the afternoon (12.00 - 14.30),<br />
Appetizers and coctails before dinner (17.30 - 19.30),<br />
Appetizers and beverage service in the evening (20.00 – 22.00).<br />
The additional services in <strong>Dedeman</strong> Ankara for Executive room<br />
and suit room guests also includes late check in and check out<br />
opportunities (depends on the availability), ironing for a suit and<br />
2 shirts in the arrival day, free internet in the room and Executive<br />
Lounge, and daily newspaper service in addition to offered books,<br />
newspapers and magazines in the Executive Lounge.
DEDEMAN HOLDİNG<br />
YÖNETİM KURULU<br />
BAŞKANI MURAT<br />
DEDEMAN’A, CATHIC<br />
2012 LİDERLİK ÖDÜLÜ<br />
VERİLDİ!<br />
DEDEMAN HOLDING<br />
CHAIRMAN MURAT<br />
DEDEMAN HAS<br />
RECEIVED THE<br />
CATHIC 2012<br />
LEADERSHIP AWARD!<br />
Turizm sektörüne yönelik yatırım fırsatlarının ele alındığı Central<br />
Asia and Turkey Hotel Investment Conference (CATHIC), 6 – 8<br />
Şubat 2012 tarihlerinde İstanbul’da düzenlendi. Bu yılki konferans,<br />
Murat <strong>Dedeman</strong>’a turizm sektörüne 40 yılı aşkın süredir sağladığı<br />
katkılar için verilen “CATHIC 2012 Liderlik Ödülü”nü almasıyla son<br />
buldu.<br />
Sektörün üst düzey profesyonellerini bir araya getiren, olası<br />
ortaklıklara zemin hazırlayan ve yeni iş olanaklarının keşfedilmesi<br />
adına önemli fırsatlar sağlayan CATHIC, aynı zamanda global<br />
otel yatırımcılarına ve yöneticilerine yeni anlaşmalara imza atma<br />
fırsatı da tanıyor. Otelcilik, finans, otel işletmesi ve markalaşma<br />
gibi konularda her biri alanında uzman konuşmacıların katıldığı<br />
CATHIC’te aynı zamanda genel sektör analizi, sivil toplum örgütleri<br />
ve kamusal konularda da farklı bakış açıları tartışılıyor.<br />
Sektörün önde gelen 30 önemli CATHIC danışmanının oyları<br />
sonucunda turizm sektörüne kırk yılı aşkın süredir sağladığı katkılar<br />
için CATHIC 2012 Liderlik Ödülü’nü alan Murat <strong>Dedeman</strong>; “Bu<br />
seçkin organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederim.<br />
<strong>Dedeman</strong> Hotels & Resorts International bu ödül sayesinde bir<br />
kez daha başarısını ortaya koymuştur. Böylesine prestijli bir ödülü<br />
kazanmanın gururunu yaşıyor, tüm çalışma arkadaşlarıma katkıları<br />
için teşekkür ediyorum. Geleneksel <strong>Dedeman</strong> Misafirperverliği<br />
ile dünya standartlarında hizmet veren ve büyüme stratejisi<br />
doğrultusunda 2018 yılına kadar 15’i yeni markamız <strong>Dedeman</strong><br />
Park olmak üzere 55 otele ulaşmayı hedefleyen <strong>Dedeman</strong> Hotels &<br />
Resorts International Türk otelcilik sektörünün lideri olmaya devam<br />
edecek” dedi.<br />
The Central Asia and Turkey Hotel Investment Conference (CATHIC) was held in Istanbul between February 6 and 8,<br />
2012. At the end of this year’s conference, Murat <strong>Dedeman</strong> was awarded with the “CATHIC 2012 Leadership Award” for<br />
his contributions to the tourism industry for over 40 years.<br />
CATHIC brings together the sector’s top-tier professionals, lays the groundwork for potential partnerships and explores<br />
new business opportunities as well as allowing global hotel managers and investors to sign new agreements. In addition to<br />
presentations by experts in hospitality, finance, hotel management and branding, CATHIC also holds discussions on various<br />
topics like general sector analysis, non-governmental organizations and various public matters.<br />
Following a vote held among the 30 leading CATHIC advisers, Murat <strong>Dedeman</strong> has received this year’s CATHIC Leadership<br />
Award for his work in the tourism sector for over four decades. <strong>Dedeman</strong> comments, “I would like to extend my gratitude<br />
to everyone who works at this prominent organization. Thanks to this award, <strong>Dedeman</strong> Hotels & Resorts International has<br />
once again proven its success. I am proud that this honor has been bestowed upon us and thank all my colleagues for their<br />
hard work. <strong>Dedeman</strong> Hotels & Resorts International will continue to lead Turkey’s hospitality sector, providing world class<br />
service with its Traditional <strong>Dedeman</strong> Hospitality and its plan to have 55 hotels operating by 2018 with 15 of these hotels<br />
belonging to <strong>Dedeman</strong>’s new brand <strong>Dedeman</strong> Park, in accordance with our growth strategy.”<br />
71
72<br />
DQ HABERLERNEWS<br />
DEDEMAN<br />
KONYA HOTEL &<br />
CONVENTION CENTER,<br />
TRIPADVISOR’IN<br />
“TÜRKİYE’NİN EN<br />
İYİ 25 LÜKS OTELİ”<br />
LİSTESİNDE 7. SIRADA<br />
YER ALDI!<br />
<strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention Center, başarısını<br />
bir kez daha kanıtlayarak, dünyanın en büyük seyahat -<br />
yorum sitesi TripAdvisor’da tamamen kullanıcı oylarıyla<br />
belirlenen Türkiye’nin En İyi 25 Lüks Oteli listesinde 7.<br />
Sırada yer aldı. Başta iş dünyası olmak üzere uzun süreli<br />
konaklamalar, uluslararası kültür turları, eğlence ve spor<br />
gibi pek çok ihtiyaca kusursuz hizmet anlayışıyla cevap<br />
veren <strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention Center, Orta<br />
Anadolu’nun en büyük kongre merkezli şehir oteli olma<br />
özelliğini taşıyor. Geleneksel <strong>Dedeman</strong> Misafirperverliği<br />
ile ağırladığı konuklarının oylarıyla Tripadvisor tarafından<br />
hazırlanan Türkiye’nin En İyi 25 Lüks Oteli listesinde<br />
7. sırada yer alan otelimizin tüm ekibini kutluyor,<br />
başarılarının devamını diliyoruz.<br />
DEDEMAN KONYA HOTEL & CONVENTION CENTER TOOK<br />
THE 7 TH PLACE IN THE TRIPADVISOR’S “TURKEY’S<br />
25 BEST LUXURY HOTELS LIST”<br />
<strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention Center has proven its success once more and took the 7th place in the Turkey’s 25 Best<br />
Luxury Hotels List prepared by the world’s biggest travel site TripAdvisor, ranked by the users’ votes. <strong>Dedeman</strong> Konya Hotel &<br />
Convention Center meets different demands such as long term accomodations, international cultural tours, entertainment and<br />
sports, with its high quality service; and has the biggest convention center among the hotels located in the Middle Anatolia<br />
Region. We congratulate our team for taking the 7th place in the Turkey’s 25 Best Luxury Hotels List ranked by its guests that<br />
they host with the Traditional <strong>Dedeman</strong> Hospitality, and wish them continued success.
HIGH-SPEED TRAIN<br />
CHANGES THE FACE<br />
OF KONYA<br />
DEDEMAN KONYA’DAN<br />
HIZLI TREN KAMPANYASI<br />
Ankara merkezli şirketlerin ve acentaların, bu eğilimlerine hız<br />
vermek ve Yüksek Hızlı Tren’in kullanımının artmasına katkı<br />
sağlamak adına farklı kampanyalar düzenleyen <strong>Dedeman</strong><br />
Konya Oteli, hızlı tren biletini gösteren misafirlerine, otel<br />
içerisindeki münferit harcamalarında %25 ekstra indirim<br />
imkanı sağlıyor.<br />
HIGH-SPEED TRAIN CAMPAIGN<br />
FROM DEDEMAN KONYA<br />
As a part of the campaign to support Ankara-based<br />
companies and agencies and to contribute to the use of<br />
the high-speed line, <strong>Dedeman</strong> Konya is offering to its<br />
guests a 25 percent discount on all personal expenses<br />
at the hotel who present their train ticket.<br />
HIZLI TREN KONYA’NIN<br />
ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİ<br />
Ankara – Konya arası Yüksek Hızlı Tren seferlerinin<br />
başlaması, günübirlik seyahatlerin ve şehirdeki sosyal<br />
hareketliliğin artmasını sağladı. Farklı sektörlerden iş<br />
grupları, periodik toplantılarını Ankara’dan gelip, Konya’da<br />
gerçekleştiriyorlar. Bu gruplar, toplantı programlarına<br />
Mevlana Müzesi ziyareti, şehir turu gibi etkinlikleri ilave<br />
ediyorlar.<br />
The opening of the high-speed rail link between Ankara<br />
and Konya has livened up daily travel and social life in<br />
the city. Various business groups from different sectors<br />
come from Ankara to Konya to conduct their periodic<br />
meetings. These groups are adding visits to the Mevlana<br />
Museum and city tours to their official program.<br />
73
74<br />
DQ HABERLERNEWS<br />
EN İYİ TOPLANTI<br />
OTELİ ÖDÜLÜ<br />
DEDEMAN<br />
KONYA’NIN<br />
Orta Anadolu’nun en büyük kongre merkezli şehir oteli<br />
olan <strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention Center, Haliç<br />
Kongre Merkezi’nde 10 Şubat 2012 tarihinde gerçekleştirilen<br />
“1.Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri”nde, sağlık, bilişim,<br />
otomotiv, iletişim gibi farklı sektörlerden önemli isimlerin jüri<br />
üyeliği yaptığı değerlendirmede “Anadolu-Karadeniz Bölgesi En<br />
İyi Toplantı Oteli Ödülü”ne layık görüldü.<br />
Yarışmaya katılan otellerin, konumu, iş merkezlerine yakınlığı,<br />
profesyonel iş gücü, toplantı olanakları, teknolojik ve doğaya<br />
dost alt yapıları gibi farklı kriterlerin değerlendirildiği<br />
yarışmada, ödül, <strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention Center<br />
Genel Müdürü Recep Altınok’a verildi.<br />
Ödülü alan <strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention Center<br />
Genel Müdürü Recep Altınok yaptığı konuşmada; “Bu<br />
başarımızın Konya’nın kongre turizminde söz sahibi olmasına<br />
büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Aldığımız ödül<br />
<strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention Center ve <strong>Dedeman</strong><br />
Grubu’na ait olmasının yanı sıra Türkiye’nin hızla gelişen ve<br />
örnek şehir niteliğindeki kentimiz Konya’nın da başarısını<br />
simgeliyor. Alman filozof Friedrich Hegel, dünya insanlık<br />
tarihini derinden etkileyen unsurun, insanoğlunun en büyük<br />
arzusunun ‘kabul görmek’ olduğunu söylüyor. Hz. Pîr’in<br />
memleketi Konya’dan bizleri kabul gördüğünüz için teşekkür<br />
ederiz” dedi.<br />
BEST MEETING HOTEL AWARD<br />
GOES TO DEDEMAN KONYA<br />
<strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention Center, the largest<br />
conference-centered city hotel in middle Anatolia,<br />
received the award for “Best Meeting Hotel in the<br />
Anatolian-Black Sea Region” during the “1st Congress,<br />
Meeting and Event Awards” held at Haliç Congress Center<br />
on February 10, 2012, with important figures from the<br />
health, informatics, automotive and communication<br />
sectors serving as jury members. Hotels participating<br />
in the competition were evaluated based on different<br />
criteria such as location, proximity to business centers,<br />
professional workforce, meeting resources as well as<br />
technology- and nature-friendly infrastructures. The<br />
award was given to <strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention<br />
Center General Manager Recep Altınok.<br />
In his speech, <strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention<br />
Center General Manager Recep Altınok said, “I believe<br />
that this accomplishment will greatly benefit Konya in<br />
having a say on conference tourism in Konya. In addition<br />
to belonging to <strong>Dedeman</strong> Konya Hotel & Convention<br />
Center and <strong>Dedeman</strong> Group, the award we’ve received<br />
also signifies the success of Konya, Turkey’s rapidly<br />
developing exemplary city. German philosopher Friedrich<br />
Hegel says that the element most deeply affecting the<br />
history of humanity, mankind’s greatest desire is to ‘be<br />
accepted.’ We are very thankful that you accepted us from<br />
Konya, the city of Hz. Pîr.”
DEDEMAN ANTALYA<br />
HOTEL & CONVENTION<br />
CENTER -<br />
4. ULUSLARARASI<br />
ALTIN KEP AŞÇI<br />
YARIŞMASI ÖDÜLLERİ<br />
<strong>Dedeman</strong> Antalya, Otel Ekipmanları Fuarı ‘nda bu yıl dördüncüsü<br />
düzenlenen Uluslararası Altın Kep Aşçı Yarışması’da Ödülleri<br />
topladı. Otel Ekipmanları , 23. Uluslararası Konaklama , Ağırlama<br />
İkram Sektörü Ekipmanları ve Dekorasyonu İhtisas Fuarı ‘nda<br />
bu yıl 4. sü düzenlenen Uluslararası Altın Kep Aşçı Yarışması’da<br />
<strong>Dedeman</strong> Antalya Hotel & Convention Center mutfak ekibi Güzel<br />
Sanatlar Dalında 1. Lik , Mini Soğuk Büfe Sunumu dalında 2.’lik ,<br />
Genç Aşçılar Dalında 3. lük ödülünü aldı.<br />
Türkiye Aşçılar Federasyonu ve Antalya Şefler Birliği tarafından<br />
düzenlenen yarışmaya <strong>Dedeman</strong> Antalya Hotel & Convention<br />
Center ekibi Mutfak Güzel Sanatlar Dalında, Grup Lideri Aziz<br />
Yanardağ ( Su Şef ), Yücel Seymen (Demi Şef) ve Uğur Erkan<br />
Mini Soğuk Büfe Sunumu Dalında, Grup Lideri İsa Çelik (Aşçı),<br />
Veli Erdoğan(Demi Şef), Cihan Kahrıman (Aşçı yardımcısı)<br />
Genç Aşcılar Dalında Ramazan Can Vurar (Aşçı Yardımcısı) ile<br />
katıldı. Mutfak Güzel Sanatlar Dalında 1. lik , Mini Soğuk Büfe<br />
Sunumu dalında 2.’lik , Genç Aşçılar Dalında 3. lük ödülünü alan<br />
ekipleri ilk olarak <strong>Dedeman</strong> Antalya Hotel & Convention Center’ın<br />
Executive Chef ‘i Ali Doğan kutladı.<br />
DEDEMAN ANTALYA HOTEL &<br />
CONVENTION CENTER – 4TH<br />
INTERNATIONAL GOLDEN CAP<br />
COOK’S COMPETITION AWARDS<br />
<strong>Dedeman</strong> Antalya took prizes home at the 4th International<br />
Golden Cap Cook’s Competition Awards held at the<br />
Hotel Equipment Fair. This year, the Hotel Equipment,<br />
23rd International Hospitality Industry Equipments &<br />
Decoration Exhibition hosted the 4th International Golden<br />
Cap Cook’s Competition. <strong>Dedeman</strong> Antalya Hotel &<br />
Convention Center’s kitchen crew got the first place prize<br />
in the Fine Arts branch, second place in the Mini Cold<br />
Buffet Service branch and third place in the Young Cooks<br />
branch.<br />
The competition was hosted by the All Cooks Federation<br />
of Turkey and Antalya Chefs Association. <strong>Dedeman</strong><br />
Antalya Hotel & Convention Center participated with<br />
group leader Aziz Yanardağ (Sous Chef), Yücel Seymen<br />
(Demi Chef) and Uğur Erkan for the Kitchen Fine Arts<br />
branch; group leader İsa Çelik (Cook), Veli Erdoğan<br />
(Demi Chef) and Cihan Kahrıman (Assistant Chef) for<br />
the Mini Cold Buffet Service branch and Ramazan Can<br />
Vurar (Assistant Chef) for the Young Cooks branch. The<br />
teams received first place in the Kitchen Fine Arts branch,<br />
second place in the Mini Cold Buffet Service branch and<br />
third place in the Young Cooks branch. The first person<br />
to celebrate the crew was <strong>Dedeman</strong> Antalya Hotel &<br />
Convention Center Executive Chef Ali Doğan.<br />
75
76<br />
DQ HABERLERNEWS<br />
“MEHMET KEMAL<br />
DEDEMAN ARAŞTIRMA<br />
VE GELİŞTİRME PROJE<br />
YARIŞMASI” ÖDÜLLERİ<br />
SAHİPLERİNİ BULDU<br />
<strong>Dedeman</strong> Topluluğu’nun kurucusu Mehmet Kemal<br />
<strong>Dedeman</strong>’ın anısını yaşatmak ve ilkelerini geleceğe<br />
taşımak adına her yıl düzenlenen “Mehmet Kemal<br />
<strong>Dedeman</strong> Araştırma ve Geliştirme Proje Yarışması’nın<br />
bu yıl 8’incisi düzenlendi. <strong>Dedeman</strong> İstanbul’da 10 Şubat<br />
2012 tarihinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul<br />
Günay’ın da katılımıyla gerçekleşen ödül töreninde<br />
madencilik alanında “Türk Madenciliğini Geliştirmeye<br />
Yönelik Araştırma ve Projeler” ve turizm alanında “İnsan<br />
kaynakları, Eğitim ve İstihdam” olmak üzere iki dalda<br />
yarışan projelerin kazananları belli oldu. Seçici kurulun<br />
kararı sonucunda birinci seçilen her iki dalın proje<br />
sahibine 20’şer bin TL ödül verildi.<br />
THE “MEHMET KEMAL<br />
DEDEMAN RESEARCH AND<br />
DEVELOPMENT PROJECT<br />
COMPETITION” AWARDS<br />
FOUND THEIR RECIPIENTS<br />
This year the 8th “Mehmet Kemal <strong>Dedeman</strong> Research and<br />
Development Project Competition,” held annually to keep alive the<br />
memory of Mehmet Kemal <strong>Dedeman</strong>, founder of <strong>Dedeman</strong> Group,<br />
and to carry his principles to the future. The award ceremony was<br />
held at <strong>Dedeman</strong> İstanbul on February 10, 2012 with the participation<br />
of the Minister of Culture and Tourism, Ertuğrul Günay. Winners<br />
were selected among the projects competing in two categories,<br />
“Projects for the Development of Mining in Turkey” for mining<br />
projects and “Human Resources, Education and Employment”<br />
for tourism projects. The first-place winner from each category,<br />
determined by the jury committee, received 20 thousand TL.
Madencilik dalında ödül kazananlar<br />
Birincilik Ödülü: “Siklojet Flotasyon Hücresi”<br />
projesiyle Hasan Hacıfazlıoğlu. İkincilik Ödülü:<br />
“Altın İçeren Refrakter Arsenopirit Cevherinden Altın<br />
Kazanımı: Flotasyon, Fiziksel – Isıl Ön İşlemler ve<br />
Siyanürizasyona Etkisi” projesiyle Doç. Dr. Abdullah<br />
Seyrankaya.<br />
Üçüncülük ödülü: “İnce Taneli Feldspat Atıklarının<br />
Jameson Flotasyon Teknolojisiyle Değerlendirilmesi”<br />
projesiyle Doç Dr. Cengiz Karagüzel, Gülşah<br />
Çobanoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Oktay Şahbaz.<br />
Turizm dalında ödül kazananlar<br />
Birincilik Ödülü: “Mutfak Sanatlarını ve<br />
Yönetimini Kurumsallaştırma Amaçlı Mesleki Eğitim<br />
Örgütlemesi” projesiyle Mümtaz Peker. İkincilik<br />
Ödülü: “Profesyonel Turist Rehberlerine Yönelik<br />
Tarih – Turizm İşbirliği ile Yaşayan Tarih Uzmanlık<br />
Eğitimleri” projesiyle Azade Özlem Çalık ve Emel<br />
Kılıç.Üçüncülük Ödülü: “Konaklama İşletmeleri İçin<br />
Bilgisayar Tabanlı Hizmet İçi Eğitim Modülü Projesi”<br />
ile Yrd. Doç. Dr. Aziz Gökhan Özkoç, Hakan Kendir<br />
ve Merve Tuncel.<br />
Award winners in the mining category<br />
First-Place Prize: Hasan Hacıfazlıoğlu for his project,<br />
“Cyclojet Flotation Cell” Second-Place Prize: Doç. Dr.<br />
Abdullah Seyrankaya for his project, “Acquiring Gold from<br />
Refractor Arsenopyrite Gem Containing Gold: Effects on<br />
Flotation, Physical – Heat Pre-Treatments and Cyanurization”<br />
Third-Place Prize: Doç Dr. Cengiz Karagüzel, Gülşah<br />
Çobanoğlu and Yrd. Doç. Dr. Oktay Şahbaz with their project,<br />
“Utilizing Small-Grained Feldspar Waste with the Jameson<br />
Flotation Technology”<br />
Award winners in the tourism category<br />
First-Place Prize: Mümtaz Peker with his project,<br />
“Vocational Education Organization to Institutionalize Culinary<br />
Arts and Their Management”<br />
Second-Place Prize: Azade Özlem Çalık and Emel Kılıç<br />
with their project, “Living History Expertise Training for<br />
Professional Tour Guides with the Collaboration of History<br />
and Tourism” Third-Place Prize: Yrd. Doç. Dr. Aziz Gökhan<br />
Özkoç, Hakan Kendir and Merve Tuncel with their project,<br />
“Computer-Based Intra-Service Education Module Project for<br />
Lodging Institutions”<br />
77
78<br />
DQ HABERLERNEWS<br />
DEDEMAN “PARK”<br />
İLE BÜYÜYOR<br />
Uluslararası arenada faaliyet gösteren <strong>Dedeman</strong> Hotels & Resorts<br />
International’ın daha önceki “ilk”lerine bir yenisini daha ekleyerek<br />
hayata geçirdiği ikinci markası DEDEMAN PARK’ın basın<br />
toplantısında yeni otel konseptini değerlendiren <strong>Dedeman</strong> Hotels &<br />
Resorts International CEO’su Tamer Yürükoğlu “Son yıllarda seyahat<br />
alışkanlıklarında ve özellikle iş seyahatlerindeki tercihlerde değişim<br />
yaşanıyor. İş dünyasının içinde bulunduğu “zaman” ve “maliyet”<br />
sıkıntısının sonucu olarak ortalama 1 ½ güne inen iş amaçlı seyahatler<br />
nedeniyle misafirlerimiz 5 yıldızlı bir otelin sunmuş olduğu hizmetlerin<br />
büyük bölümünden yararlanamıyor ama parasını ödemek zorunda<br />
kalıyor. Biz de iş dünyasının değişen seyahat alışkanlıklarnı gözeterek<br />
ve Anadolu’nun ikincil kentlerinde oluşan potansiyeli değerlendirerek<br />
<strong>Dedeman</strong> Park konseptini geliştirdik” dedi.<br />
Her bir detay özenle ele alındı<br />
<strong>Dedeman</strong> Park otelleri sade ve modern tasarımı kadar yüksek<br />
teknolojiyle donatılan çevre dostu özellikleriyle de farkını ortaya<br />
koyuyor. 100-150 oda kapasiteli yapılarda ileri teknolojiyle donatılmış<br />
toplantı odaları, business center, fitness center, zengin Türk kahvaltısı<br />
dışında öğlen ve akşam yemeği servisi de veren restoran ile lobi bar ve 7<br />
/ 24 hizmet veren Bakk-Al hizmetleri yer alıyor.<br />
İlk otel Mart’ta Denizli’de<br />
İlk <strong>Dedeman</strong> Park uygulaması Mart 2012’de Denizli’de<br />
gerçekleştiriliyor. <strong>Dedeman</strong> Park Denizli; 114 superior, 6 Deluxe<br />
olmak üzere 120 oda ve 240 yatak kapasitesine sahip olacak. Restoran,<br />
3 toplantı salonu ve bölünebilir 300 kişilik balo salonu gibi özelliklerle<br />
öne çıkan <strong>Dedeman</strong> Park Denizli, şehir merkezine yakın konumuyla da<br />
avantaj sağlıyor.<br />
<strong>Dedeman</strong> Hotels & Resorts International yurt içi ve yurt dışı büyüme<br />
stratejisi doğrultusunda 2018 yılında 55 otele ulaşmayı hedefliyor. Söz<br />
konusu 55 otelin 15’inin <strong>Dedeman</strong> Park oteli olması planlanıyor.<br />
DEDEMAN IS GROWING<br />
WITH “PARK”<br />
<strong>Dedeman</strong> Hotels & Resorts International, with its experience in hotel<br />
business, has created a new concept: <strong>Dedeman</strong> Park, taking business<br />
world’s trend in travel habits and demands into consideration. <strong>Dedeman</strong><br />
Hotels & Resorts International’s CEO Tamer Yürükoğlu evaluated the<br />
new concept during the press meeting and stated, “In recent years,<br />
there has been a shift in travel habits and preferences during business<br />
travels. The business world need to be both “time” and “cost” efficient<br />
at all times, and therefore, the business travels now last 1 ½ days. Due<br />
to their short term visits, our guests usually do not have the time to<br />
experience all the benefits of a five-star hotel but still pay for them. On<br />
the other hand, the business investments now outspread all around<br />
Turkey parallel to the developing economy, increase both the welfare<br />
and the number of travels these regions receive. We developed the<br />
<strong>Dedeman</strong> Park concept by evaluating the shifting travel demands of the<br />
business world and the potential at the cities of Anatolia.”<br />
Every detail diligently attended to<br />
<strong>Dedeman</strong> Park Hotels differentiate from others with the simplicity and<br />
modern design, high-tech, environment-friendly features as well as the<br />
high quality select service from the non-required aspects. <strong>Dedeman</strong> Park<br />
Hotels’ architectural plans are standardized in a way that all the hotels<br />
will have 100 – 150 guest rooms, high tech meeting rooms, business<br />
center, fitness center, restaurant serving Turkish breakfast, lunch and<br />
dinner, lobby bars. <strong>Dedeman</strong> Park Hotels will not have room service,<br />
however a small outlet called Bakk-Al that will serve 24/7.<br />
The first hotel opens in Denizli in March<br />
The first <strong>Dedeman</strong> Park Hotel which will have 114 superior and 6 deluxe<br />
rooms will be opened in Denizli in March 2012. The hotel, which has the<br />
advantage of its nearby city center location, will host its guests with its<br />
restaurant, 3 meeting rooms and dividable ballroom with the capacity of 300.<br />
As a growing strategy <strong>Dedeman</strong> Hotels & Resorts International is<br />
planning to reach 55 hotels by 2018. And 15 of these 55 hotels will be<br />
<strong>Dedeman</strong> Park Hotel.
Aşkın Tarihi DQ<br />
History of Love<br />
Taksinin aynası, binanın yüzyıllık duvarına sürtünerek,<br />
tarihi bir kalıntının sorumluluğunu üzerine alarak,<br />
geçmiş yolları göstermeye devam etti. Taksi şoförünün<br />
ağzından bir anda yuvarlak harflerle dolu bir küfür<br />
havaya karıştı. Sonra utanarak bana dikiz aynasından<br />
baktı ve “Mi scusi” dedi… Ben de hafif bir tebessüm<br />
ve kafamı öne eğerek özrünü kabul ettiğimi belli<br />
ettim. Roma; dar sokakları kadar, duygularını dışarıda<br />
yaşayan insanlarıyla da ünlü bir şehirdir. Fonetik dilleri<br />
ile birleştirdikleri ateşli ifadeleri sayesinde neredeyse<br />
gürültülü diyebileceğimiz konuşmalar, bütün şehrin<br />
sokaklarında, restoranlarında yankılanır. Bu müthiş<br />
enerjiyi unutmaksa neredeyse imkânsızdır.<br />
Buraya ilk defa 1998 yılında gelmiştim. Hayatını<br />
şekillendirme güdüsünün ve özgürlük hayallerinin en<br />
baskın olduğu o yıllarda, tası tarağı toplayıp burada<br />
bohem bir başlangıç yapmak istediğimi hatırlıyorum.<br />
Bohem kelimesiyle başlayamadığım ilişkimin bitişi de<br />
yine o yıllara denk geliyordu herhalde… Sonrasında<br />
bildiğimi okuyarak, kariyerimi pamuklu iplerle<br />
renklenmiş bir kozanın içinde büyütmeyi tercih<br />
ettim. Bir tekstil firmasında uzun dönem çalışmalarım<br />
sayesinde üst düzey yönetici sıfatımı, pirinç bir levha<br />
üzerine kazıtarak masamın sol ucuna yerleştirdim. Bir<br />
iş toplantısı için geldiğim Roma’da 21 yaşındaki kızdan<br />
eser olmadığını görmek pek zor olmadı. Kaldığım<br />
otele çantalarımı bırakıp, üzerimi değiştirdim. Genç<br />
bir kızken Romalı orta yaş kadınların şıklığından ne<br />
kadar etkilendiğimi hatırlıyorum. Ben de artık orta yaş<br />
bir kadın olduğuma göre saten bir elbise ve seksi ince<br />
topuklu bir ayakkabı giyebilirdim. Bugünü kendime<br />
ayırmıştım. O yüzden vakit kaybetmeden rotamı<br />
Via Condotti’ye yönelttim. Burası Roma’nın en şık<br />
mağazalarıyla süslenmiş ve modanın heyecan seviyesini<br />
yükselten tasarımlarla dolu bir caddedir. Biraz dolaşıp,<br />
kendimi şımarttıktan sonra, 18. Yüzyıldan beri ayakta<br />
Y A Z I - W O R D S : B E G Ü M A H U A Ğ L A Ç<br />
The taxi’s side mirror dragged across a centuries-old<br />
facade of a building, collecting historic dust and residue<br />
and leaving behind it a visible trail. The taxi driver<br />
swore melodically and, embarrassed, glanced at me in<br />
his rear-view mirror and said “Mi scusi.” I accepted<br />
his apology with a slight smile and a nod. Rome is<br />
as famous for its narrow streets as it is for its people’s<br />
tendency to externalize their emotions. Italian phonetics<br />
combined with fiery turns of speech result in fairly loud<br />
conversations that take place everywhere from sidewalks<br />
to restaurants. There is an unforgettable energy to this<br />
city.<br />
I first came here in 1998. I remember hoping for a new<br />
bohemian start in those years when the life-shaping<br />
instinct and dreams of freedom were at their strongest.<br />
The relationship I wouldn’t exactly refer to as bohemian<br />
also began and ended during these years. Afterwards,<br />
I chose to study what I knew and cultivate my career<br />
in a cocoon of colorful cotton yarn. After long years<br />
of laboring in a textile firm, I worked my way up to<br />
senior executive, a title I had engraved on a brass sign<br />
that sits at the left corner of my desk. This time, when I<br />
came to Rome for a business meeting, it wasn’t hard to<br />
see that there was no sign of the 21-year-old girl.<br />
Ö Y K Ü - S T O R Y 79
80<br />
kalmış bir cafe olan Caffe Greco’nu kahve kokulu<br />
masalarından birine oturdum. Macchiato’mdan bir<br />
yudum almıştım ki, arkamdan gelen bir erkek sesinin<br />
benim adımı söylediğini duydum. Roma’da biri “Serra”<br />
diyor olabilir miydi?<br />
“Hey Serra, e che tu?” – (Serra bu sen misin?)<br />
Kafamı şaşkınlıkla arkama doğru çevirdiğimde, uzun<br />
boylu yakışıklı bir adamın, merakla bana doğru<br />
yaklaştığını gördüm. Bu Alessandro olabilir miydi? Onca<br />
yıldan sonra?<br />
“Alex? İnanmıyorum bu sen misin?<br />
Güçlü bir sarılma ve şaşkınlıktan sonra, Alex’le<br />
(Alessandro’ya ben hep böyle seslenirdim) masaya<br />
oturduk. Onunla bundan 20 yıl önce İstanbul’da ortak<br />
bir arkadaşımız sayesinde tanışmış ve 1 seneye yakın<br />
bir süre çıkmıştık. Tabii ayrı dünyaların insanı olmak<br />
o yaşlarda daha kolay oluyordu. Hayatlarına yeni<br />
başlamış, parasız pulsuz aşıklardık. Telefon parası ve<br />
görüşememek gibi sorunları aşamadığımız için ayrılmak<br />
zorunda kalmıştık.<br />
“Oh Dio, hala hatırladığım kadar güzelsin” dedi<br />
gözlerime o hiç unutmadığım İtalyanlara özgü romantik<br />
bakışla bakarak…<br />
“Sen de öyle Alex. Üstelik hala bir kadınla nasıl<br />
konuşman gerektiğini iyi biliyorsun” dedim<br />
gülümseyerek.<br />
Alex’le Greco’nun artık az duyan duvarlarına<br />
hikâyemizi duyurabilmek için bağıra bağıra, kahkaha<br />
atarak üzerinden geçtik senelerin. O kısa bir süre<br />
evlenmiş ama yürütememişti. Bense evlenme kısmına<br />
gelemeden Nişan’ı atmıştım. Şimdi ikimiz de yalnız ve<br />
Roma’daydık.<br />
“Serra, benim halletmem gereken bir işim var ama<br />
akşam seni mutlaka yemeğe götürmek istiyorum. Hayır’ı<br />
da kabul etmiyorum. Anlaştık mı?”<br />
“Va bene. Beni otelimden saat 8’de alabilirsin o zaman”.<br />
Otele döndüğümde başım dönüyordu. Heyecanım<br />
başıma mı vurmuştu yoksa tadına baktığım muhteşem<br />
kırmızı şarap kanıma mı karışıyordu? Saatim<br />
buluşmamıza tam 2 saat 10 dakika olduğunu söylüyordu.<br />
Güzel bir duşun ardından biraz dinlendikten sonra<br />
yeni aldığım pudra rengi Valentino elbisemi üzerime<br />
geçirdim. Hafif bir makyaj yaptıkta sonra, mini bardaki<br />
küçük şampanya şişesini açıp, odanın duvarlarını okşayan<br />
romantik müziği biraz serinlettim. Kulaklarım kıpkırmızı<br />
olmuştu. Alex’i ilk gördüğüm günü düşündüm. Elim<br />
ayağıma dolaşmış, ona baktığımı anlamasın diye ‘cool’<br />
kızı oynamıştım. Uzun bir süre kaçmıştım ondan. O<br />
yakışıklı bir İtalyan erkeğiydi ve benimle gerçekten<br />
ilgilenip ilgilenmediğini anlamak için uzun süreli testlere<br />
tabii kalmıştı. Şimdi bir otel odasında neredeyse aynı<br />
duyguları yaşıyor olmak garip ama bir o kadar da<br />
çekiciydi.<br />
Roma tarihi benim için değişmek üzereydi bunu fark<br />
ediyordum. 20 yaşında bir genç kızın elinden aşkını alan<br />
Kış ayına inat, 38 yaşında o aşkı bir bahar ayında geri<br />
almaya gelmiştim Roma’ya…<br />
I dropped my luggage off at the hotel and changed.<br />
I remembered how impressed I was by the impeccably<br />
groomed middle-aged Italian ladies when I was a young<br />
woman. Now a middle-aged woman myself, I could<br />
put on a satin dress and sexy heels. I planned to devote<br />
the day to myself, so I headed to Via Condotti without<br />
wasting time. It’s the ultimate street in Rome to go for<br />
luxury boutiques and high fashion. After exploring it<br />
for a while and spoiling myself a bit, I sat down at a<br />
coffee table at Caffe Greco, which dates back to the 18th<br />
century. I was sipping my Macchiato when I heard a<br />
man’s voice behind me calling my name. Could someone<br />
in Rome really be saying “Serra?”<br />
“Hey Serra, e che tu?” – (Serra, is that you?)<br />
Surprised, I turned to look and saw a tall, handsome man<br />
moving towards my table. Could this be Alessandro? After<br />
all these years?<br />
“Alex? I don’t believe it, is this really you?”<br />
After a bewildered embrace, Alex (that’s how I would<br />
always call Alessandro) and I sat down at my table. We<br />
had met in Istanbul 20 years ago through a mutual<br />
friend and dated for almost a year. Of course, being from<br />
different worlds was easy back then. We were penniless<br />
lovers whose lives had just begun. We broke up because we<br />
had no money for phone calls or plane tickets.<br />
“Oh Dio, you’re still just as beautiful as I remembered,”<br />
he said, looking into my eyes in that very special romantic<br />
way that only Italians seem to have mastered.<br />
“As are you, Alex. And you still know how to talk to a<br />
woman,” I said with a smile.<br />
As if determined to make even the now-deaf ancient<br />
stone walls of Greco hear our story, Alex and I spoke and<br />
laughed loudly as we reminisced and filled in the gaps.<br />
He had married but it hadn’t worked out. I had been<br />
engaged but broke it off. We were both in Rome, and we<br />
were both single.<br />
“Serra, I have to take care of several things but I want to<br />
take you out to dinner tonight and I won’t accept ‘no’ for<br />
an answer. Deal?”<br />
“Va bene. You can pick me up at my hotel at 8”.<br />
My head was spinning when I got back to my hotel. Was<br />
it the nerves or the amazing red wine? I had exactly two<br />
hours and ten minutes until our appointed time. After a nice<br />
shower, I put on my new powder-colored Valentino gown. I<br />
put on a little make up, took a small bottle of champagne<br />
out of the mini-bar and put on some romantic music to grace<br />
the room’s walls. My ears turned bright red. I thought of the<br />
day I had first met Alex. I was a ditz, but I played the cool<br />
girl so he wouldn’t notice. Many years had passed since that<br />
day. Whether this handsome Italian man was really interested<br />
in me was up to the test of time. Standing in the middle of a<br />
hotel room, being immersed in all those feelings all over again<br />
was very strange, but just as pleasant.<br />
I felt as if Rome’s history was about to change for me. In spite<br />
of having my love taken away from me in a winter month<br />
as a young woman of 20, I had come to Rome as a woman<br />
of 38 to take back my love in a month of love in a month of<br />
autumn...