26.02.2013 Views

okumalarım - Zeki Zikrullah Kırmızı * Okumanın Sonuna Yolculuk

okumalarım - Zeki Zikrullah Kırmızı * Okumanın Sonuna Yolculuk

okumalarım - Zeki Zikrullah Kırmızı * Okumanın Sonuna Yolculuk

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Höller‟lerin çatı arası konuğu anlatıcı, aynı çatı odasında konukluk eden ve<br />

ölen kızkardeĢi için ormanlık alanın ortasında konik yapı tasarısı üzerinde çalıĢan<br />

dostu Roithamer‟in özkıyımının (intihar) arkasından kiĢisel belgeliğini, notlarını<br />

düzeltmeye koyulur.<br />

Anlatıcı, Roithamer‟in arkasındaki hakikatin peĢindedir ya da bundan<br />

çıkarması gereken sonuçları çıkarmaya çalıĢır gibidir. Bu özkıyımı, ölümü<br />

açıklamaya yetecek hiçbir gerekçesi, açıklaması yoktur aslında dünyanın. Tersine<br />

bu dünyaya verilebilecek biricik ve geçerli yanıt gibi duruyor ölüm: “…bu devletin<br />

vicdanı Roithamer gibi birçok insana karşı suçlu, vicdanında bütünüyle hain ve alçak bir tarih<br />

yatmakta, devlet olarak bu daimi sapıklık ve orospuluk.” (21)<br />

Bu yanıtın bileĢenleri arasında ölümün dıĢında baĢka Ģeyler de var kuĢkusuz.<br />

Örneğin, yavaĢlığın savunusu: “…bugün dünyada her şey haddinden fazla acelecilik, derdi,<br />

her şeye haddinden fazla acele ediliyor ve sürekli haddinden fazla acele ediliyor, hiçbir şey<br />

beklenmiyor, her şeye hemen haddinden fazla acele ediliyor ve her yanda her şeyin üzerine<br />

tamamen düşüncesizce saldırılıyor, nereye bakarsak bakalım, hemen saldırılıyor ve bu da sonuçta<br />

kaos yaratıyor.” (107) Ama yavaĢlık, vb. ölüm denli kesin sonuç yaratamayabilir.<br />

Ġnsan neden kendine kıyar sorusunun Bernhard‟ca yanıtı iĢe dalıp unutmamak:<br />

“İnsanlar intihar etmek yerine işe dalıyorlar.” (218) “Her gün umutlarımızı bağladığımız kişilerdir<br />

kendilerini öldürenler, diye yazmış Roithamer, yetenek ve duruşlarını sevdiklerimizdir ve<br />

yakınlıklarının en çok hoşumuza giden oluşu ve en güvendiğimiz kişilerdir, diye yazmış Roithamer.”<br />

(219) Uyandığımızda her zaman korkutan bir varoluĢ sınırına uyandığımız için<br />

utanırız, diyor Thomas Bernhard. Ben uzatmadan, bu varoluĢ sınırının Bernhard‟ın<br />

oluĢturduğu yapıtın kendi olduğunu, daha doğrusu onun yapıtının bizi utandırdığını<br />

söyleyeceğim.<br />

Sonuçta anlatıcı düzeltilebilecek bir Ģey olmadığını anlar:<br />

“Düzelttiğimde mahvediyorum, mahvettiğimde yok ediyorum, diye yazmış Roithamer. Eskiden<br />

düzelti diye adlandırdığı kötüleştirmek, mahvetmek, yok etmekmiş diye yazmış Roithamer. Bu taslak<br />

da (koni) delilikten başka bir şey değil…” (238)<br />

***<br />

Kovel, Joel; Doğanın Düşmanı: Kapitalizmin Sonu mu,<br />

Dünyanın Sonu mu? (2002), Çev. Gürol Koca<br />

Metis Yayınları, Birinci Basım, Haziran 2005, İstanbul, 333 s.<br />

New York‟ta öğretim üyeliği görevi yapan, bir dönem ABD BaĢkanlık<br />

seçimlerine aday olan, asıl uzmanlığı psikanaliz ve psikoterapi olmasına karĢın<br />

siyaset ve ekolojiyle küresel ölçekte ilgili Joel Kovel‟in yapıtı öncelikle sağlam, cesur<br />

söylemiyle, sonra da sıkı eleĢtirisiyle dikkatimi çekti. Bu eleĢtiri çalıĢma boyunca<br />

küresel ekosistemin baĢdüĢmanı kapitalizme (ve özel mülkiyete) yönelmekle birlikte,<br />

değerini muhalif görünen ama varolan dizgeyi (sistem) doğrudan ya da dolaylı<br />

besleyen değiĢik toplumsal giriĢimlere de dokunmasından alıyor.<br />

Bir kere yalana dolana sapmadan sorunu adıyla koyuyor ortaya: Sorun insanlık<br />

tarihinde hiç olmadığı denli birkaç yüzyıldır kapitalizm sorunudur ve yapısaldır.<br />

ĠyileĢtirmeler, vb. ile dizgeiçi çözüm olanaksızdır. Ya kapitalizm bitecek ya da dünya<br />

ekosistemi! BaĢka bir seçenek yok Kovel‟e (ve elbette bana) göre.<br />

10

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!