02.06.2013 Views

Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı

Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı

Tahsilat Genel Tebliği - Gelir İdaresi Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

üncü maddede yer alan hükümler çerçevesinde satış bedelinin amme alacağına rüçhanlı olan alacaklar ile takip giderlerini<br />

aşmaması halinde de tahsil dairesi satıştan vazgeçebilecektir.<br />

I- Gayrimenkul Malların ve Gemilerin Haczi<br />

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM<br />

Gayrimenkul Malların Haczi ve Satışı<br />

1. 6183 sayılı Kanunun 88 inci maddesinde, her türlü gayrimenkul malların ve gemilerin haczinin, bu malların<br />

kayıtlı oldukları sicillere işlenmek üzere ve haciz bildirisi düzenlenmek suretiyle tapuya veya gemi sicillerinin tutulduğu<br />

daireye tebliğ edilerek yapılacağı belirtilmiştir.<br />

2. Gayrimenkul ve gemilerin, gerek teminat olarak alınmaları ve gerekse ihtiyati veya kat’i olarak<br />

haczedilmeleri durumlarında, tahsil dairelerince amme alacağı tutarının haciz bildirilerinde mutlaka bildirilmesi<br />

zorunludur. Düzenlenecek haciz bildirilerinin amme alacağının aslını ve fer’ilerini kapsamasına dikkat edilmesi<br />

gerekmektedir.<br />

Bu şekilde hacze konu olan amme alacağı tutarının haciz tarihinden sonra artması halinde re'sen; borçlusu<br />

tarafından ödemede bulunulmak veya diğer şekillerde tahsilat yapılmak suretiyle azalması halinde de ilgililerin talebi<br />

üzerine son durumları (bakiye tutarı) ilgili tapu veya gemi siciline bildirilir.<br />

3. 6183 sayılı Kanunun 88 inci maddesi hükmü gereğince, gayrimenkulün haczi onun hasılat ve menfaatlerini de<br />

kapsamaktadır. Bu nedenle tahsil dairesinin, haczettiği gayrimenkulün hasılat ve menfaatlerini toplaması, idare ve<br />

işletilmesi için lazım gelen tedbirleri bizzat alması gerekir.<br />

4. 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre, teminat olarak gösterilen gayrimenkullerin teminat olarak kabulü,<br />

ihtiyaten veya kat’i hacizleri sırasında aşağıdaki açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.<br />

a) 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 684 üncü maddesi ile bir şeye malik olan kimsenin o şeyin bütünleyici<br />

parçasına da malik olacağı, bütünleyici parçanın (mütemmim cüz), yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o<br />

şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parça<br />

olduğu hükme bağlanmıştır. Örneğin, bir binadan tahripsiz olarak ayrılmayan veya ayrıldığı takdirde tesis ve inşaatın<br />

büyük hasar görmesine neden olacak olan kalorifer, su ve elektrik tesisatı gibi.<br />

Eklenti (teferruat) ise aynı Kanunun 686 ncı maddesine göre, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya<br />

yerel âdetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında<br />

birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi<br />

belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar. Örneğin, bir otel binasının içindeki möbleler ve bir tekstil fabrikasının içindeki<br />

tezgahlar gibi.<br />

4721 sayılı Kanunun 684 üncü maddesi gereğince, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da<br />

(mütemmim cüzlerine de) malik olur. Bu sebeple bütünleyici parçalar asıl şeyin tabi olduğu hukuki hükümlere tabidir ve<br />

bunlar asıl şeyden ayrılmadıkça üzerlerinde bağımsız bir hak tesis edilemeyeceği gibi temlik ve haciz edilemez. Eklenti<br />

ise, yukarıda belirtildiği üzere müstakil varlığı olan menkul bir maldır.<br />

Ancak, 4721 sayılı Kanunun 686 ncı maddesinin birinci fıkrasında “Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi<br />

belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla, yapılan bir ipotek işleminde eklentinin<br />

hariç bırakıldığı kararlaştırılmış ve bu karar tapu siciline kayıt ettirilmiş ise o takdirde eklenti ipoteğe dahil<br />

olmayacağından müstakilen haczi mümkündür.<br />

4721 sayılı Kanunun 862 nci maddesinde, “Rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte<br />

yükümlü kılar. Rehnin kuruluşu sırasında makine, otel döşeme eşyası gibi açıkça eklenti olarak gösterilen ve tapu<br />

kütüğünde beyanlar sütununa yazılan şeyler, kanuna göre bu nitelikte olamayacakları ispat edilmedikçe eklenti sayılır.<br />

Üçüncü kişilerin eklentiler üzerindeki hakları saklıdır.” hükmü yer almaktadır.<br />

b) Fabrika ve benzeri müesseselerin makine ve mallarının teminat olarak gösterilmesi halinde,<br />

- Bunların kabulünden önce mahiyetleri ile hukuki durumlarının araştırılması,<br />

- Yapılacak bu araştırmalar esnasında bina ile makinelerin iktisadi bir bütünlük teşkil ettiğinin (binanın<br />

makinelere uygun bir şekilde yapıldığının, bütün makinelerin betonla yere veya duvarlara sabitlendiğinin, bunların<br />

çıkarılmasının binayı tahrip etmeden mümkün olmayacağının ve bu işlemlerin binanın kıymetini azaltacağının) tespit<br />

edilmesi halinde, söz konusu gayrimenkulün bütünleyici parçası sayılması,<br />

- Şayet bu makineler mahalli örfe ve malikin sarih arzusuna göre fabrikanın işletilmesi veya muhafazası için<br />

daimi bir tarzda tahsis edilmiş ve takılmışsa ve bunların fabrikadan çıkarılması halinde binanın tahribi mevzubahis<br />

değilse bu makinelerin eklenti olarak kabul edilmesi,<br />

gerekmektedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!