HÜRRİYET FAALİYET RAPORU 2009

Genel Yayın Yönetmeni’nin Mesajı
12
Hürriyet, 2009 sınavını iyi veren şirketlerden biriydi. Dış dünyada, bankalar birbiri
ardına batıp, beraberinde bağlı medya şirketlerini de Okyanus’un derinliklerine
çekerken, Hürriyet yatırımcısının gözünde büyüdü.
Ekonomik kriz çok kötüdür.
Şirketler için kötüdür, insanlar için daha da kötüdür.
Ama ekonomik kriz aynı zamanda şirketler için bir
“dayanıklılık testi”dir.
2009 krizi, dünyanın 1929 krizinden sonra yaşadığı en
ağır ekonomik hezimetlerden biriydi.
Finans aleminde efsane haline gelmiş şirketlerin,
domino efekti ile iskambil kâğıdı gibi nasıl arka arkaya
devrildiğini gördük.
Hürriyet, 2009 sınavını iyi veren şirketlerden biriydi.
2001 krizinde dimdik ayakta durdu.
Dış dünyada, bankalar birbiri ardına batıp, beraberinde
bağlı medya şirketlerini de Okyanus’un derinliklerine
çekerken, Hürriyet yatırımcısının gözünde büyüdü.
Hem de sadece finansal krizlerle değil, tarihin gördüğü,
belki de göreceği en ağır haksızlıklarla mücadele
ederek bunu başardı.
Gazete, 2008’de, yani kuruluşunun 60’ncı yılında,
tarihinin en büyük yenileşmelerinden birine imza attı.
Gazetenin hem içeriği, hem layout’u radikal bir
değişime uğradı.
Aradan geçen bir yıl, bu yenilenmenin ne anlama
geldiğini herkese gösterdi.
Bugün, giderek tek tipleşen, birbirine benzer hale gelen
Türk basınında Hürriyet, kendisini taklit edenleri baş
başa bırakarak yine farklılaşmayı başardı.
Gazetenin geleneksel yazarlarını korurken, genç yazar
kuşağını yarattı. Türkiye’nin en parlak yazar kadrosunu
oluşturdu.
Ülkede, her alandaki yapıcı ve yaratıcı tartışmalara
Hürriyet haberleri ve yazarları damgasını vurdu.
Son yıllarda özellikle Avrupa’da bir “Hürriyet modeli”
tartışılmaya başlandı.
“Hybrid gazete” örneğinin “Best practice”i olarak
Hürriyet gösteriliyor.
Yani içinde hem en popüler öğeleri barındıran, hem de
ülkenin en iyi siyasi yazarlarını, en başarılı ekonomi
sayfalarını, sosyal ve bilimsel sayfalarını barındıran
başarılı bir rol modeli oldu.
2009 yılı, Hürriyet’in içerik alanında iki önemli adımına
sahne oldu.
Gazete, kültür ve sanat alanında, Türk basının en
başarılı sayfasını hayata geçirdi.
Bu arada spor gazeteciliği alanında devrim
sayılabilecek bir yeniliğe imza attı. Spor sayfalarının
yönetimine basın dışından bir yönetici tayin etti. Bu
yönetici ile konvansiyonel gazetecilikten gelen bir başka
yöneticiyi, yaratıcı bir ilişkiye soktu.
Bu yeni model, Türk basınının geçen yıl en çok
konuşulan konularından biri oldu. Böylece Hürriyet, en
eksik görüldüğü spor gazeteciliği alanında sektörün
öncüsü konumuna geçti.
Hürriyet, 2009 yılında pazardaki rakipleriyle arasını
iyice açtı. Sabah gazetesiyle arasındaki farkı hem tiraj,
hem etkinlik, hem de gazetecilik performansı açısından
kapanması mümkün olmayan bir noktaya getirdi.
Hafta sonu gazeteciliğindeki öncü rolü iyice pekişti. Bu
alandaki pazar öncülüğü daha da güçlendi.
Hürriyet yıllardır, şeffaf yönetim ilkeleri bakımından
takdirle izlenen bir şirketti. Medya yöneticiliği alanında
kuralları belirleyen, performans ölçülerini ortaya koyan
kurumdu.
Gerek “management”, gerek finansal yönetim alanında,
gerekse sosyal sorumluluk kampanyalarında dünyanın
en başarılı medya şirketleri arasında sayılıyordu.
Hürriyet, 2009 ekonomik krizinde bu performansını
bütün dünyaya kabul ettirdi.
Bu arada, yıl sonu itibariyle, dünyada eşi az
görülür ölçüde başarılı bir yönetim değişikliğini de
gerçekleştirdi.
Bu da şirketin kurumsallaşma kültürünün çarpıcı bir
ispatı oldu.
Ertuğrul Özkök