02.06.2013 Views

Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı

Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı

Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

e) Amme borçlusu veya borçlular lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idarelerince<br />

haciz varakalarına istinaden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar,<br />

teminat olarak kabul edilecektir.<br />

6. 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin (5) numaralı bendi uyarınca, üçüncü şahıslar tarafından borçlu<br />

lehine teminat olarak gösterilen menkul veya gayrimenkul malların da teminat olarak alınması mümkündür. Bu durumda,<br />

üçüncü şahsın kendisine ait malı başkasının borcuna karşılık teminat olarak vermek istemesi halinde, bu iradesini açık bir<br />

şekilde gösteren imzalı muvafakat yazısını tahsil dairesine bizzat getirmesi gerekmektedir.<br />

Ancak, muvafakat yazısının bizzat üçüncü şahıs tarafından getirilmemesi halinde, üçüncü şahıs tarafından<br />

imzalanmış ve noter tarafından onaylanmış bir örneğinin tahsil dairesine gönderilmesi yeterli olacaktır.<br />

Muvafakat yazısında; alacaklı tahsil dairesinin ismi, borçlunun adı, soyadı/unvanı, T.C. Kimlik/Vergi Kimlik<br />

Numarası, borcun türü, dönemi, tutarı, teminatın asli ve fer’i alacakları kapsamak üzere ve 6183 sayılı Kanunun 10 uncu<br />

maddesinin (5) numaralı bendi gereğince teminat olarak verildiği, teminat olarak gösterilen menkul ve/veya gayrimenkul<br />

malın özellikleri belirtilecek ve malın teşhisine yarayacak belge fotokopileri de eklenecektir.<br />

Bu şekilde muvafakat yazısı alındıktan sonra, haciz varakasına istinaden mal gayrimenkul ise tapu müdürlüğüne<br />

haciz tebliğ edilmek, mal menkul mal ise haciz tutanağı ile haczedilmek ve Kanunun 82 ve 83 üncü maddelerinde<br />

gösterilen esaslar dairesinde gerekli muhafaza tedbirleri alınmak suretiyle haciz işlemleri gerçekleştirilecektir.<br />

7. Amme borçlusu veya borçlu lehine üçüncü şahıslar tarafından elbirliği (iştirak halinde) mülkiyetine konu<br />

gayrimenkullerin teminat olarak gösterilebilmesi için 4721 sayılı Kanunun 701 ve devamı maddeleri uyarınca diğer<br />

ortakların (maliklerin) muvafakatı gerektiğinden bu tür malların teminat olarak alımı sırasında bu hususun göz önünde<br />

bulundurulması gerekmektedir.<br />

8. 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi hükmüne göre verilen teminatların sonradan tamamen veya kısmen<br />

değerini kaybetmesi veya borç tutarının artması halinde, teminatın tamamlanması veya yerine başka teminat gösterilmesi<br />

istenecektir. Üçüncü kişiler tarafından gösterilen teminatın değerinin azalması halinde, teminatın tamamlatılmasının<br />

borçludan isteneceği tabiidir.<br />

Aynı madde hükmüne göre borçlu, tahsil dairesinin kabulüne bağlı olarak daha önce verdiği teminatı kısmen<br />

veya tamamen başka bir teminatla değiştirebilecektir.<br />

9. 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde teminatın nev’ileri belirtildikten sonra, bu maddeye göre teminat<br />

sağlayamayanlara, Kanunun 11 inci maddesiyle (kabulü tahsil dairesinin ihtiyarına bırakılmak suretiyle) muteber bir şahsı<br />

müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu olarak gösterebilme imkanı tanınmıştır.<br />

10. Şahsi kefalet, tespit edilecek şartlara uygun olarak noterden tasdikli mukavele ile tesis edilecektir. Buna<br />

göre, alacaklı tahsil dairelerince, 6183 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre şahsi kefalet tesis edilmesi halinde bu<br />

tebliğin ekinde yer alan şahsi kefalet senedinin (EK-2), Kanunun 14 üncü maddesine göre şahsi kefalet tesis edilmesi<br />

halinde bu tebliğin ekinde yer alan taahhüt/şahsi kefalet senedinin (EK-3 ve EK-4) ve Kanunun 48 inci maddesine göre<br />

şahsi kefalet tesis edilmesi halinde bu tebliğin ekinde yer alan şahsi kefalet senedinin (EK-5) düzenlenmesi ya da bu<br />

eklere uygun belgelerin aranılması gerekmektedir.<br />

II. İhtiyati Haciz<br />

1. 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde; 7 bent halinde gösterilen hallerden herhangi birinin mevcudiyeti<br />

halinde, hiç bir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla<br />

borçlunun mallarına ihtiyati haciz tatbik edileceği düzenlenmiştir.<br />

2. 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine istinaden alınacak ihtiyati haciz kararlarının haciz varakalarına<br />

dayanması gerekmekte olup, ihtiyati haciz kararı verme yetkisi alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuruna<br />

aittir.<br />

3. 5345 sayılı Kanunla kurulan <strong>Gelir</strong> <strong>İdaresi</strong> <strong>Başkanlığı</strong>na doğrudan bağlı vergi dairesi başkanlıklarının<br />

kurulduğu yerlerde ise aynı Kanunun 33 üncü maddesi gereğince <strong>Gelir</strong> <strong>İdaresi</strong>ne bağlı tahsil daireleri (bağlı vergi<br />

daireleri dahil) tarafından takip ve tahsil edilen amme alacakları için ihtiyati hacze karar verme yetkisi vergi dairesi<br />

başkanlarına aittir.<br />

4. Alacaklı amme idaresinin il özel idaresi olması halinde, ihtiyati hacze karar verme yetkisi valiye; belediye<br />

olması halinde ise belediye başkanına aittir.<br />

5. İhtiyati haczin amacı amme alacağını teminat altına almak olup, tahsil dairelerince mükellefin menkul ve<br />

gayrimenkul malları ile diğer hak ve alacaklarının kaçırılmasına engel olunması ve ihtiyati haciz uygulamasından<br />

beklenen faydanın elde edilebilmesi için, ihtiyati haciz kararının ivedilikle uygulanması zorunludur. Dolayısıyla, ihtiyati<br />

haciz kararlarına ilişkin işlemlerin elden takip edilerek gecikmeye yer verilmeden tamamlanması ve haciz kararlarının<br />

gerek hazırlanması ve gerekse uygulanması aşamalarında gizlilik içerisinde hareket edilerek borçlunun mallarını<br />

kaçırmasına engel olunması gerektiği tabiidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!