Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı
Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı
Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
2. 6183 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde de iflas yoluyla takip cebren tahsil şekillerinden biri olarak<br />
tanımlanmıştır.<br />
İflas muameleleri, 2004 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütüldüğünden, alacaklı tahsil daireleri iflas yoluyla<br />
takip taleplerini yetkili birimleri aracılığı ile dava açarak yapabileceklerdir. Amme borçlusunun iflasının açılmasına karar<br />
verilmesi halinde, iflasın açıldığı andan itibaren tahsil dairelerince takip ve tahsilat yapılması mümkün bulunmamaktadır.<br />
Bu nedenle, iflas yoluyla takip muamelelerine başvurulması sırasında bu hususun göz ardı edilmemesi<br />
gerekmektedir.<br />
3. 2004 sayılı Kanunun 4949 sayılı Kanunla değişik 179 ve devamı maddelerinde iflas ertelemesine ilişkin<br />
hükümler düzenlenmiştir.<br />
Bu düzenlemelere göre, 2004 sayılı Kanunda öngörülen şartlar çerçevesinde, amme borçlusunun iflasının<br />
ertelenmesine karar verilmesi halinde, alacaklı tahsil dairelerince erteleme kararı devam ettiği sürece takip<br />
yapılamayacaktır. Ancak iflas ertelemesi, iflasın açılması hükmünde olmadığından, amme alacaklarına gecikme zammı<br />
uygulanmasına devam edilecektir.<br />
II- Konkordato<br />
1. 6183 sayılı Kanunun 101 inci maddesi ile amme idaresi tarafından iflas talebinde bulunulsa dahi tasdik edilen<br />
konkordatonun amme alacakları için mecbur olmadığı hükme bağlanmıştır.<br />
2. Konkordato müessesesi 2004 sayılı Kanunun 285 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.<br />
2004 sayılı Kanunun 303 üncü maddesinde de “Tasdik edilen konkordato alacakları mühlet kararından önce<br />
veya komiserin onayı olmaksızın konkordatonun tasdikine kadar doğmuş bütün alacaklar için mecburidir. Rehinli<br />
alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ile bu Kanunun 206 ncı maddesinin birinci fıkrasında<br />
sayılan Devlet alacakları müstesnadır.” hükmüne yer verilmek suretiyle Devletin kamu hukukundan doğan belli<br />
alacakları için konkordatonun mecburi olmadığı hususu belirtilmiştir.<br />
Ancak, 6183 sayılı Kanunun 101 inci maddesi tür ayrımına ya da alacaklı amme idaresi ayrımına gitmeden<br />
Kanun hükümlerine göre takip edilen tüm amme alacakları için tasdik edilen konkordatonun mecburi olmadığını açıkça<br />
hükme bağladığından bu hususta herhangi bir tereddüde yer olmadığı tabiidir.<br />
3. 2004 sayılı Kanunda 4949 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, 289 uncu madde “Mühlet içinde borçlu<br />
aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce yapılmış<br />
takipler durur, ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren<br />
müddetler işlemez.” şeklini aldığından, konkordato kararı tasdik edilen amme borçlusu hakkında, aynı Kanunun 287 nci<br />
maddesine göre icra mahkemesince tayin edilen mühlet içerisinde, takip yapılmasına imkan bulunmamaktadır.<br />
ÜÇÜNCÜ KISIM<br />
Zamanaşımı, Terkin, Yasaklar ve Cezalar, Son Hükümler, Ek ve Geçici Maddeler<br />
I- Tahsil Zamanaşımı<br />
BİRİNCİ BÖLÜM<br />
Zamanaşımı ve Terkin<br />
1. 6183 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim<br />
yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar, para cezalarına ait hususi kanunlardaki<br />
zamanaşımı hükümleri mahfuzdur.<br />
Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.” hükmü yer almaktadır.<br />
6183 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde, Kanunda geçen para cezaları teriminin; amme, tazminat ve inzibati<br />
mahiyette olsun olmasın tüm para cezalarını ifade ettiği hükme bağlanmıştır.<br />
Para cezaları, 6183 sayılı Kanunda da yapıldığı üzere, mahiyetlerine göre tasnif edilebileceği gibi, para<br />
cezalarını veren birimler itibarıyla da tasnif edilebilir.<br />
Para cezalarını veren birimler itibarıyla para cezaları, idari para cezaları ve adli para cezaları olarak tasnif<br />
edilmektedir.<br />
İdari para cezaları ile ilgili olarak zamanaşımına ilişkin özel hükümler 5326 sayılı Kabahatler Kanununda<br />
düzenlenmiş olup, söz konusu düzenlemelere yönelik açıklamalar anılan Kanunla ilgili <strong>Tahsilat</strong> <strong>Genel</strong> <strong>Tebliği</strong>nde<br />
yapıldığından bu bölümde ayrıca açıklama yapılmamıştır.<br />
Adli para cezaları ile ilgili zamanaşımı süreleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda özel düzenleme bulunması<br />
halinde bu hükümlere göre, aksi halde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenecektir.