30.10.2015 Views

yalnizdegilsinALLAHVARcom

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Mesnevi‘de Hz. Mevlana çok güzel bir kıssa anlatır. Hz. Musa bir gün yolda<br />

yürür iken, bir çobanın duasına kulak misafiri olur. Çobanın duası<br />

Ģöyledir; “Kurban olduğum Allah’ım. Seni ne kadar severim, bir bilsen. Ne<br />

istersen yaparım, yeter ki Sen iste. Sürüdeki en yağlı koyunu kes desen, gözümü<br />

kırpmadan keserim Sen’in için. Koyun kavurması güzeldir Allah’ım, kuyruk yağını<br />

da alır pilavına katarsın, tadına yenmez olur.”<br />

Hz. Musa biraz daha yaklaĢır ve çoban Hz. Musa‘yı görmeden duasına devam<br />

eder; “Yeter ki Sen dile, ayaklarını yıkarım. Kulaklarını temizler, bitlerini<br />

ayıklarım. Ne kadar çok severim ben Sen’i. Sana çok hayranım.” Hz. Musa duanın<br />

devamını duyunca çok sinirlenir ve çobanın duasını hemen keser. Çobana Ģöyle<br />

seslenir: ― Seni cahil adam, sus hemen! Sen ne dediğini bilir misin? Allah pilav yer<br />

mi? Allah‘ın ayakları mı var yıkayasın? Böyle dua edilmez, günaha giriyorsun. Hemen<br />

tövbe et!‖<br />

Çoban, Hz. Musa‘dan duyduklarından sonra çok utanır. Öyle utanır ki<br />

kulaklarına kadar kızarır. Hz. Musa‘ya bir daha böyle dua etmeyeceğine ağlayarak<br />

yemin eder. Hz. Musa da vakit kararana kadar çobana temel duaları ezberletir. Çobanın<br />

yanından ayrılırken, ―Allah benden razı olur, hayırlı bir iĢ yaptım‖ diye düĢünerek<br />

yoluna devam eder.<br />

Musa Peygamber gece uyurken bir ses ile uyandı. Seslenen Rabbi idi: ―Ey<br />

Musa! Sen bugün ne yaptın? Senin görevin ayırmak mıdır, buluĢturmak mıdır? Garip<br />

çobanı azarladın. Ama sen onun bana ne kadar yakın olduğunu anlayamadın. O<br />

ağzından çıkan lafı bilmese de inancında samimiydi. Kalbi temiz, niyeti halisti.<br />

Biz kelimelere değil, niyete bakarız! Kelimelere bakacak olsa yeryüzünde insan<br />

kalmazdı!<br />

Biz çobandan razıydık. BaĢkasına Medih olan söz sana zemdir. Ona bal olan,<br />

sana zehirdir. Sen iĢittiklerini inkâr ve küfür saydın ama bilsen ki bir kabahati varsa<br />

bile, ne tatlı bir kabahattir onun ki.‖<br />

<br />

Hz. Musa hatasının farkına vardı. Sabah olur olmaz çobanın yanına gitti.<br />

Çobanın yine dua ettiğini gördü. Ama önceki gün gibi içten değil. Hata yapmamak<br />

adına ezberlediklerini hatırlamaya çalıĢıyor, duraksıyor, kekeliyor ve terliyordu.<br />

Hz. Musa orada hatasını bir kez daha anladı ve çobana Ģöyle seslendi; ―Ey<br />

dost, ben hatalıyım. Ne olur affet. Sen bildiğin gibi dua et. Senin duan Allah nazarında<br />

bu söylediklerinden daha kıymetlidir.‖<br />

Bu kıssadan da alınacak hisse, duanın herhangi bir Ģeklinin, Ģablonunun<br />

olmadığıdır. Tabii ki büyük zatların, peygamberlerin duaları değerli ve makbuldür ama<br />

zor bir anında insanın içtenlikle ettiği bir duanın da önemi büyüktür.<br />

Ümit ile hayal birbirine karıĢtırılmamalıdır. Hayallerle yaĢayan insan, sadece<br />

kendini avutacaktır. Ancak ümit besleyen insan kendini kandırmaz, istediği Ģeyin bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!