Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ÖĞRENME <strong>PSİKOLOJİSİ</strong> III. ÜNİTE – ÖĞRENME KURAMLARI<br />
Pavlov Deneyi Kavramları<br />
Nötr uyarıcı: Organizmanın başlangıçta herhangi bir<br />
tepki vermediği yapay uyarıcıdır (Zil sesi Pavlov’un<br />
deneyinde deney öncesi nötr bir uyarıcıdır.).<br />
Doğal uyarıcı (Koşulsuz uyarıcı): Organizmanın<br />
doğuştan getirdiği özellikler nedeniyle bir koşula gerek<br />
kalmaksızın doğal tepki verdiği uyarıcıdır. Yani<br />
öğretilmemiş uyarıcıdır. Sıcaklık, soğukluk, yiyecek,<br />
su, gürültü gibi uyarıcılar koşulsuz uyarıcılardır.<br />
Yapay/Şartlı uyarıcı (Koşullu uyarıcı): Organizmanın<br />
sonradan kazandığı özellikler nedeniyle bir koşula bağlı<br />
olarak tepki vermeyi öğrendiği uyarıcıdır. Yani<br />
öğretilmiş uyarıcıdır. Deney sonrasında zil artık koşullu<br />
uyarıcı haline gelmiştir.<br />
Doğal tepki (Koşulsuz tepki): Organizmanın doğal<br />
uyarıcıya verdiği tepkidir. Canlının doğuştan sahip<br />
olduğu tepkidir. Yani öğrenme ürünü değildir. Deneyde<br />
ete verilen salya tepkisi, sıcak ortamda terleme, soğuk<br />
ortamda üşüme birer doğal tepkidir.<br />
Şartlı tepki (Koşullu tepki): Organizmanın koşullu<br />
uyarıcıya verdiği tepkidir. Belli bir şarta bağlı olarak<br />
verilen tepkidir. Zilden sonra salya salgılamak şartlı<br />
tepki haline gelmiştir. Çünkü salya zilden sonra gelen et<br />
şartına bağlanmıştır.<br />
Klasik Şartlanma Özellikleri<br />
1. Klasik şartlanma refleksif ve doğuştan getirilen<br />
davranışlara dayalı olarak geliştirilmiştir.<br />
2. Klasik şartlanmada denek pasiftir, etkin rol<br />
oynamaz. Tepki çevreden gelen uyarıcılarla başlar.<br />
3. Klasik şartlanmada aralıklı bir şekilde yapılan<br />
tekrar (etin verilmesi) öğrenme için temeldir.<br />
Klasik Şartlanma İlkeleri<br />
1. Genelleme: İki türlü genelleme vardır.<br />
a) Uyarıcı genellemesi: Koşullu uyarıcıya (zil) karşı<br />
gösterilen tepkinin koşullu uyarıcıya benzeyen diğer<br />
uyarıcılara da gösterilmesidir. Mesela; Derya’yı<br />
sokakta bir köpek ısırmıştır ve canı yanmıştır; Derya<br />
artık bundan sonra gördüğü bütün köpeklerden korkar.<br />
Bir çocuğun her sakallıya dede demesi. Beyaz önlüklü<br />
bir doktordan korkan bir çocuğun beyaz giyinmiş<br />
herkesten korkması. Duyduğu süren sesinin itfaiye<br />
aracına ait olduğunu öğrenen çocuk bu sese benzer<br />
sesler duyduğunda da (polis aracı, ambulansın siren sesi<br />
gibi) bu seslerin itfaiye aracına ait olduğunu söylemesi.<br />
b) Tepki genellemesi: Aynı uyarıcıya veya benzer<br />
durumlara aynı veya benzer tepkilerin verilmesidir.<br />
Mesela; Uzmanlık alanı olan sinema konusunda yaptığı<br />
açıklama nedeniyle övgüler alan bir film eleştirmeninin,<br />
bundan sonra her konuda görüş belirtmeye başlaması<br />
(2011 KPSS). Saçını şekillendirmek için jöle süren<br />
Ahmet bir dahaki sefere saçına limon sürerek şekil<br />
vermesi. Eve geç kalan Zafer, kendisine kızan annesine<br />
ayağını incittiğini söyler ve annesi kızmayı bırakarak<br />
ona şefkat gösterir. Bu olaydan sonra, Zafer ders geç<br />
kaldığı günlerde benzer bir yalan söyleyerek öğretmenin<br />
azar işitmesinden kurtulmaya çalışması (2006 KPSS).<br />
- 9 -<br />
2. Ayırt etme: Organizmanın koşullu uyarıcıya<br />
benzeyen uyarıcılar içerisinde koşullu uyarıcıyı<br />
seçerek sadece koşullu uyarıcıya tepkide bulunması<br />
ve diğerlerine aynı tepkiyi vermemesidir. Mesela;<br />
bireyin kendisini ısıran sokak köpeği ile komşusunun<br />
evinde beslediği köpeği ayırt etmesi. Bir çocuğun<br />
itfaiye aracının siren sesini, polis ve ambulans<br />
seslerinden ayırt etmeyi öğrenmesi.<br />
Uyarı: Ayırt etmeyi sağlayan uyarıcıya ayırt edici<br />
uyarıcı denir. Yani bir davranışın yalnızca belli bir<br />
uyarıcı karşısında sergilenmesi sürecinde etkili olan<br />
o uyarıcı ayırt edici uyarıcıdır. Ayırt edici uyarıcı<br />
tarafından kontrol edilen bir davranış o uyarıcı<br />
karşısında sergilenirken başka uyarıcılar karşısında<br />
sergilenmez. Mesela; itfaiye aracı örneğinde siren<br />
sesi ayırt edici uyarıcıdır. Hatice ne zaman fotoğraf<br />
çekilecek olsa saçını düzeltmektedir (2010 KPSS).<br />
Burada fotoğraf çektirmek ayırt edici uyarıcıdır. Bir<br />
bebeğin sadece annesine gülümsemesi.<br />
3. Davranışta Kontrast (zıtlık): Bir davranışın farklı<br />
ortamlarda sergilenmesine karşın bu ortamlardan<br />
birinde pekiştirilip diğerinde pekiştirilmemesine bağlı<br />
olarak bu davranışın pekiştirilmeyen ortamda<br />
gösterme sıklığının azalıp pekiştirilen ortamda<br />
gösterilme sıklığının artmasıdır. Mesela; evde<br />
oldukça saldırgan olan okulda ise cezalandırıldığı için<br />
aynı davranışları yapamayan bir öğrencinin evde bu<br />
davranışları yapma sıklık ve süresinin artması (2010<br />
KPSS).<br />
4. Bitişiklik: Koşullu/şartlı (zil) ve doğal/koşulsuz<br />
uyarıcıların (et) peş peşe verilmesi durumudur. En<br />
ideal süre yarım saniyedir.<br />
5. Habercilik: Koşullu/şartlı uyarıcı (zil),<br />
doğal/koşulsuz uyarıcının (et) geleceğini haber verici<br />
nitelik taşımasıdır. İki türlüdür.<br />
a) Olumlu Habercilik (İleriye doğru koşullanma):<br />
Koşullu uyarıcının kendisinden sonra gelecek koşulsuz<br />
uyarıcının habercisi niteliğini taşımasıdır.<br />
b) Olumsuz Habercilik (Geriye yönelik koşullanma):<br />
Koşullu uyarıcının, koşulsuz uyarıcının<br />
verilmeyeceğine yani geride kaldığına ilişkin haberci<br />
olma niteliğini taşımasıdır.<br />
6. Pekiştireç ve Pekiştirme: Davranışın yapılma<br />
olasılığını artıran uyarıcıya pekiştireç, pekiştireç<br />
kullanılarak davranışın yapılma olasılığını artırma<br />
işlemine ise pekiştirme denir. Klasik koşullanmada et<br />
(koşulsuz/doğal uyarıcı) pekiştireçdir.<br />
Uyarı: Klasik koşullamada pekiştireç tepkiye bağlı<br />
olarak verilmez. Organizma pekiştireci (et) aldıktan<br />
sonra tepkide (salya tepkisi) bulunur.