Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ÖĞRENME <strong>PSİKOLOJİSİ</strong> III. ÜNİTE – ÖĞRENME KURAMLARI<br />
b) İkinci dereceden koşullanma: Organizmanın bir<br />
koşullu uyarıcıya karşı (zile) tepki vermeyi<br />
öğrenmesinin ardından söz konusu koşullu uyarıcı<br />
başka bir koşullu uyarıcıyla (ışık) eşleştirildiğinde,<br />
ikinci koşullu uyarıcıya da aynı tepkinin verilmesidir.<br />
Birinci koşullu uyarıcı (zil) sürecin ikinci aşamasında<br />
koşulsuz uyarıcı rolü üstlenmektedir. Mesela;<br />
Oynadığı balonun aniden patlaması nedeniyle balonlara<br />
karşı korku tepkisi geliştiren iki yaşındaki bir bebek,<br />
elinde balonla kendisine birkaç kez yaklaşmasının<br />
ardından iki yaş büyük abisini görünce elinde balon<br />
olmasa bile korku tepkisi vermeye başlaması (2011<br />
KPSS). Caz müzikten hoşlanan Orhan Bey gittiği tüm<br />
konserlerde gözüne ilişen bir kişiye sokakta rastlar ve<br />
hiç tanımadığı halde bu kişiye karşı sempatinin<br />
olduğunu fark eder (2010 KPSS). Kendisini tırmalayan<br />
bir kediyle her karşılaştığında korku tepkisi veren bir<br />
çocuk, birkaç kez bu kediyi sahibiyle birlikte gördükten<br />
sonra kedi yanında olmasa bile sahibini görünce korku<br />
tepkisi vermesi (2009 KPSS).<br />
Zil + Et Salya tepkisi<br />
Zil Salya tepkisi<br />
Işık + Zil Salya tepkisi<br />
Işık Salya tepkisi<br />
18. Ön Koşullanma (Duyusal ön şartlanma):<br />
Genelleştirme özelliği olmayan iki nötr uyarıcının bir<br />
süre birlikte sunulmasının ardından, bu uyarıcılardan<br />
biri koşulsuz uyarıcıyla eşleştirilerek koşullanma<br />
sağlandığında diğer nötr uyarıcının da genelleme<br />
yapılarak organizmada koşullu tepki yaratmasıdır.<br />
Nötr1’e koşullanma olduktan sonra Nötr2 ile yaşantı<br />
geçirmediği halde koşullanma yaşaması ön<br />
koşullanmadır. Mesela; Sevgi ve annesi her zaman<br />
akşam yemeklerini birlikte hazırlamaktadır. Sevgi, evde<br />
annesinin olmadığı bir gün akşam yemeğini kendisi<br />
hazırlamaya çalışırken elini tencerede yakmış ve canı<br />
çok yanmıştır. Bu olay esnasında annesi yanında<br />
olmadığı halde; Sevgi annesini görünce de canının<br />
yandığını hissetmiştir.<br />
Zil (nötr1) + Işık (nötr2)<br />
Zil (nötr1) + Et (koşulsuz uyarıcı) Salya tepkisi<br />
(koşulsuz tepki)<br />
Zil (koşullu uyarıcı) Salya tepkisi (koşullu tepki)<br />
Işık (koşullu uyarıcı) Salya tepkisi (koşullanma<br />
sırasında bulunmadığı halde)<br />
Klasik Şartlanmayı Ortadan Kaldırma Yöntemleri<br />
1. Sistematik duyarsızlaştırma: Organizmada olumsuz<br />
tepkilere yol açan bir uyarıcının yavaş yavaş<br />
sunulması yoluyla söz konusu olumsuz tepkilerin<br />
ortadan kaldırılmasını sağlayan yöntemdir. Mesela;<br />
köpeklerden korkan bir çocuğa, bu korkusunu yenmesi<br />
için önce köpek resimleri, daha sonra oyuncak köpekler<br />
gösterilmiştir. Ardından, çocuğun canlı bir köpeği önce<br />
uzaktan, daha sonra yakınlaşarak izlemesi sağlanmıştır.<br />
Son aşamada ise çocuk köpeğe dokunarak onu sevmiştir<br />
(Böylece köpek korkusu davranışı ortadan kaldırmıştır).<br />
- 11 -<br />
2. Davranışın sönmesini bekleme: Koşullu uyarıcıdan<br />
(zil) sonra koşulsuz uyarıcı (et) verilmezse bir süre<br />
sonra koşullu tepki (salya tepkisi) ortadan kalkar, yani<br />
sönme gerçekleşir.<br />
3. Karşıt şartlama (koşullama): Koşullu uyarıcı,<br />
istenmeyen koşullu tepki yerine, zıt bir tepki yaratan<br />
bir uyarıcı ile eşleştirilir. Mesela; ilköğretimde<br />
matematiğe karşı olumsuz bir tutum geçiren Ahmet,<br />
liseye başladığında matematik öğretmenini çok sevmiş<br />
ve onun yakın ilgisinden memnun olmuş. Bunun<br />
sonucunda Ahmet matematik çalışmaktan hoşlanmaya<br />
başlamıştır. Sınav kaygısından yakın bir öğrencinin,<br />
kaygı duyduğu anda sınavla ilgili geçmişteki hoş<br />
yaşantılarını düşünmesi (2010 KPSS).<br />
4. Karşı karşıya getirme: Organizmayı korku duyduğu<br />
şeyle uzun süreli olarak karşı karşıya getirerek söz<br />
konusu korku (veya fobiyi) ortadan kaldırma<br />
yöntemidir. Mesela; fareden korkan bir bireyi birkaç<br />
farenin bulunduğu bir odaya koyup oradan çıkmasını<br />
engelleyerek bu korkusu ortadan kaldırılabilir.<br />
5. İtici uyarıcılarla davranış kontrolü (koşullaması):<br />
İstenmeyen davranışı ortaya çıkaran uyarıcıların<br />
çekiciliğini azaltarak söz konusu davranışı ortadan<br />
kaldırmak için uygulanan bir terapi tekniğidir.<br />
Organizma için arzulanan uyarıcı/durum itici bir<br />
uyarıcı/durum ile ilişkilendirilerek istenen uyarıcıya<br />
verilen olumlu tepki ortadan kaldırılmaya çalışılır.<br />
Mesela; Aşırı kilolu olan Ayşen Hanım, bir<br />
diyetisyenin tavsiyesine uyarak kek, kurabiye ve<br />
benzeri kilo yapan yiyecekleri düşük miktarda elektrik<br />
şoku veren metal bir tabağa koyar. Tabağa her<br />
uzandığında elektrik çarpar ve elini çekmek zorunda<br />
kalır. Ayşen Hanım, tabağa verdiği elektrik akımının<br />
şiddetini birkaç günde artırır ve sonuçta tabaktan<br />
yiyecek alma girişiminde bulunmaktan vazgeçerek kilo<br />
vermeye başlar (2011-KPSS).<br />
2. BAĞLAŞIMCILIK KURAMI (ARAÇSAL,<br />
BAĞLANTI KURAMI) (THORNDİKE)<br />
Thorndike’ın Üç Temel Kanunu<br />
1. Hazırbulunuşluluk yasası: Organizmanın bir<br />
davranışı (öğrenimi) yapabilmesi için, o davranışın<br />
gerektirdiği olgunlaşma düzeyine (yaş, zekâ), ön<br />
yaşantılara (ön öğrenmelere) sahip olması ve psikolojik<br />
olarak (ilgi, istek, tutum) uygun durumda (yani bireyin<br />
istemesi, güdülenmesi) olması gerekmektedir.<br />
Organizma herhangi bir davranışı yapmaya istekli<br />
olması ve davranışı yapmasına izin verilmesi ona<br />
mutluluk verir. Fakat davranışı yapmaya istekli<br />
değilken davranışı yapmaya zorlanırsa kızgınlık duyar.<br />
2. Tekrar yasası: 1930 sonrası yeniden oluşturduğu<br />
tekrar yasasına göre; ödül veya dönüt-düzeltme<br />
yapılmadan gerçekleştirilen tekrarların uyarıcı-tepki<br />
bağının güçlenmesinde çok etkili olmaz. Tekrarlar<br />
dönüt-düzeltmelerle birlikte etkili olur.