yalnizdegilsinALLAHVARcom

Zaman geçmiĢ, Hz. Ömer yaĢlanmaya baĢlamıĢ ve saçında bir tel beyaz çıkmıĢ.
Bunu görünce adama artık çalıĢmasına gerek kalmadığını çünkü kendisinin
yaĢlandığını ve yaĢlılığın da insana ölümü hatırlattığını anlamıĢ.
Ġnsanoğlu böyledir, ölüm her yaĢta gelse de o yine de gençken ölmeyeceğini,
yaĢlandıktan sonra öleceğini düĢünürmüĢ. Bu sebeple yaĢlanmak, çirkinleĢmek, elden
ayaktan düĢmek onlar için önemli bir imtihandır.
اّللَّ‏ ‏ُل الَّذِْ‏ خَلَ‏ َ ‏ُلم مّ‏ ‏ِه ضَعْفٍء ثُلمَّ‏ اَعَلَ‏ مِه بَعْدِ‏ ضَعْفٍء قُلَُّ‏ ةً‏ ثُلمَّ‏ اَعَلَ‏ مِه بَعْدِ‏ قُلَُّ‏ ةٍء ضَعْنًا ََ َْٕ ‏َةً‏ َٔ ‏ْلُل ‏ُل مَا َٔ ‏َا
ََ ‏ٌُلَُ‏ الْعَلِٕمُل الْ‏ ‏َدِٔ‏ ‏ُلز
“Allah, sizi bi za‟ftan yarattı, sonra (bu) za‟fın ardından bir kuvvet
kıldı, sonra bu kuvvetin ardından da bir za‟f ve yaĢlılık verdi. Dilediğini
yaratır. O, bilendir, güç yetirendir.” (Rum Suresi, 54. Ayet)
Ölümden korkan kiĢiler yaĢlılıktan da korkarlar. Hatta onlar yanlarında birileri
(anne ve babaları yahut baĢka yakınları) yaĢandığı zaman onları huzur evlerine yahut
da bakım evlerine göndererek onlara bakmaktan kaçarlar, onlardan mümkün mertebe
uzak kalırlar. Çünkü onlar kendilerine yaĢlılığı, dolayısıyla ölümü hatırlatırlar. Oysa
Müslüman kiĢiler tam tersi yaĢlılara ve hastalara bakar, onlardan hayır duası almak
için ellerinden geleni yaparlar. Zaten Allah da, Müslümanlara bu Ģekilde
davranmalarını emretmiĢtir.
ََ قَضَّ‏ رَبُّبكَ‏ أََّٜ‏ تَعْ‏ ‏ُلدُلَاْ‏ ئَِّٜ‏ ئَِّٔايُل ََ بِالَُْ‏ الِدَْٔهِ‏ ئِحْظَاوًا ئِمَّا َٔ ‏ْلُل ‏َهَّ‏ عِىدَكَ‏ الْ‏ ِ ‏َزَ‏ أَحَدُلٌُلمَا أََْ‏ كٌَُِٝلمَا ََٝ تَ‏ ‏ُلل لٍَُّلمَ‏
أ ‏ُل وٍّء ََ َٜ تَىٍَْزْ‏ ‏ٌُلمَا ََ قُلل لٍَُّلمَا قَُْ‏ ًٜ كَزِ‏ ‏ٔمًا
“Rabbin, O‟ndan baĢkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya
iyilikle davranmayı emretti. ġayet onlardan biri veya ikisi senin yanında
yaĢlılığa ulaĢırsa, onlara “Öf” bile deme ve onları azarlama; onlara güzel
söz söyle.” (Ġsra Suresi, 23. Ayet)
ÖLÜM KORKUSU ĠLE ĠMTĠHAN
Hastalık konusunu ölüm korkusu ile birlikte anlattığım için sizlere tekrar aynı
Ģeyleri söylemek yerine bu konuda inmiĢ olan ayetleri konu alalım.
أَْٔىَمَا تَ‏ ‏ُلُوُلُاْ‏ ‏ُٔلدْرِ‏ ك ‏ُّبمُل الْمَُْ‏ اُل ََ لَُْ‏ كُلىتُلمْ‏ ِٓ بُلزُلَجٍء مُّب ‏ََّٕدَةٍء ََ ئِن تُللِ‏ ‏ٍُْلمْ‏ حَظَىَة ‏ٌف َٔ ‏ُلُلُلُاْ‏ ‏ٌَذِيِ‏ مِهْ‏ عِىدِ‏ اّللّ‏ ِ ََ ئِن
تُللِ‏ ‏ٍُْلمْ‏ ِ طَّٕ‏ ‏َة ‏ٌف َٔ ‏ُلُلُلُاْ‏ ‏ٌَذِيِ‏ مِهْ‏ عِىدِكَ‏ قُللْ‏ كُللًّ‏ مّ‏ ‏ِهْ‏ عِىدِ‏ اّللّ‏ ِ ‏َمَا لٍَِإُلٜ‏ الْ‏ َُْ ِ َٜ َٔ ‏َادُلَنَ‏ ‏َٔنْ‏ ‏ٍَُلُنَ‏ حَدِٔلًا
“Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim
edilmiĢ Ģatolarda olsanız bile…” (Nisa Suresi, 78. Ayet)
قُللْ‏ ئِنَّ‏ الْمَُْ‏ اَ‏ الَّذِْ‏ تَنِزُّبَنَ‏ مِىًُْل ‏َاِوًَُّل مُلَٝ‏ قِٕ‏ ‏ُلمْ‏ ثُلمَّ‏ تُلزَدُّبَنَ‏ ئِلَّ‏ عَالِمِ‏ الْ‏ َْٕ ِ ََ ال ‏ٍََّادَةِ‏ ‏َُٕلىَ‏ ِ ّ ‏ُل ‏ُلم بِمَا كُلىتُلمْ‏ تَعْمَلُلُنَ‏